08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12ŞUBAT1994CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 1 milyarlık soygıın • İstanbul HaberSerna - Kadıköy'de bir kuyumcu dükJcanı dünsaat 18.00 sıralannda üç kişi tarafından soyuldu. İş>erisahipleri ErdaJ ve "Yener Yılmazel adlı kardeşleri silah zoruyla etkisiz hale getiren soyguncular, yaklaşık 1 ınilyar 3O0 milyon değerindeki 8 kiloaltın ile birlikte 5 bin Alman Markı dövizi gaspettikten sonra otomobii le olay yerinden kaçtılar. Soygunculann kaçtığı otomobii kısa bir süre sonra Göztepe'de bulundu. Soygun sonrası geniş çaplı bir operasyon başlatan güvenlik güçleri, kuşkulu gördükleri baa kişileri gözetim altına aldılar. 5 PKK'li öldüpüldü • ADANA (Cumhuriyet Gûney İlleri Biirosu) - Mardin'in Kızıltepe ilçesi ve Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde güvenlik güçleri ileçatjşmaya girdiğı bıldirilen 5 PKK'lı terörist öldürüldü. Diyarbakır"da Ali Doğru adlı birvatandaşileavukat Davut Ufuk Demirel, kimliği henüz belirlenemeyen kişilerin saldınsı sonucu öldürüldü. Yeşillerden kınama • Haber Merkezi - Anayasa Mahkemesi'nin Yeşiller Partisi"nı kapatma karan, eski Genel Başkan Bilge Contepe. İzmir Sözcüsü Ayşe Tosuner ve üyelerce kınandı. Contepe'nin imzasıyla yayımlanan yazılı açıklamada, Yeşiller Partisi gibi "evrensel" amaçlar taşıyan bir partinin kapatılmasının insan haklanna aykın olduğu belirtildi. Yasadışı Dev-Sol davası • ANKARA (AA) - Yasadışı Dev-Sol örgütü üyesi olmak, cinayete azmettirmek, kuryelik yapmak, örgüte silah sağlamak ve istihbarat çabşmalannda bulunmak suçundan haklannda dava açılan 4"ü tutuklu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme başkanı, savunmalann yapılabiimesi amaayla duruşmayı erteledi. Soğuk hava dalgası Haber Merkezi -Yurdumuz, bugünden itibaren yeni bir yağışb havanın etkisine girecek. Pazargününden itibaren de hava sıcaklıklan bütünyurtta 8ile lOderece azalarak mevsim normalleriıün alüna düşecek. Hayali ihracat dosvalan açılıyor Maliye Bakanı Atilla, 'Bazı kişiler, geçmişinde hiç birikimleri olmadığı halde milyarlarla oynuyor. Önümüzdeki günlerde tahkikatı biten hayalı ihracat dosyalannı açıklayacağız. Kimlerin nelergötürdüğü ortaya çıkacak' dedi. TOKTAMIŞ ATEŞ Kamer cenc'in önergesi SMP grubunda Hayalidleriçin soruşturmaistemi • SH P"li Kamer Genç, hayali ihracat yoluyla devletin soyulmasına neden olduklan gerekçesiyle Turgut özal, Kaya Erdem, Vural Ankan, Kurtcebe Aiptemoçin, Ekrem Pakdemirli. Yusuf Özal. Güneş Taner ve Yıldınm Akbulut hakkında Meclis soruşturması açılmasmı istedi. Genç, bu amaçla hazırladığı önergeyi SHP gmbuna verdi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - TB.MM Başkanvekili, SHP Tunceli Millervekili Kamer Genç, aralannda, yaşamını yitiren 8. Cumhur- başkanı Turgut özal ile eski Maliye ve Gümrük Bakanı Vural Ankan'ın da bulunduğu, ANAP hükümetlerinin 8 bakanı hakkında. hayali ihra- cat yoluyla devletin soyulmasına neden oldukla- n gerekçesiyle Meclis soruşturması açılmasını istedi. Genç. bu amaçla hazırladığı önergeyi SHP grubuna verdi. Genç, önergesinde şu görüşlere yer verdi: "1984-1990 yıllan arasında başbakanlık ve ba- kanlık yapan bazı kişilerin vaptığı genel ve özel düzenlemelerle devlet kaynaklannı isteyerek bazı kişi ve çevrelere keyfı olarak aktarma.M sağla\a- cak şekilde işlem tesis ettikleri ve bu suretle ûİke ekonomisine Mirdukları ağır mali darbelerin etki- lerinin günümüze kadar devam ettiği saptanmış- tır"Genç, soruşrurmaistemi gerekçesindeşu gö- rüşlere yer verdi: "1984-1990 yıüarı arasında ülkeyi yöneten hii- kümetlerdeki Başbakan Turgut Özal ile Başba- kan Yardımcısı Kaya Erdem, Maliye ve Gümrük bakanları Vural Ankan, Ahmet Kurtcebe Aipte- moçin ve Ekrem Pakdemirli, ekonomiden sorum- lu devlet bakanları Yusuf Bozkurt Özal ve Güneş Taner, İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, yaptık- ları keyfi uygulamalarıyla devletin kasasından haksız olarak trilv onlarca liralık kaynakları özel kişi ve firmalara aktarmak suretiyle ülke ekono- misini çökertmişlerdir." BURSA (Cumhuriyet) - Ma- liye Bakanı tsmet Atilla, soruş- turması tamamlanan hayali ihracat dosyalannı bir süre son- ra açıklayacaklannı söyledi. Kısa adı CÜŞİAD olan Bur- salı Sanayici ve İşadamlan Der- neğTnin genel kuruluna katıl- mak için dün geldiği Bursa'da DYPil binasında konuşan Atil- la. ANAP'ın, DYFnin müda- halesi olmadan dağılaca&nı da savundu.Atilla, DYP İl Mer- kezTndekı konuşmasında. "Önümüzdeki günlerde tahki- katı biten hayali ihracat dosya- lannı açıklayacağız. Kimlerin neler götürdüğü ortaya çıka- cak" dedi. Atilla, bazı kişilerin geçmişlerinde hiçbir birikim ol- madığı halde milyarlarla oyna- dığını. nedeni araştınldığında da, akrabalanndan mal kaldı- ğını savunduklannı öne sürerek "Kayınpederimden kaldı diyor. Kayuıpederini araştırıvoruz. Onun da hiçbir şeyinin olmadığı Din siyasete aletedihnemelutiv Gandi'nin torunu Rajmohan Gandidinikendi amaçları için kullanan partilerin tarih boyunca herzamanyenilgiye uğradıklarını söyledi LEYLA TAVŞANOĞLU Hindistan'ın bağımsızlık li- den Mahatma Gandi'nin torunu Rajmohan Gandi. tarih boyun- ca dini siyasete alet eden partı- lerin her zaman yenilgiye uğra- dıklannı söyledi. Gandi aynca, bu tür partilerin aslında dini kendi amaçlanna alet ederken ona hiçbir bağlılığı oîmadığına da önemle işaret etti. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derncği'nin davetlisi olarak İs- tanbul'a gelen ve çeşitli etkin- liklere konuşmacı olarak katı- lan Gandi'yle kaldığı otelde ko- nuştuk. Gandi, dinci partilerin ikti- dar olduklannda bunun ülke- nin demokrasisine zarar verip vermeyeceği sorumuza karşılık şunlan söyledi: "Tarih boyunca pek çok siya- si gnıp, demokrasi adına ve hat- ta demokratik yolları kullana- rak iktidar olmuşiardır. Ama so- nuçta bazı gnıplann bu şekilde iktidar olmaları sonucunda de- mokratik olmayan. hatta bazı dunımlarda da totaliter rejimler ortaya çıkmıstır." Dinci grup ve partilenn: seç- menin Allah korkusu, dine bağ- hlığı, hatta başka siyasi grupla- ra hoşnutsuzluğunu kullanma- yı çok iyi' bildiklerine işareî eden Gandi. "Ama bu tür siya- setçiler ya da siyasi partiler, o ül- kede barışı, dostluğu, istihdamı, yatırımlan ve her şeyin üstünde de basit vatandaşın yaşam kay- nağını yok ederler" dedi. Siyaset bilimci ve gazetecı Siyaset bilünei ve gazeteci Rajmohan Gandi dinci grup ve partilerin seçmenin Allah korkusu ve dine bağlılığını kullandığını söyledi. olan Rajmohan Gandi sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu nedenierle vatandaşa, o grubun ya da o siyasetçinin, dini duygularını köriiklerken aslında kendisinin dostu olmadığını, kendisini sadece kullandığını, si- yasi amaçlarına alet etmekte ol- duğu dine de gerçekte hiçbir bağlılığı bulunmadığını anlat- mak gerekir. Ben bütün bunları. her şeyden önce HindistanMa yaşanan deneyimi çok iyi bildi- ğim için anlatıyorum. Pek çok insan, dini kullanarak iktidar olanların sonunda özgürlükleri ya çok sınırladıkları y a da yok ettiklerini gayet iyi bihnekte- dirier." Hındu kökendincilerin arahk 1992"de Uttar Pradeş eyaletinde bir camiyi nasıl tahrip ettiklerini hatırlatan Gandi şunlan ekledi: "Cami olayımn yaşandığı Uttar Pradeş eyaleti yönetimin- de o sırada aşırı dinci bir Hindu partisi vardı. Parti seçimlerden önce, 'Bu secimleri, yaptı- klarımızın bir referandumu ola- rak kabul ediyonız' demişti. Ama büyük Hindu çoğunluğu partiye dersini vererek onu yöne- timden düşürdü. Caminin tahrip edilmesinin ötesinde parti, eko- nomiye ve özgürlüklere de büyük darbeler indirmişti. Bu nedenle ben her zaman seçmenin sağdu- yusuna güvenirim." Gandi. dincilere muhalif laik gruplann birbirleriyledidişerek esas düşmanlan olan dinci gruplann etkisi ve gücünü gö- zardı ettiklerini söyledi. Gandi bu konuda şu görüşlere yer ver- di: "Normal rekabet ortamını yüriitürken gerçek tehlikeyi gö- zardı etmek bizi yarın büyük pis- manlık duyacağımız sonuçlara sürükleyebilir. Bunu hiç akıldan çıkarmamak la/ımdır. Dincilere karşı çıkan siy asi partiler, bazen de kararsız $eçmeni dar görüşlü davramşlarıy la dinci partilere doğru itmişlerdir. Bu nedenle öncelikle u/un va- dede aşırı dinciliğin yenileceğine olan gmenimi/i y itirmemeliyiz. İkinci olarak dinci gruplara mu- halif partilerin, birbirleriyle re- kabet yerine dincileri hedef ala- rak aralannda tam anlamıyla birlik oluşturmaları gerekmek- tedir. Son olarak da bu dinci grupların, hem de bunların mu- haliflerinin yanında olan geniş halk kitlelerinin güvenini kazan- mak için sonsuz bir sabır göster- meliyiz." Gandi. basın konusunda da medvada tekelleşmenin bağım- sız gazeteciliğe önemli bir tehli- ke oluşturduğuna dikkat çekti. Gandi. "Sadece medyada değil, tekelleşmenin her türlüsü özgür- lüklere darbe indirir" dedi. ortaya çıkıyor" dedi. ANAP lideriMesut Yılmaz'- ın, 292 milletvekili olduğu hal- de hükümeti bırakıp kaçtığını öne süren Atilla, "Ses tonundan başka hiçbir özelliği olmayan ve 292 milletvekili ile bırakıp kaçan Mesut Yılmaz değil mi? Mesut Yıunaz, ne yüzle milleti yönet- meye kalkıyor?" dedi. Atilla, ANAP'ın. DYP'nin katkısı, müdahalesi olmadan dağılaca- ğını ve bu partiden DYP'ye gel- mek isteyen çok sayıda millet- vekili olduğunu da savundu. Maliye Bakanı Atilla. BÜSİ- AD toplanüsında yaptığı ko- nuşmada da, terörle mücadele için çok yoğun para akışının sağlandığını bildirdi ve "Bu pa- ralar ülkemiz için, stzlerin gü- venliği için helal olsun" dedi. Atilla, KİT'lenn zarar etmesin- de işçi maliyetlerinin 7-8. sırada yer aldığını, asıl maliyetin kötü yönetimden kavnaklandığını da söyledi. DGMr pe$inde Beşikçi'ye dava üstüne dava BÜLENT SARIOĞLL' ANKARA- Yargıtay'ca onaylanan 8 yıldan fazla ağır hapis cezası nedeniyle Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde bu- lunan toplumbilimci-yazar ts- mail Beşikci. Türk Ceza Ka- nunu'nun(TCK)kaldınlan 142. maddesi nedeniyle hüküm giy- diği ve beraat ettiği kitaplardan yeniden yargılandı. Türkiye'nin de imzaladığı Avrupa însan Haklan Sözleşmesi'nde. hiç kimsenin aynı suçtan. aynı dev- letin yasalanna göre yeniden yargılanamayacağı öngörülür- ken, Beşikçi, Yargıtay aşama- sında bekleyen toplam 5 yıllık hapis cezası onaylanırsa iki kere mahkum edilmiş olacak. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM) topla- tarak. hakkında dava açtığı."Bi- limsel yöntem, üniversite özerkli- ği ve demokratik ilketer açısı- ndan İsmail Beşikçi davası-4, Yargrtay'a başvuru" adlı kıtabı. İstanbu! DGM de toplattı ve aynca sanıklann ifadelenni ala- rak dava açtı. Beşikçi. böylece tekrar y argılandıa kitaplan dışında av nı kitap \ e ay nı suçtan iki mahkemede birden jargıla- nacak. Beşikçi'nin yargılanan kiıap- lan dışında. gecmiş yıllarda ya- >ımlanıp. haklannda dava açıl- mavan 4 kitabı için de yeni bası- mlar nedeniyle ikişer dava açıldı. İkisi mahkumiyetle so- nuçlanan. ikisi hakkında verilen karar da Yargıtay aşamasında olan 4 kitap için ikinci kez açılan davalar, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nce rcddedildi. ÇUKOBİRLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÖ'NDEN İHALEİLANI Birliğimizce yaptırılacak. aşağıda belirtilen Genel Müdürlük Binası asansörlerinin periyodik bakım ve onarım işleri kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkarılmıştır. 1- İNSAN ASANSÖRLERİ: 3 adet 8 kişilik, 18 duraklı, 1.6 m/sn. hızlı, üçlü grup kuman- dalı, 2- YÜK ASANSÖRÜ: 1 adet 750 kg.'lik, 19 duraklı, 1.2 m/sn hızlı, toplamalı kumandalı. a) iştirakçiler, ihale dosyasını Çukobirlik Genel Müdürlüğü Teknik Müdürlüğü'nde 21 Şubat 1994 günü saat 16.00'ya kadar inceleyebilir ve son müracaatlarmı yapabilirler. b) isteklilerin, ihale dosyasında belirtilen şartların yanı sıra TSE belgeli firma veya yabancı bir firmanın temsilcisi olduğunu ve en az yukarıdaki özellıklerı haiz İnsan Asan- sörü ikmal etmiş veya 1 yıldan fazla bakımını yapmış olduğunu belgeleyecektir. c) Yeterlilik belgesi 22 Şubat 1994 günü saat 16.00'dan itibaren Teknik Müdürlükçe ve- rılecektir. d) İhale, 24 Şubat 1994 günü saat 14.00'te Çukobirlik Yönetim Kurulu huzurunda yapı- lacaktır. Birliğimiz 2886 sayılı yasaya tabi olmayıp yeterlilik belgesi verip vermemekte serbest olduğu gibi, ihaleyi de yapıp yapmamakta ya da dilediğine yapmakta serbest olup, ne- denlerini de açıklamak zorunda değildır. VEFAT Merhum Şeh ElifEfendi'nin torunu. merhum Sadi ve merhume Remziye Hasırcıoğlıfnun oğlu. merhum Arşi Hasıraoğlu ve merhume Sadiye Dinçkarın kardeşi, Efser ve Cengiz Damalı'nın amcalan. MuammerKarahangil"in kayınbiraderi. Rikkat Hasıraoğfu'nun eşi. Sadi ve Canan Hasırcıoğlu'nun babası. Gızem ve Ecem Hasıraoğlu'nun büyükbabası, OSMAJNTARIK HASffiCIOĞLU 11 Şubat 1994 günü hakkın rahmetıne kav uşmu^tur. Cenazesi 12 Şubat 1994 Cumartesi günü (bugün) öğle namaandan sonra Çamlıca Namazgah Camii'nden kaldınlacaktır. Allah rahmeteylesin. AİLESİ (Çiçek göndermek isteyenlerin Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunmaları rica olunur) ffiİNCİL'OKUDUKJUZMU?! ISAMESİH'fN TARtHSEL YAŞAMI VE ÖdRETlŞLERİ HAKKINDA BİLÛİ EDİNMEK İSTERSENİ2 BİZEYAZINIZ. TANITIM KİTAPLARIMIZI İSTEYİNİZ^ İSTANBUL 1. SULH HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN 1994 22 Mahmut Naci ve Hafıze'den olma. 1327 d.lu. Enise Balkış'ın hastalığı sebebiyle vesayet altına alınmasına. kendisine. Gül^en So- kak, No.l. Bebek adresindeikamet edenyeğeni Murat Balkış'ın vası layinine mahkememizce 9 2 1994 tanhinde karar verilmiştir. İlan olunur. 9.2.1994 T.C. ŞİŞLİ3.SULHHUKLK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1993/481 Mahkememizin 1.2.1994 tarih 993/481 esas 994/47 sayılı karan ile küçiik ço- cuk Ömer Koca"ya üvey annesi Menine Koca'nın vasi tayın edilmiş bulundu- ğu ilanen teblie olunur. 9.2.1994 Basın: 1765 14 Şubat Sevgilinizi unutmayın rpid 5? 14Şubat'taki SEVGİLİLERGÜNÜ (St. Valentine 's Day) için mesajlarını/ı gazetemizde yayımlıyoruz. Kııvukkıılu Bııvükkulıı I sıılun2cm)2OObınTl- (I sıııun >cın) î5(lhıııTI Tel 5120505 475-4W- S00-529 I a\ 511 X4M> llanı nasıl vereceksini/: İlan hcdclını Akbank Turlx- Şb. 12246-5 no lu Ycnıgıın Jl.ıbcr A|ansı A Ş hcvıhına \ jlırdıkun sonra hanka Jckonlunu vc ılan mctnını/ı 5f I S4 WS noltı laksımı/a gondcnnı/ Yada bı/y.ıt ya/elemı/c müracaatedını/ DEMOKRATELEKTRİKMÜHENDİSLERİ EMO İSTANBUL ŞUBESİ 29.DÖNEM YÖNETİM KUR UL UADA YLİSTESİ ASÎLADAYLAR I-ALAETTİNANAHTARCI 2-M.SITKIÇİĞDEM 3-AYDOĞANÖZDEMİR 4-MELTEMSÖNMEZ ~ 5-KORHANESİN 6- SrRDAŞ KARABOĞA 7-KUBİLAYBECERİK YEDEK ADAYLAR I-SELÇUKESEN 2-MEHMET ÇAĞDAŞ 3-CEVDETSÖNMEZ 4-UĞURAYDIN 5-SÜLEYMANMERT 6-İRFANAYAN 7- DAĞISTAN BEKİROĞLU BİZİSEÇİN EMO'YU BİRLİKTE YÖNETELİM SEÇİMLER: 13 ŞUBAT 1994 Saat 09.00-17.00 arası Ermeni İlkokulu Yetimhanesi Abide-i Hürriyet Cad. No: 228 ŞİŞLİ adresinde yapılacaktır. Kemer Sıkmak... Çirkin bir oyun oynanıyor memleketimizde. Toplumla- rın 'unutkanlıklanna' ve Türk toplumunun 'örgütsüzlü- ğüne' güvenen kimileri, oyun oynuyorlar insanlarla, alay ediyorlar. Kısa bir süre önce yaşanan şeyler hiç yaşanmamış gibi, aynı şeyler yeniden talep edıliyor toplumdan. Bu- nun en ilginç örneği de insanların biraz kemer sıkmala- nn/'istemek. Sanki yıllardan beri bu talep gündemdetu- tulmamış gibi. Yıllardan beri böyle bir talebe uygun eko- nomik politikalar uygulanmamış gibi... 24 Ocak 1980 kararları açıklandığı zaman ekonomi tı- kanmış durumdaydı. Ancak değişik göstergeler dikkate alındığı zaman, o günlerin ekonomisi, bugünlerin eko- nomisinden daha kötü durumda değildi. Tek önemli fark, 'borç bulabilme ve borç alabilme' farkıydı ki, bura- daki kıstasın da ekonomik olmaktan çok, siyasal olduğu açıktır. Konumuz dışında olmasına karşın iki satırla bu olgu üzerinde de durmak istiyorum. Eğer borç vermenin kıs- tası 'ekonomi' dışında bir şey olursa, bu borcun öden- mesi aşamasında da ekonomi dışı faktörler devreye gi- rebilir. Ve bir bakarsızın karşınıza 'siyasal' bir fatura çı- kabilir. Ve o saatten sonra ne kadar dövünseniz boşuna olur. Iş işten geçmiştir artık. '24 Ocak Kararları'diye kısaca isimlendirilen 'istikrar önlemlerinin' birkaç temel doğrultusu vardı: - ithal ikameci sanayileşme modeli yerine, ihracata yönelik bir sanayi modelinin benimsenmesi, - Bu mantık uyarınca, ihracatın özendirilmesi ve dün- ya iktisadi sistemine entegre olunması, - Gerçekçi bir döviz kuru uygulanması ve Türk Lirası'- nın konvertibl hale getirilmesi, - Faiz oranlarını yükselterek, gerçek faiz uygulanması ve enflasyon oranının üzerinde faiz verilmesi. Bu politikalar %100'lük bir devaluasyonla birlikte ya- şama geçirildi. O günlerde Tahtakale'deki karaborsa fi- yatının üzerinde bir döviz kuru saptanmasının nedenini soran gazetecilere, Turgut özal şöyle demişti- "Evet çok yüksek bir fiyat verdik. Amacımız döviz fiyatlarıyla uzun yıllar oynamamak..." (Ne günlerdi o günler ama). 24 Ocak istikrar önlemleri, '^ofr'önlemlerdi. Toplumu bir sarsacak' ve sonra her şey normalleşecekti. Ama yıllar yıllan izledi, hiçbir şey normale dönmedi. Şok ön- lemler, günlük iktisadi politikaların parçası oldular. Ardından 12 Eylül geldi. Zaten başka türlü bu politika- ları uygulamanın, topiuma bu acı ilacı içirmenin imkânı yoktu. Can derdinedüşmüş olan insanlar, 'kemerleri bi- raz daha sıkmaya' rıza gösterdıler. Göstermek isteme- seler de yapacaklan bir şey yoktu. Malum, son Türk devleti' tehlikeye düşmüştü.. Veheryıl, her seçım dönemınde, bu kez son denildi ve kemerlerin biraz sıkılması istendi. Ücretli kesim ve tarım kesimi enflasyonun altında ezilirken sermaye ke- siminin palazlanmasına çalışıldı. Sanıldı ki; bu 'serma- yedarlar' yatırım yapacaklar, istihdam yaratacaklar, kalkınmayı sağlayacaklar. "O/maz"dedik, "Bupolitika- larla tufeyli bir zengin grubu yaratacaksınız, halkın alın- teri yatırıma değil. luks tüketime feda edilecek." Dinle- mediler. Ve sonunda bızim dedikierimiz çıktı. Ama kitle iletişim araçlarıyla her gün. (ama her gün) "Alternatifi- rmz yo/c"temasınıöylesineyoğun işledilerki, alternatif* leri olmadığma Türk halkını da inandırdılar. Ücretli kesim, yani kafasının ve kolunun emeğini bir ücret karşılığında satan insanlar, 1980de ulusal gelirin üçte birini alıyorlardı Bu oran 1990da beşte birin de altı- na düştü Şimdiki durum da fazla parlak değil. Devlet adamlarımız. Türkiye'yi yönetenler; insanların gözlerininiçinebakabakayalansöyleroldular. Hep "Bu sene son" denildi, hep "SÜ sıkıntılann sonunda yüzü- müz gülecek" denildi Ve şimdi. sanki toplumun belli kesimleri on beş yıldır sürekli fukaralaştırılmamış gibi. "Biraz kemerleri sık- mamız gerek" deriüiyor. Vebunudiyenler, yaşamlarının hiçbir döneminde kemerleri sıkmamış insanlar. Özveri, yıllardır yükü çeken kesımlerden isteniyor. Ortaya bilan- çolar çıkartılıyor, vanlan karanlık noktalar gösteriliyor. "Başka çare yok "deniliyor. Peki bunca özveri neden yapıldı? Neden bunca çileyi çekti bu insanlar? Tam 14 yıl geçti aradan. Bu vanlan noktanın sorumlusu kim? Toplanan kaynaklar kıme gitti, kimleri zengin etti? örgütsüzbirtoplum. demokratik taleplerini kolay orta- ya koyamaz. Ama gün gelir öyle patlamalara yol açar ki, korkudan dudağı uçuklar insanın Güneydoğu bölge- mizden gelen acı çığlıklar, kimilerini hiç düşündürmü- yor. Türkiye'de egemen guç'. ders almasını bilmiyor. 4 Islaıııi Hareketçfyi 'adTleştirme çabası • İstanbul'dadüzenlenen operasyonda İslami Hareket Örgütü'nün Batman Grubu'nu oîuşturduğu iddia edilen 4 kişi y akalandı. Polise göre 1992 yılında İranlı rejim muhalifleri Ali Akbar Gorbani ile Abbas Golizade"nin kaçınlmasına kanşan örgüt üyelerinin bueylemi Tıdve amacı" taşıyor. Bu nedenle sanıklann işlediği ileri sürülen suç. "terör suçu" olmaktan çıkıp "adi suç' nitelığine bürünüyor. Haber Merkezi -İstanbul po- yaşadıkian yer de Batman. An- lisinin düzenlediğı operasyon- cak budos\ada Batman laılgilı larda İslami Hareket Örgütü en küçük bir soruşturma bılgısı üyesi 4 kişinin yakalandıeı açık- >ok. Yani polis Batmanlı sanık- la'ndı. Örgütün Yasamavelcra lunn Batman'dakı cvlemlcıinı şoruştumıa konusu etmemiş. Öııcckı gün vakalanan 4 sanık- lan bıri oian Erdınç Ülüş de bu eski sanıklar arasında. Ülüş \argilama siırecindc scrbesı bı- rakılmıştı Balmanlı sanıklann Batman bağlantılannı soruştumıavan. islami Hareket üyesi sanıkla- gö z a r d l e d e n po\ism _ >a kaladı- ğı 4 kişi için "Batman Grubu" açıklamasını yapması oldukça ilginç. Ancak asıl ilginç olan sa- nıklann eylemlerine ilişkin açıklama. Polise göre 4 yeni sanık. daha önce vakalanan örgüt üyeleriy- le birlikte. İranlı rejim muhalif- leri Ali Akbar Gorbani ve Abbas Golizade'nin "fıdye amacıyla" kaçınlmasına kanş- mışlar. Bu durumda sanıklann Şûrası üvesi Mehmet Ali Bilici \e Zübeyir Gümüş, kuryeler Rıd>an Kaya ve Erdinç L lüş'le birlikte üç çalıntı otomobii. sahte pasaport. kimlik ve örgü- tün arşivinin tutulduğu ileri sü- rülen bir bilgisavar ele geçirildi. nn yakalanmasına ilişkin polis açıklamasının en önemli bölü- münü ise örgütle ilgili bilgiler oluşturdu. Polis kaynaklı bu bilgilere göre. yakalanan 4 sa- nık. örgütün Batman grubu üyesi. Sanıklann 1992 yılında İranlı rejim muhalifleri Ali Ak- bar Gorbani ile Abbas Goli- zade'nin fid\e amacnla kaçınl- masına kanştıklan da bilgiler arasında yer alıyor. Ancak bu bilgiler İslami Ha- reket davası dosyasındakiler- den tamamen farklı. İstanbul 1 numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesi'rıde devam eden ş işlediği ileri sürülen suç "terör suçu" olmaktan çıkıp "adi suç" nitelığine bürünüyor. Yakalanan 4 yeni sanığın üzerinden çıkan kimliklerden İslami Hareket Davası dosyası- b i r i d a h a o n c e yakalanan, an- na gore. gazetemız yazarlann- cak p o l i s tutan?ğına göre "ko- dan LğurMumcu nunoldürul- -- . ._ düğü günlerde yakalananğ g y İslami Hareket sanıklannın he- p ğ g nuşmayıp sohbet sırasında bilgj veren" örgüt yöneücisi Ekrem Baytap'a ait. Diğer kimlik ise i ö i i imen tümü Batman doğumlu. v i n e ö r g ü t yönetıcisi olan Ab- Sanıklann 1992 yılına kadar dullah Yigit'e ait.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle