Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EKİM1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYI-A
HABERLER
Adalet Bakanı Moğultay, savcının, Bosna paralanyla ilgili soruşturmaya kaülacağını açıkladı
Fatilı SavcısıAlmanyayolunda.ANKARA (Cumhuriyet BÜFOSU) -
.Adalet Bakanı Mehmet Moğultay.
yUmanya'da, Bosna'yayardımadı
alünda toplanan paralarla ilgili bu
dkede yürütülen soruşturmaya
Türkıye'nin dekaülacağını açıkladı.
Noğultay, Fatih Cumhuriyet
Savcısf run bu nedenle önümüzdeki
günlerde Almanya'ya gideceğini
bildirdi. Moğultay, dün
Hakimevi'nde düzenlediği basın
toplantısında, "Mercümek
• Mercümek soruşturmasında RP ile anlaştığı öne sürülen
Moğultay, "Böyle bir pazarlık olamaz. kimseyle
görüşmedim. Yargıya intikal etmiş bir konuda Adalet Bakanı
her gün açıklama yapmaz" dedi.
soruşturmasında Refah Partisi ile
anlaştığımz Ueri sürülüyor. İdm'aian
nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusu
üzerine şunlan söyledi: ''Böyle bir
pazarlık olamaz. Kimseyle de
görüşmedim. Bu olay yargıya intikal
etmiş bir konudur. Adalet Bakanı
yargıya miidahaie edemez. Şimdi bu
olayla ilgili olarak Seydişehir. Fatih ve
Ankara cumhurivet savcılıklarında üç
önemli dosv a yürütübnektedir. Yargıya
intikal etmiş bir konuda bir Adalet
Bakanı'mn her gün açıklama yapması.
yargıya gölge diişüriir.
Seydişehir Cumhuriyet Savcılığı'nda
yûriiyen işler en acil şekilde de\ am
ediyor. gerekli y azışmalar y apılmış ve
buradaki y a/ışmalar Federal Adalet
Bakanltğf na gönderilmiş. Oradan
yanıt bekleniyor. Fatih Cumhuriyet
Savcılığı ile Ankara Cumhuriyet
Savcılığı' ndaki soruşturmalar da
de* am etmektedir. Buna bizim
miidahaie etmemiz söz konusu değildir.
Şimdi ilk kez burada açıklıyorum,
Fatih Cumhuriyet Savcılığı'nda
başlatılan soruşrurma ile ilgili Karşılıklı
Adli Yardım SözleşmesTne uygun
olarak dü/enlenen ev rak, Köln,
Düsseldorf, Frankfurt ve Freiburg
savcılıklaruıa iletilmek iizere Dışişleri
Bakanlığı'na gönderilmiştir. Bu dava
ile ilgili olarak bizim Fatih Cumhuriyet
Savcımız da bu ülkeye giderek
buradaki savcıhklarda bizzat kendisi
soruşturmaya katılacaktır."
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap, Çiller ve Karayalçın'ı, tasanya sahip çıkmaya çağırdı
Bakaıu memur sendikasına destek istedi
CÜNEŞGÜRSON
ANKARA - Çahşma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanı Nihad
Matkap, memur sendikalan
yasa tasansının DYP-ANAP
ittifakıyla "anayasaya aykın sa-
yıhnası*' ûzerine, Başbakan
Tansu Çiller ile SHP Genel Baş-
kanı ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçın'ı tasanya sa-
hip çıkmaya çağırdı. Matkap.
"Geri adun atmamız söz konusu
değil. Y olumuz uzun" dedi.
Tasannın önümüzdeki hafta
görüşüleceği Adalet Komis-
yonu'nun Başkanı ve DYP
Adana Milletvekili Ah" Yalçın
öğütcan da, memur sendikala-
nnın anayasaya aykın olmadı-
ğını vurguladı. Sendika hakkı-
nın "anayasa değişildiği" koşu-
luna bağlanması, kamu çalışan-
lan tarafından "ideolojik ve si-
yasi bir karar" olarak nitelen-
dirildi.
Anayasa Komisyonu Sözcü-
sü ve DYP İstanbul Milletvekili
Coşkun Kırca, toplusözleşme-
nin "özel hukukta hiyerarşik
kademe yarattığını" belirterek,
"Dünyada memurların statüsü,
sözleşme ile değil, kanunla tespit
ediliyor" dedi. Komısyonun
önceki akşamki toplantısından
sonra basına yaptıgı acıkiama-
da. "Hûkümetin meclise, "Ben
sendika ile şu sözleşmeyi yap-
• Anayasa Komisyonu Sözcüsü, DYP'li Coşkun
Kırca yurttaşlann toplusözleşme vegrev
istemediğini savunarak. "Memurlar kendilerine
özgü sendika kursunlar" dedi.
tım' demesinin ömeğj dünyada
yok" diyen Kırca. memur ile iş-
çı arasında "güvence" ve "çalış-
ma sürekliliği" yönünden fark-
lıhk bulunduğunu söyledi.
Toplusözleşme ve grev haklan
konusunda "demagoji" yapıldı-
ğını ileri süren Kırca. memurla-
nn "Kendilerine özgü sendika
kurabileceklerini" belirtti . Ka-
muda sürekli ve aslı olarak gö-
rev yapmayan memurlann "iş-
çi" statüsüne geçırilmesi öneren
Kırca. "Memura toplusözleşme
ve grev haklan tanınırsa. iera-
yasama organı adına egemenlik
hakkı kullanılmasının >asıtaları,
sürekli vazifeler ne olacak?" dı-
ye sordu. Kırca. komısyon ka-
rannın "siyasi tercih" olduğunu
kaydederek. "Toplusözleşme-
grev. Türk vatandaşlarının şart-
lanna uymaz >e istememektedir-
ler" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Matkap DYPlı komis-
\on üyelennin tasannın anaya-
saya aykın olduğunu ileri sür-
melerini "yadırgadığını" kayde-
derek şöyle konuştu:
"Adalet Komisyonu. tasarıyı
tümden benimseyebilir, tasanmn
gre> bölümünü reddedebilir,
gre* ve toplusözleşme hükümle-
rini reddedebilir. Anayasa Ko-
misyonu'nun, tasan üzerinde de-
ğişiklik yapma yetkisi yoktur.
Yolumuz uzun. Yolumuza de-
>am ediyomz. Tasanyı sonuna
kadar. büyük bir içtenlikle ve
\icdan rahatlığı ile savunuyo-
rum."
Hûkümetin kamuoyuna ta-
ahhüt ettiği hükümet progra-
mına kabul o\u veren milletve-
killerinin, tasanyla ilgili oy kul-
lamrkan iyi değerlendirme yap-
ması gerektiğinı savunan Mat-
kap. "Gnıplar daha yakın ilgi
göstermeli, genel başkanlar
daha yakın ilgi göstermeli. Artık
fıili bir durum söz konusu. Geri
adım atmak söz konusu olamaz.
Bu sendikalar var. Görevüniz,
reform hükümeti olarak, toplu-
mun demokratik özlemlerini yok
etmek değildir. Tasarı, geri çe-
kilmez. Sonuna kadar savunaca-
ğım. Bu, gnıplann \e genel baş-
kanların işidir. OnJarı da ikna
etmeye çalışacağım. Başbakan
Çiller'den de gayret bekliyorum.
Konu, bir yaklaşım meselesi.
Hukuki bir engel yok" dedi.
Personel ref ormu
Memur
sendikası
cükkate
almmadı
! •Gelecekyıl
;
tamamlanarak 1996'da
yaşama gecirilecek
personel rejimi
taslağında, hûkümetin
gündeminde olan
memur sendikalan
dikkate ahnmıyor.
GÜNEŞ GÜRSON
ANKARA -Hükümet. personel
reformunu 1996'dan önce yaşa-
ma geçiremeyecek. Kamuda
çalışan işçi-memur ve sözleş-
meli personel arasındaki ücret
dengesizliklerini gidermek
amacıyla Devlet Personel Baş-
kanhğı tarafından sürdürülen
çalışmada. kamuda çalışanlar
için tek yasal düzenleme olması
öngörülüyor. Gelecek yıl ta-
mamlanarak. 1996 yılında ya-
şama geçirilmesi planlanan per-
sone) reformunda. hûkümetin
gündeminde olan "memur sen-
dikalan" dikkate alınmadı.
Başbakanlığa bağlı Devlet
Personel Başkanlığı tarafından,
hûkümetin göreve gelmesinin
ardından başlaülan devlet per-
sonel reformu çalışmalanmn
sürdüğü, önümüzdeki yıl Ba-
kanlar Kurulu'na sunularak,
I996'da yaşama geçirilebileceği
belirtildi.
Tek yasa tasansı
Başbakanlık"ta yürütülen
çalışmalar hakkında edinilen
bilgiye göre. Devlet Personel
Başkanlığı, ücret dengesizlikle-
rini gidermek amacıyla, kamu
çalışanlannın statü ve özlük
haklannı "tek bir yasa tasansı-
nda" düzenlemeyi öngörüyor.
Buna göre 926 sayılı Silahlı
Kuvvetler. 2822 sayılı Hakim
ve Savcılar. 2914 sayılı Üniver-
siteler ile 657 sayılı Devlet Me-
murlan yasalan, 399 sayılı
KİT'lere ilişkin Kanun Hük-
münde Kararname ile Merkez
Bankası. TÜBİTAK, Türk
Standartlan Enstitüsü gibi teş-
kilat ve bağlı kuruluşlarda çalı-
şan personel hakkında tek yasa
oluşturulacak.
Katsayı sistemi
Ücret farkhhklan için "eşjüe-
me değil, denge kurma" ilkesin-
den hareket eden Devlet Perso-
nel Başkanlığı. "Kunımlann
özeüiklerini dikkate alarak,
ödeme kalemlerini basite indir-
gemeyi ve devletin sutındaki
mali yükü hafifletmeyi" amaçlı-
jor. Hazırlanan yasa tasansın-
da, ücrete ilişkin "mevcut katsa-
yı sisteminin sürmesi" ya da
"enflasyona bağlı -eşel mobil-
aylık ücret artışlan yapılması"
seçenekleri geliştirilirken öde-
me kalemlerindeki farklılıkla-
nn giderilmesi yönünde bir ça-
lışma yapılması yer ahyor.
Çabşmalarda, memur sendi-
kalannın dikkate abnmaması,
sıyasi iradenin yasa hazırlıklan-
na bu yönde bir telkinde bulun-
madığı yorumlanna neden
" oldu.
öğrend, veü ve öğretmenkr, "Paralı eğitinıe son" yazüı pankart taşıddar. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU)
Katkı payına tepki büyüyor
İstanbul Haber Servisi - Eğitim
emekçileri. öğrenciler ve veliler, "zorunlu
eğitimde katkı payı" getiren geneigenin.
parah eğitimin kaldınlması ve
özelleştirmenin durdurulması için dün
İstanbul Valiliği önünde yapmak
istedikleri protesto gösterisi, pohs
tarafından engellendi. Göstericiler
bunun üzerine basın açıklamalannı
"polis aUukası" alünda. Cağaloğlu
Yokuşu'nun girişinde yapmak zorunda
kaldılar.
Eğitimde katkı payırun kaldınlmasını
sağlamak amacıyla. İstanbul Valisi
Hayri Kozakçıoğlu ile görüşmek iste>en
öğretmen, öğrenci ve velilerin, Valilik
binasına yaklaşmalan çevrede yoğun
güvenlik önlemleri alan polis tarafından
engellendi. Cağaloğlu Yokuşu'nun
başında ve İran Konsolosloğu'nun
önünde polis çemberine alınan
göstericiler. eIlerinde"Herkese parasız
eğitim hakkı", "Eğitimde katkı payı
tümden kalksın", "Öğretmen tahsildar
değildir", "Okul kapüarı emekçi
çocuklanna kapatılamaz", "Katkı pay ını
ödemiyoruz" yazüı dövizler taşıdılar.
Eylem sırasında Eğitim ve Bilim
Emekçileri Sendikası Eğıt-Sen Genel
Başkanı tsntet Aktaş bir konuşma
yaparak, ılk ve orta dereceli okullarda
"eğitime katkı payı" adıyla çıkartılan
geneigenin kaldınlmasını istedi.
Sözkonusu geneigenin temel eğitimin
parasız olduğu hükmünü ıçeren.
anayasanın 42. maddesine a> kın
olduğunu belirten Aktaş. "Katkı payı,
eğitimin özelleştirilmesinin önünü açan
kapıdır"dcdı. Aktaş, katkı payı
uygulamasırun bir zorunluluk
oİmamasına karşın para toplamayan
öğretmenler hakkında soruşturma
açıldığını ve disiplin cezalanna
çarptınldıklannı vurguladı. Aktaş
şunlan söyledi:
"Bir kez daha belirtiyonız ki, okullarda
para toplamay acağız. baskılara ve
yıldırmalara karşı mücadele edeceğiz.
Eğitimin özelleştirilmesine. eğitimde
fırsa t eşitliğinin y ok edilmesine, paralı,
çağdışı, antilaik \e antidemokratik
eğitime karşı da mücadele edeceğiz/''
Eyleme katılan öğretmenler. "tahsildar
olrnadıklanm" belirtirken, veliler istenen
parayı ödemedıklerindeokul
yöneticılerinin çocuklanna baskı
uyguladığını söylediler.
Miias
Sözkşme
isteyen
başkan
yargtda
OLCAV AKDENİZ
V1İLAS (Cumhuriyet) - 27
Mart yerel seçimleri öncesinde,
belediye memurlannın örgütlü
bulunduğu Tüm-Bel Sen ile
toplu iş sözleşmesi yapılması
için dönemin belediye başkanı-
na yetki verilmesi yönünde ka-
rar alan Milas Belediye Mec-
lisi'nın eski üyeleri mahkemelik
oldu.
İçışleri Bakanlığı müfettişi-
nin hazırladığı raporla. yetkile-
rini aşarak memurlarla toplu iş
sözleşmesi karan alan eski bele-
diye başkanı Fevzi Topuz ile ka-
rann altında imzası bulunan 15
eski belediye meclisi üyesinden
13'ünün görevlerini kötüye kul-
landıklan \e belediyeyi zarara
uğrattıklan savıyla yargjlan-
malan için "lüzum-u muha-
keme" karan alınması istemi,
Muğla İl İdare Kurulu tarafın-
dan da uygun bulundu.
İl İdare Kurulu üyelerinden
Muğla Bayındırlık ve İskan
Müdürü Nasuh Atıcı "TBMM
tarafından kabul edilen ILO
Sözleşmesi'ne >e anayasanın 90.
maddesine aykın bir husus gör-
mediği" gerekçesi ile muhalefet
şerhi koydu. II İdare Kurulu'-
nun lüzum-u muhakeme karan
uyannca eski belediye başkanı
ile 13 belediye meclıs üyesi.
Muğla Asliye Ceza Mahke-
mesi'nde yargılanacaklar.
Türkçiftçisineveülketarımınahizmetetmenin
mutluluğu, başarılı bir KİTolmanın gururuyla
Cumhuriyetimizin 71. Kuruluş Yıldönümünü
halkımızla birlikte övünçle kutluyoruz.
Adres
Tel.
Fax
Telex
İSTANBUL GÜBRE SAN AYİİA.Ş.
41784 KÖRFEZ/KOCAELİ
(262) 527 54 60 (10 Hat)
527 54 71 (10 Hat)
(262)5274692-5274698
İGSATR-33291İGGMTR
ARAYIS
TOKTAMIS ATES
Biriikte Çalışmak
Geçen cumartesi günü (22 Ekim 1994) İstanbul'da ya-
yımlanan Islamcı kanadın bir gazetesinin manşeti şöy-
leydi: "Erbakan'dan ABD'ye; 'Birlikte çalışalım'..."
"Acaba başlığı yanlış mı attılar" diye düşündüm. Ama
iç sayfalardaki yazıyı okuyunca, içerideki haberin çok
daha ilginç(!) olduğunu gördüm.
Gazetenin haberinde (ve diğer gazetelerin de aynen
yayımladığı biçimiyle), RP Genel Başkanı şöyle konuşu-
yor: "RP'yi tanımak istediklerıni söylediler. 'Sizler, za-
ten ılımlı ülkelerin temsilcilerisiniz. Biz bu ülkeler ile
esasen iyi münasebetler içinde bulunmak istiyoruz. Bil-
hassa terorizme karşı olmanız ve insan haklarından
yana olmanız dolayısıyla' dediler. Zannederim konuş-
mamızın en önemli meselesi, Biz, sizlerle birlikte aynı
gayeler için çalışmaktan memnunluk duyarız' şeklin-
deydi. RP'nin ne yapacağını büyük dikkatle dinlediler..."
(Yukarıdaki cümlenin altını ben çizdim.)
RP'nin yarı-resmi yayın organı sayılabilecek gazeteye
baktım; altını çizdiğim cümle hariç, kelimesı kelimesine
aynı beyanat. Anlaşılan, ya yazılı bir açıklama yapılmış
ya da teybe kaydedip kelimesi kelimesine çözmüşler
Son derecede ilginç bir gelişme bu. Çağdaş giyimli ve
sarı saçlı hanımlarla vitrini düzenledikten sonra başla-
yan Anıtkabir ziyaretleri ve nihayet ABD turu ve "birlikte
çalışmaktanmemnuniyetduymak"... Tabii bu arada ke-
rime hanım için Ankara'nın en lüks otelinde yüz milyon-
lara patlayan görkemli düğünler yapmak...
Nereye gidiyor Refah? "Türkiye de iktidarolmanın yo-
lu Washington'dan geçer" desek, bu düşünceye en çok
kızan Erbakan Hoca idi. Acaba şimdi kendileri de mi ay-
nı düşünceye geldiler?
ABD lilerin söyledikleri ifade edilen, ". .Sizlerle birlik-
te aynı gayeler için çalışmaktan memnunluk duyarız"
cümlesinden, anlaşılan kendileri de rahatsızlık duymuş-
lar ki kendı yayın organlarında bu cümleyi makaslamış-
lar. Fakat bu milleti aptal mı sanıyorlar'' Bugün Refah'a
oy veren milyonlarca insan, ne olup bittiğıni anlamaya-
cak kadar bilinçsiz ve düşüncesiz mi?
"Bizim ortak gayemiz, terörle mücadeledir" diyemez-
ler. Zira konuşma içinde bu husus ayrıca vurgulanıyor.
O zaman, acaba bu "ortak gaye" nedir? Kendileri de
neden rahatsız oldular ve bu cümleyi sansür etme gere-
ğini duydular?
ABD'nin Ortadoğu politikasının iki amacı vardır. Bun-
lardan biri petrol bölgesini elınin altında bulundurmak,
öbürü de (kısmen bu birinci amaç çerçevesinde de kul-
lanmak üzere) Israil'ı yaşatmak ve büyütmektir Refah,
bu amaçlardan hangisine katılıyor acaba?
Yıllardan beri siyonizme ve Israil'e çatan Refah, bu-
gün hangi politikalar çerçevesinde bu tavrını değiştiri-
yor? Yoksa Refah'ın anti-siyonizmı bir aldatmaca mıydı?
Kimi aldattılar ya da kimi aldattıkiarmı sanıyorlar''
Muhtemelen Erbakan Hoca, "Bosna konusunda birlik-
te çalışalım dedik" diyecektir Ama Bosna konusunda
da ABD, Türkiye ile birlikte çalışmaz. Türkiye'de konu-
şurken Israile çatacaksınız, siyonizme çatacaksınız;
VVashington'a gidınce, birlikte çalışmaktan dem vura-
caksınız ve kendi yayın organınızda bu cümleyi makas-
layarak halkı aldatmayı sürdüreceksiniz Olur mu hiç?
Son yerel seçimlerde Refah'a oy veren yüzde 19luk
kitle, Refahın dürüst imajına oy vermişti "Taklitçi Batı
zihniyetinin" getirdiği noktadan kurtulmak ümidi ile Re-
lah'a sarılmışlardı. Ama korkarım. işin kokusu şımdiden
çıkmaya başladı.
Hani dinimizde israf haramdı? Hani büyük kentlerin
"dejenere" kimi zenginlerinin harcamaları, fukara mil-
letimizle alay etmekti? Hiç yakıştı mı yüz milyonlar har-
cayarak Ankara'nın beş yıldızlı otelinde gösteriş yap-
mak?
O düğünle ilgili fotoğraflara bakmıştım. Insanlar "ha-
remlik-selamlık" olarak ayrılmamıştı. Ama Refahlıların
diğer toplantılarına bakıyorum; erkekler bir yanda, bacı-
lar öte yanda. "Haspama yakışır" misali: kendileri söz
konusu olunca. böyle şeylere gerek yok. Ama başkaları
söz konusu olduğu zaman, "dinimizin gereği" ..
Ne güzel söylemiş atalarımız- Ele verir talkını. kendi
yutar salkımı... Ama bizim ınsanlarımıza, bu salkımı ko-
layına "yutturamazlar". Zira onlar böylesi yalanları ko-
layına "yutmazlar". Insanımızı iyi tanımak gerekir...
Belediye Başkam Erdoğan, kampany ay a destek için imza attı.
Türbanb öğrenciye
Refah Partisi desteği
İstanbul Haber Servisi - İÜ
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ebe-
lik Bölümü'nde süren "Türban-
la uygulamalı derslere girilsin"
imza kampanyasına dün de, İs-
tanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Tayyip Erdo-
ğan. Beyoğlu Belediye Başkanı
Nusret Bayraktar ve BBP Ge-
nel Başkan Yardımcısı. Kahra-
manmaraş Milletvekili Ökkeş
Şendiller katıldı. Erdoğan ve
Şendiller'in konuşması, olayı
protesto edenler tarafından sık
sık. "Türbana uzanan eller kırı-
sm" sloganıyla kesildi.
Tayyip Erdoğan. uygulama-
yı insanlık suçu olarak gördü-
ğünü belirterek. okul yönetimi-
nin aldığı karan. demokratik
haklara ve insan haklanna say-
gısızlık olarak yorumladı.
TBMM-
deki RFlı mılletvekıl-
lerinin de bu olaya karşı duyarlı
olduğunu söyleyen Erdoğan.
"İm/aların 100 bine ulasması
bunu kanıtlamıştır" dedi. Erdo-
ğan, okul yönetimiyle bu konu-
yu görüşmediklerini. yakında
okulun yöneticileriy le okulun
su. altyapı gibi bazı sorunlannı
görüşeceklerini belirterek, bu
konuyu da gündeme getirecek-
lerini söyledi. Bu konudaki du-
yarsızlığı ile hükümeti de eleşti-
ren Erdoğan. şöyle konuştu:
"Kaidı ki her konuda Batı'yı
ömek alanlar, Batı'yı iyi araştır-
sınlar, Batı ülkelerindeki bazı
hastanelerde rahibeler kendi
inançları doğrultusunda giyine-
rek hizmet »eriyorlar. Aynca
bugün bir bilim adamımızın açt-
klaması var. Asıl, "Ameliyatlara
girilirken başın kapalı olması
gerekir' diyor. Konu "hijyenik
değildir' diye saptırılmasın. Bu
gibi olaylar ancak çağdışı top-
lumlarda görülür."
Ökkeş Şendiller ıse her yerde
şov yaptığmı ileri sürdüğü, İn-
san Haklarından Sorumlu
Devlet Bakanı Azimet Köyiü-
oğlu'nu. Cerrahpaşa'nın bahçe-
sinde imza atmava çağırdı. Gel-
mediği takdirde Köylüoğlu'nu
samimiyeısizlikle suçlayacağını
da sözlerine ekleyen Şendiller.
"Burada gasp edilen haklann
mücadelesi var. Gerekirse biz
burada da \ atarız, yine de müca-
delemizi sürdürürüz" dedi.