Katalog

6EKİM1994PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Istanbul'un kuptuluşu tstenbul Haber Servisi-tstanburun düşman işgaünden kurtuluşunun 71. yıldönümü bugün yapılacak törenlerle kutlanacak. Kutlamalar nedeniyle ilk ve orta dereceli okullar bir gün tatil edildi. tstanbul Valiliği'nden yapılan yazılı açıkJamaya göre, ilk tören, sabah saat 09.00'da Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenklerin koyulmasıyla yapılacak. Vatan Caddesi'ndeki geçit töreni ise 10.4O'ta başlayacak. öğleden sonra ise, Beşiktaş Barbaros, Beyazıt, Taksim, Kadıköy iskele, Sultanahmet, Üsküdar Şemsipaşa ve Kartal İskele alanlan ile Bakırköy Meydaru'nda 16.00-17.00 arasında halkoyunlan gösterileri düzenlenecek. Yine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası ise, Beşiktaş Barbaros, Beyaat, Taksim, Üsküdar Şemsipaşa, Kadıköy iskele, Tuzla İskele ve Fatih alanlannda 15.00-16.00 saatleri arasında halk konserleri verilecek. 'Aziz Nesin'e dokunma' • tstanbul Haber Servisi - Sosyalıst İşçi Dergisi tarafından başlatılan "Aziz Nesin'e dokunma. Düşünceye özgürlük" kampanyasına 2 bin 500 imza toplandı. Cuma günü saat 11.00'de Kadıköy Postanesi'nden TBMM'ye postalanacak olan imza metninde, DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ın istifası istenirken Aziz Nesin'e karşı yapılan suç duyurusunun düşünce özgürlüğüne karşı birsaldın olduğu belirtildi. ElektPik kesintisi • tstanbul Haber Servisi - Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) İstanbul Dağıtım Müessesesi'nden dün yapılan açıkJamada, 9 ekim pazar günü 07.00-13.00 saatleri arasında, Sefaköy, Gaziosmanpaşa ve Güngören'deki trafo merkezlerindeki bakım çalışmalan nedeniyle elektrik kesintisi uygulanacağı belirtildi. Cezaevinden 'çevreye'tepki • İstanbul Haber Servisi - Metris Cezaevi'nde kalan tutuklular, cezaevinin karşısında bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait ÎSTONveİSFALT fabrikalanndan çıkan tozun kendilerini rahatsız ettiğini belirterek yetkililerden çözümistedi. İmalat makineleri fuarı • Haber Merkezi - AFEKS tarafından düzenlenen "ÎMAK"94",(4. Uluslararası imalat Makineleri Alet ve Donanımlan Teknolojisi Fuan", Tepebaşı'ndaki İstanbul Sergi Sarayı'nda, 12-16 ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Fuarda, yerü-yabancı 375 firmanın ürünleri sergilenecek. Ahnan komutan İstanbul'da • İSTANBUL (AA) - Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Bayar'ın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Almanya Kara K.uwetleri Komutanı ICorgeneral Hartmut Bagger, dünl. Ordu Komutanı (>rşEneral Hikmet Köksal'ı ziyzet etti. Köksal, Bagger'e birşctverdi. Konuk konutan daha sonra Harp Avfedemileri Komutanlığı'nı ziyzet ederek Akademi KLorutanı Orgeneral Atilla Avtşdegörüştü. Korgeneral Bt^ger, bugün Ankara'ya k 'Katkıpayı'naisyaııMilli Eğitim Bakanlığı genelgesine göre 'nza' ile yapılması gereken 'eğitime katkı payı' uygulaması zorunlu hale getirilince veliler ve öğretmenler tepki gösterdiler. İstanbul Haber Servisi - Öğ- rencilerden 'egitime katkı pa- yı' adı altında para toplanması, velileri de öğretmenleri de isyan ettirdi. Veliler, bağış yapmalan için zorunlu tutulmalanna tep- ki gösterirken, öğretmenler de bu durumun anayasaya aykın olduğunu ve söz konusu genel- genin geri çekilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Milli Eğitim Müdürü Naci Akay ise bu uygulama ile geçen yıllarda yaşanan yolsuzluklann da önüne geçtiklerini öne süre- rek. "Yardunlar obnasa eğitim İstanbul'da felç olur. Biz duru- mu ivi olmavanlardan alıııma- masını istedik" dedi. Milli Eği- tim BakanlığVnın 2 Ağustos 1994 tarihli. 'okullara yapılacak bağışlar' konulu genelgesinin bır bölümü şöyle: "Çocuk- lanmızın ve gençlerimizin daha iyi bir ortamda eğitim ve öğre- timlerinin sağlanması için öğ- renci velileri ve vatandaşlarımız tarafından yapılacak bağış ve eğitime gönüllü katkıların bir esasa bağlanmasına gerek du- yulmaktadır. Bundan böyle; 1- Okullara \apılacak bağış ve katkılar tamamen öğrenci ve- lilerinin ve vatandaşlarımızın rı- zasıyla olacaktır. Bağışlar ve katkılar sadece öğretim yılının Hukukcu ve bilim adamlarından ortak görü$: 12 Eylül Anayasası değişmeli • Türkiye'nin Demokratikleşme Sorunu' konulu sempozyumda 12 Eylül Anayasası'nın değiştirümesi istendi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden, "Türkiye'de hukuk, herkesin üzerinde bir güneşgibidoğsun. Çünkü demokrasi bir hukuk cennetidir" dedi. Demokrasinin bir "hukuk cenneti" olduğunu söyle- yen Özden'i, İÜ Hukuk Fakültesi'nde okuyan çok sayıda öğrenci de dinledi. tstanbul Haber Senisi - Anayasa Mah- kemesi Başkanı ve bilim adamlan, de- mokratikleşmeyi engellediğinı savunduk- lan 1982 Anayasası'nın değiştirilmesinı istediler. Yeni anayasanın gerekliliğinden söz eden Yekta Güngör özden, "Tür- kiye'de hukuk herkesin üzerinde bir gûneş gibi doğsun. Çünkü demokrasi bir hukuk cennetidir" dedi. İstanbul Üniversitesi (ÎÜ) Hukuk Fa- kültesi'nce dün düzenlenen "Türkiye'nin Demokratikleşme Sorunu" başlıklı sem- pozyumda, Türkiye'nin, çağdaş demok- rasiye kavuşabilmesi için toplumla hu- kuk arasında ciddi kriz ve gerilim > aratan mevcut 1982 Anayasası'ndan kurtulması gerektiği dile getirildi. DışişJeri Bakanı Mümtaz SoysaJ ise daha önce konuşmacı olarak katılacağının açıklanmasına kar- şın sempozyumda bulunmadı. Sempoz- yumu. 1982 Anayasası'nın mimarlann- dan. Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı da izledi. İC Merkez Bina Doktora Salonu'nda gerçekleştirilen sempozumun açış konuş- masıru yapan, İÜ Hukuk Fakültesi De- kanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, "Günümuz- de Türkiye bir yandan terörle mücadele ederken diğer yandan ise ülke genelinde demokratikleşmeyi gerçekleştirme\e çalı- şıyor. Çünkü bugüne kadar Türkiye'deki çoğu si> asetçi, demokrasi yi kendi açıların- dan yorumlamış \e yalnızca telaffuz etmiş- lerdir. Bu sorumsuz anlayış bugün de sürmektedir. Oysa demokrasi, tüm top- lumlann ortak özlemidir" dedi. İÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda ise günümüz Türkiyesi'nde demokrasi- nin, tüm kurum ve kurallanna kavuşa- madığına dikkat çekti. "Demokratik Bir Anayasanın Yapım Süreci ve Zorunlu L'nsurlan" başlıklı bır tebliğ sunan. İÜ Hukuk Fakültesi öğre- tim üyesi Prof. Dr. Bülent Tanör ise Tür- kiye'de, yasama. yürütme ve yargıdaki aksaklıklann demokrasiyi engellediğini, bu engellerin en önemlisinin ise 1982 Anayasası olduğunu söyledi. Sempozyumda. "Yeni Anayasa Gerek- siniıtıi, Yöntem ve Süreci" başlıklı bır ko- nuşma yapan Anayasa Mahkemesi Baş- kanı Yekta Güngör Özden ise sözlerinin başında, medya ve değişik çevrelerin ken- disine karşı yönelttiği suçlama ve eleştiri- leri anımsaltı. Özden. sağhklı bir de- mokrasiye kavuşulabilmesi için her bire- yin sorumluluk bilincine ulaşmasının gerekliliğine dikkat çekti. 1982 Anaya- sası'nın çağın gensınde ve vetersiz kaldı- ğına değinen Özden. >enı bır anayasanın hazırlanması gerektiğini sav undu. Özden aynca. bu aşamadan sonra seçim yapıla- rak Meclis'in veniden oluşturulması ge- rektiğini dilegctirdi. başında alınmayacak, yılın her ayında kabui edilecektir. 2- Bağışlar okul koruma der- neklerince makbuz karşılığında toplanacaktır. 3- Okul yöneticileri ile öğret- menler hiçbir şekilde bağış top- lama işine katdmayacaktır. 4-Toplanan bağtşlar okul yöne- timi, öğretmen temsilcileri, okul koruma ve aile birliğinin ortak- laşa belirleyecekleri tfıthaçlar- da kullanüacaktır. 5- Bağışlann miktan ile kulla- nıldığı yerler hakkında okul yö- netunince »elilere bilgi verilecek- tir." Genelgeye göre bağışlar 'n- zayla' yapılacak. Ancak uygu- lamada böyle olmuyor ve veli- ler okul yönetiminin belirlediği miktardaki 'eğitime katkı payı'- nı ödemekte zorunlu tutuluyor- lar. Bu miktar aylık 50 bin. 75 bin, 100 bin ya da 150 bin lira olabiliyor. Üstelik birçok okul- da aylık değil 10 aylık miktar iki eşit taksitte isteniyor. Birçok okulda öğrencilerden para toplanması için öğretmen- ler 'görevlendiriliyor'. Öğret- menlere. bağış yapacak durum- da olmayanlar ya da yapmak istemeyenlerle ilgili 'sınava al- mamayla tehdit'. •yeşil kart ya da muhtardan fakirü'k belgesi getirilmesini isteme' gıbı tak- tik'ler venlıyor. Böyle bir du- rumla karşı karşıya bırakılma- lanndan dolayı büyük ra- hatsızlık duyduklannı belirten öğretmenler. dün telefonla pro- testo eyletni' yaptılar. İHD İstanbul Şubesı Çocuk Haklan Komisyonu üyeleri. İstanbul Milli Eğitim Müdürü Naci Akay ı ziyaret ederek, bu uygulamanın BM İnsan Hak- lan Sözleşmesi'ne ve anayasaya aykın olduğunu belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı'na iletil- mek üzere dilekçe verdiler. 1994 YAPI KREDİNİN 50.YILI TANGO PASION TEKRAR f 9 • t TURKIYE'DE. Bu kez, T.E.M.A. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı ile İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı için. Yapı Kredi'nin 50. doğum günü için Istanbul'a gelen Tango Pasiön, tam 6 akşam tango severlere unutulmaz dakikalar yaşattı. Gösterilen olağanüstü ilgi karşısında, Yapı Kredi, dünya turnesi programı çok önceden belirlenmiş olmasına rağmen, Tango Pasiön'u tekrar ülkemize getirdi. Tango Pasiön, bu kez, bu muhteşem tango şölenini izleyemeyenler için İstanbul ve Izrnir'de sahneleniyor. Yapı Kredi, Tango Pasiön gösterilerini daha da anlamlı bir hale getirmek için, bu kez, gösterilerin tüm gelirini T.E.M.A. Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı iie İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı'na armağan ediyor. YAPC^KREDî İstanbul Cemal Reşlt Rey Konser Salonu: 7 Ekim 1994 Cuma. Saat: 20.30; 8 Ekim 1994 Cumartesı. Saat 15.30 ve 20 30. 9 EKım 1994 Pazar. Saat: 15.30 İzmir Kültürpark Açıkhava Tlyatrosu: 1 1 Ekim 1994 Salı. Saat: 18.30 Bıletler. İstanbul Cemal Reşıt Rey Konser Salonu, İzmir Devlet Opera ve Balesı, Yapı Kredi İzmir 5anat Calerısı ve İzmir Kulturpark Açıkhava Tıyatrosu'nda satışa sunulmuştur. ARAYIS TOKTAMIS ATEŞ Biraz insaf... Ekim 1931. Türkiye Başbakanı İsmet hönü ve Dışişle- ri Bakanı Tevfik Rüştü Aras Atina'dalar. Mustafa Kemal ve Venizelos'un temellerini atmaya çalıştıkları Türk- Yunan dostluğunu perçinlemeye uğraşıyorlar. Mart 1952. Bu kez Başbakan Adnan Menderes ve Dı- şişleri Bakanı Fuat Köprülü Atina'dalar. Türk-Yunan iliş- kileri umut verici bir yolda gelişiyor. Zaten aynı yılın ha- ziran ayında Yunan kral ve kraliçesi Türkiye'ye gelecek- ler ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar Kasım 1952'de bu zi- yareti iade edecek. Ve geçenlerde, çok satan günlük bir gazetede bir köşe yazarı TurgutÖzal'la birlikte bir geminin küpeştesinden gördüklerini anlatıyor. Hem de Ozal'ın Cumhuriyet tari- hinde Atina'yı ziyaret eden İlk Türk başbakanı olduğunu vurgulayarak. Burada ya çok ciddi bircehaletyada utanılası birsap- tırma var. Bunlar, insanları aptal mı sanıyorlar, kör mü sanıyorlar? Üstelik bu yazar arkadaşımız, yeni bir de- mokrasi hareketinin örgütlenmesinden sorumlu. Amma da örgütler artık... Yazının başlığı da özal'ın unutturulmak istenmesiyle ilgili. Bilmiyorum rahmetli özal'ı kimler unutturmak isti- yor. Ama ben asla unutturulmamasmdan yanayım. özal'ı ve özal dönemini asla unutmamalı, aslâ unuttur- mamalıyız ki; bir daha o günlere dönmeyelim, o günleri yaşamayalım. Zaten (bir zamanlar aynı saflarda olduğumuz) bu de- ğerli yazarımızın gazetesi de Özal'ı unutturmama çaba- sında. 1989'da "Has Bahçenin Gülleri..."gibisinden bir dizi yazdırmışlardı. Ama Özal çok demokrat olduğu için gazeteyi toplattırmıştı. Şimdi aynı gazete için, bir başka- sı aynı isimli bir dizi hazırlamış. Bakalım "Bülbüller Nasıl Ötecek?.." ibretle okuyacağız. Aslında 'ibretlik' olay çok. Daha birkaç ay önce bu ga- zete Turgut Özal'ı yere göğe sığdıramıyordu. Bir başka yazara 'dikte ettirdiği' (ya da öyle iddia edilen) 'anılan' hadise olmuştu. Özal'ın ne kadar büyük olduğunu, Özal'ı ne kadar özlediklerini dile getirmişlerdi. Ama şimdi çok farklı rüzgarlar esiyor ve çok farklı ufuklara yelken açılıyor. "Unutturmayacağız" diyorlar ama, topluma her şeyi unutturmaya ve unutturduklarının yerine, uydurdukları yalanları sokmayaçalışıyorlar. örneğin ihracatefsane- si'... Geçenlerde Sayın Ahmet özal da, aynı yalanı yut- turmaya çalıştı millete. Neymiş?.. "Türkiye, 1960sonra- sında öyle bir ihracat patlaması yapmış ki; cümle alem şaşırmış kalmış"... Devlet Istatistik Kurumu'nun rakamları elimizde. Tür- kiye'nin 1980 yılı ihracatı yaklaşık 3 milyar dolar. (2.910. 000 ABD Doları). 1990 ihracatı ise, 13 milyar dolar. (12. 959.000 ABD Doları). Yani o 'mucizevi' dönemde ihra- cattaki artış yüzde 450. Buna karşıhk, Türkiye'nin 1970 ihracatı, yaklaşık 600 bin dolar. (588.000 ABD Doları). Bu rakamın 1980'de 3 milyar dolara yükseldiğini düşünürsek, 1970-1980 ara- sındaki ihracattaki artış yüzde 500. Ve unutmamak gerekir ki, 1970-1980 arasında iki pet- ro\ şoku yaşandı, Kıbrıs çıkarması yapıldı, ABD silah ambargosu uyguladı, inanılmsız bir terör ve bunalımın egemenliği altında, demokratik kurumlar korunmaya çalışıldı. 1980sonrasındaise, nemuhalefet, nebasın, ne öğrenci olayları, ne teror... Dikensiz bir gul bahçesind^ yaşanıyordu. Dış kredi rfıuslukları sonuna kadar ac4İ- mıştı ve kitle iletişim araçları, sürekli hükümeti pompalı- yorlardı. Bu mu mucize, bu mu başarı? Şimdi hangi taşı kaldırsamz, altından bir pislik çıkıyor. Ve dün bu pisliklere övgüler düzenler. özlem duyanlar; şimdi 'temiz toplum'çığlıkları atıyorlar. Kafalardaki 'pis- liği' kim temizleyecek acaba? Aynı gazetenin bir sayfa- sında hanedan pislikleri anlatılırken, bir başka sayfasın- da hala övgüler düzüyorlar. Ve bizler de ibretle izliyo- ruz. Aynı yazar 4 ekim salı günkü yazısında da özal'ı savu- nacağım derken Mustafa Kemal'e bulaştyor. Aynen şöy- le yazmış: "Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün eşi ve çocuklan yoktu, ama Çankaya Köşkü'- nde içki sofralarmda en yakınında bulunanlarla, Dolma- bahçe Sarayı 'nda ona sokulanların nasıl nemalandıkla- n, bilinmeyen bir olgu değildir." Vallahi pes. Bir pislik yumağını savunabilmek için, "Mustafa Kemal de yakınlarına çıkar sağlardı," yalanı- nın ardına sığınmak istemeyi, inanın biraz 'tebessümle', biraz da 'utanarak' okudum. Insanlar nasıl böylesinekü- çülebilirler, nasıl böylesine saptırmalara kalkışabilir- ler?.. Atatürköldüğügünyaveriintiharetmekistemişti. "Ata- türk'süz bir yaşam bana haramdır"diye not bırakmıştı. Atatürk'ün sofrasından eksik olmayan bir sürü insan, ar- kasında 'bir çöp' bile bırakamadan göçtüler bu dünya- dan. Bir 'mafya tetikçisi', yalan dolanla kurulan iskambil şatosunu yerle bir etti. Pandora'nın kutusu açıldı ve tüm iğrenç ilişkiler su üzerinde göründü. Ve öyle bir noktaya gelindi ki; geriye dönmek de çok zor. Bakalım nasıl bir kılıf uyduracaklar... Ve birileri de Özal efsanesini; yalanla dolanla, pisliği ona buna bulaştırarak sürdürmeye çalışıyor. Biraz in- saf... Hiç güneş balçıkla sıvanır mı? Mızrak çuvala sığar mı? Avukatların savunmaları tamam Sıvas katliamında karara doğru A T C W ANKARA (CunAuriyet Büro- su) - Sıvas'ta geçen yıl 2 temmuz- da 37 aydının katledilmesiyle ilgi- li 33'ü tutuklu 124 sanığın yargı- landığı davada, karar aşamasına gelindi. Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) görûlen katliam davasında, sanık avukat- lannın savunmalan da dünkü duruşmada tamamlandı. DGM- ye yakın ka>Tiak!ar, karann ka- sım aymd'a açıklanabileceğini belirttiler. Ankara DGM Başsavcılığı'nın esas hakkındaki görûşünde 29 sanık için idam. 38 sanık için 15 yıla kadar ajar hapis cezasının is- tendiği davaya, dün sanık avıı- katlannın ortak siyasi savunma- lannı okuması ile devam edildi. Basına kapalı olarak yapılan du- ruşmada. avukatların 200 sayfa- ya yakın savunmalannı dün akşam saatlerinde bitirdikleri ve tutuklu olarak yargılanan sanık- lar için tahliye isteminde bulun- duklan bildirildi. DGM. tahliye istemini reddederken bazı sanı'k- lann söz alma istemlerinin önü- müzdeki duruşmada değerlendi- rileceği belirtildi. Duruşma 8 kasımaertelendi. DGM'ye yakın ka>naklar, da- vada karar aşamasına gelindiğini belirterek. "8 kasmtda yapılacak olan duruşmada olmasa bile bumı izleven duruşmada karar açıklan- ması olasılığı çok yüksek" değer- lendirmesinde bulundular. Ankara DGM'de 21 Ekim 1993 tarihinde görülmeye başla- nan davada, mahkeme bugüne kadar 90 sanığı tahliye ederken halen 33 sanık tutuklu olarak yargılanıyor. Davanın bir numa- ralı sanığı eski Sıvas Belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak halen fırarda bulunurken Erçak- mak'la birlikte fırarda bulunan Yımus Karataş. Sıvas'ta teslim ol- muştu. Aziz Nesin'in durumu Muammer Cnsoy başkanlığın- da. üye Yıbnaz Çamlıbel ve albay Çetin Güvener'den oluşan Anka- ra DGM heyetinin. DGM Baş- savcılığı'nın olaylann tahrikçisi olarak hakkında suç duyurusun- da bulunulmasını istediği Aziz Nesiıı'le için vereceği karar da ka- muoyunda ilgiyle bekleniyor.