Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9OCAK1994PAZAR HABERLER Sendikalardan protesto • ANKARA (Cumhunyet Bürosu) - İşçi konfederasyonlan, hükümetin, terörle savaşım için örgütlenme özgürlüğünü kısıtlama girişimini, mektup ve bildiri yayımlayarak protesto edecek. Parlamenterlere mektup göndererek "Terörle mücadeleederken demokrasiden ödün verilmemelı" mesajını iletecek olan Türk-İş, Hak-Iş ve DİSK, örgütlerin dergılerindeortak birmetin yayımlayarak yasa laslaklannı protesto edecek. İşçi konfederasyonlan, Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik yapılmasına dair yasa tasansı ve II İdaresi Yasası'nın baa maddelerinin değiştirilmesineilişkin yasa tasansı konusunda, önümüzdeki hafta Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe ile bir araya gelerek endişelerini ileteceİder. Tabiplerden Demipel'e mektup • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabipleri Birliği, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e bir mektup göndererek hekimlerin sorunlannın çözülmesine ilişkin kendilerine verdiği sözleri anımsattı ve hükümet tarafından hiçbirgirişimde bulunulmamasından kaynaklanan endişeleri dile getirdı. Demireregönderilen mektupta, "Ben sorunlann takipçisiyim. siz merak etmeyiniz. demenize rağmen hükümetin hiçbir adım atmaması. TTB'nin görüşme taleplenni karşıbksız bırakması, hekimleri ve bizleri merak ta bırakmaya devam etmektcdir" deniİdi. Çöp vergisi marta kaMı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Belediyelerin, çevre temizlik çalışmalannda kullanmalan için konulan çevre lemizlik vergisinin ödeme süresi şubat ayı sonuna kadar uzaüldı. Katı atıklardan alınacak vergi, Bakanlar Kurulu'nun belirledığı bina gruplan ile belediyelerin bu gruplara göre belirleyeceği dereceler üzerinden alınacak. Belediye Gelırlen Yasası'naeklenen temizlik vergisi maddesinin uygulanabilmesi için Maliye Bakanlığı tarafından geçen temmuzayında hazırlanan genel tebliğ. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe gırdi. Tebliğegöre belediye sınırlan ve mücavir alanlar içinde bulunan belediyelerin katı atık toplama ve kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekiüerde kullanılan binalar. çevre temizlik vergisine tabi olacak. ANAPIıbaşkan istifaetti • İZMİR (AA)-ANAP Konak İlçe Başkanı Hüseyin Özdilek, görevinden istifa etti. Konak Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğunu söyleyen Özdilek, "Genel başkan ve teşkilatın daha net ortamda karar verebilmesini sağlamak için görevımden a> nldım" dedi. Bu arada, Konak ve Buca belediyeleri eski görevlilerinden Mehmet Zengin de ANAP'tan Güzelbahçe Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğunu açıkladı. Zengin, yaptığı açıklamada " Büyükşehir adayımız Işın Çelebi önderliğinde, İzmir'de bütün belediye başkanlıklannı kazanacağımıza ınanıvorum"dedi. Cavft Çağlar'ın mal beyanı •ANKARA (ANKA) - Eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar'ın ANAP Milletvekili Ekrem Pakdemirli için "Nereden çıktı bu hırsız herif" sözlerinden dolayı ödeyeceği 20 milyon tazminatı az bulan ANAP avukatlan, Mesut Yılmaz davasını emsal göstererek temyize başvuracaklar. ANAPavukatı Erden Ansoy, Cavit Çağlar'ın Pakdemirli için ödemeye mahkum edıldiği 20 milyon liralık tazminatı az bularak önümüzdeki hafta temyiz başvurusu >apacak Başvuruya emsal olarak yıne Çağlar'ın "yavşak" davasında ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a ödemek zorunda bırakıldıgı 200 milyonluk tazminat gösterilecek. Metropoller düğümü bugün çözülüyor. Parti Meclisi'nde alınacak karar YSK'ya bildirilecek SHE adaylarmı belirliyorANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Parti Meclisi (PM). yerel yönetim adaylannı belir- leme yöntemini bugün yapaca- ğı toplantıda kesinleştirecek ve Yüksek Seçım Kurulu'na ilete- cek. PM'nin önceki günkü top- lantısında "örgüt denetiminde önseçim" ılke olarak benimse- nirken, büyükşehirlerle ilgili karar bugüne bırakıldı. Dün toplanan MYK'da ise örgütde- netimli önseçimin ilkeleri belir- lenirken büyükşehirlerle ilgili öneri de tartışıldı. Edinilen bilgiye göre, büyük- şehir statüsündeki illerde, mer- kez ilçe belediye başkan adayla- nnın örgüt denetiminde önse- çimle belirlenmesi kesinleşti. 15 •SHP Parti Meclisi. yerel yönetim adaylannı bugünkü toplantısında belirleyecek. Istanbul'da örgüt denetiminde önseçim eğilimi ağırlık kazandı. Ankara'da Büyükşehir başkan adayı merkez yoklamasıyla belirlenecek. Büyükşehir statüsündeki illerde merkez ilçelerin adaylan önseçimle belirlenecek. büyükşehir belediyesi için de farklı yöntemler üzerinde duru- luyor. Bugünkü PM"de karara bağlanacak MYK önensınde. İstanbul için örgüt denetiminde önseçim, Ankara ve Gaziantep için de merkez yoklaması düşü- nüldüğü bildirildi. Genel Baş- kan Murat Karavalçın ın, Nu- rettin Sözen'in adaylıkta ısrarlı olduğunu, genel merkezin ken- disini engellemiş konuma düşü- rülmemesi için karan örgüte bırakmayı tercih ettiğini söyle- diği belırtildi. Karayalçın'ın, çok sayıda aday adayının bu- lunduğu Ankara'da ise, parti içinde yaşanacak yanşın seçim şansını olumsuz yönde etkile- memesi amacıyla merkez yok- lamasından yana ağırlık koy- duğu öğrenildi. CHP'nin Ali Dinçer'i aday göstereceğinin kesinlik kazanması üzerine, Karayalçın'ın da, sosyal de- mokrat oylann bu partiye kay- masını önlemek amacıyla, ge- çen günlerde SHP'ye dönen CHP genel başkan adaylann- dan Erol Tuncer'i aday göster- meyi düşündüğü belirtiliyor. Gaziantep'te de, CHP'den ayn- lan Celal Doğanın, merkez yoklamasıyla yeniden aday gösterilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Sorunlu iller 32 ilde, örgütün ısteğıne uya- rak partililerin eğilımini dikİca- te alarak merkez yoklaması yapmayı kararlaştıran SHP'de, Intevstar'aşantajcısuçhıması SHP Genel Sekreteri Çulhaoğlu, lnterstar'ın hasta ruhlu yorumculanyla SHP'ye karşı bir karalama kampanyası sürdürdüklerini ileri sürdü metropollerin, örgüt deneti- minde önseçim isteyen Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan ile, ağırlıkla merkez yoklaması yapılmasından yana olan Ka- rayalçın'ı karşı karşıya getirme- si ve tartışmalann Adana. Mersin, Ankara ve İzmir üze- rinde yoğunlaşması bekleniyor. Gürkan. Adana'da Sedat Do- ğan, Mersin'de Bora Yorul- maz'dan yana tavır koyarken, Karayalçm'ın, Selahattin Ço- Iak ile Kaya Mutluyu yeniden aday göstermeyi planladığı be- lirtiliyor. İzmir'de ise, Cevdet Selvi'nin adının öne çıkması üzerine baa yöneticiler Yüksel Çakmur'u, aday olmama kara- nndan vazgeçirmeye çahşıyor. Belediye meclislerinde ise ge- nel merİceze kontenjan tanın- ması kesinleşti. Genel merkez, kontenjan olarak belirlediği sı- ralara, sivil toplum örgütleriyle esnaf ve işçi temsilcilenni aday olarak gösterecek. adaylar ara- sında uzmanlara da yer verile- cek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Sekrete- ri Halil Çulhaoğlu. Interstar'ı ısim \ermeden " servetlerini nasıl elde ettikleri meçhul olan bir günıhun televizyonu" olarak niteledi ve bu televizyonun. medyarun gücünü şantaj aracı olarak kullandığını öne sürdü. Çulhaoğlu. dün düzenlediği basın top- lantısında. uzun süreden beri SHP'ye karşı bir saldın kampanyası yürütüldüğünü be- lirterek. "Bu kampanyada. malum televiz- yon kuruluşları, medvanın bütün etkileme gücünü kullanarak, hasta ruhlu yorumcula- rın figüran rolü üstlendiği şovları haber programı gibi su- narak; küfiirler. hakaretler vağdı- rmaktadır "dedı. Basın özgürlüğü- nün hakaret, ifti- ra özgürlüğü ol- madığını ifade eden Halil Çul- haoğlu. şunlan söyledi: "Servet- lerini nasıl elde et- tikleri meçhul olan bir güruhun, televizyonu, çıkarlannı korumanın, servetlerini büyüt- menin bir aracı olarak kullanmaları kabul edilemez. Bu güruhun, medvanın etki gücü- nü şantaj aracı olarak kuüanıp, yolsuzluk peşinde koşarken, volsuzluklann takipçisi rolüne sovunmaları garipsenmemelidir. Asıl garipsenecek olan, kendi varlıklarının da gü- vencesi olan hukuk rejimine pervasız saldırı- lar sürerken, kimi sivasetçilerimizin ve siva- si partilerimizin. demokrasiyi konıma aduıa takındıkları tavırdır." Yüksek Seçim Kurulu'na saldınnın, ikti- dar hırsının nasıl bir vıkıcıüğa dönüştüğü- nün işareti olarak ibretle izlendiğini vurgu- layan SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğ- lu, siyasetçileri. bağımsız yargıyı ve parla- menter sıstemi savunmaya çağırdı. ^ BaykaTayanıtyok Öte yandan. SHP Genel Baş- kanı Murat Karayalçın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın partisine yönelik eleştirilerine ve suçlamalanna aynı düzeyde yanıt vermeyeceğini bildirdi. karayalçın, gazetecilerin Bay- kal'ın sözlerini anımsatmalar üzerine, "Böyle bir şeyi doğrusu hiç bekJemez'dim. Öyle yapılmış olabilir. Ben yine de o ölçiide, o dozda, o düzeyde vanıt vermek istemenı. O düzeyde yanıt ver- meyi doğnı bulmuyorum" dedi. DSP lideri Ensar Vakfı'nın 'Türkiye'de Din ve Devlet İlişkisi' konulu toplantısına katıldı Ecevit, tarikatlara özgürlük istiyor • DSP lideri Bülent Ecevit Akgün Otelin'de gerçekleştirilen toplantıda tarikatlann siyasete kanşmadığı sürece serbest bırakılması gerektiği inancında olduğunu söyledi. İstanbul Haber Servisi - De- mokratik Sol Parti (DSP) Ge- nel Başkanı Bülent Ecevit, Tür- kiye Cumhuriyeti Devleti'nin, laiklikle, dinin siyaset aracı ola- rak istismanna ve yozlaştı- nlmasına son verdiğini söyledi. Ecevit, laikliğin "Dinsizük" olarak yorumlanması kadar. laiklik adına inançlara baskı yapılmasının da yanlış olduğu- nu vurguladı. Tarikatlan, "Al- lah'a ve gerçekliğe yönelik özgür arayışlar" olarak tanımlayan Ecevit, siyaset araa olarak kul- lanılmadığı sürece tarikatlann serbest olması gerektiğini sa- vundu. Şükür duası Bülent Ecevit. Ensar Vakfı tarafından önceki akşam Ak- gün Otel'de düzenlenen "Tür- kiye'de Diıı ve Devlet İlişkisi" konulu Cuma Toplantısı'na ka- tıldı. Kalabalık bir davetli top- luluğunun katıldığı toplantıda. yemek bitiminden sonra "Al- lah'a verdiği nimetler nedeniyle şükredilerek" dua okundu. Bü- lent Ecevit yaptığı konuşmada, Türkive'de din ve de\let ilişkisi- ni Osmanlı döneminden baş- layaraK anlattı. Osmanlı Dev- leti'nirı şeriata ve dine dayalı ol- masına rağmen, başka dinler- den olan toplumlara hiçbir za- man baskı yapmadığını belirten Ecevit, "Osmanlı, hiçbir toplu- ma, İslamı kabul etmesi için baskı yapmamıştır" dedi. Türk halkının. ulusluluk bi- linci ile Müslümanlığı bağdaşu- rabilme olanağına da laik cum- huriyetin kurulmasıyla kavuş- tuğuna dikkat çeken Ecevit, İran gibi bazı Müslüman ülkele- rin düşündüğünün aksine. laik liğin İslanu'yet'i köreltmediğini belirtti. İslamiyefi "DevTİmci, akücı ve yeniliklere açık" bir din olarak tanımlayan Ecevit "Tür- kiye, İslam ile demokrasinin, İs- lam'la laikliğin, İslam'la ulusal kimiik bilincinin ve İslam'la çağ- daşlığın uvum içinde bağdaşabi- leceğini kanıtlamıştır. Türk top- lumu, laiklikle, İslam'a bağlılık- ta, hiçbir Müslüman toplumun gerisiıide kalmayan. hatta hepsi- nin daha da önünde giden, dina- mik ve değişimi çok kolay yaka- layabilen bir toplum haline gele- bilmiştir" dedı. Osmanlı döneminde dinin yozlaştınlması nedeniyle. laikli- ğin cumhuriyetin ilk yıllannda biraz katı uygulandığmı belir- ten Ecevit. o günün şartlanna göre bunun hoşgörüyle karşı- lanması gerektiğini söyledi. Yozlaşurmayı ortadan kaldıra- bilmek amacıyla o dönemde koyulan birtakım yasaklann, Türk halkının özgürleşip, de- mokrasi yolunda ilerlemesiyle kendiliğinden kalktığını beÜr- ten Ecevit, buna örnek olarak ise tarikatlann serbest hale gel- mesini gösterdi. Ecevit, siyasete kanştınlmaması şartıyla, öte- den beri tarikatlann serbest ol- ması gerektiğine inandığına da dikkat çekti. DSP Gcnel Başkanı Ecevit. yemekten önce dua etti. (YASEMİN KOYUTÜRK) CHP lideri, hiçbir CHP'li için SHP'nin birlik ortağı olarak düşünülemeyeceğini söyledi Baykal: SHP kirli bataklıkANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, SHP'nin bir "bataklık" olduğunu öne süre- rek. "Hiçbir CHP'li için aıtık SHP bütünleşme ortağı olarak düşünülmevecektir" dedi. CHP'nin program kurultayın- da konuşan Baykal, SHP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın ı da. seçim dönemi yaklaşırken, "kapı kapı dolaşarak, CHP'- den aday transfer etmeye çalış- makla" suçladı. Kurultayda, SHP Genel Başkanı ve Başba- kan Yardımcısı Murat Kara- yalçın. gönderdiği telgraf okunurken, salonda bulunan- lar tarafından yuhalandı. CHP'nin. 12 Eylül sonrasın- da yeniden açılma sürecine paralel olarak hazırladığı yeni programını yaşama geçirmek amacıyla toplanan program kurultayı. dün çahşmalanna başladı. Altınpark'taki yakla- şık bin kişilik Helsinki Yurt- taşlar Salonu'nda çalışmaya başlayan kurultaya az sayıda izleyici alınırken. delegeler. milletvekilieri ve parti yöneti- cileri katıldı. Kongre salonuna önce İs- • SHP'yi kirli bir bataklığa benzeten Deniz Baykal, SHP lideri Karayalçın'ı kapı kapı dolaşarak CHP'den aday transfer etmeye çalışmakla suçladı. Program kurultayında Karayalçın yuhalandı. tanbul g*ençlik örgütünden bir grup genç, "SokJa birlik CHP'- de olacak", sloganlan atarak girdiler. Deniz Baykal'ın salo- na gireceği sırada, salonda bu- lunanlann da katılımıyla, gençler, "Genciz, güçlüyüz, Atatürkçüyüz", "Gençlik-Bay- kal el ele, güzel günlere", "Li- derimiz Baykal, iktidar", "Biz, Atatürk'ün partisiyiz" diye slo- gan attılar. Baykal salona. "Gençlik Marşı" ve "Türkiye seninle gurur duyuyor" slogan- lan eşliğinde gir'di. Butiinlüğü SHP önledi Divan Başkanlığı'na İzmir İl Başkanı Erol Güngör'ün seçil- diği kurultayda, yaklaşık 1.5 saat konuşan Baykal, sık sık SHP'ye çattı. Solda bütünleş- menin yolunu SHP'nin kapat- tığını öne süren Baykal, "Bumı yapamayanlar, şimdi kapı kapı dolaşıp, "gel benim partimden aday ol' diye belediye başkan- lannın kapılarını asındınyor- lar" dedi. Baykal. SHP'yi hedef alarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Pekj daha önce aklın nere- deydi? Madem bunlara ihtiya- cın vardı da, niçin cesaretle o kararı almadın da, şimdi teker teker onları çağırıvorsun? Ora- sı sosyal demokratların engeli, tuzağı, kapanı. handikapı. pisli- ği. Şimdi kendini o bataktan konımuş olan arkadaşlanmızı o kirli bataklığın içine çekeceksin ve kendini kurtarmaya çalışa- caksın. Sen içinde bulunduğun bataklıktan çıkmaya çalışır- ken, üstüne basacağın taşları arıyorsun. Ama o taşlar, CHP'- de değil. Bütünleşme için gerek- li sosyal demokrat bilinci sergi- leyemeyince, şimdi acaba kimi kaparım, kimi tırtıklarım, kimi transfer ederim diyorlar." SHP ile bütünleşme dönemi- nin kapandığını ıfade eden Ba>kal,"Artık biıieşme, seçün meydanından geçecek, SHP'- nin sosyal demokrasinin gelece- ği için hiçbir zaman ne seçim sırasmda, ne seçimden sonra dayanak olma niteüği kalma- mıştır. Hiçbir CHPli için artık SHP bir bütünleşme ortağı ola- rak düşünulmeyecektir" diye konuştu. Parti programı üzenndeki görüşlerini de açıklayan Bay- kal, CHP'nin geçmişine sahip çıkarak, ancak temel ilkeleri yeniden yorumlayarak. çağdaş sosyal demokrat bir parti kim- liğine bürüneceğini ifade etti. Baykal'ın konuşmasının ar- dından telgraflar okunurken, Karayalçın'ın telgrafı yuha- landı. Tüzük komisyonunca hazır- lanan rapor üzenndeki görüş- meler sonunda parti tüzüğü- nün 29, 33. 42'e. 56'a ve 61/2 maddelerinde değişiklik yapıl- ması ve tüzüğe geçici bir mad- de eklenmesi benimsendi, İki gün sürmesi planlanan kurul- tay. tüzük değişikliklerij le program taslağının ilk gün gö- rüşülerek kabul edilmesi nede- niyle bir günde tamamlandı. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANEK KIŞLALI Örgüt mû? Halk mı? Para mı? Cumhuriyet'te yazmaya başladıktan bu yana, ilk kez köşemi boş bırakmak zorunda kaldım. Konuşmalar yap- mak ve bazı topfantılara katılmak için çıkmam gereken bir uzun yurtdışı gezi daha var. Ama -aralıklı da olsa- okurlarımla bazı düşünceleri paylaşmaktan vazgeçmem çok zor... (Düşünceler pay- iaşıldıkça güçleniyor.) Türkiye -önemli sayılabilecek- bir seçimin eşiğinde. O "seç/m"i kimin yapacağı konusunda ise kafalar karı- şık... Yeni belediye başkanlarımızı kim seçecek? Halk mı? Örgüt mü? Para mı? • En iyi seçim, halkın eğilimlerini en iyi yansıtan seçim- dir. Bunun ilk koşulu ise, halkın önüne, onun seçmek iste- diği adaylarla çıkmaktır. Yoksa bazı adaylan seçmeye, onu zorlamak değildir. Bazı sol partiler bunu, "Örgütböyle /sf/yo/- "kalkanına sığınarak "açıktan" yapıyorlar. Bazı sağ partiler ise, "para" gücünü kullanarak, gizliden gizliye... Bir kararın demokratikliği, o kararı alan organın de- mokratikliği ile orantıhdır. Bir organın demokratikliği ise, öncelikle temsil gücüne bağlıdır. "Örgüt'ün karan ne zaman demokratik olur? Eğer o örgüt, partiye oy verenlerin küçültülmüş "bi- linçli" bir modeli ise... Eğer "delege"\er, seçmenin eği- limlerini ve hatta toplumsal özelliklerini iyi yansıtabili- yor ise... Demokratik olur. Eğer partinin toplumsal tabanı içindeki bir azınlık, ör- güt içinde çoğunlukkonumundaysa... Siz o "önseçim"in demokratik olduğunu nasıl öne sürebilirsiniz? . Bir okurum (Sayın Enis Uras) haklı olarak soruyor: 'İlğur Mumcu geçmişte aday adayı olsaydı, önseçimle- re katılsaydı, acaba listede yer alabilir miydi?" (Alsa da, kaçıncı sırada alırdı?) • Solda "delege ağalan"n\n ikiyüzlülüğü var. Sağda ise, "para ûaoa/ar/"nın... Ne demokratik olmayan bir örgütün "onseçim"\ de- mokratiktir... Nede, "para'nıntercihlerietkilemedeöne çıktığı bir "ön'yada "son seçim" demokratik olur... Büyük sermaye zaten "büyük" basını ele geçirmiş. Yazılı basın da görüntülü basın da, açık ya da gizli bir denetim altında. Bununla da yetinilmiyor. "Her parti, TV ve gazeteleri parası kadar kullansın" deniyor. Smırsız olarak... Parası olan konuşsun. Parası olmayan sussun! Ve "halk", daha çok sesini duyurabileni "daha haklı" sanarak oyunu kullansın. Sonra da bunun adı "demok- rasi" olsunL özal "Parası olmayan da tatil yapmasın" dememiş miydi? Parası olmayana imam-hatip okulunu, olana ise Bilkent'i göstermemiş miydi? Şimdi sıra demokraside... "Demokrasi"y\, herkesin parası kadar oynadığı bir "kumar"a dönüştürürseniz... Işadamından haraç iste- meyi kınamaya, "İSKİ skandalı" diye nara atmaya hak- kınız kalır mı? Batı'da sermayenin tekelleşmesini, tröstleşmesini önlemek için çok ciddi yasalar var. Bizde yok. ABD başta, birçok Batılı ülkede, yazılı ve görüntülü basının aynı ellerde toplanması yasak. Bizde değil. Batı'da sendikaların, kooperatif birliklerinin, dernek- lerin siyasete karışması, partilerle işbirliği yapması ser- best. Bizde yasak. Batı'da partilerin harcamaları denetim altında. Bizde özgür. Fransa'da eski kültür bakanı Jacques Lang'ın miilet- vekilliği, seçimlerde yaptığı fazla harcama nedeniyle düşürülüyor. Bizdeana muhalefetin "çağdaş"(\)önderi, TV'lerdeki paralı propagandaya getirilmek istenen sınır- lamaya karşı dişlerini gıcırdatıyor... Ve DYP'nin Izmir'deki "dinci" adayını seçtirebilmek, RP'nin genel olarak oylarını yükseltebilmek için... Yurti- çinden ve dışından akıtılan paraların toplamı ile ilgili olarak "inanılmaz"^savlar var... • Batı, "demokrasi'yi birdengenin üzerine oturtmuş. Bir yanda "para gücü"nü sınırlıyor. Öte yanda "sayı gücü'nünoluşumunukolaylaştırıyor. Kitlelerin "örgüt"- lü katılımının önündeki engelleri temizliyor... Biz ise, "demokrasi"y\ birdengesizliğin üzerine oturt- maya çalışıyoruz. Parası az, sayısı çok olanlan sınırlandırıyoruz. örgüt- lenmelerini. siyasete ağırlıklarını koymalarını zorlaştırı- yoruz. Bütün kapıları, sayısı az, ama parası çok olanlara açıyoruz. Demokrasinin bir "denge" rejimi olduğunu unutup, "emek-sermaye dengesi'ru daha da bozuyoruz... "Örgüt'ün bozulması da bundan... "Para "nın bozabil- mesi de... Ve "halk'm devredışı kalması da!.. ^ ANAP'tan istanbul şûrasıYURDAGÜL ERKOCA ANAP bugün İstanbul şurasını topluyor. Şurada ortaya çıkan görüş- ler ışığında yerel seçim bildirgesı hazı- rlanarak kitapçık haline getirilecek. 10 mihona yaklaşan nüfusuyla İstanbul'da. tüm partilerin hedefi yerel seçimde. İstanbul'u kazanmak. Türki>e genelinde secimi al- makla eşdeğer tutuluyor neredeyse. ANAP da son seçimlerde ktanbul'dâ 33 milletvekili çıkarmanın ve kamuoyu yoklamalannda İstanbul'da birinci parti olarak görünmenin güveniyle çalışmalanna hız ver- miş durumda. Yüze yakın bijim adamı. bürokrat ve şehircilik uzmanı. aylardır İstanbul'a ilişkin çahşmalar sürdü- rüyor ANAP için. 40 alt komisyon oluşturulmuş. Bu komisyonlann altı ay süren çahşmalan. bugün toplanacak olan on ana komisyonda taruşılarak son şeklini alacak. ANAP kurmaylannca kirnlikleri özenle gizlenen komisvon üyeleri. İstanbul'un önü- müzdeki 30 yılını tarüşıp projelendirmişler. Altı tane beşer yillık plan hazırlanmış. Her beş yıllık plan, o şüre içinde başlayıp bitecek projelerden oluşuyor. İlk beş yıllık projeler için ise 30 milyar dolarlık bir bütçe öngörülüyor. Yani ANAP, önümüzdeki 30 yıl İstanbul'u yöneüneye aday olarak ortaya çıkıyor bu yerel seçimlerde. ÂNAP kurmaylan. belediye başkan adayı olarak DPT uzmanı Dhan Keskfyi bi- raz da bu yîizden tercih ettiklerini söylü> orlar. Me- sela ilk 30 milvar dolan, Ankara'ya hiç îhtiyaç duy- madan temin edecek projeleri saüp para sağlayacak biradaya ihtiyaç duyduklannı belirtiyorlar. Kesici'- nin de diş dünyayla, özellikk Dünya Bankası ile iliş- kileri bu konuda fazlasıyla güven veriyor. Bu sabah Genel Başkan Mesut Ydmaz ile sabah kahvalua ettikten sonra toplanacak'olan 10 ana komisyon. kendılenne sunulan planlan inceleyerek değerlendirecek \e raporlar hazırlayacak. Pazartesi günü ise Conrad Otel'de düzenlenecek olan top- lantıda, komisyon raporlan kamuoyuna sunula- cak. Kesici ise pazartesi günü ilk olarak kamuoyu önünde belediye başkanı adayı sıfatıyla konuşacak. ANAP kurmavlan İstanbûl'a ilişkin şanslanrun, diğer partilerin bu konuda henüz ciddi bir çalış- maya başlamamış obnası nedeniyle artüğını söylü- yorlar. Yaptırdıklan kamuoyu yoklamalannda Istanbul'da yüzde 35 oranında oylân olduğu ıddi- asındalar. "Peki Dalan faktörü bu ovıı nasd etkfler" sorusuna ise açıkça net bir yanıt veremiyorlar. Se- çimlerde Dalan'a ilişkin muhalefetin dozunun ne olacağı da henüz beÛi değü. Bu konuda "aşağı tü- kürsen sakaL vukan tükürsen brvık" havası hakim ANAP'ta. Dalan'a ve Dalan dönemine yüklenmek bir anlamda ANAP'lı yıllan da ameliyat masasına yatırmak anlamına geküğinden. şimdilik yalnızca oluşturulan komisyonlar, Dalan dönemini incele- yip genel başkanı Yılmaz'a bilgi veriyor. İstanbul Ü Başkanı Erdal Aksoy, bu konuda bir soruyu yanı- tlarken, "Dalan birim hatalanmBdan biriydL Biz ha- talarmuzdan kaçnuvoruz ki, şu anda bizde değfl" de- mekJe yetiniyor. Yine ANÂP'uı yapürdığı anketlerde RP'nin oy- lan >iizde 20. DYFnin yüzde 15-16 civannda. SHP'nin yüzde 12. DSP'nin oylan ise yüzde 13 gö- züküyor. Anketlerin az çok doğruyu yanattığı ka- bul edildiğinde bir başka sorun çtkıyor ortaya ANAP için. Dalan'a ve SHP'ye sakiırrnakla oylân iyice parçalayarak RP'ye hizrnet etmekten kaçuu- >orlar. Seçmenı -Bunlann nepsi küpünü doldurdu. Betki Allah korkusuyla Refahuiar yemez" noktasına getirmemek gibi bir kaygı da seçim propagandası konusunda strateji belirlerken oldukça zoriuyor ANAP kurmaylannı.