23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 ARAUK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA VJÜNÜN PILMLERÎ TELEVIZYON 17 09.30 Kanal 6 _ GULDURU 10.50 Interstar ,DRAM 77.00 KanalD o 11.10 aiy GULDURU 12.00 f . . ShowTV DUYGUSAL 12.45 Kanal6 DRAM 13.10 TRT-INT DUGUSAL 13.10 Kanal D DUYGUSAL 13.10 TRT1 MELODRAM © 14.00 Interstar DUYGUSAL 14.00 , . . Show TV \ GÛLDÜRÖ 14.10 atv DRAM 74.30 TGRT O 15.20 Kanal 6 FANTASTİK 75.30 ShovvTV DRAM 75.30 TRT2 POLİSİYE 77.70 atv MACERA 77.45 f._, ShovvTV DUYGUSAL 79.30 aty „ GULDURU 20.00 interstar MACERA 20.20 HBB MACERA 20.35 ShovvTV GÜLDÜRÜ 22.00 TRT3 FANTASTİK 22.30 Kanal 6 GULDÜRÜ 22.30 KanalD POLİSİYE Viır Patlasın Çal Oynasın Semih Evin'in yönetmenliğini üstlendığı keyifli bir güldürü ekranda. Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan çif- ti ise filmin başrol oyunculan. Buzdan Saray (Ice Palace) - Savaştan dönen adam, ortağınm bütün işleri ele geçirdiğini anlar. Yön: Vincent Sherman. Oyn: Richard Burton, Carolyn Jones. Teresa'nın Dövmesi (Teresa's Tatoo) - Kanal D'nin, yönetmenini belirt- mediği Fılmı kaynaklarda göremedik. Ne çıkarsa bah- tınıza... Talihli Amele Atıf Yılmaz'ın güldürüsünde köyden kente göç işle- niyör. tlyas Salman ve Hümeyra başrollerde (1980). (atv, 11.10) Güldürü, iyi. Yuvana Dön Baba Evlı bir trompetçinin yasak aşkını konu alanfilminyö- netmeni Aram Gülyüz. Oyn: Zeynep Değirmencioğ- lu, FihzAkın(1968). Kalbimi Kıramazsın (Wild Hearts Can't be Broken) - Bir kız, şansını At- lantic City'de denemek ister. Yön: S. Miner. Oyn: G. Anvvar, M. Schoefflıng (1991, 85 dk). Kara Diken ^ Köyün güzeli ile evlenmek için yanşan erkekleri ko- nu alan filmin yönetmeni Y. Yalınlcılıç. Oyn: Belkıs Akkale ve Ünsal Emre. Çilekes Gecekondu mahallesınde yaşayan iki sevgilinin öykü- sü. Yön: Osman F. Seden. Oyn: Orhan Gencebay ve PenhanSavaş(1978). Charies ve Diana (Charles and Diana) - Prens Charles ve Lady Di'nin mutsuzevliliğinı konu edinen bir TV filmi. Yön: John Power. Oyn: R. Rees,C. Oxenberg, B. Taylor(1992). Yasak Dişki Orhan Elmas m yönettiği duygusal bir film. AhuTuğ- ba ve Cüneyt Arkın rol alıyor. Film, daha önce de bir- kaç kez aynı kanalda yayımlanmıştı. EskiDostlar (Queens Logic) - Bır düğün 'eski dostlar'ı bir araya getırir. Yön: Steve Rash. Oyn: K. Bacon, L. Fiorenti- no, J. Malkovich, J. Mantegna, J.. Lee Curtis (1991). Günahsız Kadın (Beddua) Kötü yola düşürülen kaaının öyküsü konu ediliyor. Yönetmenliğini Çetin Inanç'ın yaptığı fılmde Tugay Toksöz v e Arzu Okay başrolde oynuyor. İki Kafadar (His Name is Holyghost) - Kaynaklarda geçmeyen bir film. Sılah kaçakçısı iki adamın öyküsü. Yön: Ferdinando Baldi. Oyn: M. Coby. Paul Smith. Kayıp Efsane Bebeğj (Baby... Secret of the Lost Legend) -Spielberg'in "Jurassic Park" filminin karikatürü gibi bir yapım. Yön: D.B.L. Norton. Oyn: W. Katt, S. Young(1985 Tann Misafiri Aşkta hayal kınklığına uğrayan sakat bir yazann öy- küsü. Yön: Mehmet Dinler. Oyn: Ediz Hun ve Hülya Koçyiğıt(1972). Işığı Gören Cinayet (Murder Sees the Light) - Kanada TV filmi. Bir de- dektif. dizi cınayetleri çözmeye çalışır. Yön: Harvey Hart. Oyn: Kate Lynch, Saul Rubinek. Fırtına Uçak kazasından râstlanfl sonucu kurtulan kızla ada- da karşılaştığı gencin aşkı. Yön: Nejat Saydam. Oyn: Kadır Inanır ve Harika Değirmencioğlu (1977). Gülünıse Biraz Arkadaşının kız arkadaşıyla ilişkiye giren bir mühen- disin öyküsü. lbrahim Tatlıses'in yönetip rol aldığı fılmde Ahu Tuğba da var (1986). Polis Akademisi 2 (Police Academy 2: Their First Assigment) - ilk bö- lümdeki acemi polisler artık usta olmuştur... Yön: Jer- ry Paris. Oyn. Steve Guttenberg, Bubba Smith (1985). Süper Çocuk 2 (Magic Kıd 2) - Kötü adamlar, yetenekli çocuk Ke- vın'ın peşındedir. Yön: Stephen Furst. Oyn: Ted Jan Roberts, Dana Baron, Jennifer Savidge. Doğu Los Angeles Savaşçılan (East L. A. VVarriors) - Uyuşturucu çetelen arasın- da uzayıp giden çatışmalar... Yön: Addison Randall. Oyn: T. Bravo, K. Reyes, W. Smith (1989, 85 dk). TarzanRıfkı Mafyanın kullanmaya çalıştığı yoksul adamın öykü- sü. Yön: Natuk Baytan. Oyn: Kemal Sunal ve Suna Yıldızoğlu(1986). Sevsili Vampirim (My Lovely Monster) - Bır sessiz film vampiri, per- deden gerçek yaşama geçer... Yön: Michel Bergman. Oyn: Silvio Francesco, Forrest Ackerman. O Yalan Bu Yalan (La Totale) - Claude Zıdi'nin kaynaklarda göremedi- ğimiz filmi, bir ajanın gülünç öyküsünü anlatıyor. lz- lemeye değebilir. Oyn: T. Lhermitte, Miou-Miou. Snapdragon (Snapdragon) - ABD polisi, Uzakdoğu kökenli fahi- şelerin ölümünü aydınlatmaya çalışır. Yön: Wort Ke- eter. Oyn: Chelsa Field, Steve Bauer. 2150 / TRT 2 / İki Film Birden Aynntıh bilgiyanda Gece Yansı Koşusu (Midnight Run) - Bır ödül avcısı, üçkâğıtçı bir mu- hasebeciyi mafya ve polisten kaçırmaya çalışır. Yön: Martin Brest. Oyn: Robert de Niro, C. Grodin (1988). 23.10 / Show TV / Nefes Nefese Aynntıh bilgiyanda 00.15 HBB MACERA 00.75 TGRT O 00.20 TRT1 MACERA 00.45 Kanal 6 MACERA 07.70 Kanal D DRAM Komandolar (Commandos) - Ikinci Dünya Savaşı sırasında, Afri- ka'da geçen, basmakalıp bir film. Yön: A. Crispino. Oyn: Lee van Cleef (1968, 88 dk). Kobra Gücü (Cobra Force) - TGRT'den yine kaynaklarda geçme- yen bir film. Yönetmen: Joe Tomatore. Oynayanlar: Mike Lane, Richard Slattery (1987). Çöl Savaşçısı (Tuareg-II Guerriero del Deserto) - Gururlu birTu- areg 'küstah' Batılılara hadlerinı bildirir. Yön: E. G. Castellari. Oyn: Mark Harmon (1984, 95 dk). Aşkm Pençesinde (The Horseplayer) - Bir ressam ve kızkardeşi, tuhaf bir adama komşu olur... Yön: Kurt Voos. Oyn: Brad Dourif, Sammi Davis, M. K. Harris (1990,89 dk). KatilinKızı Cinayetle suçlanan baba ile küçük kızının dramı. Yönetmen: Zafer Davutoğlu. Oynayanlar: Ayhan Işık ve Hülya Koçyiğit. (1964) .© Yerlifılmler Yabana fılmler l izleyin lOrta Halli /Degmez TRT 2 22.5o\ 'İki Film Birden' kuşağında bu akşam Fransız yapımlan ekrana gelecek Sevgi ve 4 ait olma' özlemi Une Chambre En Ville / Yönetmen- Senaryo: Jacques Demy / Görüntü: Jean Penzer / Müzik: Michel Colombier / Oyuncular: Danielle Darrieux, Richard Berry, Dominique Sanda, Michel Piccoli, Fabienne Guyon /1992 Fransa, 92 dk. TV Servisi- Vecdi Sayar, "iki Film Birden "kuşağın- da, bu gece Fransız yapımla- n sunuyor. Önce Jacques Demy'nin "Şehirde Bir Oda", ardından Costa-Gav- ras'ın "Küçük Kıyamet" adlı yapıtlan ekrana gelecek. "Şehirde Bir Oda", bu kuşakta yayımlanan en ılginç fılmlerden bın ve sinemase- verler içm unutulmaz bir de- neyim olacak. Çünkü, bütün konuşmalar şarkılardan olu- şuyor. Fransa, Nantes, 1955. Tersane ışçileri grevde. Gös- tericıler ve polis çatışmaya gırmek üzere. Kolluk güçlen tarafından bıri eline megafo- nu alıyor ve şöyle bir şarkı söylüyor: "Dağıiın, evinize gidin! Kavga istemiyoruz!" Göstericıler, koro halinde şu şarkıyla karşılık veriyor: "Hiç bir yere gitmiyoruz! Haklarımızı savunmak için buradayız". Böyle. şarkılı başlangıçla açılan film, aynı şekilde süriiyor. Bütün kişile- rin, temalann ve durumlann kendi melodisi var. "Şehir- de Bir Oda". aslında, bir melodram yapısına taşıyor. Genç tersane işçisi François Gilbaud, yaşlı ve yoksullaş- mış bir dul baronesin evinde kıracıdır. Görüldüğü gibi, filmin sı- radan, hatta kitscn bir konu- su var. Ama, Jacques Demy, büyük bir yönetmen ustalı- ğıyla, özgün bir film dûnyası kunıyor. Yapıtının, çözümle- yici bir siyasal toplum eleşti- risi getirdiğini söylemek zor. Daha çok, sevgi ve 'ait olma' özlemi ıçindeki kışilerin öy- küsünü anlatıyor. Buradaki umut, düşkınklığı, nefret ve kıskançlık duygulan, top- lumsal yaşama kadar uzant- yor ve belli bir kolektiflik ka- zanıyor. Demy, 1961'deçektiği ilk uzun filmi "Lola" ile bıran- da ünlenmişti. Daha sonra "La Baie des Anges" ve "Cherbourg Şemsiyeleri" adlı yapıtlanyla Fransız sine- masındaki yerini pekiştirdi. Yapıtlan çok değişik yorum- lanan Demy'nin tartışılma- yan tek özelliği, sinema dili- ne egemenlığidir. Kuçük Kıyametler 'İki Film Birden'in ikinci filmi, Costa- Gavras'ın 'Küçük Kıyametler'i olacak. TV Servisi- Costa-Gavras'ın, Paris'e yer- leşmiş Polonyalı bir yazann sıkıntılann an- lattığı bu yapıtını, kaynaklanmızda bulama- dığımız için, TRT 2 bültenindeki bilgileri su- nuyoruz: "Paris'e göçmen olarak gelmiş Polon- yalı bir vazar, yeniden evlenen eski karısı- nın evinde yaşamaya başlar. Evde verilen bir yemekte, davetlilerin ilgi odağı olur. Siyasi sığınmacı olup olmadığı, komünist rejimle ilişkisi, umutlarını yitirmiş, yapıt- larını yayımlamayan bir yazar olması, Fransızlann ilgisini çeker. V azan intihar- dan kurtarmak için planlar yaparlar. En iyisi, yazann, televizyon kameraları önün- La Petite Apocalypse / Yönetmen: Costa-Cavras / Oyuncular: Jiri Menzel, Andre Dussolier, Pierre Arditi, Anna Romanttonska /1993 Fransa Yapımı dekendisini vakmasıdır. Tıpkı ünlü yazar Tadeusz Konvicki'nin "Küçük Kıyamet" adlı kitabındaki gibi. Böylece büyük bir yazar olarak tarihe geçme şansına sahip olacaktır.' atv 22.30 'Siyaset Meydanı' C G. Doğu sorunu' TV Servisi- "Siyaset Meydanı" 1994'ün son programında "Güneydoğu sorunu"nu tartışmaya açıyor. Yıl içinde yapılan çeşitli programlarda pek çok sorunun çözümü Güneydoğu sorununa dayandığı için Ali Kırca, konuyu geniş bır katılımla tartışmaya karar verdi. SiyaserMeydanı'nı hazırlayanlar bu bölümünün amacına ulaşmasmın Türkiye'de banş ve uzlaşma yönünde bir adım atılmasına yardımcı olacağına inanıyorlar. Kırca da program için "1995'e daha mutlu ve gönlümüz rahat girmek istiyoruz. Türkiye'ye barış ve kardeşlik yolunda bir katkımız olsun" dıyor. Programa ANAP, DYP, SHP, Refah, MHP ve DSP'nin temsilcileri katılıyor. Yeni Demokrasi Hareketi lideri Cem Boyner de Güneydoğu sorunuyla ilgili önerileriyle dikkat çekecek. Programa Abdülmelik Fırat, Mahmut Alınak, Sırrı Sakık, Şerafettin Elçi. Cengiz Çandar, Koray Düzgören, Altan Tan. Prof. Mehmet Ali Kılıçbay, Sina Akşin, Prof. Selahaddin Erhan katılıyor. Aynca İKV Başkanı Sedat Aloğlu, tTO Başkanı Atalay Şahinoğlu, eski askerler, sanatçılar ve sorunla ilgili değişik kesimlerden temsilciler de yer alıyor. ShowTV 23.ıo\ 'Serseri Aşıklar'ın ABD versiyonu ekranda Şiddet dünyasında sevgi Richard Gere ve Valerie Kapriskv 'Nefes Nefese'de başrolde oynuyorlar. TV Servisi - Jean-Luc Godard'ın François I rufîaut'nun bir tasansından yola çıkarak çekti- iı"Serseri Aşıklar" (A bout de souffle, 1959), ı eni Dalga akımının ilkfilmlerindenbiriydi. Ta- >ıdığı doğalhk, tazelik ve anlatımındaki yenilikler- lc gerçekten de bir Yeni Dalga ürünüydü. Godard, kahramanı Michel Poiccard'yu (Jean-Paul Bel- mondo'yu yıldız yapan rol) ile zamanın tedirgın- liğini, sevgiye ve sorumluluğa yabancılaşmış bir gençliğin ruh halini yansıtmak istemişti. "Nefes Nefese", bu kült filmin ABD versiyo- nu. Daha 1978'te Godard'dan bu yapıtın haklan- nı satın alan Jim McBride' ve L. M. Kit Carson. 1983'te işe koyulmuş ve olanaksız gibi görünen bir ışı başarmışlardı. Onlannfilmi,sıradan ya da özen- lı bir ikinci çevirim olmaktan çok, eğlenceli, geri- limli, erotik, neredeyse özgün bir yapıttı. Küçük soygunlarla geçınen Jesse Lujack, Las Vegas'ta bir otomobil çalar ve Nevada çölünden geçerken 'kazayla' bir polisi öldürür. Los Ange- les'ta saklanacak bir yer ararken Fransız üniversi- te öğrencisi Monica Poiccard (!) ile tanışır ve ara- larında bır gönül ilişkisi başlar... Breathless > Yönetmen: Jim McBride / Senaryo: L. M. Kit Carson, Jim McBride / Görüntü: Richard H. Kline / Müzik: Jack Nitzche / Oyuncular: Richard Gere, Valerie Kapriskv, Art Metrano, John P. Ryan, VVilliam Tepp«r, Robert Dunn / 1983 ABD yapımı, 100 dakika. Film, başroldeki Richard Gere'in inanılmaz enerjik oyunundan büyük güç alıyor. Jesse'nin ya- şadığı şiddet dolu dünyada, gerçek sevgi olanak- sjzdır, Anva o, yine de 'nefes nefese' bir deneme- de bulunmaktan kendini alamaz. JimMcBride'ınçalışmasınaderinlikkazandıran unsurlardan biri de pop kültürü, yani rock'n-roll şarkılan veçizgi roman. "Serseri Aşıklar"da Bel- mondo, Bogart'ın hayranıydı. Jesse'nin ıdolüyse bir çizgi roman kahramanı. TRTI 22.ıo\ 'Kuzeyde Bir Yer'de farklı kültürlerin uyumu 6 Insanca 9 yaşamdan kesitler TV Servisi- Çağımızda farklı kültür- lerden insanlann dostça bir araya gel- mesi giderek zorlaşırken bireyler ara- sındakı görünmeyen duvarlar da kalın- laşıyor. Belki de bu paylaşamamazlık- tan, yan yana gelememezlikten dolayı dünyayı tehdit eden tehlikelere karş\ or- tak çözümler için birleşemiyoruz. TRT 1 'de yayımlanan 'Kuzeyde Bir Yer' adlı dizi ise aynı zaman diliminde soluklanmamıza karşın yaşamla ve di- ğer insanlarla kavgalannı tamamlamış birgrup insanın 'uyum' içinde yaşaya- bileceklerine örnek olup insanca bir ya- şam için umut veriyor. Bu sevimli dizi Cicely adlı bir kasa- bada doğadan, birbirlerinden ve artık unutulan insansı değerlerden kopmadan yaşayan insanlann yaşamlanndan ke- sitler sunuyor. Fakat yayın saati ne ya- zık ki dizinin gözden kaçmasına neden oluyor. Cumartesi akşamlan atv'de 'Si- yaset Meydanı'nın yayına girdiği sa- atlerde ekrana gelen 'Kuzeyde Bir Yer'in daha erken saatlerde yer alması geniş bır kesıme ulaşmasını saglayacak. Aynca TRT, yakında sona erecek dizi- yi -eğer yeni bölümleri satın alınmadıy- sa- tekrar yayımlayabilirse önemli bir hizmeti yerine gerirmiş olacak. Yönetmenliğini Nick Marck'ın yap- tığı, başlıca rollerıni Rob Morrow, Barry Corbin ve Janine Turner'ın paylaştığı 'Kuzeyde Bir Yer'in bu bö- lümünün konusu ise kısaca şöyle: "Ma- urice, kasaba halkına büyük bir ziya- fet verecektir. Bu amaçla Avru- pa'dan en güzel yemekleri ve en pa- halı şarapları getirtir." 'Kuzeyde Bir Yer'de, Janine Turner da aykırı ama uyumlu. EKRANSEPETI 'Refah şovu'nun figüranları ekrandaydı EMİN ÖZCAN Salı gecesi, Flash TV'de bır tartışma vardı. Tartışmanın ana konusu geçen hafta HBB'de yayımlanan danışıkh Refah şovunun figüran- lan olan gazetecilenn durumuydu. Hatırlana- cağı gibi, sözde Mercümek'ın açıklamalarda buîunacağı ilan edilen program, sonuçta Refah şovuna dönüşmüş ve buna çanak tutan gazete- cilere medyadan sert eleştiri gelmişti. Danışıkh şov'ungazetecileri llnurÇevikve Fatih Karaca ile, olayı en sert biçimde gün- deme getirenlerden Emin Çölaşan ve Cumhu- riyet Ankara Temsılcisi Mustafa Balbay'ın konuk olduklan 06 Ankara programında işte bu şov ve medyanın durumu tartışıldı. Biz bura- da, Mercümek şovununfigüranıdurumuna dü- şen gazetecilenn çıkar ilişkileri konusunu ele almayacağız. Yalnızca tartışma programında söylenenlen ırdelemekle yetineceğiz. Tartışmanın ilk konuşmacısı Çölaşan, kısa- ca olayı özetledi ve "şike" ile gazeteciliğin bağdaşmadığını açıkça dile getirdi. Çölaşan'm konuşmasında yadırganabilecek tek yan öğren- cisini azarlayan öğretmen tavnydı, ancak söy- ledikleri son derece netti. Üstelik HBB'de ya- yınlanan Refah şovunun sunucusu Hulki Cevi- zoğlu, Emin Çölaşan'a durumu itiraf etmiş ve bunu yalnızca "ratingini yükseltmek" için yaptığını açıklamıştı. Durum böyle olunca da Çevik ve Karaca'ya "durumu kurtarma" çabasmdan başka ya- pacak şey kalmıyordu. Ancak durumu kurtar- mak o kadar kolay değildi. llnur Çevik, savun- masına "hoşgörü"yle başladı. Çevik'e göre Türkiye hızla bir kamplaşmaya gidiyordu ve bu ortamda kendisi "hoşgörü"den yanaydı. HBB'deki programa da "hoşgörü ortamına katkıda bulunmak" amacıyla katılmıştı. Sayın Çevik'in "hoşgörü ortamına katkı" çabalanna büyük saygımız var, hoşgörü güzel bir erdem, ancak bir şey unutuluyor. Hoşgörü, karşı düşünceye, karşı görüşte olanlara saygı duymak, onlara da söz hakkı vermek anlamı ta- şır. Hoşgörü, yolsuzluğa, arsızhğa, hırsızhğa prim vermek anlamına gelmez. Zaten günü- müzün hoşgörüsüz ortamında bunlara yeterin- ce prim veriliyor. Sen o programa tartışmacı gazeteci olarak çağnhsın ve tartışılan konu Bosna yardımı paralannın nereye gittiği. Re- fah düşüncesine hoşgörüyle bakmak ayn şey, Refahlılann Bosna paralannı nasıl "imama havale ettiklerini" tartışmak ayn şey. mamıştı, pekı gece saat 4'te salona alınan di- ğer gazetecilere ne demeliydi? tyi gazetecilik reklamlan Tartışmanın ikinci bölümünde konu genel olarak medya ve çıkar ilişkileriydi. Sayın Çe- vik bu bölümde zılgıt yemiş öğrenci ezikliğin- den kurtularak biraz olsun durumu kurtarma gayretine girdi ve salvolara başladı. Ancak kaş yapayım derken çıkardığı gözün haddi hesabı yoktu. Tartışma boyunca dikkat çeken bir başka yan da Refah şovununfigüranıiki gazeteci'nin, Çe- vik ve Karaca'nın sık sık topu taca atarak za- mandan çalma ve konuyu değiştinne çabalany- dı. Bu arada bolca kendilerini ve çalıştıklan kuruluşu reklam etmeyi de unutmadılar. Evet, Çevik ve Karaca o programa katılmış- lardı, ama keşke katılmamış olsaydılar. Çünkiü herkesin izlediği gibi koşullarson derece uy- gunsuzdu. Danışıklı şovu hazırlayan HBB idi. Onlar ellerinden geldiğince görevlerini yap- mışlardı. Kaldı ki madem onlar görevini yap- Sayın Çevik'in yıllardır çıkardığı "Turkish Daily News" Türiuye'ye hizmet için her şeyi yapıyordu ve Çevik ülkesi için her şeyi yapma- ya hazırdı. Bütün dünyada Türkiye ile ilgili ra- porlarda kendi gazetesinin verileri vardı... Çe- vik bugüne dek hiç kimse ile çıkar ilişkisine gir- memişti... Manevi Babası Demirel'in danış- manlığı dışında kendisi son derece başanlı bir gazeteciydi... Üstelik bıliniyor muydu kı, gü- nümüzde diplomasi golf sahalannda fılan ya- pılıyordu ve kendisi Türkiye'de görev yapan bütün diplomatlarla iyi ilişkıleriçındeydi... Bu- nu da gazetecilik aşkı ve Türkiye için yapıyor- du... Bu noktada Gumhuriyet temsilcisi Balbay, Çevik'e kibarca ve net bir anımsatma yaptı: "Diplomasi diplomatların işidir ve bu ülke- de bunu yapacak yüzlerce diplomat vardır, sen gazetecisin" demeye getirdi ama*Çevik pekoralı olmadı... Sayın Çevik'in bir başka kurnazlığı da Cum- huriyet gazetesine yağdırdığı övgülerden, ken- di gazetesine de pay çıkarma çabasıydı: Çe- vik'e göre Cumhuriyet gazetesinin ödünsüz tavnndan ötürü. bu gazetede kamu bankalan- nın ilanına rastlanmazdı... llginçtir kendi gaze- tesinde de bu türden ilanlar yoktu... Demek ki kendisi de ödünsüz gazetecilik yapıyordu. Çe- vik, aklınca usta bir manevrayla Çumhuriyet'in saygınlığından kendi gazetesine de pay çıkan- yordu. Ancak unuttuğu bir nokta vardı. "Tur- kish Daily News"u tanıyanlar, bu gazetenin Sayın Çevik'in "Manevi Babası" Demirel'e nasıl hizmet ettiği ve onun dümen suyundan na- sıl gittiğini çok iyi bilıyorlardı... Programm sunucu konuğu Fatih Karaca da konuşmasında bol miktarda kendi reklamını ve firsat bu fırsat diyerek Flash TV'nin reklamı- nı yaptı... Bu yüzden konuşması üzerinde faz- la durmaya değmez. Tartışmaya telefonla ka- tılan gazeteci Bilgin'ın gece saat 04.00'te top- lantıya alınan gazeteciler konusundaki haklı savunması ve HBB program yapımcısı Sadı- koğlu'nun aklınca Çölaşan'ı köşeye kıstınnak üzere Erol Aksoy'un Mercümek le ilişkilerini gündeme getirirİcen, Refah şovunun danışıkh olduğunu itiraftan öteye gidememesi de genel akış içinde aynntı olarak kaldı. Ancak program sonunda cevapsız kalan bir soru vardı ki bu dikkat çekiciydi. O da Musta- fa Balbay'ın şu sözleriydi: Cumhuriyet aylar- dır Çiller ailesinin serveti, kaçırdığı vergiler, yurtdışma transferler konusunu ele alıyordu... Üstelik bu haberlere birkaç açıklama dışında birtektekzip bile gelmemişti... Peki yazılısıy- la, görüntülüsüyle, sözlüsüyle medya bunu ne- den görmüyordu? Evet tartışılması gereken de bu "körlük" değil miydi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle