25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6EKİM1994PERŞEMBE DIZIYAZI Kafka Ödülü sahibi yazar Mary Lee Settle 3. Binyıl'a bıraktığımız mirası Cumhuriyet 'e yazdı İM silah;özgürlükve B inyıl mı? Yirminci yüzyılın so- nuna gelmiş olduğumuz bugün, sadece bulunduğum noktadan konuşabilirim. Koşullar beni or- tamlı görebileceğim uygun bir yere getirmiştir. Düşüncelerimizi sınirlayan atgözlüklerinden ve dar Avrupa mer- keziyetçi görüşlerden sıynlabilmek için yeterli bir zaman olan üç yıl boyunca Türkiye'de yaşa- ma şansına ve ayncalığına sahip oldum. Var ola- nı bilebilmek içın geçmişi anlamamız gerekli- dir. Uzun yıllar süren tarihsel araştırmalar sonu- cu bu konu ıle ilgili bilgi sahibiyim. Böylece Doğu ve Batı için. geçmiş ve bugüne ilişkin bi- raz düşünce üretebilirim. Gelecek için ise bunu hiç kimse üretemez. içinde yaşamakta olduğumuz binyılımızın başlangıcında bu binyıl içinde almış olduğu bü- tün adlan ile Bizans/Konstantinopi/tstanbul. dünya üzenndeki en zengin ve ilgi çekici kent idı. Roma împaratorluğu, büyük bir üstünlükle geçirmiş olduğu kendi binyıhnın sonuna doğru yaklaşmaktaydı. Ancak o dönemde yaşayan hiç kimse bunun farkında değildi. O dönemde var olan toplumun geri kalanı, yani Ortadoğu ve Av- rupa merkezli dünya için Roma lmparatorluğu lüksün ve ıstikrann simgesiydi. Doğu ve Batfda bulunan barbarlar için imrenilen bir ülke duru- mundaydı. ISeiçuklulanngeHşfyie ba^ayan nireç llk yüzyıl içinde gerçekleşen, 1071 yılında Selçuklu Türklerinin Bizans ordusunu yendiği Malazgirt Savaşı, o güne değin yapıjan savaşlar arasında dünya tarihini en derinden etkileyen sa- vaş olmuştur. Bugün nerede ise unurulmuş ol- masına karşın bu savaş, Selçuklu Türkleri ve on- iann uzantısı olan Osmanlı için binyıllık impa- ratorluklannm başlangicı olmuştur. O günlerde bu konuyu herhangi bir kişinin tahmın edebıl- mesi olanakiı değildi. Selçuklu Türklen yavaş yavaş Islamı kabul etmekte olan animist (*) ka- bilelerden oluşmaktaydı. Bu kabileler bölgesel savaşlar içindeydiler. Hınstiyan dünyasında Or- todokslar ve Katolikler arasında kanlı bölünme- ler ve mezhepler arası boş tartışmalar yaşanıyor- du. lslami dünyada ise merkezleri Mısır'da bu- lunan Şii Müslümanlarla Sünni Müslümanlar Ortadoğu'da savaşmaktaydılar. Hınstiyan Avrupa'nın türnü çeşitli Türk kabi- lelerinin daha yedinci yüzyıldan beri Anado- lu'da yaşamakta olduklanm ve parak asker ol- malan karşılığında toprak sahibi olduklanm dik- kate almadan, Selçuklulann bu zaferi karşısın- da korkuya kapıldılar. Konstantinopl'de bulu- nan Roma Imparatoru Alerius. dar görüşlü bir düşünce ile Avrupalı Hıristiyanlan Batı sınırla- nnın korunmasında ve Türkleri Suriye ve Filis- tin'e geri göndermek için ordunun genişletilme- sinde kendisine yardımcı olmak üzere paralı as- ker olarak çağırdı. Karşılıklı olarak birbirlerinin krallıklannı yıp- ratmak yerine Avrupalılar sonunda karşılannda ortak bir düşman bulmuşlardı. lktidarda bulunan Papa II. Urban'ın doğal olarak kendisine doğ- rudan Tann'nın gönderdiği birdüşüncesi vardı. Avrupalı ayaktakımından oluşmuş ordulann Or- tadoğıı'ya kutsal bir savaşa yönlendirilebilirler- se, bu durum Avrupa'ya ve kendi Katolik ege- menliğine yararlı olacaktı. IHaçüsefertertyte geten kıym ve taten Bu cihatın Hınstiyan anlatımının başlangıcı idi. Malazgirt'ten sonraki 25 yıl içinde binyıllık sürenin birincı yüzyılının sonlannda, Urban II fanatizmin, partizanlığın ve açgözlülügün bir kanşımı olan Birinci Haçlı Seferi'ni başlattı. As- kerleri, ellerindeki simgeleri olan haçlan ve "kutsal topraklann" kurtanlması biçiminde kendilerine bildirilen en son amaçlan ile birlik- te bir çekirge sürüsü gıbi Ortadoğu'ya dağıldı- lar. Bunlar bayraktardılar. Birincil gerçek ise bu askerlerin yağma, toprak ve güç isteyen kişiler- ce yönlendirildiği idi. Geçtikleri ülkeleri yıktı- lar, küçük krallıkları kendilerine bağladılar. Konstantinopl'de bulunan imparator ile bozuş- tular, hatta İsa'nın doğumu ile olan ilgisi nede- Türkiye'yle ilgüi îld kitabı var Mary Lee Settle, 1972-74 yıllan arasında Türkiye'de yaşamış ve Türkiye hakkında iki kitap yazmış bir Amerikalı yazardır. Yazar, Batı Virginia'nın Charleston kentinde doğmuştur. Bayan Seetle'ın "Beulah Beşlisi" adı verilen beş kitabı 17. yüzyılın ortalannda Ingiltere'de başlayıp, 1980'de ABD'nin Batı Virginia'sındaki bir vadide sona ermektedir. Bu beş kitap, "Prisons, O Beulah Land, Know Knothing, The Scapegoat ve The Killing Ground" adlannı taşımaktadır. 1978'de Amerika'da kendisine "'Ulusal Kitap Ödülü"nü kazandıran "Blood Tie - Kan Bağı" romanı Türkiye'de geçmektedir. 1986'da basılan "Celebration - Kutlama" adlı kitapta da Türkiye'ye ilişkin bölümler vardır. 1991 'de yayımladığı "Türkish Reflection - Türk Yansıması" kitabı Turkçe'ye de çevrilmiştir. "Cage of Bone - Kemik Kafes"adlı romanını yeni bitirmiştir. Bu yıl içinde Kültür Bakanlığı kendisine Ankara'da bir şükran plaketi vermiştir. Aynca "bir Amerikan kadınının en iyi romanı yazmasf' nedeniyle "Kafka Ödülü" de kendisine verilmiştir. Settle'ın başkaca ödülleri de buiunuyor. 1942'de Amerikan Hava Kuvvetleri'ne yardımcı personel olarak katılmış ve daha sonra 14 yıl tngiltere'de yaşamıştır. Settle hakkında iki kitap basılmıştır. Bunlardan birincisini George Garett "Mary Lee Settle'ı Anlamak" adıyla yazmıştır Ötekisini ise Louisiana Üniversitesi kitaplannın eleştirisini içeren bir kitap olarak yayımlamıştır. Yazar, Amerika'nın çeşitli üniversitelerinde konuk olarak dersler ve konferanslar vermektedir Mary Lee Settle Mary Lee Settle, dinsel fanatizmle ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: İster Müslüman, ister Hıns- tiyan olsun, insanlar genellikle kendilerini ayıran şeyin inançlar olduğuna inanmaktadıriar. Bun- lar. geçmiş için arzuiananrnasalrürii bir yeniden uyanış istemektedirter ve her zaman olduğu gi- bi onlann nefretini, Hınstiyan sevgisi adına tahrik eden ya da akıllannı şeriat adına denetleme- ye çalışan. zoıiu ve hırslı insanlann pençeleridir. niyle Hıristiyanlann en kutsal yeri olan Bethle- hem'i kimin yöneteceği konusunda birbirleny- le savaştılar. Hiç kimse Kudüs'ün, Ömer'ın günlerinden beri dört yüz yıldır Müslüman olduğunu \e kut- sal kenti Müslümanlar, Yahudıler ve çeşitli Do- ğulu Hıristiyanlann birbirlerini öldürmeden pay- laşmış olduğu gerçeğini göz önünde bulundur- muyordu. 1199 yılında HaçlılarKudüs'üaldılar ve Banş Prensi'nin izlenimcilen olan Avrupalı Katoliklerin bu zaferi kenrte bulunan bütün Müslüman ve Yahudi erkek, kadın ve çocukla- nn öldürülmeleriyle kutlandı. Bütün bunlar için- de yaşadığımız binyılın birinci yüzyılında orta- ya çıkmışlardı. 1205'ten sonra Haçlılar. ne ken- dilerini ne de başkalannı kendi hedefleri ile kan- dırdılar. Konstantinopl'ün tarihindeki en kötü yağmayı yaptılar. Bu yağmadan elde edilen ba- zı parçalar şu anda Venedik San Marco Kılise- si"ndedir. Mehmet II. 1597 yılında kenti almak ve Jstanbul'a bağiamak ıçın Iderde Kapısı'na yürüdüğü zaman kent o anda daha Venediklile- rin ıstılasından kaynaklanan yaralannı sarama- mış durumda idi. Şu anda olduğu gibı o zaman da konu ile ilgi- li olanlann ıhtiraslannı harekete geçırecek ve güçlü yeni önderhk yaratacak olan neden "din- seT,düıtü ise siyasaldı. Hıristıyanlara karşı Müs- lümanlar. kabılelere karşı kabileler. güç arayan- lara karşı güç arayanlar. sıradan yaşam sürdüren. Tann'dan umut bekleyen, günlük gereksinimle- ri ne olursa olsun, günü kurtarmak için tek ba- şına çabalamak ve yiyecek stoklannı çalınmak- tan korumak zorunda olan sıradan insanlara kar- şı ise aldatma vardı. Bizim binyılımızın başlangıcı işte bu idi. So- nu torunlanmıza bırakmakta olduğumuz yüzyıl ne olacak acaba? Bizim yüzyılımız tarihteki en kanlı yüzyıl olarak adlandınlmıştır. Soykınmlar, büyük savaşlar, yeni kitlesel kıyım silahlan, geç- mişte yaşanmış olan her şeyden çok daha kötü- dürler. Irklar ve dinler adına olan kin ve basıt pa- ranoya çok hızla yayılmaktadır. Sadece dil değişmiş bulunmaktadır. Mezhep aynlıklan, bugünkü modern dünyamızda etnik aynlıklara dönüşmüştür. Bunlann temelinde bu- lunan siyasal ihtiraslar ise binalarda bugün bile kullanılmakta olan Roma taşlan gibi güç arayan herhangi birince herhangi bir ad altında, herhan- gi bir zamanda ve herhangi bir din adına. bir topluluğu hareketlendirmek ve bir eylemi baş- latmak için tahrik edilebilir. Katolikler ve Protestanlar, Kuzey Irlanda'da birbirlerini öldürmektedirler. Kentlerde bomba- lı otomobiller suçsuz ınsanlan suikastçılann inanmakta olduğu siyasal nefret için herhangi bir tann adına öldürmektedirler. Sünni birdiktatör, Irak'ta Şiileri yok ermektedir. Hıristiyanlar, ko- münıstler, Müslümanlar, ulusçular, emik grup- lar v e diğerleri binyıl önce ortaya çıkmış olan ve yanlış olarak kabul ettikleri olaylann intikamı- nı almak için gerilla grubu oluşturmakta ve gü- nümüzde Balkanlarda ve dağılmış olan eski Sov- yet imparatorluğunda çeşitli gruplar birbirlenni ve sivilleri öldürmektedirler. Aşın dinciler, ki bu bütün gelişmelenn en çe- kicisi olmuştur. Ingiliz Kralı Canute'un gelgitin çekilmesini veayağını ıslatmaktan vazgeçmesı- ni yönetmesı gibi değişım için savaşmaktadırlar. İster Müslüman. ister Hıristiyan olsun. insanlar genellikle kendilerini ayıran şevin inançlar ol- duğuna inanmaktadıriar. Bunlar, geçmiş için ar- zuianan masa! türü bir yeniden uyanış istemek- tedirler ve her zaman olduğu gibi onlann nefre- tıni, Hınstiyan sevgisi adına tahrik eden ya da akıllannı şeriat adına denetlemeye çalışan, zor- lu ve hırsiı insanlann pençeleridir. llk bakışta, umutlu olmaya devam etmek için az da olsa umut var gibi gözükebilir. Ancak kı- sa zamanda umutsuzluğa kapılınz. Var olan de- Liışikiikleri araştıımalı ve anlamalıyız. Birbıri- nın aynı gibi görünen şeyler aynı değildırler. Bu ısya*ılar, çeşitli göstergelerdir, ancak ölçüt değil- dirler. tnsanlann bir zamanlar kabul edilebilir olan kanlı isyanlan, şu anda rezalet olarak gö- rülmekte ve dünyada acıma ile karşılanmakta- dır. Bunlan gizleme çabalan ise başansız kal- maktadır. Evet, felaket getiren sılahlar tehlıkeli insanlann elindedir. Ama Irak, nükleer gücünü gizleyememıştir. Kuzey Kore de gizleyemeye- cektir. Jlkel savaş komutanlannca yönlendiril- mekte olan cınayetler, işlenmelerinin ertesi gü- nü bütün dünya evlerinde izlenmektedir. Beğen- sek de beğenmesek de dünya tek bir bütün du- rumuna gelmiştir. Senin çektiğin acı benim, be- nim acım ise senindir. Senin mutluluğun bura- da, benimki ise orada kutlanmaktadır. Göndere- ceğim bu yazı birkaç dakika içinde Istanbul'a ulaşacaktır ve bunu durdurmanın herhangi bir yolu da yoktur. \le\lana Celaleddin Rumi, bunu uzun zaman önce görmüştür. "Eğer güneş almakta olan bi- nalann a\ lulannı sa>arsanız. yiizkrce ev olduğu- nu göriirsünüz. ama bütün bu evlerin duvarlan- nı kaldınrsanız, bütün bu ışık parçalannın tek ve aynı olduğunu gönjrsünüz." En azından, herhangi bir kabileye, mezhebe, ulusa. dine ait olmayan ve sadece dünyayı izle- mekte olan gözlerimiz var. Bütün yeni şeyler gi- bi televizyonun etkilenni kötülemek de olanak- lıdır. ama televizyonun mum gibi göriilemeye- cek ve propaganda makineleri gibi kontrol edi- lemeyecek olan silahlan yenecek gücü vardır. Havanın evcilleştiriiemeyen özgürlüğü ve en- gellenemeyen değişimin kaçınılmazlığı. Sanı- nm kullanılması için gelecek binyıla bıraktığı- mız sadece bu ikisi. Bunlar güçlü silahlardır ve bunlann yeterli olduklanm umuyorum. (*) Tinlerin varlığına inanış. Yann: İsveç Merkez Bankasıyöneticisi Prof. Steffan Burenstam Linder Y A Y I N H A K K I Cumhuriyet 'E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I M L A N A M A Z TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI KARİKATÜR VE FOTOĞRAF YARIŞMASI hşaat Mühendısleri Odası'nın kunjluşunun 40. Yılı Efkinlikleri ıçerisinde Karikatür v« Fotoğraf Yanşması dûzenlenmektedir Yanşmalar. yarışma seçıa kurulları harıç herkese açıktır. Konu snırtamas yoldur. FOTOĞRAF YAB1ŞMASI Ödüller: Seçicl Kurul: l'cilik ûdûlû • 20 000 000 - TL. Sabıt Kalfagıl. isa Çelik. 7cilik ödülü : 10.000 000 - TL. Halım Kulaksız, Rıza Balogiu. 3'cülük ödühj : 5 000 000.- TL Mustafa Atmaca Fotoğraf yanşması FDCK torafından (94-22 destek no ıle) desteklenmektedır KABİKATÜR YARIŞMASI Odüiler: l'cilik ödûlü : 20.000 000.-TL. ?Cilik Ödülü • 10 000 000-TL. 3'cülük ödülü • 5.000 000.-TL. Seçici Kurul: Turhan Selçuk. Ali Ulvı Ersoy. Turgut Çevıker. Vletın Peker. Erol Demır YARIŞMA TAKVİMİ Eserlerin son teslim tarihi Sonuçlann duyurulmas ödül töfehl ve sergi açılışı 31 Ekim 1994 Paeortesi. saat 1700 8 Kasm 1994 23Aralık 1994 Cuma. saat- 18 00 "HEIS THE BLACK SHEEP OF THE FAMILY"Bu ünlü İngiliz deyiminin anlamını biliyor musunuz? Eğer bilmiyorsanız, EF ULUSLARARASI DİL OKULLARI ve BTA-İNGİLİZ TURİZM BAKANLIĞI SİZİ İNGİLTERE'DE INGİLİZCE ÖĞRENMEYE ÇAĞIRIYOR! • Londra, Cambndge, Brighton ve Hastings'dekı okullarımızda 16 yaş üzenndeki herkese ve her düzeyde dil eğitimi, • TOEFL ve Cambridge Sınavlarına hazıriık kurstarı, . 12 haftalık yoğun programa kayıt olanlara BEDAVA Gidiş-Dönüş UÇAK BİLETİ, • İsteyen herkese ücretsız düzey belırleme testi. HEMEN ARAYIN, AYRINTILI BİLGİ ve ÜCRETSİZ BROŞÜR İSTEYİN... Britl«h Tourlst Authorlty EF EĞİTİM LTD. : Mım Kemal Öke Cd 9/1 80200 Nişantaşı-İSTANBUL Tel: (212) 225 02 10 Fax: (212) 225 46 92 ACENTALAR: ANKARA: (312) 468 05 55 İZMJR: (232) 463 99 94 ADANA: (322) 454 79 85 Yanşmalar içın ayrıntılı bilgı İMO GENEL MERKEZİ ve ŞUBELERlnden. FOTOĞRAF SANATÇILARI DCRNEKLERİnden ve KAR1KATÜRCÜLER DERNEKLERTnden edınılebılır )MO Genel Mefkezi: Selonik Cod No 19/1 06650 KfZilay-ANKARA Tel 419 38 82 -419 47 93 Fax 417 06 32 RomanJannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alırur. Tel: 55408 04 Nüfuscüzdanımı kaybettım. Hükümsüzdür. AHMETTiRGLT Paso ve şebekemi kaybettim. Hükümsüzdür. MAHMLT ALTINDAL HA YDARPAŞA GİRİŞ GLIMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Gümrüğümüzce Özüm Şeker Bısküvı Çiko. Gıda San. Ltd. Ştı. adına işlern gören 25.5.1992 gün ve 21770 sayılı gümrük gıriş beyannamesı muhteviyatı eşyadan aranılan aşağıda nevi ve miktan yazılı gelireksiğı ile ıl- gıli teblıgatımız adres değışikliğı nedeniyle lade edıldiğınden ve teblıgata sarih en son adresi tespıt edilemedı- ğinden ek tahakkukumuz 30.6.1994 tarihlı Cumhuri>et gazetesinde ilanen teblığ edilmiştı. Bu defa söz konusu gelir eksığınm ödeme emn yerine kaim olmak üzere 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. ve 29. maddelen gereğince ilanen teblığ olunur. 1)24.305 000-TL KDV 2)11.240.000.-TL. DFİF 3) 3 748.000.-TL KKDF 4)1 143.431.000.-TL. TKF Basın: 36785 AINKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ DSP'li Etayanın Çığlığı: (4) Gocuklu Celebin Sopası... DSP'li bayan Arın Yüzbaşıoğlu Namal'ın anlattıkları, Ecevtt in DSP'sinde parti içi demokrasinin nasıl işlediğini ortaya koyuyor. Hilton Oteli'nde yapılan il kongresinde olanlar ilginç. Anlatıyor Arın Namal: "istanbul"da oy kullanacak 383 il delegesi vardı, kong- reye 293 delege katıldı. Pek çok delege, atama yönetimi ve Hilton debdebesini protesto için seçime gelmemişti. Delegeler içinde, seçimi alacak etkinlikie olduğumuz bili- niyordu. 'Mavi Liste' seçimden çekilince, konuşturulma- dığımız halde, 80 delege, oy kullanmayarak salonu terk etti. Her türtü oyunlarına rağmen, listeleri 186 oy alabildi. Zaten İstanbul'un 33 ilçesinin 17'sinde ilçe kongreleri ya- pılmadığı için, il kongresine delege gönderemiyorlardı. 16 ilçenin il delegeleri kongreye katıldı. İstanbul'da zorla il yönetimini alan atama listenin gerçekteki desteği, terör estirilerek sağlanan böyle bir destektir. Bu arada, Divan 'da yer alan bir şahsm kurultay delege- si olduğu ortaya çıktı. Kongrenin iptali için liste başımız Avukat Mehmet Erusta tarafından dava açıldı. Yenilen- mesi gündeme gelen il kongresinde, başkan adayı çıkabi- leceğim endişesi ile kongrenin üzerinden üç gün geçmiş- ken, kesin ihraç talebi ile Merkez Disiplin Kurulu'ndan hakkımda işleme başlandığı belirtilen, savunmam iste- nen yazıyı aldım. Ekte sunuyorum. Alelacele kaleme alı- nan ihraç isteminde, isnat ettikleri suçu, nerede, nasıl işlediğim belirtilmemiş. Kongre, Eylül'ün4'ündeydi. Mer- kez Disiplin Kurulu yazısı 1 Eylül tarihli. Ancak mektup, 7 Eylül'de postaya verilmiş. Yazıya, kongre öncesi kaleme alınmış süsü verilmek istenmiş. Ancak postane damga- sındaki tarihi değiştirmeleri elbette mümkün olmamış. Açık ki kongredeki diktacı anlayışa karşı çıkışımız, de- mokratik hakkımız olan liste çıkarma eylemimiz cezalan- dırılmak isteniyor. Mustafa Ağabey, parti yönetiminin tepeden inmeci, mürai niteliğinin tanığı olmama karşın, 'yürü' dediklerin- de, gitmemekte kararlıyım. 'Gocuklu celep kaldırınca sopasını, mağrur salhaneye koşmayacak' bir toplum oluşturmaya adayanlardanım yaşamımı. Haklarımı savunacağım. Ben program ve tü- zükle bağlıyım. Noterden bir ihbarname çekerek, -ekte- dir- hangi olay nedeniyle suçlandığımı' sordum. Yasal tüm haklarımı kullanacağım. Maskelerle, yalanlarla in- sanları yanlarma çekip, çalıştırıp, kişiliklehnı ezmeye ça- lışmalarının hesabını mutlak verecekler. Parti tüzüğü ile iç işleyişin ilgisi yok. Bu gerçekleri ser- gileyenlerden biri de ben olacağım. insanlan aldatmasınlar. Acımasızlıklarını, özgür insan kimliğinden, haklarını savunan insan kimliğinden korkus- larını, çifte standartçılıklarını itiraf edinceye kadar, elle- rim yakalannda olacak. Genel Başkan, Kadınlara kota tanımıyoruz, çünkü siya- set mücadele gerektırır; bazı yetkılere kolay ulaşırlarsa, o yerin hakkını veremezler' diyordu. Kabul ediyorduk. Aş, iş, çocuk yetiştirme mücadelemizi, parti çalışmalarımızla birlikte yürütme gayreti gösteriyorduk. Ancak, bugün ken- disi, siyasi geçmişi karanlık ya da para gücü olan, ancak siyaset sahnesınde yeni isimlere partisinde kota tanıyor. Sayın Mustafa Ağabey, bireysel davranmamam, ses getirecek bir eyleme ortak olmam konusunda arkadaşla- rımın ısrarlan var. Gelişmelerden bilginiz olmasını iste- dirn. İşte, okurlarınız da, onlann yüreğinde oluşan sevginin bedeli. Benim gibi, kimbilir kaç kişi, en yakmlarına anlata- madığı boyutta size döküyor içını. Biliyorum, adalet dolu yüreğiniz, gereken zaman, gereken desteği verecek. Ba- şınızı ağnttığım için özür dileyerek en derin saygılarımı iletiyorum. Yürek dolusu saygı ve sevgilerimle." Arın Yüzbaşıoğlu Namal'ın anlattıkları bitti. Bir gazete- cilik görevi yapmama olanak verdiği için Arın'a teşekkür borçluyum. Haksızlıklar, işkenceler, yalnız işkence tez- gahlarında olmaz, demokrasi savaşımı verenlere yapı- lanlar, davranışlar da işkencenin bir türudür. Ankara'dan DSP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Fethi öztürfc imza- sıyia, 1.9.1994 gunlu, 1994/1416 sayı ile bir yazı gönderile- rek savunması istenir Bunda şöyle denir: "Parti doğrultusu ve temel ilkelerine aykırı davrandığı- nız, parti bütünlüğünü bozmaya yönelik çalışmalar yaptı- ğınıziçin, Merkez Yönetim Kurulu'nun 1.9.1994 tarih ve60 sayılı karan ile önlemli olarak kesin çıkarma istemi ile, Merkez Disiplin Kurulu 'na sevk edilmiş bulunmaktasınız. Bu yazının tebliğinden itibaren 15 gün içinde yazılı sa- vunmanızı vermenizi teblığ ve gereğini rica ederim." Yazıyı alan Arın Namal, Ankara'da Beşevler'de bulu- nan Demokratik Sol Parti Merkez Disiplin Kurulu Başkan- lığı'na noter aracılığı ile bir "yanıt" göndererek, savun- masını yapabilmesi için suçunun ne olduğunun bildiril- mesini istedi; özetle şöyle dedi: '1.9.1994 tarihli 1994/1416 sayılı 7.4.1994 posta tarihli yazınız 8.9.1994 tarihinde elime ulaştı. Yasalar gereği savunmamı yapabilmem için suç oldu- ğu öne sürülen davranışların tarih ve kanıtlannı tarafıma bildirmeniz gerekmektedir. Tarih ve kanıtlarıyla bildirilmeyen hangi davranışlar için savunma yapabilirim? Hukuken bu mümkün değildir. Yasal hakkım olan savunmamı yapabilmem için bu bilgi- leri tarafıma bekliyorum. Bu hakkımın kullandırılmaması kasıtlı, yargısız infaz olur. Yasal haklarımı sonuna dek kullanmak zorunda kalırım." Arın Yüzbaşıoğlu Namal, bu yanıtını 9 Eylül 1994te Merkez Disiplin Kurulu'na yolladığı halde, bugüne dek, herhangi bir haber çıkmadı. DSP Merkez Disiplin Kurulu'- na yine eskiler seçildi. Kurultay, "dikensiz gül bahçesi" gibi miydi? BULMACA SOLDANSAĞA: L 2 3 4 5 1/ Halk hekimliğinde çi- çekleri kaynatılarak san- cılara, öksürüğe ve bağır- sak kurtlanna karşı kul- lanılan, çalı görünüşlü bir bitki. 2/ Bir nota... XVI- II. yüzyılda Fransa'da moda olmuş bir bezeme biçemi. 3/ Bir işletmenin ani çöküşü... Namzet. 4/ Zekâsı pek gelişmemiş... Gözleri görmeyen. 5/ Yüz. çehre... Davet eden. çağıran... Hayvanlara vunılan damga. 6/ Görünüşü ve davranışıyla korku veren iriyan adam. 7/ Bir yeri ele geçirme. 8/ Karakter... "İşte üç çifte kayık is- kelede —, Gidelim serv-i revârum yürü SadâbâdV (Nedim). 9/ İs- kambilde koz... Gerçekleştirilmesi zamanabağlı istek. YTJKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Halk inanışında, loğusalann ve yeni doğmuş bebeklerin hastala- nıp ölmesine neden olan düşsel yaratık. 2/ Nane türünden. güzel kokulu bir bitki... Eski Mısır'- da güneş tannsı. 3/ Satrançta bir taş... Bir kimsenin egemenliği- ni taruma. 4/ Yümaz Güney'in birfilmi.5/ Bir nota... istanbul'- un bir semti. 6/ Büyük kardeş, ağabey... Sürdürme. devam ettirme. 7/ Üstü toprakla örtülü saman yığını... Aralannda her- hangi bir bakımdan ilgi ya da benzerlik buiunan şeylerin tümü. 8/ Başansızlık... Adın durum eklerinden biri. 9/ Atın başına ge- çirilen dizgin ve süsler... Romatizma ağnsı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle