27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ARALIK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TüPk sutamndaki yabanacesetler terkedildi • AiNKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Yunanistan'a iltica etmek amaayla denize açıldıklan teknenin alabora olması sonucu kasım ayında denizde kaybolan ve çoğunun cesedi henüz bulunamayan 30 kadar Kuzey Iraİdıdan 15'inin cesedinin, su altındaki teknenin kamarasında olduğu ve aradan bir ay geçmesine karşın hiçbir kurumun bu cesetlerin çıkanlması için girişimde bulunmadığı öğrenildi. Karaya vuran bazı cesetlerin ise ilgisizlik nedeniyle martılar tarafından parçalandığı da öne sürüldü. MuğlaValiliğı, Cumhuriyet'in konuyla ilgili sorulan üzerine, cesetlerin çıkanlması için harete geçti. Irak Büyükelçiliğı yetkılileri ise, olayla ılgıli gınşimde bulunmadı. TÛPk-İş'ten pazarfık çıkışı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türk-İş, önümüzdeki yıl 761 bin 560 işçi adına pazarlık masasına oturmak için start verdi. Toplusözleşme prosedürünü l ve 15 mart tarihlerine endeksleyenTürk-tş, 1993 yıh sözleşme farklan ödentilennin tamamlaması için hükümete süre tanımış oldu. Kamu Koordinasyon Kurulu, lösendikanın kaühmıyla dün Türk-tş Genel Merkezi'nde toplandı. Toplantıda, sendikalann toplusözleşme prosedürlerinde "tarih açısından eşleşme" yapılarak, aynı tarihlerde yetki prosedürünün başlatılması kararlaştınldı. Döviz bürosundan kitap armağanı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankarada faaliyet gösteren Çağ Döviz AŞ, müşterilerine yeni yıl armağanı olarak kitap dağıüyor. Şirketyetkilileri, yaptıklan açıklamada, dört yıldır müştenlenne kitap armağanetmeyi gelenek haline geordiklenni bildirdiler. Yetkililer, uygulamanın kitap fiyatlannm pahalılığından yakınanlara katkı sağlamak ve okumayanlara kitap okuma zevkini aşılamak amaayla sürdürüldüğünü söylediler. Geçen üç yıl boyunca 40 binden fazla kitap dajâtan şirket, bu yıl da armağan kampanyası çerçevesinde Ûğur Mumcu'nun "Liberal Çiftlik', Vasconcelos'un "Delifışek' ve Ataol Behramoğlu 'nun "Sevgüımsin' adlı kitaplannı hediyeedecek. MEB'öen kitap uyansı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-MilliEğitim Bakanbğı. okullara "sahte kitaplar" gönderildiği yolundaki iddialar üzerine harekete geçti. Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Ramazan Çeündağlı. özel sektöre, yanhş ve eksik bilgj içeren kitaplannı düzeltmeleri için 3 ay süre tanındığmı, aksi durumda bu yayınlann Tebliğler Dergisi listesinden çıkanlacağını söyledi. TRT'ninyeni • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TRT, 1995 yılı yaym politikasını ve ekrana getireceği yeni programlan. düzenlediği basm toplanüsıyla açıkladı. TRT Genel Müdür Yardımcısı Altan Kınal, Atatürk ilke ve inkılaplannı benimseyen TRT'nin, 1995 yıünda da çağdaş, demokratik ve laik Türkiye'nin sesi olmaya devam edeceğini bildirdi. Kınal, konuşmasında, yeni yayın döneminde, kurumiçi ve kurumdışı yapımlann değerlendirmesinin kamuoyu yoklamalan ve uzman kadro tarafından düzenli olarak yaplacağmı da kaydetti. ÇiUefdenyardıni • tSTANBUL(AA)- Başbakan Tansu Çiller'den tedavisi için yardım isteyen böbrek hastası Şükriye Çolak (34), dün Başbakanlık talimaüyla Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde tedavi alüna alındı. 4 yüdır böbrek hastası olan ve böbrek nakli için sıra bekleyen Çolak, Sefaköy'deki evinden alınarak hastaneye yatınldı. Demirel, The Economist'te yayımlanan bölünmüş Türkiye'ye dikkat çekti: KavganmsebebiharitaBorÇ UyariSI: Cumhurbaşkanı Demirel, hafta içinde Kuyruk Sİyasetİ götürür: Enflasyonun rekor kabul ettiği Başbakan Çiller'e devlet borçlannın düzeye tırmandığını, üretimin düştüğünü, ekonominin ödenmesinde kusura düşülmemesi gerektiğini, dış borç büzüldüğünü anlatan Cumhurbaşkanı, bu tabloya olanaklannın kapalı olduğunu, harcamalann kuyruklann eklenmesi durumunda 'siyasi kadrolann finansmanında Merkez Bankası'na yüklenilmesinin dayanamayacağını' söyledi. Demirel, "Kuyruk siyaseti yanlış olacağını söyledi. götürür" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, yılbaşında yaşanan bunalımı anımsatarak. Başbakan Tansu Çiller'i, yeni bir knze karşı önlem alınması için uyardı Enflasyonun rekor bir düzeye tırmandığını, üretimin düştüğünü, negatıf büyümeyle ekonominin büzüldüğünü anlatan Cumhurbaşkanı, bu tabloya kuyruklann eklenmesi durumunda sıyası kadrolann dayanamayacağını vurguladı. Cumhurbaşkanı. tngiliz "The Economist" dergisinde, geçen hafta Kürt bölgesi aynlarak yayımlanan "bölünmüş" Türkiye haritasına dikkat çekerek, "Aranan harita budur. Kavganın sebebi bu haritadır" dedi. Devlet borçlan THE ECONOMIST DECEMBER 17TH 1994 'Source: National Geographic Cumhurbaşkanı Demirel, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, Başbakan Çiller ile hafta içinde yaptığı görüşmede, devlet borçlannın ödenmesinde kusura düşülmemesi gerektiğinin altını çizdiğmi söyledi. Dış borç kanallannın henüz açılmadığina ışaret eden Demirel, Başbakan'ın dikkatini çektiği noktalar konusunda şu bilgileri verdi: "Önümüzdeki üç a> içinde, Türkiye borçlannı ödemede kusura düşmcmelidir. Hem dış borçlannı hetn iç borçlannı ödemelidir. İç borçlannı öiderken de çok fazla, özellikle kur üzerinde tazyik icra edecek flnans arayışına kay mamahdır. Yani çok fazla Merkez Bankası'nı kuUanmamabdır. Benim söyledigim bu. Yani geçen seneki dunımla karşı karşıya kalınmamabdır." Demirel, "Geçen yılki bunalunın yineleneceği konusunda endişeniz mi var" sorusuna, şu yanıtı verdi: Erzurum'da üç sanatçıya yasak _ r . , ERZURUM (Cumhuriyet) - Erzurum Valıliği, üç ayn kaseti "bölücü propagandaya zemin hazuiadığj" gerekçesıyle yasak- ladı. Yasaklı sanatçılar Ahmet Kaya, Ferhat Tunç ve Emre Sal- tık'ın kasetlennı bulundurmak ve satmak yasaklandı. Erzurum Valiliği, 3257 sayılı Sinema Yasası'nın 9. maddesi gereğince Ahmet Kaya'nın "Şarkılarun Dağlara". Ferhat Tunç'un "Ozfcmin Dağ Rüzgâ- n" ve Ahmet Kaya, Ferhat Tunç, Emre Saltık'ın birlikte söyledik- leri "Yağmur Türküleri 2" adlı kasetlerini yasakladı. Valilık, ya- saklama gerekçesini, bölücü ör- gütün müzik aracılığıyla propa- gandasının yapılması ve sempa- ti toplamasını gerekçe göstere- rek yasaklama karannı aldı. Alınan karara göre, Bayşu, El- mas ve Raks müzik yapım firma- sının üç kasetini bulundurmak, almak, satmak ve çalmak yasak- landı. Bu yasağa uymayanlar, çe- şitli şekilde cezalandınlacaklar. Yasak olayını eleştiren çevre- ler, valiliğin karannı anlamsız bulduklannı söylediler. Aranan harita: Cumhurbaşkanı, terör konusunu değeriendirirken, İngiliz T h e Economisf dcrgisinde geçen hafta yayımlanan 'bölünmüş' Türkiye haritasına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Siiley man Demirel, Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini içine alan ve tran, Irak, Suriye'ye dek uzanan haritadaki Kürt bölgesine işaret ederek, "Aranan harita budur. Kavganın sebebi bu haritadır" dedi. Iran, Irak ve Suriye'ye de uzanan haritadaki Kürt bölgesine işaret ederken, "Şu haritadır aranan. Kavganın sebebi bu haritadır. Terörist dediğimiz adamlar, bu haritayı yapmaya çalışıyor, devlet ise meşnı müdafaada" görüşünü dile getırdı. HADEP bizim kayıtlanmızda yok' Cumhurbaşkanı Demirel, siyasi parti liderlenyle yaptığı görüşmelere, HADEP, MP ve YP'nin neden dahil edilmediği sorusuna, "HADEP diye bir parti var mı? Bizim kay ıtlanmızda yok. SÖrdurtacağım. neden çağnlmamış. Sayın Yusuf Bozkurt Ozal ile Aykut Edibali de hasta olduklan için katuamaddar" yanıtını verdi. "Endişem yok, tedbirim var. Benim söylediğim şey, bunlarda tedbüii olun. Çünkü bunlar olduğu zaman Türkiye sıkıntıya giriyor. Dışandan almış bulunduğumuz paralar son kuruşuna kadar ödenerek gekli. Şimdi dışandan para alamıyonız, Henüz o kanal açık değil. Şu üç ayı aşmak gerekiyor. Dışanya para ödüyoruz, bu iyi değil. Yani Türkiye dışanya kaynak aktanyor. bunun için dışandan para alması lanrn. Yani makul bir borçlanmadan korkmamak la/ım." 'Ekonomi büzüldü' Ekonomik göstergeler arasındakı temel ölçütlerden enflasyonun "rekor" bir düzeye tırmandığını, negatıf büyümeyle "ekonominin büzüldüğünü". üretım rakamlannda düşüş olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı, "sducı" bulduğunu vurguladığı bu tabloya "kuynıklann" eklenmesi durumunda sıyası kadrolann davanamayacağını söyledi Demirel, "Kuyruk, siyaseti götürür" dedi. Demirel. şunları söyledi: "Türkiye'de her şey var, ama bir kilo kıyma 170 bin lira. Beyaz peynir 70 binden 200 bine, sütün kilosu 15 binden 35 bine, bir kilo kara zeytinin kilosu 70 binden 135 bin liraya çıkmış. Bir kilo zeytine 240 zeytin girer. Yani yediğiniz bir zeytinin fiyaü 500 lira. Ben sabahlan 7 tane zeytin yiyorum, yani 3 bin 500 lira. Bu tabk>, sıkıcı bir tablodur." Demirel. terör konusuna değınırken Ingıltere'de yayımlanan "The Economist" dergisinde geçen hafta yer alan "bölünmüş" Türkiye hantasına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu içine alarak 'Kanunsuz eylem filmini seyrettim' Demirel, memur eylemleri konusunda açıkladığı göriişlerin basma yansıtılış biçımini "kendisine haksızuk" olarak değerlendınrken. şu açıklamayı yaptı: "Basında, memur çylemleriyle ilgili olarak, söylediğimi tersine çe\irerek, sadece beni çirkin göstermek tamamen haksızuk. Yapdan iş kanuniyse mesele yok. 'Kanunsuz, ama şu nedenle göz yumalım' derseniz, devlet yönetilemez hale gelir. Bu film tarafundan görülmüştür. Memuru en çok düşünen benim. Türkiye'nin benden öğreneceği şey şudur: De\let felç olmamalıdır. Devletin felç olduğunu gördüm. Hep beraber yıkıldık. Isteğin yerinizi, alın pankartlannızı, islediğiniz yerde yürüyün. Ver göstermezlerse ben gösterteceğJm." ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART DÖNBABADÖNELİM YDH lideri, açılış kokteylindeCumhuriyet'in sorulannı yanıtladı: 9 a benT&nekistetniyorum •Yeni Demokrasi Hareketi lideri Çem Boyner, "Bizim çıkış f noktamız ve getirdigimiz öneriler Özal'dan farklı. înanıyorum ki, kısa sürede Anadolu insanı bizi anlayacak" diyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni Demokrasi Hareketi"nin(YDH) li- deri Cem Boyner, Turgut Ozal'a benze- tilmekten rahatsız olduğunu belirterek "Kesinlikle böyle birhedefun yok. Ama ne yazık ki ilk akla Özal geüyor" dedi. Boyner, halkın kendilerini kısa sürede anlayacağma inandıklannı vurguladı. Boyner, partisinin genel merkezinin açılış kokteylinde Cumhuriyet'in soru- lannı yanıtladı. Türkiye'nin bu hareke- te gereksinimi olduğunu yineleyen Boy- ner, şu değerlendirmeyi yaptı: "Doğum sancılı oluyor. Sorunlar bü- yük olduğu için,pekçok kişinin söyleme- ye cesaret edemediği konulan vurgula- dığımız ve çözüm önerikrini cesurca di- legetirdigimiz için bu sancılar çekiliyor." 'Anadolu bizi anlayacak' Boyner, hareketinin, Turgut Özal'ın 1983'te dört eğilimi birleştirme girişi- miyle özdeşleştirildığine ilişkin soruya ise şu karşılığı verdi: "Hayır, böyle bir niyetimiz yok. Hat- ta, özellikle bunu istemiyonım. Ama ilk akla Özal geliyor. Bizim çıkış noktamız, getirdigimiz çözüm önerüeri, Özai'ın- kinden farklı. tnanryorum ki kısa sürede Anadolu insanı bizim hareketimizi anlayacak. Ba- na şimdiden, pek çok yerden, 'Bizim ile de gel, bıze nıye gelmiyorsunuz?' gîbi sitemier iletüıyor. Harekete ilgi yüksek." Boyner, parti içinde aynlıklarolduğu- na ilışkın soruya da "Bunlar olacak. Ya- ni ayn düşünenler olacak. Zaten, Özal'dan bir farkımız da bu. Özal, dört eğjlimin sentezini bulmay a çahşrvordu. Bizim sentez bulma gibi bir niyetimiz yok. Biz Türkiye'nin sonınla- nnı çözmeye talibiz. Bu ideali paylaşan gelsin diyoruz" karşıhğını verdi. Mehmet Yazar benzetmesi Birışadamı Boyner'e. "Hayırholsun. Cesurca bir girişim içindesiniz. Saym Ya- zar'ı da böyle siyasete uğuriamıştık" de- di. Bunun üzerine Boyner, "Aman sonu benzemesin. Ama başlangıçta o da ben- zer heyecanlar kjindeydi" diye konuştu. Yeni Demokrasi Hareketi'nin Genel Merkezi, Özal'ın ANAP'ı kurduğunda ilk kullandığı bina. Kennedy Caddesı 144 numaradaki binanın içi ve dışı %e- nıden düzenlendi. Önüne de üzenndt YDH'nın amblemi bulunan büyük bir balon yerleştinldi. Önceki akşam verilen kokteyle siya- setçiler fazla ilgi göstermedi. Ancak büyükelçılıklerin Yeni Demokrasi Hareketi'ni yakından izledi- kleri dikkat çekti. Ayağından rahatsız olmasına karşın davette Ingiltere Büyükelçisı Goul- den'in de katılmış olduğu gözlendi. Boyner, Özal'ın, dört eğilimin sentezini bulmay a çahştığım, ancak kendilerinin sentez bulma gibi bir niyetleri olmadığını söyledi. "Biz Türkiye'nin sorunlannı çözmeye talibiz"dedi SUSER davası 'Refahlı olmamaya ceza'İstanbul Haber Servisi - RP'li yeni yönetım tarafından kapatı- lan lSKl'nin yan kuruluşu SU- SER AŞ'nın 1200 çalışanının, toplusözleşmeye uyulmadığı ge- rekçesiyle yönetim aleyhine aç- tıklan davaya başlandı. Tes-lş 5 No'lu Şube Başkanı Şenol Altun- soy, SUSER'in, yönetim tarafın- dan kendi düşüncesinden olma- yan insanlann cezalandınlması için kapatıldığını sa\oınarak "İS- Kİ kıyas faturalar düzenleyip,fa- turalan İstanbul halkına cezah olarak ödetmektedir" dedi. İS- Kl'ye bağlı Su Servisi AŞ'nin (SUSER) 27 Mart 1994 yerel se- çimlerinden sonra.yeni yönetim tarafından kapatılması sonucu işen çıkanlan 1200 işçi adına İs- tanbul 6. İş Mahkemesi'nde açı- lan davaya dün başlandı. tlk du- ruşması dün yapılan davada söz alan davacı SUSER işçisi Mit- hat Medeni Özen'ın vekili avu- kat Eren Keskin, 15 Ağustos 1994 tanhınde tasfiye edilen şir- kette çalışırken işten çıkanlan müvekkili ve 1200 ışçının toplu iş sözleşmesinden doğan hakla- nnı alamadıklannı söyledi Mahkeme heyeti delillerin in- celenmesi için duruşmanın erte- lenmesıne karar verdi. POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Solun Bütünlüğii... SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın partisinin il baş- kanlanyla toplantı yapıyor. Kimi ıl başkanları toplantı sıra- sında şöyle diyor: "CHP ile biıieşmeye gerekyok. Biz kendiyolumuzda yü- rümeliyiz..." Bir başka il başkanı söze gırıyor: "Sen delirdin mi arkadaşım. Sıyasetle ticareti birbirine kanştınyorsun..." Kimi SHP ıl başkanları iktıdar olmanın keyfini çıkarıyor. Kimi bakanlıklann inşaatlarından ış kopanyor. Mesleği -di- yelim ki makine mühendisi- müteahhitlık değıl ama iki yıl- dır o işi yapıyor. Keyfı yerinde, iyi para kazanıyor... Onlar için politika bir amaç değil, araç. . Ama SHP il başkanlannın çoğunluğu "Bıheşme gerek- li" diyor. Örneğin Tunceli SHP II Başkanı Süleyman Bah- tiyaroğlu şöyle konuşuyor: "Günümüzde artık sol partilenn bırieşmesı kaçınılmaz o/- muştur..." Neden böyle olmuştur? Tunceli SHP II Başkanı ekliyor: "Özellıkle bugün yapılacak SHP ve CHP kurvttaylann- da mutlaka bırleşme karan alınmalıdır. Biz ısterdik ki DSP de bütünleşme içinde yer alsın. Biz Tunceli örgütü olarak üç partinin biheşmesinden yanayız. Türkiye solunun to- partanması için bırleşme çok önemlidır..." Süleyman Bahtiyaroğlu, bir önemli noktanın da altını çi- ziyor. "Bu bıheşme Türkiye'ye demokrasiyi ve insan haklannı beraberinde getirir..." • • • CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la konuşuyoruz dün öğle saatlerinde. Baykal şöyle diyor: "önemli bir iş yapmaya çalışıyoruz, sanırım başanlı ola- cağız..." CHP lideri, "siyasetin altyapısının bozuk olduğunu" da ekleyip yapacaklarını sıralıyor: "Su altyapıyı değıştirip yeniden yapılanmak lazım. Biz, sosyal demokratlann sıyasette etk'n hale gelmelerini isti- yoruz. Son kurultay28 Ocak'ta. Bütünleşmeyi gerçekleş- tireceğiz. Bu sosyal demokrasi için yeni bir şans olacak..." Sosyal demokratlar yeni bir döneme girme hazırlığı için- deler. Şimdilik ortada bir engel yok. SHP içinde "kimi çı- kar çevreleri" bütünleşmeyi engelleme girışımine girseler bile fazla ilgi görmeyecekleri ortada... Onun için de şoyle diyor Denız Baykal: "Bütünleşme Türkiye'nin yenilıkçi, laik, demokratik güç- lerinin en etkin ve ileri noktaya getınlmesı ıçın amaçlan- mıştır. Olayın şu aşamada en kritik noktasına geldik. İki ge- nel başkanın imzaladığı ve parti meclislerinin onayladığı protokolü yann kurultayımızda görüşüp onaylayacağız. 28 Ocak 7995'fe de birieşmeyi noktalayacağız. Buna Türki- ye'nin, sosyal demokratların, liberal sağın ihtiyacı var. Bi- zim bütünleşmemize, sağın, solun, rejimin, cumhuriyet'in ihtiyacı var. Bu bırleşme hiç kimsenin kişisel çıkanna yö- nelik kaygılaria düzenlenmemiştir. Biheşmenin temelinde, en olumsuz koşullarda bile CHP ve SHP'ye yönelen altı milyon seçmenin yönlendirmesi önemli faktör olmuştur. Birleşme tabanın özlemlerinin sahipsiz kalmaması için dü- zenlenmiştir. Bu bırleşme, ahlaki, ilkeli, özverili bir girişim- dir." , • • • •-:*•'- Ne diyor Deniz Baykal: "Siyasetin altyapısı bozuk..." Sait siyasetin değil, ekonominin de, medyanın da altya- pısı bozuk... Bir-iki yıl önce "Sosyalizm ölmedi, sosyalizmyaşıyor" di- yen bir politikacı, bugün "Sosyalizm öldü, yaşasın kapita- lizm" diyebiliyorsa, basındansiyasete dek uzanan çizgide yozlaşma ve çöküş var demektır... Türkiye zor bir dönemden geçiyor... üboşizmin ivme kazandığı günümüzde "solcu olmak" yükselen degerlerin yılmaz savunuculanna göre ahmaklık- tır. Dönekliği içlerine sindiremeyen bu zibidiler kendi çıkar- lan için her şeyi geçerli sayarlar ve üstelik de şöyle konu- şuriar: "Demokrasi, insan haklan, sendikal hak ve özgühük- ler..." Türkiye'de siyaset bu maskaralara kalmamalıdır... Sosyalistler, devrimcıler, sosyal demokratlar ve tüm yurt- severler tek bir siyasal partide birleşmelidirler... Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, eğer "insan olmanın onurunu" sol partılerde görüyorlarsa "zengın sofralannın soytanlanyla" değil, emekçi kitleleri ayağa kaldırarak tek bir siyasal örgüte doğru adım atmalıdır... Işte o zaman Türkiye'de yılgın emekçi kitleler dal- galanacak, şeriatçı ve ırkçı güçler sinecek, demokrasi rüz- gârı esecektir... Bu nedenle SHP ile CHP birleşmesine destek veriyoruz. Bu olayı Türk solunun birleşmesinde birinci basamak ola- rak görüyoruz... SIVAS DAVASI Firari sanığı kim korudu?ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Sıvas Cumhuriyet Baş- savcılığı, Sıvas'ta 14 ay boyun- ca dolaştığını açıklayan davanın 2 numaralı sanığı Yunus Kara- taş'ın firar günleri ile ilgili Cumhuriyet"e açıklama yapan müdahil avukatlardan Şenal Sa- nhan'ın tanıklığına başvurdu. Savcılık, Sanhan'a Karataş'ın kim veya kimler tarafından ko- runduğunu sordu. Karataş'ın kimler tarafından korunduğunu bilmedığinı belirten Sanhan, "\çıklamalanm. tamamen Ka- rataş'ın DGM'de \erdiği ifade- den yola çıkarak olmuştur. Sı- vas'ta yaşamadığuna göre gör- güye dayalı bir bilgim de ola- maz" dedi. "Sıvas'ta büyük ih- mal. Katliamın 2 numalan sanı- ğı Yunus Karataş, Srvas'ta 14 ay boyunca elini kolunu sallayarak dolaştı"başlığıyla gazetemizde çıkan haber üzerine soruşturma başlatan Sıvas Cumhuriyet Baş- savcılığı, Karataş'ın fırar günle- ri ile ilgili gazetemize demeç ve- ren Sıvas davası müdahil avu- katlanndan CHD Genel Başka- nı Şenal Sanhan'ın, dün tanık olarak ifadesini aldı. Sanhan, ta- lımat savcılığınca alınan ifade- sınde, Karataş'ın açıklamalan- nı dikkate alarak Cumhuriyet gazetesıne açıklama yaptığını söyledi. Sanhan, görüşlenni şöyle dile getirdi:"Yunus Kara- taş savunmasında. 2 temmuz olaylanndan yakalandığı güne kadar geçen 14 ay boyunca Sı- vas'ta evinde bulunduğunu, DGM'deki savunmasında dile getirdi. Polislerin olaydan sonra sadece iki kez evine geldiğini ve daha sonra hiç uğramadığını be- lirtti. Savunmasında. Snas'ta normal yaşantısını sürdürdüğü- nü de vurguladı. Eğer Karataş, Sıvas'ta elini kolunu sallayarak dolaşmışsa emniyet göre\lileri- nin açık bir biçimde göre\ lerini ihmal ettiklerini. hatta kötüye kullandıklannı belirttûn. Kara- taş'ın savunması ile ilgili tuta- nak, DGM'de gönılen Sıvas davası dosyasında mevcuttur. Bunun DG.M'den istenmesi gerekirken benden istenmiş ol- masını şaşkınlıkla kar- şıhyonım." Sanhan, savcılığa verdiği bil- gide, Karataş'ın kim ya da kim- ler tarafından korunduğunu da bilmedığıni belirterek, "Sıvas'ta yaşamadığıma göre bunu bil- mem imkânsız. Bu ancak, Sıvas'taki emniyet güçlerinin yapacağı araştırmayla ortaya çıkabilir- dedi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle