27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EKİM 1994 ÇARŞAMBA • • • • CUMHUBİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 "PromosyM ravaşf yoğıııtafnıad» önceU ve soırakitiraj durunu ( \ GepnlMta ~r j NVrl^ft MBy6t saBaı Cumartesi 535.812 418.672 689.795 Pazar 545.759 356.787 646.405 BuHafta Cumartesi Pazar 660.784 682.791 519.110 438.048 648.850 2 657.975 f? Sabaft'mkafştkmpanyasffmüzbaşlmsdt Gazetelerde • Baştarafı 1. Sayfada ru" hedefleniyor. Geçen günlerde yenıden yo- gunluk kazanan "promosyon sa- •vaşı"nın "etkileri" görülmeye başlandı. Elindeki "ŞansPaketT kartını açarak her gün 5 otomo- bil ve bin süpürge vereceğıni ilan eden Milliyet Gazetesi ile "Bü- yiik Piyango" biletiyle yine her gün 5 otomobil ve devremülk, 10 devremülk. 25 bulaşık maki- nesi. 50 televizyon. 75 mutfak robotu ve 5 milyon liralık 100 alışveriş çeki vereceğini ilan eden Hürriyet Gazetesi, önceki haftaya oranla tirajlannı 100- 150 bin dolayında arttırdı. Hür- riyet Gazetesı'nin kampanyası- na gönderme yapan Sabah Ga- zetesi ise, kendisiyle yanşılma- yacağını betirterek, Hürriyet Ga- zetesi'nin verdiğinin iki mislini vereceğini açıkladı. Kampanyaya henüz başlama- yan Sabah Gazetesi'nin ise. ön- ceki haftaya oranla yaklaşık 50 bin tiraj kaybettiği görüldü. Te- levizyon reklamlannda da bu ga- zetelerin habercilik imajlanndan çok, yürüttükleri kampanyanın büyüklüğüne ilişkin imajlannın ön plana cıkanldığı görüldü. Diğer gazeteler arasında da promosyona ilgi sürüyor. Türki- ye Gazetesi 30 kupona kaplıca evleri ve '"Herkese Lazım Olan lman"ı veriyor. Akşam Gazete- si de çocuklara 21 kupona jeep. otomobil, motosiklet \ererek okur kazanmaya çalışıyor. 'Son derece çirkiıT Hürriyet Gazetesi murahhas üyesi Yaşar Eroğlu, kızışan promosyon savaşı ve rakipleri Sabah Gazetesi'nin tutumuna ilişkin olarak "Son derece çir- kinveyanlış. İkimisli, üç mis- 11 vermekle bir yere varılmaz. Biz bu yarışta yokuz. Bizim ya- rışımız gazetecilik yarışı, ha- ber yarışına varız" degerlen- dirmesini yapıyor. Eroglu, pro- mosyon savaşıyla bir yere van- lamayacağı gerçeğınin daha ön- ce de görüfdüğünü belirterek. "Ama, ister kabul edelim ister etmeyelim, Türkiye'de 5-6 yiiz bin dolayında promosyon oku- piyango ru var. Bunlardan ne kadarına gazeteyi sevdirir, yeni okur ka- zanırız, önemli olan budur. Bı- rakacağı tortudur" diyor. Geçmişteki ansiklopedi pro- mosyonunun yararlı olduğunu söyleyen Eroğlu. lotaryaya da- yalı promosyonun ise genelde yararlı olmadığını ve bunun ne kadar okur bıraktığının saptana- madığını belirtiyor. Daha önce de "Basında Uzlaşma'1 giri- şjmlerinde bulunan Basın Kon- seyi'nin başkanı Oktay Ekşi ise, bu tür kampanyaların gazeteler için "büyük kan kaybı" oldu- ğunu söylüyor: "Basın Konseyi olarak, ga- zetelerin promosyona ayırdık- ları kaynağı her anlamda ka- liteye ayırmalarının gerekli ve doğru olduğu inancındayız. Promosyon yarışının önlenme- sini ya da sadece kültürel amaçlı promosvonlara yönel- melerini istiyoruz. Bu amaçla daha önce iki ayrı girişimde bulunduk. Önde gelen basın kuruluşlarımızın kendi arala- rında uzlasmalarını, eğer bu sağlanmazsa, yine onların uz- laşmasına dayalı bir yasal dü- zenlemeyle konuya çözüm ge- tirilmesini sağlamak istedik. Her iki teşebbüsümüzde de or- tamın henüz yeterince olgun- laşmadığı gerçeğiyle karşı kar- şıya geldik. Umuyoruz ki özle- diğimiz bu uzlaşmayı yakın bir gelecekte gerçekleştireceğiz." Türkiye Gazeteciler Cemiye- ti Başkanı Nail Güreli ise, pro- mosyonu "karşıdevriın" olarak nitelendırerek. "Aslında devri- mi olmayan bir karşı devrim. Yani, vayıncılıkta tam anla- mıyla gerçekleştirilmiş sayıla- mavacak bir devrime başkal- dırân bir karşı devrim... Bir bakıma, astronomik ücretli transferler ve ileri teknoloji dikkate alınırsa, yayın ve ba- sım alanında bir devrim ger- çekleştirildiği öne sürülebilir. Ama bu devrim tam anlamıy- la tutmuş ve yerleşmiş olmalı ki, şimdi bir karşı devrim ola- rak promosyon harekâtı yaşa- nıyor" diye konuşuyor. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada redeyse şöyle diyecek: - Bardağı küçümsemeyin. Bugün içinde su yok; ama yarın su geldiğin- de dolduracak bardağınız olmazsa ne yapacaksınız? Binaenaleyh bar~ dak varsa, su da gelecek demektir. Demirel'le iran üzerinden Türkme- nistan'ın başkenti Aşkabad'a uçar- ken sohbetimizin konusu ister iste- mez iç konulardı. Cumhurbaşkanı, dış gezide içişlerini konuşmak iste- miyor. Ama bizim aklımız fikrimiz ko- alisyonun kaderinde, özelleştirme- de, demokratikleşmede olduğu için Türkiye sınırları dışına çıkmakta zor- lanıyoruz. Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal ın kişiliğinde, devletı ve işle- yişini konuştuk. Demirel'in Soysal'la ilgili değerlendirmesi şöyle: "Dışişleri en zor bakanlıktır. Ama hiçbir bakan tek başına politika üret- mez, üretemez. Dışişleri dörî kişinin uhdesindedir; Cumhurbaşkanı, Baş- bakan, Yardımcısı ve Dışişleri Baka- nı. Sayın Soysal da tek başına bir şey yapmıyor. Her bakanın uygula- mada nüanslan olacaktır, o kadar. Kaldı ki Soysal bu bakanlığı başarıy- la götürmeye çalışıyor." Demirel'in sözlerine farklı yorumlar getirecek "şu söylediği bu anlama geliyor" türünden değerlendirmeler yapacak değiliz, ama iki temel yak- Demirel'tten Dersler laşımın altını çizmek gerekiyor: 1. Soysal tek başına değil. 2. Başarıyla götürmeye çalışıyor. Hiç kuşku yok ki, bakanlığı sürdür- seydi, Hikmet Çetin bugün Demi- rel'le olurdu. "Çiller/ç/n Karayalçın ne ise, Demirel için de Hikmet Çetin oydu" değerlendirmesi sanınm yan- lışolmaz. Demirel'in, "Soysal başarıyla gö- türmeye çalışıyor" cümlesindeki "ça- lışıyor"un da ayn bir anlamı olsa ge- rek. Koalisyonun uyumu konusunda Demirel'in her iki partiye de taşı var: "Parti programlannı değil, koalis- yon protokolünü esas almalan ge- rekli. Yoksa olmaz. Esasen koalisyon zor iştir." Demirel'in siyasetteki kavgalara, dargınlıklara yaklaşımı Anadolu evli- yasını anımsatıyor: "Barışmasını bilmiyorsan kavgaya girme." Buradan devlet yönetimine ve yö- netimin "ehilellerde"olup olmadığı- na geçtik. Demirel önce Kuran'ın Ni- sa Suresi'nin 58. ayetini okudu: "Emaneti ehline veriniz." Ardından ekledi: "Bu çok önemlidir. 'Canım boşver, kim olursa olsun yapar' derseniz ol- maz. ' Demirel'e sordum: "Peki siz Türkiye'yi ehil ellere mi teslim ettiniz? Türkiye şu anda ehil ellerde mi?" "Hayır" deyip devam etti: "Ehil ellerde değil. Ama benim dö- nemimde de tümüyle ehil ellerde ol- duğunu söyleyemezsiniz." Demirel, bütün bunların "insanla uğraşmanın" güçlüklerinden kay- naklandığını vurguladı. Çünkü ona göre insanın içinde şeytan var. Demi- rel bu şeytanı da şöyle anlattı: "Allah bütün meleklerine 'Secde edin' demiş, tümü etmış, Şeytan et- memiş. Allah Şeytan'a, 'Bak insan- larım bana nasıl secde ediyor. Sen etmiyorsun'ctem/f. Şeytan, 'Allahım, izin verin, ben insanın içine gireyim. Bakın onları nasıl değiştiriyorum' de- miş. Allah bu teklifi kabul etmiş." Demirel'e sormadan edemedim: - Türkiye 'de insanlar hep şeytana mıuyuyor? Gülerek karşılık verdi: - Kendi hayatına bak, anlarsın. 150siyasi kadro Demirel'in, iktidar değişimlerinde devletin zirvesinde yaşanan görev- den alma-yer değiştirme-bunlara iti- raz karmaşasına karşı birönerisi var: - Devletin tepesinde 150 kişilik bir kadro politik olsun. Onlar iktidar değişince otomatik olarak istifa etmiş sayılsın. Örneğin, bazı genel müdürler, müsteşarlar bu çerçevede olsun. Artvin Valisi olmaz da büyük illerin valileri de bu kap- samda olabilir. Ingiltere'de, Ameri- ka 'da böyle. Ben bunu vaktiyle öner- dim, ama olmadı. Cumhurbaşkanı, devlet çarkında- ki yıpranmışlığın ana etkenini şuna bağladı: - Devlet çok tırpanlandı. Darbeler- le tırpanlandı. Birde darbeden son- ra iktidara gelenler çok hırslı işe baş- ladılar. Demirel son olarak Türkiye'de si- yasi istikrarın olduğunu "kanıtladı" bize. Hükümeti düşürüp-kaldıran ga- zeteciler. Yoksa hükümetin nasıl dü- şeceği, yenisinin nasıl kurulacağı ce- bindeki anayasada yazılı. Son günlerde günde iki-üç yerde konuşarak topluma moral aşılayan Demirel, gazetecileri de gelişmelere "daha sakin" bakmaya çağırdı. Demirel, sohbeti güzel bir fıkra ile bağlayıp bizi uğurlaclı. Aşkabad izlenimlerimi yarına bırakalım. 6 atayurt' çıkarması • Baştarafı 1. Sayfada mır'de düzenlenen Türk Halkla- n Kurultayı'nın hemen sonrası- na rastlayan ve 3 gün sürecek Türkmenistan gezisi. dün başla- dı. Cumhurbaşkanı; TBMM Başkanı Hüsamettin Cindomk. Başbakan Tansu Çiller. Dışışle- n Bakanı Mümtaz SoysaJ ile çok sayıda milletvekilı tarafından Esenboğa Havaalanı'ndan uğur- landı. Cumhurbaşkanı Demirel, Aş- kabad'a giderken uçakta gazete- cilerin son siyasi gelişmelere iliş- kin sorulannı yanıtladı. Seçim Kanunu'nun tartışılabileceğini. ancak Türkiye'de 21 partınin se- çimlere katıldıgını ve izin alma- dan parti kurulabildiğini unut- mamak gerektiğini kaydeden Demirel. "Hürreserbestrejimin kurumu mevcuttur. Türkiye'de, bağımsız yargı, hür ve serbest ba- sın mevcuttur. Sokaklar hürdür. Devlet yasalannı uygulama gü- cünesahiptir. Bunlardemokrasi- dir" diye konuştu. Soysal çaüşıvor Cumhurbaşkanı Demirel, Cumhuriyefin Dışişleri Bakanı Soysal'ın tutumuna ilişkin soru- lannı yanıtlarken Dışişlen Ba- kanlığf nın. hükümetteki en zor bakanlık olduğunu vurguladı Dışişlerinin. Cumhurbaşkanı, Başbakan. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı'nın gözeti- minde olduğunu anımsatan De- mirel. "Hicbir bakan tek başına politika iiretmez. üretemez. Sa- yın Soysal da tek başına bir şey yapmıyor. Her bakanın uygula- mada nüanslan olacaktır. o ka- dar. Kaldı ki Soysal bu bakanlığı başanyla götürmeye çalışıyor" değerlendirmesini yaptı. Demi- rel. hükümette uyum konusuna değinırken de Başbakan Çiller ve Yardımcısı Karayalçın "a "Parti programlannı değil. koalisyon protokolünü esas almalan gerek- li. Yoksa olmaz" uyamında bu- lundu. Cumhurbaşkanı Demirel, koalisyon hükümetinde yaşanan sıkıntılar anımsatılarak vönelti- len bir soruya da basını ve mu- halefeti eleştirerek karşılık verdi. Demirel. şunlan söyledi: "TBMM'nin güvenoyuna da- yalı bir hükümet vardır. Bütün bu variara karşın, istikrarsızlık- tan söz edilemez. Sabah kalkıp. "Hükiimet gider" deyip, akşama kadar bekleyip "Gıtmedi" dedi- ğinizyerde, 'Istikrar yoktur'der- seniz, bu yanlıştır. Istikrar dedi- ğiniz olay, kurumlar, kaideler, ze- minler varsa ve işliyorsa vardır. Hükümeti beğenmiyor musu- nuz? İşte orada Meclis var. Her gün sabah, gazetelerde hükümet düşürme. kurnıa. Böyle yazar- larsa, kolay gelsin kardeşim. Ana- dolu'da. "taş at kolların açılsın' diye bir tabir vardır. Ben basını eleştirmiyorum. Yine istediğinizi yapın." Aşkabad Havaalanı'nda. Türkmenistan Cumhurbaşkanı Saparmurad Niyazov tarafından resmi törenle karşılanan Demi- rel. daha sonra. Türk-Ingilız or- taklığıyla gerçekleştirilen Aşka- bad Havaalanf nın yeni terminal binasının açılışına katıldı. Ko- nuşmasına başlarken. "Bağımsız Türkmenistan Cumhuriyeti" sö- zünü 4 kez tekrarlayan Cumhur- başkanı Demirel, Türkmenis- tan'ın kendisi için "atayurt" ol- duğunu vurguladı. Beraberinde kalabalık bir heyetle birlikte Türkmenıstan'a giden Demirel. 3 günlük gezisi sırasında iki ül- ke firmalarınca ortaklaşa ger- çekleştirilen bazı inşaatlann açı- lışını yapacak ve Türkmenıs- tan'ın bağımsızlığının 3. yıldö- nümü kutlama törenlerıne de ka- tılacak. Ha\ ri Ko/akçıoğlu. Polat Renaissance Otel'deki törende. şölene katılacak sanatçılann bir bölümüne ve destek sağlavan işadamlarına plaket verdi. Cumhuriyet coşkusu I Baştarafı 1. Sayfada cak. Atatürk'ün katıldığı valsli baloların bir benzerı Ankara Pa- las'ta canlandırılacak. Romen şef Hojnikyönetimindeki 30 ki- şilık orkestra vals çalarken. Dev - let Opera ve Balesı sanatçılan da dönemin giysileriyle bir gösteri sunacakiar. Istanbul "da 29 Ekim Cumhuri- vet Bayramı. Cumhuriyet tari- hınde ılk kez gerçekleş'tinlecek olan dev organızasvonla kutla- nacak^jRP'li Anakent Beledıye- sı'nden Cumhurıvet Bavramı ile ilgili hiçbir açıklama yapılmaz- ken. organizasyonu Valilik üst- lendi. Istanbul Valiliği'nce Tak- sım'de düzenlenecek Cumhuri- yet Bayramı Şölenfnde. "Her şey Cumhuriyet için" düşüncesi işfenecek. Gökyüzüne lazerle dev bir Türk bayrağının çizile- ceği şöleni Neco, Halh Kıvanç, Mithat Özy ılmazeL Cem Özer v e Atilla Arcan sunacak. Kanal D, Kanal 6. Interstar. atv. TGRT. HBB ve Shovv TV'nın canlı ola- rak yayımlayacağı şölende çok sayıda sanatçı. Cumhuriyet CÖ& kusunu şarkılarla dıle getirecek. OLAYLARIN ARDEVDAKİ GERÇEK• Baştarafı 1. Sayfada hukukun ne anayasanın ne de Anayasa Mahkemesi'nin önemi vardı. Eğer özelleştirme, hükü- metın elinde Tansu Çiller'in düşündüğü gibi yürütülsey- di, doğacak anarşinin karga- şasında ülkenin altı üstüne gelecekti. Bu tehlike tamamen geç- mese de büyük ölçüde en- gellenmiş sayılabilir. özelleştirme üzerindeki tartışmalar geliştikçe, her- kes, gerçekleri biraz olsun anlamış, şimdi hazırlanan çerçeve yasasındaki ilke ve kurallar öğrenildikçe, ne ka- dar yararlı bir işin başanldığı ortaya çıkmıştır. Buna karşın özelleştirmeyi demokratikleşmenin önüne çıkaran, özgürlüklerle insan haklannı geriye iten çevrele- rin önümüzdeki günlerde olumsuzluğa yatırım yapma- sı bekleniyor. SHP'nin koalisyon hükü- metinde oluşu, özelleştirme- nin yağmacılığa dönüşmesi- ni frenlemekte ve demokra- tikleşmenin gündemin birinci maddesine yerleşmesinde yararlı olmuştur. Bu konular- da alınabilecek sonuçların ne olacağını ise şimdiden kestirmek güçtür. ANAP'ın tutumu bu bakımdan belirle- yici ağırlık taşımaktadır. önümüzdeki günlerde ne- yin ne olacağı daha iyi görü- lecek, partilerin tutumları ka- muoyunun gözleri önüne da- ha açıklıkla sergilenecektir. • • • Shattuck sivil çözüm önerdi AN KARA (CumhuriyetBiirosu) ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Shattuck. Güneydogu Anado- lu Bölgesi'nde yaşanan terörolay- lannın sona ermesı ıçın "siv ıl" çö- züm yontemlerinın gerekli olduğu- nu söyledi. Ülkesının terörle mücadelede Türk hükümetını destekledıginı ıfa- den eden Shattuck. bu mücadele sı- rasında ınsan hakiarının ıhlal edıl- memesı gerektı|ını belırttı. "Mü- fettış olmadığını ve Türkıye'yı de- netlemek gıbı bir amaç gütmedığı- nı" vurgulayan Shattuck. faılı meç- hul cınavetkrde yaşanan artıştanj endışe duyduğunu dılc eetırdı. AT YARISLARI 1. KOŞU: F: Robinson (2), P: Toruntay I (3), PP: Tutku (4), S: BabaKemal(l). 2. KOŞU: F: Pınarcık I (1), P: Bambinur (5), PP: Class. Musıc (2), S: Lahque (3). 3. KOŞU: F. Mertkan (3), P: Çerkezkıa (5). PP: Hela! (1), S: Selin I (7), 4. KOŞU: F: Çelik VI (1). P: Seyyare 75 (7). PP: Orhan I (3). S: Sultanl4(4), 5. KOŞU: F: Marbella I (5). P: Vikontes (6). PP: Acacıa (1). S: KJÎ Kat (4), 6. KOŞU: F: Hanımağa I (2), P: Ipekçe (5), PP: Paşakızı I (8), S: Çitlenbik (9). SS: Gülbanaz (4). 7. KOŞU: F: Buket I (5). P: Big Rock (4). PP: Lan Celot (1), S: Gözde 2 (2). Giinün İkilisi: 5. Koşu: 5/6 Tabela Bahis: 2. 5. 8.9.4. ALTILIGANYAN 3 1 7 5 6 2 5 8 5 4 OTORİTELERİN G BürtıanDalgıç NecdetGöze FarukAcar GJneyAkıncı Enanözsu 1-5-2-3 1-2-5 1-2-5 5-2-1 2-5-1-3 ÖRÜŞLERİ 3 3-5-1-7 3-2-1-5-7 3-5-2-1-7 3-5-7-1 1-7-3 1-7 1 1-7 1-7 5* 5 5 M 2-5*9-1 8-9-1-2-4 2-54*4 2-6-5-a 2-6*1-4 5-4-1 5-1-4-2 5-4-1 54-1 5 DIAPOUS O T E U * * AKÇAKOCA • D«nize sıfr • yüzme havuzu • disco • bar • haftasonfan canlı münk • TAZE BADK • alacart restaurant • CINE 5 • odalanfcj; TV. mOzik CUMA - PAZAR (3 gun - 2 gece) Y P I 400 000 - H A F T A I Ç I O D A + K A H V A L T I 450 000 - Rer. (0.374) 61 1 37 41 pbx. Fax: (0.374) 61 1 37 90 T.C. BÜNYANKADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1992 807 Davaa Hazine vekili Av. Betül ÖzJcan tarafından davalı fCemal Çelik ve mirasçılan aleyhine açılan kadastro tespitine itiraz ve tescil davasımn yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğince: Bünyan ilçesi Samağır Köyü Çamlama sekisi mevkiınde 131 ada ~S2 parsel sayılı taşınmazın yargılaması devamında davaj mırasçıla- mdan Mustafa Çelik'in bütün aramalara rağmen tebligata varar idresi tespit edilemediğinden yukanda sözü edilen taşınmaza iİişkin nahkememizin 4.1.1995 günü saat 09.00'a bırakjlan duruşmasında ıazxr bulunması ya da kendisini bir vekille temsıl ettirmesı aksi halde zavanın vokluğunda devam edeceği ve yokluğunda kamr verileceği alekçe yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın. 41141 Ehliyetımi ve nüfus kadığımı kaybettim. Hükümsüzdür. ARİFGÖRGÜLl Asken kiınlik kammı ve sağlık kamemi kaybettim. Hükümsüzdür. SEMRAESENYEL Romanlarınız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel:5540804 Öğrenci pasomu kaybettim. Hükümsüzdür YETER ÖZKAS KOL DUGM S I Z I K A N A L B E K L I Y O R U Z KANAL D • KOL DÜĞMELERİ nde. erkekler ilk defa, kendileri için özel hazırlanmış bir magazin programını izleme şansına kavuşuyorlar. • PAZARTESİ SA- BAHI, SALI SABAHI. ÇARŞAMBA SABAHI, PERŞEMBE SABAHI, CUMA SABAHI, herkesin. güne, her şeyden haberdar olarak başlamasını sağlıyor. • JALE'DEN SE\r GİLER'de, Türkiye nin sevgilisi Jale. izleyicileri her gün. sevgi ve dostluk dolu yolculuklara çıkarıyor. • EKSEN'de, Nur Barur, dış po- litikayı irdeliyor, dünya liderleriyle özel söyleşiler \ T apı>or. • CENK KORAY SHOW'da, ünlü konuklar sohbet yarışına giriyor ve bu yarışta kazananlar, izleyicilere müthiş armağanlar kazandırıyor. • TARTIŞMA BÜYÜYOR'da, Tuna Serim ile Nedim Saban, konuklarıyla, tartışmayı büyüttükçe büyü- tüyor. • DOĞUŞTAN ŞANSLI'da, Romina, seçmece yanşmacılannı soru- larla terletiyor, ama müthiş armağanlar kazandırıyor. • MİSAFİR ODA- Slnda, her gün yeni misafirler, yeni sohbetler, yeni armağanlar var. • GÜLDÜRÜKÇÜ KUKLALARda, kuklalar, küçük, büyük herkesi gül- mekten kırıp geçiriyor. • 19-30 HABERLERİ'ni. hafta içi her akşam. Jü- lide Ateş sunuyor. 0€.30ÇIZGI FILM 07.30 ÇARŞAMBA SABAHI M.00 MUTLULUK PEŞINDE 10.00 TARTIŞMA BUYUYOR 11.00 JALE'DEN SEVGILER 12.30 TATLI HAYAT 13.00 HABERLER 13.10 MÛZIK 13.30SINEMA: BİR EVLAT UĞRUNA 1S.00 MİSAFİR ODASI 17.00 GULDURUKÇU KUKLALAR 17.45 KADIN VE INTIKAM 18.30 CENNETTE FIRTINA 19.15 SPORDA BUGUN 19.30 HABERLER 20.00 DOĞUŞTAN ŞANSLI 21.00 SINEMA- TEHLIKELI OYUN 22.30 EKSEN 23.10 KOL DÜĞMELERİ 23.40 GECE HABERLERI 23.50 SPORDA SON DAKIKA 24.00 CENK KORAY SHOVV 00.50 KAPANIŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle