Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ARALIK 1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DGM Başsavcısı Demiral, yaklaşık 5 ay süren davayla ilgili olarak 'Yargıya kimse baskı yapamaz' dedi
DEP davasmda karar günüGÖKSEL POLAT
ANKARA - Ankara Devlet
Güvenlik Mahkemesi (DGM),
Başbakan Tansu Çiller'in, 27
Mart yerel seçimlerinden önce
"PKK'yi Meclis'ten attık" diye
propaganda yaptığı DEP köken-
lı 7 eski milletvekilı ile Şımak
Bağımsız Milletvekilı Mahımıt
Aiınak'la ilgili karannı, olağa-
nüstü bır gelişme olmaması du-
rumunda, bugün açıklayacak.
DGM Başsavcısı Nusret De-
miral, ABD ve Avrupa'dan DEP
davası karanyla ilgili hükümete
baskı y apıldığına ılişkın bir soru-
ya, a
Yargıya kimsenin baskı yap-
ma cesaretinin olmadıgı bir Tiir-
kive'de yaşıyoruz. Bunu herkes
biİsin" yanıtını verdı.
DGM'ye yakın kaynaklar,
mahkemenin karan bilinmemek-
le birlikte, sanık eski milletve-
•DGM'ye yakın kaynaklar, sanık
eski milletvekilleri ile ilgili suç niteliğinin
değişmesi olasılığı bulunduğunu belirtiyorlar.
Duruşmayı çok sayıda yabancı
gözlemci izleyecek.
•DEP'lilerin, Terörle Mücadele Yasası'ndaki
'bölücülük propagandası' suçundan ya da
'yasadışı örgüte üye olmak' fiilini düzenleyen
TCK'nin 168. maddesi uyannca hapis cezasına
çarptınlabilecekleri kaydediliyor.
killenyle ilgili suç niteliğinin de-
ğişmesi olasılığı bulunduğunu
belirttiler.
Son kez duruşmadalar
27 Mart yerel seçimleri önce-
sinde, TBMM'de dokunulmaz-
lıklannın kaldınlmasının ardın-
dan gözaltına alınan ve Anayasa
Mahkemesi'nin DEP'i kapatma-
siylaTBMM üyelıkleri sonaeren
Hatip Dicle, Leyta Zana, Ahmet
Türk, Sım Sakık, Orhan Doğan,
Sedat Yurtdaş v e Setim Sadak ile
Şırnak Bağımsız Milletvekilı
Alınak'ın, Ankara DGM'de yak-
laşık 5 ay süren yargılamalan bu-
gün sona erecek. DGM Başsav-
cısı Demiral ve 7 yardımcısı ta-
rafından yürütülen ve 6 ay süren
hazırlık soruşturmasından son-
ra, 3 Ağustos 1994 tarihinde
DGM'de yargıç karşısına çıkan
eski DEP milletvekilleri ile Alı-
nak, tutukJu bulunduklan Anka-
ra Merkez Kapalı Cezaevi'nden
bugün son kez duruşmaya geti-
rilecekler.
Ankara 1 No'lu DGM'nin,
DGM Başsavcıhğı'nca "vatana
ihanet" suçunu ışledıkleri savıy-
la "idam" cezasına çarptınlma-
lan istenen 7 eski DEP milletve-
kili ile Alınak hakkındaki kara-
n, yurtıçınde olduğu kadar, yurt-
dışında da ilgiyle bekleniyor.
'Kimse baskı yapamaz'
DGM Başsavcısı Nusret De-
miral, Cumhuriyet'in, ABD ve
Avrupa'dan DEP davası karan ile
ilgili hükümete baskı yapıldığı-
na ilişkin sorusunu yanıtlarken,
"Mahkemenin karan ne olur bi-
lemeyiz. Ancak yargıya kimsenin
baskı yapma cesareti olmadıgı
bir Turkiye'de yaşıyoruz. Bunu
herkes bilsin" dıyerek bu yönde-
kı baskılann mahkemeyi etkile-
meyeceği mesajını verdi.
DGM'ye yakın kaynaklar ise
sanık eski milletvekilleri ile ilgi-
li suç niteliğinin değişmesi ola-
sılıgı bulunduğunu belirtiyorlar.
Bu çerçevede, DEP'lilerın. Te-
rörle Mücadele Yasası'ndaki
"bölücülük propagandası" su-
çundan ya da Türk Ceza Kanu-
nu'ndaki "yasadışı örgüte üyeol-
mak" fiilini düzenleyen 168.
madde uyannca hapıs cezasına
çarptırılabıleceklen kaydedili-
yor.
Ancak bunlar varsayım ol-
maktan öteye gıtmıyor.
Avukatlar katılmıyor
Ankara 1 No'lu DGM'de bu-
gün yapıiacak olan karar duruş-
masına, sanık av ukatlan katılma-
yacaklar.
Avukatlar, savunma haklannın
kısıtlandığı gerekçesiyle. geçen
duruşmada salonu toplu olarak
terk etmışler ve daha sonra yap-
tıklan açıklamada "karann ön-
ceden verildiği"ni ileri sürerek
savunma yapmayacaklannı açık-
lamışlardı. Sanık eski milletve-
killen de savunma yapmayı red-
detmişti.
DEP davasının bugünku du-
ruşması nedeniyle DGM ve An-
kara Adliyesi çevresinde yoğun
güvenlik önlemleri alınacağı öğ-
renılirken, duruşmayı çok sayıda
yabancı gözlemcinin izleyeceğı
bıldırildı.
Ankara'dan
ABD'yeyanıt
•Dtşişleri Bakanlığı Sözcüsü Ferhat Ataman, ABD Dışişleri
Bakanlığı sözcüsünün DEP milletvekillerinin yargılanmasıyla
ilgili ifadesınin bağımsız yargıya müdahale niteliği
taşıdığını söyledi.
Yasama dokunulmaziığınınANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Ferhat Ataman, ABD Dışışlen
Bakanlığı sözcüsünün, eski DEP
mılletvekillennın yargılanma sü-
reçlenyle ilgili ifadesınin, de-
mokrası ve uluslararası hukukun
temel ilkeleriyle bağdaşmadığı-
nı söyledi. Ferhat Ataman, dün
düzenlediği basın toplantısında
bir soru üzerine, bağımsız yargı-
ya müdahale niteliği taşıyan bu
,tür beyanlann, hiçbir şekilde ka-
bul edilemeyeceğini belirtti.
Hukuka saygılı herkesin, yar-
gı süreci devam eden bır davay-
la ilgili olarak duruşmalan etki-
leyebılecek peşın hükümlerden
k i i i b l i
kaldınlması. yasama organınuı
bir tasarrufudur ve Anayasa
Mahkemesi'nin denetimine tabi-
dir. Mtekim bu karar. Anayasa
Mahkemesi'nce onaylanmıştır.
Türk yargı organlannın ve Ana-
yasa Mahkemesi'nin tarafsızlığı,
bağımsızlığı ve hukukun üslünlü-
ğüne bağlılığı konusunda hiç
kimsenin kuşkusu olmaması ge-
rekir."
Ataman, aynca tarafsız bir Al-
man yayın organında. Yunanis-
tan'ın bölücü terör örgütüne sı-
lah ve maddi yardım yaptığına
ilişkin olarak yer alan haberin
dikkat çekıcı olduğunu ve bu ko-
l dkaçınması gerektiğini belirten nuda gerekli ıncelemelerin de-gğ
Ataman, şunlan söyledi:
g
vam ettiğinı söyledi.
ABD, DEP davasını
yakın takibe aldı
Avrupalı parlamenterler DEP davasında insan haklan ihlali olduğunu savundular
Avrupa'dan DEP uyarısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DEP
davası ile ilgili gelişmeleri izlemek üzere
dün Arkara'ya gelen eski Fransa Çevre Ba-
kanı, Sosyalist Parti Ulusal Konsey Başka-
nı Sogelene Royal. DEP'lilerle ilgili açılan
davanın bır insan haklan ihlali olduğunu sa-
vundu. Fransa Cumhurbaşkanı François
MHterand'ın "bügisidahilinde'Türkıye'de
bulunduğunu, DEP'lılenn düşüncelennden
ötürü yargılandığını belirten Royal, "Tür-
kiye uluslararası sözleşmelere inua atarak,
birtakım yükümlülüklerin altına girmiştir.
Anlaşmalann geregini yerine getirmeüdir"
dedi. Avrupa Parlamentosu üyelennden An-
toinette Pouque de. DEP'lilerin serbest bı-
rakılmasını istedi.
Ankara HiltonOtelfnde birbasıntoplan-
tısı düzenleyen Sogelene Royal. tutuklu
DEP'lilerin düşüncelennden ötürü yargı-
landıklannı belirterek, şunlan söyledi:
"DEP davası bir insan haklan ihlalidir.
MillehekiUeri Kürt halkının kültürel kimli-
ğinin tanınmasını, Kürtçe konuşma hakkı-
nın \erilmesini istediler. Askerler tarafın-
dan, Kürt köylerinin vakılmasını, boşaltü-
masını protesto ettiler. kısacası, şiddet eyle-
minde bulunmadılar. Türki>e uluslararası
sözleşmelere im/.a atmıştır. Paris Şartı'nı
onaylamıştır. Eğer Türk anayasası bu ulus-
lararası sözleşmelere göre şekillendirilmiş
obaydı, böyle bir dava da yaşanmazdı."
Türkiye'nın uluslararası sözleşmeleri im-
zalayarak birtakım vükümlülükler altına
gırdiğini belirten Royal, görüşlerini şö>le
dile getirdı:
"Bu yükümlülükle birlikte, diğer iilkele-
•Türkiye'nin. uluslararası
sözleşmelere ımza atarak bazı
yükümlülüklerin altına girdiğini
anımsatan Avrupalı parlamenterler,
DEP milletvekillerinin serbest
bırakılmasını istedi.
rin gözlemcilerinin eleştirilerini de kabul et-
miş oldular. Türk De\ leti ve birtakım kuru-
luşlar, bizleri Türkiye'nın içişlerine kanş-
makla sucluyorlar. Türkiye'nin içişlerine ka-
nşmak gibi bir niyetimiz yoktur. Sadece,
uluslararası anlaşmaların yükümlülükleri-
ni yerine getiriyoruz. Fransa olarak, Türki-
ye'nin AB'ye girmesini gönülden istiyoruz.
Ancak Tiirkiye üzerine düşen sorumluluk-
lan yerine getirmelidir."
Royal. DEP davasının durdurulması ve
milletvekillerinin serbest bırakılması için
DEP'lıler adına Avrupa insan Haklan K.o-
misyonu'na başvurduklannı belirterek,
"Türkiye uluslararası alanda zor duruma
düşmemek veyargılanmak istemiyorsa, mil-
letvekiUerinin görevlerini iade etmesi gere-
kir"dedi.
Av rupa Parlamentosu üyesi Antinette Po-
uque de DEP'lilerin davasını yakından iz-
lediklerini. düşüncelerini açıkladıklan için
vargılanan DEP'lilerin serbest bırakılması
gerektiğini söyledi. Basın toplantısına katı-
lan DEP hukuk müşavirlerinden avukat Fe-
ridun Yazar ıse yargılamanın adil bir şekil-
de yapılmadığını, bügün yapıiacak olan da-
vanın erteleneceğı yönünde duyumlar al-
dıklarını belirterek. "Mahkeme karar ver-
mek için duruşmay 18 aralık gününe ertele-
di. Etki altında kalmadan bügün karar ver-
melidir. Eğer duruşmay ı ertelerlerse, yargı-
ya bir kez daha gölge düşmüş olacaktır" dı-
ye konuştu.
Bu arada Avrupa Parlamentosu mılletve-
kıllen Yannis Sakellariou ve Maartje \an
Putten'in de bügün Ankara Devlet Güven-
lik Mahkemesi'ndeyapılacakolan DEPda-
vasını izleyecekleri, öğlenden sonra da bir
basın toplantısı düzenleyecekleri bıldırildı.
FUAT KOZLUKLU
WASHINGTON - Türkiye'de
Kürt sorunu ve PKK i!e ilgili ge-
lişmeler, ABD basınında ve yö-
netim çevrelennde ilgiyle ızlenı-
yor. Son ıkı haftadır gazeteler,
Ankara'nın K.ün sorunu üzerine
askerı yöntemlerle gidişinın çö-
züm getirmeyeceğinı vurgular-
ken Chnton yönetımı de özellik-
le demokratikleşme paketi ve
DEP davasına ilişkin gelişmele-
ri yakın takibe aldı.
kongrede kırk yıl aradan son-
ra çoğunluk partisi konumuna
gelen cumhuriyetçiler de demok-
ratlar gıbı Kürt sorunu ve insan
haklan konusunda Türkiye'ye
baskı yapılması yönünde çalış-
maya başladılar.
Kongre çevreleri, demokrat-
larla cumhuriyetçiler arasında
Kürt sorununun ancak siyası ön-
lemlerle çözülebileceği konu-
sunda tam bır görüş birliği bu-
lunduğunu belırtiyor. ABD yö-
netim çevreleri. Kürt kökenli
milletvekillerinin idama mah-
kûm edilsin ya da edilmesin so-
nucunun Kürt sorununda dönüm
noktası olacağı görüşünde. Aynı
çevreler, davanın Türkiye'nin de-
mokratikleşmesi yönündeki ça-
balanna gölge düşürdüğü görü-
şünü vurgulayarak Cumhuri-
>"et'e şu değerlendirmeyi yaptı-
lar:
"DEP davask Türkiye'de de-
mokrasi ve ifade özgürlüğü açı-
sından olumsuz sonuçlar yarata-
bilir. Ankaraya derin kay gı duy-
dugumu/sürekli anlanldi. Konu-
yu Ankara ile göriişmeye devam
edivor, kaygılanmızı dile getin-
yoruz. ^ önetim, PKK terörünün
Güneydoğu Anadolu'da yarattı-
gı tehÛkenin bilincinde. Ancak bu
arada terörist tehlikesine karşı
ahnacak önlemier yöre halkının
temel hak ve özgürlükkrini yok
etmenıeli, baskıya almamabdır."
DEP davasında karann bugün
açıklanacağının bıldinlmesı üze-
rine Amerikan Kongresi'ne bağ-
lı Helsinkı Komisyonu, Uluslara-
rası Af Örgütü. Uluslararası İn-
san Haklan Hukukçular Grubu
ve kongre tnsan Haklan Vakfı,
Kürt asıllı milietvekillen hakkın-
da verilecek karara ilişkin bir ba-
sın toplantısı düzenleyecek. Top-
lantıya Türkiye'nin Washington
büyükelçiliğinin de davet edildi-
ği öğrenildi.
Ancak elçilik yetkilileri, top-
lantıya katılmayacaklannı söy-
ledıler.
Mitterrand'dan İdama
karşı çıkın
J
mektubu
MİŞEL PERLMAN
PARİS - Fransa Cumhurbaş-
kanı François Mitterrand, geçen
pazartesi Avrupa Birliği'ndeki
(AB) müttefıklerine yolladığı bir
mektupta, hep birlikte Türk ma-
kamlan nezdinde girişimde bu-
lunarak lağvedilmiş DEP'in 8
milletvekilinin idam cezasına
çarptınlmamasını istemeleri
önerisinde bulundu.
Mitterrand'ın prensipte idam
cezasına karşı olduğu vurgula-
nırken. özellikle parlamanterlere
yönelik böylesine bir cezanın de-
mokrasi ilkelerine karşı olduğu
da ifade ediliyor.
Öte yandan, sağ eğilimli Le
Figaro gazetesi, 'Kürt milletve-
killeri'ne karşı 'aynhkçüık' ge-
rekçesiyle açılmış davanın kara-
nnın "Türkiye'nin, Avrupalı
müttefıkJemle ilişkikrinde agır
etkileri olacağı" görüşünü öne
sürüyor.
İstanbul ( niversitesi'nin Beva/ıt'taki merkez kampusunda toplanan öğrenciler Özgür Ülke gazetesine yapılan bombalı saldınyı
protesto ettiler. Öğrenciler bir lastik yakarak Kürtçe ve Türkçe slogan attüar. (Fotoğraf: AHMET Ş1K)
Özgür Ülke'ye öğrencilerden destek
İstanbul Haber Servisi - Özgür Ülke
gazetesine geçen hafta düzenlenen
bombalı saldınlar. dün istanbul
Üniversitesi'nde öğrencilerin düzenlediği
bir forumla protesto edildi. Üniversite
bahçesinde bir lastik yakarak Kürtçe ve
Türkçe sloganlar atan yaklaşık 150
öğrenci. yaptıkJan konuşmalarda
saldınnın failinin devlet olduğunu öne
sürdü. Gazetenın, bombalandıktan sonra
enkaz haline gelen Kadırga'daki binası
önünde basın açıklaması yapmak isteyen
gruplar ise polis tarafmdan engellendi.
istanbul Üniversitesi'nin Beyazıt'taki
merkez kampusu içinde dün öğle
saatlerinde toplanan öğrenciler, Hukuk
Fakültesı duvarlanna "Halkın özgür sesi
katuamlarla susturulamaz", "Ozgür Ülke
susturulamaz", "Yanan onurundur,
onuruna sahip çık" yazılı pankartlar
astılar. Birotomobil lastiğini de yakan
gösterici öğrenciler, Kürtçe ve Türkçe
"Kürdistan faşizme mezar oluvor". "Katil
devtet" şeklınde sloganlar attılar. Bombalı
saldınlann sorumlusunun dev let olduğu
vurgulanan konuşmalarda. "Ozgür ve
sosyalist basın faşizan saldırılaıia
susturulamayacaktir. Bu saldınlann
sorumlulanndan hesap sorulacak" dendı.
Daha sonra halay çeken öğrenciler
sessizce dağıldı.
Forum sonrasında okula gelen sivil ve
çevık kuvvet polısleri. yanan lastığı
söndürerek duvarlardaki pankartlan
topladılar.
Özgür Ülke gazetesinın Kadırga'dakı
bombalanan merkez binası önünde basın
açıklaması yapmak isteyen bir gruba da
polislerce izin verilmedi. Polisler. grubu
sert bir dılle uyararak dağıttılar.
Öte yandan saldınlar sırasında yaralanan
Selahattin Kaya'nın tedavısine
Okmeydanı SSK Hastanesi'nde devam
ediliyor. Diğer yaralıların ise taburcu
edıldikleri bildirildi
INGILTERE
A.B.D.
KANADA
AVUSTRALYA
ALMANYA
FRANSA
İTALYA ve
JSPANYA'da
Dil Eğitimi
DIL EGITIMINDE
KESİN BAŞARI
• 17 yaş üzerindeki herkese ve her amaca
yönelik dil kursları,
• İngiltere'de 12 Amerika'da 24 haftalık
yoğun programa kayıt olanlara BEDAVA
gldlş-dönüş uçak blletl,
• 17 - 28 yaşlar arasındaki gençlere
Ocak-Eylül 95 tarihleri arasında çok
ekonomik AKADEMİK YIL DİL programı
• Amerika'da üniversiteye yerleştirme servisi
HEMEN ARAYIN, UCRETSIZ BROŞURISTEYIN.
EF EGITIM LTD. Mım Kemal Öke Cad. 9/1 Nışantaşı/ISTANBUL
Tel: (0212) 225 02 10 Fax: 225 46 92
ACENTALAR: ANKARA: (312) 468 05 55 İZMİR: (232) 489 41 00
ADANA: (322) 454 79 85
Saglık çalışanları eylemin şekli için toplanacak
Beyaz eylem Ankara ve
İstanburda bugün başlıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Saglık
çalışanlan, özlük haklannın ıyıleştirilmesi ve
saglık reformlan ile ilgili bir dızi eyleme bugün
başlıyor.
Türk Tabıpleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Ata
Soyer, son zamanlarda saglık çalışanlannın
suskun kaldığını, ancak bunun bazı dileklerinin
gerçekleşmesi umudundan kaynaklandığını
bildirdi. Sorunlann çözülmediğini kaydeden ve
bu amaçla bugün Güvenpark'ta eylemlerine
başlayacaklannı belirten Soyer, burada
düzenleyecekleri toplantıda basın açıklaması
yapacaklannı söyledi.
Güvenpark'ta düzenlenecek toplantıdan sonra
tabip odalan ve diğer saglık örgütleriyle
toplanılarak bu eylemin devamında
gerçekleştirilecek diğer evlemler belirlenecek.
Saglık çalışanlan bugün fstanbul'da da çeşitli
toplantılar düzenleyecek.
Saglık çalışanlan, geçen yıllarda da yaptıklan
beyaz eylemlerde önlüklenyle yüriime,
hastalara daha uzun süre ayırma, toplu iş
bırakma gibi eylemler yapmışlardı. Bu yıl
yapıiacak eylemlerin ıçeriği ise örgütlerin
önümüzdeki günlerde alacağı karara göre
uygulanacak.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Refah ve Demokrasi
Başbakan Sayın Tansu Çiller'in. Refah Partisi ile ilgili
açıklamaları, gerçek bır şok etkisi uyandırdı. DEP'e ve
DEP'Iİ mılletvekillerine reva görülen muamelenin bir ben-
zerinin Refah Partisi'ne ve Refah Partili milletvekillerine
yapılabileceğinin söylenmesinin, ne demokrasiyle bağda-
şır bir yanı vardır ne de devlet ciddiyetiyle bağdaşır bir ya-
nı.
Aslında meseleyi farklı açılardan ele almak gerekir. Aca-
ba 'demokrasi adına 'demokrasiyı yok etme özgürlüğü var
mıdır? Ve eğer bırileri, demokrasinin getirdiği olanaklar
içinde demokrasiyı ortadan kaldırmaya çabalıyorlarsa, bu-
nu kim 'saptayacaktır' ve gerekli önlemier nasıl alınacak-
tır?
Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki demokrasi içinde
demokrasiyı yok etme özgürlüğü yoktur. Demokrasinin de
'kendini korumaya'hakk\ vardır. Ve eğer demokrasiye cid-
di bir 'tehdit'söz konusuysa elbette demokrasi gereken ön-
lemleri alacaktır. Bu nokta, tartışılması bile 'abes' bir nok-
tadır.
Eğer Refah Partisi demokrasiyı yok etmenin hazırlığı
içindeyse doğal olarak buna izin verilmez. Ancak burada
da iki soruyla karşı karşıya kalmaktayız. Bu sorulardan bi-
rincisı, demokrasiyi yok etme çalışmalarının kim ya da
kimler tarafmdan 'saptanacağı', ahnacak önlemleri kimin
'belirleyeceği' ve 'uygulayacağı'dır.
Ikinci soru ise hangi tür çalışmaların demokrasiye 'aykı-
rı' olacağının belirlenmesidir. Yani burada, 'demokrasinin
tanımı' önem kazanmaktadır. Nasıl bır demokrasi?..
Önce birinci sorunun yanıtını arayalım. Bır demokrası-
de, demokrasiyi savunma görevi, demokrasiyi kollama
görevi kimindir? Bu sorunun klasik biryanıtı vardır: Birde-
mokraside demokrasiyi savunma ve kollama görevi tüm
vatandaşlanndır.
Fakat bu yanıtın pratik bır değeri ve anlamı yoktur. Her
ne kadar, "Bir demokraside görev vatandaşlara düşer.
Eğer bir parti demokrasi dışı yollara saparsa, vatandaşlar
o partiyi oylarıyla cezalandınriar"g\bts\r\den, 'uçuk' bazı
düşünceler iler sürülse bile, bu tür düşüncelerle demok-
rasinin ve demokratik düzenın savunulamayacağı çok
açıktır.
Zira bir demokrasi içinde ve demokrasinin getirdiği ola-
naklarla demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışan gruplar
'gücü' ele geçirebilirlerse bir daha 'oyla cezalandııma' ola-
nağı kalmaz. Dünyayı kana bulayan dıktatörierden büyük
bir çoğunluğu demokrasinin kuralları içinde iktidara gel-
mişlerdır. Ama bir kez iktidara geldikten sonra, ne demok-
rasi kalmıştır ortada ne de demokrasi kurallan.
Hitler de demokrasinin kuralları içinde iktidar koltuğu-
na oturmuştur, Mussolini de. Ama bunları iktidara taşıyan
güçler 'pışman olduklan' zaman iş ışten geçmiştir. (Aca-
ba buna benzer bir pışmanlık, bizim 12 Eylül generallerin-
de de var mıdır dersiniz?)
Biraz yjkarıda sorduğumuz soruyu yineleyelım. Bir de-
mokraside demokrasiyi savunma görevi, 'pratik olarak'
kimindir? Pratik olarak, bır demokraside demokrasiyi ko-
ruma görevi 'deWef'indir ve devlet bunu yetkili organları
eliyleyapar. Bu yetkili organlarda 'ıstıhbaratörgütieri', 'kol-
lukkuvvetleri' ve nıhayet 'cumhuriyet savcılan'd\r.
Eğer bu tür hazırlıklar varsa istıhbarat örgütleri, bilgi top-
layacak ve bu bilgileri kolluk kuvvetlerıne aktaracaklardır.
Kolluk kuvvetlen, bu ışe kalkışanlan yakalayacak ve kanıt-
larıyla birlikte cumhuriyet savcılarına havale edeceklerdir.
.Şundan ötesi cumhuriyet savcılarına kalır. Iddianameleri
hazırlamak da.bu işe kalkışanları mahkûm ettırmek de on-
ların işidir.
Hangı duzeyde olursa olsun, bu işlem böyle yürür Ama
farklı düzeylerde farklı organlar harekete geçer. Ancak bu
farklı organlar arasında ne başbakanlık vardır ne de baş-
bakan. Ve bu nedenle Tansu Çiller'in uçaktaki ifadelerinı,
devlet yönetme ciddiyetiyle bağdaştırmamız mümkün ol-
mamaktadır.
Demokratik bır düzen içinde demokrasiye yönelebilecek
tehdıtler konusunda, 'yasama meclisine' düşen kimi gö-
revler de vardır. Eğer bıraz yukarıda değindığim organla-
nn yetersiz kaldığı düşünülürse yanı ıstihbarat örgütleri ve
kolluk kuvvetlerinin acz içinde olduğunun işaretleri varsa
yasama meclisleri doğrudan müdahalelerde de bulunabı-
lir. Örneğin geniş yetkili araştırma komisyonları kurarak bu
organları harekete geçmeye zorlayabilir.
Ama yasama meclisleri, istihbarat raporlarına dayana-
rakyargıda bulunamaz. Yargı yetkisi. bağımsız mahkeme-
lerdedır. Ancak bağımsız yargının kararıyla 'cezalandırma'
yapılabilır. Eğer bu ılke yoksa demokrasi de yoktur.
Aynı konuya cumartesı günü devam edeceğim.
TARİH VAKFI
V
BASIN VE DEMOKRASİ PANELİ
(Taa Gazetesi Olayları'nııt 49. yıldöıümü ••deaiyle)
Tarih Vakfı
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
Türkiye Gazeteciler Sendikası
Panel Yöneticisi:
Nail Güreli
(Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı)
Konuşmacılar:
Orhan Erinç
(Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı)
Dr. Hıfzı Topuz
Dr. Orhan Koloğlu
Altan C)ynnen
Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi
Gün. 8 Aralık 1994 Perşembe
Saat: 17.00-19.30
1995
CUMHURİYET AJAVDASI
umhuriy'
DOGRU
Lüks ciltli, büyük
boy ajandayı
Cağaloğlu, Taksim
ve Caddebostan
sergi
salonlarımızdan
bulabilirsiniz.
Fiyatı:150.000 TL.
Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Ccut?
,?9 41 Cağaloğlu-İstanbul
L Pn\taÇeki Hesap \n:666M2