Katalog

SAYFA CUMHURIYET 2 15ŞUBAT1994SALI KULTUR Szajna, 20. yüzyıluygarlığını yargılıyor İzler IF, yaşama, düş kurma ve melekya daşeytanlayüzleşme, acı çekme, ölememe ve ölme iistüne bir oyun AYŞEGÜL YÜKSEL Polonya tıyatrosunun buyuk uştası Jozef Szajna, son yapıtı "İzler H"yı Ankara Devlet Tı- yatrosu'nda Turk sanaiçılann katıhmıy la sahneledı Oy un Ankara da dort aydır suruyor Szajna'nın çalışmalannı yurt dışındayada 12 IsıanbulLlus- lararası Festıvalı'nde ızlemış olanlann bıldığı gıbı. "oyun" ve "tiyatro", bu resım ve sahne us- tası ıçın bızım bılıncımızde >er etmış bıçımlennden çok daha farklı olarak algılanan olgular Szajna tı>atrosunda bıre> nıte- lığı taşıyan kahramanlar >a da sahnede başlay ıp bıten bır o> ku yok Evrensel ınsanısımgeleyen çıplak ya da paçavralara bu- runmuş canlı fıgurlenn attığı sı- ırsel çığlıklar, yarattıklan gro- tesk devırum var Dekor yok ınsandan kalma dokuntuler var. >ere yığılmış ya da sahne boşluğundan aşağıya sarkan Kımı sahne kışılen de ınsanı de- ğıl. ınsanın ozelhklennı sımgelı- >or Szajna. Ortaçağ'ın Ahlak Oyunlan'nı. çağnştıran bır yaklaşımla, soyutlamanın sıfır noktasına >aklaşarak. çağımızı sorguluyor s,1 zajna ,yanıtlan 'dram'dadeğil, 'resim'de anyor. Pıcasso'yu, Dali'yı anımsatan resimlerde. Szajna'nın tiyatrosu, Cehennem'de beş yıl geçirmiş bir insanın çok özel duyarlığıyla biçimlendirilmiş. Bu ozellıkler. 20 yuzyıla de- ğışık bır gozle bakan gerçekus- tuculenn, dışavurumculann. Ionesco'nun. Beckett'ın sahne- ye getırdıklenyle -bır oranda- buluşuyor Szajna'nın sahne soylemındc "söz" cn aza ındır- genmış Bu nedenle Szajna tı- yatrosunun metınlen kısacık Yanıt vermekten çok soru so- ran bır şıırler yumağı Szajna yanıtlan •"dranT'da değıl "re- sim"de anyor Picassoyu Da- ü'yı anımsatan resimlerde Ama hepsı bu değıl Szajna'nın tıyatrosu, Cehennem'de beş yıl yaşadıktan sonra dunyaya gen donmuş bır ınsanın çok ozel duyarlığıyla bıçımlendınlmış Resım Toplama kampla- n On v edı yaşınday ken ordu- yakatıldığıll DunyaSavaşı sı- rasında esır duşup de toplama kampına yollandığındd \e mes- leğı sorulduğunda "ressam" ol- duğunu soylemeseydı. gençlı- ğınm beş yıhnı geçırdığı Buc- henvvald v e Auschvv ıtz toplama kamplannda "cellat"lann ve "kurban"lann resımlennı yapa- rrayacaktı belkı de Mantığın (dolayısıyla da "söz"un) one- mını yıtırdığı ınsanlık dışı bır ortamda "seSsiz görûntü"nun alabıldığıne anlam kazandığını algılamasaydı. belkı de Szajna tıvatrosu bır olgu olarak karşı- mıza çıkmay acaktı Öyleyse. Szajna'nın yaptıkla- n. guçlu \e şanslı olduğu ıçın Nazı cehennemınden kurtula- bılmış bır sanat ınsanının bılın- cıne on yedı yaşından bu yana egemen olmuş ve saplantıya donuşmuş karabasan goruntu- lennın aktanmı mıdır valnızca1 ya ter kokan jağlı senet tanrısımn elinde ölüvor;" "Tarih gunahın \e bağışlanmazlığın ta kendisidir," "V aşlılık baston ve olumden ibaret," Ve en az Sha- kespeare ın olduğu kadar hepı- mızın olan "To be or not to be, to be or not to be, to be or not to be..." Szajna. tıraş edılmış kafala- nyla. vucutlannı sımsıkı sara- rak çıplaklık etkısı \eren lay- tlarla. bıreysel bır oykunun kahramanı olmadıklan ıçın kışı olarak one çıkma olanağından yoksun bırakılan mankenlere donuşmuş oyunculardan nasıl bır sahne anlatımı beklıyor1 Kurumlaşmış vaklaşımlann dı- şında kalan "yaratıcı e>lem" bekledığı "Kurallara göre" oy nama alışkanlığında olan Devlet Tıvatrosu sanatçılan ıçın Szajna tıyatrosunun bır parçası olmak zorlu bır çalışma gerektırmış kuşkusuz Yıllar boyunca khşeleşmış oyunculuk bıçemlennden soyunma yolun- da en buyuk çaba Hayalperest'ı oynayan Mehmet Atay'dan gel- mıi}. son derece dev ıngen, sahne boşluğunu soluk soluğa doldu- ranbırvorum K, 'İ/ler lî'de I anık(Cahit Çağıran) \e Mezarcı (Hakkı Ergök) ile ^ aşlı Kadın (I omrıs Çetinel), V aşlı Adam(Tavfun Orhon). Kuşkusu/ ha\ır Szajna'nın bı- lıncı bugundedır Szajna. sah- nede o>uncular. kuklalar ve çevre tasanmı bağlamında çız- dığı resımlcrle uvan ustune u\an vağdırmaktadır dunya- mıza Insanı aşağılamada. yok- sunluklara tutsak etmede. ınsa- nın ruhsal butunluğunu parça- lamada akıl almaz vontemlenn uygulanageldığı 20 vuzyıl uy- garlığının Azerbavcan'dakı. Bosna-Hersek'tekı. Afnka- dakı. Gune\ Amerıka dakı go- runtulen Szajna nın sahnede hareketlı hareketsız ınsanlarla nesnelerle. ışıkla çızdığı resim- lerde yansımaktadır 4 L \ garhğın çöplüğü' Szajna nın "tutsak olanın ölü- me karşı yaşam bildirisi" olarak tanımladığı "izler II", sanatçı- nın gorsel açıdan valınlığı seçtı- ğı. mekanık sahne teknıklennı hcmen hıç kullanmadığı. oyun- muş bır sahne olayı Szajna çe- muş bır sahne olay 1 Sjazna çe- şıtlı anlam duzlemlennden ge- tırdığı bimgesel fıgurlerı aynı sahne zamanı ıçınde buluştura- rak ınsanın doğumu ıle olumu arasındakı karmaşık sermenı ıle bu seruvende behrgın bır rol oynayan savaş olgusunu ıç ıçe dılegetınyor Her oyun kışısı karmaşık bır çağnşımlar butunu oluşturu- y or Bu nedenle de o\ uncu. ka- fasındakı mantıklı bır ızleğı (te- mavı) surerek değıl. sahnede çı- zılen resım ıçındekı boşluklan doldururcasına ovnuyor Yaşlı •\darn \ a^lı Kadın. Çocuk, Mezarcı Tanık Dışı Melek ve Dışı Şevtan'dan oluşan ovun kışılen. bırbınnın uzantısı karşıtı. ya da ınsanın çeşıtlı ko- numlardakı yansımalan olarak durmadan çoğalıyorlar sahne- de Soz gelımı. V aşlı Adam. hem Nazı cehennemınden kur- tulmuş bır kurban hem umut- suzluk sımgesı. hem dışısıyle anlamlı bır ılışkı kuramamış bır erkek. hem Hayalperest'ın. hem de Çocuk un bır uzanıısı. her şeyden once de ınsan ve ın- sanlan çoktan terketmış goru- nen Tanrıvla hesaplaşan bır sımge olarak değerlendınlebılı- vor Tum ovun kışılen bırey ola- rak değıl. evrensel ınsan ko- numlanvla sahnedeler Çoğu- nun saçlan tıraşlı Toplama kamplannın bu uygulaması Szajna tıvatrosunda ınsanın bı- reysel maskelennden soyun- muşluğunun bır gostergesı Sa- vaş. vaşamla olumun cn ıç ıçe olduğu bır olgu olarak. tondakı kocaman bır plaslık ortunun Tüm ovun kişileri evrensel insan konumlanvla sahnedeler. altından çıkan takma kol ve ba- caklar. koltuk değneklerı kuk- la olarak oluşturulmuş savaş gazılen ıle gostenlıvor 20 yu/- vıl uvgarlığı ınsanın eksıklerını butunlemek. ınsanı daha ınsan- ca vaşavabılır kılmal^, ıçın ona gozlukler takma gozler pro- tezler kolıuk değneklen oto- mobıller yapmış Sonra da sa- vaşlar çıkanp ınsanı parçalara bolmuş İnsan-uvgarlık ılı^kısı- nın ıronısını "u>garhğın çöplü- ğu" adını verdığı bu nesneler vığınıyla dılc gctırıyor Szajna Bır başkd ıronı de ınsanın olme- sıne karşın. onun parçalan olan bu hurdalann vaşa>ıpgıtmesi Evrensel insana dair "İzler II", vaşama. duş kur- ma. meslek ve ya da şeytanla vuzleşme, kıvıma uğrama. acı çekme. ınanç \e ınançsızlık. olememe ve olme ustune bır ovun Yaşamadırencıylcumuı- suzluğun, tannsızlıkla tannya ulaşma ısteğının. duşle gerçeğın çatıştığı. 20 \uzyihn uygarlık goruntulennı kullanmasına karşın tum zamanlann ınsanı- nı. evrensel ınsanı kucaklayan bır oyun Yasozler 1 Sozle yenı va da vazan belır- sız bırer *iz" sozler Insanlık ta- nhı boy unca tum ınsanlann du- daklanndan dokulmuşçesıne "İnsanoğlunun valnızlığında do- lanıyoruın;" "Sevgisizliğin >e nefretin içinde zaman bizi >ok ediyor;" "İnancımı vcniden ka- zanmak istivorum;" "\aşamı se>i>onım; nasıl olursa olsun;" "Ölumün uvarıcılığıvla yeniden duyumsuyonım vaşamı;" "Dün- an ve dumana boğulmus, dünyamızın, sanatı yoluyla en güncel kişilerinden biri olan Josef Szajna'nın Türkiye'de bir oyun sahnelemiş olması TürkTiyatrosu açısından önemli bir olay. \ aşlı Kadın da Tomris Çeti- nel, *\kav ıntamtcrsıne govde- sel ve'sessel tartımlannı dura- ğan bır hareket duzenıne denk du^urmuş Vaşlı Adam daTav- fun Orhon Çetınel'ınkıvle eş- gjjdumlu bır >orumda karar kılmış. belkı -rolunun çok kat- manlılığı gereğınce- ver ver daha grotesk ver ver de daha naıf olabılen. ıçınde daha çok çeşıtlıUk banndıran bır yoruma yonelebılırdı DışıŞeytan'daıse Berin Ötenel kendısını govdesel devınımın egemenlığıne bırak- makta oldukça çekıngen Aynı sorun Dışı Melek'ı canlandıran Serpil Çağıran ıçın de geçerlı Çocukta E>lül \ktürk, gerçek- çı ovunculuğun tonlamalannı seçmış Hakkı Ergök ıse Me- zarcı'nın ıronık duşunur ozel- hklennı daha nuanslı bır ses kullanımıyla anlaıabılırdı Tanık'ta Cahit Çağıran, Gol- ge'de Hakan Çankava. "soz"- den çok "goruntiı" v e "hareket'- 'e dayalı rollennde kolayca Szajna tıvatrosunun bır parçası oluvermışler Toplu olarak de- ğerlendınldığınde ıse tum oyunculann. Szajna'nın atonal muzık etkısı veren tartımlannı oluşturmada çok başanb bırış- bırlığı ıçınde olduklan rahathk- la soylenebılır Kan ve dumana boğulmus dünyamızın. sanat yoluyla en guncel kışılennden bın olan Jo- sef Szajna'nın Turkıye'de bır oyun sahnelemiş olması Turk tıvatrosu açısından onemlı bır ola\ \ etmış bır yaşındakı sa- natçının bu çabşmasını kaçır- mamak gerek Bır "ikinci kez" olabıleceğını hıç sanmıyorum Kazanova'nın maskeleriiniyor yüzünden Kültür Senisi- Frarjsa'da Kazano\a'nın ha- yatı "Ha>at Hikayem" adıvla yeniden vavım- landı 3 cıltlık bu kıtap, onjınal el yazmasindakı tum vanlışhklan ve uygunsuzluklan kapsıyor Öykuye gelınce, orada anlatılan herşey zaten yanlış Neden mı° Neden olacak, hoşumuza gıt- sın dıye Michel Schneider. "Le Point" dergısın- de, Kazanova'nın maskelennı ındınyor yuzun- den "Doğnı yoldan çıknıak çok hoşuma gidcr." İlk sayfasından ıtıbaren Kazanova. baş kahraman- lannı zevk ve yoldan çıkma. aşk ve arzu gıbı duygulann butunluğuyle tanımlar 3 bın sayfa boyunca bu karakterler okuyucuvu bır kez ol- sun yalnız bırakmazlar Aslında onun anlattığı her şey uydurmadır. ımzası. Seıgnalt şovalvesı. andığı ısımler. anlattığı olay lar. herşev u>- durmadır Onu çok ıyı tanıvan Lıgne Prensı şovle der "Eğer bir şey çirkin değilse gûzeldir" der Bu sozu Kazanova*nın hayatına şovle uyarlayabılı- nz Eğer o dıh kotu kullanmasaydı. ıyı bır yazar. kadınlann tum terslemelennı. fiyaskolannı ve arzulannı bılmeseydı ve kuçuk erkek çocuklara duşkun olmasaydı kadınlann erkeğı. herşey 1 unutmasaydı bır bılgm. batıl ınançlan olma- saydı bır duşunce adamı. 0 kadar çalıp çırpıp. yalan soyleyıp, ahlaksız bır hayat surmesevdı namuslu bır adam olabılırdı Doğru soylemek gerekırse, o herşey olmak ıstedı takat Kazano- va'dan başka bır şe> olamadı. vanı hıç bırşey Mutsuz bır aşk onu mutlu bır aşkıan daha çok memnun ederdı, kavbedılen bır mılvon lıra ka- ğer o dili kötü kullanmasaydı, iyi bir yazar; kadınlann tüm terslemelerini. fiyaskolannı ve arzulannı bilmeseydi ve küçük erkek çocuklara düşkün olmasaydı kadınlann erkeği; her şeyi unutmasaydı bir bilgin; batıl inançlan olmasaydı bir düşünce adamı; o kadar çalıp çırpıp, yalan söyleyip. ahlaksız bir hayat sürmeseydi namuslu bir adam olabilirdi. Doğruyu soylemek gerekirse, o her şey olmak istedi fakat Kazanova'dan başka bir şey olamadı, yani hiçbir şey. zanılandan daha değerlıydı gozunde, hıç bır şeye ınanmazdı Tann'v a v akarmav la ılgıh bır ov ku- sune başladıktan sonra kıtabın gen kalanını bı- tınnek ıçın acele eder ve herşeyı değıştınr "Tüm aşırüıklar çirkindir "dıy e belırtır Yaşamı bir bakıma Avrupa') a benzer Fakat tum bu tannlardan, zevkten ve uvgun- suzluklardan uzakta neye sadık kalmalıdır ın- san 1 Hıçbırşev gorunduğugıbıdeğıldır. ınsanlar da aslında olduklanndan çok farklıdır Anılann verdığı dersbudur Bu şans aynı zamanda edebı- yat tanhının de şansıdır Kazanova kendı kendıne olmadık eisaneler yaratır. bu da onun herşe;den once edebıyata ınandığını gostermektedır Devnmden once ha- vatın zevklenne daır yazdığı eğlendıncı metın- İerden sonra. sonralan kulturel tanhe. kozmo- polıt Avrupa'ya gondermelerde bulunmuştur. b'i bağlamda hanka bır roman çıkar ınsanın karşısına Kazanova'nın hayatı bır bakıma Avrupa'ya benzemektedır 1789 > ılından ağır hasta olduğu ve anılannı yazmaya başladığı zamana kadar ıkılık gostenr havatı Öncelen, maceracı bır ha- yat, sonra gen kalan 9 yılda başka bır macera Annesını 50 yıl once kaybettığı Dresde'de fazla gezemez. neredevse herşey e boşvermıştır Fakat yazı yazmakla geçmış yıllar. yazılan yıllan nasıl gen getırebılırr> Bununla bırlıkte hayatının oyuncusu, vazı- lannda da hep maskesıyle çıkar okuyucunun karşısına Kendını ortaya koymaz yazılannda ve Rousseau gıbı benzerlenne "doğanın tüm doğ- rulanna sahip bir adam" olduğunu gostermek gıbı bır kaygısı da yoktur O her zaman doğru olmaktan çok ozgur olmayı ıster Kazanova bır antı-Rousseau'dur Rousseau havatın vazan ol- mak ısıerken. Kazanova basıt bır oyuncu ol- mayı ıster İşte bu yuzden Rousseau buyuk bır yazar dıye amlırken Kazanova'nın yazdıklan insana zevkvenr Rousseau, "ben, valnızca ben, ben sizlerden farklıvım, beni başkalarıvla. karıştırrnavın" derken, Kazanova "ben sizden biriyim, bir kafedeki yabancılarla nasd konuşulursa onları vazarım ben. Hiçbir şey için değil, valnızca bir şe.v sövlcmenin zevki için." der Tum ınsanlar gıbı kıtaplann da kaden \ardır Kazanova hatıralannın ıkıncı versıyonunu sak- lamaz, onu yeğenıne emanet eder Tabıı o za- manlar Kazanova. bu elyazmasının hayatı gıbı. dılden dıle dolaşacağına. çok yuksek fıyatlarla satılacağına. değıştınleceğıne. çeşıtb dıllere çev- nleceğme. ıhanete uğrayacağma, kısaltılıp kuşa çevnleceğıne. keşfedıleceğıne ve yağma edılece- ğıne ıhtımal dahı vermez Bu elde bulunan tek kıtaptır Bu kıtap. 1945 yılında Leıpzıg'dekı bom- bardımanda vandıktan sonra Brockhaus'un arşıvınde bulunan el yazmasindakı tum hatalan ve uygunsuzluklan kapsar 1960 yılında basılan kıtap artık bulunamıyor Yenı yayınlanan "Hayat Hikayem" adlı kıtapta tum metne sadık kalınması Kazanova'nın daha da doğru anla- şılmasına olanak tanıyor Traian Marinescu'nun resimleri 'Kadife Chalet'de Kultur Senisi - Romanv alı ressam Traian Mannescu'nun resimleri 10martgunune kadar Kadıkoy "Kadife Chalet"desergılenıyor 1935 yılında Romanya'dadoğan sanatçı. 1954 yılında Romanv a Mangalıa Kultur ve Sanat Akademısi nıbıtırdı 1954-1994yıllan arasındadevamlı denızresımlen uzenneçalışan sanatçı. valnızcadenız resımlenuzennespesvahsttır Dunyanınçeşıtlı buyuk kentlennde ellıy e y akın sergı açan sanatçının resımlen Turkıye'de ılk defa sergılenıy or e Yayınlan'ndanikişiir kitabı Kültür Senisi - EnverTopaloğlu'nun "Yakamozve Tebessum". Metın Sefa nın "Sozboğumu" adlı şıır kıtaplan e Yay ınlan şıır dızısındcn yayımlandı Şıırlen Sombahar. Metıs Detter dergılennde y ay ımlanan Enver Topaloğlu'nun "Yakamoz ve Tebessum" adlı kıtabında 1991 -93 yıllan arasında yazılmış şıırlen yer alıyor Enver Topaloğlu'nun "Gıbı Değıl adlı şıır kitabı da onumuzdekı gunlerde Pazartesı Kıtaplan'nca y ay ımlanacak e Y ay ınlan Şıır Dızısı'nden çıkan Mettn Sefa'nın "Sozboğumu" adlı şıır kıtabında ıse şaınn 1988-91 yıllan arasında y azdığı şıırler bulunuyor "Sozboğumu .şıırlennı Edebıyat Dostlan veOlmaz dergılenndeyayımlavan Metın Sefa'nın ılk kitabı "Iş " adhfilmin çekimlerine başlandı Kültür Senisi - Hasan Kıy afet'ın "Baraj" adlı oy kusunden sınemay a uy arlanan " 1 ş" adlı sınema filmının çekımlenne başlandı Faık Ahmet 4kıncfnınsenaryolaştırdığı ve yonetüğıfilmın sanat yonetmenlığınıNuray Aydın yapıyor Kultur BakanlığıveDISKGenel [ş Senndıkası'nın katkılany la gerçekleştınlecek olana fılmın çekımlen Yayla Kavak Barajı Karpuzlu-Aydın'da yapılıyor Fılmde, BerhanŞımşek.Sumru Yavrucuk, Bulent Bılgıç. Ahmet Sezerer Aydan Kalınağa. Mustafa Şımşek. Salıh Kırmızı. Savaş\ urıtaş. Kazım Eryuksel, Bora Yılmaz v e Ay dın Yazar rol alıy or IFSAK FotoğrafjSinema DergisVnin şubat sayısı Kıütür Senisi- İFSAK'ın ay lık olarak yayımladığı "Fotoğraf Sınema Dergısı" bu ay da derneğın şubat ayı ıçındeduzenledığıetkınlıklennlıstesınıvenyor Bu etkınlıkler kapsamında. perşembe gunu Menh Akoğul'la "Fotoğraf Kuramı ve Kılaplar" başlıklı bır soyleşı yapılacak Dergmınşubatsavisında"Ocak 1994Ayın Fotoğrafı" yanşmasını kazanan sanatçılann fotoğraflannayervenlıyor Seçıcılığını Mehmet Kısmet'ın yaptığı saydamdalda bırıncı olan Buğra Sadıkoğlu'nun, ıkıncı v e uçuncu Erman Koparan'ın. seçıcılığını Mesut Guvenlf nın y aptığı sıy ah-bey az baskı dalında bınncı Buğra Sadıkoğlu'nun. ıkıncı Fuat Hudaverdı'nın. uçuncu Engın Seçkın'ın. seçıcılığını yıne Mesut Guvenlı'nınyaptığı renklı baskı dalında bırıncı olan Gul Seçkın'ın, ıkıncı ve uçuncu Sadık Oğuz'un totoğraflanna y er v enlıy or dergınınşubat sayısında Dergıdeaynca. FIAPveFDÇK Sckreten Nevzat Çetın'ın 'Fotoğraf Derneklen Çalışma Kurulu", Alı İhsanGokçen ın ıse "İFSAK'ıa Fotoğraf Gezılen \enıden Başladı" adlı yazılan yeralıyor Lalehan Tezkan'ınresimleri Akbank Sanat GalerisVnde Kultur Senisi - Marmara Unıversıtesı Guzel Sanatlar Fakultesı Resım Bolumu mezunu olan Lalehan Tezkan, dorduncu-kışısel scrgi'tnı-Akbank Bebek S<*oat -^ - Galensi nde açtı 196^ İstanbul doğumlu olan Lalehan Tezkan. resım y apmav 1 bır y aşam bıçırm olarak nıtelendınvorvesanatanlayışını 'Resımyaşam oy unundakı tek ozgurluğum v e kurgusu tamamen bana aıt olan bır ovun 'sozlenvleaçıklıvor Antalya 'ya Kültür Sanat Merkezi \ \ T \ L \ A (A A)- Antalya nın ılk kultur-sanat merkezi, bu y ıl ıçınde hızmete açılacak Antaly a Buy ukşehır Beledıyesı vetkılılen. tuar alanı projesı çerçevesınde yaptınlan kultur merkezının. 31 Altın Portakal Fılm Festıvah'neyetıştınlmesıneçalışıldığınısoyluyor Yetkılıler. ıçınde 800 kışılık sınema-tıy atro v e 400 kışılık konferans salonunun da y er aldığı merkezın tamamlanmasıy la "Kongre Tunzmı merkezi olma y olunda ılerleyen Antaly a'nın, gerçek bır konferans salonuna ve modern bır sınema-tıv atro salonuna kavuşacağını belırtıyorlar SevilBerbenyeniden sahneleniyor Kültür Senisi - İstanbul Operası v e Balesı tarafından 1989-90 sezonundan bu y ana sahnelenen Rossını'nın unlu esen Se\il Berben. 12 şubat tanhınden ıtıbaren Ataturk Kultur Merkezi Buy uk Salon da sahnelenecek 18 y uzy ılın en buy uk komedı vazan Beaumarchaıs'ın "Sev ıl Berben" oy unundan v ola çıkarak unlu bestea Rossını'nın yarattığıeser. İtalyan gulduruoperası nın tartişilmaz başy apıtı olarak k'abul edılıvor Orkestra şeflığını Renato Palumbo'nun y aptığı Sev ıl Berben'nı Y ekta Kara sahneye koyuyor Dekor Erkut L'zellı kostum Fıgen Koyunoğlu'naaıt Koroşefi'S ıldızKunutku Koreografı Selçuk Borak veIşık Ahmet Defne tarafından gerçekleştınlıyor Eserde Mete Lğur (dev let sanatçısı), Mesut İktu. Suna Korat (devlet banatçısı). Alıs Manukyan, Tımur Doğanay. Ab Ihsan Onat. Suat Ankan başrollen pay laşıy orlar Ay nca 2 konuk sanatçı da oy unda rol alıyorlar HamburgOperasfndan bas Ude Krekovv ve tenorGarry Bennett Televizyonyazarlanna destek ANKARA (\A) - Kultur Bakanlığı Telıf Haklan ve Sınema Genel M udurluğu'nun telev ızy on y azarlannı desteklemek amacıyla duzenledığı. "Televizyon Drama Dızısı ve Senaryo Yanşması" sonuçlandı Kultur Bakanlığı'nın. Turk telev ızy onculuğuna y enı y azarlar kazandtnlması ve program metınlennın zengınleştınlmesı amacıy la açtığı y anşma sonucunda, Sabn Kalıç'ın " Ateşe Koşan Kelebekler". Refık Erduran'ın "Hızır Bey", Rahmıye Nızanoğlu'nun "Uzun Golun Gozlen"'. Gulnaz Saraçoğlu'nun "Karakterler" ve Erkan Akın'ın "Fesleğenlerı Gun Batarken Sula" adlı senary olan odule layık bulundu Gulşen Karakadıoğlu. Mumtaz İdıl. Tunca Aslan Sacıt Doğruyol ErdoğanTokatlıveSadıkaDıkna Erden'den oluşan değerlendırme komısy onu, Zelıha Akçaguner'ın "Parçalanmış Üçgen". Sema Okay Çığıroğlu nun "Ve Yalnız Başına" ıle Ayşe Kalay ve Derya Tanbay'ın" istanbul Gızemlen" adlı senary olannıda başanlı v e ılgıy e değer buldu