04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EKİM1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYI-A HABERLER Adalet Bakanı Moğultay, savcının, Bosna paralanyla ilgili soruşturmaya kaülacağını açıkladı Fatilı SavcısıAlmanyayolunda.ANKARA (Cumhuriyet BÜFOSU) - .Adalet Bakanı Mehmet Moğultay. yUmanya'da, Bosna'yayardımadı alünda toplanan paralarla ilgili bu dkede yürütülen soruşturmaya Türkıye'nin dekaülacağını açıkladı. Noğultay, Fatih Cumhuriyet Savcısf run bu nedenle önümüzdeki günlerde Almanya'ya gideceğini bildirdi. Moğultay, dün Hakimevi'nde düzenlediği basın toplantısında, "Mercümek • Mercümek soruşturmasında RP ile anlaştığı öne sürülen Moğultay, "Böyle bir pazarlık olamaz. kimseyle görüşmedim. Yargıya intikal etmiş bir konuda Adalet Bakanı her gün açıklama yapmaz" dedi. soruşturmasında Refah Partisi ile anlaştığımz Ueri sürülüyor. İdm'aian nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu üzerine şunlan söyledi: ''Böyle bir pazarlık olamaz. Kimseyle de görüşmedim. Bu olay yargıya intikal etmiş bir konudur. Adalet Bakanı yargıya miidahaie edemez. Şimdi bu olayla ilgili olarak Seydişehir. Fatih ve Ankara cumhurivet savcılıklarında üç önemli dosv a yürütübnektedir. Yargıya intikal etmiş bir konuda bir Adalet Bakanı'mn her gün açıklama yapması. yargıya gölge diişüriir. Seydişehir Cumhuriyet Savcılığı'nda yûriiyen işler en acil şekilde de\ am ediyor. gerekli y azışmalar y apılmış ve buradaki y a/ışmalar Federal Adalet Bakanltğf na gönderilmiş. Oradan yanıt bekleniyor. Fatih Cumhuriyet Savcılığı ile Ankara Cumhuriyet Savcılığı' ndaki soruşturmalar da de* am etmektedir. Buna bizim miidahaie etmemiz söz konusu değildir. Şimdi ilk kez burada açıklıyorum, Fatih Cumhuriyet Savcılığı'nda başlatılan soruşrurma ile ilgili Karşılıklı Adli Yardım SözleşmesTne uygun olarak dü/enlenen ev rak, Köln, Düsseldorf, Frankfurt ve Freiburg savcılıklaruıa iletilmek iizere Dışişleri Bakanlığı'na gönderilmiştir. Bu dava ile ilgili olarak bizim Fatih Cumhuriyet Savcımız da bu ülkeye giderek buradaki savcıhklarda bizzat kendisi soruşturmaya katılacaktır." Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap, Çiller ve Karayalçın'ı, tasanya sahip çıkmaya çağırdı Bakaıu memur sendikasına destek istedi CÜNEŞGÜRSON ANKARA - Çahşma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap, memur sendikalan yasa tasansının DYP-ANAP ittifakıyla "anayasaya aykın sa- yıhnası*' ûzerine, Başbakan Tansu Çiller ile SHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'ı tasanya sa- hip çıkmaya çağırdı. Matkap. "Geri adun atmamız söz konusu değil. Y olumuz uzun" dedi. Tasannın önümüzdeki hafta görüşüleceği Adalet Komis- yonu'nun Başkanı ve DYP Adana Milletvekili Ah" Yalçın öğütcan da, memur sendikala- nnın anayasaya aykın olmadı- ğını vurguladı. Sendika hakkı- nın "anayasa değişildiği" koşu- luna bağlanması, kamu çalışan- lan tarafından "ideolojik ve si- yasi bir karar" olarak nitelen- dirildi. Anayasa Komisyonu Sözcü- sü ve DYP İstanbul Milletvekili Coşkun Kırca, toplusözleşme- nin "özel hukukta hiyerarşik kademe yarattığını" belirterek, "Dünyada memurların statüsü, sözleşme ile değil, kanunla tespit ediliyor" dedi. Komısyonun önceki akşamki toplantısından sonra basına yaptıgı acıkiama- da. "Hûkümetin meclise, "Ben sendika ile şu sözleşmeyi yap- • Anayasa Komisyonu Sözcüsü, DYP'li Coşkun Kırca yurttaşlann toplusözleşme vegrev istemediğini savunarak. "Memurlar kendilerine özgü sendika kursunlar" dedi. tım' demesinin ömeğj dünyada yok" diyen Kırca. memur ile iş- çı arasında "güvence" ve "çalış- ma sürekliliği" yönünden fark- lıhk bulunduğunu söyledi. Toplusözleşme ve grev haklan konusunda "demagoji" yapıldı- ğını ileri süren Kırca. memurla- nn "Kendilerine özgü sendika kurabileceklerini" belirtti . Ka- muda sürekli ve aslı olarak gö- rev yapmayan memurlann "iş- çi" statüsüne geçırilmesi öneren Kırca. "Memura toplusözleşme ve grev haklan tanınırsa. iera- yasama organı adına egemenlik hakkı kullanılmasının >asıtaları, sürekli vazifeler ne olacak?" dı- ye sordu. Kırca. komısyon ka- rannın "siyasi tercih" olduğunu kaydederek. "Toplusözleşme- grev. Türk vatandaşlarının şart- lanna uymaz >e istememektedir- ler" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Matkap DYPlı komis- \on üyelennin tasannın anaya- saya aykın olduğunu ileri sür- melerini "yadırgadığını" kayde- derek şöyle konuştu: "Adalet Komisyonu. tasarıyı tümden benimseyebilir, tasanmn gre> bölümünü reddedebilir, gre* ve toplusözleşme hükümle- rini reddedebilir. Anayasa Ko- misyonu'nun, tasan üzerinde de- ğişiklik yapma yetkisi yoktur. Yolumuz uzun. Yolumuza de- >am ediyomz. Tasanyı sonuna kadar. büyük bir içtenlikle ve \icdan rahatlığı ile savunuyo- rum." Hûkümetin kamuoyuna ta- ahhüt ettiği hükümet progra- mına kabul o\u veren milletve- killerinin, tasanyla ilgili oy kul- lamrkan iyi değerlendirme yap- ması gerektiğinı savunan Mat- kap. "Gnıplar daha yakın ilgi göstermeli, genel başkanlar daha yakın ilgi göstermeli. Artık fıili bir durum söz konusu. Geri adım atmak söz konusu olamaz. Bu sendikalar var. Görevüniz, reform hükümeti olarak, toplu- mun demokratik özlemlerini yok etmek değildir. Tasarı, geri çe- kilmez. Sonuna kadar savunaca- ğım. Bu, gnıplann \e genel baş- kanların işidir. OnJarı da ikna etmeye çalışacağım. Başbakan Çiller'den de gayret bekliyorum. Konu, bir yaklaşım meselesi. Hukuki bir engel yok" dedi. Personel ref ormu Memur sendikası cükkate almmadı ! •Gelecekyıl ; tamamlanarak 1996'da yaşama gecirilecek personel rejimi taslağında, hûkümetin gündeminde olan memur sendikalan dikkate ahnmıyor. GÜNEŞ GÜRSON ANKARA -Hükümet. personel reformunu 1996'dan önce yaşa- ma geçiremeyecek. Kamuda çalışan işçi-memur ve sözleş- meli personel arasındaki ücret dengesizliklerini gidermek amacıyla Devlet Personel Baş- kanhğı tarafından sürdürülen çalışmada. kamuda çalışanlar için tek yasal düzenleme olması öngörülüyor. Gelecek yıl ta- mamlanarak. 1996 yılında ya- şama geçirilmesi planlanan per- sone) reformunda. hûkümetin gündeminde olan "memur sen- dikalan" dikkate alınmadı. Başbakanlığa bağlı Devlet Personel Başkanlığı tarafından, hûkümetin göreve gelmesinin ardından başlaülan devlet per- sonel reformu çalışmalanmn sürdüğü, önümüzdeki yıl Ba- kanlar Kurulu'na sunularak, I996'da yaşama geçirilebileceği belirtildi. Tek yasa tasansı Başbakanlık"ta yürütülen çalışmalar hakkında edinilen bilgiye göre. Devlet Personel Başkanlığı, ücret dengesizlikle- rini gidermek amacıyla, kamu çalışanlannın statü ve özlük haklannı "tek bir yasa tasansı- nda" düzenlemeyi öngörüyor. Buna göre 926 sayılı Silahlı Kuvvetler. 2822 sayılı Hakim ve Savcılar. 2914 sayılı Üniver- siteler ile 657 sayılı Devlet Me- murlan yasalan, 399 sayılı KİT'lere ilişkin Kanun Hük- münde Kararname ile Merkez Bankası. TÜBİTAK, Türk Standartlan Enstitüsü gibi teş- kilat ve bağlı kuruluşlarda çalı- şan personel hakkında tek yasa oluşturulacak. Katsayı sistemi Ücret farkhhklan için "eşjüe- me değil, denge kurma" ilkesin- den hareket eden Devlet Perso- nel Başkanlığı. "Kunımlann özeüiklerini dikkate alarak, ödeme kalemlerini basite indir- gemeyi ve devletin sutındaki mali yükü hafifletmeyi" amaçlı- jor. Hazırlanan yasa tasansın- da, ücrete ilişkin "mevcut katsa- yı sisteminin sürmesi" ya da "enflasyona bağlı -eşel mobil- aylık ücret artışlan yapılması" seçenekleri geliştirilirken öde- me kalemlerindeki farklılıkla- nn giderilmesi yönünde bir ça- lışma yapılması yer ahyor. Çabşmalarda, memur sendi- kalannın dikkate abnmaması, sıyasi iradenin yasa hazırlıklan- na bu yönde bir telkinde bulun- madığı yorumlanna neden " oldu. öğrend, veü ve öğretmenkr, "Paralı eğitinıe son" yazüı pankart taşıddar. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) Katkı payına tepki büyüyor İstanbul Haber Servisi - Eğitim emekçileri. öğrenciler ve veliler, "zorunlu eğitimde katkı payı" getiren geneigenin. parah eğitimin kaldınlması ve özelleştirmenin durdurulması için dün İstanbul Valiliği önünde yapmak istedikleri protesto gösterisi, pohs tarafından engellendi. Göstericiler bunun üzerine basın açıklamalannı "polis aUukası" alünda. Cağaloğlu Yokuşu'nun girişinde yapmak zorunda kaldılar. Eğitimde katkı payırun kaldınlmasını sağlamak amacıyla. İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu ile görüşmek iste>en öğretmen, öğrenci ve velilerin, Valilik binasına yaklaşmalan çevrede yoğun güvenlik önlemleri alan polis tarafından engellendi. Cağaloğlu Yokuşu'nun başında ve İran Konsolosloğu'nun önünde polis çemberine alınan göstericiler. eIlerinde"Herkese parasız eğitim hakkı", "Eğitimde katkı payı tümden kalksın", "Öğretmen tahsildar değildir", "Okul kapüarı emekçi çocuklanna kapatılamaz", "Katkı pay ını ödemiyoruz" yazüı dövizler taşıdılar. Eylem sırasında Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Eğıt-Sen Genel Başkanı tsntet Aktaş bir konuşma yaparak, ılk ve orta dereceli okullarda "eğitime katkı payı" adıyla çıkartılan geneigenin kaldınlmasını istedi. Sözkonusu geneigenin temel eğitimin parasız olduğu hükmünü ıçeren. anayasanın 42. maddesine a> kın olduğunu belirten Aktaş. "Katkı payı, eğitimin özelleştirilmesinin önünü açan kapıdır"dcdı. Aktaş, katkı payı uygulamasırun bir zorunluluk oİmamasına karşın para toplamayan öğretmenler hakkında soruşturma açıldığını ve disiplin cezalanna çarptınldıklannı vurguladı. Aktaş şunlan söyledi: "Bir kez daha belirtiyonız ki, okullarda para toplamay acağız. baskılara ve yıldırmalara karşı mücadele edeceğiz. Eğitimin özelleştirilmesine. eğitimde fırsa t eşitliğinin y ok edilmesine, paralı, çağdışı, antilaik \e antidemokratik eğitime karşı da mücadele edeceğiz/'' Eyleme katılan öğretmenler. "tahsildar olrnadıklanm" belirtirken, veliler istenen parayı ödemedıklerindeokul yöneticılerinin çocuklanna baskı uyguladığını söylediler. Miias Sözkşme isteyen başkan yargtda OLCAV AKDENİZ V1İLAS (Cumhuriyet) - 27 Mart yerel seçimleri öncesinde, belediye memurlannın örgütlü bulunduğu Tüm-Bel Sen ile toplu iş sözleşmesi yapılması için dönemin belediye başkanı- na yetki verilmesi yönünde ka- rar alan Milas Belediye Mec- lisi'nın eski üyeleri mahkemelik oldu. İçışleri Bakanlığı müfettişi- nin hazırladığı raporla. yetkile- rini aşarak memurlarla toplu iş sözleşmesi karan alan eski bele- diye başkanı Fevzi Topuz ile ka- rann altında imzası bulunan 15 eski belediye meclisi üyesinden 13'ünün görevlerini kötüye kul- landıklan \e belediyeyi zarara uğrattıklan savıyla yargjlan- malan için "lüzum-u muha- keme" karan alınması istemi, Muğla İl İdare Kurulu tarafın- dan da uygun bulundu. İl İdare Kurulu üyelerinden Muğla Bayındırlık ve İskan Müdürü Nasuh Atıcı "TBMM tarafından kabul edilen ILO Sözleşmesi'ne >e anayasanın 90. maddesine aykın bir husus gör- mediği" gerekçesi ile muhalefet şerhi koydu. II İdare Kurulu'- nun lüzum-u muhakeme karan uyannca eski belediye başkanı ile 13 belediye meclıs üyesi. Muğla Asliye Ceza Mahke- mesi'nde yargılanacaklar. Türkçiftçisineveülketarımınahizmetetmenin mutluluğu, başarılı bir KİTolmanın gururuyla Cumhuriyetimizin 71. Kuruluş Yıldönümünü halkımızla birlikte övünçle kutluyoruz. Adres Tel. Fax Telex İSTANBUL GÜBRE SAN AYİİA.Ş. 41784 KÖRFEZ/KOCAELİ (262) 527 54 60 (10 Hat) 527 54 71 (10 Hat) (262)5274692-5274698 İGSATR-33291İGGMTR ARAYIS TOKTAMIS ATES Biriikte Çalışmak Geçen cumartesi günü (22 Ekim 1994) İstanbul'da ya- yımlanan Islamcı kanadın bir gazetesinin manşeti şöy- leydi: "Erbakan'dan ABD'ye; 'Birlikte çalışalım'..." "Acaba başlığı yanlış mı attılar" diye düşündüm. Ama iç sayfalardaki yazıyı okuyunca, içerideki haberin çok daha ilginç(!) olduğunu gördüm. Gazetenin haberinde (ve diğer gazetelerin de aynen yayımladığı biçimiyle), RP Genel Başkanı şöyle konuşu- yor: "RP'yi tanımak istediklerıni söylediler. 'Sizler, za- ten ılımlı ülkelerin temsilcilerisiniz. Biz bu ülkeler ile esasen iyi münasebetler içinde bulunmak istiyoruz. Bil- hassa terorizme karşı olmanız ve insan haklarından yana olmanız dolayısıyla' dediler. Zannederim konuş- mamızın en önemli meselesi, Biz, sizlerle birlikte aynı gayeler için çalışmaktan memnunluk duyarız' şeklin- deydi. RP'nin ne yapacağını büyük dikkatle dinlediler..." (Yukarıdaki cümlenin altını ben çizdim.) RP'nin yarı-resmi yayın organı sayılabilecek gazeteye baktım; altını çizdiğim cümle hariç, kelimesı kelimesine aynı beyanat. Anlaşılan, ya yazılı bir açıklama yapılmış ya da teybe kaydedip kelimesi kelimesine çözmüşler Son derecede ilginç bir gelişme bu. Çağdaş giyimli ve sarı saçlı hanımlarla vitrini düzenledikten sonra başla- yan Anıtkabir ziyaretleri ve nihayet ABD turu ve "birlikte çalışmaktanmemnuniyetduymak"... Tabii bu arada ke- rime hanım için Ankara'nın en lüks otelinde yüz milyon- lara patlayan görkemli düğünler yapmak... Nereye gidiyor Refah? "Türkiye de iktidarolmanın yo- lu Washington'dan geçer" desek, bu düşünceye en çok kızan Erbakan Hoca idi. Acaba şimdi kendileri de mi ay- nı düşünceye geldiler? ABD lilerin söyledikleri ifade edilen, ". .Sizlerle birlik- te aynı gayeler için çalışmaktan memnunluk duyarız" cümlesinden, anlaşılan kendileri de rahatsızlık duymuş- lar ki kendı yayın organlarında bu cümleyi makaslamış- lar. Fakat bu milleti aptal mı sanıyorlar'' Bugün Refah'a oy veren milyonlarca insan, ne olup bittiğıni anlamaya- cak kadar bilinçsiz ve düşüncesiz mi? "Bizim ortak gayemiz, terörle mücadeledir" diyemez- ler. Zira konuşma içinde bu husus ayrıca vurgulanıyor. O zaman, acaba bu "ortak gaye" nedir? Kendileri de neden rahatsız oldular ve bu cümleyi sansür etme gere- ğini duydular? ABD'nin Ortadoğu politikasının iki amacı vardır. Bun- lardan biri petrol bölgesini elınin altında bulundurmak, öbürü de (kısmen bu birinci amaç çerçevesinde de kul- lanmak üzere) Israil'ı yaşatmak ve büyütmektir Refah, bu amaçlardan hangisine katılıyor acaba? Yıllardan beri siyonizme ve Israil'e çatan Refah, bu- gün hangi politikalar çerçevesinde bu tavrını değiştiri- yor? Yoksa Refah'ın anti-siyonizmı bir aldatmaca mıydı? Kimi aldattılar ya da kimi aldattıkiarmı sanıyorlar'' Muhtemelen Erbakan Hoca, "Bosna konusunda birlik- te çalışalım dedik" diyecektir Ama Bosna konusunda da ABD, Türkiye ile birlikte çalışmaz. Türkiye'de konu- şurken Israile çatacaksınız, siyonizme çatacaksınız; VVashington'a gidınce, birlikte çalışmaktan dem vura- caksınız ve kendi yayın organınızda bu cümleyi makas- layarak halkı aldatmayı sürdüreceksiniz Olur mu hiç? Son yerel seçimlerde Refah'a oy veren yüzde 19luk kitle, Refahın dürüst imajına oy vermişti "Taklitçi Batı zihniyetinin" getirdiği noktadan kurtulmak ümidi ile Re- lah'a sarılmışlardı. Ama korkarım. işin kokusu şımdiden çıkmaya başladı. Hani dinimizde israf haramdı? Hani büyük kentlerin "dejenere" kimi zenginlerinin harcamaları, fukara mil- letimizle alay etmekti? Hiç yakıştı mı yüz milyonlar har- cayarak Ankara'nın beş yıldızlı otelinde gösteriş yap- mak? O düğünle ilgili fotoğraflara bakmıştım. Insanlar "ha- remlik-selamlık" olarak ayrılmamıştı. Ama Refahlıların diğer toplantılarına bakıyorum; erkekler bir yanda, bacı- lar öte yanda. "Haspama yakışır" misali: kendileri söz konusu olunca. böyle şeylere gerek yok. Ama başkaları söz konusu olduğu zaman, "dinimizin gereği" .. Ne güzel söylemiş atalarımız- Ele verir talkını. kendi yutar salkımı... Ama bizim ınsanlarımıza, bu salkımı ko- layına "yutturamazlar". Zira onlar böylesi yalanları ko- layına "yutmazlar". Insanımızı iyi tanımak gerekir... Belediye Başkam Erdoğan, kampany ay a destek için imza attı. Türbanb öğrenciye Refah Partisi desteği İstanbul Haber Servisi - İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ebe- lik Bölümü'nde süren "Türban- la uygulamalı derslere girilsin" imza kampanyasına dün de, İs- tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdo- ğan. Beyoğlu Belediye Başkanı Nusret Bayraktar ve BBP Ge- nel Başkan Yardımcısı. Kahra- manmaraş Milletvekili Ökkeş Şendiller katıldı. Erdoğan ve Şendiller'in konuşması, olayı protesto edenler tarafından sık sık. "Türbana uzanan eller kırı- sm" sloganıyla kesildi. Tayyip Erdoğan. uygulama- yı insanlık suçu olarak gördü- ğünü belirterek. okul yönetimi- nin aldığı karan. demokratik haklara ve insan haklanna say- gısızlık olarak yorumladı. TBMM- deki RFlı mılletvekıl- lerinin de bu olaya karşı duyarlı olduğunu söyleyen Erdoğan. "İm/aların 100 bine ulasması bunu kanıtlamıştır" dedi. Erdo- ğan, okul yönetimiyle bu konu- yu görüşmediklerini. yakında okulun yöneticileriy le okulun su. altyapı gibi bazı sorunlannı görüşeceklerini belirterek, bu konuyu da gündeme getirecek- lerini söyledi. Bu konudaki du- yarsızlığı ile hükümeti de eleşti- ren Erdoğan. şöyle konuştu: "Kaidı ki her konuda Batı'yı ömek alanlar, Batı'yı iyi araştır- sınlar, Batı ülkelerindeki bazı hastanelerde rahibeler kendi inançları doğrultusunda giyine- rek hizmet »eriyorlar. Aynca bugün bir bilim adamımızın açt- klaması var. Asıl, "Ameliyatlara girilirken başın kapalı olması gerekir' diyor. Konu "hijyenik değildir' diye saptırılmasın. Bu gibi olaylar ancak çağdışı top- lumlarda görülür." Ökkeş Şendiller ıse her yerde şov yaptığmı ileri sürdüğü, İn- san Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köyiü- oğlu'nu. Cerrahpaşa'nın bahçe- sinde imza atmava çağırdı. Gel- mediği takdirde Köylüoğlu'nu samimiyeısizlikle suçlayacağını da sözlerine ekleyen Şendiller. "Burada gasp edilen haklann mücadelesi var. Gerekirse biz burada da \ atarız, yine de müca- delemizi sürdürürüz" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle