25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 ARALIK 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Medyayı sorgulama etkinliklerine katılan basm çahşanlan örgütlerinin yöneticileri aynı görüşte: Basmılotatyadan okıır kurtanr•Izmir'de yapılan panelde, basında lotarya çılgınlığını durdurmanın tek yolunun 'yalnızca gazete isteyen' bilinçli okur olduğu vurgulandı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu)- Türkiye"deki basın ça- lışanlan örgütlerinin yöneticile- ri, basının lotarya çılgınlığını durdurabilecek en önemli unsu- run. 'yalnızca gazete isteyen' bi- linçli okurolabıleceğini söyledi- Ier. Izmır'de 'medyayı sorgulayan' etkinlikler sürüyor. Ege Üniver- sitesi tletişim Fakültesi öğrenci- lerinin başlattığı 'Lotaryaya Ha- yır, Ucu2 Gazete Istiyoruz' kam- panyası çerçevesinde. Türki- ye'deki basın çahşanlan örgütle- nnın yöneticılennın katıldığı bır panel gerçekleştirildi. Panele katılan gazetemız Ge- nel Yayın Yönetmeni ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Orhan Erinç, basında lotaryacılığın çok uzun yıllara dayandığını. 1930'lu yıllarda 'gazetecilik ile piyango bayiliği- nin kanştınlmasından' duyulan rahatsızlıgın daha o dönemlerde dile getinldigını anımsatarak lo- taryanın gazeteye getırdiğı fazla- dan maliyetin ıse basın çalışan- lanndan ve okurun cebinden kar- şılandığını söyledi. Lotarya fur- yasının yoğunlaşmasıyla işveren Gazetelerden 1 trilyonluklotaryaANKARA (ANKA) - Gazetelerin, satışı arttırmak amacıyla dûzenJediği karşılığj nakit olmayan piyango ve çekılişler için Milli Piyango'dan bu yılın ilk 11 ayında yaklaşık 1 trilyon liralık izin aldıklan beliriendi. Milli Piyango'nun aynı dönemde gazeteler de dahil televizyon ve radyo kuruluşlan, vakıflar, dernekler ve 900'lû telefonlar için verdiği çekiliş izinlerinin toplamtutan ise 1 trilyon 135 milyar lirayı buldu. Milli Piyango tdaresi'nden alınan verilere göre gazeteler bu yil Milli Piyango'dan karşılığı para olmayan piyango ve çekılişler için toplam 369 izin aldılar. Gazeteler, izin aldıklan çekiliş ve piyangoîar için kafıhmcılanna toplam 986 milyar 831 milyon liralık nakit olmayan ikramiye dağıtacaklannı vaat ettiler. Bu dönemde özel televizyonlar 9 miryar liralık izin ahrken, diğer ticari amaçlı kişi ve kuruluşlara toplam değeri 93.4 milyar lira olan piyango ve çekiliş için izin verildi. TRT'nin televizyon ve radyolan bu yıl Milli Piyango'dan bu tûrbir amaç için izin almadı, ancak TRT dışındaki diğer kamu kuruluşlan toplam değeri 1.1 milyar lirayı bulan çekiliş ve piyango düzenlediler. Ocak-kasım döneminde altı vakıf 21.7 milyar liralık, 75 dernekde 22.9 milyar lirahk çekiliş için Milli Piyango'dan izin istedi. Kamu kuruluşlan, özel televizyonlar, gazeteler. diğer ticari amaçlı kişi ve kuruluşlar, vakıflar ve dernekler, bu yıl toplam 644 piyango ve çekiliş düzenlediler. Bu piyango ve çekilişlerde dağıtılması taahhüt edilen ikramıyelenn parasal karşılığınm 1 trilyon 135.8 milyar lira olduğu beliriendi. Bu arada kamuoyunda daha çok "Alo 900" olarak bilinen telefon hatlanyla dûzenlenen çekiliş ve piyangoîar için de toplam 7.6 miryar liralık izin verildi. baskısı sonucu basın çalışanlan- nın hızla sendikasızlaştınldığını. diğer yandan gazete fiyatlannın artmasıyla okurun da cebinden lotaryaya kaynak sağlandıgını vurgulayan Erinç, şöyle konuştu: "Asgari ücretin 2.5 milyon, or- talama maaşlann da 8 milyon li- ra olduğu Türkiye'de, bir gazete- nin aylık tutan, asgari ücretlinin gelirinin yüzde 20'sini, ortalama ücretlinin gelirinin ise yüzde 8- 9'unu oluşturuyor. Lotarya mas- raflanna bir de gazete okuma- yanlann katkısı bulunuyor. Dev- İete ödenmeyen. yani gider ola- rak gösterilip vergisi ödenmeyen bu paralar bir nevi halkın cebin- den çıkmış olu>or. Lotaryanın mesleği yozlaşrırdığı, haber yeri- negazetenin sürmanşerinin lotar- ya iirünlerine aynldığı da bir ger- çek. Gazetecilerdeğil pazarlama- cılar ön sırayı almış bulunuyor. Tiirk basını ve okuyucular için lotarvadan vazgeçmek bir zonın- luhıktur." Erinç, gazete sahıplerinin hep- sınınbıryadaikıbankası.finans kuruluşlarıyla gayri resmi veya ciddi organik bagları bulundu- ğunu, hepsınin pazarlama kuru- luşlarına, radyo ve televizyona sahip olduklannı vurguladı. 'Çahşanlar zarar gördü' Türkiye Gazeteciler Cemıyetı Başkanı Nail Giireli, lotaryanın. tanıtım amacından uzaklaşarak 'satışamacT halınedönüştüğünü belirtti. Güreli, "Promosyonla gazeteye gelen okuyucunun 30 günlük süre sonunda gazete>i be- ğenerek kalacağı düşünüldü. Ama göriildü ki kalmıyorlar, ku- pon veren diğer gazeteye akıvor- İar^dedı. Yaklaşık 2 yıl öncean- sıklopedi fuıyasıyla gazetelenn iyi para kazandıklarını, ancak promosyonun artık mali biryük halıne geldiğini vurgulayan Gü- reli. "Dozu arttınlan promosyon, tiraj artişı yerine mali sıkıntılar getirdi. Buna 5 Msan Kararlan da eklenince, mali yükiin fatura- sı çalışanlara çıktı, birçok gazete- ciişsizkaidr dedı. 1968 yılında bile günlük gazetelerin aylık ti- raj ortalamalannın 4 mılyona yaklaştığını ve aradan geçen sü- re ıçinde tirajlarda grtış değil, dü- şüş yaşandığını vurgulayan Gü- reli. şunlan söyledi: "Bu süre içinde habere, yayın- cılığa, insana yarırım gözardı edildL Promosyon, ücret polirika- sında vanlışlığı da beraberinde getirdi. Muhabirlerin uzmanlaş- ması, meslek içi eğjtim ve kalifi- ye eleman çalıştırma, çalışanlara iyi ücret verilmesi ihmal edildi. Bütün alan promosyona bırakıl- dı. Bunların yanı sıra oncatekno- k)jik gelişmeye rağmen iy i bir da- ğıtım sistemi kurulamadığı için gazetelerin son haberierle ülke- nin her yanına ulaştığını söyle- mek mümkün değil." Sorunun çözümünde okura da büyük görevler düştüğünü kay- deden Güreli, okurun tepki gös- termesi gerektiğini vurgulayarak u Birçok kurum promosyona karşı, ama daha büyük hediye ve- ren gazete tiraj aliyor, bu bir çe- lişki. Kamuoyundaki tepkiyi yan- sıtmıyor. Tüketkinin örgütlü ola- rak tepkisini ortaya koyması ge- rekiyor.Okuyuculann mekrup ve telefon kampanyalan ile tepkile- rini göstcrmeleri etkili olabilir" dıye konuştu. Promosyon rekabeti Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı N'azmi Brtgin,"Basında- ki karalama kampanyalan fikir aynlığından, haberrilik, doğru- yu vansıtma, toplumu daha ileri çizgiye götürme konusundaki re- kabetten değil, promosyon üriin- lerinden dolayı meydana geMi* diye konuştu. Bilgin, bu çıkmaz yoldan çıkış yolunun, 'yalnız ga- zete isteyen' bilinçli okur oldu- gunu kaydetti. Izmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsmail Sivri, halkın ge- lır düzeyine göre gazetelerin 15 bın liraya satılmasının yanlış ol- duğunu vurguladı. Sivri asgari ücretlilerden ve özellikle öğrencilerden gazete almalannın beklenemeyecegini, bu durumda çokseslılığın or- tadan kalktığını söyledi. Hiikümet BLO gündeminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hiikümet. örgütlenme hakkının serbest kullanımını öngören 87 sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmesi'nin gereklenni yerine getirmediği için, Türk-lş'm başvurusu ûzerine ILO gündemine alındı. Türk-Iş'in ILO'ya yaptıgı şikayet başv urusunun, incelemeye deger bulunarak ILO Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi'ne iletildigı bıldinldi. Türk-lş'ten yapılan açıklamada, tüm ücretlilerin sendikal haklan konusundaki kısıtlama ve yasak^amalann ILO Uzmanlar Komitesi ve ILO Örgütlenme Özğürlüğü Komitesi kararlanyla çeliştiği kaydedılerek, kamu çalışanlanmn sendikalaşma ve grev haklan. işçi statüsünde çalışanlann grev haklan ve sendikalann sıyasal faaliyetleri konusunda yapılması gereken yasal düzenlemelere dikkat çekildi. Açıklamada hükümetin. önümüzdeki yıl toplanacak olan ILO Genel Kurulunda ilk kez 87 sayılı sözleşmenin gereklerını yerine getirmemekten dolayı eleştirileceği vurgulandı. "Sendika Ozgürlüğü ve Örgürtenme Hakkının Korunması" sözleşmesinin getirdiği uluslararası standartla, hiçbir aynm olmaksızın işçi ve işverenlerin çıkarlannı genişletmek ve korumak için örgütlenme hakkının serbest olarak kullanılması öngörülüyor. Sözleşmeyle. bu örgütlerin tüzelkişilik kazanmalannın herhangı bir hükme baglı olması engellenıyor Atılay Ayçın Düşünceye eeza, bugün Yargıtay'da • Hava-fş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin'e verilen 1 yı! 8 ay hapis cezası Yargıtay'da bozulmazsa cezaevi yolu görünecek. Haber Merkezi - Insan Hakla- n Derneği'nce 1991 yılında ls- tanbul 'da dûzenlenen bir miting- de düşüncelerini açıkladığı için Terörle Mücadele Yasası'nın 8/1. maddesine göre bir yıl sekiz ay ağır hapis ve para cezasına çarp- tınlan Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin'in davası, bugün Yargıtay'da görüşülecek. Istanbul 2 No'lu DGM'nin kara- n, Yargıtay'da bozulmazsa, Ay- çin'e de diğer düşünce suçlulan ismail Beşikçi, Fikret Başkaya, Haluk Gerger ve Münir Ceyfaın gibi cezaevi yolu görünecek. Hava Iş Sendikası Genel Baş- kanı Atilay Ayçin, Insan Hakla- n Derneği'nin 8 Eylül 1991'de dûzenlediği 'Temel Hak ve Öz- gürlükler' mitingine konuşmacı olarak katılmış, mitingdeki ko- nuşması üzerine, lstanbul DGM'de Ayçin hakkında. devle- tin bölünmezligi aleyhine propa- ganda yaptığı savıyla dava açıl- mıştı. lstanbul 2 No'lu DGM'de yapılan yargılama sonunda, 23 Haziran 1994 tarihinde, Atilay Ayçin'e 1 yıl 8 ay ağır hapis ve 41 milyon 666 bin 666 lira para cezası verilmişti. Bu karar, Ay- çin'in avukatı Kemal Keieşoğlu , tarafından temyiz edilmişti. Türk-Iş'i sorunlanna duyarsız kalmakla suçlayan Sümerbank, tersane ve Tekel işçileri eylem yaptı Hem sendikaya hem işverene uyan •lstanbul'da binlerce işçi, Türk-lş yöneticilerine 'Ya mücadefenin önüne geçin ya da tarihin karanlıklanna gömüleceksiniz' mesajı verdi. Işten çıkarmalara karşı birçok ilde yapılan eylemlerde de işçiler, grev uyansında bulundu. Haber Merkezi - Türk-lş yönetimini çalışanlann sorunlanna duyarsız kal- makla suçlayan Sümerbank, tersane ve Tekel işçileri. dün bir protesto gösterisi düzenledi. Istanbul'daki Türk-lş 1. Böl- ge Başkanlığı önünde toplanan işçiler, Türk-lş yöneticilerine seslenerek "Ya mücadelenin önüne geçin ya da tarihin karanlıklanna gömüleceksiniz" dedi. Türkiye genelinde süren işten çıkarma- larla ilgili olarak da çeşitli eylemler ya- pan işçiler "grev" uyansında bulundu. lstanbul Haber Servisimizin haberine göre kapatılacak ve özelleştinlecek KlT'ler arasında yer alan Bakırköy Sü- merbank, Cibali Tekel ile tersanede çalı- şan işçiler dün öğle saatlerinde Gümüş- suyu'ndaki Türk-lş 1. Bölge Başkanlığı önüne geldi. Gümüşsuyu yolu üzerinde otobüslerinden inen işçiler, sloganlarla yürüyerek bölge başkanlığı önünde Türk-lş'ebağlı sendikalann yöneticileri- ni protesto etti. Bakırköy Sümerbank işyeri temsilcisi Çetin Yelken, işçiler adına yaptığı basın açıklamasında Türk-fş yönetimini, özel- leştirme, işsizlik ve emeklilik süresıni uzatan ve çıkması olası SSK yasası kar- şısinda tümüyle duyarsız kalmakla suç- ladı. Milyonlarcainsanın işsizgezdiğini, yüzbinlerce insanın ise köle gibi günde 16-18 saat çalıştığını ve KlT'lerin satış için hazırlandığını belirten Yelken, özel sektörde sözleşmelerin de tıkandığını anımsattı. Türk-lş yönetimine "Emeğin örgürJerinde yönetici olarak geçimini sağ- layan sizler bütün bunlar karşısında ne yapryorsunuz" diye soran Çetin Yelken, konuşmasını şöyie sürdürdü: u Bu yoğun saldınlardan bihabersiniz. Yoksa hükümetin demokrarikJeşme pa- Sümerbank. tersane ve Tekel işçUeri, lstanbul'da Türk-İş önünde gösteri yapü. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOCLU) keti arasına sıkıştırdığı ve sizlere 2'inci dönem secilme hakkı tanıyan hak karşı- lığında susmanız mı öneriİdi?" Çetin Yelken'ın. Türk-fş yönetimine seslenerek. "Ya mücadelenin önüne ya da tarihin karanhklanna" diye bitirdiği konuşmast sık sık "işçiler sokakta bas- kanlarnerede". "Memleketyanryor, baş- kanlar uyuyor"."KtT*ler halkındır ka- patılamaz". "Hükümet şaşırma, sabrı- mızı taşırma". "İşçi memur el ele genel greve", "Singapur'u bırak Istanbul'a bak" sloganlanyla kesildi. DlSK'ebaglı Tekstil Sendıkası'naüye Darsa işçılerinın de katıldığı protesto göstensi sırasında "Başkanlar pazariık- ta, emeklilik mezarlıkta", "İşçi kıyımına son". "Sendikasızlaştırmaya karşı tek yumruk tek barikat" yazıh pankart ve dövizleraçıldı. Yaklaşık bir buçukayön- ce işten çıkanlan Adana'daki Özçegaş iş- yerinın 280 işçisi de dün. DlSK'e Bağlı Birleşik Metal Sendikası Adana-Kayse- ri Bölge Başkanı Suat Işık ile bırlikte bir basın açıklaması yaparak ışçilerin ala- caklannı ödemeyen işvereni "eytem ya- panz" diyerek uyardı. İşçiler. beş aylık ücret, dört ikramiye ve iki yıllık yakacak parasından oluşan alacaklannın bir an önce ödenmesini istedi. 14 aralıkta grev Kırşehir'de kurulu Çemaş Çelik Made- ni Eşya Fabrikası'nda ise 14aralıktagrev başlayacak. Öz Çelik-Iş Sendikası Kay- seri Şube Başkanı YunusDegirmenci,beş aydır 150 işçi adına "enflasyon oranında zam talebiyle" sürdürdükleri görüşmele- rin uyuşmazlıkla noktalandtğını bildire- rek 14 aralıkta greve çıkılacağını açıkla- dı. Bursa'nın Mustafakemalpaşailçesin- de kurulu Etibank'a ait Kestelek Bor Ma- denlen Müessesesi'nin işletmeyedönüş- türülmesi karan. maden işçilerinin açık vekapalımadenocaklannıbirgünsürey- le işgal eylemiyle protesto edildi. Zonguldak'ta 20 aralıkta yapacaklan iş bırakma eylemine hazırlanan memurlar da, siyasi partilerden destek istedi. Zonguldak'ta Türkiye Taşkömürü Ku- rumu (TTK) Genel Müdürlüğü bünye- sınde çalışan işçilere toplu iş sözleşmesi alacaklanna karşılık Hazine Bonosu ve- rilmesine de başlandı. TTK yetkililerı. toplusözleşme farklarının 15 ocaktan ıtibaren ödeneceğinı. işçilerin aldıklan bonolan paraya çevireceklerini söyledi. KİT arazilerinin imar durumlan, sadece ranta yönelik olarak belirlenebilir mi? Ozelleştirınede imar kat^aşasıOKTAY EKİNCİ Kamu mülkıyetındekı tesis ve işletmelerin "saöşf anlamına ge- len özelleştirme uygulamalanna ilışkın yeni yasa. satışa konu ola- cak mülklere ait arsa ve arazıler üzennde içmden çıkılmaz imar kargaşası'na yol açacak. Özellikle kent merkezlerinde, SİT alanlannda ve doğal. tarihsel koruma bölgelerinde yer alan ka- mu arazılennın, 'ranö yüksek pa- zarlama alanlan'na dönüştürül- mesi girişimlen, bu tür alanlara "kamu yaran'na imaryasağı getı- ren diğer imar ve koruma mevzu- atıyla daha başlangıçta çehşkiye düşmüş olacak. Böyle bır durumda 'uygulama- nın hangi yasaya göre sonuçlandı- niacagV konusu da cıddı hukuksal tıkanmalara yol açacak. Sonuçta ıse yine hangi yasa; dogal, tarih- sel ve kentsel değerler üzenndekı imar hakkını yıne 'kamu yaran'na düzenliyorsa, anayasaya da uy- gunluğu açısmdan o yasa galıp ge- lecek. Böylece büyük bırolasılık- la bu kargaşayı yaratan 4046 sayı- lı Özelleştirme Yasası. hukuka ay- kırı imar hedefleri yüzünden uy- gulama tıkanıklığına gırecek. 27 Kasım 1994 Pazargünü Res- mı Gazete'de yayımlanarak yürür- lüğe giren 4046 sayılı Özelleştir- me Yasası, özellrkle KlT'lere ait arazılerden de beklenen imar ran- tı nedeniyle diğer ilgili ımarmev- zuatı karşısında kolay yürüyeme- yecek gibi görünüyor. Yasanın amacını sergileyen 1. maddesinde, kamu mallannın sa- tışının ekonomıde venmlılik artı- şı için düzenleneceği belirtiliyor- sa da bu verimlıliğın arsa ve ara- zilerdeki imar haklannı yükselt- mekle sağlanabilmesi. toplum ve çevre yararına öncelik veren te- mel hukuk ıl- kelerine ters düşüyor. Benzer şe- kilde yıne ya- sanın aynı amaçla ılgılı 19 E maddesındekı "Çevre imar bütünlüğiinü bozmayacak mevai imar planlan ve buna uygun imar durumlan BaşbakanlıkÖzelleşn'r- me tdaresi Başkanlığı'nca hazır- lanarak Özelleştirme Yüksek Ku- rulu'rtcaonaylanmaksuretiykyü- rürlüğegirer" şeklindeki hükmün de yine imar v e koruma yasalann- da yer alan temel kurallarla çeliş- mesi durumunda, hukuken uygu- lanamaz sonuçlar yaratacagı he- men bellı oluyor. Çünkü bugün KlT'lenn elındc bulunan birçok arazıde. o arazıle- nn kentsel. kültürel ve doğal çev- re ıçındekı konumu da dıkkate almdıgında. bunlann imar durum- lannda hem 'çe\Te-imar bütünlü- ğiinü korumak' hem de rantlanm yükselrmek ıçın 'yeni (ilave) imar haklan tanımak' pek olası değil. Hele imar planlannda, yıne bu araziler. bulunduklan kentsel orta- mın kamu yararının gözetılmesı amacıyla bellı oranlarda imar kı- sıtlaması altına alınmışlarsa. yasa geregmce yakın çevrelennde eş- •4046 sayılı Özelleştirme Yasası. özellikle kentsel ve çevresel koruma alanlanndaki KİT arazilerine pazarlamaya dönük imar haklan getirebilmek için yürürlükteki imar ve koruma hukukuna aykın yetki ve kurallan içeriyor. deger bır alan aynı gereksinme için ayrılmadan, üzerlenndekı imar yasagını da kaldırmak müm- kün değil. Bu nedenle Özelleştirme Yasa- sı'nın 41. yanı son maddesinde. 3194 sayılı İmar Yasasfnın 9. maddesine ek yapılarak bu soru- nu çözme çabası da hukuken ge- çerlı değil. Çünkü hedeflenen imar olanağı ve elde edılış btçımı. İmar Yasası'nın genelındekı ilke- lerle çelışıyor. Özelleştirme Yasası, bu yakla- şımıyla 2863 sayıh Kültür ve Ta- bıat Varlıklannı Koruma Yasası ile genelde şehırcilik ılkelenne de ters düşüyor ve her ıkı açıdan da ülkede var olan hukuksal diizenı cıddı şekılde tahnpedecek bir sü- reç başlatıyor. 2863 sayılı Koruma Yasası çer- çevesinde. özellikle kültür mırası nıteliğı taşıyan kamu yapılan ile bu yapılann arazilerını ve bunla- rın yanı sıra yine SİT alanı içerı- sindekı taşınmazlan koruma ku- rullannın onayı olmadan satmak ve hele imar koşullannı de- ğıştırmek ola- naksız. Öte yandan aynı yasa uyannca koruma kurul- lannın da bu tür ulusal ve evren- sel miras nıtelığındeki mülklerı gözden çıkarma ve yeni ımarhak- larıylayok etmeyetkılerı yok. Nı- tekım geçen yıllarda alınan bu tür kamu ve koruma yasalanna aykı- n kımı kurul kararlan, Mımarlar Odası"nın açtığı davalar sonucun- dd ıdan yargı tarafından ıptal edil- di. Mahkeme kararlannda bu tür taşınmazlara, özel mülkiyette ol- sa bıle koruma ılkelenne ters dü- şen imar haklan verilmesının hu- kuka aykın olduğu birçok kez vur- gulandı. Özel fîrmalara tahsis edi- len kamu mülkü arazılere venlen yüksek imar koşullan. gerek o ara- zının korunması gereken tarım. orman ya da SİT değerlerıni zede- lediğı içingereksebutürbelliyer- lerde noktasal ya da mevzn olarak imar planı değışıklığı yapmanın şehırcilik ılkelerıylebagdaşmadı- ğı gerekçesıyle örnegın lstan- bul'da 20yı aşkın tunzm merkezi karan ve uygulaması hukuka ay- kırı bulunarak durduruldu. Bunlar arasında sözgelımı Park Otel de özel mülk olmasına rağ- men. yıne mevziı plan degişiklı- gıyle ayncalıklı imar haklan elde ettıği için sonunda yıkıma dek va- ran ıptal kararlanna neden oldu. Karşıdevrim niteliginde Yine 4046 sayılı yasadaki ara- zılenn imar durumlannı değıştır- meye dönük karar sürecınde. uy- gun görüşü alınacak kamu kurum- ları arasında Mımarlar Odası'nın da sayılmış olması ise ılgınç bır denetım ortamına neden olacak. Sonuç olarak büyük bir devrim olarak gösterılen Özel leştırme Ya- sası, aslında zaten çok az kalan ve kentsel kullanım değeri taşıvan kamu arazilerinin deelden çıkma- sına yönelik bir karşıdevrim nite- lığınde. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI 'Meçhule Giden Bir Geml Mersin'de "Atatürkdüşmanlığı"^ yapılan biraçıkoturum- dan söz etmiştim. SHP'nin geçen gün istifa eden "iki numara'sınm yöne- tip savunduğu bir oturumdu bu... Yazının ardından yoğun tepkilerin doğduğu anlaşılıyor. Ama yanlış adrese. "Altıok"\u parti -her zamanki gibi- gene hiç oralı olma- mış. Ama, demokratik kitle kuruluşlannın ve bireylerin tep- kileri Mersin Üniversitesi'ne yönelmiş... Geçmişteki olay, geçenlerde yapılan bir başka bilimsel toplantı ile kanştml- mış. Üstelik de Prof. Bedia Akarsu, Prof. Afşar Timuçin, Prof. Şahin Yenişehirlioğlu, Prof. Türker Özsayar, Prof. Uluğ Nutku ve Prof. Onur B. Kula gibi saygıdeğer tsim- lerin katıldığı bir toplantıyla. Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Vüral Ülkü, mektu- bunda şöyle diyor: "Yazınızda ne Mersin Üniversitesi ne de Felsefe Günle- ri ile ilgili tek sözcük yazdığınız halde; Ankara, lstanbul gi- bi Mersin 'e oldukça uzak, bu arada Adana gibi pek de uzak olmayanyeherde, 'Mersin'de biraçıkoturum...' söztenyle başlayan makalenizde sözünü ettiğiniz Atatürfc dûşmanı konuşmacılann konuşmalannın, üniversitemizin toptantı- sında yapılmış olduğu şeklinde inanılmayacak biçimde yorumlaryapıldığı öğrenilmiştir. Son hafta ıçinde birbirin- den bağımsız olarak aldığımız telefonlar bizı şaşkınlıkiçin- de bırakırken, bazı laik-demokratik kuruluşlann bile, bu yanlış bilgiye dayanarak üniversitemizi kınamaya hazıhan- dıklan da bize duyurulmuş bulunuyor." Ve sayın rektör ekliyor: "Ne sizin ne bizim asla akhmıza getireceğimiz bu du- rum karşısında, gerçeğin açıklanmasının yarariı olacağı- na inanıyoruz. Yazınızda söz konusu olan toplantı ile Mer- sin Üniversitesi'nın yakından ve uzaktan hiçbir ilgisi yok- tur ve olamaz!" Mersin Üniversitesi saygınlığını koruyor... Çünkü koru- mak bilinci taşıyor. • • • Masamın üzerinde, rektörün mektubunun yanında bir zarf daha var. Onda da TBMM Başkanlığı'na verilmiş bir mektubun kopyası bulunuyor. Başbakan tarafından yanıtlanması is- tenilen bazı soruları içeren bır mektubun... Yukarıdakı olay- la da yakından bağlantılı. Orada da "Atatürk düşmanlığı" üzerine kurulmuş, tarih- sel gerçekleri tersyüz etme amacı taşıyan bir filmden söz ediliyor. Ve -ilginç bir rastlantı olarak- bu konuda da en önemfi sorumlu gene "aynı SHP'li"[.. Edirne Milletvekili Hasan Basri Eler'in sorulan şunlar: - İki ay gibi kısa bir süre içinde senaryo yazım ve çeki- minin yapıldığı iddia edilen 'Bize Nasıl Kıydınız?' adlı fil- min Ait Komısyon ve Denetleme Kurulu'ndan aynı hızla geçihlerek uygun bulunmasını nasıl açıklıyorsunuz? - Henüz hayatta olan kişilerce yalanlarta dolu olduğu ka- nıtlanan, hatta filme konu olan kişinın yaşayan evlatlann- ca dahı, açıkça reddedilen ve aleyhınde yasalyollara baş- vurulacağı belirtılen bu filmin, hangi Kültür Bakam zama- nında çekimine başlandığını, senaryosunun incelenip de- netımden geçtiğini açıklar mısınız? Sayın Eler'in, Atatürk döneminde ölülenn mezarların- dan çıkarılıp asıldığını öne süren bu filme koyduğu bir de etiket var: "Yerii Geceyarısı Ekpresi" 1 ... • .—?• . , ? İ fasan Dasri Eler, birCRPmiltetvekili. Rarttefriın kurucu- siiolan-Atatürk'e ve bayrağındakı "altıok'^a saygısı açık. Ama partisı, yakında diğer "altıoklu partı" ile birleşme- ye hazırlanıyor. Ve kendisi de çok iyi bilıyor ki, Basba- kan'dan ismini öğrenmek istediği "sorumlu", opartininde en üst düzey sorumlulan arasında. Acaba Sayın Eler ve benzerleri, birleşme anında ne ya- pacaklar? "Ya Atatürk düşmanlan, ya biz!" mı diyecekler? Yoksa -bağırlarına taş basıp- "Hem ağlanm, hem gıderim!"m\? Evet, Mersin Üniversitesi saygınlığını koruyor... Çünkü koruma bilinci taşıyor. Kapalıkapılarardında "Bende2. Cumburiyetçiyım!"dı- yebilenlerin güdümündeki parti ise tıpkı Yahya Kemalin "Sessiz Gemi"s\ gibi... Bir "bilinmez"e doğru ağır ağır yol alırken, ne bir mendil sallanıyor ardından, ne de bir kol. Içindekiler ise hâlâ kendi düşlerinde... Sendikal hak bölge kurultayları Kamu çahşanlan yasalan değiştirmek için dava açacak İZVIİRMNKARA (Cum- huriyet)- Izmir \e Ankara"da dûzenlenen kamu çahşanlan bölge kurultaylannda alınan ka- rarlaraçıklandı. tzmir'dc kamu çahşanlan. uluslararası sözleş- melere aykırı olan ve yiirürlük- tcn kaldınlması gcrckcn yasala- nn sözleşmelerle uyarlı duruma getirilmesı amacıyla Anayasa Mahkemesi'ne götürülmek üzcre yerel nıahkemelerde dava açılması karan aldı. Ankara "da ıse kurultay sonra- sında oluşturulan sonuç bildir- gesinde. 1995 bütçesi eleştirı- lerek kamu çalışanları sendika- larının yaşadığı tıkanıklıgın ne- denleri ele alındı. Alınan kararlar Geçen cumartesi Izmir'de ya- pılan bölge kurultayında alınan kanırların. yaşama geçiritebil- mesi için Ankara merkez kurul- tayına taşınacağını belirten plat- form yöneticileri. ayrıca kurul- taya sunulan tüm tebliğleri bir kitapçıkta toplayacaklannı açıkladılar. Kurultayda, siirdü- rulensavasindurdurulmasi.de- mokratik çözümlerin yaşama geçirilmesi ve banşın sağlan- ması amacıyla oluşturulan Ba- nş Konseyi'ne üye olunması da kararlaştınldı. Kurultayda alınan kararlar şöyle özetlendı: -Uluslararası sözlcşmelerea> - kın olan ve y ürüriüktcn kaldınl- ması gereken 657, 2821, 2822, 3771, 765 >e 2911 sayılı yasala- nn sözleşmelerle uvarlı hale ge- tirilmesi amacıyla \nayasa Mahkemesi'ne götürülmek üze- reyerel mahkemelere dava açıl- ması. -Sözleşme hükümleri gere- ğince toplusözleşme çağnsının yasal süresi içinde olumsuz ya- nıtlanması veya yanıtsızkalma- sı durumunda. yerel mahkeme- lere ve uluslararası denetim or- ganlannabaşvurununyapılarak gerekli ıdarı davaların açılması. -Sendikalarve çahşanlarsiya- sal haklanndan voksun bırakı- lamaz. Bu nedenle sendikalar ve çalışanlar üzerindeki siyaset >B- sağının kaldınlması için gerekU girişimlerin başlatilması. -5 Nisan'dan bu yana eliıniz- den alınan (scr\ islerin kaldınl- ması. yemeklerin ücretli hale getirilmesi. ilaç katkı paylannın arttırılması \b.) sosyal haklan- mızın geri verilmesi ve yeni sosyal haklar (kira yardımı. gi- yecek yardımı. tasarruf teşvik adı altında kesilen paralann ar- tık kesilmemesi. kesilcnlerin yerine derecelendirilerek hiz- mete sayılması. 50 kişiden faz- la çalışan ycrlcrde kreş açılma- sı zorunluluğuna uyulması vb.) için grevli \e toplusözleşmeli sendikal hakkın kullanılması. Kamu Çahşanlan Sendikal Hak ve Özgürlükler Bölge Ku- rultayı"nda aynca. herkese pa- rasız eğitim hakkı tanınması. eğitimin meta olmaktan çıkarı- larak dcmokratikleştirilmesi ve bilimselleşmesi istendi. Bütçeye eleştiri Demokratikleşme. özelleştir- me. 5 Nisan Kararlan. 1995 bütçesi. mücadele süreci. 20 Aralık iş bırakma eylemi ve konfederasyonlaşma konulan- nın ele alındığı 1. Bölgesel An- kara Kamu Çalışanları Kurul- tayı önceki gün ortak görüşlerin yer aldığı bir sonuç bildirgesi- nin sunulmasıyla sona erdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle