Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^EKİM 1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Rcklam gMerterine
denetfmi
ANKARA (ANKA)-
evlet Bakanı BekirSami
D a ç e . KİT'lerin reklam
ha-rcamalannın başbakana
ba_j|lanmasının denetleme
arnaana yönelik olduğunu
söyledi. "20.5.1994 tarihinde
bii tün kamu kurum ve
kuJ"uluşlanna gönderilen bir
ya^a ile bu kuruluşlann tanıtım
ve «üğer maksatlarla basın ve
yayın organlanna vermeyi
plânladıklan her türlü reklam
için konu proje safhasmda
iken reklamın maliyeti de
belirtilmek üzere
başbakanlıktan ön izin
almalan öngörülmüştür. Bu
uygulamanın tasarruf
sağlama dışında başka bir
amacı bulunmamaktadır".
Bektrikborcuna
kolaylık
• ANKARA (AA) - Türkiye
ElektrikDağıtımAŞ
(TEDAŞ) Genel Müdürü
Mehmet Bozdemir, elektrik
borcunu şimdiye kadar
ödemeyen kamu kurumu,
KİT ve belediyelere son kez
bir imkan verildiğini
belirterek " Yıl sonuna kadar
elektrik borcunun anapara
kısinını ödeyenlerden, faiz
alırımayacak" dedi.
Töketiciyikoruına
tedbirteri
• ANKARA (AA)-RP
Genel Başkanı Necmettin
Erbakan ve arkadaşlan
tarafından verilen bir
önergenin kabulüyle,
"Tüketiciyi korumak ve
kaliteli mal üretimini teşvik
etmek için alınacak tedbirleri
belirlemek" amacıyla
oluşturulan Meclis
Araştırma Komisyonu,
çalışmalannı tamamlayarak
raporunu TBMM
Başkanlığı'na sundu.
TeKsîiteiteP
tzmir'de
• ANKARA (ANKA)-
Türkiye'nin ihracatının
yaklaşık üçte birini
gerçekleştiren teksül
sektörünün temsilcileri,
ithalatçı ûlkelerin
yetkilileriyle İzmir'de bir
araya geliyor. İzmir
Büyükşehir Belediyesi'nin
kuruluşu İZFAŞ tarafından
düzenlenen ve ilk kez
Türkiye genelindeki tekstil
sektörünün temsilcilerinin
işbirliğiyle gerçekleşürilen
İzmir Pret Fuan'nın altıncısı
bugün açıhyor.
Alaton'dan
kampanya
• İSTANBUL (ANKA) -
Halkla ilişkiler uzmaru Leyla
Alaton, başlatügı 'özelleştir
Türkiye zenginleşir'
kampanyasına sokaktaki
adam dahil herkesin sahip
çıkması gerektiğini bildirdi.
Alaton, açıklan sokaktaki
adamın cebinden ahnan
paralarla kapatılan
KİTlerinbiranönce
özelleştirilmesinin gerektiği
en son Engin Civan olayı ile
bir kez daha görüldüğünü
söyledi. Alaton
kampanyanın sokaktaki tüm
insanlara ait olduğunu
vurguladı.
9.8tp«yonkık
• ANKARA (AA) - Türkiye
Şeker Fabrikalan AŞ Genel
Müdürü Erdoğan Ertekin,
yübaşından bu yana 18
ülkeye 5 trilyon 814 milyar
lira karşılığı şeker ihracatı
gerçekleştirdıklerini bildirdi.
Ertekin, bu yıl 410 bin ton
şeker ihraç ettiklerini, ancak
ihracat bağlantısı yapılan 90
bin ton ile birlikte bu yılın
ihracat miktannın 500 bin
tona ulaştığını söyledi.
TOBB'den gıda
semineri
• ANKARA (AA) - Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB) tarafından
düzenlenen "AB ile Gümrük
Birliği Eşiğinde Türk Gıda
Endüstrisi" konulu seminer,
yarın Antalya'da
başlayacak. Seminer cuma
günü sona erecek.
TOBB'den yapılan
açıklamaya göre, Akdeniz
Üniversitesi Iktisadi ve Idari
Bilimler Fakültesi, Antalya
Ticaret ve Sanayi Odası,
Montpellier Akdeniz Tanm
Enstitüsü ve Fransa
Büyükelçiliği'nin katkılan ile
düzenlenen seminer
kapsamında 5 oturum ve 1
panel düzenlenecek.
TURNE
TİYATROSU'NA
Amatör bay-bayan
oyuncular
2495839
ServetYalçın
DPT Müsteşân, 5 Nisan Kararlan'yla öngörülen 6 aylık sürenin dolduğunu hatırlattı
KIT ürüııleriııe zam sinyali
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 5
nisanda KİT ürünlerine yapılan yüzde
100'e yakın artıştan sonra, hükümetin,
"6 ay zam yok" yönünde verdiği vaadin
süresi doldu. Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT) Başkanı Necati Özfırat, KİT
ürünlerine zam yapılabileceği sinyalini
verirken, "PTT.TEK ve TEKEL ürün-
leri için yıl sonuna kadar zam göriilmü-
yor" dedi.
Necati Özfırat, dün düzenlediği basın
toplantısında, eylül ayında toptan eşya
fıyatlannda yüzde 5.4, tüketici eşya fi-
yatlannda yüzde 7.2 oranındaki artışın,
hükümetin hedefınden yüksek olduğu-
nu söyledi.
Özfırat, enflasyon oranındaki yük-
sekliği, ihracattaki ve tanm ürünlerinin
fıyatlanndaki yüksek artışa bağladı.
Hükümetin tanm ürünlerine verdiği
yüksek orandaki destekleme fiyatına
• Necati Özfırat düzenledigi basın toplantısında eylül ayı
enflasyonunun hükümetin hedefıni aştığını, ancak bu artışın
ihracat ve tanm ürünleri fiyatındaki yükselişten kaynaklandığını
belirtti.
• Özfırat. KİT zamlan için verilen 6 aylık sürenin dolduğunu
ancak PTT, TEK ve Tekel için yıl sonuna kadar fıyat artışı
öngörülmediğini bildirdi.
karşm, DPT Müsteşan. fıyatlann,
tanmdaki rekoltenin düşük olması ne-
deniyle arttığını savundu. Özfırat,
"Ayrıca dış piyasalarda üriin fivatlarının
artmasından dolayı, kültür >e ulaşun fi-
yatları da arttı" dedi.
Türkıye^nin dış borç stoku ile ilgili bil-
gı veren Özfırat. aralık 1993 itibanyle
dış borç stokunun 67 mil>ar 356 mılyon
dolar olduğunu anımsatarak, temmuz
ayında dış borç stokunun kur farkı he-
saba katılmadığında 60 milyar 604 mil-
yon dolara düştüğünü söyledi. Japon
Yeni ve Alman Markı cinsinden olan
dış borçlann. uluslararası piyasalarda
dolann değer ka> betmesı üzerine, ABD
Dolan cinsinden >ükseldiğini anlatan
Özfırat, "Haziran ayında 3 milyar 855
milyon doiarlık bir kur farkı oluşmuştur.
Kur farkı hesaba katıldığında dış borç
stokumuz 64 milyar 459 milyon dolara
yükselmişrir" dedi.
Kamu ve özel sektörün. önümüzdeki
3 ayda. ana para ve faiz olmak üzere 3
milyar 200 milyon doiarlık dış borç öde-
yeceğini belirten Özfırat, "Türkiye dış
borçlarını rahatlıkla ödemektedir. 1994
yılının, son 3 aylık döneminde de, ulus-
İararası pi>asalardan borçlanabilecek-
tir" diye konuştu.
Hükümetin, KİT ürünlerinin fiyat-
lanna 5 nisanda yüzde 100 oranında
zam yaptığını ve 6 ay artış olmayacağı
sözü verdiğini anımsatan Özfırat, bu sü-
renin bittiğini belirterek. şöyle devam
etti:
"Zaten, demir-çelik, petrol ürünleri fl-
yatlarına. dış piyasalarda gelişmeler çer-
çevesinde zam yapıldı. PTTnin, TEK'in,
TEKEL'in fîyatlarına zam yapılmaması
öngörülüyordu. Süre bitti. Ancak şu
anda bu alanlarda da yıl sonuna kadar
yeni zam görünmüyor."
Eski DPT Müsteşan Kesici'ye göre ekonomideki olumsuzluğu önce dışandakiler görüyor
6
3 aydırJaponyatmmcıgelmiyor'
NURSUN EREL
ANKARA - Eski DPT Müs-
teşan ve ANAP Genel Başkan-
lık Danışmanı İlhan Kesici,
ekonomisi yüzde 10.6 küçülen
Türkiye'nin, 54 yıl sonra yeni-
den 2. Dünya Savaşı şartlanna
sokulduğunu bildirdi. "Böyle
bir durum Türkiye'de nasıl bir
sosyal ve siyasal ortam doğurur?
Bu sorunun yanıtını şu anda ve-
rebilecek hiç kimse yok" diyen
İlhan Kesici, banka sektörü ve
piyasalarda şu anda yaşanan is-
tikrann 'geçici' olduğunu. ya-
kında fiyat hareketlerinde bü-
yük sıçramalar görüleceğini sa-
vundu.
Ara seçimlerde Isparta'dan
aday olmayışmı, "Politik zara-
fede bağdaşmazdı" diye açıkla-
yan İlhan Kesici, 7. beş yıllık
planı savsakladığı için hüküme-
ti 'anayasa suçu işlemek'le suç-
ladı.
İlhan Kesici. Cumhuriyet'in
politik ve ekonomik gelişmelere
ilişkin sorulannı yanıtlarken
son 3 aydır Türkiye'ye bir tek
Japon yatınmcısının uğrama-
dığını savunarak bunun Tür-
kiye'nin dışandan nasıl görün-
düğünün en büyük kanıtı oldu-
ğunu belirtti. Kesici, ekonomi-
de yaşanan daralmanın halka
intikalinin zaman aldığını kay-
dettiği söyleşide, şu görüşleri
dile getirdi:
2. Dünya Savaşı şartları
Türkiye ekonomisi. 5 Nisan
Kararlan sonrasında yüzde
10.6 daralmışür. Bu. cumhuri-
yet tarihinde görülen en hızlı
daralmadır. Böyle bir durum
• Eski DPT Müsteşan
ve ANAP Genel
Başkanı Mesut
Yılmaz'ın danışmanı
İlhan Kesici "Türkiye
54 yıl sonra, ekonomide
İkinci Dünya Savaşı
şartlanna sokuldu"
dedi.
• Yedinci beş yıllık
planı savsaklayan
hükümetin anayasa
suçu işlediğini savunan
Kesici, 3 aydır tek
Japon yatınmcı
gelmemesinin
Türkiye'nin dışandan
nasıl göründüğünü
ortaya koyduğunu,
ekonomideki
daralmanın ise halka
henüz yansımadığı
belirtti.
Türkiye'de çok ciddi sosyal
sıkıntılar yaratacaktır. bunun
siyasal yansıması da olacaktır.
Ancak neler olabileceği konu-
sunda, şu anda Türkiye'de hiç
kimsenin tecrübesi yok. Çünkü
böyle bir ortamı biz tam 54 yıl
önce Sayın fsmet İnönü'nün lı-
derliğindeki bir Türkiye'de ya-
şamışız. 2. Dünya Savaşı sırası-
nda Türkıye ekonomisi yüzde 4
daralmış . İşte şimdi de o gün-
lerden tam 54 yıl sonra, yeniden
2. Dünya Savaşı ortamına ben-
zer bir ortama girmişiz. Do-
Kesici: 54yıl sonra 2. Dünya Sa\aşı koşullarına döndük.
lasıyla neler olabilir, bunu kim-
se bilmiyor.
Halka intikal
Ancak ekonomideki daral-
manın halka ıntıkal edişi belii
bir zaman sonrasında oluyor. 3
aşamada görülüyor kriz. 1. aşa-
ma para krizi. 2. aşama reel sek-
törde kriz, 3. aşama ise banka
sektöründe kriz. Türkiye'de
banka sektörü, reel sektörden
önce knze girdi. Tüm banka
mevduatının güvenceye alı-
nması şeklındeki bir kararla
hükümet. krizi dondurdu.
Türkiye'de önümüzdeki ay-
larda ekonominin daha iyiye gi-
deceği yolunda bir işaret yok.
bunun ıçın ümitlı olamıyoruz.
Şu anda dövızin gerçek fı-
yatının ne olduğunu bile bilme-
ye imkan yok. 34 bin lira mı,
yoksa 75 bin lira mı olması ge-
rekirdi? Bunu bilmememizin
sebebi de mevduatın, diğer ta-
sarruf araçlanndan ayncalıklı
biçimde tümden devlet garanti-
si altına alınmış olmasıdır.
Şu anda Türkiye'de henüz
yüzde 400'lük faiz, 35 bin liralık
dolar fıyatı üzerinden yapılmış
üretim de piyasaya çıkmış değil.
Enflasyonda yaz aylannın et-
ken oİduğu İcısmi durgunluk
çok yakında ciddi fiyat sıçra-
malan ileyerdeğiştirecek. Çün-
kü hükümetin programı gereği
ithalat. yıl sonunda 7 milyar
dolar gerilemiş olacak. Yerli
üretimde de büyük bir daralma
yaşanıyor. Dolayısıyla Türkiye
çok yakında fiyat artışlannda
ikinci darbeyi yaşayacak ve mal
darlığı ile karşı karşıya kalacak.
Anayasa suçu
Türkiye'nin şu anda içinde
bulunduğu darboğazdan Ç'ka-
bilmesi, ancak ciddi çaba göste-
recek, ciddi siyasi yönetimler
tarafından sağİanabilir. Böyle
kadrolan işbaşında göremedi-
ğimiz için ümitli olamıyoruz.
Hatta o kadar ki 7. beş yıllık
planı hazırlama şeklinde ana-
yasal bir sorumluluğu bulunan
hükümet bunu bıle ya-
pamamıştır.
Başbakan'ın kendısine sunu-
lan plan stratejisini yırtıp \erle-
re attıgını. bunun >enne \enisi-
ni de koymadığını duyuyoruz.
Bu aslında anayasal bir savsak-
lamadır. Bir yerde anayasa su-
çudur. Türkiye'nin içinde bu-
lunduğu duruma. bizim karam-
sar baktığımız zannedilmesin.
Son 3 aydır bir tek Japon fır-
ması geîip hükümetle, bürok-
ratlarla görüşmek için randevu
talebinde bulunmamıştır. Bu
da Türkiye'nin dışandan nasıl
göründüğünün en önemli
kanıtıdır.
Televizyon üreticileri, "AB gibi damping soruşturması yapalım' diyor
UzakdoğuVa karşı fazla liberaliz
ÖZLEMYÜZAK
Gümrük birliğinde en avantajlı sektörlerin
başında geldiğini söyleyen elektronik
sektörü, Türkiye'de uygulanan liberal
ekonominin" fazla liberal" olmasından
şikayetçi. Elektronikçiler "Biz
otomotivcUer gibi koruma değil, AB'nin
Uzak Doğu menşeli teloizyon üreticilerine
oyguladığı fark giderici anri-damping
vergisinin ülkemizde de uygulanarak haksız
rekabetin önlenmesini istiyoruz" dediler.
Madem Avrupa Birliği (ÂB) ile gümrük
birliğinden dolayı güçlü bir bağımız söz
konusu diyen elektronikçiler AB
tarafından 5 Uzak Doğu ülkesine
uygulanması kararlaştınlan an ti -damping
vergisinin Türkiye tarafından da kabul
edilmesi gerektiği görüşündeler.
Senelerden beri Türk menşeli fırmalar
hakkında çeşitü damping soruşturmalan
yürütülmesine rağmen, Türkiye, ülkeye
ithal edilen ve düşük fıyatla giriş yaparak
haksız rekabete sebep olan özellikle Uzak
Doğu ve Doğu Avrupa menşeli firmalar
hakkında damping soruşturması
başlatmadı.
Elektronik Cihaz İmalatçılan Derneği
Başkanı MaraJ Öztekin, AB tarafından
Kore. Malezya, Singapur, Tayland ve Çin
menşeli televizyon üreticilerinden alınması
kararlaştınlan yüzde 3.7 ile yüzde 29.8
arasında değişen fark giderici
anti-damping verginin Türkiye tarafından
da uygulamaya alınması gerektiğini
kaydederek,
J Ticaret
^ Müsteşarlığı
J konu ile ilgili
J görüşmelere
J zaman
geçirmeden
başlayacaklannı söyledi.
Önde gelen TV üreticilerinden Vestel'in
Yönetim Kurulu Başkanı Lütfîi Yener,
Avrupa Birliğinin televizyon sektöründe 6
ülkeye yönelik başlatmış olduğu damping
soruşturmasmda Türk menşeli fırmalann
aklanmasında aylardan beri yürüttükleri
güçlü lobinin ve yüzyüze temaslann
payının büyük olduğunu belirtti. Yener.
Avrupa'ya ihracatı fazla olan Uzak Doğu
menşeli TV üreticilerinden anti-damping
vergisi alınacak olmasının Türkiye'nin
Avrupa'daki rekabet şansını arttıracağını
söyledi Türkiye'nin bir diğer avantajıda.
söz konusu ülkeler AT ülkeleri ile olan
ihracatlannda yüzde 14 gümrük vergisi
öderlerken. Türk firmalannın gümrük
vergisinden muaf tutulmalan.
Elektronik sektörünün gümrük birliğine
güçlü gireceğini ve başanh olacağını
kaydeden Yener"e göre hükümet
tarafından haksız rekabeti önleyici bir
takım kararlar zaman geçirmeden alınmak
zorunda.
AB'ye ihraç edilen elektronik cihazlara
ilişkin uyulması gerekli güvenlik
standartlann Türk üretici için maliyet
arttıncı bir unsuroluşturduğuna da
değinen Lütfü Yener, TV imalatında
kullanılan plastik aksamın yanmaz olması
koşulunun, ithal ürünlerde de bir
zorunluluk olması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de tele\iz>on üretiminın yüzde
40-50"si ihraç edilırken. ihracatın yüzde
90ı Avrupa ülkelerineyapıh>or. Avrupa
televiz\ on pazannda Türkişe'nin payı ise
yaklaşık >üzde 5 seviyesinde.
Baydur:
Çahşma
yasalan
işçiden yana
»• Refık Baydur, Egeh
sanayicilerle yaptığı
toplantıda SHP'yi eleştirdi.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - Türkiye İşveren Sendi-
kalan Konfederasyonu Başka-
nı Refik Baydur. çahşma yaşa-
mını düzenleyen yasalann işçi-
lerden yana olduğunu ve bu
durumun ekonomiyi olumsuz
yönde etkilediğini savundu.
Baydur, yönetim kurulu üye-
leriyle birlikte. Ege Bölgesi'nde-
ki sanayicilerle yaptığı toplantı-
larda hükümetinin SHP kana-
dının demokratikleşmeyle ilgili
yaptığı calışmalan eleştirdi.
Baydur. "Sosyal mevzuattan,
sendikal sistern ile toplu iş sözleş-
mesi uygulamalanmlan \e de>le-
tin mâli politikalaruıdan kay-
naklanan aşın >ük, Türk ekono-
mLsinin kaldırama> acağı boyut-
lara varmıştır" diye konuştu.
SASA, pet şişe değerlendirme tesisiyle yasal zorunluluğu yerine getirirken kazanıyor
Sabancı bir taşla iki kuş vuruyor
SASA, 9 bin ton pet şişenio dönüşümümi sağlayacak.
Ekonomi Senisi- Türkive'nin
tek pet şişe üreticisi SASA'. 1992
yılından beri topladığı kul-
lanılmış pet şişeleri yeniden sa-
nayiye kazandırmaya başladı.
Geçen ay SASA Suni ve Sente-
tik Elyaf Sana\ii A.Ş. bünye-
sinde faaliyete geçen Pet Şişe
Değerlendirme Tesisleri'nde
yılda 9 bin ton pet şışenin dönü-
şümünü sağlayacak. Böylece
SASA da yönetmelik gereği
toplamak zorunda olduğu pet
şişeleri değerlendirerek hem
kendi kazanacak. hem de doğal
çevrenin "pet şişe jiikü" bir öl-
çüde hafıfleyecek.
Sabancı Grubu'nun en bü-
yük sanayi kuruluşu olan. suni
ve sentetik elyafta Türkiye'nin
tekelini elinde tutan SASA "yö-
netmelik zoru" ile de olsa çevre-
ye verdiği zaran yatınma dö-
nüştürdü.
Tesislerde işlenecek
1992 şubat ayından beri kul-
lanılmış pet şişeleri Türkivenin
9 yerinde kurduğu pet şişe satın
alma merkezleri ile toplayan
SASA bir ay önce resmen fali-
yete geçen Pet Şişe Değerlendır-
me Tesısleri'nde işlemeye baş-
ladı.
Bilindiği gibi Çevre Ba-
kanlığı tarafından hazırlanan
bir yönetmelıkle cam şişe. pet
şişe. PVC ve metal kaplarda
piyasaya ürün sunan kuruluş-
lann çevre kirliliğini önlemek
için bunlann yıllara göre artan
oranlarda toplanması gereki-
yor. 1994 yılı için yüzde 45 olan
bu oranın 1996"da yüzde 70"e
çıkacağını belirten SASA Ge-
nel Müdürü ömer Sabancı bu-
nun çok hayalci bir yaklaşım
olduğunu belirterek. konu
hakkında şu yorumu yapı>or:
"Şu anda Çingene toplama
usulü ile \iizde 45'lik seviye tutu-
rulmuş durumda. Ancak bu
ürimlerin yüzde 70'ini toplamak
neredeyse imkansız. Çünkü çöp-
lerimiz düzenli toplanmıyor.
Türkiye'de değerlendirilebilir
çöp miktarı yüzde 3'ü geçmez-
ken yüzde 70 oranında pet şişeyi
geri topiamamız imkansız."
IŞÇEMN EVRENINDEN
ŞÜKRAN SONER
Canını Kurtarma Telaşı
Boğazlarına kadar pislığe bulaşanlar, arada çok az
temiz kalmışlar bu karmaşada kimvurduya gitmemek
için canlarını kurtarma telaşı içine girdiler. Bomba gibi
patlama tehlıkesi olan topu elinde tutmamak, başkası-
na atmak için herkes büyük bir çırpınış ıçine girmiş gö-
züküyor. Denetimçarkları işlemediği, işletilmedığı hal-
de, bu çırpınışlar bir sürü kirli çamaşırın daha ortaya
çıkmasına yarıyor.
Önce özal ailesini, Semra Hanım'ı, Edes-Civan-
mafya ilişkilerinin dışında tutabılmek için büyük bir
çaba gösterildi. Çamura batanlar panıkle dığerlerini
çektiler. Özal ailesini bulaştırmama olanağı kalmayı-
nca, Özal ailesi ile Özal ve ülkeye yerleştirdiği düzen
arasına bir çızgi çekilmesi için çırpınma başladı. Şimdi
bunun da tutmayacağı anlaşılınca projektörün kendile-
rine çevrilmemesi, kendi kirlı çamaşırlarının görünme-
mesi için, başkalarını ortaya atma yarışı var. Yine de
Türkiye'dekı yaşamın her alanına bulaşmış kfrlenme-
de, ciddi bir temızliğin söz konusu olabileceği konu-
sunda umutlu olamıyoruz. Kırlenmenın çeşitli boyut-
larda her tarafa sıçramış olması, gerçeklerin ortaya çı-
karılmasında en önemli engeli oluşturuyor.
Bu arada yaşam da devam edıyor. Yeni çıkar ılışkıle-
ri, ittıfaklar oluşuyor. Bızler nefes almadan Özal ailesi-
Edes-Civan-mafya, hasbahçenın güllerı, bülbülleri iliş-
kilerini ızlemeye çalışırken, düzenin çarkları işliyor.
Yaşamın her alanında, akla gelmeyecek yeni kendini
kurtarma ittifakları kuruluyor.
Yüzde 2 olarak hedeflenmiş eylül enflasyonu, doğ-
ruluğu tartışmalı olduğu söylenen ıstatıstiklerde yüzde
7.2'ye çıkmış bulunuyor. Zonguldak'ta süreklı yeral-
tındaçalışan ve zararı azaltmak, üretımi arttırmak üze-
re sayılarının arttırılması gereken ışçiler gruplar halin-
de ışten çıkarılıyor. Madenler, zarar hanesi kasıtlı kat-
lanarak fiilen kapanmaya sürüklenıyor Karabük ölü-
me terk ediliyor. Siyasetçı-ışadamı-bürokrat ittifakı ile
yaratılan soygun düzeni skandalı bile "Kamu banka-
ları ortadan kalkarsa yolsuzluk da kalkar" kampanyası
ile özelleştirmeye propaganda aracı olarak kullanılı-
yor. Kitleler medya ile kurulan yeni kredı, çıkar ılışkileri
içinde serseme döndürülüyor. Canımızı yakan ve ya-
kacak olan, asıl oyunları, öfkemızi yöneltmemiz gere-
ken odakları göremez oluyoruz.
Hani Türk-iş, DİSK ve Hak-İş ile olan bütün ilişkilerini
kesmişti? Ortak çıkar söz konusu, papuç pahalı oldu-
ğunda nasıl da bir araya geliniyor. Geçen yazımda üç-
lünün Çalışma Bakanı Matkap'ı ortak gizli ziyaretinden
söz etmiştim. Biraz daha açmakta yarar görüyorum.
önce 12 Eylül yönetiminın, Konseyin, sonra Özal
Hükümetinin, ışçılerın sendikal haklarının gaspedil-
mesı karşılığında, sus payı olarak eski sendıkacılara
geçıcı yasa maddeleriyle tanıdıkları yeniden seçilme
hakları ile ılgılı süreler dolmuş bulunuyor. Yasa deği-
şıkliğı olmazsa, bugünün bütün sendika lider kadroları
önümüzdeki yıl yapılacak genel kurullardabırdahase-
çilemeyecekler.
Sendikacılar yeniden seçilebılme hakkı ıçın tek mad-
delik yasa değışıkliği ıstıyor. Bakanlığın, sendikalar
yasasındakı bırtakım yasakları kaldırma, demokratik-
leşme yasa taslağına sıcak bakmıyorlar. "Efendim
Meclis işçi haklan ile ilgili yasakların kalması, demok-
ratikleşmeye karşı çıkarmış. Bırçok sendika) yasakla
birlikte, seçilme hakkı yasağının da kaldırılmaya
kalkışılması tehlikeli olabilirmış. En iyisi tek maddeli
bir yasa ile işi sağlam tutmakmış..." Önemli olanı sen-
dikacının koltuğunu koruması. işçinın sendikal hakları,
önemli sendikal hak yasakları kimın umurunda?
12 Eylül ile gelen yasaklardan bu yana, sendikal hak-
lar önündeki yasakların kalkması için, sorunu sürekli
gündemde tutmaya çalışan biri olarak böyle tek mad-
delik bir yasa degişıkliğine "Olmaz böyle rezalet" de-
mekten kendimı alamıyorum. Eski sendikacılar kendi-
lerinin seçilme hakları uğruna önce 12 Eylül dönemı-
nin, Konseyin yasalarına, sonra Özal'ın makyaj deği-
şikliklerine aracı oldular. Artık geçici madde ile yeni-
den seçilme hakkı süresi de bitince, 12 Eylül sonrası
seçilen sendikacıların önünde hep var olan " dört dö-
nemden fazla seçilememe" yasağının kalkmasını ısti-
yorlar. Bu kez de kendi seçim haklarını riske etmemek
için, yasada duran bütün diğer sendikal hak yasakları-
na bekçıliği üstleniyorlar. Kendini kurtarmak uğruna,
sınıfı, işçiyi, sendikal hakları satmak başka nasıl olur
ki?
Şimdilerde moda, geçerli olan, kendini kurtarmak
için birlikte yola çıktıklarını satmak.
Savcılık soruşturmasmda sıkışan, suçu, topu diğeri-
ne atıyor. Gazetecilere, televizyon kameralarına, ken-
dini kurtarmak üzere, suç ortaklarının isimleri sayılı-
yor. Panik içinde, kendi suçunu hafifletmek üzere. baş-
kalarının yaptıkları, ortaklıkları, pislikleri anlatılıyor.
Sendikacı işçisini, parlamenter partisini, grubunu, ide-
olojisini satıyor. Liderlerin iktidarları, bazen kaderdaş-
larını, bazen rakiplerini satabildikleri ölçüde uzuyor.
Siyasetçı yeniden seçilebılme şansını, grubunu, parti-
sini değiştirmek, daha doğrusu satmakta görüyor.
Son günlerde partilerarası yaşanan transferler, par-
ti içi ve partilerarası çatışmalar. birleşme, bölünme,
suçlama kampanyalarının çoğunluğunun altında bu
türden oyunlar yatıyor.
Ortada patlamaya aday bomba gibi toplar var. Her-
kes topu elinden bir başkasına atmak. kendini kurtar-
mak üzere çırpınırken, her yolu geçerli, mübah görü-
yor. Pisliklerden arınalım derken, giderek yeni yeni pis
ittifaklar, çıkar ilişkileri kuruluyor.
HerTür
BireyselKrei
IhttyoanızİçinÖnce
^kıfBank21 Yuzyıl Bankacılığı