Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 ARALIK 1994 PERŞEMBE
12 DIZI-YAZI
ı.-
Prof. Dr.
Ergün Aybars
URTULUŞ SAVAŞI (1920-1923) VE CUMHURIYET1N ILK YILLARI (1923-1927)
'Din istisman'na izin yok!Şeyh Sait isyanının ardından gericilerin yuvası olan tekke ve zaviyelerle Terakkiperver Parti kapatıldı
• stiklâi Mahkemesı, Şeyh
I
Sait ve arkadaşlan ile il-
gfi ı dav ada v erdiği karar-
da. tekke ve zaviyelenn
kapatılmasını öngör-
müştü. Bunun üzerıne
hemen ertesı gün 29 Haziran
1925'te mahkeme başkanlığı,
savcılığa yolladığı yazıda, Şeyh
Sait Ayaklanması"nın ortaya
koyduğu bu gibı tekke ve zav i-
yelerin bırer 'menba-ı şer ve fe-
sat' yuvası olduklannın. men-
suplarının kendilenne kutsal pa-
yeler vererek halkı kendilenne
secde ettirdiklerinın anlaşılma-
sı dolayısıyla kendı ıl \e kazala-
n içindeki bu gibi yerleri kapat-
malannın bütün yöneticılere bil-
dırilmesini istedi.
Savcılık bu yazıyı Siverek.
Mardin. Van, Hakkâri, Genç, Si-
ırt, Hınıs, Dersım. Diyarbakır.
Erganı-Maden, Malatya ve Elâ-
zığ'a 30 Haziran 1925"te yolla-
d'ı. Vali \e dığer yöneticiler, al-
dıkları bu bildıriyi uygulamaya
başlayıp sonuçlan savcılığa bil-
dırdıler. Valilıkler, bu jazının
suretlerini çıkararak en küçük
kazalara kadar yolladılar. (I)
İhmal'e uyarı
Ancak uygulamada. bazı yö-
relerde kapatılma işleminin ya-
vaş gıtmesi veya hıç yapılma-
ması üzenne. tstıklâl Mahkeme-
si. bu gibı yerlere 10-15 Ağus-
tos 1925 tarihlen arasında yol-
ladığı telgraflarla 2& hazıranda-
ki yazılanyla kapatılması emre-
dilmiş olan tekke ve za\ lyeienn
hâlâ kapatılmamış olduklanna
dıkkati çekerek: bu konuda ih-
mal \e kötü niyetı görülen bütün
görevlıler hakkında kanuni ış-
lem yapılacağını bıldırdi.
Bu yazıları alan vali ve kay-
makamlar. emri hemen uygula-
maya ve kapatılan yerlenn liste-
lerini göndermeye başladılar
Ancak tekke ve zaviyelerın ka-
patılmalarına rağmen. evlerde
gizli olarak aynı adla törenler
yapıldığı ve halktan dını yardım
amacıyla para toplandığı ihbar
edılmekteydi.
Tekke ve zaviyelenn kapatıl-
ması ışlemi. özelliklejandanna
tarafından yapılıyor ve tutanak-
ları doğrudan tstıklâl Mahke-
mesıne yollanıyordu. (2) Kapa-
tılma sırasında birkaç küçük di-
renme dışında hemen hıç olay
çıkmaması ıse Istıklâl Mahke-
mesi'nin etkınlıgini gostermek-
tedır
Gözter Terakkiperver
Partrde
Istiklâl Mahkemelerı'nin ku-
ruluşunu hazırlayan sebepler-
den söz ederken özellikle salta-
natın kaldırılmasını izleyen
Türk devrıminın gerçekleşmesi
safhalarında. liderkadronun na-
sıl ikiye aynldığını belırtmıştik.
Bu aynhk sonunda kurulan
Terakkiperver Parti, Türkiye'de-
ki gerici ve tutucular ıle dışarı-
daki hilâfet ve bütün yenHeşme
hareketlerini dınsizlik sayân dü-
şünce yanlılannın bırleştiği bir
örgüt durumuna geldı. Bu grup-
ların başarıva ulaşması. Türk
devrimı ıçin büyük bırtehlıke oluşturuyordu. Par-
ti yöneticilen. bugelişmelengöremıyorlardı. Bu
partinin programındaki dini istısmar eden hü-
kümler, laikleşme sürecindeki Türkıye'de kabul
edilecek gibi görünmüyordu.
Şeyh Sait Ayaklanması'nın başlamasından
sonra, ülkenın içinde bulunduğu olağanüstü teh-
like ortamında. 25 Şubat 1925"te. Başbakan Fet-
hi Bey,Terakkıperver Parti'nin ileri gelenlennı da-
vet ederek kendilenne. "Sizepartinizi kendi ken-
dinizedağıtmanızı bildirmeje beni göre\ lendirdi-
ler. Dağıtmazsanız geleceği çok karanlık görüvo-
rum. Kan dökülecektir" dedi
ttökümet isterse kapatsın'
Kâam Karabekir Paşa. kanunlara bağlı olarak
parti kurabıleceklenni. fakat dağıtamayacakları-
nı belirterek, "Hükümettesiniz. her çeşit ku\>eri-
niz, çeşitli araçlannız vardır. Hükümet istiyorsa
partiyi kendi kapatsın" cevabını verdı. (10)
Başbakan Fethı Bey'e bugörevı, Cumhurbaş-
kanı Mustafa Kemal Paşa'dan başkası v eremez-
di.
tstıklâl Mahkemeleri'ningöreve başlaması ile
birlikte, Terakkiperver Parti'nin olaylarla olan
ilışkisı ele alındı.
Partinin ayakianmayla ilgisi
Gencilik \e Kürtçülük propagandası yaptığı
gerekçesiyle tutuklanarak Ankara'ya getırıJmış
olan Saüh Başo ile Resul Hoca'nın 17 martta du-
ruşmalan başlamıştı. Bir yandan Terakkıperver
Parti adına üye kayıt etmek için propaganda ya-
parken \ atana hıyanette bulunduklan belirtilen bu
kişilenn davası (11) sürerken; dığer vandan 'İs-
yan Bölgesi İstiklâl Mahkemesi'nde. Şeyh Şaıt
Ayaklanması'nın sorumlularından Şeyh Eyiip ve
Dr. Fuat Bey'ın duruşmalannda da Terakkıper\ er
Partı'nin adı geçiyordu. Doğuda bu gelışmeler
olurken Ankara ve Istanbul'da da Terakkıpener
Parti'ye karşı baskı yoğunlaşıyordu.
31 martta, Kâzım Karabekir ve Feridıın Fikri
beyler Meclis"te, hükümetı ağır şekılde eleştırdı-
ler. Aynı gün YakupKadri Bey. Hâkımıyet-ı Mıl-
liye'de, Takrir-i Sükûn Kanunu'nun kısa zaman-
da yararlı sonuçlar verdiğıni. ayaklanmanın bas-
tınlmasında, alınmış olan sert tedbirlerın büyük
17 Mayıs 1925 tarihli \akit, Doğu'daki avaklanmava geniş >er vermişti.
yeyh Sait
Ayaklanması tekke ve
zaviyelenn birer
'menba-ı şer ve fesat'
yuvası olduklannı,
mensuplarının
kendilerine kutsal
payeler vererek halkı
etkilediklerini ortaya
koymuş ve mahkeme
bunların kapatılmasını
istemişti.
Ayaklanmanın
bastınlmasının
ardından tekke ve
zaviyeler kapatılarak
gerici düşünceye
önemli birdarbe
vuruldu.
Ayaklanma, basmı da etkiliyor
Şeyh Sait. duruşması sırasın-
da bazı gazetelerin. kendilennı
ayaklanmava kıskınıcı yazılar
yazdıklarını \e bunların etki-
sınde kalmı> olduğunu >ovle-
mıştı. Avnca. emekli Bınbaşı
Kasım Bey de bu ıfadelerı doğ-
rulayıcı açıklamalarda bulun-
mu^tu. Bu konuda adları geçen
gazeteler Sebılürreşat, Tevhıd-
ı Efkâr. Son Telgraf. Toksözol-
muştu. Şevlı Sait ve Kasım
Bev "ın ıtadelennden sonra ba^-
kan Mazhar Miifit Be>, savcı-
lıktan konu ıle ılgılı açıklama
ıstedı.
Adı geçenlenn ifadelerınde
bu gazeteler açıklanıyor. fakat
hangı tarihli baskıda. hangı va-
zının etkılı olduğu belırtılmı-
yordu Bu sebeple savcılık,
hangı gazete sorumlu müdürle-
rinin ve yazarlannın yargılan-
ması üerektiğıni tespıt edeme-
dı.
Savcılık. başkanlığa vaptığı
açıklamada, durumun açıklığa
kavuşması ıçin adı geçen gaze-
te koleksıyonlarının getırtılıp
incelenmesıni \e bundan sonra
bir karara \arılmasını. bunun
içın mahkemenm takdir hakkı-
nı kulldnmasinı istedi.•
Ara kararla tutuklama
emri
Ancak savcılıgın bu karanna
rağmen mahkeme, 7 Haziran
1925'te aldığı bir ara kararla
"Eşref Edip-\elit Ebüzziya, Ab-
dülkadir Kemali. Fe\/i Lütfı.
Sadri Ethem beylerin maznun
\e tutuklu olarak celp ve >argı-
lanmalarına ve Sebilürreşat.
Te> hid-i Ffkâr, Son Telgraf, Va-
tan. İstiklâl. Tanin, İleri gazete-
leri ile Toksöz'ün 1924 \ılı Ocak
av mdan itibaren, kararın alındı-
ğı tarihe kadar \eva kapatıldık-
lan tarihe kadar vavımlantnış
olan savılarının. incelenmek
üzere getirtilmesine" oybırliğı
ıle karar \erdı. (3)
Ara karar olduğu içın savcı-
nın buna ıtıraz hakkı \oktu. 19
haziranda Velit, Sadri Ethem,
Fevzi Lütfi \e İlhami Safa bey-
lenn tutuklanma kararları. Is-
tanbul'a geldı. Emri alan Istan-
bul V'alıliğı tutuklama ışleminı
verine cetırdi 22 haziranda sa-
da \atan gazetesi kapatıldı. Ah-
met Emın. Ahmet Şükru. Sup-
hi Nuri, İsmail Müştak beyler
tutuklandılar (5)
Vatan'ın kapatılmasına ve
belirtilen son dört gazetecının
tutuklanmasına. daha önce 11
temmuzda •hükümerinnıane\i
nüfu/unu kırarak isvana sebep
olnıak' suçlamasivla tutukia-
nan \elit Ebüzziva. Sadri Et-
Ahmet Emin \alman
nıklar, Divarbakır'a yollandı-
lar. (4)
11 temmuzda Elâzığ'agelen
İstiklâl Mahkemesı. göre\e
ba^ladıysa da Savcı Süreyya
Be>. 3 agustosta izinli olarak
avrıldığından, getirtilmiş olan
gazeteleri inceleme imkânı bu-
lamadı.
Bu arada İstiklâl Mahkeme-
si. 11 ağustos günü. Vatan ga-
zetesinın geçici olarak kapatıl-
masına ve Ahmet Emin ile Ah-
metŞükrii beylerin de tutukla-
narak Elazığ'a yollanmalanna
karar verdı. 13 ağustosta Fevzı
Lütfi, Sadn Ethem. Abdülka-
dir Kemal ve Velıt be>lerın ılk
sorgusu yapılırken Jstanbul'da
\elit Fbüzziva
hem, Eşref Edip. Fevzi Lütfi ve
arkadaşlarının sebep olduğu.
Ahmet Emın Be\ 'in anılarında
ılen sürülmektedır.
Gazetecılerın tutuklanması
hakkında bir açıklama vapan
başkan Mazhar Müfit Bey. ga-
zetecilerin tutuklanmalannın.
onlann mutlaka suçlu oldukla-
nnı gösterme>eceğını. suçlu
veva suçsuz olduklannın. an-
cak yargılama vapıldıktan son-
ra anlaşılacağını belirrtı (6)
Gazetecilerın davalan. genel-
likle yazdıklan yazılarla ılgılı
soruşturmalar şeklınde geçtı.
Bu v azılann ayaklanma üzerin-
dekı etkisını anlamaya çalışan
mahkeme. 4 ve 6 eylül tarihle-
nndekı duru^malarda son ola-
rak getırilen gazetecılen de yar-
gıladı Ahmet Emın Bey ıle Ra-
uf Be> arasında geçen bir mek-
tupla^maya değınen başkan.
Rauf Bey'ın rejıme karşı olup
olmadığını anlamak ıstedı Ah-
met Emın Be> de Rauf Bey'in
demokrasıye bağlı bir kışı oldu-
ğu cevabını \erdı Soruşturma-
lar bu şekılde günlerce sürdü
ı")
Af talebiyle gelen
yumuşama
Duruşiıulann son günlerin-
Jc. üazetecıler, Cumhurba^ka-
nı VÎustafa Kemal Paşa'va telg-
raf çekerek affedılmelerını ıste-
dıler (8)
Bu telgrafı alan Mustafa Ke-
mal, İstiklâl Mahkemesı Baş-
kanlığVna bir telgraf göndere-
rek: kendisıne gönderilen yazı-
da, cumhuriyet ve rejıme bağ-
lılıklarını. pişmanlıklannı açık-
la>arak affedılmelerini isteyen
gazetecilerın. bu davranışları-
nın dıkkatealınmasının uygun
olacağını hatırlattı. (9)
Gazetecılenn duruşmaları,
özeilikleaffedilmelerı içınyap-
tıkları ba^vurunun da etkısıyle
çabuk ve lehlerıne sonuçlandı.
Ahmet Emın. Ahmet Şükrü.
Eşref Edip \e Fevzı Lütfü bey-
lerin yenı del^ler bulunduğu
takdırde >enıden yargılanmak
üzere serbest bırakıldılar.
Gazetecılere > umuşak davra-
nılmakla beraber. devrim eyle-
mıne karşı konulmasına fırsat
vermek ıstenmiyordu. Basın
suçu olması dolavısıyla Ata-
türk'ün. gazetecıler lehıne İs-
tiklâl Mahkemesı"nden. cum-
hurbaşkanı olarak affedılmele-
rini ıstemesı de devrim uygula-
masının bu konudaki eğilimıni
eösterivordu.
eyh Sait'in yargılanması
sırasında birçok sanığın ifadeleri.
özellikle gericilerin. Terakkiperver
Parti'yi bir pâravan olarak nasıl
kullandıklannı, dinin istismar
edilişini ve tüm karşıtlann bunun
etkisinde kaldıklannı gösteriyordu.
Bu durum Terakkiperver Parti
üzerindeki baskılan yoğunlaştırdı.
syan Bölgesi İstiklâl
Mahkemesfnin, kendi yöresindeki
Terakkiperver Parti şubelerini
kapatıp bu parti ile ilgili davalarda
hükümete bilgi vermesi ve Ankara
İstiklâl Mahkemesi'nin bu
konudaki uyanları partinin-
kapatılması isteğinde olanlara
meşru bir ortam hazırladı. 3
Haziran 1925*te toplanan Bakanlar
Kurulu, Terakkiper\er Parti'nin
kapatılmasına karar verdi.
etkısı olduğunu. kanunun yalnız devlet ve hükü-
met içın değil. ülke ve halkın huzuru için de çok
>ararlı olduğunu ılen sürdü. (12)
Hükümetin tutumunu ve Hâkimiyet-ı Milli-
ve'nın yayınlannı örnek gösteren AIi FuatCebe-
so>. anılannda. Ankara İstiklâl Mahkemesi'nın
daha ılk günden ben Terakkiperver Partı'y ı mah-
kûm edecek bir fırsat aradığını, tüm gencı olay-
lann arkasında Terakkiperver Partı'nin gösteril-
meveçalışılmasmın, partinin kapatılması ıçin bir
komplo olduğunu ılen sürer. (13)
•fiepicilerin paravam'
Şeyh Saıt'ın yargılanması sırasında birçok sa-
nığın ifadeleri, özellıkJe gericilerin. Terakkiper-
su'olarak göstenp Kâzım Kara-
bekir ve AJi İHsan paşalann par-
tileri ıle "halife ordusu'na yar-
dım ettıklerıni söyleyerek pro-
paganda yaptıkları içın 'Hıya-
net-i Vataniye Kanunu'na göre
ıdamlarını istedi. 7 ve 8 nısanda
yapılan duruşmalarda. sanıklar.
suçu birbirlerinin üzerıne attı-
lar. Sonuçta mahkeme, hocala-
rın vatana ihanet ettıklen suçu-
nu sabıt gördü. Fakat ıdamlan
gerekmekle beraber. geçmiştekı
temız durumlan göz önüne alı-
narak cezaları müebbet hapse
çevnldı. (15)
THni istismar' suçlaması
Parti ılen gelenierının. partı-
lerının dinı istısmar etmediğı
volundakı açıklamalarına rağ-
men. olaylar bunu doğrulamı-
yordu. Bu gibi olaylar, Terakki-
perver Parti üzerindeki baskıla-
rın yoğunlaşmasına yol açıyor-
du.
Siırt Mebusu Mazbut Bev.
Hâkımıyet-ı Mıllıye'dekı yazı-
sında: Terakkiperver Parti iju-
belerı arandıktan ve bazı üyele-
rın suçlulugu anlaşıldıktan son-
ra bu partıyı suçluyor. dının po-
lıtıkaya alet edılmesınin ayak-
lanmalara yol açtığını. saltanat
ve hılafetın kaldınlmasından
hoşnut olmayanların. Terakki-
perver Parti'yi ele geçırmek ıs-
tedıklerını. partinin programın-
daki •Dinehürmetkârdır" sözü-
nün de bu amaçla kullanıldığı-
nı. hıçbir ülkede gencılığe ızın
verılemeyeceğını belırtıyordu.
Parti kapatılıyor
Gerek Ankaru İstiklâl Mah-
kemesi'nın çalışmaları ve Te-
rakkıperver Parti konusunda
hükümeti uyarması gerekse ts-
yan Bölgesi İstiklâl Mahkeme-
sı'nın, kendı yöresindeki Terak-
kiperver Parti şubelerini kapa-
tıp bu parti ıle ilgili davalarda
hükümete bılgı vermesi, bu par-
tinin kapatılması isteğinde olan-
lara meşru bir ortam hazırladı.
3 Haziran 1925'te toplanan Ba-
kanlar Kurulu. Terakkiperver
Parti'nin kapatılması için karar
alarak bu kararı. basına ve istik-
lâl Mahkemesi'nebıldırdi. (16)
Kararnamede, Ankara İstik-
lâl Mahkemesi'nın yaptıöı araş-
tırma sonucunda. Terakkiperv er
Parti"nın Istanbul'dakı bazı gö-
revlilerının parti programında
bulunan 'efkâr ve itikad-ı dini-
vevehürmetkârolmak" hükmu-
nü, kamuoyunu ve gerıcılığı
kışkırtmak için. Dıyarbakır'da-
ki yargılamalarda da partinin
resmi görev lilerinin parti prog-
ramındaki aynı maddev ı. mem-
leketi dinsizlikten kurtarmak
için bir propaganda aracı olarak
kullandıklarının sabit olduğu
belirtiliyor: 'Takrir-iSükûn Ka-
nunu'nun hükümlerine göre.
'Terakkiperver Cumhuriyet
Fırkası'nın bütün şubelerının
hükümet kararıyla kapatıldığı
ve ilgili devlet memurları tara-
fından. kapatma işleminin uy-
gulanacağı bildirilıyordu.
~~ Partıve üve olan bazı kımse-
lerin dıni politikaya alet ederek propaganda yap-
tıklan ve bu propagandanın Şeyh Sait Avaklan-
ması'ndaönemli etkısı olduğu gerekçesıv le alın-
mış olan bu karar. Cumhurbaşkanı Mustafa Ke-
mal tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe
girdı. (17)
Yakın dönem cumhunyet tarihinın bu ılk çok
partılı demokrasi denemesi de. içinde bulunulan
olağanüstü tehlikelı durum nedeni) le Türk dev-
nminın gerçekleşmesine engel olmaması için so-
na ermiş bulunuyordu. Türkiye'de bu dönemde
demokrasıyı deneme ortamı henüz yoktu. Fethı
Bev, başbakan iken Terakkipener Parti ileri ge-
lenlerıne. partilerini kendilerinın kapatmalan
uyansında bulunmuş. fakat bu uyarı. etkıli olma-
mıştı. Olayların gelışmesi. partinin bu şekılde
kapatılmasını hazırladı.
Ali Fuat Cebesoy. anılannda, tüm gerici olay la-
nn arkasında Terakkiperver Parti'nin gösteril-
meve çalışılmasımn, partinin kapatılması için
bir komplo olduğunu ileri sürer.
ver Parti'yi bir paravan olarak nasıl kullandıkla-
rını.dinın istısmar edihşını vetüm karşıtlann bu-
nun etkisinde kaldıklannı gösteriyordu.
Salih Başo'nuntutuklanışı vepartının Beykoz
şubesınde yapılan araştırmada. dını propaganda
ile ilgili belgelerin ele geçmesi, (14) Diyarba-
kır'da yargılanan Fethı Bey'ın dasasmda Terak-
kiperver Partı'nin etkisini ispat edıyordu.
Bu arada, dını politikaya alet edenlerle ilgili
davalar İstiklâl Mahkemesi'ne gelmeve başladı.
29 martta, Adanalı ıkı köy ımamı. 31 martta Ho-
ca Askerî ve nüfus kâtibi Şadi. bu suçla Anka-
ra'ya göndenldıler.
Savcı. iddıanamesınde: bu ıkı hocanın. dinı
alet ederek Şeyh Sait ve adamlarını 'halifeordu-
(I) TBMMArşivi. T. 12. Dosru 9.11. Evruk
341 71. (2) Adı geçen arfiv. T-12. Dosya 93'1
(3) Örgee\'tvn, Dünya. 2H Temmuz 1957.
(4) Örgeevrvn. Diinva. 26 Temmuz 1957.
(5) Hâkimiyet-i Miİliye. 12-13 Ağustos 1925.
(6) Hâkimiyet-i Miİliye. 13 Ağustos 1925.
(7) Adı geçen gazete. 6-8 Eylül 1925.
(H) Adı geçen gazete. 14 Eylül 1925.
(9i TB\1MArşivi. T-12, dosya 96. 1925.
(10) Ali Fuat Cebe.soy - Siyasi Hatımlar.
c. 2. Istanbıd 1960. s. 143.
(II) Tanin. 18Mart 1925.
(12) Hâkimivet-i Uillive.
31 Mart-1 Sisan 1925.
(13) Cebesoy. c. 2. s. 157. 160-163.
(14) Hâkimiyet-i Milliye. 6 Mart 1925.
(15) Hâkimivet-i Millive.
31 Mart. 5-9 Sisan 1925.
(16) TBMM Arşivi. T-3. dosya 310/1.
Hâkimıyet-i Milliye. 5 Hazinın 1925.
(17) Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 'na ait
üve kayıt defterieri. yazışmalat; nizamnameleı;
beyannameleı: tafimatlar ve gazete
koleksiyonlan TBMM Arşivi, T-3. dos\a
344-351 ile bıılunmaktadır. Hâkimiyet-i
Milliye. 5 Haziran 1925
Yann: İzmir Suikastı
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇI
• •Taşlamalar, Uyarılar.
Taşlamalar, "Ankara Notlan"n\n tuzu bıberidir. Bir zaman-
lar, "Ankara Notları" Tan Oral'ın çizgılerıyle çıkardı. O çızgi-
ler, yazının tuzu biberi olurdu. Diyelim, bir Süleyman Bey'i
ne denli yazarsanız yazın, bir çizerin çızgilerie anlatmak iste-
diğini veremezsiniz. Hıç unutmam, Tan Oral'ın, bir Süleyman
Bey çizgisi vardı; Süleyman Bey, taşlara basarak bir dereyı
geçmeye çalışıyordu; geçergenkı ürkeklığı, kurnazlığı yazıy-
la dünyada anlatılamaz. Süleyman Bey'ın yerinde olsam,
Tan'aricaeder, o karikatürü büyülttürür, Çankaya Köşkü'nün
bekleme salonuna asardım!
Taşlama ustası Mustafa Eşref, Tansu Çiller'ı nasıl taşlı-
yor: "Sosyalıst devletı yıktık, demiş Başbakan,/Bu bir dil
sürçmesı mı, bağışlanamaz gaf mıdır?/Rusya değıj, Çin de-
ğıl, Türkiye 'ymiş yıktığı/Gaf maf değil de yoksa, korkunç iti-
rafmıdır?"
Tansu Çiller'in, Boğaziçi Ünıversitesi'nde ekonomı doçen-
tiyken, 12 Eylül gelir gelmez, ekonomi profesörü, Bölüm Baş-
kanı Oya Köymen'i "solcudur" diye garnmazladığı, yerine
Bölüm Başkanlıgı'na oturduğu yazılıp çizilmiş, Çiller hiçbir
açıklama yapma gereğını -nedense- duymamıştı. "Nasıl ol-
sa unutulur" diye mi düşunmüştü? Belki de, olayın açıklana-
cak bir yanı artık yok muydu? Yine de bir şansı vardır: Anka-
ra Notları'na bir açıklama gönderır, "Prof. Oya Köymen'i 'sol-
cudur' diye ben ihbar etmedim. 1402'lik olmasına ben ne-
den olmadım" derse, yayımlamaya hazırım. Bekleyecegım!
Mustafa Eşref'ın ikincı taşlaması bir soru. Bılın bakalım:
"Halterde yıne rekor üstüne rekor kırdık./Bu arada sızlere
benden kolay bir soru;/Uluslararası pot kırma yanşı ol-
sa,/Acaba kım kırardı tüm dunyada rekoru?"
Bir başka taşlama ustası da Hasan ÇeJebi'dir. Okurlar onu
da "Ankara Notlan"nüar\ iyi tanırlar. Çelebı'nın taşlaması şoy-
le: "Boğucu enflasyon kırlilıği kapkaraJYa kıtlesel ölum, ya
kitleselakıl kaybı, /ikisı de olası... IKapıda bu manzara'.ISİz Sa-
yın Çiller, bütün sorunları unutun/Şu delievlerinı çoğaltıp ha-
zır tutun!"
Hasan Çelebı, "delievı"n\ "tımarhane" yerine kullanıyor.
Hasan Çelebı, her hafta cumartesı saat 13.00-14.00 ara-
sında, Ankara'da yayın yapan "Radyo Fon"dan tüm Anka-
ralılara, Ankara çevresine sesleniyor. Radyo Fon 95.8 FM'den
yayın yapıyor. Hasan Çelebı'nın konuşmaları, şıırlerı ılgı çe-
kiyor Bir çeşıt "Taşlama Saati" gibi. Geçen haftalardan bi-
rınde Hasan Çelebı, dınleyicilerine Cumhuriyet Gazetesı'ni
anlattı...
Okur mektupları da, gizlı-açık taşlamalardır bir bakıma.
Bursa'dan yazan savunman Vedat Atabek ozetle şöyle di-
yor: "Yazılannızda okur mektuplarına yer verdığinızi okuyo-
rum. Bundan cesarei alarak ben de aşağıdaki konulan açık-
lamak ıstıyorum. Bugun ekonomık sıkıntının tek sorumlusu
olarak KlT'lerın gösterilmesı, bana toplumu yanlış yola yön-
lendirme olarak gelıyor. Ekonomık çöküntünün tek nedeni
KİT açıkları değıldir. Aksıne KlT'ler, ekonomık çoküntuden
çıkış yollarından bırıdır. KlT'ler geçmışte, bu ışlevlerını ba-
şan ıle yerine getırmişlerdir. Bunun nasıl başarıldığını eko-
nomı proiesörlen çok iyi bılırler. Bızım zamanımızda dersle-
rinde, örnek olarak vermelerinden bılıyorum. Bazılarının çı-
kan içın buyük özverilerle kurulan KlT'lere kıyılmasını anla-
mıyorum. KlT'ler ozelleştmldığtnde, alanlar tarafından çalış-
tınlmayacak, yıne devlete başka yollardan yük olacaktır. Bu
yük, bugünkunden daha ağır olacaktır. Gelecek hukumetler,
bu yükun altından kalkamayacaktır. Bunun yerine, yanı ozel-
leştırmenın yerine, bugun zarar etmeyen KlT'ler vardır, bun-
lar örnek alınmalıdır.
Öğrenım kurumları çağdaşlıktan gıttıkçe uzaklaştırılıyor.
Ünıversıteler, Kuran ve mevlıt okunarak açılıyor. Bu açılışla-
ra devlet büyuklen de katılıyor ve eyleme ortak oluyorlar. Bu-
nun sonunda fanatik bir dıncı eylem yapınca 'meczup' ola-
rak nıtelenıyor. Işı basıte alıyoruz. 'Halk ıstiyor!', 'Halkın ho-
şuna gıder! bıçimınde gorunmek, gerçek devlet adamlığtna,
hele Ataturkçüluğe hıç yakışmıyor. Devletyönetıcısı hep hal-
kın isteklerı üe yetınmez, o ülkenin geleceğını kurarken, dün-
ya üzerindeki konumunu da goz önüne alır. Çağdaş olmak
baş koşul olarak laık olmayı gerektırır. Çağdaşlığın içinde yer
alan demokratlık ıse, devletın dın temeline dayalı olarakyö-
netılmemesını ıçenr. Toplumda dın korku yaratır. özgür du-
şünceyı, yaratıcı usu engeller. İyi bılelım ki, Rönesans ve re-
form hareketlerı olmasaydı, bugün elektrik kullanılamayacak,
sanat-edebıyat gelışemeyecek, uzaya gıtmek düş bile ola-
mayacak, ayya da öbürgezegenler üzerıne çalışılamayacak-
tı. Bunların tümünün yokluğu Ortaçağ karanlığıdır.
Büyük kişi Atatürk, cumhuriyeti ılan edip, devrimleri ger-
çekleştırmekle en büyük adımları atmıştır. Gelınen noktadan
geri dönülmemeli, bilerekya da bilmeyerek ödünler verilme-
melidir. Unutulmamalı kı, bugünkü bu acıklı durum, 1946 yı-
lından benmasum istemlere yanıt verirgözuken anlayışın so-
nucudur. Ûğretım birltğını kaldırmak, resmı daıreleri mescit-
lerle donatmak, bilimi dışlamak, körinançlara yol vermek, be-
ni ve benden daha ileri olanları kötümserliğe sürüklemekte-
dir.
Baştakı hükumetlerin ınandıncı olmaları gerekır. Inandın-
cı iktidar, Ataturk ilke ve devrımlennin ödünsüz uygulayıcı-
sı, çağdaş demokrat olmalıdır. Ekonomık sıkmtıların her ke-
sim ve herkese adil oranlı olarak yansıtılması ıle Türkiye çok
kısa sürede ekonomısinı düze çıkarır. Varlıklılar, ücretlı ve
dar gelirlıler gibi sıkıntıya zorlanmalıdır. Ülke ıçin kısa süre
zorlama onlara da fazla bir kayıp olmaz, aksıne kazanç olur.
O ünlü tasarrufönlemlerine önce iktidar uymuyor. Tören-
ler, karşılamalar, uğurlamalar eskı hızında sürmekte, otomo-
bil saltanatı sona ermeyip, yalnızca hlzmet araçlarını satma
keyfiyeti devam ettirilmektedir. Ne çalışma yerlerinde ne de
konutlarda üç lamba yerine iki lamba yakılması sağlanmış,
tersine memurodalarıyeniden 'dekore'edilmıştir. İktidar ken-
dını kandırmaktadır..."
• • •
49 yıl önce, Tan gazetesi ile basımevinin yıkılıp yerte bir edil-
mesının yıldönumunde, bugun saat 17.00'de Istanbul Tu-
nel'deki Tarık ZaferTunaya Salpnu'nda toplantı yapılıyor. Top-
lantıda Yıldız Sertel, Altan Öymen, Orhan Erinç, Orhan
Koloğlu, Hıfzı Topuz konuşacaklar Okurlar kaçırmasın!
BULMACA
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDAN SAĞA:
1/ Bir ürün ortava kov-
maya yönelık düşünsel
ya da maddı çalışmalar
sürecı.' 2/ Yunan mıtolo-
jısınde. Afrodit'ın göz-
desi olan güzel delikan-
lı... Bir nota. 3/ Lıste
başı olmuş hafıf müzik
parçası... Afrıka'da bir
ülke 4/ Franz Kaf-
ka'nın tanınmış bir ro-
manı. 5/ Duman leke-
si... Ünsüzle bıten bir
sözcüğün unlüvle başla-
yan sözcüğe bağlanarak
okunması 6/ Derebeylik toplum
düzenınde toprakla birlikte alınıp
satılan köle... Bir soru sözü. II
Harç alıp surmeye varayan du\ar;
cı aracı... Cılve. 8/ Hasattan sonra
tarla ya da bahçelerde kalan ürün-
leri toplama. 9/ Arapça'da 'ben'...
Kenar süsü... " D o ğ a r — mıdeler-
den nur topu ihtilaller" (Faruz Na-
fiz Çamhbel).
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Di
van edebıyatında bir gazelın her ıki dizesinin başına üç dize
ekleyerek oluşturulan nazım biçimi... Berilyum elementinin
simgesı. 2/ Bavağı. sıradan.. Diş köklennı kaplayan sert mad-
de. 3/ "Uygun durum. fırsat" anlamında argo sözcük... Ürper-
me. 4/ İki tarla arasındaki sınır... Cisimlen. aleve değdirmeden
ateşın etkisine uğratmak için kullanılan büyük toprak kap. 5/
Kırpık bovası Dıngıl 6/ Fırında ekmek, börek. çörek çevır-
meye yarayan bir tür kürek... Lütesyum elementinin simgesi. II
Akdeniz kıyısında. ünlü bir antik kent. 8/ Arap harflerinin en
çok kullanılan el yazısı biçimi... Gözleri görmeyen. 9/ Yunan
mitolojısınde. analığın yüceliğini simgeleyen evlilik tannçası...
Bunaltma. tedırgın etme.