Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 ARALIK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TüPk sutamndaki
yabanacesetler
terkedildi
• AiNKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Yunanistan'a iltica
etmek amaayla denize
açıldıklan teknenin alabora
olması sonucu kasım ayında
denizde kaybolan ve
çoğunun cesedi henüz
bulunamayan 30 kadar
Kuzey Iraİdıdan 15'inin
cesedinin, su altındaki
teknenin kamarasında
olduğu ve aradan bir ay
geçmesine karşın hiçbir
kurumun bu cesetlerin
çıkanlması için girişimde
bulunmadığı öğrenildi.
Karaya vuran bazı cesetlerin
ise ilgisizlik nedeniyle
martılar tarafından
parçalandığı da öne sürüldü.
MuğlaValiliğı,
Cumhuriyet'in konuyla ilgili
sorulan üzerine, cesetlerin
çıkanlması için harete geçti.
Irak Büyükelçiliğı yetkılileri
ise, olayla ılgıli gınşimde
bulunmadı.
TÛPk-İş'ten
pazarfık çıkışı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türk-İş,
önümüzdeki yıl 761 bin 560
işçi adına pazarlık masasına
oturmak için start verdi.
Toplusözleşme prosedürünü
l ve 15 mart tarihlerine
endeksleyenTürk-tş, 1993
yıh sözleşme farklan
ödentilennin tamamlaması
için hükümete süre tanımış
oldu. Kamu Koordinasyon
Kurulu, lösendikanın
kaühmıyla dün Türk-tş
Genel Merkezi'nde toplandı.
Toplantıda, sendikalann
toplusözleşme
prosedürlerinde "tarih
açısından eşleşme"
yapılarak, aynı tarihlerde
yetki prosedürünün
başlatılması kararlaştınldı.
Döviz
bürosundan kitap
armağanı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankarada faaliyet
gösteren Çağ Döviz AŞ,
müşterilerine yeni yıl
armağanı olarak kitap
dağıüyor. Şirketyetkilileri,
yaptıklan açıklamada, dört
yıldır müştenlenne kitap
armağanetmeyi gelenek
haline geordiklenni
bildirdiler. Yetkililer,
uygulamanın kitap
fiyatlannm pahalılığından
yakınanlara katkı sağlamak
ve okumayanlara kitap
okuma zevkini aşılamak
amaayla sürdürüldüğünü
söylediler. Geçen üç yıl
boyunca 40 binden fazla
kitap dajâtan şirket, bu yıl da
armağan kampanyası
çerçevesinde Ûğur
Mumcu'nun "Liberal
Çiftlik', Vasconcelos'un
"Delifışek' ve Ataol
Behramoğlu 'nun
"Sevgüımsin' adlı kitaplannı
hediyeedecek.
MEB'öen kitap
uyansı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-MilliEğitim
Bakanbğı. okullara "sahte
kitaplar" gönderildiği
yolundaki iddialar üzerine
harekete geçti. Talim ve
Terbiye Kurulu Başkanı
Ramazan Çeündağlı. özel
sektöre, yanhş ve eksik bilgj
içeren kitaplannı
düzeltmeleri için 3 ay süre
tanındığmı, aksi durumda bu
yayınlann Tebliğler Dergisi
listesinden çıkanlacağını
söyledi.
TRT'ninyeni
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TRT, 1995 yılı
yaym politikasını ve ekrana
getireceği yeni programlan.
düzenlediği basm
toplanüsıyla açıkladı. TRT
Genel Müdür Yardımcısı
Altan Kınal, Atatürk ilke ve
inkılaplannı benimseyen
TRT'nin, 1995 yıünda da
çağdaş, demokratik ve laik
Türkiye'nin sesi olmaya
devam edeceğini bildirdi.
Kınal, konuşmasında, yeni
yayın döneminde, kurumiçi
ve kurumdışı yapımlann
değerlendirmesinin
kamuoyu yoklamalan ve
uzman kadro tarafından
düzenli olarak yaplacağmı da
kaydetti.
ÇiUefdenyardıni
• tSTANBUL(AA)-
Başbakan Tansu Çiller'den
tedavisi için yardım isteyen
böbrek hastası Şükriye
Çolak (34), dün Başbakanlık
talimaüyla Haydarpaşa
Numune Hastanesi'nde
tedavi alüna alındı. 4 yüdır
böbrek hastası olan ve
böbrek nakli için sıra
bekleyen Çolak,
Sefaköy'deki evinden
alınarak hastaneye yatınldı.
Demirel, The Economist'te yayımlanan bölünmüş Türkiye'ye dikkat çekti:
KavganmsebebiharitaBorÇ UyariSI: Cumhurbaşkanı Demirel, hafta içinde Kuyruk Sİyasetİ götürür: Enflasyonun rekor
kabul ettiği Başbakan Çiller'e devlet borçlannın düzeye tırmandığını, üretimin düştüğünü, ekonominin
ödenmesinde kusura düşülmemesi gerektiğini, dış borç büzüldüğünü anlatan Cumhurbaşkanı, bu tabloya
olanaklannın kapalı olduğunu, harcamalann kuyruklann eklenmesi durumunda 'siyasi kadrolann
finansmanında Merkez Bankası'na yüklenilmesinin dayanamayacağını' söyledi. Demirel, "Kuyruk siyaseti
yanlış olacağını söyledi. götürür" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, yılbaşında yaşanan
bunalımı anımsatarak. Başbakan
Tansu Çiller'i, yeni bir knze
karşı önlem alınması için uyardı
Enflasyonun rekor bir düzeye
tırmandığını, üretimin
düştüğünü, negatıf büyümeyle
ekonominin büzüldüğünü
anlatan Cumhurbaşkanı, bu
tabloya kuyruklann eklenmesi
durumunda sıyası kadrolann
dayanamayacağını vurguladı.
Cumhurbaşkanı. tngiliz "The
Economist" dergisinde, geçen
hafta Kürt bölgesi aynlarak
yayımlanan "bölünmüş"
Türkiye haritasına dikkat
çekerek, "Aranan harita budur.
Kavganın sebebi bu haritadır"
dedi.
Devlet borçlan
THE ECONOMIST DECEMBER 17TH 1994
'Source: National Geographic
Cumhurbaşkanı Demirel,
Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlarken, Başbakan Çiller ile hafta
içinde yaptığı görüşmede, devlet
borçlannın ödenmesinde kusura
düşülmemesi gerektiğinin altını
çizdiğmi söyledi. Dış borç kanallannın
henüz açılmadığina ışaret eden
Demirel, Başbakan'ın dikkatini çektiği
noktalar konusunda şu bilgileri verdi:
"Önümüzdeki üç a> içinde, Türkiye
borçlannı ödemede kusura
düşmcmelidir. Hem dış borçlannı hetn
iç borçlannı ödemelidir. İç borçlannı
öiderken de çok fazla, özellikle kur
üzerinde tazyik icra edecek flnans
arayışına kay mamahdır. Yani çok fazla
Merkez Bankası'nı kuUanmamabdır.
Benim söyledigim bu. Yani geçen seneki
dunımla karşı karşıya kalınmamabdır."
Demirel, "Geçen yılki bunalunın
yineleneceği konusunda endişeniz mi
var" sorusuna, şu yanıtı verdi:
Erzurum'da
üç sanatçıya
yasak _ r
. ,
ERZURUM (Cumhuriyet) -
Erzurum Valıliği, üç ayn kaseti
"bölücü propagandaya zemin
hazuiadığj" gerekçesıyle yasak-
ladı. Yasaklı sanatçılar Ahmet
Kaya, Ferhat Tunç ve Emre Sal-
tık'ın kasetlennı bulundurmak
ve satmak yasaklandı.
Erzurum Valiliği, 3257 sayılı
Sinema Yasası'nın 9. maddesi
gereğince Ahmet Kaya'nın
"Şarkılarun Dağlara". Ferhat
Tunç'un "Ozfcmin Dağ Rüzgâ-
n" ve Ahmet Kaya, Ferhat Tunç,
Emre Saltık'ın birlikte söyledik-
leri "Yağmur Türküleri 2" adlı
kasetlerini yasakladı. Valilık, ya-
saklama gerekçesini, bölücü ör-
gütün müzik aracılığıyla propa-
gandasının yapılması ve sempa-
ti toplamasını gerekçe göstere-
rek yasaklama karannı aldı.
Alınan karara göre, Bayşu, El-
mas ve Raks müzik yapım firma-
sının üç kasetini bulundurmak,
almak, satmak ve çalmak yasak-
landı. Bu yasağa uymayanlar, çe-
şitli şekilde cezalandınlacaklar.
Yasak olayını eleştiren çevre-
ler, valiliğin karannı anlamsız
bulduklannı söylediler.
Aranan harita: Cumhurbaşkanı, terör
konusunu değeriendirirken, İngiliz T h e
Economisf dcrgisinde geçen hafta yayımlanan
'bölünmüş' Türkiye haritasına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Siiley man Demirel,
Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerini içine alan ve tran, Irak, Suriye'ye
dek uzanan haritadaki Kürt bölgesine işaret
ederek, "Aranan harita budur. Kavganın
sebebi bu haritadır" dedi.
Iran, Irak ve Suriye'ye de
uzanan haritadaki Kürt
bölgesine işaret ederken, "Şu
haritadır aranan. Kavganın
sebebi bu haritadır. Terörist
dediğimiz adamlar, bu haritayı
yapmaya çalışıyor, devlet ise
meşnı müdafaada" görüşünü
dile getırdı.
HADEP bizim
kayıtlanmızda yok'
Cumhurbaşkanı Demirel, siyasi
parti liderlenyle yaptığı
görüşmelere, HADEP, MP ve
YP'nin neden dahil edilmediği
sorusuna, "HADEP diye bir
parti var mı? Bizim
kay ıtlanmızda yok.
SÖrdurtacağım. neden
çağnlmamış. Sayın Yusuf
Bozkurt Ozal ile Aykut Edibali
de hasta olduklan için
katuamaddar" yanıtını verdi.
"Endişem yok, tedbirim var. Benim
söylediğim şey, bunlarda tedbüii olun.
Çünkü bunlar olduğu zaman Türkiye
sıkıntıya giriyor. Dışandan almış
bulunduğumuz paralar son kuruşuna
kadar ödenerek gekli.
Şimdi dışandan para alamıyonız,
Henüz o kanal açık değil. Şu üç ayı
aşmak gerekiyor. Dışanya para
ödüyoruz, bu iyi değil. Yani Türkiye
dışanya kaynak aktanyor. bunun için
dışandan para alması lanrn.
Yani makul bir borçlanmadan
korkmamak la/ım."
'Ekonomi büzüldü'
Ekonomik göstergeler arasındakı temel
ölçütlerden enflasyonun "rekor" bir
düzeye tırmandığını, negatıf büyümeyle
"ekonominin büzüldüğünü". üretım
rakamlannda düşüş olduğunu anlatan
Cumhurbaşkanı, "sducı" bulduğunu
vurguladığı bu tabloya "kuynıklann"
eklenmesi durumunda sıyası kadrolann
davanamayacağını söyledi Demirel,
"Kuyruk, siyaseti götürür" dedi.
Demirel. şunları söyledi:
"Türkiye'de her şey var, ama bir kilo
kıyma 170 bin lira. Beyaz peynir 70
binden 200 bine, sütün kilosu 15 binden
35 bine, bir kilo kara zeytinin kilosu 70
binden 135 bin liraya çıkmış. Bir kilo
zeytine 240 zeytin girer. Yani yediğiniz
bir zeytinin fiyaü 500 lira. Ben sabahlan
7 tane zeytin yiyorum, yani 3 bin 500
lira. Bu tabk>, sıkıcı bir tablodur."
Demirel. terör konusuna değınırken
Ingıltere'de yayımlanan "The
Economist" dergisinde geçen hafta yer
alan "bölünmüş" Türkiye hantasına
dikkat çekti. Cumhurbaşkanı, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'yu içine alarak
'Kanunsuz eylem filmini
seyrettim'
Demirel, memur eylemleri konusunda
açıkladığı göriişlerin basma yansıtılış
biçımini "kendisine haksızuk" olarak
değerlendınrken. şu açıklamayı yaptı:
"Basında, memur çylemleriyle ilgili
olarak, söylediğimi tersine çe\irerek,
sadece beni çirkin göstermek tamamen
haksızuk. Yapdan iş kanuniyse mesele
yok. 'Kanunsuz, ama şu nedenle göz
yumalım' derseniz, devlet yönetilemez
hale gelir. Bu film tarafundan
görülmüştür. Memuru en çok düşünen
benim. Türkiye'nin benden öğreneceği
şey şudur: De\let felç olmamalıdır.
Devletin felç olduğunu gördüm. Hep
beraber yıkıldık. Isteğin yerinizi, alın
pankartlannızı, islediğiniz yerde
yürüyün. Ver göstermezlerse ben
gösterteceğJm."
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART
DÖNBABADÖNELİM
YDH lideri, açılış kokteylindeCumhuriyet'in sorulannı yanıtladı:
9
a benT&nekistetniyorum
•Yeni Demokrasi Hareketi lideri Çem Boyner, "Bizim çıkış f
noktamız ve getirdigimiz öneriler Özal'dan farklı. înanıyorum
ki, kısa sürede Anadolu insanı bizi anlayacak" diyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yeni Demokrasi Hareketi"nin(YDH) li-
deri Cem Boyner, Turgut Ozal'a benze-
tilmekten rahatsız olduğunu belirterek
"Kesinlikle böyle birhedefun yok. Ama
ne yazık ki ilk akla Özal geüyor" dedi.
Boyner, halkın kendilerini kısa sürede
anlayacağma inandıklannı vurguladı.
Boyner, partisinin genel merkezinin
açılış kokteylinde Cumhuriyet'in soru-
lannı yanıtladı. Türkiye'nin bu hareke-
te gereksinimi olduğunu yineleyen Boy-
ner, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Doğum sancılı oluyor. Sorunlar bü-
yük olduğu için,pekçok kişinin söyleme-
ye cesaret edemediği konulan vurgula-
dığımız ve çözüm önerikrini cesurca di-
legetirdigimiz için bu sancılar çekiliyor."
'Anadolu bizi anlayacak'
Boyner, hareketinin, Turgut Özal'ın
1983'te dört eğilimi birleştirme girişi-
miyle özdeşleştirildığine ilişkin soruya
ise şu karşılığı verdi:
"Hayır, böyle bir niyetimiz yok. Hat-
ta, özellikle bunu istemiyonım. Ama ilk
akla Özal geliyor. Bizim çıkış noktamız,
getirdigimiz çözüm önerüeri, Özai'ın-
kinden farklı.
tnanryorum ki kısa sürede Anadolu
insanı bizim hareketimizi anlayacak. Ba-
na şimdiden, pek çok yerden, 'Bizim ile
de gel, bıze nıye gelmiyorsunuz?' gîbi
sitemier iletüıyor. Harekete ilgi yüksek."
Boyner, parti içinde aynlıklarolduğu-
na ilışkın soruya da "Bunlar olacak. Ya-
ni ayn düşünenler olacak. Zaten,
Özal'dan bir farkımız da bu.
Özal, dört eğjlimin sentezini bulmay a
çahşrvordu. Bizim sentez bulma gibi bir
niyetimiz yok. Biz Türkiye'nin sonınla-
nnı çözmeye talibiz. Bu ideali paylaşan
gelsin diyoruz" karşıhğını verdi.
Mehmet Yazar benzetmesi
Birışadamı Boyner'e. "Hayırholsun.
Cesurca bir girişim içindesiniz. Saym Ya-
zar'ı da böyle siyasete uğuriamıştık" de-
di. Bunun üzerine Boyner, "Aman sonu
benzemesin. Ama başlangıçta o da ben-
zer heyecanlar kjindeydi" diye konuştu.
Yeni Demokrasi Hareketi'nin Genel
Merkezi, Özal'ın ANAP'ı kurduğunda
ilk kullandığı bina. Kennedy Caddesı
144 numaradaki binanın içi ve dışı %e-
nıden düzenlendi. Önüne de üzenndt
YDH'nın amblemi bulunan büyük bir
balon yerleştinldi.
Önceki akşam verilen kokteyle siya-
setçiler fazla ilgi göstermedi.
Ancak büyükelçılıklerin Yeni
Demokrasi Hareketi'ni yakından izledi-
kleri dikkat çekti.
Ayağından rahatsız olmasına karşın
davette Ingiltere Büyükelçisı Goul-
den'in de katılmış olduğu gözlendi.
Boyner, Özal'ın, dört eğilimin sentezini bulmay a
çahştığım, ancak kendilerinin sentez bulma gibi
bir niyetleri olmadığını söyledi. "Biz Türkiye'nin
sorunlannı çözmeye talibiz"dedi
SUSER davası
'Refahlı
olmamaya
ceza'İstanbul Haber Servisi - RP'li
yeni yönetım tarafından kapatı-
lan lSKl'nin yan kuruluşu SU-
SER AŞ'nın 1200 çalışanının,
toplusözleşmeye uyulmadığı ge-
rekçesiyle yönetim aleyhine aç-
tıklan davaya başlandı. Tes-lş 5
No'lu Şube Başkanı Şenol Altun-
soy, SUSER'in, yönetim tarafın-
dan kendi düşüncesinden olma-
yan insanlann cezalandınlması
için kapatıldığını sa\oınarak "İS-
Kİ kıyas faturalar düzenleyip,fa-
turalan İstanbul halkına cezah
olarak ödetmektedir" dedi. İS-
Kl'ye bağlı Su Servisi AŞ'nin
(SUSER) 27 Mart 1994 yerel se-
çimlerinden sonra.yeni yönetim
tarafından kapatılması sonucu
işen çıkanlan 1200 işçi adına İs-
tanbul 6. İş Mahkemesi'nde açı-
lan davaya dün başlandı. tlk du-
ruşması dün yapılan davada söz
alan davacı SUSER işçisi Mit-
hat Medeni Özen'ın vekili avu-
kat Eren Keskin, 15 Ağustos
1994 tanhınde tasfiye edilen şir-
kette çalışırken işten çıkanlan
müvekkili ve 1200 ışçının toplu
iş sözleşmesinden doğan hakla-
nnı alamadıklannı söyledi
Mahkeme heyeti delillerin in-
celenmesi için duruşmanın erte-
lenmesıne karar verdi.
POLITIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Solun Bütünlüğii...
SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın partisinin il baş-
kanlanyla toplantı yapıyor. Kimi ıl başkanları toplantı sıra-
sında şöyle diyor:
"CHP ile biıieşmeye gerekyok. Biz kendiyolumuzda yü-
rümeliyiz..."
Bir başka il başkanı söze gırıyor:
"Sen delirdin mi arkadaşım. Sıyasetle ticareti birbirine
kanştınyorsun..."
Kimi SHP ıl başkanları iktıdar olmanın keyfini çıkarıyor.
Kimi bakanlıklann inşaatlarından ış kopanyor. Mesleği -di-
yelim ki makine mühendisi- müteahhitlık değıl ama iki yıl-
dır o işi yapıyor.
Keyfı yerinde, iyi para kazanıyor...
Onlar için politika bir amaç değil, araç. .
Ama SHP il başkanlannın çoğunluğu "Bıheşme gerek-
li" diyor. Örneğin Tunceli SHP II Başkanı Süleyman Bah-
tiyaroğlu şöyle konuşuyor:
"Günümüzde artık sol partilenn bırieşmesı kaçınılmaz o/-
muştur..."
Neden böyle olmuştur?
Tunceli SHP II Başkanı ekliyor:
"Özellıkle bugün yapılacak SHP ve CHP kurvttaylann-
da mutlaka bırleşme karan alınmalıdır. Biz ısterdik ki DSP
de bütünleşme içinde yer alsın. Biz Tunceli örgütü olarak
üç partinin biheşmesinden yanayız. Türkiye solunun to-
partanması için bırleşme çok önemlidır..."
Süleyman Bahtiyaroğlu, bir önemli noktanın da altını çi-
ziyor.
"Bu bıheşme Türkiye'ye demokrasiyi ve insan haklannı
beraberinde getirir..."
• • •
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la konuşuyoruz dün
öğle saatlerinde.
Baykal şöyle diyor:
"önemli bir iş yapmaya çalışıyoruz, sanırım başanlı ola-
cağız..."
CHP lideri, "siyasetin altyapısının bozuk olduğunu" da
ekleyip yapacaklarını sıralıyor:
"Su altyapıyı değıştirip yeniden yapılanmak lazım. Biz,
sosyal demokratlann sıyasette etk'n hale gelmelerini isti-
yoruz. Son kurultay28 Ocak'ta. Bütünleşmeyi gerçekleş-
tireceğiz. Bu sosyal demokrasi için yeni bir şans olacak..."
Sosyal demokratlar yeni bir döneme girme hazırlığı için-
deler. Şimdilik ortada bir engel yok. SHP içinde "kimi çı-
kar çevreleri" bütünleşmeyi engelleme girışımine girseler
bile fazla ilgi görmeyecekleri ortada...
Onun için de şoyle diyor Denız Baykal:
"Bütünleşme Türkiye'nin yenilıkçi, laik, demokratik güç-
lerinin en etkin ve ileri noktaya getınlmesı ıçın amaçlan-
mıştır. Olayın şu aşamada en kritik noktasına geldik. İki ge-
nel başkanın imzaladığı ve parti meclislerinin onayladığı
protokolü yann kurultayımızda görüşüp onaylayacağız. 28
Ocak 7995'fe de birieşmeyi noktalayacağız. Buna Türki-
ye'nin, sosyal demokratların, liberal sağın ihtiyacı var. Bi-
zim bütünleşmemize, sağın, solun, rejimin, cumhuriyet'in
ihtiyacı var. Bu bırleşme hiç kimsenin kişisel çıkanna yö-
nelik kaygılaria düzenlenmemiştir. Biheşmenin temelinde,
en olumsuz koşullarda bile CHP ve SHP'ye yönelen altı
milyon seçmenin yönlendirmesi önemli faktör olmuştur.
Birleşme tabanın özlemlerinin sahipsiz kalmaması için dü-
zenlenmiştir. Bu bırleşme, ahlaki, ilkeli, özverili bir girişim-
dir." ,
• • • •-:*•'-
Ne diyor Deniz Baykal:
"Siyasetin altyapısı bozuk..."
Sait siyasetin değil, ekonominin de, medyanın da altya-
pısı bozuk...
Bir-iki yıl önce "Sosyalizm ölmedi, sosyalizmyaşıyor" di-
yen bir politikacı, bugün "Sosyalizm öldü, yaşasın kapita-
lizm" diyebiliyorsa, basındansiyasete dek uzanan çizgide
yozlaşma ve çöküş var demektır...
Türkiye zor bir dönemden geçiyor...
üboşizmin ivme kazandığı günümüzde "solcu olmak"
yükselen degerlerin yılmaz savunuculanna göre ahmaklık-
tır.
Dönekliği içlerine sindiremeyen bu zibidiler kendi çıkar-
lan için her şeyi geçerli sayarlar ve üstelik de şöyle konu-
şuriar:
"Demokrasi, insan haklan, sendikal hak ve özgühük-
ler..."
Türkiye'de siyaset bu maskaralara kalmamalıdır...
Sosyalistler, devrimcıler, sosyal demokratlar ve tüm yurt-
severler tek bir siyasal partide birleşmelidirler...
Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, eğer "insan olmanın
onurunu" sol partılerde görüyorlarsa "zengın sofralannın
soytanlanyla" değil, emekçi kitleleri ayağa kaldırarak tek
bir siyasal örgüte doğru adım atmalıdır...
Işte o zaman Türkiye'de yılgın emekçi kitleler dal-
galanacak, şeriatçı ve ırkçı güçler sinecek, demokrasi rüz-
gârı esecektir...
Bu nedenle SHP ile CHP birleşmesine destek veriyoruz.
Bu olayı Türk solunun birleşmesinde birinci basamak ola-
rak görüyoruz...
SIVAS DAVASI
Firari sanığı
kim korudu?ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sıvas Cumhuriyet Baş-
savcılığı, Sıvas'ta 14 ay boyun-
ca dolaştığını açıklayan davanın
2 numaralı sanığı Yunus Kara-
taş'ın firar günleri ile ilgili
Cumhuriyet"e açıklama yapan
müdahil avukatlardan Şenal Sa-
nhan'ın tanıklığına başvurdu.
Savcılık, Sanhan'a Karataş'ın
kim veya kimler tarafından ko-
runduğunu sordu. Karataş'ın
kimler tarafından korunduğunu
bilmedığinı belirten Sanhan,
"\çıklamalanm. tamamen Ka-
rataş'ın DGM'de \erdiği ifade-
den yola çıkarak olmuştur. Sı-
vas'ta yaşamadığuna göre gör-
güye dayalı bir bilgim de ola-
maz" dedi. "Sıvas'ta büyük ih-
mal. Katliamın 2 numalan sanı-
ğı Yunus Karataş, Srvas'ta 14 ay
boyunca elini kolunu sallayarak
dolaştı"başlığıyla gazetemizde
çıkan haber üzerine soruşturma
başlatan Sıvas Cumhuriyet Baş-
savcılığı, Karataş'ın fırar günle-
ri ile ilgili gazetemize demeç ve-
ren Sıvas davası müdahil avu-
katlanndan CHD Genel Başka-
nı Şenal Sanhan'ın, dün tanık
olarak ifadesini aldı. Sanhan, ta-
lımat savcılığınca alınan ifade-
sınde, Karataş'ın açıklamalan-
nı dikkate alarak Cumhuriyet
gazetesıne açıklama yaptığını
söyledi. Sanhan, görüşlenni
şöyle dile getirdi:"Yunus Kara-
taş savunmasında. 2 temmuz
olaylanndan yakalandığı güne
kadar geçen 14 ay boyunca Sı-
vas'ta evinde bulunduğunu,
DGM'deki savunmasında dile
getirdi. Polislerin olaydan sonra
sadece iki kez evine geldiğini ve
daha sonra hiç uğramadığını be-
lirtti. Savunmasında. Snas'ta
normal yaşantısını sürdürdüğü-
nü de vurguladı. Eğer Karataş,
Sıvas'ta elini kolunu sallayarak
dolaşmışsa emniyet göre\lileri-
nin açık bir biçimde göre\ lerini
ihmal ettiklerini. hatta kötüye
kullandıklannı belirttûn. Kara-
taş'ın savunması ile ilgili tuta-
nak, DGM'de gönılen Sıvas
davası dosyasında mevcuttur.
Bunun DG.M'den istenmesi
gerekirken benden istenmiş ol-
masını şaşkınlıkla kar-
şıhyonım."
Sanhan, savcılığa verdiği bil-
gide, Karataş'ın kim ya da kim-
ler tarafından korunduğunu da
bilmedığıni belirterek, "Sıvas'ta
yaşamadığıma göre bunu bil-
mem imkânsız. Bu ancak,
Sıvas'taki emniyet güçlerinin
yapacağı araştırmayla ortaya
çıkabilir- dedi