Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2EKİM1994PAZAR
HABERLER
Gölhan'ın gözü
apkögretimde
•ANKARA (ANKA) - Milli
Savunma Bakanı Mehmet
Gölhan, açıköğretim
fakültesinegirişin.
kontenjanın artması
nedeniyle kolay olduğunu ve
bu nedenle askerliği 29 yaş
sonuna kadarertelemenin
aracı olarak kullanıldığınj
belirtirken, iki yıl üst üste
sınıfta kalanlan ve 7 yillık
sürede okulu bitiremeyenkri
askere alma uygulamasını
titizlikle sürdürecekkrini
açıkladı.
APkararına
tepki
• ANKARA (AA)-
Türkiye-Avrupa Topluluğu
Derneği, Avrupa
Parlamentosu (AP) Genel
Kurulu tarafından kabul
edilen, Türkiye Avrupa
Birliği Kanna Parlamento
Komisyonu(KPK)
toplanülannın askıya
ahnması karanru şiddetle
kınadığını bildirdi. Dernek,
yayımladığı bildiride, bu
karann Türkiye-AB
ilişkilerinde tamiri güç
sorunlaryaratacağıni ve
1995 yılı sonunda yürürlüğe
girecek olan "gümrük birliği'
hedefıne önemli bırdarbe
vurabileceğini kaydetti.
İller Bankası
SHP'yi koilaflı
•ANKARA (ANKA) -
Bayındırlık ve İskan
BakanlığTna bağlı İller
Bankası kaynaklanndan
belediyelere yapılan
yardımlarda SHP büyük
farkla tüm partilen geride
bırakü. Yerel seçimlerden bu
yanal85SHFlibelediyeye
yardım yapıürken DYP'h
beiediye savısı 31. ANAP'ü
belediye sayısı ise 25'te kaldı.
ANAP Yerel Yönetimkr
Başkanı Mehmet Keçeciler,
SHP'nin elinde olan
Bayındırlık Bakanlığı
kaynaklannın nasıl
kullanıldığının ortaya
çıktığını belırterek "Aynı
aynmcılık Maliye
BakanlığYnda da var. Maliye
Bakanhğı ise yardımlanrun
tamamını fon adı alunda
DYP'li belediye başkanlanna
yapıyor. Yakında onlann
belgelerini de açıklayacağız"
dedı.
Yiraıi Kişi
gözaltında
• İSTANBUL (LBA) - Aras
Kargo işçilerine destek
vermek amacıyla ziyarete
giden yaklaşık 20 kişi dün
gözaltına alındı. Daha sonra
saat 15.0O"tedirenişçi işçileri
ziyarete gelen CHP Genel
Sekreter Yardımcısı Mehmet
Sevigen'in, gözaltına
aünanlann serbest
bırakılması için yapüğı
girişimler ise sonuçsuz kaldı.
Pofisbaşmüfettişi
MûttöoghJöttü
• İSTANBUL (AA)-
lstanbul Emniyet
Müdürlüğü Teftiş Kurulu
Başmüfettişlerinden Baki
Muftüoğlu, geçırdiği kalp
krizi sonucu dün sabah öldü.
Emniyet'te çeşitli görevlerde
bulunun Müftüoğlu'nun
naaşı yann Teşvikiye
Camii'nde kılınacak öğle
namazının ardından, Aşiyan
MezarlığTnda toprağa
verilecek. Muftüoğlu. evli ve
1 çocuk babasıydı.
Topaç,
toppağa verildi
•UŞAK(Cumhııriyet>
Uğradığı saldın sonucu
öldürülen 17 ve 18. dönem
milletvekili, eski Adalet
Bakanı Mehmet Topaç, dün
Uşak'tadüzenlenen törenle
toprağa verildi. Törene
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz adına kaülan Oltan
Sungurlu, "Bu saldın Tûrk
hukuk ve adalet sistemine
karşı bir meydan okumadır.
Ancak kısa sürede gereken
cevabı alacaktır" dedi.
tLAN
T.C.ELAZIĞ
ASLİYE1. HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1994/670
Davaa Handan Örk ik
davah Ahmet Örk arasındaki
boşanma davasmın mahkeme-
mizde yapılan açık yargılaması
sırasında verilen karar gereğin-
ce: Davalı Ahmet Örk gösteri-
len adreste bulunamamış, zabı-
taca yaptınlan tahkikata rağ-
men adresi tespit edilemeyip
ilanen tebligata karar verildi-
ğinden davalı Ahmet örk 27.
10.1994 günü saat 09.00'dâki
yargüamaya gelmediği veya
kendisinı bir vekille de temsil et-
tirmediği ve delillerini de duruş-
ma gününe kadar mahkememı-
ZB bildirmediği takdirde hak-
kındaki yargılamanın yoklu-
ğunda yapılıp karar verikceği
ilan olunur.
Basın: 51315
Genelkurmay Başkanlığı nın kapısından döndürülen eski Kara Kuvvetleri
Komutanı Em. Org. Muhittin Fisunoğiufırtınahgünlerianlatıyor:
IhtilalcisuçlamasıEVREN DEĞER
A NKARA - Türkiyc'de,
ordunun yüksek ko-
muta kademesindeki
görev değişimleri sırasında ya-
şanan taruşmalar, daima siya-
setin gündeminin de üst sıra-
lannda yer aldı. 12 Eylül önce-
sinde. Cumhurbaşkanlığı se-
çimlerine dek uzanan bu taru-
şmalar, son oiarak Doğan Gü-
reş'in Genelkurmay Baş-
kanlığı'ndan emekli oluşundan
önce, " görev süresini tamamla-
masına olanak tanınması", bir
başka deyişle, bir yıl daha ko-
mutanlık yapması konusunda
yaşandı.
Komuta kademesinde son
yıllarda yaşanan tartışmalar, zi-
hinlerde pek çok soruya yol
açtı. Özellikle, bu yıl emekli
olan eski Genelkurmay Baş-
kanı Doğan Güreş'in görev sü-
resi ile ilgili olarak geçen yıl ya-
şanan tartışmalar, hala yanıtı
verilememiş sorular yarattı.
Ve geçen yıl Genelkurmay
Başkanlığı beklerken Kara
Kuvvetlen Komutanhğı'ndan
emekliye sevk edilen Muhittin
Fisunoğiu açısından bu soru-
lann yanıtlan neydi? Yaklaşık
30 yıllık iki eski dost. iki eski
komutan olan Güreş ve Fisu-
noğiu arasında neler geçmişti?
Fisunoğiu, söz verilmesine
karşm neden Genelkurmay
Başkanlıgı'na atanmadı? Ko-
mutanlar arasında neler konu-
şulmuştu? Fisunoğiu kimleri
suçluyordu, kırgın olduğu isim-
ler kimlerdi? One sürüldüğü
gibi "darbe hevesi" içinde bir
komutan mıydı?
Ve daha bir dizi soru!..
Silahlı Kuvvetler'de yanm
yüzyıla yakın hizmet veren
emekli Orgeneral Fisunoğiu,
İstanbul'da emeklilik yaşamına
çekildi. Fisunoğiu, geçen yıl 3
Aralık 1993tarihınde, dönemin
Genelkurmay Başkanı emekli
Orgeneral Doğan Güreş, yine
dönemin Kara Kuvvetleri Ko-
mutanı, bugünün Genelkur-
may Başkanı Orgeneral İsmai)
Hakkı karadayı. Deniz Ku\-
vjetlen Komutanı Oramıral Vu-
ral Bayazıt ve Hava Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Halis
Burhan imzalanyla kendisine
hitaben yazılı meİauba ne tepki
gösterdi? Ve neden komutan-
lan mahkemeye vermek istedi?
Fisunoğiu. bugün üzüntüsü-
nü "Dördii dışında Silahlı Kuv-
vetler'de kimseye kırgın deği-
lim" şeklinde dile getiriyor. İşte
Fisunoğiu cephesinden bazı so-
rulann yanıtlan şöyle:
- Genelkurmay Başkanlığı
için önceleri adınız geçerken
sonra emekli edildiniz. Olaylar
nasıl gelişmişti anlatır mısınız?
FİSIMBİO - Geçen yıl nisan
ayı başında, beni dönemin Ge-
nelkurmay Başkanı çağırdı ve
"Başbakan Süİeyman Demirel
ve Milli Sa>unma Bakanı Nev-
zat Ayaz bu sene Genelkurmay
Başkanı olarak seni teklif edi-
yorlar, bilgin olsun kutlanm"
dedi. "Zaten ben, yaş haddi do-
lavısıyla emekli oluyorum. Di-
ğer taraftan yoruldum da.. nor-
mali de budur" diyerek sanldı
öptü ve "hayırlı olsun" dedi.
Arkasından da ilave etti: "Eğer
uzatmakla ilgili bir teklif gelirse
ben kabul etmeyeceğiın" dedi.
Sonra bana, "Sana bir uzatma
teklifı gelirse, uzatmayacağına
veyahut da sen teşebbtis etmeye-
ceğine dair namus sözü >erir mi-
sin" diye sordu. "Tabii" dedım
ve bu konu kapandı.
Ondan sonra malum. 17 Ni-
san 1993'te dönemin Cumhur-
başkanı Turgut Özal vefat etti.
Ondan sonra sebepleri nelerdir
bilmiyorum, ama Genelkur-
may Başkanı Güreş Paşa sö-
zünden döndü. Ve bazı girişim-
lerde bulunmuş olacak ki Hava
ve Deniz Kuvvetleri komutan-
lan, Cumhurbaşkanı'na gitti-
ler. Benim üzüldüğüm ne bili-
yor musunuz? Bir 12 Mart
belgeseli çıktı. Bu belgeselde,
dömenin Başbakanı Sayın De-
mirel şöyle bir ifade kullanıyor.
Muhsüı Batnr, 12 Mart'la ilgili
olarak 12 Mart'tan öncedevletin
işleyişi, bazı politik durumlarla
ilgili görüşlerini Cumhurbaş-
kanı Fahri Korutürk'e gönderi-
yor. Fakat 12 Mart belgeselin-
de Sayın Demirel. "Bir kuv-
vet komutanı; başbakanı, ge-
nelkurmay başkanını atlayarak
cummırbaşkanına nasıl mektup
gönderebilir" diye soruyor.
Bunu 12 Mart belgeselinde tele-
vizyondan izledim. "Ben cum-
hurbaşkanı olsaydım, bir kuv>et
komutanmın mektubunu kabul
etmezdim" diyor. Gayet doğal,
etmemesi laam. Ama diğer ta-
raftan Sayın Cumhurbaş-
kanımız, (eğer kabul ettiyse)
Deniz ve Hava Kuvvetleri ko-
mutanlannın "Adeta biz Fisu-
noğlu'nu istemezük, böyle birisi-
ni isteriz" kabilinden bir teklifle
gelmeleri kabul ediliyorsa, bu
demokratik yönden ne derece
çok aşagılık
PORTRE
Muhittin Fisunoğiu, 1928 vıluıda Tokat 'ta doğdu.
1948yümda Kara Harp Okulu, 1958yüında Harp
Âkademisi, 1962yılında da Fransız Harp
Akademisi'nden mezıın oldu. 1973yılındageneralliğe,
1978yılında tümgeneralliğe terfi ettikten sonra Kıbrıs 28.
Tümen Komutanhğı 'nagetihldi. Genelkurmay Teşkilat
Eğitim Daire Başkanlığı dayapan Fisunoğiu, 1982'de
korgeneralliğe terfıetti. Fisunoğiu, korgeneralolarak 2
yıl Genelkurmay Harekat Başkanlığı, 2yılda5. Kolordu
Komutanlığı görevlerinde bulundu. Harp Akademileri
Komutanhğı dayapan Fisunoğiu, orgeneraloldu ve Ege
Ordu Komutanhğı 'nagetirildi. Istanbul 1. Ordu
Komutanı iken Kara Kuvvetleri Kuvvetleri
Komutanhğı 'nagetirilen Fisunoğiu, buradan emekli
edildi.
Em. Org. Muhittin Fisunoğiu
Genelkurmay Başkanı yapılmayan Fisunoğiu 'Orduda 4 generali affedemiyorum' diyor.
uygundur bilmiyorum. Onu
sağduyuya bırakıyorum. Yani
"Ben o zaman cumhurbaşkanı
olsam, kabul etmezdim" diye
başbakanlığı döneminde söylü-
yor. 2 sene önce. Fakat aradan
1 sene. 1.5 sene geçiyor, Cum-
hurbaşkanı olarak o tenkit etti-
ği hususu yerine getinyor. Ama
tabii oraya gittiler mi. Sayın
Cumhurbaşkanı kabul etti mi
bu noktalan bilmiyorum. Ben
27 temmuzda belli olmuştu.
Durum belli olduktan sonra
ben İstanbul"a geldim. Ama
Harp Akademisi'ndeki törene
şunun için gitmedim: Ben Harp
Akademileri'nde 6 yıla yakın
öğretmenlik yaptım, 1 yıl ko-
mutan yardimcılığı yaptım. 2
yıl da öğrencilik yaptım. Yani
orada 9 yıl ömrüm geçti.
Şimdi 28 Temmuz 1993'tü
zannederim. Harp Akademile-
Genelkurmay Başkanı Org.
Güreş,'Başkan olarak seni
teklif ettiler. Ben zaten emekli
oluyorum. Hayırlı olsun' diyerek
bana sanldı. 17 nisan 1993'te Özal
vefat etti. Sonrası malum.
neticede basından öğrendiğimi,
veyahut da duyduğum şeyleri
aktanyorum.
- Görevden ayrılnıadan önce
Istanbul'da törenler vardı ve siz
o törenlere katıunadınız. Ra-
hatsız olduğunuz açıklanmıştı.
Aradan uzunca bir zaman geçti.
Katılmama nedeniniz neydi?
Yani gerçek neydi?
FİŞHnOğhl " Ben gerceği
söylüyorum, bakın: Zâhnedı-
yorum 27 Temmuz 1993'tü.
Milli Güvenük Kurulu top-
lantısı Istanbul'da olacaktı.
Harp Akademileri'nde de me-
rasim vardı. Ben karayoluyla
bu maksatla İstanbul'a geldim.
Zaten Genelkurmay Başkanı'-
nın görev süresinin uzatılacağı
ri'nde merasim var. Şimdi ben
üzüntülü olarak böyle bir me-
rasimde bulunmayı uygun gör-
medim ve gitmedim. Zaten ora-
ya gidişim de bir nezaket
icabıydı. Bulunmam şart değil-
di ve gitmedim. Ama 29 Tem-
muz 1993'teki Milli Güvenlik
Kurulu toplantısına gitmem bir
göre\di, yani gitmem gereki-
yordu. 28 temmuz akşamı
(aslında bunu istismar da etti-
ler, üzüldüm de.. basında yazı-
lar çıktı), ben bir otele gittim.
Otelin adını vermeyeyim çünkü
üzücü yazılar çıktı. "Efendim
ben de gittim, yemek yedim, ama
hasta olmadım" diye yazılar
çıktı. İnsan otelden de hasta
olabilir, yediği yemekten de içti-
rula son toplantım diye suna-
cağım görüşlerimdi onlar. Ger-
çi ben sonradan bilahare. gö-
rüşlerimi nezaket zdyareti
yaptığım zevata verdim, emekli
olduktan sonra. Fakat, bir gün
evvel Genelkurmay Başkanf-
nın görevinin uzatılmasıyla ilgi-
li haberden dolayı sanki boykot
ediyormuşum havası estirilerek
hemen Kara Kuvvetleri Komu-
tanı'nın yenisi atandı. 30 ağus-
tostan muteber olmak üzere.
Mademki 30 ağustosta mute-
ber olacaktı, o gün palas pandı-
ras niye yaptınız? Neyse o ayn
bir konu.
- Güreş Paşa mı reddetti o za-
man o dosvaları?
HSUIIOfllll - "Ben onların
amiriyim. Benden habersiz bura-
da bu verilmez" demiş ve iade
etmiş. Odosyalan bilahare ben,
Milli Savunma Bakanı'na,
Cumhurbaşkanfna TBMM
Başkanfna. Sayın Erdal İnö-
mi'ye, Başbakan Yardımcısı"-
ydı o zaman ve diğer hatırlaya-
madığım kişilere takdim ettim.
- Sizce Genelkurmay Başkan-
lıgı'na getirilmeyişinizin esas
nedeni neydi? Darbe yapabilece-
ğiniz gibi soylenriler de ortaya
atümıştı.
FİSIinoğlU - Ben size şunu
söyleyeyim. Ben Fransa'da tah-
sil yaptım. Ben insan hürriyeti-
ne son derece saygı duyanm.
Evvela insan hürriyeti gelir, in-
sana saygı gelir. Hukuktan ya-
nayım. demokrasiden yana bir
insanım.
Ve Türk Silahlı Kuvvetleri"-
nde kaç tane subay. astsubay
var bilmiyorum. ama bunlar
içinde ihtiİali düşenecek en son
insan benim. Ben hürriyete
iman etmiş bir insanım. Ben de-
mokrasiyi yaşamış bir insanım.
Ben hukuku yaşamış bir in-
sanım. Çalışma hayatında titi-
zim, ama kim titiz olmaz ki?
Siz. yazdığınız bir yazıda hata
ister misiniz?
Ben de yazıda olsun. kıtalar-
daki faaliyetimde olsun bir şey-
ler öğretmek. onlara vardıma
olmak için çok uğraşınm. Ma-
dem ki deneyimlerim var, o
deneyimleri onlara aktarmak
için çok çaba sarf eder, yırtınır.
didinirim. Sabah namazından.
yani 05.00"ten. yatsıya kadar
onlara bir şeyler vermeyi düşü-
nürüm.
Bu benim fazla çalışmam. ti-
tizliğim, sertlik olarak algı-
landı. Bazılan "ihtilal yapar"
dedi.
Bu. bir insanı kötülemek için
yapılmış olan son derece
aşagılık bir suçlamadır. Ve ben.
bunlan kim söylediyse. bu söz-
leri onlara iade ediyorum. Ba-
na. 'ihtilal yapar" düşüncesini
konduranlan, "ihtilalci olarak"
itham ediyorum. Demek ki
içinde var. Tekrar ediyorum,
bu memlekette ihtilali yapacak
en son kişi bile ben olmam. Or-
duda 50 bin kişi varsa, ben 50
bin birinciyimdir. Çok aşagılık
bir düşünce.
Yann: Mektubu
hazmedemiyorum
MÎKRO
DİNÇ TAYANÇ
Utanç Duvarı
Palet misali rengarenk görmeye alıştığımız yüzünde
boyanın izi yok... Gözlerinde acındıracak bir cüret-
karlık... Bir dönemin "first lady'si, suçlanmasını suç-
larcasına konuşup duruyor beyaz camdan... "Şehidi-
min adını karalıyorlar... Şehidimin yetiminden korku-
yorlar... Alnımız açık... Onu da tanımıyorum, bunu da
tanımıyorum"gibilerinden "kelam ediyor..."
Masayı paylaştığımız dostlardan biri, hızla uza^tan
komutaya hamle ederken patlıyor "Yahu; şehit şehit
dediği, bantta yürürken gitmemiş miydî? Ne şehit ne
gazi... Yetimleri değil mi servete servet demeyen, ser-
vet kendilerinin olmadıkça? Bunlarda utanma yok..."
O hızla değışiyor kanal ve görüntü. Şimdi, beyaz
camdan kelam edenin yüzü palet misali rengarenk,
gözlerinde mağrur bir "6£A/"cilik ve huzurlarımızda
Boğaziçi Sultanı... "Bu işlerin peşini bırakmayacağız"
buyuruyor. "Yolsuzlukların, rüşvetin üzerine gidece-
ğiz... Kimsenin yanına kalmayacak..."
Bu kez, uzaktan komutaya saldınp patlayan bende-
niz oluyorum: "Gerçekten utanma yok bunlarda. Yahu,
bu hanımefendinin 'zevc(es)i'cteğ/7 mi şaibeli banka
batakçılığıyla marufolan? Döviz kurlarındaki hızlı iniş
çıkışlardan konut kooperatifi üçkağıtlarına, adamını
kayırmaktan arsa spekülatörlüğüne dek adı 'dokuza'
çıkan anamla babam mı?"
Gene o hızla kanal ve görüntü değişiveriyor... Beyaz
camda bu kez sosyal demokrat(!) bir lider(!) kelamlanı-
yor. "Koalisyondan çekilmenin zamanı değil... Özel-
leştirme gerekli... Karşılığında demokratikleşmeyi ka-
zanacağız... Dahası, sultanımla aramızdan su sızma-
maktadır. Kendilerı beni asla aldatmaz!.. Hem inanıyo-
rum ki first lady'nin son günlerdekı işlerle hiç ilgisi yok-
tur!"
Hep birlikte saldırıyoruz uzaktan komutaya... "Hiçbi-
rinde utanma yok" diye ünlenıyoruz hep bir ağızdan.
"Partisini yüzde 20'lerden aldı, takıldı Boğaziçi Sul-
tanı'nın büyüsüne. Şimdi yüzde 10 sınırında nal toplu-
yor... Demokratikleşme adına ne yaptı ki bugüne de-
ğin, bundan kelli iki ayda yapsın? Özelleştirme dedi-
ğin, devletin dibini oyup yerli ya da yabancı özelsektör
tekelleri yaratmak değil de nedir?"
Artık uzaktan komutayı kim kaparsa o değiştiriyor
kanal ve de görüntüyü. Ama kelamcılar da kelamları
da değişmiyor.
Bir kanalda magma tabakası gibi kanaldan kanala
açıkoturumları dolaşıp aynı lafları geveleyerek havan-
da su döven "ulema"(\); bir kanalda din sömürüsüyle
karışık küplerini dolduran karayobaz uşakları, diğerin-
de önceki hafta göklere çıkarttıkları takımı yerin dibine
batıran spor otoriteleri(!), bir başkasında sanat gücüy-
le(!) sahnelerin ve de beyaz perdenin "hanımefendi
sanatçısı" konumuna yükselmiş(l) bir dilberin fazilet
dersleri yada "t//ufe"dağıtırcasına lotaryacılığagiriş-
miş, satışları kupon şişkini gazetelerin(l) reklamları-
nda boy gösteren dönek ve de liboş kalemşörler...
Dostlardan biri "videoya bir porno film koysaydık,
daha az utandmcı olurdu" diyor ve aynı anda, tüm
utançlan örtmek ıstercesine elektrikier kesiliveriyor...
Karanlığın içine, derdimize yakarmışçasına. mum
yakıp söyleşmeye koyuluyoruz.
"Borges bunlan dinlese, Ahlaksızlığın Evrensel Ta-
rihi'ni yırtıp, yeni baştan yazmaya soyunurdu" diyor
birisi. Bir süre, toplumları kendi çıkarları uğruna kandı-
ran (ya da kandırdıklarını sanan) evrensel ahlaksızlar-
dan söz ediyoruz. Sonunda birisi, mumun titrek
ışığınca hafif bir mırıltıyla "dostlar, farkında mısınız; bi-
zimkilerin yanında bu evrensel ahlaksızların hiçbirinin
esamesi okunmaz"deyip konuyu noktalıyor.
Işıklar, kesildiği gibi ansızın yanıveriyor. Gözlerimizi
kırpıştırarak birbirimize bakınca şaşkınlaşıyoruz. Çün-
kü, masanın çevresinde kim varsa, omuzları ağır bir
yükün altında ezilmışçesine, çökmüş. Birbirimize uta-
narak bakıyoruz. "Kolay mı dostlar, utanç duvannı
sırtlanmışız biz" diyor bir dost...
Ana fikir: Utanç duvarları ne denli sağlam gözükse-
ler de yıkılmaya mahkumdurlar.
Ana fikrin ana fikri: Yıkılanher utanç duvarınıntaşları
anı niyetine saklanmaz. Bazılarının taşları unufakedi-
lip, yeni yapıların harçlarına karılır. Harcın lağım ka-
nalındamı yoksa kör kuyuda mı kullanılacağına, oyeni
yapıyı yapanlar karar verecektir.
E^GLISH CENTRE
ği sudan da herhangi bir şeyle
de olmuş olabilir. Aslında
üzüntüden de olabilir. İnsan
üzüntüden strese de giriyor.
Neyse akşam bir otele gittik.
Hanım. ben ve emir subayım
vardı. Bir dostumuzla beraber
bir şeyler yedik. geldim ve ra-
hatsızlandım. Ertesi gün
kalktığım zaman rahatsızdım.
Milli Güvenlik Kurulu top-
lantısma da son toplantım diye
çok güzel hazırlanmıştım. Bü-
tün kurul üyelerine dağıtılmak
üzere dosya hazırlattırmıştım.
Terörle ilgiliydi ve 14 - 15 say-
faydı zannederim.
Sabahleyin kalktığım zaman
gidemeyecek bir durum-
daydım. Emir subayım. Fener-
bahçe Orduevi'nden bir doktor
üsteğmen getirdi. Doktor üs-
teğmen. "Efendim bu durumda
gjdemezsiniz" dedi ve rapor ver-
di. Bunun üzerine ben. emir su-
bayım Albay Mehmet Ali Oku-
hıcu ile hazırladığım dosyalan
ve doktor raponınu MGK top-
lantısının yapıldığı Harp Aka-
demisi'ne gönderdim. Emir su-
bayım gittiğinde. toplantı ya
yeni başlamış ya da başlamak
üzere Raporuvedosyalan ora-
da zannederim Orgeneral Ah-
met Çörekçi Paşa'ya takdim
ediyor emir subayım. Çünkü
MGK Genel Sekreteri oydu.
Raporumu ve dosyalan veriyor
ama, dosyalann biri hanç di-
ğerleri geri geldi. Birini Çörekçi
Paşa almış, ama diğerlerini Ge-
nelkurmay Başkanı Güreş'e so-
ruyor. o da "Ben onun amiri-
yim, dosyalan veremez o" diyor
\e iade ediyor. Terörle ilgili ku
• Genel Ingılızce Kursları
• "Busıness Englısh" Kursları
• FCE Hazırlık Kursları
• TOEFL Hazırlık Kursları
• IELTS Hazırlık Kursları
• Yoğun programlar
• Normal programlar
II II
IT'S RAINING CATS AND DOGSBu ünlü İngiliz deyiminin anlamını biliyor musunuz? Eğer bilmiyorsartız,
EF ULUSLARARASI DİL OKULLARI ve BTA-İNGİLİZ TURIZM BAKANLIĞI
SİZİ İNGİLTERE'DE İNGİLİZCE ÖĞRENMEYE ÇAĞIRIYOR!
• Londra, Cambndge, Brighton ve Hastings'dekı okullarımızda 16 yaş üzenndekl herkese ve
her düzeyde dil eğitimi,
• TOEFL ve Cambndge Sınavlarına hazırlık kurslan,
« 12 haftalık yoğun programa kayıt olanlara BEDAVA Gıdış-Dönüş UÇAK BİLETİ,
• isteyen herkese ücretsiz düzey belırleme testi.
HEMEN ARAYIN, AYRINTILIBİLGİ ve ÜCRETSİZ BROŞÜR İSTEYİN...
Britlsh Touri»! Authority
EF EĞİTİM LTD. : Mım Kemal Öke Cd. 9fi 80200 Nişantaşı-İSTANBUL
Tel: (212)225 02 10 Fax:(212)225 46 92
ACENTALAR: ANKARA: (312) 468 05 55 İZMİR: (232) 463 99 94 ADANA: (322) 454 79 85