Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 1ŞUBAT1994SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Başlarve ayaklar
En kısa zamanda gerçekçı dövız kurund geçılmeh. enflasy onun
gerıletılrnesııçinrasyoneladırnlaratılrnalı, 1 Ocak 1995'te
AB'ye gıreceğımız kesın bır dılle açıklanmalıdır. Doğal olarak,
gerçekçı kura geçmemızm de bır malıyetı v ardır
Prof. Dr. NURİ KARACAN
S
on gunlerde malı kesımde
onemh dalgalanmalar oldu
Hısse senedı fivatlan hızla
yukselıp. hızla duşerken do-
vız fıyatlan hızla yukselme-
yebaşladı 17 Ocak 1994'te
1 ABD Dolan'nın TL olarak satış de-
ğen serbest pıyasada. resmı dovız ku-
runa oranla yuze 10 0 daha yuksek-
ken, bu fark 18 ocakta yuzde H 8'e, 19
ocakta yuzde 24 Ve yukseldı, 20 ocak-
ta, Merkez Bankası'nın mudahalesıyle
yuzde 119a duştu Aynı gun TRT V-
m saat 20 00 haber bültenınde Başba-
kan Çilkr, bozguna uğramış, ama
çenebaz, Baba, yorgun \e uzgundu
Fıguran rolune duşmuştu Bu arada.
bu oluşumla hıç ılgısız gıbı gorunen bır
o!ay, gundemdekı vennı koru>or
Turkıye'nın 1 Ocak 1995'te Avrupa
Bırlığıne (AB) gırmesı ıyı mı olacak.
kotumu'' Bu yazınm amacı, bu ıkı ko-
nuda yapılacak bır değerlendırmenın,
fiyat mekanızmasının ışleyışıyle ya-
kından ılgıh olduğunu gostermektır
Başbakan Çıller. DYP'mn (ya da
hukumetın) sadece son altı ayhk ka-
rarlannı ve uygulamalannı kabullenı-
yor Ama bu sure de, kendısının suçlu
sayılması ıçın yeten kadar uzun bır su-
re Bu surenın butununde. Turk Lıra-
sı, yabancı paralara karşı aşın değer-
lendınlmıştır Sonuç, Turkıve'nın
1993 yılında yaklaşık 6 0 rruhar ABD
Dolan açık vermesı ve dış borçlannın
bu mıktar kadar artarak 64 0 mılyar
dolara yukselmesıdır Oysa gerçekçı
bır kur polıtıkası uvgulaması. Tur-
kıye'nın ıhracatını arttıracak. ıthalalı-
nı azaltacak ve dış borcunun artması.
yabancı ulkelere bıraz daha bağımlı
olması gerekmevecektı Çıller nıçın
gerçekçı kur pohtıkası yenne borçlan-
mayı sectı
11
Çunku nasıl borç alan bır
ınsan, borç almadığı duruma oranla
daha rahat yaşayabıhrse. ayru şey ul-
keler ıçın de söz konusudur Yabancı
mallar pıyasada bol ve ucuzsa, halk çı-
kıta muzu yıyebılecek \e yurtıçı uretım
malıyetlennın yuksek gırdı fıyatlan
nedenıvle yukselmesı gerekmeyecektı
Bır cıns yapay cennet Ve memnun
halk, mart sonundakı yerel seçımlerde
oyunu kuzu gıbı. gıdıp DYP'ye vere-
cektı Ikı uluslararası derecelendırme
kuruluşunun, Turkıve'nın kredı notu-
nu duşurmesı, Çıller Planı nı bozan vc
halkın gerçeğı gormesını sağlayan ne-
den oldu Çıller secımlerden once ger-
çekçı kur pohtıkasına geeecek mı0
Hayır gecmeyecek 20 ocak gunu TV -
de "iki a> daha** dıyordu Ama artık
geçse de, geçmese de ışı zor gorulu\ or
Özelleştinne ve gerçekler
Ikı uluslararası derecelendırme ku-
ruluşunun (Moodv's ve Standart and
Poor's), Turkıye'nın kredı notunu du-
şurmesınde. Turkıye'nın butçe açıkla-
nnı kapatmadakı ve enflasy onu dene-
tım altına alamamaktakı başansızlığı
onemh rol oynamıştı Çıller'ın onunde
dort seçenek vardı l) Vergılen artür-
mak. 2) Kamu yatınmlannı kısmak.
3) Kamu ekononık kuruluşlannı sat-
mak. 4) tç ve dış borçlanma Bu dor-
dunden de bıraz faydalanabıhrdı
Ama vergılen arttırmak ve kamu yatı-
nmlannı kısmak oy kaybettınrdı
Kendısınce, kamu ekonomık kuruluş-
lannı satmak akühca bır ıştı Zaten
ABD Başkan Yardımcısı Al Gore bu
ısteğını Çıller'e hıssettırmış ve A\ rupa
Bırlığı Komısyon Başkanı Jacques
Delors, ozellıkle ozelleştırme uzcnnde
durmuştu Ama ozelleştırmede pek
hav at > oktu Portekız ozelleştıımeden
1993'te sadece 400 000 dolar elde et-
rrtıştı 1994 yılı tahmını devlet butçesı
açığı 189 tnlyon TL oldu Bu sadece
tahmındı Yurtıcınde yuzde 30 reel ta-
ız haddınde. yurtdışından vuzde 7 2-
7 3 faız haddınden borçlanabılırdık
Çıller, Samuray pıyasasında 3 5-4 0
mılyar dolar değennde tahv ıl satacağı-
mızdan umıtlı Bruksel'dekı Val Duc-
hesse Şatosu nda, ust katta Clinton ıle
Çıller baş başa goruşuvorlar Clinton
soruyor "Mart seçimleri nasıl gidi-
yor?". Çıller hıç duraklamadan "Bız
i\igidiyoruz"karşılığmı \envor (1)
Avrupa Bırlığı'ne katılmamız. bu
bırlığe dahıl ulkelerle aramızdakı
gumruk vergılennın kalkması da tar-
tışmalara \ol atıyor 1960-1995 >ıllan
arasındakı "ithal ikamesi ve koruma
politikası" yetersız goruluyor Bu, 35
yıldır her gun bır kuzuyu mıdeye ındı-
ren bır pchhvanın. "^aşım daha
küçük, cayıra inip. onun bununla güre-
şip kendimi ezdirmem. Güreşmek için
daha on >ıl isterim" demesine benzı-
vor Koruma. sonsuza kadar surecek
bır dış tıcaret rejımı değıldır Bızımkı-
lcr oncc "Niçin bizim ulusal bir sanayi-
miz olmastn" dıye ortaya çıkarlar, 35
vıllık korumadan sonra, kendılenne
artık uluslararası rekabete açılacağı-
mız soylenınce "Ne? Rekabet mi? Çok
saçma. Biz rekabet filan edemeyiz. Çö-
keriz. Bu fabrikalar, ulusal servet ne
olacak" dıye bağınrlar Bırgerçekvar
kı, duşuk kâr oranlarında çalışmasmı
sevmıyoruz Sanavıde bazı şirketlerın
cıro uzennden kâr oranlan yuzde 30'-
un ustunde Y uzde 5 kar oranına du-
dakbukuyoruz Oysa, 126ulkedefaa-
lıyette bulunan Sıemens'ın son beş
yılda cıro uzennde kâr oranı şoyle
1989'dayuzde2 6 1990"da vuzde 2 6.
1991'deyuzde2 5 1992'de yuzde 2 5,
1993 te yuzde 2 4 Ama 1993'te top-
lam net kârlan yaklaşık 17 tnlyon 130
mılyarTL Bızdeıse orncğın 1992yı-
lında kâr oranı Ege Bıracılık ve Malt
Sanayıı TAŞ ıçın vuzde 34 6. Arçelık
AŞ ıçın vuzde 9 3'tur Toplam kârlar
ıse sanıldığı kadar kuçuk değıl Arçe-
hk'ın 1992 yılında 1993 fıyatlanyla
toplam kân yaklaşık 1 tnlyon 400 mıl-
yar TL
Gercekten AB ıçınde rekabet ede-
mez mıvız1
Yavgın bır kanıva gore.
motorlu taşıtlar ve elektronık sanayıı
dallan dışında AB ıçınde rekabet cde-
bılınz Acaba moıorlu araçlar (kısaca
otomobıl dıyelım) dalında rekabet
edemez mıyız
0
Bu soruyu yanıtlamak-
taşu haber yardımcıalabıhr "Otomo-
ti> Sanayii Derneği'nin (OSD) 300 bin
dolar (4 milyar 500 milyon TL) odeye-
rek Amerikan Şirketı \lcKinse>'e ha-
zırtattığı rapora gore. Türkive'de bu
kesim, Avrupa'daki otomobilcilere
oranla vüzde 10 daha pahalı üretim
vapmaktadır. Mckinsey Raporu bu ke-
sim için en az beş vıllık bir gecişdönemi
onermektedir." (2) 4 5 mılyar lırayı so-
kağa atmak yenne, telefonu acıp Sa-
bancı Holdıng'e "\ahu, bu Toyota'h
Japordar niye sizinle birlıkte yatırun
yapıjorlar" dıye sorsalardı. alacaklan
yanıt •'Kâr etmek için" olacaktı Ta-
bıı, Toyota hesaplarında yanılmış
olabılırdı Ama Honda, Mazda ve
Kore'den Hyundaı de yatınm yapma-
ya gelıyorlardı Nıvetlen. Turkıye ka-
nalıyla AB'ye açılmak ve kâr etmektı
Kaldıkı.TurkıyedeTOFAŞ, 1992 yı-
lında 500 buyuk sanayı kuruluşu sıra-
lamasında 5 fırmadır ve kâr oranı
yuzde 11 7'dır Oyak-Renault, aynısı-
ralamadaö fırmadır ve kâr oranı yuz-
de yuzde9 8'dır AyrıcaTOFAŞ, 1994
yılı ıçınde onemh bır genışletme yatın-
mına gırecektır Pekı bu McKınsey
Raporu ne oluyordu1
Bu gıbı raporla-
nn fıyatı muşterının ıstedığı sonuca
gore behrlenır Bu raporlar bazen çok
ıyı teknısyenler tarafından hazırlanır
ve rapordakı sonucu sağlayan hılenın
yakalanması çok guç olabıhr Bu kez.
daha raporu gormeden. yanıltıcı sonu-
cun nereden doğduğunu anlayabıh-
yorsunuz Otomobıl uretımının gerek
AB ulkelen. gerek "lurk uretıcılenne
malıyetının karşılaştınlabılmesı ıçın.
farkîı para bınmlen halınde ortaya çı-
kan mahyetlenn tek bır para bınmıne
donuşturulmesı gerekır AB'ye aıt
parlann değen dcnge değenyse. fakat
Turk lırası, obur paralar karşısında
aşın değerlendınlmışse, bu karşılaştır-
ma Turkıye'de uretılen otomobıhn
(orneğın ABD Dolan olarak) malıye-
tını yuksek çıkaracaktır
Pekı, elektronık sanayıınde AB ıle
rekabet edcbıhr mıyız9
Hayır Bu alan-
da genyız Ama bu alanda AB'ye da-
hıl Yunanıstan, tspanya, Portekız de
bızden ıyı değıl GenyekalanAB ulke-
len de elektronık sanayıınde dunyanın
en ılen ulkelen değıl Pekalâ Japon ve
ABD gınşımcılen, bu alanda Tur-
kıye'de Turk ortaklarla yatınm yapa-
bıİır Örneğın bır Japon fırması. Tur-
kı> e'de ortak olarak bır > atınm y apsa,
boyle bır yatınm Japonya'nın yaran-
na mıdır. İurkıye nın yaranna mıdır
9
Her ıkı ulkenın de varannadır
Sonuç
Turkıye'de ucretlenn duşuk olması,
Turıye'de yapılacak yaıınmlann art-
masını ve Turkıye de ışsızhğın azalma-
sını sağlayacaktır Bu Turkıye'yı
somurge yapmaz mı° Hayır Son yıl-
larda ABD'de yapılan toplam yatı-
nmlar ıçınde yabancı yatınmlann payı
gjderek yukselıyor Bu, ABD'yı so-
murge mı yaptı0
Hayır O da başka
ulkelerde yatınm yaptı Bız de zaman
ıçınde aynı şeyı yapmaya çahşabılınz
Herkesın tabanca taşıdığı bır donem-
de cebınde muşta ıle dolaşmak sadece
gulunç olur
Turkıye'nın AB'ye gırmesı, rekabetı
artunr Daha fazla ışçının çalışması
ıçın Turkıye'de gerçek ucretlenn duş-
mesı gereİcmez, çunkü gerçekçı kura
gore, AB ulkelen ıçınde en duşuk ucret
Turkıye'dedır Rekabet, Turkıye'de
kâr oranlannı duşurur Benzer şekıl-
de. Turkıye'de gerçek faız hadlen > uk-
sektır Bu Turkıye'ye sermaye gınşıne
>ol açacak. faız hadlen duşecektır
Boylece rekabet. Turkıye'de mal ve
hızmet fıyatlannı ve sermaye gehrlen-
nı duşurur Ucretlenn toplam gelır
ıçındekı payı yukselırken, sermaye ge-
Urlennın toplam gelır ıçındekı payı
duşer Sanayıcılermutlakrakamıuba-
nyla eskısı kadar kâr elde etmek ıçın
daha etkın uretımde bulunmak, kendı
teknolojılennı yaratmak. yenılıkler
yanmak zorunda kalacaklardır Bunu
yapamamalan ıçın de bır neden yok-
tur
Ne var kı, en kısa zamanda gerçekçı
dovız kuruna geçılmeh. enflasyonun
genletılmesı ıçın rasyonel adımlar atıl-
mah, 1 Ocak 1995'te AB'ye gıreceğı-
mız kesın bır dılle açıklanmalıdır
Doğal olarak, gerçekçı kura geçmemı-
zm de bır malıyetı vardır Gerçekçı
kura geçınce dış tıcaret hadlen aleyhı-
mıze donecektır Bır başka deyışle. ar-
tık, aynı mıktarda ıhracat karşılığında
daha az mal ıthal edebıleceğız, ya da
aynı mıktar mal ıthal etmek ıçın daha
fazla mal ıhraç etmek zorunda kalaca-
ğız Ama her yanlışın bır malıyetı var-
dır Bu mahyet, AB've gırmemızın bır
malıyetı değıldır Fiyat sistemi doğrıı
sinvaller \enmek zonındadır.
ll)MıBı>el, UOcak 1994
i:)Cutnhunv«t, l
ARADA BIR
RECEP BİLGÎNER
Hani Ahlak, Hani Program
Ulkemızde demokrası var mı, yok mu? Kımılerı var dı-
'^br, Kımılen yok dıyor
7
Kımıleri de var ıle yok arasında
bTr şeyler soyluyor Yanı "Demokrası var, ama noksan-
îarı var Demokrası zor yerlesır, benımsenmesı, özum-
senmesı zaman alır gıbı gerekçeler Bız, uçağı, oto-
mobılı.televızyonu bılgısayan otekı teknıkgelışmelerı
butunuyle alınz da, demokrasıye geldı mı zamana bağ-
larız, gelışme kurallarını one surerız Dunya'da en guzel
orneklerı var bu demokrasının neden ornek alınmıyor
dendığınde de, her ulkenın, her toplumun ozellıklen var
Kurallann bunyemıze uydurulması gerekır gıbı savlar
ılerı surulur
Sanırım, hastalik, demokrasının kurallarında değıl, bı-
zım toplumsal bunyemızde Bazı konularda, bakarsınız,
yasalar ılerdedır, toplum gerıde kalmıştır Bazı konular-
da, toplum ılerdedır yasalar gerıde kalmıştır Dunyada-
kı.hızlıgeıtştm hızlıdeğışım ulkemızedeyansıdığııçın,
gereken kıvraklığı gosteremıyoruz Bırey olarak toplum
olarak, hukumet olarak partıler olarak Bu yuzden, za-
man zaman, bocalıyoruz yalpalıyoruz
Demokrası goruşumuz bıreye gore kurumlara gore
değışıyor Şoyle bır kendımızı yoklasak, acaba ben yete-
rınce demokrat mıyım dıye sorsak, tarafsız bır cevap
verebılır mıyız?
Sıyasal partıler, demokratık duzenın vazgeçılmez
öğelerı değıl mı'' Evet öyleyse, demokratık ılkelere tam
uyum onceoralardabaşlamalı Lıderden başlamalı
Demokrasımızın geleneğınde partıler programlann-
dan çok, lıderlerın şahsında guç kazanıyorlar Bu duy-
guyla, orgut yanı orgutun uyelerı lıderı, yavaş yavaş
putlaştırırlar karşı konulamaz bır guç halıne getırırler
Bu da lıderın yanlışlarına, beğenılmeyen yanlarına
eleştırı yoneltılemez bır durum yaratır Boyle bır şey
yapmaya kalkışanlar hemen 'partı haını' damgasını
yer Yada "bu adam partıyı bolmek ıstıyor susturulsun,
partıden atılsın ' tehdıtlerıyle karşı karşıya bırakılır Ve
bunun adı da partı ıcı demokrasıdıri Lıderler hemen
"bırlık ve beraberlık ıçınde olmalıyız sloganına sarılır-
lar
Şu yerel seçımlerle ılgılı goruntuye bakın kım seçıyor,
buyuk ıllerın, orta ıllerın hatta ılçelerın beledıye başka-
nı adaylarını'' Adaylar sankı bırer dama taşı Lıder şu
ılçeden alıyor, bu ılçeye verıyor Ya da, hıç partıcı olma-
mış, olsa bıle, daha dune kadar kendı partıstne sovup
saymış bırını gokten zembılle ındırır gıbı, bır şehrın ba-
şına beledıye başkan adayı olarak taytn edıyor
Hani orgut hani orgutun onseçım yapma hakkı'' Hani
partı orgutlerı çevresındekı halkın nabzını tutan kuru-
luşlardı^ Bu tepeden ınmecılığın dayanağı ne^ Lıderın
dokunulmazlığı mP Orgutun kısılıksız, teslımıyetçı oluşu
mu? Ya da, partı kademelerınde o beldenın beledıye
başkanlığını yapabılecek nıtelıkte kımsenın bulunmayışı
mı' Eğer oyleyse, partı orgutlerıne ne gerek var'
Yanı partı orgutlerı, beledıye başkanı, ılerde devlet
adamı olabılecek değerde kımselerı bunyesıne almıyor-
sa, daha one alınmış olanları dışlıyorsa demokrasının
temelı nasıl oluşturulacak'
Bu arada bır başka aymazlığa daha tanık olduk Na-
zar değmesın mılletvektlınden burokratına kadar uza-
nan bır yolda, sıyaset pazarının fırsatçıları futbolcu
transferlerı gıbı yerel seçımler oncesı buyuk bır partı-
den partıyegeçmekıvraklığı gosterdıler Dunduşmandı,
bugun dost Dun kotuydu, bugun ıyı Hani ılke hani
ınanç' Hani sıyası ahlak'
Kulaklar tıkanmış gozler kapanmış sıyasal ahlak de-
nılen saygınlık ortadan kaldırılmış
Gelecek adına, tuyler urpertıcı
Sıyasal taşlamalarla ılgılı televızyon dızılerının tıyatro
oyunlarının seyırcı taratından, neden çok tutulduğunu
şımdı daha ıyı anlıyorum Hukumet uyelerınden, mıllet-
vekıllerıne oradan partıcılere kadar uzanan zıncırde,
eleştırıler alaylar hatta kotulemeler, halkın duygulannı
yansıtıyor da ondan
Şeriat9
hııkuk değîldîr...
Laık hukukun dınsızlık hukuku olduğunu söyleyenler de, laıkhğın
dınsızlık demek olduğunu yazanlar da şenatçılardır. 70 yılhk
Cumhunyet donemı boyunca ne Müslümanım dedığı ıçm bır
kımsenm ağzı tıkanmış, ne oruç tutanın boğazına su akıtılmış. ne de
camıye gıdenın yolu kesılmıştır...
1VRJHAMMED DAFİ Emekli Vaız ~~
Yute mahkemcnın başkanı Sayın Yekta
Giıngor Özden'ın, bır konuşmasında "...şe-
riat da, anayasamıza %e vasalara gore tıpkı
fahişelik gibı bir suçtur..." demesı gonulle-
rıne Atatürk'u. Ataturk un devnm ve ılke-
lennı sındıremeyenlen çıleden çıkardı O
sozlen bahane sayarak. Ataturkçulere. laık
dunya goruşunden yana olanlara ve once-
lıkle de Sayın Özden gıbı. laık anayasa du-
zenını savunanlara veryansın ettıler Laık
kulturlen, genel kulturlen gıbı dın kulturle-
rı de sağlam olmadığı ıçın dindarlık ıle din-
ciliği, şeriat ıle inanc te vicdan ozgürliığünü
bırbınne katıp kanştırdılar Daha da >a-
him olanı "... hukukun ustünluğüne. de-
mokratik \c laık C umhuriyetc. Ataturk ilke
ve inkılâplarma bağh kalacağuna (...) ana-
vasaya sadakattan avrılmayaeağıma; bü-
\ük Turk milleti onunde nanıusum \e şere-
fım uzerine ant içerim" dıvenlenn. bu
sozlennı unutmuş gorunerek "... şeriat, in-
sanları yuceltmeyi amaçlar..." sozlenyle,
ulus devletin, y anı laık Turkıye Cumhunye-
tı devletının temellennı, dın ve şenat adına.
kundaklamaya calışan köktendincikre ar-
ka çıkar bır tutum ıçınde gorunmelendır
Bılındığı gıbı şeriat, şer kokunden ture-
mış bır kavramdır Azıcık kurcalarsanız
şerar ve şerat vb oldukça çırkın ıçenklı
kav ramlara v anrsınız Osmanlı'nın dılınde
şeriat bıçımınde çoğullanan sozcuk aslında
şerai'dır Şenat ne dındır, ne de hukuk Kı-
şısel yargı, kışısel hukum ıçenğmdedır Bel-
kı de. Hammurabi kanunlannda geçen ve
kışısel tutum. kışısel zıhnıyet anlamlanna
gelen öş ya da üş sozcuklennden Kur'an'a
yansımış olabıhr Ancak şu var kı. ne Hz.
Peygamber donemınde, ne de ondan sonra
şerai'nın ne olduğuna uygulamada nasıl
bır yol ızleneceğıne daır herhangı yazılı bır
belge \oktur Butun dın bılgınlen şenatı.
Kur'an hukumlerine uymak olarak tanımla-
mışlardır Kur'an yazıya geçınlırken de.
ibadet kuralları dışında. muamelata daır
herhangı bır ne açıklama yapılmış. ne de
vazılı bır belge hazırlanmıştır Bu yuzden
şeriat, yanı Kur'an'ın dunya ışlenne daır
hukumlen. zamana ve kışısel anlayışlara
bırakılmışıır Bugun Turkiye ve Mısır'ı
saymazsak. hemen butun Islam ulkelen.
şenaıla. yanı Kur'an hükümlerine göre, >o-
neltıldıklennı sovleveceklerdır Fakat gelın
gorun kı uvgulanan Kur'an hükmü hıçbır
ulkede otekının aynı değıldır Kur'an huk-
munun değışlınlemeyeceğı, Kur'an'dan
tek bır sozcuğun gozardı edılmesının bıle
dınsızlık sayılacağı ıddıalanna karşın. aynı
değıldır Neden
0
Çunku şeriat, hukuk de-
ğıldır Kışısel ve cemaatsal voruma bırakıl-
mış bır muamelat kapısıdır Laık Cumhun-
yet duzenını ıçlenne sındıremeyenler,
Osmanlı'nın. şeriat duzenıyle buyuduğu-
nu(') soyler dururlar Gerçekte de. gelmış
geçmış ve gunumuzde, şenat duzenını en
tutarlı bıçtmde uygulayan Musluman top-
lum. Osmanlılar olmuştur Buna karşın
Osmanlılar bıle şenat uygulamasını açık
seçık ortava kovan herhangı yazılı bır belge
oluşturamamışlardır Şenat. padışahlann,
vezır vuzeranın, şeyhuhslamın ya da kadı
efendının ıkı dudağının arasında kalmıştır
Sozgelımı, gunumuzde çok tartışılan ka-
dı n-erkek ılışkılenne bakalım, evlenme ve
boşanma konusu Kur'an'da. Nisa suresı-
nın 35. ve Talâk suresının 2. ayetınde zıkre-
dıimıştır Osmanh arşıvlennı kanştınrsa-
nız. evlenme ve boşanmaya daır bınlerce
hükum bulursunuz Ancak bu hükümlerin
hıçbırı otekını tutmadığı gıbı, çoğu da bır-
bınnı bozar. yalanlar Bu belgeler de. Me-
ceüe'nın hazırlanmasından, yanı 187O'lı
yıllardan sonra elde edılebılen belgelerdır
Bu tanhten oncekı uygulamalar. daha çok
sozlu olduğu ıçın. karanhktadır Tana-
mat'tan oncekı donemlerde şenat nasıl
uygulanıyordu. bunu, açık seçık belgelerle
tartışamıyoruz
Şenat'ın bu başıbozukluğuna son ver-
mek ıçın Cumhunyet. laık hukuk sıstemını
benımsemıştır Laık hukuk. yaalı hukuk.
akılcı hukuk demekur Anayasa Mahke-
mesı Başkanı"r.ın sozlennı çarpıtanlann
ılen surduklen gıbı, Turkıye'de laık huku-
kun dınsızlık hukuku olduğunu ya da laık-
hğın dınsızlık demek olduğunu hıç kımse
ne soylemış. ne de yazmıştır Laık huku-
kun dınsızlık hukuku olduğunu soyleyen-
ler de. laıkhğın dınsızlık demek olduğunu
yazanlar da şenatçılardır 70 yıllık Cumhu-
rıyet donemı boyunca ne Müslümanım
dedığı ıçın bır kımsenın ağzı tıkanmış. ne
oruç tutanın boğazıra su akıtılmış. ne de
camıye gıdenın yolu kesılmıştır
Anayasa Mahkemesı Başkanı "şeriat fa-
hişelik gibidir" demedı Ya ne dedı° Bugun-
ku yasalara gore fahişelik nasıl bır suç say ı-
lıyorsa, bugunku nesnel hukukumuza gore
şeriat da suçtur, dedı Bu sozlenn neresınde
aşınlık var. neresı bır makamm isrisman?
Tanhımızı şoyle bır gozden geçırecek olur-
sanız. Turk toplumu hıçbır zaman. din iste-
•im, şeriat isterim, dıye ne sokaklara dokul-
du. ne kazan kaldırdı Din ve şeriat isterük
çığlıklan hep halkın dışından. kravatlı
efendılerden ve halka rağmen halkı yonet-
mek ısteyenlerden. halkın dın ve ınanç duy -
gulannı somurerek kasalannı dolduranlar-
dan geldı Önce halkı. dın elden gıdı>or
laıklık dınsızlıktır şenat senı kurtaracak
dıye ayarttılar, ondan sonra da, halk dın ıs-
tıyor halk şenat ıstıyor dıye ortalığı velve-
leye verdıler Yuce Ataturk'un dedığı gıbı.
bu ulkeye her turlu kotuluk, her turlu me-
lanet dın olarak, ınanç olarak değıl. dın ve
ınanç kısvesıne bürunerek geldı. şenat da-
vullançalarak geldı
PENCERE
TARTIŞMA
İstanbul, İstanbul'dan kurtanlamaz
I
stanbul'a nufus
akını
yoğunlaşmaya
1935-40'larda
başladı
Antıbıyotıklenn
bulunması ve uygulanması
sonucu olumlenn azalması ıle
az gelışen verlerde ve ulkemızde
nufus artması ıv me kazandı
Tanmda v e sanav ıde ış
olanaklannın y urt duzeyınde
gelıştınlmemesı nedenı ıle de
nufusun koylerden şehırlere,
onlardanen fazla çaltşma
umuduveren Istanbul'a
akması gozler onunde cereyan
ettıveedıyor Nufus
y ığılmastnın sonucu. doğanın
tahrıbı ve gecekondu
artmasıdır Gecekonduya
beledıye hızmetı goturmek ıkı
ucukırlıbırdeğnektır Orava
su. elektrık. y ol gıderse koşullar
av nı kaldıkça az ılende y enı
gecekondular belınr
Goturmezsenız\atandaşın
haklı yakınmalan. beledıyeyı ve
ıktıdan zorlama gınşımlen
çoğahr Bu arada polıtıkacının
gecekondu ov lannı a\ lama
oyunlan tuz, bıber olu\, or
Imar aflan, tapu dağıtmalar.
plansız bannak ozendırmelen
ortadakı kar y uv arlağını
durmadanbuvutuvor Bu
durumda ne yapılmalı
0
Saptamalar asla polıtıkacıya
bırakılmayarak Devlet
Planlama Teşkılatı'nm vereceğı
programa gore, emek > oğun ış
olanağı sağlayacak yaıınmlann
başta istanbul a çok ışgucu
gonderen yerlere yapılması ılk
onlemdır Devlet yatınmlan ıle
ışyerlen kurulması ya da
genışletılmesı, şu gunlerde
ozelleştınlmesının moda
olmasına bakılmaksızın
KIT'ler ehy le yapılacaktır,
kaçınılmaz olarak Buyola,
şımdı değılse ılende, fakat
İstanbul problerru daha da
ağırlaştıktan sonra gınleceğinı
soylemekkehanet
sayılmamahdır Guneydoğu'da
askıya alınan yatınmlann da
bu programda kullanılması şu
aktıf pohtıkanm parçası
olacaktır Kamu parasının
kredı olarak Anadolu'da
*'<jzel"e v enlmesı şımdıye kadar
yapıldığı gıbı, onun en kısa
yoldan İstanbul'a aktarılması
ıle sonuçlanacaktır "Özel"e
oralarda ucuz enerjı. vergı
kolayhklan ve benzer yararlar
sağlamak. uygulanacak
pohtıkayı tamamlayacaktır Bu
gınşım Istanbul'un derdını şıp
dıyekesecekdeğıldır Sonuç
v ermeye başlaması ıçın
kuşkusuz yılar gerekecektır
tstanbul'u İstanbul ıçınde
alacaklan önlemlerle
kurtarmak uzere beledıye
başkanlığına soyunanlar
bunlan bılmıyor olamazlar.
onlar medyum değıller. kor ya
da akıl ozurlu değıller. fakat ne
olduklan da anlaşılmıy or
Dr. İsmail Ankan
TRT'nin 26'na Yılı...
Elektronık medyanın cangılında, reklam pastasmdan
en buyuk payı koparmak uğruna bırbırını yıyen ozel tele-
vızyonlardan her bırı, ortak olduğu gazetede havasını
atıyor
- En çok ben ızlenıyorum1
Aynı gun, çeşıtlı gazetelerde .zlenme olçeklerı yayım-
lanıyor, her gazete bağlandığı televızyonu başa çıkarı-
yor
Pekı, yayın kalıtesı, ıçerığı, değen ve haber program-
larının doğruluğu uzerine bır değerieme yapılıyor mu'
Kıme rastlasanız, ağzından ozel TV lere ılışkın olarak çı-
kan ılk laf
- Bayağılık
- Yuzeysellık
- RezaleV
özel televızyonda çalışan kadrolann ıçınde çok de-
ğerlı gazetecıler, yazarlar, yayıncılar sunucular, muha-
bırler, yorumcular varken ve bunca para harcanırken
ortaya çıkan uretımın ıçerıksızlığı neye bağlanabılır'
Izlenmeye değer programların gun geçtıkçe azalması-
nın gerekçesı nedır'
Denebılır kı
- Ne kultur, ne sanat, ne doğru haber, ne ftkır onemlı1
Özel televızyonları guduleyen ıkı ıtıcı guç var Bırı para
kazanmak, otekı toplumda guç kazanmak' Televızyon
alanmda bır yasal duzenleme yok, korsanlık geçerlı Bu
başıbozukluk hırsları daha da korukluyor, tum moral de-
ğerler gerıye ıtılıyor
•
Ne olçude ızlendığını bılemıyorum, ama, bu ortamda
TRT'nin yıldızı parladı
ÖncelikleTRT2
VeTRT3
özel televızyon cangılına belkı daha çok muşterı rağ-
bet edebılır, ama, bu neyı değıştırır' 900'lu telefonlarda
kadın pazarlanıyor, çoğu yerlı ya da yabancı fılmde ba-
yağılık pıyasası sergılenıyor, vampırler kan ıçıyor, kızla-
rın kadınların ırzına geçılıyor, hortlaklar kemık Kırıp
kafatası parçalıyor, termınatorler ış bıtırıyor, yatak sah-
nelerınde yastık yorgan, al takke ver kulah, yosmaların
marıfetlerı sergılenıyor, ıskeletlerle garıp yaratıkların
savaşımlarında korku borsası kuruluyor, Uzakdoğu'da
suregelen kung-fu kavgalarında bobrekler koparılıyor,
cığerler sokuluyor, zengın kız fakır oğlan ya da fakır oğ-
lan zengın kız oykulerıyle suregelen ılkellığın sonu gel-
mıyor, mekanık seks sahnelenyle kopuk senaryolann
bırbınne eklenmesı bıtmıyor, ınsanları savaş ve vahşet
yollarında pompalayıp canavarlığa ozendıren propa-
ganda tukenmıyor, uçkâğıtçılıkla lotaryanın kışkırtıcılı-
ğında koşe donmecılığın felsefesı koruklenıyor, bır ıncır
çekırdeğı doıdurmazcasus ve ajan fılmlennın usandırıcı
yınelenmesıyle ızleyıcıler aptallaştınlıyor evlerın oda-
larını dolduran ımdat çığlıklarından ve feryatlardan kur-
tulmak ıçın doğru durust bır kanal arayışının zappıngın-
de devlet televızyonları kımı zaman bır vaha değen
kazanıyor
Kultur
Sanat
Bılım, belgesel, tartışma muzık, resım, tıyatro, opera,
mımarlık, tarıh, sınema bale dunyasında çağdaş değer-
lerın ınsanı -az buçuk da olsa- TRT 2'nın ya da TRT 3 un
kanallarına yonelerek doyurucu programlar yakalaya-
bılıyor
>
TRT'nin 26'ncı yılı kutlanıyor
Daha ozerk ve devlet denetımınden daha bağımsız bır
kurumun hukuksal yapısı kurulabılırse TRT nın demok-
rasıye donuk yuzu de aydınlanabılır
Ne yazık kı şımdıye dek bu ozerklık sağlanamadı, sı-
yasal ıktıdarın golgesı TRT nın ustunden sılınemedı
Oysa bu amaç gerçekleştığınde devlet televızyonunun
gunumuzTurkıyesı ndekı değen paha bıçılmez bır ıçerık
kazanacak
Canımız,
can dostumuz. guzel ınsan,
oğlumuz
OĞUZ
KOÇAK'ı
kaybettık.
Çocuklann ıçın çektığın ozlem senı erken ayırdı
bızden Guzel gunler gorecektı senınle birlıkte
ÖZGE GÜLÜM, BARIŞ CAN.
Sen v
*Bız zor olanı seçtık" dı\ ordun \e güzel
günler ıçınçabalı>ordun
Bız guzel günlen Ozge Gulum ve Banş Can'la
beraberyaşayacağız Senm ıstedığın gıbı Senı
sevıvoruz
KOÇAK, ESMER ve ÖZATAY
AtLELERİ
Göremediğimiz,
koklayamadığımız,
elini tutamadığımız
babamızı kaybettik.
Onu seviyoruz.
BARIŞ CAN KOÇAK
ÖZGE GÜLÜM KOÇAK
ELEMANARANIYOR
Gazete bayıınde çalışacak, bılgısayardan anlayan
eleman aranıyor
Tel.:2494917-2450997