29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 EKİM1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Rhythm& Blues gitarcılanndan Wilko Johnson'ın konseri yann CRR Konser Salonu'nda Gitarıyla oyuncak gibi oymıyorEYÜPİBLAĞ Bu yıl Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda. Major Müzik Organizasyonu işbirliğiyle ger- çekleştirilen blues konserlerinden ilkini 17 ekim- d e izJeme şansına sahip olduk. Hans Theessink&Blue Groove'un oldukça sa- kin başlayan konserinde izleyici ve sanatçılann yarattıklan ortak elektrikli atmosferde oldukça sıcak, hareketli ve kolay kolay unutulmayacak bir son otuz dakikaya tanık olduk. Sanatın, da- hası müziğin ritim ve melodiyle yoğrulmuş or- tak dilinin, dünya uluslan arasmda en kolay ile- tişim araçlanndan biri olabileceğini bir kez daha görmüş olduk. Della BJues'un "orkestralaş- tinlmış" ilginç Avrupalı yaklaşımına tanık oldu- ğumuz bu konserin ardından yann akşam Ingil- tere'nin dikkat çekici Rhythirı &Blues gitarcı- lanndan Wilko Johnson'ın konserini izleyeceğiz. Aslında 21 kasımdaki Amerikah Blues Rock- çı Duke Robillard'ı da bugünkü yazımıza dahil edersek ortaya ilginç bir konser dizisi çıkıyor. Tamamen Delta'dan kaynaklanan fakat geli- şimleri sırasında değişik kollara aynlmış birbi- rinden oldukça farklı üç blues lara. Blues ilk kez Mamte Smitfa tarafından 14 Şubat 1920'de ka>- da geçirilmiş. Bu tür, o günden bu güne kadar da sürekli değişmiş \e gelişmiş. 1960'Iann başında (beyazlar tarafından) "Yemden Keşif" denilen dönemde, o tarihlerde hâlâ yaşayan büyük delta bluesculan "paket festivaller ve turaeler" halinde başta İngiltere olmak üzere Avrupa"ya geıiril- diğinde blues ıkinci po- pülerliğinin keyfini sür- meye başlamış. Bu şe- kilde Ingiltere'ye ithal edilen delta blues, bura- daki rock müziğinin köklerini şekillendirme- sinin yanı sıra, oldukça değişik. elektrikli bir tarza da bürünmüş. İngilizJer'in British Rhythm& Blues (ABD'de siyahlann yaptığı rhythm&blues ile hiçbir benzerliği yok) adını taktıklan bu tarz, tekrar ana\ atanı ABD'ye geri döndü- ğünde bu ülkedeki be- yazlar buna blues rock demişler. Aradaki tek fark. kuşkusuz okvanusun ıki yakasındaki sana- utçılann değişik yorumlan Yann akşamki Wil- ko Johnson'ın konserinde Mississippi Deltasf- ndan gelip fngiltere adasında elektnklenen Bn- tish Rhythm&Blues konserini ızledikten sonra 21 kasımdaki Duke Robilhard'ın blues rock konseriyle de blues'un okyanus üzerinde gerçek- leşen "ton" değişiklığini daha kolay gözlemle- \Vilko Johnson, gitaruıı sınırlı bir aralıkta çok ustalıklı kullarmor, kısa fakat çok etkili sololar atıvor ve izlevicisini dansa tahrik edivor. vcbileceğimı/ \e farklıli- klannın ayırdına daha ivı varabileceğimizi sant- >orum. Wilko Johnson başanlı topiuluklardan Dr. Feelgoodun cski gı- tarcısı. Müzığını İngil- tere"nin cn ilgı çekici (bazı eleştimıenlenn en i>isi dediği) elektrikli basçı Norman Watt-Roy ve davulda Salvatore Ramundo ile sunuyor. Lç isimden oluşan top- luluğun müziğı oldukça dınamık ve zaman za- man izleyenlerin adre- nalin salgısını arttınvor. Wilko Johnson. gı- tannı sınırlı bir aralıkta çok ustalıklı kullanıvor. kısa fakat çok etkili so- lolar atıyor ve ızleyicİMni dansa tahrik ediyor Onun kendıne cvgünlüğü ıçin saygın müzikdergılennden M M.E. "İngilte- re'nin gerçek rock orijinallerinden" derken Gu- ardıan gazetesi daha da ılen gıderek "Chuck Berry veya Pete Tovvnshend ile kıvaslanabilecek özgünJükte"dı>ebilı>or. Bu kuşkusuz çok iddı- alı bir benzetme ve rock and roull'un kralı \e ef- saneleşmış bir ısmiyle bir arada anılmak. sa- natçının kendi kulvannda kimlerle yanyana anı- labilecek yctenekte olduğunu gösteriyor. Wilko Johnson'ın yaptığı müzik !960'Iann başlannda Beatles, Rolling Stones gibi isimlerin temellerin! attığı rhythm& blues'un etkilerinin gösteriyor. Özellikle Rolling Stonesun ilk dö- nemlerindeki anlayışını yakalamış \e endüstri- nin baskılanna rağmen aynı tarzda kalabilmeyi başarmış. Seyircisi ile çok vakın ve tüm konser süresince devam eden bir ilişki kurduğu sö\Ie- ncn Wilko Johnson, genellikle kendi bestelerinı seslendjriyor. The Daily Telegraph'ta vazılı eleş- tirinın bir yerinde gitanyla bir oyuncak gibi oy- nadığı. çalgısının üzerinde müthiş bir hakimiyet. sağladığı belirtilıvor. Birkaç yıl öncesine kadarcazdan ayn yanlan. nasıl bir müzik türü oiduğu bıle çok az bilinen blues'un. nihayet cazdan oldukça farklı bir mü- zik türü oiduğu anlaşılmış durumda. 1990'lann ortalanndan ıtibaren blues konu- sunda başlayan yazın. konser ve festıval çabalan ürünlerini vaklaşık beş yılda vermeye başladı. Sayılan çabalann yanı sıra bu yıl Cemal Reşit Rey'desergilenme\e başlanan değişik tarzlarda- ki blues konserleri de bu konuda gıderek daha bilinçli olan izleyici)e öğrenme ve kıvaslama şansını venyor. Bu açıdan blues'a İngiİtere'nin nasıl yaklaştığını (en azından VVİIko Johnson açısından) görebilmck ıçin vann akşamki kon- serin ızlenmesinde her bluessever ıçin sonsuz ya- rar var. ÜÜDÜŞÜNCEYE SAYGI MEMET FUAT DanzaFuego Flamenko DansTiyatrosu CRR'de Kültür Sertisi- Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda bugün saat 19.30'da Kültür Bakanhğı tstanbul DevletTûrk Müziği Korosu bir konser verecek. Türkiye Cumhuriyet'nin resmi olarak devlet eliyle kurulan ilk klasik müzik topluluğu olan koroyu şef Nevzad Athğ yönetiyor. Konsenn solistleri Mönip l'tandı ve Samim Karaca. Yann saat 2O.3O'da Dr. Feelgood topluluğunun eski gitarcısı Wüko Johnson. blues sevenlere bir müzik zivafeti sunacak. NME'nin "fngjltere'mn gerçek rock orijinallerinden" dıye tanımladığı Johnson. uzun yıllardır Jngilteresahnelerinde rastlanmayan özgünlükte British Rhythm and Blues'unu devam ettiren isimlerden bin. Sounds dergisi onun için "lş gitarcılığa geldiğinde VVilko'mın erişriği hırs ve şiddetteki sanatının yamna kimse vaklaşamaz" diyor. Cemal Reşit Rey de ekim ayı, Danza Fuego Flamenko Dans Tiyatrosu'nun gösterisiyle sona erecek. Ispanyol müziği ve kül- türünû tarutmayı amaçlayan Danza Fuego, fspanyol ve Al- man şarkıcı, danscı vemüzis- yenlerden oluşuyor. 31 ekim ve 1 kasım tarihlerinde saat • I9.30"da gerçekleştirilecek gösteri " H Embnijo^Kınnızı Büyü)adlı biröyküetrafında gelişiyor. Gösteride Antonio Gades'in ünlü Carmen'inde yer alan Ispanyol balesi figürleri de işleniyor. Gösteri, Garcia Lorca'dan kısa resitatifler, Manuel de Falla ve Isaac Albeniz'den gnarparçalan, geleneksel halk danslan ve Kuzey Afrika tarzı flüt çalan EI Lobito gibi birbirine çok zıt gibi görünen öğeleri bırleştiriyor. KÜLTÜR • SANAT Şarkılannı 'yenik insanlar' için seçen Umay Umay/umutsuzları' hedefliyor Müzıkte sahioli^ Ruhi Su'dan ML^HARREM AYPIN özellikle pop dalında bir "partama"dan söz edildiği müzik piyasasında "hareket vakfı" geldi! Çünkü, Umay Umay. kendi adını taşıyan ilk kasetiyle müzik dünyamı- za i!k adımmı attı. Umay Umay. kasetinin "lokomotir parçası "HareketVakri''ndc sanki her sonun, taze bir başlangıç oldu- ğunu müjdeler gibi: "Kal deme hiç, lonu benden isteme/ Çağıran bir şevler var ıep/ Beni uzak şehirlerde/ Bana ait bir ş-'.vkr var/ O sert gülüşlerde/ Sen yine old ığun gibi kal/Benim için sakın değtşme/ Gide- rim bugün ha yarın/ Bir el sallarsın v ,-ter/ Hareket vakti gelince..." Kendısiyle yaptımız söyleşıde, "çöz imii zor bir bibnece" görünümü yansıtan Umay. müziğe nasıl başladığını "ger^k- ten" anımsamıyorf Çocukken kendısine alınan bir gitarla. 3 akoru öğrenir öğren- mez, gitar öğretmenini terketmiş ve beste yapmaya başlamış. Günlerce gitar çalmış. Çocukluğunun gectiği bir kıyı kasa- basında, her ağaca tırmanmış, her su biri- kintisinin içinde nplamış durmuş. Bıraz daha büyüdügünde ise "farklı" bir çocuk olduğunu anlamış. Kısacası başkalannın kurallanyla oynamak istemiyor. Şimdi de öyle: Insana ve sanata inanıyomm "Içtenliğine inandığun ve kendimi ifade edebileceğim programJara çıkacağım. Medya bende istediği malzemeyi bula- mayacak! Müzik otoriteleri benden hoşlan- mayacak! Pek işlerine gelmeveceğinı, yaptıklarmı alkışlamayacağım. Konserlere ağııiık vereceğim. Çünkü öylesine yalana altşmtş bir memleketiz ki. insanlan doğru- dan yakalayamıyonız. öylesine kandmbnış bir halkunız var ki. Onlara bir mesaj >erebilirim." Yıîlar, Halkevlerinde solo konserler ve- rerek, gruplar kunıp bozarak geçmiş. Türk Halk Müziği. Pop ve Rock müaği yorumlamış. Müzikte sahiciliği ıse "müzik hocanT dediği Ruhi Su'dan öğrenmış. Gı- tannı ve Ruhi Su'ya duyduğu saygıyı hiç yitirmemiş: "Müzik ve havat bocam Ruhi Su ha- öğrendim yatmm da dönüm noktasıydı. Çünkü şarkı söylemenin ne demek otduğunu, dünyaya kalple. hetn de slogansu meydan okumayı ondan öğrendim. Hayatı. müziği, aşkı ne- densert yorumladığım! bilmiyonım. Ancak en yumuşak bir parçayı bile sert yorumla- mayı seviyorum. Gençlik yıllarımda kim- seyle anlaşamadığım icin gitarın yalnızlığı- ma denk düşüyordu. Çünkü o dönemde politik acüar çekili- yordu. tçimde, körü köhine saplanabilcn brr ruh olrnadığı icin politikadan uzak dur- dırnı. Çünkü bir coeuk politikaya inana- ma/, bilemez ve çözemez. Bu nedenle gitar vüduduma ve kalbimedenk düştü. Gitar be- nim için yalnulığunın arkadaşıydı." Umay Tiirkıye gerçeğınden. sanat an- layışından. ınsanlara ve topluma ılişkın gözlemlcnnden söz ederkcn. kendmc aıı ıpuçlan da \eriyor: "Kimsenin sözcüsü değilim. Çünkü dün- ya yenilginin yanında olabilecek bir Donki- şorJuk umudunu kaybetti. Artık kimse dev- rim şarkılarıyla uyanmayacak. Çektiğim ve gördügüm en büyük acı insanlan susru- ran 12 eylül darbesiydi. Politikayı hiç sev- mem. İnsana ve sanata inanıyorum. Şarkı benim için acıları ve kendimi ifade etme bi- cimi. Oysa coğu sanatçı bohemliği ve aydınlığı alkolizm olarak algılıyor. Sa- natçıların bölünmüşlüğü beni derinden y a- ralıyor. Sanatcının insanı zehirlemesinden daha iğrenç bir sey olamaz. Işte böy lesi sa- nafçılar yüzünden aykınyım. Çünkü. Tür- kiye'de kavramlann içi o denli boşaltılmış ki. Marjinaller, entelekrüeller. sosyalistler ya da radikaller hiç de inandırıcı değil. F'embe dizinin sıradan artistleri Türkiye'ye ı,'tli\or. Başbakanımız önierinde ayağa kalkıyor. Ama dünyada bir defteri açıp ka- patan efsanevi bir mü/Lsyen sanatçı geliyor Türkiye'ye, kimse farkında bile değil. Aca- ba Türkiye'de kaç kişi, Miles Davis diye birisinin yaşamış olduğunu biliyor?*' Acı çekmesini seviyomm Sade, yalın sözcüklerle kendmi anlat- 7 iaya "çabaJayan" Umay ıç dünyasının kapılannı biraz daha aralıyor: "Acıyı ve acı çekmesini seviyonım. Şarkıcıyım ancak yaptığım klasik ve dar anlamda müzik değil. Bir eylem ve duygu abşverişi. Belki de sevişmek.'" Umay. müzıkal amacinı ise. "Kasetime güvenivorum çünkü gitarcımdaki duyguyu, öfkeyi, gö/yaşını görmeyi hedefiedim ve başardım. Bence müzik kulakla değil, mi- deyle dinienir. CHnierken mideye sanki bir kramp girmeli. Mideve inmeyen müzik ku- lakla algılanamaz. İnsanlan incirmeden, yalansı/, efektlerle beyinleri çürütmeden aşk şarkıları söylemek istiyorum. Bu yüzden kasetimde fazla bılgisayar numaralan' çekmedim. Şarkılanmm ye- nik insanlar için secrik. Sokaktaki, marji- nal barlardaki çocukları, kırsal kesimde bile, sol kulağına küpe takıp, başkaldıran. ama yem'k, hiç bir umudu olmayan insan- lan hedefledik."sözlcnyle yonjmluyor. Daha önce. ıkı ıclevizyonfilminderol alan Umay Umay'ın aynca "Oyun Evini Kay Kdcn Çocukljr" adlı bir hikaye kita- bı da ömimuzdekı \ıl vavınlancıcak. Küçüklük Duygusu Küçüklük duygusu ınsanlarımıza bilgisizlikten geliyor sanjrım. Herhalde birtakım işleri yapamayâcağımız ka- nısındalar. Yapabildiğimizi gördüklerinde de, aşırı bir coşkuya, sevince kapılıp nerdeyse çılgına dönüyorlar. Neden böyleler diye düşündüğümde, "bilgisizlik"\.er\ başka yanıt bulamıyorum. Ne geçmişimizi doğru dürüst brliyorlar, ne de bugünümuzu. Tarih dedıniz mi. önlerine sürülen, padişahlar. savaş- lar; günümüz dedıniz mi de. siyasa adamları, para baba- ları. bir de sanat adına turlüsünden bayağılıklar . Bizim insanlarımızın da. ne eksik, ne fazla, bütün öbür ülkelerin insanlan gibi olduklarını, iyi koşullar altında yaşar, iyi beslenir, iyi eğitilirlerse aralarından çok başa- nlı kımseler çıkacağım herhalde düşunemiyorlar. Şöyle sorabilirler: - Peki bugüne kadar niyeçıkmadı? Böylece de bilgisizlikleri iyice açığa vurulmuş olur... Küçüklük duygusu, özellikle Batı dünyasının, bilımin, teknolojinin üstünlüklerini gördüğümüzden bu yana ba- şımızadertoldu... Türkiye'de iyi koşullar altında yaşayan, iyi beslenen, iyi eğitim gören insanların sayısı çok az. Gene de şu son yetmiş yıllık Cumhuriyet döneminde, bu ülkeden pek çok kişi dünya çapında başarılara ulaştı. Salt güreşçiler gelmesin aklınıza, Yaşar Doğu, Celal Atik Gazanfer Bilge dıye saymaya başlamaym Her alanda gerçi öyle birincı. ıkinci diye sıralanılmıyor. bay- raklar çekilip ulusal marşlar okunmuyor. ama dünya in- sanlarının gönüllerinde. dünya kamuoyurtda yerinizi alı- yorsunuz. "/Vfaz/um'devletlerinemperyalizmekarşısavaşımla- nnın bir sımgesi olarak Atattirk, dünya çapında başarılı insanlarımızın başında gelır. Sonra Muzaffer Şeriften Feza Gürsey e Pertev Naili Boratavdan Gazi Yaşargil'e birçok bilim adamımız; Nazım Hikmet ten Fazıl Hüsnü Dağlarca ya Mellh Cev- det Andaydan Yaşar Kemal e birçok yazın adamımız; AbidinDino İlhanKoman JaleYılmabaşargibi ressam, yontucu, seramıkçılerimız; Leyla Gencer, İdil Blret, Suna Kan. Ayla Erduran. Ayşegül Sanca Pekinel Kar- deşler. HüseyinSermetgıbımüzıkçılerimiz; daha başka alanlardan da adlar verilebilir; hepsi bu topraklardan dünyaya açılmış övünç kaynağı kişiler. . Evet. aşağılık karmaşası demeye dilim varmıyor, in- sanlarımızdaki küçüklük duygusu, bence, bilgisizlikten geliyor. Tanımıyor. bilmiyor, ilgılenmıyorlar . Türkiye Cumhuriyeti devleti de. çeşitli nedenlerle. bu övünç kaynağı kişılerı. pek azı dışında. öne çıkarmak, tanıtmak yolunda bir çaba göstermiyor. O pek azını da gene pek az desteklıyor Kım bilir, belki de herkesin dunya çapında başarılara heves etmesinden korkulu- yordur!. Neyse, başka ülkelerin futbol takımlarıyla yaptığımız maçlarda bu küçüklük duygusunun nerdeyse çoğaltıl- maya çalışıldığı sanısma kapılıyorum Hele Galatasa- ray'ın Şampiyonlar Lıgindekı maçları Galatasaraylı futbolcularda kesinlikle bir küçüklük duygusu yok Böyle bir şey sezilmiyor. Oynadıkları ta- kımların çok güçlü olduğunu bıliyorlar. Ama bu durum bir eziklikgetirmıyor onlara, tersine, kamçılıyor. "Bizde iyi bır takımız" dıye duşünüyor, yenmek ıçin oynuyor, sonuna kadar büyük bır savaşım veriyorlar. Yapabile- ceklerinin sınırlarını zorladıkları açıkça göruluyor. Ne yazık ki bu maçları veren televızyon kanalındaki anlatıcılar tam anlamıyla küçukluk duygusu çoğaltıcıla- rı... Kendilerini denetlemelerı de olanaksız Kulaktan dolma futbol bilgileriyle yorumlar yapıyor, sanki izle- yenler görmüyorlarmış gibi her hareketi büyük bir coş- kuyla anlatıyorlar: "Pas verdü", "Kaptırdı!", "Çelme taktı!", "L/zaA:tenşufatt//"gıbıuzmanlık(!)bilgileri... Tur- lüsünden ünlemler, ahlar vahlarla akla durgunluk veren yorumlar iç içe akıp gidiyor.. Başka bir programda olsa kanal değiştirir kurtulursu- nuz, ama maçı ızlemek istiyorsunuz... Sesi kıssanız. o da olmaz .. Sonra başlıyorsunuz düşünmeye: Neden bazılarımız böyle küçüklük duygusu içindeyiz? Galatasaray, sorununu çözmüş; futbolcular kendileri- ni küçük görmüyor, dünyaca ünlü takımlarla başa baş oynuyorlar... Bu maçların yorumunun da, anlatımının da o düzeye ulaşmış insanlarca yapılması gerekmez m'ı'?.. 293 89 78 (3HAT) Amıljnjn hır kJtftn ıur lantîtn iiktşı hı \r/ul:ı\ jn k;uhn olıııva. .ITYUUUJIĞI erit'k K tf Beyoğlu PERA'da (251 32 40) Calhenne de Medıcı 1 ; rolunde VIRNA LISI 1994 Cannes Fılm Festıvalı En lyı Kadın Oyuncu Ödıllu ISABELLE ADJANI • DANIEL AUTEUIL JEAN - HUGHES ANGLADE • VINCENT PEREZ ' Kraliçe Margot "La Reine Margot" ALEX^N'DRE DL'MAS ın rıımjntnıJan uvarlanmi}t>r Bır PVTRICE CHFRBAL Fılmı BcvoğtuBEYOĞLU '2S132 40) 1200-1500-18 00-21 r>0 îodıkSy « 0 0 * f337 0129ı H 15-H 30-18 00-2130 ÜÇ RENK: MAVI Günümuz Sinemasının 1 Numaralı Yarattcıst K. KIESLOWSKInin bütün büyük festivalleıi slUp süpüren başyapıtı 199.-! Vcnedık Fc-Mivalı En l> ı ( r ılm Buyuk Odulu In h ı Kadın CJvunı.u Odulu (lıılıeltc Hınochc) W dııha 20 ıılu.slarar.iM <>dul BEYOĞLU ALKAZAR Tel: 245 73 83 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 2. HAFT» "BufllmEunmageg katkılanyla gOsterilmefctedir " İFA 4 CESAR ÖDÜUÜ fİLM Eşlikçi Kız3 O Y5n: CLAUDt MRUK ELEHA MKW0W UCHAHD tOtOtMOJt «OMA* lOHMNCa 12 15-14 30-16 45-19 00-21 15 SINEMA ORTAMI • Seminer / Atölye / Gösterim • Sinema Tarihi ve Kuramı • Uyarlama, Senaryo ve Yönetim DÜŞÜNCE TARİHİ DERSLERİ Afşar TİMUÇİN PLASTİK SANATLAR ÇAÜŞMALARI • Resim / Grafik / İçmimarlık KURS KAYITLARI DEVAM EDİYOR Toplumsal Araştırmalar Vakfı Başağa Çeşmesi S.17 BEYOĞLU Tel/Fax: 0212.293 10 95 (4H) Kültür Sanat ılanlannız ıçin 293 89 78 (3 hat) tl DRlAKOYKUtTimVEPKGİ • TİYATRO TEt 251 69 3 7 İ j S T A N B U L BULUNMAZ TİYATRO - I S MUAMMER KARACA HALK 0YUNLARI EĞİTİMİ Kurs Kayitlan Başlamışfır. Çalışma SaaHeri: Paıar 10.00-12.30 OKM Dcnboyu Cad. No.l 10 Ortaköy ŞEHİR TİYATROLARI 24-3O EKİM 1994 HARBİYE MUHSIN ERTUĞRUL SAHNESİ (240 77 20) M B U L G A K O V MOLIERE YA DA KARA KOMPLO Cr.Er M?N LEONID HEIFETZ " ^ v ^ c ^ MAZLUM BETHAN (26-27:8-29-30 EKIM) KADIKOY HALDUN TANER SAHNESİ (349 04 63) N E I L S I M O N ASKERLIGIM ENGIN ULUDAĞ SEMRA KARAMURSEL USKUDAR MUSAHIPZADE CELAL SAHNESİ (333 03 97) A . R . G U B N E Y A Ş K M E K T U P L A R HAKAN ALTINER -l_. a X^Ei ARfiAĞAN ERSfN I2f> 27 28-29-30 EK1M1 L O L E H B E L L O N MUMAYLIK TİYATRO DERGİSİ TURKİYE'Df İ U KEZ HER TAŞTAN COCUĞA OYUN SİHİRLİ SANDIK; Yazan-Yönelen H. Hilmi Bulunmaz Salı 15.00 İZLEYKİ REKORLARI KIRAN OYUN INEK Yazarr Nazım Hıkrnet YonH. Hilmi Bulunmaz Cumartesi 21.00 Bilet satış: ÇARŞI Capıtol: 391 18 34 (3hat) Maslak: 285 OS 2O (S hat) B.köy: 572 84 06-07 Tel: 513 74 31-522 65 85-251 6O 9O-638 14 84 SESSIZLIGIN RENKLERİ SPalyaço-Mım ' Aslan Timur Çarşamba 20.30 İÎTİKUl (AD. MO: 140 TEL 251 İS 65-46 HI: 244 43 27 9 KASIM'DAN BASLAYARAK Ferhan Şensoy'un SEYIRCILISEYIR DEFTERİCuma-Cumartesı 21 00, Cumartesı-Pazar 15 30 Pazar 18 30 FERHANGİŞEYLER Ferhan Şensoy iltKKM.VİII^I Çarşamba 2 1 00 Ferhan Şensoy'un ŞU GOGOL DELİSİ Derya Baykal Şensoy Perşembe 21 00 OYUNCULARI 211 3O 31 - 2*6 35 81 D.L. COBURN Komedi 2 Bölüm "31 Ekim- 9 Kasım" Turkçesı : Seçkın Selvı Dekor : Refık Eren BİJetSatısYbrleri:SES-1885OrtaorunlarTe!:25t »865 I YILDIZ KENTER * • * MÜŞFİK KENTER FATİH R E Ş A T NURİ SAHNESİ (526 53 80) • VAKKORAMA Taksim-Rumeli.ÇARSI Maslak-Bakırköy,Capjtol Uağazalart | Paar 15.30-18 00 P.tesı 2115 Salı 21 15 Çarşamba 15 30 Necati CumalıOYLE BIR SEVGI Kİ •O ; - « [ \ ENCINGURMEN -.ıf-C: MUALLA GENEZ ,26 2 T 28 29-30 EKIMI GAZİOSMANPAŞA SAHNESİ (578 60 67) N E Z I H E M E R I Ç SULAR AYDINtANIYORDU BAŞARSABUNCU I26-27 28-29 30 EKIMI OyunGunfcri Çar. 1$ 0t. 20 38 Pcr M » C«m W 3 0 C t . İS 00. Î0 JQ faıır I S M 1 | ÎO BİLETIERI ŞEHtft TIYATKOLAJd CI$EL£RI İLE VAKKORAMA TAKSIM, SUAOtTE. RUHELİ HAĞAZALARI, KADIKOY HALDUN TANER <MERK£Z Ct$ESI) VE CAPITOL'DE SAT1LMAKTADIR UÇ RENK: MAVI Juhe (Julıette Bırvoche) buyuk b ' 'ompozıtor olan Kocası Patrıce ve kızı Annayı bır tra'ık kazası sonucu kavbeder Bu olaydan sonra Julıe bagımsi2 ve tanıdıklanndan uzak yenı bır yaşam surdurmeye başlar O güne kadar ıstedığmce sahıp t oiduğu her şeyden kendi ısîegıvle yavaş yavaş kopar Herşey b" arda kaybeden bırı ıçin seçenekler sım r lıdır Vaşamına ' son verebıleceğı gibi ıçınde arda kalan ateşle ve anılarla vaşamını sufdurmeve de devam edebılır Her ne kadar bazı • anra r ı ve goruntulerı belleğınden sılemese bile değişik b> r yaşam turû oluşturmak ısteyebılır Işte Julıe (Julıette Bınochetı nın seçî.ğı/ol da budur K. Kieslovvski n-r ÜÇ RENK ıçm yaptığı bır uçlemeden ozgürlugü sımgeleyen ÛÇ RENK: MAVİ /ı gerçek sinemaseverler nrjtlaka görmelı Ardından eçrtlıgı sımgeleyen ÜÇ RENK: BEYAZ, kardeşlıgı sımge'e/en ÛÇ RENK: KIRMIZI getecek ^ . T C KULTUR BAKANLIĞIDEVIF TI^TOIAR! ^İSTANBUL DEVLET TİYATROSU AKM BIRIM TİYATROSU 251 56 00-254 Oyun Saatleri: H.İci 19.30 C.tesi 15 00-19 30 25 EKİM'den BASLAYARAK... VVOODY ALLEN FİNAL Yöneten: Cüneyt ÇALIŞKUR Çevıren: Turgut BERKES Ozcan Ö?ER Dekor : Nurettın ÖZKÖNÜ Kostüm. Serpıl TEZCAN fşık Onder ARIK 25 Ekim-5 Kasım arasmda Toplu Satışlar için: 244 28 11 N AL lN LAR 2 3 - 3 0 Ekim Pazar 15.30-18.00 P.tesi 21.15 Salı 21.15 Çarşamba 15.30 Kent Oyuncuları K A D I K O Y H A L K E Ğ İ T İ M M E R K E Z İ Tel : 4 1 8 61 8 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle