Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 EKİM 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Halis,
komisyondan
ayrıMı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bü»T)su)-SHPSıvas
Milletvekili Zıya Halis,
Avrupa Parlamentosu'nun
işlerliğini dondurma karan
aldıgı, TBMM Avrupa
Parlamentosu Karma
Parlamento Komisyonu
üyeliğinden ıstifa etti. Halis,
TBMM Başkanlığı ile SHP
Grubu'na dün gönderdiği
istifa dilekçesinde,
"komisyonun gerektiği gibi
çalişmamasından" yakındı.
Karakaş:
Utanılacak dupum
• ANKARA (Cumnuriyet
Bürosu)-SHPGrup
Başkanvekili F.rcan Karakaş,
öğretim üyelerinin, aynı
üniversitede çalışan hizmetli
personelin altında ücret
almalannın kabul
edilemeyeceğini, bunun
herkes için ulanılacak bir
durum olduğunu söyledi.
Karakaş, konuyla ılgili
olarak yaptığı yazılı
açıklamada, ünıversitede
ögretim üyelerinin
ücretlerinin arttınlmasını
öngören yasa teklifini
desteklediklerini bildirdi.
Özden: Yalanlara
kanmayın
• ANTAK YA (Cumhuriyet)
- Hatay Barosu'nun konuğu
olarak geldiği Antakya'da
"Hukuk Devleü, Demokrasi
ve Anayasa" konulu bir
konferans veren Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör özden, Türkiye'nin
iç ve dış mihraklarca
bölünmeye çalışıldığını
söyledi. Türkiye'nin
düşmanırun çok olduğunu
belirten özden "Ulusal
Kurtuluş Savaşı'ndan bu
yana kardeşçe yaşayan
insanlanmızı bölmeye
çalışmaktalar. Kimsenin
siyasal yalanlanna
kanmayın" dedi.
Yılmaz'dan
özelleştirme
koşuluIANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Hak-İş
Konfederasyonu Başkanı
Necati Çelik ile yönetim
kurulu üyeleri. ANAP lideri
Mesut Yılmazı TBMM'deki
makam odasında ziyaret
ettiler. Yılmaz
özelleştirmeden elde edilecek
gelirlerin başka alanlarda
kullanılmasını önleyecek bir
maddenin tasanya
konmaması halinde,
özelleştirmeye destek
vermeyeceklerini belirtti.
Alpago'dan
Kozakçıoğlu'nu
ziyaret
• İSTANBL L (AA) - Devlet
Bakanı Önay Alpago, daha
önce başlamış olan
"Koruyucu Aile Projesi"nin
bu yıl özellikle İstanbul'da
daha da yaygınlaşmasını ve
devam etmesini istediklerini
söyledi. Bakan Alpago,
İstanbul Valisi Hayri
Kozakçıoğlu'nu dün
makamında ziyaret ederek
bakanlığına bağlı kurumlara
gösterdiği destekten dolayı
teşekküretti."
MHPiçin
ikinci
hülle partisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bfirosu)- Ankara Bağımsız
Milletvekili Halil Şıvgın'ın
da aralannda bulunduğu bir
grup. MHP'ye katılmak
üzere "Genç Demokrat
Partf'yı kurdu. Partinin
kuruculanndan Cengiz Öcal,
'•Şimdilik. yeni bir parti gibi
çalışmalanmızı
sürdüreceğiz"dedi.
ANAP'tan aynldıktan sonra
bağımsız kalan ve MHP'ye
katılacak olan İstanbul
Milletvekili Tunca Toskay'ın
da kuruculan arasında yer
aldıgı "Birliği Çağn Paıtisi'
de önceki gün kurulmuştu.
Yabancı dil
seferberliği
•ANKARA (ANKA) - Milli
Eğitirn Bakanlıjh, yabancı dil
eğitimini özendirmek
amacıyla düşük ücretlerle
halka Ingilizce, Fransızca,
Almanca ve Arapça kurslan
açacak. Devlet Lisan Eğitimi
Merkezi tarafından halka
açık olarak gercekleştirilecek
yabancı dil kurslan 15
ekimde başlayacak. Akşam
saatleri ve hafta sonlan
obnak üzere iki ayn şekilde
gerçekleşecek olan kurslann
ücretleri piyasadaki yabana
dil kurs ücretlerinin üçte biri
kadar olacak.
Partisinin grup toplantısında özelleştirmeye kerhen destek vermekle eleştirildi
SHPden Karayalçın'arestANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hü-
kümet ortaklan arasında özelleştirme ve
demokratikleşme konulannda anlaşma
sağlanamazken, SHP grubu, Genel Baş-
kan Murat Karayalçın'a rest çekti. Kara-
yalçın, SHP grubunda "Özelleştirmeye
kerhen evet dıyoruz" mesajıyla kendısı-
ne yöneltıleneleştinler üzerine, "Benme-
seleye kerhen bakmıyorum. Bu benim yo-
ğurt yiyişim. Başaramazsam bir başkası
gelir, parti onun >oğurt yiyişine göre yö-
netilir" diyerek toplantıyı terk etti.
Koalisyonun devamı içın ay sonuna
kadar demokratikleşme, güvenlik soruş-
turması ve özelleştirmeye ilişkin yasala-
nn çıkmasının zorunlu olduğunu vurgu-
layan SHP lideri, "Ekim sonu vuruşma
tarihidir" dedi. Karayalçın'ın gruptaki
sözleri. "Başbakan'a verdiğı sözlen tuta-
mazsa çekilmek istiyor, bunun sinyalini
verdi" yorumlanna neden oldu.
Koalısyonda, özelleştirme ve demokra-
tikleşme konularında uzlaşmanın sağla-
• Karayalçın, SHP grubunda "Özelleştirmeye kerhen
evet diyoruz" mesajıyla kendisine yöneltilen eleştiriler
üzerine, "Bu benim yoğurt yiyişim. Başaramazsam bir
başkası gelir" diyerek toplantıyı terk etti.
namaması nedenıyle gergınlık sürerken,
dün toplanan SHP grubu, bu konularda
parti içindeki görüş ayrılıklanrun da su
yüzüne çıkmasına sahne oldu. Özelleştir-
me tasansına karşı çıkışlanyla tanınan
Mümtaz Soysal, düşünceye özgürlük
getırecek Terörle Mücadele yasasının 8.
maddesının değiştirilmesine ilişkin tasa-
n hazırlanmadan özelleştirme yasa tasa-
nsının imzalanmamasını önerirken, grup.
özelleştirme ve demokratikleşme tasan-
lannın "eş zamanlı" olarak TBMM'den
geçmesini istediler. Karayalçın ise düşün-
ce özgürlüğü ile güvenlik soruşturması
tasarılarının özelleştirme ile birlikte ay
sonuna kadar TBMM'den geçmesi koşu-
lunu koalısyon ortaklanna bıldirdıklerini
açıkladı ve "Ekim sonu vuruşma tarihi-
dir"diyerek. ay sonunda koalisyonun so-
na erdirilebileceğinın sinyalini verdi. AçiŞ konuşmasi
Adalet Bakanı Mehmet Moğultay ise Te-
rörle Mücadele Yasasf nın 8. maddesinın
değiştirilmesiyle ilgili tasannın ay sonu-
na kadar yasalaşmasının teknik açıdan
mümkün olmadığını bildirdi.
yonız" restine, "Ben meseleye kerhen
bakmıyorum, başaramazsam başkaiarı
gelirpartiyiyönetir" karşılığını verdi. Ka-
rayalçın, Başbakan Çıller ile görüşmele-
n dolayısıyla da eleştirildi.
SHP grubunun dünkü toplantısında
özelleştirme-demokratıkleşme tartışıldı
ve genel başkan ile grup arasındaki görüş
aynlığı su yüzüne çıktı.
Tartışmalar söz düellosu biçiminde ge-
çerken, grup ile Karayalçın karşılıklı rest-
leştiler.
Karayalçın, milletvekillerinin "•De-
mokratikleşme olmadan özelleştirme ol-
maz" ve "Ozellestinneye kerhen evet di-
SHP lideri Karayalçın, grup toplantısı-
nı açarken yaptığı konuşmada ise koalis-
yonun düşünce özgürlüğü. güvenlik so-
ruşturması ve özelleştirme tasarılarının
ay sonuna kadar yasalaşması durumunda
süreceğini bildirdi. Karayalçın, "Son üç
yılın en önemli 26 gününe girmiş bulunu-
yoruz. Ortaklık sürecinde ilk kez böylesi-
ne kesin bir süreyi seslendiriyoruz. Bu bir
tehdit, şantaj olarak ya da ters anlamda
yorumlanacak bir olay olarak görülme-
meli. Bunu tartışarak ortaya kovduk. Bu
yasalar çıkacak. Başbakan'ın kııllanma-
yı se\ diği bir söy lemle ifade edersek, j a çı-
kacak ya çıkacak" dıye konuştu.
Yılmaz:
Çiller
milleti
kandınyor
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türkiye'de yargının bağım-
sız \e adalet sisteminin yolsuz-
luklan ortaya çıkarabilecek ye-
terlilikte olmadığını savunan
ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz, bu konular için yasal ve
anayasal 'olağanüstü' düzenle-
meler yapılması gerektiğini söy-
ledi.
Yılmaz, yolsuzluklann hangi
iktıdar döneminde yapıldığının
kendileri ıçın farketmedığını
söylerken, Başbakan Tansu Çil-
ler ve hükümetin yolsuzluklarla
mücadelede samimiyetıne ınan-
madığını bildirdi. Çiller'in 'Ulu-
sa Sesleniş' programındaki ko-
nuşmasını da eleştiren Yılmaz,
"Başbakan, çözüm yerinde ol-
masına rağmen, bu programı ça-
resizliğini anlatmak için ağlama
duvan olarak kullandı" dedi.
Mesut Yılmaz, Başbakan Çil-
ler'in "Ulusa Sesleniş' progra-
mında önceki akşam yaptığı ko-
nuşmayı da eieştirdı.
Yasanın, programda hüküme-
te icraatlannı anlatma olanağı ta-
nıdığını. ancak Çiller'in yapa-
madıklannı ve çaresizliğini an-
lattığını söyleyen Yılmaz, halka
yanlış bilgiler verildiğini belir-
terek,"Başbakan 'ın söyledikleri
hamasetten ibarettir ve milleti
kandırmak için söy lemişrir" de-
di.
ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART Mini değisiklik
Koalisyonda
yeni bakanlar
belirlendi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Mustafa Yılmaz ile Fikri
Sağlar'ın istifalanyla kabine-
nin SHP kanadında yapılması
gereken değişiklikler, Başba-
kan Tansu Çiller tarafından
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'e sunuldu. Cumhur-
başkanı, değişikliği uygun gö-
rerek onayladı.
Edinilen bilgiye göre mini
değişiklikle Turizm Bakanı
Halil Çulhaoğlu, DSP'ye geçen
Yılmaz'ın yerine Bayındıruk
ve İskan Bakanhğı'na kaydın-
lıyor. Turizm Bakanhğı'na
Tokat Milletvekili Şahin LIu-
soy getirildi. Fikri Sağlar'dan
boşalan denizcilikten sorumlu
Devlet Bakanhğı'na da Genel
Başkan Yardımcısı ve Mardin
Milletvekili Mehmet Gülcegün
atandı.
Karayalçın'ın ısrarı
Çulhaoğlu'nun, önce Bayın-
dırhk Bakanhğı'na kaydınlma
önerisine soğuk baktığı. ancak
Genel Başkan ve Başbakan
Yardımcısı Murat Karayal-
çın'ın ısran üzerine. "Bu bir
görevdir. Görevlendirmeyi de
genel başkan yapar" diyerek
kaydırmayı kabul ettiği öğre-
nildi.
Başbakan Çiller, partisinin grup toplantısında ortağı SHP'yi üstü örtülü olarak eleştirdi
Kimse bize demokrasi dersiveremezANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan- Tansu Çiller, koalisyon ortağının
özelleştirmeye karşı öne çıkardığı de-
mokratikleşme konusunu DYP Gru-
bu'nda tartışmaya açmadı, ancak SHP'yi
ısim vermeden eleştirdi. Çiller, SHP'ye
meydan okuma dozunu taşıyan eleştirisı-
ni, " DYP'ye demokrasiyi ögretecek bir
başka kurum göremiyorum"sözleriyle
dile getirdi.
Taslak incetemede
DYP Grubu'nun dünkü toplantısında.
beklentilerin aksine SHP'nin direttiği dü-
şünce özgürlüğü taslağı gündeme getıril-
medi. DYP grup yöneticileri, taslağın
grupta tartışmaya açılmamasının nedenı-
ni "henüz yeterince incelenmemesi" ola-
rak gösterdiler.
SHP Grubu nda bu konuda çalışma
yapmak üzere oluşturulan komısyon ise
• "DYP'ye demokrasi ögretecek başka kurum
göremiyorum" sözleriyle SHP'yi hedefleyen Çiller,
partisinin grup toplantısında demokratikleşmeyi
tartışmaya açtı.
beliren görüş aynlıklan nedeniyle dün
çatlak verdi. Aâalet Bakanı MehmetMo-
ğultay tarafından hazırlatılan taslağa kar-
şı çıkan DYP Sinop Milletvekili Yaşar
Topçu, komisyondan aynldı.
Başbakan Çiller. DYP Grubu'nda yap-
tığı konuşmada. koalısyonu tıkanma nok-
tasına getiren ortaklar arasındaki sorun-
laradeğinmedi.
Ancak Çiller, özelleştirmeye verdiği
önemı yineleyerek "özeUeştirTneyi,şeffaf-
lık ve etkin bir devlet anlayışı için istedik-
lerini" söyledi. DYP'nın, özelleştirmede
olduğu kadardemokratikleşme konusun-
da da ınançlı olduğunu bıldıren Çiller,
şöyle konuştu:
"Demokratikleşme konusunda DYP
kadar inançlı bir başka parti göremiyo-
rum. DYP'nin gcçmişini. bir avuç toprak
diye sıksanız, içinden demokrasi fışkınr.
Ara seçim karannı aldığımız zaman da
demokratikleşmenin gereğini yaptık ve
'Kurulmuş olan her parti seçımekatılsın'
dedik. Kimsenin inanmadıgı yerde,' Her-
kese demokrasi bir dilim ekmek kadar
gereklidir' deyip yola çıkan DYP'ye de-
mokrasiyi ögretmeye kalkışacak bir baş-
ka kurum göremiyorum. Demokrasiyi ög-
retecek bir yer varsa, DYP kendi kendine
öğretir. Demokrasinin eksiklerini de biz
tamamlayacağız. Tek başımıza ikridarda
olsak. yine son derece inançla yapacağı-
mız, bundan hiçbir biçimde farldı olmaz-
dı. Çünkii biz 'yasaksız Türkiye', 'konu-
şan Türkiye' isriyoruz. Bir şey daha isti-
yoruz, ülkey i böldürmeyiz diyoruz, terö-
re ödün vermey iz diyoruz. Bu ikisini bir-
leştirerek DYP bugün de tek başına ikti-
dara geldiği gün de bu meşaley i taşıyacak-
hr. Bunu yurtdışı içinde yapmıyonız, ken-
dimiz için vapıyoruz. Biz, bunu savunmuş
bir gccmişren gelnoruz. Eğer geçmişimi-
n tanımazsak. geleceğe inanmayı/."
"Yolsuziuklar şaşırtıcı değir
Son günlerde gündeme yerleşen suiis-
timal ve yolsuzluk iddialannın yeni olma-
dığını, şaşkınlık ve hayret yaratmaması
gerektiğini de kaydeden Çiller. bugünkü
olaylann geçmışte söyledıklerini teyit ni-
telığı taşıdığını söyledi.
Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk'un aralarında bulunduğu yazarlar, yasa değişikliği istedi
Aydınlardan düşünceye özgürlükçağnsıİstanbul Haber Servisi - Ara-
lannda Yaşar Kemal, Bekir V ıJ-
dız, Orhan Pamuk ve Erdal
Öz'ün de bulunduğu bir grup ya-
zar, düşünce özgürlüğüne geti-
rilmiş olan sınırlamalann bir an
önce kaldınlmasını istedi. Dü-
şünceyi açıklama özgürlüğü ol-
madan. Türkiye'de içbanşın sağ-
lanmasımn olanaksızlığına dik-
kat çeken yazarlar, Terörle Mü-
cadele Yasasf nda değişiklikleri
öngören yasa tasansının Mec-
lis'ten geçmesi için demokrasiye
inanan bütün milletvekillerini
olumlu oy vermeye çağırdılar.
Gazeteciler Cemiyeti'nde dün
bir basın toplantısı düzenleyen
yazarlar, Terörle Mücadele Ya-
sasf nda değişiklikleri öngören
yasa tasansının, yetersiz de olsa
Meclis'ten geçmesini istediler.
Toplantı öncesinde bir açıklama
yapan edebiyat dünyamızın ün-
İü ismi Yaşar Kemal, basını eleş-
tirdi. Basının toplantıya yeterin-
ce ilgi göstermemesinden yakı-
nan Kemal, "Türkbasınındagö-
bek atan bir kadın kadar değeri-
miz yok. Değerimiz şıkıdun şıkı-
dını kadardır. Bu durum Türk
basını için utanç verici bir du-
rumdur. Türk basını, bu tavnyia
Türk halkına karşı şuç işlemek-
tedir" dıverek tepkisini dile ge-
tırdi.
Konuşmasında 1982 Anayasa-
sı'nı da eleştiren Yaşar Kemal.
söz konusu anayasanın faşist bir
içerigi olduğunu öne sürdü. De-
mokratik ülkelerde kesinlikle
böyle anayasaların olmadığını
ifade eden Kemal, bu anayasa so-
nucu Türkıye'nin korkunç bir
karanlığa itildiginı söyledi. 1982
Anayasası nedenıyle Türkiye'de
adı konulmamış bir savaşın ya-
şandığını da öne süren Kemal,
bunu bütün dünyanın bildiğini
belirtti. Bütün yazarlan ve du-
yarlı olan herkesi, sonunda ölüm
de olsa Türkiye'deki antidemok-
ratik uygulamalara karşı müca-
dele etmeye çağıran Yaşar Ke-
mal. geçmişte yeterince müca-
dele etmediği için kendisini de
eleştirdi.
Kemal. "Ben artık onurlu bir
yazar değilim. Çünkii hapis yata-
cak işler yapmadım. Ben suçlu
bir yazarım. Yapmalıy dım. Eğer
ileride bir insan haklan mahke-
mesi kurulursa en büyük cezayı
ben alırım. Bu antidemokrati'k
uygulamalar devam ettiği sürv-
ce. Türkiye ve buna karşı çıkına-
• Gazeteciler
Cemiyeti'nde bir grup
aydınla ortak bir
açıklama yapan Yaşar
Kemal, artık onurlu bir
yazar olmadığını,
çünkü hapis yatacak
işler yapmadığını
söyleyerek 'Eğer
ileride bir insan
haklan mahkemesi
kurulursa en büyük
cezayı ben alınm'
dedi.
yanlar 21. yüzyıla lanetlenmiş
olarak girecektir" diye konuştu.
Hukuksuz ve antidemokratik uy-
gulamalann devam etmesi halin-
de, dünyanın Türkiye'yi dışlaya-
cağını da sözlerine ekleyen Ke-
mal, ülkenın ileride bir ekono-
mik ambargo tehlikesiyle karşı
karşıya kalabıleceğine dikkat
çekti. Kemal"in açıklamasın-
dan sonra Fethi Naci,ortak basın
açıklamasını okudu Toplantıya
katılan bütün yazarlar tarafından
ımzalanan ortak basın açıklama-
sında, Terörle Mücadele Yasa-
sı'nda yapılmak istenen değışik-
liklerin yetersiz de olsa umut ve-
ncı olduğu belirtildi.
Basın açıklamasından sonra,
toplantıya katılan yazarlar Yaşar
Kemal'in önerisiyle birde Tür-
kiyedeki yaşanan olumsuzluk-
lar üzerine makalelerden oluşan
bir kitap hazırlamaya karar ver-
diler. u
Düşünce ve Yaratma Öz-
gürlüğü" adını taşıyacak olan kı-
tabı düzenleme kurulunda; Er-
dal Öz, Fethi Naci, Şükran Kur-
dakul, Osman Şahin, Öner Yağ-
cı, Adnan Özyalçıner ve Feride
Çiçekoğlu yer alıyor.
Açıklama metninde yer alan
imzalarşunlar: Yaşar KemaL Or-
han Pamuk, Bekir Yıldız, Erdal
Öz, Feride Çiçekoğlu, Öner Yağ-
eı, Özdemir İnce, Sennur Sezer,
Yıldız Cıbıroğlu, Osman Şahin.
Fethi Naci, PEN Yazarlan Derne-
ğı Başkanı Şükran Kurdakul,
PEN Yazarlan Derneği Genel
Şekreten Alpay KabacaluAdnan
Özyalçıner, Cengiz Bektaş av u-
kat Ali Rıza Dizdar,
Türkiye Gazeteciler Sendika-
sı Genel Başkanı Orhan Erinç,
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti
Genel Sekreteri Leyla Ta>ışa-
noğlu, Murat Bdge ve İHD is-
tanbul Şube Başkanı Ercan
Kanar.
POLITIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Öğretmen•••
Öğretmen Irfan Öztürfc, Muş Eğitim-lş Şurje Başkanı.
Kızı, Muş Anadolu Lisesı hazırlık smıfında öğrenci.
Okulun resim öğretmeni P.l. sınıfa türbanla giriyor sürek-
li. irfan Öztürk, durumu okul müdürüne bildiriyor bir iki
kez. Sonuç alamayınca da Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yazılı
başvuruda bulunuyor Ama resim öğretmeni P.l. inatçı.
Derslere türbanla girmeyi sürdürüyor.
1 ekim cumartesi günü sabahı Irfan Öztürk'ün Muş
Kültür Mahallesi'ndeki evinin kapısı çalıyor. Öztürk, kapıyı
açınca karşısında iki jandarma astsubayı görüyor.
Astsubaylardan birisi şöyle diyor:
"Sizinle bir konu üzerinde görüşmek istiyoruz..."
Öğretmen Irfan Öztürk şaşırıyor...
Astsubaylardan biri oldukça sert...
Irfan Bey soruyor:
"Benimle hangi konuda görüşmek istiyorsunuz?"
Sert olan astsubay yanıt veriyor:
"Dışanya çıkalım ve biraz yürüyelim..."
"Neden dışarıya çıkacağım. Ben sizi tanımıyorum. Üste-
lik siz kimsiniz?"
Sert tavırlı astsubay:
"Ben Muş Anadolu Lisesi resim öğretmeninin eşiyim..."
Irfan öğretmen:
"Evet söyleyin, benden ne istiyorsunuz?"
Astsubay öfkeleniyor:
"Sen Ermeni misin. Benim eşim dinine bağlı bir öğret-
men. Onun giyiminden ne ıstiyorsun?.."
irfan Öztürk:
"LaikAtatürk cumhuriyetinde bir öğretmen bu biçimde
derse giremez. Çünkü giyimi Milli Eğitim'in kılık kıyafet
yönetmeliğine aykın..."
Astsubay yumruklannı sıkıyor:
"Sana ne ulan. Eğer benim eşimle uğraşırsan seni
mahvederim, gereğini yapanm..."
irfan Öğretmen:
"Benimle böyle konuşamazsın. Ben ilgili yerlere eşiniz
hakkında başvurdum. Derslere bu şekilde giremez..."
Astsubay:
"Sen Ermenisin, Müslüman değilsin. Üstelik sen köyde
öğretmenlikyapıyorsun. Başına nelergeleceğini şimdiden
tahmin et..."
• • •
Eğitim-iş Şube Başkanı Irfan Öztürk, telefonda bizimle
konuşurken sesi titriyordu. Olayı baştan sona anlattıktan
sonra ekledı:
"Ben durumu Cumhuriyet Savcılığı'na ve Eğitim-lş
Genel Başkanı Niyazi Altunya 'ya bir dilekçeyle ilettim..."
Öğretmen irfan Öztürk tedirgindi...
Sordum:
"Cumhurıyet Savcılığı 'na nıye başvuruda bulundunuz?"
Yanıtı şu oldu:
"Astsubay benı mahvedeceğını söyledi. Nasıl mahvede-
cek? Köyde öğretmenlik yaptığımı saptamış. Onun için
canıma, malıma, aileme, çocuklanma ve bana gelecek
her türlü zarardan astsubay sorumludur..."
Öğretmen irfan Öztürk bu olay üzerine Jandarma Alay
Komutanlığı'na da başvurmuş...
Güneydoğu'da öğretmenler bir yandan PKK terörünün,
Hizbullah'ın, öte yandan nereden geleceği belli olmayan
bir saldırının korkusuyla yaşıyor. Irfan Öztürk de türbanlı
bir bayan öğretmenin astsubay olan eşinin tehdidi altında
bulunuyor.
Bu olay bizim tüylerimizi diken dıken etti. Türk Silafılı
Kuvvetleri'nde görevli bir astsubay, kılık kıyafet yönet-
meliğine aykırı giyindiği için eşini şikayet eden bir öğret-
meni açık açık ölümle tehdit ediyor.
Acaba Içişleri Bakanı Nahit Menteşe Jandarma Genel
Komutanı Orgeneral Aydın llter bu konuda ne diyor?
• • •
Türkiye'de 'karayobaz çeteleri' devletin her biriminde
giderek örgütleniyorlar. Okullar açıldı, çember sakallı,
takkeli ya da kara çarşaf giyen öğretmenler Tunceli,
Hakkari ve Bitlis'te derslere giriyorlar. Kimse bunlara
"Burası 'cumhuriyet Türkiyesi'n/n bir kentidir" demiyor.
Güneydoğu'daki yurtsever öğretmenler, üzerlerindeki
baskıya ve ölümle burun buruna olmalanna rağmen görev-
lerini sürdürürken tarikatçı öğretmenler, Türkiye'yi 'or-
taçağın karanlığı 'na doğru hızla sürüklüyor.
Eğitim-iş Muş Şube Başkanı Irfan Öztürk'ün başına ge-
lenler bir Türkiye fotoğrafıdır.
Başta Başbakan Tansu Çiller ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın olmak üzere 'laik cumhuriyet' diyen
tüm polıtıkacıların, aydınların, sanatçıların bu fotoğrafı iyi
değerlendirmesi gerekiyor...
Eğer değerlendirebilirlerse...
SHP liderinden sert eleştiri:
Büleııt Ecevit akıl
almaz bir çelişki içinde
• SHP Genel Başkanı Karayalçın, Ecevit'in ara seçimi
engellemek için hapisteki DEP'lilerin milletvekilliklerinin
geri verilmesini istediğini belirterek "Bizi PKK'yi Meclis'e
taşımakla suçluyordu. bu öneri kabul edilseydi, bölücüleri
Meclis'e taşıması anlamına mı gelecekti?" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet rinin iadesini önerdi. Altı ayön-
Bürosu) - SHP Genel Başkanı
ve Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın. DSP Genel Başka-
nı Bülent Ecevit'in "akıl almaz
çelişki içinde' olduğunu öne sür-
dü. Karayalçın. DSP liderinin
seçımlerı boykot çağnsının ise
demokratık anlayışla bağdaş-
madığını bildirdi.
Karayalçın. dün partisinin
Meclis grubu toplantısında yap-
tığı konuşmada. Ecevit'in. par-
tılilerine ara seçimleri boykot
etmeleri çağnsında bulunduğu-
na dikkat çekerek bunun. seçim-
lerde ortaya çıkacak sonuçlar-
dan kaygı duyulmasmdan kay-
naklandığını belirtti. Yurttaşla-
rın boykot çağrısına olumlu ya-
nıt vermeyeceklerini savunan
Karayalçın, şöyle konuştu:
"DSP, altı ay önceki tavnyia
ters düşüyor. Biz, DEP milletve-
killerinin dokunulmazlıklannın
kaldırıJması sırasında oy hesa-
bıyla hareket etmedik, ülke bü-
tünlüğünü ve dış itibanmızi dü-
şündük-Oysa Sayın Ecevit, DEP
miUervekilleri arasında bir ay>
nm yapmadan, *Vicdan huzuru
içinde oy kullandım" dedi ve
partimizide PKK'yi Meclis'e ta-
şımakla suçladı. Aİtı ay sonra ise
ara seçimlerin yapılnıasını en-
gellemek için anayasanın 84.
maddesinin değiştirilerek hapis-
teki DEP'lilerin milletvekillikle-
ceki degerlendirme ile bugün se-
çim kaygısı ile yapılan değerien-
dirme arasında akıl almaz çeliş-
ki var. Hangi ta\nnın doğru ol-
duğunu sormak gerekiyor. Bu
önerisi kabul edilseydibu, Sayın
Ecevit'in bölücüleri Meclis'e ta-
şıması anlamına mı gelecekti?"
Karayalçın, DSP'nin adında
"demokratik' sözcüğü bulun-
masına karşın, seçime katılma-
ma karannın partinin ilgili ku-
rullannda görüşülmeden Ecevit
tarafından alındığını ifade ede-
rek "Transferierle ve vitrin kay-
gılanyla hazırlanan bir PM'den
başka bir karar çıkmasını bek-
lemek de olanaklı degildir" diye
konuştu.
DSP yönetimine giren Oğuz
Aygün'ün Milliyetçi Cephe hü-
kümetleri döneminde Adalet
Partisi 'nin grup başkanvekili ol-
duğunu. Aygün'ün bu partiye
katılma gerekçesini. "DSP, AP
ve DP'nindüşüncelerini savunu-
yor" diye açıkladığını vur-
gulayan Karayalçın, "Bu,
DSP'nin, demokratik soldan ne
denli uzakta olduğunu açık-
lamaktadır" dedi.
SHPlıderi.CHPilebütünleş-
me konusunun ise en kısa
sürede sonuçlandınlacağını da
belirttiği konuşmasında, ortak
komisyon raporunun bugün
PM'de ele alınacağını kaydetti.