Katalog

2OKASIM1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Puslu havada yükselmeye hazırlanan ve yükselen yapılar, savaştan yeni çıkmış görüntüsü içindeydi Galata'dan tstanbul 102 karışZAFERAKNAR Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu Ota yaşlı bır adam, Galata Kulesı'nın balkonuna çıkmış, Istanbul'u karşılıyordu1 Halıç, ıkı kanş Balat-Sarayburnu arası uç kanş, Boğaz Koprusu, bır kanş, Karaköy, bırbuçuk kanş Tum tstanbul, 102 kanş Adam, koskoca kentı avucunun ıçıne almış oynu- yordu. Aşağıda bır başka adam, apartmanın terasına çıkmı$, güvercmlenne özgurlük armağan edıyordu tstanbul un uzennde Hezarfen Ahmet Çetebi ye ıl- harn kavnağı olmuş guvercınler suzuluyor, takla atı- yordu Habç tarafinda bır başka evde genç bır kadın ço- cuğuna dayak atıyordu Çocuk, -büyuk olasılıkla- annesının elınden kurtulmak ıçın çırpınıyordu Bevoğlu tarafinda bulunan konfeksıyon atölyesm- de hararetlı bır çalışma vardı Eller, loş ışıkta bırer ha> alete donuşmuştu Modern zamanlann manzalan korkunçtu Puslu havanın ıçınde yükselmeye hazırlanan ve yükselen yapılar, savaştan yenı çıkmış gıbı bır göruntû ıçındey- dı Tanhı vanmadanın seynne dalınca çok eskı za- Galata Kuksi'nden tarihi vanmadanın seyrine dalınca çok eski zamanlara gıdıvordu ınsan. Bu kuleden inip avaklannı \ere basmak, insanı gerçeğe döndurmek için veterfi bir adımdı. İstanbul, işte o zaman kendini gostenyordu. (Fotoğraf ZAFER AKNAR) manlara gıdıvordu ınsan Yandan çarklı 44 numara- Boğaz'a açıhyordu lı "Intizam" Köpru Iskelesı ne yanaşmak ıçın son Şırket-ı Hayn>e nın çılekeş vapuru l4 Neveser"ın manevralannı vapıyordu "tntizanTı delı gıbı kıska- yan tarafinda çılıngır sofrası kunılmuştu Hava soh- nan ^8 numaralı "Şükran", Sarayburnu önlennden bet kokuvordu Kadehler yanlanmıştı Bıraz bevaz peynır, domates, bırkaç dılım kavun Fılınta gıbı delıkanhlar, yaşlı adamın etrafına toplanmış, bellı kı nasıhat alıyoriardı Bızım "Adem Yavuz"un duduğü, yandan çarklı hayallenmızı gen aldı Puslu havaya bır de gecenın gnsı kanştı Tophane onlenne kırmızı bır ışık deme tı düşmüştu Bu kentm yuregı Galata Kulesı'nın ka lın duvarlannda atıyordu Uzunçarşı, Zındankapı, Babacafer Kulesı, Gala ta'nın bırbınnın ıçıne gırmış sokaklan Tanhın gu- zellığı, modern çağın çırkmlığı ıçınde yıtıp gıdıyor- du tnsanlar, tstanbul'un mınımınnacık aynntılany- dı Bu kuleden ınıp ayaklannı yere basmak insanı gerçeğe döndurmek ıçın yeterlı bır adımdı Istanbu! ışte o zaman kendını gostenyordu Kuşatılacak gıbı değıldı insanı bogan karanlık sokaklar, her boşluğu doldurmuş araçlar ve kanşla olçülen uzaklıklann kı lometrelere donuşmesı Sonra da kızmak Galata Ku- lesı ne Yağmur hâlâ yağıyordu Gaiata Kulesı nden Istanbul'a bakınca bır başka kentı görur gıbı oluyordu ınsan Halıç Galata Kop- rusu Yenı Camı karşımızda olmasa sankı gorunen Is- tanbul olmayacaktı Insan lstanbul u tanıyamaya- caktı i Pirelli Türkiye'ye Dünya Çapında Bir Başarının Onurunu Yaşatıyor. En Saygın Japon Sınai Kalite Odülü 1994'te Türk-Pirelli'nin! " Türk - Pirelli Lastikleri A.Ş. Izınit Fubrikası, TPM aktiviteleri süresince, ehipman yönetinı teknolojisiııi geliştirmiş; üriin kalitesinde, üretkenlikte ve şirket kültürü geliştirilmesinde mükemnıel sonuçlar elde etıııişlir. TPM Mükemmellik Birinci Kategori ötiülii, bugüne kadar yapılan çabalar ve çok değerli işler takdir edilerek, elde edilen başarılart onurlandırmak amacıyla bu belgeyle sunulmaktadır." 1S FX'im 19<+>. Yüji Ulcmitsıı. Başkan.JJJ'Jd. Türk - Pirelli, büyük katkılarıyla kendisini bu başarıya taşıyan tüm çalışanlarına ve gösterdikleri güven nedeniyle Pirelli dostlarına teşekkür eder. IRELLI DOSTLUĞA DÖNÜŞEN GÜÇ HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Çok Perdeli Bir Oyun Bınncı perde Mersın'de bır açıkoturum Düzenleyenlerm, Atatürk duşmanı olarak bılınen ıkı konuşmacıyı ozellıkle seçtıklerı bellı Bunlardan bınsı alır sazı elıne - Benım oğlum "Ataturk samanlıkta doğdu, dolma yer- ken oldu1 " dıyor Ve "bılımsel konuşma" bu "yuksek duzey"üe surer Salonda buyuk tepkıler Ayağa kalkanlar Bağıranlar Bınncı perdenın "fınal"\ Oturumun yonetıcısı hemen mıkrofona sanlır - Sızlere bugune kadar hep aynı plak dınletıldı Panelıst- lerolaya bılımsel açıdan yaklaştıklanndan yadırgadınız An- cak Turkıye'de artık bazı şeylenn cıddı bır şekılde tartışıl- masının zamanı gelmıştır' • • • Ikıncı perde Açıkoturumun yonetıcısı, bır sure sonra, "Altıok'iu bır partıyı temsılen Kultur Bakanı olur llk ış olarak da unlu ıkı Ataturk ve Kemalızm duşmanını "en yakın" çalışma arka- daşlan olarak seçer "Başdanışman" sanlı kışıler TV'de Uğur Mumcu'nun karşısına çıkıp, tanhsel gerçeklen tersyuz ederler Ozal'la kol kola, Ataturk'u ve attığı temellen yıkmaya çalışırlar Ba- kan adına katıldıklan toplantılarda ya da Bakan adına "ka- bul ettıklen" heyetler onunde haykınrlar - Bırakın artık Ataturk'u, Ataturk bıtmıştır1 Zaten etkısı altında kaldığı ıdeolojı de faşızmdı' Anayasa Mahkemesı Başkanı bılım adamlan yazarlar, sanatçılar Bakan'ı uyarırlar Aldıkları yanıt hep aynı "p/a/c"tan -Bız duşunce ozgurluğune saygılıyız Turkıye de her şey tartışılabılmelıdır1 Ve bu gerçekler bu koşede de dıle getırıhr Sayın Bakan dan hakaret mektupları ve bu satırların ya- zarına karşı açılan "hakaret" davası Ataturk'e hakaret edılınce "duşunce ozgurluğu" ama Ataturk'e hakaret eleştınlınce "suç" (') Ikıncı perdenın "fınal") Bakan'ın davayı kaybetmesı Mahkementn hıçbır hakaret oğesı taşımayan yazıların, sa- dece "demokrasının doğal oğesı" olan "eleştırı hakkı"run kullanılmasından ıbaret olduğu sonucuna varması 1 • • • Uçuncu perde Bakan'ın "Başdanışman"ı, gazetesındekı koşesınden sevgılı Bakanı'nı eleştırenlere ve kendısıyle ılgılı bazı ger- çeklen sergıleyenlere (başta Sayın Emın Çolaşan ve bu sa- tırların yazarına) ateş puskurur Sınır krızlerı geçırdığı bellı "Alçaklar sefıller yeteneksızler ajanlar uşaklar ah- maklar çapsızlar karanlık yuzlu efendılerınden emıralan- lar demokrası duşmanlan rezıller profesor değıl kapı uşağı bıle olamayacak adam " Bellı kı "kufur kulturu" çok gelışmış Ama demokrasıde "kufurozgurluğu"nur\ olmadığını an- laması gerekmektedır Ve bu kez bu satırların yazarı onun hakkında dava açar Uçuncu perdenın "fınal"\ "6aşdan/şman"ınmahkûmol- ması ve karardan bır tumce "Davacının manevı şahsıye- tıne bu yazı ıle saldırılmasında heıtıangı bır kamu yaran bu- lunmadığı gıbı davalının bu nıtelıkte saldırgan oluşunu haklı kılan objektıf bır neden bulunmamaktadır" Perdeler çok Oyun suruyor 3 Ve "ku/(s"te konuşulan çok şey var Örneğın -şımdı Altıok lu bır partının genel sekreterı olart- o eskı Bakan'ın eskı bır sozu yenı yenı duyuluyor - Ben de 2 Cumhunyetçıyımi Soyledığı kışı "mahkûm" olan "başdanışman"\ Olayın tanıkları ıse, bakanlığın musteşarı Prof Emre Kongar ve başkaları Aslında o sozun hayret edecek hıçbır yanı yok Pek sa- yın kışının genel tutumu ve yakınlarınca bılınen kışılığı ıle çok tutarlı Ama benım merak ettığım bır şey var "Saygıdeğer" kışının bana yolladığı hakaret mektupları ıle "başdanışmanı "n\n koşesınden yaptığı 'Waf"lararasın- da buyuk "uslup" ve "sozcuk" benzerlıklen bulunuyordu Acaba Bakanı nın mektuplarını mı başdanışmanı ya- zıyordu 9 Yoksa "başdanışmanı"n\n koşeyazılarını mı "5a- kanı' kaleme aiıyordu''' Doğrusubuya gerçekten de merak edıyorum 1 Celeneksel Semah Söleni Semah gösterîsinde laiklikandı ANKARA (Cumhurıvet Bu- rosu) - Hacıbektaş Velı Derne- gı nce duzenlenen 5 Gelenek- sel Semah Şolenı nde Hacıbek- taş Veli nın evrensel hoşgoru- sunde bırleşmek amacıyla kar deşlık semahı donuldu Şolende kardeşlık ve banş \urgulanır- ken "TurkKe laikhr. laık kaU- cak" •*Lğurlarolmez"slugan ları atıldı Hacıbektaş Velı nın felsefe- binı tanıtmak ve>aşatmakama- cıv Ia oncekı akşam Ataturk Ka- palı Spor Salonu nda duzenle nen şolene sanatçı SadıkCur- buz. Canan Başkava, Guberen Kıhç\e Suavıkatıldı Şolende bombalı suıkast sonucu yaşa- mını yıtıren gazetemız yazarı Uğur Mumcu anısına bestele- nen "Lğurlar Obun" rurkusu- nun soylenmesının ardından dınleyenler "Uğuriar ol- mez"sloganlan attılar Çankava Beledıye Başkanı DoğanTaşde- len'le bırlıkte Derstm dort dağ ıçınde turkusunu soyleyen Ca- nan Başkaya demokrasıve çağdaşlığa laıklığe ınanan ın- sanlann bır arada olduğu sure- ce Turkı>e"nın laık kalacağını \ urguladı Taşdelen de barışın onemıne deöınerek "tnsanlık, kardeşlik, banş, se>gının çıçek- leri Turkiye'den hiç eksik olma- sın" dedı Şolene katılan sunu- cu -Vyşe Egesov semah kıyafetı gıyerek, şıır okudu Hacıbektaş Beledıve Başkanı MustafaOzcK^n Alevı-Bekta- şı toplumunun cumhunyetın te- mel harçlarından bınsı olduğu- nubelırterek vonetenlenn \]e- \ ı-Bektaşı toplumunu destekle- medığınısoyledı Hacıbektaş Derneğı Başkanı Cafer Gok de butunluk ıçınde olunmaM gerektığıne dıkkat çe- kerek şo> le konuştu "Hıc. kimsenın ınanç >e du- şuncesine karşı degılız. Kanşıl- masını da istemı\oruz. Her tur- lu ıbadet. kultur ve ınancın açık olmasını ısüvoruz. Gızlıiik zarar venr." DUYURU Bahçelıevler Endüstn Meslek Lısesı Koruma Derneğı'- nın, 23 10 1994 gunu aldığı karar gereğı 27 11 1994 günü saat 10 00'da, çoğunluk sağlanamadığı takdırde, 04 12 1994 günu saat 10 00'da olağan genel kurulu toplantısı ya- pılacaktır Gereğını emırlennıze arz edenm Gundem 1- Açıhş ve yoklama 2- Kongre başkanhk dıvanı seçımı 3- Saygj duruşu 4- Yonetım kurulu faalıyet raporu ıle denetleme kurulu ra- porunun okunması ve raporlann muzakeresı 5- Yonetım kurulu ve denetleme kurulunun ayn ayn ıbrası 6- Tahmını butcenın goruşulup onaylanması 7- Yenı yonetım kurulu ve denetleme kurulu asıl ve yedek uyelenrun seçılmesı 8- Dılek ve temennıler 9- Kapanış