23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2EKİM1994PAZAR HABERLER Gölhan'ın gözü apkögretimde •ANKARA (ANKA) - Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan, açıköğretim fakültesinegirişin. kontenjanın artması nedeniyle kolay olduğunu ve bu nedenle askerliği 29 yaş sonuna kadarertelemenin aracı olarak kullanıldığınj belirtirken, iki yıl üst üste sınıfta kalanlan ve 7 yillık sürede okulu bitiremeyenkri askere alma uygulamasını titizlikle sürdürecekkrini açıkladı. APkararına tepki • ANKARA (AA)- Türkiye-Avrupa Topluluğu Derneği, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu tarafından kabul edilen, Türkiye Avrupa Birliği Kanna Parlamento Komisyonu(KPK) toplanülannın askıya ahnması karanru şiddetle kınadığını bildirdi. Dernek, yayımladığı bildiride, bu karann Türkiye-AB ilişkilerinde tamiri güç sorunlaryaratacağıni ve 1995 yılı sonunda yürürlüğe girecek olan "gümrük birliği' hedefıne önemli bırdarbe vurabileceğini kaydetti. İller Bankası SHP'yi koilaflı •ANKARA (ANKA) - Bayındırlık ve İskan BakanlığTna bağlı İller Bankası kaynaklanndan belediyelere yapılan yardımlarda SHP büyük farkla tüm partilen geride bırakü. Yerel seçimlerden bu yanal85SHFlibelediyeye yardım yapıürken DYP'h beiediye savısı 31. ANAP'ü belediye sayısı ise 25'te kaldı. ANAP Yerel Yönetimkr Başkanı Mehmet Keçeciler, SHP'nin elinde olan Bayındırlık Bakanlığı kaynaklannın nasıl kullanıldığının ortaya çıktığını belırterek "Aynı aynmcılık Maliye BakanlığYnda da var. Maliye Bakanhğı ise yardımlanrun tamamını fon adı alunda DYP'li belediye başkanlanna yapıyor. Yakında onlann belgelerini de açıklayacağız" dedı. Yiraıi Kişi gözaltında • İSTANBUL (LBA) - Aras Kargo işçilerine destek vermek amacıyla ziyarete giden yaklaşık 20 kişi dün gözaltına alındı. Daha sonra saat 15.0O"tedirenişçi işçileri ziyarete gelen CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen'in, gözaltına aünanlann serbest bırakılması için yapüğı girişimler ise sonuçsuz kaldı. Pofisbaşmüfettişi MûttöoghJöttü • İSTANBUL (AA)- lstanbul Emniyet Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başmüfettişlerinden Baki Muftüoğlu, geçırdiği kalp krizi sonucu dün sabah öldü. Emniyet'te çeşitli görevlerde bulunun Müftüoğlu'nun naaşı yann Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından, Aşiyan MezarlığTnda toprağa verilecek. Muftüoğlu. evli ve 1 çocuk babasıydı. Topaç, toppağa verildi •UŞAK(Cumhııriyet> Uğradığı saldın sonucu öldürülen 17 ve 18. dönem milletvekili, eski Adalet Bakanı Mehmet Topaç, dün Uşak'tadüzenlenen törenle toprağa verildi. Törene ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz adına kaülan Oltan Sungurlu, "Bu saldın Tûrk hukuk ve adalet sistemine karşı bir meydan okumadır. Ancak kısa sürede gereken cevabı alacaktır" dedi. tLAN T.C.ELAZIĞ ASLİYE1. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1994/670 Davaa Handan Örk ik davah Ahmet Örk arasındaki boşanma davasmın mahkeme- mizde yapılan açık yargılaması sırasında verilen karar gereğin- ce: Davalı Ahmet Örk gösteri- len adreste bulunamamış, zabı- taca yaptınlan tahkikata rağ- men adresi tespit edilemeyip ilanen tebligata karar verildi- ğinden davalı Ahmet örk 27. 10.1994 günü saat 09.00'dâki yargüamaya gelmediği veya kendisinı bir vekille de temsil et- tirmediği ve delillerini de duruş- ma gününe kadar mahkememı- ZB bildirmediği takdirde hak- kındaki yargılamanın yoklu- ğunda yapılıp karar verikceği ilan olunur. Basın: 51315 Genelkurmay Başkanlığı nın kapısından döndürülen eski Kara Kuvvetleri Komutanı Em. Org. Muhittin Fisunoğiufırtınahgünlerianlatıyor: IhtilalcisuçlamasıEVREN DEĞER A NKARA - Türkiyc'de, ordunun yüksek ko- muta kademesindeki görev değişimleri sırasında ya- şanan taruşmalar, daima siya- setin gündeminin de üst sıra- lannda yer aldı. 12 Eylül önce- sinde. Cumhurbaşkanlığı se- çimlerine dek uzanan bu taru- şmalar, son oiarak Doğan Gü- reş'in Genelkurmay Baş- kanlığı'ndan emekli oluşundan önce, " görev süresini tamamla- masına olanak tanınması", bir başka deyişle, bir yıl daha ko- mutanlık yapması konusunda yaşandı. Komuta kademesinde son yıllarda yaşanan tartışmalar, zi- hinlerde pek çok soruya yol açtı. Özellikle, bu yıl emekli olan eski Genelkurmay Baş- kanı Doğan Güreş'in görev sü- resi ile ilgili olarak geçen yıl ya- şanan tartışmalar, hala yanıtı verilememiş sorular yarattı. Ve geçen yıl Genelkurmay Başkanlığı beklerken Kara Kuvvetlen Komutanhğı'ndan emekliye sevk edilen Muhittin Fisunoğiu açısından bu soru- lann yanıtlan neydi? Yaklaşık 30 yıllık iki eski dost. iki eski komutan olan Güreş ve Fisu- noğiu arasında neler geçmişti? Fisunoğiu, söz verilmesine karşm neden Genelkurmay Başkanlıgı'na atanmadı? Ko- mutanlar arasında neler konu- şulmuştu? Fisunoğiu kimleri suçluyordu, kırgın olduğu isim- ler kimlerdi? One sürüldüğü gibi "darbe hevesi" içinde bir komutan mıydı? Ve daha bir dizi soru!.. Silahlı Kuvvetler'de yanm yüzyıla yakın hizmet veren emekli Orgeneral Fisunoğiu, İstanbul'da emeklilik yaşamına çekildi. Fisunoğiu, geçen yıl 3 Aralık 1993tarihınde, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Doğan Güreş, yine dönemin Kara Kuvvetleri Ko- mutanı, bugünün Genelkur- may Başkanı Orgeneral İsmai) Hakkı karadayı. Deniz Ku\- vjetlen Komutanı Oramıral Vu- ral Bayazıt ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halis Burhan imzalanyla kendisine hitaben yazılı meİauba ne tepki gösterdi? Ve neden komutan- lan mahkemeye vermek istedi? Fisunoğiu. bugün üzüntüsü- nü "Dördii dışında Silahlı Kuv- vetler'de kimseye kırgın deği- lim" şeklinde dile getiriyor. İşte Fisunoğiu cephesinden bazı so- rulann yanıtlan şöyle: - Genelkurmay Başkanlığı için önceleri adınız geçerken sonra emekli edildiniz. Olaylar nasıl gelişmişti anlatır mısınız? FİSIMBİO - Geçen yıl nisan ayı başında, beni dönemin Ge- nelkurmay Başkanı çağırdı ve "Başbakan Süİeyman Demirel ve Milli Sa>unma Bakanı Nev- zat Ayaz bu sene Genelkurmay Başkanı olarak seni teklif edi- yorlar, bilgin olsun kutlanm" dedi. "Zaten ben, yaş haddi do- lavısıyla emekli oluyorum. Di- ğer taraftan yoruldum da.. nor- mali de budur" diyerek sanldı öptü ve "hayırlı olsun" dedi. Arkasından da ilave etti: "Eğer uzatmakla ilgili bir teklif gelirse ben kabul etmeyeceğiın" dedi. Sonra bana, "Sana bir uzatma teklifı gelirse, uzatmayacağına veyahut da sen teşebbtis etmeye- ceğine dair namus sözü >erir mi- sin" diye sordu. "Tabii" dedım ve bu konu kapandı. Ondan sonra malum. 17 Ni- san 1993'te dönemin Cumhur- başkanı Turgut Özal vefat etti. Ondan sonra sebepleri nelerdir bilmiyorum, ama Genelkur- may Başkanı Güreş Paşa sö- zünden döndü. Ve bazı girişim- lerde bulunmuş olacak ki Hava ve Deniz Kuvvetleri komutan- lan, Cumhurbaşkanı'na gitti- ler. Benim üzüldüğüm ne bili- yor musunuz? Bir 12 Mart belgeseli çıktı. Bu belgeselde, dömenin Başbakanı Sayın De- mirel şöyle bir ifade kullanıyor. Muhsüı Batnr, 12 Mart'la ilgili olarak 12 Mart'tan öncedevletin işleyişi, bazı politik durumlarla ilgili görüşlerini Cumhurbaş- kanı Fahri Korutürk'e gönderi- yor. Fakat 12 Mart belgeselin- de Sayın Demirel. "Bir kuv- vet komutanı; başbakanı, ge- nelkurmay başkanını atlayarak cummırbaşkanına nasıl mektup gönderebilir" diye soruyor. Bunu 12 Mart belgeselinde tele- vizyondan izledim. "Ben cum- hurbaşkanı olsaydım, bir kuv>et komutanmın mektubunu kabul etmezdim" diyor. Gayet doğal, etmemesi laam. Ama diğer ta- raftan Sayın Cumhurbaş- kanımız, (eğer kabul ettiyse) Deniz ve Hava Kuvvetleri ko- mutanlannın "Adeta biz Fisu- noğlu'nu istemezük, böyle birisi- ni isteriz" kabilinden bir teklifle gelmeleri kabul ediliyorsa, bu demokratik yönden ne derece çok aşagılık PORTRE Muhittin Fisunoğiu, 1928 vıluıda Tokat 'ta doğdu. 1948yümda Kara Harp Okulu, 1958yüında Harp Âkademisi, 1962yılında da Fransız Harp Akademisi'nden mezıın oldu. 1973yılındageneralliğe, 1978yılında tümgeneralliğe terfi ettikten sonra Kıbrıs 28. Tümen Komutanhğı 'nagetihldi. Genelkurmay Teşkilat Eğitim Daire Başkanlığı dayapan Fisunoğiu, 1982'de korgeneralliğe terfıetti. Fisunoğiu, korgeneralolarak 2 yıl Genelkurmay Harekat Başkanlığı, 2yılda5. Kolordu Komutanlığı görevlerinde bulundu. Harp Akademileri Komutanhğı dayapan Fisunoğiu, orgeneraloldu ve Ege Ordu Komutanhğı 'nagetirildi. Istanbul 1. Ordu Komutanı iken Kara Kuvvetleri Kuvvetleri Komutanhğı 'nagetirilen Fisunoğiu, buradan emekli edildi. Em. Org. Muhittin Fisunoğiu Genelkurmay Başkanı yapılmayan Fisunoğiu 'Orduda 4 generali affedemiyorum' diyor. uygundur bilmiyorum. Onu sağduyuya bırakıyorum. Yani "Ben o zaman cumhurbaşkanı olsam, kabul etmezdim" diye başbakanlığı döneminde söylü- yor. 2 sene önce. Fakat aradan 1 sene. 1.5 sene geçiyor, Cum- hurbaşkanı olarak o tenkit etti- ği hususu yerine getinyor. Ama tabii oraya gittiler mi. Sayın Cumhurbaşkanı kabul etti mi bu noktalan bilmiyorum. Ben 27 temmuzda belli olmuştu. Durum belli olduktan sonra ben İstanbul"a geldim. Ama Harp Akademisi'ndeki törene şunun için gitmedim: Ben Harp Akademileri'nde 6 yıla yakın öğretmenlik yaptım, 1 yıl ko- mutan yardimcılığı yaptım. 2 yıl da öğrencilik yaptım. Yani orada 9 yıl ömrüm geçti. Şimdi 28 Temmuz 1993'tü zannederim. Harp Akademile- Genelkurmay Başkanı Org. Güreş,'Başkan olarak seni teklif ettiler. Ben zaten emekli oluyorum. Hayırlı olsun' diyerek bana sanldı. 17 nisan 1993'te Özal vefat etti. Sonrası malum. neticede basından öğrendiğimi, veyahut da duyduğum şeyleri aktanyorum. - Görevden ayrılnıadan önce Istanbul'da törenler vardı ve siz o törenlere katıunadınız. Ra- hatsız olduğunuz açıklanmıştı. Aradan uzunca bir zaman geçti. Katılmama nedeniniz neydi? Yani gerçek neydi? FİŞHnOğhl " Ben gerceği söylüyorum, bakın: Zâhnedı- yorum 27 Temmuz 1993'tü. Milli Güvenük Kurulu top- lantısı Istanbul'da olacaktı. Harp Akademileri'nde de me- rasim vardı. Ben karayoluyla bu maksatla İstanbul'a geldim. Zaten Genelkurmay Başkanı'- nın görev süresinin uzatılacağı ri'nde merasim var. Şimdi ben üzüntülü olarak böyle bir me- rasimde bulunmayı uygun gör- medim ve gitmedim. Zaten ora- ya gidişim de bir nezaket icabıydı. Bulunmam şart değil- di ve gitmedim. Ama 29 Tem- muz 1993'teki Milli Güvenlik Kurulu toplantısına gitmem bir göre\di, yani gitmem gereki- yordu. 28 temmuz akşamı (aslında bunu istismar da etti- ler, üzüldüm de.. basında yazı- lar çıktı), ben bir otele gittim. Otelin adını vermeyeyim çünkü üzücü yazılar çıktı. "Efendim ben de gittim, yemek yedim, ama hasta olmadım" diye yazılar çıktı. İnsan otelden de hasta olabilir, yediği yemekten de içti- rula son toplantım diye suna- cağım görüşlerimdi onlar. Ger- çi ben sonradan bilahare. gö- rüşlerimi nezaket zdyareti yaptığım zevata verdim, emekli olduktan sonra. Fakat, bir gün evvel Genelkurmay Başkanf- nın görevinin uzatılmasıyla ilgi- li haberden dolayı sanki boykot ediyormuşum havası estirilerek hemen Kara Kuvvetleri Komu- tanı'nın yenisi atandı. 30 ağus- tostan muteber olmak üzere. Mademki 30 ağustosta mute- ber olacaktı, o gün palas pandı- ras niye yaptınız? Neyse o ayn bir konu. - Güreş Paşa mı reddetti o za- man o dosvaları? HSUIIOfllll - "Ben onların amiriyim. Benden habersiz bura- da bu verilmez" demiş ve iade etmiş. Odosyalan bilahare ben, Milli Savunma Bakanı'na, Cumhurbaşkanfna TBMM Başkanfna. Sayın Erdal İnö- mi'ye, Başbakan Yardımcısı"- ydı o zaman ve diğer hatırlaya- madığım kişilere takdim ettim. - Sizce Genelkurmay Başkan- lıgı'na getirilmeyişinizin esas nedeni neydi? Darbe yapabilece- ğiniz gibi soylenriler de ortaya atümıştı. FİSIinoğlU - Ben size şunu söyleyeyim. Ben Fransa'da tah- sil yaptım. Ben insan hürriyeti- ne son derece saygı duyanm. Evvela insan hürriyeti gelir, in- sana saygı gelir. Hukuktan ya- nayım. demokrasiden yana bir insanım. Ve Türk Silahlı Kuvvetleri"- nde kaç tane subay. astsubay var bilmiyorum. ama bunlar içinde ihtiİali düşenecek en son insan benim. Ben hürriyete iman etmiş bir insanım. Ben de- mokrasiyi yaşamış bir insanım. Ben hukuku yaşamış bir in- sanım. Çalışma hayatında titi- zim, ama kim titiz olmaz ki? Siz. yazdığınız bir yazıda hata ister misiniz? Ben de yazıda olsun. kıtalar- daki faaliyetimde olsun bir şey- ler öğretmek. onlara vardıma olmak için çok uğraşınm. Ma- dem ki deneyimlerim var, o deneyimleri onlara aktarmak için çok çaba sarf eder, yırtınır. didinirim. Sabah namazından. yani 05.00"ten. yatsıya kadar onlara bir şeyler vermeyi düşü- nürüm. Bu benim fazla çalışmam. ti- tizliğim, sertlik olarak algı- landı. Bazılan "ihtilal yapar" dedi. Bu. bir insanı kötülemek için yapılmış olan son derece aşagılık bir suçlamadır. Ve ben. bunlan kim söylediyse. bu söz- leri onlara iade ediyorum. Ba- na. 'ihtilal yapar" düşüncesini konduranlan, "ihtilalci olarak" itham ediyorum. Demek ki içinde var. Tekrar ediyorum, bu memlekette ihtilali yapacak en son kişi bile ben olmam. Or- duda 50 bin kişi varsa, ben 50 bin birinciyimdir. Çok aşagılık bir düşünce. Yann: Mektubu hazmedemiyorum MÎKRO DİNÇ TAYANÇ Utanç Duvarı Palet misali rengarenk görmeye alıştığımız yüzünde boyanın izi yok... Gözlerinde acındıracak bir cüret- karlık... Bir dönemin "first lady'si, suçlanmasını suç- larcasına konuşup duruyor beyaz camdan... "Şehidi- min adını karalıyorlar... Şehidimin yetiminden korku- yorlar... Alnımız açık... Onu da tanımıyorum, bunu da tanımıyorum"gibilerinden "kelam ediyor..." Masayı paylaştığımız dostlardan biri, hızla uza^tan komutaya hamle ederken patlıyor "Yahu; şehit şehit dediği, bantta yürürken gitmemiş miydî? Ne şehit ne gazi... Yetimleri değil mi servete servet demeyen, ser- vet kendilerinin olmadıkça? Bunlarda utanma yok..." O hızla değışiyor kanal ve görüntü. Şimdi, beyaz camdan kelam edenin yüzü palet misali rengarenk, gözlerinde mağrur bir "6£A/"cilik ve huzurlarımızda Boğaziçi Sultanı... "Bu işlerin peşini bırakmayacağız" buyuruyor. "Yolsuzlukların, rüşvetin üzerine gidece- ğiz... Kimsenin yanına kalmayacak..." Bu kez, uzaktan komutaya saldınp patlayan bende- niz oluyorum: "Gerçekten utanma yok bunlarda. Yahu, bu hanımefendinin 'zevc(es)i'cteğ/7 mi şaibeli banka batakçılığıyla marufolan? Döviz kurlarındaki hızlı iniş çıkışlardan konut kooperatifi üçkağıtlarına, adamını kayırmaktan arsa spekülatörlüğüne dek adı 'dokuza' çıkan anamla babam mı?" Gene o hızla kanal ve görüntü değişiveriyor... Beyaz camda bu kez sosyal demokrat(!) bir lider(!) kelamlanı- yor. "Koalisyondan çekilmenin zamanı değil... Özel- leştirme gerekli... Karşılığında demokratikleşmeyi ka- zanacağız... Dahası, sultanımla aramızdan su sızma- maktadır. Kendilerı beni asla aldatmaz!.. Hem inanıyo- rum ki first lady'nin son günlerdekı işlerle hiç ilgisi yok- tur!" Hep birlikte saldırıyoruz uzaktan komutaya... "Hiçbi- rinde utanma yok" diye ünlenıyoruz hep bir ağızdan. "Partisini yüzde 20'lerden aldı, takıldı Boğaziçi Sul- tanı'nın büyüsüne. Şimdi yüzde 10 sınırında nal toplu- yor... Demokratikleşme adına ne yaptı ki bugüne de- ğin, bundan kelli iki ayda yapsın? Özelleştirme dedi- ğin, devletin dibini oyup yerli ya da yabancı özelsektör tekelleri yaratmak değil de nedir?" Artık uzaktan komutayı kim kaparsa o değiştiriyor kanal ve de görüntüyü. Ama kelamcılar da kelamları da değişmiyor. Bir kanalda magma tabakası gibi kanaldan kanala açıkoturumları dolaşıp aynı lafları geveleyerek havan- da su döven "ulema"(\); bir kanalda din sömürüsüyle karışık küplerini dolduran karayobaz uşakları, diğerin- de önceki hafta göklere çıkarttıkları takımı yerin dibine batıran spor otoriteleri(!), bir başkasında sanat gücüy- le(!) sahnelerin ve de beyaz perdenin "hanımefendi sanatçısı" konumuna yükselmiş(l) bir dilberin fazilet dersleri yada "t//ufe"dağıtırcasına lotaryacılığagiriş- miş, satışları kupon şişkini gazetelerin(l) reklamları- nda boy gösteren dönek ve de liboş kalemşörler... Dostlardan biri "videoya bir porno film koysaydık, daha az utandmcı olurdu" diyor ve aynı anda, tüm utançlan örtmek ıstercesine elektrikier kesiliveriyor... Karanlığın içine, derdimize yakarmışçasına. mum yakıp söyleşmeye koyuluyoruz. "Borges bunlan dinlese, Ahlaksızlığın Evrensel Ta- rihi'ni yırtıp, yeni baştan yazmaya soyunurdu" diyor birisi. Bir süre, toplumları kendi çıkarları uğruna kandı- ran (ya da kandırdıklarını sanan) evrensel ahlaksızlar- dan söz ediyoruz. Sonunda birisi, mumun titrek ışığınca hafif bir mırıltıyla "dostlar, farkında mısınız; bi- zimkilerin yanında bu evrensel ahlaksızların hiçbirinin esamesi okunmaz"deyip konuyu noktalıyor. Işıklar, kesildiği gibi ansızın yanıveriyor. Gözlerimizi kırpıştırarak birbirimize bakınca şaşkınlaşıyoruz. Çün- kü, masanın çevresinde kim varsa, omuzları ağır bir yükün altında ezilmışçesine, çökmüş. Birbirimize uta- narak bakıyoruz. "Kolay mı dostlar, utanç duvannı sırtlanmışız biz" diyor bir dost... Ana fikir: Utanç duvarları ne denli sağlam gözükse- ler de yıkılmaya mahkumdurlar. Ana fikrin ana fikri: Yıkılanher utanç duvarınıntaşları anı niyetine saklanmaz. Bazılarının taşları unufakedi- lip, yeni yapıların harçlarına karılır. Harcın lağım ka- nalındamı yoksa kör kuyuda mı kullanılacağına, oyeni yapıyı yapanlar karar verecektir. E^GLISH CENTRE ği sudan da herhangi bir şeyle de olmuş olabilir. Aslında üzüntüden de olabilir. İnsan üzüntüden strese de giriyor. Neyse akşam bir otele gittik. Hanım. ben ve emir subayım vardı. Bir dostumuzla beraber bir şeyler yedik. geldim ve ra- hatsızlandım. Ertesi gün kalktığım zaman rahatsızdım. Milli Güvenlik Kurulu top- lantısma da son toplantım diye çok güzel hazırlanmıştım. Bü- tün kurul üyelerine dağıtılmak üzere dosya hazırlattırmıştım. Terörle ilgiliydi ve 14 - 15 say- faydı zannederim. Sabahleyin kalktığım zaman gidemeyecek bir durum- daydım. Emir subayım. Fener- bahçe Orduevi'nden bir doktor üsteğmen getirdi. Doktor üs- teğmen. "Efendim bu durumda gjdemezsiniz" dedi ve rapor ver- di. Bunun üzerine ben. emir su- bayım Albay Mehmet Ali Oku- hıcu ile hazırladığım dosyalan ve doktor raponınu MGK top- lantısının yapıldığı Harp Aka- demisi'ne gönderdim. Emir su- bayım gittiğinde. toplantı ya yeni başlamış ya da başlamak üzere Raporuvedosyalan ora- da zannederim Orgeneral Ah- met Çörekçi Paşa'ya takdim ediyor emir subayım. Çünkü MGK Genel Sekreteri oydu. Raporumu ve dosyalan veriyor ama, dosyalann biri hanç di- ğerleri geri geldi. Birini Çörekçi Paşa almış, ama diğerlerini Ge- nelkurmay Başkanı Güreş'e so- ruyor. o da "Ben onun amiri- yim, dosyalan veremez o" diyor \e iade ediyor. Terörle ilgili ku • Genel Ingılızce Kursları • "Busıness Englısh" Kursları • FCE Hazırlık Kursları • TOEFL Hazırlık Kursları • IELTS Hazırlık Kursları • Yoğun programlar • Normal programlar II II IT'S RAINING CATS AND DOGSBu ünlü İngiliz deyiminin anlamını biliyor musunuz? Eğer bilmiyorsartız, EF ULUSLARARASI DİL OKULLARI ve BTA-İNGİLİZ TURIZM BAKANLIĞI SİZİ İNGİLTERE'DE İNGİLİZCE ÖĞRENMEYE ÇAĞIRIYOR! • Londra, Cambndge, Brighton ve Hastings'dekı okullarımızda 16 yaş üzenndekl herkese ve her düzeyde dil eğitimi, • TOEFL ve Cambndge Sınavlarına hazırlık kurslan, « 12 haftalık yoğun programa kayıt olanlara BEDAVA Gıdış-Dönüş UÇAK BİLETİ, • isteyen herkese ücretsiz düzey belırleme testi. HEMEN ARAYIN, AYRINTILIBİLGİ ve ÜCRETSİZ BROŞÜR İSTEYİN... Britlsh Touri»! Authority EF EĞİTİM LTD. : Mım Kemal Öke Cd. 9fi 80200 Nişantaşı-İSTANBUL Tel: (212)225 02 10 Fax:(212)225 46 92 ACENTALAR: ANKARA: (312) 468 05 55 İZMİR: (232) 463 99 94 ADANA: (322) 454 79 85
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle