Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 1994 PAZAR
HABERLER
Karataş'n
avukatına dava
• ANKARA (AA) - Ankara
2 Nolu Devlet Güvenlik
Mahkemesi (DGM),
Fransa'da bir süre önce
yakalanan yasadışı Dev-Sol
örgütünün lideri Dursun
Karataş'ın savunmasını
hazırladıklan, örgüt üyesi
olduklan ve kuryelik
yaptıklan gerekçesiyle,
aralannda Karataş'ın avukatı
Murat Demir'inde
bulundugu, 3'ü avukat 5
sanık hakkında dava açtı.
Sanıklar hakkında, 15 yıldan
23'er yıla kadar ağır hapis
cezalan isteniyor. Ankara
DGM savcılanndan Nuh
Mete Yüksel tarafından
hazırlanan dava
iddianamesinde, sanık
avukatlar Murat Demir,
Ahmet Düzgün Yüksel, Zeki
Rüzgar ile diğer sanıklar
tbrahim Çuhadar ve Fatma
Yaman'ın anayasal düzeni
yikmak amacıyla kurulmuş
silahlı çete mensubu
olduklan ve bu doğrultuda
faaliyette bulunduklan
belırtildi.
SHP konvoyunda
kaza
• tstanbul Haber Servisi -
SHP Genel Başkanı, Devlet
Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Murat
Karayalçın'ın konvoyunda
eskort görevi yapan polis
otosu. dun sabah saat 07.45
sıralannda Ataköy'de yolun
kaygan olması nedeniyle
takla attı. Kazada, yaralanan
polis memurlanndan Kadir
Demir ve Ismail Kırco
International Hospital'a
kaldınlarak tedaviye alındı.
Durumuağırolan
polislerden Demir,
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Hastanesı Plastik Cerrahi
Servisi'nesevk edildi. Murat
Karayalçın ise Adıyaman'a
gitmek üzere Adana'ya
hareketetti.
Prof. Saylan:
Atatürk'ü
anlamamız gerek
• TARSUS (Cumhuriyet
Güney tlleri Bürosu) -
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneği Genel
Başkanı Prof. Dr. Türkan
Saylan, Osmanlı döneminden
bu yana ülkemiz iizerinde
I oyunlar
oynandığını
I belirterek
I "Her
sıkıntımızda
| Mustafa
Kemal'i iyi
I anlamamız
gerekir.
1
Çünkü onun
dönemi şu andaki
dönemimizden çok daha
zordu" dedı. ÇYDD Tarsus
Subesı ile Kütüph,
Ecevit, RP'nin kaybetmesi halinde, kuşkulu servetinin Hazine'ye devredilmemesini istedi:
Para, Bosna'ya verilsiıı
•DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit, davanın RP
aleyhine sonuçlanması
halinde, bu paranm
Bosna-Hersekli
Müslümanlara verilmesi
için çaba göstermeyi
insanlık borcu olarak
gördüğünü söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit, RP'nin "kaynagı da
kullanılış amacı da kuşkulu olan"
servetı ile ılgili soruşturmanın
parti aleyhine sonuçlanması du-
rumunda, paranın Hazine'ye de-
ğil, Bosna-Hersekli Müslüman-
lara \erılmesıni istedi. Ecevit,
"Bunun için çaba göstermeyi in-
sanlık borcu sayıyonnn" dedi.
DSP Genel"Başkanı Bülent
Ecevit. dün düzcnlediğı basın
toplantısında. RP veya bu parti-
ye bağlı kuruluş ve kişilenn Bos-
na için toplanan paralan yenne
ulaştırmadıklan yönündeki kuş-
kulann ciddi boyutlara ulaştığı-
nı vurguladı.
RP'nin "akıl almaz boyutlara
ulaşan ve ka>nağı da kullanıhş
amacı da kuşkulu bulunan" ser-
vetiyle ılgili soruşturmanın. par-
ti aleyhine sonuçlanması duru-
munda paranın Hazine'ye dev-
redileceğini anımsatan Ecevit.
"Bu paralann büyük bölümü
Bosnâlı Müslümanlanndır ve
Bosna'ya yardım için kuiianıima-
udır" dedı.
Bayan Erbakan kocasını savundu
Refah Partisi Cenel Başkanı Necmettin Erbakan'ın eşi Nermin Erbakan, RP've iiişkin
yolsuzluk iddialannın gerçek dışı olduğunu savunarak kocasına destek verdi. RP lstanbul İl
Hanım Komisyonu tarafından Lsküdar'da bir düğiin salonunda düzenlenen salon
toplantısında konuşan ve basında yer alan iddialann "yalan" olduğunu öne süren Nermin
Erbakan, partili kadınlardan yazılanlara inanmamalannı istedi. Toplantıda, Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Erbakan'ın kızı Elif Erbakan ve lstanbul 4.
Böige Milktvekili adayı Recai Kutan da birer konuşma >aptılar.
(Fotograf: YASEMİN KOYUTÜRK)
Bosna'daki son
geüşmeler
DSP lideri, yargı organlannın
da parti aleyhine karar almalan
durumunda hazırlanacak yasal
düzenlemenin destekleneceğın-
denkuşkusuolmadığını söyledi.
"Bunun için çaba gostermeyi in-
sanlık borcu sayıyorum" diyen
Ecevit. parlamentodaki "yolsuz-
lukdengesinin" kınlması. soruş-
turmanın hızla ve ciddiyetle yü-
rütülmesı gerektiğini vurguladı.
Ecevit, Bosna'daki son geliş-
melere değinirken de şunları
söyledi:
"Böylesi bir kahramanhğm ta-
rihte çok az örneği vardır. Yitir-
dikleri topraklan kurtarmak için
Boşnaklar şimdi yeni bir atılıma
geçmişlerdir. Fakat Birleşmiş
Milletler ambargosunu pervasız-
Rizeli başkan, Arena'yı 'faşist mahkeme'ye benzetti:
Dündar sözlerimi çarpıttı
İstanbul Haber Servisi - RP'li Rize Beledi-
ye Başkanı Şevki Yılmaz. Uğur Dündar" ı, mak-
satlı haber yayımladığı ve kendisıne ait görün-
tüleri montaj yapıp kamuoyunu yanılttığı için
canlı yayında tartışmaya çagirarak, televizyon-
culuğu bırakmaya çağırdı.
Şevki Yılmaz dün, RP lstanbul İl Merkezi'nde
yaptığı basın toplantısında. HBB televizyonun-
da canlı olarak yayımlanan programda, San-
yer'den tekfonla soru soran Süleyman Bay adlı
kişiye verdiği yanıtlann çarpıtıldığını söyleye-
rek, "O vatandaşuı benim söylediğimi kidia ede-
rek bana yönelttiği sö/Jerin herhangi bir şekilde
benim ağ/ınıdan çıktığının ispat edümesi halin-
de RP'den ve belediye başkanlığı görevimden is-
tifa edeceğimi beyan etmiştim" dedi.
Türkıye'nın tek -İaşist mahkemesTnin Shovv
TV'nin Arena mahkemesi olduğunu da öne sü-
ren Yılmaz. "l'ğur Dündar, bana soru yönelten
kişinin sorusunu vermeyerek konuyu aslından
uzaklaştırmış, başka anlanılar ifadecdecek şe-
kilde Bektaşi misali takdim etmiştir"dedi.
Sözünde herzaman duracağını da belirten Ri-
ze Belediye Başkanı Yılmaz, şöyle konuştu:
"HBB'nin progranunda vatandaşımızın bana
isnatettiği "RP'ye oy vermeyen kişilcrin hacılı-
gı kabul olmaz' şeklindeki sö/lcrin bana ait ol-
duğunu,benim bulunduğunı bir canlı yay ın prog-
ramında Uğur Dündar'ı ispat etmeye davet edi-
yorum. İster kendi programında,ister başka her-
hangi birtetevizyon programında Uğur Dündar'ı
halkın önünde açık tartışmaya çağırıyorum."
Şevki yılmaz, Uğur Dündar'a perşembe gününe
kadar da süre tanıdı.
Köy yakma
Meclis
Tunceli'ye
gidemiyor
•İnsan Haklan
Komisyonu'nun oluşturduğu
ait komisyon, ANAP ve
DYP'nin engellemesi
nedeniyle Tunceli'ye
gidemiyor. Hava
koşuilarının ağırlaşması
nedeniyle incelemenin
olanaksızlaştığı belirtiliyor.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - T BM M 1nsan
Haklannı lnceleme
Komisyonu'nun oluşturduğu
ait komısyonun Tunceli'de
yakılan kövlerde inceleme
yapması, ANAP ve DYP
engeline takıldı. ANAP ve
DYP'li üyelerin çağrıya
uymaması nedeniyle komisyon
Tunceli'ye gidemezken,
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliğı'nin de komisyonun
incelemesıne karşı çıİctığı
öğrenildi.
Halk bilgi verdi
ca deten ve büyük silah gücüne
sahip olan işgalci ve saldırgan
Sırplar karşısında Boşnaklar çok
güç durumdadırlar.
Ambargonun asıl kurbanı on-
lardır. Türkiye bile yülardır Ad-
riyatik'teki çokuluslu deniz gü-
cüne katkısını. Boşnaklara uygu-
lanan ambargoya alet ettniştir.
Ancak son günlerde. o da ancak
ABD'nin Boşnaklara daha anla-
yışh davranmaya başlanıası üze-
rine, Türkiye bu bağışlanmaz tu-
tumunu degiştirme karannı ver-
miştir."
Kış aylannın gelmesiyle savaş
koşullannın agırlaştığını ve Bos-
na-Hersek'in acil yjyecek, gıye-
cek. yakıt gereksinimı bulundu-
guna dikkat çeken Ecevit. "Eğer
Türkiye, Bosna'nuı bu gibi ge-
reksinmelerini karşılamava da-
ha ileri ölçüde katkıda bulun-
mazsa, Türkiye'nin bıraktığı boş-
luğu birtakım sakıncalı unsuıia-
ruı doldurması tehlikesi büs-
bütün artacaktır" diye konuştu.
Leyla Zana'nın PKK'nin Bekaa kampında eğitim gördüğünü ileri sürmüştü
DEP davası tanığı-polis işbirliği
•Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu
bulunan ve Ankara DGM'nin
talimatla ifadesinin alınmasını istediği
DEP davasının itirafçı tanıklarından
Halit Arslan'ın, güvenlik güçlerine
yardımcı olmak için dışanda
bulunduğu belirlendi.
milletvekilleri aleyhindekı ifadeleri,
hukuki yönden tartılışırken Diyarbakır
Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM),
itirafçı tanık Halit Arslan'la ilgili olarak
Ankara DGM'ye gönderdiği yazıda, bu.
tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.
Diyarbakır DGM, Ankara DGM'nin
talimatla ifadesinin alınmasını istedıti
dolayı, bugünkü duruşmay a
çıkamayacakür."
Dıyarbakır DGM de Ankara DGM'ye
gönderdiği yazıda, cezaev inden gelen bu
tutanak üzerine Halit Arslan'ın ifadesinin
alınamadığını bildirdi.
DEP davası avukatlanndan Yusuf Alataş.
Diyarbakır DGM'den gönderilen bu
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindoruk'un, ziyaretıne gelen
yurttaşlardan aldığı bilgıleri
komisyona ıletmesı üzerine
insan Haklannı lnceleme
Komisyonu, 25 ekim tarihli
toplantısında 5 kişilik bir ait
komisyonun yerinde inceleme
yapmasını kararlaştırmıştı.
Bu sırada devreye giren Içişleri
Bakanı Nahit Menteşe, bölgede
operasyonlann sürdüğünü
bildirmiş ve "Birlikler
operasyonlan tamamlayarak
sabit noktalanna intikal
ettikten sonra inceleme
yapılması daha yarariı olur"
demişti. Menteşe'nin bu
girişimi üzerine DYP ile
ANAP, ait komisyona üye ismı
bıldirmeyi geciktirmişlerdi.
Hava trafiği yoğun
Komisyon Başkanı Sabri
Yavuz'un ısran üzenne ANAP
Mahmut Orhonu. DYP de
İsmail Amasyab'yı ait
komisyon üyesı olarak
bildirmişti. SHP'den Ali
İbrahim Tutu. RP'den
Mukadder Başeğmez ve
MHP'den de Tuncay
Şekercioglu'nun adlan daha
önce komisyona iletilmişti.
Ait komisyon oluşturulmasına
karşın geçen hafta "asker
sevkıyatı' nedeniyle uçakta yer
bulunamadığı için ait komisyon
Tunceli'ye aidememişti.
Yakılan köy lerin ardmdan
MIKRO
DİNÇ TAYANÇ
Şu Anayasa Olmasa...
On dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinden bu yana bir
anayasa tartışmasıdır sürüp gidiyor. Çöküşünü hasta ya-
tağından izleyen Osmanlı, Birinci Meşrutiyet'le birlikte 1876
Anayasası ile tanışıyor. Pek uzun ömürlü olamıyor bu ana-
yasa deneyımi ve Sultan ikinci Abdülhamit tarafından
"kaldınlıveriyor!"
O gün bu gündür Abdülhamit'i "Ulu Hakan" sayıp koya-
cak yer bulamayan gericiler, "Baktı ki Meclis-i Mebusan 'da
okuyup yazmasını bilenler salt azınlıklardtr, Devlet-i Aliy-
ye-i Osmani'yi gavureline terk etmemek için kapattı mec-
lisi ve de 'mülga eyledi' anayasayı" diye savunuyorlar
"han "larını...
Ve, o gün bu gündür Abdülhamit'i "Kızıl Sultan" diye ni-
teleyip kovacak yer bulamayan ilericiler de buna karşılık
"Baktı ki Meclis-i Mebusan falan derken iktidar-ı mutlak
elden gidiyor, bir punduna getırip anayasayı kalk gidelim
eyledi ve daldı koyu pan-lslamizmin içine" suçlamasını
dillerinden düşürmüyoriar.
Sonunda İkinci Meşrutiyet, ardmdan da 31 Mart Vaka-
sı, Abdülhamit'i önce "hal" edip, ardmdan da tarihin yar-
gısına gömüyor ve başlıyor 1908 Anayasası dönemi.
O gün bu gündür İkinci Meşrutiyet'in güçlü iktidarı Itti-
had-ı Terakki'yı karalamak isteyen Abdülhamit artıkları
"Anayasaya dayanarak yaptılar her ne kötülük yaptılarsa.
Trablusgarp, Balkan derken Birinci Dünya Savaşı'nın için-
de bulduk kendimizi. Çıktığımızda ne imparatohuk kal-
mıştı, ne de anayasayı anımsayıp umursayan" suçlaması-
nı yineliyorlar.
Ve, o gün bu gündür Ittihatçılıkla "ilericiliği" özdeşleşti-
renler de "Saray entrikalan anayasayı ezmese, Düvel-i Mu-
azzama Hürriyet ve Itilaf Fırkası'na onca arka çıkmasay-
dı..." savunmasına sığınıyorlar.
Geliyoruz yepyeni, dipdiri Türkiye Cumhuriyeti'nin 1924
Anayasası'na... Geliyoruz datartışmaların, suçlama vesa-
vunmaların ardı arkası kesilmiyor.
Atatürk Cumhuriyeti'ni benimseyip özümsemek bir ya-
na; yıkmak için fırsat kollayıp yaratan Osmanlı artıklan "Bu
anayasa, tekadam - tek parti anayasasıdır. Bu anayasa ile
tek adam - tek parti egemenliğıne dayalı devlet, bireyi ez-
mektedir" feryadını dillerinden eksik etmiyorlar; ta ki aynı
anayasayla sağlanan hakları kullanıp 1950'de iktidan ele
geçirene dek.
Ve. Atatürk ilke ve devrimlerini benimseyip özümseyen
ve de savunmaya kararlı olan Kalpaksızlar ise bu anaya-
sayla toplumsal ve ekonomik atılımlann yapılıp yapılandı-
ğını, din ve devlet işlerinin ayrılıp şeriartan laikliğe geçildi-
ğini dillerinden düşürmüyoriar.
1960 devriminin ardmdan geliyor 1961 Anayasası ve dü-
şünce özgürlüğüne, işçi haklarına, daha güçlü laikliğe atı-
lan adımlar. Hemen ardmdan da "devr-i sabık"ç\\ar başlı-
yorlar geçmışe özlemlerini dile getirip, anayasayı karala-
maya...
"Bu anayasa, devleti, cumhuriyeti sosyalistleştirmek,
komünistleştirmek isteyenlerin anayasasıdır" savını işliyor
1960'lann "muhafazakârlan". Aynı dönemin ilerici ve "dev-
rimcilen" ise, aynı anayasayı Meclis'te, meydanlarda veso-
kaklarda savunuyorlar; oyları, sözleri ve eylemleriyle...
Sonunda "anayasa tağyir, tebdil ve de ilga edilmek is-.
tenmektedir" gerekçesiyle geliyor 1971 darbesi... "Bu ana-
yasa Türk milletıne lükstür" diyor bir akl-ı evvel ve darbe-
ci desteğindeki(l) demokratik mecüs<!) eliyle, kendi istedi-
ği doğrultuda "tağyir, tebdil ve ilga" ediveriyor 1961 Ana-
yasası'nı!..
Çok geçmeden "tağyir, tebdil ve ilga" bir darbeye daha
"gereksınim" doğuruyor.(l) Geliyor 1980 darbesi ve de
1982 Anayasası. Hem de ne geliş, "Bu anayasaya ben ke-
fılim" diyen darbecıye halkın gösterdiği yüzde 92'yı aşkın
"teveccühle(!)".
Ve... O gün bu gündür, bizler 1982 Anayasası'nı tartışıp
suçluyor ya da savunuyoruz...
Bu anayasaya dayanıp "icazet" alan, o icazetle devlet-
ü ikbale konan bir başka akl-ı evvel çıkıp "Birkere delmek-
le ne çıkar?" buyuruyor; ulusça boynumuzu büküp "Bir
şeycikler çıkmaz efendim" diyoruz...
Biz bunu der demez, anayasa delik deşik ediliveriyor.
Hem de yapılmasını, kabul edılmesini ve de değiştirilme-
mesıni en "sıkı" savunanlarca...
Müdürlügü'nün ortaklaşa
dûzcnledigi "Cumhuriyetin-
Kısa Öyküsü" konulu
jıanelde yaklaşık 400 kişiye
^eslenen Prof. Dr. 'l"ûfRan
Saylan. "Ugur Mumcu'nun
dedigi gibi 'Bilgi sahibi
olamazsak, fikir sahibi
olamavız.' Her gelen bizı bir
yöne dogru götürür. Büyük
önder Atatürk bu ülkeyi
gençlere emanet etti. Ancak
biz toplum olarak hazıra
konduğumuz için tembellik
ettik. Oysa çok çalışkan bir
toplum olmamız
gerekiyordu" dedi
"TBMM'ye'Ne
Mutlu Türküm
Diyene' yazılsın"
• tST ANBüL (AA)-Ulusal
Birlik ve Dayamşma Derneği
Genel Başkanı Doğudan
Bayülgen, Atatürk'ün "Ne
Mutlu Türküm Diyene"
sözününTBMM Genel
Kurulu Salonu'ndaki
"Bağımsızlık Kayıtsız Şartsız
Milletindir" sözünün altına
yazılması gerektiğini bildirdi.
Bayülgen. Pera Palas
Oteli'nde düzenlediği basın
toplantısında "Ne Mutlu
Türküm Diyene" sözünün
son günlerde iddia cdildığı
gibi "ırkçıhk" olmadığını
belirterek " Bu söz ırk
aynmcılığımtleğil, Türkiye
Cumhuriyeti devleti
vatandaşının saygın bir birey
olduğunu ifade eder" dedi.
Özgûr Gelecek'e
toplatma
• lstanbul Haber Servisi -
Haftahk "Özgür Gelecek"
gazetesinin 39. sayısı. daha
önce yayımlanan çeşitli
sayılannda "devletin ülkesi
ve milleti ile bölünmez
bütünlüğünü bozmayı
hedefleyen propaganda
yapıldığı" ve "örgüt
propagandasına yer
yerildiği" gerekçeleriyle
İstanbul Devlet Güvenlik
Mahkemesi tarafından
toplaüldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
DEPMiltetvekili L«yfa» Zana nm;
PKK'nin Bekaa'dakı kampında egitim
gördûgûnû ileri süren ve Diyarbakır
Cezaevi'nde tutuklu buTunan itirafçı Halit
Arslan'ın, güvenlik güçlerine yardımcı
olmak için dışan çıktığı belirlendi. DEP
davası avukatlanndan Yusuf Alataş, olayı
'skandal'olarak nıteleyerek "Bu kişiler,
güvenlik güçlerinin kuklası
durumundadır. Bunlann ifadeierinin
hukuki değeri olduğunu kimse ileri
süremez" dedı.
PKK'li itirafçılann, eski DEP
Birdal:
Ekimdel8
faili belli
cinayet
işlendi
ANKARA (ANKA) - İnsan
Haklan Derneği (İHD) Genel
Başkanı Akın Birdal,devletin ci-
nayet işlediğıni ima ederek "Bir
ayda 18 faili belli cinayet işlenmis-
tir" dedı
İnsan Haklan Derneği Genel
Başkanı Akın Birdal. dernegin
1994 Ocağf ndan ıtıbaren düzen-
li olarak yayımladığı. aylık In-
.san Haklan Raporu'nu açıkladı.
Birdal, İHD ekım raporuna göre
18 faili belli cinayet işlendigini
bildirdi. Birdal 18 cinayeti dev-
letin işlediğinı ima ederek "Fa-
ali meçhul değildir. Faili beUidir.
Ekim ayında 18 faili belli cinayet
işlenmiştir" dedi. Birdal, ekim
ayı ıçerisinde 129 kişınin tutuk-
landıgını. 33 kışinin gözaltında
kayboldugunu açıkladı. Birdal
şöyle konuştu:
-Çatışmalarda 426 kişi öldii.
sivillereyönelik eylemlerde 14 ki-
şi öldü, 54 kişi v aralandu 100 köy
boşatüdı ve yakıldı. Cezaevinde
tutuklu bulunan gazeteci-yazar
milletvekili sayısı 117'ye ulaştı.
Gözaltında yargısız infaz ve iş-
kence sonucu 55 kişi öldürüldü.
13 kişiye işkence edildi. 7 yer
bombalandı, 6 sendika, dernek,
yayın orgam basıldı. 52 yay ın top-
İatüdL"
güçlerine y-ardımcı olmak amacıyla
thşanda buhtttmaM'' ıtedeniyle f d
alınamadıgını bildirdi. Diyarbakır DGM,
Arslan'ın dışanda bulunduğuna iiişkin
cezaevi infaz koruma memurlârincâ
düzenlenen tutanagı da Ankara'ya
gönderdi.
Diyarbakır Cezaevi infaz koruma
memurları M. Ali Meşe, Cemal Ergin ve
Münir ,\lk tarafından düzenlenen
tutanakta. şöyle dendi:
"22.09.1994 tarihinde 2 No'lu DGM'de
duruşması olan Fvyüp oğlu 1966 doğumlu
Halit Arslan, güvenlik güçlerine yardımcı
olmak amacıyla dışanda buiunduğundan
yazının itirafçı tanıklann ıtadelennın
hukuki değerini ortaya koyduğunu
soytedı. Atataş. "Bo kışüer giivenHk
güçlerinin kuklası durumundadır. Onlann
isteğinin dı^ına (îkma şansları yoktur.
•kayıp insanlar kenti'halıne
gelen Tuncelı'de. köylennin
Böyle birine istediğiniz ifadeyi
imzalatırsınız. Bunlann ifadeleri, gayri
ahlaki yollardan alınmıştir ve ifadeierinin
hukuki değeri olduğunu kimse ileri
süremez'" dedi.
"Güvenlik güçlerine yardımcı olmanın
suıın nedir, bunu denetleyen biri var
mıdır" sorulannı yönelten Alataş,
Güneydogu'daki faili meçhul cinayetlere
dikkat çekti.
vakıldığını beTîrfen muhtartar
ve yurttaşlar kaçınlarak
öktüriilurken, Olagartüstû Hal—
Bölge Valisi Ünal Erkan'ın
"Operasyonlar sürüyor. Hava
şartlan ağırlaştı. Bu aşamada
inceieme olanaksız" dedigi
öğrenildi. Erkan'ın bu
uyansıyla oluşan, DYP ve
ANAP'lı üyelerin gönülsüzlügü
nedeniyle komisyonun
inceleme yapmasının
olanaksızlaştığı belırtildi.
—1876. 1994... Taııı 118 yıl ve ufak lefeK UegişikliKleı i ıJış-
ta tutulursa, altı anayasa... (Ingilizler 1295'ten bu yana
-Magfta Kaf ta'yla, henı de ycmtroarfflş otmas<nakarşı^na«-
sıl idare etmişler, insanın aklı almıyor...)
Nedendir bilmem, bütün bunları düşündükten sonra ak-
lıma takılıveriyor. "Suç anayasalarda mı, yoksa bunlan oku-
yup anlayacak, özümseyip kurumlannı çalıştıracak bece-
riyi gösteremeyen yöneticilerde mi?" diye...
Ana fikir: Anayasalar, iktidariann değil, devletlerin temel
yasasıdır ve de zırt pırt "delinemezler."
Ana fikrin ana fikri: Delinecek nesne gözüyle bakılan
anayasalar, anayasa değil, olsa olsa "babayasa "dır.
Büyükşehir Belediyesi, bazı kitap standlannı kaldınrken, dinci yayınlar satan standlara dokunmadı.
Belediye RP'li kitapçılan yıkmadı
AYKUT KÜÇÜKKAYA
İSTANBUL - lstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beyazıt
Meydanf nda bulunan seyyar kitap standlannın bir bölü-
münü, dozerli-greyderli geceyansı operasyonuyla kaldır-
dı. Meydanın dini kitaplann satıldığı standlann bulundu-
ğu bölümüne ise hiç dokunmadı.
Çoğunlukla dar gelirli kitap okurlannın ve üniversite öğ-
rencilerinin ilgi gösterdiği seyyar kitap standlannın Türk
Vakıf Hat Sanatlan Miizesı Müdürlüğü yanında yer alan
bölümü. geçen salı gecesi Büyükşehir Belediyesi zabıta
ekiplerince toplandı.
Seyyar standlar Beyazıt Meydanı'ndan dozerlerle kaldı-
nlırken. meydana getirilen bir TIR'a yüklenerek Zabıta
Müdürlüğü'ne götürüldü.
Genelde sol görüşe yakın kitaplann satıldığı standlann
kaldınlmasına, satışın kanuni olmadığı ve hemen yanı ba-
ştnda bulunan tarihi müzeye zarar verebileceği gerekçe
gösterildi. Beyazıt Camii yanında yer alan ve dinı kitapla-
nn yer aldığı seyyar standlar ise kaldınlmadı.
Vakıf yağması kararnamesine
Genel Müdür'den savunma:
İşgal edilmesin diye
Diyanet'e tahsis ettik
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Vakıflar Genel Müdürü
Fadıl Ünver, gazetemizde "Dev-
let efiylevakıfyağması" başlığıy-
la yayınlanan haber üzerine bir
açıklama yaptı.
Ünver açıklamasında, Genel
müdürlüğe ait pek çok tarihi bi-
nanın "işgak" uğrama ihtimali
nedeniyle Diyanet Işleri Başkan-
lığı'na tahsis edıldiğini bildirdi.
Genel Müdür Ünver, Vakıflar
Genel Müdürlügü'nün bugüne
kadar, 4 bin 946 sı cami ve mes-
cit, 273'ü medrese, 410'u ker-
vansaray, 307"si imaret, tekke ve
7aviye. 607'si hamam.bin 164'ü
türbe, 299'u sübyan mektebi ve
tabhane olmak üzere toplam 7
bin 733 vakıf eserini restore et-
tirdiğini kaydetti. Ünver, bugüne
kadar bu binalardan 225'inin
tahsis işlemine konu olduğunu
vurguladı. Ünver açıklamasında
şu bilgilere yer verdi:
Tahsis gerekçesi
"Bugüne kadar yapılan 225
tahsis işlemindcn, 62 adedi kü-
tüphane, müze. güzel sanatlar
gaierisi ve diğer külrürel hizmet-
lerde kullamlmak üzere Kültür
veya Turizm Bakanlığı'na, 82
adedi valilik, belediye gibi çeşitli
kamu kuruluşlanna, 81 adedi ise
Kur'an kursu, kütüphane ve kül-
türel hizmetlerde kullamlmak
üzere Diyanet İşleri Başkanu-
ğı'na yapılnııştırr
Ünver. Diyanet İşleri Başkan-
lığı'na yapılan tahsislerin gerek-
çesini anlatırken de. "Vakrflara
ait bu binalann büyük bir ktsmı
camilerie çok yakın veya içiçe ol-
ması sebebiy le başka bir işjev ve-
rilemediğinden, boş ve harap va-
ziyete gelmesi ve her an "işgale'
maruz kalabileceğinden Diyanet
İşleri Başkanlığı'na tahsis edil-
mektedir" görüşünü dile getirdi.
'Yeni tahsis yok'
Ünver. gazetemizde yayımla-
nan habere konu olan^Bakanlar
Kurulu kararnamesi ile ilgili ola-
rak da, sözkonusu kuruluşlara
yeni tahsis yapılmasının sözko-
nusu olmadığını, yürütülen ça-
lışmanın "tahsislerin uzatdmast-
na" yönelik olduğunu kaydetti.
Ünver açıklamasında, lstanbul
Sultan Mehmet Türbesi'nin
1986'dan beri Türk Ocagı tstan-
bul şubesi, lstanbul Cevheri Kal-
fa tlkokulu'nun 1984'ten beri
Türk Edebiyat Vakfı, Koca-
eli'ndeki binanın 1988 yılından
bu yana İmam Hatip Lisesi ola-
rak Milli Eğitim Bakanlığı, ls-
tanbul Nevşehirli Damat ıbra-
him Paşa Medresesi'nin
1989'dan beri Doğu Türkistan
Vakfı, lstanbul Haseki Külliye-
si'nin de 1974 yılından beri Di-
yanet işleri Başkanlığı tarafın-
dan kullanıldığını bildirdi.