04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11ŞUBAT1994CUMA 12 DUNYADAN Cezayiruçurumunkenannda•Cezayir'e Batı gözlükleriyle bakıldığında, yalnızca ellerindeki demokrasi kartını kullandıklan için hapse tıkılan Müslümanlar göriintüsü, hayli dokunaklı olabiiir. Ne var ki, İslamcı militanlann verdikleri savaşın hiçbir romantik yatıı yok. F ransız ordusu 14 Hazi- ran 183O'da Afnka sa- hillerine çıkarken, sö- mürge Cezayir'in uzun ve acı dolu öyküsü de başlamış olu- yordu. Ikamet için kendilerine Siddi Firedı körfezinı seçtiJer. 1954-62 yıllan arasındaki bağımsızlık savaşından sonra Ulusal Kurtuluş Cephesı (FLN) hükümeli, bu sahılleri zenginlerin hizmetıne sundu. Tarih, bazen üzücü oyunlar oynayabilir. Siddi Fıredi'e bır de bugün gidin, gerçek Cezayir neymiş, göriin: Sosyalist "hâlk cumhuriyetinin" yerinde tslam devriminin eşiğindekı dehşet içınde bir Cezayir var artık. Kasabanın eırafında yüzleri kapalı polis kuvvetleri kol gezi- yor. Siddi Firedı'in içlennde de. korku dolu kadınlar, erkekler bekleşıvor. Kentteki evlerinde kalmaya korkan Cezayırli ga- zeteciler. doktorlar, Cezayir'e metro inşası için gelen Polonya- lı işçiler... Her gün gırtlaklan- rıın kesilebileceğı korkusuyla yaşayan tüm bu insanlar bura- ya toplanmış. İslam, en uzlaş- maz biçimiyk bütün bir ülkeyi tehdit ediyor. Batı gözlüklen takıldığında. elle- rindeki demokrasi kartını oynayıp, popülarite kazandıktan sonra hapse tıkılan Cezayirli Müs- lümanlar ıçın acıma duygusu hıssedilebilir. Yine de, İslamcı mılıtanlann Cezayir'de verdikleri sa- vaşın romantik hiçbir yanı yok. Yalnızca polisle- ri. askerleri ve hükümet aparatçıklannı değil, •Batı'da haliyle destekleyip savunacağımız ay- dınlan, fılozoflan da çekıyorlar. Fransız edebiyatı aşığı olan ve yapıtlanyla ödül kazanan Cezayırli romana Tahir Davut. evırun hemen önünde vuruldu ve öldü. Bır İslamcı örgüt, "ölûm cezasına çarptırılan" 30 ga- zetecınin adırun bulunduğıı bir liste yayımladı. En masumlar bıle "cezaya çarptırilıyor." Söz- gelimi daha 20'sinde ve nişanlı olan Kerime Bel- "Ölüm cezasına çarptınlacaklar" listesi hazırlayan tslamcı militanlar, gözlerinin yaşına bakmadan masum insanlan da katledijor. hacı, bir gece evine dönerken, saçlanndan sürük- lendi ve karnına bir kurşun sıkıldı. Son sözleri şöyleydi: "Beni hastaneye götüriin, yaşamak Lv tiyorum." I Hükümet, kontrolü kaybediyor Cezayir"dekı ınsan haklan örgütlerinin elle- nndekı raporlarsa çok daha dehşet verici. Ra- porlara göre, ordu 15 ocakta Larba kasabasında yedi kışilik bır lıste okudu, isimleri okunanlan bır duvara dayadı ve kurşuna dızdı. Cezayir'- dekı pek çok insanın, giivenlik güçlerinin kendi- sinin de bir terör havası yaratmaya çalıştığına inanmasına şaşmamak gerek. İslamcı militanlar da bu dedikolann >ayılmasına yardım ediyor. Cezayir günbegün çöküyor. Yalnızca geçen iki hafta içinde 116 polisin öldürüldüğüne ina- nıiıyor. Ülkenin bü>ükce yerleşim bınmlen ayaklanmacılann elinde. İşin aslı, hükümet başkent dışında ikı kentte daha kontrolü elinde tutuyor. Elçıliklerde çalı- şanlann sayısı azaldı. Danımarka Bü\ ükelçiliğı dükkanı kapatıp Tunus'a geçti. Geçen hafta Agency France Presse"in telefonla tehdit edil- mesınden sonra. Fransızlann yaklaşık 15 basın heyeti ülke>ı terketti. Bundan üç gün sonra. güvenlik güçlen yollar- dan çekıldi. Ordu ve polisin kontrol merkezleri terkedildi. Kadınlar. erkekler her gece. İslamcı- lann ev ev dolaşıp av tüfekleri isteveceğınden korkuyor. Başkent Cezayiryolunda yalnızca bir devriye dolanıyor. Tüm bu gelişmelerin Fas, Tunus ve Mısır'da sarsıcı bir etki göstermesi bekleniyor. Kahire'- deki İslama militanlar. daha bu hafta Cezayir'- deki meslektaşlannın uğursuz uyansını tiklit ederek, yabancılara ülkeyi terketmelenni emret- ti. Güvenlik güçleri toparlanırsa. tutuklu FIS önderleriyle açık bir diyalog başlatılırsa. Ce- zayir'in harap haldeki ekonomisı düze çıkanlı- rsa... Bir mucize yaratılabilir. Sa'lann. se'lerin sonu yok. Oysa zaman sınırlı. Acı dolu saatler, soluğunu Cezayir'in ensesınde hissettiriyor. The Independent 100 yıllık Dreyflıs Davası bir türlüsonaerdirilemiyor &to $jorkSTtnıe* A lfred Dreyfus'un vatana ihanet suçlamalan- ndan dola>ı tutuklan- masından yüz yıl sonra Fransız Savunma Bakaru. ordu tarih bölümünün şefini, Yahudi su- bayın masumiyetıne gölge dü- şüren bır çalışma yayımladığı gerekçesıyle görevden aldı. Hükümet görevlileri. Savun- ma Bakarıı Francois Leotard'ın üç sayfahk makaleyi okudu- ğunda öfkeden deliye döndü- ğünü belirtiyorlar. Dreyfus Da- vası'nın Fransız toplumunda yarattığı derin bölünmelerin anlatıldığı yazı. "Tarihçiler, bu- gün genei olarak Dreyfus'un masumiyeti tezini kabui etmiş durumdalar" gıbi bir cümleyle son buluyor. Dreyfus'un suçsuzluğu 1906 yüında Fransız ordusuna yenı- den alınmasını emreden bır temyiz mahkemesi tarafından kanıtlanmıştı. Almanya adına casusluk yapmakla suçlanan subay. bunun üzenne I. Dünya Savaşı'nda Almanya'ya karşı savaşmak üzere orduya dön- müş ve yarbaylığa kadar yük- selmişti. IŞeytan Adası'nda sürgün Ancak Aktualite adındaki as- keri dergıde yayımlanan maka- le ve Savunma Bakanı Leo- tard'ın, tarih bölümünün ba- şındaki Albay Paul Gaujacı makalenin yayımlanmasının hemen ardından görevden al- ması, Dreyfus Davası'yla açı- lan yaralann henüz tam anla- mıyla sanlmadığını gösteriyor. Dreyfus, Alman Büyükelçili- ğindeki bir Fransız casusunun onun el yazısıyla yaalmış oldu- ğu varsayılan bir belge bulma- sıyla ekim 1894'de tutuklan- mıştı. Dava, Fransa'da bır antı- semitizm dalgasının doğmasına neden oldu ve rütbeleri sökülen Dreyfus, kendisine karşı elde edilen kanıtlan bile göremeden Fransız Guyanası açıklannda- ki Şeytan Adası'na sürgün edil- di. Ne var ki, bir yıl içinde bazı aydınlar onun yalan yere suç- landığını iddia ettıler ve 1898 yıhnda yenı bır askeri haber al- ma şefi, Binbaşı VVaisin Ester- hazy adında başka bir subayın suçlu olduğu sonucuna vardı. Ancak ordu. 1899 yıhnda Es- terhazy'e karşı açılan davayı reddetti ve Dreyfus'a bir savaş komısyonu tarafından 10 yıl daha ceza verildi. Vatana ihanet suçuyla y argılanan Alfred Dreyfus, ordudan atılıp, sürgüne gönderilmişti. A lmanya adına casusluk yapmakla suçlanan subay Dreyfus, 1894-1914 / l yıllan arasında bütün bir Fransa'da, tartışmalara, derin aynlıklara yol X~\. açrnıştı. 1906'daaklanıp orduya geri alınmasma ve yarbaylığa yükselmesine karşın, bugün hâlâ suçlu olduğuna inananlar var. Bu arada Dreyfus'un serbest bı- rakılması ve aklanması için baskılar gittıkçe artmaktaydı. Bu çalışmalara öncülük eden EmiIeZola. ünlümakalesi "Suç- luyonım" (J'Accuse)'da da- vanın Dreyfus'a karşı genel kurmayhk tarafından tertip edıldiğini iddia ediyordu. N'iha- yet 1906 yılının temmuz ayında bir sivil mahkeme tarafından suçu iptal edilen Dreyfus. ser- best bırakıldı. Aralannda sağcı- lann, monarşıstlenn, Katolik- lerin ve Yahudi karşıtlannın bulunduğu "Dreyfus karşıtları" ıçın bu hüküm büyük bir engel oluşturuyor olsa da, subayın masumiyetiyle ilgili kuşkulan canh tutmak için uğraşmaktan vazgeçmediler. Aktualite dergisinde geçtiği- miz hafta yayımlanan makale- de Dreyfusçular sosyalist, ma- son, cumhuriyetçi ve "askeri sistemP' kırmayı hedefleyen ye- nı bır İnsan Haklan DerneğT- nin yanlılan olarak tanıtnlanır- ken, sağ, yani Dreyfus karşıtları tarafından olay, ordunun den- gesini bozmaya yönelik bir ça- ba olarak gösteriliyordu. Fransız tarihçi Jean-Denis Brodin, Liberation'a yaptığı açıklamada makalenin bir kari- katür olduğunu belirtiyor ve şunlan söylüyor: "Ne yazık ki eski Dreyfus-karşıtı düşüncenin bir asırdan beri varlığını koru- maya devam ettiğini doğrulu- yor." Alan Riding HOLLANDA - TÜRKİYE ŞİİR VE FİLMHAFTASI ll-16ŞubatI994 . Program: 11 Şubat Cuma: Açılış 12Şubat Cumartesi: 17.00 Bir Düğün Masalı' Yön.: Ragıp Taranç 19.00 Madame L'eau / Yön.: Jean Rouch 13Şubat Pazan 14.00 Şiir Dınletisi Şairler: Reın Bloem, Judıth Herzberg, Hester Knibbe. Gerry van der Linden, Hans van der Waarsenburg, Rob Schouten, Giilten Akın. Şükran Kurdakul, AIî Cengizkan. Murathan Mungan, Erdal Alova. : 19.00 Ankara'yı Seviyorum Yön.: Nesli Çölgeçen 19.45De Avonden (Akşamlar) < Yön.: Rudolfvanden Berg 14Şubat Pazartesi: 20.00 Hoşçakal Umut Yön.: Canan Evdmenİçöz(Gala) 15 Şubat Salı: 17.00 Madame L'eau Yön.: Jean Rouch 19.00Ankara'yı Seviyorum Yön.: Neslı Çölgeçen 19.45 Hoşçakal Umut Yön.: Canan Evcimen İçöz 16 Şubat Çarşamba: 17.00 De Avonden (Akşamlar) Yön.: Rudolf van den Berg 19.00 Bir Düğün Masalı Yön.: Ragıp Taranç Yer: Atatürk Kültür Merkezi HOLLANDA BAŞKONSOLOSLLĞU HOLLANDA TL RKİYE DOSTLUK DERNEĞİ TÜRSAK Not: Etkinliğin programı \e ücretsizdavetiyeleri TÜRSAK'tan alınabilir. Erol Dernek Sok. 11 2 Beyoğlu 244 52 51 B I L A R IS S E E K I N G A T E C H N I C A L T R A I N E R Candidates will Gestetner Bılar, the Turkı^h ^-nt^ıdiarA' of Gestetner \% hıch is one of the world's leadıng hrms ın the fıeld ot photocopv, fax ,ind ofrıcc sy^tenis, ıs M.'eking o Techn!col TMiner to ofror the HEST TECHNICAL ^ERVILE İN TUKKO Thıs posıtıon otters the rıght applıcant an exce!Icnt oppı>rtıınıt\ for advnncement \vıthm the* compjnv Be an Elcctncal or Eloctronıc Enjçmıvr of proven abıiıt\' vvıth some e\porıonce a*% a technıcal prtKİuct specıalıst, prcferably wıth experıence ın the photocopyıng fıeld Havc a proven abılitv, or sho\v the aptıtudo to 'man*ıs»c ^tatf uıthın A servıce dcpartmcnt Have an cxcellent know!cd,t;c oİ Englısh, both ıvnttcn and spokcn Bo prepdrcd to travct frec]uently vvıthm and oceasıonally outsıde Turke\ Have no mıbtarv obhgotıon Wıllmg "male" candıdatesshould moıl theır detaıled CVs togethcr vvıth a photograph and theır adrevses to Bılar a^ s-oon as po-ssıbie Bilar Bilgi Araçları Ticaret A.Ş. Attn to Bcrra Turan Buvukdore Caddesı Onur h Hdnı 113/8-9 80280 Zıncırlıkuvu - Istanbnl "Communicatİng Confidence" HUKUKSUZ DEMOKRASİ HaütÇelenk 3.bası5O0O0(KDVİçinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-İstanbul Ödtmeli gönderilmez ANKARA... ANKA MÜŞERREF HEKİMOĞLU Blere Dikkat... Ülkemizin ilk kadın Başbakanı Tansu Çiller'i sevgiyle, umutla selamlayanlar, Atatürfc devrimlerinin bir ürünü diye yorumlayanlar son gelişmeler karşısında ne düşü- nüyor acaba? Devlet yönetiminde inanılmaz olaylar yaşanıyor. KEK toplantısına giden Cemil Ertıan Esen- boğa'da bakan olarak bindiği uçaktan milletvekili olarak iniyor Tahran'a. Dışişleri Bakanlığı belli girişimlerle skandalı örtmeye çalışıyor! Devlet yönetiminde deney- siz ve bilgisiz olmanın ilginç göste/geleriyle karşı laşıyo- ruz durmadan. Ulusal kurumlar zedeleniyor, kamu görevlileri tersleniyor, inanılmaz çelişkilersergileniyor. Tansukonduları da betonlaşan birçelişki değil mi büyük kentlerde? Ödün politikasıyla acı faturaların sonu gel- meyeceğe benzer. Aykon Doğan'ın ekonomiden sorumlu Devlet Bakan- lığı'na atanması da hayli acı faturadan sonra gerçekleş- medi mi? önlemlerden söz ediliyor şimdi. Ekonomıyi yönlendiren kadrolarda değişiklik beklenfisinden. Bu sözler beklentıler doğrultusunda gerçekleşecek mi belli değil. Asıl beklenti de Tansu Çiller'in değişmesi galiba. O beklentiden Başbakan da tedirgin görünüyor. Sözleri ve davranışlarıyla belirtiyor tedirginliğini, TV'de izler- ken şaşırıyor insan. Güzel çizgileri nasıl gergin, bakışla- rı nasıl donuk, nasıl şaşkın gülümsüyor. Günleri de, ayları da şaşırıyor, 8 Mart Dünya Kadın Günü'nü bir ay önce kutlaması başka nasıl yorumlanır! Merkez Baş- kanlığı'ndan istifa eden Bülerrt Gültekin için söyledikleri nasıl yorumlanır! Kuşkusuz bir şok geçiriyor. Bu şokun etkisinden nasıl kurtulur, daha neleryapar, neçelişkiler sergiler kestirilemez. Ama güç bir dönem yaşanıyor ül- kemizde. Neredeyse bir klinik yaşamı... Elbet bu dönemi de aşacağız. Kimi çevreler hayli ka- ramsar, ama darboğazlar karamsarlıkla aşılamaz. Be- nım iyimserliğim halkımızdan kaynaklanıyor. Halkımı- zın sağduyusundan, direncinden, yaşama gücünden. 1970li yılları anımsarsınız değil mi? Ecevlt'in başkanlı- ğında CHP'nin iktidara tırmandığı yıllar. Dağlara, taşlara "Ecevit" yazılıyor, alanlarda toplanan yüz binler Ecevit diye dalgalanıyor, umudumuz Ecevit, Karaoğlan sesle- nişiyle çınlıyor gökler. Tomurcuğun çiçeğe durması, tohumun patlaması türü bır beklentide toplum. Sonra ne oldu? O umut tırmanışı durdu birden, umut soldu, durak- lama ve düş kırıklığı yaşandı toplumda. Ama onurlu bir direnişle o düş kırıklığını da aştı halkımız. Kolay değil ama aştı, başardı, yaşama gücünü yitirmedi. Tansu şo- kunu daha kolay aşar bence. DYP Başkanlığı'na da, Başbakanlığı da Ecevit türü bir tırmanışla gelmedi Tan- su Çıller. büyük umutlar uretmedı hiç! Bülent Gültekin'ın istifası için neler yazıldı, ne yorum- lar yapıldı ama çarpıtmak çabaları tutmadı, uyarı gücü ağır bastı olayın. Istıfayla oluşan ortamda gerçekleraçık seçik bıçimlendi. Tehlike çanlarına tıkalı kulaklar açılın- ca yokuşlan da aşar, düzlüğe ulaşırız. önce aşmaya kesin karar vermek, kesin politi('alar uygulamak gereki- yor. Asıl önemlisi o politikalan uygulayacak kadrolara güvenmek galiba. Bülent Gültekin de güvenini yıtirdiği için istifa etti değil mi? Bilim dalında bir kişi, kişisel, siya- sal beklentisi de yok, kamuoyunu aydınlatmanın rahatlı- ğıyla aynlöı görevinden. Merkez Bankası'na kim başkan olacak, ulusal bir ku- rumun özerkliği nasıl korunacak, yaşayarak göreceğiz. Tansu Çiller'in açtığı yaraları onarmak için usta eller ge- rekiyor sözün kısası. Elleredikkat! t.«. Yazımı sona erdirirken okurlarımdan özür dilemek is- tiyorum. Geçen hafta yayımlanan yazımda bir yanlış var. ABD'nin Pennsylvania Üniversitesi'nin VVarthon Okulu, telefonda ya da dizgide bir yanlışlık nedeniyle Wortoon Okulu diye yayımlandı. Uzüntüyle düzeltiyo- rum. VVarthon Okulu önemli bir bilim kuruluşu. Dünyanın en eski iş idaresi okullarından biri. Seçkin beyinler yetiş- tiriyor Profesör Gültekin orada ders veriyor, finans da- lında uzmanlar eğitiyor. Bu okulda yaşam boyu öğretim üyeliği hakkını kazanması da kuşkusuz bilim düzeyi ne- deniyle. Daha önce de Dortmund Koleji'nde ve Chicago Üniversitesi'nde öğretim üyesi. Kımi haber ve yazılar nedeniyle kamuoyunda yanlış izlemleri düzeltmek için yazıyorum bunları. Bir bilim adamının olaylara bakışı, konuşması, tartış- ma duzeyi. davranış biçimı daha değişık elbet. Gerçek- lerı saptırmıyor, yalın konuşuyor, doğrudan uyarıyor. Elbet alabilenlere. BULMACA SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 _5 6. 7_8_.9_ 1/ Anket. 2/ İskambilde koz... Yakası kürklü ve kolsuz kaput. 3/ Çin. Vı- etnam. Malezja'da veti- şen ve lifleri dokumacı- lıkta kullanılan değerli bıtki... Yürürlükte olan. c 4/ Top şürme eylemi. 5/ Akıl... Üstün nitelikli bir 6 deri elde etmeye yönelik j işleme banyosu. 6/ Yüz örtüsü, peçe... Elam 8 Krallığı'nın başkenti. 7/ g Hastalıklı. sakat... Boru sesi. 8/ Yılın bölümlerinden başka birtakım bilgileri de içeren. kitap biçıminde düzenlenmiş takvim. 9/ Kalın bükülmüş sicim... Alçak en- lemlerde esen düzenli rüzeâr. YTUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bü- yük, katmerli ve gösterişli çiçekler açan bir süs bıtkisi. 2/ Ekonomik alanda kendi kendine yeterli olma- ya yönelen bir ülkenin rejimi... Lit- yum elementinin simgesi. 3/ Ana- dolu Selçuklulan'run üsluplaşür- dıklan dolaşık süsleme... Askeri bir birliğin konaklama ya da eğitim yeri. 4/ Edirne'nin bir ilçesi. 5/ Yemek... Sığ sularda ya- şayan bir balık. 6/ Ensiz olarak dokunmuş parçalann yan yana eklenmesiyle oluşan nakışh ince kilim... Dili tutulmuş, konuşa- maz hale gelmiş. 7/ Makbül bir sıcak ülke meyvesi... Bır bağlaç. 8/ Büyük Sahra'da kumullarla örtülü bölge... Bir çalgı. 9/ Dört Halife'nin sonuncusu... Un, et ve bamya ile yapılan bir yemek. BİLGİSAYAR PROGRAMCILARI arıyoruz. Unıx işletim sisteminde tecrübeli, yüksekokul mezunu elemanlar alınacaktır. lnformix konusunda deneyimli olması ve erkek adaylar için askerliğini yapmış olması tercih nedenidir. Müracaatların şahsen yapılması rica olunur. Yaysat Yayın Satış Pazarlama ve Dağıtım A.Ş. Ambarlar Cad. Aytek İş Merkezi Kat: 3Zeytinburnu/istanbul Tel: 510 70 00/9 Hat (Personel Md.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle