Katalog

23ARAUK1994CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mümtaz Soysal, 2. cumhuriyet, solda birlik konulanndaki görüşlerini Cumhuriyet 'e anlattı: SHP - <•--* • SHP'de, boşluk değil, ideolojik bakımdan çifte doluluk söz konusu. Parti, birbirinin aynı olmayan iki karpuzu koltuğuna sıkıştırmaya kalkışmış: Istiklal mücadelesinden gelen Kemalist düşünce ile Kuzeybatı Avrupa'nın sosyal demokrasisi. Bocalama bundandır. • Kemalizmin devrimci, atılımcı ve gözüpek yanını, sosyal demokrasinin katılımcılığını birleştirmek, genç cumhuriyetin ekonomide kamusal girişimciliğe ve planlı kalkmmaya ağırlık veren tarihsel mirası ile sosyal demokrasinin çalışanlara güvenceler sağlayan hakseverliğini bir araya getirmek mümkün olabilirdi. Ulusal ve cumhuriyetçi sol, ayağını, bu zemine basmalı. İKİNCİ CUMHURİYET ••- • Istenen, sanki bir karşı-devrim cumhuriyetidir. • Boş kavanozlannın üzerine "ikinci cumhuriyetçilik" etiketini yapıştırmışlar, içini dolduramıyorlar. • Bir çeşit yeni züppelik. Ciddiye almıyorum; hallerini seyrederek eğleniyorum. • Ağızlannda bir şeyler gevelemekteler, ama herhangi bir tutarlılıklan yok. SOLDA BİRLİK: • Birleşme hareketinin, yeni insanlar, yeni kadrolarla yapılması gereklidir. • Tek kişinin ortaya atılmasıyla, onun kişisel beceri ve saygınlığıyla siyasal yaşamda verim alınmaz. • Türkiye'nin muhtaç olduğu, aç olduğu cumhuriyetçi ve ulusal solun yeni çıkışı, mutlaka bir kadro anlayışına dayanmak zorundadır. • Kurultay sonrasında insanlar kendini "hamamdan çıkmış gibi" temiz ve huzurlu hissetmelidirler. • Yenileşmeyi vurgulamak, özgüven tazelenmesini çarpıcı biçimde sağlamak gerekli. Coşku, böyle yaratılır. '2. cumhuriyet;yenizüppelik9 IŞIKKANSU ANKARA- Prof. Dr. Mümtaz Sosyal, söyleşimizin ikinci bölümünde ikinci cumhuriyet, SHP'nin bugünkü durum ve solda birlik konulannda sorulanmızı şöyle yanıtladı: ikinci cumhuriyet istemlerini nasıl karşıltyorsunuz? Cumhuriyet numaralannın büyütülmesi mutlaka bir yenilik ve ilerleme ifade etmez. Önemlı olan, önerilmiş numara değişikliğinın cumhuriyetı ileri götürüp götürmediğıdir. Bu açıdan bakınca, "ikinci cumhuriyetçUer" denen "taife"r.in savunduklan, hayli kuşku uyandıncı bir nitelik taşıyor. Evet, daha fazla demokrasiden, özgürlükten, serbestlikten söz ediyorlar, ama bunu yaparken öyle bir edalan var ki, demokrasiyi. özgürlüğü ve serbestlıği toplumdaki tutucu unsurlar ve cumhuriyet düşmanlan ıçın istediklerini hissediyorsunuz. Aralannda padişahlık ve hilafet özlemi çekenler bile var. tstenen, sanki bir karşı-devrim cumhunyetidir. Teslimivetçilik Ekonomide özelleştirmeden yana oluşları da cumhuriyetin ekonomide gercekleştirmek istediklerini inkâr kokusu taşıyor; küreselleşme adı altında Türk ekonomisini dünyadaki büyük sömürü mekanizmalanna bağlama niyetleri sezilmekte. Bağımsızlık kavramını sevmiyorlar; dünya sisteminde karşılıklı bağımlılıktan söz ederken kendi ülkelerine biçtikleri rol, uluslararası kapitalist sisteme teslimiyetçilik ve sistemin her şeyini benimsemek, her şeyine boyun eğmek anlamına geliyor. Biraz mütareke döneminın basınını ve mandacılannı andınr halleri var. Ne istediklerini de tam anlatamıyorlar. Ağızlannda bir şeyler gevelemekteler; ama, herhangi bir tutarlılıklan yok. Boş kavanozlannın üzerine u ikinci cumhuriyetçilik'" etiketini yapıştırmışlar, içini dolduramıyorlar. llginç olan şu: Ulusalcılığa karşı evrenselliği, devrimciliğe karşı çagdaş dünyayla uyumu savunurken, içinde yaşadıkları halk içın bir şey istemekten, bir şeyleri düzeltmeye, iyileştirmeye niyet etmekten çok, kendi görûntüleri ve başkalannca beğenilme eğilimleri için bir şeylerden yana olduklan seziliyor. Bir çeşit yeni züppelik. Ciddiye alamıyorum; hallenni seyrederek eğleniyorum. Partinc SHP. bir ideolojik bocalama içinde mi? Eğer bu göriişe katıhyorsanız. boşluk neden kaynaklandı ya da kavnaklanıvor? Önce. "bocalama" ve "boşluk" kavramlannı birbirinden ayıralım: Partıde ideolojik boşluk yok, ama bocalama var. Boşluk değil. tersine, ideolojik bakımdan çifte doluluk söz konusu. Parti, birbirinin aynı olmayan iki karpuzu koltuğuna sıkıştırmaya kalkışmış. Istiklal mücadelesinden gelen Kemalist düşünce ile Kuzeybatı Arupa'nın sosyal demokrasisi. Bocalama, bundan ileri geliyor. Partinin kökenındeki geleneğin 1950'lere kadar katıksız, daha sonralan da sulandırarak sürdürdüğü Kemalist düşünce; devnmcılıği, toplumda keskin, köşelı dönüşümleri. bağımsızcılığı, elit kadrolar elıyle yönetimi. ekonomide kamusal güdümü, hatta doğrudan kamusal işletmeciliği ve üretimi, yaşama tarzında laikleşmeyi öne çıkarır. 1961 sonrasında yavaş yavaş benimsenmeye başlanan ve 1980 sonrasının yasaklamalan yüzünden partinin adına yamanarak onun "alameri farika"sı SOLDA BIRLIK İnandıncı birleşmenin ilk aşaması yeni kadrolar olmalı Solda SHP-CHP birieşmesinin de bir coşku getirmeyeceği, kitlelerin yöneleceği sağlıklı ve tutariı bir siyasal örgütün bulunmadığı söyleniyor. Ama, solda ve sosyal demokrat alanda bir hareketlilik gözlenmekte. Sizce sol, şimdiki gû'çlükleri aşacak ve rayına oturacak mı? Yakın geleceğin ana hedeflerini saptayarak halk yığınlanna seslenişin inandıncı olması ve insanlan sürükleyici yeni mesajlann verilmesı isteniyorsa. birleşme hareketinin bu ilk aşamasında yapılacak çağnnın yeni insanlar, yeni kadrolarla yaptlması gereklidir. Kadrolaşma esastır. Buna değer vermeyen partilerin ve liderlerin son otuz-otuzbeş yılda neler çektikleri açıkça görüldü. Tek kişinin ortaya atılmasıyla, onun kişisel beceri ve saygınlığıyla siyasal yaşamda verim alınmaz. Derinden derine özlenen bir kadro gereksinimı var. Bu gereksinim karşılandığı zaman, onun yaratacağı bilincin yerini hiçbir şey tutamaz. Cumhuriyetçi solun büyük gücü, Türkiye'nin son iki yüz yılını sırtlayan, bütün yenilikleri yapan entelektüel birikimden kaynaklanmaktadır. Bu birikimi yeniden seferber etmek gerekiyor. Türkiye'nin muhtaç olduğu, aç olduğu cumhuriyetçi ve ulusal solun yeni çıkışı, mutlaka bir kadro anlayışına dayanmak zorundadır. uzman kadrolar gerek Aynca ne yazık ki. değiştirilememiş olan anayasanın ve Siyasi Partiler Yasası'nın engellemeleri, yapılacak basit birtüzük değişikliğiyle zorlanmalı, parti üyesi olamayan yetişmiş insan gücünün, ilan olunan hedeflerin gerçekleşririlmesi için seferber edilmesi sağlanmalıdır. Genel merkezde Yüksek Danışma Kurulu, illerde ve ilçelerde. il ve ilçe danışma kurullan partili olmayan uzman kadrolarla parti arasında yakınlaşma sağlamak için kullanılmalı, yeni politikalann üretilmesi için bu yan kadrolardan yararlanılmalıdır. Hatta, illerde ve ilçelerde il ve ilçe başkanlanna, merkezde genel başkana sorumlu olacak danışmanlar, oy haklan bulunmasa bile partideki yerel ve genel yönetim organlannın toplantılanna katılabilmelidirler. Bugünün siyasal yaşamında bu yöntem. artık düşünce üretme ve doğru karar alma bakımından kaçınılmaz bir zorunluluk olmuştur. Tabii, içtenliğe ve özvenye dayanması gereken böyle bir yöntemi gercekleştirmek ıçın. her rürlü formalite engeli ve tüzüksel bahane aşılmalıdır. Özgüven tazeleme Eğer Türk solu, önümüzdeki yıl içinde büyük bir çıkış yapacak ise hem partililer hem de seçmen kitlesi bu yeni siyasal çıkışın gücünü birleşme kurultayından sonra meydana konacak olan kadroya bakarak hissetmelidir. Toplum, zorlu bir savaşın başında, yıpranmamış, adı eskimemiş dinç ve donanımlı, pınl pınl bir kadroyu, onun yaratacağı güven tablosunu görebilmeli, kurulta> sonrasında insanlar kendilerini "hamamdan çıkmış gibi" temiz ve huzurlu hissetmelidirler. Böyle bir görüşü sav unmak. asla partinin şimdiki kadrolannı, görünürdekı adlannı küçümsemek. onlann hakkını yemek. geçmişteki emeklerine nankörlük etmek ya da gelecektekı katkılanna sırt çevirmek değildır. Hele. onlan karalamak hiç değil. Yalnızca şu var; yenileşmeyi vurgulamak. özgüven tazelenmesini çarpıcı biçimde sağlamak gerekiyor. Coşku. ancak böyle yaratılır. Böyle yaratılacak bir coşku. getireceği parti başansı bakımından herkesin lehinedir; her kuşaktan bütün partililerin oe, Türkiye'nin de. Bezgin parti ve bezgin Türkiye; geleceğe coşkuyla. ama akıi temeline dayandınlmış bir coşkuvla bakabilmenin özleminı çekiyor. durumuna gelen sosyal demokrasi ise, daha çok Kuzeybatı Avrupa ülkelerinden aktanlan biçimiyle uzlaşmacılığı, yumuşak değişimciliğı, kapitalizmin liberal ekonomi düzeninde daha çok sosyal güvenlik önlemlerine ağırlık vererek, yatıştıncı bir rol oynamayı, üretimde kamusal sahipliğe önem vermeyişi, toplumun inanç sistemini olduğu gibi benimsemeyi temsil eder. Örgüt tabanını ise çalışanlar. sendikalar oluşturur. Devrimci yaklaşımdan uzaklaşma SHP, ad ve görüntü oiarak benımsenen bu yeni ideolojinin gerektirdiği örgüt yapısına sahip değil. Öyle bir taban, ne partinin tanhsel kimliginden geliyor ne de 1982 Anayasası, partilerin böyle bir taban edinmelenne fırsat vermekte. Öte yandan. 1961 sonrasındaki koalisyon dönemlennin uyum zorunluluklan yüzünden ve sosyal demokratlığın uzlaşmacılığı uğruna devrimci yaklaşımlardan uzaklaşan parti. Kemalist düşünce geleneğine sahip kadrolannı yıtinrken. yeni ideolojısinin gerektirdiği örgüt yapısından da yoksun kalmıştır. Örgüt yapısındaki bu karmaşaya ve belırsızliğe ragmen, genış kapsamlı bir düşünce çabasıyla her iki ideolojiyi bağdaştırmak, Kemalizmin devrimci, atılımcı ve gözüpek yanını sosyal demokrasinin katılımcılığını birleştirmek, genç cumhuriyetin ekonomide kamusal girişimciliğe ve - - planlı kalkmmaya ağırlık veren tarihsel mirası ile sosyal demokrasinin çalışanlara güvenceler sağlayan hakseverliğini bir araya getirmek mümkün olabilirdi. Son program bunu bir ölçüde ve biraz "ekleme" biçıminde yapıyor, ama yetersiz. Oysa, ulusal ve cumhuriyetçi sol. ayağını buraya, böyle bir ideolojik zemine basmak zorundadır. Şimdi. genel seçimlere az bir süre kala. parti içinde böyle köklü bir ideolojik sentez ve program çalışması görülmüyor. Zaman da dar. Beklentiler belli Ama, gidilmesi gereken yön ve karşılanması gereken beklentiler belli. Dolayısıyla, sanki böyle bir sentez yapılmışçasına, yakın geleceğin ana hedeflerini somut biçimde saptamak; kısa. herkestJ anlaşılır tarzda, teker teker numaralanmış biçimde ifade etmek ve bunlarla halk yığınlanna seslenmek gerekiyor. İnsanlar, önümüzdeki yüzyılın başlangıç döneminde Türkiye'nin nereye doğru götürülmek istendiğini, önlerine konan hedeflerin neler olduğunu açık seçik bilmek istiyor. Cesaretli kararlar. yepyeni bir terminoloji. küçük kurnazlıklardan ve sorumsuz mavi boncuk dağıtımlanndan anndınlmış. duru bir siyasal tavır gerekli. Laf kalabalığının bırakılması ve parti içindeki herkesin aynı tok anlatımla aynı hedeflerden söz etmesı beklenıyor. YARIN ÖZELLEŞTlRME, DIŞ POLtTİKA. KÖKTENDtNCtLlK Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA ANISINA ÇARŞAMBA TOPLANTILAIU OSMANLI'DAN CÜNÜMÜZE DEVLET ve DİN İLJŞKİSJ Sunuş : RIDVAN AKIN (Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi) Konuşmacı: Prof. Dr. İLBER ORTAYLI (Ankara Üni. Siy. Bilgiler Fak. Ögr. Oyesi) Tarih: 28 Aralık 1994 Çarçamba Saat : 17.30-1930 Yer : TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ (Eski Beyoğlu Evlendirme Dairesi-Tünel) 1995 ( l HHl RİVET AJAMUSI umhurıyLüks ciltli, büyük boy ajandayı Cağaloğlu, Taksim ve Caddebostan sergi salonlarımızdan bulabilirsiniz. Fiyatı:150.000TL. Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı (ad. 39,41 Cağaloğlıı-İstanbul ^ PostaÇeki Heıap \o:666322 J İLAN T.C. YAHYALIKADASTRO MAHKEMESİ İLAN METNİ dahılıne karar verılmış. ancak tüm aramalara ragmen mırasçılara Kadınye. Bednvc •. e Fehmı Yılan'ın adreslerı tespıt edilemediğinden adı geçenlerın duruşmanın atılı bulun- dugu 16.2.1995 günü tam belge len ile birlıkte rnahkemem- ızde hazır bulunmaları. aksı halde yargıla manın yokluklannda sonuçlandınlacağı hususu teblıgat yerine geçer li olmak üzere ılanolunur. 17.10.1994 Basın: 53466 Davacılar Cemile, Şeref. Rıfat, Mustafa ve Recep Coşkun ile Zey nep Yılan ve Elmas Yıldız, mahkememizin 1988/136'dakı birleştin len dosyadakı davacısı Şakır Vural ile davahlar Mal Müdûrlüğü ve Kopçu Köyü Muhtarlığı aleyhine mahkememizde açılan Kopçu kö yü 456 ada. 1454 parsel sayılı taşınmazın tespitinın ıptalı istemine iliş kın davanın yargılaması sırasında Zeynep Yılan mırasçılannın dava ya KADIKÖY BELEDİYESt KÜLTÜR ve SANAT MERKEZİ ETKİNLİKLERİ 24 Aralık 1994 Cumartesi Saat: 15.00 "GERIDE BIRAKT1ĞIM1Z 1994" Kamil MASARAC1 - Tan ORAL - Semıh POROY Saat: 19.00 "KADINLAR TARİHİNİ ARIYOR" (3) BİZ KADINLAR; 94'te neler yaptık. 95'ten neler bekliyoruz? Atölye Çalışması: Konuklanmızla birlıkte değerlendireceğiz. 25 Aralık 1994 Pazar Saat: 15.00 "GÖCEBE SEVİNÇLER" Anfe KALENDER ÖNEL Flüt: Aylin YAGCIOĞLl (Söyleşi - Şiir - lmza - Müzik) 27 Ârahk 1994 Salı Saat: 1930 KSM FELSEFE TOPLANTILAR1 . "ANADOLU'DA AYDINLANMA" (4) Metın BOBAROGLU 28 Aralık 1994 Çarşamba Saat: 14.00 "ÇARŞAMBA SÖYLEŞİLERİ" İLİŞKİLERİMveBEN(2) Psikolog Birsen ÖZKAN - Psıkolog Şükran ÖZGİT KSM Bağdat Caddesi Haldun Taner Sokağı Caddebostan / tst. Tel: 360 90 95 Fax: 359 64 57 TURYAP EMLAK BİLGİ BANKASI Tlf (242)248 49 95-242 48 12 Fax:(242)242 37 33 ANTALYA OUVETTİ CRF. 260S T. BJ 00021413 yazar kasanun ruhsatını kaybettım. Hükümsüzdür. ABDULLU1 KlSDhMlR P E N PEN YAZARLAR DERNEĞI ANMA TOPLANTISI AŞ1K VEYSEL 100 YAŞINDA (1894-1994) Konuşma: Tımurçin Savaş • Şükran Kurdakul • Metin Erksan • Erdoğan Alkan • Sabri Koz • Aydın Hatipoğlu Şiirler. Gülsüm Akyüz# Sunay Akın Dinleti: Yavuz Top • Hüseyin Başaran • Naci Düzel • Ekrem Ataer Fotoğraf Sergisi: Ara Güler Dia: Necatı Sipahi KÜÇÜK SAHNE (Beyoğlu) 27 Aralık 1994 Saat 19.00 Giris Serbestttir. T.C. RİZE ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ 1994409-427 Karar Davacı "Dursunalı Aslan tarafından, davalı Fadime Aslan aley hıne açılan boşanma davasının yapılan yargılamalan so- nunda; Rıze ılı Ikizdere ilçesi, Gölyayla köyü. kütük 90. sayfa 22. cılt 022/ cıltte nüfusta kayıtlı Muharrem ve Hacer'den olma 1927 doğumlu davacı Dursunalı Aslan ile aynı hanede Meh- met ve Zekiye'den olma. 1965 doğumlu davalı Fadime As- lan'ın (Öztürk) medeni yasanın 3444 sayılı yasa ile değişîk 134. nıadde-n gereğı boşanmalanna karar venl miştır. Davalı Fadime Aslan'a adresi bilınnıediğı Rize PTT ile ken- diMtıe karar tebliğ edilemediğinden. mahkememizin 1994/409 esas 1994.427 karar sayılı ilamı. ılan tanhinden ıtıbaren 15 gün zarfında temyız et medıği takdırde hükmün kesınleşeceği ılanen tebliğ olunur. Basın: 53582