Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFÂ CUMHURİYET 23 KASIM 1994 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
'Din, hayaf mıdır?
Çağda^laşmayı ereklemış, cumhunyet devnmını yapmış, laık
olduğunu so3İeyen bır yönetım, "Dın, hayattır" önermesının
kafahraçakılmasına ızın vermez. Venrse, çağdaş dünyada
yaşana hakkmı yıtınr.
VECİHİ TİMUROGLU
A
rr.ara"da. Hurnyet ga-
zetesı kuruluşlarıyla
"\uksek Polıs Enstıtu-
s u ' n u n arasındakı ku-
cuk bır tepeden <\ta-
curk Orman Çıftlığı ne
bakan ıkı mınarelı bır camı \ar İslam
kentlennın bezegı camılere benzemı-
yorşımdıkı camırer Yapı alanında "ca-
mivapkesimi" oluştuğundanbu>ana.
dınsel mımarlığın yaratı gucu yoksul-
laştı. bışları ıakİ.elı. sakallan kırlı, kol-
tuklannın altıncb makbuz defterlennı
koyduklan ferm*jarlı plastık çantalarta-
şıyan nursuz kıımselenn keselen şıştı
Işte, bınlennın keselennı şışırerek dı-
kılmış sozunu etuğım camının ıkı mı-
naresı arasına ç^kılmış bır bez uzenne
-buna mah>a dı}emıyorum- u
Din, ha-
yattır"dıye vazalmış
Buvuk bırsav Salt Islam ıçın değıl,
tum dınler ıçın geçerlı olan. dmın geçı-
cı dunyayaşami ıçın değıl sonsuzahı-
ret yaşamı ıçın b»ır toplurmal kurum ol-
duğudur Dın, toplumbılımsel bırtenm
olarak ınsanlannanlayamadıklan onu-
ne geçemedıklern doğa ola>lannı. ta-
sarladıklan do&austu guçlerle gızemlı
açıklama vontemıdır Şıınn ve felsefe-
nın buyukbabasıdır Toplumbılım, so-
zunu ettığımız nıtelıktekı tasanmlann
kurallar \ e kuramlar, torenler ve sımge-
ler bıçımınde orgutlenmesını sağlayan
toplumsal duzenı, dın toplumbılımı adı
altında ınceler Din etnotojisi, bu araş-
tırmalann sonucu olarak doğmuş genç
bırbılım dalıdır
"•Din", kaynağında, ılkel ınsanda
oluşmuş bır ka\ ramdır llkoluşumunun
da bırey sel olması buyuk bırolasılıktır
Çunku ılk dınsel kalıplar "fetişist ka-
bplar"dır Dılle bırlıkte gelışmıştır fe-
tışler lnsan, gızını çozemedığı, bırtur-
lu ustesınden gelemedığı doğal olu-
şumlan, yenemedığı doğa guçlennı.
çevresını kuşatan tehlıkelen korku ıle
seyretmış. bu durumda doğa ıle uzlaş-
mavolunuaramıştır Doğa ıle uzlaşma,
ılkel dınlerden gelışkın dınlere değın
tum ınanç dızgelennın (sıstemlennın)
ortak oğesıdır
Her ılkel ınsan, çevresındekı bır 'nes-
ne'nın kendısıne >arar sağlayacağına
>a da zarar vereceğıne ınanır Işte bu
nebne. bıreyın "fetiş"ıdır Bu nesne,
toplumsal bır değer kazanırsa totem
olur Bu yuzden, dınsel duygunun en ıl-
kel bıçımının bıreysel olduğunu duşu-
nuyoruz
"Din" tenmının başka dıllerdekı an-
lamlanna bakılırsa. ka\ ramın çev rede-
kı doğa guçlenyle yakın ılışkısını go-
ruyoruz
Arapça "din" sozcuğu ıse "gelenek,
gorenek, tore" (orf ve adet) anlamında-
dır Toplumbılım tenmı olarak kullanı-
lan "din", bu kokten gelıyor Gerçek-
ten de butun kutsal kıtaplar. sıte aşama-
sına varmış toplumlann torelennın top-
ianmasından oluşmuştur
Kısacası "din"!^ ınsanı kuşatan do-
ğa guçlenne karşı duyduğu korkudan
doğduğudur "Korku, bağlılık. bağian-
ma" ve bılınmeyen bır "egemenliğebo-
yun eğme", dının kokenıdır Kaldı kı,
Kuran'dakı bırçok ayet "dunya yaşa-
mı"nın geçersızlıgmı, değersıztığını.
aldatıcılığını gostenyor Gerçı. "Hiçol-
meyecek gibi dünyamıza. yann olecek-
miş gibi ahiretinize çaüşın" gıbı hadıs-
ler. "Erkek olsun. kadın olsun, inanmış
olup da yararlı işler yaparlarsa onlan
tertemiz bir yaşama eriştiririz ve kuşku-
suz, çabaiannın odullerini değf>rinden
daha güzeli>le odeyeceğiz" gıbı bırkaç
ayet vardır Ne kı. "dunva \aşamı"nı
onemsemeyen, bu yaşama bel bağla-
yanlan "azap" ıle korkutan ayetleron-
İarcadır
Tann sankı, ınsana karşıdır Al-An-
bıyâSuresrnın37 ayetışovle "İnsan,
pekevecen >aratılmıştır. Kanıtlannı ya-
kında gosterecegim size, e\meyin.** In-
sanı yaratan Tann. edılgen çatıda bır
tumce so> le>emez Bu ayete gore ınsan.
Tann'nınbılgısıdışındayaratılmış Ive-
dılığe getınldığı ıçın de bırçok eksığı
var
Bu yuzden, yaşama vabancılaştınl-
maya çalışıhr Kuran'da "duma", bu-
gunku ya^am (ulâ. hâzıhı. âcıle) dı>e de
geçer YunusSuresı nın 24 avetı dun-
va yaşamını *ovle betımlıvor "Dunya
yaşamı; gokten yağdırdığımız yağmura
benzer, onunla insanlann te hay vanla-
nn besinleri olan bitkiler y eşerir, yetişir.
yery uzu onlaria bezenir,toprağın sahip-
İeri, onlardan y araıiandıklannı sandık-
lan bir anda. gece ya da gunduz, buy-
ruğumu/gelip yetişir, her şey i kokundcn
soker, oylesine kurutur ki. dun hiçbir
şey yokmuş sanırsınız. bız, duşunen top-
luluğa kanıtlarımızı boyle açıklarız,
böyle bildiririz." Doğrusu Tann nın
çok dıvalektık bır varlık kanıtlaması
Sorun bu değıl kuşkusuz '*Din,yaşam
mıdır?" Bugun Turkıye'de dınsel bır
dev let kurma çabası suruv or Dev let > a-
pılannın ustune "Din, hayattır" bıçı-
mınde koşullandırıcı cumleler vazılı-
yor Yılınhergunubusozu gençınsan-
İar bılısızışçıler bılınçlengelıijmemış
çocuklar okuyor Oysa gerçek, bunun
tam karşıtıdır Işte Al-Hadîd Suresfnın
20 ayetı "Bilesizkidunyavaşamuan-
cak bir oyundur. bir eğlencedir. bir sus-
tur ve aranızda ov unme. daha çok mal
\e çocuk edinme çabasıdır, oysa dunya
yaşamı: yağmura benzer, bitirdiği bıtkı-
İer, rençperieri şaşırtir, sev ındirir, sonra
birden kuruyuverir, bakarsın sararıp
solmuş, çorçop olup ufalanmış, dağılıp
gitmiş, ahirettey se katı azap var \e Tan-
n'dan yarbganma, hoşnutluk ve dunya
yaşamı aldatıcı bir metadan (metâu'l
gurur) başka bir şey değiklir." Bu ayet-
te Tann'nın dunva yaşamını. aldatıcı
bır oyun olarak belırttığı açık
Işte. An'âm Suresı'nın 32 ayetı
"Dunya yaşamı; ancak bir oy undur, bir
oyalamadır, ahiret yurduvsa sakınanla-
ra elbettedaha iyidir, hâlâ mı aklınızer-
meyecek?" Ahıretı, ınsanın gerçek yur-
du olarak nıteleyen bır ınanç, yaşama
yabancıdır Başlangıçta da soyledığım
gıbı butun dınler ıçın boyledır
41-Mu'mın Suresı'nın 39 ayetınde
Tann. gerçek yurdumuzun ahiret oldu-
ğunu bıldınyor "Ey kavmim, şu diın-
ya yaşamı, ancak geçici bir metadır ve
kuşkusuz ahirettir karar kılınacak yer."
Bu ayetı. geldığı yıllarda. Arap halkın-
dan başka Musluman olan almadığına
gore Tann'nın "Eykavmim!"dıye ses-
lenmesı de ılgınç
Kısası, Islamda ya da başka dınlerde,
yaşam ovulmemıştır Çunku dınler.
dunyavı değıştırecek emeğı duşunme-
mışlerdır Emeğı. salt çaba olarak anla-
yan, Tann"ya hızmet olarak algılayan
bır dunya goruşu emekle değıştınlen
vedonuşturulen dunya yaşamını kavra-
yamaz Bu. doğal bır durumdur Ama.
çağdaşlaşmayı ereklemış, cumhunyet
devrımını yapmış, laık olduğunu soy-
levenbıryonetım, "Din,hayattır" öner-
mesının kafalara çakılmasına ızın ver-
mez Venrse. çağdaş dunyada yaşama
hakkını vıtınr
ARABABIR
VEDAT GUIVYOL
Insanlığın Baş Belaları
Kım bunlar^ Gerek İO, gerekse İS ınsanları (halklar dı-
ye nıtelendırdığımız ınsanları) yonetme olanaklannı el-
lerıne geçıren, b u olanaklan kendı aşağılık çıkarlarına
alet eden, aslında zavallı, bılınçsız, kultursuz kımseler .
Adına krallık. padışahlık, şehınşahlık, ımparatorluk de-
nen yonetırnlerın başına getırılen, babadan oğula ge-
çen, geçmese d e geçtırılen, daha akıl çağına varmamış
tıfılların one surulerek, arka planda ış çevıren, papazı,
hacısı hocasıyla bır su.'u çanak yalayıcı, çanak yaratı-
cı kımselerın çıkarları ağır basmıştır hep
Elımde, Romalı tarıhçı Suetonius'un (MS 69-122) De
Vıtae Caesarum (Sezarların Yaşamları) adlı yapıtının
ıkıncı bolumu var, nıcedır Fransızca çevınsıyle, kıtaplı-
ğımda uyuyakalan Yapıtın bu ıkıncı bolumunde, dokuz
Sezar'ın yaşam oykusu var Yazarın bu çok unlu yapıtı
ıçın, çoğu yan tutan duşsel yargılarla bezelıdır dıyenler
varsa da, gerçeğı olduöu gıbı gun ışığına çıkarıyor dı-
yenler de çoğunlukta
Pekı. kım b u Suetonıus
9
Romalı bır yurttaş! Roma Se-
natosu'ndakı soylulardan yana çıktığı ıçın "Senato'ya
cephe alan ımparatorian kotulemekten çekmmemıştır"
dıyenler de var Bu yapıtta ele alınan Roma ımparator-
larının, çoğunlukla, aşağılık yanları dıle getırılıyor Hele
hele, Neron gıbı, çılgın, hırslı, anasıyla yatan, kolelerı-
nın kucağında kadınlık ve de erkeklık gınşımlerınde bu-
lunan ığrenç bır adamın yaşamı dıle getırılıyor bu yapıt-
ta, Calıgula denen ve daha başka ımparatorlar dızısın-
de
Bu saptamalarla nereye varıyorum dersınız"? Şuna
Elıne ıktıdar Uenen gucu geçıren her yaratık, ıster genç,
ıster yaşlı olsun, bır sure sonra, yanı keyfı yonetıme el
attığı andan başlayarak, akla hayale gelmez kotulukle-
re, çılgınlıklara, akıl dışı eylemlere pupa yelken başvu-
ruyor Orneğın, Neron adlı çılgın, acımasız, ınsana say-
gı dıye bır şey tanımayan bır ımparator Onu golgede
bıraknn r»co ntco ornoklor yok degtl-
TARTIŞMA
13 TUYAP Kıtap Fuan 'kitap'ı
tekrar gundeme getırdı Gazeteler-
de, dergılerde, telev ızyonlarda >ık-
ça soz edıldı fuardan Yazarlar ve
vayınevlen durumdan memnun
gorunuyor
Asiında ulkemızde 8O'lı yılların
sonunda az kıtap okuduğumuz
"vazüı kultur'u aşamadığımız. \o-
netım ıle kıtaplann -dolay ısıy la ya-
zarlann- banşık olmadığı konula-
rı zaman zaman tartışmalara ne-
denolmuştu MelihCevdetAnday
"Otobuslere elimde kitapJa bın-
mekten utanıyorum"de-
mıştı Gunumuzdekı kı-
tap sorununu. fuar nede-
nıyle va>ıne\ı sahıplen
arasında yapıian soyleşıde Erdal
Ozşovleanlatmış ;12 E\lul bela-
av la beraber Türkive'deokuıia ki-
tabın kopuşu yaşandı. 12 Eylul be-
lası hâlâ de\am ediyor. Bir de bu-
nun uzerine S Nisan Kararlan ek-
leninceükurla yayınt'vi kopmuş du-
rumda. Vani yayıncılık kopuş ayla-
n yaşadı."
Nurullah Ataç'ın denemelerını
1 Kitaprı X
kanşlırırkenyıllaron-
ce bugun hala daha
tartıvlan "Kitap ucuz
mu. pahalı mı" >oru-
sunu vanıtladığını gordum Şoyle
dıvor Ataç "Kıtap daima pahalı
bır şey dir, en ucuz satıldığı zaman-
larda dahi pahalıdır. edebıyatı ger-
çekten sevenler bunu bilirler. bir \ ı-
ğın kitap alııiar. ıçınden ancak bir
ikısini okur. onlan beğenııier."
Gunumuzde 'çağdaş ınsan'm
okuması bır gereklılık olmuştur
(, unku kıtap okuıruvan ınsan du-
^unemeven. konu^amavan kendı-
nı ıfadeedemeven vaşamı. dunva
geçmı^ı geleceğı ve bugunu anla-
yamayan ve yorumlayamayan ın-
san demektır Boylesı ınsanlardan
oluşmuş bır toplumu duşunebılı-
>or muiunuz'
\azımı Borges'ın bırsozuylebı-
tırmek ıstıvorum "Zaten gerçek
havattaolup bitenlerin farkına hep
kıtaplarda okuduktan sonra var-
mışımdır."
Esat Tez Fethiye
PENCERE
"Mûdahale?.."
"Mudahale", kokenı Arapça bır sozcük Zamanla an-
lam zengınlığıne kavuşmuş Kullanıldığı yerlerı say say
bıtmez Hele son yıllarda dılımızden duşmuyor 12 Eylul
askerı mudahalesınden ABD'nın Haıtı'ye mudahalesıne
değın yaşadığımız dunyanın gundemını oluşturuyor ve
sorgulanıyor
- Kuveytı ışgal eden Irak'a mudahale eden super guç,
Bosna'dakı Musluman kıyımına nıçın seyırcı kalıyor?
Yolda yururken bırısı boylu boyunca kaldırıma uzandı
Ne oluyor"? Hasta mû öluyor mu9
Yardıma muhtaç mı'
Oradan geçen bırı "mudahale" eder Adamcağızı kur-
tarmak gerekıyor Umberto Eco, bu gıbı olayların ıkı
yanını vurguluyor Ancak ışın puf noktasma Neyzen Tev-
fik daha once değınmıştı
"Kovboy fılmınde oğlan, genç kızı once kurtarır, sonra
da ırzına geçer "
Eco soruyor Ana-baba, çocuklarını ıdeolojık ya da
dınsel gerekçelerle okula gondermezlerse ya da kan
naklı gerektıgınde karşı çıkarlarsa ne olacak? Devlet
bu olaya "mudahale" etmeyecek mı' Elbette edecek1
Çağdaş uygarlığın bugun ulaştığı aşamada, devletın kı-
şılere, "uluslararası toplum"un devletlere mudahale
nakkı gundemdedır
Geçen yıl Sorbonne'da "Academıe Unıverselle des
Cultures", mudahaleye ılışkın uluslararası boyutlarda
bır forum duzenledı, burada yapıian konuşmalar bır kıta-
badonuşturuldu, bırkaç gunden berı elımden duşmeyen
kıtaptan çıkan sonuç, "mudahale 'nınçağımızdunyasın-
da geçerlı bır hukuka bağlanmasının kaçınılmaz olduğu-
dur Oyle goruluyor kı, yaşamda zaten var olan "muda-
hale"y\ devletler arasında kurallara bağlamadan uygar-
lıktan soz açmak olanaksızlaşacak, ınsanlık lafta kala-
cak
Ne var kı gunumuz dunyasında "mudahale sozcuğu,
ınsanın aklına hemen Amerıka yı getırıyor Oysa dun
boyle değıldı Sovyetleryıkılmadanonce "Brejnev Dokt-
rını" Moskova'nın mudahale kurgusuydu Artık yeryu-
zundebırtek super guç " var insanlık ıçın utanılası bır
durum, ama, "mudahale soz konusu olduğunda her-
kes VVashıngton'a bakıyor ve soruyor
- Super guç ne yapacak?
Ne mıyapacak?
Işıne geldığı zaman "mudahale edecek ışınegelme-
dığı zaman kıvıracak' Insanlığı bağlayan bır hukukun
ışlerlığınden çok, polıtıka geçerlı olacak, egemenlerın
çıkarları adaletın ustune çıkacak
"Mudahale" bu durumda saygınlığını yıtırıyor, korku
tuyor, urkutuyor
Kuçukken tahta çıkıp, ana sultanlann yonetımınde
padışah-tahtına oturan nıce padışah^var kı. mto-
oyuncağı olmaktan ote bır yaşam surmuş değıller Fa-
tıh Kanunnamesı'ne bakıyorum ve aklım duruyor Fa-
tih'ten çok öncelen, saltanatını sağlama bağlamak"
amacıyla, tum yakını erkeklerı kılıçtan geçıren bağbuğ-
lar çıkmış ortaya. Fatıh onlara oykunen kanunnarnesıy-
le, kardeş katıllığını yasallaştırmıştır Yasalı yasasız nıce
boylesı eylemler var kı dunya tanhınde, ınsan sevgısını
ve saygısını ılke bılen kımselerı tedırgın etmekle kalma-
yıp, ıçlerıne nefret tohumları ekmektedır
Ben, yonetım denen ıktıdar doruğunda taht kurmuş,
aslında acınası kuçuk insanlann yaşam oykulerını okur-
ken, kahroluyorum Babadan oğula geçen ıktıdar rezıl-
lığınınyanı sıra, gerek sılahlı bır eylemlebaşa geçen, ge-
rek seçımle de olsa on plana çıkan yeteneksız polıtıka-
cıları goz onune ahnca ne dıyeceğımı bılemıyorum. Ge-
rek babadan oğula aktarılan, gerek uydurmaca seçım-
le mılletvekıllığıne ve yuksek yonetım basamaklarına
ulaşan, ulkusuz, salt adlarını duyurmakla boburlenen
kımseler karşısında ınsanın dılı tutulmaz da ne olur.
Turkıye, Atatürk'ten sonra ne tur kotuluklere uğra-
dıysa, hep polıtıkaya soyunan yeteneksız, demokrası ve
ınsanlık duşmanı kımselerce uğradı Bunu gormek ıçın,
yetmış yılın Mıllet Meclısı tutanaklanna bakmak yeter de
artar bıle
CUMHURBAŞKANLIĞFNA
DİLEKÇEDİR
Konu: Atatürk, 'Egemenlik, kayıtsız
şartsız milletindir' demiş. Bugün
egemenlik, devletin elinde baskı aracı
haline dönüşmüş. Egemenliğinmillete
verilmesi için, aşağıda imzası bulunan
bizler, bir çalışma başlatmanızı
bekliyoruz. Eğer Atatürk'e saygı
duyuyorsamz...
Adil Demir, Erol Oner, Sinan Tekin,
Recep Varol, Ali Bekil, Orhan Cebeci,
Apti Balta, Macit Yaşar, Turhan Yümaz,
Cemil Dunıan, Yaşar Baş, Yusuf Çelik,
Mahnıut Balta, Dursun Arat,
Fikri Keskin, İbrahinı Kösemen,
Ali Baydur, Hüseyin Çavuş, Cemil Barış,
Çetin Çavuş, Yunus Akdağ.
ayatınFactofinans iş ha\atınızın en önemli faktörü finansman
konusuna getirdiği doğru ve çağdaş alternatifleri ülkemizin
önde gelen sanayi ve ticaret merkezlerine taşımaya devam ediyor.
\urtiçi ticaret japıyor, vadeli piyasalarda çalışıyor ve TL
kaynağına voğun ihtiyaç duyuyorsamz. FactoFinans ile tanışın.
Nakit a k ı ş ı n ı z a hız, r e k a b e t g ü c ü n ü z e güç k a t ı n .
faktörü yayıhyor.
F a c t o F i n a n s o n a v l a n m ı ş v a d e l i a l a c a ğ ı n ı z ı p e ş i n ö d e r .
s i z i t a h s i l a t s ı k ı n t ı s ı n d a n k u r t a r ı r ,
i ş h a c n ı i n i z i g ü v e n l e b ü v ü t m e n i z i s a ğ l a r .
Î S T A N B U L • A 1 V K A R A
ÎZIVIÎR • B U R S A • D E N l Z L l
A D A I V A • G A Z Î A I V T E F »
Bır varmış, bır yokmuş,
ınsanlığın ışı bokmuş, kay-
gısı çokmuş deve tellal,
pıre pehlıvan ıken, bır kral-
lıkta saygıdeğer bır bılge
olağanustu guçlere sahıp-
mış, bulutların duygularını
çozumler, ruzgârm şarkıla-
rını algılar, kuşların dılın-
den anlarmış Kral merak-
lanmış, buyurmuş, bılgeyı
huzura getırmışler
Kral sormuş
- Sen kuşların dılınden
anlıyormuşsun
- Anlarım efendımız
- Bulutların duygularını
sezınlıyormuşsun
-Öyledır efendımız
- Ruzgârm şarkılarını ço-
zumluyormuşsun
- öyle dıyorlar efendı-
mız
- Başkalarının duşunce-
lennı okuyormuşsun
- Evet efendımız
-Pekı, manfetını kanıtla
bakalım
1
Arkamda tuttu-
ğum elimde bir kuş
canlı mı, olu mu">.
var,
TStge egemene bakmış,
"canlı" dıye yanıt venrse,
- kralın elındekı kuşu boğ-
masından korkarak uzun
bır sure susmuş, sonra gu-
lumsemış
- Efendımız, demış, sor-
duğunuz sorunun yanıtı
avucunuzun ıçındedır
Öykuyu anlatan Elie Wle-
sel, Boston Unıversıtesı'-
nde profesor, yazar ve
Nobel Barış Ödullu fılozof,
çağımızda "mudahale '
yetkısının kımın avucunun
ıçınde olduğunu vurgulu-
yor
Uygarlık, mudahaleyı ın-
sanlık hukukuna bağladığı
gun uygarlık olacak
T a m f i n a n s m a n . a l a c a k l a r ı n ı z a % 1 0 0 g a r a n t i .
İstaıbol 10212)2746666-2747158 274J111 • 4«luıra (0312)41799SO • İZMİTiO232l4639201 Bwsa|0224(2557080• Aeuzli(0258|2651473 4daaa(0322ı45827»4• 6aziaııt«p
İ L A N
T.C.
DENİZLİ1.
{
>
ASLİYEHUKUK
MAHKEMESİ
EsasNo 1994 441
Davacı SSK Genel Mu-
durluğu vekılı tarafından da-
\alı Sumeroğlu Inşaat ve Ne-
cıp Erol alevhıne mahkeme-
mızde açılan tazmınat davası-
nın vapılan açık duruşması
sırasında
Denızlı Esentepe Mahallesı
Sumeroğlu Inşaat şanUvesın-
de oturur adresı \enlen davalı
Necıp Erol un adresı zabıta
manfetıyle tespıt edılemedı-
ğınden adına ılanen teblıgat
vapılmasına karar venlmekk
ışbu davdlırun duruşma gunu
olan 7 2 1995 gunu saat 9'da
bızzat kendısı veya tutacağı
vekılledavasını takıp etürmesı
venne kaım olmak uzere ıla-
nen dav a dılekçesı ve duruşma
gunu teblığ olunur
Basın 52593
Romanlannız ve
Ansıklopedılennız
yennızden alınır.
Tel:5540804