08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6EKİM1994PERŞEMBE 12 KULTUR Genco Erkal, 'Bir Delinin Hatıra Defteri'ni oynuyor, sorguluyor, deniyor, yaşıyor, kuruyor ve gösteriyor Sahnede her akşam yeni bir söz arıyor ECETEMELKURAN ANKARA - Geoco Erkal Anka- ra'da, her gece Nikolay Gogol'ün yazdığı "Bir Delinin Günlüğii"nden sahneye uyarlayıp yönettiği tek kişi- lik oyunu oynuyor, sorguluyor, ku- ruyor, yaşıyor ve deniyor. Müzikle- rini Mete Sakpuıar'ın yaptığı oyun- ' da, sahne tasanmını Duygu Sağıroğ- Ju. kostüm tasanmını Sevim Çavdar üstlenmiş. Bir "küçük" adarrun, ya- şamının merkezlerini dışandan içine taşımasının öyküsünü anlatan "Bir Delinin Haüra Defteri". Ulus 100. Yıl Kültür Merkezi'nde de sergile- niyor. "Bir Delinin Hatıra Defteri" ilk kez 1965"te Ankara Sanat Tiyatro- su'nda yine Genco Erkal tarafından sergilenmişti. Daha sonra 1969'da Dostlar Tiyatrosu'nda sergilenen oyun. 29 yıi sonra farklı bir yorumla Ankarah izleyicilerin beğenisine su- nuluyor. Genco Erkal ile Dostlar Ti- yatrosu ve "Bir Delinin Hatıra Def- teri" üzerine konuştuk. Bu belayı ben sardım - Genco Erkal, tek başına oy- namayı nasıl yaşıyor? Türk tiyatrosunun başına bu be- layı ben'sardım. İlk kez 1965'te An- k'ara Sanat Tiyatrosu'nda "Bir Deü- nin Hatıra DefterP'ni oynayarak tek kişilik oyunlar oynamaya başladım. Duyanlar, inanmadılar. "Başka oyuncu yok mu bu oyunda?" dediler. Oysa Türk tiyatro geleneğinde, tek başına bir öykü kurmak ve anlat- mak var. Meddah geleneğinden tanış olduğumuz bir yöntem bu. Bu oyunla başlayan seriiven, Nazım Hikmet'in şiirlerinden derle- nen "Kerem Gibi" ve "Merhaba" adlı oyunlarla sürdü. En son olarak da Nazım Hikmefin "Memleketim- den fnsan Manzaralan" adlı yapıün- dan "Insanlanm" adlı oyunu sahneye uyarladık. Çok genç olmasam böyle yüreklılik göstermezdim saruyorum. Tek kişilik oyunlann özel bir yen var bende. Ailemin. "Tiyatrocu olur- san eve geüne" demesiyle başlayan bir kavganın zaferlerinden biri. Özellikle şimdiki oyunumun tek ki- şilik olması, seçtiğim ikıncı meslek olan psikoloji ile çok örtüşüyor, bir- birini besliyor. Oyuncu her zaman kendisidir - Bir Delinia Hatıra Defteri, oyun- culuk yaşammizda bir mihenk taşı oldu hep. 1%5 yüından bu yana iic ayrı yorumla sergilediniz bu oyunu. Bu yorumlardan ve süreçten söz eder Tiyatrosu ve bızım kurduğumuz Dostlar Tiyatrosu bu kaynaktan çıktı. Bu kez, hatıra defterinin kendisinin gizli kalmış bir oyun olduğunu düşünü) orum. Oy unu, kendi üzerinde deneyen bir insanı canlandırıyorum artık. misiniz? Tiyatroya başladığım vıllarda, bi- reyci bir felsefem vardı. Psikoloji eğitimi gördüğüm ıçin de bir akıl hastasının anatomisi olarak baktım oyuna. Psikiyatri kliniklerinde uzun gözlemler yaptım. 1969'da İstan- bul'daki sahnelemede Bertolt Brecht ile tanışmıştık. Anarşi tırmanıyor- du. toplumsal bir değişim söz konu- suydu. Şimdiki yorumsa daha teatra!. Bu kez, hatıra defterinin kendisinin gizli kalmış bir oyun olduğunu düşünü- yorum. Oyunun ne kadan oyun. ne kadan gerçek. bunu tartışıyorum. Oyunu, kendi üzerinde deneyen bir insanı canlandınyorum artık. Te- kerlekleri gitgide hızlanan bir süreç- te, bir insanın ipin ucunu kaçırmaya varan oyununu canlandınyorum. - Sizin için son dönemde yerini öv- gülere bırakan "Genco, hep kendisi- ni oynuyor" eJeştirisini nasıl değer- lendiriyorsunuz? Siz kendinizi bir oyuncu olarak nereye koyuyorsunuz? Oyuncu aslında her zaman kendi- O yuncu aslında her zaman kendisidir. Yasadığı deneyimler ve yaşama bakışıyla oynadığı role kendisini de katar. Bu süreçte toplum da sizı biçimlendiriyor. Ben kendimi tanımlamakta güçlük çekiyorum; bunu hep başkaları yapmalıymış gibi geliyor bana. Yalnızca, değişik bir oyuncu olduğumu söyleyebılıyorum. sidir. Yasadığı deneyimler ve yaşa- ma bakışıyla ovnadığı role kendisini de katar. Bu süreçte toplum da sizi biçimlendinyor. Ben kendimi tanı- mlamakta güçlük çekivorum; bunu hep başkalan yapmalıymış gibi geli- yor bana. Yalnızca. değışik bir oyuncu olduğumu söyleyebiliyo- rum. Sanki uzanıpgiden çizgiler varmış da ben onlara eklenmek yerine, ayrı bir çizgi olmayı seçmışım gibi. Belkı de çok fazla tek kişilik oyun oyna- mak nedeniyle oyunculuk kurallan dışına çıkıvormuşum gibi. Kendi kendime eğleniyormuşum, her ak- şam bir şeyi prova ediyormuşum gibi. Sanki her akşam yeni bir şey anyorum. Oysa. hiçtuluat yapmam. hep aynıdır oyun. Bu aynılığa karşın. her gece başka türlü gibi geli- yor. - Konuşurken zaman zaman 'bız' di>erek Dostlar Tiyatrosu'ndan söz ediyor olmalısınız. Ama son vıllarda Dostlar Tivatrosu, tek kişilik bir ti- yatro gibi görünüyor. 1969 yılından başlayan süreci siz nasıl değerlendiri- yorşunuz? Özledığim günler o günler. 1969'- dan başlayan lOyıllık dönem. Dost- lar Tiyatrosu'nun sabit kadroyla çalıştığı ve en başarılı olduğu dö- nemdı. Külıürmerkezimiz vardı, fu- ayemiz üniversite öğrencilerivle do- luydu hep. Haftada iki film göste- rimi, paneller. forumlar. Ruhi Su- nun Dostlar Korosu ile verdığı kon- serler. resim sergıleri. oyun eleştiri toplantılan. Hiç durmuyorduk. Ti- yatromuz tıklım tıklımken bile. ver- gi borçlan, kira borçlan derkcn bu açığın hiç kapanamayacağını an- ladığımız bir anda pes ettik Ycrlcşik kadroyu devam ettiremeycceğimızi düşündük ve herkes biryanasavrul- du. Herkes bir yere savrulsa da va- şam sürdü gıtti. Dostlar Tiyatrosu içın. yine de 25 yıl sonra doğrultu- sundan ödün vermeden \ar olmak önemli bir başan bana kalırsa. - Dostlar Tiyatrosu'nun 25 yıl bo- yunca Türkiye'deki politik tiyatroda konunıu neydi? Türkiye'de politik tiyatro. 1963le Asaf Çiğiltepe'nın kurduğu "Arena Tiyatrosu" ile başladı. Daha sonra Erkan Yüeel'in kurduğu Ankara Halk Ovunculan ve Ankara Sanat Rejinin yanında koreografi Bölündükçe gücümüzü de yitir- dik. Seçilmiş kadro dağıldı. Biz. ku- ruluşumuzda politik tiyatro yapma karanyla kurulduk. Ülkemizin biri- kimıni çağdaş bir biçimde yenıden yaratmak istedik. Kendi geleneği- mizin Brecht kuramıyla uyumlulu- ğu işımize geldi. Katı bir Brecht'çi olmadık hiç. Hiçbir zaman slogancı tiyatroya prim vermedik. Ama bugünkünden daha he- yecanlı olduğumuz kesin. Şimdi, daha az bağıran oyunlar yapıyoruz. Bu nedenle repertuvar konusunda sıkıntı yaşadık. Oyun bula- madığımız zaman. kendimiz oyun ürettik. 'Azizname, Abdülcanbaz, Merhaba, Kerera Gibi', böyle bir sıkıntının üretimidir. Bundan sonra yapacağımız politik tiyatronun reçe- tesi yok. yalnız daha kapsamlı ve de- rinliklı olacağı ortada. Bunun için de eskimeyecek metinler anyoruz. - O> unculuğunuzdaki özel anlatım biçiminden söz eder misiniz? Sözün ötesinde bedenimle yaptığım şev. bir yanıyla kendiliğin- den, bir yandan da bilınçli. Müziğe kaptınyorum kendimi. Yaptığım hareketlerin dans olduğu da söyleni- yor. Bana kalırsa artık oyunlann re- jisinin yanında koreografileri de var. Selam bölümü hiç olmamalı - Oyun bittikten sonra selam ver- mek için alışılmış süreden daha fazla bir süre geçiriyorsunuz. Oyun bittikten sonra, hele sonu delirme sahnesiyse oyun bitti dıye gülümsemeye başlamak, seyirciye saygısızhk gibi geliyor bana. Sanki hiçbir şey gerçek değilmiş de ben on- ları kandırmışım gibi. Böyle yap- mak istesem yapanm belki, ama böyle bir seçimım yok. Zaten bana kalırsa selam bölümü hiç olmamalı, seyirci izleyip gitmelı. - Ya Fransa'da Fransızca oy- nadığuuz oyun? Çağdaş bir Fransız oyunu. Phil- lippe \lin\ana nın yazdığı "Nereye Gidi>orsun Jeremy?"yi Edith Scob yönetivor. 8 tipi canlandırdığım oyunda, bir oyuncunun dünyayı do- laşması anlatılıyor. - Bu sezon yeni bir oyun düşündü- miz mü? Bunu ben de bilmiyorum. Başına yanlışyansıdı biraz. Şimdilik bir şey yok. anyorum. Belki de ertelenmiş projeler... Bılmemkı. îşte, Devlet Tiyatroları'nın ^iKültfir Ser\isi - Geçen hafta, "tstan- bul Detlet Tiyatrosu Müdürii Murat Karasu" imzalı, "Devlet Tiyatrosu iç- yüzünii' açıklayacağım" bıçirninde bir faks alan gazeteciler ve televizyoncu- lar solugu İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü'nde aldılar. Kafalannda, bir süredir Türkiye gündemini işgal eden yolsuzluk ve rüşvet skandal- lannın izdüşümüyle Murat Karasu'- nun karşısına dizilip merakla bekleşen basın mensuplan "Devtet Tiyatrosu gwçeği.."nin ne olabileceğini düşü- nürken. kafalanndan "Acaba..?"larla başlayan bırçok ıhtimal geçiriyorlardı Sonunda bekleyiş sona erdi ve Ka- rasu'nun ardına takılan gazeteci ordu- su. AKM içınde ılerlemeye başladı. İlk durak dekor boyama ve bezeme atöl- jesiydi. Karşılannda Müdür Karasu ve gazeteci ordusunu görûnce neye uğ- radığıru şaşıran ustalann bakışlan altı- nda konuşmaya başlayan Karasu. yeni sezona çok zor koşuliarda girdik- İerini. tasarruf tedbirleri nedeniyle harcamalarda büyük kısıntıîar yapıldığını ve yeni kadro verilmedjğini söyledi. Kostüm. dekor, ayakkabı. peruk, demir, aksesuvar imal atölyelerinde de benzer konuşmalan yapari Murat Ka- rasu gazetecilere "Size biraz ağla- yayım" diyerek, her biri ustalık isteyen atölyelerin yetersiz elemanla, sağlıksız koşuliarda işleri yetişürmeye çalıştı- klannı, prova mekanı olmadığı için fu- aye ve başka ilgisiz odalarda okuma provalan vapıldığını, üç masanın bu- lunduğu tek tasanm odasmda altı kişi- nin nöbetleşe çalıştıklannı, büyük sah- ne. onanm dolayısıyla kullanılamaya- cağı için büyük yapımlargerçekleştire- meyeceklerini. İuralama olanaklannın da tasarruf tedbirleriyle önlendiğini, Taksim Sahnesinin 35-40 milyona mal olan çatı tamirinin ancak EN- KA'nın yardımıyla yapılabildiğini an- HavaJandımıası olmayan ayakkabı imal atölyesi, aksesuvar imal atölyesinde tek usta. üç masası olan tasarım odasında nöbetleşe çalışan altı ta- sanmcı ve 'Olmayan Kadın'uı okuma provası. (Fotoğraflar: DEVRİM BARAN) lattı. Son durak TOBA V lokaliydi. Bir kaç saattır Devlet Tıyatrolan'nın ve Murat Karasu'nun dertlerini dınleyen gazeteciler meraklı bakışlannı Kara- su'ya çevirerek "Devlet Tiyatrolan gerçeğiııi" açıklamasını beklemeye başladılar. Ellerini ikiyana açan Murat Karasu "tşte bizim rç yüzümüz de bu" dedi. "Bizde yolsuzluk, rüşvet skandal yok. Para yok ki bunlar da olsun.'* De\ letin Devlet Tıyatrolan'na ayırdığı bütçenin son derece kısıtb ol- duğunu. sadece 36 milyar lira aldı- klannı belirten Murat Karasu, "Devle- rin gübreye verdiği sübvansiyon bile biz- den fazla"dıye yakınırken başlattıklan sanat seferberliğiyle toplantıyı bitiri- \ordu: "Ülkemiz sancılı bir dönemden geci- yor. Moral değerlerde bir çöküntü >ar. Biz. bir avuç insan bu moral değerleri yaşatmak, ayakta tutmak için uğraşı- yoruz. Bu başlarhğımız bir sanat sefer- liğidir. Tiyatromuzu sadece oyundan oyuna geünen yerler değil, > aşayan me- kanlar durumuna getirmek istiyoruz. Çok zor şartlarda çalışıvoruz. 20. >üz\ılın sonunda De\let Tiyatrolan •Sanala Evet' kampan>ası bâşlatmak zorunda kalı>or. Biz de "Tehlike anında en yakın tiyatroya sığının!" diyoruz." Devlet Ti\atrolan'nın ıkramı olan mütevazı yiyecekleri atıştıran gazetecı- lerden bazılan düşkınklığıyla **ne yani bepsi bu muydu.." dercesine bir ifade takınırken. bazılan da "başka bir işe yetişecektik de.." diverek oradan aynldılar. Bazılan da etkilenip daha sonra vazı ya da programlannda >er verdi. Programlannda kültür-sanata yer olmayan. sanata ve sanatçıya ilgi- leri paparazzilikten öteye gitmeyen özel kanallar ve renkli basının ilgisini bir türlü çekemeyen İstanbul Devlet Tiyatrolan'nın Müdürü Murat Kara- su belkı de careyi böyle "gizemli" bir faks çekmekte buldu. Gerçekten de o gün Devlet Tiyatrolan'nda kolay ko- la\ görülemeyecek bır gazeteci kala- balığı vardı. Karasu'nun amaa da hem sorunlannı bır kez daha haykı- rmak ve kamuoyunun ilgisini çekmek hem de basının desteğini sağlamaktı. 5'i yeni 16 oyun sahnelenecek İstanbul Devlet Tiyatrosu 1994-95 sezonunda 5"i >eni prodüksiyon ol- mak üzere 16 oyun sahneleyecek. Oda Tivatrosu, Birim Sahne ve Taksim Sahnesi'nın kullanılabileceği yeni se- zon 14 ekimde Arthur Miller'ın "Cadı Kazanı" adlı oyunuyla başlayacak. Ovunu bu yıl 50. sanat yılını kutlayan Cünejt Gökçer yönetiyor. Yeni sezonda ızlenebilecek ve pro- valan süren diğer \eni yapımlar da Meroet Baydur'un >azıp Can Gürzap'- ın >önettığı "Yeşil Papağan Limited", Kenan Işık'ın >azıp yönettiğı "Olma- >an Kadın", .\ziz Nesin'in vazdığı ve Metin Belgin'in yönettiği "Hadi Öl- dürsene Canikom" ve Woody ADen'ın yazdığı Cüneyt Çalışkur'un yönettiği "Fınal". Geriye kalan 11 yapım ise geçen yıl sahnelenen eserlerden oluşuyor. Bu eserlerin provalan da bu ayın ortalan- nda başlayacak. Pasolini'nin şüri kitap olarak yayımlandı Kültür Servisi - Pier Paolo Pasolini'- nin uzun ve tutkulu şüri 'Ben Kimün', Fransızcaya yeniden çevrildi ve Arlea Yayınevi tarafından yayımlandı. Bun- dan 10 yıl önce Laura Betti tarafından kurulan Pasolini Vakfı. sanatcının bir albürnünü yayımlamıştı. O kitapta Pasolini'nin bir de uzun şüri bulunu- yordu. Amerika'da, 1966 . yılında yazıldığı sanılan bu uzun şiir, İngjlizce admdan da anlaşıldıgı gibi, Amerilcan yaşamına pek çok göndermede bulu- nuyor, İtalyan okuyucu için pek çok göndermeler içeriyordu. Bologna 'sü- tunlarla dolu bir şehir' değildi. Badelai- revari bir antikite de yoktu onun şiirin- de. Bologna. kemer- ler. kırmızı çatılar ve geçitlerle doluydu. Ama geri kalan her şey, çok güzel ve he- yecan venciydi. Pasolini, ton deği- şikliği, politik tünel- ler, ateşlı kavgalar, dij tartışmalan, aile içi ilişkiler, nostaljik göndermelerle dolu düz şüri çok seviyor- p j e r p a o ] o du. Kendını en ıyı şu dizelerdç anlatıyordu belkı de: "Ben de herkes gibi yaşadım/Ölümehükümgiy- miş biri gibi". Kardeşi- nin ölümü, komünıst partiden atılması gibi yaşamında önemli dö- nüm noktalan, bu şiir- de hüzün ve öfke ola- rak dışvurulur. Filmle- rinde ve kitaplannda binlerce kez dıle getir- diğj burjuvaziye duy- duğu nefret. burada Amerikan orta sınıfına yönelik bir tepki olur: "Sizin tanrınız bir bu- dala / Tüm orta sınıf vatandaşların / Tüm gücü / V e tüm benliğiyle / Diğer- lerine benzemek isteyenlerin / I anrıları gibi". Pasolini'nin şiırlerini okuyan herkes. öncelıkle onun çok bilinçlibir şekılde kendinı anlattığının ve İtalya'nın kade- rinı dıle getırdığinin farkına vanp etkı- lenir. Pasolini. şeffaf sanatçılar kategorisi- ne rahathkla girebilecek bir sanatçı. Onlar. ne istediklerini. ne aradıklannı ve neyi ıfade edeceklerinı çok ıyı bılır- ler. Şiir yazmalannın nedeni. düşünce- lerini bulutlann ardında göstermek de- ğil, tam tersine söylemek istediklerini tüm parlaklığı ve netliğiyle ışıklar için- de olduğu gibi söylemektir. "sanat'a evet vv mi? öyleyse; bugün sinemaya gidin.. Y l I « T İ T A T R O II I I t I t I Vıllık Abone Bedeli: 400.000 TL. Posta Çekl No: 655248 Banka Hesap No: T.lş Bankası Cihangir Şb.: 197245 Hayriye Cad. 3/10 Galatasaray İstanbul Tel: (212) 243 35 33 293 72 77 Fax: (212) 252 94 14 Frankfurt Kitap Fuarı başladı • FRANKFURT(AFP)- Dünyanın en büyük kitap fuan olan Frankfurt Kitap Fuan dün başladı. Brezilya Yazın Akademisi Başkanı ve yazar Josue de Souza Montello tarafından dün akşam açılan fuar süresince 100 ülkeden 8 bin 500 yayıncı, toplam 321 bin 975 kitap sergileyecek. Bu yıl fuann onur konuğu, Brezilya. 150 milyon nüfuslu bu ülkede, halkın yüzde 19'ununokumayazma bilmemesine karşın, her yıl 12 bin yeni kitap yayımlayan 350 yayınevi bulunuyor. Kitap satışlannın üçte birini bilimsel kitaplaroluşturuyor. İngiliz yazar Salman Rüşdü için verilen ölüm fetvasını protesto eden fuar organizatörleri, bu ülkenin fuara katılmasmı yasakladılar. Organizatörler, aynca Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Nijeryalı yazar VVole Soyinka'nın seyahat özgürlüğüne Nijerya hükümeti tarafından kısıtlama getirilmesini de kınadılar. Bangladeşli yazar Teslime Nesrin'in de fuar çerçevesindeki etkınliklere katılması bekleniyor. Geçen yıl fuarda görülen ve geienekçilerin tepkisini çeken elektronik yayıncılığın bu yıl daha etkili olacağı sanılıyor. Nevruz Turan'ın resim sergisi • Kültür Servisi - Nevruz Turan'ın fantastik ve sürrealist anlayıştaki resim sergisi. bugünden itibaren Ataköy'deki Yunus Emre Kültür Mçrkezi'nde izlenebilecek. Sergi, I7ekimedek sürecek. Adana'da doğan sanatçı, yurtiçi ve yurtdışında 9 kişisel sergi açtı. Birçok karma sergiye de katılanTuran. 1984-85-86-87-89 yıllannda Yunus Emre, 1985-86-87-88 yıllannda DYO ve 1988 Bandırma Kuş Cenneti resim yanşmalanna. aynca 1988 yılında 'Orman' konuluyanşmalı resim sergisine katıldı. Vakıflar Bankası, Akbank, Aksigorta. SSK başta olmak üzere çok sayıda resmi ve özel koleksiyonda yapıtlan bulunan sanatçı. çalışmalannı serbest olarak kendi atölyesinde sürdürüyor. John Lennon'ın bilinmeyen şarkısı • LONDRA (REUTER) - Beatles topluluğu, önümüzdeki yıl yeni bir plak çıkanyor. İngiliz "Daily Mail' gazetesi, John Lennon'ın, topluluğun ünlü parçasi 'Let It Be'den 5nce yazıp ^slendirdiği, şimdiye dek duyulmamış bir şarkının önümüzdeki yıl piyasaya çıkacağmı duyurdu. Topluluğun hayattaki 3 üyesi Paul McCartney, Ringo Star ve George Harrison tarafından keşfedilen parça hakkında aynntılı bilgi verilmedi. McCartney, "Olanaksızı başararak bu şarkıdan yepyeni bir Beatles parçası yaratmayı başardık"dedi. Hüseyin Sermeî'ten piyano resitali • Kültür Servisi - Dev let sanatçısı Hüseyin Sermet'in vereceği piyano resitali. bugün saat 18.30'da Milli Re Auditorium'da gerçekleşecek. 1988"den bu yana İstanbul Üniversitesi Fahri Doktoru unvanına sahip Hüseyin Sermet, piyanist olmasının yanı sıra kompozitör olup bazı eserleri Radio France'da yayımlandı. Sermet. programında R. Schumann ve F. Mendelssohn'un eserlerini seslendirecek. Seniye Fenmen'den renklep •Kültür Servisi - Ressam ve seramikçi Seniye Fenmen'in 'Renkler-Renkler' başlıklı resim sergisi bugün 18.00'de Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfi'nda açılıyor. Fenmen'in sergisi 6 kasıma dek görülebilecek. istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü mezunu olan sanatçı, 1958-88 vıllan arasında îstanbul, Ankara, İzmir, Samsun ve Konya'da sergileraçü. TBMM ve başka binalarda duvar panosu biçiminde büyük boyutlu seramik çalışmalan da yapan Fenmen'in yapıtlan, çeşitlı müze ve özel koleksiyonlarda yer alıyor. TMMOB'den karîkatûr ve fotoğrafyarışması • Kültür Servisi - TM MOB İnşaat Mühendisleri Odası, kuruluşunun 40. yılı nedeniyle karikatür ve fotoğraf yanşması düzenliyor. Her iki yanşmada da birinciye 20, ikinciye 10, üçüncüye 5 milyon lira para ödülü verijeceic. Seçici kurulu Sabıt Kalfagil. İsa Çelik, Halim Kulaksız, Rıza Baloğlu, Mustafa Atmaca'dan oluşan fotoğraf yanşması, renkli baskı dabnda yapılacak. Konu sınırlaması olmayan yanşmaya 30x40 cm boyutlannda dört adet fotoğrafla katılınabilecek. Yapıtlar en son 31 ekime dek 'İnşaat Mühendisleri Odası Selanik Cad, 19/1 Yenişehir/Ankara' adresine ulaştınlacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle