02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EKİM 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Halis, komisyondan ayrıMı • ANKARA (Cumhuriyet Bü»T)su)-SHPSıvas Milletvekili Zıya Halis, Avrupa Parlamentosu'nun işlerliğini dondurma karan aldıgı, TBMM Avrupa Parlamentosu Karma Parlamento Komisyonu üyeliğinden ıstifa etti. Halis, TBMM Başkanlığı ile SHP Grubu'na dün gönderdiği istifa dilekçesinde, "komisyonun gerektiği gibi çalişmamasından" yakındı. Karakaş: Utanılacak dupum • ANKARA (Cumnuriyet Bürosu)-SHPGrup Başkanvekili F.rcan Karakaş, öğretim üyelerinin, aynı üniversitede çalışan hizmetli personelin altında ücret almalannın kabul edilemeyeceğini, bunun herkes için ulanılacak bir durum olduğunu söyledi. Karakaş, konuyla ılgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, ünıversitede ögretim üyelerinin ücretlerinin arttınlmasını öngören yasa teklifini desteklediklerini bildirdi. Özden: Yalanlara kanmayın • ANTAK YA (Cumhuriyet) - Hatay Barosu'nun konuğu olarak geldiği Antakya'da "Hukuk Devleü, Demokrasi ve Anayasa" konulu bir konferans veren Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör özden, Türkiye'nin iç ve dış mihraklarca bölünmeye çalışıldığını söyledi. Türkiye'nin düşmanırun çok olduğunu belirten özden "Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana kardeşçe yaşayan insanlanmızı bölmeye çalışmaktalar. Kimsenin siyasal yalanlanna kanmayın" dedi. Yılmaz'dan özelleştirme koşuluIANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Hak-İş Konfederasyonu Başkanı Necati Çelik ile yönetim kurulu üyeleri. ANAP lideri Mesut Yılmazı TBMM'deki makam odasında ziyaret ettiler. Yılmaz özelleştirmeden elde edilecek gelirlerin başka alanlarda kullanılmasını önleyecek bir maddenin tasanya konmaması halinde, özelleştirmeye destek vermeyeceklerini belirtti. Alpago'dan Kozakçıoğlu'nu ziyaret • İSTANBL L (AA) - Devlet Bakanı Önay Alpago, daha önce başlamış olan "Koruyucu Aile Projesi"nin bu yıl özellikle İstanbul'da daha da yaygınlaşmasını ve devam etmesini istediklerini söyledi. Bakan Alpago, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nu dün makamında ziyaret ederek bakanlığına bağlı kurumlara gösterdiği destekten dolayı teşekküretti." MHPiçin ikinci hülle partisi • ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu)- Ankara Bağımsız Milletvekili Halil Şıvgın'ın da aralannda bulunduğu bir grup. MHP'ye katılmak üzere "Genç Demokrat Partf'yı kurdu. Partinin kuruculanndan Cengiz Öcal, '•Şimdilik. yeni bir parti gibi çalışmalanmızı sürdüreceğiz"dedi. ANAP'tan aynldıktan sonra bağımsız kalan ve MHP'ye katılacak olan İstanbul Milletvekili Tunca Toskay'ın da kuruculan arasında yer aldıgı "Birliği Çağn Paıtisi' de önceki gün kurulmuştu. Yabancı dil seferberliği •ANKARA (ANKA) - Milli Eğitirn Bakanlıjh, yabancı dil eğitimini özendirmek amacıyla düşük ücretlerle halka Ingilizce, Fransızca, Almanca ve Arapça kurslan açacak. Devlet Lisan Eğitimi Merkezi tarafından halka açık olarak gercekleştirilecek yabancı dil kurslan 15 ekimde başlayacak. Akşam saatleri ve hafta sonlan obnak üzere iki ayn şekilde gerçekleşecek olan kurslann ücretleri piyasadaki yabana dil kurs ücretlerinin üçte biri kadar olacak. Partisinin grup toplantısında özelleştirmeye kerhen destek vermekle eleştirildi SHPden Karayalçın'arestANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hü- kümet ortaklan arasında özelleştirme ve demokratikleşme konulannda anlaşma sağlanamazken, SHP grubu, Genel Baş- kan Murat Karayalçın'a rest çekti. Kara- yalçın, SHP grubunda "Özelleştirmeye kerhen evet dıyoruz" mesajıyla kendısı- ne yöneltıleneleştinler üzerine, "Benme- seleye kerhen bakmıyorum. Bu benim yo- ğurt yiyişim. Başaramazsam bir başkası gelir, parti onun >oğurt yiyişine göre yö- netilir" diyerek toplantıyı terk etti. Koalisyonun devamı içın ay sonuna kadar demokratikleşme, güvenlik soruş- turması ve özelleştirmeye ilişkin yasala- nn çıkmasının zorunlu olduğunu vurgu- layan SHP lideri, "Ekim sonu vuruşma tarihidir" dedi. Karayalçın'ın gruptaki sözleri. "Başbakan'a verdiğı sözlen tuta- mazsa çekilmek istiyor, bunun sinyalini verdi" yorumlanna neden oldu. Koalısyonda, özelleştirme ve demokra- tikleşme konularında uzlaşmanın sağla- • Karayalçın, SHP grubunda "Özelleştirmeye kerhen evet diyoruz" mesajıyla kendisine yöneltilen eleştiriler üzerine, "Bu benim yoğurt yiyişim. Başaramazsam bir başkası gelir" diyerek toplantıyı terk etti. namaması nedenıyle gergınlık sürerken, dün toplanan SHP grubu, bu konularda parti içindeki görüş ayrılıklanrun da su yüzüne çıkmasına sahne oldu. Özelleştir- me tasansına karşı çıkışlanyla tanınan Mümtaz Soysal, düşünceye özgürlük getırecek Terörle Mücadele yasasının 8. maddesının değiştirilmesine ilişkin tasa- n hazırlanmadan özelleştirme yasa tasa- nsının imzalanmamasını önerirken, grup. özelleştirme ve demokratikleşme tasan- lannın "eş zamanlı" olarak TBMM'den geçmesini istediler. Karayalçın ise düşün- ce özgürlüğü ile güvenlik soruşturması tasarılarının özelleştirme ile birlikte ay sonuna kadar TBMM'den geçmesi koşu- lunu koalısyon ortaklanna bıldirdıklerini açıkladı ve "Ekim sonu vuruşma tarihi- dir"diyerek. ay sonunda koalisyonun so- na erdirilebileceğinın sinyalini verdi. AçiŞ konuşmasi Adalet Bakanı Mehmet Moğultay ise Te- rörle Mücadele Yasasf nın 8. maddesinın değiştirilmesiyle ilgili tasannın ay sonu- na kadar yasalaşmasının teknik açıdan mümkün olmadığını bildirdi. yonız" restine, "Ben meseleye kerhen bakmıyorum, başaramazsam başkaiarı gelirpartiyiyönetir" karşılığını verdi. Ka- rayalçın, Başbakan Çıller ile görüşmele- n dolayısıyla da eleştirildi. SHP grubunun dünkü toplantısında özelleştirme-demokratıkleşme tartışıldı ve genel başkan ile grup arasındaki görüş aynlığı su yüzüne çıktı. Tartışmalar söz düellosu biçiminde ge- çerken, grup ile Karayalçın karşılıklı rest- leştiler. Karayalçın, milletvekillerinin "•De- mokratikleşme olmadan özelleştirme ol- maz" ve "Ozellestinneye kerhen evet di- SHP lideri Karayalçın, grup toplantısı- nı açarken yaptığı konuşmada ise koalis- yonun düşünce özgürlüğü. güvenlik so- ruşturması ve özelleştirme tasarılarının ay sonuna kadar yasalaşması durumunda süreceğini bildirdi. Karayalçın, "Son üç yılın en önemli 26 gününe girmiş bulunu- yoruz. Ortaklık sürecinde ilk kez böylesi- ne kesin bir süreyi seslendiriyoruz. Bu bir tehdit, şantaj olarak ya da ters anlamda yorumlanacak bir olay olarak görülme- meli. Bunu tartışarak ortaya kovduk. Bu yasalar çıkacak. Başbakan'ın kııllanma- yı se\ diği bir söy lemle ifade edersek, j a çı- kacak ya çıkacak" dıye konuştu. Yılmaz: Çiller milleti kandınyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye'de yargının bağım- sız \e adalet sisteminin yolsuz- luklan ortaya çıkarabilecek ye- terlilikte olmadığını savunan ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz, bu konular için yasal ve anayasal 'olağanüstü' düzenle- meler yapılması gerektiğini söy- ledi. Yılmaz, yolsuzluklann hangi iktıdar döneminde yapıldığının kendileri ıçın farketmedığını söylerken, Başbakan Tansu Çil- ler ve hükümetin yolsuzluklarla mücadelede samimiyetıne ınan- madığını bildirdi. Çiller'in 'Ulu- sa Sesleniş' programındaki ko- nuşmasını da eleştiren Yılmaz, "Başbakan, çözüm yerinde ol- masına rağmen, bu programı ça- resizliğini anlatmak için ağlama duvan olarak kullandı" dedi. Mesut Yılmaz, Başbakan Çil- ler'in "Ulusa Sesleniş' progra- mında önceki akşam yaptığı ko- nuşmayı da eieştirdı. Yasanın, programda hüküme- te icraatlannı anlatma olanağı ta- nıdığını. ancak Çiller'in yapa- madıklannı ve çaresizliğini an- lattığını söyleyen Yılmaz, halka yanlış bilgiler verildiğini belir- terek,"Başbakan 'ın söyledikleri hamasetten ibarettir ve milleti kandırmak için söy lemişrir" de- di. ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART Mini değisiklik Koalisyonda yeni bakanlar belirlendi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Mustafa Yılmaz ile Fikri Sağlar'ın istifalanyla kabine- nin SHP kanadında yapılması gereken değişiklikler, Başba- kan Tansu Çiller tarafından Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sunuldu. Cumhur- başkanı, değişikliği uygun gö- rerek onayladı. Edinilen bilgiye göre mini değişiklikle Turizm Bakanı Halil Çulhaoğlu, DSP'ye geçen Yılmaz'ın yerine Bayındıruk ve İskan Bakanhğı'na kaydın- lıyor. Turizm Bakanhğı'na Tokat Milletvekili Şahin LIu- soy getirildi. Fikri Sağlar'dan boşalan denizcilikten sorumlu Devlet Bakanhğı'na da Genel Başkan Yardımcısı ve Mardin Milletvekili Mehmet Gülcegün atandı. Karayalçın'ın ısrarı Çulhaoğlu'nun, önce Bayın- dırhk Bakanhğı'na kaydınlma önerisine soğuk baktığı. ancak Genel Başkan ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayal- çın'ın ısran üzerine. "Bu bir görevdir. Görevlendirmeyi de genel başkan yapar" diyerek kaydırmayı kabul ettiği öğre- nildi. Başbakan Çiller, partisinin grup toplantısında ortağı SHP'yi üstü örtülü olarak eleştirdi Kimse bize demokrasi dersiveremezANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan- Tansu Çiller, koalisyon ortağının özelleştirmeye karşı öne çıkardığı de- mokratikleşme konusunu DYP Gru- bu'nda tartışmaya açmadı, ancak SHP'yi ısim vermeden eleştirdi. Çiller, SHP'ye meydan okuma dozunu taşıyan eleştirisı- ni, " DYP'ye demokrasiyi ögretecek bir başka kurum göremiyorum"sözleriyle dile getirdi. Taslak incetemede DYP Grubu'nun dünkü toplantısında. beklentilerin aksine SHP'nin direttiği dü- şünce özgürlüğü taslağı gündeme getıril- medi. DYP grup yöneticileri, taslağın grupta tartışmaya açılmamasının nedenı- ni "henüz yeterince incelenmemesi" ola- rak gösterdiler. SHP Grubu nda bu konuda çalışma yapmak üzere oluşturulan komısyon ise • "DYP'ye demokrasi ögretecek başka kurum göremiyorum" sözleriyle SHP'yi hedefleyen Çiller, partisinin grup toplantısında demokratikleşmeyi tartışmaya açtı. beliren görüş aynlıklan nedeniyle dün çatlak verdi. Aâalet Bakanı MehmetMo- ğultay tarafından hazırlatılan taslağa kar- şı çıkan DYP Sinop Milletvekili Yaşar Topçu, komisyondan aynldı. Başbakan Çiller. DYP Grubu'nda yap- tığı konuşmada. koalısyonu tıkanma nok- tasına getiren ortaklar arasındaki sorun- laradeğinmedi. Ancak Çiller, özelleştirmeye verdiği önemı yineleyerek "özeUeştirTneyi,şeffaf- lık ve etkin bir devlet anlayışı için istedik- lerini" söyledi. DYP'nın, özelleştirmede olduğu kadardemokratikleşme konusun- da da ınançlı olduğunu bıldıren Çiller, şöyle konuştu: "Demokratikleşme konusunda DYP kadar inançlı bir başka parti göremiyo- rum. DYP'nin gcçmişini. bir avuç toprak diye sıksanız, içinden demokrasi fışkınr. Ara seçim karannı aldığımız zaman da demokratikleşmenin gereğini yaptık ve 'Kurulmuş olan her parti seçımekatılsın' dedik. Kimsenin inanmadıgı yerde,' Her- kese demokrasi bir dilim ekmek kadar gereklidir' deyip yola çıkan DYP'ye de- mokrasiyi ögretmeye kalkışacak bir baş- ka kurum göremiyorum. Demokrasiyi ög- retecek bir yer varsa, DYP kendi kendine öğretir. Demokrasinin eksiklerini de biz tamamlayacağız. Tek başımıza ikridarda olsak. yine son derece inançla yapacağı- mız, bundan hiçbir biçimde farldı olmaz- dı. Çünkii biz 'yasaksız Türkiye', 'konu- şan Türkiye' isriyoruz. Bir şey daha isti- yoruz, ülkey i böldürmeyiz diyoruz, terö- re ödün vermey iz diyoruz. Bu ikisini bir- leştirerek DYP bugün de tek başına ikti- dara geldiği gün de bu meşaley i taşıyacak- hr. Bunu yurtdışı içinde yapmıyonız, ken- dimiz için vapıyoruz. Biz, bunu savunmuş bir gccmişren gelnoruz. Eğer geçmişimi- n tanımazsak. geleceğe inanmayı/." "Yolsuziuklar şaşırtıcı değir Son günlerde gündeme yerleşen suiis- timal ve yolsuzluk iddialannın yeni olma- dığını, şaşkınlık ve hayret yaratmaması gerektiğini de kaydeden Çiller. bugünkü olaylann geçmışte söyledıklerini teyit ni- telığı taşıdığını söyledi. Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk'un aralarında bulunduğu yazarlar, yasa değişikliği istedi Aydınlardan düşünceye özgürlükçağnsıİstanbul Haber Servisi - Ara- lannda Yaşar Kemal, Bekir V ıJ- dız, Orhan Pamuk ve Erdal Öz'ün de bulunduğu bir grup ya- zar, düşünce özgürlüğüne geti- rilmiş olan sınırlamalann bir an önce kaldınlmasını istedi. Dü- şünceyi açıklama özgürlüğü ol- madan. Türkiye'de içbanşın sağ- lanmasımn olanaksızlığına dik- kat çeken yazarlar, Terörle Mü- cadele Yasasf nda değişiklikleri öngören yasa tasansının Mec- lis'ten geçmesi için demokrasiye inanan bütün milletvekillerini olumlu oy vermeye çağırdılar. Gazeteciler Cemiyeti'nde dün bir basın toplantısı düzenleyen yazarlar, Terörle Mücadele Ya- sasf nda değişiklikleri öngören yasa tasansının, yetersiz de olsa Meclis'ten geçmesini istediler. Toplantı öncesinde bir açıklama yapan edebiyat dünyamızın ün- İü ismi Yaşar Kemal, basını eleş- tirdi. Basının toplantıya yeterin- ce ilgi göstermemesinden yakı- nan Kemal, "Türkbasınındagö- bek atan bir kadın kadar değeri- miz yok. Değerimiz şıkıdun şıkı- dını kadardır. Bu durum Türk basını için utanç verici bir du- rumdur. Türk basını, bu tavnyia Türk halkına karşı şuç işlemek- tedir" dıverek tepkisini dile ge- tırdi. Konuşmasında 1982 Anayasa- sı'nı da eleştiren Yaşar Kemal. söz konusu anayasanın faşist bir içerigi olduğunu öne sürdü. De- mokratik ülkelerde kesinlikle böyle anayasaların olmadığını ifade eden Kemal, bu anayasa so- nucu Türkıye'nin korkunç bir karanlığa itildiginı söyledi. 1982 Anayasası nedenıyle Türkiye'de adı konulmamış bir savaşın ya- şandığını da öne süren Kemal, bunu bütün dünyanın bildiğini belirtti. Bütün yazarlan ve du- yarlı olan herkesi, sonunda ölüm de olsa Türkiye'deki antidemok- ratik uygulamalara karşı müca- dele etmeye çağıran Yaşar Ke- mal. geçmişte yeterince müca- dele etmediği için kendisini de eleştirdi. Kemal. "Ben artık onurlu bir yazar değilim. Çünkii hapis yata- cak işler yapmadım. Ben suçlu bir yazarım. Yapmalıy dım. Eğer ileride bir insan haklan mahke- mesi kurulursa en büyük cezayı ben alırım. Bu antidemokrati'k uygulamalar devam ettiği sürv- ce. Türkiye ve buna karşı çıkına- • Gazeteciler Cemiyeti'nde bir grup aydınla ortak bir açıklama yapan Yaşar Kemal, artık onurlu bir yazar olmadığını, çünkü hapis yatacak işler yapmadığını söyleyerek 'Eğer ileride bir insan haklan mahkemesi kurulursa en büyük cezayı ben alınm' dedi. yanlar 21. yüzyıla lanetlenmiş olarak girecektir" diye konuştu. Hukuksuz ve antidemokratik uy- gulamalann devam etmesi halin- de, dünyanın Türkiye'yi dışlaya- cağını da sözlerine ekleyen Ke- mal, ülkenın ileride bir ekono- mik ambargo tehlikesiyle karşı karşıya kalabıleceğine dikkat çekti. Kemal"in açıklamasın- dan sonra Fethi Naci,ortak basın açıklamasını okudu Toplantıya katılan bütün yazarlar tarafından ımzalanan ortak basın açıklama- sında, Terörle Mücadele Yasa- sı'nda yapılmak istenen değışik- liklerin yetersiz de olsa umut ve- ncı olduğu belirtildi. Basın açıklamasından sonra, toplantıya katılan yazarlar Yaşar Kemal'in önerisiyle birde Tür- kiyedeki yaşanan olumsuzluk- lar üzerine makalelerden oluşan bir kitap hazırlamaya karar ver- diler. u Düşünce ve Yaratma Öz- gürlüğü" adını taşıyacak olan kı- tabı düzenleme kurulunda; Er- dal Öz, Fethi Naci, Şükran Kur- dakul, Osman Şahin, Öner Yağ- cı, Adnan Özyalçıner ve Feride Çiçekoğlu yer alıyor. Açıklama metninde yer alan imzalarşunlar: Yaşar KemaL Or- han Pamuk, Bekir Yıldız, Erdal Öz, Feride Çiçekoğlu, Öner Yağ- eı, Özdemir İnce, Sennur Sezer, Yıldız Cıbıroğlu, Osman Şahin. Fethi Naci, PEN Yazarlan Derne- ğı Başkanı Şükran Kurdakul, PEN Yazarlan Derneği Genel Şekreten Alpay KabacaluAdnan Özyalçıner, Cengiz Bektaş av u- kat Ali Rıza Dizdar, Türkiye Gazeteciler Sendika- sı Genel Başkanı Orhan Erinç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Leyla Ta>ışa- noğlu, Murat Bdge ve İHD is- tanbul Şube Başkanı Ercan Kanar. POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Öğretmen••• Öğretmen Irfan Öztürfc, Muş Eğitim-lş Şurje Başkanı. Kızı, Muş Anadolu Lisesı hazırlık smıfında öğrenci. Okulun resim öğretmeni P.l. sınıfa türbanla giriyor sürek- li. irfan Öztürk, durumu okul müdürüne bildiriyor bir iki kez. Sonuç alamayınca da Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yazılı başvuruda bulunuyor Ama resim öğretmeni P.l. inatçı. Derslere türbanla girmeyi sürdürüyor. 1 ekim cumartesi günü sabahı Irfan Öztürk'ün Muş Kültür Mahallesi'ndeki evinin kapısı çalıyor. Öztürk, kapıyı açınca karşısında iki jandarma astsubayı görüyor. Astsubaylardan birisi şöyle diyor: "Sizinle bir konu üzerinde görüşmek istiyoruz..." Öğretmen Irfan Öztürk şaşırıyor... Astsubaylardan biri oldukça sert... Irfan Bey soruyor: "Benimle hangi konuda görüşmek istiyorsunuz?" Sert olan astsubay yanıt veriyor: "Dışanya çıkalım ve biraz yürüyelim..." "Neden dışarıya çıkacağım. Ben sizi tanımıyorum. Üste- lik siz kimsiniz?" Sert tavırlı astsubay: "Ben Muş Anadolu Lisesi resim öğretmeninin eşiyim..." Irfan öğretmen: "Evet söyleyin, benden ne istiyorsunuz?" Astsubay öfkeleniyor: "Sen Ermeni misin. Benim eşim dinine bağlı bir öğret- men. Onun giyiminden ne ıstiyorsun?.." irfan Öztürk: "LaikAtatürk cumhuriyetinde bir öğretmen bu biçimde derse giremez. Çünkü giyimi Milli Eğitim'in kılık kıyafet yönetmeliğine aykın..." Astsubay yumruklannı sıkıyor: "Sana ne ulan. Eğer benim eşimle uğraşırsan seni mahvederim, gereğini yapanm..." irfan Öğretmen: "Benimle böyle konuşamazsın. Ben ilgili yerlere eşiniz hakkında başvurdum. Derslere bu şekilde giremez..." Astsubay: "Sen Ermenisin, Müslüman değilsin. Üstelik sen köyde öğretmenlikyapıyorsun. Başına nelergeleceğini şimdiden tahmin et..." • • • Eğitim-iş Şube Başkanı Irfan Öztürk, telefonda bizimle konuşurken sesi titriyordu. Olayı baştan sona anlattıktan sonra ekledı: "Ben durumu Cumhuriyet Savcılığı'na ve Eğitim-lş Genel Başkanı Niyazi Altunya 'ya bir dilekçeyle ilettim..." Öğretmen irfan Öztürk tedirgindi... Sordum: "Cumhurıyet Savcılığı 'na nıye başvuruda bulundunuz?" Yanıtı şu oldu: "Astsubay benı mahvedeceğını söyledi. Nasıl mahvede- cek? Köyde öğretmenlik yaptığımı saptamış. Onun için canıma, malıma, aileme, çocuklanma ve bana gelecek her türlü zarardan astsubay sorumludur..." Öğretmen irfan Öztürk bu olay üzerine Jandarma Alay Komutanlığı'na da başvurmuş... Güneydoğu'da öğretmenler bir yandan PKK terörünün, Hizbullah'ın, öte yandan nereden geleceği belli olmayan bir saldırının korkusuyla yaşıyor. Irfan Öztürk de türbanlı bir bayan öğretmenin astsubay olan eşinin tehdidi altında bulunuyor. Bu olay bizim tüylerimizi diken dıken etti. Türk Silafılı Kuvvetleri'nde görevli bir astsubay, kılık kıyafet yönet- meliğine aykırı giyindiği için eşini şikayet eden bir öğret- meni açık açık ölümle tehdit ediyor. Acaba Içişleri Bakanı Nahit Menteşe Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aydın llter bu konuda ne diyor? • • • Türkiye'de 'karayobaz çeteleri' devletin her biriminde giderek örgütleniyorlar. Okullar açıldı, çember sakallı, takkeli ya da kara çarşaf giyen öğretmenler Tunceli, Hakkari ve Bitlis'te derslere giriyorlar. Kimse bunlara "Burası 'cumhuriyet Türkiyesi'n/n bir kentidir" demiyor. Güneydoğu'daki yurtsever öğretmenler, üzerlerindeki baskıya ve ölümle burun buruna olmalanna rağmen görev- lerini sürdürürken tarikatçı öğretmenler, Türkiye'yi 'or- taçağın karanlığı 'na doğru hızla sürüklüyor. Eğitim-iş Muş Şube Başkanı Irfan Öztürk'ün başına ge- lenler bir Türkiye fotoğrafıdır. Başta Başbakan Tansu Çiller ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın olmak üzere 'laik cumhuriyet' diyen tüm polıtıkacıların, aydınların, sanatçıların bu fotoğrafı iyi değerlendirmesi gerekiyor... Eğer değerlendirebilirlerse... SHP liderinden sert eleştiri: Büleııt Ecevit akıl almaz bir çelişki içinde • SHP Genel Başkanı Karayalçın, Ecevit'in ara seçimi engellemek için hapisteki DEP'lilerin milletvekilliklerinin geri verilmesini istediğini belirterek "Bizi PKK'yi Meclis'e taşımakla suçluyordu. bu öneri kabul edilseydi, bölücüleri Meclis'e taşıması anlamına mı gelecekti?" dedi. ANKARA (Cumhuriyet rinin iadesini önerdi. Altı ayön- Bürosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. DSP Genel Başka- nı Bülent Ecevit'in "akıl almaz çelişki içinde' olduğunu öne sür- dü. Karayalçın. DSP liderinin seçımlerı boykot çağnsının ise demokratık anlayışla bağdaş- madığını bildirdi. Karayalçın. dün partisinin Meclis grubu toplantısında yap- tığı konuşmada. Ecevit'in. par- tılilerine ara seçimleri boykot etmeleri çağnsında bulunduğu- na dikkat çekerek bunun. seçim- lerde ortaya çıkacak sonuçlar- dan kaygı duyulmasmdan kay- naklandığını belirtti. Yurttaşla- rın boykot çağrısına olumlu ya- nıt vermeyeceklerini savunan Karayalçın, şöyle konuştu: "DSP, altı ay önceki tavnyia ters düşüyor. Biz, DEP milletve- killerinin dokunulmazlıklannın kaldırıJması sırasında oy hesa- bıyla hareket etmedik, ülke bü- tünlüğünü ve dış itibanmızi dü- şündük-Oysa Sayın Ecevit, DEP miUervekilleri arasında bir ay> nm yapmadan, *Vicdan huzuru içinde oy kullandım" dedi ve partimizide PKK'yi Meclis'e ta- şımakla suçladı. Aİtı ay sonra ise ara seçimlerin yapılnıasını en- gellemek için anayasanın 84. maddesinin değiştirilerek hapis- teki DEP'lilerin milletvekillikle- ceki degerlendirme ile bugün se- çim kaygısı ile yapılan değerien- dirme arasında akıl almaz çeliş- ki var. Hangi ta\nnın doğru ol- duğunu sormak gerekiyor. Bu önerisi kabul edilseydibu, Sayın Ecevit'in bölücüleri Meclis'e ta- şıması anlamına mı gelecekti?" Karayalçın, DSP'nin adında "demokratik' sözcüğü bulun- masına karşın, seçime katılma- ma karannın partinin ilgili ku- rullannda görüşülmeden Ecevit tarafından alındığını ifade ede- rek "Transferierle ve vitrin kay- gılanyla hazırlanan bir PM'den başka bir karar çıkmasını bek- lemek de olanaklı degildir" diye konuştu. DSP yönetimine giren Oğuz Aygün'ün Milliyetçi Cephe hü- kümetleri döneminde Adalet Partisi 'nin grup başkanvekili ol- duğunu. Aygün'ün bu partiye katılma gerekçesini. "DSP, AP ve DP'nindüşüncelerini savunu- yor" diye açıkladığını vur- gulayan Karayalçın, "Bu, DSP'nin, demokratik soldan ne denli uzakta olduğunu açık- lamaktadır" dedi. SHPlıderi.CHPilebütünleş- me konusunun ise en kısa sürede sonuçlandınlacağını da belirttiği konuşmasında, ortak komisyon raporunun bugün PM'de ele alınacağını kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle