Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 1994 ÇARŞAMBA
HABERLER
'Şişfi, finans
merkezi olacak'
• İstanbuJ Haber Servisi -
Şişlı Belediye Başkanı Gülay
Aüğ, ilçenin yakın bir
gelecekte dünya fınans ve
ticaret merkezi konumuna
geleceğini savladı. ABD'li
İcent planlamacılannın
denetiminde hazırlanan
"2020 Kentsel Gelışim
Planı" adlı projenin dün
düzenlenen tanıtım
toplantısında konuşan Atığ.
"Sağlayacağımız dış destekle
Şişli,Türkiye"nin
Manhattan'ı olacak" dedi.
Göknel davası
• Istanbul Haber Servisi -
İSKİ eski Genel Müdürü
Ergun Göknel'in
Bayrampaşa Cezaevi"nde
bıçaklanması nedeniyle
açılan davaya Eyüp l. Agır
Ceza MahkemeM'nde
başlandı. Kendisıne saldıran
Gürbüz Pektaş'tan şikavetçi
olmayan Göknel, "Eğer bu
genç beni öldürmek
isteseydi bunu rahatça
yapardı" dedi. Eyüp l. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde dün
yapılan ilk duruşmada ve
Gürbüz Pektaş hakkında
"Kasten adam öldürmeye
tam teşebbüs" suçundan 20
yıla kadar hapis cezasının
istendiği iddianame okundu.
TGC'nin
Soysal'dan isteğî
• tstanbul Haber Servisi -
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti. Dışişleri Bakanı
Prof. Dr. MümtazSoysal'a
bir mektup göndererek işlevi
kamuoyunuavdınlatmak
olan gazetecilere daha
"ıümîı"yaklaşmasınıistedi.
Mektupta,
"Meslektaşlanmıza karşı
küçümseyici ve sürekli
eleştirel bir tavır içinde. adeta
onlan tersleyerek bilgi
vermek zorunda
olmadığınızı söylemeyi, açık
demokratik rejimde kamu
görevi anlayışıyla
bağdaştırmak güçtür"
denildi.
SadakveYurtdaş
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eskı DEP
millervekilleri Seüm Sadak
ve Sedat Yurtdaş "ın
yargılanmasına bugün
başlanıyor. Ankara 2 nolu
Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nde (DGM)
tutuklu olarak yargılanacak
Sadak \e Yurtdaş için.
DGM Başsavcılığt idam
cezası istiyor.
Oktay Akbal
kaza geçirdi
• tstanbul Haber Servisi -
Türkiye Yazarlar Sendikası
Başkanı ve Milliyet gazetesi
yazan Oktay Akbal, dün
gece Dolmabahçe
Caddesi'nde kaza geçirdi.
Bakırköy Devlet
Hastanesi'nde ilk
miidahalesi yapılan Akbal.
İÜÇapaTıpFakültesi
Hastanesi'nde tedavi alüna
alındı. Akbal'ın sol kolunda
kınk saptandığı, genel sağlık
durumunun ise iyi olduğu
bildirildi.
Tokar'ın sağlık
durumu
• İstanbui Haber Servisi-
Gazeteci-yazar Feyyaz
Tokar'ın sağlık durumunda
önemli bir gelişme olmadığı
belirtildi. Amerikan
Hastanesi Yoğun Bakım
Servisi Nöbetçi Doktoru
Recep Bozlak. "Tokar'ın
sağlık durumunda önceki
güne göre önemli bir geiişme
yok'" yolunda bir açıklama
yaptı.
Anayasa
Mahkemesrnden
• ANKARA (ANK A) -
Anayasa Mahkemesi, suç
sayılan kusurlu bir hareketi
yûzünden iş kazasına
uğrayan sigortalıya iş
göremezük tazminatı
ödenmeyeceğini öngören
yasa maddesini iptal etti.
ANAP Genel Başkanı, köy yakanlann en ağır biçimde cezalandınlması gerektiğini söyledi
Yılmaz, Köylüoğlırhudestekledi
• ANAP Genel Başkanı
Yılmaz, köy yakmalar ve
göçe zorlamalar nedeniyle
köylülerin sefalet içinde
yaşadıklannı söyleyerek,
zararlan karşılamak
amacıyla bir yasa önerisi
hazırlayacaklannı söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz. Güneydoğu Anadolu Böl-
gesi'nde köy yakma ve boşaltma-
lardan zarar gören yurttaşlann za-
rarlarının devletçe karşılanması
için TBMM'ye yasa önerisi vere-
ceklerinı sö>ledi. Devlet Bakanı
Azimet Köyİüoglu'nun girişimini
desteklediklerini ifadeeden ve köy
yakanlann en ağır biçimde ceza-
İandırılmasını istediklerini söyle-
yen Yılmaz. "Güneydoğu'da terör
bitmedi, ama memleketin köyleri
bitti" dedi
ANAP lideri Yılmaz. Güneydoğu'da bir
ınsanlık dramı yaşandığını belirterek buna
gözyumamayacaklannı söyledi. Boşalan ve
yakılan köylerden göç etmek zorunda kalan
insanlann sefalet içinde yaşama mücadelesi
verdiklerıni söyleyen Yılmaz. zararlannın
tazmin edilmesi. konut ve ışe kavuşturulma-
DYP Irderi SHP'yi yalanlayarak köylerin teröristlerce yakıldığını ileri sürdü
Başbakan Çiller: Devlet köy yakmaz
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Tansu Çiller. Tunceli'deki köy yakma
olaylan ile ilgili olarak koalisyon ortağı
SHP'yi yalanladı. Köylerin güvenlik
güçlerince boşaltıldığını dogrulayan Çiller,
boşaltılan köylerin, •aralannda alan kapma
yanşına giren teröristlerce yakıldığını'
söyledi.
Başbakan Çiller, dün Dogru Yol Partisi
grubunda yaptığı konuşmada,
Güneydoğu daki olaylarla ilgili olarak
koalisyon ortağı SHP ile arasındaki görûş
aynlıgını ortaya koydu.
"Bölücü örgütün özeüikle Tunceli yöresinde
yuvalanma gayreti içinde olduğunu" bildiren
Çiller. buna karşı gereken her şeyin sonuna
kadar yapılacağını belirtti. Terörle
mücadelede başaniı olunduğunu ve bunu
tarihin yazacağını anlatan Çiller, bazı
SHP'iiler ve Devlet Bakanı Aziınet
Köylüoğlu tarafından dile getınlen,
Tunceli'deki köyleri devlet görevlilerinin
yaktıgı iddialan konusunda şöyle konuştu:
"Ban laflar ortaya çıkanlıyor. Bunlan son
derece tehlikeü buluyorum. Devlet köyleri
yakmaz. Bu mücadelenin en sıcak
zamanlannda, bir yıl öncesinde devlet gidip
köy mü yaktı? Olağanüsrü Hal Bölge
Valisi'nin gerekli gördûğü yerleri boşakma
yetkisi var. Bunun için yakinaya da gerek yok.
Ama teröristler geliyor, bazı evlere yerlesiyor
ve güvenlik güçlerine ateş ediyor. BÖyle bir
durumda ayınm yapma zoriuğu var.
Buralardaki köyler boşaltılınca teröristler
arasmda alan kapma yanşı var. Aman diğcri
o alanı ele geçirmesin diye boşaltılan köyleri
yakıvorlar. Yakarken de asker elbiseteri
kullanıyoriar. Operasjonlarda asker elbiseteri
ele geçiriliyor. Ara$hnnca bunlann
yurtdışından getirtiidiği ortaya çıkıyor."
Teröristlerin, bölgede okullann açılmasım ve
yanm kalmış yatınmlann tamamianmasını
önlemek ve köyleri yakmak için talimat
aldıklannı da bildiren Başbakan Tansu Çiller,
"Buraiarda farklı bir psikoloji oluşturmak
fevkalade yazık olur. Bir kere bunJar doğru
değil. Hiç kûnse bunlan siyasi istismar
konusu yapmasın*dedi.
lan için yasal düzenleme gerektiğini belirte-
rek, bu konuda bir yasa önerisi verecekleri-
ni bildirdi. Yılmaz. Devlet Bakanı Azimet
Köylüoğlu nun girişimini destekleyecekleri-
ni belirtirken, hükümetin, zararlann karşı-
lanmasına ilişkin Terörle Mücedele Yasa-
sı'ndaki mevcut hükümleri işletmediğini
söyledi. Güneydoğu'da halkın. korucu ve
devlet baskısıyla "Filipin demokrasisisiyle
yönetiByonız" düşüncesine kapılmasının çok
olumsuz sonuçlara yol açacağını kaydeden
Yılmaz. "De>letadınabirtakıminsanlar köy
yakıyorsa, bu insanlann en ağır biçimde ce-
zalandınlmalan gerekir. Eğer devlet yaktıy-
sa, devlet adına bazı işgüzarlar yaktıysa, o
hükümet istifa etmelidir. Ama eğer umduğu-
muzgibLböliicü eşkıya yakny sa o bakanın is-
tifa etmesi lazınT diye konuştu. PKK'nin
köylerin yakılmasından sorumluolduğunun
açıklandığını ve söz konusu köy sayısının iki
bine ulaştığmı belirten Yılmaz. "Eğer bu ka-
dar köyii PKK yaktıysa terör bitmemiş. Baş-
bakan doğru söylemiyor demektir. Ama, eğer
devlet yakıyorsa, o hükümetin orada otur-
mayahakkıyok"dedi. Yılmaz. "Hani. terör
_va bitecek, ya bitecekti? Terör filan bitmedi,
ama memleketin köyleri bitti." dıye konuştu
Kutlu ve Sargm'ın makul sürelerde yargılanmadığı gerekçesiyle açılan dava Strasbourg'ta görüldü
Türkiye, Avrapa'da yargıç önünde(ZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Tür-
kiye ilk kez dün Avrupa İnsan Haklan
Mahkemesi'nde yargılandı. Kapaülan
TBKP'nin eski Genel Başkanı Nihat Sar-
gın ile Genel Sekreteri Nabi Yağcı'nın
(Haydar Kutlu) tutuklanmalan ve yargı-
lanmalannın "makul bir sürede yapumadı-
ğı". bu nedenle Avrupa İnsan Haklan
Sözleşmesi'nin ihlal edildığı gerekçesiyle
açılan dava dün Strasburg'da görüldü. Ka-
rar. yaklaşık 2 ay sonra açıklanacak.
Sargın ve Kutlu'nun Avrupa İnsan Hak-
lan Korrusyonu'nda açüklan 4 ayn dava-
dan biri. Türkiye'yi, Avrupa İnsan Haklan
Mahkemesi'nde yargılanma konumuna
getirdı. Kutlu ve Sargm'ın."tutuklanma ve
yargılanmalannın makul sürede olmadığı"
gerekçesiyle yapüklan başvurunun Avru-
pa İnsan HakJan Komisyonu'nda haklı
bulunması. Avrupa Konseyi Bakanlar Ko-
mitesi'nin de ayru görüşü benimseyerek
konuyu Avrupa İnsan Haklan Mahke-
mesi'ne getirmesiyle başlayan dava, ilgiyle
izlendi. Strasbourg'da dün yapılan duruş-
mada Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi.
davacılann tutuklanmalan ve yargılanma-
lannın "makul bir sürede yapılıp yapılmadı-
ğını" görüştü. Bu davayla Türk hukuk sis-
teminde tutuklama ve yargılamaya ilişkin
süreler Avrupa'nın gündemine gelmiş ol-
du. Avukatûklannı İzmir Barosu'ndan
Güney Dinç ile Ankara Barosu'ndan Erşen
Sansal'ın yaptığı Sargın ve Yağa'nın baş-
vurulanyla ilgili davarun duruşması, 2 saa-
ti aşkın sürdü. Dünkü duruşmada mahke-
me. Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'-
nun temsilcisini, Sargın ve Kutlu'nun
avukatlannı ve Türkiye'nin savunmasını
dinledi. Komisyon temsilcisi, daha önce
açıklandığı görüş doğrultusunda Kutlu ve
Sargın'ın haklı olduğunu belirterek Tür-
kiye'nin Avrupa İnsan Haklan Sözleş-
mesi'ni ihlal ettiğini söyledi. Kutlu ve Sar-
gın'ın avukatlan da aynı yönde görüş belir-
tirken Türkiye'nin avuİcatı. aksi görüşü
savundu. Türkiye temsilcisi. Türkiye'nin
mahkemenin yetkisine ilişkin imzayı 1990
yılında attığını. bu denenle mahkemenin
zaman açısından yetkinliginin olmadığını
söyledi. Türkiye temsilcisi aynca, konuyla
ilgili iç hukuk yollannın tümüyle tükenme-
diğini savundu. Mahkeme dinlediği bu
karşılıklı görüslerin ardından karar süreci-
• Türk hukuk sistemindeki tutuklama ve yargılamaya ilişkin
sürelerin de Avrupa gündemine gelmiş olduğu davada karar, 2 ay
sonra açıklanacak.
Afiîlf hoVOtİ M v a n İ M İ n n ' l l a '
n s a n h a k l a n
konusunda incelemeler yap-
HOin IICJCU U l j a i l M H H Ud m a k üzere Divarbakıra geJen 7 kişilik
AGİK heyeti, temaslanna başladı. İnsan HakJan Derneği Diyarbakır Şubesi ve Diyar-
bakır Barosu yetkilileri ile görüşen heyet üyeleri. Güneydogu'daki insan haklan uygu-
lamalan konusunda bilgi aldılar. Göriişme sonrasında bir açıklama vapan heyet sözcü-
sü ve Helsinki fzleme Komitesi 2. Başkanı Mary Sue Hafner. AGİK Komisyonu Başka-
nı Dennis DeConcmi'nin Türkiye'deki durumdan büyük endişe du> dugunu söy ledi. Haf-
ner, hükümet dışı teşkilatlaria görüşmeye öncelik verdikierini kaydetti.
ne girdi. Karann yaklaşık 2 ay sonra açık-
lanacağı öğrenildi.
Mahkemeye getirensıireç
Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'nda
açılan 4. ayn davadan birinin Türkiye'yi
Avrupa insan HakJan Mahkemesi'ne ge-
tirmesine yol açan süreç. Sargın ve Yağa'-
nın 1990 yılında yapüklan başvuruyla
başladı. Bu başvuruda. yaklaşık 2.5 yıl sü-
ren tutukluluk süresiyle 4.5 yılı kapsayan
yargılama döneminin Avrupa insan Hak-
lan Sözleşmesi'ndeki "makul süreyi" aşüğı
savunuldu. Sargın ve Yağcı, böylece, Av-
rupa İnsan HakJan Sözleşmesi'nin ihlal
edildiğini savundular. 3 Kasım 1993 tari-
hinde Sargın ve Yağcı'tun başvurulan ka-
rara bağlandı. Avrupa İnsan Haklan
Komisyonu, oybirliğiyle sözleşmenin ilgili
maddelerinin ihlal edildiği sonucuna vardı.
Bu çerçevede sözleşmenin 5-3 ile 6-1 mad-
delerinin ihlal edildiğini benimseyen Ko-
misyon, raporunu Avrupa Konseyi Ba-
kanlar Komitesi'ne gönderdi. Durumu
değerlendiren Komite. komisyonun talebi
üzerine dosyayı Avrupa İnsan Haklan
Mahkemesi'ne iletti
Mahkeme raporu
Konuyu gündemine alan Avrupa Kon-
seyi Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi.
21-30 mart tarihli yaymında olayın ge'işim
sürecini aktaran bir rapor yayımlamıştı.
Raporda, dava açıldığı belirtilerek şu gö-
rüşler dile getirilmişti:
"Bu dava, eski TBKP Genel Başkanı Ni-
hat Sargın ve Genel Sekreteri Nabi Yağcı
tarafından şubat I990"da komisyona yapı-
lan başvuruva dayanmaktadır. Yağeı ve
Sargın, uzun bir aradan sonra Türkiye'ye
dönmeye karar vermişlerdi. 16 Kasım 1987'-
de uçaktan indikleri sırada rutuklanmışlar, 5
aralık tarihine kadar polis gö/etiminde ru-
tulmuşlardır. Daha sonra da 2 yıl 5.5 ay tu-
tuklu kaldılar. Ankara'da DGM ömine geti-
rildiklerindc. iddianame 229 sayfa uzunlu-
ğunda >e diğer 14 kişiyi daha ilgilendirmek-
teydi. Mahkeme 49 dunışma > aptı.
Da>alılar tarafından vasal işlemler sıra-
sında serbest bırakuma baş>uruJarı geri çev-
rildi. 4 Mayıs 1990'da mahkeme, geçici salı-
verilmelerine karar \erdi. 9 Kasım 1991
giinlü duruşmada mahkeme, onlan suçsuz
buldu. Mahkeme, suçlamalara dayanak
oluşturan yasalann kısmen yürürlükten
kalkmasını gözönüne aldı. Aynca de>let
otoritelerinin itibarına saldırı suçuyla ilgili
yargılama yetkisini kabul etmedi. Bu suç,
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ni ilgilen-
diriyordu. Bu mahkeme de davayı basın yo-
luyla işlenen saldınian yargılama yetkisine
sahip olan Ankara 2. Ağır Mahkemesi'ne
havale etti. Yağcı ile Sargın 9 Temmuz
1992'deberaatettiler.
Sargın ve Yağcı Avrupa İnsan Haklan
Komisyonu'na baş\urularında, sözleşmenin
5-3 ve 6-1 maddelerinin çiğnendiğini iddia
ettiler. Komisyon, 3 kasım 1993 rarihJi rapo-
runda oy birliğiyle alınmış olan karannı
açıkladı. Buna göre her iki iddia da yerinde
bulundu ve sözleşmenin çiğnendiği benim-
sendi..."
Sözleşmenin ilgili maddeleri
5-3:"... Tutuklanan herkes, hemen bir
yargıç ya da yargı gücü kullanmaya yasayla
yetkili kılınmış mahkemeler önüne çıkarilıp
makul bir süre içinde yargılanması ya da
yargılanınca} a kadar serbest bırakılmasım
istemc hakkına sahiptir..."
6-l:"...Hakkında herhangi bir suçtan da-
va açılan herkesin, yasayla kunümuş, ba-
ğımsız ve yansız mahkeme tarafından makul
bir süre içinde adil ve açık bir yargılamaya
hakkı vardır."
TuncelTy
e
Meclis heyeti
ANK.ARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Insan Haklannı Inceleme Komisyo-
nu. Tunceli'deki köy yakma olaylannı yerin-
de incelemek üzere 5 kişilik birheyetin böl-
geye gitmesini kararlaştırdı. Komisyona bil-
gi veren Içişleri Bakanı Nahit Menteşe, köy-
leri "asker kıbğına girmiş" kişilerin yaktığı
görüşünü yinelerken. birbölümünün de gü-
venlik kuvvetleri-terörist örgüt arasında çı-
kan çatışmadan yandığının saptandığını bil-
dirdi.
İnsan Haklan Komisyonu'nda DYP-RP-
MHP ve BBP'li üyelerinin oluşturduğu "sağ
ittifak". Tunceli olaylarının incelenmesine
karşılık. komisyonun daha önce incelediği,
"ünrversitelerdetürbanyasağrnın kaldırıl-
masını istedi.
TBMM Başkanı Hüsamerrin Cindo-
nık'un istemi doğrultusunda Tunceli'deki
köy yakma olaylannı geçen hafta gündemi-
ne alan İnsan Haklannı Inceleme Komisyo-
nu, dünkü toplantısında da iddialan yerinde
incelemek üzere bir alt komisyon oluşturul-
masını karara bağladı. Buna göre, ANAP,
DYP, SHP, RP ve Bağımsız birer üyenin is-
mi hafta sonuna değin, komisyon başkanlı-
ğına bıldirilecek ve alt komisyon gelecek
hafta Tunceli'ye gidecek.
Komisyona bilgi veren tçişleri Bakanı
Menteşe ise güvenlik güçlerinin kö> yaktı-
ğı yönündeki iddialan reddetri. Köylerin bir
bölümünün teröristler.birbölümünün, PKK
baskısından bıkan köylüler tarafından ya-
kıldığını öne süren Menteşe. "Bir bölümü
de çıkan çahşma sırasında otlann ruruşma-
sı nedeniyle yanmışör" diye konuştu.
CHP, SHP'yi suçladı:
Mumcu sııikastı hafife alınıyor
Nûfus cüidanımı kaybettira.
Hükümsüzdür
MEHMETBÜLBÜL
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Sekreteri Adnan Keskin. SHP Onur-
sal Genel Başkanı ErdaJ İnönü'nün. gaze-
temiz yazan Uğur Mumcu'nun katillerinin
bulunması yönünde "namus sözü"verdiği-
ni anımsatarak. "21 aydan berikatillerin bu-
lunamayışı, olayın hafife alındığını gösteri-
yw" dedi. CHP*Genel Sekreteri Keskin, dün
düzenlediği basın toplantısında, koalisyo-
nun iki kanadını da suçladı. SHP'nin sosyal
demokrasiye ihanet ettiğini savunan Kes-
kin, DYP'ninde. "yıHardırdüzenintepesin-
deki insanlann banka cüzdanlanndaki ra-
kamları şişirmekle uğraştığmı" söyledi.
Keskin. bombalı suikast souncu katledilen
gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun katille-
rinin bulunamadığına dikkat çekerek, SHP
Onursal Başkanı Erdal Inönü'nün "Mum-
cu'nun katillerinin bulunması namus borcu-
muzdur" sözünü anımsattı. Keskin, "Katil-
lerin 21 aydır bulunamamış olması, olayın
hafife alındığını gösteriyor. Katillerin bulun-
ması rastlantı olacaktır"dedı
Keskin, düşünce özgürlüğüne ilişkin ya-
sal düzenlemelerin çelişkili olduğunu söy-
leyerek, "8. maddedeğişikliğinin arkasına st-
ğınarak. ulusal kaynaklann peşkeş çekilme-
sine imkan veren yasal düzenlemeyeevet den-
memelidir" diye konuştu. Keskın. SHP'nin,
Genel Başkan Murat Karayalçın'ı 4 Ara-
lik'taki ara seçimde milletvekili seçtirebil-
mek için iktidarda kaldığını savunarak,
"SHP, sosyal demokrasiye yaptığı ihanetin
cezasını çekecektir" görüşünü dile getirdi.
Genel Sekreter Keskin. Parti Meclisi'nin
5 ya da 6 kasım tarihinde toplanarak. ara se-
çime girip girilmeyeceğini kararlaştıracağı-
ııı sözlenne ekledi.
RP lideri: HAMAS konusunda açıklama yapmam
Erbakan'ı korkutan sorular
AMCARA (Cumhuriyet
Bürosu)-RP Genel
Başkanı Necmettin
Erbakan. Türkiye Büyük
Millet Meclisi
Başkanlığı'na gecikmeli
olarak bildirdiği servetiyle
ilgili kuşkulara açıklık
getirmek yerine, "El insaf"
demekle yetinirken.
ABD'deradikal Islamcı
HAMAS ve FIS örgütünün
temsilcileriyle görüştüğü
yönündeki sorulara da
yanıt vermedi. Erbakan.
ABD gezisi ile ilgili soru
yönelten gazetecileri. "Her
gün herkesin keyfi istedi
diye açıklama yapamam"
diye azarladı.
RP Genel Başkant
Necmettin Erbakan. dün
Öz Gıda-!ş Başkanlar
Kurulu üyelerini kabul etti.
Öz Gıda-Iş Sendikası
Genel Teşkilatlanma
Sekreteri Agah Kafkas.
burada yaptığı konuşmada.
KlT'lerin haczedilmesine
olanak tanınmasını,
"çağdışı bir uygulama"
olarak niteledi. Kafkas, Et
Balık Kurumu'nun
Esbank'a olan borçlan için
baskı yapıldığını
savunurken, Esbank
Yönetim Kurulu Başkanı
Mesut Erez'in eski Adalet
Partisi'den Maliye Bakanı
olduğunu anımsatarak.
"partizanca bir tavır
izlendiğini'*söv ledi.
Kafkas. "Bu servet, bir
tuzu kuru takımına peşkeş
çekilmek istenmektedir.
Böylesine bir oldu bittiyi
kabul etmeyeceğiz'' dedi.
RP lideri Erbakan da,
hükümeti. dış güçlerlerle
işbirliği yapıp, Türkiye'nin
ekonomisini güçsüz
düşürmeye çalışmakla
suçladı. "Bunlar bozuk
çorba düzeninin partileri"
diyen Erbakan.
özelleştirmenin "peşkeş
çekme" mantığıyla
götürüldüğünü, stratejik
kuruluşlann özelleştirme
kapsamına alınmasının da
büyük hata olduğunu
söyledi.
HAMAS
Erbakan. görüşmenin
ardından. ABD ziyareti
sırasıda. Iran yanlısı radikal
Islamcı terör örgütü
HAMAS'ın sözcülüğünü
yapan "Association For
Studies" adlı lobi kurulu^u
ve Cezayir'deki Islami
Kurtuluş Cephesi'nin
temsilcisi Enver Haddam
ile görüştüğü yönündeki
haberlerin anımsatılması
üzerine gazetecileri
azarladı. Erbakan. "Her
gün herkesin keyfi için
açıklama
yapamam"derken, soruyu
yinclemekte ısrareden
gazeteciler. görevlıler
tarafından, "Tamam,
tamam"uyarılarıyla
susturuldu.
ABD'ninNBC
televizyonu, önceki gün
yaptığı yayında. RP Genel
Başkanı'nın, bu ülkeyi
ziyareti sırasında, radikal
Islamcı HAMAS ve FIS
örgütünün temsilcileriyle
görüştüğünü duyurmuştu.
Israil'de 22 kişinin
ölümüyle sonuçlanan
bombalama ola> ının
ardından HAMAS'ın
faaliyetleri konusunda
soruşturma başlatan ABD
vönetimı, Erbakan'ın
görüşmelerinden rahatsız
olduğunu hissettirdi.
RP lideri Necmettin
Erbakan. liderlerin
servetlerini araştırmakla
göreviı TBMM
komisyonunda. servet
zarfının açılmasıyla
malvarlığı konusunda
gündeme gelen kuşkulara
da açıklık getirmedi.
TBMM Başkanlığı'na.
milletvekili olduğunda mal
bildinminde
bulunmayarak. Mal
Bildinminde Bulunulması,
Rüşvet ve Yolsuzluklarla
Mücadele Yasası'na aykın
davranan Erbakan. bu
yöndeki sorulara. "El
insaf" yanıtını vcrmekle
yetinmişti.
IHH Başkanı Çiğdem:
Bosnaparasını
Kızılay'a
verdirtmeyen
Turgut Özal'dı
• Bosna-Hersek yardım kampanyasının
kilit kuruluşlanndan olan IHH'nin
Başkanı Abdurrahman Çiğdem,
"Paralar, Turgut Özal'ın uyarısına
uygun olarak, Kızılay'a verilmedi" dedi.
KEMALYURTERİ
ANKARA -Konya'da toplanmasının ardından
Refah Partisi nin kasasına gittiği savlanan 3
milyon marklık Bosna-Hersek yardımı konusunda
kuşkular artıyor. Alman Volksbank'ın Freiburg
şubesi, yardım paralannın gönderildiği
Uluslararası Insanı Yardım Teşkilatı (IHH) ile olan
sözleşmesini "bazı işlemlerden tatmin olmadığı ve
kuşku duyduğu" gerekçesiyle feshederek,
kuruluşun hesaplannı kapattı. "RP'nin bağış
skandair olarak basına yansıyan olaylann kilit
isimlerinden IHH'nin Başkanı Abdurrahman
Çiğdem, yardım paralannın 8. Cumhurbaşkanı
Turgut Ozsd'\n önensine uygun olarak Kızılay
yerine. kendilenne gönderildiğini söyledi. Çiğdem,
"RP'nin uzantısı" olarak tanınan Avrupa Milli
Görüş Teşkilatları ile Bosna-Hersek. Makedonya
ve Amavutluk'ta onak hareket ettiklerini açıkladı.
IHH Başkanı Çiğdem. Bosna-Hersek yardım
kampanyasına ilişkin bazı savlann "gerçeklik
payrtaşıdığını kabul ederken. "Ban
kuşkularınızda haklısuuz. Bu iddialan yanıtlamak
mümkün. Ama önce Bosna-Hersek'teki savaşui
bitmesi gerekir" diye konuştu. IHH Başkanı
Çiğdem. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin
öncülüğünde düzenlenen "Bosna Konferansı'"na
katılmak için geldıği Ankara"da Cumhuriyet'in
sorulannı yanıtladı. Çiğdem, hesaplannın
bulunduğu V'olksbank Freiburg şubesinin bazı
işlemlerden tatmin olmadığı için artık kendileriyle
çalışmak istemediğini söyledi. Çiğdem, bu
bankadaki hesaplannın kapatıldığını. bir dev let
bankası olan Postbank'ta hesap açtıklarını itiraf
etti.Çiğdem. Konya Belediyesi tarafından
düzenlenen vardım kampanyasına IHH'nin hiçbir
katkıda bulunmadığını. yardım komitesinin
kendılerini bularak parayı teslim ettiklerini söyledi.
Çiğdem'ın açıklamalan. Bosna-Hersek yardım
kampanyası konusunda yaşanan çelişkili
açıklamalar zincırine bir yenisini ekledi. "RP'nin
kasası" olarak bilınen Süleyman Mercümek'in
av ukatı Fuat Sağıroğlu. mayıs ayında yaptığı yazılı
açıklamada. Konya'dan IHH'ye 1 milyon 454 bin
mark gönderildiğini bildirmesıne karşın.
Abdurrahman Çiğdem. Konva'dan kendilerine 1
milyon 731 bın mark geldiğini sö> ledi. Çiğdem ve
Sağıroğlu'nun telaffuz ettiği rakamlar arasındaki
277 bin marklık farkın kaynağı henüz bilinmiyor.
Çiğdem'in. sorulara verdiği vanıtlar şöyle:
- Konya'da üüzenlenen yardım kanıpaması ile
IHH'nin üişkisi nedir?
- Ülkemizin çeşitli yerlerinde düzenlenen Bosna
kampanvalan ile teşkılatımızın herhangi bir
organik bağı mevcut değildir. IHH bu toplantılara
misafir olarak katılmış. tertip komitelerinin
kendisinden rıca ettikleri Bosna eksenli afiş gibi
ay dınlatıcı malzemeleri hizmetlerine sunmuştur.
Bu vesile ile mahalli idarelerden izin alınarak
toplanan nakdi >ardımlar resmi heyetlerin
huzurunda teşkilat elemanlanmızca makbuz
karşılığı teslim alınmıştır.
- Konya'da toplanan paralar neden size gönderildi?
- Bu sorunun muhatabı Konya yardım heyetidir.
Ben bildiğim kadarıyla aktarabilirim. Yardımlar
toplandıktan sonra Kızılay bu paralara talip olmuş.
Tertip heyeti müteveffa Turgut Özal'ın yardımlann
resmi kuruluşlarla gönderilmemesi cümlesine
uvgun hareket ederek. bu paralan Kızılay'a
vermekten imtina etmişlerdir. Tertip heyeti paralan
Boşnaklara ulaştıracak kanallar aramaya başlamış
ve bu vesile hakkında bılhassa Türkiye Gazetesi
dış polıtika yazan M. Necati Özfatura'nın taktirane
vazılar yazdığı IHH adına rastlamışlardır. IHH'nin
yetkililenyle yaptıklan temaslar sonucu 1 milyon
731 bin marklık bir meblağ çeşitli taksitler halinde
teşkilatımıza havale edilmıştir. Teşkilatımız bunun
I milyon 430 bin marklık bölümünü gerekli
altyapıva sahip olmadığı için çeşitli vardımlarda
veddieminlık görevi üstlenmiş olan Süieyman
'Mercümek'e göndermiştir. Mercümek, bu paralan
yetkili makamlara ulaştıracağına dair belgeleri bize
ibra etmiştir
Freiburg savcısı,
Bosna paralannın
peşini bıraktı
• Federal Almanya Freiburg Savcısı
Peter Fluck. Bosna paralan konusunda
şubat ayından bu yana Türkiye'yle
herhangi bir ilişkiye girmedi.
ANKARA (ANKA) - Federal Almanya Freiburg
Savcısı Peter Fluck, Bosna paralannın peşini
bıraktı. Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, şubat
ayından bu yana savcı Fluck'un Türkiye"den
herhangi bir talebi olmadığını söyledi.
Adalet Bakanı Mehmet Moğultay. RP Kocaeli
Milletvekili ve grup başkanvekili Şevket Kazan'ın
konu>la ilgili soru önergesini yanıtlarken. savcı
Peter Fluck'un federal Almanya Büyükelçiliği
kanalıyla RP'nin Bosna paralarına ilişkin olarak
adli yardım ısteminde bulunduğunu anımsattı. Bu
istemin şubat ayında Cumhuriyet Savcılığı'na
iletildiğini bildiren Mehmet Moğultay, ilgili
evrakın mart ayı içinde Fluck'a gönderildiğini
söyledi.
Moğultay, savcının daha sonra konuyia ilgili
herhangi bir istemi olmadığını belirtti.
Peter Fluck, daha sonraki tarihlerde basına verdiği
çeşitli demeçlerde, Türkiye'den gelen bilgilerin
yetersiz olduğunu dile getirmiş ve konuyu bundan
sonra Türkiye'nin izlemesi gerektiğini ifade
etmiştı.
Erbakan'a riyakarhk suçlaması
Necmettin Erbakan'ın ABD ziyareti sona ermesine
karşın ziyaretin yol açtığı tartışma sürüyor.
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı
Hasan Celal Cüzel, "Erbakan'ın ABD gezisi en
hafîf tabirle riyakarüktır" dedi. Güzel, Erbakan'ın
ABD yolculuğuyla RP'nin fundamentalist bir parti
olmadığının kanıtlandığını savunarak, "Erbakan,
milleti aptal kendini akıllı mı sanıyor" diye sordu.