27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFÂ CUMHURİYET 23 KASIM 1994 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER 'Din, hayaf mıdır? Çağda^laşmayı ereklemış, cumhunyet devnmını yapmış, laık olduğunu so3İeyen bır yönetım, "Dın, hayattır" önermesının kafahraçakılmasına ızın vermez. Venrse, çağdaş dünyada yaşana hakkmı yıtınr. VECİHİ TİMUROGLU A rr.ara"da. Hurnyet ga- zetesı kuruluşlarıyla "\uksek Polıs Enstıtu- s u ' n u n arasındakı ku- cuk bır tepeden <\ta- curk Orman Çıftlığı ne bakan ıkı mınarelı bır camı \ar İslam kentlennın bezegı camılere benzemı- yorşımdıkı camırer Yapı alanında "ca- mivapkesimi" oluştuğundanbu>ana. dınsel mımarlığın yaratı gucu yoksul- laştı. bışları ıakİ.elı. sakallan kırlı, kol- tuklannın altıncb makbuz defterlennı koyduklan ferm*jarlı plastık çantalarta- şıyan nursuz kıımselenn keselen şıştı Işte, bınlennın keselennı şışırerek dı- kılmış sozunu etuğım camının ıkı mı- naresı arasına ç^kılmış bır bez uzenne -buna mah>a dı}emıyorum- u Din, ha- yattır"dıye vazalmış Buvuk bırsav Salt Islam ıçın değıl, tum dınler ıçın geçerlı olan. dmın geçı- cı dunyayaşami ıçın değıl sonsuzahı- ret yaşamı ıçın b»ır toplurmal kurum ol- duğudur Dın, toplumbılımsel bırtenm olarak ınsanlannanlayamadıklan onu- ne geçemedıklern doğa ola>lannı. ta- sarladıklan do&austu guçlerle gızemlı açıklama vontemıdır Şıınn ve felsefe- nın buyukbabasıdır Toplumbılım, so- zunu ettığımız nıtelıktekı tasanmlann kurallar \ e kuramlar, torenler ve sımge- ler bıçımınde orgutlenmesını sağlayan toplumsal duzenı, dın toplumbılımı adı altında ınceler Din etnotojisi, bu araş- tırmalann sonucu olarak doğmuş genç bırbılım dalıdır "•Din", kaynağında, ılkel ınsanda oluşmuş bır ka\ ramdır llkoluşumunun da bırey sel olması buyuk bırolasılıktır Çunku ılk dınsel kalıplar "fetişist ka- bplar"dır Dılle bırlıkte gelışmıştır fe- tışler lnsan, gızını çozemedığı, bırtur- lu ustesınden gelemedığı doğal olu- şumlan, yenemedığı doğa guçlennı. çevresını kuşatan tehlıkelen korku ıle seyretmış. bu durumda doğa ıle uzlaş- mavolunuaramıştır Doğa ıle uzlaşma, ılkel dınlerden gelışkın dınlere değın tum ınanç dızgelennın (sıstemlennın) ortak oğesıdır Her ılkel ınsan, çevresındekı bır 'nes- ne'nın kendısıne >arar sağlayacağına >a da zarar vereceğıne ınanır Işte bu nebne. bıreyın "fetiş"ıdır Bu nesne, toplumsal bır değer kazanırsa totem olur Bu yuzden, dınsel duygunun en ıl- kel bıçımının bıreysel olduğunu duşu- nuyoruz "Din" tenmının başka dıllerdekı an- lamlanna bakılırsa. ka\ ramın çev rede- kı doğa guçlenyle yakın ılışkısını go- ruyoruz Arapça "din" sozcuğu ıse "gelenek, gorenek, tore" (orf ve adet) anlamında- dır Toplumbılım tenmı olarak kullanı- lan "din", bu kokten gelıyor Gerçek- ten de butun kutsal kıtaplar. sıte aşama- sına varmış toplumlann torelennın top- ianmasından oluşmuştur Kısacası "din"!^ ınsanı kuşatan do- ğa guçlenne karşı duyduğu korkudan doğduğudur "Korku, bağlılık. bağian- ma" ve bılınmeyen bır "egemenliğebo- yun eğme", dının kokenıdır Kaldı kı, Kuran'dakı bırçok ayet "dunya yaşa- mı"nın geçersızlıgmı, değersıztığını. aldatıcılığını gostenyor Gerçı. "Hiçol- meyecek gibi dünyamıza. yann olecek- miş gibi ahiretinize çaüşın" gıbı hadıs- ler. "Erkek olsun. kadın olsun, inanmış olup da yararlı işler yaparlarsa onlan tertemiz bir yaşama eriştiririz ve kuşku- suz, çabaiannın odullerini değf>rinden daha güzeli>le odeyeceğiz" gıbı bırkaç ayet vardır Ne kı. "dunva \aşamı"nı onemsemeyen, bu yaşama bel bağla- yanlan "azap" ıle korkutan ayetleron- İarcadır Tann sankı, ınsana karşıdır Al-An- bıyâSuresrnın37 ayetışovle "İnsan, pekevecen >aratılmıştır. Kanıtlannı ya- kında gosterecegim size, e\meyin.** In- sanı yaratan Tann. edılgen çatıda bır tumce so> le>emez Bu ayete gore ınsan. Tann'nınbılgısıdışındayaratılmış Ive- dılığe getınldığı ıçın de bırçok eksığı var Bu yuzden, yaşama vabancılaştınl- maya çalışıhr Kuran'da "duma", bu- gunku ya^am (ulâ. hâzıhı. âcıle) dı>e de geçer YunusSuresı nın 24 avetı dun- va yaşamını *ovle betımlıvor "Dunya yaşamı; gokten yağdırdığımız yağmura benzer, onunla insanlann te hay vanla- nn besinleri olan bitkiler y eşerir, yetişir. yery uzu onlaria bezenir,toprağın sahip- İeri, onlardan y araıiandıklannı sandık- lan bir anda. gece ya da gunduz, buy- ruğumu/gelip yetişir, her şey i kokundcn soker, oylesine kurutur ki. dun hiçbir şey yokmuş sanırsınız. bız, duşunen top- luluğa kanıtlarımızı boyle açıklarız, böyle bildiririz." Doğrusu Tann nın çok dıvalektık bır varlık kanıtlaması Sorun bu değıl kuşkusuz '*Din,yaşam mıdır?" Bugun Turkıye'de dınsel bır dev let kurma çabası suruv or Dev let > a- pılannın ustune "Din, hayattır" bıçı- mınde koşullandırıcı cumleler vazılı- yor Yılınhergunubusozu gençınsan- İar bılısızışçıler bılınçlengelıijmemış çocuklar okuyor Oysa gerçek, bunun tam karşıtıdır Işte Al-Hadîd Suresfnın 20 ayetı "Bilesizkidunyavaşamuan- cak bir oyundur. bir eğlencedir. bir sus- tur ve aranızda ov unme. daha çok mal \e çocuk edinme çabasıdır, oysa dunya yaşamı: yağmura benzer, bitirdiği bıtkı- İer, rençperieri şaşırtir, sev ındirir, sonra birden kuruyuverir, bakarsın sararıp solmuş, çorçop olup ufalanmış, dağılıp gitmiş, ahirettey se katı azap var \e Tan- n'dan yarbganma, hoşnutluk ve dunya yaşamı aldatıcı bir metadan (metâu'l gurur) başka bir şey değiklir." Bu ayet- te Tann'nın dunva yaşamını. aldatıcı bır oyun olarak belırttığı açık Işte. An'âm Suresı'nın 32 ayetı "Dunya yaşamı; ancak bir oy undur, bir oyalamadır, ahiret yurduvsa sakınanla- ra elbettedaha iyidir, hâlâ mı aklınızer- meyecek?" Ahıretı, ınsanın gerçek yur- du olarak nıteleyen bır ınanç, yaşama yabancıdır Başlangıçta da soyledığım gıbı butun dınler ıçın boyledır 41-Mu'mın Suresı'nın 39 ayetınde Tann. gerçek yurdumuzun ahiret oldu- ğunu bıldınyor "Ey kavmim, şu diın- ya yaşamı, ancak geçici bir metadır ve kuşkusuz ahirettir karar kılınacak yer." Bu ayetı. geldığı yıllarda. Arap halkın- dan başka Musluman olan almadığına gore Tann'nın "Eykavmim!"dıye ses- lenmesı de ılgınç Kısası, Islamda ya da başka dınlerde, yaşam ovulmemıştır Çunku dınler. dunyavı değıştırecek emeğı duşunme- mışlerdır Emeğı. salt çaba olarak anla- yan, Tann"ya hızmet olarak algılayan bır dunya goruşu emekle değıştınlen vedonuşturulen dunya yaşamını kavra- yamaz Bu. doğal bır durumdur Ama. çağdaşlaşmayı ereklemış, cumhunyet devrımını yapmış, laık olduğunu soy- levenbıryonetım, "Din,hayattır" öner- mesının kafalara çakılmasına ızın ver- mez Venrse. çağdaş dunyada yaşama hakkını vıtınr ARABABIR VEDAT GUIVYOL Insanlığın Baş Belaları Kım bunlar^ Gerek İO, gerekse İS ınsanları (halklar dı- ye nıtelendırdığımız ınsanları) yonetme olanaklannı el- lerıne geçıren, b u olanaklan kendı aşağılık çıkarlarına alet eden, aslında zavallı, bılınçsız, kultursuz kımseler . Adına krallık. padışahlık, şehınşahlık, ımparatorluk de- nen yonetırnlerın başına getırılen, babadan oğula ge- çen, geçmese d e geçtırılen, daha akıl çağına varmamış tıfılların one surulerek, arka planda ış çevıren, papazı, hacısı hocasıyla bır su.'u çanak yalayıcı, çanak yaratı- cı kımselerın çıkarları ağır basmıştır hep Elımde, Romalı tarıhçı Suetonius'un (MS 69-122) De Vıtae Caesarum (Sezarların Yaşamları) adlı yapıtının ıkıncı bolumu var, nıcedır Fransızca çevınsıyle, kıtaplı- ğımda uyuyakalan Yapıtın bu ıkıncı bolumunde, dokuz Sezar'ın yaşam oykusu var Yazarın bu çok unlu yapıtı ıçın, çoğu yan tutan duşsel yargılarla bezelıdır dıyenler varsa da, gerçeğı olduöu gıbı gun ışığına çıkarıyor dı- yenler de çoğunlukta Pekı. kım b u Suetonıus 9 Romalı bır yurttaş! Roma Se- natosu'ndakı soylulardan yana çıktığı ıçın "Senato'ya cephe alan ımparatorian kotulemekten çekmmemıştır" dıyenler de var Bu yapıtta ele alınan Roma ımparator- larının, çoğunlukla, aşağılık yanları dıle getırılıyor Hele hele, Neron gıbı, çılgın, hırslı, anasıyla yatan, kolelerı- nın kucağında kadınlık ve de erkeklık gınşımlerınde bu- lunan ığrenç bır adamın yaşamı dıle getırılıyor bu yapıt- ta, Calıgula denen ve daha başka ımparatorlar dızısın- de Bu saptamalarla nereye varıyorum dersınız"? Şuna Elıne ıktıdar Uenen gucu geçıren her yaratık, ıster genç, ıster yaşlı olsun, bır sure sonra, yanı keyfı yonetıme el attığı andan başlayarak, akla hayale gelmez kotulukle- re, çılgınlıklara, akıl dışı eylemlere pupa yelken başvu- ruyor Orneğın, Neron adlı çılgın, acımasız, ınsana say- gı dıye bır şey tanımayan bır ımparator Onu golgede bıraknn r»co ntco ornoklor yok degtl- TARTIŞMA 13 TUYAP Kıtap Fuan 'kitap'ı tekrar gundeme getırdı Gazeteler- de, dergılerde, telev ızyonlarda >ık- ça soz edıldı fuardan Yazarlar ve vayınevlen durumdan memnun gorunuyor Asiında ulkemızde 8O'lı yılların sonunda az kıtap okuduğumuz "vazüı kultur'u aşamadığımız. \o- netım ıle kıtaplann -dolay ısıy la ya- zarlann- banşık olmadığı konula- rı zaman zaman tartışmalara ne- denolmuştu MelihCevdetAnday "Otobuslere elimde kitapJa bın- mekten utanıyorum"de- mıştı Gunumuzdekı kı- tap sorununu. fuar nede- nıyle va>ıne\ı sahıplen arasında yapıian soyleşıde Erdal Ozşovleanlatmış ;12 E\lul bela- av la beraber Türkive'deokuıia ki- tabın kopuşu yaşandı. 12 Eylul be- lası hâlâ de\am ediyor. Bir de bu- nun uzerine S Nisan Kararlan ek- leninceükurla yayınt'vi kopmuş du- rumda. Vani yayıncılık kopuş ayla- n yaşadı." Nurullah Ataç'ın denemelerını 1 Kitaprı X kanşlırırkenyıllaron- ce bugun hala daha tartıvlan "Kitap ucuz mu. pahalı mı" >oru- sunu vanıtladığını gordum Şoyle dıvor Ataç "Kıtap daima pahalı bır şey dir, en ucuz satıldığı zaman- larda dahi pahalıdır. edebıyatı ger- çekten sevenler bunu bilirler. bir \ ı- ğın kitap alııiar. ıçınden ancak bir ikısini okur. onlan beğenııier." Gunumuzde 'çağdaş ınsan'm okuması bır gereklılık olmuştur (, unku kıtap okuıruvan ınsan du- ^unemeven. konu^amavan kendı- nı ıfadeedemeven vaşamı. dunva geçmı^ı geleceğı ve bugunu anla- yamayan ve yorumlayamayan ın- san demektır Boylesı ınsanlardan oluşmuş bır toplumu duşunebılı- >or muiunuz' \azımı Borges'ın bırsozuylebı- tırmek ıstıvorum "Zaten gerçek havattaolup bitenlerin farkına hep kıtaplarda okuduktan sonra var- mışımdır." Esat Tez Fethiye PENCERE "Mûdahale?.." "Mudahale", kokenı Arapça bır sozcük Zamanla an- lam zengınlığıne kavuşmuş Kullanıldığı yerlerı say say bıtmez Hele son yıllarda dılımızden duşmuyor 12 Eylul askerı mudahalesınden ABD'nın Haıtı'ye mudahalesıne değın yaşadığımız dunyanın gundemını oluşturuyor ve sorgulanıyor - Kuveytı ışgal eden Irak'a mudahale eden super guç, Bosna'dakı Musluman kıyımına nıçın seyırcı kalıyor? Yolda yururken bırısı boylu boyunca kaldırıma uzandı Ne oluyor"? Hasta mû öluyor mu9 Yardıma muhtaç mı' Oradan geçen bırı "mudahale" eder Adamcağızı kur- tarmak gerekıyor Umberto Eco, bu gıbı olayların ıkı yanını vurguluyor Ancak ışın puf noktasma Neyzen Tev- fik daha once değınmıştı "Kovboy fılmınde oğlan, genç kızı once kurtarır, sonra da ırzına geçer " Eco soruyor Ana-baba, çocuklarını ıdeolojık ya da dınsel gerekçelerle okula gondermezlerse ya da kan naklı gerektıgınde karşı çıkarlarsa ne olacak? Devlet bu olaya "mudahale" etmeyecek mı' Elbette edecek1 Çağdaş uygarlığın bugun ulaştığı aşamada, devletın kı- şılere, "uluslararası toplum"un devletlere mudahale nakkı gundemdedır Geçen yıl Sorbonne'da "Academıe Unıverselle des Cultures", mudahaleye ılışkın uluslararası boyutlarda bır forum duzenledı, burada yapıian konuşmalar bır kıta- badonuşturuldu, bırkaç gunden berı elımden duşmeyen kıtaptan çıkan sonuç, "mudahale 'nınçağımızdunyasın- da geçerlı bır hukuka bağlanmasının kaçınılmaz olduğu- dur Oyle goruluyor kı, yaşamda zaten var olan "muda- hale"y\ devletler arasında kurallara bağlamadan uygar- lıktan soz açmak olanaksızlaşacak, ınsanlık lafta kala- cak Ne var kı gunumuz dunyasında "mudahale sozcuğu, ınsanın aklına hemen Amerıka yı getırıyor Oysa dun boyle değıldı Sovyetleryıkılmadanonce "Brejnev Dokt- rını" Moskova'nın mudahale kurgusuydu Artık yeryu- zundebırtek super guç " var insanlık ıçın utanılası bır durum, ama, "mudahale soz konusu olduğunda her- kes VVashıngton'a bakıyor ve soruyor - Super guç ne yapacak? Ne mıyapacak? Işıne geldığı zaman "mudahale edecek ışınegelme- dığı zaman kıvıracak' Insanlığı bağlayan bır hukukun ışlerlığınden çok, polıtıka geçerlı olacak, egemenlerın çıkarları adaletın ustune çıkacak "Mudahale" bu durumda saygınlığını yıtırıyor, korku tuyor, urkutuyor Kuçukken tahta çıkıp, ana sultanlann yonetımınde padışah-tahtına oturan nıce padışah^var kı. mto- oyuncağı olmaktan ote bır yaşam surmuş değıller Fa- tıh Kanunnamesı'ne bakıyorum ve aklım duruyor Fa- tih'ten çok öncelen, saltanatını sağlama bağlamak" amacıyla, tum yakını erkeklerı kılıçtan geçıren bağbuğ- lar çıkmış ortaya. Fatıh onlara oykunen kanunnarnesıy- le, kardeş katıllığını yasallaştırmıştır Yasalı yasasız nıce boylesı eylemler var kı dunya tanhınde, ınsan sevgısını ve saygısını ılke bılen kımselerı tedırgın etmekle kalma- yıp, ıçlerıne nefret tohumları ekmektedır Ben, yonetım denen ıktıdar doruğunda taht kurmuş, aslında acınası kuçuk insanlann yaşam oykulerını okur- ken, kahroluyorum Babadan oğula geçen ıktıdar rezıl- lığınınyanı sıra, gerek sılahlı bır eylemlebaşa geçen, ge- rek seçımle de olsa on plana çıkan yeteneksız polıtıka- cıları goz onune ahnca ne dıyeceğımı bılemıyorum. Ge- rek babadan oğula aktarılan, gerek uydurmaca seçım- le mılletvekıllığıne ve yuksek yonetım basamaklarına ulaşan, ulkusuz, salt adlarını duyurmakla boburlenen kımseler karşısında ınsanın dılı tutulmaz da ne olur. Turkıye, Atatürk'ten sonra ne tur kotuluklere uğra- dıysa, hep polıtıkaya soyunan yeteneksız, demokrası ve ınsanlık duşmanı kımselerce uğradı Bunu gormek ıçın, yetmış yılın Mıllet Meclısı tutanaklanna bakmak yeter de artar bıle CUMHURBAŞKANLIĞFNA DİLEKÇEDİR Konu: Atatürk, 'Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir' demiş. Bugün egemenlik, devletin elinde baskı aracı haline dönüşmüş. Egemenliğinmillete verilmesi için, aşağıda imzası bulunan bizler, bir çalışma başlatmanızı bekliyoruz. Eğer Atatürk'e saygı duyuyorsamz... Adil Demir, Erol Oner, Sinan Tekin, Recep Varol, Ali Bekil, Orhan Cebeci, Apti Balta, Macit Yaşar, Turhan Yümaz, Cemil Dunıan, Yaşar Baş, Yusuf Çelik, Mahnıut Balta, Dursun Arat, Fikri Keskin, İbrahinı Kösemen, Ali Baydur, Hüseyin Çavuş, Cemil Barış, Çetin Çavuş, Yunus Akdağ. ayatınFactofinans iş ha\atınızın en önemli faktörü finansman konusuna getirdiği doğru ve çağdaş alternatifleri ülkemizin önde gelen sanayi ve ticaret merkezlerine taşımaya devam ediyor. \urtiçi ticaret japıyor, vadeli piyasalarda çalışıyor ve TL kaynağına voğun ihtiyaç duyuyorsamz. FactoFinans ile tanışın. Nakit a k ı ş ı n ı z a hız, r e k a b e t g ü c ü n ü z e güç k a t ı n . faktörü yayıhyor. F a c t o F i n a n s o n a v l a n m ı ş v a d e l i a l a c a ğ ı n ı z ı p e ş i n ö d e r . s i z i t a h s i l a t s ı k ı n t ı s ı n d a n k u r t a r ı r , i ş h a c n ı i n i z i g ü v e n l e b ü v ü t m e n i z i s a ğ l a r . Î S T A N B U L • A 1 V K A R A ÎZIVIÎR • B U R S A • D E N l Z L l A D A I V A • G A Z Î A I V T E F » Bır varmış, bır yokmuş, ınsanlığın ışı bokmuş, kay- gısı çokmuş deve tellal, pıre pehlıvan ıken, bır kral- lıkta saygıdeğer bır bılge olağanustu guçlere sahıp- mış, bulutların duygularını çozumler, ruzgârm şarkıla- rını algılar, kuşların dılın- den anlarmış Kral merak- lanmış, buyurmuş, bılgeyı huzura getırmışler Kral sormuş - Sen kuşların dılınden anlıyormuşsun - Anlarım efendımız - Bulutların duygularını sezınlıyormuşsun -Öyledır efendımız - Ruzgârm şarkılarını ço- zumluyormuşsun - öyle dıyorlar efendı- mız - Başkalarının duşunce- lennı okuyormuşsun - Evet efendımız -Pekı, manfetını kanıtla bakalım 1 Arkamda tuttu- ğum elimde bir kuş canlı mı, olu mu">. var, TStge egemene bakmış, "canlı" dıye yanıt venrse, - kralın elındekı kuşu boğ- masından korkarak uzun bır sure susmuş, sonra gu- lumsemış - Efendımız, demış, sor- duğunuz sorunun yanıtı avucunuzun ıçındedır Öykuyu anlatan Elie Wle- sel, Boston Unıversıtesı'- nde profesor, yazar ve Nobel Barış Ödullu fılozof, çağımızda "mudahale ' yetkısının kımın avucunun ıçınde olduğunu vurgulu- yor Uygarlık, mudahaleyı ın- sanlık hukukuna bağladığı gun uygarlık olacak T a m f i n a n s m a n . a l a c a k l a r ı n ı z a % 1 0 0 g a r a n t i . İstaıbol 10212)2746666-2747158 274J111 • 4«luıra (0312)41799SO • İZMİTiO232l4639201 Bwsa|0224(2557080• Aeuzli(0258|2651473 4daaa(0322ı45827»4• 6aziaııt«p İ L A N T.C. DENİZLİ1. { > ASLİYEHUKUK MAHKEMESİ EsasNo 1994 441 Davacı SSK Genel Mu- durluğu vekılı tarafından da- \alı Sumeroğlu Inşaat ve Ne- cıp Erol alevhıne mahkeme- mızde açılan tazmınat davası- nın vapılan açık duruşması sırasında Denızlı Esentepe Mahallesı Sumeroğlu Inşaat şanUvesın- de oturur adresı \enlen davalı Necıp Erol un adresı zabıta manfetıyle tespıt edılemedı- ğınden adına ılanen teblıgat vapılmasına karar venlmekk ışbu davdlırun duruşma gunu olan 7 2 1995 gunu saat 9'da bızzat kendısı veya tutacağı vekılledavasını takıp etürmesı venne kaım olmak uzere ıla- nen dav a dılekçesı ve duruşma gunu teblığ olunur Basın 52593 Romanlannız ve Ansıklopedılennız yennızden alınır. Tel:5540804
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle