Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM1994 CUMARTESİ
14 KULTUR
t
Türksanat
müziğininde
radyosuvar
Özel radyo kanal-
lannın sayılan arıtı-
kça aralannda uz-
manlaşmaya gitmele-
ri kaçınılmaz oldu.
İstanbul'da sayılan
300"e dayandığı söy-
lefıen özel radyo
kanallanndan Veys FM de 24 saat
canlı Türk sanat müziği yayınına ge-
çerek radyo ordusu arasında ön pla-
na çıkmavı başardı.
87.7 frenkansından 5 kv'lik
vericisiyie Marmara Bölgesi'ne
yayın yapan Veys FM, Balins FM'in
kardeş kuruluşu. Radyo adım
sahiplerinden Veysi Balin'den ve
yine daha çok ülke dışına ihraç
edilen Veys 777 adlı blucin markası-
ndan alıyor. Bü markanın imajını
perçınlemek amacıyla kurulan rad-
yo beş aydır yayında.
Veys FM'in Genel Koordinatörü
Dursun Güleryüz radyonun kuruluş
amacını şöyle anlatıyor. "Türk
sanat müziği son yıIİarda ihmal
ediliyor, diğer taraftan da sanat
müziği melodilerinin kullanıldığı pop
müzik prim >apıyor. Biz daha ilk
27 ay sonra Sertab Erener'in ikinci çalışması"LâTkasımda piyasaya çıkıyor
TadıyıüarcasüneoekAkdeniz...
J J
JİiJ JJ 1 J ACUMHUR CANBAZOĞLU
• Müzik yolculuğuna operacı olmak amacıyla başladım.
Fakat opera ruhuma uymadı, yabancılaştım o dünyaya.
Sonuçta popüler müziğe yöneldim. Ilk kaset bir arayıştı.
Ama ikinci kasette yapmak istediğime çok yaklaştım.
Çiğdetn Demirel
günden klasik tanımına uyan sanat
müziğinde karar kıldık. Yayı-
nladığımız Türk sanat müziği, ama
makamı belli olan denemeleri de
yavınılayabiliriz. Kıstaslarııni7 daha
dinteyicinin kafasında tam olarak şe-
killenmediğinden istek programları
yapmnoruz, çünkü istekler bazen
arabeske kaçabiliyor. Entelektüel bir
kitleye seslendiğimizden öğretici
yöne de pek ağıriık veremivoruz
şimdilik..."
Veys FM'in en büyük sıkıntısı re-
pertuvarda. Telif sorunu yaşama-
mak için yalnız piyasada bandrollü
satılan kaset ve CD'leri çalan ve
MESAM'a ödeme yapan radyo, pi-
yasada ancak 150'ye yakın kaynak
bulabilmiş. Yeni >eni Yddınm Gür-
ses, Nevzat AÜığ, Selaiıattin Içli,
Erol Sayan gibi isimler arşivlerini
verebileceklerini taahhüt etmişler...
Veys FM, müzikseverler kadar
TSM camiası ve plak piyasasından
da ilgi görüyor. Ömeğin Prof. Dr.
Nevzat Atüğ bir stüdyo kurulup rad-
yo adına konserler düzenlenebilece-
ğini söylüyor. Veys FM ise en kısa
sürede diğer bölgelere de ulaşabil-
mek için teknik haarlıklannı sürdü-
rûyor.
Müzikseverler iki yıl boyunca Ser-
tab Erener'in sağlık sorunlanyla ügili
haberlerini aldılar basından. Önce
üzüldüler, sonra her şey yolunda gi-
dince sevindiler. Sertab Erener'den
yine iyi haberler var, hem de bu kez
müzıkle ügili. tlk kasedi Sakin Ol'dan
tam 27 ay sonra ikinci çalışması
"LâT", 1 kasımda piyasaya çıkıyor.
Fahir Atakoğlu'nun belgeselle aynı
adı taşıyan 12 Mart adlı yapıtına Se-
zen Aksu'nun söz yazdığı "LâT'i kase-
de isim olarak vermiş Erener. Kasedi-
ni anlatmaya başlarken önce isminin
üzerinde dunıyor. "Lâ'l", kesme işare-
ti konmazsa Farsca dilsiz anlamına,
kesme işareti konursa Arapça kırmızı
anlamına geliyormuş. O 'kınnızı'yı
seçmış...
Kasette bu bir derece tamdık'
"Lâ'l" adlı parçadan başka diğer aşina
olabıleceğiniz çahşma Gabriek Saha-
tores'in En İyi Yabancı Film Oscan
alan Akdeniz (Mediterraneo) adh fıl-
mınin müziği. Çok iyi yorumlanan bu
parça büyük ilgi çekeoeğe benzer.
"LâT'in altı çizilmesi gereken diğer
bir özelliği de, enstrümanlann
sıcakhğıru dinleyene aktarabilmek
?macıyla tüm enstrümanlann canlı
çahnması. Bu aşamada eşi Levent
Yüksel'in Erener'e önemli yardımı do-
kunmuş. Yüksel'in aynca ilk kez dü-
zenlemeye soyunduğu kasette Uzay
Hepan, Erdem Sökmen ve Atilla öz-
demiroğlu da düzenlemeler yapmışlar.
"Lâ'T", Sertab Erener'in daha ikinci
kasedi. Oysa o, bu piyasada yıllardır
varmış gibi deneyimli. Bu kadar kısa
bir dönemde nitelikli müzikçiler liste-
sine adını yazdırmasının sırnnı ve yeni
kasedinin çalışmalannı konuştuk Ere-
ner'le.
- tki kaset arasında geçen 27 aylık
süre uzun bir aralık. Bu gecikme \almz
sağlık sorunlanndajı mı kaynaklandı?
Tabiı kı sağlığımın bozulması
önemli bir etkendi. Biz bu kaseti ikinci
ile üçüncü ameliyat arasındaki üç
aylık dönemde yapmak istiyorduk,
ama performansım düşük olduğun-
dan başaramadık. Bir de repertuvar
sorunu vardı. tçimize sinen birşey çı-
kana dek bekleme taraftanyız her za-
man.
- Sörekli çoğul konuşuyorsunuz
yapdkbtnnızı antatırken...
Sezen, Levent ve ben bir ekibiz. Bu
ekipte herkesin fıkri çok önemli. Onun
için çalışmalan anlatırken hep biz di-
yorum. Hepimizin icine sinen parça-
lan hazır ettikten sonra kaset çıkar-
maya karar verdik. O tarihten de bu-
güne sekiz ay geçti.
- Opera eğitimi görmüş bir yorumcu
olarak vaptığımz müzik içinize siniyor
mu? Daha akademik parçalar söyle-
mek ister miydiniz?
Bilindiği gibi müzik yolculuğuna
operacı olmak amacıyla başladım. Fa-
kat opera ruhuma uymadı, yabancı-
laştım o dünyaya. Sonuçta popüler
müziğe yöneldim. İlk kaset bir
arayıştı. Ama ikincı kasette yapmak
istediğime çok yaklaştım. lcim şu
anda gayet huzurlu.
- "LâT'i nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dinleyenler çok farklı söylediğimi
belirtiyorlar. tlk kasete oranla repertu-
var da daha güçlü. Kasetin bütününde
Akdeniz'den kopmak istemedim.
Tadı, rengi Akdeniz. Besteci olarak
ağıriık Sezen Aksu'da; Fahir Atakoğ-
lu'nun ıki. Atilla özdemiroğlu'nun bir
bestesi var. Şu anda pop müzikte müt-
hiş bir tüketim yaşanıyor. Kasediniz
çıktıktan kısa bir süre sonra insanlar
yeni kasedi soruyorlar. Bu hızlı tüketi-
me da> anabilmek için daha zor tüketi-
len şarkılar yapmak istedim. Salışı bel-
kı mılyonlara vurmayacak ama
amacım sonra dinlcndığinde de aynı
duygulan verebılmesinı. yıllara mey-
dan okumasını sağlamak.
- "Lâ'l" ikinci kaseriniz obnasına
rağmen müzik dümasında hayli önemli
bir ver edindiniz. İlk çalışmadan bu
yana geçen sürede bu aşamayı nasıl ger-
çekleştirdiniz, ne gibi değtşiklikler
oldu?
İki buçuk yılda yorumculuk açısı-
ndan ileri gittiğimi hissediyorum, kon-
serler. TV programlan, sahne calışma-
lan artı değerler getiriyor. Bir de duy-
gulanmı sesime daha iyi yansıttığımı
düşünüyorum. Tabiı müzikseverler bu
değişikliği daha pek saptamış durum-
da değiller. Kasetten sonra bendekı
değişiklikleri görecekler ve değerlendi-
recekler.
- Size yöneltilen sorular hep 'Sezen
Aksu olmasaydf diye başlıyor ve Ak-
su'nun Sertap Erener'in kariyerindeki
önemini vurgula> arak süriiyor. Bu sizi
rahatsız ediyor mu?
Kaset çıkartacak insanlann bir pro-
düktörü olmalı. Ben kaset yapmaya
niyet ettiğimde bu piyasada 20 yıldır
varhğmı sürdüren Sezen Aksu'nun
bana en fazla yardım edecek isim
olduğunu biliyordum. Önce bu kişisel
bir tercihti. Tabii Sezen Aksu ismi de
benim için büyük bir avantajdı. Ama
bu yardım onun bana güvenini de gös-
teriyordu... Bu işin ilk on yılı büyük
zorluklarla geçiyor. Sezen, benim ve
Levent'in bu zorluklan yaşamaması
için elinden geleni yaptı. Sezen Aksu
olmasaydı gibi sorular medyatik bir
yaklaşım, çünkü Sezen Aksu var ve
benim gelişmemde önemli bir isim
- Müzikten çok imaj önemli hale gel-
diğinden yeni kaset çıkaranların göriin-
riılerini değiştirmeleri de hayli moda.
Bö>le bir hazırlığınız var mı; videoklip-
ler hazır mı?
İmaj değişikliği filan kesinlikle söz
konusu değil. Kasım ayının başında
Almanya turnesine gideceğimden
yalnız bir klıp çekebıleceğiz bu dö-
nemde. Şevddm Ağlıyoradlı parçanın
klıbını Üstün Barışta çekecek. Ben bu
klibi bir Avrupa sineması havasında
planliNorum. hissediyorum. Klıp için
geçen pazar Ara Güter, Galata'nın ar-
ka sokaklannda fotoğraflanmı çekti.
Klibın başında Ara Güler'in bu fotoğ-
raflan girecek. Önemli bir nokta var.
videonun ışığı çok yapay olduğundan
ışığı daha iyi emen 35 mm'lik fılm kul-
lanıyoruz.
- Popüler muziğin en güçlü seslerin-
den birisiniz. Bu sesle Türki\e dışında
üncmli işler y apma gibi bir hedefiniz > ar
mı?
Yıllarca hep îngilizce şarkılar söy-
ledim. yabancı şarkıalan taklıt ettim.
Bir süre sonra baktım kı. bu ben deği-
lim, hedeflerim büyüdü. daha geniş
kitlelere, Türkiye dışına da şarkı söyle-
yebileceğimi düşünmeye başladım.
Samimiyetle bu işın Türkçe şarkı söy-
leyerek yapılabileceğine inanıyorum
artık. Yeter ki buradaki kokuyu. bu-
radaki izleri dünya standartlannda
değerlendirip sunabilelim.
Murat Özyüksel'den altematif bir çahşma
'BirÇiçek
YılıSonra...'Müzik piyasası, birbiri ardına çı-
kanlan pop-arabesk denilen çalı-
şmalarla dolup taşarken. arada sıra-
da 'sıradışı' kasetlerlekarşılaşıyoruz.
Örneğin Murat Özyüksel'in ilk
yapıtı Bir Çiçek Yüı Sonra bu dö-
nemdekı şablon çalışmalara hiç
'yakışmayan' bir bütünlüğü ve me-
sajı bulunan, üzerinde hayli emek
sarfedilmiş, ücari beklenüleri fazla
olmayan bir kaset. Özyüksel, beste-
lediği on parçayı beş ayn sanatçının
yorumuyla kasete koyarak ve kendi
imzasını atarak Türkiye'de alışı-
lmadık bir adım atmış durumda.
Bir Çiçek Yıh Sonra'nın düzenle-
meleri Ercüment Vural'a ait.
Murat Özyüksel
Vural aynca Lavinya ve Kuşlar ve
Çocuklar adb iki Özyüksel bestesini
seslendirmiş. Diğer parçalann solist-
len Teomant Yakupoğlu, AIi Erenus,
Selen Gülün ve Aslı Omağ.
Kasette, ağıriık Afşar Timuçin'de
olmak üzere Özdemir Asaf, Orhan
Veli, Özcan Yurdalan'm şürjerinin
bestelerine yer veren Murat Özyük-
sel, öğrenim gördügü İstanbul Er-
kek Lisesi'nin müzik yanşmaJannda
iddiah olduğu dönemde müzik çah-
şmalanna başlamış. Çeşitb solo kon-
serlerden sonra, Bursa Uludağ Üni-
versitesi tküsat Fakültesi'nde öğre-
nim görevlisiyken öğrencileriyle
Işığın Yansmasa adıyla bir grup
kurmuş. Bursa'da büyük bir rocîc
potansiyeli olmasına İcarşın beste-
İerini değerlendirebilmek için
İstanbul'a gelmesi gerekmiş...
- İdeolojik ve yenilik olarak kaset
pop müziğe neler getiriyor sizce?
- Yaşantımda ne varsa kasede
yansıdı. 35-40 yaşlan arasındaki
bizim kuşak 80 sonrası umut ve
umutsuzluğu bir arada yaşıyor.
Bir kısmımız sarsıldık, gittik, piya-
sanın şartlanna uyduk. Bir
kısmımız da radikal tavnmızı ko-
ruduk. Hâlâ düşünce özgürlüğü-
nü, insan haklannı savunmaya
çalışıyoruz. İşte, parçalanmda bu
umutla umutsuzluğun yanında
mücadele gücü ve gerçek bir
hümanizm var. Müzik olarak ge-
ürdiği yenilik ise düzgün çahşmay-
la altematif müzik oluşturması.
- Tür açsıodan Bir Çiçek Yüı
Sonra, nasıl tanımlanabilir?
- Softrock kategorisine koyu-
yoruz, altyapısı bu, ama melodiler
tamamen bizden. Ben bu kasette
öncelikle Türkçeyi iyi kullanmayı,
baştan sona dek bütünlüğü olan
bir çahşmayı hedefledirn. Ticari
bir kaygım olmadığı için estetik
açıdan kahcı olan, yeni bir hava
getiren kaset yapmak istedim. Pi-
yasaya uzak olduğumdan daha ra-
hat davranabildim.
- Pekiyi nasıl bir tepki bekb'yor-
sunuz kasede?
- Kalite açısından kabul görece-
ğjden çok umutluyum. Bugün
yapılan popa alternaüf müzik ara-
yan, Türkçe kaliteli bir şeyler din-
lemek isteyen insanlann olduğunu
biliyorum. Medya sonuna dek
desteklese de pop-arabeski dinle-
mekten kaçınanlar TV'de bu tür
müzikle karşılaşınca kanal değişti-
riyor, değiştirdiği kanalda da aynı
rnüzikle karşılaşınca yabancı mü-
zik dinliyor. Bu kesime nasıl ulaşa-
cağımı bilmiyorum ama kasedin
varhğmdan haberdar olduklan-
nda seveceklerine inanıyorum.
Peter Gabriel, dünya turnesinden yeni CD'lerle döndü
Banşiçin diyardiyargezdi
Gabriel'in yeni çalışması dünya çapında büyük
ilgiyle karşılanıyor. Çünkü ırkçılığa, açhğa, savaşa
karşı olanlann tüm dikkatleri onda. Her
dayanışma konserine koşuyor, müzik yardımıyla
dünyanın gözünü sosyal sorunlara çeviriyor.
On altı ay süren dünya turnesinden
bir çift CD ve yüz dakikalık
görüntülerden oluşan 'CD-Rom"la
döndü Peter Gabriel. Hazirandaki
Mısır konserine getirilen yasaklama
hariç her şey yolunda gitti. Robert
Lepage'ın yönettiği sahne şovlan.
rengarenk gıysileriyle dans eden
gruplar, Gabriel'in en ufak mimiğini
bile yakalamaya çahşan
kameramanlar ve canlı müziğin
hakkını veren enstrüman ustalan,
on altı ay boyunca aynı performansı
sürdürmeye ça-
baladılar...
Modena konse-
rinde kayıt edi-
len parçalar
Batı'da birincisi
on, ikincisi beş
yapıttan oluşan
iki CD'de
toplandı. Kon-
serden sahneler
de son derece kaliteli ses ve görüntü-
yü bir arada sunan X-Plora 1 adlı
Cp-Rom'a (Avrupa'da yaklaşık iki
milyon TL'ye satılıyor) sığdınldı.
1992 tarihli Us adh stüdyo
albümünden sonra Gabriel'in
diskografisine SecretVV'orld Live
adıyla katılan bu double CD, bizde
tek kaset halinde yayımlandı. Altını
çizmekte yarar var; kasette.
aralannda Steam, Blood of Eden ve
Digging in the Dirty'nin bulunduğu
Us albümünden yedi parçayı, So
albümünden de ikisi Sledgehanuner
ve Don't Give L'p olmak üzere dört
parçayı seslendiriyor Peter Gabriel.
Kısaırısam. Bm ..a oi
Konserlerde yer alan müzikçiler
Gabriel'in sürekli çaldığı isimler;
gitarda David Rhodes, basta Tony
Levin, da vulda Mamı Katche,
klavyede Jean Claude Naimro,
kemandaShankar,düdükte Levon
Minasyaa, vokalde Paula Cole.
Peter Gabnel'ın yeni çalışması
dünya çapında büyük ilgiyle
karşılanıyor. Çünkü ırkçılığa,
açhğa, savaşa karşı olanlann tüm
dikkatleri onda. Her dayanışma ya
da yardım konserine o koşuyor,
müzik yardımıyla
dünyanın gözünü
I sosyal sorunlara
çeviriyor. Bu tip
konserlere katı-
lanlan reklam
peşinde olmakla
suçlayan basın
bile onu ayn bir
yere koyuyor.
Gabriel'in en
önemli özelliği, rockla etnik kökenli
müzikleri ustalıkla kaynaştırması.
Böylelikle sürekb taze ve ilginç
müzik'sunabiliyorinsanlara. Bu
arada WorW Music çahşmalannda
yanında yer alan Youssou N'Dour,
Neneh Cherry ve Pela Kouti de onun
yolunda üerleyerek. kendı özgün
müziklerini uluslararası piyasada
tanıtmaya çalışıyor. Gabriel,
müzikleideolojinin eskisi gibi
kaynaşamadığı bir ortamda düzene
kafa tutan bir Don Kişot'a benziyor
ve asla politik misyon yüklenmeden
insanlık adına bu tip çahşmalan ileri
götüreceğini beü'rtiyor.
saya sürdürülen kasette Vardar
Ovası, O Yaylaiar Yaylalar, Gökteki
Y ıldızı Sayan Olur mu, Kaleden İniş
-1990 Şubatı'nda F. Almanya'da M'otur, Bulırt Kat Kat Olmuş Ay»
yaşarruru yitiren sanatcımız Sümey- Önöne, Ay Dost, Sunayı da Deli Gö-
ra'nın çeşitli stüdyolarda kaydedıl- nül Sunayı, Maçm Dağı, Gam Çek-
miş on türküsü Vardar Ovası adh me Haline, Havada Turna Sesi Gelir
kasette toplandı. adlı türküler yer ahyor.
Yeni Dünya Plak etİketiyle piya- - Jom MitcheU, Ntght Rkte Home
adlı albümünden üç yıl sonra yeni
çalışmasmı 1 kasırnda ABD'de piya-
saya çıkanyor. Yeni albümün adı
Turbolent Indigo. Bu arada Tom
Petty'nin ekim ayının ortalannda
yayımlanan yeni çahşmasj Wildfk>-
vers, ünlü eleşürmenlerden olumlu
tepkiler topluyor.
- Jefferson Airplane hayranlanna
müjde: efsanevi grup yeniden bir
araya gelmek üzere. Pepsi Cola'nın
bir reklamım seslendirmek için top-
lanan gruptan Paul Kantner, Marty
Baiin ve Jack Casady haberi yalan-
lamazken gözler Jefferson Airpla-
ne'in solisti Grace Slick'e çevrildi.
Slick şu anda evinde alkol tedavisi
görmekle meşgul.
AKORD
Amerikan
'Yunus'
olur mu?
SELMİANDAK
Geleneksel Türk edebiyat ta-
rihinin evrensel düşünür ozanı
Yunus Emre'nin değeri ölümsüz-
dür. Bu yüce ozanın, kişiliği
tartışılmaz ölümsüz değeri ne-
deniyle onun adına yazılacak,
yapılacak, üreülecek ve yorum-
lanacak her şey için Yunus'un
düşüncesine, duygulanna ve ya-
ratımı ile amaçladığı "insancıl yo-
lu"na asla gölge düşürmeyecek
bir titizlik ve bilinçli bir araştırma
gerekir. Özellikle "derin düşünür-
ozan" karakterindeki Yunus Em-
re'nin dizelerindekı insanal, ev-
rensel ve toplumsal değerler tam
anlamıyla bılınmeden, bu konu-
larda deneyimli olunmadan, ne
onu konu edinen bir belgesel, bir
oyun, bir fılm veya başka bir et-
kinlik, ne de onun dizeleri beste-
lenebilir ve müzikle seslendirile-
biür!
Yunus Emre'yi okumuş ve be-
nimsemiş olanlar için bilinen
noktalara neden dokunduğumu
kısaca belirteyim: Bugünlerde bir
müzik kasetinden söz ediliyor.
Başında, "Amerika'da George
Bush'u başkan seçtiren adam ola-
rak tanınan; Türkiye, Amerika,
Azerbaycan, Kazakistan, Çin'de
inşaat, petrol, elektronik şirketi,
altın, gümüş >e bakır madenlerinin
sahibi işadamı olan; aynca Ameri-
ka'da Cumhurivetçi Parti'den se-
natör oimaya hazırlanan Alı Rıza
Bozkurt, bü) ük ozanunızın dizele-
rini pop \e rock tarzında bestele-
yerek kendi sesiyle 'Yunus Emre
Amenka'da' adıyla bir kaset dot-
durdu" deniyor. Bir dergide de
•'Sıvas'tan Dallas'a miirhiş Türk"
başlığı atılmış!. Olağanüstü bir
olay ve ülkemizin dışta tanıtı-
lması bakımından da yararb değil
mi?
Bu kaseti içeren müziği ve Yu-
nus'un nasıl bestelendiğini din-
lememiş olsaydım, ben de alkı-
şlayacaküm! Ama ne yazık ki,
durum tam tersine! Çoksesliük
olarak saz, flüt, zurna ve Ame-
rikan gitan kullanıldığı söylenen
bu müziklerde Yunus Emre'yi
seslendiriyor denebilecek tek bir
nefes yok... Yunus Emre'yi ses-
lendirebilmek, en deneyimli bes-
teci için bile kolay değüdir! Türki-
ye'de bu konuda saygın ve değerli
yapıılar, evrensel-çoksesh müzik
alanında yapılmadı değil: övüle-
cek bicimde yapıldı. ömeğin
klasik türde Adnan Saygun'un
"Yunus Emre Oratorjosû"... Po-
püler müzikte de adı bilinen bir-
kaç bestecimizin ve yorumcumu-
zun; herhalde anımsarsmız...
QnumaraTürk pop
müziğinde ge-
çen hafta yeni
kaseti Ne Ma-
sal Ne Rüya ile
Nilüfer ilksıra-
ya yerleşti. .
Mustafa' San- Enc Clapton
dal Suç Bende ile en çok satanlar
hstesinde ikinci. Ahmet Kaya ise
geçen hafta Şarkılarım Dağlara
adlı kasetiyle üçüncü sıraya yerleş-
ti. Türk sanat müziğinde Muazzez
Abacı, Kar Yangınlan adh çalı-
şmasıyla iyice zirveye yerleşti. Hü-
ner Coşkuoer TV programlanyla
desteklediği Olamaz adlı kasetiyle
geçen hafta ikinci sıradaydı. Ebru
Gündeş "eskimesine" karşın Tatü
Bela'yla üçüncü.
Türk halk müziğinde mini bir
hareketlilik yaşanıyor. Songûl
Karlı, Orabyam Ben'le 1 Numara'-
daki yerini koruyor. Yeni isimler-
den Hilal özdemir, İrem Kız'la
Karlı'yı izliyor. Hasret Gültekin
Seçmeler 1 adlı çahşmasıyla listeye
üçüncü sıradan girdi.
Yabana popta zir\e bir anda
ic Clapton'ın oldu. Clapton
uzun süredir beklenen çahşması
Erom The Cradle la hder. R.E.M,
Monster'la bir sıra aşağı inerken
Snap, WeUcome To Tomorrov'la
üçüncülükle yer aldı.
Klasik Batı müziğinde piyasaya
çok az ürün sunuluyor; bunlar da
kitlelere iyi tanıtılmadığı için tüke-
ticiye ulaşamıyor. Bu nedenle Do-
mingo, Carreras, Pavarotti üçlüsü-
nün Mehta'nın katkılanyla dol-
durduğu The 3 Tenors In Concert
1994 adlı çahşma geçen haftayı
yine zirvede kapadı.
FromThe
Cradle- Eric
Clapton
Mamouna-
Bryan Ferry
Honey-
R. Palmer
Pavvinsho Madonna
Guitars- Gilby Clarke
Have a Little Faith- Joe Cocker
Schezophrenia- Sepoltura
Born Dead- Bod> County
A Bronx Tale, Music From The
Motion Picture
Bedtime Stories- Madonna
Anadolu- Aydın Esen
Vardar Ovası- Sümeyra
Çivi Gibi Çak- Ersan Erdura
Ozgürlüge Adanan Şinier- Gülsen
Tunccr