Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 KAStM 1994 PA2AR
8 PAZAR KONUĞU
Gecekonduya alternatifkonut:
- Büyük kentlerdeki toplu konut uygulamalarını, bu kez
Güneydoğu 'ya kaydırdınız. Çalışmalar ne aşamada?
GÜLÖKSÜZ - Toplu Konut ldaresi olarak, "Güneydoğu
Anadolu Konutlan" projesi için 1.5 yıldır çalışıyoruz. Şu anda
Hakkari'de 410, Şırnak'ta 450 ve Diyarbakır'da 2 bin 50 ol-
mak üzere toplam 2 bin 910 konut inşa halindedir. Yapı tekno-
lojisi, standartlan, çevre kalitesiyle Batı'da ne yapıyorsak, Gü-
neydoğu'da da aynısım yapıyoruz. Ödeme koşullan, 80 metre-
karelik konutlarda 100 milyon TL peşin ve 2.5 milyon TL ay-
lık taksitler halindedir. 100 metrekarelik konutlarda ise peşinat
145 milyon TL ve taksitler 3.2 milyon TL'dir. Peşinat da üç
parça halinde alınmaktadır. Önümüzdeki aylar içinde Adana,
Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Batman, Tunceli, Bismil ve
Yüksekova'da yeni projeleri uygulamaya hazırlanıyoruz. Arsa
ve projeler açısından sorun yok. Diyarbakır'daki konutlann
yapım süresi 15 aydır. 1995 aralık ayında konutlan teslim ede-
ceğiz. Şırnak'taki projenin inşaat süresi 22, Hakkari'dekinin
ise 24 aydır.
- Konut yatmmlan, bölge-
ye önemli bir istihdam ola-
nağı sağlıyor mu?
GÜLÖKSÜZ - Konut sek-
törü, özellikle vasıfsız işçi
istihdamı açısından önemli.
Bir konutun 2.5-3 kişiye bir
tam yıl istihdam sağladığı hesaplanmıştır. Diyarba-
kır'da 2 bin 50 konut yapımında aşağı yukan 5-6
bin kişiye iş sağlanıyor. Bunlar, doğrudan doğruya
inşaarta çalışan işçiler. Aynca kum taşıyan, tuğla
yükleyen, imalatta çalışanlar var. Bir öncü sektör.
Alışverişin büyük kısmı, oradaki çarşılardan yapılı-
yor. Hiç olmazsa bayi kârlan kalıyor. Diyarbakır'da
2 bin 50 konut, bir o kadar buzdolabı, beyaz eşya.
perde demek. Yaklaşık 200-250 kadar alt sektöru
canlı rutuyor. Aynca, Diyarbakır Valiliği ile birlikte
eğitim programı yürütüyoruz. Duvar ustası, tesisat-
çı, elektrikçi, betoncu, demircilik gibi işlerde genç-
lerin eğitimi yapılıyor, şantiyelerimizde.
- Güneydoğu 'ya yönelik olarak 'gecekonduya al-
ternatif konut' tasarımı üzerinde çalışıyorsunuz.
Bu kçnuda bifgi verebilir misiniz?
GÜLÖKSÜZ - Son zamanlarda kırsal alandan,
köy ve mezralardan çeşitli nedenlerle şehre gelen-
lerin ödeme imkanlan çok sınırlı. O nedenle, "ge-
cekonduya alternatif konufdiyebileceğimiz ikinci
tür bir konut programını da hazırladık. 150 metre-
karelik parseller içinde
50'şer metrekarelik nüve ko-
nutlar tasarlıyoruz. Daha
sonra, ailenin ihtiyacı ve im-
kanı arttığı zaman, ikinci kat
inşa edilerek, toplam kapalı
alan 100 metrekareye çıkar-
tılabilir. Böylece, zaman içinde 100 metrekare bahçesi olan,
2 katlı, 100 metrekarelik konuta sahip olunacaktır. Ama baş-
langıçta. asgari ihtiyaçlan karşılayan 50 metrekarelik bir ze-
min kat inşa etmek, daha alt gelir gruplanna ulaşabilmek için
iyi bir yöntem. Kaldı ki 50 metrekarelik bir daire, çok katlı
yapılarda küçük görülse bile, zeminde daha büyük bir daire-
dir. Çünkü, yılın büyük bir bölümü evin bahçesi, işlerin ya-
pıldığı, misafirlerin kabul edildiği, çocuklann oynadığı bü-
yük bir salon gibi kullanılır.
- Bu tasarımda, ödeme planlan nasü olacak?
GÜLÖKSÜZ - Düşündüğümüz: 1994 fiyatlanyla. 50-60
milyon dolaylannda peşinat ve 1.5 milyon liralık aylık taksıt-
tir. Bu, Eryaman türü dediğimiz konutlann yansıdır. Şu anda,
bunlan ihale etmediğimiz için tam hesap çıkaramıyoruz. Çok
uzun, 15 yıl vadeli ve 1.5 milyon lira aylık taksitle, 6 ayda bir
memur artış oranı düzeyinde artan bir sistem düşünüyoruz.
Dünya Bankası ile projeyi müzakere ettik. 100 milyon dolar-
lık projenin, 50 milyon dolannın Dünya Bankası'ndan kredi
olarak alınabileceğıni sanıyorum. Adana. Gaziantep, Diyar-
bakır, Şanlıurfa ve Mardin'de 8 bin. 2 bını de çalışma sırasın-
Hq hj7irn hfljrleyecegimiz yerlerde olmak üzere, toplam 10
bin konutluk bir proje olacak. Projenin et'ektıf hale gelebıl-
mesi, gelecek sene sonunu bulabılir Dünya Bankası'nın 50
milyon dolarîık kredisinin bu proje3e kuIlamTabîlrnesîr" "
hükümetinin 1995 yılı içinde bu projeye para ayırmasına
bafhdtr Şehirleriı» gecekondularla büyümesinLönleyjçiJ?ir
proje. lstanbul, Ankara, tzmir gibi veya birçok Anadolu şehri
gibi, gecekondu sorunuyla karşı karşıya olan kentler için de
çok iyi bir başlangıç olacak. Tabii, şehırden şehire farklılıklar
olacaktır. Birtakım yapı özellikleriyle. bu projenin Türki-
ye'nin birçok yerinde tekrarlanacağı kanısındayım.
tnsaıüara güven gerekli
- Sizce bu konuda bir güven bunalımı olabilir mi? Yani,
insanlar, bu konutların yapımı için para yatırıp, uzunca bir
süre bekiemeyi göze alabilirler mi?
GÜLÖKSÜZ - Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da bu gü-
vensizliği anlamak gerekir. Çünkü oraya ilişkin birçok proje
açıklanmış, ancak gerçekleşmemiş. De\let yapılan. yıllarca
sürmüş. O yüzden insanlar, mesafeli duruyorlar. Bunu çöz-
menin tek yolu var. Çok nitelikli ve sağlam yapılan hızla
yapmak ve bunu herkese göstermek. Örneğin, 1000 konutluk
paket proje için inşaatçılardan aldığımız süre 4 ay. Teknoloji-
ye bağlı olarak süre değişebilir. Öngördüğümüz aylık taksit-
SUNUŞ
Toplu Konut tdaresi Başkanı Yiğit
Gülöksüz, Güneydoğu 'daki konut
yatmmlan ve küçük tarım işletmeleri
üzerine düşüncelerini anlatırken,
adeta zor bir sınavı atlatmış bir
öğrenci heyecanını yaşıyor.
Güneydoğu 'da yapılan konutların,
binlerce işçinin istihdamını
sağladığını, 200-250 alt sektörü
canlandtrdığını aktarıyor. Yine aynı
bölge için düşündükleri, gecekonduya
alternatif konutların taksitlerinin, bir
günlük sîgara fiyatından daha ucuz
olacağını vurguluyor. En büyük düşü
de Güneydoğu 'da küçük tarım
işletmeleri tasarımmın yaşama
geçmesi Bu tasarımın amacının, bu
bb'lgede yaşayan ve çiftçilik yapmak
isteyen insanlan, yine bu bö'lgede
çiftçi olarak tutmak ve onlann gelirini
arttırmak, tek bildiği işi
değerlendirerek, istihdam sorununu
çözmek olduğunu söylüyor. "Kaldı ki"
diyor, "Özellikle Güneydoğu 'da
küçük, geçimlik bir toprağa sahip
olmak, sadece bir ekonomik varttğa.
bir üretim aracına sahip olmak da
değildir. Dahafazla bir şeydir. Biraz
ö'zgüıiüğe, biraz tırnak içinde bir
beyliğe sahip olmaktır." 100 ailelik bir
yerleşim merkezinin, tüm altyaptsıyla
250 milyar liraya kurulabileceğini
belirterek "Ashnda biz, burada toprak
reformu ile birçok kişinin
amaçladığını, piyasa sistemi içinde
gerçekleştirmeye çalışıyoruz " diye
açıkltyor hedeflerinl Konuğumuz
Yiğit Gülöksüz ile sizleri basbaşa
bırakıyoruz
IŞIKKANSU
Günlük sigara fiyatına taksitle
üretım aracına sahip
• "Güneydoğu'da
küçük tanm işletmeleri
ile amacımız, burada
yıllarca yaşayan ve
çiftçilik yapmak isteyen
insanlan, yine bu
bölgede çiftçi olarak
tutmak ve onlann
gelirini arttırmak, tek
bildiği işi
değerlendirerek
istihdam sorununu
çözmektir."
• "Özellikle
Güneydoğu'da küçük,
geçimlik bir toprağa
sahip olmak, sa<
fazla bir şeydir. Biraz
özgürlüğe, biraz tırnak
içinde bir beyliğe sahip
olmaktır."
• "100 ailelik bir
yerleşim merkezi, 250
milyar liraya kurulabilir.
Herşeyi dahil, arsalan.
konutlan. altyapısı. Bu
büyük bir para değildir.
4 tane yapsak bir trilyon
ediyor. Bu para birden
bire harcanmıyor."
PORTRE
YIG1T GULOKSIIZ
bölge
planlama
uzmanı
Ankara'nın Ayaş ilçesınde
I936yılındadoğdu. 1961
yılında lstanbul Teknik
Üniversitesi Mımarlık
Fakültesi'ni bitirdi.
Amerika'da M1T ve CUA
ünıversitelennde şehir ve
bölge plancılığı konusunda
masteryaptı. 1974-1978
yıllan arasında kalkınmada
likli vuıeleı konusunda
DPT müşavirliğı görevini
arasında Ecevit hükümeti
döneminde Köyişleri ve
Kooperatîfler BâkânîTğT —
Müsteşan oldu. 1978-1983
arasında da ODTÜ Şehir ve
Bölge Plancılığı
Bölümü'nde öğretim
görevlisi olarak çalıştı.
Türkiye Sosyal ve Ekonomik
Araştırmalar Vakfi kurucusu
ve Genel Sekreteri olan
Gülöksüz. Tarih Vakfi'nın da
yönetim kurulunda görev
yapıyor. Çeşitli uluslararası
görevlerde de bulunan
Gülöksüz. aynı zamanda
SODEP ve SHP kurucu
üyelerinden.
aılesinin belirli bir alan üzerinde intansif tanma geçmesidir.
Sebze, meyve, ciçek; dünyada ve iç piyasada çok para edi-
yor. Bunlarla ilgili ileri tanm teknolojilerine ve dış pazarlara
ulaşmak için kooperatifler, şirketler ve devletin katkısı gerek-
li. Bu bölgede, yaklaşık 1 milyon nüfus, topraksız. 150-200
bin aile tam topraksız. 150-200 bin ailenin de kendini yeterin-
ce geçindirecek kadar toprağı yok Bu insanlann tek yaptıkla-
n iş. çiftçilik ve tanm işçiliği. Amaç burada yaşayan ve çiftçi-
lik yapmak isteyen insanlan, yine bu bölgede çiftçi olarak tut-
mak ve onlann gelinni arttırmak. tek bildiği işi değerlendire-
rek istihdam sorununu çözmektir. Kaldı ki; Güneydoğu'da kü-
çük, geçimlik bir toprağa sahip olmak, sadece bir ekonomik
varlığa, üretim aracına sahip olmak da değildir. Daha fazla bir
şeydir. Biraz özgürlüğe, biraz tırnak içinde beyliğe sahip ol-
maktır. Çünkü, toprak, ancak onlann sahip olduğu bir şeydir.
Dolayısıyla toprağa sahip olmak, oradaki insanın özgürlüğü
ile ilgili bir konudur.
- Bir anlamda toprak sahipliğinin, giderek bölge insanını
yaşama ve geleceğe bağla-
yacağını mı söylemek isti-
yorsunuz?
GÜLÖKSÜZ - Gayet ta-
bıi Temel üretim aracıdır.
Bunun üzerinde çiftçilik ya-
pacak. hayvan besleyecek,
çocuktan yaşlıya kadar bütün aile çalışacak. Insan-
lan, bildiği konuda istihdam etmek çok önemlidir.
Hem istihdam sorununu çözen, hem yerleşme dü-
zenini gelişmeye uygun bir ekonomik mekan hali-
ne getiren bir sistem bu. Buna özgü bir altyapı. su-
lama politikası gerekiyor. Bu da zor değildir. As-
lında, toprak reformu ile birçok kişının amaçladığı-
nı, piyasa sistemi içinde gerçekleştirmeye çalışıyo-
ruz. Bunun kolay olmadıgını bih\orum, ama bunu
mümkün görüyorum. Onun ıçın bir an önce başla-
mak gerekir.
Potitik bir proje
- Sorunları çözecek, akla daha yakın ve adaletli
bir başka sistem vok galiba.
GÜLÖKSÜZ - Buradakı senaryo, bölgedeki in-
sanlan, bölgede yapmakta olduklan işi daha iyi ya-
par hale getirerek. onlann gelır düzeyini arttırmak.
Diğer senaryolardan binsi. Latin Amerika'da uygu-
lanan plantasyonlar senaryosudur. Gözalabildiğine
büyük çiftliklenn içinde 8-10 kişı çalışır. Her şey
makıne ile vapılır. ama yine
pamuk \e buğday ekilir. Bu
para da bölge içinde yatın-
ma dönmez. Çünkü bunlar.
uluslararası şirketlere de
açık büyük organizasyonlar-
dır. Dünya pazarı için çalı-
şırlar. Bir diğeri. Çukurova
senaryosudur. Suyu topla. arazisını al, su>u saiıver. gerisınde
hiçbir şey yapma. Çukuro\a"nın şu anda ne olduğunu görüyo-
ruz. Bütün problemleriyle birlikte. Adana gibi bir ikinci met-
ropol yaratmıştır. lnsanlannın birçoğu me\sımlık ışç\ olarak
çaiışmaktadır. Yine büyük alanlar. yine pamuk \e buğday.
GAP bölgesı, Çukurova'da sulanan alanın beş katı kadar. Bu-
rada, Adana'dan başlayan; Gaziantep. Di\arbakır. L'rfa, Mar-
din gibi bir gelişme yolu üzerinde metropoller gelı^ebilır. Böl-
gesine servis yolu olabilir. Kırsal alanda \aşayan \e yıllardır
toprak, su bekleyen insanlara bunlan verelım. Bu senaryo tam
gerçekleşebilse, bölgeye dışardan işçi gelır. Hıç olmazsa. böl-
geden daha önce gitmiş olanlan gerı çeker En fazla sayıda in-
san istihdamını sağlayan sistem olarak, açıkça diğer senaryo-
lardan üstündür. Kaba bir hesaplamamıza göre, 100 aılelik
böyle bir yerleşim için 250 milyar lira lazım. Her şeyı dahil;
arsalan, konutlan, altyapısı, şusu busu. Bütün bunlar için 250
milyar lira lazım. Bu da büyük bir para değildir Bundan 4 ta-
ne yapsanız, bir trilyondur. Bu, bir trilyon da bırdenbire har-
canmıyor. Zaman içinde harcanıyor. Güneydoğu'da zaten tril"
yonlar kullanılıyor. Sanıyorum. en iyi kullanım alanlarından
birisi, projemiz olabilir. Şimdı başlasak. bir sene sonra insan-
lar çiftliklerine yerleşir \e çahşmaya başlarlar.
Gûney Amerika örneği
tht
ler, günde bir paket sigaradan ucuzdur.
Bu projeye büyük talep olacaktır. ama in-
sanlann konutlann yapıldığını görmeleri
lazım. Gördükten sonra. büyük talep ola-
caktır.
GAP'ta tarım çifüikleri
- Sizin gündeme getirdiğiniz, yine Gü-
neydoğu'ya özellikle GAP bölgesine yö-'
nelik olarak, yörede küçük tarım işletme-
leri kurulmasına ilişkin bir tasarım var.
Tasarımın içeriği nedir?
GÜLÖKSÜZ - Güneydoğu insanlanna
bütün kalkınma planlan ve hükümet
programlan, toprak ve su vaat edilmiştir.
"Barajlar yapılıyor, sular toplanıyor, tü-
neller tamamlanıyor, bu ovalar sulanacak,
bölge halkı kendi toprağında çiftçilikle
kalkınacak" denilmiştir. Şimdi, sular ar-
tık ovaya iniyor. GAP bölgesi ile ilgili bir
gelecek tasanmı, bir tanmsal işletme mo-
deli için daha fazla bekleyemeyiz. Ama
şu anda Güneydoğu'nun geleceği ile 'ilgi-
li herhangi bir tasanm yok. Yani, nasıl bir
tanm yapılacak, tarım işletmeleri nasıl
olacak, ne büyüklükte olacak? Gelecekle
ilgili bir işletme tipi tasarımı olmadığı
için, doğru dürüst nasıl bir sulama yapıla-
cağı bilinmiyor. Haydi, bakahm bu suyu
kullanabilecek miyiz? İnşallah kullanınz.
Ondan tam emin değilim. Sulama altya-
pısını yaparken de işletme tipinin ve ge-
lecekteki ekonomik ve sosyal tasanmın
bilinmesi gerekir. Bu tasanm olmadan
nasıl yapacaksın? Tasanmsız yaparsan.
bugünkü yapıyı aynen devam ettirmiş
olursun. Bugünkü yapıyı aynen devam et-
tirmeyi kabul ediyorsan ne âlâ. Ama bun-
dan memnun olan kimse olduğunu zan-
netmiyorum.
- Artık bekJenmemesi gerektiğini söy-
lüyorsunuz,
GÜLÖKSÜZ - Evet. Beklemek. bölge-
de herkesin yakındığı eşitsizliklerin dev-
let yatmmlan ile daha fazla büyümesi,
toprak dağılımından kaynaklanan sorun-
lann su payiaşımı ile geometrik olarak
artması demektir. Oysa, suyun gelmesi ve
tanm teknolojilerindeki gelişmeler, bir
zamanlar çözümsüz gibi görünen sorun-
lann çözümü için büyük fırsatlar da ya-
ratmaktadır. Sulu tanma geçilen birçok
bölgede. dünyada ve Türkiye'de, serbest
piyasa içinde de yapılabilecek düzenle-
meler olduğu biliniyor. Ülkemizde, Ege
ve Akdeniz bölgelerinde küçük aile çıft-
likleri. büyük toprakların yerini alıyor.
Pazara göre üretim yapan, verimliliği
yüksek, çeşitli tür örgütlenmeler yardı-
mıyla ileri teknolojilere ulaşan, ailede
tam istihdam sağlayan küçük tanm işlet-
melerinin kendiliğinden geliştiğini görii-
yoruz. Bu süreç, GAP bölgesinin bazı
yörelerinde de başlamış bulunuyor. Zaten
yürümekte olan böyle bir gelişmeyi, de\-
letin dikkatli. planlı ve sürekli bir müda-
halesi ile serbest piyasa ekonomisi içinde
de hızlandırmak ve yaygınlaştırmak ım-
kanı olabilir.
Çiftçilik yapmak isteyen, topraksız ta-
rım işçilerini yörelennde toprak sahibi
yapacak -tıpkı toplu konut projelerinde
evsizleri ev sahibi yapar gibi- bir kredi-
lendırme sistemi, "pilot projeter" ile baş-
layabilir. Tanmsal arazı satın alan, plan-
layan, sulama sistemini ve yapılannı iha-
le eden ve işler haldeki küçük çiftlikleri.
çiftçilik yapmak isteyen topraksız köylü-
ye uzun vadeli kredi ile satan bir fon yö-
netimi düşünülebilir. Zaten var olan kont-
rollü tanmsal krediler, hayvancılık kredi-
leri, işletme kredıleri gibi imkanlarla bu
30-40 dönümlük küçük çiftlik işletmeleri
desteklenebilir.
700 merkez
- Bu tasanmdan kaç aile yararlanabi-
lir? Bu çiftlikfer nerede kurulabilir?
GÜLÖKSÜZ - Proje için Diyarbakır'da
ve Şanlıurfa'da ikişer yer bulduk. Hem
suluda, hem kuruda elimizde birer proje
olmalı. Çünkü, bunlann bir aileyı geçin-
direcek toprak büyüklüğü farklı. Diyar-
bakır'da sulu alan olarak Devegeçidi Ba-
rajı yöresi var. Urfa'nm kuru ve sulusun-
da birer tane olabilir. Aynca hazinenin ve
özel kişilerin elinde bulunan araziler var.
Ikisinde de olmalı. Bir tanesinde fiyatlara
bakabilir, maliyetleri hesaplayabilirsiniz.
Ama öbürü de başlangıç olarak, projeyi
hızla uygulayabilmek için kolaylık sağlar.
Biz böyle bir tipleme yoluna gittik. Bu
tipler için 4 yer belirledik. Buralarda 100
ailelik gruplar olabilir. Yöredeki ortala-
ma aile büyüklüğü 6 ile 7 arasında. 100
aile demek. 600-700'lük yerleşme mer-
kezleri demek.
- Bölgede, mezra ve köylerin çok dağı-
nık, kent ve ilçe merkezlerinden uzak ol-
ması da hizmetin ulaşması açısından ya-
kınmalara neden oluyordu. Sizin tasarı-
mınız, bir toplulaştırmayı da mı berabe-
rinde getiriyor?
GÜLÖKSÜZ - Ashnda buna, toplulaş-
tırma projesi gibi bakmamak gerekiyor.
Ülkedeki yerleşme merkezlerinin bir hı-
yerarşik organizasyonu vardır.
Belirli sayıda köy, bir üst merkeze
bağhdır. Orayla ticari \e hizmet alma-
verme ilişkileri vardır. Ürünlerini götü-
rürler, bir pazar vardır. 1. kademe dersek
köylere, 2. kademe merkezler vardır. 3.
kademe merkezler. genellikle ılçelerdir.
O ilçelerden oluşan bir 4. kademe merkez
vardır. Bunlar, genellikle il merkezlendir.
5. kademede bölgesel merkezler vardır.
Gaziantep. Erzurum. Samsun gibi. 6. ka-
deme merkezler. ulusal merkezlerdir. An-
kara, lzmir, Adana gibi. 7. kademe, ulus-
lararası merkezlerdir.
Örneğin, İstanbul. Bunlann büyüklük-
leri. birbirleriyle ilişkileri tesadüfı değil-
dir. Ashnda, Türkiye'nin gelişmiş alanla-
nnda, birinci kademe merkeze kadar bu
hiyerarşi yürüyor. Fakat Güneydoğu'da en
alt merkez izole kalmıştır. Bazen 50 tane
köy veya mezraya. bir tane ikinci kademe
merkez tarafından servis verilmektedir.
Burada da 5-6 tane dükkan vardır. Bu
izolasyon geri kalmışlığın çok temel ne-
denidir. Vücutta kan dağılımında tıkanma
var, bir taraf beslenemiyor, Türkiye'deki
gelişmeden orası nasibini almıyor.
Tıkanıklığı aşmak, mekansal olarak
böyle bir organizasyonu gelişmeye daha
elverişli hale getirmek mümkün. Bu da
gerçekten 2. kademe güçlü merkezler
oluşturmak ve diğer yerleşmelerin, bun-
larla ilişkilerıni çok iyi kurmakla olur.
Ülkenin batısında, bu mesele büyük ölçü-
de çözülmüştür. Ama Güneydoğu'da so-
run devam ediyor. Buradaki mezralar,
esas itibariyle. biraz işçi yatakhaneleri gi-
bidir. Yani, tarlaya yakın yerler. çalışacak
adamın banndığı yerlerdir. Buradaki tan-
mın yapılış biçimi, mülktyet düzeniyle il-
gili sorunlarda önemli değişmeler olma-
dan, bunlann işlevi de ortadan kaldınla-
mıyor. Örneğin; hayvancılık yaptığı me-
rada, bannacağı 8-10 ev \ ar.
Orada kalmak zorunda. çünkü, başka
bir geçim kaynağı yok. Onun için, Gü-
neydoğu'daki bu yerleşme deseniyle ilgili
meseleleri: buradaki ekonomiyle, tanmın
yapılış biçimi, tanm işletmeleriyle ilişki-
lendirmek gerekir. Yapmak ıstediğimiz
de budur. Burada küçük çiftliklere dayalı
bir iktisadi örgütlenme sonucu, bölgeyle
ilgili bir gelecek tasanmı geliştirirsek. su
ve yeni teknolojilerin kullanılabilir hale
gelmesiyle birlikte, yeni yerleşme deseni
oluşur. Kendiliğinden de hız kazanır. Za-
ten bu, bölgede olmaktadır.
Örneğin; Diyarbakır'da Devegeçidi'nın
suladığı alanda, büyük toprak sahipleri-
nin arazilerini, orada çiftçilik yapmak is-
teyen insanlar almaktadır, küçük çiftlik-
ler, işletmeler kurmaktadır. Hatta, sulu ta-
nmı öğrenmek için Batı Anadolu'dan in-
sanlar getirmektedirler. Burada yapacağı-
mız. kendiliğinden 20-30 senede olacak
işi, hızlandırmak için dikkatli devlet mü-
dahalesi yapmak.
Orada toprak olduğu ve toprak sahiple-
ri ashnda fiilen üzerinde çiftçilik yapma-
dıklan sürece, burası buğday ve pamuk
tanmına mahkumdur. Bu ürünlerin dünya
fıyatlan belli. her tarafta üretiliyor. Bura-
da yapılmak istenen, fiilen çiftçilik yapa-
cak, tam aile istihdamı ile çalışacak çiftçi
giderilmesine ve terörün kaynağmın kurumasına neden ola-
cağına inanıvor musunuz?
GÜLÖKSÜZ ^Herkes^TiüTieydöğTiyakT iıısaıılaıın hayatım-
etkileyebılecek. onlann ekonomik özgürlüğünü sağlayabıle-
cek imkanlann sağlanması görüşünde bırleşıyor. Türkiye'nin
bütün ekilebilır arazilerinin beşte biri orada \e şimdi sulanı-
yor. Sadece yüzeysel bir ekonomik hesapla şu kadar ton buğ-
day, şu kadar ton pamuk diye hesaplamak yerıne, buradaki
ekonomik hamle, bölgenin sorununu çözer hale gelmelidir.
Herhangi bir üretim değeriyie ölçülmemelı proje. Hem bölge-
nin, hem Türkiye'nin sorununu çözebilecek bir yaklaşımdır.
Sadece entegre bir proje değil, sosyal \e politik içeriği olan
bir proje olacaktır.
- Biraz önce örneğini verdiğiniz, Güney Amerika'daki bü-
yük çiftlikler benzeri bir uygulamaya gidilirse, istenilen ama-
ca ulaşılamayacağı kaygısını taşıyor musunuz?
GÜLÖKSÜZ - Bu senaryo. burada uygulanmaz gibi geliyor
bana. Bölgedeki birçok toprak sahibınin, topraklannı satıp, al-
ternatif kullanım alanlanna kaydıracaklannı sanıyorum. Ara-
ziyi sattıktan sonra parayı menkul değer-
lerle. başka alanlara kaydınyorlar. Ba-
tı'da yatınma götürüyor. ticaret yapıyor-
lar.
Orada büyük çiftlik işletse. işçiyle uğ-
raşacak: sadece buğday ekip geçse. geliri
fazla olmuyor. Büyük toprak sahiplerinin
topraklannı satmalan, bugün gerçekleş-
mekte olan bir olaydır. Bölgede yaşayan
ve çiftçilik yapmak isteyenler var. Çiftçi-
lik yapmak isteyene. bu imkanı sağlamak
bizim görevimiz. Bir zamanlar "Dağıtüa-
cak toprak yoktur" deniyordu. Suyun
gelmesiyle toprağın fiziksel ölçüsü de-
ğişmiyor, ama ekonomik ölçüsü değişi-
yor. 150 dönümlük bir arazide zor bela
bir aile geçinirken, şimdi 30 dönümle
çok d^ha iyi bir hayat kurabilir. Işledik-
çe, çalıştıkça \e öğrenikçe, ınsanlan da-
ha refaha götüren bir sistem olabilir.
Örneğin Fransa'da bir idare var. Ne ya-
pıyor? Büyük topraklan alıyor. belirli bir
geometriye, plana oturtuyor. Sulama alt-
yapısı sistemi kuruyor, ondan sonra kü-
çük çiftlikler halinde satıyor.
Çok iyi çalışıyor. Fransız çiftçi ailele-
rini düşünün. Çok büyük olmayan top-
raklar üzerinde, gayet iyi tarım ve hay-
vancılık yapan. orta sınıfı oluşturan
büyük bir kitledir. Bızım gündeme getir-
diğimiz de buna benziyor. Dünyanın bir-
çok ülkesinde yapılmıştır. Ama en iyi ör*
nekleri Fransa ve Israil'dedir. Dünya
deneyiminden de yararlanarak, dikkatle
uygulamak gerekir. Birdenbire değıl,
yavaş yavaş olur. Uygulamayı,
başanlarını göstere göstere götürmek
gerekir.