Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11ŞUBAT1994CUMA
12 DUNYADAN
Cezayiruçurumunkenannda•Cezayir'e Batı gözlükleriyle
bakıldığında, yalnızca
ellerindeki demokrasi kartını
kullandıklan için hapse
tıkılan Müslümanlar
göriintüsü, hayli dokunaklı
olabiiir. Ne var ki, İslamcı
militanlann verdikleri savaşın
hiçbir romantik yatıı yok.
F
ransız ordusu 14 Hazi-
ran 183O'da Afnka sa-
hillerine çıkarken, sö-
mürge Cezayir'in uzun ve acı
dolu öyküsü de başlamış olu-
yordu. Ikamet için kendilerine
Siddi Firedı körfezinı seçtiJer.
1954-62 yıllan arasındaki
bağımsızlık savaşından sonra
Ulusal Kurtuluş Cephesı
(FLN) hükümeli, bu sahılleri
zenginlerin hizmetıne sundu.
Tarih, bazen üzücü oyunlar
oynayabilir. Siddi Fıredi'e bır
de bugün gidin, gerçek Cezayir
neymiş, göriin: Sosyalist "hâlk
cumhuriyetinin" yerinde tslam
devriminin eşiğindekı dehşet
içınde bir Cezayir var artık.
Kasabanın eırafında yüzleri
kapalı polis kuvvetleri kol gezi-
yor. Siddi Firedı'in içlennde de.
korku dolu kadınlar, erkekler
bekleşıvor. Kentteki evlerinde
kalmaya korkan Cezayırli ga-
zeteciler. doktorlar, Cezayir'e
metro inşası için gelen Polonya-
lı işçiler... Her gün gırtlaklan-
rıın kesilebileceğı korkusuyla
yaşayan tüm bu insanlar bura-
ya toplanmış. İslam, en uzlaş-
maz biçimiyk bütün bir ülkeyi
tehdit ediyor. Batı gözlüklen takıldığında. elle-
rindeki demokrasi kartını oynayıp, popülarite
kazandıktan sonra hapse tıkılan Cezayirli Müs-
lümanlar ıçın acıma duygusu hıssedilebilir. Yine
de, İslamcı mılıtanlann Cezayir'de verdikleri sa-
vaşın romantik hiçbir yanı yok. Yalnızca polisle-
ri. askerleri ve hükümet aparatçıklannı değil,
•Batı'da haliyle destekleyip savunacağımız ay-
dınlan, fılozoflan da çekıyorlar.
Fransız edebiyatı aşığı olan ve yapıtlanyla
ödül kazanan Cezayırli romana Tahir Davut.
evırun hemen önünde vuruldu ve öldü. Bır
İslamcı örgüt, "ölûm cezasına çarptırılan" 30 ga-
zetecınin adırun bulunduğıı bir liste yayımladı.
En masumlar bıle "cezaya çarptırilıyor." Söz-
gelimi daha 20'sinde ve nişanlı olan Kerime Bel-
"Ölüm cezasına çarptınlacaklar" listesi hazırlayan tslamcı militanlar, gözlerinin yaşına bakmadan masum insanlan da katledijor.
hacı, bir gece evine dönerken, saçlanndan sürük-
lendi ve karnına bir kurşun sıkıldı. Son sözleri
şöyleydi: "Beni hastaneye götüriin, yaşamak Lv
tiyorum."
I Hükümet, kontrolü
kaybediyor
Cezayir"dekı ınsan haklan örgütlerinin elle-
nndekı raporlarsa çok daha dehşet verici. Ra-
porlara göre, ordu 15 ocakta Larba kasabasında
yedi kışilik bır lıste okudu, isimleri okunanlan
bır duvara dayadı ve kurşuna dızdı. Cezayir'-
dekı pek çok insanın, giivenlik güçlerinin kendi-
sinin de bir terör havası yaratmaya çalıştığına
inanmasına şaşmamak gerek. İslamcı militanlar
da bu dedikolann >ayılmasına yardım ediyor.
Cezayir günbegün çöküyor. Yalnızca geçen
iki hafta içinde 116 polisin öldürüldüğüne ina-
nıiıyor. Ülkenin bü>ükce yerleşim bınmlen
ayaklanmacılann elinde.
İşin aslı, hükümet başkent dışında ikı kentte
daha kontrolü elinde tutuyor. Elçıliklerde çalı-
şanlann sayısı azaldı. Danımarka Bü\ ükelçiliğı
dükkanı kapatıp Tunus'a geçti. Geçen hafta
Agency France Presse"in telefonla tehdit edil-
mesınden sonra. Fransızlann yaklaşık 15 basın
heyeti ülke>ı terketti.
Bundan üç gün sonra. güvenlik güçlen yollar-
dan çekıldi. Ordu ve polisin kontrol merkezleri
terkedildi. Kadınlar. erkekler her gece. İslamcı-
lann ev ev dolaşıp av tüfekleri isteveceğınden
korkuyor. Başkent Cezayiryolunda yalnızca bir
devriye dolanıyor.
Tüm bu gelişmelerin Fas, Tunus ve Mısır'da
sarsıcı bir etki göstermesi bekleniyor. Kahire'-
deki İslama militanlar. daha bu hafta Cezayir'-
deki meslektaşlannın uğursuz uyansını tiklit
ederek, yabancılara ülkeyi terketmelenni emret-
ti.
Güvenlik güçleri toparlanırsa. tutuklu FIS
önderleriyle açık bir diyalog başlatılırsa. Ce-
zayir'in harap haldeki ekonomisı düze çıkanlı-
rsa... Bir mucize yaratılabilir. Sa'lann. se'lerin
sonu yok. Oysa zaman sınırlı. Acı dolu saatler,
soluğunu Cezayir'in ensesınde hissettiriyor.
The Independent
100 yıllık Dreyflıs Davası
bir türlüsonaerdirilemiyor
&to $jorkSTtnıe*
A
lfred Dreyfus'un vatana
ihanet suçlamalan-
ndan dola>ı tutuklan-
masından yüz yıl sonra Fransız
Savunma Bakaru. ordu tarih
bölümünün şefini, Yahudi su-
bayın masumiyetıne gölge dü-
şüren bır çalışma yayımladığı
gerekçesıyle görevden aldı.
Hükümet görevlileri. Savun-
ma Bakarıı Francois Leotard'ın
üç sayfahk makaleyi okudu-
ğunda öfkeden deliye döndü-
ğünü belirtiyorlar. Dreyfus Da-
vası'nın Fransız toplumunda
yarattığı derin bölünmelerin
anlatıldığı yazı. "Tarihçiler, bu-
gün genei olarak Dreyfus'un
masumiyeti tezini kabui etmiş
durumdalar" gıbi bir cümleyle
son buluyor.
Dreyfus'un suçsuzluğu 1906
yüında Fransız ordusuna yenı-
den alınmasını emreden bır
temyiz mahkemesi tarafından
kanıtlanmıştı. Almanya adına
casusluk yapmakla suçlanan
subay. bunun üzenne I. Dünya
Savaşı'nda Almanya'ya karşı
savaşmak üzere orduya dön-
müş ve yarbaylığa kadar yük-
selmişti.
IŞeytan Adası'nda
sürgün
Ancak Aktualite adındaki as-
keri dergıde yayımlanan maka-
le ve Savunma Bakanı Leo-
tard'ın, tarih bölümünün ba-
şındaki Albay Paul Gaujacı
makalenin yayımlanmasının
hemen ardından görevden al-
ması, Dreyfus Davası'yla açı-
lan yaralann henüz tam anla-
mıyla sanlmadığını gösteriyor.
Dreyfus, Alman Büyükelçili-
ğindeki bir Fransız casusunun
onun el yazısıyla yaalmış oldu-
ğu varsayılan bir belge bulma-
sıyla ekim 1894'de tutuklan-
mıştı. Dava, Fransa'da bır antı-
semitizm dalgasının doğmasına
neden oldu ve rütbeleri sökülen
Dreyfus, kendisine karşı elde
edilen kanıtlan bile göremeden
Fransız Guyanası açıklannda-
ki Şeytan Adası'na sürgün edil-
di. Ne var ki, bir yıl içinde bazı
aydınlar onun yalan yere suç-
landığını iddia ettıler ve 1898
yıhnda yenı bır askeri haber al-
ma şefi, Binbaşı VVaisin Ester-
hazy adında başka bir subayın
suçlu olduğu sonucuna vardı.
Ancak ordu. 1899 yıhnda Es-
terhazy'e karşı açılan davayı
reddetti ve Dreyfus'a bir savaş
komısyonu tarafından 10 yıl
daha ceza verildi.
Vatana ihanet suçuyla y argılanan Alfred Dreyfus, ordudan atılıp, sürgüne gönderilmişti.
A lmanya adına casusluk yapmakla suçlanan subay Dreyfus, 1894-1914
/ l yıllan arasında bütün bir Fransa'da, tartışmalara, derin aynlıklara yol
X~\. açrnıştı. 1906'daaklanıp orduya geri alınmasma ve yarbaylığa
yükselmesine karşın, bugün hâlâ suçlu olduğuna inananlar var.
Bu arada Dreyfus'un serbest bı-
rakılması ve aklanması için
baskılar gittıkçe artmaktaydı.
Bu çalışmalara öncülük eden
EmiIeZola. ünlümakalesi "Suç-
luyonım" (J'Accuse)'da da-
vanın Dreyfus'a karşı genel
kurmayhk tarafından tertip
edıldiğini iddia ediyordu. N'iha-
yet 1906 yılının temmuz ayında
bir sivil mahkeme tarafından
suçu iptal edilen Dreyfus. ser-
best bırakıldı. Aralannda sağcı-
lann, monarşıstlenn, Katolik-
lerin ve Yahudi karşıtlannın
bulunduğu "Dreyfus karşıtları"
ıçın bu hüküm büyük bir engel
oluşturuyor olsa da, subayın
masumiyetiyle ilgili kuşkulan
canh tutmak için uğraşmaktan
vazgeçmediler.
Aktualite dergisinde geçtiği-
miz hafta yayımlanan makale-
de Dreyfusçular sosyalist, ma-
son, cumhuriyetçi ve "askeri
sistemP' kırmayı hedefleyen ye-
nı bır İnsan Haklan DerneğT-
nin yanlılan olarak tanıtnlanır-
ken, sağ, yani Dreyfus karşıtları
tarafından olay, ordunun den-
gesini bozmaya yönelik bir ça-
ba olarak gösteriliyordu.
Fransız tarihçi Jean-Denis
Brodin, Liberation'a yaptığı
açıklamada makalenin bir kari-
katür olduğunu belirtiyor ve
şunlan söylüyor: "Ne yazık ki
eski Dreyfus-karşıtı düşüncenin
bir asırdan beri varlığını koru-
maya devam ettiğini doğrulu-
yor."
Alan Riding
HOLLANDA - TÜRKİYE ŞİİR VE
FİLMHAFTASI
ll-16ŞubatI994 .
Program:
11 Şubat Cuma: Açılış
12Şubat Cumartesi: 17.00 Bir Düğün Masalı' Yön.: Ragıp
Taranç
19.00 Madame L'eau / Yön.: Jean Rouch
13Şubat Pazan 14.00 Şiir Dınletisi
Şairler: Reın Bloem, Judıth Herzberg, Hester Knibbe.
Gerry van der Linden, Hans van der Waarsenburg, Rob
Schouten, Giilten Akın. Şükran Kurdakul, AIî Cengizkan.
Murathan Mungan, Erdal Alova.
: 19.00 Ankara'yı Seviyorum Yön.: Nesli Çölgeçen
19.45De Avonden (Akşamlar) < Yön.: Rudolfvanden
Berg
14Şubat Pazartesi: 20.00 Hoşçakal Umut Yön.: Canan
Evdmenİçöz(Gala)
15 Şubat Salı: 17.00 Madame L'eau Yön.: Jean Rouch
19.00Ankara'yı Seviyorum Yön.: Neslı Çölgeçen
19.45 Hoşçakal Umut Yön.: Canan Evcimen İçöz
16 Şubat Çarşamba: 17.00 De Avonden (Akşamlar) Yön.:
Rudolf van den Berg
19.00 Bir Düğün Masalı Yön.: Ragıp Taranç
Yer: Atatürk Kültür Merkezi
HOLLANDA BAŞKONSOLOSLLĞU
HOLLANDA TL RKİYE DOSTLUK DERNEĞİ
TÜRSAK
Not: Etkinliğin programı \e ücretsizdavetiyeleri
TÜRSAK'tan alınabilir.
Erol Dernek Sok. 11 2 Beyoğlu 244 52 51
B I L A R IS S E E K I N G A
T E C H N I C A L T R A I N E R
Candidates will
Gestetner
Bılar, the Turkı^h ^-nt^ıdiarA' of
Gestetner \% hıch is one of the world's
leadıng hrms ın the fıeld ot photocopv,
fax ,ind ofrıcc sy^tenis, ıs M.'eking o
Techn!col TMiner to ofror the HEST
TECHNICAL ^ERVILE İN TUKKO
Thıs posıtıon otters the rıght applıcant
an exce!Icnt oppı>rtıınıt\ for
advnncement \vıthm the* compjnv
Be an Elcctncal or Eloctronıc Enjçmıvr
of proven abıiıt\' vvıth some e\porıonce
a*% a technıcal prtKİuct specıalıst,
prcferably wıth experıence ın the
photocopyıng fıeld
Havc a proven abılitv, or sho\v the
aptıtudo to 'man*ıs»c ^tatf uıthın A
servıce dcpartmcnt
Have an cxcellent know!cd,t;c oİ
Englısh, both ıvnttcn and spokcn
Bo prepdrcd to travct frec]uently vvıthm
and oceasıonally outsıde Turke\
Have no mıbtarv obhgotıon
Wıllmg "male" candıdatesshould moıl
theır detaıled CVs togethcr vvıth a
photograph and theır adrevses to Bılar
a^ s-oon as po-ssıbie
Bilar Bilgi Araçları Ticaret A.Ş.
Attn to Bcrra Turan
Buvukdore Caddesı
Onur h Hdnı 113/8-9 80280
Zıncırlıkuvu - Istanbnl
"Communicatİng Confidence"
HUKUKSUZ DEMOKRASİ
HaütÇelenk
3.bası5O0O0(KDVİçinde)
Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
Ödtmeli gönderilmez
ANKARA... ANKA
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Blere Dikkat...
Ülkemizin ilk kadın Başbakanı Tansu Çiller'i sevgiyle,
umutla selamlayanlar, Atatürfc devrimlerinin bir ürünü
diye yorumlayanlar son gelişmeler karşısında ne düşü-
nüyor acaba? Devlet yönetiminde inanılmaz olaylar
yaşanıyor. KEK toplantısına giden Cemil Ertıan Esen-
boğa'da bakan olarak bindiği uçaktan milletvekili olarak
iniyor Tahran'a. Dışişleri Bakanlığı belli girişimlerle
skandalı örtmeye çalışıyor! Devlet yönetiminde deney-
siz ve bilgisiz olmanın ilginç göste/geleriyle karşı laşıyo-
ruz durmadan. Ulusal kurumlar zedeleniyor, kamu
görevlileri tersleniyor, inanılmaz çelişkilersergileniyor.
Tansukonduları da betonlaşan birçelişki değil mi büyük
kentlerde? Ödün politikasıyla acı faturaların sonu gel-
meyeceğe benzer.
Aykon Doğan'ın ekonomiden sorumlu Devlet Bakan-
lığı'na atanması da hayli acı faturadan sonra gerçekleş-
medi mi? önlemlerden söz ediliyor şimdi. Ekonomıyi
yönlendiren kadrolarda değişiklik beklenfisinden. Bu
sözler beklentıler doğrultusunda gerçekleşecek mi belli
değil. Asıl beklenti de Tansu Çiller'in değişmesi galiba.
O beklentiden Başbakan da tedirgin görünüyor. Sözleri
ve davranışlarıyla belirtiyor tedirginliğini, TV'de izler-
ken şaşırıyor insan. Güzel çizgileri nasıl gergin, bakışla-
rı nasıl donuk, nasıl şaşkın gülümsüyor. Günleri de,
ayları da şaşırıyor, 8 Mart Dünya Kadın Günü'nü bir ay
önce kutlaması başka nasıl yorumlanır! Merkez Baş-
kanlığı'ndan istifa eden Bülerrt Gültekin için söyledikleri
nasıl yorumlanır! Kuşkusuz bir şok geçiriyor. Bu şokun
etkisinden nasıl kurtulur, daha neleryapar, neçelişkiler
sergiler kestirilemez. Ama güç bir dönem yaşanıyor ül-
kemizde. Neredeyse bir klinik yaşamı...
Elbet bu dönemi de aşacağız. Kimi çevreler hayli ka-
ramsar, ama darboğazlar karamsarlıkla aşılamaz. Be-
nım iyimserliğim halkımızdan kaynaklanıyor. Halkımı-
zın sağduyusundan, direncinden, yaşama gücünden.
1970li yılları anımsarsınız değil mi? Ecevlt'in başkanlı-
ğında CHP'nin iktidara tırmandığı yıllar. Dağlara, taşlara
"Ecevit" yazılıyor, alanlarda toplanan yüz binler Ecevit
diye dalgalanıyor, umudumuz Ecevit, Karaoğlan sesle-
nişiyle çınlıyor gökler. Tomurcuğun çiçeğe durması,
tohumun patlaması türü bır beklentide toplum. Sonra ne
oldu? O umut tırmanışı durdu birden, umut soldu, durak-
lama ve düş kırıklığı yaşandı toplumda. Ama onurlu bir
direnişle o düş kırıklığını da aştı halkımız. Kolay değil
ama aştı, başardı, yaşama gücünü yitirmedi. Tansu şo-
kunu daha kolay aşar bence. DYP Başkanlığı'na da,
Başbakanlığı da Ecevit türü bir tırmanışla gelmedi Tan-
su Çıller. büyük umutlar uretmedı hiç!
Bülent Gültekin'ın istifası için neler yazıldı, ne yorum-
lar yapıldı ama çarpıtmak çabaları tutmadı, uyarı gücü
ağır bastı olayın. Istıfayla oluşan ortamda gerçekleraçık
seçik bıçimlendi. Tehlike çanlarına tıkalı kulaklar açılın-
ca yokuşlan da aşar, düzlüğe ulaşırız. önce aşmaya
kesin karar vermek, kesin politi('alar uygulamak gereki-
yor. Asıl önemlisi o politikalan uygulayacak kadrolara
güvenmek galiba. Bülent Gültekin de güvenini yıtirdiği
için istifa etti değil mi? Bilim dalında bir kişi, kişisel, siya-
sal beklentisi de yok, kamuoyunu aydınlatmanın rahatlı-
ğıyla aynlöı görevinden.
Merkez Bankası'na kim başkan olacak, ulusal bir ku-
rumun özerkliği nasıl korunacak, yaşayarak göreceğiz.
Tansu Çiller'in açtığı yaraları onarmak için usta eller ge-
rekiyor sözün kısası.
Elleredikkat! t.«.
Yazımı sona erdirirken okurlarımdan özür dilemek is-
tiyorum. Geçen hafta yayımlanan yazımda bir yanlış
var. ABD'nin Pennsylvania Üniversitesi'nin VVarthon
Okulu, telefonda ya da dizgide bir yanlışlık nedeniyle
Wortoon Okulu diye yayımlandı. Uzüntüyle düzeltiyo-
rum. VVarthon Okulu önemli bir bilim kuruluşu. Dünyanın
en eski iş idaresi okullarından biri. Seçkin beyinler yetiş-
tiriyor Profesör Gültekin orada ders veriyor, finans da-
lında uzmanlar eğitiyor. Bu okulda yaşam boyu öğretim
üyeliği hakkını kazanması da kuşkusuz bilim düzeyi ne-
deniyle. Daha önce de Dortmund Koleji'nde ve Chicago
Üniversitesi'nde öğretim üyesi. Kımi haber ve yazılar
nedeniyle kamuoyunda yanlış izlemleri düzeltmek için
yazıyorum bunları.
Bir bilim adamının olaylara bakışı, konuşması, tartış-
ma duzeyi. davranış biçimı daha değişık elbet. Gerçek-
lerı saptırmıyor, yalın konuşuyor, doğrudan uyarıyor.
Elbet alabilenlere.
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 _5 6. 7_8_.9_
1/ Anket. 2/ İskambilde
koz... Yakası kürklü ve
kolsuz kaput. 3/ Çin. Vı-
etnam. Malezja'da veti-
şen ve lifleri dokumacı-
lıkta kullanılan değerli
bıtki... Yürürlükte olan. c
4/ Top şürme eylemi. 5/
Akıl... Üstün nitelikli bir 6
deri elde etmeye yönelik j
işleme banyosu. 6/ Yüz
örtüsü, peçe... Elam 8
Krallığı'nın başkenti. 7/ g
Hastalıklı. sakat... Boru
sesi. 8/ Yılın bölümlerinden başka
birtakım bilgileri de içeren. kitap
biçıminde düzenlenmiş takvim. 9/
Kalın bükülmüş sicim... Alçak en-
lemlerde esen düzenli rüzeâr.
YTUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bü-
yük, katmerli ve gösterişli çiçekler
açan bir süs bıtkisi. 2/ Ekonomik
alanda kendi kendine yeterli olma-
ya yönelen bir ülkenin rejimi... Lit-
yum elementinin simgesi. 3/ Ana-
dolu Selçuklulan'run üsluplaşür-
dıklan dolaşık süsleme... Askeri bir birliğin konaklama ya da
eğitim yeri. 4/ Edirne'nin bir ilçesi. 5/ Yemek... Sığ sularda ya-
şayan bir balık. 6/ Ensiz olarak dokunmuş parçalann yan yana
eklenmesiyle oluşan nakışh ince kilim... Dili tutulmuş, konuşa-
maz hale gelmiş. 7/ Makbül bir sıcak ülke meyvesi... Bır bağlaç.
8/ Büyük Sahra'da kumullarla örtülü bölge... Bir çalgı. 9/ Dört
Halife'nin sonuncusu... Un, et ve bamya ile yapılan bir yemek.
BİLGİSAYAR PROGRAMCILARI
arıyoruz.
Unıx işletim sisteminde tecrübeli, yüksekokul mezunu
elemanlar alınacaktır.
lnformix konusunda deneyimli olması ve erkek adaylar
için askerliğini yapmış olması tercih nedenidir.
Müracaatların şahsen yapılması rica olunur.
Yaysat Yayın Satış Pazarlama ve Dağıtım A.Ş.
Ambarlar Cad. Aytek İş Merkezi
Kat: 3Zeytinburnu/istanbul
Tel: 510 70 00/9 Hat (Personel Md.)