Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYCT 24 EKİM 1994 PAZARTESİ
HABERLER
l PKKköybasü
İ •TATV'AN(AA)-Bitlis'in
Tatvan ilçesi Tokaşlı köyüne
baskın düzenleyen bölücü
teröristler. biri kadın. biri
çocuk ıkı kişiyi öldürdüler.
Saldında, iki kadın ve üç
aybk bir bebek ağır
yaralandı. Buarada Yasadışı
bölücü terör örgütü PKK
yandaşlan, dün
Almanya'nın çeşitli
kenüerinde protesto
göstenleri yaptılar. Alman
polisı Berlin, Hannover ve
Münih'te. 26 örgüt yandaşıru
bir süre gözaluna aldı.
BiPİeşik Metal İş
Genel Kurulu
• GEBZE (AA)-Birleşik
Metal-İş Sendikası Gebze
Şubesi Başkanlığı'na Hilmi
Klavuzseçıldı. Bırleşik
Metal-İş Sendikası Genel
Başkanı Alı Rıza Iskivri'nin
divan başkanlığını yaptığı
Gebze Şubesi'nin ilk genel
kunıiundaki secimlerde, 208
delegeden 202'sı oy kullandı.
İbrahım Selçuk'un
oluşturduğu Iıstenın
oylamadan öncegeri
çekıldıği seçimlen, Hılmi
Klavuz'un başkan adayı
olduğu liste kazandı.
Demirel nikah
şahidi
• ANKARA (AA)-
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. nikah şahitliği
yaptı. Devlet Konukevi'nde
düzenlenen törende
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Hacettepe
Ü ni versitesi'nde öğretim
görevlisi Dr. Berrin
Karayazıcı'nın nikah şahidi
oldu. Inşaat mühendisi
damat Mehmet Salih
Aksoy'un nikah şahitliğini
ise Ahmet Hamdi Aksoy
yaptı.
Yurtdaş ve Sadak
DGM'de
• ANKARA(ANKA)-
Partileri kapatıldıktan sonra
turuklanan Demokrasi Partisi
(DEP) eskı milletvekıllerı
Selim Sadak ve Sedat
Yurtdaş hakkında açılan
davaya 26 ekım çarşamba
günü Ankara 2 No'lu Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nde
(DGM)başlanacak.
Sadak ve Yurtdaş'ın "'vatana
ihanet" suçundan idamla
cezalandınlmalannı isteyen
Ankara DGM
Başsavcılığı'nın
iddianamesinde "Sanıklann
tüm faaliyetleri Türkiye
topraklan üzennde bağımsız
bir Kürt dcvletı kurmaya
yöneliktır" denildi.
En çok atama
yapan bakan
•I ANKARA (ANKA)-
Köksal Toptan'ın yönetmelik
dışında yetkisine dayanarak.
en çok atama yapan Milli
Eğitim Bakanı olduğu
saptandı.
Öğretmenlenn ve dığer
eğitim çalışanlannın
yönetmelik dışında yalnızca
bakanın yetkisiyle
görevlendirilmesine ilişkin
657 sayılı kanunun 76.
maddesinı en fazla eski Milli
Eğitim Bakanı Köksal
Toptan'ın kullandığı ortaya
çıktı. Toptan'ın Milli Eğitim
Bakanlan arasında 2 bin
atamayla, en fazla, yetkisini
kullanarak atama yapan
bakan olduğu belirtildi.
Milli GÖPÖş'ün
25. yılı
• ADANA (Cumhuriyet
Güney İUeri Biirosu) - RP
Genel Başkanı Necmettin
Erbakan, ""Milli Görüş'ün
25. yılı" nedeniyle RP
tarafından Adana'da
düzenlenen mitinge katıldı.
Erbakan mitingde yaptığı
konuşmada. Türkiye
bütçesinin borçfaizlerini
karşılayamadığını. faizin
sonunun tıkanmak, gemiyi
batırmak anlamanı geldığini
savunurak. "Bu faizciler
hiçbir şeyi düzeltemez.
Battıkça batıyor" dedi.
Açıklama
Çemişkezek Belediye
Başkanı Nevzat Altan.
bölgelerinde iki vatandaşın
korucular tarafından
öldürüldüğüne dair açıklama
yapmadığını söyledi. Tuncelı
Vali Vekili'nin bu konuda
kendisıni arayarak soru
sorduğunu bildiren Altan.
"Olay Çemişkezek'e 7
kilometrc uzakhktaki bir
kövde meydana gelmiş.
Benim c konuda bilgi sahibi
olmam miimkün değil.
Ancak muhabirinize olay
saarini bildirdim. Ölen iki
vatandaşın isimlerini bile
bilmivordum" dedi.
Yasadışı örgüt ve mafya, günde 50-60 Türk'ü, sahte belgelerle Almanya'ya sokuyor
PKK'nin üfica vurgımu• Türkiye'nin Bonn
Büyükelçisi Onur
Öymen, son lOyıl
içınde 220 bin kişinin
bu yolla giriş yaptığını
behrterek "tîtica işıni
yasadışı örgütler ve
mafya organize ediyor.
Yasadışı
organizasyonlar, yılda
bu işten 6 milyon mark
kazanıyorlar" dedi.
ERGinN AKSOV
ANKARA - Türkiye"den Al-
manya'ya günde 50-60 kişinin.
sahte belgelerle giriş yaptığı ve
iltica talebinde bulunduğu sap-
tandı. Türkiye'nin Bonn Büyü-
kelçisi Onur Öymen, son on yıl
içinde. 220 bin kışının bu yolla
Almanya'ya geldiğini söyledi
Öymen. iltica olayımn kanayan
bir yara olduğunu, yasadışı or-
gaoizasyon aracılığıyla Alman-
ya'ya gelenlerin, uyuşturucu ti-
careti başta olmak üzere. kırli
işlere bulaştınldığını savunarak
"Yasadışı örgütler ve mafyanın
gelir kaynaklannın başında bu iş
geliyor. Yılda 6 milyon mark ka-
zanıyorlar" dedi.
Türkler ilk sırada
Türkiye"den gelip de en fazla
iltica ıstemınde bulunulan A\-
rupa ülkesının Almanya olduğu
bıldjrildı. Alman yasalanndakı
boşluklardan >ararlanan yasadı-
şı organızasyonlann. götürdük-
len insanlardan kişi başına 5-6
bin mark aldıklan kaydedıldi.
Türkiye'nin Bonn Büyükelçisi
Öymen. Cumhunyet'in sorula-
nnı vanıtlarkcn şunlan söyledi
u
İltica ola> ını organize edenle-
rin başında yasadışı örgütler ge-
liyor. Ardmdan mafya organizas-
yonlan yer alı>or. Para karşılığı
gctirdikleri kişileri kara piyasada
sigortasız, en düşük ücretlerie ça-
lıştınyoriar. Kazanılan paranın
yansına da bu örgütler el koyu-
yor. Bu nedenle. Almanya'da ya-
şayan vatandaşlanmıziçinde, du-
Içişleri Bakanı Menteşe, yakılan koyler ıçın konuştu:
Asker kılığına giren adamlar var
GOKSELPOLAT
ANKARA - Içişteri Bakanı Nahit Menteşe,
Tunceli'den sonra Sıvas'taki köy ve ormanlann
da özel tim tarafından yakıldığı savlan üzerine.
"Çıldırmamak işten degfl" dedi. Bölgede "Asker
kılığına giren birtakım adamlar~ın varlığına
dikkat çeken Menteşe, "Bu hiç düşünülmüyor.
Ondan sonra asker mi yakü? Asker niye yaksın
Id" görüşünü dile getirdi. Menteşe, özel timin
Sıvas'a kendiliğinden gitmediğini. Sıvaslılann
özel tim gönderilmesi için "yalvardıfını" söyledi.
Cumhunyet'in sorulannı yanıtlayan Menteşe.
köylenn özel tim tarafından yakıldığı savlannın
güvenlik güçlerini "zaafa uğrarmak" amacını Nahit Menteşe
taşıdığını kaydettı "Hem ülkenin birtiği,
bütünlüğü diyoruz, hem de güvenlik güçlerini zaafa uğratmak
için ne lazunsa yapıyoruz" diyen Menteşe, sorulanmıza şu
yanıtlan verdi:
- Tunceli'den sonra Sıvas'ta da köylerin özel tim tarafından
yakıldığı iddialan var. Katılıyor musunuz?
Menteşe: Çıldıracak insan yahu... PKK'nin maşası Apo, hedef
gÖstermiştir. Nereyi göstermiştir: Tunceli'vi. Tuneeli'den
Srvas'a, Erzmcan'a, Gümöşhane'ye, Bayburt'a sarkın
demiştir. Sıvas'ta geçenlerde bir köy basılıp 9 kişi öldürüldü.
Ben Sıvas'a gittiğimde, halk bize polis gönderin, asker
gönderin. takviye yapın diye yalvanyordu. Şimdi orada
operasyonlarda başanlı sonuçlar aJdı güvenlik güçleri Başanlı
sonuçlar alınca birtakım çevreler rahatsız
oluyor. Yoksa devletin ne yakması olur, ne şeysi
olur.
Sıvashlar yalvardı
- Siz, daha önce yaptığınız açıklamada
mücadelenin doğasından yangmlar çıkabilir
demiştiniz. Menteşe: Ben nediyorum,
mücadelenin doğasından meydana gelen
yangınlar olabilir. Mücadelenin doğasından...
Adam bomba atıyor, havan atıyor. Sen de
atıvorsun. Burada yangın olabilir, buna bir şey
diyenıezsiniz. Şimdi, güvenlik güçlerini adeta
zaafa uğratmak, heveslerini lurmak için ne
lazımsa yapıiıyor. Çıfdırmamak işten değil. Hem
ülkenin birligi bütünlüğü diyoruz, ondan sonra
güvenlik güçlerini zaafa uğratmak için ne lazımsa yapıyomz.
Sıvas'a kendiliğinden gjtmedi özel timler. Dunıp dururken
takviye ermedik. Sıvas halkı yalvanyordu.
Asker kılığındaki adamlar
Ben çok dikkatli olmamız gerektiği kanaatindeyim. Adam
yakıyor, ondan sonra saptınyor meseleyi. Asker kılığına giren
birtakım adamlar var. Bu hiç düşünülmüyor. Ondan sonra
asker mi yaktı? Asker niye yaksın ki! Devlettir asker, devleti
temsil ederek orada var. Sonra devlet oraya yakılan yıkılanı
tamir için dünyanın parasını gönderiyor. Yakar yıkar mı
canım?
rumlan en kötü olanlar, iltica yo-
luyla gelenlerdir. Perişan durunv
dadıriar. Bu olay. hem bize hem
de Almanlara zarar vcri\or. Al-
man toplumunun düzeni bozu-
luyor. Almanya'da ola> çıkaran-
lann, haraç topla>anlann ve po-
lisc saldıranlann çoğunluğunu il-
tica edenler oluşturuyor. Yasadı-
şı organizasyonlann baskısı so-
nucu, bu insanlar uyuşturucu işi-
ne bulaştınhyor. Çocuklan, uyuş-
turucu ticaretinde kullanılıyor."
220 hin iltica
Son on yıl içinde yasadışı or-
ganizasyon sonucu Almanya'ya
gelenlerin sayısının 220 bin do-
layında olduğunu belirten Öy-
men. görüşlerini şöyle dile getir-
di: "Sadece geçen yıL 28 bin kişi
bu yolla Almanya'ya giriş yap-
mış. Bu yıl ise şimdiye kadar her
ay, ortalama 1600-İ700 kişi Al-
manya'ya bu şekilde geliyor. Ya-
sadışı örgütler. günde ortalama
50-60 kişiyi bu şekilde Alman-
ya'ya sahte evrakla sokuyor. Al-
manya'nın buna tepkisi büyük
oluyor.
Ancak yasadışı örgütler, birta-
kım vasal boşluklardan yararla-
nıyor. Sonın, çok ciddidir. Al-
manlarla. elçilik olarak yaptığı-
mız görüşmelerdeki gündcm
maddesinin birinci sırasında ilti-
ca meselesi bulunuyor.
Almanya'\abu şekilde gelenle-
rin, hiçbir sos>al güvencesi jok-
rur. Hastaolanlardoktora bite gi-
demiyor. En önemlisi bu insan-
lar, Türkiye'nin iribannı zedeli-
yor. Gelenlerin büyük bölümü-
nün siyasi hiçbir gerekçesi ola-
maz. famamen ekonomik amaç
taşıyortar."
Örgütlerin yıllık kazancı 140
milyar
Türk vatandaşlanna bu şekil-
de Almanya'ya gelmemelerı
çağnsında bulunan Öymen,
"Hem paralan gidiyor hem de
burada istismar ediliyorlar. Al-
manya'ya yasal yollarla gelmeyi
denesinler. Bunun olanagı da var-
dır" dedi. Öymen şöyle devam
ettı:
"Normal yollaria gelen \atan-
daşlanmızın hiçbiri Almanya'da
sıkıntı çekmiyor, çok rahat yaşıy
oriar. Bizdeki bilgilere göre orga-
nizasyonu terör örgürJeri ve maf-
ya yapıyor. Bulgaristan ve Ro-
manva'da örgütlenmişler. İltica
işinin bir bölümünü Yunan ada-
lan üzerinden yapıyorlar. Yasadı-
şı örgütler, Almanya'da yüda, il-
tica işinden 6 milyon mark, yani
140 milyar lira gelir elde ediyor-
lar. Kişi başına 5 bin mark alıyor-
lar. Durumu iyi oianlardan daha
fazla para istiyorlar. Gelenlerin
büyük bölümü. mülteci \ urtları-
na yerleştiriliyor. Burada,' Daz-
laklar'ın hedefi oluyorlar. Bu şe-
kilde yaralanan çok sayıda Türk
vardır. İltica her açıdan olumsuz
bir olaydır. Bunu engeUemek ge-
rekir.""
Vah büyükannesi olmayana
Swissotel ve Oriflame tarafından ilki geçen yıl
düzenlenen Büyükanneler Günü'nun ikincisi.
Svrissotel'de yapıldı. Etkinliğe katılan
büyükanneler. hem torunlarıvla birlikte bir kahvaltı
yapmanın tadını hem de kendi >aşıtlarıyla bir arada
olmanın tadını çıkardı. Bii\ ükanneler Günü'ne
GALERI*ATÖLYE
katılanlar arasında yapılan değeriendirme sonucu,
en genç büyükanne umanını, 47 y aşındaki Suzan
Benşuşe kazandı. Ümmühan Hel> acıoğlu (81) en
yaşlı büyükanne seçüirken en çok tonın sahibi
btiy ükanne ödülünti de kendisi gibi 7 torun sahibi
Ayşe Milli'yle pay laştı.
(Fotoğraf: AA/SEFA ÖZKA YA)
GMO İZMİR ŞUBE BAŞKANI:
Deııizciliğiıııiz
sahipsiz
• Gemi Mühendisleri Odası Şube Başkanı Neşer.
"Olumsuzluklar, sözdedenizcilikten sorumlu devlet
kurumlannın vurdumduymazlığından kaynaklanıyor'" dedi.
kör. kıyı bandında yangın mus-
luğu bile bulunmadığını bildir-
diler.
Marmaris'te geçen haftaki
ÇOPERA)
YILMAZ
MERZİFONLU
"Resım Sergı^ı"
24Ekiın- 12Kasım 1994
Hatıcıye Konagı Sok. Saglt Apt No 1
TataımTı;l:(OÎ1?)?49 92O2
URAftT
SANAT GALERİLER!
D.İLEK
HEKİMOGLU
Heykel Sergisi
13-31 Ekim 1994
AOdı lpe»çı Cd No 1SÎ NBantaşı
Tel 0212-241 21 83
BASAK SIGORTA
SANAT GALERİSİ
FEYHA OZSOY
RESİM SERGİSİ
25 Ekim - 12 Kasım 1994
Açılış: 25 Ekim, Sab, 18:00
Şehit Adem Yavuz Sok 12 Kızılay/ANKARA
Başak Sıgorta Sanat Galerisı, Başak Sigorta'nm bir kultur
hızmetıdır.
ADNAN ÇOKER
Minimaller ve Varyasyonlar
25 Ekim- 10 Aralık 1994
Hüsrev Gerede Cad. Fırın Sok. No: 2 /ITeşvıkiye/ istanbul Tel: 0-(212) 227 03 63
Pazar-P.tesi hariç hergün 11.00-19.00arası açtğız.
Galeri Atölye
ilanlarınız için
293 89 78 (3 hat)
u
4
%
4
n
ASÜMAN ABAOOĞLU
İZMÎR - Marmaris bmanın-
da iki kişinin ölümüyle sonuçla-
nan tekne yangınının. yat turiz- tekne yangını. Türk yatçılığının
mimizin ve daha geniş anlamda sorunlannı yeniden gündeme
denizciliğimizin sahıpsizliğini getirdi. TMMOB Gemi Mü-
hendisleri Odası İzmir Şube
Başkanı Gökdeniz Neşer. mü-
dahale olanaksızhklan ve bece-
riksizlikleri yüzünden beş saat
gibi akıl almayacak kadar uzun
süren ve iki kişinin ölümüyle
sonuçlanan Marmaris limarjn-
daki tekne yangmırun, yat tu-
rizmimizin ve daha geniş an-
lamda denizciliğimizin sahip-
sizliğini. bilimdışılığını bir kez
daha ortaya koyduğunu söyle-
di. Türkiye'de üretilen teknele-
rin ılkel, yat personelinin ise
konulanyla ilgili bilgi ve beceri-
den yoksun olduklannı vurgu-
layan Neşer. "Bu iki olumsuz-
luk, sozde demzciiikten sorumlu
devlet kununlarının vurdumduy-
mazlığından kaynaklanmakta-
dır" dedi. Yat sahipleri ve işlet-
mecileriru de sorumsuzlukla
suçlayan Neşer. sözlerini şöyle
ve bilimdışılığını ortaya koydu-
ğu belirtildi. Meslek İcuruluşla-
n. teknelerin ilkel, yat persone-
linin ise bilgisiz olduğunu
vurgulayarak Marmaris gibi
bir yatçılık merkezinde, değil
bir yangın söndürücü römor-
293 89 78 (3HAT)
Çırağan TaCace
Casino 'da
Müzayede
24 (
E(qm 1994 Vazartısi
günü saat 20.00 'dt,
çoğuniuğu Osmantı
(Dönemine ait yafcCasıfii
200 sanat eseri müzayedede
safya sunniacakiiT.
Organizasyon:
iCtürSanat "Lvi 'ne
aittir .
Sfyrıntıtı bilgi için:
259 93 01 'den
Seda TelçeCi
sürdürdü:
'Yangın musluğu yok'
"Yat sahipleri \e işletmecileri
para hırsıyla gözü dönmüş dol-
muş şoförleri gibi davranmakta-
dırlar. Yerel kıyı yönetimleri,
deniz ve denizciliğe karşı duyar-
sızdırlar. Marmaris gibi bir mer-
kezde, değil bir yangın söndürü-
cü römorkör. kıyı bandında
yangın musluğu dâhi bulunma-
maktadır. Bodrum ve Marma-
ris'i dünya yat turizminin Tür-
kiye'dekî merkezleri olarak
niteleyebiliriz. Bu bakımdan,
özellikle bu yörelerimizde çok
sık yaşanan, çoğu da faciaya dö-
nüşen deniz kazaları bizce ulusal
bir utanç kaynağıdır."
'Tersane hak getire'
Yine özellikle Bodrum ve
Marmaris yörelerinde yoğun-
laşmış, gelenekselleşmiş yat
imalatı sektörünün son derece
ilkel ve bilimdışı yöntemlerle
varhğını sürdürdüğünü kayde-
den Neşer, "Yörede tersane de-
nebilecek bir tek tesis bulamaz-
sınız. Bir tek teknenin imalat
projesini. tesisat projesini bula-
mazsınız. Üretilen teknelerin.
teknelerdeki donaıtımın hemen
hemcn tamamında çağdışı, dede-
den kalma yöntemler geceriidir.
Hesap. kitap hak getire" di>e
konuştu.
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
29 Ekim: Aklın ve
Barışın Baypamı...
"Cumhunyet bayramı" bir devlet töreni olmaktan çıka-
nlmalı, halkın bilinçle kutladığı "aklın vebanşın bayramı"na
dönüştürulmelidir. Çünkü 29 Ekim'le kutlanması gereken
en önemli kavramlar "saldırganlann denize dökülmesi",
"kurvsıkı doldunılmuş tüfeklerinpatlaması"', "geçitresmi"
olmamalıdır. Bunlar, haklı bir kurtuluş savaşının tarihsei
sembolleri olarak bu kutlamalarda yer alabilir ama, artık
günümüzde vurgulanması gereken kavramlar savaş mo-
tifleri değil, "aklın özgüheşmesi ve banşın kurulması"d\r.
Bu iki ınsanlık kazanımı da elbette "insanın ve toplumun
bağımsızlığı" üzerinde yükselebilir. 29 Ekim Cumhuriyet
Bayramı'nı böyle anlamayı, böyle anlatmayı başaımalıyız.
Bu gerçekten büyük bayramı bir savaş zaferi olarak de-
ğil, "ulusun bağımsızlığının, aklın özgürleşmesinin, ban-
şın kunjlmasının zaferi" olarak toplumca kutlamayı başar-
malıyız. ÇünkO "29 Ekim 7er" yalnız yaşadıklanmızın anım-
sanması değil, evrensel değerlere sahip çıkmamızın da bi-
lincimıze yerleşmesidir. Dünyaya anlatmamız gereken de
budur.
• • •
Rize Belediye Başkanı. Cumhuriyet Bayramı'na hiç ka-
tılmamış, bu yıl da katılmamak için rapor almış. Bence bu
büyük bayrama katılmak istemeyenler rapor almalanna
gerek kalmadan katılmayabilsinler. İstemeyenler Istiklal
Marşı'nı da söylemesin, hatta bayrağımızı da asmasın,
Bunlan görelim, bilelim ki, kimlerle birlikte yaşamak zorun-
da olduğumuzu anlayalım. Onlann başka bayramlan ol-
duğunu, başka şarkıian olduğunu, bayraklannın başka ol-
duğunu görelim ki görmezden gelenlerin de söyleyecek
sözü kalmasın.
Atatürk'le kutladığımız Cumhuriyet Bayramı'nı "esa-
ret" saymak, aklını kendinden başkalanna emanet eden-
ler için söz konusu olabilir. Bir toplumun bağımsızlık mü-
cadelesini istemeyip Suudi Arabistan gibi Amerikan ege-
menlığıni özlemek kimi aklını kiraya verenlere hoş gelebi-
lir. Uygar ve laik dünya ile ulusal egemenliği unutmayan
ilişkiler kurmak yerine, dıne dayalı ümmetler camiası ol-
mak istenebilir. Ama bunlar bizim için üstü örtülü esareti
kabul etmektir. Toplumlannı bile bile gerilere götürüp, ge-
lişmiş ülkelerin hegemonyasını kabul etmektir. Ulus yeri-
ne cemaati, laik toplum yapısı yerine şeriatı, bağımsızlık
yerine her türden bağımlılığı, aklın özgüriüğü yerine dog-
maları koymak bizim için "aklın da, insanın da, toplumun
daesaretini baştan kabul etmektir".
Özgür akıl yerine dogmatık önkabullerfe hareket eden-
lerin ne Atatürk'ü sevmeleri beklenir ne Cumhuriyet Bay-
ramı'nı kutlamaları beklenir. Biz onlardan bunları değil, iç-
tenlikle ortaya çıkmalarını bekliyoruz. Aynca bu toplum-
daki siyasal parti yöneticilerinin de, lıderlerin de yapma-
cıklardan vazgeçip bu konulardaki asıl tavırlarını açıklama-
lannı bekliyoruz. Biryandan böyle insanlan yetiştirip omuz-
larını sıvazlarken öte yandan Atatürk'ten, laik cumhuriyet-
ten söz etmek çelişkısinden vazgeçmelerini, seçimlerini
yapıp açıklamalannı bekliyoruz.
• • •
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı "ulusun bağımsızlığının,
aklın özgürfeşmesinin, banşın kunjlmasının" bayramıdır.
Bu bayramı kutlamak da elbette bunlan bilen, bunlan is-
teyen, bunları Türkiye'nin geleceğine taşımak karannda
olan bilinçli insanlann hakkıdır. Onun için bu büyük bay-
ramı; taşıdığı çağdaş, evrensel anlamına uygun olarak bi-
linçli toplumun coşkuyla, duyguyla, düşünceyle kutladığı
bir bayram yapalım. Kimilennın zoraki katıldığı resmi bir
törenin bu bayramın temsil edilişinde yetersiz olduğunu
artık görelim.
Rize Belediye Başkanı, belki de davranışıyla bize kendi
hayatımızın önemını gösterdı. Biz de bunu görmekte ge-
cikmeyelim.
Af Örgütü'nden kampanya:
'Türkiye 'de idam
cezası kaldırılsın'AıNKARA (Cumhurijet Bü-
rosu)- Uluslararası Af Örgütü,
Türk Ceza Yasasfnda "ölüm
cezasrnı ıçeren maddelerin ta-
mamen kaldırılması amacıyla
uluslararası bir kampanya baş-
lattı. Bu çerçevede hazırlanan
"İdam cezasını kaldırmanın za-
manıgeldi"*ba^lıklı \earalann-
da Nobel Tıp Odüiü sahibi Jac-
gues Barrot ile ABD tslami Mıi-
nasebetler Ulusal Konseyı Ge-
nel Sekreten Mohammed T.
Mehdi'nin de imzasının bulun-
duğu dilekçeler. Türkiye'nın
Londra Büyükelçiliğine veril-
dı. Dılekçede. "Türkiye idam
cezasını yasalanndan çı'kararak
dünya çapında insan haklannın
gelişmesine bir katkı da bulun-
masının tam zamanıdır" görü-
şü sa\ unuldu
Merkezi îngiltere'de bulunan
Uluslararası Af Örgütü'nün,
Türkiye'de idam cezasmın kal-
dınlması için hazırladığı dılek-
çede. 25 Ekim 1984'de siyasi
sûçlardan hükümlü Hıdır As-
lan'ın idam edilmesinden son-
ra geçen on yıllık sürede ölüm
cezasının uygulanmadığına
dikkat çekildı ve şöyle denildi:
"Türkiye yalnızca 10 yıl bo-
yunca idam cezalannı infaz et-
mekten kaçınmakla kalmadı,
aynı zamanda. idam cezası ön-
göriilen suç say ısını azalffı ve \i-
san 1991 tarihinden önce işlenen
suçlar için verilen tüm ölüm ca-
zalannı,ömür boyu hapse çevir-
di. Ancak halen 30'u aşkın kişi
idam cezasına çarptınlmış du-
nımdadır. Halen Ankara Mer-
kez Kapalı Cezaevi'nde ruruklu-
nu bulunan DEP millervekiOeri
Ahmet Türk, Leyla Zana. Hatip
Dicle. Orhan Doğan. Sedat
Yürttaş. Seüm Sadak. Sıım Sa-
kık ve Şımak Bağımsız Milk-n e-
kili Mahmut Alınak, idam ceza-
sı istcnıivle Ankara Devlet Gü-
venlik Nlahkenıcsi'nde yargı-
lanmaktadııiar. Kasım 199.Vtc.
TBMM Adalet Komisyonu.
1984'ten bu yana ilk kez Seyfet-
tin Uzundiz adlı hükümlünün
idam cezasını onay lamıştır.
TBMM"nin de kabul etmesi ha-
linde bu idam cezası hemen u\-
gulanabiiir.
r
Türk hükümetine iletilmek
üzere Türkiye'nin Londra Bü*
yükelçıliği'ne verilen dılekçe-
de. "Avrupa ve dünyanın birçok
ülkesinde idam cezası kaJdınl-
mıştır. Türkiye'nin de dünya ça-
pında insan haklannın gelişme-
sine önemli bir katkıda bulun-
masının tam zamamdır" denil-
di. SHPli Adalet Bakanı Meh-
met Moğultay ile eski bakan
Seyfi Oktay'ın idam cezasına
karşı olduklannı açıkJadıklanna
dikkat çekilendilekçede, şugö-
rüşlere yer verildi'
u
Türk adliyesinin birçok üye-
si de idam cezasının kaldınlma-
sı gerektiğine inanmaktadır.
Emeldi sa\ cı ve hakinı albay Ne-
jat Öztaşkent 28 Kasım 1993'te
Cumhuriyet Gazetetesi'nde ya-
yunlanan bir demecinde, 'Dev-
İet insan öldürmez' diyerek gö-
rüşünü açık bir şekilde dile ge-
rirmiştir. L luslararası alandaki
tecrübe, idam cezasınuıın suça
ve siyasi şiddete karşı etkin bir
araç olarak değeriendirilmedi-
ğini göstcrmektedir. Hatta
olumsuz bazı sonuçlara yol aça-
bihnektedir.Digeryandan, idam
cezasının ortadan kaldırılması
toplumun her üyesinin can ve
onuruna saygryı teşvik eder. "
TBMM'ye ve Türk halkına,
idam cezasının kaldmlması
çağnsında bulunan dilekçeyi
ımzalayarak kampanyaya des-
tek verenlerin bir bölümü şu
ısımlerden oluşuyor:
Pierre Mertens (Belçika-Ya-
zar), Ole Espersen (eski Dani-
marka Adalet Bakanı), K. J.
Lang (Finlandiya-Cezaevleıi
Müdürü). Jacgues Barrot
(Fransa-Nobel Tıp Ödülü sahi-
bi). Constantinc D. Zepos (Yu-
nanistan-Büyükelçi), Christine
Loh (Hong Kong-hukuk işleri
danışmanı). Alan Dukes(lrlan-
da-MilletvekUi eski Adalet Ba-
kanı). Raimon Obiols (İspanya-
Milietvekili). Phil Goff (Yeni Ze-
Ianda-Miller\vkili). HansGöran
Franck (İsveç-Milletvekih'V Mo-
hammed T Mehdi (ABD-lslami
Münasebetler Ulusal Konseyi
Başkanı)