27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13ŞUBAT1994PAZAR 10 PAZAR KONUKLARI Jstcmbıdlkıbaşkanhkiçinhodri tneydanSUNUŞ: Türkiye çapnidayerelyönetimseçimlerinin adayları dehşetlibirseçitn çalışmasınagiriştiler. yapünıasma tam tamuıa 49gün kaldı. İstanbul'dabüyükşehir Televizyonlarda,yazılıbasındasüreklidemeçleriçıkıyor, olsım, diğer ilçeler olsım.seçimekatılan bütünpartilerin lıalka bolbol vaatlerdebulunuyorlar. Bu haftaki konuklarımız olarakbiz de IstanbulBüyükşehirBelediye Başkanlığı 'naadaylıklarınıkoyan ANAP'lı İlhan Kesici ve RP li Tayyip Erdoğan'ıseçtik;seçim öncesigörüşlerinialdık. Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar DhanKesici ANAP Ist. Bld.Bşk.Adayı TayyipErdoğan RP Ist.Bld. Bşk. Adayı İLHAN KESİCİ 1948 vılııuJaSıvastadoğdu.ODTÜvübitirdi. Yurtdışındaeğitimgördii. 1977'deDPTyegirdi. 1985-87dönemindeBürüksel- de A f nezdiııde Türkiye Daiıni Temsilci vardıma/ığı yaptı. DPT'de müsieşarlık görevine geiirildi. D YP Kongresi'nde GIK üyesiseçildi. Politikaya ağırlık verdi ve ASAP'tan Istanbul Belediye Başkan Adayı oldu. Kesici, Binhan Demirel'le evli. stanbul bir sonınlar yumağı olarak niteleniyor. Bu so- runlar yumağıyla uğraşmak DPT Müsteşârlığı yapma- ya benzeyecek mi sizce? KESİCİ - Benziyor. Belkı bir anlamda Planlama Müsteşarbğı'ndan kolav taraflan var. bir anlamda da zor taraflan \ ar. Ama bana göre İstanbul'un sorunlan çözülebibr sorunlardır. Üstelik bugüne kadar çözül- memesını de yadırgıyorum. Ben bunu eskı yönetidlerin daha az ehıl insanlarolmalanna bağbyorum. - Peki bu sonınlann çözüîmesi kişilere mi bağlı sizce? KESİCİ - Dünyanın her yarunda her organizasyonun perfor- mansı ıçın bırincı adamlarçok önemlıdir. Bırinci adamlann hem kaliteleri, kalifıkasyonlan. "background"lan. buna bağlı olarak da bir ekiple birlikte sorunlann altına girmeleri önemli. Burada önemli olan. Anglosakson deyimıv le 'problem solving appro- ach." Yani bir problem var. Bu problerrun çözümüne yaklaşım tarzı. Şimdiye kadar bu yaklaşımın çok rasyonel olması lazımdı. Bu da yıne birinci adamlann özellıklenne bağüdır. Düzgün in- sanlar geürse bu sorunlar çözülebilir sorunlardır. - .Ama Istanbul farklı bir büyük şehir. Biiyük ölçekli bir Avnıpa ülkesinden farksız... KESİCİ - E\et. ama dünyada başka büyük ölçekli Avrupa ül- kesı var. \ew York 17-18 milyonluk bir kent. Sadece gece nüfusu 3-4 mılyon. Londra. Pans... - .Ama bunlaria kıyasladığınız zaman o kentlerde plan var, İstan- bul'da plan yok... KESİCİ- E\et. yok. Yabancılar bızden daha ivı dışandan bakabib- >orlar. İstanbul'u self- governing cıty'. yanı kendi kendini yönetebi- len kent olarak tanımb- vorlar. - Bazüarı da İstanbul'- yeraltından yönetildi- ğini söylüyor... KESİCİ - Sahipsizbk. yönetim boşluğu olursa bir yönetim bir şekilde bir yerini doldunır. İstanbul öyle görünü- vor. - Siz bu boşluğu nasıl doldurmayı planbyorsu- nuz? KESİCİ - Istanbul Belediye Başkanı'nın ebnde hatın sayıbr yet- kiler vardır. Bunu d'oğ- ru kullanabilecek insan- !ann ebnde kent ya- şamını yönlendirebile- cek özellığıniz olur. Ye- raltından vönetılmesi- nin belediyeyi. bir de vi- layeti ilgilendiren bö- lümleri \ar. Belediyeyi ilgilendiren bölümlerin- de. daha çok imarlaş- mada var. Belediye ımarlaşmayı bır düzene sokamazsa. öncülük edemezse başka bınleri eder. Isınma sisteminde bir düzen koyamazsa baş- ka birilen kendi düzen- lerinı koyarlar. Bu an- lamda beledıyenın yön- lendırici. öncü yönetim olması lazımdır. Bir de İstanbulda "law and or- der" vok Yanı kanun venızam Bu bırdenbire i yüzde yüz teessüs ettiri- lır mı? Bence ettırilir. Yüzde yüze bir günde ulaşamayabilirsıniz. Ama başlarsanız o yönde gebşır. En tipık ömeğı İstanbul'da v ar. ama bütün Türkıye'de benım görebildiğim. kurallara. hukuka uygun çabşmak. uygun yaşamak ısteyen insanlar kuralsızlar ta- rafındanhaksızrekabetemaruzbırakılıyorlar. Kural tanımayan. kural tanımamakta direnen ınsanlar daha kazançb oluyorlar. Bu. İstanbul"da çok bebrgjn. Onu duzene koymak lazımdır. Ko- nulabıbr de. - Türkiye'de bir belediye vasası var. 1930 yılından kalma. 1984'- te 3030 sayılı büyükşehir yasası çıkarıldı. Sizce bu yasalar bugün özellikle büyükşehirieri yönetmekte yeterii midir? KESİCİ - Benim Türkıye'deki yasalarla ılgılı genel kanım şu: Yasalar, yönetmelikler, tüzükler. bunu bıçimlendıren hukuki ev- rak müsamahasız bıçimde hazırlanıyor. Sonra da kaçınılmaz olarak müsamahab biçimde uygulanıyor. Oysa bizım hayatımızı yönlendiren kurallann, çerçevenın müsamahab bıçimde hazır- lanması. sonra da müsamahasız bıçimde uygulanması lazımdır. Beledıyeler de öyle. Yasalar normal. düzgün insanlar için adım atsalar yasaklarla doludur. Ama o yasaklara uymak mümkün olmadığı ıçın dc uygulamalar müsamahab halc gcliyor. Bır yan- dan sız müsamahasız bır davranışla karşılaşıyorsunuz. ama bazı ınsanlara da fazlasıyla müsamaha gösıenldiğjnı görüyorsunuz. Bu da toplum vıcdanını rahatsızedıyor. Bır hükümet bir belediye yasası çıkaracaksa, bunu kapalıkapı- lar ardında komısyonlar manfetiyle vapmak yerine. "Ey ahali. Duvduk duymadık demeyin. Ben bir belediye yasası çıkarıyonım. Bu hem devieti. hem halkı çok ilgilendiriyor. Bunun vaklaşık süresi bir y ıldır. Herkes aklında fıkrinde ne v arsa buna katılsın. Gördüğü- müz en iyi belediye yasasını çıkaraJım" dcncbılır. Öy le bır belediye yasası çıkmış olsa çok daha doğru olur. - Gelişmiş dünyada demokrasinin temel taşları olarak kabul cdilcn yerel yönetimler sizce Türkiye'de gerçekten demokratik midir? Kentin nizamve kanunu yok ^Tarikatlar DYP'yi destekliyor, denebilir mi? Bildiğimiz kadanyla RP'yi destekleyen tarikatlar var, muhtemelen ANAP'ı destekleyenler vardır. Bu olabilir.^ • Başkan KESİCÎ - Hayır. daha demokrat hale getinlebüir. Bundan sonraki demokrasi tanımının dünyada yüzyıllık bir gelişimi var. Ben 21. yüzyıldakı demokrasi tanımını yerel yönetimlere daha çok hakiar. paylar. özerklikler veren demokrasiler olarak anıla- cağı düşüncesindeyim. Türkiye koşullannda yerel yönetimi ikiye de bölmek mümkün. Yerel yönetimlerin bir bacağı belediyeler. bir bacağı da il özel idareleri ve vilayet yetkilileridir. Merkezi ida- relerin yetkilerinin bir bölümünün valiliklere devredilmesi de ye- rel yönetimJere verilmiş olan bir pay demektir. Ama burada asıJ dikkat edilmesi gereken şey bence seçimli organizasyonlara daha çok yer verilmesidir. Yerel yönetimleri daha çok güçlendireceğiz derken vilayet yönetimlerini güçlendirip belediyeleri olduğu gibi bırakırsaruz. asıl istediğimiz yerel yönetimlenn güçlendirilmesi noktasına gelinememiş olur. Asıl olan. bu yetkilerin daha çok se- çimli kurumlara. yani belediyelere de\ redilmesidir. - Biraz önce İstanbul'un veraltından yönetildiğinden söz ettik. İs- tanbul'un en biiyük sorunlanndan biri arazi mafyalan. Ayrıca belli bir bölgede iki katlık bir imar izni bulunurken bakıyorsunuz avnı yerde on katlı apartman çıkmış. Bunlara karşı ne gibi önlemler al- mayı düşünüyorsunuz? KESİCİ - Belediyelerin asli görevlerinin başında kentleşme var. Nüfus artış hızı bib'nen yerlerde bunu temin etmek biraz da- ha kolay. Amajstanburun nüfus artış hızı kontrol edilebilirliğin biraz üstünde. Önemli bir göç olayı \ar. Bunu kendi tabii sey rine bırakjrsanız bugünkü gibi kapanın ebnde kalır. Polis gücü. zapti- ye gücü. devlet gücüyle önlemek mümkün değildır. Belki kısmen orada başanb olunabilir. Ama İstanbul'un o organizasyonu da yoktur. Geriye kalıyor gerçek çözüm alanı. Bu da her yıîgelen 250-300 bin kişiyi yerteş'ürebile- çek arsalann üretimidir. Biz İstanbul'da yerleşimleri hektar başına 250 kışiye oturtabilirsek bu makul bir yoğunluktur. Buna bağb olarak da her yıl be- lediyenin 250 bin kişi için bın hektarbk arsa üretebilmesi lazım. İstanbul'un gerçek eksik- bği budur. Bu da planlama ge- rektinr. Dünyada planlamanın kalkmayacağı tek yer belediye- lerdir. Istanbul o bın hektarbk arazi- yi çok rahat üretebilecek ka- pasitededir. Yeterlı coğrafyası vardır. Kent rantlan çok yük- sekür. Bu kent rantlanndan da birileri istifade eder. Kent yöne- ticileri bu kent rantlanndan kendileri faydalanmak ıstemı- yorlarsa, bu rantlan da yedir- mek istemıyorlarsa insanlar bu rantlardan çok kolaybkla fay- dalanamazlar. Bunun bir örne- ği Park Oteli'dır. Buradaki rant çok yüksektir. Aşağı yukan 2 trilyon lira eder. Yani bir imza bir insana 2 trily on lira kazandı- rabildiğı gibi 2 ırilyon lirasına da mal olabilir. Burada ölçü daha önce ılan edilen ölçülere uymak olmabdır Kentin silue- tinin bozulmasını ıstemiyor- sanız bunu ılan etmeniz. kural- lan baştan düzgün koymak veo kurallan uygulamak lazımdır Planlamacılık yapmazsanız o rantı dilediğinıze verebilirsıniz ya da vermezsinız. Böylecc de IstanbuPdakı kargaşa ortaya çıkar. - Buna bağlı olarak yerel yöne- ticilerde bir ahlak erozyonu da ortaya çıktı. Yerel yöaeticiler için şimdi bir ahlak şartı hazı- rlanıyor. Siz bunu nasıl karşıJıyorsunuz? KESİCİ - Binnci adamlann rüşvet ve kayırmacılığa karşı g- kan kışıler olmalan lazım. Kendilerinin karşı çıkmalan da yet- mez. Çevrelerindekı ınsanlann da bu ışten nasiplenmelerine izin vermemelen lazımdır. - Ama siz bunu şimdi yine kişilerin dürüstlüğüne bırakıyorsunuz. KESİCİ - Öncelıkle kurallan peşınen koymamız lazım. Emsal- lcr. katsayılar. yapılaşma izınlen fılan .. Bunun ardından da yö- netıcılenn bunlan uygulama azminde olan kışiler olmalan gerek. Bunu kontrol edecek olan da kent halkıdır İşte burada Baub de- mokrasılerin "non-governmental organizastions" dedikleri orga- nızasyonlar çıkıyor ortaya. Bunlar devlet dışı organizasyonlar. Kışinin. bu kcntı kurallara, yasalara göre yöneteceğim, dcme- si, bundan saptığı zaman da birilerinın ona, dur hemşerim, deme- si lazım. İstanbullu bir hcmşehricilik ruhu, daha örgütlü bir itı- razcılık içinde olsaydı şimdi şikayet ettiğimiz hususlann bır bölü- münc bclkı cngcl olunabilirdi. İnsanlann, bir şcyden hoşlan- madıklan zaman bunu sadece evlerinde dillendirmek yerine, bi- raz daha örgütlü halde bazı şeyler yapabilmcye çalışmalan lazım, diyc düşünüyorum. - İstanbul'da tarikatlar DYP'yi destekliyor. Sizi neden destekle- miyorlar? KESİCİ - Tarikatlar Refah'ı mı DYP'yi mi destekliyor? Onu bilmiyorum. Aslında bu larikat mcsclelcrini dc bana sorarsanız Türkiye çok iyi biliyor dcğil. Bence Türkiye çok şeyi doğru bılmi- yor, doğru takip ctmiyor. Yakın larihini dc doğru bilmiyor. ken- di dcmokratik, kültürcl yapısını da doğru bilmiyor. Tankat işlc- rinı dc çok doğru bildiği kanısında değilim. Tarikatlar DYP'yi destekliyor. denebilir mi? Bildiğimiz kadanyla RP'yi destekleyen tarikatlar var. muhtemelen ANAP'ı destekleyenler vardır. Bu olabilir. Ama hüküm tarzında şu kadar larikat şu partivi destek- liyor. denılebilır mi? Ondan çok emin değilim. Belki sadece yoru- mu yapılabılır. RECEP TAYYİP ERDOĞAN Orıaöğrenimini Istanbıd İmam Hatip Lisesi ve dışandan Eyüp Lisesi'ndeyaptı. Yükseköğrenimini İİTİA 'da lamamladı.. Lise- devken çeşitlikulüplerdefutboloynadı. Almanya ve İsviçre 'de belediyecilücle ilgiliçalışmalaryaptı. Siyasiyaşamı I974'te MSP gençlik kollannda başladı. 1985'ten buyana da RP'nin Istanbul İl Başkanlığı ve MKYK üyeliğigörevleriniyürütüyor. P'de bir imaj değişrirme, değisim. yenilenme çauş- ması başlatüdı. Sizce bu, RP\e artı mı yoksa eksi puan mı kazandırdı? ERDOĞAN - Bunu yenilikçıbk olarak takdım et- meyi uygun görmüyorum. Çünkü RP hiçbir zaman eskimedi. Düşüncesi, karakteri itibariyle her zaman yeni, her zaman diri ve her zaman genç. Sadece bura- da açıbmda bir farklıbk vardır. Bu açılımı düne kadar topluma yansıtamayan bizlerin, şu anda topluma yansıtmaya başladığı- mıza inanıyorum. Burada halkımızın bizi anlaması değil, bizim kendimizi halkımıza anlatamamamız söz konusuydu. Şu anda halkımıza kendimizi anlatma imkan ve fırsatını yakalamış du- rumdayız. Modern çağın ortaya koymuş olduğu birçok iletişim imkanlannı yavaş yavaş devreye soktuk. Bu devreye sokuşta sa- ğolsun medyanın bize olan tavn bızi çok ciddi biçimde teşkilat çalışmasına itti. Bugün biz teşkilatlanmada hakikaten hiçbir siyasi partinın ge- lemediğj noktaya geldik. Genel merkezınden mahallesine, hatta sokağına vanncaya kadar bir teşkilat ağı kurduk. Ben buna fut- boldakı "adam adama markaj" terimini yakıştırdım. Adam ada- ma markaj şu anda yerleşmiş durumda. İstanbul'da bizim üyemi- zin diğer parti üyelerinden farkb bir yanı var. Diğer partilerin üye olmak suretiyle güya taraftarlan vardjr. Ama bizim partimizin inananlan vardır Çünkü gelirken bir nimete değil. bir külfete ortak olmak üzere geliyor. Bunu diğer partilerde görmemtz mümkün değil. Oralar- da "Oğlumu işe sokacak mtsaı?", "Benim şu kaçak inşaatın nıhsatını verecek misin?" diye gelir. Ama biz- de böyle gelen hiçbir za- man hoş karşılanmaz. İstanbul'a gelecek olur- sak... Kadınıyla erkeğiyle. şu anda 26 bine ulaşan üye sayımızla çalışıyoruz. Bu. her geçen gün de daha ran- tabl halegelivor. - Kadumla erkeğivle, de- diniz. kuran'ın ilkelerini te- mel alan, şeriata inanan bir parti olarak Kuran'da kadının hakkımn varım ol- duğu göz önüne alınınca, yarım olan kadının hakkını RP bürüne yükseltebilecek mi? ERDOĞAN - İki şeyı bırbınnden avırmamız ge- rek. Her şeyden önce RP bir din, RP eşittır İslam de- ğıldır. Türkıve'de RP'nın yönetıcilen olarak biz Islam önceliklı bır yaşam tarzını benımsemiş insan- lanz. Türkiye'nın bugün yüzde 99'u. "İslam benim vaşam biçimimdir" diyor. Ama tabıı her ferdin kendi dünyasında eksılen vardır. artılan vardır. Bu eksiler bende farkbdır da bır baş- ka kardeşımde daha farklıdır. - V ani bu toplumun geie- ceği İslami yaşam biçiminde mi? İslam 1400 küsur yıl önce kurulmuş bir din. Yani geleceğimi/i 1400 küsur yıl öncesine mi bağlayacağız? ERDOĞAN -Bır defa burada bır vanbşınız var. Bu yanlışı bır Müslüman gibi sormuyorsunuz. fslam 1400 yıl öncekı bir din de- ğil. İslam zaman vezemine. bütün çağlara hıtap eden bir dındir. İslam. tahnf edilmış. bozulmuş. bütün etkısı ortadan yok edil- mış olan bır Hıristıyanbk değıldir. İslam. bütün çağlara hıtap eden. her asırda daha yenı olduğu anlaşılan bir dındir. Bugün İslamın haneı kuralı üzenndeoturupfarklı bır tartışmaya girdıği- nız zaman yepyenı bır din olduğunu görürsünüz. Çağdaşlığı ne vazık ki yanlış tarif etmışler. Modernizm. çağ- daşlık adına bugün dünyada ne yazık kı insanlar kanlanyla. ce- setlen>le ödüyorlar bunu. Bır pazar yerınde 67 kışiyi katletmek. yüzbınlerce ton bombavı bır körfeze} ağdırmak mıdır çağdaşbk? - Din adına Snas'ta yapılan katliam ne oluyor peki? ERDOĞAN - Oradakı şeyınıze keMnlikle katılmam mümkün değil. Bır defa kesinlikle Sıvas olaylan din adına yapılmamıştır. Oniar övle bır anlatma hakkına sahip olduğuna göre ben de farkb bır anlatma ve anlama hakkına sahibim. Ben aynı yorum- lan kabul etmıyorum. Sıvas'ta yapılan olaylar din adına dıye bır şey söz konusu değil. Sıvas'ta ne yazık ki bir mezhep farklıbğı is- tısmar edilmiştır. Onu tasvip etmek, onaylamak, takdir etmek mümkün değildir. RP, en tepesinden en tabanına bu konunun karşısındadır ve dışındadır. Türkıye'de dökülen kanın altında RP hiçbir zaman olmamıştır. Bunu hiçbir zaman ispatlamamı- şlardır ve ispatlayamayacaklardır. RP. geldiği günden bugüne Alevi-Sünni aynmının karşısında olmuş bir partidir. Sizin içinızde niye Aleviler yok, diye soruyor- lar. O gün gelmemişti, ama bugün geliyor. Şimdi bizim kadro- lanmız içinde Alevi vatandaşlardan adayiığını koyanlar başladı. RP'ye bir Alevmin girmesine tahammül edemeyenler mankenlik mesleğini bırakıp partiye giren bir kişiye tahammül edemiyorlar. - İnsanlar orada bir tür çelişki göriiyorlar... ERDOĞAN - Nıçın? RP hiçbir zaman kapılannı bu tür an- layışlara. bu türinsanlara kapamamış ki... Bu bırarz-talepmese- lesıdir. - RP üst düzey yöneticilerinin eşlerinin başlarını bağladıkiannı bilivoruz. Sizin eşiniz de başını bağlar mı? ERDOĞAN - Tabıı bağlar. para israftır ^Teşkilatlanmada hakikaten hiçbir siyasi partinin gelemediği noktaya geldik. Genel merkezinden mahallesine,sokağına vanncaya kadar bir teşkilat ağı kurduk. - Niye? ERDOĞAN -Inancından... İslam böyle emrettiği için... - Buna karşın başını, bacağını, göğsünü açan bir mankeni de par- tiye kabul edebili.vorsunuz... ERDOĞAN - Az önce bir ifade kullandım. İslamıyet bu- yaşam biçimidir, dedim. Eksileri. artılan farklıdır. Bugün haşı açık olan yann yine başı açık olur diye bir kaide yok. Ben sizinle 100 sene öncesine, zaman tünelinde gitsem siz şu andaki gibi benim karşı- mda olmayacaktınız. 100 sene önceki toplumun bir insanı olarak inanıyorum ki benim karşımda başınız kapab olacaktınız. - Bağcılar'da ve geçen secimi kazandığınız diğer belediyelerde nte> harteler kapatıldı. (kinci olarak Rıfat Ilgaz Küitür Vlerkezi'nin adı değiştirildi. Necip Fazıl Küitür Merkezi vapıldı. Siz İstanbul çapında seçüni kazanırsanız, örneğin bir eğlence merkezi olan Be- yoğlu'nun yapısını değiştirecek misiniz? Ya da AKM'nin yerine başka bir ad mı bulacaksınız? ERDOĞAN - Duyumlannız sıhhatli değil. Bunlar basında. medyada arada sırada çıkan bazı haberler. Biz şu anda mevcut yasalara göre çalışan bir partiyiz. Bu yasalan, mevcut teftiş dos- yalannı biz hazırlamadık. Bugüne kadar gelen ANAP, DYP. CHP, şimdiki adıyla SHP yönetimleri hazırladılar. Ama ne yazık ki bu hazırlanan dosyadaki genel maddeleri bile bunlar hiçbir za- man istemediler. Çünkü yasa duruyor. Ama onlar ne yazık ki rüşvetle kendi saltanatlannı sürdürme gayreti içinde bulunuyor- lardı. Bakın, teftiş dosyasında hangi eksikler sebebiyle kapatma verilebileceği bildirilmiştir. - Peki eksikier sadece meyhanelerde miydi? ERDOĞAN - Hayır. efendün. Bütün mûesseseler için bu denetim söz konusu- dur. Şu anda Bağcılar'da sayısı yüzleri bulan içkili restoranlar var. Bahçeliev- ler. Güngören, Kağıthane. Tuzla'da hepsi çalışıyor. Bi- zim böyle bir derdimiz yok, ama üzüldüğümüz bır nok- ta var. Bu gazeteciler anaya- sanın 58. maddesinı oicu- maz mı? Hem anayasaya bağlılıktan söz ederler. Peki. ama neden insan sağbğını tehdit eden unsurlar üzerin- de bu kadar spekülasyona girmeyi severler? İnsanımızı seviyorsak onun sağbğını tehdit eden unsurlardan uzak durmaya çalışahm.. - Peki, Rıfat Ilgaz Küitür Merkezi'nin adının değişti- rilmesi? ERDOĞAN - Tarihimiz- deki büyüklerimizin isımle- rini değiştırip onlann yenne geçmiş belediyeler başka ısim koyuyorlarsa. aynı şeyı Bahçelievler belediyemız kendi nezdinde uygula- mıştır. Bana göre yanlış yapmış. Bunu arka- daşımızın kendisine de söy- ledim. - Bunlar sizce ayrıntı gibi göriinüp esasta sorun olan şe>lerdir... ERDOĞAN - Şu anda sorunumuz bu değil. Halk şu anda, bu enflasyon ne olacak, diye soruvor. Bu te- rör, bu göç ne olacak? Bence basın bu noktada topluma faydalı olmayı denerse çok daha ısabeth olur. Şu anda İstanbul'da bir gecede eğlence yerlennde harcanan parayı bılıyor mu- sunuz? Geçen gün Çelik Gülersoy açıklıyordu. 250 milyar lira. Bu, korkunç bir israf. top- lum için utanç kaynağıdır. Basın bunlarla ilgilenmelı. Biz şeffaf bir toplum değiliz. Çağı yakalamaktan sözediyoruz. Ama kimin eli kımin cebinde belli değil. Ben bir İSKİ'yi. bir İLKSAN'ı. bir otoyolyolsuzluğunuunutamıyorum. Buna dur diyecek tek düze- nı RP sağlayacak. - Açık olalım, dediniz. RP'nin de faize karşı çıkarken faizden ge- lir elde ettiği orta> a çıktı. Bunu lideriniz Erbakan da açık açık ka- bul etti. ^ ani faize haram derken, sözde karşı çıkarken öte yandan da faiz almayı nasıl karşıbyorsunuz? ERDOĞAN - RP faız gebrıyle hareket eden bir parti değıldir. - Ama faiz geliri aldığı kesin. ERDOĞAN - Bir dakika... Müsaade edin... Yasalar. paranı bankaya koyacaksın. dernekler şu kadardan fazla parayı kasası- nda tutamaz, dıyor... - Ama faiz alacaksın da demiyor... ERDOĞAN - Bunu bana şimdi sormayın. Ben iktidar ol- duğumda bu işi bir rant olarak görüyorsam o zaman bana so- rabibrsiniz. Şu anda Türkiye'de ancak kendi sesini duyurmaya çalışan bir grup durumundayım. Şu anda ben mahkum olduğum için bunu yapıyorum - Yani bu düzene ayak uydurmak zorundasımz... ERDOĞAN - Zorundayım. Belediyelerimiz faiz ödüyor. Hem de kıme biliyor musunuz? Devlete faiz ödüyor. İller Bankası'- ndan aldığı her borca faiz ödüyor. Devlet faizle kendi kurumuna zulmediyor. Şu anda biz 70 yıllık bir tecrübe yaşıyoruz. - Yani RP iktidara gelirse kesinlikle faizi kaldıracak, öyle mi? ERDOĞAN - İleride faizsiz uygulamaya geçmiş olacağız. - Çok şıksınız. Kravatınızuı ve kosrümünüzün markalannı öğ- renebilir miyiz? ERDOĞAN - Şıklıkta her zaman genel başkanımı örnek aldım. Ben hazır giyinmem. Konfeksiyon bana kesinlikle uymu- yör. Devamlı diktiririm. Terzim de Taksım'de Amca'dır. Şu an- daki kravatımın markası Garibaldı. Herhalde İtalyan.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle