Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9EKİM1994PAZAR
10 PAZAR YAZILARI
Örgütiütoplum sokaklaradöküldüIngilizlerin 1982 Anayasası yok aJ-
lahtan. îsteyen, istediği gibi örgütleni-
yor. Dilediğini söylüyor. İçinde kal-
madan. Düdüklü tencere gibi çünkü
toplumlar. Düdüğünü açıp buhan at-
mak gerek. Egemen düzen, kendisin-
den emin. Bu aşamaya hop diye gel-
memişler elbet. Kaç yüz yıl debelen-
dikten sonra. Yine de verilmiş sadaka-
lan var ki buralarda toplumun örgüt-
lenmesi ve kendisıni ifade etmesı. Av-
rupa'daki kadar kanlı ve devrimü ol-
mamış. Bugün de 100 bin kişinin, hü-
kümetin yeni ceza yasa tasansını pro-
testo etmesi bekleniyor. Hava güzel
olursa hele, millet yine Trafalgar Mey-
danı'na dolacak. Tasan, kamu ve yasa
düzenini daha da sıkılaştıracak öneri-
lerle dolu. Polise daha çok yetki tanı-
yor. Toplumun liberal kesimine sert
gelen bir tasan. Ama, artan suç
oranını engelleyemeyen düzen için ise
yeterince sert değil. Işte bu iki a t görüş
bugün çarpışacak. İnsanlar bağınp
çağınp içlenni dökecekler. Aralanna
kanşacak anarşist ve provokatör
takımı da yine elinden geleni ardına
koymayacak. Bizde 12EylüI sonrası-
na rastlayan dönem, İngiltere'de de
Thatcher dönemiydi. Bizdeki cılız si-
yaset ortamı darbe ile kesildi. Hala
kendisine gelebilmiş değil. Bugünkü
kısır döngüler, sığ çekişmeler hep dar-
beden miras.
LONDRA
EDtPEMİL
ÖYMEN
Ingiltere'de ise Thatcher dönemin-
de insanlar, düzene karşı çıkılamaya-
cağını kendileri anladüar. On yıl önce
tam bugünlerde madenciler grevdey-
di. Daha önce hükümeti düşüren
grevcileri bir yıl içinde Thatcher alt
etti. İşçi sınıfının bayraktarlan çözül-
dü. Gençler bir bakülar ki, Thatcher
düzenine karşı çıkmak mümkün değil.
Düzenden yana oldular. Her koyun
kendi bacağından asılır felsefesi, Özal
ile birlikte Thatcher döneminin yükse-
len değeriydi. İkisi de hemen hemen
aynı zamanlarda siyasetten dışlandı-
lar. Ama her iki topluma da farklı
yansıdı bu: İngilterededüzeneleştiri-
si, 1985'de bırakılan yerden değil,
farkh bir düzeyden yeniden başladı.
Türkiye'de ise depolitizasyonun sür-
mesi için kilit yerindeydi: 1982 Anaya-
sası. Bugün Londra'da 100 bin kişinin
toplanıp hükümeti protesto etmesi sü-
kunetle bekleniyorsa, bunun iki nede-
ni var: Insanlann örgüüenme, düşün-
celerini açıklama özgürlüğünden kor-
kulmaması ve güvenlik kuvvetlerine
toplumsal hareketleri denetim altına
alacak bilgi, beceri ve donanımın sağ-
lanması. Ingiliz toplumunun genç ke-
süni siyasetle çok ilgili değil. 1992 seci-
minde 25 yaşın altındaki nüfusun ne-
redeyse yansı oy bile kullanmadı.
Ama siyasetle ilgili kesim ise gerçekten
bilinçli. Bugün, Af Örgütü'nden,
Nükleer Silahsızlanma'ya, Anti-Nazi
BiruğTnden, yazılı anayasa isteyen 88
Bildirgesi'ne, Genç Muhafazakarlar'-
dan Öğrenci Birlikleri Konfederasyo-
nu'na kadar birkaç düzine örgütün
yandaşı kendilerini sokağa atacaklar.
Bakalım poüs ne yapacak?
Tkincivatan've
dünyavataiıdaşhğı
lr«ıfl~4Mİı*£llîriîn v**nîf1f*n rirkOtidl hava havuzu yapdmıştı. Çapı 130 merre olan ve tamamen dotanası için 24.000 metreküp su
Kaıearaıımn yenıaen uoguşu g e r e k e n h a >
^ ^ ^ ^ ^^^40yûhk
çahşmadansonra i883'deaÇ
üanaınst-
1931 yılında Stalin tarafından yıkılan Christ-Saveur katedralinin yeniden yapılması için ça- Saveur katedralinin kapasitesi 7 bin kişiye göre ayarlanmıştı. l zmanlar 45 dakikada yıkılan
lışmalar başladı. Katedralin Moskova'nın 850. kunıluş yılı olan 1997'ye yetiştiribnesi için tüm katedralin yeniden inşasının 3 yıl süreceğini belirtiyor. Katedralin orijinaline sadık kalarak
olanaklann kullanıldığı belirtiliyor. Katedralin yerine" 6O'lı ydlarda Moskova'nın tek açık yapılması için tüm arşivlerin tarandığuıı \e katedralle ilgili belgelerin arandığı belirtiliyor.
İngilizce ve Almanca GÖK-DİL de öğrenilir %/
ÖNEMLİ DUYURU "22 Ekim'e kadar kayıt olan kursiyerlere
ödeyecekleri ilk tutar üzerinden % 20 indirim yapılacaktır"
GÜZ DÖNEMİ KAYITLARI BAŞLADI
Gündüz (yoğun)
Hafta içi (akşam)
Hafta sonu
3, 10, 1 7, 24 Ekim
4,11, 18,25 Ekim
1,8,15,22 Ekim
I KADIKÖY
SÖĞÜTLÜÇESMI
ı Hosonpaşa Moh Abdûlhaiır
° Memduh Sk No 9
' Td 337 0407
1
41818 89
KAMKÖY TAKSİM
KujdilıCod TaimmCod 71
Dıtek Han No 67 Td 250 34 49
Tet. 338 03 47 250 47 47
3451896 2530003
237 66 81
BAKMKÖY
KunJtaySl No 10 IslanbulCad
Tei 520 11 41 Danteba Sk No 7
5201142 Td 571 2783
5276214 5836840
BAKIRKÖY II
HatBoyuCaJ
No ^BaluHroy
Td 543 83 97
57018 49
DILBILIMCIDEN
İngilizce
Almanca
Türkçe (diksiyon)
Pazar, pazartesi,
çarşamba, cuma
günleri
14.00-17.00 arası
Aynı gün ve
saatlerde
randevu
alınabilir
Hersaat, bir
öğrenciye
ayrılmıştır
2328986
Bir uçakla yazdan son-
bahara geçmiştik. Yağmur
yağıyordu ve rüzgar vardı.
Caddeler geniş ve ıslaktı. Ar-
kamda polis korkusu ve ya-
saklar, önümde ise yanıtsız
sorular bulunuyordu.
Sonbahar kışa döndü. Isın-
maya başladım ev sahipleri-
me. Düşlerimde çizdiğim
ülkenin izin verdiği ölçüde,
onlarla tanıştım. İlkbaharda
düşler erimeye başlayıp, ger-
çekler yeşerirken burûk bir
ahşkanlık kazandı. Yazgeldi-
ğinde soğukkanh olmasıru
öğrendim.
Sonra başka mevsimler gel-
di ve geçti. İlk sonbaharda ya-
ğan yağmur bugün 13 yaşına
girdi. Üç yılhk aynlığı bir
yana bırakırsak, 10 yıldır bu
ülkedeyim
Seviyorum Rusya'yı. Yeşi-
lin bilmediğim tonlannı bana
öğrettiği için seviyorum. Açık
yürekli, yardımsever insanla-
nnı, dost sıcağını bana cö-
mertçe sunduğu için seviyo-
rum.
Savunuyorum Rusya'yı.
Çilekeş tarihini, eşsiz edebi-
yatını, sanaünı ve uçsuz bu-
caksız doğasını savunuyo-
rum. Pugaçev ayaklanma-
lannı, devrimleri ve savaşlan
kanıyla yazan emekçi halkını,
alın teriyle ülkesini herdefası-
nda yoktan var eden yurttaş-
lannı savunuyorum.
Kızıyorum Rusya'ya. Bit-
mez tükenmez kışına, kirli be-
yaz soğuğuna kızıyorum.
Kendine güvenmeyen,
pısınk, aydınhklan laf ebeli-
ğinden ileri gitmeyen ve hafif
rüzgarlann önünde bile yap-
raklar gibi uçuşuveren insan-
lanna kıayorum.
Eleştiriyorum Rusya'yı.
Yüzyıllar boyunca kah Batı
düzeyini yakalamak kah mo-
narşist ve komünist diktatör-
lerin keyfıni tatmin etmek için
kişilikleri askıya alan o garip
geleneklerini eleştiriyorum.
Insanlannın votka kokan
uyuşukluklannı ve boşver-
mişhklerini eleştiriyorum.
Nefret ediyorum Rusya'-
dan. Kurtulmak için daima
kurtancı bekleyen, kendi cel-
latlannı kendi elleriyle ve bü-
yük bir özenle yaratan pran-
gasız kölelerinden nefret edi-
yorum. Yüzyıllar boyunca
önce kendini, sonra dostunu,
ardından da yurdunu satan
çipil gözlü hainlerinden, on-
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
lann omuzlannda saltanat
süren kanlı diktatörlerinden
nefret ediyorum.
Anlıyorum Rusya'yı. Defa-
larca aldatılmış, ama her za-
man yeni oyunlarda oyuncak
olmaya açık insanlannın saf-
lıklannı, akıldan çok duy-
gulara gönül vermışliklerini,
aşın uçlann birinden ötekine
savrulmalannı anlıyorum.
Tarihin en acı deneylerine ko-
baylık yapmış halkm bağn-
ndan çıkan üçkağıtçılan,
hirsızlan, fahişeleri, mafya
bozuntulannı ve onlar gibi ol-
mayı ideal edinen genç kuşak-
lan anbyorum.
İnanıyorum Rusya'ya.
Hem zengin doğal kaynakla-
ra hem de son derece öğretici
bir tarihe ve kültüre sahip
olan böylesme büyük bir ül-
kenin, kendisıni yok etme
planlan yapanlann oyun-
İannj bozacağına inanıyo-
rum. İnsanlannın, geçmişteki
gibi yalnızca yanna ya da
şimdiki gibi yalnızca bugüne
değil, düne, bugüne ve yanna
aynı anda sahip çıkacaklan
geleceğe inanıyorum.
Sevdiğim, savunduğum,
kızdığım, eleştirdiğim, nefret
ettiğim, anladığım, inandığım
bu ülkenin nüfus cüzdanını
taşımamam hiç önemü değil.
Yukanda aktardığım duygu
ve düşüncelere oldukça
benzeyen şeyleri, kendi ül-
kemle ilgili olarak da yazabi-
ürdim.
20 yaşında cıkıp geldiğim
ülke, örneğin Fransa veya
Çın olsaydı da benzer şeyler
duyumsar ve düşünürdüm
herhalde. Çünkü her şeyden
önce Türk. Rus, Fransız veya
Çinli değil, dünyalıyız. Ve bir-
birlerine şu gökyüzündeki
dokunulası yıldızlardan bile
daha yakın olan ülkeler, ash-
nda öylesine benzeşiyorlar ki.
Tıpkı şimdı pencerenin dı-
şındaki sonbahann, yagmur-
lu ve rüzgarlı havanın, geniş
ve ıslak caddelerin, yıllar
öncesinde gözlemlediklerime
tıpatıp benzemeleri gibi.
Quebec'tebuzdanevleryapmak
Gerci Algonquin dilinde Quebec, 'nehrin
daraldığı yer' anlamında. ama Fransız
Samuel de Champlain 1608 yılında. suyun
kaynadıği, ama buhar gücünün keşfedilme-
dıği bir zamanda, bir benzerini daha kuzey-
de La Malbaie'de gördüğümde hayrete düş-
tüğüm, on onbeş metreflc teknesiyle kıyıya
yanaştığında, herhalde 'bir daha geri döne-
roeın korkusuyla' buraya yerleşmiş olmalı!
Aralık ayı ortalannda ısı eksi 25 derecelere
düşünce, ucu Ontario Gölü'ne ulaşan, de-
nizden bozma koca S t Lawrence nehri bir
güzel donuyor da, karşı kıyıdakı Levis'ye
gecmek için bizim Şirket-i Hayriye vapur-
lannı andıran yolcu vapurlan, bozkıran ge-
milerini ızlemek zorunda kalıyor.
17. yüzyıl başlanndaki Fransız kolonızas-
yon hareketine İngılız Amirali VVUliam
Phipp ortak cıkıp, boş, müstahkem bir alan
bulup kent kuracağına, hazıra konmak iste-
yip Quebec kentini 1690 yılında işgale kal-
kınca; Yeni Fransa'nın valisi Kont de Frou-
tenac paylaşımın bir kuralı olmadığını anlar
UEBEC
EMİN
BAŞARANBtLEK
da, onu güç bela püskürtür ve hazıra kon-
mak isteyen bu gibi amirallerden kentı ko-
rumak için Setüstü'nün ihata duvarlannı
andıran surlarla kentı tahkım eder. Eder.
ama nafıle! Kurnaz İngilızler, fırsat kollayıp
1759 yılında General James VVolfe'ü. Que-
bec'ı işgale gönderir. Adam adı üstünde,
kurt; Fransızlar onu denizden. dik yamaç-
lardan hazırlıksız beklerken, o arkadan do-
lanıp Abraham Ovası'na girer de, orada bir-
kaç cata pata ile on beş dakikada savaşı ka-
zanır; her iki tarafın komutanı ölümcul ya-
ralar alır. O güzelim Fransız kolonisi Que-
. Şubemiz Bcakırkciyr'cie hizmetinizde
•• v
DENEYİMLİ YABANCIOGRETMENLERLE,
! l l r V Â KULLANARAK
LIZVC 11 OGRENİN1Her jaş ve dil dûıejindekiler için çağdaş
yöntemlerle ingilizce öğrcnme olanağı
Dilko English'te sunuluyor.
Cambridge Yetkfli Sıoav Merkezi Dilko English'te
dikyenler, duzeylenne uygun programiara kaülıp
PET. FCE, CAE ve TOEFL sertifıkalan
edinebilecek duzeyde ingilizce öğreniyoriar.
Yeti^kinler ve oğrenciler (11-15 ya^) ayn ve
özd grupiarda öğrenim göriiyoriar.
Özel Amaçlı Kurslardan Bankaalık, İş, Turizm.
TOEFL Hazırlık, Çeviri İngüizcesini seçebüiyor,
İleri Konuşma (Conversaiion)
programlanna kaulabıliyorsımuz.
Zamanınjza ve bütçenize uygun, zengin program
seçeneklerini Dilko English'te bulabiliyorsunuz.
DİLKO
ENGLISH
TURİZM VE 5EYAHAT
SONBAHAR GEZILERİ
•.>r
n
-
KAOIKÖY BAKIRKÖY Ş I Ş L I BEŞKTAŞ
AI»yolDKti HaboraCni. KodMlnar OtatahçtCjd
bHmKJ Nol6 SokA NttS N K Z 2 K « : 1
UtSSV 570 12 70 :3O8I91 25» 59 15
33! 83 10 İ1
2 21*4 232 72 52 259 J9 72
TÜRKÇE HABERLERİ
LONDRA'DAN CANU
07.00 - 07.30
12.00- 12.15
18.00-19.00
FİNANS
HATTI
IMKB, Svfaol d6vız,
Oünyo pjyndcm, AJhn, Gumöj,
Bonkolar arası pyasolar
HER GÜN
09.15-17.45
ARASI
HERYARIMSAATTEBİR
;RADVD 953
HABERLER
ANA HABER HER GÜN
08.00,13.00
20.00, 23.00
ARA HABER HER GÜN
07.00 • 23.00 ARASI
HER YARIM SAATTE BİR
28 EKİM-01 KASIM
OZEL AIRBUS SEFERIMIZLE
VENEDİK(UMMJESHI)199S
Y.P. • • • HOTEL PıCCADıLLY
VENEDİK(NESTIE) 5 5 0 S
0.1 • • • • HOTEL BOLOGNA
FLORANSA&VENEDİK 5 9 0 S
F L O R A N S A ( 2 ) - Y E N E D İ K ( 2 )
O.K. • • • HOTEL CLUB - • • • • H. BOLOGNA
ITALYA'DASOKBAHAR 6 4 0 S
VENEDİK ( I ) - PISA ( I ) - MILANO ( 2 )
O.K. 4 * H. BOLOGMA - H. JOLLY - H. JOLLY TOURIHG
KAFKA'NIN YURDU, KUNDERA'NIN EVİ
ALTIH KEKT PRAG 6 1 0 S
ÖZEL SEFERIMIZLE İLK DEFA!
ORTAKLAR CAD. NO.l MECIDIYEKOY - ISTANBUL
TEL: 0 (212) 21130 01 • 211 63 92 - 267İS 89 - 267 17 59
267 25 64 - 267 38 75 FAX: 273 16 28 TELEX: 39 481
Anicara (GRİDA M ) 440 74 20 izmir (GEO TUR) 4221414
Adana(NEKSTUR)4544216
1957
Demokrasiye, sosyalizme, banş ve
kardeşliğe inanan, bu ideallerle
yaşayan, bu yolda Batman'da
öldürülen
öğretmen arkadaşımız
ADNAN TUNCA'yı
unutmayacağız.
tsmet Aktaş (Eğit-Sen Genel Bşk.). Vkdan Baykara (Tüm
Bel-Sen Genel Bşk.). trfan Erdemoğlu (Tüm Maüye-Sen Genel
Bşk.), Siyami Erdem (Eğıt-Sen Genel Sek), Hasan Zenk (Eğit-Sen
GM YK üyesi), Yahya Bakn (Eğıt-Sen GMYK üyesi), İlknur Birol
(Eğit-Sen GMYK). Mesut Çetebi (Eğit-Sen tzmir 1. No'lu Şb.
Bşk). KemaJ Ünal (Eğıt-Sen Ankara Şb. Bşk). YıMınm Kaya
(Eğit-Sen Kırşehır Şb. Bşk ), Alper öztârk (Eğıt-Sen Ankara Şb.
Sekr.),HasanKaragöz (Eğıt-Sen Edırne Şb ). Hilmi UysaJ
(Eğit-Sen Kırklareh Şb. Bşk), Alaattin Dinçer (Eğıt-Sen İstanbul
2.No'luŞb.Bşk ),NecatiOnba> (Eğıt-Sen4 No'luŞb Bşk.),
EnderAksakal, tbrahim Gezer, Hasan Özgerçek. Recep Memiş,
tbrahim Yavuz. Mehmet Emin Yanık, Ersin Ateş (Okmeydanı
Gazetesi), Metin Koç (Görünüm Gzt), Mustafa Güler, Ayhan
Ayabakan, Ahmet De\eci, Te\1lk Atam. Nihat Dedt, Mustafa
furgut, Cevahir Aitınka) a, Hüseyin Zenk, Mustafa Kağıtçı,
Cengiz Lzuner, Ahmet Ersoy, Mehmet Kuia. .Ahmet Koriunaz,
Hanua Güner, Sami Evren, Cemil Karagöl.
bec kenti. îngilizlere teslim edilir. 1774
yılında Quebec Anlaşması olur da, Fransız
Kanadalılar bugün sahip olduklan her şeye;
Katolik dininin pratığıne, dillerine. gıyim
kuşamlanna sahip olurlar, ama İngiliz bay-
rağı altında. Sonunda, 1867'de Kanada ku-
rulur, Quebec konfederasyona girer. Resmi
larihleri ne der bilmem. ama insan buralar-
da gezerken buz ûstünde böyle bir uy-
garhğın yaratılması için İngiliz ya da
Fransız kökenli herkesin bilgi birikimini
döktüğünü, yeni kazanımlar elde ettiğini,
kendi gözlen ile görüp teslim etmek zorunda
kalıyor. Bırinin yaptığını diğerinin
yıkmadığı bir miman zarafet Quebec kenti.
UNESCO tarafından dünya kûltür mirası
listesine alınan ilk Kuzey Amerika kenti.
Abraham Ovası'ndayvm. Her ağaan bir
sıncabı var, sanki evcil! Bir yanımda La Mu-
see du Quebec; Matisse sergisi var. Visage
inuit'. Ona gideceğim. Bir kadm, güzel mi
güzel, çocuğunu gezdiriyor. Bir diğeri, yaşlı
mı yaşlı, el ayası büyüklüğundeki köpeğini
hava almaya çıkarmış. Yüzle-
rinde gülümseme eksik olmayan
insanlar; gece gündüz, sokakta
bayırda, yerli yabana, birbirleri-
ni görünce selamlaşıyorlar. 'Çok
Fransız kalmışlar' burada!
Bundan birkaç yıl önceydi.
Westernlerde vurula kınla soyu
kurutulamayan Kızılderililerin
bir köyüne gidecektim. Gittim
de sonunda. Huron-VVendet aşi-
retınin reisi Gros MacLouis ile
tanışmıştım; adı gibi iri bir
adamdı, davet etti beni. Sanı-
yordum ki başlan alün tüylü,
yüzleri boyalı, kollan kartal ka-
natlı, yamalı atlan üstünde rüz-
gardan hızlı Kızılderililer, tam
tam sesleri ve ölüm dansı eşliğin-
de beni bekliyorlar... Ne gezer!
Hepsi, elektrik ısıtmalı, çağdaş.
konforlu evlerinde ve bürolan-
ncia, önlerinde bilgisayar, pap-
yon kravat çahşıyorlar iyi mi?
"Dilimizi konuşajı bir tek ben
kaldım, bir de yaşlı teyzemle, ha-
lanun kocası; annem yeni öldü.
Dilimizi konuşmayı gençlere öğ-
reteccğiz" demışü reis... Kala
kala bir tek atkuyruğu saçlan
kalmış!.. Ha, bir de hediyelik eş-
yalan; danslan CD'lerde!
Peki ya Eskimolar, burada
Inuit denilen Eskimolar? Reh-
bere bakıyorum. Kuujjuara-
pik'e en kuzeye yaklaşîk 1600 ki-
îometre. Aır Inuit: Her gün uçak
servisi. Acaba, diyorum, kürklü
çizmelerimi giyip, bağırsaktan
yapılma kaytanla şöyle bir güzel
berkitsem, diyorum... Şöyle bir
güzel, buzdan igloo'lar yapsam!
Ablak yüzlü, donuk gözlü,
dolgun, kısa boylu, başında me-
lon şapkası, papyonlu bir adam,
hafif bir gülümseme ile "Bonjo-
ur" diyor!
Bonjour Quebec!