03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 1994 PAZAR 12 DIZIYAZI FIRAT'INA KAVUSAN . _röylenceye göre çağdaş dünyanın bugünkü GAP'ını, sulama düzeyinde ele alınırsa, ilk kez Asur Kralı Nemrut tasarlamıştı. Kral Nemrut zalimliği kadar üretkendi de. Bazı söylencelere göre o çağlarda 10 bin köleyi Fırat'ın yatağını Harran Ovası'na çevirmek için çalıştırmıştı. Kaynaklar bu tasansını günümüze aktarmıyor ama, o yıllarda Harran susuz da değildi. Yetmişyülık sevda... Günümüz dünyasmın içinde bulunduğu ve ülkemızin de önemli omnda etkHendiği ekonomikbunahmdan kurtulmamızda, he- nit tam olarakyaraıianamadığımız tanm- sal potansiyelimiz önemli bir güvencedir. Ulkemiz, turizmden sonra tanma büyük umutlarbağlamıstır. Nitekim bu umutlann önemli dayanaklanndanbiride 1960 'lıyıl- lardan bu vana Türkiye Cumhuriyeti'ni meşgul eden, bütçesinin önemli bir bölü- münii kemiren GAP 'tır. Türkiye tanmsal üretimi arttııvcak, atıl durumdaki bereketli topraklam can vere- cek olan GAP 'ın kalbi konumundaki Ata- türk Bamjı 'ndan elektrik enerjisi üretme- ye başlamıştır. Ancak GAP 'ın en önemli islevlerinden biri de Atatürk Bamjı 'ndan alınacak suyla basta Harran olmak itere, bir yanda Basra KÖrfezi, bir yanda Nil Nehri ninAkdeniz 'lebirleştigideltanm be- reketli topraklan arasmda kalan Mezopo- tamya topraklannı sulamasıdır. Fırat ve Dicle havzasmdaki 13 sulama projesinin en önemlisi konumundaki Urfa sulamalan tarihin 9 binyılöncesinden gü- nümüze ulaşan ve "Bereketli Hilal "olarak adlandırılan topraklarm yeniden diriliş kavgasıdır. L'vgıın tanmsal teknikler ııy- gulanması duntmunda bir dekardan 625 kilogram kütlüpamuk, 9 bin 500 kilognım domates ya da bıığdayda 600 kilogram ürün elde edilebilecek Harran Ovası ve çevresindeki bu topmklar bugünlerde bir sevdanın mutlu sonunu beklemektedir. Bu sevdanın kahramanlan Türkiye 'nin en önemli su kaynaklarından Fırat Nehrı ıle dünyanın en verimli topraklan olarak bilinen Harran Ovasıdır. tnsanlıkyüzyıllar- dır bu iki sevdalıyı kavusturmakİa bereke- te ulasacağmı bilmekteydi. Bu iki se\'dalı buyüzdea insanoğlununyüzyıllardır bere- ket kavgası olmaktan kurtulamadı. Yakın tarihimizde ileriyigören 1924 le- rin Urfa Valisi Fuat Baturuy bu iki sevda- lıyı kavusturmakİa ülkenin kaderinin degi- şeceğinin farkına varan Cumhuriyet tari- hindeki ilk insandır. Günümüz siyasetçile- rinin neyazık ki, politik çıkarlar uğruna gö- zardı ettiği bu insanın 1924 'te Fırat 'ı Har- ran 'a ahtmayı planlanan ilk girisiminden buyanageçen 70 yıllık süre, buikisevda- lının kavuşma çabalannın mücadelesidir. Çağdaş "Ferhat ile Şirin "olarak da ni- telenen Fırat 'la Harran 'ın ilk çağlardaki çeşitli medeniyetlerden, Cumhuriyet tari- himizin 70 yıllık sürecindeki mücadelesi aslında, kalhnma çabalarımızla birliktesi- vaset tarihimizden kesitleri de içermekte- dir. 10 yıldır tanıklık ettigimiz GAP'm Fı- rat 'la Harran 'ı kavuşturmayı içeren bölü- münü yansıtırken, halkın verdiği mücade- le içinde siyasetçilerin kavgalannı da 70 yıl süren bir sevdanın içinde irdelemeye çalıstık. Inceleme, Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olduğu gibi en büyük "Siyasi mal- zemesi" olan GAP'm "gerçek sahiplerini de " gözler önüne sermektedir. GAPfikriValiBaturay'ın-1- Harran ve Fırat... Çağlardır birbirine kavuşmavı bekleyen çağdaş Ferhat ile Şirin... fnsanoğlunun toprağa umut bağladığı ilk çağlardan günümüze ula- şan bereketin unsurlan. Yeryüzünde ku- rulan ilk 7 şehirden bin olan Harran ve onu 40 kılometre uzaktan ağlayarak iz- leyen Fırat... tnsanoğlu bu iki unsuru belki de ken- di gelecekleri için deli birer sevdalıya dönüştürdüler. Yukan Mezopotam- ya'nın göbeğindekı uçsuz bucaksız ovalarda milyonlarca insan yuzyıllar boyu bu iki bereket unsurunun düğünü- nü bekledı. Bereketli Hilal Mezopo- tamya'nın göbeğınde yuzyıllar boyu onların davullan çalındı, onlann halay- lan çekildi... Hazreti tsa'nın mendilını attığı Kızıl KJlıse'nın görkemli kulesi, Hazreti Mu- sa'nın Çobanlık yaptığı Tektek Dağla- rı yüzyıllarca bu düğünü bekledı... Krallıklaryıkıldı.imparatorluklarçök- tü ve 700 yıldır tüm medeniyetlenn mil- yonlarca çocuğu biribirine sevdalı, bir- birine mahkum Fırat'la Harran'ın dü- ğününü göremedi... 2 bin 800 kilomet- re uzunluğundaki Fırat, Doğu Anado- lu dağlanndan Basra Körfezı'ne döku- lene değin Harran'ı görmek için azgın- laştı, kabardı... Ama bir Ferhat bulama- dı dağlan delecek, bir ışık göremedi sevdiğine ulaşacak... | Harran'la Fırat'ın baş-göz kavgası I dünya tanhı kadar eski, insanlık tarihı kadar mücadeleci geçti. GAfnatası Nemrut mu? tÖ 850 yıllannda GAP kelımesı he- nüz teleffuz edilemiyordu ama, döne- min hükümdarlarının aklında Harran'la Fırat'ı kavuşturmak da yok değildi. Söylenceye göre çağdaş dünyanın bu- günkü GAP'ını, sulama düzeyınde ele alınırsa, ilk kez Asur Krah Nemrut ta- sarlamıştı. Kral Nemrut zalimliği kadar üretkendi de. Bazı söylencelere göre o çağlarda 10 bin köleyi Fırat'ın yatağı- nı Harran Ovası'na çevırmek için çalış- tırmıştı. Kaynaklar bu tasansını gûnümüze 1200'lerin sonunda yaşanan 8 yıUık kuraklık sonrası halk bir zamanlar Mezopotamya'ıun en önemli tanm ve tkaret merkezi olan Harran'ı terkederek kendi kaderhle baş başa bırakü. Aradan 700'ü aşkın yıl geçti. Harran'ın yeniden diriltilmesi için 700 >ıi bovunca bölgeden geçen küçük dereler, su kavnaklan kulianıldıysa da Harran'ın bereketli topraklanna can vermek mümkün olmadı. Ancak artık yazgı değişiyor. Moğollarla Memluklar arasındakı sa- vaşlardan sonra burada zıraat öldü dı- ye bereketin felakete dönüştüğünü yan- sıtırken, Seyyah lbn Cubaır'in gözlem- leri daha ürkütücüydü: "Harran gölgelik ve ağaçlıktı. Sebze- lerin ve meyvelerin lezzeti çeşit çeşitti. Sulan boldu \e devamlı akardı. Şehrin den tanh ve uygarlık sahnesıne bır va- lının sürüklemeye çalıştığın kanıtlıyor Ülke sulanndan yararlanma çabala- n Vali Baturay'ın 192O'lı yıllardakı "ilk tetkikindeıT sonra 1930'lu yıllara da- yanıyor. Cumhuriyet'in kuruluşunun 10. yılındakı değişım çabalan sırasın- da özellıkle elektrik enerjisi gereksini- mi ortaya çıkınca, ülkenin boşa akan su servetinden elektrik enerjisi elde edil- mesi düşünülüyor. Büyük Atatürk'ün emn ile 1936"dakurulan Elektnk Etüd ldaresi, 1938'de Keban Boğazı'nda etütlere başlıyor. Bu çalışmalar 1950- 196O'lı yıllarda Fırat ve Dıcle uzennde sondaj çatışmalanna dönüşüyor. 1954 yılında DSİ Genel Müdürlü- ğü'nün kurulması GAP'a adım adım yaklaşılmasmayol açıyor. DSİ 1961 'de Diyarbakır'da kurduğu Fırat Planlama Amirliğı'ne 1964'te Fırat Havzası Istik- şafraporunu", 1966'dada"AşağıFırat projesi istikşaf raporumT hazırlatıyor. GAP'ın temellen sayılabilecek bu ça- Iışmalardan elde edılen sonuçlar 1970 yılında önce, "Aşagı Fırat Projesi Fizi- btlite Raporu'na", 1977 yılında da GAP adına dönüşüyor. Fırat'ı Harran'a akıtmayı ilk olarak 1924'lerin Urfa Valisi Fuat Baturay'ın düşündüğü belgelerde geçmesine kar- şın, GAP adının anılmaya başlandiğı 1977'den bu yana çok sayıda siyasetçi "GAP'm babası", "GAP'ın münarT, "GAP'uı gerçek babası" sıfatlanna sa- hipçıkarak, bu dev projeyı en büyük si- yasi malzeme olarak polıtık tarihımize yerleştırdıler. GAP'm sahfbi çok Herkes bu nıkahın şahıtlığını yap- mak istiyordu. Sevdiğınden uzak ade- ta ağlayarak akıp giden Fırat'la, bakır bir kız gibı utangaç, çekingen ve de sa- bırsızca eşinı bekleyen Harran'ı kavuş- turmak kalkınmayı, medenıyeti, bera- berinde getireceğınden bu iki bereket unsurunun düğününü herkes üstlenmek istiyordu. Urfa'nın eski Belediye Başkanların- dan Cemil Hacıkamiloğlu da "GAP'ın gerçek sahiplerinden." Dahası "GAP meydan muharebesini" başlatan kişi. Süleyman Demirel'in "GAP'ın babası benim" sloganına. ıktidar olduğu dö- nemde "GAP'a parayı ben bul- dum"sözleriyle yanıt veren Özal'ın 1988 yılında GAP'a yaptığı bir gezi "GAP'ın gerçek babası kun~ sorusunu yinegündemegetirdi. Özal,TVkame- ralanna elindeki bir kitabı göstererek hem muhalefetteki DYP ve SHP lider- lerine, hem de Adalet Partısi ıle Ismet tnönü'nün geçmişlerine dayanarak GAP'ı sahiplenmelennı eleştiriyordu. Özal'ı bu eleştirilere yönelten, Cemil Hacıkamiloğlu'nun "GAP anılannı" . k.tant, Özal'm "tştc ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Ne Ekersen, Onu Biçersin! 8 kasım salı günü, Istanbul'da Cumhuriyet'in yazarlar toplantısı vardı; bir gün önceden pazartesi akşamı gittım. Nazım Hıkmet Vakfı Yazmanı Kıymet Coşkun: - Pazartesi akşamı, Baro Han'ın üst katında "Çatı"da, Nazım Hikmet Vakfı 'nın Eva Siao onuruna yemeği var, ka- tılabilirsen seviniriz demişti. Nazım Hikmet'in ölümsüzleştirdiği Siao'nun 83 yaşın- daki eşı Eva'yı görmeyı çok istiyordum. Yemek, Çatı'da.. yedinci katta. Asansör de çalışmıyor muymuş? Peki, 83 yaşındaki Eva nasıl çıkacak yedi katı? Ohhhooo, o çoktan çıkmış bile. Çin'de 13. katta oturuyormuş; her gün inip çı- kıyormuş merdivenleri. Çatı'nın kapısında, Hasan Ozen'ı görüverdim. Hasan Özen, Çatı'nın işleticisi. - Abi, ben sana yardım edeyım dedı, çantamı küçük tor- bamı aldı. Müzehher Va-Nu getmedı, belkı de yedi katı gö- ze alamadı. Semih Balcıoğlu ile eşi Emel Hanım oturuyorlar. Bir ara birkaç sandalye ötede oturan Isa Çelik'e gittim: - Isacığım dedim, al şu defterı, yemekte kimler var, bak, tümünün adlannı yaz! Az sonra Isa'aan şu not geldi: "Ben Isa Çelık, eşim Aysın, Mustafa Ekmekçi, Semih Balcıoğlu ve eşi ve öteki arkadaşlar, öteki dostlar, kem küm, hık mık." Atıl Ant'la eşi Füsurt Ant, Eva Siao'nun yanındalar. Si- ao'ya çevirmenliği Füsun Ant yapıyor. Bir ara yanıma gel- di Füsun Ant: - Şimdi, dedi, eve gidince kaynanama hava atacağım, u Ben Mustafa Ekmekçi'yle tanıştım" diyeceğim, deli ola- cak kıskanacak! Füsun'un kaynanasının adı Sabahat Arrt'mış. Ona se- lam yolladım. Şişindim de! Yemekte büyük ölçüde, Nazım Hikmet Vakfı yöneticileri, Başkan Aydın Aybay, eşı Bur- çin Aybay, Tank Akan, Ali Ozgentürk, Arif Keskiner, Yu- suf Kurçenli, Dilek Çevik, Nevzat Şenol, Nedim Gür- sel, Deniz Kavukçuoğlu, Neşe Tuncay, Atilla Birkiye, Koray Düzgören, Vera Feonova, Larissa Lefeodeva, Ayşe Yaltınm (Nazım'ın yeğenı), Gülbin Akyavaş, Ah- met Sevindik, Ergin Cinmen, Bülent Ünal, (TUYAP yö- neticisi), Ferhan Şenay vardılar... Tank Akan, Eva Siao'yla konuşuyor, konuşma video ban- dına alınıyor. Eva Siao'nun: "Çin: Hayallerim, Haya- f;m"adında bir kitabı "Afa Yayınlan "nda çıkmış. LemanÇa- lışkan çevirmış. Kitabı, TÜYAP Kitap Şenliğı'nden aldım, daha okumadım. Ankara'ya dönüşte, Çin Basın Ataşesi Xu-Mei' ın (Şu Mey okunuyor) kokteyline gitmiştik. Xu-Mei ile eşi Türkiye'den ayrılıyorlar. Xu-Mei: - Benım, Eva Siao ile yapılmış röportajım var dedi. Atilla Coşkun sayrıydı, yemeğe gelememıştı. Gece, on- larda kaldım. Sabahleyın Kıymet Coşkun'la TÜYAP Kitap Şenlıği'ne gittık. Oraya Izmıt'ten Oralp Basım da geldi. Oralp söz verdı; tembellik etmeyip senaryoyu yazacak ar- tık, Türkiye'de domuz yetiştiriciligi ile ilgili. Kitap Şenliği'nde, kitap sergilerinin bulunduğu sokakla- rı gösteren planı inceliyordum. Biri yaklaştı: - Abı, kaybolduysanız götüreyim sızi, nereye gıtmek is- tiyorsanız demez mi? Bir utandım, hemen planı cebime koydum. İlk iki gün yüz binden çok kişı gezmiş kitap şen- liğinı. Ne guzel. Kutlarım şenliği düzenleyenleri, onur ödü- lü alan Adalet Ağaoğlu'nu da. Şenlıkte Payel Yayınları'na Şemsa Yeğin'e, Çınar Yayınları'na Aydın llgaz'a, Cum- huriyet Kitap Kulübü ile Nazım Hikmet Sergısı'ne de uğra- dık Oralp'la. "Nazım" imzalı kalemler, anahtariıklar kapış kapış gidıyordu. Oralp'la şöyle bir oturup dinlenelim, dedığımızde, Vedat Türkali'nin eski eşi Merih Hanım'la, Ismail Hakkı Gün- gör'ün eşini görüverdim. Sevgi Özd de bir başka masa- daydı bir arkadaşıyla. Oturup soyleştik... Ankara'ya Yakup Kepenek'le döndük. • • • 10 Kasım Perşembe sabahı Anıtgömüt'te olanlara hiç şa- şırmadım. Böyle olacağı, olayların Anıtgömüt'e dek tırma- nacağı belliydi. Buna yalnız kafalarını kuma gömenler şa- şırmış görünürler. Süleyman Bey, atv'nin muhabiri Tayfun Talipoğlu nun sorusunu istemeye istemeyeyanıtladı. Doğ- rusu, yanıtlamak zorunda kaldı. Süleyman Bey, Anıtgö- müt'tekı saldınyı gerçekleştıren Mahmut Kaçar için "mec- zup" dedi. "Meczup" sözcüğü ıçın Mustafa Nihat Özön'ün "Osmanlıca 7ürfcçeSöz/ü/("ünebaktım. Şöyle di- yor: "Meczub, A. (Arapça), S. (sıfat) (Cezb'den) Kendine doğru ç&kilmiş, birtarafına çekilmiş; Tann sevgisine tutul- muş, bu yüzden kendinden geçmiş; divane, aptal. 'O sa- mimıyetle meczup olarak toplanıyor.' - Fikret." aktarmıyor ama, o yıllarda Harran su- : da d?£iH' ^ fiftO'İpn» ilişkin hazı kaynaklar ise Harran'ın Islam egemen- liği altında bulunduğu dönemi yansı- tırken. "Bereketli topraklann verimti hale getirilmesi için kanailar açüdı" di- ye söz ediyor. Milattan sonrakı 744-750 yıllannda Harran'ın Emevi devletıne başkentlik yaptığı dönemde hükümdar 2. Mer- van'ın on bin dırhem harcayarak yap- tırdığı ımar çalışmalan, tarımı gelişti- recek olan su kanallannı da kapsıyor- du Bin yri önce pamuk Özellikle Milattan sonra ilk yıllardan itıbaren önemli bir tıcaret merkezi olan Harran'ın çok sayıda medeniyete be- şiklik etmesine su ve tanmın büyük et- kisi oldu. tS 980'li yıllardan söz eden tarihçi El Mukaddesi su kanallan yeri- ne kuyutardan söz ederek şöyle diyor: "Şehrin ekinleri kuyulardan temin - edilen sularla sulanır. Harran'ın pa- muklan makbuldür." Aynı dönemlerde esenni yazan tanhçı İbn Havkel, Har- ran'ın tanmsal alandaki bitışınin baş- langıcına şu gözlemiyle dikkat çekiyor: "El Cezire bölgesinin en mamur kent- lerinden olan Harran, Islam-Bizans mücadelesine sahne olunca halk fakir- leşti. Harran Diyar-ı Mudar şehirleri arasmda suyu ve ağacı az bir yerdir. Zi- raati gerüemiştir. Bizanshlar ovadaki köyleri işgal ettiler. Sonra Benu Ukayi ve Benii Nümeyr Araplan şehrin üzeri- ne çöktüler. Harran'ın hiçbir şeyi kal- madL Ovalannın bah, kaymağı yok ol- du-' Harran gMerek yok ohıyor Mezopotamya'nın bereketli toprak- lannda kurulu Harran, savaşlar, baskın- lar ve istilalarla mimari açıdan harap olurken, tanm ve ticarette de giderek et- kinliğini yitiriyordu. Eyyubiler döne- mindeki Harran'ı 18-20 Haziran 1184 tarihinde ziyaret eden ünlü gezgin fbn Cubair bunu şu satırlarla doğruluyor, "Orada ne bir gölge bulabilirsin, ne ra- hat nefes alabilirsin. Çıplak bir ova>'a kurulmuş, bozkınn ortasına konmuş... Yeşttlik elbisesinden soyunmuş..r Harran'da artık GAP'ı günümüzde gerekli kılan kavga başlıyordu. 1272 Moğol istilasıyla iyıce harap olan Har- ran'da ardmdan gelen 8 yıllık kuraklık Yukan Mezopotamya'nın en bereketli topraklan olan Harran Ovası'nı yok- sulluğa, çoraklığa terketti. Tarihçiler, Her evin ku>usu vardı. Ku- rakük oldu ve bu 8 >ıl sürdü, Ve Harran harap oldu.' tS1272'dekıson Moğol is- tilasıyta Harran rtk çağtardan^ bu yana artan tanmsal ve ti- cari önemini giderek yitirdı tnsanlar bu bereketli toprak- lan terkettiler. Kenne bir za- manlar sulama ıçın hüküm- darlara 170 bin. tarlalann dü- zenlenmesi ıçın de yılda 100 bin dırhem vergı veren halk, kuraklıkla birlikte başka böl- gelere göç ederek Harran'ı kendi kaderiyle baş başa bı- raktı. Aradan 700'ü aşkın yıl geçti. Mezopotamya'nın kül- tür, medenıyet, tanm ve tica- ret merkezi Harran'ın yeni- den diriltilmesi için 700 yıl boyunca bölgeden geçen kü- çük dereler, su kaynaklan kulianıldıysa da Harran'ın bereketli topraklanna can vermek mümkün olmadı Ifte GAP'm babası Harran'la Fırat'ın kavuştu- rulması Asur kralı Nem- rut'tan günümüze yansıyan bir düştü. Bu düşü Cumhuri- yet tarihinde bir vali uygula- maya sokmaya kalkıştı. Gü- nümüzde bu dev projenin "Akıl babası olduğunu'" iddia eden çok sayıda dev let yöne- tıcisinin aksine, Harran'ı Fı- ratla kavuşturma düşünün ilk miman, Urfa'da 1924-1928 yıllan arasmda valilik yapan Fuat Baturay'dı. GAP'ı son 30 yıldır politik malzeme yapmayı sürdüren devlet yöneticilerinin gör- mezlikten geldıği bu valinin 1927 yılında yayımladığı Salname (Urfa yıllığı) bir gerçeği şu satırlarla yansıtı- yor: "Harran Chası'nı ıska (su- lama) için Fırat Nehri'nden kanal açtırmak uzeretetkikat yaptınlmıştır™" Urfa Valiliği'nin yayımla- dığı yıllıkta yer alan bu satır- lar "GAP'uı miman kim" so- rusuna açıklık getinrken, Yu- kan Mezopotamya'yı yeni- GAP'uı gerçek babası" dıye lan ettigi CemilJj|cjkamH_ Tlyatro Caddtsı No 25 • Beya2>t 34490 IsttrtMi - TURKEY Tetephone (90)212 SI6 69 80 (20 ln«s) Tetefaı (90)212-5166999 Trte« 22993TPH1 TÜRKÇE HABERLERİ LONDRA'DAN CANU 07.00 - 07.30 12.00-12.15 18.00-19.00 953 FINANS IMKB, Serbesl dönz, Dünyo piynsdon, Alhn, Gümü>, BanlcaJor arau pıyasolar HER GÜN 09.15-17.45 ARASI HER YARIM SAATTE BİR ;RADVD 953 HABERLER ANA HABER HER GÜN 08.00,13.00 20.00, 23.00 ARA HABER HER GÜN 07.00 - 23.00 ARASI HER YARIM SAATTE BİR loğlu. ÖzaTT sevındiren kıta- bında hem "GAP'ı ilk kendi- smtndüşündâfünü" Uan edi- yor, hem de bu projeye sürek- li sahip çıkan Süleyman De- mirel'i de "GAP'a karşı çık- makla" suçluyordu Bakanm akbna yaüyor Cumhuriyet'in kurulma- sından sonra Vali Fuat Batu- ray'ın ilk ginşiminı gözardı ederek bu dev projeye akıl ba- balığı yaptığını öne süren Ce- mil Hacıkamiloğlu, "Ur- fa'nın kurtuluşu ve GAP pro- jesi'' adlı kitabında Fırat'ı Harran'a akıtmak için ilk gı- rişımini şöyle anlatıyor: "1944 senelerinde Ticaret Odası'nda üye idim. Birkaç arkadaşla valiye gittik. Har- ran'ın Fırat'la sulanmasıyla 40 milyon insanın rahat >aşa- yacağını sö> ledim. Vali'Tekli- "fınıze çok memnun oldum' dedi. VaK o zaman Cumhur- başkanı İsmet İnönü'yeyazdı. Gelen cevapta Fırat Nehri'nin Harran Ovası seviyesinden 200 metre aşağıda olduğu için sulamanın unkansız olduğu- nu söv ledi." Cemil Hacıkamiloğlu 1950'li yıllardaki girişımlerı- ni anlatmayı sürdürüyor: "Dönemin Ziraat Bakanı Ur- fa'ya geHnce eşrafa sorar, İs- tediklenniz nedır 0 " Kimi bez fabrikası, kimi şeker fabrika- sı istedL Ben de Fu^t'ın Har- ran'a akıtılması gerektiğini söyledim. Bakan, eşrafa 'Bu isteklerıniz Hacıkamiloğ- lu'nun isteklennin içındedir. Ama siz kabul etmiyorsunuz. Şeker fabnkası için şeker pancan, bez fabnkası için pa- muk lazım. Bunlar olmazsa fabrika kurulmaz' dedi".Ha- cıkamiloğlu'nun anlatmaya çalıştığı, bakanın hammadde kaygısıydı. Ona göre Har- ran'ın Fırat'la sulanması ba- kanın aklına yatmıştı. Ne'diyor Mahmut Kaçar ifaüesınde? "Insanlan, Allah yoluna davet etmeyı görev edındım" diyor. Kendini Tann =yokına adarrnş, Süteyman Bey'tn deyımiyte "cezöeye ö^- tulmuş" bir zavallı. Yarın bir de "sayrı" raporu verıldi mi bi- ter bu iş burada. Van'da oruç tutmadığı gerekçesiyle, bir genç öldürülmedl mi? Onu öldürenterde "cezöeye°tutul- muş olmalıydılar. Onlan, bu duruma getiren politikacılar, yö- netıciler kimlerdi? Hangı başbakan cami avlusunda ilk kez takke giydi? Said-i Nursi, nerede sürgündü? Etkıledikle- ri kimlerdi? Nurcular, yıllar yılı kime, nereye oy verirlerdi? Saıd-i Nursi'nin DP döneminde, kimler elini öperdı? Yargı- tay Başkanı Imran Öktem'ın cenaze namazı, kimin baş- bakanlığında kılınmadı? Genel kurullarda "Müslüman Baş- bakan", "Mıllıyetçi Başbakan" dıye delegeler kıme bağı- nrlardı? Ismet Paşa'nın "Bir ayağı Konya müftüsünde" dediğı kimdi? "Bana sağcılarsuç işliyor dedirtemezsiniz" diyen kimdi acaba? Namazını kim, nerede kılarsa kılar, be- ni ilgılendırmez. Ama bunlan, sıyasal çıkar için yaptığını se- zersem, ona soylemeyeceğım yoktur. Hem sağlığında, hem ölümünde. Süleyman Bey. çok şaşırmış görünüyor- du. Nıye şaşınyor? Ne ekersen, onu biçersin! BULMACA Yann: Demirel,projeyi nasıl karşıladı? SOLDAN SAĞA: 1/ Çekmecelerine çama- şır konan dolap. 2/ Eski- den hattatlann kâğıt cila- lamakta kullandıklan bileşim... Rehin. 3/ Atın yavrusu... Birçok efsane- ye konu olmuş ünJü Frig- ya kralı. 4/ Bir çalgı... "Sicilya kızlan üryan omuzlannda — Ahnla- nnda da çepçevre gülden efserler" (Yahya Kemal). 5/ Tifo gibi bazı hastalık- lara eşhk eden kas zayıflı- ğı. 6/ "Kadd-i dildâra kimi — dedi kimi elif , Herkesin maksudu bir amma rivayet muhtelif' (Kanuni Sultan Süleyman)... Rubidyum elementinin simgesi. 7/ Otuz iki kâğıtla oynanan bir iskambil oyu- nu... Zeybek. 8/ Süt ve yoğurt çal- kalamaya yarar küçük kayık... llgeç. 9/ Gerçeklerle olan ilişkile- rin büyük ölçüde azalmasıyla beli- ren bir ruh hastalığı. YüKARIDAN AŞAĞrYA: 1/ Düz dam, taraça... Bir topluluğu yöneten kimse. 2/ Sarma, kuşatma... Anadolu'da kurulmuş eski uygarlık. 3/ Yer çatlagı... Iç kulaktaki kemik dolambaan orta bÖlümü. 4/ Müstahkc yer... Akdeniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgâr. 5/ İs- lamlıktan önce Kâbe'de duran üç puttan biri. 6/ Saygınlık... Rütbesiz asker. 7/ Bir içişte yutulacak miktar... Büyük erkek kardeş. 8/ Yunan abecesinde bir harf... Gerçeğe ulaştına güçlü sezgi. 9/ Ruleti ve salatası ünlüdür... Resim ve heykel sanatla- nnda varhklann biçimi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle