03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14EKİM1994CUMA CUMHURİYET SAYFA VJÜNÜN F İLMLERİ TELEVIZYON 15 oı.2o\ Yönetmen ve başrol oyuncusunun sürüklediği bir yapım 09.30 GULD 09.45 Interstgr Vl> GULDURU 70.30 f . . ShovvTV DUYGUSAL 11.05 GAP TV DUYGUSAL 11.30 HBB DRAM 72.70 TRT INT DRAM 12.10 Kanal6 DUYGUSAL 72.70 , . . Interstar WESTERN 12.30 SlpvvTV V GULDURU 72.40 atv DRAM OveBen (Elle et moi)- ' Yaman avcı \e yeminli bekar', aşık ol- maktan kurtulamaz. Yn: Guy Lefranc. Oyn: François Perier. Dany Robin, J Gauthier (1952,100 dk). Ah Miijgan Ah Safa Önal m yönetmeniiğini yaptıgı keyifli bir kome- di. Başrollerinde Sadn Alışık ve Esen Püsküllü oynu- yor. Erkek Milleti Erkeklerden zarar gören şarkıcı kızın öyküsü. Yönet- men Yücel Uçanoğlu. Oyuncular Bülent Bilgiç ve Ay- şeMine(1986). Derman Dogu Anadolu'da bir ebe ile kanun kaçağının ilişki- si. Yönetmen Şerif Gören. Oyuncular Hülya Koçyi- ğit, Tank Akan, Talat Bulut ve Nur Sürer. Yağmur (The Rain)- Genç kadtn, bir mısyoner papazın ahlak anlayışından çoketkilenir. Yn: Lewis Milestone. Oyn: Joan Cravvford, VValter Huston (1-932, 92 dk). Suçumuz Kadın Olmak Fahışe olmamak ıçın dırenen kadının öyküsü. Yönet- men Yücel Uçanoğlu. Oyuncular Ahu Tuğba ve En- gin tnal. Aramızdaki Düşman Bir köy öğretmeni çocuklann okuması için mücadele verir. Yönetmen Semih Evin. Oyuncular Tamer Yiğit ve Gülgün Ok. Melekve Kötü Adam (Angel and the Bad Man)- Silahşör, kıza duyduğu aşkla, silahını bırakmayı düşünür. Yn: James Edward Grant. Oyn: John Wayne. J. Russel, (1947, 100 dk). TathDilli (Sweet Talker)- Avustralya'ya giden bir üzkagıtçı, beklenmedik durumlar yaşar. Yn: Michael Jenkins. Oyn: Bryon Brown, Karen Allen (1990, 88 dk). Acı Yaşam Evli b;r erkeğın ıhanetini konu alan filmin yönetme- ni Oksal Pekrnezoğlu Oyuncular Serdar Gökhan ve Perihan Savaş. Ağlarü Kader Pavyonda calışan dansözle cezaevinden çıkan gencin öyküsü. Yönetmen Yücel Uçanoğlu. Oyuncular Müs- lüm Gürses ve Ayşegül Ünsal (1984). DikenUGül Show TVnin Or- han Günşıray film- lerinın son halkası. 1961 yılından kalan önemsiz bir siyah- beyaz çalışma. Bir sokak kızıyla nnace- rayı seven gencin güldürüsü. Yönet- men Dr. Alyanak. Oyuncular Orhan Günşiray ve Türkan Şoray(1961). 14.10 GULDÜRİf 14.50 Ka/ıal § ^ GULDURU 76.30 atv DRAM 77.70 Interstar MACERA 78.20 ,.. Show TV \Z> MACERA 79.30 TGRT DRAM Çıldınsıya Sevmek (Mad About You)- 20 yaşındaki kız, zengin ailesin- den bağlannı kopanp. hayatı tek başına göğüslemeyi hedefler. Oyn: Claudıa Chnstian, Joseph Gian. Ernest Kampa Giriyor (Ernest goes to Camp)- Ernest, lanetli' biryerekarnp kurma hatasını işler. Yn- John R. Cherry 3rd. Oyn: Jim Vamey, Victora Racimo (1987, 93 dk). Ölünceye Kadar Genç adam tecavuze uğrayan kızkardeşinin intikamı- nı almaya çalışır. Yönetmen Ertem Eğılmez. Oyuncu- lar Kartal Tibet ve Selda Alkor (1967). Yann Son Gündür Macerayı seven iki arkadaşın başı polisle derde girer. Yılmaz Güney'in yönetip başrolünde oynadığı fılm- de Fatma Gırik de var (1971). Feryada Gücüm Yok Bir şarkıcının arazı sorunu nedeniyle mafya ile başı derde girer. Yönetmen Şerif Gören. Oyuncular Orhan Gencebay ve Müjde Ar. Sudie ve Simpson (Sudie and Simmson)-lkıncı Dünya Savaşı ABD'sin- de. bir sıyah adamla, beyaz kız çocuğunun dostlu- ğu.Oyn: L. Gossett Jr.. S.'Gilbert (1990, 100 dk). 20.00 / Kanal D / Çıplak Vstandaş Ayrutoh bilgiyanda Büyük Ağaçlar (The Big Treesjh Kereste tüccan, köylülerin kutsal ağaçlanna göz dikmiştır. Yn: Felix Feist. Oyn: Kirk Duoglas, Eve Miller. P Wynore (1952, 89 dk). 21.45 / Kaoal 6 / Zıkkımın Kökü Ayrmtılı bilgi yanda Zoriu Mücadele (Survivalist)- Sovyetler Birliğı'nin atom bombası, ABD'depanik yaratmıştır. Yn: Sın Shore. Oyn: Ste- ve Raılsback, Susan Blakely (1987, 93 dk). Roma'daki Ev (A Home in Rome)- TRT bültenine göre Bruno Cor- tı'nın yönettiği, Valene Perrine ve Tomas Millan'm oynadığı fılm kaynaklarda geçmiyor. Ne çıkarsa... Geceyansı (12.01)- Başka zamanlara yolculuk yapan bir adamın öyküsü. Yn: Jack Sholder Oyn: Jonathan Silverman, Helen Slater, Martin Landau. Hapis (Prison)- Idam edilen adamın ruhu intikam alacaktır. KJişelerle yüklü bir korku fılmi. Yn: Renny Harlin. Oyn: Lane Smith, Viggo Mortensen (1988, 102 dk). Olüm Bölgesî (The Killing Zone)- Meksikalı uyuşturucu patronu, ölen kardeşinın öcü ıçin Los Angeles'a gelir. Yn: A. Randall. Oyn: J. Daleşandro, D. McBee (1990,90 dk). Mankenlerin Ölümü (Dead Women in Lingerie)- Moda dünyasına düşen bir dedektifîn serüvenleri. Yn: Erica Fox. Oyn: John Romo, Maura Tıemey, Jerry Orbach (1991, 87 dk). Bazılan Dayak Sever Çapkın bir adamın aşk hikayesi. Yönetmen Mehmet Dinler. Orhan Günşiray ve Fatma Girik başrolde oynuyor. 23.00 Kanal D MACERA 23.00 TRT 3 23.30 atv BİÜMKURGU o 23.55 interstar KORKU 00.15 HBB MACERA 00.20 Kanal 6 MACERA 00.50 Kanal D DUYGUSAL 01.20/arv/Sahra YasakArzular (Sin of Desire)-Bir cınsel terapi kliniğinde bir dizi il- gınç olaylar gelişir. Yön: Jim Wynorski. oyn: Nick Casavettes,Tanya Robert. Korkunun Donuk Gözkri (Cold Eyes of Fear)- Tanıştığı kızı evine götüren gen- cı, evde bir sürpriz beklemektedir. Yön: E. G. Castel- lor. Oyn: Giovanna Ralli, Fernando Rey. Yerlifilmler Izleyin Yabancı filmler /OrtaHalli Değmez atv Bogaıt'ın 'eırlerinden Sahara / Yönetmen:Zoltan Korda / Senaryo: John Howard Lawson / Görüntü.RudoJph Mate / Müzik: Miklos Rozsa / Oyuncular: Humphrey Bogart. Bruce Bennett, Llovd Bridges, Rex Ingram, j . Carroll Naish, Dan Duryea, Richard Nugent / 1943 ABD yapımı, 97 dakika. TV Servisi- Macarasıllı ABD'li sine- ma ustası Alesander Korda'nın (1893 -1956) kardeşi olan Zoltan Korda (1895 - 1961), Macaristan'da başladığı yönetmenlığı Ingiltere'de sürdürmüş ve özellikle "egzotik serüven" filmleriy- le belli bir isim yapmıştı. 1943'te Co- lumbia şirketi içın çektiği "Sahra", bu alandakı ustalığının izlerini taşıyan, et- kileyıci bir savaş filmı. Korda'nın sade ve sağlam anlatimı ve Humphrey Bo- gart'ın olağanüstü yorumu, hafif propa- ganda kokusuna rağmen, yapıtı bugün de izlenir kılıyor. tkinci Dünya Savaşı, Orta Doğu çöl- leri... Kendı tümeninden kopmuş bir ABD tank birliği, Joe Gunn (Bogart) ad- lı bir subayın komutasında, su bulmak için ılerlerken, bir grup Ingiliz askerle karşılaşır. tngılızlerin elınde Alman ve ttalyan savaş esırlen vardır. Hep birlik- te su aramaya devam eden askerler, önemlı bir kaynak bulur, ama bu kez de Humphrey Bogart'ın en parlak oyunlarından birini çıkardığı 'Sahra', Zol- tan Korda'nın yönetiminde sıradan savaş filmlerini farklı bir çalışma. karşılanna Alman ordusu çıkar. Küçük müttefik grubu, çok önem taşıyan su kaynağını korumak için, Almanlara kar- şı ölümcül bir mücadele vermek zorun- dakalacaktır... Humphrey Bogart'ın en parlak oyun- lanndan birini çıkardığı film, daha son- ra yönetmenlığe başlayan seçkin görün- tü ustası Rudolph Mate'in çalışması ve Hollyvvood'un Macarasıllı sanatçılann- dan Miklos Rozsa'nın müziğiyle, sıra- dan savaş filmlerini aşan bir çalışma. Bu arada, ilk fılm müziklerini Londra'da Alexander Korda'nın yapıtlan için bes- teleyen Miklos Rozsa'nın, çalışmalan ilk kez plağa alınarak müzikseverlere su- nulan usta olduğunu da beJirteüm. Böy- lece, Rozsa, başanlı fılm müziklerinin ayrıca piyasaya sürülme geleneğinin başiatıcısı olmuştu. Kanal D 2O.oo\ 'Çıplak Vatandaş', Sabuncu'nun ilk yönetmenlik denemesi Siyasal bir kara mizah filmi Çıplak Vatandaş Yönetmen- Senaryo: Başar Sabuncu / Görüntu- Ertunç Şenkay / Müzik: Melih Kibar / Oyuncular: Şener Şen, Nilgün Akçaoğlu, Candan Sabuncu, Pekcan Koşar, Zihni Küçümen, Kamuran Usluer, Bilge Zobu, Salih' Kalyon, Ertuğrul Bilda, Renan Fosforoğlu, Erhan Dilligil / 1985 Uzman Fılm yapımı TV Servisi-Başar Sabuncu'nun 1985'teki ilk yönetmenlik denemesi "Çıplak Vatandaş"ta, hergün gelen ye- ni zamlar karşısında geçım zorluklan al- tında ezilıp soyunarak sokaklarda çın- çıplak koşmaya başlayan ve sonunda gerçekten aklını yitıren bıradamın öykü- sü anlatılıyor. Gerçek bir olaydan yola çıkılarak gerçekleştirilmiş özgün ve dü- zeyli birçalışmayı sergıleyen Çıpak Va- tandaş, emek ve maaşla aılesınin geçı- minı sağlayamadığı ıçın ruhsal dengesı bozulan ve soyunduğu zamanda basının, işadamlannın ve reklamcıların başına üşüştüğü çok değerli bir meta halıne ge- len dargelirli bir yurttaşın seriiveni çev- resinde basın, televizyon ve reklam dün- yasına oldukça yüreklı bir eleştiri yönel- tiyor. Birbildirisi olan Çıplak Vatandaş, özgün konusu, akıcı, kıvrak anlatımı. oyuncu tiplemesi ve yönetimiyle sine- mamızın siyasal kara mızah türünde Şener Şen, maaşı ile geçinemeyip kendini sokaklara çırılçıplak atan ve so- nunda delirerek aklına yitiren adam rolünde izleveceğiz. önemlı bir aşama İki kez deliren, soyu- nan, bir anda ünlü olan lbrahım rolünde Şener Şen, aksamayan. inandmcı bir oyun sergılıvor. Bir bankada odacılık yapan lbrahım, dört çocuklu -bırı de yolda- kalabalık ai- lesinı geçindıremeyince gündüz limon, geceleri boza, stadyum kapılannda kas- ket satıp bulaşıkçılık yapmaktadır. Bun- ca yorgunluktan sonra yine de ailesine para yetiştiremeyince "Yetiştiremiyo- rum" diye bağırarak üstünü başını par- çalayıp, sokaklarda don gömlek koşma- ya başlar Yakalanıp karakola, sonra akıl hastanesıne götürülen lbrahım, gazetele- re konu, dergilere çıplak kapak olur. Baş- bakan tarafından kabul edilen çıplak va- tandaş, TBMM'de tartışmalara konu ol- duktan sonra, reklamlara, TV ekranına çıkanlır. MERCEKLE BAKINCA MAHMUT T. ÖNGÖREN • •Köyler Yanıyordu. Köyler yanıyordu, cayır cayır. Önce kocaman koca- man uçaklar gelip tonlarca bomba boşaltıyordu köyle- rın üzerine. Arkasından bir top ateşi başlıyordu ki aynı köylere, sormayın. Tam bitti sanırdınız köylerin işi, ama bitmezdi. Bu kez, sırtlannda alev makineleriyie askerler gelir ve önce uçaklarla bombardıman edilmiş, sonra top ateşine tutulmuş köylere arka arkaya alev sıkarlardı. Ar- tık köylerin işi tamamdır derdiniz. Ancak bundan sonra piyadeler ellerinde ve sırtlannda en yeni silah donammıy- la bu köylere girerler ve rastlayabıldiklerı en küçük ve en büyük canlıyı hemen orada "cansızlığa" kavuştururlar- dı. Meraklanmayın, bunlar Amerika Birieşik Devletleri'nin askerleriydi. Yer ise Vietnam... Yıl da 196O'lı yılların tam ortası... O sıralarda VVashington'daydım. ABD'nin başkentin- de... Gazeteler ve televizyonlar sabah akşam demez, Vi- etnam'dan en taze haberieri verırlerdi. Bu kitle iletişım araçlarından kimilerınin, olayların haberlerıni çarpıtarak ve milliyetçı bir anlayışla sergıledikleri ilerı sürülürdü. Ki- minin ise yanıltmadan doğruyu söylediği... Ne var ki, özellikle televizyonlarda akşam yemeğı saatlerinde gö- rüntüler, Vietnam çarpışmalarında ölen Amerikalı genç askerlerin cesetlerini içeren pırıl pırıl sandukalardan ge- çilmez olmuştu. Gençler, yaşlılar, öğrenciler, yetişkinler, aydınlar, düşünürler, hatta kımi devlet adamları bu gö- rüntülerden rahatsızlık duydular ve yönetıme karşı çık- tılar. Sonunda ABD, Vietnam'da her şeyini yitirdi. Yak- laşık elli beş bin askerini, onurunu, kendine göre gelış- tirdiği ıdealini, usunuza gelebilecek her şeyini... Bugün ABD'nin dünyanın yine de en güçlü devleti ol- duğunu ileri sürebilirsiniz. Ama Vietnam yenilgisiyle be- raber... Vietnam sendromu orada hala canlılığını koru- yor. Vietnam'dan "canlılığı"n koruyarak dönenlerin ıç- leracısı bunalımlan toplumu etkilemeyi hala sürdürüyor. Aralarında Vietnam'da yol açmak zorunda kaldığı vah- şetin pışmanlığı ile öyle sarsılmış olan bir zamanlann genç askerlerı var kı, bir çaresini bulup oraya dönüyor ve bu acılı ülkenin banşçı çalışmalanna katılarak "suç- lannı" bir dereceye dek hafifletmeye çalışıyorlar. Ama bunlar artık önemli sayılmayabilir. Hatta yazımın başlangıcında belirttiğim, ağır ateş altında bırakılarak yok edilen köylere en sonunda elerinde ve sırtlannda en yenı sılah donanımıyla giren Amerikan pıyadelerınin ise dünyanın en dirençli gerilla savaşma kendını alıştırmış Vietnamlılarca yine de tümden yaşamdan uzaklaştırıldı- ğını VVashington Post gazetesinde bir bir anlatan, ora- da gözlemler yapmış israilli eskı general Moşe Dayan'ın yazdıkları da... Önemli olan nedir? Insanlığın orada kavrulup parça parça edilişidir. Vahşetin vahşet doğurmasıdır. Susçuz insanların en ağır suçları ışler duruma düşüp bunun ağır- lığını kuşaktan kuşağa taşımalarıdır. Toplumlann tüm bunlan unutup yeniden aynı vahşete başvurması, kimi- lerinin her şeyi unutup aynı vahşeti dünyanın başka yer- lerine sürüklemesidir. Gerçeklerin unutturulması için ki- mi kitle ıletişim araçlarının devletlerle ve askeri güçlerie işbirliği yaparak bu vahşetin yeni biçimlerinin sürdürül- mesi için elinden geleni yapmasıdır. Milliyetçi akımların savaşı hala bir çözüm olarak görmesidir. Bindikleri dalı kesmek ıçin toptan çalışılmasıdır. En önemlisı de, ağ- dah kınin beyinlere ve yüreklere sılinmemecesine yerleş- tirilmesidir. Öldürülen ve yakılan Vietnamlılarla dünya ilgilenmedi. Sağ kalan Vietnamlılar ise korkunç ekonomik ve toplum- sal sorunlarla ülkelerini yeniden kurmaya çalışıyorlar. Yıllarca nasıl çarpıştılarsa, şimdi banş için öyle didini- yorlar. Salt Vietnam olayına bakarak ders alınmalıdır. Köyle- ri yakarken, bunlar düşünülmelıdir. Iğneyle kuyu kazar gibi yapılmış çok önemli bir araş- tırma: Alpay Kabacalı, "Türk Yayın Tarihi", Gazeteciler Ce- miyeti Yayınları, Istanbul, 1993. İnterstar 2i.ıo\ îbrahim Tatlıses'in 'Ibo Şov'u yeni kanalında 'Interstar önce davrandı, işi bitirdF lbrahım Tatlıses provalar sırasın- da işlerin yolunda gitmemesine çok sinirlendi. FİGEN YAMK Türkücü, yönetmen. oyuncu ve te- levizyon şovu sunucusu Îbrahim Tatlıses provalan ıçın Anten A stüd- yolanndan ıçeriye girer girmez sağa sola bağırmaya başladı. Bu kadar sı- nırii olmasının nedenini anlamak ıçin biraz zaman geçtı. Bu durum onun çahşırken doğal hali sayılıyor. Tatlı- ses, stûdyonun kuruluşunda kendisi- ne venlen sözlenn yenne getınlme- diğıni, henüz ortada hazır hıçbir şeyin olmadığını görünce dayanamamış. interstar'ageçişı hakkındaki sorulan- mızı yanıtlarken bu sinırlıliğini' 'titiz- lıkten" diye değerlendınyor. 'Evime haciz geldi' " Ahmet Özal siz Kanal 6'dan ay- rıldıktan sonra "Ibo Şov"un yara- fıcısı kendisi olduğunu için yalnız- ca para için ona sırt çevirmenize üzüldüğünü söyledi. Bövle birden bire Kanal 6'dan neden avrıldınız? - Ibo Şov'u degıl. Amenka'daböy- le bir şov var dedı. Tabıı onun şovu ile benim koyduğum şov arasında dağlar kadar fark var. Benımki tuttu. onun ıstediğı şekılde olmadı. O sade- ce ortaya bir şov konusu attı. Zaten o atmasaydı ben başka bir yerde yapa- caktım. Ama biz o kanalda ilk başla- dığımız için iki sene o kanalda kaldık. Ama son parasal konuda hemen he- men diyebilirim üç ay falan bekle- dım. Ayrıca benım buradan aldığım paranın yansını teklif ettım "Eğer para değilse asıl neden ne- dir? Siz de Ahmet Özal'a kırgın mı- sınız?" - Ben o insana kırgın değilım. O aı- zartesi ödeyecek. Ben pazartesı de ödeyeceğıne ınanmadığım için yeni dönem başlayacağı ıçin aynldım. Sonra Akköprülü ile görüştüm. Ah- met Bey. "Ibrahim Bey'i çok seve- rim, benim dostumdur" diye not bı- rakmış. "Îbrahim Bev, pazartesiye kadar bekliyorsa beklesin, bekle- miyorsa onun yarınını engellemek de istemem" demış. Onlar Îbrahim Tatlıses gıtmez diye düşündüler. Ben lifte bulundum. Bana üç teklif var siz bir buçuk verin, ama burada kalayım dedim. Ben çünkü "Ahmet Bey ceke- tinı alıp gider Kanalödan ben de öy- le giderim" dedım. Onlardan da bir karşılık gelmeyince sadece dedimki ticari işimiz bitsin dostluğumuz de- vam etsın. Kalktım star'la anlaştım. Bu da herhalde suç değil. •Kırgın degilTm' Tatlıses: "Interstar'ı seçtim, çünkü teklif onlardan geldi. İki gün sonra olsaydı Kanal D ile anlaşacaktım, Önce kim davrandı işi bitirdi. Yani tabiri caizse yanhş anlamaym bizde öyle derier, kız köprüdür derler. Elmayı kim oradan dereye atarsa kız onda kalır derler. Kızı yüz kişi ister ama bir kişiye vanr derler" dostluğunuz bozuldu leyi çok sevıyorum, çok saygım var. Ahmet Özal'a da aynca saygım \ar. Aynlmamdaki gaye aradaki bağlantı kurulamadı. Ben yann bana para \e- rebilırsenız, evetim. dedım. En son gün yanna kaldı. Pekı dedıler. Ben gıttığimde yine Ahmet Bey'le görü- şemedim. Dedıler ki Ahmet Bey An- kara'ya gıdiyor. Pazartesı dönüp pa- yıne de gıtmezdım. ama evıme hacız geldi. Ahmet Bey'ın benim ev aldı- ğım yere 300 bın markhk borcumu dostane şekılde Ahmet Bey ödeyece- ğıni söyleyerek üstüne almışıtı. Bu pa- ra ödenmedi. Ödenmediğı gibı iki ay- lık müsaadenın sonunda bana haciz geldi. Sonra telefonla söyledım, onlar da hacızı durdurdular Tekrar bir tek- Kanal 6 27.45|Bol ödüllü film yeniden ekranda Izgii^nün özyaşam öyküsü TV Servisi- Muzaffer tzgü'nün Ada- na'da yoksulluk içinde geçen çocukluğunu anlattığı "Zıkkımın Kökü" öyküsü 1993'te Memduh Ün yönetiminde sınemaya uyanr- landı. 9 yaşındaki bir çocuğun yoksuiluk ve çatışmalarla geçen büyüme aşamasıyla bir- likte güzel bir aşk öyküsünü de ele alan film yavaş temposuna karşın Ün'ün çok iyi tanı- dığı bir çevreyi ve onun küçük insanlannı ba- şanyla işlediği, buruk bir yaşam diliminden nostaljik tatlar veren edebiyat uyarlaması. 1942 Adana'sında dokuz yaşındaki Muzo bekçilik yapan babası Trahomlu ağabeyi Sa- fa, aileyi çekip çeviren annesiylye bir gece- konduda bulgur yiyerek yoksul yaşama sür- mektedir. "Zıkkımın Kökü" 1993'te 7. Adana Al- tın Koza Film Şenliği'nde En İyi Fılm, Mem- duh Ün yönetmen, Macit Koper-Memduh Zıkkımın Kökü Yönetmen: Memduh Ün / Senaryo: Macit Koper, Memduh Ün / Yapıt: Muzaffer Izgü / Oyuncular: Emre Akyıldız, Menderes Samancılar, Günay Girik, Meriç Başaran , Elif tnci / 1993 Mine Film yapımı Ün senaryo. Menderes Samancılar oyuncu, Elıf Incı yardımcı oyuncu ödülü aldı. Ispan- ya Avrupa Köy ve Balıkçılık Festıvalinde Memduh Ün yönetmen ödülü, Hindistan 8. Uluslararası Gençlik ve Çocuk fılmleri Fes- tnalınde Altın Fil Ödülüne değer görüldü. Ayrıca Tokyo, Frankfurt Giffonı (ltalya). Şankay film şenliklerine de katıldı. Memduh Ün'ün nostaljik tatlar veren fîlminde Mende- res Samancılar ve Meriç Başaran başrolde. "Özal'la mu?" -Ben hiçbir zaman kırgın değılim. O kanal benım kanalım. Kanal6 be- nim dostlanmın, sevdiğim ınsanlann kanalı. Onlar da kırgın değildir. ama laf etmesı... Yok açılışına gittım, di- yor. Bunu ben Cumhurbaşkanını da çağırsaydım o da gelırdı. Ben de bir Îbrahim Tatlıses'ım. Benım de bir ha- tınm vardır. Ben de Türkıye Cumhu- riyetınde yaşıyorum, Türk vatandaşı- yım. En kötüsü şey insan yaptığı şe- yi söylemek. Benım onlara bır ton kı- yaklanm var. Onların hangi birini söyleyeyim. "Olayların aynı döneme rastla- ması bu sonucu doğurmuş olabilir mi?" -Ben Kanalö'dan aynldığımda bu türolaylann çıkacağını, Ahmet Bey'i fazla üzeceklerini bilmiyordum. Ay- nca bu tür şeyleri bilseydim, inan ki oradan da aynlmazdım. Yine de tele- fonumu açıp müdüre morallerini boz- mamalannı söyledim. "tbo Şov beğeniliyor mu?" -Biz bunu halk içinde gezerek sor- duk. Nesini beğeniyorsunuz dedik in- sanlar "Doğal, içten, halk ripi, sami- mi, abartı yok, suni değil, her şey can- h" dediler. "Diksiyon dersi alıyor musu- nuz?" -Hayır. Diksiyon dersı alsam kay- bederim, nota dersi de alsam kaybe- denm. Hançereyı bozarım. Rahmetli NidaTüfekçideöylededi. "Notader- sı alacağım" dedim. "Ağzına tükü- rürüm senin lan" dedı. Sen dedı o gü- zel sesinin rengini bozacaksın, nota- yı okuyacaksın, kendinden bir şey ka- tamayacaksın dedi. Onun içın ders al- mak bence güzel bir şey değil. İçten bir şey varsa halk tıpi konuşabiliyor- san sevılıyorsun.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle