07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11KASIM1994CUMA 10 DIZIYAZI Ticaniliderin aykırı merakıŞenatçılığın tartişildıgı ortam- larda unutulmaması gereken bir- kaç temel kural var. Bunlardan il- kı "Şeriatçı, Tann'nın kendisine yapmamasını emrtttigi şe> leri yap- mayan değil, yapürmayan kişidir" sözlenyle formüle edilebilir. Bu nasıl yorumlanmalıdır? Şu- nu söyleyebilinz' Insanlıgın evri- mi açısından baktığımızda, hiç de yeni birtanım değıldir. Insanlık ta- rihinin hemen her döneminde ge- çerli bir kuraldırbu. Yani. hukuk. ahlak, din her zaman yoksullar ve yönetilenler içındir; güçlüler ve yönetenler için değil... Güçlüler ve yönetenler içın te- mel kural ise daha çok ve süreklı güçtür. Güç; siyasal, askerı ve mali unsurlardan olu- şur. Gücün korunması için ise hukuk, ahlak ve dın ku- rumlan oluşturulur. Bu kurallar, güç sahiplenni suç. ayıp ve günah kavramlanmn arkasına gizleyerek ko- rurlar. İzmır'de bir 'ilginç' operasyon lzmir Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu telefon- da. Polisin lzmır'de yaptığı bir operasyon sırasında Islami Hareket Örgütü olarak tanıtılan örgûtün beş kişilik bir ekibi yakalanmış. Ekipte, Hızbullah'ın kurucusu Irfan Çağıncı'nın kardeşi Rjdvan Çağıncı \e örgütün Bingöl sorumlu- sunun eşı Sevgi Engin'ın de bulunmaları. olayı daha da önemlı kılıyor. Evde yapılan aramalarda, sılahlann yanı sıra Bah- riye Üçok'a gönderilen "kitabın içine yerleştirilmiş bombanın" aynısının bulunması da ılgı çekıct. Bu nedenle. Yazıcıoğlu'yla görüşme gereksınımı duyuyoruz. Konuyla ılgili konuşurken Yazıcıoğ- lu'nun bir sözü dikkatimizi çekiyor: - Evde ele geçenler arasında erotik video nim ka- setleri de var. - Nasıl yani? - Basbayağı. Erotik filmler. Bunlan sevrediyorlar- mış. - Kemal Bey. bir yanlışlık olmasm. Bunlann ör- gütünün adı Islami Hareket. - Yanlışlık falan yok. Basbayağı erotik kasttler. Yanhşlık bu adamlarda. Bunlar Müslüman falan de- ğil. Adam kaçırmanın. Tıdye istemenin Müslüman- bkla ne kadar alakası varsa bunlann da o kadar var. Bu konu basına yansıyorelbette. Üstelik, yine !s- lamcı bır günlük gazete, yakalananların Islamcı ol- madığının kanıtı olarak evde bulunan video kasetle- re gönderme yapıyor. Bunun üzerine Islamcı Vakit gazetesı, haberi yazan Zaman gazetesıne. "Bacımı- an şerefivle oynadın" diye saldınyor. Erotik film kasetleri mi'.\. Onlar lzmir DGM'si- nin adlı emanetınde... Müridin sırtından kazamlanlar Kemal Pilavoğlu, 1952 yılında Ankara'da kitapçı- lık yaparken laikliğe aykın hareket. bıldiri dağıt- mak. Atatürkbüstü kırdırmak ve tarikatçılık yapmak ŞERİATÇININ KARANLIK YÜZÜ H A L İ L N E B İ L E R suçlarıy la yargılanmış; mahkeme tarafından yedi ytl hapis, beş yıl sürgün. beş yıl da polis gözetimı ceza- sını tamamladıktan sonra Bozcaada'ya gelmiş. Mü- ritlerı de şeyhlerinin peşinden gelmışler Bozca- ada'ya. Elliden fazla miirit. boğaz tokluğuna Pila- voğlu için çalışmaya başlamışlar. Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi'nde Kemal Pi- lavoğlu hakkında açılan 1975 181 sayılı davada ifa- de veren Pilavoglu'nun müritleri. şeyhin çiftliklerin- de. fınnlannda ve diğer işyerlerinde çalışarak din yo- lunda efendiye hizmet ettıklerini hâkim huzurunda söylüyorlar. Şeyh-mürit ılişkısinin sonundaTicani lı- deri Pilavoglu'nun kazancını. 26 Eylül 1975 tarihın- de Bozcaada Tapu . . . . . ı . • Muntlennın sırtından büvük servet Sicil Muhafızlı- ğı'nın. Bozcaada Cumhurıyet Savcı- lıgı'na yazdığı bır yazıda görebiliyo- ruz. Yazıda şu bil- gi\e yer verılıyor: "flgi müzekkere- nizle ilçemiz Cum- huriyet mahalksin- den Ahmet oğlu 1323 doğumlu Ke- mal Pilavoğlu adına kavıtiı(172)vüzyet- miş iki parça gavri- nıenkul kaydı sici- linden aynen \uka- nya eıkanlmışrırr 1960-1975 yıllan arasında efendi-mürit ilişkisinin Ticani lıderıne kazandırdığı varlığın sadece bir bö- lümü olduğu bılinen 172 parça gayri menkul: Tarla- lar. arsalar. baglar, bahçeler. mandıralar. ev ler. bın- lerce dönüm toprak.. yüzlerce. binlerce küçük ve büyükbas. ve kümes hayvanı. Pılavoglu bır yandan mal-mülk edinirken bır yan- dan da başka dünyevi zevklerle uğraşıyor. Ehli na- mus. dındar Pilavoglu'nun diğer dünyevi zevklere olan düşkünlüğü. Çanakkale Agır Ceza Mahkeme- si'nin 1975 181 esas sayılı dosyasının sayfalan ara- sinda bütün çıplaklıgı ile duruyor. İki yıl daha dura- cak ve sonra dosya, zaman aşımı süresinınin dolma- sı nedenıyle 1996 yılında imha edılecek. yapan ve birçok çocuğun ırzına geçen ticani lideri Kemal Pilavoglu'nun tutuklandığı gün gazetelerde çıkan fotoğrafi c\~s ocuk şunlan söylüyor: "Sanık Kemal Pilavoğlu beni yanına kâtip olarak aldı. Yazıhanesinde bana, 'Benim dediklerimi yapacaksın, seni ben cennete koyacağım, Resulullah'ın yolundan doğru gideceksin' diye sözlerde bulundu ve yazıhanesinin penceresinin perdelerini örttü. Yazıhanenin aşağı ve yukan kapılannı kapattı. Benim ırzıma geçti. Ve bu durum müteaddit kereler devam etti." Davanın 6 Mayıs 1976 tarihli duruşmasında, A.U.. magdur, yani fiilden zarar gören sıfatıyla duruşma salonuna. yargı heyetinin önüne alınıyor. Duruşma tutanaklanndan izliyoruz: 'Hediyeler vererek kandırdı' "Duruşmamn belli verinde ve saatinde ohırum açıldı. Mağdur A.l. gelmekk huzura alındı. açık du- ruşmaya başlandı. Mağdur: A.L.: Mustafa oğlu 1952 doğumlu. Altındağ Venidoğan asfaltı üzeri, _. numa- rada orurur. Sıhhiye Zafer Meydanı, ... numarada ba- bası M. yarunda kalır olduğunu sövledi... Mağdurdan soruldu: Okunan ifadem doğrudur. Ben tarihini ha- tırlamıvorum. O zaman küçüktüm. Daha doğrusu 14- 15\aşlanndaidim. Babam beni Ke- mal Pilavoglu'nun Bozcaada'da bulu- nan vazıhanesinde kâtip olarak çalış- mam için sanığın yanına bıraktı. Pilavoğlu bana, "Resulullah'ın yo- lundan gideceksin. Dediklerimi va- parsan ben de seni cennete koyanm" diyerek perdeleri kapatıyor >e ırzı- ma geçiyordu. Yaşımın küf üklüğünü de fırsat bilip çeşitii hediyeler vererek beni kandınvor ve \aziha- nenin aşağıdaki >e yukandaki kapılannı kilitleverek yanında kaldığım üç-dört sene zarfinda müteaddit kereler anüsten taci/Jerini sürdürdü. Bana aynca tehditte bulunmadı. Yalnız vukanda beürttiğim gibi elbise. saat gibi hediveler vererek, ço- cukluğumdan da istifadeetmek suretiyle kandırdı. \e bu suretle ırzıma geçti. Ir/jma geçerken bir tehditte bulunmadı. ancak her defasında kimseve sövleme- mem gerektiğini bildirdi. Ben onun vanından askere girmek iizere aynldım. \e kimseye de şikâvet etme- dim. Ancak; benden sonra yanına aldığı katiplerede ay- VEFAT Baromuzun 5923 sicil sayısında kayıttı AVUKAT RIFAT SERDAROĞLU vefatetmiştir Aziz meslektaşımıan cenazesi cuma günü (bugün) Bebek Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakipebedi istirahatgâhma defnedılecektır. Merhuma Tann'dan rahmet, kederü ailesine ve meslektaşlanmıza başsağlığı dıleriz İSTANBL L BAROSU BAŞKAMJĞI GALERI • ATÖLYE nı şeyi yapmış ve suç ortaya çıkın- ca her nasılsa bana yaptiklan da meydana çıkmış. Ben de sanık hakkında şimdi şikâyetçiv im. ceza- landınlmasını isterim. dedi.." Ne olacak şimdi? Bir baba, (muhtemelen o da müridi) oglunu din ve Allah yolunda çalışması için lidere gönderiyor. Dini lider. yani tarikat şeyhi -ki olayımızda bu kişi Ticani tarikatının lideri Ke- mal Pilavoglu'dur- çocuğu boğaz tokluğuna çalıştınp artı emegine el koyuyor. Bunu da dın ugruna değıl, mal mülk edinme uğruna yapıyor. Üstelik bu kadarla da kal- mıyor ve çevresıne, namusu, ha- ramdan sakınmay ı. kadının örtün- mesını cmrederken dinı egitim vermesi gereken genç erkek çocuguna tecavüz ediyor. Bır başka magdura geçiyoruz. Pilavoğlu mağdur- larından A.A., hocaefendi hazretlerinin yanına 15 yaşında gidiyor, Çanakkale Ağır Ceza Mahkeme- si'ne gönderilmek üzere Ankara Ağır Çeza Mahke- mesı'nde 13 Ekım 1975günütalimatlaalınanifade- sınde. efendı hazretlerinin yantnda geçirdiği günle- n şöyleanlatıyor: "Ben Kemal Pilavoğtu'nun yanına 1963 yılında ça- Iışmaya0ttim. Bozcaada'yagittim vekâtipolarak ça- lışmaya başladım. Bir gün beni sovdu. Bende bcl so- ğukluğu var, bunu tedavi edecegim dedi ve ben de ha- kiki olarak sandım. Kendisi bel kuşağı saralım dedi ve sonra bilahare beni yine sovdu. Ben sizin babanı/ım dive bizi öperve hertarafımı- a oksardı. Fakat benim ırzıma geçmedi. Sanldı veok- şadı. Bunlardan zevk alırdı. Bir gün benim ıroma geçmek istedi. Ben müsaade etmedim ve benim ırzı- ma geçmiş degildir." Ortaya çıkan manzara bır dın adamının, bir tari- kat lıderının portresınden çok. erkek çocuklarına düşkün bır zamparanın portresi oluyor... Çocukları kimi zaman saatle, elbıseyle. kımi zaman kurnazbır çapkın gibi hastalıgın tedavısi bahanesiyle kandıran bır kart zampara. Bir babanın dramı Dava dosyasının sayfaları arasında dolaşmayı sür- dürüyoruz. Bu kez bir baba. M.A.B.. müşteki sıfa- tıyla sorgu hâkımlığine 28 Ağustos 1974 tarihinde şu kısa ifadeyı verıyor: "Benim oğtum A.B.. sanığın yanına çalışmak üze- re gelmişti. Sanık orada çocuğumun ırzına geçmiştir. Ben kendim gözümle görmedim. Durumu bana og- lum A.B. anlattı. Kendisini muavene ettirdim ve ırzı- na geçildiği anlaşıldı. Sanık benim oğlumun ırzına geçmiştir dedi." Bır baba için ne büyük acı. Muhtemelen kendİM- nin de mürıdı olduğu o kutsal adam. o tarikat lideri. oğluna tecavüz ediyor. Oğlunu doktora götürüp mu- ayene ettırıyor ve olayın doğru olduğunu anlıyor. Yıkılan ınançlarına mı üzülsün yoksa tecavüz edı- len oğluna mı? Sürecek 293 89 78 (3HAT) YUKSEK KAZAN Ekonomi konusunda uzrrunUşmış scckin bir yayının ibone scrvisindc prim sistcmi ile çalışnnlmak üzere prezantabl, emekli vcya öğrenci elenianlar alınacaktir. llgilenenler, (0212) 212 27 97 numanlı telefon'dan Canan Sumer'i arayarak randevu alabilirlcr. LOKANTA*BAR »Htf 1 .., . III 1 I I I 293 89 78 (3HAT) Jt'MEİS E^ CAFE-BAR ÖĞRENCİ GÜNÜ Bu Pazar ve Her Pazar 14.00-19.00^ Yeni Çar>ı Cod. No: 88/1 Galatasaray 293 05 98 I T 3 W RESTAURANT ISPTden «/ SEVERLERE SÜRPRİZ... Sizlere alt kalımızda bir jazz club hazırladık. Türkiye'nin bir numaralı jazz sanatçılan; NEŞET RUACAN NÜKET RUACAN MJOYTEK PUIÇUN CEM AKSEL NİLÜFER RUACAN Sizlere unutulmaz jazz geceleri yaşatacak. Gom bılşı ve rez 2552384-2351499Taıttrç ISM. liaıial Suuı ve Tunoi Edanlıkkn A Ş bruhışufa (Sode.ro yemek karlı geçerlidır) BİRİYANTİIİLER PEMBE ETEKLİLER ROCK'N ROLL PARTİ 11 KASIM CUMA GECESİ DE GRUP TWIUGHT TİBET AĞIRTAN SOLIST T.VSJL' ERJEN GİTAR YAVUZ ÇETİN-GrTAR LEVENT YÜCEL - BAS DENİZ GÜNGÖR - DAVUL Canlı Müzik Ccreti 100.000 TL Taksim'den Sıraselvilere girince Alman Hastanesi'ne gelmeden soldaki sokak yanı Aslan Yatağı sokak. 249 48 39 BAR »LOKANTA ILANLARINIZ İÇİN 293 89 78 (3 HAT) Sahibinden S A T I L I K Acıbadem Basın Sitesi'nde 80 m 2 , merkezı sistem doğalgaz kaloriferlı, hidroforlu daire Tel: 339 5643- 19.30'dan sonra 325 42 32 Cafe-Restaurant-Galeri REMZi İREN Resim Sergisi 9 Kasım-31 Aralık 94 Büyûkdere Cd. No : 57 1 Uaslak Tel: 285 15 68 \X/ÜMİTYAŞAR • SANATGALERİSt HÜSEYİN BİÜŞİK Resım Sergısı 4-23Kasım liftHİd Lod Terkm Çıttm» fap Kur Honlfte>ogk-Tel02'2/293 9* 33 mehmet güleryüz 4 kasım - 3 aralık sergî + kitap galeri nev 231 67 63 Aralık ayında yapacağımız müzayedesi için eski/yeni yerli/yabancı TABLOLAR ARANIYOR Mür.Tel : 227 75 93 (0.212) 227 75 94 227 75 95 ABHUM SUNGUR SANAT ETÎ Hüsrev Gerede Cd 98-100/2 Ipeker Apt. Teşvikiye ORHAN TAYLAN Resim Sergisi 2-29 Kasım 1994 VAKKO BEYOĞLU SANAT GALERİSİ İîtiklalCd. 123 125 Beyoğlıı Tel: 251 40 92 Galeri Atölye ilanlarınız için: 293 89 78 (3 hat) ADNAN ÇOKER Minimaller ve Varyasyonlar 25Ekim- 10 Aralık 1994 Hüsrev Gerede Cad. Fırın Sok. No: 2 /"ITeşvikiye/ istanbul Tel: 0-{212) 227 03 63 Pazar-Pazartesi hariç hergün 11.00-19.00 arası açıklır. piraye şengel gölgesiz bir kadın roman IntıbariuyL t :c!~.icn ınrcınayetm ıkı ınscın tarafından surulen îzi, avcının av olduğu bir ortamda yaşamm üzerine düşen ölümün gölgesi... "Gölgesiz Bir Kadın", çağdas Tûrk romamnda yepyetıi bir soluk. Y A P K İ T A P F U A R I TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU Bankalar Birinci Ortak Menkul KıymetlerYatırım Fonu (Ortakfon) içtüzüğü yeniden düzenlenmiş ve onay tale- biyle Sermaye Piyasası Kurulu'na başvurulmuştur. içtüzük değişikliğiyle birlikte; a) Fon A tipine dönüştürülecek, b) Fon portföyünden ihtiyat fonu ayrılmasına olanak sağlanacak, c) Katılma belgelermin fona iadesinde asgari 2 işgünü önceden satış itibar formu düzenlenmesi gerekecek, d) Portföyde yer alan hisse senetleri borsanın ilan etti- ği ikinci seans ağırlıklı ortalama fiyatlarıyla değerlene- cek. e) Katılma belgeleri iş günlerinde saat 9.00 ile 10.00 arasında alınıp satılacak, f) Fon varlıkları İMKB Takas ve Saklama A.Ş. nezdin- de saklanacaktır. ACELE 3 yaşındaki oğluma bakacak, üniversiteye haarlanan veya açıköğretim öğrencisi bayan anyorum. Tel: 5120505-488453 10. İSTANBUL FOTOGRAF GUNLERI'NDE BUGUN Sergi: Adem SÖNMEZ "Doğu Anadolu'da Zaman" J- Fransız Küttür Merkezi / Taksim 1 1 - 2 5 Kasım 1994 ANKARA... ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Dağları da, Çağları da... Yazıma başlarken GAP'tan haberler yayımlanıyor TV'de. Geçmiş yıllardan anılar, çağrışımlarla izliyorum. Harran Ovası'nın öyküsünü Ismail Hakkı Birier'den din- ledim önce. Coşkusunu belli etmez, ama Ceylanpınar'ı anlatırken gözleri parlıyordu. Mezopotamya'nın üretken- liğini yaşayacağımızı söylüyordu. Yaşar Kemal de Anka- ra'da o günlerde. Bir sabahkahvesine geldi bana, Dev- let Balesi'nin güzel yıldızı Me'riç Sümen de var, Yaşar Ke- mal anlattı, biz dinledik, Ceylanpınar'a ğittik, yüzlerce ceylan kucakladık bir solukta. Ceylan bakışlarını yüreği- mizde hissettik, Meriç ceylanlarla dans etti, Yaşar Ke- mal'in tüm kitaplannı okudu o coşkuyla. ismail Hakkı Birler ilk Ecevit hükümetinin devlet baka- nı, yıl 1974, toprak reformuyla ilgili birim de onun devlet bakanlığına bağlı, ama reform çalışmalarında gelişme ol- madı hiç. Nedeni belli, toprak reformunu değil, toprak ağalığını yeğleyen politikacılar ağır basıyor parlamento- da, hükümet programlarında da dışlanıyor reform! Rah- metli llhan Öztrak ile konuşmalarımız çınlıyor kulağım- da. Toprak reformu için az uğraşmadı. GAP'ın reformla boyutlanacağını söylerdi her zaman. Bakanlığı dönemin- de hayli çaba gösterdi, ama o da başarıya ulaşamadı, ya- rım kalan bir düş, bir özlemle ayrıldı dünyamızdan. 1980'lerden 90'lara geldik, toprak reformu gündemde değil hâlâ! Derken Güneydoğu illerinde bir geziyi anımsı- yorum. Dışişleri Bakanhğı'nın yabancı diplomatlar için düzen- lediği birgezi. Atatürk Barajı'nı, Urfatünelini gözlerim par- layarak seyrettim, tümüyle Türk mühendislerinin geliştir- diği bir proje, teknolojik düzeyimizi de kanıtlıyor, insanı onurlandırıyor. O gezi boyunca proje bitince neler olaca- ğını dinledik görevlilerden, geleceğimizi parlatan sayılar hayal gücünü de aşacak düzeyde, ama bir de gerçek var. Gezinin bir günü de Nemrut yolunda geçti, dağa çıkar- ken minibüslere bindik, ben şoförün yanına oturdum, ar- kadaşlar uyardı, "Sakın konuşma, yanıt vermezler" dedi, ama ben konuştum şoför arkadaşla. Güzel bir söyleşiye daldık, GAP'tan söz ettik, gelecek günlerden, gülüşü ha- la acıtır yüreğimi. Toprak reformuyla ilgili sorularıma an- cak güldü şoför arkadaş. "Bize toprak vermezler, ağalar bırakmaz" dedi. Mercimek ağalarından, pirinç ağaların- dan, kent ağalarından sıra gelmeyeceğini düşünüyordu besbelli. Aradan yılar geçti, toprak reformu yaşama gir- medi henüz, partilerin üst yapısını hâlâ ağalar oluşturu- yor, tüm reformlar sözlerde, kâğıtlarda. TV'de Ibrahim Tatlıses şarkı söylüyor, ben de Nem- rut Dağı'na tırmanırken söylediğimiz türküleri anımsıyo- aım, kimi Güneydoğu türkülerini söyleyince şoför arka- daş şaşırdı. Dağa vannca adresimi istedi benden. "Sana bir teneke yağ bastırayım, güz olunca yine gel, yağını al, yöre çok güzelleşir o zaman, seni gezdirir, konuşur, söy- leşiriz" dedi. Arabaya binerken şoförle konuşmamamı öğütleyen arkadaşlar hayli şaşırdı sanırım. Ben şaşırma- dım, sevgiyle yaklaşınca sıcak bir iletişim kaçınılmaz; do- ğu, batı, güney, kuzey bütünleşir sonunda. Sevgi olma- yınca da her şey soğur, herkes yabancılaşır birbirine... GAP düğününü izlerken düşünüyorum şimdi, o iletişim uzun süre gerçekleşmedi ülkemizde, GAP bir umuttu, ama hayli gecikmeyle gerçekleşiyor. Bu gecikmenin tu- tarı da hayli acı değil mi? GAP'ı yaşamında hissetmeden , o topraklardan göçüp gidenler var. Bu gecikme nedeniy-; le yaşadığımız olayları iyi saptamak gerekir bence. Bu ge- cikmeden ötürü neler yaşandı, neler yaşanamadı, belir- lemek gerekir. Bölgeyi yeşertecek politikalann da gecik- meden üretilmesi gerekir. O yeşermeyi, halkın yaşamın- da hissedeceği biçimde uygulamalar gerekir. GAP'tan yayınlar süresince Atatürk de göründü ekran- da. GAP'a emek veren mühendislere, işçilere gülümsü- yordu bence. GAP, çağdaş teknolojiyi kanıtlayan bir olay, ama bir toplumun düzeyini yalnız teknoloji kanıtlamıyor, çağdaşhk bir yaşam biçimi her şeyden önce, bir toplu- mun yaşamı da demokratik gelişmeyle çağdaşlaşır her şeyden önce. Fırat'ın suyu Harran'a yol alıyor ekranda, "Dağlan da, çağları da aşacağız" yazıyor tepelerde, ay- yıldızlı bayrağımız dalgalanıyor, Atatürk bakıyor tepelerin ardından, tüm yaşamda çağdaşlaşmak amacını anımsa- tır gibi. Sayın Demirel de mutlu bir tepede bugün, mü- hpnrlislirjini kııtlııynr, gnnıil vfirriigi hir projenin gerçegini kutluyor. Güneydoğu'nun yaşamında yeni birdönemi kut- 4 Fırat'ın sulannı ekranda değil, avuçlarımda hissettim ben de. Toprağın özlemini dindirmek ister gibi hızla akı- yor sular. Bölge hatkının özlemini de dindirmesi umuduy- la. Düğün başka bir şenliğe dönüşür o zaman. GAP dü- ğününe katılan ya da katılmayan tüm politikacıların, ku- rum ve kuruluşların, artık bu gerçeğin bilincine varmış ol- duklarını umut ediyorum. Dağları da, çağları da o umutla aşacağız. BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/ Halkın beğenisine uy- gun, halk tarafından tu- tulan. 2/ Türkıye'nin ilk deniz araştırma gemisi- nin adı... Kısa ve kestir- me yol. 3/ Ressamlann boyalan üzerine dizerek fırça ile kanştırdıklan levha... Alevi-Bektaşi tö- renlerine verilen ad. 4/ Avnıpa Topluluğu'nu simgeleyen harfler... Gösterge. 5/ Uğur, iyi ta- lih... Kirpik boyası. 6/ Bezekçilikte kullanılan yeşil ve pembe dalgah bir çeşit sedef... Çıp- lak vücut resmi. 7/ Peygamber. 8/ Toplu halde el ele tutularak oyna- nan bir halk oyunu... Torun sahibi kadın. 9/ Havva'nın Batı dillerin- deki adı... Bir resmin, bir tablonun egemen rengi. YLKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Tropikal bölgelerde yaygın bi- çimde yetiştirilen bir meyve ağa- a... EJerviş selamı. 2/ En büyük temsilcisi Handel olan dinsel müzik formu. 3/ Bir cins güver- cin... Dalgah panlülar verilmiş olan bir tür kumaş. 4/ Faiz... Rus, Leh, Sırp, Hırvat. Bulgar ve Çek halklanna diUerindeki yakınlık nedeniyle verilen ortak ad. 5/ Bir maddeden elde edilen bir başka madde. 6/ tlave... Briçte. bir oyuncunun elinde bir renkten hiç kâğıt olrnaması. 7/ Taşa tutarak öldürme cezası... Pamuktan dokunmuş basma. 8/ Konut kapılannda menteşe ve kilidin takıldığı düşey konumdaki kalın parça... Japon lirik dra- mı. 9/ Zaman, çağ... Işık akısı birimi. ENVERTOPALOĞLU 'YAKAMOZVETEBESSÜM 1 adlışiirkitabını bugün imzalıyor AnahtarKitaplar'da TÜYAP Kitap Fuan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle