Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 1994 CUMA
HABERLER
Mumcu kampanyası büyükilgi görüyorur Mumcu cinayeti katillerinin
ortaya çıkanlmasını istemek üzere
bir milyon imzayı hedefleyen ve 1
aralık perşembe günü başlatılan
imza kampanyasını, Uğur Mumcu'nun bir
simgesi halıne geldiği özgürlük, demokrasi ve
laiklik yanlısı büyük bir kitle, coşkuyla
karşıladı. Aslında sessiz kalmayı içlerine
sindiremeyen, bir başlangıç noktası arayışı
içinde bulunan her kesimden, her meslekten
sayısız yurttaş, imza vermek için yanşıyor.
Başlangıçta numarasj verilen tek faks cihazı,
tek bir saniye durmaksızın çalıştı. Daha sonra,
daha fazla katkıda bulunmaktan gurur duyan
diğer iki duyarlı kişinin hizmete sunduğu faks
cihazlan da durmadan çalışıyor. Dilekçeler,
postayla, APS, özel kargo ve diğer ulaştırma
araçlanyla Payel Yaymevi'yle Cumhuriyet
gazetesi merkezine ve diğer kentlerde bulunan
Cumhuriyet irtibat bürolanna ulaştınhyor.
Insanlar, APS, kargo gibi oldukça büyük bir
harcama gerektirecek yollara başvurmaktan
sakınmıyor.MektupIann genellikle laahhütlü'
gönderildiği görülüyor, postacının defterine,
sayfalarca 'alındı'ımzası atılıyor. Istanbullu
imza sahipleri, dilekçelerini bizzat getirmeyi
yeğliyor. Bir küçük dilekçeyle başlayan imza
kampanyası, kısa sürede bütün yurda, hatta
bütün dünyaya yayılmış durumda.
Anadolu'nun çeşitli illerindeki yerel radyolar
dinleyicilerini imzaya çağınrken, belli başlı
kitabevleri ve yayınevleri, bulundukları
yöreierde merkezler oluşrurarak imza
topluyorlar.
Üç faks gece gundüz çakfiyor
Hedeflenen bir milyon ımzanın çok kısa
sürede tamamlanacağı ve kampanyanın birkaç
milyon imzaya ulaşacağı, durmayacağı tahmm
ediliyor. Zaten, kampanyayı başlatanlar.
başlangıçta sekiz-on faks numarası
verebilseydi, belki şimdiye dek çoktan bir
milyon imza gelmiş olacaktı. Şu anda üç tane
faks gece gündüz işliyor; bir cihaz, günde
ancak on bin imza okuyabiliyor. Kampanyayı
düzenleyenler, imza sahiplerini mesleklerine
ve bulunduklan yörelere göre gruplandırmak
üzere bir gönüllüler birimi oluşturdular.
Herkes, "Daha fazla ne yapabUiriz"sorusunu
soruyor. Payel Yayınevi bürolannda çalışanlar,
sürekli telefonlara, bizzat gelenlere yanıt
vermekie meşgul. Cihazlar, pazar dışında her
gün 24 saat açık tutuluyor. Yakında diğer
kentlerde de imza kabul edebilecek faks
numaralannın açıklanması bekleniyor.
Kampanyaya katılanlar arasmda, belediye
başkanlan, çeşitli partilerin ilçe başkanlan,
sanatçılar, savcılar, avukatlar, esnaflar,
işverenler, emeklı polis komiserleri, işçiler,
işsizler, köylüler dikkat çekiyor. Şimdılik
imza sahiplerinin büyük bir kesiminin kadın
olduğu söylenebilir.
tnsanlar bir şeyler yapmak istfyor
Gönderdikleri faksın alındığından emin olmak
üzere telefon eden seslerde, ölümünün
üzerinden bunca zaman geçmiş Uğur Mumcu
için dökülen gözyaşlan hissediliyor. Ama
insanlar, gözyaşlannın yetmeyeceğinin
bilincinde, gazeteden kestikleri dilekçeleri
imzalatma yanşına girmişler. Bu imzalann,
sahiplerini bekledikleri sonuca ulaştıracaklan
duygusu bile uyanıyor insanın içinde... Bu
duyguyu yeşertmek için telefonlann, fakslann
geldiği bürolarda bir gün geçirmek yeterli.
Insanlar, gerçekten kararlı. Bir şeyler yapmak
istiyorlar. Ve yapıyorlar...
Bu kampanyanın en güzel tarafı, belli bir
kurum, örgüt ya da merkez tarafından değil,
ülkeyi karanlık güçlerin ellerine bırakmak
istemeyen büyük bir demokrat kitlenin
itımiyle harekete geçen duyarlı kişiler
tarafından başlatılmış olması...
Telefon edenlere de söylendiği üzere,
dilekçeyi gazeteden kesen herkes, birer
merkez oluşturuyor. Merkezler artıyor,
kampanya hızla büyüyor. Bu merkezlerin,
dilekçeleri postayla göndermesi, böylece faks
çekmeyi daha elverişli bulanlara firsat
vermesi öneriliyor.
Kampanyadan izlenimlerTT"V u imza kampanyasında verilen ilk
t 3 faks numarası Ahmet adına kayıtlıydı.
ğ "\ Daha sonra fakslannı kampanyanın
JmmJ hızmetine sunan diğer iki kişinin adı
da Ahmet... Malatya'dan telefon eden bir yerel
radyo sorumlusu, "5000 imza topladık, daha da
toplayacağız, bu kadaruu hemen gönderetim
mi" diye soruyordu? Hastanelerden hastalar
telefon ediyor, nasıl imza gönderebileceklerini
soruyorlardı. lzmir'den telefon eden bir yaşlı
hanım, ilkokul çocuklannın. ellerinde dilekçe
ömekleriyle kapılan birer birer çalarak,
"Teyze, Uğur Amca için bir imza verir
misiniz?" dediklerinı söylüyor; imza verdiğini,
daha ne yapabileceğini soruyordu.
Zonguldak'tan gelen bir telefon, kadınlann
imza toplamayı iş edindiklerini, ev ev
dolaştıklannı, bütün maden işçilerinin
imzalannı alacaklannı, çalınmadık kapı
bırakmayacaklannı haber veriyordu.
Tekirdağ Pehlivanköy'den telefon edenler.
DYP'li belediye başkanına da imzalattıklan
dilekçede, 150 imza bulunduğunu 3000
nüfuslu beldelerinden 1500 imza
toplayabileceklerini söylüyorlardı. Ancak
polis, imza toplamanın izne tabi olduğunu
söyleyerek onlan engellemiş. Bizden yardım
istiyorlardı Yasalan anlattık, devam etmelerini
söyledik. Aynı kişiler, Pehlivanköy'de bir
'Uğur Mumcu Parkı' açılması için girişimde
bulunduklannı belirtiyor, açılışa bizi de davet
ediyorlardı. Otobüslerle geleceğimizi
söyledik... 80 yaşında olduğunu söyleyen,
gerçekten yaşlı bir emekli öğretmen, Payel
Yayınevi bürolanna gelerek genç bir heyecanla
"Mutlaka elimle teslim etmek istedim. Uğur
Mumcu'ya layık olmak için, faks çok kolay bir
yol
r
dedi. Sandalyeye adeta yıgılan bu değerli
öğretmen, kutsal bir mekanı incelercesine
raflardaki kitaplara baktı, çay içti, görevini
yapmış insanlann rahatlığıyla aynldı.
Istanbul Şişli'den telefon eden bir ses şöyle
diyordu: "Biz pazar esnafiyız. Elimde 200 imza
var abi! Bizde faks falan yok, ne yapayun?" Bir
arkadaşımız, yanına giderek kendisinden
imzalı dilekçeleri aldı, yeni dilekçe örnekJerini
verdi. Istanbul Avcılar'dan bir fabnka işçisi,
"çok sevdiği Uğur abisinin imzalannın
toplandtğı yeri görnıek için"geldi. Arkadaşlan,
"Git, gör orayı" demiş. Aynca daha imza
toplamak için boş dilekçeleri aldı ve gitti.
2 lise öğrencisi. sırtlannda çanta, altı adet tam
dolu (yirmişer imzalı) dilekçe getirdı, 10 boş
dilekçe alıp sevinçle gittiler. Sanatçılann 4
aralık pazar günü AK.M önünde yaptığı
gösteride, bütün sanatçılardan imza toplayan
bayan ressam. "Size gelen dilekçeler arasında
en agın benimkin
diyordu. "Çok imza mı
topladınız" diye sordugumuzda. "Hayır" dedı.
"sadece 200 imza, ama Istanbul'daki bütün
opera v« bale sanatçılarının imzalan var bu
kâğıtlarda, aynca iki subayla iki polise de
imzalattık— Ağır, değil mi?-" tsvıçre'den gelen
işçi kız, bir hafta sonra döneceğini, dünyanın
her yanından gelen işçilerden imza
toplayacağını söylüyordu. Ancak imzalann
kabul edilip edilmeveceği konusunda kaygı
duyuyordu. "Tabii kabul ediür" yanıtı, onu
çocuİdar gibi sevindirdi. "Size binlerce imza
îstanbul Şişli'den telefon
eden bir ses şöyle diyordu:
"Biz pazar esnafıyız.
Elimde 200 imza var abi!
Bizde faks falan yok, ne
yapayım?" Bir arkadaşımız,
yanına giderek kendisinden
imzalı dilekçeleri aldı, yeni
dilekçe örneklerini verdi.
gönderebilim!" diye haykmyordu.lspanya'da
öğretim görevlisi olan Türk profesör, üniversite
öğrencilerinden, öğretim üyelennden en az
3000 imza gönderebileceğini söyledi.
Avustralya'dan telefon eden Sıvaslı bir işçi,
Sıvas katliamında Madımak Oteli'nde
bulunduğunu ve yakılmaktan kıl payı
kurtulduğunu, dünyanın bu uzak köşesinden
yüzlerce imza göndereceğini söylüyordu.
"Ülkeyi; kitaplan ve insanlan yakan çetelere
bırakmayız" diye ekliyordu. Bir imza sahibi de
büroya sık sık telefon ediyor, "Benim imzam
gazetede ne zaman çıkacak" diye soruyordu,
"acaba öne alamaz mısınız?" Eskişehir'den
telefon eden bir kişi, Turkuaz Kitabevi'ne
imzaya gelen Aziz NesuTe ilk imzayı attırmıştı.
"Başta Aziz Nesin'in ünzası bulunan dilekçe
benimdir, tamam mı?" diyordu. Turkuaz
Uğur Mumcu'nun katillerinin yakalanabilmesi için îmza verenler
10051- Aynur Aktaş, 10052- Arzu Demirsoy, 10053-
AIı Ok. 10054- Arzu Duraan, 10055- Aliye Duman,
10056- Ali Gökhan. 10057- Ahmet Turan, 1005»- Ay-
can Mutlu, 10059- Alı Sezeın. 10060- Ali Hınk, 10061 -
Ahmet Çöllü, 10062- Ali Ihsan Yalvaç, 10063- Ayla
Şimşek, 10064- Akan Çağlar, 10065- Ayfer Dınçkurt.
10066- Ayş« Ağuoğlu, 10067- Ali Günal. 10068- A.
Menan, 10069- Ahçik Günal. 10070- Aliekber Akdağ,
10071-Alı Karaçeper. 10072-Ali Tatü, 10073-AlıTat-
h, 10074- Ali Rıza Tükek, 10075- Ahmet Gözübüyük.
10076- Aptula Erbaş, 10077- Ahmet Küçıik, 10078-
Atilla Ünal, 10079- Aşur Armutlu. 10080- Ali Özcan.
10081- Adile Sakallı. 10082- Abdullah Kökez, 10083-
Abdullah Kökez. 10084- Ahmet Kale, 10085- Alı Kar-
tal, 10086- Aysel Kırşen, 10087- Aynur Türk, 10088-
Abdullah Özgûr, 10089- Aytaç Ada. 10090- Ali Kemal-
çelik, 10091- Avtıı Güzel, 10092- Ali Osman, 10093-
Ali Ağaç, 10094- Ahmet Kartal, 10095- Alı Özener.
10096- Adnan Gülhan, 10097- Alı Kartal, 10098- Ali
Gözü Açık, 10099- Alper Kurtuluş, 10100- AtaGüven.
10101-AtıllaGökgül. 10102-AygölÇavtiî, 10103-Ay-
sal Krataş, 10104- Adnan Açıkbaş, 10105-Arzu Gezer.
10106- Ali Kıl, 10107- Ahmet Kıroglu, 10108- Abdul-
lah Kocabaş, 10109-Aynur Onsal, 10110- Aydın Dog-
rn, 10111-Ahmet Gezer, 10112-Ahmet Kaya, 10113-
Ali Fuat Nesimıoğlu. 10114- Ali Sönmez, 10115- Ad-
nan Erdoğdu. 10116- AzizCoşkan, 10117- Ayhan Mus-
luk, 10118- Alişan Yıldız, 10119- Ali Kılıç. 10120- Ah-
met Şilfeler, 10121- Aslı Sefa Çeşme. 10122- Binnaz
Bal, 10123- Berrin Saydam. 10124- Burhanettin Kıv-
nk, 10125- Bahattın Aytmen. 10126- Beser Eren,
10127- Bayram Serkan, 10128- Bün\amin Dağen,
10129- Bûnyamin Özer, 10130- BülentE. Nesihioğlu,
10131- Bersan Yorgancılar. 10132- Bektaş Koca,
10133- Bugra Yalvaç. 10134- Bülent Yılmaz, 10135-
Berna Doyduk. 10136- Banu Gezen, 10137- Birsen Ös-
türk, 10138- Birol Güneri, 10139- Batıhan Baştaş,
10140- BülentÖzaşan,10I4I-Bınali Karaçeper. 10142-
Burcu Sayman, 10143- Bayram Doğu, 10144- Bülent
Sayman, "10145- Bahar Gülseven, 10146- Burcn Yal-
vaç, 10147- Betül Şimsek, 10148- Beran Ariı, 10149-
Bertan Bûyükçmgıl, 10150- Bülent Güneş, 10151- Bü-
lent Apaydm, 10152- Bektaş Uysal, 10153- Bedn Em-
re. 10154- Bedreddin Kaya, 10155- BılgeGenç, 10156-
BirolMert, 10157- Bülent Alkan. 10158- Bülent Can-
polat. 10159- Bilgc Özcan. 10160- Banu Baç, 10161-
Bekır Yavuz. 10162- Cumali Erçel, 10163- Cevat Ata-
lay, 10164- Candan Ramazanoğlu, 10165- Cûneyt Er-
gün. 10166- Cenan Duna, 10167- Cumhur Sönmez.
10168-Cemil Yüksel. 10169-CevdetÇetinkaya, 10170-
Cihan Duman, 10171 - Cüneyt Kalkan. 10172- Cilo Ay,
10173-CemılÇıçek, 10174-Cengiz Bakır, 10175-Ce-
mal Yıldız, 10176- Canan Özcan, 10177- Cevdet Yıl-
maz. 10178- Cemal Yeşilkaya, 10179- Cihan Işlekıer,
10180- CemalA>dın, 10181-Cevdet Çetınkaya, 10182-
Cengiz Karaçeper, 10183- Cenk Tunç. 10184- Cemal
Özsaygı, 10185- Cıhan Bal. 10186- Cemal Çağlavan.
10187-Cahit Erta*. 10188- Cemal Kıl, 10189- Cengiz
Bal. lan Üner, 10816- Sati BalUcı, I08I7- Semra Yıl-
Uğur Mumcu Cinayeti Faillerinin Ortaya
Çıkarılması İcin Dilekçe
Haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe korşı yılmoz ve eşsiz savajç'. '
a
'k düzenin ve
Cumhuriyetin yılmaz savunucusu, benzerı bir daha belki de gelmeyecek olan değerli
gazelecı ve yazar Uğur Mumcu'nun, savaşhğı yolda kalleşce şehit edilmesinin
üzerinden iki yıla yakın bir zaman geçtiği halae, bir ucu kuşkusuz bütün Türkiye
ınsanlarının yürekierine teker teker saplanan hançeri tutan eller hâlâ bulunomadı.
Uğur Mumcu hayatta olsaydı, bu cinayetin faillerinin yakalanması yolunda savaşır ve
mutfaka bir sonuca ulaşıraı. Ne yazık ki, ulaşhğı başka sonuçlar, onun şahsıncia,
yeryüzünün en haksız, en hain, en kalleş cinayefinin işlenmesine yol açfı.
Cinayetin aydınlanocağı yolunda namus sözü verenlerden umudumuzu kestik. Ama
adaletten ve Uğur Mumcu'nun hunharca parçalanmış bedeni ardından yürüyen
onbinlerden umudu kesmedik
Yazarımızın değerli eşi Güldal Mumcu'nun yaptığı, Uğur Mumcu'nun devlet tarafından ortadan
kaldırıldığının kendisıne söylendiği yolundakı son oçıklama, camlerin ortaya çıkarılmasındakı basansızJığın
nedenlerinı açıklıyor olabilir Ancak neden ne olurso olsun, Uğur Mumcu Cinayeti, faili meçhul cinayetler
rafında tozlandırılmayocaktır
'Igiji ve yetkili Iturumları, bir kez daha goreve çağırıyoruz.
ADI SOYADI MESLEGI İMZA
2)
3)
4)
5)
dız. 10818- Sabri Topal, 10819- Semıh Kurtoğlu.
10820- Sibel Dinçer, 10821 - Sezgın Özben. 10822- Su-
na Erbaş, 10823- Şercan Şahın, 10824- Şavaş Erdem-
li, 10825-Se\ılay Özcan. 10826-Sevda Özcan, 10827-
Serdar Yeşılyurt,' 10828- Selahattin Çağlar, 10829- Sü-
leyman Arslan, 10830- Serdar Noyao, 10831- Songü)
Aygül. 10832-SalimGüner, 10833- Sezaı Yığıt. 10834-
Songül Demir, 10835- Sanem Çağışlar, 10836- Salha
Günal, 10837- Sevda Bektaş. 10838- Sunullah Ta» ar,
10839- Sülevman Taşdemır. 10840- Sajdar Güzel,
10841- Songül Karahan, 10842- Sati Günel. 10843-Sa-
lih Yaşar, 10844- Semra Kılıç. 10845- Sacide Gürol.
10846- Safıya Yılmaz. 10847- Saim Duymaz. 10848-
Semıha Canpolat. 10849- Semi Arslan, 10850- Sultan
Bayram. 10851- Sevim Doğu, 10852- Seçil Özerdoğan.
10853-SevgiSo>sal, 10854- SakıneAygül. 10855-Ser-
dar Akdağ, 10856-Sunay Gülhan. 10857- SinanKork-
maz. 10858- Selma Bulut. 10859- Sabri Deniz. 10860-
Sinem Yıldız. 10861- Saadet Dikici, 10862- Sevgı Ala-
göz, 10863-SaliçKa>a. 10864-Serdal Yerlı. 10865- Se-
vil Karataş. 10866- Sınan Denız. 10867- Sebahattin
Çağlar, 10868- Seyfenin Armagan. 10869- Se\gi Deli-
baj, 10870- Sıbel Turhan. 10871-SabriyeÇelik, 10872-
SemıhaTura. 10873-SerpUŞahin, IO874-Sa\aşÖzkan.
I087S- Serkan Efil, 10876- Serkan Cubuk. 10877- Se-
da Temuz, 10878- Seda Temuz. 10879- Sevgi Uslu,
10880- Selahattin Kal. 10881-Sahire Bekel, 10882- Se-
vınçNasuhbeyoglu. 10883-Semra Duman, 10884-Sel-
ma Takin, 1088Ş- Sevgi Erdem, 10886- Sultan Yılmaz.
10887- Selçuk Özcan, 10888- Salıha Mutlu. 10889- Sa-
mi Dilber, 10890- Sahire Mutlu. 10891- Serhan Gök-
demir, 10892- Suat Orak. 10893- Salih Kayış, 10894-
Sev ınç Ka.sa. 10895- Songül Cumali, 10896- Ser\ er Er-
solmaz, 10897- Semavi Yorgancılar, 10898- Seval Ate>.
10899-Serpil Mutlu, 10900-SanıyeOzcan. 10901-Sıt-
kı Özavdın, 10902- Selahattın Özcan. 10903- Sevim
Can. I09O4- Scrtan Ak^u. 10905- Sinan Şanin, 10906-
Serap Güraksm. 10907- Servet Değer, 10908- S Suat
Açıkba*. 10909- Servet Ka>a, 10910- Serhan Önlûkuş.
10911- Seza Aşkan, 10912"- Sabahattın Turan. 10913-
Süleyman Kıncı, 10914-Selçuk Başaran. 10915-Se\il
Demirel, 10916- Sükran Karayaz. 10917-Şefika Bilgin,
10918- Şengül Ekıcı. 10919- Şahin Bal, 10920- Şengul
Müntav 10921- Şükran Çoloğlu, 10922- Se\kı Akde-
mır, 10923- Şahap Meydan, 10924- Şahıne Kujoglu,
10925- Şükrü Karaçeper, 10926- Şükrü Karaçeper.
Kitabevi, yerel gazete ve radyolara ilan vererek
halkı imzaya çağınyordu. Bir telefondan şu
sözlen dinledik ve yanıtiadık: "Komşunun
mevlidinden geliyorum, ev kadını\ım. gazete
okudugumda imza toplandığını ögrenince çok
st?\indinı. size şunlan sö>lemek için anyorum:
Çok imza toplavacagım, dindar olmak, şeriatçı
olma>ı gerektirmez.'* Kampanyanın ilk
haftasında venlen telefon numaralannın
gazetelerde doğru yayımlanmaması aranıp da
bulunamayacak bir büyük yanlışa neden oldu.
Verilen yanlış numaralardan biri Zaman
gazetesıne, diğeriyse Cağaloğlu'nda bir kahve
ocağına aitti. Kahveci. "Ben cevap veriyorum
abla" diyordu,
u
ünzala>in, getirin diyonım."
Bu kahveci, daha sonra verdığı hızmetın
karşılığı olacak bir ücret talep etmek üzere
Payel bürolanna sık sık telefon etti. Zaman
gazetesınden hiç şikayet gelmedi. Çünkü onlar,
başvuru sahiplerine. "Kampam'a bitti
kardeşün, çok teşekkür ederiz" \ anıtını
veriyorlardı. Ellerindekı yüzlerce imzayı
yırtanlar, gerçeği ögrendikten sonra büyük bir
öfke içinde yeniden imza toplamaya başladılar.
Ancak Zaman gazetesi, telefon edenlere başka
şeyler de söylemiş olsa gerekti. 9 aralık günü
önce telefonla (sert, hatta ürkütücü bir ses
tonuyla) adres tespiti yapan kişiler, nereye ayak
bastıklannı bilmeyenlerin kaygı ve kuşkusuyla,
ama gözdağı verir bir hava içinde l'ayel
bürolannı adeta bastılar. Çalışanlan sorguya
çektiler. Bu kampanyanın neden yapıldığını
sordular. Yanıtlar karşısında şaşıran bu kişiler,
"Ama kardeşim, bu telefondan şeriat
propagandası yapıiıyor" deyince, durum
anlaşıldı. Zaman gazetesi zaman kaybetmek
niyetinde olmasa gerek, kâr kârdır
düşüncesıyle telefonla bile çalışıyordu.
Yayınevi çalışanlanna 'esrarengiz'görünen bu
kişiler, güven duyduktan sonra, ellerindekı
çantayı sevinçle açarak bir tomar imzalı
dilekçeyi masanın üzerine yığdılar. Zaman
gazetesi açısından, aranıp da bulunamayacak
bir dizgi yaniışı olmuştu. Mumcu'nun katili
olduğunu söyleyen biri, yüzünü, fiziğini
aynntılanyla anlatarak, "Beni Ankaralılar
tanır, buradayun, neden yakalamı>orlar?"
diyordu. Lise öğretmeni olduğunu söyleyen
biri, adını ve telefon numarasını vererek, katili
bildiğini, yabancı basın önünde açıklayacağını.
ancak karşıhgında on milyar lira istediğini
söylüyordu.
10927- Şükrü Serin, 10928- Şöhret Doğu. 10929- Şük-
rü Erdoğan. 10930- Şenal Füruz, 10931- Şennaz Bal,
10932- Şe\ ket Tal, 10933- Şirin Köse, 10934- Şadı Tam-
dogan, 10935- Şeref Özaydın, 10936- Şeyket Türkyıl-
maz, 10937- Şule Şenol,' 10938- Şeyda Özil. 10939-
Şabhanım Yeşiltaş. 10940- Şinn Kalkan. 10941- Şefik
Çağlarer, 10942- Teoman Enş. 10943- Tuba Kılınç,
10944- Turan Topuz. 10945- T. Alemdaroğlu, 10946-
Turgut Alagöz. 10947-Turan Çınar, 10948-Tekın Pe-
kın. 10949- Tuncer Alagöz, 10950- Turan Sen. 10951-
Tamer Tütüncü, 10952- Tanık Dede. 10953- Teslime
Kaya, 10954- Turan Kalfa. 10955- Tarkan Bulmuş,
10956- Turgav Sevdık. 10957- Taner Kınk. 10958- Tu-
naGüraksın. İ0959-Tunce> Kuray. 10960-Tülay Say-
man. 10961- Tolga Alkan, 10962-Turgut Kale. 10963-
Türkan Serkan. 10964-TayinÇeşit, 10965-TemelBil-
gi Kuyruklu. 10966- Tülay Bulut. 10967-Tülin Polat,
10968'-Türkan Aygül. 10969-Tuncav Turhan, 10970-
Tayfun Kaya. 10971- Tarkan Kurtaran, 10972- Tekin
Açıkalın, 10973-Turgav Duman. 10974- Telat Bulut.
10975- Turan Çınar, 10976- Turan Karakuş. 10977-
Turgay Çakıcı, 10978- Tugrul Mayadag. 10979;- Tür-
kan Günal, 10980- Turan Kaya. 10981- Turan Özcan,
10982- Ugur Temuz. 10983- L'fukÖztürk, 10984- Uy-
gar Guneşer. 10985- Uğur Taşdemir, 10986- UKıye
Yalçınkaya. 10987- l fukGüleç. 10988- Umut Doğan.
10989- Uğur Özcan, 10990- Ünsal Tunalı. 10991- Un-
salTuran. 10992-Ü Çolak. 10993-VeliGünal, 10994-
Vıldan Alkış. 10995- Vecdet Salgın. 10996- Veyis Ar-
mutlu. 10997- Veysel Acaran, 10998- Vedal Macı.
10999- Vedal Gülicat, 11(XX)- Vılı Akkaya. 11001- As-
lı Kıra. 11002- Alive Özba>, 11003- Alper Çalışbaş,
11004- Ayşen Tan, 11005- Atilla Koçum, 11006- Adil
Cömert. 11007- Ali Karaman, 11008- A)şe Karasu,
11009- Ay^c Çevık. 11010- Ali Cemal Mutlu, 11011-
Ayhn Altîındag. 11012- Arif Özer, 11013- Arzu Ekşı.
11014-AvşeDal, 11015-Aziz Dogruyol. 11016-Ayşe-
gül Çaycı, 11017- Alaanın Çaglayan. 11018- Ayşegül
Ancan", 11019- Alı Osman Erdem. 11020- AsheTecir-
li. 11021-Alı Akpınar, 11022-Alper Yurtsever, 11023-
Arzu Gunad. 11024- Ayfer Can, 11025- Ahmet Söre-
han. 11026- Abdurrahman Tugay, 11027- Akın Ku-
maç. 11028- Ahmet lşle\en, 11Ö29- Ayşenil Erkut.
11030-A>nurOğan, 11031- AlıCcyhan Yılmaz. 11032-
AhmettScimen. 11033-AyşegülBodur. 11034-A. Ko-
ray llalan, 11035- Arzu Şen. 11036- Ali Havdar Ay-
ka'nat, 1 1037- Ay!,enur Yener. 11038- Ayhân Çetin,
11039- Aydan Tok. 11040- Avni Erman, 11041- Ali
Smgınçli. 11042- Ali Ö/çelik, 11043- Adnan Yalkın.
11044-Ali Çetin Alkan. 11045- Ayşcgül Özgür. 11046-
Ahmet Akyüz, 11(W- Alı Çelebı. 11048- Atilla Şakul,
I 1049-ArdaAkdoâan. 11050- Ali Bülbül. 11051-Ay-
^c Pakoglu, 11052-~Arife Altındaş, 11053- Ahmet Ko-
cabıçak, 11054- Aydın Yumru, 11055- Ahmel (,'elık.
11056- Abdullah S ılmaz, 11057- Aydın Asan. 11058-
A>gül Yıldırım, 11059- Ahmet Süreyya Çerkezoğlu.
11060- Ayşin Cömert, 11061- Alı Atara. 11062- Adem
Bayrak, 11063- Ayten Köseoglu. 11064- Arzu Berktaş,
SÜRECEK
Sıvas katliamında yaşamını
yitirenlerin ailelerinden çağn:
26 aralıkta
DGM önünde
buluşabm
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sıvas katliamında yaşa-
mını yitirenlerin yakınlan,
•*planluprogramlıvcörgütlü"bır
eylem olarak niteledikleri katli-
ama karşı, Ankara Devlet Gü-
venlik Mahkemesi'nde yapıla-
cak olan kararduruşması için ka-
muoyundan destek istedıler.
Aileler, "Türkiye'nin vedün-
yanın gözleri önünde gerçekleşti-
rilen şeriatçı katliamın kanıu-
oyundan gizlenmesi ve unuttu-
rulması amacına yönelik olarak,
mahkeme heyetinin tarafından
duruşmalara koyulan gizlilik ka-
ran ile adalete olan güven duy gu-
lanmız onanlamaz biçimdeyara
aimışOr" dedıler.
Sıvas katliamında yaşamını
yıtirenlenn yakınlan adına Ne-
bahat Altıok, Mehmet Türk ve
Mehmet Gündüz tarafından ya-
pılan açıklamada, Sıvas katlı-
amının planlı, programlı ve ör-
gütlü bir eylem olduğu öne sürül-
dü. Aileler. Sıvas katlıamı ıle il-
gili olarak, bügüne kadar yaşa-
nan gelişmeieri şöyle sıraladılar:
- Yakınlarımı/ın Madımak
Oteli'nc sığınmalarından, otelin
yakılmasına kadar geçen sekiz
saatlik süre içinde, olay ycrinde
bulunan polis, asker, güvenlik
güçleri ile Srvas Belediye Baska-
nı Temel fCaramoilaoğlu, Tugav
Komutanu Sıvas V'alisi, Emniyet
Müdürü, Başbakan Tansu Çil-
ler, Başbakan Yardımcısı Erdal
Inönü, dönemin İçişleri Bakanı
Mehmet Gazıoğlu ve Cumhur-
başkanı Sülevman Demirel'in
yakınianmızın can ve mal gmen-
iiklerini, \asalarda sabit olduğu
hakle. koruvama\arak katliamın
gerçekJeşmesine manen katkıda
bulunduklanna inanıyonız.
- Yakın tanhimızın bu en cıd-
dı, örgütlü şeriatçı ayaklanması-
na, 3 Temmuz 1993 günü verdik-
leri demeçlerle, neredeyse arka
çıkarak. katledilen canlanmızın,
yakınlanmızın dolayısıyla bizle-
rinyurttaşlıkhaklanmızıçığnet-
tiklennı, çignedıklennı düşünü-
yoruz. Saldıran, kıran, dağıtan,
yıkıp yakan şeriatçı göstericileri
dağıtmayarak, dağıttırmayarak,
bulundukları yer itibanyla gö*
revlerini yapmadıklan için, yasa-
lar karşısında suçlu olmalan ge-
rektığine inanıyoruz.
-Türkiye'nin veçağdaş dünya-
nın gözleri önünde gerçekJeştiri-
len, hepimizin izlediği \ideo film-
lerinde her şe> apaçık ortaday-
ken, katliamın boytlannı küçült-
meye >önelik çabalann, katli-
amın faili ya da failleri meçhul ot-
madığı için bunu kaygıv la izliyo-
ruz.
Trajediyaşadık'
-Sıvas katlıamının yargi aşa-
masında davanın görülmeye baş-
ladığı 21 Ekım 1993 günü ve da-
ha sonraki aylarda, her duruşma
sırasında Ankara DGM'nin
önünde itilıp-kalkıldığımızı,
coplandığımızı, avukatlanmızın
tartaklandığını ve adına yargı di-
yemedığimiz bir trajediyi yaşa-
dık.
Yine yargı aşamasında, ilgili
mahkeme heyeti tarafından Sı-
vas katliamı davasının mağdurla-
n olarak kabul edilmediğimizi,
yasalann bize verdıği müdahil
sıfatımızın hiçbir zaman göz
önüne alınmadıgına tanık olduk.
- Madımak Oteli'nde eşlerimiz,
oğuUanmız, kızlanmızve kardes-
leruniz katledildi. Özdde biz yan-
mış olsak da, bu da\anın kökten-
dincilerie bi/im Lan davamız ol-
madığının bilincinde olduğumu-
zu, Snas'ta düşünce ve inanç öz-
gürlüğünün.vaşam hakkı ile çağ-
daş yaşamın kısaca demokrasi-
nin katledildiğini açıklıkia görü-
yoruz. Bu örgütlü şeriatçı ayak-
İanma sonrasında demokratik
kitle örgütleri, yazılı ve görsel ba-
sın, düşün ve sanat çevreieri, kı-
saca aydınlar tarafından yalnız
bırakılmanın da acısını vaşıyo-
ruz.
Aileler, açıklamalannın son
bölümünde. düşünce ve inanç
özgürlügüne ve demokrasiye
inanan herkesı 26 aralıkta yapı-
lacak olan duruşmaya çağırarak,
"26 Aralık 1994 günü saat 09.
30'da. demokrasiye inanan her-
kesi DGM önünde bize destek
vermeye çağmyoruz" dedıler. j
Süzer'în Cumhurîyet'e
açtığı dava reddedildi
MEHMET DEMİRKAYA
Dolmabahçe sırtlanna "Gök-
kafes" adıyla bir gökdelen dikil-
mesine engel olduklan gerekçe-
siyle. Mimarlar Odası Istanbul
Büyükkent Şubesi ve Cumhuri-
yet gazetesi aleyhine açılan iki
milyar liralık tazminat davası
Yargıtay tarafından da reddedil-
di. Yargıtay4. Hukuk Dairesi'nin
karan üzerine bir açıklama ya-
pan Mimarlar Odası ıstanbul Bü-
yükkent Şubesi, Gökkafes'in sa-
hibi Mustafa Süzer ve firması-
nın, Mimarlar Odası ve Cumhu-
riyet gazetesi üzerinde kurmak
istediği iki milyar liralık "tazmi-
nat baskısrnın hukuken sona er-
digi vurguladı.
Yargıtay. Süzer ve şirketinin.
"Gökkafes"i eleştiren ve inşa-
atın bir an önce durdurulması
için kampanya düzenleyen Mi-
marlar Odası ile kampanya hak-
kında haberler yayınlayan Cum-
huriyet gazetesi aleyhine açtığı
iki milyar liralık tazminat dava-
sını reddeden tstanbul Asliye 3.
Hukuk Mahkemesi'nin karannı
onayladı. Istanbul Asliye 3. Hu-
kuk Mahkemesi'nin verdiği ka-
rann bozulması için, Gökka-
fes'in yapımcı fîrması Dolma-
bahçe Turizm A.Ş. adına Yargı-
tay'a başvurulmuştu.
Asliye 3. Hukuk Mahkeme-
si'nin ret gerekçesinde şöyle de-
nilmişti:
u
Söz konusu inşaat, tstanbul
Gümüşsuyu'nda ITÜ ile İnönü
Stadyumu arasında sade da\alı
gazete (Cumhuriyet) değil, diğer
basın organlannda da yayunla-
nan rüm İstanbuUulann bikliği
ve kamuyu ilgflendiren yüksek ir-
tifalı olacağı. çevıieyi, görüntüyü
bozacağı hususunda yayguı sö>-
lenti olan bir inşaattır.
Türkiye'nin tarihi, coğrafi,
turistik öneme haiz doğal ve fi-
zikj güzellikleri kapsayan ve
dünyada da büyük ve güzel şe-
hirlerin ilk sıralarında gelen
İsfanbul'un doğal ve fiziki ya-
pısının ve görünümünün daha
fazla bozulmaması, yeşil alan-
ların azalmaması, yeterince sı-
kıntı yaratan alt yapı hizmetle-
rinin daha da kötüye gitmeme-
si gayesi ile davalı Mimarlar
Odası'nın bu bina nedeniyle
yaptığı çalışma basına ve ilgili
resmi mercilere başvuru ve be-
yanatları yasadan kaynakla-
nan hakkın, kamu yararı nede-
ni ile icrasında ibaret görülüp
kasıt ve haksız fiil unsuru gö-
rülmediğinden. a.vrıca davalı-
ların sahip ve mensubu olduk-
lan gazetedeki neşriyatında
Anayasa ve yasalardan kay-
naklanan güncel ve kamuyu
yakından ilgilendiren haber
mahiyetinde olup manevi taz-
minatın yasal unsurlarından
hiçbiri gerçekleşmediği gibi,
davacı tanıklarının yeterli gö-
rülmeyen ifadelerinden başka
maddi zarar oluştuğu ispatla-
namadığından, bin an için bu
neşriy at nedeni ile inşaatın ya-
vaşlaması ya da durması hatta
yüksekiiğinin resmi mercilerce
azaltılması hususlarının ger-
çekleştiği düşünülse bile, bu
eylemlerin kasten davacıya za-
rar vermek gayesi ile değil,
mesleki ve yasal görev icabı ka-
mu yararına yönelik olması
karşısında dava yerinde görül-
memiştir."
Bilindiği üzere. daha önceleri
yeşil alan olarak belirlenmiş olan
Dolmabahçe sırtlannda 1980'li
>ı 1larda "ayncalıklı imar izni"
\erilerek yükselmeye başlayan
"Gökkafes" adlı gökdelen inşa-
atıyla ilgili olarak Mimarlar
Odası'nca sürdürülen kampanya
etkili olmuş ve binanın ilk sekiz
katı dışındaki yükselme hakkı
daha sonra iptal edilerek, "İstan-
bul'un bağnna saplanan han-
çer" olması önlenebılmişti.
Mimarlar Odası Istanbul Bü-
yükkent Şubesi, Süzer ve firma-
sının, tazminat taleplerinin yerel
mahkeme tarafından reddedil-
mesıne karşın davadan vazgeç-
meyerek bir üst mahkemede
temyiz yolunu seçmesini, "Böy-
lece'Gökkafes'eyakışır' rurum-
lannı sürdürmeyi yeğleyen ya-
pımcılar, son hukuk dcrsini de
\argitay karanylaalmışoldular"
şeklinde değerlendirdi.
Yargıtay 4 Hukuk Dairesi'nin
karan şöyle:
"Taraflar arasuıdaki tazminat
davası üzerine yapılan \Brgilama
sonunda, ilamda yazılı nedenler-
den dolayı davanm reddine ilişkin
hükmün süresi içinde davacı
avukatı tarafından temyiz edtt-
mesi üzerine, tetkik fıâkimi
tarafından düzenlenen rapor
okunduktan sonra dosya incelen-
di gereği konuşuldu.
Dosyadaki yazılara, kararın
dayandığı kanıtlarla yasaya
uygun gerektirici nedenlere ve
özellikle delillerin değerlen-
dirilmesinde bir isabetsizlik
görülmemesine göre yerinde
bulunmayan "bütün temyiz
itırazlannın reddiyle' usul ve
yasaya uygun olan hükmün
onanmasına ve aşağıda yazılı
onama harcının temyiz edene
y ükJetilmesine oybiriiği ile karar
verildi."