23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 KASIM 1994 PERŞEMBE HABERLER Nehrin sulan, Şanlıurfa Tl Tüneli'nden by-pass yöntemiyle alınarak, Harran'a akıtıldı Fırat, Harran'a kavuştuŞEBNEM GÜNGÖR / ZAFER AKNAR KEMAL YURTERI / MEHMET FARAÇ ŞANLIURFA-Harran, bin yıldırözlemini duy- duğu Fırat iledünbirleşti. Fırat'ın sulan, UrfaTl tünelinden by-pass yöntemiyle alınarak Harran'a akıtıldı. Devlete yaklaşık 15 milyar liraya mal olan törene hiçbır muhalefet lideri katılmazken, 1700 resmi davetlinin yanı sıra 20 bini aşkın yurt- taş. Fırat la Harran'ın "düğününe"tanıklık etti. Cumhurbaşkanı Siileyman Demirel. Başbakan Tansu Çiller, TBMM Başkanı HüsamettinCindo- ruk ile SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım- cısı Murat Karayalçtn, tören öncesinde Hazreti tbrahim Dergahı'ndâ, bereket için dua ettiler. Ur- fa Tüneli, Fatiha Suresi ve dua okunmasının ar- dından. Demirel tarafından açıldı. Gayrimenkul zengini Başbakan, GAP'ı da. "Türkiye'nin geleceği için sonsuza kadar geçerli bir tapu senedi" olarak adlandırdı. Tünel inşaatı tamamlanmadan su pompalan- ması işlemıne başlanması, "hükümetin seçim ya- ünmı" eleştirilerine hedef olurken. içeriğinin zen- gınliğine rağmen tören açılışında yaşanan orga- nızasyon bozukluklannın. programın "aceleye" getirildiğini doğruladığı yorumlan yapıldı. Şanlıurfa'da tören telaşı günler öncesınden baş- ladı. Öncekı akşam da Olağanüstü Hal Bölge Va- lisi Ünal Erkan'ın Harran Oteli'nde verdiği ye- mekte, tbrahim Taüıses'in türküleriyle düğün kı- nası yakıldı. Cumhurbaşkanı Demirel. kendisi için büyük önem taşıyan tören nedeniyle berabe- rinde Çiller, Karayalçın, Cındoruk ve DYP Bur- sa Milleuekili Cavit Çağlar'la birlikte Urfa'ya gitti. Demirel ve beraberindekiler düzenleme ça- lışmalan ancak dün akşam geç saatlerde tamam- lanabilen tören alanına gelmeden önce Hazreti İbrahim'in doğduğu ev olan Hazreti tbrahim Der- gahı'na giderek dua ettiler.Demirel, dergah zıya- • Harran' Ovasf nın kuraklığının sona ermesi töreni tam anlamıyla "düğüne" dönüştü. Cumhurbaşkanı Demirel, Başbakan Çiller, TBMM Başkanı Cindoruk ve Başbakan Yardımcısı Karayalçın, tören öncesinde Hazreti tbrahim Dergahı'nda bereket için dua ettiler. Urfa Tüneli, Fatiha Suresi ve dua okunmasının ardından, Demirel tarafından açıldı. retı sonrasında üstü açık bir arabaya binerek. va- tandaşlan eşı Nazmiye Demirel ile selamladı. Baş- bakan Çiller de, Karayalçın ile birlikte bindiği otobüsten halkı selamladı. Çiller'in otobüsünü iz- leyen araç konvoyunda sadece MHP bayraklan- nın sallanması dikkat çekti. Demirel, Meclis Baş- kanı Cindoruk'la birlikte saat 12.30'da tören ala- nına gelirken. Karayalçın ve Çiller de bir dakika arayla alana girdiler. 15 miKarhk tören Fırat'la Harran'ın düğün töreni için devlet ke- senin agzını açti. Yaklaşık 15 milyar liraya mal ol- duğu öğrenılen törenin gerçekleştinldığı alanda "Şükür kavuşturana", "Bin yıliık hasret sona er- di", "Mevsimler bizimledeğişecek. Fırat-Harran", "GAPgeldi,göçbitti"pankartlan dikkat çektı. Tö- ren alanına hakim tepeye ise 1977 yılında GAP'ın ilk temel atma töreninde kullanılan "Dağlan de- ğil, çağları deleceğiz" sloganı, "Dağlan da çağla- ndadekük"şeklindedeğiştirilerekyazıldı. Tören alanına asılan Atatürk, Demirel, Çiller ve Kara- yalçın posterlerinin altındaki "GAP'ın Ferhatla- n " pankartı dikkat çekti. Tören nedeniyle TBMM. dün, gündüz çalış- ması yapmazken, Urfa'daki okullar da tatil edil- di. Öğrenci ve öğretmenlerin törene katılımlan zorunlu tutuldu. Tören boyunca "Fırat-Harran dflğünii kutlu olsun" pankartını taşıyan Türk Ha- va Kurumuna ait bir uçak alan üzerinde uçtu. Tören nedeniyle alanda olağanüstü güvenlik ön- lemlen alınırken, bu durum, 300'e yakın basın mensubunun çalışmalannı aksattı. Eski Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı alana ilk gelenler arasında yer aldı. Projenin ken- di döneminde tamamlanma noktasına getirildiği- ni \urgulayan Kumbaracıbaşı, "Bu bir test açılı- ŞL En önemli yanı, artık vatandaşa nasıl su kulla- nılacağını öğreteceğiz" dedi. Törene Müzık Ya- pımcıları Derneğı (MÜYAP) olarak katılan sa- natçılar. siyasetçilerden daha fazla ilgi gördü. DYP grubu ve parti yönetiminin tamamına yakı- nının hazır bulunduğu törene üst düzey ekonomi bürokratlannın büyük bölümü de katıldı. Konuşmalar öncesinde Mehteran Bölüğü gös- teri yaparken, paraşütçüler de gösteri atlayışla- nnda bulundular. DSİ Genel Müdürü Özdem Bilen'in GAP hak- kında bılgi vermesınden sonra Bayındırlık Baka- nı Halil Çulhaoğlu kürsüye geldi. Projenin yaşa- ma geçırilmesıne emeği geçen herkese teşekkür eden Çulhaoğlu. 8. Cumhurbaşkanı TurgutOzal'a da şükranlannı sunmayı ihmal etmedi. Karayalçın yuhalandı Konuşmasma, "Sevgili L'rfalılar, Harranhlar, Gaziantepliler" diye vatandaşlan selamlayarak başlayan Karayalçın, bu arada ara seçimler için aday gösterildiği Adıyaman'ı da unutmadı. Kara- yalçın'ın, Adıyamanlılara selam göndermesi, tö- ren alanındaki bir grup vatandaş tarafından "yuh" sesleriyle protesto edildi. GAP'ın yapımı hızlan- dıkça terörün de hızını arttırdığına dikkat çeken Kara> alçın. bazı çev relenn bu projenin durdurul- ması için terörü tahrik ettiklerini söyledi. Kara- yalçın, şunlan söyledi: " Ortadoğu'nun gelişmesi için banş şarttır. Or- tadoğu'nun gelişmesi için banş süreci başlamıştır. Türkiye yalnızca, su kavnaklanyla bu sûrece de- ğil, demokrasi deneyimini de sunarak Ortado- ğu'nun getişmesine katkıda bulunacaktır." Başbakan Tansu Çiller, Şanlıurfa Tünelleri pro- jesinin sadece bir onur abidesi değil, "Türkiye'nin geleceği için sonsuza kadar geçeıii bir tapu sene- di"olarak nıteledi. Bın yıliık bir rüyanın gerçek- leştirildığını anımsatan Çiller. "Bizbubölgeyita- rihte olduğu gibi, GAP'la tekrar medeniyetin be- şiği halinegerireceğiz. GAP'la birlikte, birİikve be- rabeıiik sağlanacak" dedi. DemireTe zılgıt Şanlıurfalı kadınlann "zügnian'' eşliğinde kür- süye gelen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. "Bu bir açılış değil, diiğündür, bayramdır, toy- dur"diye sözlenne başladı. Heyecanlı olduğu dik- kat çeken Demirel, Türkiye'nin Güneydoğu böl- gesinde bazı sorunlar olduğunu ve yıllar önce bu sorunlan çözmek için namus sözü verdiğini anım- sattı. Demirel. "İşte bugün bu namus borcunu ödüyoruz, şeref sözünü yerine getiriyonız" dedi. 10 yıl sonra bölgenın "yeşil deniz" haline gelece- ğini ve topraklardan bereket fışkıracağını kayde- den Demirel. şöyle devam etti: "Bu sulan kana kana için. Bu sular, cennetten çıkmışâr. Ab hayattır. Sadece su değil, ha>at suy u- dur. Benim kurumuş ekinim. kurumuş ekin kadar kurumuş vatandaşım, bu ıstırabına birazdan son veriyoruz. Bir büyük efsanenin son sayfasını >azı- yoruz. Senelerce Harran, Fırat'a hasret kalmış. Fırat, Harran'a kavuşamadığı için çöüereakıp git- miş, şimdi Fırat'la Harran'ı kavuşturuyoruz. Dü- ğününüz hayırtı olsun, kuttu olsun, bereketli ol- sun." Bölgedeki kentlerin yüzde 76'sında, kırsal çevrenin de yüzde 44'ünde içme suyu yok Ova suyla tanışü; însan sıısıız • GAP Bölge Kalkınma Idaresi'nin raporunda, "Kanalizasyon açısından durum daha karamsardır" denerek, bölgede işler halde hiçbir antma tesisi bulunmadığı vurgulandı. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-22baraj, 19hidroelekt- rik santralı ve sulama tesislen- ni içeren Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile bölgenin ve- rimli topraklan suya kavuştu- rulurken "GAP Böİgesi" olarak adlandınlan 8 il merkezinin yüzde 76'sında içmesuyu şebe- kesinın bulunmadığı belirlen- di. GAP Bölge Kalkınma lda- resi'nin raporunda. bölgenin altyapı eksikliklerine dikkat çekilerek. kırsal alanın yüzde 34'ünde su bulunmadığı belir- tilirken. "Kanalizasyon açısın- dan durum daha karamsar- dır" dendi. Raşhakanhk OAP Kalkınma ldaresi'nce hazırla- nan 1993 yılı durum raporun- da, sulama suyuna aşamalı ola- rak kavuşan GAP bölgesinin önemli altyapı sorunlan ve iç- mesuyu sıkıntısı bulunduğu vurgulandı. Bölge nüfusunun ülke ortalamasından daha hız- lı oranlarda artmasına karşın, belediye altyapı hizmetlerinin "son derece yetersiz" olduğu kaydedilen raporda. kent bele- diyelerinın yüzde 24'ünde iç- mesuyu şebekesi bulunmasma karşın, yüzde 33'ünde hiçbir şebeke olmadığı, yüzde 43'ün- de de şebeke inşaatlannın de- vam ettiği belirtildi. Raporda. beledıyelenn yüzde 80'ınde kanalizasyon tesisi bulunmadı- ğı, yüzde 9'unda ise kanalizas- yon yapımınınde\am ettiği bil- dirilerek, "Bölge beldelerinden sadece 3 tanesinin \eterli kana- lizasyon şebekesi bulunmakta- dır. ĞAP bölgesinde halen işler halde hiçbir antma tesisi yok- tur" dendı. Harran'ın kurak topraklanmn su özlemi sona ererken. alt yapı eksikliği nedeniyle insanlar yine içmesuyu sıkıntısı çekecek (RIZA EZER) Başbakanlık GAP Kalkınma ldare- si'nin raporunda, GAP bölgesi kapsa- mında giren 8 il merkezinde 2005 yılına kadar 6 bin 628 hektar altyapılı kentsel alan geliştirilmesi gerektiğine dikkat çe- kildi. Raporun, "Kırsal Ahyapı" bölümün- de, kentlere bağlı 3 bin 873 köy ve 4 bin 829 köy bağlısı yerleşme binminde. elektrik ve telefon konusunda önemli bir sorun bulunmadığı, ancak içmesuyunun "oldukça yetersiz kaldığt" kaydedildi. Raporda. şu bilgiler verildi: "GAP bölgesinin mevcut köy içmesu- yu altyapısı Türkiye ortalamasının ol- dukça altındadır. Türkiye genelinde, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü alanına gi- ren 78 bin 675 adet yerleşim ünitesinden 49 bin 167 adedine yeterîi köy içmesuyu sağlanmış olup, bu yüzde 63 düzeyinde ol- masına rağmen, GAP bölgesinde mev- cut yerleşim ünitelerinden ancak yüzde 44.72'sinde içmesuyu sağlanmıştır. Bölge- de geri kalan yerleşim ünitelerinden yüz- de 2036'sının suyu yetersiz iken yüzde 34.92'sinin suyu yoktur. Bölgede yerüstü su kaynaklannın ye- tersiz ve kıt olması, köy içmesulan hiz- metlennm götürülmesinde büyük engel oluşturmaktadır. Bölgede kırda ve kent- te. su sorununun çözümünde yörede meydana gelecek baraj göllen önemli bir su kaynağı oluşturacaktır." Raporda. bölge beldelenndekı altya- pının iyileştirilmesi ile olası nüfus artı- şının >aratacağı gereksinimi karşılaya- cak altyapılı kentsel yerleşme alanlannın düzenlenmesmin, GAP projesinin en önemli amaçlanndan biri olduğuna dik- kat çekildi. Ekolojik denge GAP, kirliliği arttıracak • Başbakanlık GAP Bölge Kalkınma ldaresi'nce hazırlanan araştırmaya göre, çevre sorunlan iki kat artacak. Hayvan türleri ve bitki örtüsü etkilenecek, sudan kaynaklanan hastalıklarda artış olacak. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Güneydoğu Anadolu Proje- si'ne (GAP) koşut olarak gelişe- cek sanayi ile birlikte bölgedeki çevresel sorunların yaklaşık 2 kat artacağı belirtildi. Başbakan- lık GAP Bölge Kalkınma ldare- si'nce hazırlatılan araştırmada. toprak ve su düzenindeki deği- şikliklenn, hayvan türleri ve bit- ki örtüsünü de etkileyeceği, su- dan kaynaklanan hastalıklarda da artış gözleneceği kaydedildi. Hazırlanan raporda, on yılda çevre kirliliğinde de yaklaşık 2 kat artış gözleneceği vurgulan- dı. Raporda. belli başlı çevre so- runlan. özetle şöyle sıralandı: - Hatah «ılama; fıızlanma yp tanm alanlannın kaybına yol açacak. Sulama \e barajgölede- rinin etkisiyle iklimdeki değişme- ler çevreyi etkileyecek. Sudan kaynaklanan hastalıklar artacak \e su kalitesi bozulacak. - Birim alanda hızla artan nü- fiıs ve konut sayısı, ısınma kay- naklı hava kirliliğinin. artan taşıt sayısı ise trafik kökenli havakir- lilığine yol açacak. - Dengesizgübreleme, ağır me- taller, hava kirliliği. kirli sular, ta- nm ilaçlan, maden işletmeciliği, endüstriyel yerleşim ve diğer kir- letici etmenler, toprak kirtiliğine neden olacak. Proje alanına gi- ren çoğu yerde kati atık biriktir- mede kullanılan kaplar, katı atık toplama \e boşaltım araçlan ye- tersiz \e sağlıksız. Katı atık bo- şaltma yerleri gereksinimi karşı- lamıyor. Buralardaki katı atık toplama ve bertaraî etme işlenv leri Katı Atıklann Kontrolü \ö- netmeliği'ne uygun hale getiril- melidir. - Güneydoğu Bölgesi. floristik açıdan en az araştırılmış bölge- lerden biri olmasına karşılık bit- ki türleri yönünden oldukça zen- gindir. GAP'ın tamamlanmasıy- la ekosıstemde meydana gelecek değişikliklerden dola\ ı bugün bu alanlarda yaşamakta olan pek çok tehdit altında olan bitki tür- len yok olabüir. HARRAN'DAN NOTLAR MEHMET SARAÇ ŞANLIURFA-O.bınyıllıkbakire. Be- reketin anası, Mezopotamya'nın gözbe- beğı idi. Çatlak dukaklan. saman kanş- mış çalıya dönmüş saçlan vardı. Bir müjde verdiler ona. dediler ki " Birazdan Fırat gelecek, bin yıliık sevdan eteklerine su süre- cek." Harran müjdeyi duymuştu. Ama sadece duymuştu. "Harran Harran Le Harraney " "Harran Harran Harraney." Harran "ben siye" hayranım. Aceleye getinlerek yaklaşan ara seçimler nede- niyle açılışı aylar önceye alınan Şanlıurfa Tünel- lerinden 'T-l' dün "by-pass"yapılarak açıldı. Her- kes 'T-l'diyortünellerden ilkıne, nedense kimse- nin aklına bınlerce yıliık Urfa tarihi gelmemiş. Bir ad yakıştırmamışlar. Fırat,-40 kilometre uzaklıktan geliyor "sevda- usı"na. Ancak "by-pass" geçırdiğinden olsa ge- Birazdan Fırat gelecekrek hareketleri biraz ağır. Bu işi bilenlerin, hatta en yetkililerin tahminleriyle birinci tünel, önü- müzdeki yılın sonunda. bir sonrakı de ikinci yı- lın sonunda bitınlecek. "Harran Harran Le Harraney." "Harran Harran Harraney." Harran "ben siye" hayranım. Bir yandan balonlar uçuruldu. ses bombalan atıldı. paraşüt göstenlen yapıldı. Bir yandan da Şanlıurfa tünelleri 'T-l'*T-2' tünel ağızlan. olağa- nüstü güvenlik önlemlen altında tutuldu. Tören alanında yüzlerce dev let yöneticısi. yüzlerce ma- halli yönetıci. binlerce halktan ınsan %ardı. Gü- venlik önlemlen o kadar yoğundu kı hırsız şüp- hesî ile kısa sürelı "derdest edilenler" bat>ın mer- kezinde sorgulandı. Törenlerde. şu anda ülke gün- deminde olanlar göz öniine alınmış olacak ki Ur- fa'nın Alev i köyünden ÂşıkŞair. "hemşerisanat- çı" İbrahim Tatlıses sahne aldı Ibrahım Tatlıses sahneye çıkar çıkmaz bir anda törenin havası de- ğişti. Hatta Tatlıses'in şovuna "Törenlerigölgele- di" diyenler bıle oldu. Tatlıses. yörenın çocuğu ol- ması ve Urfalılarla kurduğu diyalog sonunda ağır tören havasını birden değiştirdı. Kuru toprağa oturtulmuş binlerce ınsanı kucaklayıverdı "Bu- gün düğün var düğün. Bütün l rfaiılar bu düğü- ne şahit misiniz?" Urfalı buna kendı ağzıyla "He he he' yanıtını verdi. ibrahim Tatlıses. bu yanıtın ardından bir anlamda "Dağlan da çağlan da del- dik" sloganını hemşerileri adına bir türküyle ya- nıtladı: "Leblebi kovdum tasa El \ urduk basa basa Her yerini beğendik, birazcık boyu kısa." Tören alanında her şey güzel. Gerçi alan üçe bölünmüş "devlet". "mahalli", "halk" protokolleri hallerinden memnun. Ancak bu "göstermeük" törene karşı çıkanlarda var. Gerek Atatürk Barajı, gerek ŞanlıurfaTünellen inşasın- da çalışan binlerce işçi dertli. tşçi diyor ki: "Demokratik sosyal ve ekonomik sorunlarda halkın önüne çözüm koyamayan iktidar, bitme- miş GAP tünellerini Harran'a sembolik su akışıy - la bitmiş göstererek acılı sorunlan unutturup 4 Aralık ara seçimleri için ülke kamuoy undan pu- an almak istemekte." ^ı'ukandaki satırlan Şanlıurfa Kamu Sendika- lan Platformu adına Eğıt-Sen, Ener-Sen, Tanm- Sen. Tiim Sağ-Sen, Tüm Mal-Sen. Yapı Yol-Sen, Sosyal-Sen imzalamış ve dağıtmış. "Han^n Harran Le Harraney." "Harran Harran Harraney." Harran "ben siye" hayranım. PERŞEMBE ORHAN BURSALI KE nn, Erkek mi?.. Moleküler biyoloji, hayat bilimlerinin en gözde disiplini. Bu bilim dalı, insanlan ve diğer canlı hayatı en küçük yapı taşları temelinde inceliyor. Kahtsal özelliklerimiz bir bir sap- tanıyor. Kahtsal harıtamız çıkarılıyor. Bu bilim dalının canhların özellikleri hakkında bize verdi- ği yeni bilgiler, geliştirilen yenı teknikler ve bunlann hızlatt- carileşen uygulamalan hem birey hem de toplum için ye- ni sorunlar doğuruyor. Şu sıralarda büyük kentlerdeki laboratuvarların ilanlann- dagördüğümüz "Doğum öncesi tanı yapılır", "Genetik da- nışmanlık, genetik tanı ve test" vb gibi sloganlar, bu yeni tekniklerin hızlı ticarileşmesinin tipik örnekleri. Bilim ve tekniğin günöeme getirdiği bütün yenilikler, ge- nellikle yasaların, kuralların ve düzenlemelerin önünde git- tiği için, bu alanda şimdı bir karmaşa, standartsızlık ve ba- şıbozukluk var. Durum bugün için facia çapında değil. Ancak ilerisınde birey kendisını istemediği soa/ların için- de bulabilir. Bu nedenle şimdiden bu alanda bazı yasai ve mesleki düzenlemeleri başlatmanın zamanıdır. • • • Yenı tekniklerin toplumumuzda ilgi çeken gözde uygu- lamalarından biri "Isteğe göre çocuk sahibi olmayı sağ- lamak." Bu tekniklerden bazıları kesın sonuç verirken, ba- zıları da henüz bilimsel rüştünü kanıtlamamış durumda. Örneğin bir laboratuvar ilanla müşteri arıyor. "Çocuğu- nuz kız mı olsun erkek mi?" Uyguladığı yöntem, döllen- mede bebeğin cinsiyetini belırleyecek olan x veya y kro- mozomu taşıyan spermleri birbirinden santrifüjle ayırmak. Bir Amerikalı araştırmacının, bu kromozomlann birbirinden farklı ağırlıklarda olduğunu saptamas, üzerine, bu yöntem geliştirildi. Böylece bebeğin örneğin erkek olmasını sağ- layacak y kromozomlu sperm, yumurta ile dölleniyor. Bu ısmarlama bebek yöntemi. Ama bilim dünyası, bu tekniğe itıbar etmiyor. Işiniz biraz şansa bağlı. Milyonlar ödeyip, örneğin ısmartadığınız kız bebeğin yerine bir erkek bebeğiniz olabilir. • • • Laboratuvarlarda yapılan doğum öncesi tanıda ise ha- mileliğin oldukça erken dönemlerinde bebeğin cinsiyeti ultrason cihazından daha erken belirlenebiliyor. Bu size ya- sal sınırlar içinde gebelıği sonlandırma olanağı veriyor. Bu tekniğin yol açtığı ahlaki bir sorun, ülkemizde erkek çocuğa olan merak yüzünden kız bebeğe hamileliklehn he- men sonlandınlması. Bu açıdan olaya baktığımızda ve ola- yı biraz abartarak "Kız bebek katliamı "biçiminde niteleye- bilirsiniz. Bu durumda, bazı anne adaylarının, muhteme- len eşinin baskısıyla, erkek bebeğe hamile kahncaya ka- dar erken tanı-kürtaj kıskacı ıçine girmesi gibi vahim bir du- rum söz konusu. Laboratuvarlarda doğum öncesi tanıya yönelik başka testler de yapılıyor. Bunlardan biri üçlü test diye anılıyor. Bu testte üç hormonun düzeyine bakılıyor ve hamileliğin sağlıklı seyri hakkında anneye bılgi veriliyor. Ancak bu test- te yanılmalar olabiliyor. Üçlü testte olumlu sonuç alan ve sadece buna güvenen bir anne, down sendromlu bir be- bek doğurabiliyor. En kesin sonuçlar veren testler ise genetik testler. Bu testler bebeğin bulunduğu ortamdan alınan sıvının anali- zine dayanıyor ve çeşitli ünıversitelerimizin laboratuvarla- rında bu sayede talessemi, down sendromu gibi çeşitli ka- lıtsal hastalıklar saptanabiliyor. Böylece aile, doğumu son- landırıp sonlandırmama hakkına sahıp oluyor. • • • AnGak bütün kahtsal ve bireysel özelliklerimizi taşıyan DNA analizleri yoluyla elde edilen bireylere özgü bütün ki- şisel bilgilerin nasıl saklanacağı vekorunacağı.kimlere da- ğıtılacağı veya DNA bankalarında saklanıp saklanmayaca- ğı gibi çok önemli konular. şimdiden toplumların günde- mine girdi. Hem bu testleri yapan resmi ve özel laboratuvarların uy- maları gereken kuralların saptanması, hem de birey hak- kında elde edilen bilgilerin korunması konusunda yasal düzenlemeler tartışılıyor, dünyada. Bizler de tam bu karmaşanın içine düşmek üzereyiz. Kadmın statüsü araştınnası... GAPtadbuıı, sagbk ve eğitim bekliyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakanlık tarafından Türkiye Kalkınma Vakfı'na (TKV) yaptınlan "GAP Bölge- sinde Kaduıın Statüsü ve Kal- kınma Sürecine Entegre Cdil- mesi" konulu araştırmada. böl- ge kadınının öncelıklı beklentı- lerının "çeşme-çamaşırhane, mesleki kurs, sağhk ocağı ve okuma-yazma kurslan" olduğu saptandı. Bölgedeki kırsal ke- sımde yaşayan kadınlann yüzde 77'sının okur-yazar olmadığını ortaya kovan araştırmanın "Kır- da Anlamlı Bulgular" başlığını taşıyan bölümünde. "Dinselen- geuerin. doğum kontrolü uygu- lanmamasında. yüzde 7 gibi umulandan daha az bir paya sa- hip olduğu" bulausuna yer ve- nldı. "GAP Bölgesinde Kadının Statüsü ve Kalkınma Sürecine Entegresi" konulu araştırma çerçevesinde. Adıyaman, Dı- yarbakır, Gaziantep ve Şanlıur- fa'nın köylerinde 1891, aynı il- ler ile Mardın'in kent merkezin- de de 1980 olmak üzere, toplam 3 bin 871 kadına anket uygulan- dı. 15-55 yaş grubundaki kadın- lara soru yöneltilen araştırmada kırsal kesımde resmi nıkah ora- nının yüzde 49 (kentte yüzde 61). ımam nıkahı oranının da yüzde 31 (kentte yüzde 14) dü- zeyinde olduğu saptandı. Kırsal kesimdekı kadınlann yüzde 37'sinin 15 yaşına ulaşmadan evlendıklerinı ortaya koyan araştırmada, erken yaşta evlen- menin özellıkle Kürt kökenli yurttaşlar arasında yaygın oldu- ğu. bu grubu Arap, Zaza ve Türk kökenli yurttaşlann izledi- gi belirlendi. Araştırma sonuçlanna göre, GAP bölgesindeki aılelerin or- talama çocuk sayısı kırsal ke- sımde 5, kentlerde 3.5. Araştırmaya uyannca, kırsal kesımde erkeklenn yüzde 48'i (kentte yüzde 25) erkek çocuk olmaması ve ilk eşın hasta ol- ması. yüzde 52'si (kentte yüzde 75) "keyfi için-sosyopsikolo- jik"gerekçelerle ikinci evlilik- lerinı yapıyorlar. "Başlık parasuun"kırsal ke- sımde yüzde 70, kentte yüzde 47 oranlannda görüldüğü bul- gusuna yer venlen araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlara göre, kırda akraba evliliğı yüzde 52, berdel oranı da yüzde 14 düze- >ınde. Okur-yazar oranı TKV araştırmasında, kırsal kesimde kadınlann yüzde 77'si (kentte yüzde 45) okuma-yaz- ma bilmıyor. Kırsal kesımde yüzde 17 olan ılkokul mezunla- nnın oranı ortaokul ve lıse dü- zeyinde binde 5'e düşüyor. Erbakan'dan aykın görüş ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan. dün hizmete gıren Urfa Tünelı'nin amacının bölge halkının refahını sağla- mak değil. "İsrairin su ihtiya- cını karşılamak" olduğunu ıle- ri sürdü. Erbakan. açılış törenini hü- kümetin şovu olarak nıtelerken "GAP, 30-40 yıllık gecikmeyle hizmete giriyor. Hükümet bu- nun suçunu taşıyor. Şimdi bu su- çun merasimini yapıyoriar"dı- ye konuştu. RP İıderı. GAP'ın gerçek mımarlannın Mıllı Gö- rüşçü Recai Kutan ve Fehmi Adak olduğunu iddia etti. Erbakan, partısinın grup top- lantısında yaptıgı konuşmada, Çiller'in tsrail gezısi, GAP tö- renlen ve Karabük halkının protesto gösterilenne değindi. DYP-SHP iktidannın Urfa Tü- neli'ne katkısının 1 kılometre- lik "delik açmak" olduğunu öne süren Erbakan, "Peki, rünelden bırakılan su- yu kim kullanacak: tsrail. İşte bunlar İsraü'e su götürmek amacıyla Lffa'da hazıriık yapı- voriar" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle