25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10JOBIM1994PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Tangonım değişik bir yorumuFEHMİAKGÜN 10 rasım 1994 Perşembe ak- şamı (>u gece) tstanbul Cemal Reşit ley Salonu'nda bir konser verecec olan Aussd-Mossalini, gitar-tundoneon ikilisi, dinleyi- cıye tagonun yeni bir yüzünü tanıtaak. Hemen eklemek gere- kıyork, bu konsertango ağırlık- 11. ama>aştan sona bir tango din- letisi ceğil. Folklorik bir klasik anlamca parçalara da yer veril- miş. Aynalanlarda isim yapan iki \rjantnli sanatçının bir araya ;£lmes de bir rastlantı sonucu ^i ııış. Avrupa'da özellikle bir mo ik (bandoneon-piyano ve kontrbis) tanınan ve avangard tangonın izleyicilerinden olan Mossaini'nin. 1989'da bir Al- manyaiırnesinde hastalanan iki eleman yerine geçen Roberto Aussel le birlikte verdikleri kon- ser ilk adım olacaktir. Aussel, Türk dnleyicisıne hiç de yaban- cı olma/an bir sanatçı. Festival- ler dolayısıyla birkaç kez lstan- bul'a gîlen bu virtûöz gitarist klasik-modern re- pertuvan ve teknık ustalığı ile dikkati çekmişti. 1958 yılında Buenos Aires'te doğan Aussel, çagdaş müziğe özel bir yakınlık duymakta. Buenos Aires'te Jorge M. Zarate ile çalışan sanatçı, Porto Alegre(Brezilya), Caracasi Venezüella) ve OKTF (Pans) uluslararası yanşmalannda aldığı birinci- liklerle Birleşik Amerika, Güney Amerika ve Av- rupa'da iinlü ve aranan bir gitarist olmuştur. Çağ- daş müzige duyduğu ilgi ile de Jacques Bondon'un 2. Gitar Konçertosu ve Kübalı ünlü besteci Leo Broıroer'in "RetratosCatalaııes" gibi yapitlannın ilk seslendirilişlerini gerçekleştirmişti. Modern tangonun en büyük ismi Astor Piazzollanın Aus- sel'e adadığı "Gitar İçin 5 Parça" adli eserinden başka Campana Josc Luis \ e Francis Kleynjans gi- • tstanbul Cemal Reşit Rey Salonu'nda bir konser verecek olan Aussel- Mossalini, gitar- bandoneon ikilisi, dinleyiciye tangonun yeni bir yüzünü tanıtacak. • Ayn alanlarda isim yapan iki Arjantinli sanatçının bir araya gelmesi de bir rastlantı sonucu olmuş. bi bestecilerin de sanatçı için yazilmış çeşitli kom- pozisyonlan var. 1943 Buenos Aires dogumlu Juan Jose Mossa- lini ise bandoneon, solfej, armoni ve teori öğrenı- mınden sonra 1963 yılına kadar Ernesto Baffa'nın yanında bandoneon tekniğını gelıştirmış. Jorge Dragone, Rkardo Tanturi, Horacio Salgan orkest- ralanndaki çalışmalanndan sonra 1965'te LeojM^ doFedericove 1968'deOsvaldoPugliesetopluluk- lannın bandoneonistleri arasına katılmıştır. Aynı yıllarda ünlü Pugliese Orkestrasi'nın düzenleme- lerini de Mossalini yapmakta idi Bir başka ban- doneoncu Daniel Binelli ile birlikte kurduklan "QuintetoGuardia Nue\«" ile 'yenitango'nun ön- cüleri arasına giren Mossalini, 1976 yılında şarkı- cı Susana Rinaldi ile Brezilya ve Fransa turnele- rine katıldtktan sonra, 1977"de siyasi baskılarne- deniyle vatanını terk ederek Paris'e yerleşmis., 1983'e kadar da Arjantin'e dönmemıştir. Tıpkı Astor Piazzolla gibi geleneksel tangonun içinden gelen Mossalini, Parıs'te açtığı "Trottoire de Buenos Aires" adlı gece kulübünde tnosu ik (piyanoda Gusta\o Beytelmen ve kontrbasta Pat- rice Caratini) tangonun geçmişini sorgulayan. onu yeni, çağdaş müzik formlan ve özgün yorumuyla Avnıpa'datekrartanıtmaya çalışan bir sanatçı ola- rak tanınmıştır. Mossalini, tangoyu bir dans mü- ziği olarak değil, keskin disonans akorlar. erkek- si küstah yükselişlerin ardından gelen cıddı bırro- mantizmle ancak Arjantin'in politik ve sosyal acı- lanyla yetişen insanlann duyumsayabileceği cıns- ten, adeta bir iç huzursuzluğunu anlatırcasına \o- rumlamakta. Burada, sürgünde geçen uzun yıllann etkısı belir- gınleşmekte. Mossalini, güncel olarak Paris Gennevillier Kon- servatuvan'ndakı hocalık göre- \ini de yürütmektedir. Ikilınin repertuvanna gelince: Bınnci bölümü Aussel ve Mos- salini ayn ayn seslendirmekte. Önce Aussel, Arjantinli besteci Hector Ayaia'nın "Suite Ameri- cana"sını, Roiand Dyens ın "Sa- udada Nr. 3" adlı parçalannı ça- lıyor. Son eser ise Piazzolla"nın Aussei'e adadığı "Gitar İçin 5 Parça"dan iki bölüm: Campero ve Compadre. Bir tango konseri Mossalini'nin solo bandoneon olarak seslendirdiği bölümde ise şu parçalar var. Anibal Tro- ilo'dan Che Bandoneon adlı tan- go. Astor Piazzolla dan Pedro Y Pedro, Mossalini'nın kendi bes- tesı "AireFolclorico''ve tangonun ilk yıliannın büyük isimlerinden Eduardo Arolas' m (1892-1924) La Cachila adlı tangosu. Gitar-bandoneon ikilisi olarak dinleyeceğimiz ikinci bölüm Astor Piazzolla'nın "La Historia Del Tango"sundan iki parça ile başliyor: Cape 1930 ve Night Clup 1960. tzleyen eserler ise GuiUermo Thomas'tan Malda, Benoit Shols- berg'den " Elogioset Tangove ThomasGubitch'ten Vffla Luro. Özetle tango ağırhklı, ama klasik anlamda bir tango konseri olmayan, danssız, şarkısız, abartma- sız ve parlak ışıklardan yoksun, ama duygu ve tek- niği. ustalık ve samimiyetı optimal bir kanşımla sunan bu yorum için Avrupa gazetelerinden biri şu başlığı kullanmış: "Tangonun Asateti™" (Nu- evo Tango) 'Yeni tango'nun özelliklerinden biri de Aussel-Mossalini ikılısıyle belirginleşmekte: Dinlemek İçin Tango— 'Duyarlılık'la yazara değil, yapıta yaklaşılmalı Kültür Servisi -13. Tüyap Istan- bul Kitap Fuan çerçevesinde yapı- lan "Edebiyatınıızda Kadın Duyarb- lığı" konulu panelde, duyarlılıgın cınsıyetle ılgısinin bulunmadığı, "kadın duyarlılığı** nitelemesının de erkek eleştırmenler tarafından kadın yazarlara yakıştınlan "pariak,ancak kuşku verici biretiket" oldugu belır- tıldı. Panelın katılımcılanndan Tom- ı ris Uyar, kendileri için hazırlanan masanın çevresine geçirilen yavru ağzı rengindekı saten, ıç etekliği for- mundaki örtüyü de eleştırerek "Bu örtü bile kadın du\ arblıgıııdan ne an- laşıldıgını ortava ko> u>or. Bu olsa ol- sa mazbut bir ev kadınının iç etekli- ği \a da sabahlığı oiabilir" dedı. Füsun Akatlı'nm yonettığı. İnci AraL, Erendi/ Atasü. Fe>/JJ Hepcilin- girier ve Tomns L yar" m katıldığı pa- nelde "kadın duyariılığı" alabıldığı- ni eleştınldı. Bu nıtelemenın kadın yazarlara erkek eleştirmenler tara- fından yakıştırıldığı vurgulanarak duyarlı olmanın cinsiyetle bir ilgısı olmadığı ıfade edıldı. Feyza Hepçılıngırler ise konuya oldukça kuşkucu yaklaşarak, 'kadın duyarlılığı 1 devminin erkek eleştır- ""enler tarafından kullanıldığına dık- . >t çekerek "ErkekJertarafından ka- dınlara sunulan herhangi birşoi kuş- kusuz karşılamamayı, nep kuşkuyla karşdama>i yüzyıOaröğretti btze. Bu- nu veriyorsa arkasında ne var aca- ba?"şeklınde konuştu Erendız Atasü ise kadınlann ken- dileri tarafından bile ınkar edilse "kadınca bir duyarhhga"sahıp ol- duklannı savunarak dıger konuşma- cılarla bir anlamda ters düştügü ko- nuşmasında Feyza Hepçılıngırler'e şu yanıtı verdi: "Erkekkr birtakım kavramiara, terinuere yanbş içerik verivorsa yanhş anlam atfedi>orlar- sa bu dogrusu kişi olarak beni hiç bağlamaz. Türkçe Fethi Naci Bey'in arka bahçesi değil. Kadın duyarnhğı- na' makyaj' diyorsa bu onun sorunu- dun" lncı Aral ise kadınlann üzerjnde- kı "sevgi yüküne" degindigı konuş- masında şunlan söyledi: "Bugünben bura\a gelirken 'Ne sö>leyeceğım kı' dedim. Sabah kalktam. mutfağa girdim, en sonunda patiıcanı yaktım ve bura>a geldim. Bu. benim hayaD- mın pratiği. kimse beni buna zorlamı- yor.anıa ben düşünmek zorundayun. Evdeki insanlar çoluk çocuk ne >iye- cek diye düşünüyorum. Bu benim kendi yüküm, bu benim se\ gi yüküm. Hem bunu taşımak hem Himalaya- lar'a 0tmek mümkün değil. Sokak- lar erkeklerindir, bizim değil. 13. İstanbul Kitap Fuan'nın c onur yazan'Adalet Ağaoğlu: Eliııi çabuk tutatı TÜYAP'a teşekkürler Kültür Servisi - Bu yıl 13. TÜYAP İstanbul Kitap Fuan'nın 'onuryazan' seçılen Adalet Ağa- oglu için geçen gün Beyoğlu Kü- çük Sahne'de "Onur Töreni \e Gecesi"düzenlendı. İstanbul Devlet Tıyatrosu \e TÜYAP'ın bırhkte düzenledıği geceye Aga- oğlu'nun arkadaşları. sanatçılar, Kültür Bakanlıgı Müsteşan Prof. EmreKongarve çok sayıda okur katıldı. İstanbul Devlet Tiyatro- su sanatçılanndan Işık Yenersu, Zafer Erpn. Arsen Gürzap ve Haluk Kurdoglu'nun, Ülkii Av- vaz'ın kaleme aldığı metnı sun- önetim Kunılu Başkanı Bülent İ'naL Ağaoğlu'na duklan gecede Adalet Agaog- bü-anıplaketisundu.iFotoğraf. K.EREM ILGAZ) lu'nun yaşamı ve yapıtlan üzeri- ne bilgı venldı, oyun. öykü, roman ve dene- melerınden bölümler sunuldu. Sanatçının eserleri üzenne eleştirmen ve incelemecıler bilgi verdı. Alpav Kabacalı, sunuş konuşmasında Aga- oglu'nun eserleri hakkında konuştu ve "Onun sanaünı değerlendirirken. ödünsflz tavnyla,foplumunıuzundünü ve bugünü üze- de olduğunu, son zamanlarda tiyatrodan uzaklaşmış gibi görünse de onun ilk göz ağ- nsının tıyatro olduğuna degmdı \ e eserlenn- deki karakterlerin genelde güvensızlik ıçın- de bulunduguna dıkkatı çektı. Adalet Ağaoğ- lu'nun romanlarına deginen Ahmet Cemal. eserlennin gerçekçı, yol göstencı bir şekilde ıncelenmesı ve degerlendinlmesı, bu bırıkı- "anı plaketi'sûndu. Adalet Ağaog- lu, her şeye ve herkese teşekkür et- tıkten sonra şunlan söytedr "Bu arada kendime de kûçük bir teşek- kürde bulunmak isriyorum. Bcn va- zarlığa başladığım yıllarda. 16 yaş- lannda Nazım Hikmet şiirleri sıra altlanndan gizlice elden ele dolaşa- rak okunurdu ve Nazım Hikmet'in cezaevinde olması nedenivle vazar- hk kafama rutuklama. rufukevi gibi kelimelerle yapışıp kaldı. Bu. haya- tın içinde dc tutuklu olmak demek- ti. Bunu her birimiz elimizden geldi- ğimi/ kadar aştık. Yazıya ve kitaba olan büyük aşkımula yazmayı hep sürdürdük. Ben kendime bu \iizden bu teşekkür payını ay ınyorum. Bu- gün bu son sözleri sö> lemek zorunda kalmak isteme/dim. Ben tıpkı simdiye kadar sanatçı, inceleme- ci yazar dostlanmın yaptığı gibi edebiyatın daha çok niteliksel yönünden. dilinden, yazı- nın sorunlanndan. kitabın değerinden daha çok söz etmek isterdim. Ben bugün demok- rasilerini hatta eskitmiş olan diğer toplumla- rine gerçekçi gözlem ve eleştirileriyle. etkili me sahıp çıkılması gerektigıni savundu. Do- nn yaz^rlan gibi konuşmak isterdim. TÜ- anlaümıyla edebiyatımızın ustalanndan biri olduğunu vurgulamak gerekir." dedi. Aga- oglu'nun tıyatro vazarlığı üzenne. aynı za- manda yazann arkadaşı olan Prof. Dr. Sevda Şener konuştu. Şener. Agaoğlu'nun her zaman arayış için- ğan Hızian ve Feridun Andaçyazann dene- me vazarlıgına değindiler. Adnan Ozer ise Agaoğlu'nun öykü yazarlıgı üzenne görüş- lennı aktardı. Tören sonunda TÜYAP Yönetım Kurulu Başkanı Bülent Ünal. Adalet Agaoglu'na bir YAP'a bir şey için daha teşekkür etmekister- dim. Geçen yıl onur konuğu değerli yazanmız Rıfat Ilgaz'dı, yazık ki böyle bir geceyi yaşa- yamadı. Anısı önünde savgıyla eğiliyorum ve TÜYAP'a dini çabuk nittuğu için teşekkür ediyorum" dedi. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Hayaletler Ordusu: Çevirmenler Dünya edebiyatının ürünlerini onyıllar boyunca bu ülke- nin dilıne aktarmtş, bugün de aktarmakta olanlar kimler- dir? Çoğu kez bilim adamlannın yapmadıklannı yapıp onca bilimsel kitabı günümüze değin bu ülkenin diliyle yine bu ülkenin yarınlanna bağışlamış ve bağışlamakta olanlar kim- lerdir? 1940'tan bu yana kitaplıklarm en değerli parçalannı oluş- turan Doğu ve Batı klasiklerini bu ülkenin çağdaş düşün- ce hamuruna en cömertçe tutumlarla katmış olanlar kim- lerdir? Çevirmenlerdir elbet... Onlar ki, bu ülkede "sanatçılann" ve "yazartann" yanın- da adları -resmi ve özel bağlamlarda- hiç edılmez. Bu dev- letin kültür bakanlannın ya da başkaca "resm/"ilgililerin dü- zenledikleri "sanatçı" veya "yazar" toplantılarına çevir- menler, çevirmen olarak çağnlmazlar. Hiçbır fuarın "onur konuğu" olarak anılmazlar. Türk Dil Kurumu'nun eski var' lığına, Atatürk'ün vasiyetinin çiğnenerek son verilmesin- den bu yana, heıtıangi bir ödül için düşünüldüklerine de pek rastlanmamıştır. Kimi yayınevlerince çevirmen adları, hâlâ kitap kapak- lanna yazılmaz. Doğrudan çeviri eğitimi veren yükseköğrenim kurumla- nnın kadrolarında çevirmenler, bir azınlığı bile oluşturabil- mekten yoksunduriar. Kitap dergilerinde ya da kitap sayfalannda, çeviri kitap- ların tanıtımına aynlan sütunlarda çevirmenler, büyük ço- ğunlukla yalnızca ad olarak vardır. Adı aşan açıklamalara, ancak eğer çeviri kötüyse -o da bazen!- yer verilır. Buna karşılık, iyi çevirilerin aynca belirtilmesi gereksız görülür. Böylece iyi çeviriler, sanki bir hayaletler ordusunun zafe- riymişçesine elden ele geçer durur... 1940'larda, doğrudan o zamanın Maarif Vekaleti'nce önemleri vurgulanan çevirmenler, bugün sanki "normal ömürierini tamamlamış" varlıklardır... Bu bilanço karşısında, hâlâ günümüzde neden çok az sayıda iyi çevirmen yetiştiğini sorgulamak, acaba bir an- lam taşıyabilir mi? Sergilenen tablo karşısında, bu ülkede neden hâiâ çe- viri yapılabildiğini sormak, daha gerçekçi olmaz mı? Gü- nümüzde kimi uzmanlarca bile -elbet yalnızca bizim ülke- mizde!- paylaşılan görüşler, şöyle özetlenebilir: İyi bir edebiyat eseri, bir sanat ürünüdür; ama onun ba- şanlı çevirisi, sanatsal bir eylem değildir. Şiir yazmak sanattır; ama şiir çevirmek "teknık" bir iştir vb. Sondan bir önceki nüfus sayımında evime gelen sayım görevlisıne, mesleğimi sorması üzerine: "Çevirmen" de- diğimde bana: "Ne gibi?" diye karşılık vermişti. Alandan uzaklığı nedeniyle o görevlinın böyle bir soru sorması, doğal karşılanabilir. Ama bugün genelde çevir- menlerimize -üstelik alandan olanlarca- sorulan sorular, mantık olarak daha farklı bir temele mi dayanıyor? Ben, elbet kişisel bir kanı olarak biz çevirmenlerin ger- çek anlamda "sapık' 1 ' bir yanımızın bulunduguna ınanıyo- rum. Eğer öyle olmasaydı, herhalde bunca "kayda değer" bulunmayan bir uğraşı sürdürmekte bunca kararlı olmaz- dık. Batı, çevirmeni çoktan yazariarının yantna koydu, sanat- çılannın ve bilim adamlarının arasına aldı. Ülkemizde ise - üstelik neredeyse bütün ilgili kesimlerin katkısıyla- çevir- menler, adeta çağrılmadan gelen konuklar, kimi "resmi" yerter bağlamında ise varlıkları bile anımsanmayan kişiler. Işin asıl şaşırtıcı olan yanı ise, yukarıda da belirttiğim gi- bi, bu hayaletler ordusunun ılerleyişinı hâlâ sürdürmekte- ki karartılığı. Çeviri yaparak geçinmenın olanaksızlığı karşısında, bu kararlılığa bir anlam verebılmek, daha da güçleşiyor. Ama çevirmenlerini, başka deyışle ayrı iklimlerın kültür birikim- lerini bu ülkeye taşımakta bunca dirençli emekçılerini bun- ca umursamayan bir ortamı anlamlandırabilmenin de pek kolay olduğu söylenemez. KÜLTÜR * SANAT 293 89 78 (3HAT) And Tn« Band Played On VE ORKESTRA DURMADA ÇALIYORD Y6K Roget Spottismoode Phıl Slcvc M<Kİın*-" I hı.M<Tn (,î«.-rı. ( olhru. Manın Seanslan : 12.00-15.00-18.00-21.00 11 (tasım'dan itibaren "BUIUŞMA' BAŞLAYARAK ÜÇ RENK: MAVI Gunümüz Sincmasının 1 Numaralı YaraUcısı K. KIESIX)WSKInin bütün büyük festivalleri silip süpüren başyapıtı 199,1 Vcncclık Fosiıvalı l-:n lyı l'ılm Buyuk Odulu l'.n Ivı Kadın Oyuncu Odulu (Julıclte nınochc) \c daha 2<) uk^laraniM cxlul BEYOĞLU ALKAZAR Tel: 245 73 83 12.15-14.30-16.45-19.0O-21.15 4.HAFTA "Bu film Eunmages katkılanyta gösteıilmektedlr." İFA HALDUN TANER GÖZLERİMİ KAPARIM VAZİFEMİ YAPARIM YÖNETEN SAVAŞ DİNÇEL SAHNE TASARIMI ATIL YALKUT GIYS! TASARIMI AYSEL D O Ğ A N r ISOO IBiOrer 20 1 0 C ^ 20 10 Ct lîOO ÎO 10 P»ıar ISOO 16 1 BtLETLERI SEHIR TIYATROLARI GISELERI İLE VAKKOKAMA TAKSIM SUADIYE RUMEU MACAZALARI KADlKOr HALOUN TANER <M€RKEZ GI$ESlf VE CAPITOL DE SÛTILMAKTADlR Güvenh. Duzenli. Sistemtı, Özenti Hizm&tin Simgesi S E M I M E R Yurtdışında EgrtimK O M U Ş H A C I L A H : Prof. Dr. Aytmr Bmkkmlcıoilu Prof. Dr. Şmhmp Ymlçın 11 Kasım 1994 Cuma Saat 13 " r M m : Sılahhane Cad No 2 Maçka O 0 Z E H L M Y g M : Salon 1A-13 ITU Işletme Fakultesı. Işletme Muhendıslığı Kulûbu n TIYATROFIL YAZAN AKTOMÇSMV «ETEN KMMCkKU 0"(W(M<UW Ynmıin AUAY», B t Ş I HefC»jma2O3O Cles* Pazaf Î6 3Û 'AZAN M.ANT0NI0DEUPMIU ÖETYÖNE;;i ÖZKANSCHULZE OYNAYANLAP Ari1 MKAYA, EMHI M.MN K ^ n dar ıtıb3fe- H,' Paz^Hesı 20 .!C ISTAN(UL SANAT MERKEZI TarlaU» •uV.TAum-İST. : 2S6 37 51-235 14 99-255 23 «4 [ CEMALREŞİTREYKONSERSALOHÜ - İSTANBUL BUYUKŞEHİR BELEOİYESİ _ 10 Kasım 1994 Perşemhe Saat: 21.30 = AUSSEL-MOSALINI İKİLİSİ (Gitar-Bandoneon) "İstanbul Şişli RotnyfiıKiböDerneği lşbiriigiyle" BıletFraılan 200.000TI lndınm Yapılma2 11 Kasım 199 i Cuma Saat: 20 30 EUGENIO BENNATO Gaz Konseri İtalyan Kültür Merkezi lşbiriigiyle'1 BılelFraıIan 200 000-150 000 TL 12 Kasım 1994 Cumartesi Saat: 19.30 T.C. KÜLTÜR BAKANLIGI DEVLET OPERA VE BALESİ Leo Delibes "COPPELIA" Koreografi: L.Ivanov/E.Cecchetti Sahneye Koyan : Suna Şenel Dekor : Emin Üçer Kostüm : Ayşegül Alev Kordo Bale Şefi : Yüksel Ersin Işık : Metin Koçtürk BıIetFıyaüan 1S0 000-100 OOOTL 14 Kasım 1994 Pazartesi Saat. 19.30 LYDIA MORDKOVITCH Keman Resitali Piyano : Julian Milford Brahms, Çaykovski, Prokofiev Bılel Fıyatlan 150 000-1(10 OOOTL CRfl Konser Sılomı; 246 06 96-240 5012 Konser Gışea; 251 56 60 CAPITOl Altaninde; 39119 30/333 j oz SANATA HAYİR I • Ü S LÜ T NM A AZ N ™ R Î I D O S T L A R T I Y A T R O S U KARACA TİYATROSU NDA Tel : 252 59 35 Perdelenmızi açtık 1 . ayhk TIYATRO dergısı INEKYazan Nazım Hikmet Yon H. Hilmi Bulunmaz Pazar 18.00 MUAMMER KARACA TIYATROSU Tel : 513 74 31 • 522 65 85 251 60 90-638 14 84 BULUNM&Z YAYIMCILIK İ S T A N B U L HİLMİ BULUNMAZ Tuyap Kitap Fuarı'nda kıtaplarını ımzalıyor 5-13 KasmVH.00-20.00 STAND B 150'A Kültür Sanat ılanlarınız ıçırr 293 89 78 (3 hat) 17 Kasımdan başlayarak Nazım Hikmet-Genco Erkal Per.18.30 Cuma 21.00 C.tesi 15.00 W DEliNiN 700. OYUN C.tesi 18.30 7-13 KASIM HARBIYE MUHSIN ERTUĞRUL SAHNESI (240 77 20) H A L D U N T A N E R GÖZLERİMİ KAPARIM VAZİFEMİ YAPARIM rC^—'K SAVAŞ DİNÇEL (9-IO-II-I2-I3 Kısım) KADIKOY HALDUN TANER SAHNESI (349 04 63) MEMET BAYDUR İSUHJUIIIJI Müzikh Seyirlik Oyunt EVRİMSEI m \ Yazan - YönetenHaşmet Zeybek % Turkıye'de ilk defa % gece ktubunde Car}?030 fm 1130 2030 CuımMJO ün 15 30 20 30 ftcnrl530 1830 Ityatro Ofymptı Gecı KKiUr Acara Sok No î Beyosiu 293 94 56 TENSING (9-10-11-12 13 Kasım) U S K U D A R M U S A H I P Z A D E C E L A L S A H N E S I 1333 03 97) N E I L S I M O N İLK C t N C U t BRNGTON BEAC MEr^O(BR1NGTON BEACV ONETEN ENÖHULUDAG ^KiÇm CEMIL BUTUKUTKU (9-10-11-12-13 Kasım) FATIH REŞAT NURI SAHNESI (526 53 80) EHGUN SAV ORTAOYUNCULAR ISTİKLALCAD NO 140 TEL 251 18 65-66FAX 244 43 27 Ferhan Şensoy SEYİRCİLİ SEYİR DEFTERİ BİR BAŞKASI tüi nını fivai Vanltnıt-U.Tiınk' (•^rwnı« nıctısupfcırına *, ><(, cn % li) mdınnı ıiinkııaktaıiır >JETtN ENCİNGÜRMEN (9-10-11-12-13 Kasım) V) k GAZİOSMANPAŞA SAHNESI (578 60 671 L O L E H B E L L O N OYLE BİR SEVGİ Kİ ENGIN CURMEN ^^^ÇIS MUALLA GENEZ (9 10-11-12 13 Kaum) 125. OYUN Guma-Cumartesı 21 00 Cumartesı-Pazar 15 30 Pazar 18 30 Ferhan Şensoy FERHANGISEYLER Çarşamba 2 1 00 Ferhan Şensoy ŞU GOGOL DELISİ Derya Baykal Şensoy Perşembe 2! 00 n Cır ISMIOÎGNf IDlOCum 20 10 Ct 1&00 20 10 Paiir 15 00 II 1 ftlLraEKI $EHIR TIYATROLARf GISELERt İLE VAKKOI>AMA TAKSlH SUAOIYE RUMELI MAĞAZALAKI KADIKOY HALDUN TANER f MERKEZ CIJESH VE CAmOL D£ SATlLMAKTADm Bilet Satış Yerleri; SES-1885 Ortaoyunljr Tel: 25118 65 VAKKORAMA laksim-Rumeli.CARŞI Maslak-Bakırköy. Capitot Mağazalan 10. İSTANBUL FOTOGRAF GUNLERİ'NDE BUGUN Konferans: Sabit KALFAGİL "Güneş Diyagramlarr' Aksanat Kültür Merkezi /Taksim Saat: 19.00 DILBILIMCİDEN İngilizce-Almanca-Türkçe(diksiyon) pazar-pazartesi-çarşamba-cu ma 14.00-17.00 saatlerinde 2328986
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle