Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 EKİM1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Şehit polis
ailelerine
yardım gecesi
• tstanbul Haber Servisi -
Istanbul Emniyet
Müdürîüğü'nde görevli iken
şehit olan polis ailelerine
yardım amacıyla Türk
Eraniyet Teşkİlaünı
Güçlendirme Vakfı İstanbul
Şubesi ile Özen Film T. A.Ş.
tarafından düzenlenen Speed
(Hız Tuzağı) filminin gala
gecesi, dün gece Şişli Site
Sineması'nda yapıîdı.
Emniyet Teşküaü kanalı üe
satılan gala biletlerinin geliri
olan yüz milyonun makbuzu
da yetkililere verildi.
Gazeteciye
tutuklama
• tstanbul Haber Servisi -
Işçinin Yolu Dergisi
Yazrişleri Müdürü Asiye
Zeybek'in tuluklandığı
bildirildi. Konuya ılişkin
olarak yapılan yazılı
açıklamaya göre Zeybek,
Işçinin Yolu'nun son
sayısuıda ve 12. Emeğin
Bayrağı Özel Sayısı'nda yer
alan yazılar gerekçe
gösterilerek tutuklandı.
Zeybek'in tutuklanmasınm
protesto edildiği açıklamada
"Sosyalist basın
susturulamaz" denildi.
İşçiye
bonoyla ödeme
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 500 bini aşkın
kamu işçisinin enflasyon
farkı alacaklan için gündeme
gelen vergi kesintisi,
ödemelerin yapıldıgı
tarihlere endekslenirken fark
bonolan 15 ekimde işçiye
verilecek. Haziran ayından
itibaren fark alacağı olan
işçilereilk ödeme, 15
kasımda yapılacak.
Enflasyon farklannın
bonoyla ödeme biçimi,
Devlet Bakanı Bekır Sami
Daçe tarafından dün
yayımlanarak ilgili
kuruluşlara gönderilen bir
genelgeyle dûzenlendi.
Genelgeye göre vergi,
tasarrufu teşvik kesintisi,
sigorta primleri ve sendika
aidatlan, işçiye farklann
ödendiği tarihte ücretfen
kesilecek.
Şehitlikte yangın
• İSTANBUL (UBA)-
fstanbul Büyükşehir
Belediyesi, Boğaziçi
Üniversitesi bitişiğinde
bulunan Duatepe Şehitliği ve
Açıkhava Serpus Müzesi'nde
çıkan yangında büyük hasar
meydana geldiğini açıkladı.
Açıklamada, belediyenin
şehitlik ve mezarhk
yağmasma asla müsaade
edilmeyeceği belirtildi.
Büyükşehir Belediyesi
tarafından yapılan yazılı
açıklamada, Boğaziçi
Üniversitesi'nin korumasına
bırakılan Duatepe Şehitliği
ve Açıkhava Serpus
Müzesi'nin 3 gün önce bir
ihmal sonucu yandığı ve 300
Serpus'tan sadece 70'inin
kurtanldığı kaydedüdi.
Medeni Yasa'mn
kabulü
• tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Medeni Yasa'nın
kabul edilmesinin yıldönûmü
nedeniyle Izmir Kadın
Platformu'nun dûzenlediği
etkinliklerde, yasanın
kadın-erkek eşitliğini
gösterir biçimde yeniden
düzenlenmesi istendi.
Izmir Kadın Platformu,
Dominik Yolu'nda yaptığı
ankette, kadınlara,
evlilikleri süresince edinilen
mal varlıklannın ne
kadannın kendilerine ait
olduğunu sordu. Konuyla
ilgili bilgi veren
Uiuslararası Kadınlar
Konseyi 2. Başkanı Şenel
Aksu, Medeni Kanun'daki
mal varlığı maddesinin,
evlilikte edinilen mallann
boşanma durumunda
üzerine kayıtlı olduğu
kişiye verilmesini
öngördüğünü belirtti
Tabip
Odası'ndan
eleştiri
• İSTANBUL (AA)-
lstanbul Tabip Odası
Yönetim Kurulu Başkanı
Doç. Dr. M. Zeki Karagülle,
Sağlık BakarJığı'run
İstanbul'daki eğitim
hastanelerinde calışan
uztnan hekimlere zorla
rotasyon uygulamaya
kalkıştığını öne sürdü.
Karagülle, yaptığı yazılı
açıklamada, uzman
hekimlerin bireraylık
sürelerle Güneydoğu'daki
hastanelere gönderildiklerini
belirtti.
Mahkemede ayetlî savunnıa
Sıvas davasında savunma avukatlan 'laikliğin, devletin olmazsa olmaz' koşulu olmadığını söylediler
Mumcu'nun cenaze töreninin de şeriat ve Islama saldın boyutlanna vardınldığını öne sürdüler
ANKARA (ANKA) - Sıvas'ta geçen
yıl 37 kişinin ölümüyle ilgili davada suç-
lanan sanıklann avukatlan ortak siyasi
savunmalanna Kuranıkerim'in Maide
suresinin iki ayn ayetiyle başlarken, "la-
ikliğin, devletin olmazsa olmaz koşulu"
olmadığını bildirdiler. Sıvas'ta "şeriatçı
ayaklanma yaşanmadığını" savunan
avukatlar, DGM Başsavcılığı'nı "laik-
lik saplantısı içinde olmak ve TanrTıun
işine" kanşmakla eleştirdiler. Gazeteci
yazar L'ğur Mumcu'nun cenaze töreni-
nin şeriat ve İslama saldın boyutlanna
vardınldığını öne süren avukatlar, Ata-
türk milliyetçiliğinin paravan bir deyim
olduğunu ileri sürdüler. Avukatlar.
sanıklann öldürme kasıtlan olmadığıru
savunurken, tüm sanıklann beraat etti-
rilmesini istediler.
Basma kapalı olarak sürdürülen
Sıvas katliamı davasının dünkü duruş-
masında sanık avukatlan 176 sayfalık
ortak savunmalannı okumaya başladı-
lar. Maide suresinin 8 ve 42. ayetleriyle
başlayan savunmada; harf devrimi.
kılık kıyafet devrimi ve istiklal mahke-
melerinin çalışma şekilleri eleştirildi. Sa-
vunmada Türkiye Cumhuriyeti "ceber-
rût devlet" tanımını haklı kılacak nite-
likte devlet olarak gösterildi. Avukatlar,
Atatürk aleyhine işlenen suçlar hak-
kındaki yasayı da eleştirdiler.
Savunmada Sıvas olaylannın
kışkırtma sonucu meydana geldiğj öne
sürülürken, Aziz Nesin'in "yerli Rüşdü"
olduğu belirtilerek, "Yerli Rüşdüler,
Salman Röşrü'den daha vahim konum-
dalar" denildi.
Sıvas olaylannın "Batı'nm Müslö-
manlara topyekün saldınsı" olarak de-
ğerlendirildiği savunmada, Kültür Ba-
kanlığı'yla, Sıvas Valiliği de "mezhepci,
aynlıkçı kunonlaıia işbirliği içine gire-
rek Sıvas halkı ale\hine oyun sergile-
mekle" suçlandılar.
Sanık avukatlan savunmalannda.
Başbakan Tansu Çiller'in "Kuranıke-
rim'e dört elle sarılalım" şeklindeki de-
mecinin yer aldığı gazete kupürüyle Ku-
ran'ı üç kez öptüğünü yansıtan fotoğ-
raflanna yer verdiler. Savunmanın bu
bölümünde "Sıvas davasmdan laiklik
unsurunu kaldırdığımızda davanın ülke-
mizde sıkça karşıiaşdan protestodan öte
hiçbir özelliği kalmamaktadır. Bu davayı
özel konuma sokan özelliğin laiklik keli-
mesi ve laiklik yorumundan başka bir şey
ounadığını açıkça söyleyebiliriz" ıfadele-
rine yer verildi.
Yakılan Madımak Oteli'nden kılpayı
kurtulan yazar Aziz Nesin'in "bir
ayağınm çukurda olduğu" belırtilen sa-
vunmada, Nesın Pir Sultan Abdal'la il-
gili bilgi fukarası olmakla eleştirildi.
Avukatlar savunmalannda DGM Baş-
savcısı Nusret Demiral'ın Nesin hakkı-
ndaki suç duyurusunu da onayladılar.
Şeriata saJdın var
Ankara DGM Başsavahğı"yla daha
önce görevsizlik karan veren ağır ve as-
liye ceza mahkemelerinin Sıvas olay-
lannı "şeriatçı ayaklanma" olarak nite-
lemelerine karşı çıkılan savunmada.
"Bu olayda hayatını kaybedenlerin cena-
ze törenleri de laikliği kendilerine maske
olarak kullanan kesimlerce, inanan in-
sanlann inanç manzumesi olarak kabul
edilmesi gereken şeriata, tslama saldın,
hakaret boyutlanna varmıştır" görüşü
savunuldu.
Avukatlar DGM başsavcılannın
yayımladığı laiklik bildirisine de tepki
gösterdiler. Dünyanın her yerinde Sıvas
benzeri olaylann yaşandığını anlatan
avukatlar, sanıklar üzerinde polisin ve
savcılann "psikolojik ve siyasi baskı ya-
rattıklannı" ileri sürdüler. Medyayı"şir-
redik"le suçlayan avukatlar. olaylarda
yakınlannı yitirenlerle avukatlannın
kaos ve kargaşa yaratma çabası içinde
olduklannı öne sürdüler.
İddianamelerin dayanaksız olduğunu
ve sanıklara atılan "Müslümanlar" isim-
li örgütün var olmadığını dile getiren
avukatlar. "Böyle bir örgüt vardır, an-
cak bu örgüt tarih içinde çok büyük mü-
cadeleleıie oluşmuşrur. Bu ülke insanlan
varlıklannı korumakta iseler bu ancak
'Mûslümanlar' denen örgütün üyesi ol-
duklan içindir" denilerek siyasi mesaj
verdiler.
"Devletin ofanazsa olmaz koşulu laik-
lik ilkesi değildir'' görüşünün savunul-
duğu siyasi savunmada, DGM"deki
yargılama istiklal mahkemelerindeki
yargılamaya benzetildi. Savalığın "laik-
lik saplantısı" içinde olmak ve "Tann'-
nın işine kanşmak"la eleştinldiği savun-
mada, şeriata dil uzatmanın, Türk Ceza
Kanunu'nun 175. maddesine göre suç
olduğu dile getirildi.
Savunmanın son bölümünde sanı-
klann üzerlerine atılı adam öldürme,
tahrip, yakma, yıkma ve anayasal düze-
ni şeriat istemiyle değiştirmeye kalkı-
şmak •suçlanyla ilgili görüşler açıklanı-
rken, hiçbir suçun maddi-manevi un-
surlannın oluşmadığı ifade edildi.
Özürlüçocuklor, sonmlarmı anlattı
İstanbul Haber Servisi - Özürlü öğrencilere eğitim vermek
amacıyla kurulan Fatih Eğitim ve Meslek Okulu'ndan bir
grup öğrenci, Dünya Çocuk Günü nedeniyle İstanbul
Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Fatih
Belediyesi'ni ziyaret ederek sorunlannı djje getirdiler.
Eminönü Rehberlik Araştırma Merkezi Özel Eğitime
Muhtaç Çocuklara Yardım Derneği'nin (ERAM) restore
ederek hizmete açtığı okulda, 40 öğrenci eğitim görüyor.
Dernek yöneticileri, İstanbul Vali Yardımcısı Fehmi
Kaya'yı ziyaretJeri sırasında özürlü öğrencileri eğitebilecek
öğretmenlerin eksikliğine dikkat çekerek şunlan
söylediler."Dernek olarak yakacak ve okuldaki çeşitli
masraflan karşılamaya çahşıyoruz. Şu andaki temel
eksikliğimiz. nitelikli özel eğitime sahip öğretmen
olmamasından kaynaklanıyor."
Vali Yardımcısı Fehmi Kahya ise 5 Nisan Kararlan'nın
öğretimi etkilediğini belirterek öğretmen açıgını en kısa
sürede çözmeye çalışacaklanna dair söz verdi. ERAM
yöneticileri ve özürlü öğrenciler daha sonra İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve
Fatih Belediyesi Başkanı Sadettin Tantan'ı ziyaret ederek
sorunlannı dile getirdiler.
îtalyan hukukçu Prof.Pace, 'temiz eller operasyonu'nu anlattı
Yargı bağmısız ve güçlü olıııalı
• Roma, La Spienza Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Anayasa
Hukuku Anabilim Dah Başkanı
olan Prof. Pace, 'ttalya'da temiz
eller operasyonunu gerektiren
yolsuzluk skandallan tam
anlamıyla bir iktidar boşluğunun
doğduğu sıraya rastladı' dedi.
LEYLA TAVŞANOĞLU
İtalyan anayasa hukuku profesörlerin-
den Alessandro Pace, ülkesindc son za-
manlarda çok ciddi anayasa değişikliği
tartışmalan yapıldığina dikkat çekerek
"Güciü bir iktidar için bu anayasa değişikli-
ğinin yapılmasına gerek duyuluyor" dedi.
Prof. Pace. İtaha'da patlak veren skandal-
lar ve uygulamaya konulan 'temiz eller ope-
rasyomı' konusunda da "Yolsuzluk skan-
dallan, siyasi partilerin en güçsüz ve bu-
nalım içinde olduklan dönemde yargının ta-
mamıyla bağımsız bir konumda bulunuşu
nedeniyle çorap söküğü gibi açığa çıkti"
diye konuştu.
Roma, La Spienza Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Anayasa Hukuku Anabijim Dah
Başkanı olan Prof. Pace . dün İstanbul
Üniversitesi'nde "İtalya'da Anayasa Deği-
şikliğine İKşkin Güncel Sorunlar: Federa-
lizm ve Başkaıüık Sistemi" konulu bir kon-
ferans verdi. Prof. Pace konuyla ilgili ola-
rak Cumhuriyet'e yaptığı özel açıklamada
da İtalya'da anayasa değişikliğine neden
gerek duyulduğu ve temiz eller operasyo-
nunu anlattı.
Prof. Pace, "İtalya'da şimdilerde anaya-
sayı değiştintıek için çok ciddi tartışmalar
oluyor. Ancak bugün görev başındaki parla-
roentoyla herhangi bir anayasa değişikliği
yapdniası bence olanaksız" dedi.
Şu anda anayasa değişikliği için parla-
mentoda yeterü oy çoğunluğu bulun-
madığına dikkat çeken Prof. Pace sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Bizim şimdi yürürlükte olan anayasamız
gereğince bir anayasa değişikliği için iki tur-
hı oylama yapıbnası gerekiyor."
Prof.Pace.dün İstanbul Üniversitesi'nde 'İtah a'da Anayasa Değişikliğine Ilişkin Gün-
cel Sorunlar: Federalizm ve Başkanlık Sistemi' konulu bir konferans verdi. (Fotoğraf:
UĞUR GÜNYÜZ)
Anayasa değişikliğine neden gerek du-
yulduğu konusuna Prof. Pace şu açıkla-
mayı getirdi: "Öncelikle artık güçlü bir hü-
kümete gereksinim var. Ayrıca hiikümct or-
tağı olan bir parti de federatif sistemden
yana. Öte yandan bütün büyük partiler güç-
lü bir hükûmetin yanı sıra güçlü yerel yöne-
timler merkeziyetçilikten uzaklaşıunasını
ktiyorlar. Bundan sonraki yasama organı-
nın bölgelere çok daha fazla ağırlık verecek
bir anayasa değişikliği gerekleştireccğini
umuyorum."
İtalya'da başkanlık sistemi tartışmalan
konusunda da Prof. Pace şunlan söyledi:
"Aşın sağcı Ulusal Birlik (Allienza Naci-
onale) başkanlık, sol partiler ise parlamen-
ter sistemden yanalar. Bir iiçüncü eğilim ise
başbakanın yetkilerinin arttırılması yolun-
da. Bugün İtalya'da başbakan, cumhurbaş-
kanı tarafından atanıyor. Çünkü sistem böy-
le. Oysa başbakanın yetkilerinin arttınlması
yönündeki göriişe göre ise başbakan doğnı-
dan parlamento tarafından seçilmelidir.
Başbakana verilecek ek yetkilerle de başba-
kan diğer bakanlar kuruhı üyelerinden çok
daha güçlü olacak ve hatta istemediği bir
bakanı ya da bakanlan görevlerinden alabi-
lecek."'
Prof. Pace İtalya'da temiz eller' operas-
yonuna yol açan yolsuzluk skandallan ko-
nusunda da şöyle konuştu:
"Aslında İtalya gibi Türkiye'de, ABD'de,
Almanya'da, japonya'da da yolsuzluk
skandaİiarı patlak verdi. Ama İtaJya'nın
önemli bir özelliği > ar. O da şu: İtalya'da te-
miz eller operasyonunu gerektiren yolsuzluk
skandallan tam anlamıyla bir iktidar boşlu-
ğunun doğduğu bir sıraya rastladı. Hıristi-
yan Demokrat Parti, Sosyalist Parti kriz
icindeydi. Oysa buna karşılık yargı erki ise
son derece bağımsız ve güçlüydü. Yargı sis-
temimiz zaten hep öyle olmuştur. Tam böyle
bir siyasal güçsüzlük döneminde skandalİar
birbiri ardı sıra çorap söküğü gibi cöziildü.
Bağımsız yargı da bütün bunlann üzerine ra-
hatlıkla gidebildi.
Bu skandalİar çok kötü ve bizi utanç için-
de bırakıvor. Neyse ki Antonio di Pietro
gibi bu işlerin üzerine gidebilen, özgürce
konuşabilen savcdarmıız var."
zonguldak
Maden
işçisi
yürüyecek
• lşçiler7Ekim'de
ocaklardanZonguldak'a
yürüyecekler. 8 Ekim'dede
Bartın'da miting
düzenlenecek.
İstanbul Haber Servisi- Zon-
guldak işçisi yine gergin. Türki-
ye Taşkömürü Kurumu (TTK)
tarafından Amasra, Armutçuk
kömür ocaklannın kapatılaca-
ğı "resmi'' olarak açıklanınca
madenciler protesto gösterileri-
ne başladılar.
Maden işçileri 7 Ekim'de
ocaklardan Zonguldak'a yürü-
yecek, 8 Ekim'de de Bartın'da
bir miting düzenleyecekler.
Devlet Planlama Teşkilatı'-
nın Armutçuk, Amasra Kozlu
ve Üzülmez müesseselerinin
kapaülması önerisinde bulun-
muştu. Bu önerinin resmen uy-
gulanacağı TTK Genel Mü-
dürü Hayrettin Soydaş tarafın-
dan bir yerel televizyon kanalın
da açıklandı.
Hayrettin Soydaş, yapüğı
açıklamada Amasra ve Armut-
çuk müesseselerinin kapatıla-
cağını söyledi.
Karan protesto eden binlerce
maden işçisi geçtiğimiz cuma
günü ocaklanndan çıkarak
Zonguldak'a kadar yürüdü.
Genel Maden-İş Sendikası
yönetim kululu üyesi Sabri Ce-
becik, maden işçilerinin 7
Ekim'de bir kez daha ocakla-
nndan Zonguldak'a kadar yü-
rüyeceklerini ve 8 Ekim'de de
Bartın'da miting yapacaklannı
açıkladı.
HAFTAYABAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
DSP Nereye Koşuyop?..
Başlığı görünce gözlerime inanamadım:
"Ahmet Taner Kışlalı. "Ecevit Kemalizmi 21. Yüzyıla
Taşıyacak!'..''
Tempo dergisinde yayımlanan uzun bir söyleşinin
başlığıydı bu... Acaba ben gerçekten böyle bir şey mi
söylemiştim? Yoksa sayın ve sevgili meslektaşlar, kısa
ve çarpıcı bir başlık arayışının çekiciliğine mi teslim ol-
muşlardı?
Savunduğum düşünce şuydu:
- Türkiye'nin bugünkü koşullarında, Kemalizmi dışla-
yan bir solun, ağırlıklı bir siyasal güç oluşturmasına ola-
nak yoktur! Kemalizm ise Atatürk un sağlığında gerçek-
leştirdiklerinin bekçiliği değildir!.. Değişen koşullara 'en
ilerici' çözümleri getirmek, Kemalizmin 'sürekli devrim-
ci1
özünün bir gereğidir. Ve Ecevit 196O'lı, 70'li yıllarda,
Kemalizmi o günün koşullarına taşıyarak 'sol' u büyüt-
müştür... Şimdi yapılması gereken, Kemalizmi 2000'li
yıllara taşımaktır!..
Peki Ecevit'in bugünkü söylemi ve ideolojik çizgisi,
buna uygun mudur?
Evet!
Ama Sayın Ecevit'in o çizgiyi yaşama geçirmek için
zorunlu olan 'demokratik yapı'nm DSP'de oluşumuna
gerçekten de izin verip vermeyecegini henüz kesinlikle
bilemiyoruz... Bu nedenle de ben, söyleşiye konulmuş
olan başlıktaki tümceyi şimdilik söyleyemiyorum!..
•••
'Ortanın solu' ile başlayıp 'demokratiksol'a varan ha-
reketin toplumsal anlamı neydi?
'Orta sınıtlar ile 'emekçi sınıf\an buluşturmak!
Kemalizmin salt bir orta sınıf ideolojisi olduğu doğru
değil... Ama 1920 koşullarında Kemalizmin orta smıflara
dayanarak yaşama geçirilebildiği bir gerçek...
Demokrasinin bütün toplumlarda, ancak orta sınıfların
yaygınlaşması ölçüsünde güçlenebildiğini bilmeyen var
mı? Orta sınıfların çözülmesi ölçüsünde toplumda ku-
tuplaşmanm arttığmı ve baskı rejimlerine ortam hazır-
landığını tarih bize göstermedi mi? Ve 70yıl öncesi Ana-
dolusu'nda, orta sınıflardan daha ilerici toplum kesimle-
rinin var olduğunu kim öne sürebilir?
Eğer 1960 sonrasmda, Ecevit orta sınıflar ile emekçi
sınıfları 'Altıoklu bayrak' altında bir araya getirebildiyse,
bunun nedeni açıktır: Kemalist öz' emekçi sınıfların çı-
karlarını ve dünya görüşlerini kapsamaya engel değil-
dir!
Türk işçisi, oy hakkı' için niçin Fransız işçisi gibi 59 yıl
kanlı bir savaşım vermek zorunda kalmadı? Batılı sos-
yalist partilerin, ancak uzun yıllar ve acılar sonucu ger-
çekleştirebildikleri sosyal haklar'\, Türkiye'de hangi
bayrağın gerisinde savaşanlar yaşama geçirdi? Toplu-
sözleşme ve grev hakkına ulaşırken bile tek bir Türk iş-
çisinin burnu niçin kanamadı?..
Orta sınıflar ile emekçi sınıfları Kemalizmde buluştur-
mak bugün 20 yıl öncesinden çok daha kolay!
Çünkü -aradan geçen zamanda- tarih Lenin'e değil,
Atatürk'e hak verdi!.. Çünkü -aradan geçen zamanda-
gerek orta sınıfların gerekse emekçilerin toplumsal ko-
numları 'göreceli' olarak geriledi... Ve -yitirme tehlikesi
somutlaşınca- Kemalizmin bu topluma kazandırdıkları-
nın ne ölçüde 'yaşamsal' olduğu çok daha iyi anlaşılma-
ya başlandı...
'D/n'hepimiziçinönemlidir... Ama bu dünyadan (yani
bu 'düzen den) umudunu kesmiş olanlar için 'daha' da
önemlidir!..
'Milliyetçilik' hepımiz için önemlidir (Çünkü, aynı top-
raklar üzerinde bazı koşulları ve dolayısıyla bazı sorun-
ları paylaşan insanların 'dayanışma' gereksinmesini
karşılar)... Ama 'ezilmiş' insanlar için 'darıa'da önemli-
dir (Çünkü onların, bir u/us'labütünleşerekkendini güç-
lü hissetme ve kişisel ezilmişlik duygusundan kurtulma
geıeksinmesi darıa çoktur)!..
Kemalizm dine değil, dinin siyasete alet edilmesine
karşıdır... Kemalizm ulusçuluğa değil, bu topraklar üze-
rinde yaşayan herkesin aynı ulustan sayılmamasına
karşıdır...
Sayın Ecevit "Allah'a sarıkla değil yürekle ulaşılır!"
derken Kemalizme ters mi düşmektedir? Sayın Ecevit
"Ulus sevilmeden, onun üzerinde yaşadığı yurdu sevmek
anlamsızdır!" derken Kemalizme ters mi düşmektedir?
Ve bu adaletsiz soygun düzenini değiştirmek, herkes-
ten önce Kemalistlerin görevi değil midir?
Ecevit'in söylemi doğrudur!.. Cemal Şahln gibilerine
kapılarını kapatması da doğrudur!..
Ama Kemalizmi 21. yüzyıla taşıyabilmek için, o söylemi
yaşama geçirebilecek doğru 'yapı'öa bir örgüt de gere-
kir... "Hocanınsöylediğiniyap,yaptığınıyapma!"özdeyi-
şini de yanlış çıkarmak gerekir!..
İFAıİSTANBUL
FM
ALTIN ) ÖDÜLLERİ TÖRENİ
Akın Ödül Alocat SanoMor tM«beHk s.ro ila):
AJDAPEKKAN*AHMETKAY/r" BEN DENİZ
•BÜLfKTERSOT *C05KÜHSAEAH
* FAifH ERKOÇ * FATtH KISAPARMAK
*HARUN KOLÇAK* H6NER COŞKONER
*İBRAHİMTATUSES* KADİRTAPUCU
*KATAHAN*KİSARİYE
*METİN ŞENTÜRK *MUAZZEZABAG
* MUAZOZ ERSOY *MAZMIÖHCEl
* HİLÜFER * HÜKHETDURU" SEDÎHGÜREL
' YILDIZTİLK" YONCAEVCİMİK
5 EKİMÇAR$âJABASAAT: 20.00
Gışder:
Bostana G6sttxi Makezl Td: 384 72 10.
VakkoramaTaksim Td: 251 28 88.
Vakkorama Runıdl Td: 234 42 81.
Vakkorama Suadtye Td: 350 87 42
Organizaıyonnn tüm karı "Blıim LöıemiU Çocnkltr Vakfı"na bırakıltcaktır