14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SsAYrA CUMHURİYET KÜLTÜR 8 ARALIK 1994 PERŞEMBE 14 AhmetGörgün'ün 'The Nev* Yor- ker' dergisinde yayımJanan bir il- lüstrasyonu. Ahmet Görgün'ün illüstrasyonlan New Yorker'da Kültür Servisi - Türk sanatçısı Ahmet Görgün, 1980 yılından ben Nevv York'ta ıllüstrasyon ve resım çalışmalarını sürdürüyor. Gör- gün'ün 'The New Yorker', 'The Nevv Vbrk Times\ 'The Los Angetes Tımes', Rolling Stones'. 'LS\ 'Vü- lage V'oice' gıbı gazete ve dergılerde illüstrasyonlan yayımlanıyor. 1955 yılında doğan Görgün, De\let Ta'tbıkı Güzel Sanatlar Yük- sek Okulu Grafık Sanatlar Bölü- mü'nden 1979 yılında mezun oldu. Öğrencıyken çeşıtlı afış yanşmala- rında ödüller alan Görgün, New York'da Pratt Instıtute'de resım üze- nne master yaptı. Bılgısayar grafığı üzerıne çalışan, kıtap, broşür. afiş dızaynları yapan Görgün, 1990 yı- lından berı kendı atölyesınde resım ve ıllüstrasyon çalışmalannı sürdü- rüyor. Resımlerı Türkıye'de ve Amerıka'da özel kolleksıyonlarda bulunan sanatçının, son olarak se- kız resmı 'The New Ybrker' dergısı- nın resım koleksıyonu ıçın satın ahndı. Görgün'ün çalışmaları Nevv York'ta Galen 112'de süreklı olarak sergılenıyor. Aksanafta 'Porgy and Bess' operası Kültür Servisi - Aksanat'ta, üc- retsız kültürel etkınlıkler sürüyor. Bugün saat 12.30*da; ekranda Dvo- rak'ın "Senfoni no. 8"i şef Karajan yönetımınde, "Serenat Op. 44"ü ise şef Prevın yönetimınde laser- disc'ten büyük ekranda dinlenebi- lir. Bugün aynca saat 19.00'da Prof. Dr. Metın And ile Söyleşılerkapsa- mında "tllüzyon Sanatı" tartışıla- cak Aksanat'ta yann Gershvvin'in "Porgy and Bss" operası saat 12.30'da laser-disc'ten büyük ekran- da göstenlecek. Amenkalı besteci George Grshvvin'in bu başyapıtında bilınen biröykünündramı, şiırselli- ğı ve güzelliği ortaya konuyor. Bu operadan sonra saat 18.00'de. şef Bruggen yönetimınde seslendinlen Beethoven'in "Senfoni No. 3"ü la- ser-disc'ten büyük ekranda dinlene- bılir. Aksanat'ta cumartesı günü sa- at 15.00'de Rossını'nin "Sevil Ber- beri" adlı operası laser-disc'ten bü- yük ekranda göstenlecek. .Tangolan çocuklan gibi severdiNEDİMERAĞAN tnsanı ınsan yapan bazı temel un- surlar vardır. Tıpkı bir binayı sağ- lam kılan temeller gibi. Bunlar iyı yaşanmış bir geçmiş, anılacak güzel günler ve günleri unutulmayacak anılara dönüştüren şarkılar. Nedir bu şarkılar? Insan yaşamında bu ka- dar neden önemi vardır? Insanın bünyesınde en geç yaşla- nan, sestır. Fiziksel olarak ne kadar yaşlansanız, saçlannız ne kadar be- yazlaşsa. yüzünüz ne kadar kınşsa, sesiniz her zaman kendinı korumuş olacaktır. Yaşamınızda sizi etkileyen, sıze sevgi veren, sızi geçmişe bağlayan gene bu sesler olacaktır, yanı şarkı- lar veya tangolardır belkı de bunlar. 1949 yılını anımsıyorum. Istan- bul Radyosu'nun deneme yayını yaptığı eylül aylan. sonra 1950 yılı- nın başları, o dönemde radyodan yayımlanan 78 devırli taş plaklar.. Neler neler anlatırdı bize, o 18 yaşı- mın heyecanlan, se\gi denen şeyi yavaş yavaş bıze aşılayan, dinledık- çe daha çok sevdığımiz tangolar.. "Papatya gibisin beyaz ve ince..." sonra aynı plağın arka vüzü "Yü- zündeki o bahar rüzgâr gibi gectL." Sıze yakınlık göstermeye söylenen bir hıncın anlatım sözcüğü gibi ge- lirdi, yaşlanmış, güzelliği bitmiş bir kişi oluverirdı karşınızda o sevgili, tangolarla. Zaman ne kadar da çabuk geçi- yor. 1921 yılında, tstanbul'da Be- şiktaş'da doğan Secaattin Tanyerii, ortaokulu ve lıseyı lstanbul Erkek Lisesi'nde okumuş. müziğe yakınlı- ğı öğrencılık yıllarında başlamış. tangoyu da hse son sınıfta sevmiş ve söylemeye başlamıştı. 1942 yılında profesyonel olarak sahneye çıkmış, ılk plağı Necdet Koyutürk'ün unutulmaz tangosu "Papatya" ve "Rüzgâr Gibi Geç- tTyi 1948 yılında plağa kayıt etmiş ve o günlerden 1993 yılında TRT lstanbul Radyosu Tango Orkestrası Secaattin Tanyerli solıstlığinden emeklı oluncaya ka- dar ülkemızde en uzun süre, bıze sesiyle tangolan sevdiren bir solist olmuştu. Belleğinde ıki binden fazla tango olduğunu kendısi söylemiştı. Tango söylediğı 52 yıl boyunca hıç tango bestelememiştı. Ama onu besteleyen Fehmi Ege'nın, Necdet Koyutürk'ün. Necip Celal'in ve nice bestecilenn tangolanna ses venniş, hayat veTmış ve bestecilerini de ölümsüz kılmıştı. Söyledıği bu tangolar arasında bir ayınm yapmıyordu, hepsini ayn ay- n seviyordu, çocuklan gibi, "Peki en çok sevdiğiniz tangolar hangisP dediğimde, "Bir a>ırun yapamaya- cağun, ama Fehmi Ege'nin 'Aynlık. Sensiz Kaldığım Geceler' Necdet Koyutürk'ün 'Papatya' ve 'Rüzgâr Gibi Geçti'si" dıyordu. Kırktan faz- la tango plağı yaptı (tabıı 78 devirli plaklardı bunlar), gene ünlü Türkçe tangolardan oluşan ikı de LP kayıt etti. "Neden tango" diye sorduğumda, "Tangoja ayn bir sevgim ve sempa- rim vardı. O zamanlar ülkemizin ilk erkek tango solisti İbrahim Ozgür beni et- kikdû dışandan da bir tango akımı vardı, onun da etkisinde kaldım, tango sesime de uygun geldi, onun içüı tangoyu secttm1 " diyordu Seca- attin Tanyerli, 1982 yılının bir nisan günü kayıt ettiğim bantta. Bu bantta konuşmayı da ısrarla kendısi ıstedi. Bız radyoculann, daha doğrusu yayıncılann bir inanışı vardır, kımle konuşur ve onun sesini yaşamöykü- sünü banda kayıt edersenız. o kışi bir süre sonra ebedi âleme göç ederdı. Biraz huzursuz olmuştum, o bandın kaydını yaparken, bunu açıklıkla söylemek istiyorum bu- gün, aradan tam on iki yıl geçtı bu söyleşımizin üzerinden. Secaattin Tanyerlı'nin konuşması arşivımdeki bantta, seslendirdıği tangolar ise hâlâ yaşıyor ve yaşaya- cak da; bizler o tangolarla yaşadık- ça, anılanmız hep dipdiri kalacak bütün güzelliği ile. Bize bu güzel- likleri ve güzel duygulan veren bes- tecileri ve sesleri hep anacağız. yıl- lar boyu msanlara güzellıkler ver- meye devam edecek, bu ölümsüz insanlann besteleri. Hepsini saygıy- la anıyorum. MEHMETBAS13TÇI] PARtS - Sahne sanatlannda müzik, neden hep yardımcı öğe ol- makla yetinsin kt9 Işte, günün bi- rinde. öncii bir Fransız tiyatro ada- mı alıp müziği sahneye çıkanr... Alışkanlıklar altüst olmuş, müzık metnin ve dramatik yoğunluğun emrine verileceğine, başrole çıkı- vermiştir. Bildik ezgiler özgün diyaloglam değil, oyuncuların fısıldarcasına yorumladıklan metinler müzige eş- lik etmektedir. Adına mızansen de- Sisli bir tül perdenin ardında...riiöimı- vnrntırı rnlmmn çn?rüklt>- •*• kıslnmnkinthrlnr tükenmekip nlan vün.r ılımız cnktardiğimız yanıtıcı çalışma sözcükle- rin tekelinden kurtulmuş. müziği kucakladığı gibi dans etmektedir.. Kabuk degiştiren mızansen sanki bir tür "mizanses " olmuş, farklı bir büyü dogmuştur. Bu büyünün başanlı mirnan, de- neysel tiyatroyagönül veren Fransız yönetmen François Tanguy'dırBas- tille tiyatmsunu basamaklanna dek doldumn izleyiciler, 'Choral' fkoro) adlı bu vepyeni oyunu uzun uzun al- kışlamaktadırlar "Chorul" da müzıgın hemen ar- dından gelen başoyuncu ışıktır. Ön- den, yandan, tepeden gelen ya da yeri belirsız bir kaynaktan yayılan ışık, duymakta, ayırdına varmakta güçlük çektıgimt metrıın alttnı, çi- zer; anlamını \erir.. Sıslı bir tül perdenin ardında de- vinen oyuncular, ortaçağ tınılarına mı eşlik etmektedirler? Yoksa, ileti- şimsizlıgin pençesinde ktvranarak tükenmekte olan yüzyıhmız çoktan yitip gitmiş midir^ Önemi yoktur bu sorulann. Çünkü zamanı. müzik ve izleyici- nin bakışlan beliıiemektedir. Kos- tümler, bıçim degiştiren dekor, be- yaz kanatlı melekler, kara giysili adamlar, gelınlikleri ıçinde cıvıl a- vı/ kadınlar, sesstce hoplayıpzıpla- yan sirk sanatçılan. Her jev. hepsı, müzige eşlik et- mektedirler. Zaman akıp gitmekte- dir... Oyuncular, degısikdillerdeya- zılmış metinlerifıstldariar Dıyalog- lar belli belirsizbıryumuşaklık ıçın- de zamana eşlik etmektedir... Sahnedekı oyuncunun agzından çıkan on sözcükten yalnız birinin se- yircinin kulagına anlasılır bıçımde ulaşması. o oyuncunun sesini dup- duru bırahs içinde açıkseçik duyur- mayı başarmasından herhalde çok dahazordur... Müzige gelınce... Mü- zik kusursuzdur François Tanguy, müziği gözlerle dinlemenin de mümkiin oldugumı kanıtlamıştır. 4 Oaşılmaz ve fettan' efsanenin 'giz'leri saüldı Kültür Servisi- Efsanevi yıldız Greta Garbo'nun yakın dostu, sırdaşı, eskı televızyon yapımcısı Raymond Daum ile 1960-İ970 yıllan arasında yaptığı telefon konuşmalannın bandı Los Angeles'ta "Butterfıeld & But- terfield" müzayede salonu tarafından düzenlenen açık arttırmada 43 bın 125 dolara alıcı buldu. lsveç asıllı aktrısın en gızlı düşüncelennı, gele- cekle ılgılı düşlenni, ölümsüzlüğe duydugu özlemî dıle getırdığı bu ko- nuşmalann bandı toplam yedı saatı buluyor. Garbo bu yedı saat boyunca neler- den mı söz edıyor? Işte bırkaç örnek: "Kahve? Kahveye bayılınm... Güzel kahve vapmavı "becerebilir misiniz? Ya. gerçekten mi? Ben kahveyi bir tencerenin içine koyanm. Sonra suyu kaynatıp üzerine dökerim. Kapağını kapabr birkaç dakika beklenrim..." "Bugün yalnız başıma köprüdeki bir cankurtaran kayığının içinde yemek yedim. Bana küçük bir tep- side yemek getirdiler. Yemek salo- nuna hiç gitmedim, Ama sadece ben yaptım bunu, başkaları gitti- ler..." "Siz tiyatroya gidiyorsunuz, va da New York'un insana sunabi- İeceği diğer şevleri yapıvorsunuz. Ben vapmam. Bugünkü vaşamımın aynısını herhangi bir yerde de yaşa- yabilirdim. Dışarı çıkmıyorum. Kimseleri görmüyorum. Hiç bir şey yapmıvorum. Demek ki Nevv York'ta olmamalıyım aslında. Oh! Hiç bir şey söylememeliyim ben. Bir şey söylediğim ya da sözverdi- ğim anda o şey hiç gerçekleşmi- yor..." Günlük yaşamda hepımizın küllandığı sjradan. yavan sözler bu- nlar. Satışa çıkarmak ıçın bırkaç aydır bunlann arasından elemeler yapılıyor. 1993 yılının hazıranında da ünlü yıldızın arkadaşı senarist Süka Vertel ile yazışmalan ortaya çıkmıştı. 1935 yılında şöyle yazmıştı Garbo: "Sevgi- lim yok. ama buna karşılık daha az sorunum olduğu da söylenemez. Bu- nun sebebi herhalde zavalb bedenimin çektiği acılar otea gerek". Florıda'dan bir hayranı onun bu gızh ıtıraflanna talip olmuş, bunlar ıçın 1.5 mılyar lırayı gözünü kırpma- dan vermıştı. Ulaşılmaz. uzak. fettan bir kadın efsanesı.. Kınlmış, başan- sızlığa uğramış, ama yıne de hayran- larının rüyalarını süslemış... Yaşamı boyunca onu kımsenın dinlemedıği- ne, dınlemek ıstemedığıne ınanmış... Oysa kı stüdyolardan aynldıktan son- ra kendisıne yenı bir yaşama anlamı bulamayan bu çocuk-kadının hiçbır önemi olmayan, öylesıne sarfettıgı gündelık sözler bıle hala mılyarlara bedel. Aynı açık arttırmada, Beatles'ın elemanı John Lennon'm aynı grubun bir dığer elemanı Paul McCartney ve eşı linda'ya yazdığı mektup da tam 92 bın dolara sarıldı. Gramer hatalanyla dolu olduğu be- lırtilen mektubunda Lennon, özellikle Linda'ya saldırıyor, onu Beatles'ın çalışmalarına karışmakla, PaulMc Cartney'ı de bu durum karşısında ses- sız kalmakla suçluyor. Lennon, McCartney'e "Kanna sahip ol!" der- ken. Linda'ya da "Bana bak, ben sa- na sus dediğimde kapa çeneni!.. Çek arabanı!" gıbı ıfadeler kullanıyor. Bolşoy Balesi çalışanlan Boris Yeltsin'e karşı Insan lıakian ve yaşam alanlarınnz Kültür Servisi - Insan Haklan Haf- tası dolayısıyla. Insan Haklan Vakfı, Toplumsal Araştırmalar Vakfı ve Tür- kıye Smema Emekçılen Sendıkası, 5- 11 aralık tarıhlerı arasında, Taksım Küçük Sahne'de söyleşıler, film göste- nlen ve bir de çocuk şenlıği içeren bir dızı etkınlık düzenlıyor. 'tnsan Haklan ve Yaşam Alanlan- nuz' başlığı altında düzenlenen panel- ler dizisinde. insan lıakian. bir haklar ve sorumluluklar malzemesi olarak yurttaşhk meselesi ele alımyor. Etkınlıkler kapsamında, bugün 12.00 ve 16.30'da 'Selam Bombay', 14.15'de 'Yeşü Kanncalann Dûş Gör- düğü Yer' ve 19.00'da 'Baider Main- hoff Yargılanrvor" adlı filmler izknebi- iecek. Yann saat 19.00'da Toplumsal Araş- tırmalar Vakfı tarafından düzenlenen. Ayşe Kavhan, Hüseyin Kuzu, Fatih Ozgüvenve Lev«nt Saçılanateş'ın katıl- dığı 'Sanatta CinseUik ve tnsan Hakla- n' başlıklı panel ızlenebılir. Cumartesı günü ise yıne Toplumsal Araştırmalar Vakfı'nca düzenlenen, Asu Aksoy. A. Rıza Dizdar. Ayşe Durakbaşa, Korhan Gümüş, Kemal Gökhan Gürses ve Christoph K. Neunıan'ın katıldığı 'Kent ve Kültürel Farkulaşma' konulu bir panel gerçekleştınlecek. MOSKOVA (AFP) - Bolşoy Balesi çalışanlan, Rusya Dev let Başkanı Boris Yeltsin'ın çıkardıgı bir kararnameye, dışandan yönetıme müdahale ettığı gerekçesıyle tepki gösterdiler. Bale ve opera sanatçılan, geçen perşembe günü 'Giselle' balesının sergılenmesınden birkaç saat önce grev karan alma tehdıtinde bulundular. Sanatçılann en son 1989 yılında gerçekleştirdıklen grev, o zamanki lider Mikhail Gorbaçov'un da izleyeceği bır başka balenin geç başlamasına neden olmuştu. Moskova Tiyatrosu'nun ıçinde, yıllardır bir rekabet yaşanıyor. Yeltsin, iki ay önce Bolşoy'un 15 kişıden oluşan bir ekip tarafından yönetilmesıni emrederek işleri iyice kanştırdı. Yeltsin'in çıkardıgı kararnameye göre bu ekipte Kültür Bakam'nın yanı sıra tıyatronun genel müdürü ve Rus sanat dünyasının önde gelen isimleri de yer alacak. Sanat ve müzik yönetmenleri, başdekorcu da bu ekip tarafından atanacak. Yansı Bolşoy personeli olmak üzere yaklaşık bın sanatçı, geçen hafta ikı gün boyunca bu konuyu tartıştı. Bolşoy sözcüsü Gennady Kolesnikov, kavram olarak bu tür bir yönetime karşı olduklannı belirterek "tki bin iki yüz başkanlık kararnamesinden yalnızca yirmi tanesi uygulanıyor. Bizi Ugilendiren kararname, gerçeklerle çelişiyor. Bu yüzden uygulanamaz" dedi. Kültür Bakanlığı sözcüsü Natalia Uvarova ise pek çok sanatçının tiyatronun toplu yönetimının •Moskova Tiyatrosu'nun içinde. yıllardır bir rekabet yaşanıyor. Yeltsin, iki ay önce Bolşoy'un 15 kişiden oluşan bir ekip tarafından yönetilmesini emrederek işleri iyice kanştırdı. verimsizlığınin farkında olmasına karşın, Sovyet dönemınde de son derece yaygın olan bu sistemın benimsendiğıni söyledı. Bolşoy Balesi'nin önde gelen dansçılanndan Madimir Vasiliyev'ın, otuz yıldır koreograf Yuri Ğrigoroviç tarafından yürütülen sanat yönetmenlıgı görevini kabul etmesı, durumu daha da karmaşık bır hale getırdi. Bolşoy sözcüsü Kolesnikov, sanatçılann GrigoroNİç'in yönetimi altında çalışmak konusunda fıkir birliği içinde olduklannı. Grigorovıç'e karşı olanlann sayısının on kışıyi geçmeyeceğıni söyledi. Kırov Balesi'nin eskı dansçılanndan 67 yaşındaki Gngorovıç, bırkaç yıldır katılığından ve Bolşoy u otonter bir biçimde yönetmesınden rahatsızlık duyan bazı dansçılann eleştinlerine hedef oluyor. Çünkü VTadimir Vasiliyev'le balenn Yekaterine Maximova'nın 80'li yıllann sonunda aynlmalannın ardından Bolşoy'da kötü bır atmosfer hüküm sürmeye başladı. Son yıllarda. sanatçı gruplan arasında yaşanan kavramsal ve kişisel farklılıklar yüzünden anlaşmazlıklar yaşanıyor Lenin'in yaklaşık kırk konuşma yaptığı klasik tarzdaki tıyatro binasının da baştan başa onanlması gerekiyor. Bınanın restorasyonuna ılişkin planlar, 1824 yılına kadar uzanıyor. On yıl önce yenıden ele alınan bu planVar, daha yeni kabul edıldi. Restorasyon için 200-370 milyon dolar arasında bır para gerektiği belirtiliyor. Aralık: "Anti-Nükleer Ay" • Kültür Servisi - Çalışmalannı Beyoğlu Mis Sokakta sürdüren Amika, aralık ayını "anti- nükleer ay" olarak saptayıp lstanbul Antı-Nükleer Grup'un desteğıyle "Nükleer Enerjı: Sonun Başlangıcı" başlığı altında bır dizı etkınlık düzenleyecek. Bu kapsamda belgesel film gösterimleri. dia göstenlen ve söyleşiler düzenlenıp antı-nükleer standlar açılacak. Söyleşilere konuk olarak katılacak Tımur Danış, geçen günlerde yaptığı yürüyüşü anlatacak ve Avrupa'ya yapacağı yürüyüşle ılgılı yenı projesi hakkında btlgı vererek yenı bır kampanya başlatacak. Etkınlıkler ücretsiz olarak takip edılebilır. Aynntılı bılgı için 245 15 93 - 245 29 76. Bursa'da kültür- sanat etkinlikleri • BURSA (AA) - Bursa'da kültür-sanat etkınlıklen yoğunlaşarak devam ediyor. Bursa Dcvlet Tiyatrosu'nda sezonun ilk oyunu olarak sahneye konulan Turgut Özakman'ın "Resimli Osmanlı Tarihı" adlı müzikli komedisı, önümüzdekı hafta boyunca, Ahmet Vefık Paşa Sahnesi'nde • sergılenecek. Bursa DT sanatçılan, Oda Tiyatrosu Sahnesi'nde ise 8-10 aralık tanhleri arasında, Athol Fugard'ın esennden Yucel Erten'ınçevırdığı "Ada" adlı oyunu sahneleyecek. "Sız Ne Dersınız?" adlı çocuk oyunu da pazar gunlen AVP sahnesinde ızlenebılecek. John Donne'm seçilmiş şiirleri • Kültür Servisi - John Donne'ın seçilmiş şıırlen Yapı Kredı Yayınlan'nda çıktı. 16. yüzyılın sonu ile 17. yüzyılın başı arasında yaşayan John Donne. Ingılız şıınnde "Metafızık Şıir" adı verılen akımın en önemii adıydı Bu akım ıçinde yer alan şaırlerin ' şiırlen, dönemin genel şıır beğenısının dışında olduklan için yazıldıklan yıllarda yapay ve zorlama bulunmuş, cıddiye alınmamışlardı. Bu yaklaşım 18. ve 19. yüzyıllarda da egemen oldu. PBI Yazarlar .,£ Derneği öykü yarışması • Külfiir Servisi - PEN Yazarlar Derneği' nce öykü yanşması düzenlendı. Dernekten yapılan yazılı açıklamaya göre konu sınırlaması olmayan yanşmaya, isteyenler. her bin beş sayfayı geçmeyen üç öykü ile katılabılecekler. Katılanlar öykülerine beş rakamlı bır rumuz yazacaklar Kimlikler ise üzerine aynı rumuzun yazıldıgı kapalı bir zarf ıçensinde verilecek. Yanşma ıçm belırlenen seçicıler kurulunda Feridun Andaç. Feyza Hepçilingirler, Suat Karantay, Adnan Özyalçıner ve Bekir Yıldız bulunuyor. Önümüzdekı yıl nısan ayında sonuçlanacak yanşmanın ödül yönetmelığınm, PEN Yazarlar Derneği'nin General Yazgan Sokak - Tünel adresinden sağlanabileceği bıldınldı. PEN Yazarlar Derneği. 1991 yılında "Düşünce suçu ve Türkıye'de düşünce suçlan". 1992'de "Deneme", 1993'te ise "Düşünce özgürlüğü ve laıklık" konulu yanşmalar düzenlemiştı" Tan olayının 49. yılında 'Basın ve Demokrasi' • Kühür Senisi - Türkıye Ekonomık ve Toplumsal Tarih Vakff nca, Tan olayının 49. yılında bugün "Basın ve Demokrasi" başlıklı bir panel düzenleniyor. Türkıye Gazeteciler Cemiyetı Başkanı Nail Güreh'nın yöneteceği panele konuşmacı olarak TGS Başkanı Orhan Ennç, Dr. Hıfzı Topuz, Dr. Orhan Koloğlu ve Aitan Öymen katılıyor. Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezı'ndekı panel 17.00- 19.30 saatlen arasında 'Bir Halk Düşmam'na doktorlardan destek • ANKARA (AA) - Ankara Sanat Tiyatrosu tarafından sahnelenen ve eleştinlere hedef olan "Bır Halk Düşmanı" adlı oyuna doktorlardan destek geldı. Oyun. bu akşam Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan doktorlan ve öğrencilen ağırlayacak. Doktorlann beyaz önlükleriyle ızleyecekleri özel seans sonunda geniş olarak tartışılacak olan oyunda. yoğun eleştınler alan Dr. Stockmann rolünü Rutkay Azız oynuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle