03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC îmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yav ın Yönetmenr Orhan Erinç# Genel Yavın Koordınatörü. Hikmtt Cetinkava# Yazıışlerı Müdurlerı. Ibrahim \ ıldız Dinç Tavanç(Sorumlu). # Haber Nferkezı Müdüfü Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Diş Habcrlcr. Ergun Balcı# Lstıhbarat YalçınÇakır • Ekonomı. Biilent Kızanlık • Radvo-TV Uygar Eremektar • Kuiiur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Vücelman • Yurt Habcrler Mehmet Saraç • Makalclcr Sami Karaören • Çc\ırı Sevfettin Turhan 0 Duzeltmc Abdullah Vazıcı V a v ı n K u r u l u l l h a n S e l ç u k (Başkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet Çetinkaya, Şiikran Soner, Ergun Balcı. Dinç Tavanç. İbrahim V ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba>. Ankara Tcmsılcısı Mustafa Balba> • Habcr Muduru Doğan Akın Atatürk BuKan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7hatl.Teleks 42344. Faks 4195027 # IzmırTemsilciM SerdarKızık.H.Zı>aBK. I352S 2 3Tel 4411220 Teleks 52359. Fak.s 44191 l"7 • Adana Temsılcısı Çetin Viğenoğlu, Inönü Cd 1I9S Nol Kat.i. Tel: 3522550. Tclcks 62155. Faks-3522570 Müessese Müdüriı: Erol Erkut#Koordinatör Ahmet konıkan • Muhasebe Bülenl Yener 0 Idare Hüsoin Gürer • Işletme Önder Çelik • Bılgı-Jşlem Nail tnal • Bılgısa>ar Sıstem Mürüvet Çiler • Reklam: Reha Işıfman • Halkla llışkıler Murîen Berksoy V g ı ı n b ı ı n >ı BaBan: Yenı Gun H a b e r \\am,ı. Basm ve Yavmcıhk <\ Ş Tûrkocaâıcad 39-1 Cagaloglu 34 334-lst PK 246 Istanbul Tel 10 212) 512 05 05 (M hatl Teleks 22246. Faks (0 212ı 513 85 15 I3KASIM 1994 Imsak: 5.14 Güneb:6.41 Öğle: 11.53 Ikındi: 14.30 Akşam: 16.55 Yatsı.18.17 Demirel: Tarihe safıip çıkalım •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, tarih ve kültüreiyi sahipçıkılmasa halinde, varlığı tehdit eden her şeyin aşılacağını söyledi. Ispartahlar Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nca (ISVAK)düzenlenen, "Göller Bölgesi Tarih, Kültür ve Arkeoloji Sempozyumu"na katılan Cumhurbaşkam Demirel, toplantının. Atatürk'ün 56. ölüm yıldönümûyle aynı günlerdedüzenlenmesini bir rastlantı saymadığını belirtti. İstanbul'a bayan sağlık müdürü • İstanbui Haber Servisi - İstanbul'un tarihınde ilk kez bir bayan yönetıci îl Sağlı k Müdürlüğü görevine getirildi. Yaklaşık iki yıldır Bakırköy Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Başhekimliği görevini başanyla yürüten Dr. Hürrivet Yılmaz. lstanbul tl Sağlık Müdürlüğü'ne atandı. 1983 yılında lstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan Dr. Yilmaz, aynızamanda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ndefiziktedavi ve rehabilitasyon alanında ihtisasyaptı. Okullara Atatürk maskı • ADANA (Cumhuriyet) - Yüreğir llçe Beledıyesı, Atatürk Haftası nedenıyle ılçedekı bütiin okullara Atatürk maskı dagıtmaya basladı. Yüreğir Belediye Meclısi toplantı salonunda bir araya gelen ılçedekı okullann müdürlenne. Atatürk'ün önemı anlatıldı. Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Alı Dağtaş. "Yüreğır'de hıçbırokulu masksız bırakmadık" dedi. Küreselleşme konferansı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Küresel topluma geçiş sürecinde izlenecek yol ve yöntemler. Türk Bahai topluluğunca Ankara'da düzenlenen bir konferansta elealındı.TÜBİTAK Salonu'nda yapılan konferansa konuşmacı olarak kaülan Avrupa Bahai Ekonomik Forum üyesi Dr. Guiseppe Robıati. ulusal sorunlann artık günümüzde sınırlannı aşarak uluslararası bir kimlik kazandığına dıkkatçekti. J"Kanalıük I Uygulanan kaynak ve ücret politikalanyla özel üniversitelere ve özelleştirmeye zemin hazırlanıyor • • • Uıüversilede KTT yöntemiHükümetin özelleştirmeye ça- lıştığı KÎT'ler. alabildiğine za- yıflatıldı. Çoğu borç ve hacız kıskacında. Bir çoğu da y ine ve- rimsizleştirildi, üretimsizleştiril- di. Devletin sırtında kambur gi- bi gösterilen KlT'ler için "Özel- teştirflsedekurtulsak"'diyenlenn sayısı arttı. Şımdi. "Üıüversite" başlığı al- tındakı bir yazıda KlT'lerin, özelleştirmenin ne işi var. dene- bilir. Gün geçtikçe daha da güçsüz- leştirilen. ekonomik sorunlarla baş başa bırakılan, ücretlerin ye- tersizliğinden ötürü çoğu üniver- site öğretim elemanının araştır- ma, bilimsel çalışma yapmak ye- rine "ekiş" yaptığı, kimısının de üniversiteyı bırakarak holding- lerde işe başladığı, öğrencilerin zor koşullar, baskı ve yokluk içınde ders gördüğü devlet üni- versitelerınin "özelleştirilmeye mi çahşıldığı" sorusu. artık daha çok kişı tarafından sorulmaya başlandı. 12 Eylül'ün ardından. devlet Devletin uyguladığı politikalarla günden güne daha da güçsüzleştirilen, ekonomik sorunlarla baş başa bırakılan üniversitelerin durumu KlT'leri çağnştınyor. Kaynak yokluğundan yapılamayan bilimsel çalışmalar, ücretlerin yetersizliğinden ötürü 'ek iş' yapmak durumunda kalan ya da üniversiteden aynlan öğretim elemanlan, baskı ve yokluk içinde ders görmeye çalışan NEREYE GİDİYOR? Benzrit Şahîn, Figen Âtolay, Emine Kaplan, Azmİ Karaveli öğrencilere karşın devletin ilgisizliğine bakınca, akla ister istemez, "Üniversiteler de mi özelleştirilmeye çalışılıyor" sorusu geliyor. 12 Eylül'ün ardından, devlet üniversiteleri geleceğin "özel üniversite patronu" Ihsan Doğramacı'nın eline teslim edildi. Devlet üniversitelerinin en yetkilisi Doğramacı, bir yandan Bilkent'ine kaynak aktanp korurken, bir yandan da anayasa değişikliğini sağlamaya çalıştı ve sonuçta başanlı da oldu. 12 Eylül "hukuku"nun gazabına uğrayan 1402'Iiklerden Prof. Dr. Hüseyin Hatemi'ye göre, YÖK'ün kurulmasının asıl amaçlanndan biri özel üniversitelerin, başta da Bilkent'in kurulmasına olanak tanımaktı. üniversitelerı geleceğın "özel üniversite patronu" Ihsan Doğra- macı'nın eline teslim edildi. Doğramacı, bir taraftan devlet ünıversıtelennın en yetkılısıydi, bir taraftan bu yetkisinden de ya- rarlanıp Bılkent'e kaynak aktar- mava ve onu korumak için ana- yasa değişıkliği sağlamaya çalış- tı. Böylece. Doğramacı'nın da katkılarıyla 1961 Anayasa- sı'ndaki "Üniversiteler, ancak devlet eliyle kurulur" hükmü or- tadan kaldırıldı. Buna karşı çı- kanlar ya da karşı çıkması olası kişilerin çoğudazaten 1402'lık- ti. 12 Eylül "hukuku"nun gaza- bına uğrayan 1402'Iiklerden Prof Dr Hüseyin Hatemi, YÖK'ün kurulmasının asıl amaçlanndan birinin özel üni- versitelerin. başta da Bilkent'in kurulmasına olanak tanımak ol- duğunu söylüyor. Hatemi. öğre- tim elemanlannın maaşlannın erimesine göz yumulmasının da "özelleştirilmiş ünKersite" planı- nın bir parjası olabilecegını öne sürüyor. "Ovlezannediy-onımki, KlT'lerde olduğu gibi bir gizli plan var bu konuda da. Benim içime şu şeytanı sokmaya çalışı- yor. Ben de 'Defol şeytan' diyo- rum. ama herkes diyemeyebilir. Yani,'Bakın işte. devlet size \er- se verse. bırin dördünde de olsan, ayda 19 mılyon 500 bın lıra ve- nyor. bu da bir şeye yaramıyor. Çocuğun bırkaç taneyse, ev ın kı- radaysa hiçbir şeye yaramıyor. O Akademik özgürlüğün temeli, özerklik Akademık özgürlüğün gerçek- leşmesinin en temel koşullann- dan biri. özerklik. Dünya Üni- versiteler Birliği, özerkliğin öl- çütlen olarak üniversıtenin se- çim ve atamalannı yapma. öğ- rencilerin seçimini yapma, eğı- tım programını hazırlama, araş- tırma programını düzenleme ve bütçesini dilediği gıbi kullanma ışlevlerini göstermektedir. 1980 sonrası YÖK'ün merkeziyetçılık kıskacına giren ünıversıtelerde özerklik kavramı da tartışılrnaya başlandı. KAMOY'UP 1990 yılında yaptığı araştırmaya göre öğretim üyelennın yüzde 95'i üniversite- lerin özerk olmadığı görüşünü savunuyor. Oysa ki 1933 yılına kadar Darülfünun adını taşımaya devam eden üniv ersıtenin bir kat- ma bütçesı ve idari açıdan özerk- liği vardı. Darülfünun'un cumhuriyet devrimlerıne karşı tepkı göster- mesı üzenne yapılan 1933 refor- mundan sonra üniversite, MEB'ye bağlı bir kuruluş olarak varlığını sürdürdü. Bilimsel ve idari özerklik 1946 yılında 4936 sayılı ka- nunla üniversitelere "bflimsd ve idari özerklik" verildı. Yenı yasa üniversitelere tekrar tüzelkışilık ATT^ cak yönetim özerkliği tam değil- di. \ctcrli bulunmayan bu kanTO- da 1954 yılında yapılan bir deği- şiklik MEB'e senatolann görüş- Terini ögrendikten öğretim üyele- rinı sonra bakanlık emnne alma yetkısini tanıyınca, ünıversitenin özerkliği yenıden cıddı bir şekıl- de tartışma konusu oldu. De- mokrat Partı dönemınde Anka- ra'da kurulan ODTÜ ile Erzu- rum'da kurulan Atatürk Üniver- sitesi genel yasaya bağlı olma- yan özerklikten yoksun kuruluş- lardı. Eski üniversitelerin de yöne- timsel özerkliklerin olmamasın- dan kaynaklanan sorunlar bu dö- nemde ortaya çıktı. Turhan Fey- zioğlu ve Nail Kubalı gibi bazı profesörler. siyasi düşüncelerin- den dolayı bakanlık emrine alı- narak görevlerinden uzaklaştınl- dı. 1960'ta Milli Birlik Komıte- si'nce kabul edilen 115sayılıka- halde iyısi mi sız bu alanda da özelleştirmeye razı olun. Bıraka- lım, dev let ünıversıtelen özelleş- tirmeyi kabule hazır hale gelsin- ler'. Ozelleştirmeden önce de hiç değilse belki yüzde doksanı yok- sulluk baskısı altında şunu kabul etmeve hazır hale gelmeli. Vani, 'Şu Sabancı, bıze keşke şeref verse de danışma kurulu başkan- lığımızı kabul etse de, arada ge- lip fakültemızde bize başkanlık etse'. Yahut,'Aradaarabaylabil- gisayar masrafmı karşılasa. Oda tabii işadamıdır, o da tabii ken- disine eleman yetiştırmek ıste- yecek, ucuza ış kotarmak isteye- cek. ama zaran yok. Zaten dün- ya ahşveriş dünyasıdır. Hem bi- zim biraz cebimiz para görür hem de onlann işi görülür". Ama ondan sonra da işte doktor yap- tığımız işadamlan artık üniversi- tenin her işine daha mütevelli ol- madan. fahri doktor olarak kan- şıyorlar. Macka kanıpusunun ve- rilmemesi mücadelesi vaptığı- mızda Üzeyır Garih. şövlebirb»- yanat v^rmişti İTÜ fahri dokt ruolarak: 'tşadamlannın ihtiya- cı olanlar dışında bütün üniver- sitelerin şehirdışına çıkanlması tararrarıvım.' Maajsivaseti Şimdi bir taraftan maaş mese- lesinde bir siyaset var;' Bunlann canı burnuna gelsın de mütevel- li sıstemıne. ış çevrelenne ba- ğımlılık ve tamamen özelleştir- meye tepki göstermesinler' Bu gizli siyaset var. Ama bu bilinçte olarak buna karşı çıkmalıviz. Yoksa veniçeri ulufe ister gibi "Llufe versinler de ne olursa ol- sun' dive karşı çıkmakta ben bir anlam görmüyorum. Nasıl bir zamanlar medrese- ler metruk bırakılıp 'Ne halın varsa gör' denmişse arkadan devlet liseleri l 60'tan sonra bil- hassa gitgide medreseleştirilip 'Siz yıkılın ki. özel kolejler ve yabancı okullar rağbet görsün" gizli sivaseti v^rsa şimdi de dev- let üniversitelerine sıra gekli. Tür- khc ünKcrsitelerinde biUnç sevi- yesi yükselip de ciddi bir tepki gösterilmezse, bunun arkasın- dan. nasıl Tanzimat'ta başlayan bu ikilik bilinci Tevhidi Tedrisat Kanunu'yla son bulduvsa, yani medreseler bir tekmeyle vıkıla- cak hale düştükten sonra bir tek- me> le v ıkıJdn sa, dev let ünhersi- telerini berbat edip bir tekmeyle yıkacaklardır ve tam anlamıyla ortalık özel ve iş çevTeleriyle dtşa bağımlı üniversitelere kalacak. N'akıfünKersitelerine de soo ver- mek lazım. Bunlann devky üni- versitelerine bağlanmalan gere- Tesisleri müze Ücrederi enflasyon karşısında günden güne eriyen üniversite öğretim görevlilerine. bir anlamda 'Şu üniversiteler özelleşse de kurtıılsak" dedirrilmek isteniyor. olabfflp" • k AYSFRİ (C umhuriyet)- - Sanayı ve Tıcaret Bakanı Mehmet Dönen. özelleştırmede en çok tartışma konusu olan Karabük Tesıslen ıle ılgili olarak yaptığı açıklamada, "Burayı ya müze yaparsınız. Ya da zaranna çalıştınrsınız. Ancak bir de olayın sosyal yönü var" dedi. Kısa adı TAKSAN olan Takım Tezgahlan Fabrikası'nı gezen Bakan Mehmet Dönen, "TAKSAN'ı teknoloji üreten bir merkez halıne getınp değer kazandıracağız" dedi. VVHO'dan içki uyarısı • CENE\T*E (ANKA) - Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan açıklama. son yıllarda az miktarda içkınin kalp-damar hastalıklanna karşı koruduğuna ilişkin iddıalann yoğunlaşması üzerine uyanda bulundu. WH0 "Kalp damar hastalıklannın riskini azaltmak ıstivorsanız, biraz ıçki almak yenne. sigara içmeyın. egzersiz yapın. yağlı besinlerden uzak durun" dedi. Kayıp dağcılar • NİĞDE (AA) - Niğde'nın Ulukışla ilçesinden 5 kasım cumartesı günü sabahı Bolkar Dağının Medetsiz tepesine tırmanırken kaybolan iki genç dağcıyı arama çalışmalanna devam edilıyor. Öncekı gün özel bir şırkete aıt helıkopterle yapılan. ancak sonuç alınamayan havadan arama çalışmalan. dün bin Jandarma Genel Komutanlığf na ait, diğeri ise kayıp dağcılann aileleri tarafından kıralanan iki helikopter tarafından sürdürülüyor. nun. bakanlara tanınan yetkjyj- kaldırdı. 1961 Anayasası ise üni- versiteleri anayasal güvence altı- na atdı. 27 EJcim t960'ta çıkan- lan 115 sayılı yasa 4936 sayılı "Ünivıersiteler Kanunu"nda bazı değişıklikleryaparak bilimsel ve yönetimsel özerklik getirdi. 120. maddede yapılan 20 Eylül 1971 günü kabul edi- len 1488 sayılı kanunla 1961 Anayasası'nın üniversiteleri dü- zenleyen 120 maddesınde deği- şiklik yapıldı. Değişiklik sonun- da madde ^u şekli aldı. "Üniversiteler ancak devlet eliyle ve kanunla kurulur. Üni- versiteler özerkliğe sahip kamu tüzelkişileridir. Üniversiteorgan- lan öğretim üyeleri ve yardımeı- lan, üniversite dışındaki yardım- cılan. üniversite dışındaki ma- kamlarca, her ne suretle olursa lamazlar." 12 Mart darbesinden sonra yü- rürlüğe giren kanun. esas olaratc özerklik kav ramını soyut bir düz- lemde ele alıyordu. 12 Mart ön- cesinde üniversitelerin son dere- ce etkin bir konumu olduğundan hareketle yeni bir düzenleme ge- tinlmışti. 1971 yılının özellikle ılk ayla- nnda üniversite senatolan siyasi iktidarayöneliksertkararlarala- biliyordu. 1969 yılından beri ye- nı bir üniversite reformu üzerin- de çalışan öğretim üyelerınin bu hareketliliğı de getınlen yenı dü- zenlemeyle bir anlamda kınlmış oiuyordu. Ancak yasa çeşitliaçı- lardan eleştinldi. 7 Temmuz 1973 yılında yürürlüğe giren 1750 sayılı "Üniversiteİer Kanu- nu" da benzer eleştinlere hedef oldu. Kanunla, Bakanlar Kuru- lu'na elkoyma. görevden uzak- üzakjajtuv lajtırma yetkıleri tte yeni ojgaa—^asayktidariarafindan_atanmıs- ların söz sahıbı olduğu Yükse- köğretim Kurulu ile Üniversite- ferarası Kurut. tüm ytikseküğre- timi düzenlemeye ve yükseköğ- retim kurumlannın faaliyetlenne yönvermeyebaşladı. Üniversite- lerin sahıp olduğu "bilimsel özerklik' 1 ise akademik organla- nn YÖK tarafından kendilerine bırakılan konularda karar alabıl- meleriyle sınırlı kaldı. 12 Eylül asken darbesinin te- mel karaktennı oluşturan emır- komuta zincirindeki sıkı hiyerar- şı. \'ÖK sistemının de temel ta- şını oluşturdu. Yasaya göre bir bölüm başkanı. bölümün geçmiş ve gelecek vıldakı faalivetlerıni bildıren bir raporu dekana. de- kan. rektöre. rektör de gereklı tedbirleri alarak yetersızlıkle ıl- gili kararlannı S'ÖK'e bildır- meklevükümlüdür. Herkademe bir üstüne karşı sorumluyken lann kuruluş bıçimlen ve denet- lenmesi yetkileri venldı. Yasanın bazı maddefernfciyrf sonra Ana- yasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Bu dönemde ağırlık verilen yüksekokul ve akademi sıstemi ile açılan okullar geniş bıröğren- ci kitlesine eğitim olanağı sağ- larken yönetsel ve bilimsel özerkükten yoksundular. \ OK Kanunu yürürlüğe giriyor 12 Eylül askeri darbesinın ar- dından daha dev letın teme! yapı- sı hazırlanmadan YÖK Kanunu yürürlüğe gırdı Suçlu bulun- muştu ve hemen denetim altına alınması gerekiyordu. YÖK sistemının temelını alt birimler ile üst kuruluşlararasın- daki emır-komuta zinciri oluştu- ruyordu. Doğrudan doğruya si- yfjjcf görünüste sorumsuzdu Ancak üniversıtenin denetim al- tına alınması uygulamada YÖK'im MGK-'ye bağh ofması- nı de beraberinde getirdi. Özerklık bugün de yoğun bir şekılde tartışılıyor. YÖK Genel Kurulu'nun rektörlerin belırlen- mesınde öğretim üyelerinın se- çimlerine dıkkat etmeyerek alt sıralardakı adaylan cumhurbaş- kanına sunması. özerkliğin tek- rardan sorgulanmasını da bera- bennde getirdi. Kocaeli Ünıver- sitesı Rektörlük seçimlerinde 73 oy alan Prof. Atıf Uraladay gös- terilmezken bırerov alan aday la- nn aday olarak gösterilmesi bu konuda en çarpıcı örnektı. Gerçi dığeradaylann istifası\la YÖK. sonunda Ural'ı aday göstermek zorunda kaldı ve Ural rektör ola- rak atandı. ancak YÖK'ün keyfi merkezıyetçılığı. kadroculuğu bir kez daha ortaya çıkardı. 'Devlet küçülsün' çİDâtan 1983'te YÖK yasasında yapılan değişiklikle vakıf üniversitelerine yol açıldı 12 Eyliil'ün özel üniversiteleri 12 Eylül'ün ardından YÖK'ün kurulma- sıyla birlikte devlet üniversiteleri bilimsel ve akademik niteliğınden uzaklaştınlırken vakıf üniversiteleri adı altında özel üniver- sitelerin kurulmasına olanak tanındı. YÖK, anayasanın 130. maddesinden yo- la çıkarak 19 Ağustos 1983 tarihinde 2547 sayılı YÖK Yasasf nda bir değişiklik yap- tı ve vakıf ünıversitelerinin kurulması yo- lu açıldı. Yasadaki değişiklik Ilgili değişiklik uyannca. yasanın ek 2. maddesinde. *Vakıflar, kazanç amacına yö- nelik olmamak sartıyla. mali ve idari husus- lar dışında akademik çalışmalar, öğretim elemanlannın sağlanması ve güvenlik v ön- lerinden bu kanunda gösterilen usul vç esas- lara uymak kavdıvla. vükseköğretim ku- rumlan veya bunlara bağlı birimlerden bi- rini veya birden fazlasını kurabilirier" den- dı.Yasada değişiklik yapılmasının hemen ardından zamanın YÖK Başkanı İhsan Doğramacı. 12 Aralık 1984 tanhınde Bıl- kent Üniversitesf ni kurdu. Hacettepe Tıp Merkezi Vakfı. Hacettepe Çocuk Sağlığı Zamanın YÖK Başkanı Ihsan Doğramacı, 12 Aralık 1984 tarihinde Bilkent Üniversitesi'ni kurdu. 7 Mart 1992 yılında Koç Vakfi'nca Koç Üniversitesi, 15 Ocak 1994'teOrganNaklive Kanser Araştırma Vakfı'nca Başkent Üniversitesi oluşturuldu. 6 Haziran 1994 yılında Fransa ortaklıgıyla Galatasaray Üniversitesi kuruldu. Sabancı Vakfı da üniversite kurmaya hazırlanıyor. Enstitüsü Vakfı ve Hacettepe Üniversitesi Vakfr'nca kurulan Bilkent Ünıversitesı. Hacettepe Ünıversitesı Beytepe Kampusu arazilerinin de bir kısmını alarak bugünün önde gelen üniversıtelerinden bin durumu- na geldi. Bilkent Üniversitesi. vakıf üni- versiteciliğınde tek olma unvanını Süley- man Demirel hükümetinın kurulması ve Ihsan Doğramacı'nın görevden alınmasına kadar sürdürebildi. Koç Vakfı'ndan üniversite 7 Mart 1992 yılında Koç Vakffnca Koç Üniversitesi kuruldu. Bu ünıversiteden sonra peşpeşedığer vakıf üniversiteleri ku- rulmaya başlandı. 15 Ocak 1994 tarihinde başkanlığını Mehmet Haberalın yürüttü- ğü Organ Nakli ve Kanser Araştırma Vak- ffnca Başkent Üniversitesi oluşturuldu. Hemen ardından 6 Haziran 1994 yılında da Fransa ortaklığıy la Galatasaray Ünıversite- sı kuruldu. Halen ülke genelinde 4 vakıf üniversite- si yer alırken Sabancı Vakfı da üniversite kurmaya hazırlanıyor. Sabancı Vakfı'nın bir süre önce lstanbul'da "Vaksa Ünhersi- tesi" adı altında yenı bir üniversite kurul- masına yönelık başvurusuna YÖK olumlu yanıt verdı. Beşıncı vakıf ünıversıtesının kuruluş yasasının önümüzdekı günlerde Mılli Eğitim Komısyonu'ndagörüşülmesi beklenıvor. Marmara Üniversitesi Iktisadi ve İdari Biltmler Fakıittest Ikti- - sat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ta- mer tşgüden de dev let üniversi- telerinin "Devlet küçülsün" slo- ganından pay ını alarak yaşam sa- vaşı verdiğinı söylüyor "1970'te genel bir kapitalizm bunahmı ya- şanmaya başlandı. Buna ek ola- rak dünya. SSCB'nin dağılma- sıvla tek merkezli bir gücün (ÂBD) etki alanına girdi. Buna- lımla birlikte kapitalist pazarla- nn dünya genelinde yavılması. yeıieşmesi ve kunımlaşması gün- deme geldi. Bu sürec hem eski SSCB'nin hem de bizim gibi ge- lişmekte olan ülkelerin dünya ile engelsiz eklemleşmesi polifikala- nnı gündeme getirdi. \'ani glo- baüeşme ya da küreselleşme ge- nel sloganı altında devlet küçül- meli, pazar egemenliği genişlenıe- li. sürece engel olabilecek yapılar da zavıflatılmahvdı. Bu engeller devlettir. bürokrasidir. Devlet üniversiteleri de bu 'Devlet kü- çülsün' sloganından payv ala- rak bir yaşam savaşı verurfkte- dir" dıyor. Y ıldız Teknik Üniversitesi öğ- retim üyesı Prof. Dr. Ayhan Al- kış ise vakıf üniversitelerinin yaygınlaştınlmasından yana. Al- kış. u Devletin denetimi ve göze- rimi altında vakıf üniversiteleri- nin yaygınlaştınlması, önemli öl- çüde rahatlıkgetirecektir. Bu üni- versitelerde akreditasyon sağlan- malı ve fakir öğrenciİer ücretsiz okuma hakkından vararlanabil- melidir.. Eğirimin özelleştirilme- si anlamında özel üniversitelerin kurulması ise ülkemizdeki v ükse- köğretimin temel beklentilerinin gerçeklesmesi. eğitimin metaya dönüşmemesi ve altvapının olma- ması nedeniyle uygulanması ka- nımızca sakıncalidır" diye konu- şuvor. İÜ Malıye Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nihat Fa}i»> T ise "valaf" adı altında da ols ., üni- versitelerin özelleşmesine karşı. Vakıf üniversite harcamalannın önemli bir kısmmın devlet tara- fından karsılandığını. arazisinin verildiğıni belirten Falay, oysa malıyetin tamamının öğrenciye fatura edildiğini kaydediyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle