04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ARALIK 1994 PERŞEMBE 12 DIZI-YAZI ı.- Prof. Dr. Ergün Aybars URTULUŞ SAVAŞI (1920-1923) VE CUMHURIYET1N ILK YILLARI (1923-1927) 'Din istisman'na izin yok!Şeyh Sait isyanının ardından gericilerin yuvası olan tekke ve zaviyelerle Terakkiperver Parti kapatıldı • stiklâi Mahkemesı, Şeyh I Sait ve arkadaşlan ile il- gfi ı dav ada v erdiği karar- da. tekke ve zaviyelenn kapatılmasını öngör- müştü. Bunun üzerıne hemen ertesı gün 29 Haziran 1925'te mahkeme başkanlığı, savcılığa yolladığı yazıda, Şeyh Sait Ayaklanması"nın ortaya koyduğu bu gibı tekke ve zav i- yelerin bırer 'menba-ı şer ve fe- sat' yuvası olduklannın. men- suplarının kendilenne kutsal pa- yeler vererek halkı kendilenne secde ettirdiklerinın anlaşılma- sı dolayısıyla kendı ıl \e kazala- n içindeki bu gibi yerleri kapat- malannın bütün yöneticılere bil- dırilmesini istedi. Savcılık bu yazıyı Siverek. Mardin. Van, Hakkâri, Genç, Si- ırt, Hınıs, Dersım. Diyarbakır. Erganı-Maden, Malatya ve Elâ- zığ'a 30 Haziran 1925"te yolla- d'ı. Vali \e dığer yöneticiler, al- dıkları bu bildıriyi uygulamaya başlayıp sonuçlan savcılığa bil- dırdıler. Valilıkler, bu jazının suretlerini çıkararak en küçük kazalara kadar yolladılar. (I) İhmal'e uyarı Ancak uygulamada. bazı yö- relerde kapatılma işleminin ya- vaş gıtmesi veya hıç yapılma- ması üzenne. tstıklâl Mahkeme- si. bu gibı yerlere 10-15 Ağus- tos 1925 tarihlen arasında yol- ladığı telgraflarla 2& hazıranda- ki yazılanyla kapatılması emre- dilmiş olan tekke ve za\ lyeienn hâlâ kapatılmamış olduklanna dıkkati çekerek: bu konuda ih- mal \e kötü niyetı görülen bütün görevlıler hakkında kanuni ış- lem yapılacağını bıldırdi. Bu yazıları alan vali ve kay- makamlar. emri hemen uygula- maya ve kapatılan yerlenn liste- lerini göndermeye başladılar Ancak tekke ve zaviyelerın ka- patılmalarına rağmen. evlerde gizli olarak aynı adla törenler yapıldığı ve halktan dını yardım amacıyla para toplandığı ihbar edılmekteydi. Tekke ve zaviyelenn kapatıl- ması ışlemi. özelliklejandanna tarafından yapılıyor ve tutanak- ları doğrudan tstıklâl Mahke- mesıne yollanıyordu. (2) Kapa- tılma sırasında birkaç küçük di- renme dışında hemen hıç olay çıkmaması ıse Istıklâl Mahke- mesi'nin etkınlıgini gostermek- tedır Gözter Terakkiperver Partrde Istiklâl Mahkemelerı'nin ku- ruluşunu hazırlayan sebepler- den söz ederken özellikle salta- natın kaldırılmasını izleyen Türk devrıminın gerçekleşmesi safhalarında. liderkadronun na- sıl ikiye aynldığını belırtmıştik. Bu aynhk sonunda kurulan Terakkiperver Parti, Türkiye'de- ki gerici ve tutucular ıle dışarı- daki hilâfet ve bütün yenHeşme hareketlerini dınsizlik sayân dü- şünce yanlılannın bırleştiği bir örgüt durumuna geldı. Bu grup- ların başarıva ulaşması. Türk devrimı ıçin büyük bırtehlıke oluşturuyordu. Par- ti yöneticilen. bugelişmelengöremıyorlardı. Bu partinin programındaki dini istısmar eden hü- kümler, laikleşme sürecindeki Türkıye'de kabul edilecek gibi görünmüyordu. Şeyh Sait Ayaklanması'nın başlamasından sonra, ülkenın içinde bulunduğu olağanüstü teh- like ortamında. 25 Şubat 1925"te. Başbakan Fet- hi Bey,Terakkıperver Parti'nin ileri gelenlennı da- vet ederek kendilenne. "Sizepartinizi kendi ken- dinizedağıtmanızı bildirmeje beni göre\ lendirdi- ler. Dağıtmazsanız geleceği çok karanlık görüvo- rum. Kan dökülecektir" dedi ttökümet isterse kapatsın' Kâam Karabekir Paşa. kanunlara bağlı olarak parti kurabıleceklenni. fakat dağıtamayacakları- nı belirterek, "Hükümettesiniz. her çeşit ku\>eri- niz, çeşitli araçlannız vardır. Hükümet istiyorsa partiyi kendi kapatsın" cevabını verdı. (10) Başbakan Fethı Bey'e bugörevı, Cumhurbaş- kanı Mustafa Kemal Paşa'dan başkası v eremez- di. tstıklâl Mahkemeleri'ningöreve başlaması ile birlikte, Terakkiperver Parti'nin olaylarla olan ilışkisı ele alındı. Partinin ayakianmayla ilgisi Gencilik \e Kürtçülük propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklanarak Ankara'ya getırıJmış olan Saüh Başo ile Resul Hoca'nın 17 martta du- ruşmalan başlamıştı. Bir yandan Terakkıperver Parti adına üye kayıt etmek için propaganda ya- parken \ atana hıyanette bulunduklan belirtilen bu kişilenn davası (11) sürerken; dığer vandan 'İs- yan Bölgesi İstiklâl Mahkemesi'nde. Şeyh Şaıt Ayaklanması'nın sorumlularından Şeyh Eyiip ve Dr. Fuat Bey'ın duruşmalannda da Terakkıper\ er Partı'nin adı geçiyordu. Doğuda bu gelışmeler olurken Ankara ve Istanbul'da da Terakkıpener Parti'ye karşı baskı yoğunlaşıyordu. 31 martta, Kâzım Karabekir ve Feridıın Fikri beyler Meclis"te, hükümetı ağır şekılde eleştırdı- ler. Aynı gün YakupKadri Bey. Hâkımıyet-ı Mıl- liye'de, Takrir-i Sükûn Kanunu'nun kısa zaman- da yararlı sonuçlar verdiğıni. ayaklanmanın bas- tınlmasında, alınmış olan sert tedbirlerın büyük 17 Mayıs 1925 tarihli \akit, Doğu'daki avaklanmava geniş >er vermişti. yeyh Sait Ayaklanması tekke ve zaviyelenn birer 'menba-ı şer ve fesat' yuvası olduklannı, mensuplarının kendilerine kutsal payeler vererek halkı etkilediklerini ortaya koymuş ve mahkeme bunların kapatılmasını istemişti. Ayaklanmanın bastınlmasının ardından tekke ve zaviyeler kapatılarak gerici düşünceye önemli birdarbe vuruldu. Ayaklanma, basmı da etkiliyor Şeyh Sait. duruşması sırasın- da bazı gazetelerin. kendilennı ayaklanmava kıskınıcı yazılar yazdıklarını \e bunların etki- sınde kalmı> olduğunu >ovle- mıştı. Avnca. emekli Bınbaşı Kasım Bey de bu ıfadelerı doğ- rulayıcı açıklamalarda bulun- mu^tu. Bu konuda adları geçen gazeteler Sebılürreşat, Tevhıd- ı Efkâr. Son Telgraf. Toksözol- muştu. Şevlı Sait ve Kasım Bev "ın ıtadelennden sonra ba^- kan Mazhar Miifit Be>, savcı- lıktan konu ıle ılgılı açıklama ıstedı. Adı geçenlenn ifadelerınde bu gazeteler açıklanıyor. fakat hangı tarihli baskıda. hangı va- zının etkılı olduğu belırtılmı- yordu Bu sebeple savcılık, hangı gazete sorumlu müdürle- rinin ve yazarlannın yargılan- ması üerektiğıni tespıt edeme- dı. Savcılık. başkanlığa vaptığı açıklamada, durumun açıklığa kavuşması ıçin adı geçen gaze- te koleksıyonlarının getırtılıp incelenmesıni \e bundan sonra bir karara \arılmasını. bunun içın mahkemenm takdir hakkı- nı kulldnmasinı istedi.• Ara kararla tutuklama emri Ancak savcılıgın bu karanna rağmen mahkeme, 7 Haziran 1925'te aldığı bir ara kararla "Eşref Edip-\elit Ebüzziya, Ab- dülkadir Kemali. Fe\/i Lütfı. Sadri Ethem beylerin maznun \e tutuklu olarak celp ve >argı- lanmalarına ve Sebilürreşat. Te> hid-i Ffkâr, Son Telgraf, Va- tan. İstiklâl. Tanin, İleri gazete- leri ile Toksöz'ün 1924 \ılı Ocak av mdan itibaren, kararın alındı- ğı tarihe kadar \eva kapatıldık- lan tarihe kadar vavımlantnış olan savılarının. incelenmek üzere getirtilmesine" oybırliğı ıle karar \erdı. (3) Ara karar olduğu içın savcı- nın buna ıtıraz hakkı \oktu. 19 haziranda Velit, Sadri Ethem, Fevzi Lütfi \e İlhami Safa bey- lenn tutuklanma kararları. Is- tanbul'a geldı. Emri alan Istan- bul V'alıliğı tutuklama ışleminı verine cetırdi 22 haziranda sa- da \atan gazetesi kapatıldı. Ah- met Emın. Ahmet Şükru. Sup- hi Nuri, İsmail Müştak beyler tutuklandılar (5) Vatan'ın kapatılmasına ve belirtilen son dört gazetecının tutuklanmasına. daha önce 11 temmuzda •hükümerinnıane\i nüfu/unu kırarak isvana sebep olnıak' suçlamasivla tutukia- nan \elit Ebüzziva. Sadri Et- Ahmet Emin \alman nıklar, Divarbakır'a yollandı- lar. (4) 11 temmuzda Elâzığ'agelen İstiklâl Mahkemesı. göre\e ba^ladıysa da Savcı Süreyya Be>. 3 agustosta izinli olarak avrıldığından, getirtilmiş olan gazeteleri inceleme imkânı bu- lamadı. Bu arada İstiklâl Mahkeme- si. 11 ağustos günü. Vatan ga- zetesinın geçici olarak kapatıl- masına ve Ahmet Emin ile Ah- metŞükrii beylerin de tutukla- narak Elazığ'a yollanmalanna karar verdı. 13 ağustosta Fevzı Lütfi, Sadn Ethem. Abdülka- dir Kemal ve Velıt be>lerın ılk sorgusu yapılırken Jstanbul'da \elit Fbüzziva hem, Eşref Edip. Fevzi Lütfi ve arkadaşlarının sebep olduğu. Ahmet Emın Be\ 'in anılarında ılen sürülmektedır. Gazetecılerın tutuklanması hakkında bir açıklama vapan başkan Mazhar Müfit Bey. ga- zetecilerin tutuklanmalannın. onlann mutlaka suçlu oldukla- nnı gösterme>eceğını. suçlu veva suçsuz olduklannın. an- cak yargılama vapıldıktan son- ra anlaşılacağını belirrtı (6) Gazetecilerın davalan. genel- likle yazdıklan yazılarla ılgılı soruşturmalar şeklınde geçtı. Bu v azılann ayaklanma üzerin- dekı etkisını anlamaya çalışan mahkeme. 4 ve 6 eylül tarihle- nndekı duru^malarda son ola- rak getırilen gazetecılen de yar- gıladı Ahmet Emın Bey ıle Ra- uf Be> arasında geçen bir mek- tupla^maya değınen başkan. Rauf Bey'ın rejıme karşı olup olmadığını anlamak ıstedı Ah- met Emın Be> de Rauf Bey'in demokrasıye bağlı bir kışı oldu- ğu cevabını \erdı Soruşturma- lar bu şekılde günlerce sürdü ı") Af talebiyle gelen yumuşama Duruşiıulann son günlerin- Jc. üazetecıler, Cumhurba^ka- nı VÎustafa Kemal Paşa'va telg- raf çekerek affedılmelerını ıste- dıler (8) Bu telgrafı alan Mustafa Ke- mal, İstiklâl Mahkemesı Baş- kanlığVna bir telgraf göndere- rek: kendisıne gönderilen yazı- da, cumhuriyet ve rejıme bağ- lılıklarını. pişmanlıklannı açık- la>arak affedılmelerini isteyen gazetecilerın. bu davranışları- nın dıkkatealınmasının uygun olacağını hatırlattı. (9) Gazetecılenn duruşmaları, özeilikleaffedilmelerı içınyap- tıkları ba^vurunun da etkısıyle çabuk ve lehlerıne sonuçlandı. Ahmet Emın. Ahmet Şükrü. Eşref Edip \e Fevzı Lütfü bey- lerin yenı del^ler bulunduğu takdırde >enıden yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. Gazetecılere > umuşak davra- nılmakla beraber. devrim eyle- mıne karşı konulmasına fırsat vermek ıstenmiyordu. Basın suçu olması dolavısıyla Ata- türk'ün. gazetecıler lehıne İs- tiklâl Mahkemesı"nden. cum- hurbaşkanı olarak affedılmele- rini ıstemesı de devrim uygula- masının bu konudaki eğilimıni eösterivordu. eyh Sait'in yargılanması sırasında birçok sanığın ifadeleri. özellikle gericilerin. Terakkiperver Parti'yi bir pâravan olarak nasıl kullandıklannı, dinin istismar edilişini ve tüm karşıtlann bunun etkisinde kaldıklannı gösteriyordu. Bu durum Terakkiperver Parti üzerindeki baskılan yoğunlaştırdı. syan Bölgesi İstiklâl Mahkemesfnin, kendi yöresindeki Terakkiperver Parti şubelerini kapatıp bu parti ile ilgili davalarda hükümete bilgi vermesi ve Ankara İstiklâl Mahkemesi'nin bu konudaki uyanları partinin- kapatılması isteğinde olanlara meşru bir ortam hazırladı. 3 Haziran 1925*te toplanan Bakanlar Kurulu, Terakkiper\er Parti'nin kapatılmasına karar verdi. etkısı olduğunu. kanunun yalnız devlet ve hükü- met içın değil. ülke ve halkın huzuru için de çok >ararlı olduğunu ılen sürdü. (12) Hükümetin tutumunu ve Hâkimiyet-ı Milli- ve'nın yayınlannı örnek gösteren AIi FuatCebe- so>. anılannda. Ankara İstiklâl Mahkemesi'nın daha ılk günden ben Terakkiperver Partı'y ı mah- kûm edecek bir fırsat aradığını, tüm gencı olay- lann arkasında Terakkiperver Partı'nin gösteril- meveçalışılmasmın, partinin kapatılması ıçin bir komplo olduğunu ılen sürer. (13) •fiepicilerin paravam' Şeyh Saıt'ın yargılanması sırasında birçok sa- nığın ifadeleri, özellıkJe gericilerin. Terakkiper- su'olarak göstenp Kâzım Kara- bekir ve AJi İHsan paşalann par- tileri ıle "halife ordusu'na yar- dım ettıklerıni söyleyerek pro- paganda yaptıkları içın 'Hıya- net-i Vataniye Kanunu'na göre ıdamlarını istedi. 7 ve 8 nısanda yapılan duruşmalarda. sanıklar. suçu birbirlerinin üzerıne attı- lar. Sonuçta mahkeme, hocala- rın vatana ihanet ettıklen suçu- nu sabıt gördü. Fakat ıdamlan gerekmekle beraber. geçmiştekı temız durumlan göz önüne alı- narak cezaları müebbet hapse çevnldı. (15) THni istismar' suçlaması Parti ılen gelenierının. partı- lerının dinı istısmar etmediğı volundakı açıklamalarına rağ- men. olaylar bunu doğrulamı- yordu. Bu gibi olaylar, Terakki- perver Parti üzerindeki baskıla- rın yoğunlaşmasına yol açıyor- du. Siırt Mebusu Mazbut Bev. Hâkımıyet-ı Mıllıye'dekı yazı- sında: Terakkiperver Parti iju- belerı arandıktan ve bazı üyele- rın suçlulugu anlaşıldıktan son- ra bu partıyı suçluyor. dının po- lıtıkaya alet edılmesınin ayak- lanmalara yol açtığını. saltanat ve hılafetın kaldınlmasından hoşnut olmayanların. Terakki- perver Parti'yi ele geçırmek ıs- tedıklerını. partinin programın- daki •Dinehürmetkârdır" sözü- nün de bu amaçla kullanıldığı- nı. hıçbir ülkede gencılığe ızın verılemeyeceğını belırtıyordu. Parti kapatılıyor Gerek Ankaru İstiklâl Mah- kemesi'nın çalışmaları ve Te- rakkıperver Parti konusunda hükümeti uyarması gerekse ts- yan Bölgesi İstiklâl Mahkeme- sı'nın, kendı yöresindeki Terak- kiperver Parti şubelerini kapa- tıp bu parti ıle ilgili davalarda hükümete bılgı vermesi, bu par- tinin kapatılması isteğinde olan- lara meşru bir ortam hazırladı. 3 Haziran 1925'te toplanan Ba- kanlar Kurulu. Terakkiperver Parti'nin kapatılması için karar alarak bu kararı. basına ve istik- lâl Mahkemesi'nebıldırdi. (16) Kararnamede, Ankara İstik- lâl Mahkemesi'nın yaptıöı araş- tırma sonucunda. Terakkiperv er Parti"nın Istanbul'dakı bazı gö- revlilerının parti programında bulunan 'efkâr ve itikad-ı dini- vevehürmetkârolmak" hükmu- nü, kamuoyunu ve gerıcılığı kışkırtmak için. Dıyarbakır'da- ki yargılamalarda da partinin resmi görev lilerinin parti prog- ramındaki aynı maddev ı. mem- leketi dinsizlikten kurtarmak için bir propaganda aracı olarak kullandıklarının sabit olduğu belirtiliyor: 'Takrir-iSükûn Ka- nunu'nun hükümlerine göre. 'Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın bütün şubelerının hükümet kararıyla kapatıldığı ve ilgili devlet memurları tara- fından. kapatma işleminin uy- gulanacağı bildirilıyordu. ~~ Partıve üve olan bazı kımse- lerin dıni politikaya alet ederek propaganda yap- tıklan ve bu propagandanın Şeyh Sait Avaklan- ması'ndaönemli etkısı olduğu gerekçesıv le alın- mış olan bu karar. Cumhurbaşkanı Mustafa Ke- mal tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girdı. (17) Yakın dönem cumhunyet tarihinın bu ılk çok partılı demokrasi denemesi de. içinde bulunulan olağanüstü tehlikelı durum nedeni) le Türk dev- nminın gerçekleşmesine engel olmaması için so- na ermiş bulunuyordu. Türkiye'de bu dönemde demokrasıyı deneme ortamı henüz yoktu. Fethı Bev, başbakan iken Terakkipener Parti ileri ge- lenlerıne. partilerini kendilerinın kapatmalan uyansında bulunmuş. fakat bu uyarı. etkıli olma- mıştı. Olayların gelışmesi. partinin bu şekılde kapatılmasını hazırladı. Ali Fuat Cebesoy. anılannda, tüm gerici olay la- nn arkasında Terakkiperver Parti'nin gösteril- meve çalışılmasımn, partinin kapatılması için bir komplo olduğunu ileri sürer. ver Parti'yi bir paravan olarak nasıl kullandıkla- rını.dinın istısmar edihşını vetüm karşıtlann bu- nun etkisinde kaldıklannı gösteriyordu. Salih Başo'nuntutuklanışı vepartının Beykoz şubesınde yapılan araştırmada. dını propaganda ile ilgili belgelerin ele geçmesi, (14) Diyarba- kır'da yargılanan Fethı Bey'ın dasasmda Terak- kiperver Partı'nin etkisini ispat edıyordu. Bu arada, dını politikaya alet edenlerle ilgili davalar İstiklâl Mahkemesi'ne gelmeve başladı. 29 martta, Adanalı ıkı köy ımamı. 31 martta Ho- ca Askerî ve nüfus kâtibi Şadi. bu suçla Anka- ra'ya göndenldıler. Savcı. iddıanamesınde: bu ıkı hocanın. dinı alet ederek Şeyh Sait ve adamlarını 'halifeordu- (I) TBMMArşivi. T. 12. Dosru 9.11. Evruk 341 71. (2) Adı geçen arfiv. T-12. Dosya 93'1 (3) Örgee\'tvn, Dünya. 2H Temmuz 1957. (4) Örgeevrvn. Diinva. 26 Temmuz 1957. (5) Hâkimiyet-i Miİliye. 12-13 Ağustos 1925. (6) Hâkimiyet-i Miİliye. 13 Ağustos 1925. (7) Adı geçen gazete. 6-8 Eylül 1925. (H) Adı geçen gazete. 14 Eylül 1925. (9i TB\1MArşivi. T-12, dosya 96. 1925. (10) Ali Fuat Cebe.soy - Siyasi Hatımlar. c. 2. Istanbıd 1960. s. 143. (II) Tanin. 18Mart 1925. (12) Hâkimivet-i Uillive. 31 Mart-1 Sisan 1925. (13) Cebesoy. c. 2. s. 157. 160-163. (14) Hâkimiyet-i Milliye. 6 Mart 1925. (15) Hâkimivet-i Millive. 31 Mart. 5-9 Sisan 1925. (16) TBMM Arşivi. T-3. dosya 310/1. Hâkimıyet-i Milliye. 5 Hazinın 1925. (17) Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 'na ait üve kayıt defterieri. yazışmalat; nizamnameleı; beyannameleı: tafimatlar ve gazete koleksiyonlan TBMM Arşivi, T-3. dos\a 344-351 ile bıılunmaktadır. Hâkimiyet-i Milliye. 5 Haziran 1925 Yann: İzmir Suikastı ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI • •Taşlamalar, Uyarılar. Taşlamalar, "Ankara Notlan"n\n tuzu bıberidir. Bir zaman- lar, "Ankara Notları" Tan Oral'ın çizgılerıyle çıkardı. O çızgi- ler, yazının tuzu biberi olurdu. Diyelim, bir Süleyman Bey'i ne denli yazarsanız yazın, bir çizerin çızgilerie anlatmak iste- diğini veremezsiniz. Hıç unutmam, Tan Oral'ın, bir Süleyman Bey çizgisi vardı; Süleyman Bey, taşlara basarak bir dereyı geçmeye çalışıyordu; geçergenkı ürkeklığı, kurnazlığı yazıy- la dünyada anlatılamaz. Süleyman Bey'ın yerinde olsam, Tan'aricaeder, o karikatürü büyülttürür, Çankaya Köşkü'nün bekleme salonuna asardım! Taşlama ustası Mustafa Eşref, Tansu Çiller'ı nasıl taşlı- yor: "Sosyalıst devletı yıktık, demiş Başbakan,/Bu bir dil sürçmesı mı, bağışlanamaz gaf mıdır?/Rusya değıj, Çin de- ğıl, Türkiye 'ymiş yıktığı/Gaf maf değil de yoksa, korkunç iti- rafmıdır?" Tansu Çiller'in, Boğaziçi Ünıversitesi'nde ekonomı doçen- tiyken, 12 Eylül gelir gelmez, ekonomi profesörü, Bölüm Baş- kanı Oya Köymen'i "solcudur" diye garnmazladığı, yerine Bölüm Başkanlıgı'na oturduğu yazılıp çizilmiş, Çiller hiçbir açıklama yapma gereğını -nedense- duymamıştı. "Nasıl ol- sa unutulur" diye mi düşunmüştü? Belki de, olayın açıklana- cak bir yanı artık yok muydu? Yine de bir şansı vardır: Anka- ra Notları'na bir açıklama gönderır, "Prof. Oya Köymen'i 'sol- cudur' diye ben ihbar etmedim. 1402'lik olmasına ben ne- den olmadım" derse, yayımlamaya hazırım. Bekleyecegım! Mustafa Eşref'ın ikincı taşlaması bir soru. Bılın bakalım: "Halterde yıne rekor üstüne rekor kırdık./Bu arada sızlere benden kolay bir soru;/Uluslararası pot kırma yanşı ol- sa,/Acaba kım kırardı tüm dunyada rekoru?" Bir başka taşlama ustası da Hasan ÇeJebi'dir. Okurlar onu da "Ankara Notlan"nüar\ iyi tanırlar. Çelebı'nın taşlaması şoy- le: "Boğucu enflasyon kırlilıği kapkaraJYa kıtlesel ölum, ya kitleselakıl kaybı, /ikisı de olası... IKapıda bu manzara'.ISİz Sa- yın Çiller, bütün sorunları unutun/Şu delievlerinı çoğaltıp ha- zır tutun!" Hasan Çelebı, "delievı"n\ "tımarhane" yerine kullanıyor. Hasan Çelebı, her hafta cumartesı saat 13.00-14.00 ara- sında, Ankara'da yayın yapan "Radyo Fon"dan tüm Anka- ralılara, Ankara çevresine sesleniyor. Radyo Fon 95.8 FM'den yayın yapıyor. Hasan Çelebı'nın konuşmaları, şıırlerı ılgı çe- kiyor Bir çeşıt "Taşlama Saati" gibi. Geçen haftalardan bi- rınde Hasan Çelebı, dınleyicilerine Cumhuriyet Gazetesı'ni anlattı... Okur mektupları da, gizlı-açık taşlamalardır bir bakıma. Bursa'dan yazan savunman Vedat Atabek ozetle şöyle di- yor: "Yazılannızda okur mektuplarına yer verdığinızi okuyo- rum. Bundan cesarei alarak ben de aşağıdaki konulan açık- lamak ıstıyorum. Bugun ekonomık sıkıntının tek sorumlusu olarak KlT'lerın gösterilmesı, bana toplumu yanlış yola yön- lendirme olarak gelıyor. Ekonomık çöküntünün tek nedeni KİT açıkları değıldir. Aksıne KlT'ler, ekonomık çoküntuden çıkış yollarından bırıdır. KlT'ler geçmışte, bu ışlevlerını ba- şan ıle yerine getırmişlerdir. Bunun nasıl başarıldığını eko- nomı proiesörlen çok iyi bılırler. Bızım zamanımızda dersle- rinde, örnek olarak vermelerinden bılıyorum. Bazılarının çı- kan içın buyük özverilerle kurulan KlT'lere kıyılmasını anla- mıyorum. KlT'ler ozelleştmldığtnde, alanlar tarafından çalış- tınlmayacak, yıne devlete başka yollardan yük olacaktır. Bu yük, bugünkunden daha ağır olacaktır. Gelecek hukumetler, bu yükun altından kalkamayacaktır. Bunun yerine, yanı ozel- leştırmenın yerine, bugun zarar etmeyen KlT'ler vardır, bun- lar örnek alınmalıdır. Öğrenım kurumları çağdaşlıktan gıttıkçe uzaklaştırılıyor. Ünıversıteler, Kuran ve mevlıt okunarak açılıyor. Bu açılışla- ra devlet büyuklen de katılıyor ve eyleme ortak oluyorlar. Bu- nun sonunda fanatik bir dıncı eylem yapınca 'meczup' ola- rak nıtelenıyor. Işı basıte alıyoruz. 'Halk ıstiyor!', 'Halkın ho- şuna gıder! bıçimınde gorunmek, gerçek devlet adamlığtna, hele Ataturkçüluğe hıç yakışmıyor. Devletyönetıcısı hep hal- kın isteklerı üe yetınmez, o ülkenin geleceğını kurarken, dün- ya üzerindeki konumunu da goz önüne alır. Çağdaş olmak baş koşul olarak laık olmayı gerektırır. Çağdaşlığın içinde yer alan demokratlık ıse, devletın dın temeline dayalı olarakyö- netılmemesını ıçenr. Toplumda dın korku yaratır. özgür du- şünceyı, yaratıcı usu engeller. İyi bılelım ki, Rönesans ve re- form hareketlerı olmasaydı, bugün elektrik kullanılamayacak, sanat-edebıyat gelışemeyecek, uzaya gıtmek düş bile ola- mayacak, ayya da öbürgezegenler üzerıne çalışılamayacak- tı. Bunların tümünün yokluğu Ortaçağ karanlığıdır. Büyük kişi Atatürk, cumhuriyeti ılan edip, devrimleri ger- çekleştırmekle en büyük adımları atmıştır. Gelınen noktadan geri dönülmemeli, bilerekya da bilmeyerek ödünler verilme- melidir. Unutulmamalı kı, bugünkü bu acıklı durum, 1946 yı- lından benmasum istemlere yanıt verirgözuken anlayışın so- nucudur. Ûğretım birltğını kaldırmak, resmı daıreleri mescit- lerle donatmak, bilimi dışlamak, körinançlara yol vermek, be- ni ve benden daha ileri olanları kötümserliğe sürüklemekte- dir. Baştakı hükumetlerin ınandıncı olmaları gerekır. Inandın- cı iktidar, Ataturk ilke ve devrımlennin ödünsüz uygulayıcı- sı, çağdaş demokrat olmalıdır. Ekonomık sıkmtıların her ke- sim ve herkese adil oranlı olarak yansıtılması ıle Türkiye çok kısa sürede ekonomısinı düze çıkarır. Varlıklılar, ücretlı ve dar gelirlıler gibi sıkıntıya zorlanmalıdır. Ülke ıçin kısa süre zorlama onlara da fazla bir kayıp olmaz, aksıne kazanç olur. O ünlü tasarrufönlemlerine önce iktidar uymuyor. Tören- ler, karşılamalar, uğurlamalar eskı hızında sürmekte, otomo- bil saltanatı sona ermeyip, yalnızca hlzmet araçlarını satma keyfiyeti devam ettirilmektedir. Ne çalışma yerlerinde ne de konutlarda üç lamba yerine iki lamba yakılması sağlanmış, tersine memurodalarıyeniden 'dekore'edilmıştir. İktidar ken- dını kandırmaktadır..." • • • 49 yıl önce, Tan gazetesi ile basımevinin yıkılıp yerte bir edil- mesının yıldönumunde, bugun saat 17.00'de Istanbul Tu- nel'deki Tarık ZaferTunaya Salpnu'nda toplantı yapılıyor. Top- lantıda Yıldız Sertel, Altan Öymen, Orhan Erinç, Orhan Koloğlu, Hıfzı Topuz konuşacaklar Okurlar kaçırmasın! BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDAN SAĞA: 1/ Bir ürün ortava kov- maya yönelık düşünsel ya da maddı çalışmalar sürecı.' 2/ Yunan mıtolo- jısınde. Afrodit'ın göz- desi olan güzel delikan- lı... Bir nota. 3/ Lıste başı olmuş hafıf müzik parçası... Afrıka'da bir ülke 4/ Franz Kaf- ka'nın tanınmış bir ro- manı. 5/ Duman leke- si... Ünsüzle bıten bir sözcüğün unlüvle başla- yan sözcüğe bağlanarak okunması 6/ Derebeylik toplum düzenınde toprakla birlikte alınıp satılan köle... Bir soru sözü. II Harç alıp surmeye varayan du\ar; cı aracı... Cılve. 8/ Hasattan sonra tarla ya da bahçelerde kalan ürün- leri toplama. 9/ Arapça'da 'ben'... Kenar süsü... " D o ğ a r — mıdeler- den nur topu ihtilaller" (Faruz Na- fiz Çamhbel). YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Di van edebıyatında bir gazelın her ıki dizesinin başına üç dize ekleyerek oluşturulan nazım biçimi... Berilyum elementinin simgesı. 2/ Bavağı. sıradan.. Diş köklennı kaplayan sert mad- de. 3/ "Uygun durum. fırsat" anlamında argo sözcük... Ürper- me. 4/ İki tarla arasındaki sınır... Cisimlen. aleve değdirmeden ateşın etkisine uğratmak için kullanılan büyük toprak kap. 5/ Kırpık bovası Dıngıl 6/ Fırında ekmek, börek. çörek çevır- meye yarayan bir tür kürek... Lütesyum elementinin simgesi. II Akdeniz kıyısında. ünlü bir antik kent. 8/ Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimi... Gözleri görmeyen. 9/ Yunan mitolojısınde. analığın yüceliğini simgeleyen evlilik tannçası... Bunaltma. tedırgın etme.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle