Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ARALIK 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Medyayı sorgulama etkinliklerine katılan basm çahşanlan örgütlerinin yöneticileri aynı görüşte:
Basmılotatyadan okıır kurtanr•Izmir'de yapılan
panelde, basında lotarya
çılgınlığını durdurmanın
tek yolunun 'yalnızca
gazete isteyen' bilinçli
okur olduğu vurgulandı.
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Biirosu)- Türkiye"deki basın ça-
lışanlan örgütlerinin yöneticile-
ri, basının lotarya çılgınlığını
durdurabilecek en önemli unsu-
run. 'yalnızca gazete isteyen' bi-
linçli okurolabıleceğini söyledi-
Ier.
Izmır'de 'medyayı sorgulayan'
etkinlikler sürüyor. Ege Üniver-
sitesi tletişim Fakültesi öğrenci-
lerinin başlattığı 'Lotaryaya Ha-
yır, Ucu2 Gazete Istiyoruz' kam-
panyası çerçevesinde. Türki-
ye'deki basın çahşanlan örgütle-
nnın yöneticılennın katıldığı bır
panel gerçekleştirildi.
Panele katılan gazetemız Ge-
nel Yayın Yönetmeni ve Türkiye
Gazeteciler Sendikası Genel
Başkanı Orhan Erinç, basında
lotaryacılığın çok uzun yıllara
dayandığını. 1930'lu yıllarda
'gazetecilik ile piyango bayiliği-
nin kanştınlmasından' duyulan
rahatsızlıgın daha o dönemlerde
dile getinldigını anımsatarak lo-
taryanın gazeteye getırdiğı fazla-
dan maliyetin ıse basın çalışan-
lanndan ve okurun cebinden kar-
şılandığını söyledi. Lotarya fur-
yasının yoğunlaşmasıyla işveren
Gazetelerden 1 trilyonluklotaryaANKARA (ANKA) - Gazetelerin, satışı
arttırmak amacıyla dûzenJediği karşılığj
nakit olmayan piyango ve çekılişler için
Milli Piyango'dan bu yılın ilk 11 ayında
yaklaşık 1 trilyon liralık izin aldıklan
beliriendi. Milli Piyango'nun aynı
dönemde gazeteler de dahil televizyon ve
radyo kuruluşlan, vakıflar, dernekler ve
900'lû telefonlar için verdiği çekiliş
izinlerinin toplamtutan ise 1 trilyon 135
milyar lirayı buldu. Milli Piyango
tdaresi'nden alınan verilere göre
gazeteler bu yil Milli Piyango'dan
karşılığı para olmayan piyango ve
çekılişler için toplam 369 izin aldılar.
Gazeteler, izin aldıklan çekiliş ve
piyangoîar için kafıhmcılanna toplam
986 milyar 831 milyon liralık nakit
olmayan ikramiye dağıtacaklannı vaat
ettiler. Bu dönemde özel televizyonlar 9
miryar liralık izin ahrken, diğer ticari
amaçlı kişi ve kuruluşlara toplam değeri
93.4 milyar lira olan piyango ve çekiliş
için izin verildi.
TRT'nin televizyon ve radyolan bu yıl
Milli Piyango'dan bu tûrbir amaç için
izin almadı, ancak TRT dışındaki diğer
kamu kuruluşlan toplam değeri 1.1
milyar lirayı bulan çekiliş ve piyango
düzenlediler. Ocak-kasım döneminde altı
vakıf 21.7 milyar liralık, 75 dernekde
22.9 milyar lirahk çekiliş için Milli
Piyango'dan izin istedi. Kamu
kuruluşlan, özel televizyonlar, gazeteler.
diğer ticari amaçlı kişi ve kuruluşlar,
vakıflar ve dernekler, bu yıl toplam 644
piyango ve çekiliş düzenlediler. Bu
piyango ve çekilişlerde dağıtılması
taahhüt edilen ikramıyelenn parasal
karşılığınm 1 trilyon 135.8 milyar lira
olduğu beliriendi. Bu arada kamuoyunda
daha çok "Alo 900" olarak bilinen
telefon hatlanyla dûzenlenen çekiliş ve
piyangoîar için de toplam 7.6 miryar
liralık izin verildi.
baskısı sonucu basın çalışanlan-
nın hızla sendikasızlaştınldığını.
diğer yandan gazete fiyatlannın
artmasıyla okurun da cebinden
lotaryaya kaynak sağlandıgını
vurgulayan Erinç, şöyle konuştu:
"Asgari ücretin 2.5 milyon, or-
talama maaşlann da 8 milyon li-
ra olduğu Türkiye'de, bir gazete-
nin aylık tutan, asgari ücretlinin
gelirinin yüzde 20'sini, ortalama
ücretlinin gelirinin ise yüzde 8-
9'unu oluşturuyor. Lotarya mas-
raflanna bir de gazete okuma-
yanlann katkısı bulunuyor. Dev-
İete ödenmeyen. yani gider ola-
rak gösterilip vergisi ödenmeyen
bu paralar bir nevi halkın cebin-
den çıkmış olu>or. Lotaryanın
mesleği yozlaşrırdığı, haber yeri-
negazetenin sürmanşerinin lotar-
ya iirünlerine aynldığı da bir ger-
çek. Gazetecilerdeğil pazarlama-
cılar ön sırayı almış bulunuyor.
Tiirk basını ve okuyucular için
lotarvadan vazgeçmek bir zonın-
luhıktur."
Erinç, gazete sahıplerinin hep-
sınınbıryadaikıbankası.finans
kuruluşlarıyla gayri resmi veya
ciddi organik bagları bulundu-
ğunu, hepsınin pazarlama kuru-
luşlarına, radyo ve televizyona
sahip olduklannı vurguladı.
'Çahşanlar zarar gördü'
Türkiye Gazeteciler Cemıyetı
Başkanı Nail Giireli, lotaryanın.
tanıtım amacından uzaklaşarak
'satışamacT halınedönüştüğünü
belirtti. Güreli, "Promosyonla
gazeteye gelen okuyucunun 30
günlük süre sonunda gazete>i be-
ğenerek kalacağı düşünüldü.
Ama göriildü ki kalmıyorlar, ku-
pon veren diğer gazeteye akıvor-
İar^dedı. Yaklaşık 2 yıl öncean-
sıklopedi fuıyasıyla gazetelenn
iyi para kazandıklarını, ancak
promosyonun artık mali biryük
halıne geldiğini vurgulayan Gü-
reli. "Dozu arttınlan promosyon,
tiraj artişı yerine mali sıkıntılar
getirdi. Buna 5 Msan Kararlan
da eklenince, mali yükiin fatura-
sı çalışanlara çıktı, birçok gazete-
ciişsizkaidr dedı. 1968 yılında
bile günlük gazetelerin aylık ti-
raj ortalamalannın 4 mılyona
yaklaştığını ve aradan geçen sü-
re ıçinde tirajlarda grtış değil, dü-
şüş yaşandığını vurgulayan Gü-
reli. şunlan söyledi:
"Bu süre içinde habere, yayın-
cılığa, insana yarırım gözardı
edildL Promosyon, ücret polirika-
sında vanlışlığı da beraberinde
getirdi. Muhabirlerin uzmanlaş-
ması, meslek içi eğjtim ve kalifi-
ye eleman çalıştırma, çalışanlara
iyi ücret verilmesi ihmal edildi.
Bütün alan promosyona bırakıl-
dı. Bunların yanı sıra oncatekno-
k)jik gelişmeye rağmen iy i bir da-
ğıtım sistemi kurulamadığı için
gazetelerin son haberierle ülke-
nin her yanına ulaştığını söyle-
mek mümkün değil."
Sorunun çözümünde okura da
büyük görevler düştüğünü kay-
deden Güreli, okurun tepki gös-
termesi gerektiğini vurgulayarak
u
Birçok kurum promosyona
karşı, ama daha büyük hediye ve-
ren gazete tiraj aliyor, bu bir çe-
lişki. Kamuoyundaki tepkiyi yan-
sıtmıyor. Tüketkinin örgütlü ola-
rak tepkisini ortaya koyması ge-
rekiyor.Okuyuculann mekrup ve
telefon kampanyalan ile tepkile-
rini göstcrmeleri etkili olabilir"
dıye konuştu.
Promosyon rekabeti
Ankara Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı N'azmi Brtgin,"Basında-
ki karalama kampanyalan fikir
aynlığından, haberrilik, doğru-
yu vansıtma, toplumu daha ileri
çizgiye götürme konusundaki re-
kabetten değil, promosyon üriin-
lerinden dolayı meydana geMi*
diye konuştu. Bilgin, bu çıkmaz
yoldan çıkış yolunun, 'yalnız ga-
zete isteyen' bilinçli okur oldu-
gunu kaydetti.
Izmir Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı İsmail Sivri, halkın ge-
lır düzeyine göre gazetelerin 15
bın liraya satılmasının yanlış ol-
duğunu vurguladı.
Sivri asgari ücretlilerden ve
özellikle öğrencilerden gazete
almalannın beklenemeyecegini,
bu durumda çokseslılığın or-
tadan kalktığını söyledi.
Hiikümet
BLO
gündeminde
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Hiikümet. örgütlenme hakkının
serbest kullanımını öngören 87
sayılı Uluslararası Çalışma
Örgütü (ILO) Sözleşmesi'nin
gereklenni yerine getirmediği
için, Türk-lş'm başvurusu
ûzerine ILO gündemine alındı.
Türk-Iş'in ILO'ya yaptıgı
şikayet başv urusunun,
incelemeye deger bulunarak
ILO Örgütlenme Özgürlüğü
Komitesi'ne iletildigı bıldinldi.
Türk-lş'ten yapılan açıklamada,
tüm ücretlilerin sendikal haklan
konusundaki kısıtlama ve
yasak^amalann ILO Uzmanlar
Komitesi ve ILO Örgütlenme
Özğürlüğü Komitesi kararlanyla
çeliştiği kaydedılerek, kamu
çalışanlanmn sendikalaşma ve
grev haklan. işçi statüsünde
çalışanlann grev haklan ve
sendikalann sıyasal faaliyetleri
konusunda yapılması gereken
yasal düzenlemelere dikkat
çekildi. Açıklamada hükümetin.
önümüzdeki yıl toplanacak olan
ILO Genel Kurulunda ilk kez
87 sayılı sözleşmenin
gereklerını yerine
getirmemekten dolayı
eleştirileceği vurgulandı.
"Sendika Ozgürlüğü ve
Örgürtenme Hakkının
Korunması" sözleşmesinin
getirdiği uluslararası standartla,
hiçbir aynm olmaksızın işçi ve
işverenlerin çıkarlannı
genişletmek ve korumak için
örgütlenme hakkının serbest
olarak kullanılması
öngörülüyor. Sözleşmeyle. bu
örgütlerin tüzelkişilik
kazanmalannın herhangı bir
hükme baglı olması
engellenıyor
Atılay Ayçın
Düşünceye
eeza, bugün
Yargıtay'da
• Hava-fş Sendikası Genel
Başkanı Atilay Ayçin'e
verilen 1 yı! 8 ay hapis cezası
Yargıtay'da bozulmazsa
cezaevi yolu görünecek.
Haber Merkezi - Insan Hakla-
n Derneği'nce 1991 yılında ls-
tanbul 'da dûzenlenen bir miting-
de düşüncelerini açıkladığı için
Terörle Mücadele Yasası'nın 8/1.
maddesine göre bir yıl sekiz ay
ağır hapis ve para cezasına çarp-
tınlan Hava-İş Sendikası Genel
Başkanı Atilay Ayçin'in davası,
bugün Yargıtay'da görüşülecek.
Istanbul 2 No'lu DGM'nin kara-
n, Yargıtay'da bozulmazsa, Ay-
çin'e de diğer düşünce suçlulan
ismail Beşikçi, Fikret Başkaya,
Haluk Gerger ve Münir Ceyfaın
gibi cezaevi yolu görünecek.
Hava Iş Sendikası Genel Baş-
kanı Atilay Ayçin, Insan Hakla-
n Derneği'nin 8 Eylül 1991'de
dûzenlediği 'Temel Hak ve Öz-
gürlükler' mitingine konuşmacı
olarak katılmış, mitingdeki ko-
nuşması üzerine, lstanbul
DGM'de Ayçin hakkında. devle-
tin bölünmezligi aleyhine propa-
ganda yaptığı savıyla dava açıl-
mıştı. lstanbul 2 No'lu DGM'de
yapılan yargılama sonunda, 23
Haziran 1994 tarihinde, Atilay
Ayçin'e 1 yıl 8 ay ağır hapis ve
41 milyon 666 bin 666 lira para
cezası verilmişti. Bu karar, Ay-
çin'in avukatı Kemal Keieşoğlu
, tarafından temyiz edilmişti.
Türk-Iş'i sorunlanna duyarsız kalmakla suçlayan Sümerbank, tersane ve Tekel işçileri eylem yaptı
Hem sendikaya hem işverene uyan
•lstanbul'da binlerce işçi,
Türk-lş yöneticilerine 'Ya
mücadefenin önüne geçin ya da
tarihin karanlıklanna
gömüleceksiniz' mesajı verdi.
Işten çıkarmalara karşı birçok
ilde yapılan eylemlerde de
işçiler, grev uyansında
bulundu.
Haber Merkezi - Türk-lş yönetimini
çalışanlann sorunlanna duyarsız kal-
makla suçlayan Sümerbank, tersane ve
Tekel işçileri. dün bir protesto gösterisi
düzenledi. Istanbul'daki Türk-lş 1. Böl-
ge Başkanlığı önünde toplanan işçiler,
Türk-lş yöneticilerine seslenerek "Ya
mücadelenin önüne geçin ya da tarihin
karanlıklanna gömüleceksiniz" dedi.
Türkiye genelinde süren işten çıkarma-
larla ilgili olarak da çeşitli eylemler ya-
pan işçiler "grev" uyansında bulundu.
lstanbul Haber Servisimizin haberine
göre kapatılacak ve özelleştinlecek
KlT'ler arasında yer alan Bakırköy Sü-
merbank, Cibali Tekel ile tersanede çalı-
şan işçiler dün öğle saatlerinde Gümüş-
suyu'ndaki Türk-lş 1. Bölge Başkanlığı
önüne geldi. Gümüşsuyu yolu üzerinde
otobüslerinden inen işçiler, sloganlarla
yürüyerek bölge başkanlığı önünde
Türk-lş'ebağlı sendikalann yöneticileri-
ni protesto etti.
Bakırköy Sümerbank işyeri temsilcisi
Çetin Yelken, işçiler adına yaptığı basın
açıklamasında Türk-fş yönetimini, özel-
leştirme, işsizlik ve emeklilik süresıni
uzatan ve çıkması olası SSK yasası kar-
şısinda tümüyle duyarsız kalmakla suç-
ladı. Milyonlarcainsanın işsizgezdiğini,
yüzbinlerce insanın ise köle gibi günde
16-18 saat çalıştığını ve KlT'lerin satış
için hazırlandığını belirten Yelken, özel
sektörde sözleşmelerin de tıkandığını
anımsattı. Türk-lş yönetimine "Emeğin
örgürJerinde yönetici olarak geçimini sağ-
layan sizler bütün bunlar karşısında ne
yapryorsunuz" diye soran Çetin Yelken,
konuşmasını şöyie sürdürdü:
u
Bu yoğun saldınlardan bihabersiniz.
Yoksa hükümetin demokrarikJeşme pa-
Sümerbank. tersane ve Tekel işçUeri, lstanbul'da Türk-İş önünde gösteri yapü. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOCLU)
keti arasına sıkıştırdığı ve sizlere 2'inci
dönem secilme hakkı tanıyan hak karşı-
lığında susmanız mı öneriİdi?"
Çetin Yelken'ın. Türk-fş yönetimine
seslenerek. "Ya mücadelenin önüne ya
da tarihin karanhklanna" diye bitirdiği
konuşmast sık sık "işçiler sokakta bas-
kanlarnerede". "Memleketyanryor, baş-
kanlar uyuyor"."KtT*ler halkındır ka-
patılamaz". "Hükümet şaşırma, sabrı-
mızı taşırma". "İşçi memur el ele genel
greve", "Singapur'u bırak Istanbul'a
bak" sloganlanyla kesildi.
DlSK'ebaglı Tekstil Sendıkası'naüye
Darsa işçılerinın de katıldığı protesto
göstensi sırasında "Başkanlar pazariık-
ta, emeklilik mezarlıkta", "İşçi kıyımına
son". "Sendikasızlaştırmaya karşı tek
yumruk tek barikat" yazıh pankart ve
dövizleraçıldı. Yaklaşık bir buçukayön-
ce işten çıkanlan Adana'daki Özçegaş iş-
yerinın 280 işçisi de dün. DlSK'e Bağlı
Birleşik Metal Sendikası Adana-Kayse-
ri Bölge Başkanı Suat Işık ile bırlikte bir
basın açıklaması yaparak ışçilerin ala-
caklannı ödemeyen işvereni "eytem ya-
panz" diyerek uyardı. İşçiler. beş aylık
ücret, dört ikramiye ve iki yıllık yakacak
parasından oluşan alacaklannın bir an
önce ödenmesini istedi.
14 aralıkta grev
Kırşehir'de kurulu Çemaş Çelik Made-
ni Eşya Fabrikası'nda ise 14aralıktagrev
başlayacak. Öz Çelik-Iş Sendikası Kay-
seri Şube Başkanı YunusDegirmenci,beş
aydır 150 işçi adına "enflasyon oranında
zam talebiyle" sürdürdükleri görüşmele-
rin uyuşmazlıkla noktalandtğını bildire-
rek 14 aralıkta greve çıkılacağını açıkla-
dı. Bursa'nın Mustafakemalpaşailçesin-
de kurulu Etibank'a ait Kestelek Bor Ma-
denlen Müessesesi'nin işletmeyedönüş-
türülmesi karan. maden işçilerinin açık
vekapalımadenocaklannıbirgünsürey-
le işgal eylemiyle protesto edildi.
Zonguldak'ta 20 aralıkta yapacaklan iş
bırakma eylemine hazırlanan memurlar
da, siyasi partilerden destek istedi.
Zonguldak'ta Türkiye Taşkömürü Ku-
rumu (TTK) Genel Müdürlüğü bünye-
sınde çalışan işçilere toplu iş sözleşmesi
alacaklanna karşılık Hazine Bonosu ve-
rilmesine de başlandı. TTK yetkililerı.
toplusözleşme farklarının 15 ocaktan
ıtibaren ödeneceğinı. işçilerin aldıklan
bonolan paraya çevireceklerini söyledi.
KİT arazilerinin imar durumlan, sadece ranta yönelik olarak belirlenebilir mi?
Ozelleştirınede imar kat^aşasıOKTAY EKİNCİ
Kamu mülkıyetındekı tesis ve
işletmelerin "saöşf anlamına ge-
len özelleştirme uygulamalanna
ilışkın yeni yasa. satışa konu ola-
cak mülklere ait arsa ve arazıler
üzennde içmden çıkılmaz imar
kargaşası'na yol açacak.
Özellikle kent merkezlerinde,
SİT alanlannda ve doğal. tarihsel
koruma bölgelerinde yer alan ka-
mu arazılennın, 'ranö yüksek pa-
zarlama alanlan'na dönüştürül-
mesi girişimlen, bu tür alanlara
"kamu yaran'na imaryasağı getı-
ren diğer imar ve koruma mevzu-
atıyla daha başlangıçta çehşkiye
düşmüş olacak.
Böyle bır durumda 'uygulama-
nın hangi yasaya göre sonuçlandı-
niacagV konusu da cıddı hukuksal
tıkanmalara yol açacak. Sonuçta
ıse yine hangi yasa; dogal, tarih-
sel ve kentsel değerler üzenndekı
imar hakkını yıne 'kamu yaran'na
düzenliyorsa, anayasaya da uy-
gunluğu açısmdan o yasa galıp ge-
lecek. Böylece büyük bırolasılık-
la bu kargaşayı yaratan 4046 sayı-
lı Özelleştirme Yasası. hukuka ay-
kırı imar hedefleri yüzünden uy-
gulama tıkanıklığına gırecek.
27 Kasım 1994 Pazargünü Res-
mı Gazete'de yayımlanarak yürür-
lüğe giren 4046 sayılı Özelleştir-
me Yasası, özellrkle KlT'lere ait
arazılerden de beklenen imar ran-
tı nedeniyle diğer ilgili ımarmev-
zuatı karşısında kolay yürüyeme-
yecek gibi görünüyor.
Yasanın amacını sergileyen 1.
maddesinde, kamu mallannın sa-
tışının ekonomıde venmlılik artı-
şı için düzenleneceği belirtiliyor-
sa da bu verimlıliğın arsa ve ara-
zilerdeki imar haklannı yükselt-
mekle sağlanabilmesi. toplum ve
çevre yararına öncelik veren te-
mel hukuk ıl-
kelerine ters
düşüyor.
Benzer şe-
kilde yıne ya-
sanın aynı
amaçla ılgılı
19 E maddesındekı "Çevre imar
bütünlüğiinü bozmayacak mevai
imar planlan ve buna uygun imar
durumlan BaşbakanlıkÖzelleşn'r-
me tdaresi Başkanlığı'nca hazır-
lanarak Özelleştirme Yüksek Ku-
rulu'rtcaonaylanmaksuretiykyü-
rürlüğegirer" şeklindeki hükmün
de yine imar v e koruma yasalann-
da yer alan temel kurallarla çeliş-
mesi durumunda, hukuken uygu-
lanamaz sonuçlar yaratacagı he-
men bellı oluyor.
Çünkü bugün KlT'lenn elındc
bulunan birçok arazıde. o arazıle-
nn kentsel. kültürel ve doğal çev-
re ıçındekı konumu da dıkkate
almdıgında. bunlann imar durum-
lannda hem 'çe\Te-imar bütünlü-
ğiinü korumak' hem de rantlanm
yükselrmek ıçın 'yeni (ilave) imar
haklan tanımak' pek olası değil.
Hele imar planlannda, yıne bu
araziler. bulunduklan kentsel orta-
mın kamu yararının gözetılmesı
amacıyla bellı oranlarda imar kı-
sıtlaması altına alınmışlarsa. yasa
geregmce yakın çevrelennde eş-
•4046 sayılı Özelleştirme Yasası. özellikle kentsel ve
çevresel koruma alanlanndaki KİT arazilerine
pazarlamaya dönük imar haklan getirebilmek için
yürürlükteki imar ve koruma hukukuna aykın yetki ve
kurallan içeriyor.
deger bır alan aynı gereksinme
için ayrılmadan, üzerlenndekı
imar yasagını da kaldırmak müm-
kün değil.
Bu nedenle Özelleştirme Yasa-
sı'nın 41. yanı son maddesinde.
3194 sayılı İmar Yasasfnın 9.
maddesine ek yapılarak bu soru-
nu çözme çabası da hukuken ge-
çerlı değil. Çünkü hedeflenen
imar olanağı ve elde edılış btçımı.
İmar Yasası'nın genelındekı ilke-
lerle çelışıyor.
Özelleştirme Yasası, bu yakla-
şımıyla 2863 sayıh Kültür ve Ta-
bıat Varlıklannı Koruma Yasası ile
genelde şehırcilik ılkelenne de
ters düşüyor ve her ıkı açıdan da
ülkede var olan hukuksal diizenı
cıddı şekılde tahnpedecek bir sü-
reç başlatıyor.
2863 sayılı Koruma Yasası çer-
çevesinde. özellikle kültür mırası
nıteliğı taşıyan kamu yapılan ile
bu yapılann arazilerını ve bunla-
rın yanı sıra yine SİT alanı içerı-
sindekı taşınmazlan koruma ku-
rullannın onayı olmadan satmak
ve hele imar
koşullannı de-
ğıştırmek ola-
naksız. Öte
yandan aynı
yasa uyannca
koruma kurul-
lannın da bu tür ulusal ve evren-
sel miras nıtelığındeki mülklerı
gözden çıkarma ve yeni ımarhak-
larıylayok etmeyetkılerı yok. Nı-
tekım geçen yıllarda alınan bu tür
kamu ve koruma yasalanna aykı-
n kımı kurul kararlan, Mımarlar
Odası"nın açtığı davalar sonucun-
dd ıdan yargı tarafından ıptal edil-
di. Mahkeme kararlannda bu tür
taşınmazlara, özel mülkiyette ol-
sa bıle koruma ılkelenne ters dü-
şen imar haklan verilmesının hu-
kuka aykın olduğu birçok kez vur-
gulandı. Özel fîrmalara tahsis edi-
len kamu mülkü arazılere venlen
yüksek imar koşullan. gerek o ara-
zının korunması gereken tarım.
orman ya da SİT değerlerıni zede-
lediğı içingereksebutürbelliyer-
lerde noktasal ya da mevzn olarak
imar planı değışıklığı yapmanın
şehırcilik ılkelerıylebagdaşmadı-
ğı gerekçesıyle örnegın lstan-
bul'da 20yı aşkın tunzm merkezi
karan ve uygulaması hukuka ay-
kırı bulunarak durduruldu.
Bunlar arasında sözgelımı Park
Otel de özel mülk olmasına rağ-
men. yıne mevziı plan degişiklı-
gıyle ayncalıklı imar haklan elde
ettıği için sonunda yıkıma dek va-
ran ıptal kararlanna neden oldu.
Karşıdevrim niteliginde
Yine 4046 sayılı yasadaki ara-
zılenn imar durumlannı değıştır-
meye dönük karar sürecınde. uy-
gun görüşü alınacak kamu kurum-
ları arasında Mımarlar Odası'nın
da sayılmış olması ise ılgınç bır
denetım ortamına neden olacak.
Sonuç olarak büyük bir devrim
olarak gösterılen Özel leştırme Ya-
sası, aslında zaten çok az kalan ve
kentsel kullanım değeri taşıvan
kamu arazilerinin deelden çıkma-
sına yönelik bir karşıdevrim nite-
lığınde.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
'Meçhule Giden Bir Geml
Mersin'de "Atatürkdüşmanlığı"^ yapılan biraçıkoturum-
dan söz etmiştim.
SHP'nin geçen gün istifa eden "iki numara'sınm yöne-
tip savunduğu bir oturumdu bu... Yazının ardından yoğun
tepkilerin doğduğu anlaşılıyor. Ama yanlış adrese.
"Altıok"\u parti -her zamanki gibi- gene hiç oralı olma-
mış. Ama, demokratik kitle kuruluşlannın ve bireylerin tep-
kileri Mersin Üniversitesi'ne yönelmiş... Geçmişteki olay,
geçenlerde yapılan bir başka bilimsel toplantı ile kanştml-
mış. Üstelik de Prof. Bedia Akarsu, Prof. Afşar Timuçin,
Prof. Şahin Yenişehirlioğlu, Prof. Türker Özsayar, Prof.
Uluğ Nutku ve Prof. Onur B. Kula gibi saygıdeğer tsim-
lerin katıldığı bir toplantıyla.
Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Vüral Ülkü, mektu-
bunda şöyle diyor:
"Yazınızda ne Mersin Üniversitesi ne de Felsefe Günle-
ri ile ilgili tek sözcük yazdığınız halde; Ankara, lstanbul gi-
bi Mersin 'e oldukça uzak, bu arada Adana gibi pek de uzak
olmayanyeherde, 'Mersin'de biraçıkoturum...' söztenyle
başlayan makalenizde sözünü ettiğiniz Atatürfc dûşmanı
konuşmacılann konuşmalannın, üniversitemizin toptantı-
sında yapılmış olduğu şeklinde inanılmayacak biçimde
yorumlaryapıldığı öğrenilmiştir. Son hafta ıçinde birbirin-
den bağımsız olarak aldığımız telefonlar bizı şaşkınlıkiçin-
de bırakırken, bazı laik-demokratik kuruluşlann bile, bu
yanlış bilgiye dayanarak üniversitemizi kınamaya hazıhan-
dıklan da bize duyurulmuş bulunuyor."
Ve sayın rektör ekliyor:
"Ne sizin ne bizim asla akhmıza getireceğimiz bu du-
rum karşısında, gerçeğin açıklanmasının yarariı olacağı-
na inanıyoruz. Yazınızda söz konusu olan toplantı ile Mer-
sin Üniversitesi'nın yakından ve uzaktan hiçbir ilgisi yok-
tur ve olamaz!"
Mersin Üniversitesi saygınlığını koruyor... Çünkü koru-
mak bilinci taşıyor.
• • •
Masamın üzerinde, rektörün mektubunun yanında bir
zarf daha var.
Onda da TBMM Başkanlığı'na verilmiş bir mektubun
kopyası bulunuyor. Başbakan tarafından yanıtlanması is-
tenilen bazı soruları içeren bır mektubun... Yukarıdakı olay-
la da yakından bağlantılı.
Orada da "Atatürk düşmanlığı" üzerine kurulmuş, tarih-
sel gerçekleri tersyüz etme amacı taşıyan bir filmden söz
ediliyor. Ve -ilginç bir rastlantı olarak- bu konuda da en
önemfi sorumlu gene "aynı SHP'li"[..
Edirne Milletvekili Hasan Basri Eler'in sorulan şunlar:
- İki ay gibi kısa bir süre içinde senaryo yazım ve çeki-
minin yapıldığı iddia edilen 'Bize Nasıl Kıydınız?' adlı fil-
min Ait Komısyon ve Denetleme Kurulu'ndan aynı hızla
geçihlerek uygun bulunmasını nasıl açıklıyorsunuz?
- Henüz hayatta olan kişilerce yalanlarta dolu olduğu ka-
nıtlanan, hatta filme konu olan kişinın yaşayan evlatlann-
ca dahı, açıkça reddedilen ve aleyhınde yasalyollara baş-
vurulacağı belirtılen bu filmin, hangi Kültür Bakam zama-
nında çekimine başlandığını, senaryosunun incelenip de-
netımden geçtiğini açıklar mısınız?
Sayın Eler'in, Atatürk döneminde ölülenn mezarların-
dan çıkarılıp asıldığını öne süren bu filme koyduğu bir de
etiket var: "Yerii Geceyarısı Ekpresi"
1
...
• .—?• . , ?
İ fasan Dasri Eler, birCRPmiltetvekili. Rarttefriın kurucu-
siiolan-Atatürk'e ve bayrağındakı "altıok'^a saygısı açık.
Ama partisı, yakında diğer "altıoklu partı" ile birleşme-
ye hazırlanıyor. Ve kendisi de çok iyi bilıyor ki, Basba-
kan'dan ismini öğrenmek istediği "sorumlu", opartininde
en üst düzey sorumlulan arasında.
Acaba Sayın Eler ve benzerleri, birleşme anında ne ya-
pacaklar?
"Ya Atatürk düşmanlan, ya biz!" mı diyecekler? Yoksa
-bağırlarına taş basıp- "Hem ağlanm, hem gıderim!"m\?
Evet, Mersin Üniversitesi saygınlığını koruyor... Çünkü
koruma bilinci taşıyor.
Kapalıkapılarardında "Bende2. Cumburiyetçiyım!"dı-
yebilenlerin güdümündeki parti ise tıpkı Yahya Kemalin
"Sessiz Gemi"s\ gibi... Bir "bilinmez"e doğru ağır ağır yol
alırken, ne bir mendil sallanıyor ardından, ne de bir kol.
Içindekiler ise hâlâ kendi düşlerinde...
Sendikal hak bölge kurultayları
Kamu çahşanlan
yasalan değiştirmek
için dava açacak
İZVIİRMNKARA (Cum-
huriyet)- Izmir \e Ankara"da
dûzenlenen kamu çahşanlan
bölge kurultaylannda alınan ka-
rarlaraçıklandı. tzmir'dc kamu
çahşanlan. uluslararası sözleş-
melere aykırı olan ve yiirürlük-
tcn kaldınlması gcrckcn yasala-
nn sözleşmelerle uyarlı duruma
getirilmesı amacıyla Anayasa
Mahkemesi'ne götürülmek
üzcre yerel nıahkemelerde dava
açılması karan aldı.
Ankara "da ıse kurultay sonra-
sında oluşturulan sonuç bildir-
gesinde. 1995 bütçesi eleştirı-
lerek kamu çalışanları sendika-
larının yaşadığı tıkanıklıgın ne-
denleri ele alındı.
Alınan kararlar
Geçen cumartesi Izmir'de ya-
pılan bölge kurultayında alınan
kanırların. yaşama geçiritebil-
mesi için Ankara merkez kurul-
tayına taşınacağını belirten plat-
form yöneticileri. ayrıca kurul-
taya sunulan tüm tebliğleri bir
kitapçıkta toplayacaklannı
açıkladılar. Kurultayda, siirdü-
rulensavasindurdurulmasi.de-
mokratik çözümlerin yaşama
geçirilmesi ve banşın sağlan-
ması amacıyla oluşturulan Ba-
nş Konseyi'ne üye olunması da
kararlaştınldı.
Kurultayda alınan kararlar
şöyle özetlendı:
-Uluslararası sözlcşmelerea> -
kın olan ve y ürüriüktcn kaldınl-
ması gereken 657, 2821, 2822,
3771, 765 >e 2911 sayılı yasala-
nn sözleşmelerle uvarlı hale ge-
tirilmesi amacıyla \nayasa
Mahkemesi'ne götürülmek üze-
reyerel mahkemelere dava açıl-
ması.
-Sözleşme hükümleri gere-
ğince toplusözleşme çağnsının
yasal süresi içinde olumsuz ya-
nıtlanması veya yanıtsızkalma-
sı durumunda. yerel mahkeme-
lere ve uluslararası denetim or-
ganlannabaşvurununyapılarak
gerekli ıdarı davaların açılması.
-Sendikalarve çahşanlarsiya-
sal haklanndan voksun bırakı-
lamaz. Bu nedenle sendikalar ve
çalışanlar üzerindeki siyaset >B-
sağının kaldınlması için gerekU
girişimlerin başlatilması.
-5 Nisan'dan bu yana eliıniz-
den alınan (scr\ islerin kaldınl-
ması. yemeklerin ücretli hale
getirilmesi. ilaç katkı paylannın
arttırılması \b.) sosyal haklan-
mızın geri verilmesi ve yeni
sosyal haklar (kira yardımı. gi-
yecek yardımı. tasarruf teşvik
adı altında kesilen paralann ar-
tık kesilmemesi. kesilcnlerin
yerine derecelendirilerek hiz-
mete sayılması. 50 kişiden faz-
la çalışan ycrlcrde kreş açılma-
sı zorunluluğuna uyulması vb.)
için grevli \e toplusözleşmeli
sendikal hakkın kullanılması.
Kamu Çahşanlan Sendikal
Hak ve Özgürlükler Bölge Ku-
rultayı"nda aynca. herkese pa-
rasız eğitim hakkı tanınması.
eğitimin meta olmaktan çıkarı-
larak dcmokratikleştirilmesi ve
bilimselleşmesi istendi.
Bütçeye eleştiri
Demokratikleşme. özelleştir-
me. 5 Nisan Kararlan. 1995
bütçesi. mücadele süreci. 20
Aralık iş bırakma eylemi ve
konfederasyonlaşma konulan-
nın ele alındığı 1. Bölgesel An-
kara Kamu Çalışanları Kurul-
tayı önceki gün ortak görüşlerin
yer aldığı bir sonuç bildirgesi-
nin sunulmasıyla sona erdi.