Katalog

SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 1994 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK• Baştarafi 1. Sayfada oluşturuyor. Ara seçimlerde bu ters ya- pılanma büsbütün göze çar- pıyor; çünkü, ara seçimler büyük ölçekte Güneydoğu bölgesinde yapılacaktır. Gerçek şudur ki Türki- ye'de "solkorkusu "son kı rk yılın çok partili rejiminde belirleyici olmuş, 12 Eylül askeri yönetimi solu ezmek ve budamak için dinsel siya- set çevrelerini güçlendirmeyi bir strateji saymıştır. 1980'lerde siyaset yasaklan üzerıne yükselen sivil görün- tülü bir rejimle yürütülen bu strateji meyvelerini vermiş, bugünlere gelinmiştir. Bugün bölük pörçük siya- si partilerden kimisi tarikat- larta pazarlık yapıyor, kimisi Güneydoğu'daki aşiret reis- leri ve korucularla sonuç al- maya çalışıyor, kimisi Islam- cı propagandayla sandıktan çıkmaya çalışıyor. Terör ze- mini üzerinde yükselen bu gelişme, iç açıcı degildir. Türkiye'de demokrasınin sağlığa kavuşması ıçın sağın ve solun çağdaş ıçerikle se- çim sandığını dengelemesi gerekiyor. Bu dengeleme, çağdışı akımları geriye ite- cek; tarikatlar kendi yaşam alanlanna çekilecek, mikro- milliyetçilik teröre sapmaya- cak, ekonomik sorunlar ve gelir paylaşımı tartışmalan öne çıkacaktır. Demokrasinin ancak sa- nayi devrimini gerçekleştir- miş toplumlarda işlerliğe ka- vuştuğu açıktır. Feodal ilişki- lerin kıskacından kurtulama- mış ve tarım toplumu ıde- olojilerini aşamamış bır Tür- kiye'de, ortak hedef, en- düstri devrimini bir an önce gerçekleştirmek olmalıdır. Bugünkü parlamentonun demokrasıye bu kadar so- ğuk bakması şaşılacak bir şeydeğil... Şaşılacak şey, demokrasi- ye bu kadar soğuk bakanla- nn toplumunda, Avrupalılaş- ma duygusunun bu kadar yoğun olmasıdır. Eğer "özel- leştirme" ve "gümrük bırlı- ği"ne dönük tutkularımız de- mokratik rejim için de ge- çerli olsaydı, Türkıye çoğu sorununu çok daha kolayca aşabilirdı. * • * * DÜZELTME Gazetemizin dünkü sayısın- da "Olaylann Ardındaki Ger- çek"köşesinde "Çiller'den Erbakan'a" başlığıyla yayım- lanan yazıda, Başbakan Tansu Çiller ıle eşıne aıt Marsan Mar- mara Holding AŞ'nin sermaye- sinin önemli bir bölumünün "hayali" olduğu, yanlışlıklaya- zılmıştır. 1983yılı bilançosunda 1 milyar liralık sermayesinin 748 milyon 325 bın 250 lirası- nın "hayali" olduğu devlet bel- gelerine geçen kuruluş Marsan Holding değıl, Özer Uçuran Çiller'ın genel müdürlüğünu yaptığı, batınlan Istanbul Ban- kası'dır. Düzeltir, özür dileriz. KULTUR • SANAT G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi I. Sayfada Oğretım üyelerı aldıklan paralaria, kariyerlerine uygun bir yaşam sür- mek şöyle dursun geçinmekte bile güçlük çekince, "yeter" dediler. Cumhuriyet, son on - on beş yıl- dır üniversitelerin içine düştüğü du- rumu, her fırsatta dile getirdi. Pek çok kişi ve kurum, gazetemizde çı- kan haber ve araştırmalara, "haklı- sınız" demekle yetındi. Hükümetlerın ve YÖK'ün elinde oyuncak haline getinlen üniversite- lerimizin, "bilim yuvası" özelliği artık ikinci, üçüncü sırada geliyor. Bu ku- rumların başına geçmek, kadro, güç ve yeni iş olanakları sağlamak anlamına getiyor. Tabii "istisnalan" da yok değıl, ama genellikle böyle. Önce ANAR ardından koalısyon hükümeti üniversitelerin kalitesini arttırmak yerine sayısını arttırmayı benimsedi. Son birkaç yılda kurulan 30'a yakın ünıversıtenin büyük ço- ğunluğu,"gece yansı" ve "karşılıklı pazarlıklarla" kuruldu. Kırıkkale milletvekili komisyona önerge veriyor, "llimize bir üniversi- te kurulsun", Denızli milletvekili kar- şılık veriyor, "Benim iiime üniversite kurutmasına evet dersen, ben de seninkini desteklerim". Pazarlık ta- mamlanıyor, yenı destekçiler aranı- yor. Niğde milletvekili yanlanna yak- laşıyor, "Bir ünıversıte de benım ile kurulsun. Seçımde söz verdım. Seçmenin yüzüne bakamam". Or- taklar artıyor, bunlara yenıleri ekle- nıyor ve eğıtım dunyamız yeni üni- versitelere sahip oluyor. Dünyanın hangı ülkesınde böyle- ANedepsiniz Hocam! sine ilkel yöntemlerle üniversite ku- rulur? Milletvekilleri destekleme alı- mında çiftçiyi memnun etmek için fiyat yükseltir gibi üniversite arttırdı- lar. Onlar için, şekerpancarı ekim alanlarını arttırmakla, üniversite sa- yısını arttırmak arasında bir fark yoktu. Işte bugün gelinen nokta: Geçtiğimiz yılın verilerine göre, 2500 öğrencinin bulunduğu Antalya Akdeniz Üniversitesi'nde 171 öğre- tim üyesi varken, 1250 öğrencili Çanakkale Onsekiz Mart Üniversi- tesi'nde sadece iki öğretim üyesi var. 6500 öğrencinin bulunduğu Is- tanbul Boğaziçi Üniversitesi'nde 204 öğretim üyesi var; 2500 öğren- cili Pamukkale Üniversitesi'nde on. Böylesine dengesizliklerin var ol- duğu üniversitelerimizde öğretim üyelerinin maaşları da aynı durum- da. Üniversitelerden aynlıp özel sek- töre geçen öğretim üyelerinin fazla- lığı, Türkiye'de artık bu alanın beğe- ni bulmadığını gösteriyor. 1991 'de 4 yıllık bir profesör 5 mil- yon 670 bin lira alıyordu. Bu, 1200 dolara karşılık geliyordu. Bugün ise 20 milyon lira alıyor. Bunun dolar karşılığı ise sadece 600. Aynı erime 1980'lerde de yaşan- mıştı. Peki, üniversitelerin bu duruma düşmesinde, suç sadece hüküme- tin mi? Hocam siz, bu duruma seyirci kalmadınız mı? 1980 sonrasında, bir ihbar mek- tubuyla, yıllarca emek verdiği kür- süsünden olan onlarca profesör için ne yaptınız? Askerlerle iyi ilişkiter kurup üni- versite yönetimine gelenler akıllannı daha çok "rakiplerini yok etmeye" yormadılar mı? 1983 sonrasında, üniversite yö- netiminde kalmanın bedeli bu kez siyasi iktidaria iyi geçinmek olmadı mı? Önce Evren'e, Sonra Özal'a, ar- dından DemirePe. üniversiteleri bu hale getirdikleri için "doktora" ver- mediniz mi? 80'li yıllann ikinci yan- sında sendikalann hükümetle arası kötüydü. Çünkü onlar cumhurbaşkanları- na, başbakanlara verse verse, "fah- ri işçilik unvaru" verirdi. Ama sizler, 1402'likler yeniden eski kürsülerine kavuşmak için mahkeme kapıların- da sürünürken, doktoralan bol ke- seden dağıtmadınız mı? Ipliği yeni yeni pazara çıkan Özal döneminin "köşe dönücü" mantığı üniversitelere de yansımadı mı? Üniversttenin para getiren kurumlan ayrı vakıflar kurularak, sadece üst düzey yöneticilere peşkeş çekilme- di mi? Istanbul Üniversitesi'nin eski rektörü Prof. Dr. Cem'i Demiroğlu, Kardiyoloji Vakfı'nın yönetimine ai- lesi ve kendisine yakın öğretim üye- lerini getirip gelirini paylaşmadı mı? Anadolu Üniversitesi'nin eski rektö- rü Prof. Yılmaz Büyükerşen de ay- nı yolu izlemedi mi? Bugün ve önümüzdeki günlerde eyleme hazırlanan öğretim üyeleri sonuna kadar haklı. Ama biraz geç değil mi? Belki biraz ileri gittim, affedersiniz hocam, ama haksız mıyım? Du- run!.. Hocam, yapmayın, hemen za- yıf vermeyin, vallahi isteyerek olma- dıL Yirmi birinci ay Uğur Ağabey'i kaybedeli tam 21 ay oldu. Katillerin mutlaka buluna- cağını, bunun bir namus borcu ol- duğunu söyleyenler şimdi sessiz. Hatta, başansızlıklannı gizleme ge- reği bile duymuyorlar. Içişleri Baka- nı Nahit Menteşe failler için, "Ma- alesef" derken, DGM Başsavcısı Nusret Demiral, "umudunu yitir- mediğini" söylüyor. Bu arada 21 ekimde Uğur Ağa- bey'in evine bir bildirim geldi. 24 Ocak 1993'te hurda haline gelen aracının önceki yıllara ilişkin vergisi- ni istiyorlarmış. Belgeler de araçla biriikte yok olduğu için, Mumcu ai- lesinin verginin ödenip ödenmediği- ni kanıtlaması güç. Biz devletin katilleri bulmaya ça- lıştığını sanıyorduk, meğer vergi borçtarını anyorlarmış. İki yıl sonra bir kısmınt bulmuşlar. SSK'ye de baksınlar, belki prim borcu vardır. Sonra, emlak vergisini de kontrol etsinler. Belki eksik bir şeyler buluriar... Gaziantep yemekleri 'Türk mııtfağı hak ettiği yeri almalı' Istanbul Haber Servisi- Turk mutfak ara^tırmacılan. genellik- le lahmacun\e çığköfte ıle tanı- nan Güneydogu Anadolu Bol- gesı'ndekı kentlere aıt mutfakla- nn daha zengın yemek çeşıtleı ı- ne \ e kültürüne sahıp olduğu go- ru^ünüdılegetınyorlar. Aynı u/- manlar. Türk mutfağının dün\a mutfağındahakettığı \erı alma- sı gerektığını, çünkü Türkı- ye'nın ABD'ye yemek ithal et- tığını belırtıyorlar. Mutfak Dostlan Derneğı ıle Dıvan Otelı'nin ortaklaşa dü- zenledığı \e bugün baijlayacak olan "Gaziantep Vemekleri Haf- tası"nda da hem Türkıye'dekı yöresel mutfaklann ülke genelı- ne yaygınlaştırılmaü hem de TürkmutfağınınÇın, Fransız\e Macar mutfaklan gibı dünya ça- pında ıddıalı bır noktaya getınl- mesı gerektıgı \urgulanacak. Türkne'nın önde gelen mut- fak arajtırmacılarından Ajfer Tuzcu Lnsal'ın yıllardır üzenn- de çalıştığı \e kıtap haline getır- diğı Gaziantep mutfagından ör- neklenn sunuîacağı "Gaziantep Yemekkri Haftasrnı tamtmak amacıyla önceki akşam Dıvan Otelf nde bır gala yemeğı \enl- dı Bugün başlayacak ve 29 ekı- me kadar sürecek olan "Gazian- tep Nemekkri Haftası"nda da- mak tadına düşkün meraklılara Gaziantep yemekleri sunulacak. Gaziantep mutfağının, lahmacun ve çifköftenin yanı sıra zengjn bir yemek çeşidine sahip olduğu belirtiliyor. (MUH ARREM AYD1N) Demirel, herkesi barışa çağırdı • Baştarafi 1. Sayfada teren Cumhurbaşkanı Demirel, daha sonra ekibi yanına çağırarak uzun uzun objektif- lere poz verdi Demirel, semah ekibi üye- leri gibi ellerini gögsünde kavuşturarak poz verirken. Alevi yurttaşlardan bot bol alkış aldı. Konuşmasına. semah ekıbının, Tür- kiye'nin zengin kültüründen bır sayfa tak- dim ettiğinı anlatmakla başlayan Demirel, "Bu sayfa herkes tarafindan iyi bilinmelidir. \le\i vatandaşlanmızın kültürii gizli ka- paklı değil; herkesçe bilinmesinde sonsuz yarar vardır" dedi. Alevi yurttaşlann bin yıldır Anadolu topraklan üzennde yaşadı- ğını vurgulayan Cumhurbaşkanı Süîeyman Demirel sözlerini şöyle sürdürdü: 'Birlikte yaşadık' "Bin senedir bu ülkenin insanlan bir ara- da banş içinde yaşar. Birlikte yaşamanın iki şartı vanür: Ya zoria ya da gönüllü olarak. Demokratik,serbest,hür, laikTürkiye'dey- sek,bu insanlar gön ül nzasıyla bir arada ya- şamalıdır. Bunun şartı nasıl olacaktır: Ken- disini değişik inançtan, değişik etnik grup- tan savan insanlann, kendilerini bu büvük miUetin ferdi sayarak, onunla gurur duya- rak olacaktır. Birbirine hayat hakkı tanıya- rak olacaktır. Bir bayrak ahında yaşamaya mecburuz. LaikTürkiye'yi devam ettirme- ye, Atatiirk'ün gösterdiği hedefler doğnıl- tusunda bu ülkeyi daha da kalkındırmaya mecburuz." Cumhurbaşkanı Demirel, Türkiye'nin, bütün vatandaşlannın eşit koşullarda yaşa- dığı bir ülke olduğunu belirterek, "AJevisi Sünnisi, aynı AUah'a, aynı kitaba inanıyor, aynı düşmana karşu aynı siperierde şehit oluyoruz" diye konuştu. Ozer Çiller'den KasteÜPye usulsüz kredi • Baştarafi 1. Sayfada banka mevduatının, "Banker Kastelli" adıyla bilinen Abidin Cevher Özden'in yurtdışına çık- masının ardından sürekli olarak düşiiş gösterdiğine ışaret edilen raporda, "Mevduat çekilişlerini kendi olanaklan ile karşılayama- yan bankaya Merkez Bankası,çı- kanlan 39 sayılı kanun hükmün- de kararname üzerine 'iştirak kredisi' şeklinde mali yardımda bulunmuştur" denıldi. Maliye Bakanlığı inceleme- sinde, Banker Kastelli olayının geliştiği 22 Haziran l982-17Ka- sım 1982 tarihleri arasında Mer- kez Bankası'ndan alınan kredile- rin 11 milyar 800 milyon lira ol- duğuna işaret edilereİc şu nokta- lara dikkat çekildi: "22.6.1982 - 17.11.1982 tarihleri arasında top- lam 6 milyar 954 milyon 193 bin lirahk mevduat azalışı olmuş, btı- na karşılık aynı dönemde kredi- lerde 2 mUya'r 622 mityon 190 bin liraiık artış olmuştûr. Merkez Bankası'ndan söz konusu devTe- de alınan \\£ milvar liralık ma- li yardımın 6 mihar 954 milyon 193 bin lirası mevduat azalışlan, 2 milyar 622 miKon 190 bin lira- sı krediler, kalan 2 milyar 223 mil- yon 617 bin lirası isereklam.gay- rimenkul alımı, personel giderle- ri, vergiler, prefinansman ve te- minat mektubu tazminleri ve spor kulüplerineödemelerde kul- lanılmıştır." Merkez Bankası'na oyun Maliye Bakanlığı inceleme- sinde, Ozer Uçuran Çiller yöne- timindeki Istanbul Bankasfnın. Merkez Bankası"ndan çektiği yaklaşık 44 milyar liralık kayna- ğı "amac dışı" kullandığı belir- tilirken şu bulgulara dikkat çekil- di: "22.6.1982-23.11.1983 tarih- leri arasındaki de\neyi ele aMıgı- mızda, başlangı^ta 40 milyar 437 milyon lira olan bankanın top- lam mevduatı. devre sonunda 25 mihar 253 mihon lira azalarak 13 milyar 184 milyon liraya in- miştir. Buna karşılık söz konusu tarihler arasında tstanbul Ban- kası'na mevduat çekilişlerinde kullanılmak üzere Merkez Ban- kası'nca verilen paralar vaklaşık 44 milyar liradır. Bu rakamlar mevduat çekilişlerinde kulla- nılmak üzere verilen kaynakla- rın başka ödemelerde de kulla- nıldığını açıkça göstermekte- dir. Ayrıca Bankalar Yeminli Murakıbı Serdar Aktan tarafin- dan yapılan inceleme sonucunda düzenlenmiş bulunan 1.7.1982 tarih ve 3 savüı raporda, Banker Kastelli Menkul Değerler Tıca- ret AŞ'ye, gerek mevduat sertifi- kası satışuıa ilişkin olarak nakit yerine v^deli çekler alınması ve gerekse doğrudan doğruya kredi yoluy la 7129 say üı Bankalar Ka- nunu'nun 38. maddesine aykın olarak büyük miktarda kredi kuUandınldığı saptanmıştır." Yasa çiğnendi Bankalar Yasası'nın 38. mad- desinin bir bankanın gerçek ya da tüzel brr kişiye verebileceği kredınin sınınnı, ödenmiş ya da Türkiye'ye ayrılmış sermayesi ile yedek akçeleri toplamının yüzde 10'u ile sınırladıgına, kal- kınmada öncelikli yörelerde bu oranı yüzde 25 olarak belirledi- gıne dikkat çekilen Maliye Ba- kanlığı raporunda. banka yöne- timi bu konuda şöyle suçlandı: "Kullandınlan kredikrin nite- liğine göre bu oranlann üzerinde kredi kullandınlması 38. madde hükümlerine aykınlık teşkil ede- cekrir. Banka tarafırçdan Ban- ker Kastelli Menkul Değerler Ticaret AŞ"ye kullandınlan kredilerde ödenmiş sermaye ve ihtiyat akçeleri toplamının \üzde 10"unun çok üzerinde aktanmlar yapılmıştır. Örne- ğin. 16.11.1981 tarihindeki ak- tarımın miktarı 10 milyar 308 mil\on 153 bin 591 lira olmuş- tur." Trafik Berna'yı da aldı Baştarafi 1. Sayfada plakalı mınıbüse çarparak duran otoda Ak, olay yennde, Tulunay da kaldinldığı Dokuz Eylül Üni- versitesi Tıp Fakültesi Hastane- si'ndeyaşamlannıyitirdiler. Ka- zada minibüs sürücüsü Mehmet Üstünerhafîf yaralandı. Üstüner. DEÜ Tıp Fakültesi Hastane- si'nde tedavi altına alındı. 1971 yılmda lzmir'de dogan SRI LANKA arkadaşımız Berna Tulunay. Do- kuz Eylül Ünıversitesi Güzel Sa- natlar Fakültesi Fotoğrafçılık Bölümü 3. sınıf öğrencisiydi. Tu- lunay. yaklaşık üç aydan bu ya- na gazetemizde stajyer muhabir olarak çalışıyordu. Tulunay'ın yanındakı arkadaşı ve aracın sa- hıbi Bülent Ak da Pamukkale Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencisiydi Muhalefetin başkan adayı öldürüldü COLOMBO (AA) - Sri Lan- ka'da 9 kasımda yapılacak Dev- let Başkanlıgı seçimı öncesinde, muhalefet tarafindan düzenlenen mitingde bomba patlaması sonu- cu, aralannda ana muhalefet par- tisinin devlet başkan adayı Ga- mimi Dissanayake'nin de bulun- duğu 50 kişi öldü. Olayda. çok sayıda kişi de yaralandı. Sri Lanka polis yetkililen. baş- kent Colombo'da dün gece dü- zenlenen mitingde. Ulusal Bir- le$ık Partı adayı Dissanaya- ke'nin konuşmasını bitırmesinin ardından bombanın patladığını bıldirdiler. Yetkilıler, bombanın patlaması sonucu ağir yaralanan Dıssanayake'nin, kaldınldıği hastanede yaşamını yitirdiğtni belirrtiler. Dıssanayake'nın. se- çımde, iktidardaki Halkm Müttc- fikı Partısi'nın adayı Başbakan Chandrika Bandaranaike Ku- maratuga ile çekişmesı bekieni- vordu. 293 89 78 (3HAT) \mı!.uıan bır kjdnı tçm l.ırihm akisı hile ıletMstınlehılır ( a t h e r ı n c de M e d ı c ı s r o l u n d e \ IRNA LlSl I094 Cannes Fılm Feslıvalı tn l\ı Kddın Ovuncu Odulü ISABELLE ADJAM • DAMEL ^LTEUIL JEAN HL'GHES ANGLADE • VINCENT PEREZ Kraliçe Margot "La Reine Margot" ALEXA\DRE DL'MAS ın r.ımjnmüan uvarldtımısm Bır PATRICECHEREAL Fılmı Beyoğlu PERA'da (251 32 40) B«yoğiultTO6lUt25l32«) 12 00-15 00-18 00-21 00 Itcdıkov «I00A ;337 01 28 1115-14 30-1800-2130 RENK: MAVİ Günümüz Sinemasının 1 Numaralı Yaratıc«sı K. KlESLOWSKI'nin bütün büyük festivalleri silip süpuren başyapıtı I W Vcnc-clık Ic-Mıvalı Kn İyi Iclm Buyuk Odulu 1 n lvi Kadın Oyuncıı Odulu (Julıuııc HınothcO Vtj daha 20 ulıtslararaM <xJul BEYOĞLU ALKAZAR Tel: 245 73 83 12.15-14.30-16.45-19.0O-21.15 2. H*fTA "Bu film Eunmages katkılanyia gfisterilmektedlr.'' İFA 4 CtSAR ÖDÜLLÜ FİLM Eşlikçi Kız3 - • YSn: aAUDt MIILER [UNA SAfONOVA MCHMD BOHUNCa «OM.A* tOHKINCa 12 15-14 30-16 45-19 00-21 15 HALK OYUNLARI EĞİTİMİ Kurs Kayırian Başlamıştır. Çalısma Saorieri: Pazar 10.00-12.30 OKM Dcreboyu Cod. Ho.l 10 Ortofcğy EŞLİKÇİ KIZ .«şan--- « ç 5! T-JŞT ATnesıyle brtkie S V 'J •sne Brce »1 p ş ç Ç t i taşa"5> : a- sanstr oıur «n B.' SIR sci-3 ' a-'i an ve kxas Cnarte; i giÇ'reyecaşla' Bu i'33a â'lenr er gz-V ça ^eneceM? 'rene «• c rans>z ş kocas C*jre 5 ce *ı Arran rşgaıcılarF *2&& devam eöeb'eceğı nc^jsunca »uşmılan wt' 3u oyuncs Hen&^e naîı t d nn-jannjan Cjaudc U<c f y anaıdıŞ tx 9n Bsşrdtede RıcfBiâ Botmıger. Elena Saloıma »e Romane f N 30Efil« sanfr, a ISTİKLAL C». HO: 140 T1L: 25118 65-66 H I : 244 43 27 9 KASIM'DAN BASLAYARAK Ferhan Şensoy'un SEYIRCILISEYIR DEFTERICuma-Cumartesı 21 00 Cumartesı-Pazar 15 30, Pazar 18 30 FERHANGİ ŞEYLER Ferhan Şensoy'un FerhanŞensoy ŞU GOGOL DELISI kMKym»v«uı Derya Baykal Şensoy Çarşomba 21 00' Perşembe 21.00 Briet Satıs Yerlerı: SES-1885 Ortaoyunlar Tel: 25118 65 VAKKORAMA Taksim-Rumeli.ÇARSI Maslak-Bakırkoy, Capitol Mağaıaları MOLIERE YA DA KARA KOMPLO l buva-c; LEONID MEIFETZ T JBJ!ÇESI MAZLUM BEYHAN (26-27-28-29-30 EKİM1 KADIKOY HALDUN TANER SAHNESI (349 04 63) N E I L S 1 M O N ASKERLİĞİM EN EHGIN ULUOAĞ _»XCES 5EMKA KAHAMÛKSEL (26-27-28-29-30 EKİM) U S K U D A R M U H A S I P Z A D E C E L A L 5 A H N E S 1 1331 03 9 7 ) A. H . G U R M E Y l H İ K T U f L A"R~I HAKAN ALTIMER ^JPXÇîSi ARMAâAN EftStN (26-27-28-29-30 EKİM) FATİH REŞAT NURI SAHNESİ (526 53 80) L O L E H B E L L O N ÖYLE BIR SEVGI Kİ ' ( M ' " ^ ENGIN CUKMEN TuBrÇts. MU»LLA CENEZ (26-27-28-29-30 EKİM) GAZIOSMANPASA SAHNESI (578 60 67) N E Z İ H E ME RİÇ SULAR AYDINLANIYORPU YONET»EN BAŞAR SA0UMCU (26.27-28-29-30 EKİM) BULUNMAZ T I Y A T R O MUAMMER K A R A C A rÖRKtTl'DE İLK KEZ S T A N B U L. tZUTtd REKORIARI 1 KIRANOYUM I N E K SİHİRLİ SANDIK Yazan: Nazım Hıkmet YönH. Mlmi Bulunmaz Cumarlesi 21.00 Yazan-Yöneten: H. Hilmi Bulunmaı Salı 15.00 ^ SESSİZLİĞİN RENKLERİ ^>r7)'D a | ya ço "M ı m ' Aslan Timur Çarsamba 20.30 Bilet satıs: CARSI Capitol: 391 1 8 34 (3hat) Maslak: 285 O5 2O (8 hat) B.köy: 572 84 O6-O7 Tel: 513 74 31-522 65 85-251 6O 9O-638 14 84 MUMAYUK TIYATRO DERGISI KEINT OYUINCULARI 247 36 3a - 246 35 89 D.L. COBURN Komedı 2 Bölum "31 Ekım- 9 Kasım" ısTMKcı K"nx5£Hi» mısmsi tvnvt i;mi DAJU USHIUĞ) E K İ M 1 9 9 4 T A R I K Z A F E R T U N A Y A KÜLTÜR MERKEZİ1 NDE BU HAFTA » EUm Cunmttsi 24 » 26 EJum n /ı'ü srJMP()7Yi vtı aiiimCıuıa BU M-" (3 (rnfîtlkııv Amavuikmj suun HCIIIK IhnhıınluJıkKjglu m Ikı K Bıru> Maık-s \c frrbat Kmtri Tjrt&mau ^önoıu Ahthımıhman Aritm S u 14.00 I.IVHKIMUÜI ' (iHTi^ınvvI IVnvttriN v ^.muinuu liıtnrlOzılpmır llımııkyıtı tmu//.ım("nrK Ma ptııo isTıumjı ıtnrtmjDin mıornsı ı c ı i t ı IŞIEII DABE «AJIAMJĞI E K İ M 1 9 9 4 ATATÛRK KİTAPLIĞI'NDA BU HAFTA 24 EUm Pazaıusi EDEBIYATIN IONDEN "TuıVıye'de EJchıyaı ElesmN vat mı' Kalıbnbr ,1/ım KabmmaiL Semıb Cümüş, Pmf Dr Tabsm Yûcel DûzenkryCT ltmbm Kıras Saat 16 V) 28EkimCuma TARİH Mclc 7uıi(Cv" Cumhunya' Duzenkrynı Yûcıi Demirel Sul 1630 Tatknv\ky IV' Irın' Saal 1630 îlEkimPmrtcsi COCIK PSİKİYATRISİ 1 0«.uk Ruh Sa^lıjj Gend Bır 1 U » ' Dr Mucahıl Ozlurk Dıi2cnlcvtn Kemaı -xıwr Sul 16 30 BULUNMAZ TIYATRO İ S T A N B U L Pazartesi SöyieşHeri IV YAŞAYAN DERGİCİLİĞİMİZ CENGtZ GONDOĞDU Türkcesı : Seckin Selvi Dekor : Refık Eren NAZIMHIKMETSAHNESI • YILDIZ KENTER ¥ • ¥ MUSFİK KENTER 'Te| l :«3 d 743i 1 . 8 25i B 60M U | F ^r'530-1800Ptesı2115SâU2115Ç2rS3mt)a 1530-2 1 ': Necati CumalıBTAJOIT. Knriıyaı taıomsı ııjırtı IŞLDU D.UU uşiAfLkJ E K İ M 1 9 9 4 T A R I K Z A F E R T U N A Y A S İ N E M A S A L O N U N D A B U A Y 3 . H A F T A 17-23 EUm \»t lSyı-Ni»ı BtNW .SİNKMALARIM Ytmetmcn htrûzan <ıû&Km Ktmmustafa Oyiıncubr IhUyaM^ttr I W lûrinn: Hpıı™ 4 . H A F T A 23-3OEUm Snl ISVMVOİ (.KNNO SİNEMA.M >ıifKtnK-n. dıustpfv lonuiıııv < iyuftcutır /'feJhfıe Vıtrw Juu/iln /Vrrm IW, lulya-hms mıV )tpm\ ttalyzfu 1 urka all>a/ılı Ojjtom 2U0O0TL lım W(«WTl- T2nk / J n Tımıyj Rul Mtk l Fjkı Bc?<*lu Fıl Dan-u) • TımH Trf 29-i 12II N A L INL A R 2 3 - 3 0 E k i m Pa/ar l.r.Vi-IS.IHI P.tt-si 21.15 Salı 21.15 (arsjnıha 15.3H-21.I5 Kent Ovuncuları K A D I K O Y H A L K E ( İ I T I M M E R K F . Z 1 T e l : 4 1 8 A I S 6