23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ARALIK 1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER DGM Başsavcısı Demiral, yaklaşık 5 ay süren davayla ilgili olarak 'Yargıya kimse baskı yapamaz' dedi DEP davasmda karar günüGÖKSEL POLAT ANKARA - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), Başbakan Tansu Çiller'in, 27 Mart yerel seçimlerinden önce "PKK'yi Meclis'ten attık" diye propaganda yaptığı DEP köken- lı 7 eski milletvekilı ile Şımak Bağımsız Milletvekilı Mahımıt Aiınak'la ilgili karannı, olağa- nüstü bır gelişme olmaması du- rumunda, bugün açıklayacak. DGM Başsavcısı Nusret De- miral, ABD ve Avrupa'dan DEP davası karanyla ilgili hükümete baskı y apıldığına ılişkın bir soru- ya, a Yargıya kimsenin baskı yap- ma cesaretinin olmadıgı bir Tiir- kive'de yaşıyoruz. Bunu herkes biİsin" yanıtını verdı. DGM'ye yakın kaynaklar, mahkemenin karan bilinmemek- le birlikte, sanık eski milletve- •DGM'ye yakın kaynaklar, sanık eski milletvekilleri ile ilgili suç niteliğinin değişmesi olasılığı bulunduğunu belirtiyorlar. Duruşmayı çok sayıda yabancı gözlemci izleyecek. •DEP'lilerin, Terörle Mücadele Yasası'ndaki 'bölücülük propagandası' suçundan ya da 'yasadışı örgüte üye olmak' fiilini düzenleyen TCK'nin 168. maddesi uyannca hapis cezasına çarptınlabilecekleri kaydediliyor. killenyle ilgili suç niteliğinin de- ğişmesi olasılığı bulunduğunu belirttiler. Son kez duruşmadalar 27 Mart yerel seçimleri önce- sinde, TBMM'de dokunulmaz- lıklannın kaldınlmasının ardın- dan gözaltına alınan ve Anayasa Mahkemesi'nin DEP'i kapatma- siylaTBMM üyelıkleri sonaeren Hatip Dicle, Leyta Zana, Ahmet Türk, Sım Sakık, Orhan Doğan, Sedat Yurtdaş v e Setim Sadak ile Şırnak Bağımsız Milletvekilı Alınak'ın, Ankara DGM'de yak- laşık 5 ay süren yargılamalan bu- gün sona erecek. DGM Başsav- cısı Demiral ve 7 yardımcısı ta- rafından yürütülen ve 6 ay süren hazırlık soruşturmasından son- ra, 3 Ağustos 1994 tarihinde DGM'de yargıç karşısına çıkan eski DEP milletvekilleri ile Alı- nak, tutukJu bulunduklan Anka- ra Merkez Kapalı Cezaevi'nden bugün son kez duruşmaya geti- rilecekler. Ankara 1 No'lu DGM'nin, DGM Başsavcıhğı'nca "vatana ihanet" suçunu ışledıkleri savıy- la "idam" cezasına çarptınlma- lan istenen 7 eski DEP milletve- kili ile Alınak hakkındaki kara- n, yurtıçınde olduğu kadar, yurt- dışında da ilgiyle bekleniyor. 'Kimse baskı yapamaz' DGM Başsavcısı Nusret De- miral, Cumhuriyet'in, ABD ve Avrupa'dan DEP davası karan ile ilgili hükümete baskı yapıldığı- na ilişkin sorusunu yanıtlarken, "Mahkemenin karan ne olur bi- lemeyiz. Ancak yargıya kimsenin baskı yapma cesareti olmadıgı bir Turkiye'de yaşıyoruz. Bunu herkes bilsin" dıyerek bu yönde- kı baskılann mahkemeyi etkile- meyeceği mesajını verdi. DGM'ye yakın kaynaklar ise sanık eski milletvekilleri ile ilgi- li suç niteliğinin değişmesi ola- sılıgı bulunduğunu belirtiyorlar. Bu çerçevede, DEP'lilerın. Te- rörle Mücadele Yasası'ndaki "bölücülük propagandası" su- çundan ya da Türk Ceza Kanu- nu'ndaki "yasadışı örgüte üyeol- mak" fiilini düzenleyen 168. madde uyannca hapıs cezasına çarptırılabıleceklen kaydedili- yor. Ancak bunlar varsayım ol- maktan öteye gıtmıyor. Avukatlar katılmıyor Ankara 1 No'lu DGM'de bu- gün yapıiacak olan karar duruş- masına, sanık av ukatlan katılma- yacaklar. Avukatlar, savunma haklannın kısıtlandığı gerekçesiyle. geçen duruşmada salonu toplu olarak terk etmışler ve daha sonra yap- tıklan açıklamada "karann ön- ceden verildiği"ni ileri sürerek savunma yapmayacaklannı açık- lamışlardı. Sanık eski milletve- killen de savunma yapmayı red- detmişti. DEP davasının bugünku du- ruşması nedeniyle DGM ve An- kara Adliyesi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınacağı öğ- renılirken, duruşmayı çok sayıda yabancı gözlemcinin izleyeceğı bıldırildı. Ankara'dan ABD'yeyanıt •Dtşişleri Bakanlığı Sözcüsü Ferhat Ataman, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün DEP milletvekillerinin yargılanmasıyla ilgili ifadesınin bağımsız yargıya müdahale niteliği taşıdığını söyledi. Yasama dokunulmaziığınınANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ferhat Ataman, ABD Dışışlen Bakanlığı sözcüsünün, eski DEP mılletvekillennın yargılanma sü- reçlenyle ilgili ifadesınin, de- mokrası ve uluslararası hukukun temel ilkeleriyle bağdaşmadığı- nı söyledi. Ferhat Ataman, dün düzenlediği basın toplantısında bir soru üzerine, bağımsız yargı- ya müdahale niteliği taşıyan bu ,tür beyanlann, hiçbir şekilde ka- bul edilemeyeceğini belirtti. Hukuka saygılı herkesin, yar- gı süreci devam eden bır davay- la ilgili olarak duruşmalan etki- leyebılecek peşın hükümlerden k i i i b l i kaldınlması. yasama organınuı bir tasarrufudur ve Anayasa Mahkemesi'nin denetimine tabi- dir. Mtekim bu karar. Anayasa Mahkemesi'nce onaylanmıştır. Türk yargı organlannın ve Ana- yasa Mahkemesi'nin tarafsızlığı, bağımsızlığı ve hukukun üslünlü- ğüne bağlılığı konusunda hiç kimsenin kuşkusu olmaması ge- rekir." Ataman, aynca tarafsız bir Al- man yayın organında. Yunanis- tan'ın bölücü terör örgütüne sı- lah ve maddi yardım yaptığına ilişkin olarak yer alan haberin dikkat çekıcı olduğunu ve bu ko- l dkaçınması gerektiğini belirten nuda gerekli ıncelemelerin de-gğ Ataman, şunlan söyledi: g vam ettiğinı söyledi. ABD, DEP davasını yakın takibe aldı Avrupalı parlamenterler DEP davasında insan haklan ihlali olduğunu savundular Avrupa'dan DEP uyarısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DEP davası ile ilgili gelişmeleri izlemek üzere dün Arkara'ya gelen eski Fransa Çevre Ba- kanı, Sosyalist Parti Ulusal Konsey Başka- nı Sogelene Royal. DEP'lilerle ilgili açılan davanın bır insan haklan ihlali olduğunu sa- vundu. Fransa Cumhurbaşkanı François MHterand'ın "bügisidahilinde'Türkıye'de bulunduğunu, DEP'lılenn düşüncelennden ötürü yargılandığını belirten Royal, "Tür- kiye uluslararası sözleşmelere inua atarak, birtakım yükümlülüklerin altına girmiştir. Anlaşmalann geregini yerine getirmeüdir" dedi. Avrupa Parlamentosu üyelennden An- toinette Pouque de. DEP'lilerin serbest bı- rakılmasını istedi. Ankara HiltonOtelfnde birbasıntoplan- tısı düzenleyen Sogelene Royal. tutuklu DEP'lilerin düşüncelennden ötürü yargı- landıklannı belirterek, şunlan söyledi: "DEP davası bir insan haklan ihlalidir. MillehekiUeri Kürt halkının kültürel kimli- ğinin tanınmasını, Kürtçe konuşma hakkı- nın \erilmesini istediler. Askerler tarafın- dan, Kürt köylerinin vakılmasını, boşaltü- masını protesto ettiler. kısacası, şiddet eyle- minde bulunmadılar. Türki>e uluslararası sözleşmelere im/.a atmıştır. Paris Şartı'nı onaylamıştır. Eğer Türk anayasası bu ulus- lararası sözleşmelere göre şekillendirilmiş obaydı, böyle bir dava da yaşanmazdı." Türkiye'nın uluslararası sözleşmeleri im- zalayarak birtakım vükümlülükler altına gırdiğini belirten Royal, görüşlerini şö>le dile getirdı: "Bu yükümlülükle birlikte, diğer iilkele- •Türkiye'nin. uluslararası sözleşmelere ımza atarak bazı yükümlülüklerin altına girdiğini anımsatan Avrupalı parlamenterler, DEP milletvekillerinin serbest bırakılmasını istedi. rin gözlemcilerinin eleştirilerini de kabul et- miş oldular. Türk De\ leti ve birtakım kuru- luşlar, bizleri Türkiye'nın içişlerine kanş- makla sucluyorlar. Türkiye'nin içişlerine ka- nşmak gibi bir niyetimiz yoktur. Sadece, uluslararası anlaşmaların yükümlülükleri- ni yerine getiriyoruz. Fransa olarak, Türki- ye'nin AB'ye girmesini gönülden istiyoruz. Ancak Tiirkiye üzerine düşen sorumluluk- lan yerine getirmelidir." Royal. DEP davasının durdurulması ve milletvekillerinin serbest bırakılması için DEP'lıler adına Avrupa insan Haklan K.o- misyonu'na başvurduklannı belirterek, "Türkiye uluslararası alanda zor duruma düşmemek veyargılanmak istemiyorsa, mil- letvekiUerinin görevlerini iade etmesi gere- kir"dedi. Av rupa Parlamentosu üyesi Antinette Po- uque de DEP'lilerin davasını yakından iz- lediklerini. düşüncelerini açıkladıklan için vargılanan DEP'lilerin serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Basın toplantısına katı- lan DEP hukuk müşavirlerinden avukat Fe- ridun Yazar ıse yargılamanın adil bir şekil- de yapılmadığını, bügün yapıiacak olan da- vanın erteleneceğı yönünde duyumlar al- dıklarını belirterek. "Mahkeme karar ver- mek için duruşmay 18 aralık gününe ertele- di. Etki altında kalmadan bügün karar ver- melidir. Eğer duruşmay ı ertelerlerse, yargı- ya bir kez daha gölge düşmüş olacaktır" dı- ye konuştu. Bu arada Avrupa Parlamentosu mılletve- kıllen Yannis Sakellariou ve Maartje \an Putten'in de bügün Ankara Devlet Güven- lik Mahkemesi'ndeyapılacakolan DEPda- vasını izleyecekleri, öğlenden sonra da bir basın toplantısı düzenleyecekleri bıldırildı. FUAT KOZLUKLU WASHINGTON - Türkiye'de Kürt sorunu ve PKK i!e ilgili ge- lişmeler, ABD basınında ve yö- netim çevrelennde ilgiyle ızlenı- yor. Son ıkı haftadır gazeteler, Ankara'nın K.ün sorunu üzerine askerı yöntemlerle gidişinın çö- züm getirmeyeceğinı vurgular- ken Chnton yönetımı de özellik- le demokratikleşme paketi ve DEP davasına ilişkin gelişmele- ri yakın takibe aldı. kongrede kırk yıl aradan son- ra çoğunluk partisi konumuna gelen cumhuriyetçiler de demok- ratlar gıbı Kürt sorunu ve insan haklan konusunda Türkiye'ye baskı yapılması yönünde çalış- maya başladılar. Kongre çevreleri, demokrat- larla cumhuriyetçiler arasında Kürt sorununun ancak siyası ön- lemlerle çözülebileceği konu- sunda tam bır görüş birliği bu- lunduğunu belırtiyor. ABD yö- netim çevreleri. Kürt kökenli milletvekillerinin idama mah- kûm edilsin ya da edilmesin so- nucunun Kürt sorununda dönüm noktası olacağı görüşünde. Aynı çevreler, davanın Türkiye'nin de- mokratikleşmesi yönündeki ça- balanna gölge düşürdüğü görü- şünü vurgulayarak Cumhuri- >"et'e şu değerlendirmeyi yaptı- lar: "DEP davask Türkiye'de de- mokrasi ve ifade özgürlüğü açı- sından olumsuz sonuçlar yarata- bilir. Ankaraya derin kay gı duy- dugumu/sürekli anlanldi. Konu- yu Ankara ile göriişmeye devam edivor, kaygılanmızı dile getin- yoruz. ^ önetim, PKK terörünün Güneydoğu Anadolu'da yarattı- gı tehÛkenin bilincinde. Ancak bu arada terörist tehlikesine karşı ahnacak önlemier yöre halkının temel hak ve özgürlükkrini yok etmenıeli, baskıya almamabdır." DEP davasında karann bugün açıklanacağının bıldinlmesı üze- rine Amerikan Kongresi'ne bağ- lı Helsinkı Komisyonu, Uluslara- rası Af Örgütü. Uluslararası İn- san Haklan Hukukçular Grubu ve kongre tnsan Haklan Vakfı, Kürt asıllı milietvekillen hakkın- da verilecek karara ilişkin bir ba- sın toplantısı düzenleyecek. Top- lantıya Türkiye'nin Washington büyükelçiliğinin de davet edildi- ği öğrenildi. Ancak elçilik yetkilileri, top- lantıya katılmayacaklannı söy- ledıler. Mitterrand'dan İdama karşı çıkın J mektubu MİŞEL PERLMAN PARİS - Fransa Cumhurbaş- kanı François Mitterrand, geçen pazartesi Avrupa Birliği'ndeki (AB) müttefıklerine yolladığı bir mektupta, hep birlikte Türk ma- kamlan nezdinde girişimde bu- lunarak lağvedilmiş DEP'in 8 milletvekilinin idam cezasına çarptınlmamasını istemeleri önerisinde bulundu. Mitterrand'ın prensipte idam cezasına karşı olduğu vurgula- nırken. özellikle parlamanterlere yönelik böylesine bir cezanın de- mokrasi ilkelerine karşı olduğu da ifade ediliyor. Öte yandan, sağ eğilimli Le Figaro gazetesi, 'Kürt milletve- killeri'ne karşı 'aynhkçüık' ge- rekçesiyle açılmış davanın kara- nnın "Türkiye'nin, Avrupalı müttefıkJemle ilişkikrinde agır etkileri olacağı" görüşünü öne sürüyor. İstanbul ( niversitesi'nin Beva/ıt'taki merkez kampusunda toplanan öğrenciler Özgür Ülke gazetesine yapılan bombalı saldınyı protesto ettiler. Öğrenciler bir lastik yakarak Kürtçe ve Türkçe slogan attüar. (Fotoğraf: AHMET Ş1K) Özgür Ülke'ye öğrencilerden destek İstanbul Haber Servisi - Özgür Ülke gazetesine geçen hafta düzenlenen bombalı saldınlar. dün istanbul Üniversitesi'nde öğrencilerin düzenlediği bir forumla protesto edildi. Üniversite bahçesinde bir lastik yakarak Kürtçe ve Türkçe sloganlar atan yaklaşık 150 öğrenci. yaptıkJan konuşmalarda saldınnın failinin devlet olduğunu öne sürdü. Gazetenın, bombalandıktan sonra enkaz haline gelen Kadırga'daki binası önünde basın açıklaması yapmak isteyen gruplar ise polis tarafmdan engellendi. istanbul Üniversitesi'nin Beyazıt'taki merkez kampusu içinde dün öğle saatlerinde toplanan öğrenciler, Hukuk Fakültesı duvarlanna "Halkın özgür sesi katuamlarla susturulamaz", "Ozgür Ülke susturulamaz", "Yanan onurundur, onuruna sahip çık" yazılı pankartlar astılar. Birotomobil lastiğini de yakan gösterici öğrenciler, Kürtçe ve Türkçe "Kürdistan faşizme mezar oluvor". "Katil devtet" şeklınde sloganlar attılar. Bombalı saldınlann sorumlusunun dev let olduğu vurgulanan konuşmalarda. "Ozgür ve sosyalist basın faşizan saldırılaıia susturulamayacaktir. Bu saldınlann sorumlulanndan hesap sorulacak" dendı. Daha sonra halay çeken öğrenciler sessizce dağıldı. Forum sonrasında okula gelen sivil ve çevık kuvvet polısleri. yanan lastığı söndürerek duvarlardaki pankartlan topladılar. Özgür Ülke gazetesinın Kadırga'dakı bombalanan merkez binası önünde basın açıklaması yapmak isteyen bir gruba da polislerce izin verilmedi. Polisler. grubu sert bir dılle uyararak dağıttılar. Öte yandan saldınlar sırasında yaralanan Selahattin Kaya'nın tedavısine Okmeydanı SSK Hastanesi'nde devam ediliyor. Diğer yaralıların ise taburcu edıldikleri bildirildi INGILTERE A.B.D. KANADA AVUSTRALYA ALMANYA FRANSA İTALYA ve JSPANYA'da Dil Eğitimi DIL EGITIMINDE KESİN BAŞARI • 17 yaş üzerindeki herkese ve her amaca yönelik dil kursları, • İngiltere'de 12 Amerika'da 24 haftalık yoğun programa kayıt olanlara BEDAVA gldlş-dönüş uçak blletl, • 17 - 28 yaşlar arasındaki gençlere Ocak-Eylül 95 tarihleri arasında çok ekonomik AKADEMİK YIL DİL programı • Amerika'da üniversiteye yerleştirme servisi HEMEN ARAYIN, UCRETSIZ BROŞURISTEYIN. EF EGITIM LTD. Mım Kemal Öke Cad. 9/1 Nışantaşı/ISTANBUL Tel: (0212) 225 02 10 Fax: 225 46 92 ACENTALAR: ANKARA: (312) 468 05 55 İZMİR: (232) 489 41 00 ADANA: (322) 454 79 85 Saglık çalışanları eylemin şekli için toplanacak Beyaz eylem Ankara ve İstanburda bugün başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Saglık çalışanlan, özlük haklannın ıyıleştirilmesi ve saglık reformlan ile ilgili bir dızi eyleme bugün başlıyor. Türk Tabıpleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Ata Soyer, son zamanlarda saglık çalışanlannın suskun kaldığını, ancak bunun bazı dileklerinin gerçekleşmesi umudundan kaynaklandığını bildirdi. Sorunlann çözülmediğini kaydeden ve bu amaçla bugün Güvenpark'ta eylemlerine başlayacaklannı belirten Soyer, burada düzenleyecekleri toplantıda basın açıklaması yapacaklannı söyledi. Güvenpark'ta düzenlenecek toplantıdan sonra tabip odalan ve diğer saglık örgütleriyle toplanılarak bu eylemin devamında gerçekleştirilecek diğer evlemler belirlenecek. Saglık çalışanlan bugün fstanbul'da da çeşitli toplantılar düzenleyecek. Saglık çalışanlan, geçen yıllarda da yaptıklan beyaz eylemlerde önlüklenyle yüriime, hastalara daha uzun süre ayırma, toplu iş bırakma gibi eylemler yapmışlardı. Bu yıl yapıiacak eylemlerin ıçeriği ise örgütlerin önümüzdeki günlerde alacağı karara göre uygulanacak. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Refah ve Demokrasi Başbakan Sayın Tansu Çiller'in. Refah Partisi ile ilgili açıklamaları, gerçek bır şok etkisi uyandırdı. DEP'e ve DEP'Iİ mılletvekillerine reva görülen muamelenin bir ben- zerinin Refah Partisi'ne ve Refah Partili milletvekillerine yapılabileceğinin söylenmesinin, ne demokrasiyle bağda- şır bir yanı vardır ne de devlet ciddiyetiyle bağdaşır bir ya- nı. Aslında meseleyi farklı açılardan ele almak gerekir. Aca- ba 'demokrasi adına 'demokrasiyı yok etme özgürlüğü var mıdır? Ve eğer bırileri, demokrasinin getirdiği olanaklar içinde demokrasiyı ortadan kaldırmaya çabalıyorlarsa, bu- nu kim 'saptayacaktır' ve gerekli önlemier nasıl alınacak- tır? Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki demokrasi içinde demokrasiyı yok etme özgürlüğü yoktur. Demokrasinin de 'kendini korumaya'hakk\ vardır. Ve eğer demokrasiye cid- di bir 'tehdit'söz konusuysa elbette demokrasi gereken ön- lemleri alacaktır. Bu nokta, tartışılması bile 'abes' bir nok- tadır. Eğer Refah Partisi demokrasiyı yok etmenin hazırlığı içindeyse doğal olarak buna izin verilmez. Ancak burada da iki soruyla karşı karşıya kalmaktayız. Bu sorulardan bi- rincisı, demokrasiyi yok etme çalışmalarının kim ya da kimler tarafmdan 'saptanacağı', ahnacak önlemleri kimin 'belirleyeceği' ve 'uygulayacağı'dır. Ikinci soru ise hangi tür çalışmaların demokrasiye 'aykı- rı' olacağının belirlenmesidir. Yani burada, 'demokrasinin tanımı' önem kazanmaktadır. Nasıl bır demokrasi?.. Önce birinci sorunun yanıtını arayalım. Bır demokrası- de, demokrasiyi savunma görevi, demokrasiyi kollama görevi kimindir? Bu sorunun klasik biryanıtı vardır: Birde- mokraside demokrasiyi savunma ve kollama görevi tüm vatandaşlanndır. Fakat bu yanıtın pratik bır değeri ve anlamı yoktur. Her ne kadar, "Bir demokraside görev vatandaşlara düşer. Eğer bir parti demokrasi dışı yollara saparsa, vatandaşlar o partiyi oylarıyla cezalandınriar"g\bts\r\den, 'uçuk' bazı düşünceler iler sürülse bile, bu tür düşüncelerle demok- rasinin ve demokratik düzenın savunulamayacağı çok açıktır. Zira bir demokrasi içinde ve demokrasinin getirdiği ola- naklarla demokrasiyi ortadan kaldırmaya çalışan gruplar 'gücü' ele geçirebilirlerse bir daha 'oyla cezalandııma' ola- nağı kalmaz. Dünyayı kana bulayan dıktatörierden büyük bir çoğunluğu demokrasinin kuralları içinde iktidara gel- mişlerdır. Ama bir kez iktidara geldikten sonra, ne demok- rasi kalmıştır ortada ne de demokrasi kurallan. Hitler de demokrasinin kuralları içinde iktidar koltuğu- na oturmuştur, Mussolini de. Ama bunları iktidara taşıyan güçler 'pışman olduklan' zaman iş ışten geçmiştir. (Aca- ba buna benzer bir pışmanlık, bizim 12 Eylül generallerin- de de var mıdır dersiniz?) Biraz yjkarıda sorduğumuz soruyu yineleyelım. Bir de- mokraside demokrasiyi savunma görevi, 'pratik olarak' kimindir? Pratik olarak, bır demokraside demokrasiyi ko- ruma görevi 'deWef'indir ve devlet bunu yetkili organları eliyleyapar. Bu yetkili organlarda 'ıstıhbaratörgütieri', 'kol- lukkuvvetleri' ve nıhayet 'cumhuriyet savcılan'd\r. Eğer bu tür hazırlıklar varsa istıhbarat örgütleri, bilgi top- layacak ve bu bilgileri kolluk kuvvetlerıne aktaracaklardır. Kolluk kuvvetlen, bu ışe kalkışanlan yakalayacak ve kanıt- larıyla birlikte cumhuriyet savcılarına havale edeceklerdir. .Şundan ötesi cumhuriyet savcılarına kalır. Iddianameleri hazırlamak da.bu işe kalkışanları mahkûm ettırmek de on- ların işidir. Hangı duzeyde olursa olsun, bu işlem böyle yürür Ama farklı düzeylerde farklı organlar harekete geçer. Ancak bu farklı organlar arasında ne başbakanlık vardır ne de baş- bakan. Ve bu nedenle Tansu Çiller'in uçaktaki ifadelerinı, devlet yönetme ciddiyetiyle bağdaştırmamız mümkün ol- mamaktadır. Demokratik bır düzen içinde demokrasiye yönelebilecek tehdıtler konusunda, 'yasama meclisine' düşen kimi gö- revler de vardır. Eğer bıraz yukarıda değindığim organla- nn yetersiz kaldığı düşünülürse yanı ıstihbarat örgütleri ve kolluk kuvvetlerinin acz içinde olduğunun işaretleri varsa yasama meclisleri doğrudan müdahalelerde de bulunabı- lir. Örneğin geniş yetkili araştırma komisyonları kurarak bu organları harekete geçmeye zorlayabilir. Ama yasama meclisleri, istihbarat raporlarına dayana- rakyargıda bulunamaz. Yargı yetkisi. bağımsız mahkeme- lerdedır. Ancak bağımsız yargının kararıyla 'cezalandırma' yapılabilır. Eğer bu ılke yoksa demokrasi de yoktur. Aynı konuya cumartesı günü devam edeceğim. TARİH VAKFI V BASIN VE DEMOKRASİ PANELİ (Taa Gazetesi Olayları'nııt 49. yıldöıümü ••deaiyle) Tarih Vakfı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Türkiye Gazeteciler Sendikası Panel Yöneticisi: Nail Güreli (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı) Konuşmacılar: Orhan Erinç (Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı) Dr. Hıfzı Topuz Dr. Orhan Koloğlu Altan C)ynnen Yer: Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi Gün. 8 Aralık 1994 Perşembe Saat: 17.00-19.30 1995 CUMHURİYET AJAVDASI umhuriy' DOGRU Lüks ciltli, büyük boy ajandayı Cağaloğlu, Taksim ve Caddebostan sergi salonlarımızdan bulabilirsiniz. Fiyatı:150.000 TL. Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Ccut? ,?9 41 Cağaloğlu-İstanbul L Pn\taÇeki Hesap \n:666M2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle