Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURtYET 21 ARAUK 1994 ÇARŞAMBA
f 10 DIŞ HABERLER
Demfrere aç*
mektup
• BON1S (AA) - Almanya'da
faaliyet gösteren bazı Tûrk
demekleri, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirere
gönderdikleri açık mektupta,
yurtdışında yaşayan Türk
vatandaşlan ile ilgili olarak
hazırlanmış olan ve
komisyonlarda bekleyen yasa
tasanlannın bir an önce
yasalaşması konusunda
destek istediler. Bremen
Türk Dernekleri Birliği,
Türkiye Göçmenler Birliği
Beriin, Türkıye Göçmenler
Birliği Hamburg, Essen Türk
Toplumu, Hannover Türk
Toplumu ve Rhein Main
Türk Toplumu adlı
demeklerin ortaklaşa olarak
kaleme aldıklan açık
mektupta, bazı milletvekilleri
taraftndan TBMM'ye
sunulan yasa tasanlannın
komisyonlarda beklediğine
dikkati çektiler.
Bulgar seçimleri
• SOFYA(AA)-
Bulgaristan'da geçen pazar
günü yapılan parlamento
seçimlerinin eski komünist
partinin devam olan
Sosyalist Parti (BSP)
tarafından ezici bir
üstünlükle sonuçlanması
Başbakan Reneta Incova'yı
korkuttu. "Bulgar Demir
Leydi" olarak adlandınlan
bayan başbakan Incova,
Bulgaristan Devlet
Radyosu'na yaptığı seçim
değerlendirmesinde,
sonuçlann Bulgaristan'ın
komünizme mahkum
olduğunu ortaya koyduğunu
söyledi.
Uranyum
kaçakçılığı
• VTVANA(AA)-
Uluslararası Atom Enerjisi
Ajansı (IAEA), Çek
Cumhuriyeti'nde önceki gün
bulunan 3 kilogram
zenginleştirilmiş
uranyumdan sonra. bu tür
maddelerin kaçakçılığından
endişeli olduğunu bildirdi.
LAEA sözcüsü Hans-
Friedrich Meyer, Viyana'da
yaptığı açıklamada,
uranyuma, "Elinde
bulunmaması gereken
kişilerin sahip olmalanndan"
endişe duyduklannı ifade
etti. lAEA'nın, Çek
yetkililerinden bilgi
beklediğini belirten Meyer,
uranyumu incelemek üzere
Prag'a uzman
göndereceklerini söyledi.
Türkiye'nin BM nezdindeki Daimi Temsilcisi Inal Batu Cumhuriyef 'e özel demeç verdi:
BM, KarabağVla etkisiz kaldı
FUATKOZLUKLU
NEW YORK - Türkiye'nin BM
nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyü-
kelçi tnal Batu, birçok ülkenin "Eri-
di, çöktfi" dediği Birleşmiş Millet-
Ier'in, geride bırakmak üzere olduğu-
muz 1994 yılındaki icraatını değer-
lendirdi.
Cumhuriyet'in Inal Batu'yayönelt-
tiği sorular ve Batu'nun yanıtlan şoy-
le:
- BM atmosferinde soluyan biri ote-
rak BM'nin ve özellikk bu örgütün
Batüı üyelerinin Bosna sorununa yak-
laşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu sorun, BM üyesi olan bir ülke-
nin topraklannın işgali sorunudur.
Bosna-Hersek sorunu, temelinde ne
bir iç savaştır ne de Müslüman-Hıris-
tiyan çatışmasıdır. Bosna-Hersek par-
lamentosunda Sırplar ve Hırvatlar
vardı, ülkenin yönetiminde yeralıyor-
lardı. Bugün BM'deki daimi temsilci
yardımcısı olan büyükelçi, Hırvat asıl-
lıdır. Özetle, Bosna-Hersek; çok ulus-
lu, çok etnik kökenli, çok dinli birdev-
letti. BM üyesi olan bu devletin işga-
li söz konusudur ve bu hâlâ durduru-
lamıyor.
Geriye dönersek, BM, Milletler Ce-
miyeti'nin akıbetine doğru sürükleni-
yor. Bu, fevkalade sakıncalı ve kaygı
verici bir gelişmedir. Bosna'daki sa-
vaş, yine BM'nin aczi yüzünden bir
Müslüman-Hıristiyan çatışması nite-
liğini almaktadır; gelişmelere paralel
olarak dünyanın birçok ülkesinde din-
ci akımlar, lslam köktenciliğı güç ka-
zanmaktadır.
- ABD ve Bato'nın suçu ne oJdu?
Birincisi, Batı ülkeleri ve ABD,
Bosna-Hersek faciasına başmdan be-
ri ulusal çtkarlan açısından bakmışlar-
dır. Bafı'nın oradaki kuvvetleri rehin
haline gelmiştir. Ve bunlann can gü-
venliği nedeniyle Batı, haksız bir tu-
tum içine girerek Bosna-Hersek'i te-
cavüzden korumak, soykınmdan ko-
rumak, işgalden korumak görevini ye-
rine getirmemiştir. Bu, Batı'nın birin-
ci zaafi olmuştur.
Inal Batu: Baü çifte standart uyguhıyor.
•Birleşmiş
Milletler Güvenlik
Konseyi, Karabağ
konusunda etkili
olmamış ve kendi
kararlannı
uygulatma yönünde
hiçbir girişim
başlatmamıştır.
•Kıbns sorununda,
KKTC, BM
tarafından siyasi
irade yokluğuyla
insafsızca suçlandı.
Ikincisi, giderek yaygınlaşan bir ka-
naat var; Batı, Avrupa'nın o bölgesin-
de halkı Müslürnan olan bir devletin
varlığmı acaba içine sindirememekte
midir? Bunu şu aşamada bir soru işa-
reti olarak ortaya koymaya mecburuz.
-Reld ABD bugün tek söper güçoia-
rak görünürken neden aktif olarak
devreye gjrmedi va da poHrikalannda
samimj ve istikrarb davranmadı?
Aktif rol oynamak istedi; ancak
ABD'nin çıkmazı şu olmuştur: Hem
oraya asker göndermeyi göze alama-
mıştır hem de dünyanın tek süper gü-
cü olarak herkese akıl öğretmeye kal-
kışmıştır. Herkesin kendisine itaat
edeceğini sanmıştır. Buraya kadar
ABD politikası iyiydi. Hakkın huku-
kun yanında, zalimin karşısında gibi
gözüküyordu. Son aylara kadar böy-
leydi. Mesela Bosna-Hersek'e silah
ambargosunun kalkması yönünde Gü-
venlik Konseyi'ne bir karar tasansı
getirmişti -ki o tasan bugün artık öl-
müş, adı bile anılmaz olmuştur- NA-
TO'nun daha enerjik, daha etkin mü-
dahalelerini savunmuştur. Avrupalı
müttefiklerinden farkı bunlardır. An-
cak ABD'nin müdahaleleri cılız kal-
mıştır; çünkü oraya asker gönderme-
miştir. Washington'un başmdan ben
çıkmazı buydu.
Karabağ sorun
- Yıpranan, prestiji ve güveniliröği
eriyen BM, Dağfak Karabağ sorunun-
da ne yapabüdi?
BM Güvenlik Konseyi, bu konuda
da etkili olamamış ve kendi kararlan-
nı uygulatmak yönünde hiçbir girişim
başlatamamıştır. Konu, Güvenlik
Konseyi'nın gündeminden çıkarak
AGtK Minsk Grubu'na kaymıştır. Bu-
rada da mücadele; Rusya Federasyo-
nu'nun, bölgeye gönderümesi söz ko-
nusu olan Banş Gücü'nün Bağımsız
Devletler Topluluğu kuvvetlerinden
ibaret olması görüşüyle Türkiye'nin
de üyesi bulunduğu Minsk Grubu'nun
oraya çokuluslu Banş Gücü gönderil-
mesi yönündeki görüşünün mücade-
lesi şeklinde geçmıştir.
Geçen günlerde Budapeşte'de ya-
pılan AGIK zirvesınde ise ortalama
bir yol bulunmuştur. Azerbaycan'a
gönderilecek Banş Gücü'nün çoku-
luslu olması ele alınmıştır. Rusya bu-
nu kabul etmiş, fakat bunu BM Gü-
venlik Konseyi'nın karanna bırakmış-
tır.
Kıbns ~
- Güven Artüncı Önlemler paketi-
ni kabul eden KKTC've bu kez nasıl
yakbşılacak? BM'de bu saatten sonra
turumneoîabOir?
Son bir buçuk yılda, bütün dünya-
nın, burada bütün dünya derken şunu
da açıklığa kavuşturalım: Dünyanın
artık Kıbns sorununa ilgisi azalmıştır.
Artık doğrudan sorunla ilgilenen ül-
kelerin sayısı ve de BM sekreteryası-
nın ilgisi azalmıştır. ABD, soruna ilgi
duyan birkaç ülkeden biridir. Ancak
şu da var: ABD, göreceli olarak soru-
na ilgisini arttırdı. Yeni temsilci atan-
dı. Fiiliyatta bu makam ne kadar so-
runun içine gireceğini; bizatihi bu ma-
kamın ihdas edilmiş olmasının,
ABD'nin soruna ilgisini arttırdığı an-
lamına gelip gelmeyeceğini zaman
gösterecek. Çözüm, bir ülkenin baskı-
sıyla gelmez. ABD yönetimi ve Kong-
resi 'nin de artık bu gerçeği anlamış ol-
malannı umut ve temenni ederim.
Bir buçuk yıldır Türk tarafına veri-
len mesaj. çözüme vanlması için ta-
raflar arasında güven ortamınm arttı-
nlması yönündeydi. Güven arttıncı
önlemler paketi hazırladılar. KKTC,
başta Maraş'ı BM'ye devretmekle
önemli fedakâriıklaryaptı. KKTC, ba-
zı noktalann açıklığa kavuşturulması-
nı istediği dönemde, BM tarafından
insafsızca suçlandı. Siyasi irade yok-
luğu suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.
- KKTC lideri Rauf Denktas'sız so-
runun çözümü olabileceği görûşleri de
yaygın. Bu rürden yaklaşımlara nasıl
bakrvorsunuz?
Sanınm Türkiye'deki yetkıliler, Sa-
yın Deoktaş'ın bu görevi bırakma ni-
yetinin gerçekleşmemesi temennile-
nni dile getirdiler. Benim buna ekle-
yecegim bir şey yok.
- Yumurtafak-Kerkük perrol boru
hattınuı Türkiye taraftndan boşatal-
ması ve çürümesinin önüne geçilınesi
konusunda henüz bir üerlemesağlaııa-
madL Sorunun çözümüne ilişkin gjri-
şünler hangj aşamada?
Boru hattı konusunda eski Sayın
Dışişleri Bakanı Mümtaz SoysaJ'ın
Tank Azfe'le yaptığı görüşmeden ile-
riye gidilmedi. Bizim çözüm bekle-
memiz, sorunu sona erdirmiyor. Çö-
züm için Irak ve BM ile Türkiye'nin
ortak bir anlaşmaya varması gereki-
yor. Top şimdi sahada yok. Dışanda...
Bizim haklılığımız devam ediyor.
Ama Irak bir dönüş yaptı. Yardım
malzemesinin Kuzey Irak'taki üç ken-
te Kızılay tarafından dağıtımı konu-
sunda BM Güvenlik Konseyi'nin ka-
bul edebileceği bir formül üzerinde
Irak'ın da mütabakatı alınıyor gibiy-
di. BM, bu formülü kabul edecekti.
Ancak Irak, birdenbire dönüş yaptı.
Sonra Kuveyt sınınna asker yığılma-
sı olayı yaşandı. Ardından Irak, Ku-
veyt'i tanıdı. Bütün bu gelişmeler, bo-
ru hattı meselesini, bize rağmen gün-
demden düşürdü. Maalesef boru hat-
tı konusu bugün canlılıgını yitirmiş
durumda.
-Türkiye'nin, Güvenlik Konseyi'ne
üyeiigi konusuna gefirsek—
Kıbns sorununa taraf olduğu için
Yunanistan'la birlikte Batı grubunca,
196O'lı yıllann başmdan beri haksız
yere cezalandınlmaktayız. Ilan edil-
memiş bir ambargoyla karşı karşıya-
yız. Grubumuzun adayı olamıyoruz.
Türkiye ve Yunanistan, Kıbns sorunu
bahane edilerek, gruplannın onayını
alamıyor. Kıbns bir bahanedir. Böy-
lece kendilerine Güvenlik Konseyi
üyesi olmak konusunda daha sık sıra
gelmesinı ustaca sağlamış oluyorlar.
Hadise budur.
Kürt sorunu
- Kürt sorunu, BMçatm altında fiye
ülketerin diplomadan taranndan gün-
deme getirüiyor mu?
BM'nın gündemınde Kürt konusu
yoktur. Insan haklan bağlamında
üçüncü komitedeki görüşmelerde, Av-
rupa Topluluğu adına Almanya bazı
eleştinler getirmiştir ve Kürt sorunu
BM çatısı altında bununla da sınırlı
kalmıştır.
tTALYA'DA GÜVENOYLAMASI
Berlusconi'nin
koltuğu sallanıyor
ROMA
(AA)-ltal-
ya Başba-
İcanı SÜvio
Berlusco-
ni, yann ya
Ja cuma
günü mec-
listen gü-
venoyu is-
teyecek. Üst düzeydeki bir hü-
kümet yetkilisi, hükümetin gü-
venoylamasını kazanamaması
halinde Berluconi'nin derhal is-
tifa edeceğini kaydetti. Aynı yet-
kili, "Hukümet aznınğa düşerse
başbakan istifa edecek. Hiikû-
met düşerse, Kuzey Birliği ve
muhaiefetin verdiği gensonı
önergeleri dedüşecek" dedi. Ay-
nı yetkilı, hükümet ortaklan Ku-
zey Birliği ile Italya Halk Parti-
si'ni, ortak gensoru vererek,
Berlusconi gibi işadamlannın
milletvekili seçilmesini engelle-
meye çalışmakla suçlayarak "ts-
b'yoıiar kj genel seçimlerde 10
mihT>n oy alan bir adam meclts-
teoturmasuı" ıfadesini kullandı.
Yetkili, Berlusconi'nin istifa et-
mesi halinde, Cumhurbaşka-
nı'nın, anayasa uyannca, 60 gün
içinde erken seçim karan alma-
sı gerekeceğini belirtti.
Berlusconi liderliğindeki For-
za Italia (Haydi Italya) Parti-
si'nin koalisyon ortağı Ulusal It-
tifak Partisi üyesi ve Başbakan
Yardımcısı Gİuseppe Tatareüa
ise devlet televizyonu TG3'e
dün yaptığı açıklamada, "Hûkü-
met yann istifa edecek. Seçim
kampanyası yann başbyor" de-
di.
Beyaz Saray önünde saldırı
WASHINGTON (Cumhuri-
yet)- Iki aydan kısa birsüre için-
de, Beyaz Saray etrafında üçün-
cü kez silahlar patladı. Ancak bu
kez mermiler polislerin silahın-
dan çıktı. ABD'de polisin göre-
viyle ilgili tartışmalan yeniden
gündeme getiren olay. dün sabah
Beyaz Saray önünde meydana
geldi. Olay, baştan sona tüm te-
levizyon kanallannca kesintisiz
yayımlandı.
Görgü tanıklannın ve polisin
verdiği bilgılere göre olay şöyle
gelişti.
Elinde bıçak olduğu öne sürü-
len evsiz bir adam, kendilerine
yönelik baskılan protesto ederek
Beyaz Saray çevresinde görev
yapan park polislerine küfür et-
meye başladı. Uyanlara karşın
eylemini sürdüren 33 yaşındaki
MarceUo Cornio, çevresini saran
6 polisten ikisinin silahından çı-
kan mermilerle vuruldu.
Göğsünden ve bacağından ya-
ralanan evsiz zenci adamın, has-
taneye kaldınlarak ameliyat edil-
diği ve hayati tehlikeyi atlatama-
dığı bildirildı.
Sabah işine gırmekte olan yüz-
lerce kişinin tanıklık ettiği olay
sırasında, Beyaz Saray'ı gezme-
ye gelen turistler arasında büyük
panik yaşandı. ABD Başkanı
Bill Clinton. olayın meydana
geldi ği yere 200 metre kadar me-
safedeki OvaJ Ofis'te çalışıyor-
du.
Park Polisi Müdürü Robert
Hines, görevlilere saldiran Mar-
cefioCornk>(33)'nunelindeki bı-
çağı tüm uyanlara karşın bırak-
mamakta direndiğini vurgulaya-
rak polisin "nefsi müdafaa" ama-
cıyla ateş açmak zorunda kaldı-
ğını söyledi. Aylardır Beyaz Sa-
ray karşısındaki Laffeyatta
Park'ta yattığı belirlenen evsiz
gencin arkadaşlan. son zaman-
larda Beyaz Saray'a yönelik sal-
dın olaylan üzerine polisin ken-
dilerine baskı yaptığını anlattı.
Yetkililer, olayın Beyaz Sa-
ray'a yönelik bir saldın olmadı-
ğını, sadece Beyaz Saray önün-
de meydana geldiğini vurguladı.
Bu arada. "Beyaz Saray'da gü-
venlik durdumuyla" ilgili özel
bir rapor hazırlandığı bildirildi.
TÜBİTAK ARAŞTIRMA PROJELERİ
Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nca üniversiteler, diğer kamu kurum ve
kuruiuşları, özel kuruluşlar ve gerçek ve tüzel kişiler tarafından
- Bilişim ve iletişim teknolojileri ve-optoelektronık,
- Biyomedikal teknolojiler ve biyoteknoloji, moleküler biyoloji, biyomekanik ve biyomalzeme
üretim alanlannda uygulamaya yönelik çalışmalar,
- Türkiye'nin biyolojik zenginl/kleri,
- Ileri ve yeni teknoloji malzemeleri ve uygulamaları, modem imalat sistemleri ve proses
teknolojileri,enerjide verimlilik arttıncı yöntemler ve altematif eneni uygulamaları,
- İleri ve yeni kimyasal ve çevresel teknolojiler. Çevre kirliliğinın belirlenmesi, kontrolü,
önlenmesi ve giderilmesine yönelik çalışmalar,
- Denızler ve ıçsularda doğal sistemler, yeni yöntem ve teknikler, canlı kaynaklar, yönetimleri
ve yetıştınlmelen. Atmosfenk parametreler, modelleme, taşınmalar, bıosfer-atmosfer
etkileşimi ve yeni alet geliştirme. Yeraltı kaynakları aranması ve ışletilmesine yönelik yeni
yöntem ve teknikler. Kritik bölgesel jeclojik, jeomorfolojik ve jeofızik sorunlar, bölge
pianlaması ve kıyı yönetimi,
- Enerji etkin tasarım, yapım ve rehabiiitasyon Konut sorunu ile ilgili planlama, tasanm,
yapım ve değeıiendirme. Depreme dayanıklı tasanm, yapım ve rehabiiitasyon. Çağdaş
jeoteknik, hidrolik ve ulaşım teknolojılen. Çağdaş malzeme (Özellıkle yüksek performanslı)
ve yapım (Özellikle prefabrikasyon) teknolojileri,
- Yaşam bilimlerinde preklinik, kardiyovasküler, bronkopulmoner, hematoloji, onkoloji,
immünoloji, enfeksiyon, maiignıte. neonaıoloji, epıdemiyoloji, üreme, beslenme ve gelişme
zehırlenmeler, ana-çocuk sağlığı, gdruntüleme yönıemleri, transplantasycn, nöropsışık
bılimler, radyasyonlu sağaltım yöntemleri, ilaç tasanmı - doğal ve sentetık kökenli ilaç
etken maddeleri - ilaç formülasyonu,
- Tarım, orman, gıda ve tanmsal biyoteknoloji alanlannda üretim, verimlilik ve kalıteyi
arttırmaya yönelik modern yöntem ve teknolojiler,
- Hayvancılıkta yöre özelliklerine göre (Doğu ve Güneydoğu başta olmak üzere) üretimı ve
verimi artırıcı ıslah çalışmalan ile Türkiye genelinde hastalıkların teşhis ve tedavısine
yönelik temel ve uygulamalı araştırmalar,
konulannda ağırlıklı olmak üzere önenJecek temel ve uygulamalı araştırma ve geliştirme
projelerine ayni ve/veya nakdi olarak destek verilecektir. Yukarıdaki konulann dışında,
bilimsel mükemmellik ilkesi çerçevesinde, temel bilimler alanında, öncelikli alan kısıtı
olmaksızın her tûrlü proje başvurusu değerlendirmeye alınacaktır.
1995 yılı için ikj başvuru dönemi belirlenmiştir. Başvurmak isteyenlerin aşağıda belirtilen
adresten veya intemet aracılığıyla mosaic programı ile http://www.tubitak.gov.tr üzerinden
temin edecekleri yeni proje öneri formlarını (eski fonmlar geçersizdir) asagıda belirtilen
günlerde mesai bitimine kadar TÜBİTAK Proje Destek ve Teşvikler Daire Başkanlığı'na
göndermelen gerekmektedır.
TÜBİTAK
Proje Destek ve Teşvikler
Daire Başkanlığı
Atatürk Bulvan, No: 221
06100 Kavaklıdere/ANKARA
Tel : 468 53 00/2301
1. Başvuru : 28 Şubat 1995
2. Başvuru : 30 Ağustos 1995
E-mail: ptddb@promete.tetm.tubitak.gov.tr
Çin askerieri 1989'da halka kulak asma\-arak Tianenman karüamını gerçekJeştirmişlerdi
Çin'de muhalefete baskıDış Haberler Servisi - Çin'de
muhaliflere karşı baskı giderek
ağırlaşıyor ülkede son olarak 9
muhalif 3-20 yıl arasında deği-
şen hapis cezalanna çarptınldı.
'International Herald Tribu-
ne' gazetesi, geçen cuma bir Çin
mahkemesi tarafından verilen
cezalann ülkede son yıllarda mu-
haliflere karşı alınan en sert ka-
ran oluşturduğunu bildiriyor.
Gazete, Çin'de Tianenman
katliamının gerçekleştirildiği 4
Haziran 1989'dan beri, muhalif-
lerin bu denli sert cezalara çarp-
tınlmadığına dikkati çekiyor.
Ge^cn hafta 3-20 yıl arasında
değişen cezalara çarptınlan mu-
haliflerin çoğu 1992 yazında ye-
raltı muhalefet gruplanna üye ol-
makla suçlanıyorlar.
Aşınsert
Asya Insan Haklan Örgü-
tü'nün Hong Kong sorumlusu
Robin Munro cezalann 'Idşiyi is-
yan ettirecek kadar sert' olduğu-
nu söyledi. Robin Munro şöyle
konuştu:
"Bu insanlar, banşçı muhaüf-
lerdi. Şiddete başvurmamış, ya-
salann sınuiannı aşmamışlardı.
Mahkemenin karanndan çıkan-
lacak sonuç şudur: Çin'de yöne-
tkiler banşçı muhalefete bile ta-
hammül edemiyoriar."
Robm Munro, Batılı hükümet-
lerin, Çin'le ticari ilişkilerin art-
masının ve ekonomik reformla-
nn ülkede insan haklan konu-
sunda gelişmeye yol açacağına
ilişkin savlannı anımsatarak şöy-
le dedi:
69 muhalif, geçen
hafta 3 ile 20 yıl
arasında değişen
hapis cezalanna
çarptınldılar.
"Çin'de muhaliflere verilen
son cezalar, Batılılann iddiasuun
yanlış olduğunu ortaya koydu.
Ekonomik reformlara rağmen
ülkede sryasal açıdan bir vıımu-
şamayok."
Bir Batılı diplomat ise değişik
yorum getirdi:
" Pekin yönetimi beUdde90 ya-
şındaki Deng Şiao Ping'in ölü-
münden sonra, Komünist Parti-
si aleyhinde gösteri yapmayı ta-
sarlayanlara şimdiden gözdagı
wriyor. Deng'in ölümünden son-
ra otoritesi rejûnde birdeğişfldik
olma>acağı mesaj ını veriyor."
Hapse mahkûm olan muhalif-
lerden birinin yakını ise şöyle de-
di:
"Bu insanlar suçsuz. Bu denü
ağır cezalara çarptınlmalannı
kimse beklemiyordu. Çok öfkefi-
yim."
1992'de tutuklanan muhalifle-
rin yargılanması nisan ayında
başlayacaktı.
Ancak Çin hükümeti. davanın
ABD Başkanı Bill Clinton'in ti-
carette en fazla kaynlan ülke"
konusundaki karannı olumsuz
etkilemesinden çekinerek mah-
kemeyi erteledi.
C lintorTın çeüşkısi
Bilindiği gibi, Bill Clinton, ni-
san ayında Çin'etfcaretteen faz-
la kaynlan ülke' statüsünün de-
vam etmesine karar vermişti.
Oysa ABD Başkanı Bill Clinton
daha önce yaptığı açıklamalarda
Çin'de insan haklan konusunda
bir gelişme olmazsa Pekin'e 'en
fazla kaynlan ülke' statüsünü
tanımayacaklannı belirtmişti.
BAHREYN KAR1ŞIK
Polis 1600
kişiyi
tutukladıDış Haberler Servisi - Bahreyn'de Şii
göstericilerle polis arasında meydana ge-
len çatışmalann ardından bir operasyon
başlatan güvenlik güçlen yaklaşık 1600
kişiyi turukladılar.
Şülerin, sürdürülen operasyona karşın
dün yeniden güvenlik güçleriyle çatışma-
ya girdiklen bildirildi.
Körfez îşbirliği Konseyi (KİK) zirve
toplantısına ev sahipliği yapan Başkent
Manama'da alınan çok sıkı güvenlik ön-
lemlerine karşın çatışmalarsürüyor. Baş-
kentteki diplomatik kaynaklar AFP'ye
yaptıklan açıklamada, başkentin yanı sı-
ra Şii nüfusun çoğunlukta olduğu kent ve
kasabalarda büyük boyutlu bir güvenlik
operasyonunun gerçekleştirildiğini bil-
dirdiler.
3 hafta içinde bûyfldü
Şülerin yaşadığı çeşitli yerleşim mer-
kezlerinde 25 kasım günü patlak veren
gösteriler, üç hafta içinde büyüyerek ya-
yıldı. Manama'nın yoksul kesimleri ve
çevre kentlerde pazar günü binlerce kişi-
nin katılımıyla yapılan protesto gösteri-
leri sırasında göstericilerle polis arasın-
da meydana gelen çatışmalarda 4 göste-
rici ve 3 polis ölmüştü. Hükümet tarafin-
dan tutuklanan Şii lider Şeyh Ali Sal-
man'ın serbest bırakılmasını talep eden
göstericiler, KfK zirvesi süresince protes-
to eylemleri düzenleyeceklerini bildir-
mişlerdi.
KlK heyetınden adının açıklanmasını
istemeyen bir yetkili, son iki haftadır de-
vam eden gösteriler için "Zirveye kaülan
liderier, bu olaylardan ders almahlar" de-
di.
KlK zirvesinin en önemli gündem
maddesını özellikle Körfez ülkelerinde
büyük tırmanış gösteren aşın dincilik
oluşrurdu.
Umman dün, konsey üyesi ülkelere
aşın dincilige karşı ortak bir tavır belir-
lenmesi için çağnda bulundu.
DIŞ BASIN
Türkiye'nîn açıııazı
Türkiye'nin seçimle işbaşına
gelmiş olan hükümetinin,
silahlı Kürt aynlıkçılanna
karşı ülkenin kaynaklannı
harcayarak ve demokrasiyi
tehlıkeye atarak mücadele
etmeye hakkı vardır. Ama
Amerika ve Türkiye'nin diğer
dostlan, başka bir dizi sorunu
olan bir müttefiğinin Kürt
aynlıkçılanna karşı
mücadelede daha da
yıpranmasını derin bir
kaygıyla izliyorlar. Tablo hiç
de ıç açıcı değil. Kürt
sorununda yetkileri orduya
devreden Türk hükümeti, 8
Kürt milletvekilini PKK ile
işbirliği yaptıklan
suçlamasıyla tutuklattırmıştır.
Gerçi sanıklara ölüm cezası
isteminden vazgeçilmiştir.
Ama yine de 15 yıla kadar
değişen hapis cezalan
verilmiştir. Hükümet
Türkiye'nin en yakın
dostlannın protestolanna,
ülkenin yalnızhğa
yuvarlanmasına karşın
karanndan dönmemiştir. Şu
noktayı belirtmek gerekiyor:
Türkiye'nin dostlannın rahat
koltuklanndan bu ülkeye
sıyasal çözüm, Kürtlere yerel
özerklik verilmesi gibi
konularda tavsiyelerde
bulunması kolaydır. Türk
yetkilileri, uzaktan yapılan bu
tavsiyeler karşısında
sinirlenmekte ve yanlış
anlaşıldıklanndan
yakınmaktadır. Tavsiyeler,
hükümranlık hakkına tecavüz
olarak göriilmektedir. Bu arada
PKK gerillalannın da ordu
kadar güçlü ve kalabalık
olmamakla birlikte askerlerden
bile daha acımasız olduklannı
belirtmek gerekiyor. Ancak
Türk hükümetinin hoşuna
gitmese de Batı'nın verdiği
mesaj doğrudur. Başbakan
Tansu Çiller'ın güç durumda
olan hükümetinin bir uzlaşma
arayışına büyük gereksinmesi
vardır. Ilımlı kentleri
kazanmanın zorluğunu kimse
küçümsememelidir. Ama aynı
zamanda esneklikten yoksun,
katı bir politikanm Türkiye'ye
vereceği zaran da
küçümsenmemeli. (19 Aralık)
/ Bu nasd?
' Arnk Çecenler benden
Le Monde'dan
THEINDEPENDENT
Mandela'nın işi zor
Güney Afnka'nın ıkinci
savaşımı başlıyor. Nebon
Mandeta'nın Devlet Bakanı
seçilmesinden sonra dünyanın
gözleri başka bunalımlara
çevrildi. Ama Güney Afrika
için gelecek hâlâ kritiktir.
Afrika Ulusal Kongresi, hâlâ
bir kurtuluş hareketinden
siyasal partiye tam olarak
dönüşemedi. Bu gerçeği
Mandela da kabul etti.
Mandela ezici bir çoğunluk
tarafından büyük umutlarla
seçildi. Mandela, Güney
Afrika'nm dışında bir
kahraman olarak görülüyordu.
Ama içeride konut, eğitim ve iş
için talepler hızla artıyordu.
Afrika Ulusal Kongresi (ANC)
halka bu konularda vaadlerde
bulunarak milyonlan peşine
taktı. Mandela ikinci savaşımı
vaadlerin yerine getirilmesi
için verecek. Güney Afrika'da
ilk mücadele ANC'nin 1912'de
kurulmasından sonra 80 yıl
sürdü. Ama Mandela
hükümetinin ikinci mücadele
için önünde bu kadar uzun
zaman yok. Eğer kitleler düş
kınklığına ugrarsa mücadele,
iktidar savaşına dönüşür.
Mandela geçen hafta yaptığı
konuşmada "Parasal önİemkr,
mali disipiin ekonomik jstikrar
ve büyümeden" söz etti.
Bunlar güzel sözler. Ama halk
çevTesine bakınca, sendikalan
frenlemeye çalışan bir
hükümet görüyor. Oysa
hükümetin işbaşına gelmesinde
sendikalann eylemleri de
önemli rol oynamıştı. Halk
gazetelerde, eğitim sorununu
çözümlemek için kurulan
komisyonlann çalışmalanna
ilişkin haberler okuyor. Ancak
somut bir girişim yok. Konut
sıkıntısı konusunda da henüz
hiçbir ilerleme kaydedihnedi.
Mandela hükümeti bir an önce
ülkenin acil sorunlannı
çözmek için somut adımlar
atmalıdır. Güçlü bir Güney
Afrika, Afrika kıtasının
istikran ve geleceği açısından
çok önemlidir. (19 Arahk)