Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9EKİM1994PAZAR
HABERLER
t-
'Yeni hükümete
Hıtiyaç var'
•MANAVGAT(AA)-
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği Başkanı Yahm Erez,
ûlkenin yeni bir hükümete
ihtiyacı bulunduğunu
belirterek, "Bu, DYP-ANAP
hükümeü olabilir" dedi.
Ercz, yapüğı açıklamada
TürkiyeOdalar ve Borsalar
Birliği olarak mevcut
koalisyon hükümetinden
destekleriıu çektiklerinı
belirterek şunlan söyledi:
"SHPıçindekison
çalkanular, beraberinde
hükümet krizini getirdi.
Bugünkü koalisyon yapısı
içinde ülkenin gerek
ekonomik, gerekse sosyal
meselelerinin çözümünü zor
görüyoruz. Bu nedenle
Meclis içinde yeterli
çoğunluğa sahıp, Türkiye'nin
ekonomik ve sosyal
meselelerini çözecek yeni bir
hükümet modelıne ihtiyaç
olduğu görüşündeyiz. Bu,
DYP-ANAP hükümeli
olabilir. Anayol, ülkenin
meselelerini çözecek biryol."
'DYPveANAP
tabanda
Urieşmeli'
•TUFANBEYLİ(AA)-
DYP Genel Başkan
Yardıması HaÛt Dağlı.
Türkiye'yi 2000'li yıllara
taşıyacak tek partinın DYP
olduğunu söyledi. Dağlı,
Adana'nın Tufanbeyli
ilçesinde ANAP'tan istifa
eden beş belediye meclis
üyesiyle çeşitli partilerden
301 kişinin DYP"ye katılımı
nedeniyle düzenlenen
törende yaptığj konuşmada,
Türkiye'nin dünegöre bugün
birlik ve beraberliğe daha
fazla ihtiyacı bulunduğunu
kaydetti. Dağlı. "DYP ve
ANAP tabanda birleşmek
zorundadır" dedı.
Seçmıiçin boya
araıuyor
• ANKARA (AA) - Yüksek
Seçim Kurulu'nca temin
edilebilmesi durumunda,
milletvekili ara seçıminde de
seçim boyası kullanılacağı
bildirildi. Yüksek Seçim
Kurulu, Seçimlerin Temel
Hükümleri ve Seçmen
Kütükleri Hakkında
Kanun'un 93. maddesi
gereğince milletvekili ara
seçiminde kullanılmak üzere.
Devlet Malzeme Ofisi'nden
çıkmaz boya talebinde
bulundu. Devlet Malzeme
Ofısı'nin geçen seçimler için
Hindistan'dan ithal edilen ve
sürüldüğü parmaktan belli
bir süre cıkmayan boyadan
temin etmesi durumunda oy
kullanan seçmenlenn
parmaklan boyanacak.
Matkap:
Koalisyon
Tûrkiye'nin şansı
• ANTAKYA (Cumhuriyet)
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Nihad Matkap,
ülkenin demokratikleşmeye
ihtiyacı olduğunu
vurgulayarak, koalisyon
hükümetinin bu önemli şansı
mutlaka kullanması
gerektiğini söyledi. Hatay'm
Yayladağ, Hassa. Kumlu ve
Altınözü ilçelerinde SSK
sağlık istasyonlannın açılış
törenlerine katılan Çalışma
Bakanı Nihad Matkap,
demokratikleşme konusu
üzerindedurdu. Matkap,
"Bu inancımızı sürdürmek
istiyoruz. Koalisyon
hükümeti bu dönemde
demokratikleşmeyi
sağlayamazsa ülkeye kötülük
yapmış oluruz. Bu bağlamda
hükümet bu şansını mutlaka
kullanmahdır" dedi.
Almanya'da
Diyanet
temsilciliği
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Diyanet Başkanı
Mehmet Nuri Yılmaz,
Almanya'da yaşayan
Türkler için bu ülkede dini
temsiltilik açılması
gerektiğini söyledi. Yılmaz,
Türk Federasyonu Genel
Başkanı Türkmen Onur ve
federasyon temsilcilerini
kabulünde yaptığı
konuşmada, deyletin
yurtdışındaki dini eğitime
Çok önem verdiğıni söyledi.
Bütünleşmeiçin somutçalışmalar başladı. SHP ile CHP 'nişanlandı'
Sohla, 'nikâh'yakıııdaANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) -
SHP-CHP bütünleşmesi için ızlenecek
yöntem ve protokol konusunda görüş-
meler resmen başladı. SHP ve CHP par-
ti meclislerinin bütünleşme karannı al-
malannın ardından iki partinin genel
sekreterieri, takvim ve izlenecek yöntem
konusunda ilk görüşmeyi dün yaptılar.
SHP Genel Sekreten Fikri Sağlar, solda
'nişanın vapüdığını ve nikahın da yakuı
olduğunu' bclırtırken CHP Genel Sekre-
ten Adnan Keskin, "Önümüzdeki günler.
umutlann yeniden niizlendiğj bir dönem
olacaktır" dedi.
Bütünleşme takvimi ve yöntemi ko-
• SHP ve CHP genel sekreterieri, bütünleşme takvimi için ilk
görüşmeyi yaptı. İki parti; merkez yürütme kurulu üyelerinden
oluşacak komisyon üyeleri, bütünleşme protokolünün
kapsarrunı genişletmek ve takvim önerisi getirmek için bugün
toplanacaklar.
nusunda ilk görüşme için dün sabah
SHP Genel Merkezine giden CHP Ge-
nel Sekreten Keskin, Sağlar'la maka-
mında yaklaşık bir saat görüştü. CHP
Genel Sekreter Yardıması Eşref Erdem
ve SHP Genel Sekreter Yardımcısı
Mustafa Gazalcı'nın da haar bulundu-
ğu görüşme, bir 'ön topfanti' niteliğinde
oldu. Keskin ve Sağlar, bütünleşme tak-
viminin belirlenmesi, daha önce hazırla-
nan bütünleşme protokolünün daha
kapsamlı hale getirilmesi için MYK
üyelerinden oluşacak bir komisyonun
görevlendirilmesi ve komisyonun bu-
gün topianmasıni' kararlaştırdılar. Ko-
misyonda CHP kanadından Adnan
o».».»r. Fikri Sağlar ve Adnan Keskin dûn sabah birara> a geldi.SHP'ninbütûnleşme-
S O n r a ninarasecimsonrasınakalmasıönerisine,CHPdenkoşuUu'Evet'dedJ.CHP
Genel Sekreten Keskin, ara seçim öncesinde iki parti kurultay larının toplanarak bütünleşme kararının alınmasuıı isterken Sağlar,
hazırianan protokolün parti yetkili organlarında onaylanması ve genel başkanlarca imzalanmasının yeterli olacağını ifade etti.
Keskin'in yanı sıra. Ismail Cetn, Fuat
Çay, Hasan Fehmi Güneş, Ali Topuz gö-
revalacak.
Edinilen bilgiye göre, bugün ve yann
toplanacak olan komisyon üyeleri,
daha önce hazırianan protokol ilİceleri-
ne bağlı kalmak koşuluyla daha geniş
kapsamlı bir protokol hazırlayacak, bü-
tünleşme takvimini belirleyecek ve iki
parti MYK'lennin onayına sunacaklar.
CHP. protokol ve takvim önerisini sah
günü PM'de oylayacak.
Toplantıda Sağlar'ın, bütünleşme
takvimi ve ilkelerinin belirlenmnesi ko-
şuluyla bütünleşmenin ara seçim sonra-
sına kalması önerisini getirdiği
öğrenildi.
Keskin, Sağlar'a, takvim
açısından sorun doğuracaksa
bu öneriye 'evet' diyeceklerini,
ancak iki parti ortak kurultay-
lannın ara seçim öncesinde top-
lanarak bütünleşme karan al-
ması ile 'birtiğin güvenceye au-
nabüeceğini' ifade etti Sağlar,
bütünleşme protokolünün iki
parti yetkili organlarında görü-
şülmesi ve genel başkanlar ta-
rafından imzalanmasının yeter-
li bir güvence olduğu görüşünü
savunurken Keskin'in, bütün-
leşme için asıl karar verecek or-
ganın kurultay olduğunu, kişi-
lere bağlı bir uygulamarun so-
run doğuracağını söylediği öğ-
renildi.
Görüşme sonrası gazetecile-
rin sorulannı yanıtlayan Sağ-
lar, bu görüşmeyle çok önemli
bir adımın atıldığını belirtirken
"Ara secunlerden sosyal demok-
ratlar güçlenerek çıkacaklar"
dedı. Hazırianan protokolün.
parti yetkili organlannın onayı-
na sunulacağını bıldıren Sağlar,
'nişan yapıldı, nikah yakında'
dıye konuştu. Bütünleşme Or-
tak Kurulu tarafından hazıria-
nan 3 maddelik protokolün bü-
tünleşme ilkeleri açısından çer-
çeve oluşturduğunu kaydenen
Sağlar, bugün ve yann yapıla-
cak toplantılarda bunun içinin
doldurulacağını' söyledi. CHP
Genel Sekreteri Keskin de bu
görüşmeyle somut bir calı-
şmanın başladığını ve şu ana
kadar görüş aynlığına da dü-
şülmediğinı vurguladı.
MHPdeTürkeş, yinetek adavANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Millıyetçi Hareket Partisi'nin (MHP)
büyük kongresi bugün yapılıyor. MHP
Genel Başkanı Alpaslan Türkeş in tek
aday olarak katılacağı kongrede, tüzük
ve program değışıklıklen de karara
bağlanacak. MHP'nın, Atatürk Spor
Salonu'nda bugün yapılacak 4. Büyük
Olağan Kongresi. Başkanlık Divam'nın
oluşmasırun ardından Genel Başkan
Alpaslan Türkeş'in konuşmasıyla
başlayacak. Kongre salonunda. sigara
içilmesine, yiyecek. meşrubat
sokulmasına izin venlmezken,
çalışmalar, bin içende olmak üzere 7
multivizyon ekranıyla dışandakilere
yansıtılacak.
Salonda, Başkanlık Divanı
platformunun üzerine yerleştirilen
büyük bir Türkiye haritası
•4. Büyük Olağan
Kongre. Başkanlık
Divam'nın
oluşmasının ardından
Genel Başkan
Alpaslan Türkeş'in
konuşmasıyla
başlayacak.
ışıklandınlacak. 1969yılındanberi
kongrelere raldpsiz olarak giren
Türkeş, bugünkü seçimlerde de tek
adayolacak. MHP Genel Başkan
Yardıması Erzurum Milletvekili Oktay
Öztürk de kongreye ilişkin bilgi
verirken. birçok ilin büyükşehir
belediyesi statüsü kazandığını
belirterek. bu illerdeki parti meclisi üye
sayısının yeniden düzenleneceğini
söyledi. Parti meclisi üyelerinin seçimi
ve belirlenmesi konusunda da yeni
düzenlemelere gidileceğini kaydeden
Öztürk, program değişiklikleri
konusunda kurulan komisyonlann
çalışmalannı sürdürdüğünü ve bu
çalışmalann vakında sonuçlanacağını
kaydetti. Parti programında
özelleştirme konusunda yeni
düzenlemelere de gidileceğini bildiren
Öztürk. "Biz özelleştirmeyi ilk kez
öneren parti>iz. V'ıllardır, işçilerin
çalıştıkları fabrikalara ortak olması
gerektiğini savunduk" dedi. Öztürk, eski
ANAP'lılann MHP'yegirmeleri
konusunda. "Bizim kapımı/ herkese
açık. Eski arkadaşjar >eniden geli> or"
derken. DYPile seçim ittifakına iİışkm
bir soruya. "Şu an söz konusu değil.
Teşkilatımız seçime hazırlanıyor. Ama
bu si> asettir, yann ne gösterir büinmez"
karşılığını verdi.
MIKRO
DİNÇ TAYAKÇ
Hamhum!.. Şaralop!..
Sanki bir mum, "hayal perdesi"ri\ aydınlatıyor. Perde-
de "halkadamı''Karagözile "köşedönücü", "düzenbaz"
ve de "yiyici" Hacivat'ın gölgeleri. Karagöz'ün avurttan
çökmüş, Hacivat alabildiğine şişkin ve de pişkin. Yüzyılla-
rın ötesinden yansıyan "geleneksel" konuşmalarına giri-
şiyorlar.
"Bak Hacıcavcav'ım; senin için banka batırmakla 'ma-
lum'dur diyorlar, sonra efendicağzıma söyliyeyim, yat
alır da vergisini başka, sigortasını başka göstermekte
'mahir'd/r diyorlar, daha daha efendicağzıma söyliyeyim,
arsa spekülasyonu yapmakla 'maruf'ft/r ki işi Amerikan-
ya 'ya dek vardırmıştır diyorlar..."
"Hamhum!.."
"Yanıtlasana Hacıcavcav'ım"
"Şaralop!"
"Bak Hacıcavcav'ım; diyorlar ki senin hanım, efendi-
cağzıma söyliyeyim, 'gözde' iken bir türlü, 'baş kadın
efendi' olanda bir başka türlü, 'hanım sultan' olanda bir
bambaşka türlü kollamış seni ki kendini kollarcasına...
Şimdi 'temiz eller'den, 'herkesin yediğini didik didik et-
mekten' söz ediyormuşsunuz ama, kendi sofranızda ne-
ler yendiğini açıklamaya yanaşmıyormuşsunuz?.."
"Hamhum!..."
"Bak Hacıcavcav'ım; milletin sabrı taşıyor, bu işin sonu
fena bitecek. Bir şeyler söyle, mal beyanmda bulun..."
"Şaralop!.."
Mum sönüyor, perde karanyor, Karagözle Hacivat'ın
gölgeleri yoklara karışıyor. Mum yeniden yandığında ha-
yal oyununun bir başka sahnesini izleyeceğimi umuyo-
rum, ama ne gezer... Karagöz de, Hacivat da mum sön-
meden bıraktığımız halde...
"Bak Hacıcavcav'ım; devletfü babanın sağlığında aile-
cek kırdığınız cevizler halkın dilinden, hakkın diline yük-
seliyor. Diyorlar ki ma'aile ulkeyi sultan sofrasına çevir-
mişsiniz. Sizler yiyip tıkanınca, uşaklarınız kurulmuş sof-
raya... Millet taşımış, sizler ve uşaklarınız tüketmişsiniz.
Şimdı uşaklarınız kusmaya başlamışlar ki, sıranın sizlere
geleceğinden söz ediliyor?.."
"Hamhum!.."
"Bak Hacıcavcav'ım; başlarına uşaklarınızı oturttuğu-
nuz her mevkiden kötu kokular yükseliyor. Diyorlar ki,
efendicağzıma söyliyeyim, bunca servet, bunca mal
mülk, bunca kredi, bunca debdebe öyle devlet memurlu-
ğuyla sahiplenilebilinemez... Olsa olsa, 'kollayıcılıkla' is-
tiflenir... Hem de ak akça olarak değil, kara para olarak..."
"Şaralop!.."
"Bak Hacıcavcav'ım; işin suyu çıkmıştır ki sıkılası yanı
kalmamacasına. Valide-i muhteremimzden 'ağaçsız or-
man' sahibi minik biraderinize, zat-ı âlinizden minimin-
nacık bacınıza dek incileriniz saçılmaktadır. Diyorlar ki
onu tanımam, bunu parası varken tanırdım, ben kimseyi
aramadım, kazandıklarım helaldir' gibilerinden laflara
millet doymuştur..."
"Hamhum!.."
"Bak Hacıcavcav! Halkın sabrı Karagöz'ün sabrıdır ve
de taşmak üzeredir. Patlatırım şimdi gözünün üstüneü!"
"Şaralop!!!"
Karagöz tokatı patlatıyor ve Hacivat boylu boyunca yere
seriliyor... Kalkıyor, bir tokat daha, gene yerde... Sonun-
da, hamhum, şaralop'u da, geleneksel söylem biçimini
de bırakıp yaygarayı basıyor.
"Yıktın duzenimi eyledin viran, varıp babama mum ya-
kayım heman!"
Mumun ölgün ışığında hayal perdesine Beberuhi'nin
ölgün gölgesi vurup Hacivat'ı yerden kaldırmaya sıva-
nıyor..
Ana fikir Hacivatlar nice çoğalmış olsa da, Türkiye ha-
yal perdesi değildir.
Ana fikrin ana fikri' Kendini hayal perdesinin Hacivab
ile özdeşleştirenler, hiç de hayali olmayan Karagözler'in
sabrmın taştığını bilmeli ve Beberuhi'den medet umma-
nın umarsızlığını kavramalıdırlar.
CHP: 1284 küv boşaltüdı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yar-
dıması Eşref Erdem. Tunceli'de köy yakma ve boşaltma
olaylannın hükümetin alnında kara bir leke olarak kalacağmı
söyledi. Elde ettıkleri verilere göre, eylül ayına kadar bölgede
1284 köyün boşaltıldığını belırten Erdem. "İçişleri Bakanı, bu
iddialann doğnı olup obnadığını araştırmak üzere bölgeve gjdip
inceleme yapmalıdır. Eğer bunu yapamıyorsa, istifa etmeödir"
dedı.
Erdem dün düzenlediği basm toplantısında, devletin, Tun-
celi'deki vatandaşlara sahip çıkması gerektiğini söyledi.
Ülkücüler ülkücüleri anlatıyor: 2
Ülkücühareketin içinde aktifgörevlerdebulunan Erdoğan Tcmnöven, hareketingeçmişine, bugününe nasılbaktığun anlattı:
BiryerlerdehatayaptıkIŞIK KANSU/KEMAL YURTERİ
K'ski MÇP Genel Başkanlanndan
Şevket Bülent Yahnici, Cumhuriyet'in,
MHP ve ülkücü harekete ilişkin sorulanna
bugünkü bolümde verdiği yarutlar söyle:
- RP, MHPnin tabanım mı oyuyor?
- Geçmişte böyle tartışmalar yaşandı, an-
cak şu an böyle bir sorunumuz yok. Zaman
zaman. "Turklük mü önce gelir, Isiamiyet mi
önce geür" diye soruldu. Bızım anladığımız
İslamiyet. milliyetçiliğe aykın değildir. Bu
hadisiyle, ayetiyle sabittir. Arap, Arap milli-
yetçiliğini yapıyor. Bugün İrandaki rejim,
Fars milliyetçisi bir rejim. Ana dünyaya di-
yor ki, "İslamiyette kavimcilik yoktur."
Türkçe yayınlarla Türkiye'ye rejim ihraç et-
meye çalışan İranlı düşünürler, "İslam kav-
miyetçi değildir" diye yazıyorlar. Ama öte
yanda bal gibi milliyetçilik yapılıyor. Bana
göre RP, İslamı söylemin dışında bir başka
oyuna hazırlanıyor. Daha önce de bu oyunu
denedi. RP. 1991 seçimlerinde de bu oyunu
denemek istedi. Gerek Güneydoğuda olsun,
gerekse büyük şehirlerde olsun. Güneydo-
ğulu insanlara dönük politika geliştırmek is-
tedi.
Bunlann oyunu RP'ye kanalize edecek bir
politikayı geüştirmek istedi. Ve hatta bunu
HEP ile ittifak noktasına kadar götürdü.
Ankara'da, İstanbul'da, büyük şehırlerde
doğuracağı tepkileri düşünürek veya o tep-
kiden korkarak bundan vazgeçtiler. Malum,
daha sonra RP-MÇP-IDP ıttifakı oldu.
Şimdi şartlar değişu. RP. kendisine daha ge-
niş bir zemine yarattı ve kendisinin daha ge-
niş bir zeminde olduğunu sanıyor. 1991 se-
çimlerinde HEP ile oynamak istediği oyunu.
şu an yine oynamak istiyor. Güneydoğulu
insanlara. gerek bölgede, gerekse de göç et-
ü'klen yerde, sahip çıkmak istiyor. Onlara şi-
rin görünmek istiyor. Bunun kendisine ne
getirip, ne götürüceğini RP iyi hesaplamalı-
dır. Şunu açıkça söyliyeyim; bu. RP'den bü-
yük puan götürür. RP, o zaman bir yanı et-
nik söylemli. bir yan ırkçı söylemli bir parti
haline gelir
-12 Eylül öncesi ve sonrası geüsmeleri ha-
tırlayacak olursak, ülkücü gençlerin artık bu
tür hareketferin içinde olmayacağını söyleye-
için ortada değildir. Ülkücülerin işi kavga et-
mek değildir. Böyle bir metodlan yok. 12
Eylül öncesinde de bu nedenle kavganın
içinde değillerdi. Metod olarak. anarşiyi,
kavgayı. terörü seçtikleri için kavganın için-
de olmadılar. 12 Eylül'ün ardından ırkçılık
ortaya çıktı. Bu ırkçılık lokalize edildi,
PKK'ye indi. Şimdi daha büyük biryara ka-
şmmaktadır; mezhebçilik. Bu meseleyi her-
kes kaşıyor. Yann kavga noktasına getire-
cekler. Bu kavgayı oluşturmak jhanetlerin
en büyüğüdür.
- Clkücü hareketteki bölünmelere nasıl ba-
kıvorsunuz?
keş'i Türk milliyetçiliğinin lideri olarak gör-
mektedir.
Erdoğan Tannöven, Ülkü Ocağı Dergisi'-
nin yazarlanndan. 1975-80 yıllan arasında
Büyük Ülkü Demekleri ve Ülkücü Gençler
Derneği'nde (ÜGD) yöneticilik ve baş-
kanlık yapan Tannöven, 12 Eylül'ün ardı-
ndan Kayseri, Zindrlidere, Konya ve Ehyar-
bakır cezaevlerinde 1,5 yıl yattı. Son kongre-
ye kadar MHP Ankara II Başkanlığında
görevli bulunan Tannöven, ticaretle uğraşı-
yor.
Ülkücü hareketin içinde, 12 Eylül önce-
sinde ve sonrasında aktif görevlerde bulu-
Sistem, RP'nin karşısında M HP'yi getiriyor şeklindeki laflar safsatadan ibarettir. Eğer
iddia edildigi gibi sistem bizi sevseydi, 12 Eylül ve sonrasında birgrupla bizi yenik düşürüp
yok etmek istemezdi. 12 Eylülçüler, RP'nin Konya mitingini gerekçe yapmış, ama Türk
milliyetçilerini ezmiştir.
bilir misiniz? -12 Eylül öncesi şartlar işi sıcak
çatışmayagötürmüştü. Sıcakçatışmanın ta-
raflan ve sebebi ideolojiktı. "Önce o başlattı,
sonra o başlattı, nefsi müdafaa" lllan bunlan
bir kenara bırakalım. 12 Eylül sonrasında
farklı bir boyut var. 12 Eylül sonrasında ül-
kücüler kavga ortajrunın en ufak haliyle
içinde değiller. Sayın Türkeş çok açık ifade
etti. "PKK ile mücadelenin de\letin işi oldu-
ğunu, devletin haUetmesi gereken bir mesele
olduğunu, ülkücülerin bu işe kanştnamalan
gerektiğüıi" söyledi. Sayın Türkeş'in bu ko-
nuda çok açık beyanı vardır. Doğrusu da
budur. Çünkü PKK'nin muhatabı devlettir.
PKK bugün var, yann yok olacaktır. Birta-
kım ınsanlar ılle birtakım insanlarla kavga
- Aynlan arkadaşlanmız aynlmışlardır.
Kendi partilerini, kendi yayın organlannı
kurmuşjardır. Bizim iç bünyemizde bunlarla
ilgıli problem yoktur. Giderken, partiyi, ha-
reketi, liden eleştimıişlerdir. Bugün de bu fı-
kirlerinin değişmediğini söylemektedirler.
"Bizdeğisnıedikr
'demektedirİer. Şu an hare-
ketin lideri Sayın Türkeş'tir. Bir siyasi parti-
nin genel başkanı olmasının ötesinde bir ide-
olojinin lidendir. Türk milliyetçiliğinin lideri
sıfatıyla Sayın Türkeş, o global hareketin li-
deridir. Bunun Türkiye içinde mensubu
vardır, Türkiye dışında mensubu vardır, Or-
ta Asya'da "Ben Türk milliyetçisijim" diyen
insan da Türkeş'ı lıder olarak görmektedir,
Tataristan Bahçesaray'daki adam da Tür-
nan ve "Bir yerlerde hata yaptık" diyen
Tannöven'in, hareketin dünü, geleceği ve
bugününe ilişkin görüşleri şöyle:
"Biz bir yerlerde hata yaptık. Omzu düşük,
paltosu yarun atılmış, ayakkabı ökçesine
basılmış, kabaday ı> an. tespth çekenler bizim
tiplememiz oldu. Halbuki bunlar ülkücü teşki-
latında asla kabul görmeyen tiplerdi.
Ülkücü hareketin 1994 yılındaki durumu-
nu değerlendümeden e»el, önce ve sonrasına
bakmak gerekir. Zira ülkücüler ve MHP,
941e biriikte ülkenin gündeminde birinci sıra-
ya yükseldi. Oysa, ülkücü hareketin söylem-
leri arasında bundan 30 yıl öncesiyle bugün
arasında hiçbir fark yoktur. Sadece meyda ve
bizi anlamamakta ısrar edenlerin gündemine
yeni gimıiştir. Şimdi kabul görmeye başlama-
yan sevimliliğimiz. ülke bütünlüğüne verdiği-
miz önem, kavga karşıtı tavıriarunı/, uzlaş-
macıuğımız dün de vardı. Ülkücü hareket ilk
dinamiğini 90'da So\yetler Birliği'nin çöküp
dağılmasıyla > akalamıştır. Bu oluşum ve de-
ğişim. ülkücü hareketin kendisini doğnıla-
ması, gunırunu y akalamasuia vesile obnuştur.
Alpaslan Türkeş'in bilgeliği, uzak göriişiülü-
ğü tüm kesûnlerin gıpta ve takdirini berabe-
rinde getirmişrir.
PKK olayı ise gündemde MHP'niıı daha
fazla yer alması sonucunu doğurmuştur. Sis-
tem, RP'nin karşısında MHFyi getiriyor
şeklindeki laflar safsatadan ibarettir. Eğer id-
dia edildiği gibi sistem bizi sevseydi. 12 Eylül
ve sonrasında bir grupla bizi yenik düşürüp
yok etmek istemezdi. 12 Eylülcüler, RP'nin
Konya mitingini gerekçe yapmış, ama Türk
milliyetçilerini ezmiştir. Erbakan'ın söylemle-
rini diline dolamış ama Alpaslan Türkeş'ı 5 yıi
cezaevinde kapalı tutmuştur. Denge olsun
diye 11 ülkücüvü tereddütsüz idam sephalan-
na göndeimiştir."
Tannöven, ülkücü harekkette bölünmele-
n kabul etmiyor ve aynlanlan da oldukça
sert dille eleştiriyor. Tannöven'in değerlen-
dırmeleri şöyle:
"Başka partilerdeki ülkücülerdiye bir konu
bahis mevzuu bile olamaz. Çünkü ülkücülük
her şeyden önce bir iklim meselesidir. Kendi
iklimi dışında hiçbir aniam ifade etmez ve et-
memiştir de. Sadece kullaıulan, faydanılan,
ama o kadar."
Yannr'RP,fitneyiyaygınlaştıncı
gayret içinde'