Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12ŞUBAT1994CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
1 milyarlık
soygıın
• İstanbul HaberSerna -
Kadıköy'de bir kuyumcu
dükJcanı dünsaat 18.00
sıralannda üç kişi tarafından
soyuldu. İş>erisahipleri
ErdaJ ve "Yener Yılmazel adlı
kardeşleri silah zoruyla
etkisiz hale getiren
soyguncular, yaklaşık 1
ınilyar 3O0 milyon
değerindeki 8 kiloaltın ile
birlikte 5 bin Alman Markı
dövizi gaspettikten sonra
otomobii le olay yerinden
kaçtılar. Soygunculann
kaçtığı otomobii kısa bir süre
sonra Göztepe'de bulundu.
Soygun sonrası geniş çaplı
bir operasyon başlatan
güvenlik güçleri, kuşkulu
gördükleri baa kişileri
gözetim altına aldılar.
5 PKK'li
öldüpüldü
• ADANA (Cumhuriyet
Gûney İlleri Biirosu) -
Mardin'in Kızıltepe ilçesi ve
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde
güvenlik güçleri ileçatjşmaya
girdiğı bıldirilen 5 PKK'lı
terörist öldürüldü.
Diyarbakır"da Ali Doğru
adlı birvatandaşileavukat
Davut Ufuk Demirel, kimliği
henüz belirlenemeyen
kişilerin saldınsı sonucu
öldürüldü.
Yeşillerden
kınama
• Haber Merkezi - Anayasa
Mahkemesi'nin Yeşiller
Partisi"nı kapatma karan,
eski Genel Başkan Bilge
Contepe. İzmir Sözcüsü
Ayşe Tosuner ve üyelerce
kınandı. Contepe'nin
imzasıyla yayımlanan yazılı
açıklamada, Yeşiller Partisi
gibi "evrensel" amaçlar
taşıyan bir partinin
kapatılmasının insan
haklanna aykın olduğu
belirtildi.
Yasadışı Dev-Sol
davası
• ANKARA (AA) - Yasadışı
Dev-Sol örgütü üyesi olmak,
cinayete azmettirmek,
kuryelik yapmak, örgüte silah
sağlamak ve istihbarat
çabşmalannda bulunmak
suçundan haklannda dava
açılan 4"ü tutuklu 22 sanığın
yargılanmasına devam edildi.
Mahkeme başkanı,
savunmalann
yapılabiimesi amaayla
duruşmayı erteledi.
Soğuk hava
dalgası
Haber Merkezi -Yurdumuz,
bugünden itibaren yeni bir
yağışb havanın etkisine
girecek. Pazargününden
itibaren de hava sıcaklıklan
bütünyurtta 8ile lOderece
azalarak mevsim
normalleriıün alüna düşecek.
Hayali ihracat dosvalan açılıyor
Maliye Bakanı Atilla, 'Bazı kişiler, geçmişinde hiç birikimleri olmadığı halde milyarlarla oynuyor. Önümüzdeki
günlerde tahkikatı biten hayalı ihracat dosyalannı açıklayacağız. Kimlerin nelergötürdüğü ortaya çıkacak' dedi.
TOKTAMIŞ ATEŞ
Kamer cenc'in önergesi SMP grubunda
Hayalidleriçin soruşturmaistemi
• SH P"li Kamer Genç, hayali ihracat yoluyla devletin soyulmasına neden olduklan
gerekçesiyle Turgut özal, Kaya Erdem, Vural Ankan, Kurtcebe Aiptemoçin, Ekrem
Pakdemirli. Yusuf Özal. Güneş Taner ve Yıldınm Akbulut hakkında Meclis soruşturması
açılmasmı istedi. Genç, bu amaçla hazırladığı önergeyi SHP gmbuna verdi.
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - TB.MM
Başkanvekili, SHP Tunceli Millervekili Kamer
Genç, aralannda, yaşamını yitiren 8. Cumhur-
başkanı Turgut özal ile eski Maliye ve Gümrük
Bakanı Vural Ankan'ın da bulunduğu, ANAP
hükümetlerinin 8 bakanı hakkında. hayali ihra-
cat yoluyla devletin soyulmasına neden oldukla-
n gerekçesiyle Meclis soruşturması açılmasını
istedi. Genç. bu amaçla hazırladığı önergeyi
SHP grubuna verdi.
Genç, önergesinde şu görüşlere yer verdi:
"1984-1990 yıllan arasında başbakanlık ve ba-
kanlık yapan bazı kişilerin vaptığı genel ve özel
düzenlemelerle devlet kaynaklannı isteyerek bazı
kişi ve çevrelere keyfı olarak aktarma.M sağla\a-
cak şekilde işlem tesis ettikleri ve bu suretle ûİke
ekonomisine Mirdukları ağır mali darbelerin etki-
lerinin günümüze kadar devam ettiği saptanmış-
tır"Genç, soruşrurmaistemi gerekçesindeşu gö-
rüşlere yer verdi:
"1984-1990 yıüarı arasında ülkeyi yöneten hii-
kümetlerdeki Başbakan Turgut Özal ile Başba-
kan Yardımcısı Kaya Erdem, Maliye ve Gümrük
bakanları Vural Ankan, Ahmet Kurtcebe Aipte-
moçin ve Ekrem Pakdemirli, ekonomiden sorum-
lu devlet bakanları Yusuf Bozkurt Özal ve Güneş
Taner, İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, yaptık-
ları keyfi uygulamalarıyla devletin kasasından
haksız olarak trilv onlarca liralık kaynakları özel
kişi ve firmalara aktarmak suretiyle ülke ekono-
misini çökertmişlerdir."
BURSA (Cumhuriyet) - Ma-
liye Bakanı tsmet Atilla, soruş-
turması tamamlanan hayali
ihracat dosyalannı bir süre son-
ra açıklayacaklannı söyledi.
Kısa adı CÜŞİAD olan Bur-
salı Sanayici ve İşadamlan Der-
neğTnin genel kuruluna katıl-
mak için dün geldiği Bursa'da
DYPil binasında konuşan Atil-
la. ANAP'ın, DYFnin müda-
halesi olmadan dağılaca&nı da
savundu.Atilla, DYP İl Mer-
kezTndekı konuşmasında.
"Önümüzdeki günlerde tahki-
katı biten hayali ihracat dosya-
lannı açıklayacağız. Kimlerin
neler götürdüğü ortaya çıka-
cak" dedi. Atilla, bazı kişilerin
geçmişlerinde hiçbir birikim ol-
madığı halde milyarlarla oyna-
dığını. nedeni araştınldığında
da, akrabalanndan mal kaldı-
ğını savunduklannı öne sürerek
"Kayınpederimden kaldı diyor.
Kayuıpederini araştırıvoruz.
Onun da hiçbir şeyinin olmadığı
Din siyasete aletedihnemelutiv
Gandi'nin torunu Rajmohan Gandidinikendi amaçları için kullanan
partilerin tarih boyunca herzamanyenilgiye uğradıklarını söyledi
LEYLA TAVŞANOĞLU
Hindistan'ın bağımsızlık li-
den Mahatma Gandi'nin torunu
Rajmohan Gandi. tarih boyun-
ca dini siyasete alet eden partı-
lerin her zaman yenilgiye uğra-
dıklannı söyledi. Gandi aynca,
bu tür partilerin aslında dini
kendi amaçlanna alet ederken
ona hiçbir bağlılığı oîmadığına
da önemle işaret etti.
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derncği'nin davetlisi olarak İs-
tanbul'a gelen ve çeşitli etkin-
liklere konuşmacı olarak katı-
lan Gandi'yle kaldığı otelde ko-
nuştuk.
Gandi, dinci partilerin ikti-
dar olduklannda bunun ülke-
nin demokrasisine zarar verip
vermeyeceği sorumuza karşılık
şunlan söyledi:
"Tarih boyunca pek çok siya-
si gnıp, demokrasi adına ve hat-
ta demokratik yolları kullana-
rak iktidar olmuşiardır. Ama so-
nuçta bazı gnıplann bu şekilde
iktidar olmaları sonucunda de-
mokratik olmayan. hatta bazı
dunımlarda da totaliter rejimler
ortaya çıkmıstır."
Dinci grup ve partilenn: seç-
menin Allah korkusu, dine bağ-
hlığı, hatta başka siyasi grupla-
ra hoşnutsuzluğunu kullanma-
yı çok iyi' bildiklerine işareî
eden Gandi. "Ama bu tür siya-
setçiler ya da siyasi partiler, o ül-
kede barışı, dostluğu, istihdamı,
yatırımlan ve her şeyin üstünde
de basit vatandaşın yaşam kay-
nağını yok ederler" dedi.
Siyaset bilimci ve gazetecı
Siyaset bilünei ve gazeteci Rajmohan Gandi dinci grup ve partilerin
seçmenin Allah korkusu ve dine bağlılığını kullandığını söyledi.
olan Rajmohan Gandi sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Bu nedenierle vatandaşa, o
grubun ya da o siyasetçinin, dini
duygularını köriiklerken aslında
kendisinin dostu olmadığını,
kendisini sadece kullandığını, si-
yasi amaçlarına alet etmekte ol-
duğu dine de gerçekte hiçbir
bağlılığı bulunmadığını anlat-
mak gerekir. Ben bütün bunları.
her şeyden önce HindistanMa
yaşanan deneyimi çok iyi bildi-
ğim için anlatıyorum. Pek çok
insan, dini kullanarak iktidar
olanların sonunda özgürlükleri
ya çok sınırladıkları y a da yok
ettiklerini gayet iyi bihnekte-
dirier."
Hındu kökendincilerin
arahk 1992"de Uttar Pradeş
eyaletinde bir camiyi nasıl
tahrip ettiklerini hatırlatan
Gandi şunlan ekledi:
"Cami olayımn yaşandığı
Uttar Pradeş eyaleti yönetimin-
de o sırada aşırı dinci bir Hindu
partisi vardı. Parti seçimlerden
önce, 'Bu secimleri, yaptı-
klarımızın bir referandumu ola-
rak kabul ediyonız' demişti.
Ama büyük Hindu çoğunluğu
partiye dersini vererek onu yöne-
timden düşürdü. Caminin tahrip
edilmesinin ötesinde parti, eko-
nomiye ve özgürlüklere de büyük
darbeler indirmişti. Bu nedenle
ben her zaman seçmenin sağdu-
yusuna güvenirim."
Gandi. dincilere muhalif laik
gruplann birbirleriyledidişerek
esas düşmanlan olan dinci
gruplann etkisi ve gücünü gö-
zardı ettiklerini söyledi. Gandi
bu konuda şu görüşlere yer ver-
di: "Normal rekabet ortamını
yüriitürken gerçek tehlikeyi gö-
zardı etmek bizi yarın büyük pis-
manlık duyacağımız sonuçlara
sürükleyebilir. Bunu hiç akıldan
çıkarmamak la/ımdır. Dincilere
karşı çıkan siy asi partiler, bazen
de kararsız $eçmeni dar görüşlü
davramşlarıy la dinci partilere
doğru itmişlerdir.
Bu nedenle öncelikle u/un va-
dede aşırı dinciliğin yenileceğine
olan gmenimi/i y itirmemeliyiz.
İkinci olarak dinci gruplara mu-
halif partilerin, birbirleriyle re-
kabet yerine dincileri hedef ala-
rak aralannda tam anlamıyla
birlik oluşturmaları gerekmek-
tedir. Son olarak da bu dinci
grupların, hem de bunların mu-
haliflerinin yanında olan geniş
halk kitlelerinin güvenini kazan-
mak için sonsuz bir sabır göster-
meliyiz."
Gandi. basın konusunda da
medvada tekelleşmenin bağım-
sız gazeteciliğe önemli bir tehli-
ke oluşturduğuna dikkat çekti.
Gandi. "Sadece medyada değil,
tekelleşmenin her türlüsü özgür-
lüklere darbe indirir" dedi.
ortaya çıkıyor" dedi.
ANAP lideriMesut Yılmaz'-
ın, 292 milletvekili olduğu hal-
de hükümeti bırakıp kaçtığını
öne süren Atilla, "Ses tonundan
başka hiçbir özelliği olmayan ve
292 milletvekili ile bırakıp kaçan
Mesut Yılmaz değil mi? Mesut
Yıunaz, ne yüzle milleti yönet-
meye kalkıyor?" dedi. Atilla,
ANAP'ın. DYP'nin katkısı,
müdahalesi olmadan dağılaca-
ğını ve bu partiden DYP'ye gel-
mek isteyen çok sayıda millet-
vekili olduğunu da savundu.
Maliye Bakanı Atilla. BÜSİ-
AD toplanüsında yaptığı ko-
nuşmada da, terörle mücadele
için çok yoğun para akışının
sağlandığını bildirdi ve "Bu pa-
ralar ülkemiz için, stzlerin gü-
venliği için helal olsun" dedi.
Atilla, KİT'lenn zarar etmesin-
de işçi maliyetlerinin 7-8. sırada
yer aldığını, asıl maliyetin kötü
yönetimden kavnaklandığını
da söyledi.
DGMr
pe$inde
Beşikçi'ye
dava
üstüne dava
BÜLENT SARIOĞLL'
ANKARA- Yargıtay'ca
onaylanan 8 yıldan fazla ağır
hapis cezası nedeniyle Ankara
Merkez Kapalı Cezaevi'nde bu-
lunan toplumbilimci-yazar ts-
mail Beşikci. Türk Ceza Ka-
nunu'nun(TCK)kaldınlan 142.
maddesi nedeniyle hüküm giy-
diği ve beraat ettiği kitaplardan
yeniden yargılandı. Türkiye'nin
de imzaladığı Avrupa însan
Haklan Sözleşmesi'nde. hiç
kimsenin aynı suçtan. aynı dev-
letin yasalanna göre yeniden
yargılanamayacağı öngörülür-
ken, Beşikçi, Yargıtay aşama-
sında bekleyen toplam 5 yıllık
hapis cezası onaylanırsa iki kere
mahkum edilmiş olacak.
Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nin (DGM) topla-
tarak. hakkında dava açtığı."Bi-
limsel yöntem, üniversite özerkli-
ği ve demokratik ilketer açısı-
ndan İsmail Beşikçi davası-4,
Yargrtay'a başvuru" adlı kıtabı.
İstanbu! DGM de toplattı ve
aynca sanıklann ifadelenni ala-
rak dava açtı. Beşikçi. böylece
tekrar y argılandıa kitaplan
dışında av nı kitap \ e ay nı suçtan
iki mahkemede birden jargıla-
nacak.
Beşikçi'nin yargılanan kiıap-
lan dışında. gecmiş yıllarda ya-
>ımlanıp. haklannda dava açıl-
mavan 4 kitabı için de yeni bası-
mlar nedeniyle ikişer dava
açıldı. İkisi mahkumiyetle so-
nuçlanan. ikisi hakkında verilen
karar da Yargıtay aşamasında
olan 4 kitap için ikinci kez açılan
davalar, Ankara 2. Ağır Ceza
Mahkemesi"nce rcddedildi.
ÇUKOBİRLİK
GENEL MÜDÜRLÜĞÖ'NDEN
İHALEİLANI
Birliğimizce yaptırılacak. aşağıda belirtilen Genel Müdürlük Binası asansörlerinin
periyodik bakım ve onarım işleri kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkarılmıştır.
1- İNSAN ASANSÖRLERİ: 3 adet 8 kişilik, 18 duraklı, 1.6 m/sn. hızlı, üçlü grup kuman-
dalı,
2- YÜK ASANSÖRÜ: 1 adet 750 kg.'lik, 19 duraklı, 1.2 m/sn hızlı, toplamalı kumandalı.
a) iştirakçiler, ihale dosyasını Çukobirlik Genel Müdürlüğü Teknik Müdürlüğü'nde 21
Şubat 1994 günü saat 16.00'ya kadar inceleyebilir ve son müracaatlarmı yapabilirler.
b) isteklilerin, ihale dosyasında belirtilen şartların yanı sıra TSE belgeli firma veya
yabancı bir firmanın temsilcisi olduğunu ve en az yukarıdaki özellıklerı haiz İnsan Asan-
sörü ikmal etmiş veya 1 yıldan fazla bakımını yapmış olduğunu belgeleyecektir.
c) Yeterlilik belgesi 22 Şubat 1994 günü saat 16.00'dan itibaren Teknik Müdürlükçe ve-
rılecektir.
d) İhale, 24 Şubat 1994 günü saat 14.00'te Çukobirlik Yönetim Kurulu huzurunda yapı-
lacaktır.
Birliğimiz 2886 sayılı yasaya tabi olmayıp yeterlilik belgesi verip vermemekte serbest
olduğu gibi, ihaleyi de yapıp yapmamakta ya da dilediğine yapmakta serbest olup, ne-
denlerini de açıklamak zorunda değildır.
VEFAT
Merhum Şeh ElifEfendi'nin torunu. merhum Sadi ve merhume
Remziye Hasırcıoğlıfnun oğlu. merhum Arşi Hasıraoğlu ve
merhume Sadiye Dinçkarın kardeşi, Efser ve Cengiz Damalı'nın
amcalan. MuammerKarahangil"in kayınbiraderi. Rikkat
Hasıraoğfu'nun eşi. Sadi ve Canan Hasırcıoğlu'nun babası.
Gızem ve Ecem Hasıraoğlu'nun büyükbabası,
OSMAJNTARIK
HASffiCIOĞLU
11 Şubat 1994 günü hakkın rahmetıne kav uşmu^tur. Cenazesi 12
Şubat 1994 Cumartesi günü (bugün) öğle namaandan sonra
Çamlıca Namazgah Camii'nden kaldınlacaktır.
Allah rahmeteylesin.
AİLESİ
(Çiçek göndermek isteyenlerin Türk Eğitim Vakfı'na bağışta
bulunmaları rica olunur)
ffiİNCİL'OKUDUKJUZMU?!
ISAMESİH'fN
TARtHSEL YAŞAMI
VE ÖdRETlŞLERİ
HAKKINDA BİLÛİ
EDİNMEK İSTERSENİ2
BİZEYAZINIZ.
TANITIM
KİTAPLARIMIZI
İSTEYİNİZ^
İSTANBUL 1. SULH HUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
1994 22
Mahmut Naci ve Hafıze'den olma. 1327 d.lu. Enise Balkış'ın
hastalığı sebebiyle vesayet altına alınmasına. kendisine. Gül^en So-
kak, No.l. Bebek adresindeikamet edenyeğeni Murat Balkış'ın vası
layinine mahkememizce 9 2 1994 tanhinde karar verilmiştir.
İlan olunur. 9.2.1994
T.C.
ŞİŞLİ3.SULHHUKLK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1993/481
Mahkememizin 1.2.1994
tarih 993/481 esas 994/47
sayılı karan ile küçiik ço-
cuk Ömer Koca"ya üvey
annesi Menine Koca'nın
vasi tayın edilmiş bulundu-
ğu ilanen teblie olunur.
9.2.1994
Basın: 1765
14 Şubat
Sevgilinizi unutmayın
rpid 5?
14Şubat'taki
SEVGİLİLERGÜNÜ
(St. Valentine 's Day)
için
mesajlarını/ı gazetemizde yayımlıyoruz.
Kııvukkıılu Bııvükkulıı
I sıılun2cm)2OObınTl- (I sıııun >cın) î5(lhıııTI
Tel 5120505 475-4W- S00-529
I a\ 511 X4M>
llanı nasıl vereceksini/: İlan hcdclını Akbank Turlx- Şb. 12246-5 no lu Ycnıgıın Jl.ıbcr
A|ansı A Ş hcvıhına \ jlırdıkun sonra hanka Jckonlunu vc ılan mctnını/ı 5f I S4 WS noltı
laksımı/a gondcnnı/ Yada bı/y.ıt ya/elemı/c müracaatedını/
DEMOKRATELEKTRİKMÜHENDİSLERİ
EMO İSTANBUL ŞUBESİ
29.DÖNEM
YÖNETİM KUR UL UADA YLİSTESİ
ASÎLADAYLAR
I-ALAETTİNANAHTARCI
2-M.SITKIÇİĞDEM
3-AYDOĞANÖZDEMİR
4-MELTEMSÖNMEZ ~
5-KORHANESİN
6- SrRDAŞ KARABOĞA
7-KUBİLAYBECERİK
YEDEK ADAYLAR
I-SELÇUKESEN
2-MEHMET ÇAĞDAŞ
3-CEVDETSÖNMEZ
4-UĞURAYDIN
5-SÜLEYMANMERT
6-İRFANAYAN
7- DAĞISTAN BEKİROĞLU
BİZİSEÇİN EMO'YU BİRLİKTE YÖNETELİM
SEÇİMLER: 13 ŞUBAT 1994 Saat 09.00-17.00 arası
Ermeni İlkokulu Yetimhanesi
Abide-i Hürriyet Cad. No: 228 ŞİŞLİ adresinde yapılacaktır.
Kemer Sıkmak...
Çirkin bir oyun oynanıyor memleketimizde. Toplumla-
rın 'unutkanlıklanna' ve Türk toplumunun 'örgütsüzlü-
ğüne' güvenen kimileri, oyun oynuyorlar insanlarla,
alay ediyorlar.
Kısa bir süre önce yaşanan şeyler hiç yaşanmamış
gibi, aynı şeyler yeniden talep edıliyor toplumdan. Bu-
nun en ilginç örneği de insanların biraz kemer sıkmala-
nn/'istemek. Sanki yıllardan beri bu talep gündemdetu-
tulmamış gibi. Yıllardan beri böyle bir talebe uygun eko-
nomik politikalar uygulanmamış gibi...
24 Ocak 1980 kararları açıklandığı zaman ekonomi tı-
kanmış durumdaydı. Ancak değişik göstergeler dikkate
alındığı zaman, o günlerin ekonomisi, bugünlerin eko-
nomisinden daha kötü durumda değildi. Tek önemli
fark, 'borç bulabilme ve borç alabilme' farkıydı ki, bura-
daki kıstasın da ekonomik olmaktan çok, siyasal olduğu
açıktır.
Konumuz dışında olmasına karşın iki satırla bu olgu
üzerinde de durmak istiyorum. Eğer borç vermenin kıs-
tası 'ekonomi' dışında bir şey olursa, bu borcun öden-
mesi aşamasında da ekonomi dışı faktörler devreye gi-
rebilir. Ve bir bakarsızın karşınıza 'siyasal' bir fatura çı-
kabilir. Ve o saatten sonra ne kadar dövünseniz boşuna
olur. Iş işten geçmiştir artık.
'24 Ocak Kararları'diye kısaca isimlendirilen 'istikrar
önlemlerinin' birkaç temel doğrultusu vardı:
- ithal ikameci sanayileşme modeli yerine, ihracata
yönelik bir sanayi modelinin benimsenmesi,
- Bu mantık uyarınca, ihracatın özendirilmesi ve dün-
ya iktisadi sistemine entegre olunması,
- Gerçekçi bir döviz kuru uygulanması ve Türk Lirası'-
nın konvertibl hale getirilmesi,
- Faiz oranlarını yükselterek, gerçek faiz uygulanması
ve enflasyon oranının üzerinde faiz verilmesi.
Bu politikalar %100'lük bir devaluasyonla birlikte ya-
şama geçirildi. O günlerde Tahtakale'deki karaborsa fi-
yatının üzerinde bir döviz kuru saptanmasının nedenini
soran gazetecilere, Turgut özal şöyle demişti- "Evet
çok yüksek bir fiyat verdik. Amacımız döviz fiyatlarıyla
uzun yıllar oynamamak..." (Ne günlerdi o günler ama).
24 Ocak istikrar önlemleri, '^ofr'önlemlerdi. Toplumu
bir sarsacak' ve sonra her şey normalleşecekti. Ama
yıllar yıllan izledi, hiçbir şey normale dönmedi. Şok ön-
lemler, günlük iktisadi politikaların parçası oldular.
Ardından 12 Eylül geldi. Zaten başka türlü bu politika-
ları uygulamanın, topiuma bu acı ilacı içirmenin imkânı
yoktu. Can derdinedüşmüş olan insanlar, 'kemerleri bi-
raz daha sıkmaya' rıza gösterdıler. Göstermek isteme-
seler de yapacaklan bir şey yoktu. Malum, son Türk
devleti' tehlikeye düşmüştü..
Veheryıl, her seçım dönemınde, bu kez son denildi
ve kemerlerin biraz sıkılması istendi. Ücretli kesim ve
tarım kesimi enflasyonun altında ezilirken sermaye ke-
siminin palazlanmasına çalışıldı. Sanıldı ki; bu 'serma-
yedarlar' yatırım yapacaklar, istihdam yaratacaklar,
kalkınmayı sağlayacaklar. "O/maz"dedik, "Bupolitika-
larla tufeyli bir zengin grubu yaratacaksınız, halkın alın-
teri yatırıma değil. luks tüketime feda edilecek." Dinle-
mediler. Ve sonunda bızim dedikierimiz çıktı. Ama kitle
iletişim araçlarıyla her gün. (ama her gün) "Alternatifi-
rmz yo/c"temasınıöylesineyoğun işledilerki, alternatif*
leri olmadığma Türk halkını da inandırdılar.
Ücretli kesim, yani kafasının ve kolunun emeğini bir
ücret karşılığında satan insanlar, 1980de ulusal gelirin
üçte birini alıyorlardı Bu oran 1990da beşte birin de altı-
na düştü Şimdiki durum da fazla parlak değil.
Devlet adamlarımız. Türkiye'yi yönetenler; insanların
gözlerininiçinebakabakayalansöyleroldular. Hep "Bu
sene son" denildi, hep "SÜ sıkıntılann sonunda yüzü-
müz gülecek" denildi
Ve şimdi. sanki toplumun belli kesimleri on beş yıldır
sürekli fukaralaştırılmamış gibi. "Biraz kemerleri sık-
mamız gerek" deriüiyor. Vebunudiyenler, yaşamlarının
hiçbir döneminde kemerleri sıkmamış insanlar. Özveri,
yıllardır yükü çeken kesımlerden isteniyor. Ortaya bilan-
çolar çıkartılıyor, vanlan karanlık noktalar gösteriliyor.
"Başka çare yok "deniliyor.
Peki bunca özveri neden yapıldı? Neden bunca çileyi
çekti bu insanlar? Tam 14 yıl geçti aradan. Bu vanlan
noktanın sorumlusu kim? Toplanan kaynaklar kıme gitti,
kimleri zengin etti?
örgütsüzbirtoplum. demokratik taleplerini kolay orta-
ya koyamaz. Ama gün gelir öyle patlamalara yol açar ki,
korkudan dudağı uçuklar insanın Güneydoğu bölge-
mizden gelen acı çığlıklar, kimilerini hiç düşündürmü-
yor. Türkiye'de egemen guç'. ders almasını bilmiyor.
4 Islaıııi Hareketçfyi
'adTleştirme çabası
• İstanbul'dadüzenlenen operasyonda İslami Hareket
Örgütü'nün Batman Grubu'nu oîuşturduğu iddia edilen 4
kişi y akalandı. Polise göre 1992 yılında İranlı rejim
muhalifleri Ali Akbar Gorbani ile Abbas Golizade"nin
kaçınlmasına kanşan örgüt üyelerinin bueylemi Tıdve amacı"
taşıyor. Bu nedenle sanıklann işlediği ileri sürülen suç. "terör
suçu" olmaktan çıkıp "adi suç' nitelığine bürünüyor.
Haber Merkezi -İstanbul po- yaşadıkian yer de Batman. An-
lisinin düzenlediğı operasyon- cak budos\ada Batman laılgilı
larda İslami Hareket Örgütü en küçük bir soruşturma bılgısı
üyesi 4 kişinin yakalandıeı açık- >ok. Yani polis Batmanlı sanık-
la'ndı. Örgütün Yasamavelcra lunn Batman'dakı cvlemlcıinı
şoruştumıa konusu etmemiş.
Öııcckı gün vakalanan 4 sanık-
lan bıri oian Erdınç Ülüş de bu
eski sanıklar arasında. Ülüş
\argilama siırecindc scrbesı bı-
rakılmıştı
Balmanlı sanıklann Batman
bağlantılannı soruştumıavan.
islami Hareket üyesi sanıkla- gö z a r d l e d e n
po\ism
_ >a
kaladı-
ğı 4 kişi için "Batman Grubu"
açıklamasını yapması oldukça
ilginç. Ancak asıl ilginç olan sa-
nıklann eylemlerine ilişkin
açıklama.
Polise göre 4 yeni sanık. daha
önce vakalanan örgüt üyeleriy-
le birlikte. İranlı rejim muhalif-
leri Ali Akbar Gorbani ve
Abbas Golizade'nin "fıdye
amacıyla" kaçınlmasına kanş-
mışlar. Bu durumda sanıklann
Şûrası üvesi Mehmet Ali Bilici
\e Zübeyir Gümüş, kuryeler
Rıd>an Kaya ve Erdinç L lüş'le
birlikte üç çalıntı otomobii.
sahte pasaport. kimlik ve örgü-
tün arşivinin tutulduğu ileri sü-
rülen bir bilgisavar ele geçirildi.
nn yakalanmasına ilişkin polis
açıklamasının en önemli bölü-
münü ise örgütle ilgili bilgiler
oluşturdu. Polis kaynaklı bu
bilgilere göre. yakalanan 4 sa-
nık. örgütün Batman grubu
üyesi. Sanıklann 1992 yılında
İranlı rejim muhalifleri Ali Ak-
bar Gorbani ile Abbas Goli-
zade'nin fid\e amacnla kaçınl-
masına kanştıklan da bilgiler
arasında yer alıyor.
Ancak bu bilgiler İslami Ha-
reket davası dosyasındakiler-
den tamamen farklı. İstanbul 1
numaralı Devlet Güvenlik
Mahkemesi'rıde devam eden
ş
işlediği ileri sürülen suç "terör
suçu" olmaktan çıkıp "adi suç"
nitelığine bürünüyor.
Yakalanan 4 yeni sanığın
üzerinden çıkan kimliklerden
İslami Hareket Davası dosyası- b i r i d a h a o n c e yakalanan, an-
na gore. gazetemız yazarlann- cak p o l i s tutan?ğına göre "ko-
dan LğurMumcu nunoldürul- -- . ._
düğü günlerde yakalananğ g y
İslami Hareket sanıklannın he-
p ğ g
nuşmayıp sohbet sırasında bilgj
veren" örgüt yöneücisi Ekrem
Baytap'a ait. Diğer kimlik ise
i ö i i imen tümü Batman doğumlu. v i n e ö r g ü t yönetıcisi olan Ab-
Sanıklann 1992 yılına kadar dullah Yigit'e ait.