25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 21 ARAUK 1994 ÇARŞAMBA f 10 DIŞ HABERLER Demfrere aç* mektup • BON1S (AA) - Almanya'da faaliyet gösteren bazı Tûrk demekleri, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirere gönderdikleri açık mektupta, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlan ile ilgili olarak hazırlanmış olan ve komisyonlarda bekleyen yasa tasanlannın bir an önce yasalaşması konusunda destek istediler. Bremen Türk Dernekleri Birliği, Türkiye Göçmenler Birliği Beriin, Türkıye Göçmenler Birliği Hamburg, Essen Türk Toplumu, Hannover Türk Toplumu ve Rhein Main Türk Toplumu adlı demeklerin ortaklaşa olarak kaleme aldıklan açık mektupta, bazı milletvekilleri taraftndan TBMM'ye sunulan yasa tasanlannın komisyonlarda beklediğine dikkati çektiler. Bulgar seçimleri • SOFYA(AA)- Bulgaristan'da geçen pazar günü yapılan parlamento seçimlerinin eski komünist partinin devam olan Sosyalist Parti (BSP) tarafından ezici bir üstünlükle sonuçlanması Başbakan Reneta Incova'yı korkuttu. "Bulgar Demir Leydi" olarak adlandınlan bayan başbakan Incova, Bulgaristan Devlet Radyosu'na yaptığı seçim değerlendirmesinde, sonuçlann Bulgaristan'ın komünizme mahkum olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Uranyum kaçakçılığı • VTVANA(AA)- Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), Çek Cumhuriyeti'nde önceki gün bulunan 3 kilogram zenginleştirilmiş uranyumdan sonra. bu tür maddelerin kaçakçılığından endişeli olduğunu bildirdi. LAEA sözcüsü Hans- Friedrich Meyer, Viyana'da yaptığı açıklamada, uranyuma, "Elinde bulunmaması gereken kişilerin sahip olmalanndan" endişe duyduklannı ifade etti. lAEA'nın, Çek yetkililerinden bilgi beklediğini belirten Meyer, uranyumu incelemek üzere Prag'a uzman göndereceklerini söyledi. Türkiye'nin BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Inal Batu Cumhuriyef 'e özel demeç verdi: BM, KarabağVla etkisiz kaldı FUATKOZLUKLU NEW YORK - Türkiye'nin BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyü- kelçi tnal Batu, birçok ülkenin "Eri- di, çöktfi" dediği Birleşmiş Millet- Ier'in, geride bırakmak üzere olduğu- muz 1994 yılındaki icraatını değer- lendirdi. Cumhuriyet'in Inal Batu'yayönelt- tiği sorular ve Batu'nun yanıtlan şoy- le: - BM atmosferinde soluyan biri ote- rak BM'nin ve özellikk bu örgütün Batüı üyelerinin Bosna sorununa yak- laşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu sorun, BM üyesi olan bir ülke- nin topraklannın işgali sorunudur. Bosna-Hersek sorunu, temelinde ne bir iç savaştır ne de Müslüman-Hıris- tiyan çatışmasıdır. Bosna-Hersek par- lamentosunda Sırplar ve Hırvatlar vardı, ülkenin yönetiminde yeralıyor- lardı. Bugün BM'deki daimi temsilci yardımcısı olan büyükelçi, Hırvat asıl- lıdır. Özetle, Bosna-Hersek; çok ulus- lu, çok etnik kökenli, çok dinli birdev- letti. BM üyesi olan bu devletin işga- li söz konusudur ve bu hâlâ durduru- lamıyor. Geriye dönersek, BM, Milletler Ce- miyeti'nin akıbetine doğru sürükleni- yor. Bu, fevkalade sakıncalı ve kaygı verici bir gelişmedir. Bosna'daki sa- vaş, yine BM'nin aczi yüzünden bir Müslüman-Hıristiyan çatışması nite- liğini almaktadır; gelişmelere paralel olarak dünyanın birçok ülkesinde din- ci akımlar, lslam köktenciliğı güç ka- zanmaktadır. - ABD ve Bato'nın suçu ne oJdu? Birincisi, Batı ülkeleri ve ABD, Bosna-Hersek faciasına başmdan be- ri ulusal çtkarlan açısından bakmışlar- dır. Bafı'nın oradaki kuvvetleri rehin haline gelmiştir. Ve bunlann can gü- venliği nedeniyle Batı, haksız bir tu- tum içine girerek Bosna-Hersek'i te- cavüzden korumak, soykınmdan ko- rumak, işgalden korumak görevini ye- rine getirmemiştir. Bu, Batı'nın birin- ci zaafi olmuştur. Inal Batu: Baü çifte standart uyguhıyor. •Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Karabağ konusunda etkili olmamış ve kendi kararlannı uygulatma yönünde hiçbir girişim başlatmamıştır. •Kıbns sorununda, KKTC, BM tarafından siyasi irade yokluğuyla insafsızca suçlandı. Ikincisi, giderek yaygınlaşan bir ka- naat var; Batı, Avrupa'nın o bölgesin- de halkı Müslürnan olan bir devletin varlığmı acaba içine sindirememekte midir? Bunu şu aşamada bir soru işa- reti olarak ortaya koymaya mecburuz. -Reld ABD bugün tek söper güçoia- rak görünürken neden aktif olarak devreye gjrmedi va da poHrikalannda samimj ve istikrarb davranmadı? Aktif rol oynamak istedi; ancak ABD'nin çıkmazı şu olmuştur: Hem oraya asker göndermeyi göze alama- mıştır hem de dünyanın tek süper gü- cü olarak herkese akıl öğretmeye kal- kışmıştır. Herkesin kendisine itaat edeceğini sanmıştır. Buraya kadar ABD politikası iyiydi. Hakkın huku- kun yanında, zalimin karşısında gibi gözüküyordu. Son aylara kadar böy- leydi. Mesela Bosna-Hersek'e silah ambargosunun kalkması yönünde Gü- venlik Konseyi'ne bir karar tasansı getirmişti -ki o tasan bugün artık öl- müş, adı bile anılmaz olmuştur- NA- TO'nun daha enerjik, daha etkin mü- dahalelerini savunmuştur. Avrupalı müttefiklerinden farkı bunlardır. An- cak ABD'nin müdahaleleri cılız kal- mıştır; çünkü oraya asker gönderme- miştir. Washington'un başmdan ben çıkmazı buydu. Karabağ sorun - Yıpranan, prestiji ve güveniliröği eriyen BM, Dağfak Karabağ sorunun- da ne yapabüdi? BM Güvenlik Konseyi, bu konuda da etkili olamamış ve kendi kararlan- nı uygulatmak yönünde hiçbir girişim başlatamamıştır. Konu, Güvenlik Konseyi'nın gündeminden çıkarak AGtK Minsk Grubu'na kaymıştır. Bu- rada da mücadele; Rusya Federasyo- nu'nun, bölgeye gönderümesi söz ko- nusu olan Banş Gücü'nün Bağımsız Devletler Topluluğu kuvvetlerinden ibaret olması görüşüyle Türkiye'nin de üyesi bulunduğu Minsk Grubu'nun oraya çokuluslu Banş Gücü gönderil- mesi yönündeki görüşünün mücade- lesi şeklinde geçmıştir. Geçen günlerde Budapeşte'de ya- pılan AGIK zirvesınde ise ortalama bir yol bulunmuştur. Azerbaycan'a gönderilecek Banş Gücü'nün çoku- luslu olması ele alınmıştır. Rusya bu- nu kabul etmiş, fakat bunu BM Gü- venlik Konseyi'nın karanna bırakmış- tır. Kıbns ~ - Güven Artüncı Önlemler paketi- ni kabul eden KKTC've bu kez nasıl yakbşılacak? BM'de bu saatten sonra turumneoîabOir? Son bir buçuk yılda, bütün dünya- nın, burada bütün dünya derken şunu da açıklığa kavuşturalım: Dünyanın artık Kıbns sorununa ilgisi azalmıştır. Artık doğrudan sorunla ilgilenen ül- kelerin sayısı ve de BM sekreteryası- nın ilgisi azalmıştır. ABD, soruna ilgi duyan birkaç ülkeden biridir. Ancak şu da var: ABD, göreceli olarak soru- na ilgisini arttırdı. Yeni temsilci atan- dı. Fiiliyatta bu makam ne kadar so- runun içine gireceğini; bizatihi bu ma- kamın ihdas edilmiş olmasının, ABD'nin soruna ilgisini arttırdığı an- lamına gelip gelmeyeceğini zaman gösterecek. Çözüm, bir ülkenin baskı- sıyla gelmez. ABD yönetimi ve Kong- resi 'nin de artık bu gerçeği anlamış ol- malannı umut ve temenni ederim. Bir buçuk yıldır Türk tarafına veri- len mesaj. çözüme vanlması için ta- raflar arasında güven ortamınm arttı- nlması yönündeydi. Güven arttıncı önlemler paketi hazırladılar. KKTC, başta Maraş'ı BM'ye devretmekle önemli fedakâriıklaryaptı. KKTC, ba- zı noktalann açıklığa kavuşturulması- nı istediği dönemde, BM tarafından insafsızca suçlandı. Siyasi irade yok- luğu suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. - KKTC lideri Rauf Denktas'sız so- runun çözümü olabileceği görûşleri de yaygın. Bu rürden yaklaşımlara nasıl bakrvorsunuz? Sanınm Türkiye'deki yetkıliler, Sa- yın Deoktaş'ın bu görevi bırakma ni- yetinin gerçekleşmemesi temennile- nni dile getirdiler. Benim buna ekle- yecegim bir şey yok. - Yumurtafak-Kerkük perrol boru hattınuı Türkiye taraftndan boşatal- ması ve çürümesinin önüne geçilınesi konusunda henüz bir üerlemesağlaııa- madL Sorunun çözümüne ilişkin gjri- şünler hangj aşamada? Boru hattı konusunda eski Sayın Dışişleri Bakanı Mümtaz SoysaJ'ın Tank Azfe'le yaptığı görüşmeden ile- riye gidilmedi. Bizim çözüm bekle- memiz, sorunu sona erdirmiyor. Çö- züm için Irak ve BM ile Türkiye'nin ortak bir anlaşmaya varması gereki- yor. Top şimdi sahada yok. Dışanda... Bizim haklılığımız devam ediyor. Ama Irak bir dönüş yaptı. Yardım malzemesinin Kuzey Irak'taki üç ken- te Kızılay tarafından dağıtımı konu- sunda BM Güvenlik Konseyi'nin ka- bul edebileceği bir formül üzerinde Irak'ın da mütabakatı alınıyor gibiy- di. BM, bu formülü kabul edecekti. Ancak Irak, birdenbire dönüş yaptı. Sonra Kuveyt sınınna asker yığılma- sı olayı yaşandı. Ardından Irak, Ku- veyt'i tanıdı. Bütün bu gelişmeler, bo- ru hattı meselesini, bize rağmen gün- demden düşürdü. Maalesef boru hat- tı konusu bugün canlılıgını yitirmiş durumda. -Türkiye'nin, Güvenlik Konseyi'ne üyeiigi konusuna gefirsek— Kıbns sorununa taraf olduğu için Yunanistan'la birlikte Batı grubunca, 196O'lı yıllann başmdan beri haksız yere cezalandınlmaktayız. Ilan edil- memiş bir ambargoyla karşı karşıya- yız. Grubumuzun adayı olamıyoruz. Türkiye ve Yunanistan, Kıbns sorunu bahane edilerek, gruplannın onayını alamıyor. Kıbns bir bahanedir. Böy- lece kendilerine Güvenlik Konseyi üyesi olmak konusunda daha sık sıra gelmesinı ustaca sağlamış oluyorlar. Hadise budur. Kürt sorunu - Kürt sorunu, BMçatm altında fiye ülketerin diplomadan taranndan gün- deme getirüiyor mu? BM'nın gündemınde Kürt konusu yoktur. Insan haklan bağlamında üçüncü komitedeki görüşmelerde, Av- rupa Topluluğu adına Almanya bazı eleştinler getirmiştir ve Kürt sorunu BM çatısı altında bununla da sınırlı kalmıştır. tTALYA'DA GÜVENOYLAMASI Berlusconi'nin koltuğu sallanıyor ROMA (AA)-ltal- ya Başba- İcanı SÜvio Berlusco- ni, yann ya Ja cuma günü mec- listen gü- venoyu is- teyecek. Üst düzeydeki bir hü- kümet yetkilisi, hükümetin gü- venoylamasını kazanamaması halinde Berluconi'nin derhal is- tifa edeceğini kaydetti. Aynı yet- kili, "Hukümet aznınğa düşerse başbakan istifa edecek. Hiikû- met düşerse, Kuzey Birliği ve muhaiefetin verdiği gensonı önergeleri dedüşecek" dedi. Ay- nı yetkilı, hükümet ortaklan Ku- zey Birliği ile Italya Halk Parti- si'ni, ortak gensoru vererek, Berlusconi gibi işadamlannın milletvekili seçilmesini engelle- meye çalışmakla suçlayarak "ts- b'yoıiar kj genel seçimlerde 10 mihT>n oy alan bir adam meclts- teoturmasuı" ıfadesini kullandı. Yetkili, Berlusconi'nin istifa et- mesi halinde, Cumhurbaşka- nı'nın, anayasa uyannca, 60 gün içinde erken seçim karan alma- sı gerekeceğini belirtti. Berlusconi liderliğindeki For- za Italia (Haydi Italya) Parti- si'nin koalisyon ortağı Ulusal It- tifak Partisi üyesi ve Başbakan Yardımcısı Gİuseppe Tatareüa ise devlet televizyonu TG3'e dün yaptığı açıklamada, "Hûkü- met yann istifa edecek. Seçim kampanyası yann başbyor" de- di. Beyaz Saray önünde saldırı WASHINGTON (Cumhuri- yet)- Iki aydan kısa birsüre için- de, Beyaz Saray etrafında üçün- cü kez silahlar patladı. Ancak bu kez mermiler polislerin silahın- dan çıktı. ABD'de polisin göre- viyle ilgili tartışmalan yeniden gündeme getiren olay. dün sabah Beyaz Saray önünde meydana geldi. Olay, baştan sona tüm te- levizyon kanallannca kesintisiz yayımlandı. Görgü tanıklannın ve polisin verdiği bilgılere göre olay şöyle gelişti. Elinde bıçak olduğu öne sürü- len evsiz bir adam, kendilerine yönelik baskılan protesto ederek Beyaz Saray çevresinde görev yapan park polislerine küfür et- meye başladı. Uyanlara karşın eylemini sürdüren 33 yaşındaki MarceUo Cornio, çevresini saran 6 polisten ikisinin silahından çı- kan mermilerle vuruldu. Göğsünden ve bacağından ya- ralanan evsiz zenci adamın, has- taneye kaldınlarak ameliyat edil- diği ve hayati tehlikeyi atlatama- dığı bildirildı. Sabah işine gırmekte olan yüz- lerce kişinin tanıklık ettiği olay sırasında, Beyaz Saray'ı gezme- ye gelen turistler arasında büyük panik yaşandı. ABD Başkanı Bill Clinton. olayın meydana geldi ği yere 200 metre kadar me- safedeki OvaJ Ofis'te çalışıyor- du. Park Polisi Müdürü Robert Hines, görevlilere saldiran Mar- cefioCornk>(33)'nunelindeki bı- çağı tüm uyanlara karşın bırak- mamakta direndiğini vurgulaya- rak polisin "nefsi müdafaa" ama- cıyla ateş açmak zorunda kaldı- ğını söyledi. Aylardır Beyaz Sa- ray karşısındaki Laffeyatta Park'ta yattığı belirlenen evsiz gencin arkadaşlan. son zaman- larda Beyaz Saray'a yönelik sal- dın olaylan üzerine polisin ken- dilerine baskı yaptığını anlattı. Yetkililer, olayın Beyaz Sa- ray'a yönelik bir saldın olmadı- ğını, sadece Beyaz Saray önün- de meydana geldiğini vurguladı. Bu arada. "Beyaz Saray'da gü- venlik durdumuyla" ilgili özel bir rapor hazırlandığı bildirildi. TÜBİTAK ARAŞTIRMA PROJELERİ Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nca üniversiteler, diğer kamu kurum ve kuruiuşları, özel kuruluşlar ve gerçek ve tüzel kişiler tarafından - Bilişim ve iletişim teknolojileri ve-optoelektronık, - Biyomedikal teknolojiler ve biyoteknoloji, moleküler biyoloji, biyomekanik ve biyomalzeme üretim alanlannda uygulamaya yönelik çalışmalar, - Türkiye'nin biyolojik zenginl/kleri, - Ileri ve yeni teknoloji malzemeleri ve uygulamaları, modem imalat sistemleri ve proses teknolojileri,enerjide verimlilik arttıncı yöntemler ve altematif eneni uygulamaları, - İleri ve yeni kimyasal ve çevresel teknolojiler. Çevre kirliliğinın belirlenmesi, kontrolü, önlenmesi ve giderilmesine yönelik çalışmalar, - Denızler ve ıçsularda doğal sistemler, yeni yöntem ve teknikler, canlı kaynaklar, yönetimleri ve yetıştınlmelen. Atmosfenk parametreler, modelleme, taşınmalar, bıosfer-atmosfer etkileşimi ve yeni alet geliştirme. Yeraltı kaynakları aranması ve ışletilmesine yönelik yeni yöntem ve teknikler. Kritik bölgesel jeclojik, jeomorfolojik ve jeofızik sorunlar, bölge pianlaması ve kıyı yönetimi, - Enerji etkin tasarım, yapım ve rehabiiitasyon Konut sorunu ile ilgili planlama, tasanm, yapım ve değeıiendirme. Depreme dayanıklı tasanm, yapım ve rehabiiitasyon. Çağdaş jeoteknik, hidrolik ve ulaşım teknolojılen. Çağdaş malzeme (Özellıkle yüksek performanslı) ve yapım (Özellikle prefabrikasyon) teknolojileri, - Yaşam bilimlerinde preklinik, kardiyovasküler, bronkopulmoner, hematoloji, onkoloji, immünoloji, enfeksiyon, maiignıte. neonaıoloji, epıdemiyoloji, üreme, beslenme ve gelişme zehırlenmeler, ana-çocuk sağlığı, gdruntüleme yönıemleri, transplantasycn, nöropsışık bılimler, radyasyonlu sağaltım yöntemleri, ilaç tasanmı - doğal ve sentetık kökenli ilaç etken maddeleri - ilaç formülasyonu, - Tarım, orman, gıda ve tanmsal biyoteknoloji alanlannda üretim, verimlilik ve kalıteyi arttırmaya yönelik modern yöntem ve teknolojiler, - Hayvancılıkta yöre özelliklerine göre (Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere) üretimı ve verimi artırıcı ıslah çalışmalan ile Türkiye genelinde hastalıkların teşhis ve tedavısine yönelik temel ve uygulamalı araştırmalar, konulannda ağırlıklı olmak üzere önenJecek temel ve uygulamalı araştırma ve geliştirme projelerine ayni ve/veya nakdi olarak destek verilecektir. Yukarıdaki konulann dışında, bilimsel mükemmellik ilkesi çerçevesinde, temel bilimler alanında, öncelikli alan kısıtı olmaksızın her tûrlü proje başvurusu değerlendirmeye alınacaktır. 1995 yılı için ikj başvuru dönemi belirlenmiştir. Başvurmak isteyenlerin aşağıda belirtilen adresten veya intemet aracılığıyla mosaic programı ile http://www.tubitak.gov.tr üzerinden temin edecekleri yeni proje öneri formlarını (eski fonmlar geçersizdir) asagıda belirtilen günlerde mesai bitimine kadar TÜBİTAK Proje Destek ve Teşvikler Daire Başkanlığı'na göndermelen gerekmektedır. TÜBİTAK Proje Destek ve Teşvikler Daire Başkanlığı Atatürk Bulvan, No: 221 06100 Kavaklıdere/ANKARA Tel : 468 53 00/2301 1. Başvuru : 28 Şubat 1995 2. Başvuru : 30 Ağustos 1995 E-mail: ptddb@promete.tetm.tubitak.gov.tr Çin askerieri 1989'da halka kulak asma\-arak Tianenman karüamını gerçekJeştirmişlerdi Çin'de muhalefete baskıDış Haberler Servisi - Çin'de muhaliflere karşı baskı giderek ağırlaşıyor ülkede son olarak 9 muhalif 3-20 yıl arasında deği- şen hapis cezalanna çarptınldı. 'International Herald Tribu- ne' gazetesi, geçen cuma bir Çin mahkemesi tarafından verilen cezalann ülkede son yıllarda mu- haliflere karşı alınan en sert ka- ran oluşturduğunu bildiriyor. Gazete, Çin'de Tianenman katliamının gerçekleştirildiği 4 Haziran 1989'dan beri, muhalif- lerin bu denli sert cezalara çarp- tınlmadığına dikkati çekiyor. Ge^cn hafta 3-20 yıl arasında değişen cezalara çarptınlan mu- haliflerin çoğu 1992 yazında ye- raltı muhalefet gruplanna üye ol- makla suçlanıyorlar. Aşınsert Asya Insan Haklan Örgü- tü'nün Hong Kong sorumlusu Robin Munro cezalann 'Idşiyi is- yan ettirecek kadar sert' olduğu- nu söyledi. Robin Munro şöyle konuştu: "Bu insanlar, banşçı muhaüf- lerdi. Şiddete başvurmamış, ya- salann sınuiannı aşmamışlardı. Mahkemenin karanndan çıkan- lacak sonuç şudur: Çin'de yöne- tkiler banşçı muhalefete bile ta- hammül edemiyoriar." Robm Munro, Batılı hükümet- lerin, Çin'le ticari ilişkilerin art- masının ve ekonomik reformla- nn ülkede insan haklan konu- sunda gelişmeye yol açacağına ilişkin savlannı anımsatarak şöy- le dedi: 69 muhalif, geçen hafta 3 ile 20 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarptınldılar. "Çin'de muhaliflere verilen son cezalar, Batılılann iddiasuun yanlış olduğunu ortaya koydu. Ekonomik reformlara rağmen ülkede sryasal açıdan bir vıımu- şamayok." Bir Batılı diplomat ise değişik yorum getirdi: " Pekin yönetimi beUdde90 ya- şındaki Deng Şiao Ping'in ölü- münden sonra, Komünist Parti- si aleyhinde gösteri yapmayı ta- sarlayanlara şimdiden gözdagı wriyor. Deng'in ölümünden son- ra otoritesi rejûnde birdeğişfldik olma>acağı mesaj ını veriyor." Hapse mahkûm olan muhalif- lerden birinin yakını ise şöyle de- di: "Bu insanlar suçsuz. Bu denü ağır cezalara çarptınlmalannı kimse beklemiyordu. Çok öfkefi- yim." 1992'de tutuklanan muhalifle- rin yargılanması nisan ayında başlayacaktı. Ancak Çin hükümeti. davanın ABD Başkanı Bill Clinton'in ti- carette en fazla kaynlan ülke" konusundaki karannı olumsuz etkilemesinden çekinerek mah- kemeyi erteledi. C lintorTın çeüşkısi Bilindiği gibi, Bill Clinton, ni- san ayında Çin'etfcaretteen faz- la kaynlan ülke' statüsünün de- vam etmesine karar vermişti. Oysa ABD Başkanı Bill Clinton daha önce yaptığı açıklamalarda Çin'de insan haklan konusunda bir gelişme olmazsa Pekin'e 'en fazla kaynlan ülke' statüsünü tanımayacaklannı belirtmişti. BAHREYN KAR1ŞIK Polis 1600 kişiyi tutukladıDış Haberler Servisi - Bahreyn'de Şii göstericilerle polis arasında meydana ge- len çatışmalann ardından bir operasyon başlatan güvenlik güçlen yaklaşık 1600 kişiyi turukladılar. Şülerin, sürdürülen operasyona karşın dün yeniden güvenlik güçleriyle çatışma- ya girdiklen bildirildi. Körfez îşbirliği Konseyi (KİK) zirve toplantısına ev sahipliği yapan Başkent Manama'da alınan çok sıkı güvenlik ön- lemlerine karşın çatışmalarsürüyor. Baş- kentteki diplomatik kaynaklar AFP'ye yaptıklan açıklamada, başkentin yanı sı- ra Şii nüfusun çoğunlukta olduğu kent ve kasabalarda büyük boyutlu bir güvenlik operasyonunun gerçekleştirildiğini bil- dirdiler. 3 hafta içinde bûyfldü Şülerin yaşadığı çeşitli yerleşim mer- kezlerinde 25 kasım günü patlak veren gösteriler, üç hafta içinde büyüyerek ya- yıldı. Manama'nın yoksul kesimleri ve çevre kentlerde pazar günü binlerce kişi- nin katılımıyla yapılan protesto gösteri- leri sırasında göstericilerle polis arasın- da meydana gelen çatışmalarda 4 göste- rici ve 3 polis ölmüştü. Hükümet tarafin- dan tutuklanan Şii lider Şeyh Ali Sal- man'ın serbest bırakılmasını talep eden göstericiler, KfK zirvesi süresince protes- to eylemleri düzenleyeceklerini bildir- mişlerdi. KlK heyetınden adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, son iki haftadır de- vam eden gösteriler için "Zirveye kaülan liderier, bu olaylardan ders almahlar" de- di. KlK zirvesinin en önemli gündem maddesını özellikle Körfez ülkelerinde büyük tırmanış gösteren aşın dincilik oluşrurdu. Umman dün, konsey üyesi ülkelere aşın dincilige karşı ortak bir tavır belir- lenmesi için çağnda bulundu. DIŞ BASIN Türkiye'nîn açıııazı Türkiye'nin seçimle işbaşına gelmiş olan hükümetinin, silahlı Kürt aynlıkçılanna karşı ülkenin kaynaklannı harcayarak ve demokrasiyi tehlıkeye atarak mücadele etmeye hakkı vardır. Ama Amerika ve Türkiye'nin diğer dostlan, başka bir dizi sorunu olan bir müttefiğinin Kürt aynlıkçılanna karşı mücadelede daha da yıpranmasını derin bir kaygıyla izliyorlar. Tablo hiç de ıç açıcı değil. Kürt sorununda yetkileri orduya devreden Türk hükümeti, 8 Kürt milletvekilini PKK ile işbirliği yaptıklan suçlamasıyla tutuklattırmıştır. Gerçi sanıklara ölüm cezası isteminden vazgeçilmiştir. Ama yine de 15 yıla kadar değişen hapis cezalan verilmiştir. Hükümet Türkiye'nin en yakın dostlannın protestolanna, ülkenin yalnızhğa yuvarlanmasına karşın karanndan dönmemiştir. Şu noktayı belirtmek gerekiyor: Türkiye'nin dostlannın rahat koltuklanndan bu ülkeye sıyasal çözüm, Kürtlere yerel özerklik verilmesi gibi konularda tavsiyelerde bulunması kolaydır. Türk yetkilileri, uzaktan yapılan bu tavsiyeler karşısında sinirlenmekte ve yanlış anlaşıldıklanndan yakınmaktadır. Tavsiyeler, hükümranlık hakkına tecavüz olarak göriilmektedir. Bu arada PKK gerillalannın da ordu kadar güçlü ve kalabalık olmamakla birlikte askerlerden bile daha acımasız olduklannı belirtmek gerekiyor. Ancak Türk hükümetinin hoşuna gitmese de Batı'nın verdiği mesaj doğrudur. Başbakan Tansu Çiller'ın güç durumda olan hükümetinin bir uzlaşma arayışına büyük gereksinmesi vardır. Ilımlı kentleri kazanmanın zorluğunu kimse küçümsememelidir. Ama aynı zamanda esneklikten yoksun, katı bir politikanm Türkiye'ye vereceği zaran da küçümsenmemeli. (19 Aralık) / Bu nasd? ' Arnk Çecenler benden Le Monde'dan THEINDEPENDENT Mandela'nın işi zor Güney Afnka'nın ıkinci savaşımı başlıyor. Nebon Mandeta'nın Devlet Bakanı seçilmesinden sonra dünyanın gözleri başka bunalımlara çevrildi. Ama Güney Afrika için gelecek hâlâ kritiktir. Afrika Ulusal Kongresi, hâlâ bir kurtuluş hareketinden siyasal partiye tam olarak dönüşemedi. Bu gerçeği Mandela da kabul etti. Mandela ezici bir çoğunluk tarafından büyük umutlarla seçildi. Mandela, Güney Afrika'nm dışında bir kahraman olarak görülüyordu. Ama içeride konut, eğitim ve iş için talepler hızla artıyordu. Afrika Ulusal Kongresi (ANC) halka bu konularda vaadlerde bulunarak milyonlan peşine taktı. Mandela ikinci savaşımı vaadlerin yerine getirilmesi için verecek. Güney Afrika'da ilk mücadele ANC'nin 1912'de kurulmasından sonra 80 yıl sürdü. Ama Mandela hükümetinin ikinci mücadele için önünde bu kadar uzun zaman yok. Eğer kitleler düş kınklığına ugrarsa mücadele, iktidar savaşına dönüşür. Mandela geçen hafta yaptığı konuşmada "Parasal önİemkr, mali disipiin ekonomik jstikrar ve büyümeden" söz etti. Bunlar güzel sözler. Ama halk çevTesine bakınca, sendikalan frenlemeye çalışan bir hükümet görüyor. Oysa hükümetin işbaşına gelmesinde sendikalann eylemleri de önemli rol oynamıştı. Halk gazetelerde, eğitim sorununu çözümlemek için kurulan komisyonlann çalışmalanna ilişkin haberler okuyor. Ancak somut bir girişim yok. Konut sıkıntısı konusunda da henüz hiçbir ilerleme kaydedihnedi. Mandela hükümeti bir an önce ülkenin acil sorunlannı çözmek için somut adımlar atmalıdır. Güçlü bir Güney Afrika, Afrika kıtasının istikran ve geleceği açısından çok önemlidir. (19 Arahk)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle