Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 KASIM 1994 ÇARŞAMBA
HABERLERIN DEVAMI
Menzir'e suçlama G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı I. Sayfada
Programın canlı yayın konugu
olan yazar Azız Nesin, Menzir'le
ilgili sorumuzu şöyle yanıtladı:
"Sayın Menzir program sırasın-
da telefonla bizi aradı. Bana göre,
bir araba vönetemevecek durum-
da>dı. Bunu >alnız ben sövlemiyo-
rum. Bana birçok kişi telefon etti.
Onlar da aynı şeyi sövlediler. Şim-
di tabü biz Sayın MenzirMn ne ye-
diğine, ne içtiğine kanşamayız.
Kendi bileceği iş. Ama bence canlı
yayına o dunımda çıkmamal» dı.
Istanbul Emnhet Müdürlügü ma-
kamındaki bir kişinin daha ciddi
olması gerekirdi. Bana yönelik üs-
lubuna gelince: Dikkatimi çeken
sesinin sert tonuydu. Bir de bana
yönelik artığı slogaıı; Ne Mutlu
Türküm Diyene, di>e. Nedenini an-
lavamadım. Atatürk o sözü söyle-
diği zaman gerekü diye, yerli yerin-
de söylemiş. Şimdi Kürtlerin yaşa-
dığı yerierde dağlara \a/ı\orlar.
Başkaokullarayazmıyorlar da Da-
me de Sion'un. Fransız Kız Lise-
si'nin kapısına Ne Mudu Türküm
Diyene sözünü yaznortar. Bunda
manok var mı? Benim sövlediğim
aptaHık bu. Neyse. Sayın Menzir'in
ses tonu ve üslubunu ve durumunu
kendisine yakışüramadım."
Tepki
Türkiye Yazarlar Sendikası eski
Başkanı Demirtaş Ceyhun, Nec-
det Metuır'ın konuşmasıyla ılgilı
tepkısmı şöyle dıle getırdi:
"Türkiye'de hiçbir yasa, hiçbir
emniyet müdüriine gecenin bir ya-
nsında telefonJa yazarlara ögütler
verme hakkını, yetkisini vermez.
İstanbul Emniyet Müdiirii'nün bir
televizyon programına telefonia
başvurarak yüzakımız Aziz Ne-
sin'egece yansı ders vermeye kalk-
masını üzüntüyle karşıladım. El-
bet hükümet yetkilikri de bu tavır-
la ilgileneceklerdir. Bekliyonım.
Aziz Nesin'in Türklüğünden kuş-
ku duymak olanaksızdır. Türk di-
linin bu büyükustasınagecenin bir
yansında illede Ne Mudu Türküm
Dij enededirtmeyeçaiışmak da ye-
ni bir manevi baskı \ öntemi midir?
Bilemiyorum."
Oazetemıze de okurlar tarafın-
dan çok sayıda faks \e telefonla
Menzir'e yönelik protestolar ile-
tildi. Konuyla ılgıli aradıgımız
Necdet Menzir'le görüşmek ise
mümkün olmadı.
Menzir-Nesin canlı yayında
1
- Bizim koruma teklifimiz niçın kendisi kaldınyor? Biz
onu Türk toplumunda yaptıgı güzel eserlen vardır(...)
NHto- Çok teşekkür edenm. Bu insanlara acıyorum ve memle-
kete verdigim zarara acıyorum(...)
HHb*- Sayın Aziz Nesin, bir devlet koruyor mu?
NMto- Koruyor, ama neden? O adam benımle aynı düşüncede de-
gilki!
llMriP- Sayın Aziz Nesin, siz bazı konularda devlete karşı çıkı-
yorsunuz, ama devlet, sızi sonuna kadar koruyacaktır.
NMk- Pekı yanı, korusunlar; bir şey demiyorum. Memnunum da
korumasından dolayı. Ama bu konuşmanızı beğenmedim.
M M ^ Haayııır. Şundan söyledim; Bir itfaiye erinin sızı kurtar-
dığı ıçın iöyle'dıgi laflardan söyledım(...)
NMfc- İtfaiye eri beni kurtarmadı, filmlen görmediniz mi? Ben
de kurtaracak zannettim; itti beni merdıvenden aşağı. Lütfen ya-
ni, söylemek istemediğim şey leri beni söylemek zorunda bırakma-
yın.
MMIlr- Ben »izin çocuğunuz yaşındayım ve tstanbul Emniyet
Müdürüyüm. Birlikte ülkenin çıkanna hareket etmeye mecburuz.
Kimseye yanlış yapmaya mecbur degiliz.
NHfc- Efendım. çok teşekkür ederim. Tabü çocuğum yaşında bir
görevlının bana ögüt vermesi hoşuma gıdiyor. Ben eger ki sizin
dediğiniz gibiysem, yazık kı sizi jytiştirememişim. Ben de bırhk-
te çalışmayahm demiyorum. Tam tersine birlikte çalışmaktan ya-
nayım. Burada sağ, sol, Müslüman, dinlı. dinsiz ayrımı yapmadan
birlikte çalışmaktan yanayım. Hoşgörüden yanayım(...)
MlBZ^- Insanlan ayırmayacağız. Laık, antılaik olarak ayırmaya-
cağız.
Ne mutlu Türküm diyene .
Mttfel- Ben sızin gıbi düşünmüyorum.
CMBİP- Ben bir daha tekrar ediyorum; ne mutlu Türküm diye-
ne(...) Ben Azız Nesin Bey'e ve toplantıya katılan herkese teşek-
kür ediyorum. Böyle güzel bir konuyu dile getirdin, toplum da bu-
nun mesajtnı almıştır. tnsan kendini Türk hissedebilir, insan ken-
dini Arap hissedebilir. insan kendini Boşnak hissedebilir, göçmen
hissedebilir. Ama bir tek şey vardır Ne mutlu Türküm diyene. Biz
bu çizgide birleşiyoruz ve sana candan teşekkür ediyoruz.
İMb- Bu söyledikleriniz çok doğru sayın Menzir. İnsan kendini
şuşu hissedebilir, bunlann içerisındeenzorolanı ınsanın kendisini
insan hissetmesidir (...)
• Baştarafı 1. Sayfada
oranla DYP ile ANAP'ın ensesine
oturdu.
4 aralık ara seçimleri, sağın birinci
partisinin ortaya çıkması bakımın-
dan da ciddi bir gösterge olacaktı.
Merkez sağda iç içe geçmiş iki
durum var:
- ANAP ve DYP arasmda birinci
kim? Bu sorunun yanıtı, merkez sa-
ğın birinci partisinin de karşıhğı ola-
cak.
- RP ne yapacak?
Erbakan'ın yüzde 50-60 gibi
desteksiz atışlan bir kenara bırakılır-
sa, RP'nin yüzde 20'yı aşmasına
kesin gözüyle bakılıyor. Zaten RP'Iİ-
ler hızlannı kesmediler. Seçim çalış-
malarına devam ediyorlar.
Ara seçimin durdurulmasının ar-
dından başlayan çekişmenin altında
bu gerçek yatıyor.
Bir süredir ANAP tabanından Yıl-
maz'a, "Daha sert ol, daha sert
muhalafetyap" eleştirileri geliyordu.
DYP ile ANAP arasmda ciddi bir
ideolojik aynlık olmadığı için üstün-
lüğü 'imaı farkı' belirliyor. Biri ALO
diğeri OMO. ALO'yu gözlüklü, mo-
dern bir beyefendi tanıtıyor.
OMO'yu, giyimine özen gösteren
bir hanımefendi. Ikisinin kimyasal
bileşimi aynı, işlevleri aynı. Vatan-
daş da buna bozuluyor:
- Siz birbirinizi kirletirken hacı sa-
bunu aradan kayıp gidecek.
Dün Meclis baştan sona seçim
kokuyordu. SHP grubunda Kara-
yalçın üzerine basa basa 'seçim'
dedi:
"Ara seçimin mantığı oluşmuştur.
Yapmak zorundayız, yapmalıyız, bu
ALO ile OMO...
yola girilmiştir."
Karayalçın'ın Lazlığı tuttu, 'seçim'
diyor, 'iptal' demiyor. Ancak SHP li-
deri, 'grup karan' alınmasını sağla-
yamadı. Yani, yasanın gündeme
gelmesi durumunda SHP milletve-
killeri serbest, istedikleri gibi oy kul-
lanacaklar. Aydın Güven Gürkan'la
birlikte hareket eden grubun seçime
'hayır' da diyebileceği dikkat çeki-
yor. SHP liderinin işi zor. Kendisini
önce parti grubuna, sonra Çiller'e,
bunları başarması durumunda da
Adıyamanlılara anlatması gerekiyor.
Aslan kıratflİar
Çiller, DYP grubunda milletvekil-
lerine öyle bir moral aşıladı ki imre-
nilecek cinstendi. O övgüyü alan
milletvekili, "Bu dünyayı ben yarat-
tım. Uzayın oluşumuna katkıda bu-
lundum. Yeni buluşlanmı bekleyin"
der.
DYP milletvekilleri genel başkan-
larını yeri geldikçe ve gelmedikçe
alkışladılar.
Çiller, bu konuşma metnini miting
alanlannda da kullanabilir. DYP'liler
kısmına, konuştuğu yerieşim yerinin
adını koyar, olur biter:
"Siz bu ülkenin çimentosusunuz,
gelecek sizin, haydi büyük Türki-
ye..."
Çiller'in, kurmaylarının katkısıyla
hazırlanmış metninın iki temeli var-
dı:
- DYP milletvekillerine 'aslan kı-
ratlılar' deyip oldukları yerde şah-
landırmak.
- Olabildiğince ANAP'a yüklen-
mek.
Bu, merkez sağdaki kapışmanın
çok net bir göstergesiydi. Ne
SHP'nin seçim için bastırması, ne
RP'nin iptal başvurusu, varsa yoksa
ANAP.
Bunun dışında seçimlerin aralık
ayında yapılmaması için getirdiği
gerekçelerin hiçbirinin temeli yoktu.
Çiller "Ûç temel olumsuzluk var"
deyip tek tek sıraladı:
"1- Hukuki imkânsızlık. Ben, se-
çim tam adaletli olsun istiyorum.
Bütün eşitsizliklerin gidehlmesini is-
tiyorum. " (O zaman seçmen kütük-
lerinin baştan yenilenmesini niçin
istemediniz?
Göçenlere oy kullandırtmayıp
devlet memurlarını sandığa davet
edeceksiniz, bu iptal edilince, "llahi
adalet istiyorum" diyeceksiniz. Bu-
nu yese yese DYP milletvekilleri
yer).
"2- Fiziki imkânsızlık. Kışta seçim
olmaz. Güvenlik güçlerinin seçim
güvenliğini tam olarak sağlaması
için hareket durumlan güç olur." (4
aralık kolay, 18 aralık zor. İnsan bu-
nu söylerken elini vicdanına kor).
"3- Ülkenin içinde bulunduğu du-
rum. Gündemde mutlaka çıkması
gereken yasalar var. özelleştirme,
yap-işlet-devret, üniversite hocala-
nnın, mühendislerin, gözbebeğimiz
güvenlik güçlerinin maaş düzenle-
meleri var. Bütçe var, gümrük bihiği
var. Biz, 'Bunlarla uğraşalım diyo-
ruz', onlar 'Hayır uğraşma, başansız
ol' diyor." (Anlaşılan Çiller'in oyna-
maya niyetı yok. "Yenim dar, yerim
dar" derken şimdi de "Zaman dar,
hava kar, başka işim var" diyor.)
Çiller sonunda grubunu bağladı
ve 'tek tip' karar almalarını sağladı.
Î8~iyjm~vâr"
Meclis'te gözler asıl, saat
14.00'te başlayan Anayasa Komis-
yonu toplantısındaydı. ANAP'tan
Vehbi Dinçerier ABD'den geleme-
yince komisyon 20 kişiyle toplandı.
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ni-
hat Yavuz'un görüşü şu:
"25 günde işimi yapanm. Aralıkta
seçim olur. Ama seçime girmeye-
ceğini açıklayan partiler, girme ka-
ran alırsa 60 günlük süre isterim."
Içişleri Bakanı Nahit Menteşe de
bilinen olumsuzluklara bir yenisini
ekledi:
"Adaylann can güvenliğini sağla-
yamayız."
Bu iddianın çok samimi olduğu
söylenemez. 4 aralıkta sağlanıyor,
iki hafta sonra sağlanamıyor.
Bütün bu tartışmaların ötesinde,
BaşDakan Çiller'in dünkü konuşma-
sından bir tümceye dikkat çekelim:
"18 ayım var. Sonra seçim ve tek
başıma iktidanm."
Bu 'seçim düğümleyen' kışta ba-
canız tütüyor mu bilemem, ama ba-
cınız postu serdi, gitmeye niyeti
yok...
• Baştarafı 1. Sayfada
koparmada kılo farkıyla kaçan
altına üzülüyordu.
Ve üçüncü gün, Naim'ın gü-
nüydü. Madalyalara alışan seyir-
cı, Abdi İpekçı'ye bu kez daha
farklı koşmuştu. Ne de olsa Na-
ım SüleymanoglU'nu bu kez
kendi ülkesınde seyredecekler-
di. Naim kimsey i yanıltmadı, sa-
kat sakat çıktıgı podyumdan 5
rekor çıkararak 3 altın madalya
kazandı. Naim, "Sakat olmasay-
dım, bu kilolardan çok fazlasının
üstüne çıkardım. Ozaman da Le-
onidis beni /orla\ama/dı" dedi.
Ya sakat olmasa> dı, o zaman ne-
ler olacaktı? "Onu ileride göre-
ceksiniz" şeklinde konuşuyordu
dünyanın alkış tuttuğu bu ufak
tefek adam. Bir başan da 70 ki-
lodaki FedailGüler'den bekleni-
yordu llk günün kahramanı Ha-
lil de oradaydı. Kenarda durmuş,
iki elını >üzüne kavuşturmuş,
haltercımizın başanlı olması için
dua edıyordu. Ve sonunda Feda-
il de 2 dünya rekoru kırarak ko-
Işte üç altın adam
parma ve toplamda altın. silkme-
de de gümüş madalya kazandı.
Rekorlar, madalyalar... Türk
halkı özledigi başarılan sunan
sporculannı bağnna basıyor,
dünya ise alkış tutuyordu. Eu^o^-
port, Türk haltercilerden bahse-
derken "Türk'iin gücü dünyayı
ayağa kafdırdı" diyordu. tngilız
BBC Televizyonu'nda ılk haber-
di. Fransız gazeteleri de şampı-
yonlar için manılmaz, seyırcı
ıçın coşkunun doruğundaydılar
haberleri yapıyordu. Naim için
denecek bir şey yoktu, çünkü
tüm dünya tanıyordu. İki olimpı-
yat şampiyonluğunun yanı sıra
dört Avrupa ve Dünya Şanıpı-
yonluğu ile Akdeniz Oyunlan
Şampiyonlugu bulunuyordu.
Amerika'nın ünlü dergısi Times
bile kapak yapmıştı bu küçük
dev adamı. Şımdı dünyabasmın-
da Naim ile birlikte artık Halıl
Mutlu ve Fedail Güler de yazılı-
yordu. Artık Halil de "ikincicep
herkülü"olarak anılıyordu. O ise
"Daha >eni başladım. Öteki re-
korlanmı itemesakladım. Hede-
fım 19% Atlanta Olimpi\atlarT
diyordu.
Ve b^anlar
Istanbul Abdi Ipekçi Spor Sa-
lonu'nda düzenlenen 66. Erkek-
ler, 8. Bayanlar Dünya Halter
Şampiyonası'nda bir de *ilk* ya-
şıyorduk. Bayanlar, ilk kez bir
Dünya Şampiyonası'na katıiıp
bu heyecanı yaşıyorlardı.
Bayan Halter Milli Takımının
yaş ortalaması oldukça düşük.
Takımın en yaşlısı Derya Açık-
göz 17 yaşında. En küçüklen ise
15 yaşındakı Esma Can ile Nes-
Khan Demiröz. Ama hepsi de
yaşlanna ragmen Avrupa'da ba-
şanlara imza atmışlar. Bu Dün-
ya Şampiyonasf nı kendilerine
ilk adım olarak göriiyorlar ve
yaşlarının küçük olması nede-
niyle bu şampiyonada Yıldız Ba-
yanlar Avrupa rekoru kıracakla-
nna ınanıyorlar. Bayan haltercı-
lerimizle konuşurken hepsi de
kendilerinden çok emin göriinü-
yorlardı. Hepsi Ankara'nın Ta-
nm Kredispor takımının sporcu-
lan olan haltercıler, bırbirlerin-
den bahsederken. "O, şu rekoru
kırar; bu, şu rekoru kırar" gıbi
iddialı laflar ediyorlar. Örneğin
hepsi Derya Açıkgöz'ün Büyük
Bayanlar Avrupa rekoru kırarak
ilk üçe girecegınden emin.
Şu ana kadar podyuma çıkan
sporculardan toplamda 50 kilo-
da Esma Can 8'ınci, Neslihan
Demiröz de 7'ncı olmuşlar. 54
kiloda Fatma Kabadayı sılkme-
de dünya 5'incisi olmuş. Es-
ma'nın daha önceden Avrupa
ıkinciligi var. Fatma ise silkme-
de Avrupa üçüncüsü olmuş. EI-
de ettikleri dereceleri ise Esma
Can, "Şimdilik umulanın üzerin-
de" diye nitelendiriyor.
"Hanginiz bayanlann Naim'i~
diye sordugumuzda hepsi birden
Derya Açıkgöz'ü gösteriyorlar.
Av rupa Şampiyonası'nda kopar-
mada 1. silkmede 3. toplamda da
2 altın madalya kazanmış olan
Derya, ilk üç için mücadele ede-
ceğini söylüyor.
Kısacası bayanlar Dünya
Şampiyonası'nda ılk kez pod-
yumlarda kendılenni gösteriyor-
lar, ama yaşlarını, başanlannı
göz önüne alınca hepsinden eli-
mızde olmadan ilende Naim'in.
Halil'in başanlannı istiyoruz. Ne
deolsaalıştık...
Bu arada. Başbakan Tansu ÇU-
ler'in. Halil Mutlu'nun Bulgaris-
tan'da bulunan aılesının Türki-
ye'ye getinlmesı ıçın gerekli gı-
rişimlerin başlatıhnası konusun-
da gerekli talimatlan verdigi bil-
dirildi.
OLAYLAR1N
ARDINDAKt
GERÇEK;
• Baştarafı I. Sayfada l
parti liderlerinin, gazete v4
televizyonlarda bir sürü de-^
meci ve yerli yersiz açıkla^
maları çıkıyor. Liderler, kendj
aralarında konuşup anlaş-?
mayı ve uzlaşıp karar almayı
çoktan beri unutmuşlardır..
Türkiye'de siyasal yaşam bir:
yerlere doğru başıboş sü-;
rükleniyor.
Şimdilik ortaya çıkan bir*
takım sonuçlar yok mu?.. EU
bette var. Bu hükümetin so-
nunun geldiğinı söyleyenler,
bu parlamentonun miadını
doldurduğunu ileri sürenler
çoğalıyor. Ara seçim, erken
seçim ve partiler üzerine çe-
şitlemeler yapmak, çeşitlj
senaryolar kurmak, varsaj
yımlar üretmek de oyalayıcı
işlerden birıdir.
Türkiye'nin yönetimi, şim-
diye dek hiçbir zaman bu
kadar başıboş ve savruk ol-*
mamıştı. ;
Önümüzdeki günlerde eH
bette bir çıkış yolu buluna*
caktır; şimdilik ara seçim is->
teyenlerle istemeyenler karşt
karşıya gelmişler birbirlerıyle
itişiyorlar, koalisyon hükü-
metinin büyük ortağı küçüK
ortağa karşı engelleme
oyunları yapıyor.
Demokratikleştirme ile
özelleştirme bir yana, seçim
tarihinde bile konuşarak an-
laşamayan ortaklar sıra hü-
kümette kalmaya gelince
uzlaşabılıyorlar.
Uzlaşabildıkleri tek noktaj
ne pahasına olursa olsun/
hükümette kalmanırr
dayanılmaz hafıfliğidir.
• • * !
Tıırizm bütçesi
Meclis'ten geçti
ANKARA (Cumhuriyet Bil-
rosu) - Turizm BakanlığTnın
1995 yılı bütçesi, TBMM Plan
ve Bütçe Komisyonu'nda ka-
bul edildi. Bütçe göriişmeleri
sırasında söz alan DYP Erzu-
rum Milletvekili İsmail Köse,
turizmin, ülkenin baü bölgele-
rinde yeterince gebştiğini kay-j
dederek bundan sonra Doğu ve
Güneydoğu'ya teşvik verilme-,
sini istedi.
KÜLTÜR • SANAT 2 9 3 8 9 7 8 (3HAT) GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT)
Unuiulmoz "Siyoo OÖzl*r
u
tılmının yonelmenı
MIKHAIKOV un En lyı Avrupo Fıİm ödülu fFelı* 92) ve
son Venedık Fılm Festıvolı'nde Atfın Aslan ödûlünü
kazanon ve Moğolıstan sîeplermde çekılen bu yeni
fılmı gorsel açıdan Kurosavva'nın "Dersu Uzala" dan
sonra yapıton en lyı doğa fılmı
Yönatmen: Nikita MIKHALKOV
25 KASIM 'DAN İTİBAREN
Beyoğlu ALKAZAR SİNEMASINDA
Tel: 245 73 83
BULUNMAZ TİYATRO
I S T A N B U L
İNEK
Yazan Nazım Hıkmet
Yon H. Hilmi Bulunmaz
Pazar 18.00
MUAMMER KARACA TIYATKOSU
Tel: 513 74 31 522 65 85-
251 40 90 • »38 14 84
O)ıllş&-^Z})<£'5> ORTAOYUNCULAR
IS
T
IKLAL CAD NO 140 TEL 251 18 65-66FAX 244 43 27
Ferhan Şe.nsoy
SEYiRCiLi SEYİR
DEFTERi
P' " " g
*' • ° * " ^ "' •y
"-^PAUL
NEWMAN
|ENNlFtR)ASON
LEIGH
HUDSUCKER
BİR ŞiRKET KOMEDİSİ
Yönetmen: )OEL COEN
12.15-14.3O- 16.45-19.OO-21.15
Lotus Oburion 19501ı yıllordan 60 a gınşın bir kronoloysıdır
Halalar, sevınçlef. seçımtef. muzuriuklar. yaşam, aşk. sıhır, anWc
paflomalar ve tobı la domuzlar üzenne vapılmış neşelı bir film
LOTUS OBURLAR!"Lotus Eaters"
, , ^, Yönetmen PaulShapıro
^.•z. 1 Shelıo Mc Corfhy • Aloka Mcleon » frances Hyland
Beyoğlu ALKAZAR AVRUPA Sinemasnda Tel: 245 73 83
12.00 - 14.15 - 16.30 -18.45 • 21.00
IUL1ETTE BİNOCHE'UN YENIDEN DOCUÎ.U
RENK: MAVI
Günumüz S i n e m a s ı n ı n 1 Nuraaralı Yaratıcısı
K. KIESLO^CSKI'nİn bütün büyûk
festivalleri silip süpuren başyapıtı
199^ Vcncdık I eMtvalı En lyı Fılm Iîuyuk Odulu
Kn lyt Kadm Ovunctı Oduiu (Jıtlıcttc Bınoche)
\u üalıa 20 uluslararası odul
BEYOĞLU ALKAZAR Tel: 245 73 83
1 2.1 5-14.3O-1 6.45-19.0O-21.15 6. HAFTA
"BufllmEunmagaıfcatkılanyiagostarilm«kt*cflr." İFA
ADNAN ÇOKERi
Ferhan Şensoy
FERHANGİ ŞEYLER
Ferhan Şensoy
ŞU GOGOL DELİSİ
Derya Baykol Şensoy
ÇMinimaller ve Varyasyonlar
25 Ekım- 10 Aralık 1994
GALERİB
HûsrevGeredeCad FirnSok.No 2 <1Tesv*ıye/ Istanbu) Tel
BALKAN NACİ İ5LİMYEÜANKARA SANAT TTÖIROSUISTANBL1TLTINESI
Nazım Hikmet • Genco Erkal
"AN/MOMENT Galeri
Lebriz2 -24 KASIM 1994
İSTANUN. DCVUT OÜZİL SANATIAII OAURİSİ
STtKUl CA£CCS NO 309/49 BETOÛU £T*r«U T ı 243^)53
TtPUMIIN DfĞUÜ KAnULMITU
Eytam C06 Açık Hova Apl
No 16 / 2Nııoclov
Tel 0 212-240 22 82
| Tiılcı SaiB BK.M Gist ZT 64 63 Vjktocnm Tıkaim (2» 2» 88), «uatü (254 42 81)
SEF.ÇR
OZTURK
"Keçeresım Scgısı
Galeri Atölye
ılanlarınız için:
293 89 78
{3 hat)
FINANS
HATTI
HABERLER
TURKÇE HABERLERİ
LONDRA'DAN CANU
07.00 - 07.30
ANA HABER HER GÜN
08.00, 13.00
Dünyo pryosoian, A)hnr Gumü>,
pryosahr
O^^E
T
EN LEONIO H€IFETT -^=<*Ç19 MAZLUM BETHAN
(23-34-25-26-27 Kasıml
HERGÜN
09.15-17.45
ARASI
HERYARJMSAATTEBİR
ARA HABER HER GÜN
07.00 • 23.00 ARASI
HER YARJM SAATTE BİRfKABALA SVYATOŞ)
LEONID HEIFETZ TURKCHSJ MAZLUN BEYHAN
(23-24-25-26-27 Kasıml
V3(LOXI BLUES
1
ONETEN EHCİN ULUOAÖ TURKÇES SEMRA KARAMUKSEL
SABAHAT AKKIRAZ
DAGLAR KARDEŞIMI
GERİ VERİN
ASM MÜZİK URETİM VE PAZARLAMA LTD.ŞTI.
ÎMÇ. 6. Blok 6610 Unkapanı-lst.
Tel : 520 73 68 Fax : 528 11 92
ERDAL ERZİNCAN. TÖRE
Halk Muziğinde Yeni Bir Soluk,
Farklı Bir Yorum
ARİFSAĞ
ASM MÜZİK ÜRETİM VE PAZARLAMA LTO. Şlt
İMC 6. Blok 6610 Unkapanı İst.
Tel: S20 73 68 F«w : 528 H 92
Oy»r. Gı*nt€r. Çt, i S O O . I O î O P e ' Î O l ö C u m 10 30 Ct *500 10 30 P u a r IS 00.16
RUMELİ MAĞAZALAHI KADIKOT MALDUN TANERlMERKEZ GiSESI)
VtCAPITOL DE SATlLMAKTADiJI
ŞEHIR TIYATROLARI
23 KASIMDAN BAŞLAYARAK
HARBIYE HUHSIN ERTUGRUL SAHNESINDE 240 77 20
NAZIM HİKMET/MACİT KOPER
ASLOLAN HAYATTIR
YÖNETEN : MACİT KOPER
SAHNE VE GIYSI TASARJMI ÖZHAN ÖZDİL
ARİF ERKİN
İLAN
T.C. DÎYARBAKIR 2. ASLİYE HUKÜK
MAHKEMESİ'NDEN
Davacı İçişleri Bakanbğı tarafından davalj Metin Nizam ve
Mehmet Kahraman aleyhine mahkememize açılan tazmınat davası-
nın yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karar gereğince;
Davalı Metin Nizarrûn "Kooperaüfler Mah. Kurtismailpaşa 6.
Sk. Durmaz Apt. No: 7 Diyarbakır" olan adresine çıkanlan tebliga-
Un bila tebliğ iade edildiği gibi emniyetçe yaptınlan soruşturma neti-
cesinde, tebligata yarar adresi tespit edilemedığinden. dava dilekçesi-
nin ilanen tebliğine karar verilmişıir.
Karar gereğince; yukanda adresi yaalı davalı Metin Nizam'ın du-
ruşmanın bırakıldığı 29.12.1994 gün'ü saat 09.00'da duruşmada biz-
zat haar bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirrnesi, duruş-
maya gelmediğinde ve dava ile ilgili ibraz etmek istediği belgeleri
duruşma gününe kadar göndermesi veya getirip ibraz etmesi. gelme-
dıği gibi kendisini de bir vekille temsil ettirmediği takdirde yargılama-
ya yokluğunda devam edileceği ve karar verileceği keyfiyeti davetiye
yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 4.11.1994
Basm: 52688
ACELE
Kadıköy Kuyubaşı'ndadevren kiralıkçocukyuvasi.
Tet0216 33712 32
ÇATIDA CUMARTESİ
ETKİNLİKLERİ
ÖZLEM-FERZAN-
TUĞRUL
15.00-17.00 ARASI
Canlı, müzikli, dansb
matine 150.000 TL.
2510000
PBX251510S
Nüfus kâğıdımı kaybettim.
Hükûmsûzdür.
t.CANANSANAN