Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6EKİM1994PERŞEMBE
DIZIYAZI
Kafka Ödülü sahibi yazar Mary Lee Settle 3. Binyıl'a bıraktığımız mirası Cumhuriyet 'e yazdı
İM silah;özgürlükve
B
inyıl mı? Yirminci yüzyılın so-
nuna gelmiş olduğumuz bugün,
sadece bulunduğum noktadan
konuşabilirim. Koşullar beni or-
tamlı görebileceğim uygun bir
yere getirmiştir. Düşüncelerimizi
sınirlayan atgözlüklerinden ve dar Avrupa mer-
keziyetçi görüşlerden sıynlabilmek için yeterli
bir zaman olan üç yıl boyunca Türkiye'de yaşa-
ma şansına ve ayncalığına sahip oldum. Var ola-
nı bilebilmek içın geçmişi anlamamız gerekli-
dir. Uzun yıllar süren tarihsel araştırmalar sonu-
cu bu konu ıle ilgili bilgi sahibiyim. Böylece
Doğu ve Batı için. geçmiş ve bugüne ilişkin bi-
raz düşünce üretebilirim. Gelecek için ise bunu
hiç kimse üretemez.
içinde yaşamakta olduğumuz binyılımızın
başlangıcında bu binyıl içinde almış olduğu bü-
tün adlan ile Bizans/Konstantinopi/tstanbul.
dünya üzenndeki en zengin ve ilgi çekici kent
idı. Roma împaratorluğu, büyük bir üstünlükle
geçirmiş olduğu kendi binyıhnın sonuna doğru
yaklaşmaktaydı. Ancak o dönemde yaşayan hiç
kimse bunun farkında değildi. O dönemde var
olan toplumun geri kalanı, yani Ortadoğu ve Av-
rupa merkezli dünya için Roma lmparatorluğu
lüksün ve ıstikrann simgesiydi. Doğu ve Batfda
bulunan barbarlar için imrenilen bir ülke duru-
mundaydı.
ISeiçuklulanngeHşfyie
ba^ayan nireç
llk yüzyıl içinde gerçekleşen, 1071 yılında
Selçuklu Türklerinin Bizans ordusunu yendiği
Malazgirt Savaşı, o güne değin yapıjan savaşlar
arasında dünya tarihini en derinden etkileyen sa-
vaş olmuştur. Bugün nerede ise unurulmuş ol-
masına karşın bu savaş, Selçuklu Türkleri ve on-
iann uzantısı olan Osmanlı için binyıllık impa-
ratorluklannm başlangicı olmuştur. O günlerde
bu konuyu herhangi bir kişinin tahmın edebıl-
mesi olanakiı değildi. Selçuklu Türklen yavaş
yavaş Islamı kabul etmekte olan animist (*) ka-
bilelerden oluşmaktaydı. Bu kabileler bölgesel
savaşlar içindeydiler. Hınstiyan dünyasında Or-
todokslar ve Katolikler arasında kanlı bölünme-
ler ve mezhepler arası boş tartışmalar yaşanıyor-
du. lslami dünyada ise merkezleri Mısır'da bu-
lunan Şii Müslümanlarla Sünni Müslümanlar
Ortadoğu'da savaşmaktaydılar.
Hınstiyan Avrupa'nın türnü çeşitli Türk kabi-
lelerinin daha yedinci yüzyıldan beri Anado-
lu'da yaşamakta olduklanm ve parak asker ol-
malan karşılığında toprak sahibi olduklanm dik-
kate almadan, Selçuklulann bu zaferi karşısın-
da korkuya kapıldılar. Konstantinopl'de bulu-
nan Roma Imparatoru Alerius. dar görüşlü bir
düşünce ile Avrupalı Hıristiyanlan Batı sınırla-
nnın korunmasında ve Türkleri Suriye ve Filis-
tin'e geri göndermek için ordunun genişletilme-
sinde kendisine yardımcı olmak üzere paralı as-
ker olarak çağırdı.
Karşılıklı olarak birbirlerinin krallıklannı yıp-
ratmak yerine Avrupalılar sonunda karşılannda
ortak bir düşman bulmuşlardı. lktidarda bulunan
Papa II. Urban'ın doğal olarak kendisine doğ-
rudan Tann'nın gönderdiği birdüşüncesi vardı.
Avrupalı ayaktakımından oluşmuş ordulann Or-
tadoğıı'ya kutsal bir savaşa yönlendirilebilirler-
se, bu durum Avrupa'ya ve kendi Katolik ege-
menliğine yararlı olacaktı.
IHaçüsefertertyte
geten kıym ve taten
Bu cihatın Hınstiyan anlatımının başlangıcı
idi. Malazgirt'ten sonraki 25 yıl içinde binyıllık
sürenin birincı yüzyılının sonlannda, Urban II
fanatizmin, partizanlığın ve açgözlülügün bir
kanşımı olan Birinci Haçlı Seferi'ni başlattı. As-
kerleri, ellerindeki simgeleri olan haçlan ve
"kutsal topraklann" kurtanlması biçiminde
kendilerine bildirilen en son amaçlan ile birlik-
te bir çekirge sürüsü gıbi Ortadoğu'ya dağıldı-
lar. Bunlar bayraktardılar. Birincil gerçek ise bu
askerlerin yağma, toprak ve güç isteyen kişiler-
ce yönlendirildiği idi. Geçtikleri ülkeleri yıktı-
lar, küçük krallıkları kendilerine bağladılar.
Konstantinopl'de bulunan imparator ile bozuş-
tular, hatta İsa'nın doğumu ile olan ilgisi nede-
Türkiye'yle ilgüi îld kitabı var
Mary Lee Settle, 1972-74 yıllan arasında
Türkiye'de yaşamış ve Türkiye hakkında iki
kitap yazmış bir Amerikalı yazardır. Yazar,
Batı Virginia'nın Charleston kentinde
doğmuştur.
Bayan Seetle'ın "Beulah Beşlisi" adı verilen
beş kitabı 17. yüzyılın ortalannda Ingiltere'de
başlayıp, 1980'de ABD'nin Batı
Virginia'sındaki bir vadide sona ermektedir.
Bu beş kitap, "Prisons, O Beulah Land, Know
Knothing, The Scapegoat ve The Killing
Ground" adlannı taşımaktadır.
1978'de Amerika'da kendisine "'Ulusal Kitap
Ödülü"nü kazandıran "Blood Tie - Kan
Bağı" romanı Türkiye'de geçmektedir.
1986'da basılan "Celebration - Kutlama" adlı
kitapta da Türkiye'ye ilişkin bölümler vardır.
1991 'de yayımladığı "Türkish Reflection -
Türk Yansıması" kitabı Turkçe'ye de
çevrilmiştir. "Cage of Bone - Kemik
Kafes"adlı romanını yeni bitirmiştir.
Bu yıl içinde Kültür Bakanlığı kendisine
Ankara'da bir şükran plaketi vermiştir. Aynca
"bir Amerikan kadınının en iyi romanı
yazmasf' nedeniyle "Kafka Ödülü" de
kendisine verilmiştir. Settle'ın başkaca
ödülleri de buiunuyor.
1942'de Amerikan Hava Kuvvetleri'ne
yardımcı personel olarak katılmış ve daha
sonra 14 yıl tngiltere'de yaşamıştır.
Settle hakkında iki kitap basılmıştır.
Bunlardan birincisini George Garett "Mary
Lee Settle'ı Anlamak" adıyla yazmıştır
Ötekisini ise Louisiana Üniversitesi
kitaplannın eleştirisini içeren bir kitap olarak
yayımlamıştır. Yazar, Amerika'nın çeşitli
üniversitelerinde konuk olarak dersler ve
konferanslar vermektedir
Mary Lee Settle
Mary Lee Settle, dinsel fanatizmle ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: İster Müslüman, ister Hıns-
tiyan olsun, insanlar genellikle kendilerini ayıran şeyin inançlar olduğuna inanmaktadıriar. Bun-
lar. geçmiş için arzuiananrnasalrürii bir yeniden uyanış istemektedirter ve her zaman olduğu gi-
bi onlann nefretini, Hınstiyan sevgisi adına tahrik eden ya da akıllannı şeriat adına denetleme-
ye çalışan. zoıiu ve hırslı insanlann pençeleridir.
niyle Hıristiyanlann en kutsal yeri olan Bethle-
hem'i kimin yöneteceği konusunda birbirleny-
le savaştılar.
Hiç kimse Kudüs'ün, Ömer'ın günlerinden
beri dört yüz yıldır Müslüman olduğunu \e kut-
sal kenti Müslümanlar, Yahudıler ve çeşitli Do-
ğulu Hıristiyanlann birbirlerini öldürmeden pay-
laşmış olduğu gerçeğini göz önünde bulundur-
muyordu. 1199 yılında HaçlılarKudüs'üaldılar
ve Banş Prensi'nin izlenimcilen olan Avrupalı
Katoliklerin bu zaferi kenrte bulunan bütün
Müslüman ve Yahudi erkek, kadın ve çocukla-
nn öldürülmeleriyle kutlandı. Bütün bunlar için-
de yaşadığımız binyılın birinci yüzyılında orta-
ya çıkmışlardı. 1205'ten sonra Haçlılar. ne ken-
dilerini ne de başkalannı kendi hedefleri ile kan-
dırdılar. Konstantinopl'ün tarihindeki en kötü
yağmayı yaptılar. Bu yağmadan elde edilen ba-
zı parçalar şu anda Venedik San Marco Kılise-
si"ndedir. Mehmet II. 1597 yılında kenti almak
ve Jstanbul'a bağiamak ıçın Iderde Kapısı'na
yürüdüğü zaman kent o anda daha Venediklile-
rin ıstılasından kaynaklanan yaralannı sarama-
mış durumda idi.
Şu anda olduğu gibı o zaman da konu ile ilgi-
li olanlann ıhtiraslannı harekete geçırecek ve
güçlü yeni önderhk yaratacak olan neden "din-
seT,düıtü ise siyasaldı. Hıristıyanlara karşı Müs-
lümanlar. kabılelere karşı kabileler. güç arayan-
lara karşı güç arayanlar. sıradan yaşam sürdüren.
Tann'dan umut bekleyen, günlük gereksinimle-
ri ne olursa olsun, günü kurtarmak için tek ba-
şına çabalamak ve yiyecek stoklannı çalınmak-
tan korumak zorunda olan sıradan insanlara kar-
şı ise aldatma vardı.
Bizim binyılımızın başlangıcı işte bu idi. So-
nu torunlanmıza bırakmakta olduğumuz yüzyıl
ne olacak acaba? Bizim yüzyılımız tarihteki en
kanlı yüzyıl olarak adlandınlmıştır. Soykınmlar,
büyük savaşlar, yeni kitlesel kıyım silahlan, geç-
mişte yaşanmış olan her şeyden çok daha kötü-
dürler. Irklar ve dinler adına olan kin ve basıt pa-
ranoya çok hızla yayılmaktadır.
Sadece dil değişmiş bulunmaktadır. Mezhep
aynlıklan, bugünkü modern dünyamızda etnik
aynlıklara dönüşmüştür. Bunlann temelinde bu-
lunan siyasal ihtiraslar ise binalarda bugün bile
kullanılmakta olan Roma taşlan gibi güç arayan
herhangi birince herhangi bir ad altında, herhan-
gi bir zamanda ve herhangi bir din adına. bir
topluluğu hareketlendirmek ve bir eylemi baş-
latmak için tahrik edilebilir.
Katolikler ve Protestanlar, Kuzey Irlanda'da
birbirlerini öldürmektedirler. Kentlerde bomba-
lı otomobiller suçsuz ınsanlan suikastçılann
inanmakta olduğu siyasal nefret için herhangi bir
tann adına öldürmektedirler. Sünni birdiktatör,
Irak'ta Şiileri yok ermektedir. Hıristiyanlar, ko-
münıstler, Müslümanlar, ulusçular, emik grup-
lar v e diğerleri binyıl önce ortaya çıkmış olan ve
yanlış olarak kabul ettikleri olaylann intikamı-
nı almak için gerilla grubu oluşturmakta ve gü-
nümüzde Balkanlarda ve dağılmış olan eski Sov-
yet imparatorluğunda çeşitli gruplar birbirlenni
ve sivilleri öldürmektedirler.
Aşın dinciler, ki bu bütün gelişmelenn en çe-
kicisi olmuştur. Ingiliz Kralı Canute'un gelgitin
çekilmesini veayağını ıslatmaktan vazgeçmesı-
ni yönetmesı gibi değişım için savaşmaktadırlar.
İster Müslüman. ister Hıristiyan olsun. insanlar
genellikle kendilerini ayıran şevin inançlar ol-
duğuna inanmaktadıriar. Bunlar, geçmiş için ar-
zuianan masa! türü bir yeniden uyanış istemek-
tedirler ve her zaman olduğu gibi onlann nefre-
tıni, Hınstiyan sevgisi adına tahrik eden ya da
akıllannı şeriat adına denetlemeye çalışan, zor-
lu ve hırsiı insanlann pençeleridir.
llk bakışta, umutlu olmaya devam etmek için
az da olsa umut var gibi gözükebilir. Ancak kı-
sa zamanda umutsuzluğa kapılınz. Var olan de-
Liışikiikleri araştıımalı ve anlamalıyız. Birbıri-
nın aynı gibi görünen şeyler aynı değildırler. Bu
ısya*ılar, çeşitli göstergelerdir, ancak ölçüt değil-
dirler. tnsanlann bir zamanlar kabul edilebilir
olan kanlı isyanlan, şu anda rezalet olarak gö-
rülmekte ve dünyada acıma ile karşılanmakta-
dır. Bunlan gizleme çabalan ise başansız kal-
maktadır. Evet, felaket getiren sılahlar tehlıkeli
insanlann elindedir. Ama Irak, nükleer gücünü
gizleyememıştir. Kuzey Kore de gizleyemeye-
cektir. Jlkel savaş komutanlannca yönlendiril-
mekte olan cınayetler, işlenmelerinin ertesi gü-
nü bütün dünya evlerinde izlenmektedir. Beğen-
sek de beğenmesek de dünya tek bir bütün du-
rumuna gelmiştir. Senin çektiğin acı benim, be-
nim acım ise senindir. Senin mutluluğun bura-
da, benimki ise orada kutlanmaktadır. Göndere-
ceğim bu yazı birkaç dakika içinde Istanbul'a
ulaşacaktır ve bunu durdurmanın herhangi bir
yolu da yoktur.
\le\lana Celaleddin Rumi, bunu uzun zaman
önce görmüştür. "Eğer güneş almakta olan bi-
nalann a\ lulannı sa>arsanız. yiizkrce ev olduğu-
nu göriirsünüz. ama bütün bu evlerin duvarlan-
nı kaldınrsanız, bütün bu ışık parçalannın tek
ve aynı olduğunu gönjrsünüz."
En azından, herhangi bir kabileye, mezhebe,
ulusa. dine ait olmayan ve sadece dünyayı izle-
mekte olan gözlerimiz var. Bütün yeni şeyler gi-
bi televizyonun etkilenni kötülemek de olanak-
lıdır. ama televizyonun mum gibi göriilemeye-
cek ve propaganda makineleri gibi kontrol edi-
lemeyecek olan silahlan yenecek gücü vardır.
Havanın evcilleştiriiemeyen özgürlüğü ve en-
gellenemeyen değişimin kaçınılmazlığı. Sanı-
nm kullanılması için gelecek binyıla bıraktığı-
mız sadece bu ikisi. Bunlar güçlü silahlardır ve
bunlann yeterli olduklanm umuyorum.
(*) Tinlerin varlığına inanış.
Yann: İsveç Merkez Bankasıyöneticisi
Prof. Steffan Burenstam Linder
Y A Y I N H A K K I Cumhuriyet 'E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I M L A N A M A Z
TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
KARİKATÜR VE FOTOĞRAF YARIŞMASI
hşaat Mühendısleri Odası'nın kunjluşunun 40. Yılı Efkinlikleri ıçerisinde Karikatür v« Fotoğraf
Yanşması dûzenlenmektedir Yanşmalar. yarışma seçıa kurulları harıç herkese açıktır. Konu
snırtamas yoldur.
FOTOĞRAF YAB1ŞMASI
Ödüller: Seçicl Kurul:
l'cilik ûdûlû • 20 000 000 - TL. Sabıt Kalfagıl. isa Çelik.
7cilik ödülü : 10.000 000 - TL. Halım Kulaksız, Rıza Balogiu.
3'cülük ödühj : 5 000 000.- TL Mustafa Atmaca
Fotoğraf yanşması FDCK torafından (94-22 destek no ıle) desteklenmektedır
KABİKATÜR YARIŞMASI
Odüiler:
l'cilik ödûlü : 20.000 000.-TL.
?Cilik Ödülü • 10 000 000-TL.
3'cülük ödülü • 5.000 000.-TL.
Seçici Kurul:
Turhan Selçuk. Ali Ulvı Ersoy.
Turgut Çevıker. Vletın Peker.
Erol Demır
YARIŞMA TAKVİMİ
Eserlerin son teslim tarihi
Sonuçlann duyurulmas
ödül töfehl ve sergi açılışı
31 Ekim 1994 Paeortesi. saat 1700
8 Kasm 1994
23Aralık 1994 Cuma. saat- 18 00
"HEIS THE BLACK SHEEP OF THE FAMILY"Bu ünlü İngiliz deyiminin anlamını biliyor musunuz? Eğer bilmiyorsanız,
EF ULUSLARARASI DİL OKULLARI ve BTA-İNGİLİZ TURİZM BAKANLIĞI
SİZİ İNGİLTERE'DE INGİLİZCE ÖĞRENMEYE ÇAĞIRIYOR!
• Londra, Cambndge, Brighton ve Hastings'dekı okullarımızda 16 yaş üzenndeki herkese ve
her düzeyde dil eğitimi,
• TOEFL ve Cambridge Sınavlarına hazıriık kurstarı,
. 12 haftalık yoğun programa kayıt olanlara BEDAVA Gidiş-Dönüş UÇAK BİLETİ,
• İsteyen herkese ücretsız düzey belırleme testi.
HEMEN ARAYIN, AYRINTILI BİLGİ ve ÜCRETSİZ BROŞÜR İSTEYİN...
Britl«h Tourlst Authorlty
EF EĞİTİM LTD. : Mım Kemal Öke Cd 9/1 80200 Nişantaşı-İSTANBUL
Tel: (212) 225 02 10 Fax: (212) 225 46 92
ACENTALAR: ANKARA: (312) 468 05 55 İZMJR: (232) 463 99 94 ADANA: (322) 454 79 85
Yanşmalar içın ayrıntılı bilgı İMO GENEL MERKEZİ ve ŞUBELERlnden. FOTOĞRAF SANATÇILARI
DCRNEKLERİnden ve KAR1KATÜRCÜLER DERNEKLERTnden edınılebılır
)MO Genel Mefkezi: Selonik Cod No 19/1 06650 KfZilay-ANKARA Tel 419 38 82 -419 47 93 Fax 417 06 32
RomanJannız ve
Ansiklopedileriniz
yerinizden alırur.
Tel: 55408 04
Nüfuscüzdanımı kaybettım.
Hükümsüzdür.
AHMETTiRGLT
Paso ve şebekemi kaybettim.
Hükümsüzdür.
MAHMLT ALTINDAL
HA YDARPAŞA GİRİŞ GLIMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Gümrüğümüzce Özüm Şeker Bısküvı Çiko. Gıda San. Ltd. Ştı. adına işlern gören 25.5.1992 gün ve 21770
sayılı gümrük gıriş beyannamesı muhteviyatı eşyadan aranılan aşağıda nevi ve miktan yazılı gelireksiğı ile ıl-
gıli teblıgatımız adres değışikliğı nedeniyle lade edıldiğınden ve teblıgata sarih en son adresi tespıt edilemedı-
ğinden ek tahakkukumuz 30.6.1994 tarihlı Cumhuri>et gazetesinde ilanen teblığ edilmiştı.
Bu defa söz konusu gelir eksığınm ödeme emn yerine kaim olmak üzere 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun
28. ve 29. maddelen gereğince ilanen teblığ olunur.
1)24.305 000-TL KDV
2)11.240.000.-TL. DFİF
3) 3 748.000.-TL KKDF
4)1 143.431.000.-TL. TKF Basın: 36785
AINKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
DSP'li Etayanın Çığlığı: (4)
Gocuklu Celebin Sopası...
DSP'li bayan Arın Yüzbaşıoğlu Namal'ın anlattıkları,
Ecevtt in DSP'sinde parti içi demokrasinin nasıl işlediğini
ortaya koyuyor. Hilton Oteli'nde yapılan il kongresinde
olanlar ilginç. Anlatıyor Arın Namal:
"istanbul"da oy kullanacak 383 il delegesi vardı, kong-
reye 293 delege katıldı. Pek çok delege, atama yönetimi
ve Hilton debdebesini protesto için seçime gelmemişti.
Delegeler içinde, seçimi alacak etkinlikie olduğumuz bili-
niyordu. 'Mavi Liste' seçimden çekilince, konuşturulma-
dığımız halde, 80 delege, oy kullanmayarak salonu terk
etti. Her türtü oyunlarına rağmen, listeleri 186 oy alabildi.
Zaten İstanbul'un 33 ilçesinin 17'sinde ilçe kongreleri ya-
pılmadığı için, il kongresine delege gönderemiyorlardı.
16 ilçenin il delegeleri kongreye katıldı. İstanbul'da zorla
il yönetimini alan atama listenin gerçekteki desteği, terör
estirilerek sağlanan böyle bir destektir.
Bu arada, Divan 'da yer alan bir şahsm kurultay delege-
si olduğu ortaya çıktı. Kongrenin iptali için liste başımız
Avukat Mehmet Erusta tarafından dava açıldı. Yenilen-
mesi gündeme gelen il kongresinde, başkan adayı çıkabi-
leceğim endişesi ile kongrenin üzerinden üç gün geçmiş-
ken, kesin ihraç talebi ile Merkez Disiplin Kurulu'ndan
hakkımda işleme başlandığı belirtilen, savunmam iste-
nen yazıyı aldım. Ekte sunuyorum. Alelacele kaleme alı-
nan ihraç isteminde, isnat ettikleri suçu, nerede, nasıl
işlediğim belirtilmemiş. Kongre, Eylül'ün4'ündeydi. Mer-
kez Disiplin Kurulu yazısı 1 Eylül tarihli. Ancak mektup, 7
Eylül'de postaya verilmiş. Yazıya, kongre öncesi kaleme
alınmış süsü verilmek istenmiş. Ancak postane damga-
sındaki tarihi değiştirmeleri elbette mümkün olmamış.
Açık ki kongredeki diktacı anlayışa karşı çıkışımız, de-
mokratik hakkımız olan liste çıkarma eylemimiz cezalan-
dırılmak isteniyor.
Mustafa Ağabey, parti yönetiminin tepeden inmeci,
mürai niteliğinin tanığı olmama karşın, 'yürü' dediklerin-
de, gitmemekte kararlıyım.
'Gocuklu celep kaldırınca sopasını, mağrur salhaneye
koşmayacak' bir toplum oluşturmaya adayanlardanım
yaşamımı. Haklarımı savunacağım. Ben program ve tü-
zükle bağlıyım. Noterden bir ihbarname çekerek, -ekte-
dir- hangi olay nedeniyle suçlandığımı' sordum. Yasal
tüm haklarımı kullanacağım. Maskelerle, yalanlarla in-
sanları yanlarma çekip, çalıştırıp, kişiliklehnı ezmeye ça-
lışmalarının hesabını mutlak verecekler.
Parti tüzüğü ile iç işleyişin ilgisi yok. Bu gerçekleri ser-
gileyenlerden biri de ben olacağım.
insanlan aldatmasınlar. Acımasızlıklarını, özgür insan
kimliğinden, haklarını savunan insan kimliğinden korkus-
larını, çifte standartçılıklarını itiraf edinceye kadar, elle-
rim yakalannda olacak.
Genel Başkan, Kadınlara kota tanımıyoruz, çünkü siya-
set mücadele gerektırır; bazı yetkılere kolay ulaşırlarsa, o
yerin hakkını veremezler' diyordu. Kabul ediyorduk. Aş,
iş, çocuk yetiştirme mücadelemizi, parti çalışmalarımızla
birlikte yürütme gayreti gösteriyorduk. Ancak, bugün ken-
disi, siyasi geçmişi karanlık ya da para gücü olan, ancak
siyaset sahnesınde yeni isimlere partisinde kota tanıyor.
Sayın Mustafa Ağabey, bireysel davranmamam, ses
getirecek bir eyleme ortak olmam konusunda arkadaşla-
rımın ısrarlan var. Gelişmelerden bilginiz olmasını iste-
dirn.
İşte, okurlarınız da, onlann yüreğinde oluşan sevginin
bedeli. Benim gibi, kimbilir kaç kişi, en yakmlarına anlata-
madığı boyutta size döküyor içını. Biliyorum, adalet dolu
yüreğiniz, gereken zaman, gereken desteği verecek. Ba-
şınızı ağnttığım için özür dileyerek en derin saygılarımı
iletiyorum. Yürek dolusu saygı ve sevgilerimle."
Arın Yüzbaşıoğlu Namal'ın anlattıkları bitti. Bir gazete-
cilik görevi yapmama olanak verdiği için Arın'a teşekkür
borçluyum. Haksızlıklar, işkenceler, yalnız işkence tez-
gahlarında olmaz, demokrasi savaşımı verenlere yapı-
lanlar, davranışlar da işkencenin bir türudür. Ankara'dan
DSP Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Fethi öztürfc imza-
sıyia, 1.9.1994 gunlu, 1994/1416 sayı ile bir yazı gönderile-
rek savunması istenir Bunda şöyle denir:
"Parti doğrultusu ve temel ilkelerine aykırı davrandığı-
nız, parti bütünlüğünü bozmaya yönelik çalışmalar yaptı-
ğınıziçin, Merkez Yönetim Kurulu'nun 1.9.1994 tarih ve60
sayılı karan ile önlemli olarak kesin çıkarma istemi ile,
Merkez Disiplin Kurulu 'na sevk edilmiş bulunmaktasınız.
Bu yazının tebliğinden itibaren 15 gün içinde yazılı sa-
vunmanızı vermenizi teblığ ve gereğini rica ederim."
Yazıyı alan Arın Namal, Ankara'da Beşevler'de bulu-
nan Demokratik Sol Parti Merkez Disiplin Kurulu Başkan-
lığı'na noter aracılığı ile bir "yanıt" göndererek, savun-
masını yapabilmesi için suçunun ne olduğunun bildiril-
mesini istedi; özetle şöyle dedi:
'1.9.1994 tarihli 1994/1416 sayılı 7.4.1994 posta tarihli
yazınız 8.9.1994 tarihinde elime ulaştı.
Yasalar gereği savunmamı yapabilmem için suç oldu-
ğu öne sürülen davranışların tarih ve kanıtlannı tarafıma
bildirmeniz gerekmektedir.
Tarih ve kanıtlarıyla bildirilmeyen hangi davranışlar
için savunma yapabilirim? Hukuken bu mümkün değildir.
Yasal hakkım olan savunmamı yapabilmem için bu bilgi-
leri tarafıma bekliyorum. Bu hakkımın kullandırılmaması
kasıtlı, yargısız infaz olur. Yasal haklarımı sonuna dek
kullanmak zorunda kalırım."
Arın Yüzbaşıoğlu Namal, bu yanıtını 9 Eylül 1994te
Merkez Disiplin Kurulu'na yolladığı halde, bugüne dek,
herhangi bir haber çıkmadı. DSP Merkez Disiplin Kurulu'-
na yine eskiler seçildi. Kurultay, "dikensiz gül bahçesi"
gibi miydi?
BULMACA
SOLDANSAĞA: L 2 3 4 5
1/ Halk hekimliğinde çi-
çekleri kaynatılarak san-
cılara, öksürüğe ve bağır-
sak kurtlanna karşı kul-
lanılan, çalı görünüşlü bir
bitki. 2/ Bir nota... XVI-
II. yüzyılda Fransa'da
moda olmuş bir bezeme
biçemi. 3/ Bir işletmenin
ani çöküşü... Namzet. 4/
Zekâsı pek gelişmemiş...
Gözleri görmeyen. 5/
Yüz. çehre... Davet eden.
çağıran... Hayvanlara
vunılan damga. 6/ Görünüşü ve
davranışıyla korku veren iriyan
adam. 7/ Bir yeri ele geçirme. 8/
Karakter... "İşte üç çifte kayık is-
kelede —, Gidelim serv-i revârum
yürü SadâbâdV (Nedim). 9/ İs-
kambilde koz... Gerçekleştirilmesi
zamanabağlı istek.
YTJKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Halk inanışında, loğusalann ve
yeni doğmuş bebeklerin hastala-
nıp ölmesine neden olan düşsel
yaratık. 2/ Nane türünden. güzel kokulu bir bitki... Eski Mısır'-
da güneş tannsı. 3/ Satrançta bir taş... Bir kimsenin egemenliği-
ni taruma. 4/ Yümaz Güney'in birfilmi.5/ Bir nota... istanbul'-
un bir semti. 6/ Büyük kardeş, ağabey... Sürdürme. devam
ettirme. 7/ Üstü toprakla örtülü saman yığını... Aralannda her-
hangi bir bakımdan ilgi ya da benzerlik buiunan şeylerin tümü.
8/ Başansızlık... Adın durum eklerinden biri. 9/ Atın başına ge-
çirilen dizgin ve süsler... Romatizma ağnsı.