Katalog

11SUBAT1994CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanı, Meclis'e gönderilecek yetki yasasından başka yeni bir şey söylemedi Çiller, özefleştmnede deyetki istiyorEkoDomi Servisi- Ekonomi- deki dalgalanma sonrasında vergi paketinden umduğunu bulamayan hükümet. gelir top- lamak için özelleştirmeye hız verdi. Kamu Ortaklığı îdaresı (K.Oİ), 1994 yıhnda yapacağı özelleştirmeden satış geliri ile gider tasarrufundan 3 mflyar 180 milyon dolarlık katkı bekli- yor. Özelleştimıenin daha hızlı yapılabilmesi için de hükümet önümüzdeki hafta içinde bu konuda bir yetki yasasını Mec- lis'egetirecek. Kararnamelerle Yetki yasası daha sonra 6 tane kanun hükmünde karar- name (KHK) ile de desteklene- cek. Yetki yasası ile KOİ, özel- leştirmede konusunda daha fazla yetkilerle donaülacak ve kurum idaresinin reorganizas- yonusağlanacak. İşadamlanrun fazla ilgi gös- termediği özelleştirme top- lanüsına katılanlar da kendi aralannda özelleştirmeden çok • KOI Başkanı Yaramanct'nın açıkladığı özelleştirme programı ilgi uyandırmadı. Yaramancı, özelleştirmenin hızlanması için önümüzdeki hafta içinde bir yetki yasasının Meclis'e gideceğini belirterek bunun altı KHKilededestekle-KOİ Başkanı Yaramancı: . . ÖzeUeştirmeye hız verilecek. neceğini açikladl. ÖZELLEŞTİRMEDEN BEKLENEN KATKI (MİLYON $) 1994 Satş gelirleri Gider tasarrtıfu TOPLAM I II III IV 525 425 25 1.685 155 80 - 285 680 505 25 1.970 Toplam 2.660 520 3.180 I 270 20 290 1995 II III 590 6.120 2.070 1.170 2.660 7.290 IV 11.050 3.550 14.600 Toplam 18.030 6.810 24.280 para krizi ile borsayı konuştu. KOİ Başkanı Tezcan Yara- tnancı. eski KOİ başkanlannın yaptığı gjbi özelleştirme prog- ramını bir basın toplantısıyla kamuoyuna acıkladı. Yara- mancı, 1984 yıhndan bugüne kadar özelleştirmeden 1.7 mil- yar dolar gelir elde edildiğini. harcamalann çıkanlmasından sonra 900 milyon dolarlık net bir özelleştirme gelirinin elde edildiğini açıkladı. Yaramancı, hazırladıklan 1994-95 özelleştirme programı- ndan, 1994'te 2 milyar 660 mil- yon gelir, 520 milyon da gider tasarrufu olmak üzere 3 milyar 180 milyon dolar, 1995'te ise satış geürleri ile gider tasarru- fundan 24 milyar 840 milyon katkı beklediklerini vurguladı. KOİ'nin bugüne kadar başanlı olmamasını, ortaklığın fınanse etmek zorunda kaldığı projele- rin çokluğuna bağlayan Yara- mancı. buna karşılık fonlann bütçeye katılması ile birlikte or- takhğın kaynaklannın azaldığı- na dikkat çekti Yaramancı. bugüne kadar özelleştirmenin hukuksal alt- yapısı olmadan gerçekleştirildi- ğine dikkat çekerek. bu alt- yapının kurulabilmesi için uzun zamana ihtiyaç olduğunu söy- ledi. Yaramancı, ekonominin içinde bulunduğu zor durum- dan dolayı beklemeye taham- mülü olmadığını ifade ederek, "Bu işi Meclis'ten çıkacak bir yetki yasası ve 6 tane KHK ile çözmek zorundayız" dedi. Bugüne kadar siyasi iktidar- lann kendi içlerinde bile bu ko- nuda bir görüş birliğine sahip olamadıklanndan yakınan Ya- ramancı, özelleştirmenin ba- şanlı olması için devlet politi- kası haline getirilmesi gerektiği- ne dikkat çekti. Yaramancı, hazırladıklan özelleştirme programının amacının gelir arayışı olmadığını belirterek esas amaçlannın verimlilik. kamu giderlerinin azaltılması ile mülkiyetin tabana yayılması olduğunu açıkladı. Yaramana, özelleştirmede göz önüne alı- nacak öncelikleri şöyle sıraladı: *Zaranyla bütçeye yük olan- 'ar .. *Önümüzdeki yıllarda bü- yük yatınm gerektirenler. * Rekabet şartlannda cah- şanlar. *Nihai mamul veya hizmet üretenler. *Güvenlik açısından strate- jik önem taşımayan kuruluşlar. Para krizi medyayı da vurdu Reklam pastası küçüldü• Reklam gelirlerinin yüzde 70'i özel televizyonlann.Yazılı basın geçen ay 10 puan geriledi. EkoDomi Seriisi - Yeni yüın ilk ayında özellikle. yaşanan para krizi nedeniyle rek- lam pastası küçüldü. Özel televizyonlar, ge- çen ay basından 10 puanlık pay kaparak reklam pastasındaki paylannı yüzde 49'- dan yüzde 70'e yükselttiler. TRT'nin payı ise yüzde 1.5'ten binde 4'e geriledi. Basın, ocak ayı toplam reklam gelirleri içinde yüzde 30"luk bir pay elde ettı. 1993 yılında yazılı basının reklam gelirleri pas- tasındaki payı yüzde 40 olmuştu. Geçen yıhn tümünde ise Ahmet Özal'ın televizyonu Kanal 6 bir trilyonluk reklam hasılatına yaklaştı. 1993'te yeni televizyon kanallannın doğmasıyla kıyasıya bir reka- bet yaşanmıştı. Bileşim Piyasa Araştırma Merkezi'nin resmi tarifeler üzerine yaptığı hesaplamaya göre televizyon kanallan arasında en fazla geliri 954 milyar lira ile Kanal 6 elde etti. Kanal 6"yi- geçen yıl tem- muz ayında yayına geçen ve son aylarda atağa kalkan ATV 639 milyar lira ile izledı. 1993 yıhnda en fazla reklam gehnni alan Show TV ise bu yıhn ilk ayında 538 milyar lira ile üçüncü sırayı aldı 1994 yılı ocak ayı Ocak Ayı Reklam Pastası TRTTV 15.752 HBB 89.974 ALD 121.518 toplam reklam gelirleri 4.2 tnl>on lira ola- rak belirlendi. Medya toplam reklam gelirleri değerlen- dinldiğinde aralık I993'e göre ocak I994'te yüzde I9'luk bir azalma görüldü. Bu düşüş özellikle firmalann reklam butçelennı ocak ayında >eniden düzenlemelerinden kay- naklandı. Ocak ayının ikinci yansında alı- nan devalüasyon karan sonucunda reklam kampanyalan durma noktasına geldi. Gümrük Birliği, bir zorunlulukEkonomi Servisi - Gümrük birliğinin kabulünün zorunluluk oldu- ğu ve Türkiye'nin bundan olumlu etkileneceğı belirtildi. Sanıldığının aksine hassas sektörlerin, özellikle otomotiv sanayiinin batmayacağı ve rekabet ortamının doğacağı vurgulandı. Siyasi veSosyal AraştırmalarVakfrnın(SİSAV)düzenlediğiu Günı- riik Birliği" konulu seminerde konuşan AB Enstitüsü Müdürü Ha- luk Kabaalioğlu, gümrük birliğine uyumun hemen olmayacağını kay- dederek şöyle dedi: sirLeonerlttan:"Türkiye'ırin gümrük birliğine girmesi. sanüdığı gibi tamamiy- le rekabet ortamının doğması demek değil. Türkhe, APnin ortak ticarei politikasını belki bazı ülkelere I996'dan itibaren u\gula\abilir. Türki cumhuri>etlerle, Karadeniz Ekonomik tşbirliği Anlaşması ile ortaklığunız uzun >ade- de Avrupa Birliği'nin yerini alamayacak. Gümrük birliği \adesini kaçınrsak, güvenilir- liğimiz kalmaz." AB Koordinasyon Genel Müdürü Selim Kuneralp de gümrük bırlığinden iki tarafın da kazançlı çıkacağını söyledı. Kuneralp sÖ7İenne şövle de\am etti:u Dış ticarerimizin yüzde 50'den fazlası A\rupa Birliği (AB) ülkeleriyle yapılıvor. Bu dunımda liberalizasyon şart. Gümrük birliği kabulünden sonra ithalatta gümrük \ergisi ödenmeyecek. Gümrük birliği dengesiz bir ilişki tesis etmeyecek." Yunanistan aşılabilir ANKARA (AA) - Dıs Ekonomik lliş- kiler \e Tıcaret Politıkasından Sorumlu Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Baş- kanı Sır Leon Brittan, Türkive'nın, AB mali proıokollennın uvgulanmaması ve gümrük bırliğıne geçilmesı ile ortaya çı- kacak olan toplam 6 milyar dolarlık kavbının karşılanması için çeşitli yollar bulunabileceğini sövledi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'le ortak bir basın toplantısı düzenleyen Brittan. Yunanıstan'ın vetosunun, oybirliğinin aranmadığı fonlar kullandınlarak aşıla- bıleceğini belirtti. DUYURU Doğru haber vermek, olayların bılinmeyen yönlerini açığa çıkarmak gazetecilehn en temel görevi kuşkusuz. Günümüz Türkiyesi 'nde gazetecilik mesleği, artık bir başka misyonu daha üstlenmenin sorumluluğunu taşıyor. O da kamuoyunun yanlış yönlendirilmesine engel olmak. Bu köşede, Türkıye nın ekonomik yaşamında karşılaşılan olaylara farklı bir açıdan bakmaya çalışacağız. Bunu yaparken, nüfusun çoğunluğunu oluşturup, verginin çoğunu ödeyen, buna karşın mılli gelirden ancak sus payı alan kıtlelerın sorumluluğunu uzerımızde hıssedeceğiz. Gazete sayfalarından, televizyon ekranlarından hergün halkın gözlerinin içine baka baka yalan söyleyenleri yanıtlarken, Cumhuriyet Gazetesi 'nde yazmanın keyfini ve ayrıcalığını yaşayacağız. Ben bu ayncalığı 2,5 yıldır yaşıyorum. Ancak yukarıdaki sütunlarda haberciliğin' tarafsızlık ve yorumsuzluk" ilkelerine sadıkkalmayaçalışarak "yorumu" bugünleresakladım. Bu köşeye sağlayacağınız katkı ve destek, aslında sizin cevap hakkınız olacak. Yenıden merhaba! Baslarken... Hangi devlet güvencesi? D öviz krizi ile sarsılan ve devalüasyonla puan kaybeden Başbakan Tansu Çiller, yerel seçim öncesinde "kremalı faiz pastasını" halkın önüne koydu. Bu ayın başında neredeyse bütün bankaların şubelerinde üç aylık Hazine bonolarmın 1 milyon lıralıkkupürleri 816-828 bın lira ara- sında satışa sunuldu. 5 milyonluk kupür alanlari milyon, 10 milyonluk kupür alanlar da 2 milyon lirayayakın kazanç sağlayacak. NegüzeL Üstelık 24 ocaktaki satıştan Hazine bonosu alanlara da, o gün düşük olan faizden zarar görmesinlerdiye, ekfaızverılecekmış. Ne kadar adil... Dahabitmedi. Hükümetimiz işçi memurveemekliler için, aylık ödemeli ve yıllıkyüzde 125faizli5 trilyonluk devlet tahvillerininsatışına başladı. Bundan sonra neyın geleceğibelli değil Hele bu bonoları, tahvilleri halkabir satsınlargerisi düşünülür... • * • Çiller, belki seçim meydanlarındaçıkıpyine konuşacak: "Eyhalkııım! Serbestpiyasada döviz fiyatlan yükseldiii. Biz de serbest piyasa ekonomisi uyguladığımız içiin, kurları koşullara uyduruup devalüasyon yaptıık. Ama merak etmeyiin. Tüpee, benzinee ve dahi her şeye zam gelse dee, bundan zarar görmeyesiniiiz diyee, size yüksek faiz dağıtıyoruuuz. Tahviil, bono alıın rahat ediin' •*•• Çiller, "yüksek faizin enflasyonu körüklediği' yolundakı fikrini değiştirmiş gözüküyor. Döviz krizi öncesinde, "vadeleri uzatıp, faızleri aşağıya çekme" po\\X\kasıy\a hazine ihalelerinın iptalinenedenolmamışmıydı? Kendisi seçim ekonomisi uygulamıyor. Bakınneişçiyememura yüksek ücretartışı verdi, ne de KİTzamlarını yerel seçimden sonrayabıraktı. Peki niyeböyle yüksek faiz dağıtıyor? Döviz krizi neden yaşandıysa onun için. Türkıyeninikiyakasınıbırarayagetirmek şöyle dursun, yakası bağrı iyıce açıldı diye, uluslararasıfınanskuruluşları yıhn son günlerınde kredı notunu düşürdü. Dış borçla yaşamaya alışmışız. Borcu bile borçla ödüyoruz.' Eyvah yıne döviz sıkıntısı kapımızda" diye bir panik. Merkez Bankası'nın bastığı paralar, zaten serseri mayın gıbı ortada dolaşıyor. Fırsat bu fırsat, dolara hücum başladı. Çıller'in borsayı destekleme hesabı tutmadı, döviz patladı. Sonra gelsin devalüasyon. ••• Dış kaynak kurumaya başladı ya. O zaman tek kapı içerisı. Varsın enflasyonartsın, "ben işçime, memuruma, emeklime yüksek faiz verırim. Hem de devlet güvencesinde..." Hangi güvence?.. Yabancı para kaynakları, "Kredi vermeyelim ödeyemez" gözüyle bakıyor. Merkez Bankası Başkanı, "Siyasikararsızhk yüzunden güven ortamı kayboldu"deyip istifa edıyor. İşçı, memur, emekli, 1970'lerden devletten yediği tasarruf bonosu kazığını unuttu mu? Zorunlu tasarruf kesintıleri nereye gitti? Konut Edinderme Yardımı ile kaç kişi ev sahibi oldu? Bu paralar Emlakbank'ın lüks konutlarına harcanmadı mı? öyleyse hangi devlet güvencesi? Yatınm rıskli bir ıştır. Yüksek faıze giderken, Türkiye'nin kamu açıklarını da hatırlayıp, riskı göze almak lazım. Çiller'e sızin kredi notunuz kaç?.. • 1- Kuruluşumuzca, aşağıda dosya numarası, cınsı, mıktarı yazılı malzemeler fıyal ve teklıf ısteme yöntemı ile salın alınacaklır 2- Bu almlarla ılgılı şartnameler ASKİ Soğukkuyu / ANKARA adresındekı Elektrık Makına ve Malzeme Ikmal Daıresı Başkanlığı Alım Satım Şube Müdûrlûğû'nden dılekçe karşılı- ğında 1 ve 2 nolu dosya IÇIN 1 000.000.-TL. 3 nolu dosya ıçın 50.000 -TL. 4 nolu dos- ya ıçın 150 000.-TL, 5 nolu dosya bedelsız. 6 nolu dosya ıçın 100 000 TL. 7 nolu dos- ya ıçın 75O.OOO.-TL. 8 nolu dosya bedelsız. 9 nolu dosya ıçın 50.000.-TL. 10 nolu dosya ıçın 100 000.-TL. 11 ve 12 nolu dosyalar bedelsız, 13, 14 nolu dosyalar 50 0 0 0 - Tl, 15 nolu dosya 15O.0O0.-TL, 16 ve 17 nolu dosyalar 75 000-TL. 18 nolu dosya 50 OOO.-TL, 19 nolu dosya 300.000 -TL. 20 nolu dosya bedelsız olarak temın edılebılır. 3- Ihaleye tşörak edeceklenn şartnameye gûre hazırlayacakları teklıflennı en geç 1. 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 nolu dosyalar ıçın 21 02.1994 gûnü saat 14 0 0 e kadar. 11, 12, 13, 14. 15. 16. 17, 18. 19, 20 nolu dosyalar ıçın 22 02.1994 günü saat 14 00de aynı ad- restekı Personei ve EğiDm Daıresı Başkanlığı Genel Evrak Şeflığıne getırmelen veya anılan saatte gûndermelen şarttır. 4- Kuruluşumuz 2886 sayılı yasaya bağlı değıldır 5- Teklıf edılen fıyattar hem yazı hem de rakamla açık olarak yazılacaktır. 6- Ihaleye gırebılmek ıçın; a) Isteklılerın yasal ıkametgahını göstermesı (Idare dılerse yetkili yerlerden onaylı bel- ge ısteyebılır) b) Gerçek kışı olması halınde. ılgısıne göre, Tıcaret Sanayı Odasından veya Esnaf Sa natkar sıcılıoe yılı ıçtnde kayıtlı olduğunu gösterır belge gerekmektedır c) Tüzel kışı olması halınde. tüzel kışılığm stcılıne kayıBı olduğu Tıcaret veya Sanayı Odasından veya l<Jare Merkezırun bılındığf yer Mahkemesınden veya benzerı bir makamdan ıhalenın yapıldığı yıl ıçın almmış. tüzel kışılığm sıcılıne kayıtlı olduguna daır belge. ç) Her dosya ıçın ayrı zarf verilecektır. d) Idan ve Teknık Şartnameler ımzalanacak teklif mektuplarına mutlaka eklenecektır e) Malzemeye aı! teknık özellıkler. marka ve menşeı teklıf mektubunda belırtılecektır f) TSE veya eşdeğerlık belgesı olan malzemeler tercıh edılecektır g) Fıyatlara KDV dahıl edılmeyecektır h) TSE veya eşdeğerlık belgeler teklıf mektubuna eklenecektır S.NO C I N S I 1- MayıKlor 2- Mınübüs Kıralama (14 kışı») 3- Gergı Telı Çıt bağlantı telı 4- 200 KVA Dızel Jenerator gnjbu 5- KıncıDelcı 6- Sülfıı* ast mak (Bandrma.ANK arası) 7- Akjmınyum sûlfat mak (Seydışehır. ANK arası) 8- Daktılo v« Hesap Makınası bakımı (2 gn^)) 9- Otomat* KomroSü Kolkj Banyer 10- 3 nüsha laokopı kağıdı (N G ) 11- Muhlel* olo mateemesı (Iş Mak ıçın) 12- Tazyklı su aracı yedek parçası 13- Asetıten Tûpû Sanayı t(x. horlum, sakjma tkm tüp saatı N G 14- 20 tonkik çılt pıstonkı lam bıdrolk oto trtımorHa]lı Kapah TekM 15- Oubteks dış las* njhteM 16- Hırdavat Matemesı (Fbrocam, Astar boya, ş eldivenı, tıner, 2 parmak küresel vana) 17- Ek*tronfctelefonsantralı ve tuşij leleton makması (lOOAdet) 18- Kaynakç eldivenı Kanal ast* eldven 13- ElektronkMatzenıe(V«Jeokayıt oKa2i, kamera. |eneratö>vs) KapakTekM 22 021994 14 Kalem 20- Kabrıter kazanı malzemesı (Selenoıt, Varf, Felonel landm Kablm başı. Atesleme çakmağı vs KapalTekM 22021994 19 Kalem ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ANKARA ŞU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ IHALEŞEKLI KapakTekM KapahTekH Kapalı Tekkf Kapalı Teklıl Kapalı TekM KapalıTekM Kapalı Teklıf Kapalı TekM KapaNTekM KapalıTeklıf Kapalı Teklıf Kapalı TekM Kapalı Teklıf Kapah Teklıf KapahTekM Kapah Teklıf KapalıTekM KapahTekM IHALE GUNU 21021994 21 021994 21021994 21021994 21021994 21021994 21021994 21021994 2102 1994 21021994 22 021994 22021994 22 021994 22021994 22021994 22021994 22021994 22021994 HIKTARI 900 Ton 30Adet 17 000MI 1 Ton 1 Ade! 1 Adet 1000 Ton 7250 Ton 41 Kalem 1 Adei SOOOOOAd 26 Kalem 3 Kalem 4 Kalem 1 Adet 3Katem 5 Kalem 2 Kalem 1965Ç«t 1750 Çfl KALBİNİZİ KORUYUNUZ TURK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No. 8, Şişli, İSTANBUL Tel: 275 12 44/45 Fax: 266 47 12 PAZAR HARIÇ HER GUN, SAAT 9 00-20:00 MIKRO DİNÇ TAYANÇ Marko Paşa'ya...Osmanlı'nınsondönemlerindebirçelebi 'devletlü'Marko Paşa. Kuzguncuk sırtlarındakı köşkünde, Boğaz'a 'nazır' penceresinin önüne kuruluyor ve derdı ve de dertlisi bol Os- manlı'nın 'şikayetlerini' dinliyor. Yardımsever bir paşa ken- dileri, elinden gelen bir şey olduğunda, ardına koymuyor! Ama, zamanla öylesıne boğuluyor ki şikayetlere, olmadık 'çözümler' öneriyor gelenlere. Bugün de istanbul'un (hala İstanbul'da kalabilmiş) has istanbullusu, olmadık süreğen şikayetlere doyunca "Marko Paşa'ya... Marko Paşa'ya... Derdini Marko Paşa'ya anlat!" diye hafitten dalgasınt geçi- yor... Durup dururken takılmıyor aklıma Marko Paşa. Çünkü son günlerde, kendimi de bir Marko Paşa gibi görüyorum! Boğaziçi Sultanı TV'lerde, yazılı basında, reklam kokan 'basın sohbetleri'nde sürekli-şıkayet edip, yakınıyor. "Ben daha altı aylık başbakamm. Benden önce rayından çıkmış ekonominin faturasını nasıl bana ödettirırsiniz?" diyor. (Benliğimdeki Marko Paşa, hınzırlanıp şöyle bir geriye dö- nüyor ve 7 Ocak 1993 Perşembe günkü gazeteye sarılıyor. Manşette "Çiller, kelle istiyor" diyor. istenen kelleler, döne- min Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu ile Hazine Müsteşarı Tevfik Altınok'unkiler! Kelle kimden isteniyor? Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'den! Ya kım istiyor? Dönemin 'Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı' Tansu Çil- ler! Demek ki, bundan bir yıl önce de ekonominin başında 'sultanımız' varmış, ama kendilerinin bundan haberleri yok- muş(!) Maksat şıkayet olsun efendim!) 'Boğaziçi Sultanı'n\r\ kötü fena bir şıkayet huyu var. Bir yıl önce bürokratlan şikayet ediyor; bir y;i sonra memurlarını... Kime şikayet ediyor? Halkaü! Neden şikayet ediyor? "ıVfe- murlara verilecek maaş zammı, zaten 'halkımızın' cebinden çıkıyor. Memura daha fazla zam demek, halkımızın (burada 'halkımız' esnaf, çiftçı ve de tüccardan ibaret!) cebinden alı- nacak daha fazla vergi demek..." (Benliğimdeki Marko Paşa gene hınzırlanıyor. Acaba 'Sultanımız'\n serbest rekabet pi- yasası mantığıylaçalışan kafacığında halk kavramı "Fiyatını serbestçe belirleyebilen insanlara halk denir" şeklınde mi biçimleniyor? Maksat şikayet olsun efendim!) 'Bodazıçı Sultanı nın şikayetleri bunlarla bitmiyor elbet! Sultanımız, devalüasyonun 'yanlışyorumlandığından'daşi- kayetçi... "Biz, devalüasyon yapmakla 'halkımızın' gelirini, gelir düzeyini azaltmadık ki... Onların cebine yansıyacak tu- tar, yüzde 3-57 geçmez" buyurup, gene şıkayet ediyor... (Ve benliğimdeki Marko Paşa bir kez daha hınzırlanıyor. 'Sul- tanımız'm halk olarak kabul ettiği millet kesimi, fiyatlarınt serbestçe belirlediğinden, ceplerine yansıyan yüzde 3-5'- lerı, elbette ki aynı serbestlik içinde ücretli ya da maaşlı ve de dul-yetım-emekli kalabalığından fazlasıyla çıkartacaktır. Hatta, çıkartmak ne sözcük, söke söke alacaktır. Hem önce- likle devletımız kendi ürettiği ürünlere yüzde 14 ile 20'ler arasında zam koymadı mı? Lokantada yediğinız yemekten indı-bındı fiyatını zamlandıran dolmuşçulara, döviz pozısyo- nu açıklarını kapatmak derdındekı bankaların tüketici kredi- lerinin faizlerine bindirdiği artıştan, dolara endekslı kiralara kadar serbest rekabet pıyasası çalışmıyor mu? Maksat şika- yet olsun efendim!) 'Boğaziçi Sultanı' bankalardan da banka sahıbı holdingle- rın şemsiyesı altındaki medyadan da pek şıkayetçi. "Tiyo verdiler, tiyo aldılar" diyor. (Benliğimdeki Marko Paşa bu kez celallı bir hınzırlanmada... 'Sultanımız'ın, kökenınde bankacılık yatan pek muhterem eşi, 1980'in ünlü bankalara- rası centilmenlik anlaşmaları dönemınde, her centilmenler toplantısında hacet görmek için sık sık toplantı salonundan çıkıp, dışarıda bekleşen gazetecilere tiyo vermeye pek me- raklıydı Çünkü, sonradan batan bir bankanın genel müdü- rüydü ve bankasına yüksek faizi pek yakıştırırdı... Ama onun tiyoları, özellikle büyük bankaları zor durumda bırakırdı. Şimdılerde de 'Sultanımız'\n zevclerı sıfatıyla bırçok gizli toplantıya katılıyormuş da aklıma geldı. Hem, o holding şem- siyeli medyalar değil mi hanımefendilerinı sultan eyleyen? Maksat şıkayet olsun efendim!) Boğaziçi Sultanı', kendi partisinden de şikayetçi! "Yı- pratılıyorum'' buyuruyor. Dahası, uyguladığı ekonomi politi- kalarıyla yıprata yıprata seçim şansını tehlikeye soktuğu partisinin seçimlerde alacağı sonuçtan da şimdiden' şika- yetçi! "Yerel seçim sonuçları, erken genel seçime ortam hazırlamamalı. Bana bir yıl lazım. Beni beğenmiyor musu- nuz?" diye şikayet ediyor... (Benliğimdeki Marko Paşa artık avaz avaz hınzırlanıyor. 'Sultanımız'm ağa babası, 1980'ler- de bu serbest rekabet ekonomisını başımıza sardığında, beş yıl içinde düze çıkacağımızı söylerdı. Oümduz olduk; yetmedi, beş yıl daha istediydı.. Şimdı beni söyletmesinler, gidıp dertlerini Marko Paşa'ya anlatsınlar efendim...) Sahi, ben Marko Paşa değılım kı! Benliğım, kendinı ne denli öyle duyumsarsa duyumsasın, ben Marko Paşa deği- lim! Ama, istanbulluyum; gerçekten neden gıdip dertlerini Marko Paşa'ya anlatmıyorlar? Marko Paşa artık sağ değil, ama Kuzguncuk sırtlanndaki köşkünde dolaştığı rivayet edilen' sevimli hayaleti, Boğazıçı'ne nazır bir pencerenin önüne kurulup kendilerini dinleyecektır kuşkusuz! Ana fikir: Halkımız, Marko Paşa değil, seçmendır! Ana fikrin ana fikri: Seçmenler, Boğazıçı'ne nazır köşkler- de oturmadıklarından dert dınlemekten değil, dertlerine çö- züm bulunmasından yanadırlar ve dertlerine dert katılanda sürekli şikayet edenleri 77)t/zeW/-'den sayıp, çözümü sandı- ktan çıkartıverirler. TEŞEKKÜR Eşim Hatun'un bel fıtığı ameliyatının başany la gerçekleşmesinde yakın ilgi ve alakalannı gördüğüm SSK Samsun Hastanesi Başhekimi Op.Dr. MUSTAF A ALTINIŞIK ile Beyin Sinir veOmurilik Uzmanı Op.Dr. FERHAN HAMARAT'a, Başhemşire Vahıde A\dın. yardımast Zekne Ertenlı. servis sorumlulan Ha\ a Akmaz, Se\ ım \'ılmaz ve pansumancı Gurbani Öztürk'e teşekkürü bir borç bılirim. MEHMETÖZDEMÎR İSTANBUL ASLİYE 9. TICARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN 1992 1077 Davacı müflis Türkıye Bağcılar Bankası AŞ iflas idaresi vekili Av. Emine Işılar Alkan tarafından davalılar Rasıye Dalga. Fahrettin Dalga. Yalçın Dalga. Coşkun Dalga aleyhıne mahkememizde açıl- mış bulunan alacak da\asında yapılan yargılama sonunda: Davalılar Fahrettin Dalga. Coşkun Dalga (A>vansaray Dervişza- de Yokuşu Hüdavendi apt. No:4 İstanbul) adına gönderilen dava dilekçesi \e davetiyenin bila tebliğ iade edilmesi üzerine emniyet tah- kikatında adresının meçhul kaldığı anlaşılmış bulunduğundan dava dilekçesinın ve da\etıyenın ılanen tebüğine karar verilmiş olduğun- dan 8.3.1994 günü saat ll.30"da mahkememizde hazır bulunmanız. hazır bulunmadığınız \eya bir \ekil tarafından temsil edilmediğiniz takdirde tahkıkat veva \argilama\a yokluğunuzda devam edileceği ve hüküm verileceği ilanen tebliğ olunur. (HUMK.nun 223,377 Mad.) 8.2.1994 Basın: 1679 T.C. İSKENDERUN 1. AŞLİYEHUKUK MAHKEMESt'NDEN Dosya No: 1992 950 Davalı: Şeref Cebeci-Adresi meçhul Davaa T. lş Bankası A.Ş. tarafından davalı Kadir Gönültas ve Şeref Cebeci ale> hine açılmış bulunan tasarrufun iptali da\ asının ya- pılan duruşması sonunda: Mahkememızin 21.10.1993 tarih. 1992 950 esas. 1993 779 sayılı karar ile davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu tasarrufun ip- tali davasırun reddine karar verildiği, ışbu Uanın neşir tarihinden iti- baren 15 gün içinde davalı Şeref Cebeci. karan temyiz etmediği tak- dirde hükmün kesinleşürileceğı ilan olunur. 24.1.1994 Basın: 45787