27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2EKİM1994PA2AR 14 KULTUR BilkentAkademik Senfoni Orkestrası bu gece Nadir Nadi'nin anısına bir Mozart konseri veriyor NadirNadi veMozartEVtNtLYASOĞLU Onca yıhn düşünürü, yazan, başyazan NadirNadi, yalnız toplumsal düşünülerini, siyasal görüşlerini paylaşmak için kitaplar yazmamış; bir de Mozart sevgisini paylaşmak için kilap yazmıştı: Dostum Mozart Nadir Nadi, ilk gençliğinden beri keman çalarmış. Ancak bir gün Mozart'ın Si bemol Majör keman sonatını kendince düşsel bir piyanist eşliğinde çalarken birden Mozart ileözdeşleşir. O güne kadar soğuk birçalgı olarak algıladığı kemanı, birden sevmeye başlar bu özdeşleşme duygusu ile. "Mozart'ı daha iyi anlamak, daha yakından ranımak, yaşamına kanşmafc istemi, zaman zaman benliğimi kavravan bir rutku haline geldi." Nadir Nadi, 1985 yılında yayımladığı Dostum Mozart adlı kitabında kendini emekli biramatör kemancı ve aJçakgönüllü bir Mozartsever olarak tanımlar. Mozart, yüksek dûzeydeki, soylu duygulannı paylaştığı, ona "gündelik yaşamın bayağılıklannı" unutturan bırsırdaşür. Nadir Bey için Mozart'ın heryapıtı bırayn başyapıttır. Mozart'ı dinlemek, müziği ile haşır neşir olabilmek ve onu daha iyi tanımak için onun mektuplanm okur, hakkında yazılan pek çok kitabı inceler. "Mozart hakkında çeşidi dillerde yazıJan kitaplann toplamı yüzleri aşar. Her yd yenüeri yazüıyor. Ben ömrûnı boyuncu bunlardan ancak bir bölümiinü • Bilkent Akademik Senfoni Orkestrası bu gece Nadir Nadi'nin anısına bir Mozart konseri veriyor. Saat 19.00'daAyaİrini'de yapılacak konseri şef Gürer Aykal yönetecek; kemancı Suna Kan solist olarak katılacak. Şef Gürer Aykal okuy abiMim. Elim değdikçe yenilerini de inceliyorum." Ve Dostum Mozart kıtabını yazarken Nadi Nadi amacının Mozart'ın yaşamöyküsünü anlatmak olmadığını vurgulayarak şoyle der: Solist Suna Kan "Yülardır dost edindiğim. bana her zaman iyilikten, güzellikten söz eden, kendj y aşamının en kötümser anlarında bile kimi zaman biraz acı. biraz buruk da olsa bize güJümseven, ama hiçbir zaman küsmey en ûstün Nadir Nadi, 1985 yılında yayımladığı Dostum Mozart adlı kitabında kendini emekli bir amatör kemancı ve alçakgönüllü bir Mozartsever olarak tanımlar. Mozart, yüksek dûzeydeki, soylu duygulannı paylaştığı, ona "gündeük yaşamın bayağılıklannı" unutturan bir sırdaştır. Nadir Bey için Mozart'ın heryapıtı birayn başyapıttır. bir sanatçıya yeni dostlar kazandırmak istiyorum. Bu kitabı okuyanlardan birkaç kişi de olsa Mozart'ı sevmeye niyetlenen çıkarsa kendimi mutlu sayacağım." Dostum Mozart kitabının ilgınç bir yönü de Cumhuriyet'in ilk coşkulu yıllanndaki müzik adamlanmıza değinmesi. Nadir Bey, Viyana'daki eğitimi süresinde rastladığı Necil Kazım Akses'e, Hasan Ferit Alnar'a değinir. Muzıka-yı Hümayun'un >efı Zeki Bey'ı, ülkemızdeki ilk keman öğretmenlennden Karl Berger'ı; Suna Kan'ın babası Nuri Kan'ı. Fuat Türkay'ı, Afif Tektaş'ı, Muhirrin Sadak'ı. Seyfettin \ e Sezai Asal'ı da anlatır. Mozart'ı tanıttığı sayfalann arasında kendi ûlkesinin müak emekçilerine de yer verir. Dostum Mozart, ülkemizde yazılmış ilk Mozart kitabıymış. Bugüne dek pek çok yeni baskı yaptığına göre Nadir Bey, Mozartsever dostlannın sayısını arttırdı demektır. Nadir Nadi'nin amsına adanan konsenn dinleyıcileri de sıradan bir besteciyi değil, Nadir Bey'in özellikle seçtiğf büyük deha Mozart'ı onunla paylaşacaklar. Üstelık Gürer Aykal gıbi Mozart tutkunu bırşefın yönetimınde! Gürer Aykal der ki: "Tüm bestecilerin ayn ayrı yeri vardır benim için. Ama Mozart, sanki kendi babam kadar yakın gelmiştir her zaman." Nerastlantıki Nadir Nadi'nin öldüğii yıl çok sevdiği dostu Mozart'ın da 200. ö'lüm yıldönümüydü. Heryerde Mozart çalınıp Mozart konuşuluyordu. Nadir Bey. Dostum Mozart'ı şöy le tamamlar: "Kuşaklar gelip geçmiş, ama Salzburg doğumiu VV.A. Mozart insanlara (renk. dil. din ayrımı gözetmeksizin) mutkıluk dağıtmayı sürdürmüştür. Biz de gelip geçiyoruz. Bizden sonrakiler de gelip geçecekler. Ve Mozart bizlere sevgi, umut >e mutluluk dağıtmayı vine sürdurecek. Hoşçakal büyük Mozart. Sevgili dostum benim." Mozarttııtkıısu, insancayaşamanınsimgesiydi SELMtANDAK Yaratıcı insanlann yaşarrunda, sanki ikinci bir hayatı birlikte yaşıyormuş gibi, iç dünyasında taşıdığı tutku nitelağınde bir sevdiği, bir hayranı, benimsediği bir idol'ü vardır... Atatürk'ün yolunda ölümsüzinsan, "Cumhuriyet''te otuz yılı aşkın sanat eleştirmerîliğimin heranında, özellikle müzik konulannda bana ışık tutan, gerçeği-doğruyu ve gûzeli gösteren sevgili hocam Nadir Nadi'nin müzikle birlikte değişmez tutkusu Mozart idi. Bilkent Üniversitesi'nin, ülkemizin ender yetiştirdiği ünlü piyano virtüözlerinden ve şimdi dekanı çok değerlı ınsan Ersin Onay'ın girişimiyle düzenlediğı "Nadir Nadi'ye Saygı" adı altında "Mozart" konseri, olağanüstü bir sanat olayı özellığını taşımaktadır. "Yeryüzünde Mozart'ı sevenlerin birbirlerine gösterdikleri yakın ilgiye sevinmiştim. Her sevinen insan gibi çocuksu hayafîere kapıldım: Bütün insanlar Mozart'ı sevselerdi, acaba savaş tehlikesi büsbütün ortadan kalkamaz mı idi, diye düşündüm. Bu sevgi o kadar da imkansız bir şey miydi? " Bu akşam saat 19.00'da Aya İrini'de yer alacak bu konser, Mozart-Nadir Nadi ikılemi açısından da derin anlam içermekte ve ileri, evrensel düşünceye sahip sanatseverleri, müzikseverleri ve herkesi ilgilendırmektedir. Gûrer Aykal yönetiminde Bilkent Orkestrası eşliğinde, Suna Kan'ın solist olarak katılışı. konsere değer üstüne değer kazandınyor. Benim; eşsiz düşünür, yazar, müzik adamı Nadir Nadi ile tanışmam, basın mesleğinde yuvam sayılan "Cumhuriyet"te 5 Mart 1953 yılında yayımlanan "Idil Biret" konulu ilk imzalı yazımdan çok önceki yıllara dayanır. Şöylekı, 1908yıhndaFethiye'de Kayaköy'de doğan Nadir Nadi, Galatasaray Lisesi ve Lausanne •Üniversitesi'ni bitirmiş ve yazarlığı ve gazeteciliğinin yanı sıra Galatasaray Lisesi'ndeöğretmenlik yapmıştı. İşte Galatasaray Lisesi'nde o öğretmen. ben ise öğrenciydim o yıllarda... Ve o zamandan beri müziğe düşkünlüğüyle İstanbul'da ünlü müzik otontesı Karl Berger'den keman dersi aldığı yıllarda. Mozart'a olan tutkusuna ve kemanıyla Mozart'ın eserlerini hep çalmaktan duyduğu özel ilgi, sıcaklık ve yorumlayışına ben de az çok tanık olmak firsatını bulduğum için kendimi mutlu sayanm. Her zaman, kendi kendime ve derinlığine düşünür ve şu soruyu soranm: Wolfrang Amâdeus Mozart, acaba Nadir Nadi'nın düşüncesine ve yorumuna göre nasıl bir kişilik taşır? Bunun yanıtını alabilmek için Nadir Nadi'nin "Perde Araİığından" adh kitabındaki Mozart ile ilgili kısa bölümlerdeki şu satırlan defalarca okumuşumdur. Şöyle der:"... Ertesi sabah Mozart'ın Gerreidegasse'deki doğduğu eve gittiğim zaman. günlük hayatın benüz uyandığı bir saatteo küçük evde birkaçziyaretçi daha sessiz adımlarla dolaşıyordu. Bir tapınakta imişim duygusuna kapdır- dım o eve ber girişimde. Mozart bu evde hayata gözlerini açmış, ilk sazını bu evde eline almtş, bu evde ilk eserlerini bestelemişti. Bu evden bir ışık ya>um;ştı diinv aya ve j dJarca sonra beni İstanbul'da bulup aydınlatmıştı. Kimleri büyülememişti o ışık ve dünya durdukçadaha kimbilir kimleri büyüleyecekti!.." Nadir Nadi'nin 1942 yıllannda, savaştan kalma atmosfer içinde gezdiği Mozart'ın doğduğu evde, duygusal yönden etkilendiği Mozart havasının yanı sıra, tüm yaşamı boyunca Mozart'a olan bağlılığının aynca çok önemli nedenleri vardır. Mozart tutkusunun dayandığı gerekçeler; sadece psikolojik değil. sosyal, ekonomik ve politik nitelik taşırlar. Bunlan anlamak için, yine Nadir Nadi'nin yaalanndan bazı bölümleri kısaca tekrarlamak gerekir "Savaşan bir devlerin topraklan üzerinde ve sav aş içinde bu- lunduğumuz halde Mozart'ın, ıstıraplan yok etmeye çalışan ve Iııgilizler yenifilmleriniFransa'da görebildi Kûlrür Senisi - İngilizfilmyönet- menleri, yapımalar ve oyuncular geçen hafta sonu beşincisi gerçek- leştinlen İngiliz Film Festivali'ni iz- lemek üzere Fransa'nın tatil yöresi Dinard'a gittiler. Festivalde, şair T.S. Eüot'ın bir aşk öyküsünden sinemaya uyar- ladığı Tom and Viv-Tom ve Viv' fıl- mi gösterilen yönetmen Brian GU- bert, İngiliz sinemaalann birbirle- rini ve yeni filmlerini görebilmek için Manş Denizi'ni geçmek zorun- da kalmalannı iıtanç verici ama hoş bir deneyun' olarak niteliyor ve "İngiltere'de böyle bir festival dü- zenleyemediğimiz için utanıyorum" diyor. Uzun zamandır İngilizlerin tatil için tercih ettikleri bir ver olan Di- nard'da gerçekleştirilen festival, bu yıl Mike Nevvell'in şu sıralar ülke- mizde de gösterilmekte olan 'Dört Nikah Bir Cenaze' fılminin ba- şansını devam ettirecek potansiyel projelerin sınanması için bir fırsat oluşturuyor. Festivalde yeni filmi 'An Avvfully Big Adventure'ın tanıtımını yapan Newell, İngiliz film endüstnsinin sıkıntıda olduğunu, her yıl yalnızca 20-25 tane uzun metrajlı film çekil- diğini, bu sayının Fransız sine- masıyla karşılaştınldığında çok dü- şük olduğunu söylüyor. Bu yıl festivalde, tiyatro ve te- levizyon eğitimi gören 36yaşındaki Danny Boyle'un "Shallovv Grave' adh filmi 'Golden Hitchcock; ödü- lüne değer görüldü. Bufilm,İngiliz sinemasının çok tipık ıki özelliğini. Hitchcock'un esinlediği gerilimle kara mizaru birleştiren. trajedi ile komedi arasında gidip gelen bir öy- küyü anlaüyor. Kerry Fox, Christopher Eccles- ton ve Ewan McGregor en ıyi aktör ödülünü paylaştılar. Ken Loach'un Ladybird, Lady- bird' adlı filmi ise en iyi ikinci film seçıldi. Seçici kunılun bir üyesi olan eleş- tirmen Philip French bu festivali Cannes Film Festivali'yle karşı- laşürarak "Buraya gelen insanlar film yapma peşindc. Cannes'a gi- denlerin amacı ise para kazanmak ve HoUyvrood'a gidebilmek" diyor. French, İngiltere'de böyle bir festivalin gerçekleştirilememesinin, bu ülkede sinemaalann karşı- laşuğı engellere bir örnek oluştur- dugunu belirterek, İngiliz sine- masının 2 ünlü yönetmeni Charlie Chaplin ve Alfred Hitchcock'un film yapmak için Amerika'ya git- mek zorunda kaldığını anımsatı- yor. 1990 yılmda Belediye Başkanı Yardımcısı ThieiTy de la Fournie- re'in girişimiyle başlatılan festival bu yıl 2 milyon franklık bir bütcey- le gerçekleştirildi. Bu miktann yansı yerel otoriteler tarafından karşılandı. insanı bütün düny a ile >e özellikle kendi kendisiyle uziaştırıcı dehası say esinde bir an olsun savaştan uzaklaştığını duyar gibi oldum." "Yeryüzünde Mozart'ı sevenlerin birbirlerine gösterdikleri yakın ilgiye sevinmiştim. Her sevinen insan gibi çocuksu hay allere kapıldım: Bütün insaniar Mozart'ı sevselerdi, acaba savaş tehlikesi büsbütün ortadan kalkamaz mı idi. diye düşündüm. Bu sev gi o kadar da imkansız bir şey miydi? Bir bakıma iyi kalpli kocaman birer çocuk olan insanlara, bütün ömriince güzel eserler bestelemekten başka bir şey y apmay an bir sanatçıyı sevdirmek neden kabil olamazdı?.. Belki de her şeye rağmen 'sıhirli flüt'ü üfleyenler vardı bir yerlerde. Ama o flütün sesini duyacak kulaklar nerede idi?"... "Mozart, binbir gece masallarının perdesini aralay arak bize insanlık, kardeşlik. iyilik türküleri söylüyor, doğruluğun zaferine inancını belirtiy ordu." " Mozart'ı dinleyeceğim akşamlar bir çocuk heyecanı içinde setinir, sabırsızlanırdun. Mozart'la beraber olduğum anlar, bütün insanlan kucaklay acak kadar sevgi dolardı yüreğiıne..." Mozart'ı böyle dujınuş, içinde böyle yaşatmış, yazılannda böyle belirtrruşti Nadir Nadi... "Mozart tutkusu", Nadir Nadi için bir dünya görüşü, düşünce ve yaratma özgürlüğünün, sevginın, banşın. dürüstlüğün, kısaca İnsanca yaşamanın' bir simgesi idi! BBT, bugün perdelerini açıyor • KüJrürServisi - Bakırköy Belediye Tiyatrolan 1994-95 sezonunu, üç sezondurilgiyle izlenen Sabahattin Kudret Aksal'ın 'Kahvede Şenlik Var' adh oyunuyla açıyor. Yazannaçeşitli ödüller kazandıran ve başka dilleredeçevrilen oyun, Bakırköy Belediye Tiyatrolan'nda, Turgay Kantürk'ün rejisiyle bu yıl dördüncü sezonuna giriyor. Başrollerini Fidan Karhova Tek, Orhan Aydın ve Turgay Küntürk'ün üstlendığı oyunun dekorlan Ali Yenel'e, kostümleri Gönül Sipahioğlu'na ve müziklen ServerAcim'eait. (661 3895) 'Okıılöncesi eğitim' konulu panel • Kültür Senisi- Yeşilyer Çocuk Evi, bugün saat i3.00'te Kadıköy Kültür ve Sanat Merkezi'nde "Okul Öncesı Eğitim Nedir-Ne Değildir" konulu bir panel düzenliyor. Yeşilyer yöneticileri, eğitim döneminin yoğun tartışmalarla başlamasına karşın, okulöncesi eğitim alanında tam bir belirsizlik ve kendiliğindenlik yaşandığını, panelin bueksikliği gıdermek, ana-babalara ışık tutmak amaayla düzenlendiğini belirtiyorlar. Marmara Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.Dr.Ayla Oktay'ın yöneteceği panelde Doç.Dr.Adil Çaglar "İlkokula hazırhkta okulöncesi eğıtimin işlevi", Yard. Doç. Dr. Rengin Zembat "Okulöncesi eğitim ılkelen ve okul seçmede knterler", psikolog Birsen Özkan ise "'Okul öncesinde aile-çocuk ve eğitim kurumu ilişkileri" konulanru ele alacaklar. Seramik Bölümu'nden 'Önepiler 1'sergisi • Kültür Senisi- Mımar Sinan Ünıversıtesı Seramik Bölümü "Öneriler 1" sergısı.pazartesi giinü Mımar Sınan Üniversitesi Resim Heykel Müzesi'nde açılıyor. Seramik Bölümü Başkanı Prof.Benl Anılanmert, sergiyle ılgili şunlan söylüyor: "Her cıddı uğraş gibi, sanatın da akademik eğitim ile elde edilebilecek evrensel dili ve değerleri içermesi gereği vardır. Bu eğıumı almış kişilerin sanat ortamına tanıülması, yeni ufuklan onlann oluşturacağının müjdesini 'Önenler 1' ile iletoıek istiyoruz". Japon düşönce oyunu 'Go', Törkiye'de • ANKARA (AA) - Japon düşünce oyunu "Go'nun ustalanndan Kunio Ishii ve Kazuko Shouji, Türkiye'de Go oyununu tanıtmak amaayla Ankara'ya geldiler. Türk-Japon Dostluk ve Dayanışma Derneği'nden yapılan açıklamaya göre Go'nun Türkiye'de daha çok tanıtıhp sevdirilmesi amaayla çeşitli etkinlikler düzenlendi. Türk-Japon Dostluk ve Dayanışma Derneği'nin düzenlediği "Go Günleri Programı"nda. Go Oyunu'nun tanıtılması, dia gösterilen veGo promosyon teknikleri ile ilgili çeşitli etkinlikler yer ahyor. EtkinlikJere katılacak olan Go ustalan Ishii ve Shouji, 5 ekim çarşamba gününe kadar Ankara'da kalacak. 2. Taka Ulusal Karikatür Yarışması • KültürServisi - Yerel Karadeniz gazetesinin düzenlediği geleneksel 2. Taka Ulusal Karikatür Yanşması sonuçlandı. Yanşmada birinciliği Aşkın Ayranaoğlu, ikincilik ödülünü Ali Şükrü Fidan, üçüncülüğü de Enver Malkoç'un yapıtlan kazandı. Yanşmada aynca. "Karadeniz'e Özgü" konulu özel ödülü Raif Gökkuş, KTÜ özel ödülünü Hakan Sümer, Trabzon GazetecilerCemiyeti özel ödülünü Ahmet Erkanh, Karadeniz Yazarlar Birliği özel ödülünü Engin Selçuk, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası özel ödülünü de Ö. Müfit Dinçay kazandı. Yanşmada kazananlann ödülleri ilerki bir tarihte sahiplerine verilecek. İngiliz film yapımcısı Saltzman öldû • PARİS (A.4) - İngiüz fılm yapıması Harry Saltzrnan, 78 yaşında Paris'te tedavi gördüğû hastanede öldü. Saltzman, özellikle ilki "James Bond, Doktor No'ya Karşı"adım taşıyan James Bond serisinin ilk 11 fıtaıinin prodüksıyonlannı gerçekleştirmişti. 'James Bond'un şinema babası olarak tanınan İngihz yönetmen Terence Young, bu ay başlannda Fransa'nın güneyindeki Cannes kentinde ölmüştü. Young, Saltzman'ın 60'h >ıllarda prodüktörlügünü üstlendiğifihnlerinyonetmenüğini yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle