Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM 1994 ÇARŞAMBA
DIZIYAZI
New York Metropolitan yöneticisi Montebello, müzelerin geleceğini Climhuriyet 'e yazdı
Uyuyan vahalann canlanışı
B
ir yanda önemli ölçüde çogalan zi-
yaretçılerin beklentilerinin artması,
öte yanda tüzel kişilerin ve devle-
tin desteğınin azalmasının kesişti-
gi bir kavşakta, New York'ta ve
dünyanın diğer yerlerindeki sanat
mûzelerinin, eşigine geldiğimiz yeni yüzyılı, ye-
ni binyılı nasıl karşılayacaklan, bana sık sık so-
ruluyor.
Gerçek şu ki dünyanın büyük sanat müzelen
hep çelişkiler ve paradokslar karmaşası içinde
kalmıştır Ama kesinlikle, ciddiyetle ele alınma-
sı gerçekten gereklidir.
Son zamanlardaki şaşırtıcı başanlanmıza kar-
şın, müzelerin süreklilığinin tehlıkede görülme-
si, çelişki yaratmaktadır. Sanat müzeleri artık sa-
natseverlerin uyuyan vahalan değildir. Göz ka-
maştıran sergiler, nefes kesen bir hızla, bırbiri ar-
kasına hızla çoğalarak gerçekleştirilmekte ve zi-
yaretçilerle dolup taşmaktadır. -Sadece Metropo-
litan'ı yılda4.5 milyon kişi gezmiştır!- Çocuklar.
aileler. yetişkinler. hatta fiziki özürlüler içın ha-
zırlanan programlar ve etkinlikler yankı uyandır-
mıştır. Müzelerdeki satış yapan bölümler de bu il-
giden payını almakta ve müzelerin üye listeleri
hızla kabarmaktadır.
New York'ta 1992 yılı unutulmaz bir mevsim
oldu. Modern Sanat Müzesi 'nde özel Matisse ser-
gisi, Guggenheim Müzesi'nde Rus Avangartlan
sergisi ve Metropolitan'da Magritte ve Ribera ge-
ri dönüşümlü sergisi açıldı. Kentimizın biradı da
"Müzeler bölgesi" olan kısmı, -dünyanın hıçbir
yeri, Manhattan'ın 5. caddesindeki kadar sanat
yapıtı sergileyen binalan bir araya toplamamıştır-
hiç bu kadar dolup taşmamıştı.
Bu üç müzenin yaptırdığı araştırmalar, her kö-
şeden ve yeryüzünün her yanından ziyaretçilerin
özellikle bu sergileri görmek içın geldiğinı gös-
terdi. Bunun ekonomik sonucu olarak devlete ve
bölge vergi dairelerine kalan kâr, 60 milyon do-
lar(2.1 trilyon lira) gibi harika rakam oldu. Sanat
açısından elde edilen kazanç ise elbette ölçüle-
mez.
alusal miras üzerinde
tartışmalara neden olan aşın
duygusallık, dünyanın büyük
sanat mûzelerinin varoluş
nedenlerini yok etmekle tehdit
etmektedir. Oysa bu müzeler,
tüm kültürlerin ve tüm
insanlann yaratıcılıklan için
kamuoyuna olabildiğince geniş
bir pencere açmaktadır.
Bu verimlilik bir sonrakı yıl da sürdü. Modern
Sanat Muzesi'nde Joan Miro'nun geri dönüşüm-
lü sergisi açıldı. Guggenheim da Roy Lichtenste-
in'ınsanatınısergiledi. Bizde Metropolitan'data-
mamen yeniden inşa edilen ve uzun zamandırbek-
lenılen galende 19. yüzyıl Avrupa Resmi ve Hey-
keli sergisinin açılışını yaptık. Batı yanmküresi-
nin izlenimci sonrası sanatçılannın başyapıtları-
nı kapsayan sergiyı ıse 21 güzel sanat galerisin-
den oluşan bölümde titiz bir çalışma sonunda zi-
yaretçilerin ilgisine sunduk. Kamuoyunun ılgisi
umduğumuzdan da büyük oldu ve ilk 3 ayda mü-
ze içindeki müzeyi 750 bin kişi gezdi.
1994 bahannda Güney ve Güneydoğu Asya sa-
natı için Florence ve Herbert Inving galerilerinin
açılışı programlandı. Çin sanatı ve görkemli Yu-
nan ve Roma koleksiyonlannın sergilenebilmesi
için yeni galerilerin açılmasına ilişkin tasanmlar
üzerindeki planlama çalışmalan sürüyor. Bütün
kültürlerden ve çağlardan insanoğlunun yaratıcı-
iığını gösteren metropolitanın bunca büyük ör-
nekleri daha önce böyle avantajlı bir ortamda şa-
şırtıcı biçimde sergilenmemişti.
Öyleyse yanlış olan ne olabilir? Gerçekten ce-
saret verici olan ziyaretçi ilgisi karşısında tek bir
korku kalıyor: Gerçek sanat arayışı ne olacak?
Her müze, insanlann gözünü ve tininı nasıl en
doğru bir biçimde doyurmalıdır? Günümüzün ka-
labalık müze galerilerinde bir sanatçının yapıtla-
n nasıl ve ne kadar değerlendirilebilir. Kısaca ha-
zırladığımız, sayısız denılecek kadar çok olan et-
kinliklerde bir sağlık pınltısı mı, yoksa bir hasta-
lık ateşinin uyanlan mı var?
Tanıyı doğru koyabilmek için büyük müzelerin
standart konulan olan büyük yapıtlan koruma ve
sergileme biçimlerini özenli bir dikkatle incele-
memiz gerekır. Bu birincıl işle\den önemsiz bir
sapma bile. sadece degerlerinden bir sapmaya de-
ğil, standartlann kaçınılmaz olarak bozulmasına
da neden olur. Son yirmi yıl içinde müzelerin bü-
yümesi ve ziyaretçilerinin artması bızim için. halk
için iyi olmuştur ve gelecek için güçlü bir temel
oluşturmaktadır. Müzeler temel ılkelenni yeni-
den gözden geçirmeli, kısa vadede kârlı, ama uzun
vadede tehlikeli olabilecek çekici görüntülü tasa-
nmlardan uzak durmalıdır.
Akılsızca hazırlanmış sergiler, kaba ve nefes ke-
sen rekJam tanıtımlan, siyasal ve tecimsel amaç-
lı etkinlikler, halkın susuzlugunun gitgide ancak
daha çok "egzotik" konularla giderilebilmesine
yol açar. Böyle birdurum. müzeleri. sanattan ödün
vermeye, ciddi tasanmlardan vazgeçmeye zorlar,
De Montebello müzelerdeki gelişmelerle iJgili olarak, "Sanat müzeleri arök sanatseverierin uyuyan vahalan değildir. Göz kamaştıran sergiler, ne-
fes kesen bir hızla, çoğalarak gerçekleştirilmekte ve zivaretçileıie dolup taşmaktadır" değerlendirmesini yapıvor. Louvre da bu müzelerden biri.
Portre
Resim, satranç ve tenise meraldı
M
Fransa'da Paris'te doğdu. 1950'de Amerika'ya
geldi. 1955'te Amerikan vatandaşı oldu.
Çok iyi derecede Fransızca ve Ispanyolca,
orta derecede Italyanca, Rusça ve Almanca
bilir. Satranç ve tenis oynamak ve eski
ustalann resimlerini biriktirmekten hoşlanır.
Orta öğrenimini Fransız okulunda bitirdikten
sonra 1958'de Harvard Koleji Sanat Tarihi
Bölümü'nden Eugene Delacroix tezini
hazırlayarak mezun oldu. New York
Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nde
1976'da master yaptı. 1963'ten 1969'a kadar
New York Metropolitan Sanat Müzesi
Avrupalı Ressamlar Bölümü yönetici
yardımcılıgı. 1969'dan 1974'e kadar Houston
Texas Güzel Sanatlar Müzesi müdürlüğü,
1974'ten 1977'ye kadar Metropolitan Sanat
Müzesi müdür yardımcılıgı, 1978'e kadar
Metropolitan Sanat Müzesi yönetici
yardımcılıgı ve bundan sonra günümüze
kadar da müzenin müdürlügünü yüklendi.
Karun Hazinesi'nin Türkiye'ye geri
verilmesinin pazarlıgını yapmak üzere 1992
Aralık ayında bir heyetle birlikte Türkiye'ye
geldi.
New York Metropolitan Sanat Müzesi ve
Houston Müzesi bültenlerinde Rönesans
döneminden çagımıza kadar sanat hakkında
yazılan yayımlandı. McGraw-Hill Sanat
Sözlügü'nde Valazques, Murillo ve Goya gibi
iki yüz kadar ünlü sanatçı hakkında tanıtım
yazılan hazırladı. Aynca Houston ve
Metropolitan mûzelerinin yayınlannda sayısız
yazılan çıktı. Peter Paul Rubens hakkında bir
incelemesi vardır. New York Üniversitesi
Güzel Sanatlar Enstitüsü mütevelli heyet
üyeligi, Colombia Üniversitesi Sanat \e
Arkeoloji Bölümü danışmanlıgı, Amerikan
Müze Müdürleri Çalışma Komitesi üyeligi,
Amerikan Müzeler Birligi üyeligi gibi çeşitli
dernek ve kuruluşlarda üyelikleri vardır.
Amerika'nın dışındaki ödüllerinin yanı sıra
kendisine Ingiltere, Fransa ve Ispanya'da da
şövalye unvanı verildi.
Philippe de Montebello
personelin zaman kaybı-
na neden olur: hepsin-
den daha kötüsü ise sa-
natın bağışlanmaz bir
biçimde tehlikeye atıl-
masıdır.
Daha pek çok sorun
var. Siyasal dogrulugun
gelişen gündemi gerçek-
te niteligi korumak içın
antidemokratik kalması
gereken katı ilkeleri zor-
lamaktadır. Ulusal miras
üzerinde tartışmalara
neden olan aşın duygu-
sallık, dünyanın büyük
sanat mûzelerinin var-
oluş nedenlerini yok et-
mekle tehdit etmektedir.
Oysa bu müzeler, tüm
kültürlerin ve tüm insan-
lann yaratıcılıklan içın
kamuya olanagınca ge-
niş bir pencere açmaktadır. Sonuç olarak kapalı
gişe durumundaki bazı sergiler de bütün müzele-
rin temel gücü olan sürekli kolesiyonlan ezmek-
le tehdit eder.
Öyleyse yeni yüzyıhn şafagında bütün dünya-
daki müzeler ve müze müdürleri halka neler borç-
lular? Müdürlerin ve öteki görevlilerin binnci işi,
büyük müzelerin sahip oldugu degerlı koleksi-
yonlan sanat aşkı ile sevmek, yapıtlan dikkatlice
A
,/J.kılsızca hazırlanmış sergiler,
kaba ve nefes kesen reklamlar,
siyasal ve tecimsel amaçlı
etkinlikler, halkın susuzlugunun
gitgide ancak daha 'egzotik'
konularla giderilebilmesine yol
açar. Böyle bir durum, müzeleri,
sanattan ödün vermeye, ciddi
tasanmlardan vazgeçmeye
zorlar, zaman kaybına yol açar;
hepsinden daha kötüsü ise
sanatın bağışlanmaz bir biçimde
tehlikeye atılmasıdır.
korumak. titiz ve göste-
rişli bir biçimde halka
lkinci iş, bütün kültür-
lerden ve bütün zaman-
lardan sanat yapıtlannı
elde etmek ve sanatsal
farklılığı değerlendire-
cek da\ ranışlarda bulun-
maktır. Dünyanın her
yanından gelmış büyük
sanat hazınelenni değer-
lendırmenın en iyi yolu
onlan saklamak değıl.
sergilemektir. Eger sü-
reklı sergılenecek bir
koleksıyon için daha bü-
yük bir yer. geçıcı. ama
heyecan yaratacak bir
sergi için ise daha küçük
bir yer gerekiyorsa. öy-
le yapılmalıdır.
Uçüncü ış ıse eğıtımi-
mizi ilerletmekte kararlı olmamızdır. Ne yazık ki
Amerikan okullannda güzel sanatlar eğıtimi yok
oldu. Bu açıgı sanat müzeleri kapatmaya çalışı-
yor ve çalışmalıdırlar da.
Bu hedeflerden hıçbinne hayır sahıplerinin \e
dogal olarak dev letin ümit veren desteği olmadan
erişilemez. Üzülerek söylüyorum ki. tüzel ve özel
kişilerin yardımlan gerilemiştir. Daha da cesaret
kıncı olan, devlet desteginin gitgide azalmasıdır
üzeler sanata uygun
ortamı sunmalı ve bunu
gerçekleştirmek için ne
gerekiyorsa yapmalıdır. Eğer
başanlı olabilirsek, yeni binyılın
sanat müzeleri demokratik bir
görevi yerine getirecekler. Bu
görev yalnızca giderek daha çok
sayıda insanın kısa bir ziyaretle
galerilere çabucak göz atmasını
sağlamak değil, olabildiğince
çok ziyaretçiden uzmanlaşmış
sanatseverler yaratmaktır.
Bu sadece Amerika için degıl. bütün dünya için
geçerhdır Louvre'ın yeni bölümlen açılmadan
hemen önce resmi destekte yapılan kesintiler. h-
panya'da yeni hükümetin Prado'nun fonunda ke-
sintiler yapacagını açıklaması bunun örneklendır.
Beledıye desteginin aşamalı azaltıldıgı ve dev-
let desteginin neredeyse tamamen kesil^igi New
York'ta durum farklı degıl. Sonuç olarak hafta içı
günlerinde Metropolitanın büyük binasının sade-
ce yansı açılıyor. Devletin kültüre yatınm yapma-
sının sadece kültür için degil. toplumu ılgilendı-
ren diğer konular için de iyi olacağı yönünde tar-
tışmayı sürdüreceğiz. Daha dogrusu bunu ümıt et-
meyi sürdürüyoruz. Müzeler turistlen mıknatıs
gibi çeker. (Örnegin Metropolitan Müzesi Nevv
York'un en çok turist çeken yeridir.) Ve dev let. gö-
revlerini yenne getırebilmesi için gerekli olan pa-
rayı büyük ölçüde turizm gelirlennden (müzeler
dedahil) sağlar.
Bizım için. bütün büyük müzeler için her şeyin
özünde olan sanattır. Çok kişinin daha önce hiç
tatmadığı ve pek çoğunun bir daha vaz-
geçemeyeceği zevkleri sağlayacak değişikliklen
hazırlamışsak. sanatı sergilemekte başanlı ol-
muşuz demektir.
lnsanlar gerçeklerle yüzleşmek ve kültürel
bakımdan kalkınmak için sanat müzelerine gelir-
ler. Ziyaretçi sayısını sabit tutmak, onlan hoşnut
etmek. hatta şaştrtmak içın sanatın meziyetlerine
olan inancımızı yıtirirsek, gerçek nıteliği daima
koruyarak çekmeyı umduğumuz pek çok zıyaret-
çimizi yitirebilıriz.
Müzeler sanata uygun ortamı sunmalıdır ve
bunu gerçekleştirmek içın ne gerekiyorsa yap-
malıdır. Metropolitan Muzesi'nde. sadece yirmi
yıl önce açılışı yapılan modern açık hava sergi
alanlanmn yerini. 19. yüzyıl yapıtları için ve
klasik ölçülere uygun olarak yapılan yeni galeriler
aldı. Müzeler eğer bu tür deneyimlerinde başanlı
olamamışsa bunu hemen kabul edip çabucak
uyum sağlamalı. Ziyaretçiler en iyisine layıktır.
Eğer başarılı olabilirsek. yeni binyılın sanat
müzeleri demokratik bir görevi yerine getirecek-
ler. Bu görev yalnızca giderek daha çok sayıda in-
sanın kısa bir ziyaret sırasında galenlere çabucak
göz atmasını sağlamak degil, olabildiğince çok
ziyaretçiden uzmanlaşmış sanatseverler yarat-
maktır.
21. yüzyıl dünyanın büyük sanat müzelerine
bundan daha büyük bir zafer getiremez.
Yarın: Kafka ödüllü yazar
Mary Lee Settle
Y A Y I N H A K K I C u m h U r İ y e C ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I M L A N A M A Z
T ü r k i y e ' d e k i L o n d r a
ENGLISH FA5TLONDRA ANKARA İZMİR KADIKOY MECİDİYEKOY BAKIRKOY PENDİK
(71)497 8166 (0312)425 44 42 (0232)484 77 93 (0216)349 00 26 (0212)275 43 98 (0212)542 56 27-28 (0216)390 44 99
(0312)434 2295 (0232)425 5137 (0216)349 00 45 (0212)275 43 99 (0216)390 45 00
HUKUKSUZ
DEMOKRASİ
HalitÇelenk
3. bası50.000(KDV içinde)
Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad.
39-41 Cağaloğlu-İstanbul
Romanlannız ve
Ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel:5540804
POLITIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Mozart Şöleni...
Konserden üç saat önce Aya Irini avlusu Mozart'ı dost
sayanlarla dolmuştu. Nadir Nadi, onun için 'Dostum Mo-
zart' diyordu, kendini dost sayanlar da onu dost bellemiş-
lerdi. Usta Nadir Nadi, odasında tek başına kaldığı saat-
lerde kemanına sarıhr, dostu Mozart'la beraber olurdu.
Babası Yunus Nadi Bey, Kuvayı Milliye döneminde
ona, Ankara'da olduğu zamanlar Ankara'da, Istanbul'da
olduğu günler Istanbul'da keman dersini hiç savsaklat-
mamıştı. Yazının, çizinin yanı başında birde müzik kültü-
rü vardı ki Nadir Nadi ona da sarılmıştı. Kültür Bakanlığı
Müsteşarı Emre Kongar, konser öncesi buna degindi.
Şimdi Nadir Nadi'nin kişiliğinde bir 'trioya' vardı ki şöyle
üçleşiyordu: Mozart, Atatürk, Nadir Nadi...
Kültür Müsteşarı Emre Kongar'ın sözlüğünde şu tanım-
lar vardı: Tek sözcükle olursa insansever, iki sözcükle
olursa insansever gazeteci, üç sözcükle insansever Ata-
türkçü, gazeteci, müziksever, yazar... Böyle sıralanır gi-
der.
46'dan sonra demokrasi kavgasına girildiğinde Nadir
Nadi gerçek demokratların safında yerini aldı. Demokra-
si, yeni girıldiğı için saflar arasında dalgalanıyordu. 46 ıle
50 arasında demokrasi bayrağı DP'nin elindeydı. Nadir
Nadi bağımsız mılletvekilı olarak DP saflarında yer aldı.
Özgürlük, demokrasi, insan hakları yolunda yürüdü.
50'den sonra DP demokrasi yolundan sapınca bu kez
bağımsızlar arasında demokrasi savaşımı verdi. Bu, de-
mokrasinin ilk yıllanydı. Demokrasi yolunda köklü sapma-
lar olunca 27 Mayıs geldi. Nadir Nadi 61 Anayasası'nı ya-
panların safında yerini aldı.
Askeri darbeler dönemi başladı. 12 Mart ve 12 Eylül dar-
becilerine karşı çıktı. Gazete zaman zaman kapatıldı. Ça-
lışan yazarlardan kimileri tutuklandı. Ortaklar arasına ay-
rılık gırince gazeteden uzaklaştınldı. Cumhuriyet'in önü-
ne çıkan her türlü engele karşı çıktı.
Nadir Nadi için şimdi yok diyemeyiz. Soluğu ve gölge-
si her zaman üstümüzdedir. Aya Irini'de verilen konser-
ler, varlığının tanığıdır.
* • •
Dil-Tarih denince akla demokrasi yolunda savaşan
gençlık eylemleri gelir. Bu eylemlerin sağı da vardır, solu
da vardır. Reşat Şemsettin Sirer'in sağcı ekibi, solcu ho-
caları fakülteden uzaklaştırmak istemişlerdir. Solcu hoca-
laryılmamış, savaşımlarını sürdürmüşlerdir. Bu yolda Na-
dir Nadi'nin sürekli yazdıkları vardır. Bu hocalar yıllar geç-
tikçe kimi unutulur gibi olmuşlar, kimi hatırlanmışlardır.
"Kültür Bakanlığı Kültür Sanat Büyük ödülü" folklor us-
tası Pertev Naili Boratav'a verilince, yıllar sonrası, göğ-
süm kabardı. Televizyon ekranlannda armağanın veriliş tö-
renini görünce, sevinçten gözlerım yaşardı.
Pertev Naili Boratav'ı ülkesinde barındırmamışlar, Pa-
ris'e gıtmek zorunda bırakmışlardı. Ama Pertev Hoca boş
durmamış, kendi dalında çalışmalarını orada da sürdür-
müştü.
Bakıyorum da aradan 46 yıl geçmiş. 46 yıllık bir gecik-
meyle de olsa bir ödülün verilmış olması, soylu bir anım-
samadır.
Pertev Hoca, Fransa'da boş durmamış, kaynak yok-
sunluğuna karşın çalışmalarını gene de sürdürmüştür.
Birçok belgeyi, fotokopilerinı getirterek çalışmıştır.
Bilimsel çalışma bir gerçekçi atılımdır. Aradan yıllar geç-
se de, unutulur gibi olsa da, gözden ırak kalsa da günü
gelince ortaya çıkar, değerini bellı eder.
Pertev Boratav gerçeği de bunun tanığıdır.
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3
1/ Kuzey Amerika'da bi- >
zona verilen ad. 2/ Kaba-
dayı... At eğitimine vebu 2
egitimin yapıldığı v ere ve- «
rilen ad. 3/ Aynı motifın
yinelenmesinden ibaret
canh ve hareketli bestele-
re verilen ad... Bir pey-
gamber. 4/ Maiyet
memuru ya da hizmetçi.
5/ Vücut ısısı... Çingene-
leri oluşturan üç gruptan 8
birinin üyesi. 6/ Yapı, g
yontu gibi şeylerin taslak
durumundaki küçük örneği... Ta-
kımlar grubu. 7/ Müstahkem
yer... Deniz giysisi. 8/ Belirli bir iş
ya da hizmeti başarabilecek güçte-
ki en küçük askeri birlik... Akarşu
debisinin yıl boyunca gösterdiği
değişikliklerin tümü. 9/ Eskiden
kullanılan bir çeşit devrik yakah
kürk.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Turunçgıllerden bir meyve. 2/
Kimliği belirlenemeyen uzay ci-
simlerine verilen ad... Yol. 3/ Çöl tilkısi... Fas'ın plaka işareti.
4/ Tesisat. 5/ Malezya halkına özgü bir tür öldürücü delilik...
Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan bir tür eğri bıçak.
6/ Bir nota... Rütbesizasker... Giysi İcolu. 7/ Rüyabilim. 8/ No-
tada durak işareti... Bir sonı eki... Dolma yapmak için haarla-
nan kanşım. 9/ Gizli görevli... Göl ve bataklık kjyılannda av
kuşlannı çekmek için kurulan ve altında bannılabilecek yeri
olan tuzak.
VEFAT
Sevgili annemiz
VELİYE BtÎYÜKBALa'yı
kaybettik.
Cenazesi 5.10.1994 (bugün) Üsküdar Doğancılar
Camii'nden öğle namazını müteakip Karacaahmet
Mezarbğı'na defnedilecektir.
OĞULLARI
Yunus, Yavuz Büyükbalcı
"IÇKt tçr.RKEN SANAT ve
POLtllKA KONUSMAYIN"
Ogu/. ARAL
UD & SAZ
RUŞEN RUŞRR
Ana (et) yemeğı
s
oğu
^
Rez:246 44 18 J
Ehlıyetimı. nüfus cüzdanımı,
34 MAY 85 plakalı araca ait
ruhsat ve trafık tescil
evraklanmı. Yapı Kredi
Bankası Kredi Kartımı ve
ATM yitirdim. Geçersizdir.
HASANDÜNDAR
ARIMAN
A.H.L.G.G. Müd. 30.9.1994
tarih 75197 nolu beyanname ıle
ilgılı gümrük vezne alındı
makbuzunu kaybettik,
hükümsüzdür.
ÜTÜSAN ELEKTRİKLt
CtHAZLARSAN. VETtC.AŞ.
M. Ü. kimligimi vepasomu
kaybettim.Hükümsüzdür.
F.SİBELDAĞC1