Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S0CAK1994PAZAR SAYFA
HABERLER
Trilyonlann söz konusu olduğu davada verilen beraat karan, yasal sürede temyiz edilmeyince kesinleşti
ÜTÜRKSATdavasıbitirildi• Eski PTT Genel Müdürü Emin
Başer ileyardımcısı Osman
Gözüm'ün yargılandığı davaya
müdahil olarak katılan PTT Genel
Müdürlüğü avukatlanndan, davanın
temyizedilmemesinin istendi.
GÖKSEL POLAT
ANKARA - İSKİ davası ile ilgili yargı kararla-
n, çeşitli çevrelerde tartışma konusu yapıhrken.
TÜRKSAT uydu ihalesiyle ilgili yolsuzluk sa-
vıyla açılan dava. idarenin olayın üzerine gitme-
mesi nedeniyle tümüyle kapandı. Trilyonlann
söz konusu olduğu davada verilen beraat karan,
Ulaşürma Bakanlığı'nca, yasal süresi içinde
temyiz edilmedıği için kesinleşti.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, 1991
genel seçimleri öncesi ANAP'a karşı büyük koz
Oiyarbakır
Hizbullahçı
19 'fail'
yakalandı
• Diyarbakır'da düzenlenen
operasyonla yakaian Hizbulahçı 19
kişiyle, 14öldürme, 17yaralamave
bir İcamu binası ile bir işyerinin
taranması olmak üzere 33 faili
meçhul olay aydınlatıldı. Mersin'de
minibüs tarandı, 2 polis yaralandı.
Haber Merkezi -Diyarbakır il mer-
kezinde sürdürülen operasyonlarda
"Hizbullah" örgütüne mensup 19 kişi
yakalanarak 33 faili meçhul olay ay-
dınlatıldı.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'-
nden yapılan açıklamaya göre. Di-
yarbakır il merkezinde sürdürülen
operasyonlarda yakalanan 19 Hiz-
bullahçının gösterdikleri yerlerde biri
otomatik 11 silah bulundu.
Sanıklann ifadeleri ve ele geçen si-
lahlann balistik incelemesi sonucun-
da, Diyarbakır il merkezinde 14 öl-
dürme, 17 yaralama ve bir kamu
binası ile bir işyerinin taranması ol-
mak üzere 33 faili meçhul olay aydın-
latıldı. Operasyonlarda çeşitli ey-
lemlere kaüldıklan belirlenen Özgür
Gündem gazetesi muhabiri Burhan
Karadeniz'in ık aralannda bulundu-
ğu 10 kişi tutuklandı, * ' •
Mersin'in Gündoğdu Mahallesi'-
nde devriye görevi yapan Asayiş Şube
Müdürlüğü'ne bağlı ekip otosu. dün
saat 13.00 sıralannda kimliği belirle-
nemeyen bir kişinin silahlı saldınsına
uğradı. Otoda bulunan polis memur-
lan Hanifı Aladağ ile Liitfi Yeşilyurt
yaralandı.
olarak kullandığı ve "Koskotas Dosyası" diye
açıkladığı TÜRKSAT uydusu ihalesi ile ilgili
davada, Ulaştırrna Bakanlığı temyiz yoluna
başvurmadı. "TÜRKSAT ihalesine fesat kanş-
tırdıklarT iddiasıyla mahkemeye cıkanlan eski
PTT Genel Müdürü Emin Başer ve yardımcısı
Osman Gözüm, Ankara 4. Ağır Ceza Mahke-
mesi'ndeki yargılama sonunda beraat etmişti.
Cumhuriyet'in edindiği bilgiye göre. 7 Aralık
1993 tarihinde mahkemenin beraat karan ver-
mesi üzerine, davaya müdahil olarak katılan
PTT Genel Müdürlüğü avukatlanna, karann
temyiz edilmemesi uyansında bulunuldu.
Avukatlar. temayule uygun olarak karann
temyizi için hazırlık yaparken, Ulaştırma Ba-
kanlığı, PTT Genel Müdürlüğü'ne bir yazı gön-
dererek, "Karann temyiz edilmesinde bir fayda
görülmediği için temyiz yoluna başvunılmaması''-
'nı istedi.
Bu uyan üzerine, temyiz için yasal süre olan 7
gün 'çerisinde mahkemeye bir başvuru yapılma-
"7
dı ve TÜRKSAT dosyası böylece Yargıtay'a
gitmeden kapanmış oldu.
Başer ve Gözüm'ün "ihaleye fesat kanştır-
mak" suçundan 10 yıldan az olmamak üzere
ağır hapis istemiyle yargılandığı \e müdahil
PTT Genel Müdürlüğü'nün bütün duruşmalar-
da sanıklann ısrarla cezalandınlmalannı istediği
davada, idarenin. talebinin tersi yönde çıkan ka-
ran temyiz etmemesi. "davadan istenilen sivasi
çıkarın elde edildiği" yorumlanna neden oldu.
Hep temyiz edilirdi
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare
Hukuku Profesörü Metin Günday, Ulaştırma
Bakanlığı'nın TÜRKSAT karannı temyız et-
memesini değerlendirirken. "İdare bu gibi du-
nımlarda 5 kuruşluk parayı temyiz eder. Karar
düzeltmeyedahi gider bu da valarda. Bunu etmedi-
ğine göre bir art niyeti var. Art niyeti nedir onu bi-
lemem tabii. Bu pek göriilmüş bir şey değil. Bana
anormal geliyor. Başka bir izahı yok bunun"
dedi.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. mahke-
menin beraat karanndan sonra yaptığı açıkla-
mada, Cumhurbaşkam Sükyman Demirel'in,
seçimden önce bu konuyu "Koskotas Dosyası"
diye ilan ettiğjni belirterek, Demirel'in özür dile-
mesi gerektiğini belirtmişti. Yılmaz. "Birdeğerli
bakanımız (Cengiz Tuncer) bu yüzden kahrından
öldii. Teiekomünikasyonda en büyiik hizmetlere
imza atan genel müdürümüz, iki yıldır sürüniiyor.
Cumhurbaşkam Demirel. hükümet ve basın,
Emin Başer, rahmctli Cengiz Tuncer ve ANAP
iktidanndan özür dilemelidir'" demişti.
Cumhurbaşkam Demirel de, Yılmaz'ın sözle-
rini yanıtlarken, "Devlet aklandı" görüşünü dile
getirerek. şunlan söylemişti:
"İddialan icat eden ben değilim. İddialann üze-
rine yatsaydık o zaman hem biz sorumlu ofurduk,
hem de bunun muhatabı olan kişi ömür boyu şüp-
helerin altında ezilirdi. O kişiy e de hizmet edilmiş-
tir. İddialar karşısında aklanmıştır."
Aileleri ile beraber direnişlerinin birinci yılında bir toplanti yapan Kağıthane işçileri, mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. (H ATİCE TUNCER)
Kağıthane'de 340 işçi bir yıldır işsizliğe direniyor
İstanbul Haber Servisi - Kağıthane Belediyesi iş-
çileri işten aülmalannın birinci yıldönümü dolayı-
şıyla dün birtoplanttdüzenlediler. Törn.Haber-^en
İstanbnr Yakast 1
şTibe ü^eleri ise yapuklân basın
toplanüsında zorunlutasarruf birikirnlerinm öden-
mesini istediler.
İstanbul Belediye-İş Kağıthane İşçi Lokali'ndeki
toplantıda 340 djrenişçi işçi adına yapılan konuş-
mada bir yılını dolduran Kağıthane direnişinin
özelleştirmeye. taşeronlaştırmaya hak gasplanna
ve sendikasızlaştırmaya karşı yürütülen bir müca-
dele olduğu vurgulandı. Belediye-İş Çalışma ve
Teşkilatlandırma Genel Sekreteri Ahmet Cengiz de
yaptığı konuşmada Kağıthane direnişinin emek
cephesine yapılan baskılara karşı en olumlu müca-
dele olduğunu ifade ederek "Gelin bu ka\ganın için-
de söylenen türküyü bep birlikte korova çe>irelim"
dedi. Insan Haklan Derneği Çalışma Komısyonu"-
ndan bir temsilci ise Kağıthane işçilerinin mücade-
lesinin. işten atılan işçilere örnek olduğunu söyledi.
Konuşmalann ardından 'Direnişte 1 Yıl" yazılı
gömleklerini giyen işçiler önümüzdeki günlerde için
birdizi etkinlik düzenlediklerini bildirdiler. "'Kağrt-
hane'de sosyal kıyon sürüyor" yazılı afişlenn \akın-
da cadde ve sokaklan dolduracağını belirten işçiler
daha sonra bir dia gösterisi yaptılar. SHP İl Genç-
lik Komisvonu Başkanı Aiptekin Arslan da işçilere
destek olacaklannı söyledi.
Tüm Haber-Sen İstanbul Yakası Şubesi Başkanı
Hasan Çeri tarafından yapılan açtklamada, zorun-
lu tasarrüfu düzenlevdn yasanın ödemeler konu-
sundaki 6'ncı maddesmın net bir şekilde, en az 6 yıl
tasarrufta bulunanlara istedikleri takdirde sadece
biriken tasarruf kesıntilerinin ödeneceğini belirttiği
kaydedildı. "Yasa gayet açık ve net şekilde kendini
ifade etmesine rağmen hükümet temsilcilerinin farkiı
yonımlar yapması maksatlıdır" diyen Çeri. 1 nisan-
da çalışanlara ödenmesı gereken miktann 26 tril-
yon lira olduğunu belirtti.
Yurtçu: Basınbu yasalarlanasılhür olıır
26 yıllık gazetedlik yaşamının 'ödülü': 11 yıl 4 ay hapis, 3 milyar para cezası ve 80'e yakın sürmekte olan dava
YAHYA KOÇOĞLU
Ocak Işık Yurtçu, hepimızin
'Işık Abi'si. Gazeteciliğe yeni
başladığımızda yaşadığımız
acemiliği, tedirginliği hep o gi-
derdi. Haberlerimizi okudu,
düzeltti, olması gerekeni anlattı
büyük bir alçakgönüllülükle.
Fiilen 31. resmen 26 yıldır gaze-
teci. Bu sürenin son 20 yıhnda
Yeni Halkçı'da, Politika'da,
Demokrat'taA
Cumhuriyet'te,
Güneş'te ve Ozgür Gündem'de
yazıişleri müdürlüğü, sorumlu
müdürlük yaptı. Yüzlerce da-
vaya muhatap oldu. Yazarlan-
nı ve muhabirlerini, "Suç unsu-
nı içenniyordu ben de yay nnla-
dım" diyerek yıllarca savundu.
Bu gazetelenn "dava kalkanı"
oldu.
Son çalışüğı gazetede, açılan
ve sonuçlanan 6 davada toplam
11 yıl 4 ay hapis cezası ve 3 mil-
yara yakın para cezasına mah-
kum edildi. Yargıtay aşamasın-
da olan bu davalardaki cezalan
için her an înfaz Savcılığı'nm
tutuklama karanm bekliyor.
DGM ve diğer mahkemelerde
80'e yakın süren davasından da
mahkum edilirse cezaevinden
hiç çıkamama olasıhğı var.
Çünkü istenen hapis cezalan-
mn toplamı bin yılı aşıyor. Para
cezalan ise bir trilyona yaklaşı-
yor.
Ocak Işık Yurtçu, mahkumi-
yet kararlanna karşın gazetele-
rin bu konuya ilgisiz kalmasıru
"basında bir erozyon var" diye-
rek açıklıyor. Kendisi gibi on-
larca yazıişleri müdüriinün
"yayonlanan yazılarda suç iş-
lendiği" gerekçesiyle mahkum
edilme tehlikesiyle karşı karşıya
olmalanna rağmen, basındaki
ilgisizliği, "Büj-ük bir duyarstz-
lık var. Sadece basında değil,
milletvekili olan gazetecilerde de
bu duyarsızJık var. 1 yıldır Mec-
lis'te Basın Yasası bekliyor,
kimsenin haberi yok. Neden çı-
kardmıyor diye kimse sormu-
yor. Oysa bu yasaya eklenecek 1
cümlelik geçici maddeyle bu iş
çözülür" sözleriyle açıklıyor.
"Gazeteler" diyor: "Televiz-
yonların çoğalmasıyla haberci-
lik yapmaktan uzaklaştı. Görsel
yayın ve gazeteler yarışa girdi.
Ancak bu habercilik konusunda
değil magazinel >önde, sansas-
yonel >önde bir yanş oldu.
Ansiklopedi dağıtarak tiraj al-
maya çalışan gazeteler, işçinin,
memunın, devrimcilerin görüşle-
rini hiç \a\ımlamaz oldu. Bura-
da gazetecilerin de suçu. ihmali
var. Meslek kuruluşlan ödül da-
ğıtmak yerine mesleğin sorunla-
rına eğilmeli. Gazeteciler, sade-
ce yayımlanan yazılar nedeniyle
yüzlerce yıl hapis cezası, trilyon-
lara varan para cezalanyla yar-
gılanıyor. Esas devlet terörii bu-
rada. Yazıişleri müdürü bu ce-
zayı nasıl ödeyecek. Fiziki iş-
kence, manevi işkence var. Bu da
ekonomik işkence. Astronomik
para cezalarını ödeyemeyen ga-
zeteci ya kaçacak y a da girip y a-
tacak. Her ikisinde de yaşamı
felce uğrayacak. Ben emekli-
pencere
Beyoğlu Mis sokakta kitap satan Pencere Yay ınlan'nın sahibi Muzaffer Erdoğdu yay ıncılan "Kelay naklara' benzetiyor.
Kitabıneezasını kitapsatarak ödeyecek
İstanbul Haber Servisi- Pencere Yayı-
nlan sahibi Muzaffer Erdoğdu kitap ya-
saklamalanru sokakta kitap satarak pro-
testo ediyor. YayıncıLk hayatına 1989'da
kurduğu Pencere Yaymlan'yla başlayan
Muzaffer Erdoğdu. yayımladığı kitaplar
nedeniyle zamanının çoğunu mahkeme-
lerde geçiriyor. Kazancını da milyonlarca
liralık para cezalanna yatınyor.
Erdoğdu, kitap yayımladığı için başına
gelenlcri Beyoğlu'nda Mis Sokak'ta kur-
duğu tezgahının basında anlatıyor. 'Yu-
nus Nadi Röportaj Odülü'nü de kazanan
Günay Aslan ın 'Yas Tutan Tarih/ 33
Kurşun' adlı kitabı 1989 yılında top-
latılmış. Erdoğdu'nun daha sonra yayı-
mladığı 'Üniformalı Kasaplar' isimli ki-
tabından dolayı yazan Günay Aslan üç
jıl hapse mahkum edilmiş. TCK'nın
141-142. maddeleri kaldınlınca Yas Tu-
tan Tarih kitabı tekrar yayımlayan Er-
doğdu, kitabın bu kez de 'Terörle Müca-
dele Yasası'na takıldığını söylüyor. Ken-
disine 100 milyon lira para cezası veril-
miş. Kitabın yazan Günay Aslan da 24
aylık hapis eezasını çekmek üzere cezae-
vinegönderilmiş.
"Kitabı terör suçlusu olarak gören ya-
sayı kabul edemiyorum. Terör meselesinin
cezalarla, baskilarla çözülenKjeceğini
düşünüyorum" diye konuşan Erdoğdu,
Kültür Bakanlığı'nm bir yandan kitap
alma kampanyası yaparken bir yandan
da kitabın terör suçlusu' ilan edildiğini
vurguluyor. Yayıncılann baskılar karşısı-
nda dayanışmalan gerektiğini söyleyen
Erdoğdu, Yayıncılar Birliği'nin bu konu-
da duyarlı olmadığını anlatıyor. Erdoğdu
"Yayıncılar Birliği. test kitaplanyla ilgile-
niyor. Duyarsızlıklarmı Oğlak Dönence-
sı" toplatıİdığı dönemde de gördük" diye
konuşuyor.
Erdoğdu'nun önümüzdeki hafta topla-
yacağı kitap sergisine Alev, Say, AFA,
Hil, Metis, Sarmal, Sosyal, Kıyı, BDS,
Yaprak ve Mitos yayınevleri kitaplanyla
katkıda bulunuyorlar.
Her ay 8.5 milyon kitap yayımlama ce-
zası ödeyen Erdoğdu. bir yandan kitap
üzerindeki cezalar ve kitap satışlannın
azlığı karşısında yayıncılara "Hala bu iş-
lerle mi uğraşıyorsunuz" diye sorulduğu-
nu anlatıyor. Erdoğdu günümüzde
yayıncıhk yapanlan şöyle niteliyor: "Kül-
tür kitaplarını yayımiayanian ve kendimi
kelaynaklara benzetiyonım. Çünkü artık
neslimiz tükenmeye başladı"
yim. Ya emekli otmasaydım ve
çalışamaz duruma getirilsey-
dim? Bir insan nasıl çalışamaz
duruma getirilebilir?"
Cumhurbaşkanfnın "basın
hürdür" sözlerine atıfta bulunu-
yor ve "Basın. bu kadar ağır ce-
zalarla nasıl hür olabilir?" diye
soruvor Yurtçu. Düşüncenin
suç sayılmamasının. bu suçun
ortadan kaldınlmasının za-
manı geldiğine inanıyor. Av-
rupa Topluluğu'na girmeye ça-
lışan bir ülkede düşünce suçu-
nun yürürlükte bulunmasını
eleştiriyor. Bir gazetecinin ya-
yımlanan bir yazıda suç işlendi-
ği gerekçesiyle yargılanmasına.
mahkum edilmesine isyanını
açıklıyor: "Burada çifte stan-
dart \ar. Demokratikleşme de-
niyor, ama ortada düşünce suçu
var. Kişisel yaşama ilişkin, ha-
karet içeren yazılara ilişkin ceza
verilsin; ama siyasal düşünceler-
den dolayı gazetecilerin ce/alan-
dırılması demokratikleşmeye
çalışan ülkelerde olmaması ge-
reken bir şey."
İfade vermesi için her gün
evine polislenn geldiğıni, iki kez
gözaltına alındığını umursa-
maz bir tavırla söyleyen Yurtçu
"Evimde taciz ediliyorum. Bir
ayağım DG.M'de, bir ayağım
adliyede. Sürekli e\e gelip cezae-
vine götürmelerini bekliyorum.
Yani yaşamımı felç ettiler. Te-
dirgin ettiler" dıyor.
Tek bir yazıdan iki ayn mah-
kemede dava açıldığını dile ge-
tirerek bunun hukuk un genel il-
kelerine. anayasaya aykın ol-
duğuna dikkat çekiyor Yurtçu.
İş aleti silah olmayan bir mesle-
ğin üyesi: O bir gazeteci. Buna
karşın Terörle Mücadele Ya-
sası'na göre yargılanıyor. Terör
suçlusu sayılıyor. Cezasını açık
görüş yapamadan. hücre tipine
göre özel olarak yapılmış cezae-
\ınde yatarak tamamlayacak.
Basın Konseyi'nin 1993 yılı
değerlendirmesine göre 49 ga-
zeteci tutuklandı. Bunlardan
yansından fazlası halen tutuk-
İu. Bu gazetecilerin sadece dü-
şüncelerin yazıya dökülmesin-
den dolayı ceza almaması için
önlem alınması gerekiyor.
CUMHURIYETTEN
OKURLARA
OZGEN ACAR
Şahibinin Sesinin
Özgürlüğü
Cumhuriyet Gazetesi, bugüne değin daima hukuk dü-
zeni, demokrasi, özgürlükler ve insan haklarından yana
olmuştur.
Cumhuriyet Gazetesi, bu özgürlük ve haklara yönelen
her türlü engelleme ve kısıtlamalara daima karşı çıkmış-
tır.
Cumhuriyet Gazetesi,toplumunçıkarlarına, toplum-
sal devlet ılkesine ters düşen her türlü ekonomik tröstle-
re ve düşünce diktalarına karşı daima savaş vermiştir.
1982 Anayasası'nı yaratan düşünce biçim ve yöntemi-
ne karşı koyan Cumhuriyet Gazetesi, bu anayasanın
değişmesi gerektiği görüşünü de her zaman savunmuş-
tur.
Bu anayasanın şemsiyesi altında yürürlüğe konulan
anti-demokratik yasaları da Cumhuriyet Gazetesi, her
zaman eleştirmiştir ve eleştirecektir.
Cumhuriyet Gazetesi'nin can düşmanı Imar Bankası'-
nın tröstleşervçıkarlarmın sözcülüğünü yapan Interstar
televizyonu ile ilgili gelişmeleri yakından izliyorsunuz-
dur.
Cumhuriyet Gazetesi -nasıl bir düşünce yapısına sa-
hip olursa olsun- gazete, dergi, kitap, radyo ve televiz-
yon yayınlarının yasaklanmasına daima karşı çıkmıştır.
Bir kitap toplatıldığında, bir yazara 100 yıl hapis cezası
verildiğinde, bir gazete süreli ya da süresiz kapatıldığın-
da, hiç kimse devekuşu gibi başını kaldırmadığında, bu
olayların yanlışlığını daima vurgulayan tek gazete yine
Cumhuriyet olmuştur.
Bu nedenle, Interstar'ın kapatılmasına 'oho/sun'diye-
cek değiliz..
Ancak, toplumun genel çıkarlarına ters düşen, 'basın
ve düşünce özgürlüğü' silahının ardına gizlenip, bağlı
olduğu tröstün çıkarlarını öne alan yayınları da elbette
destekleyecek değiliz.
Bu gazetede korsan televizyon' ve 'korsan radyocu-
luk' konusunda pek çok yazı yazılmıştır.
Bu yazıların özünde, bu alana demokratik ilkeler çer-
çevesinde getirilecek 'hukuk düzeni'mn sorunu çözece-
ği daima vurgulanmıştır.
Cumhuriyet Gazetesi; radyo ve televizyonlarm yayın-
larının kısıtlanmasını değil, 'hukuk düzeni' içinde yayın
yapmaları gerektiğini savunmuştur.
Bu köşede az yazmadık... Arkalarına banka ve pazar-
lama şirketlerinin maddi destek ve çıkarını alarak tröst-
leşen basın yayın kuruluşlarının; gün gelecek parla-
mentoda lobiden de ötede bazı baskılar yaratacaklarını,
hükümetleri kontrolleri altına alacaKlarını dahi söyledik.
işte! Interstar bangır bangır bağırarak yargı organlan-
nın mevcut yasalara dayanarak verdikleri kararları tanı-
madığını söylemektedir. Bugün Interstar, yarın bir baş-
ka tröstün bir başka televizyon kanalı...
Bu yasalar elbette tartışılabilir. Cumhuriyet Gazetesi,
anti-demokratik yasaların bir an önce değiştirilmesini
ve günün koşullarına uygun yeni yasaların getirilmesini
önermiştir, önermektedir.
Cumhuriyet Gazetesi, Avrupa Konseyi'nin öngördüğü
sınır aşan televizyon ve radyo yayınları ile ilgili uluslara-
rası sözleşmeden gücünü alan yasanın parlamentodan"
geçmesfne destek vermiştir.
Ancak hükümet, bu tröstlerin baskısı ile tasarıyı yerel
seçimlerden önce askıya almıştır. Bugün gelinen bu ya-
yın anarşisi ile ilgili bu noktadan hükümet sorumlu değil
midir?
Günümüzde teknoloji ve iletişim, görülmemiş boyut-
larda ilerlemektedir. Bunun en güçlü örneğini Körfez
savaşında CNN yayınlarında gördük.
Dünyadaki teknolojik gelişmeleri aynı hızla izlemesi
elbette parlamentodan beklenemez. Ancak, bu teknolo-
jik gelişmeye ayak uyduracak yasal düzenlemeyi yap-
mak, hukuk devletinin kurallarını koymak, parlamento-
nun görevidir.
Yine üzülerek söylüyoruz ki parlamento bu noktada
görevini yapmamıştır. Gerekli yasal düzenlemeler ol-
mayınca, korsan radyoculuk, korsan televizyonculuk
kendi kurallarını koyacak ve tröstlerin çıkar sözcüleri de
şahibinin sesi' gibi davranarak ortalığı karıştıracaklar-
dır.
Bu nedenle Türk parlamentosuna önemli bir görev
düşmektedir. Türk demokrasisini, hukuk devletini çalış-
tıracak uygulama ve düzenlemelere bir an önce geçme-
leri gerekmektedir.
Aksi halde, tarih önünde 'günahkâr'duruma düşecek-
lerdir.
Bu kez Ahmet Vardar'ın
6
kulağı çekildi9
• Sabah Gazetesi köşe yazan Ahmet Vardar,
yazdığı bir yazı nedeniyle açılan davada,
cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamı olan 400
milyon lira tazminat ödemeye mahkum edildi.
Tazminat yasal faiziyle birlikte 743 milyon olacak.
İstanbul Haber Servisi -
Kışısel sorunlan 'kendine
özgü yönlemini kullanarak'
yazdığı yazılarla çözmeye çalı-
şan Sabah Gazetesi yazan Ah-
met Vardar, Türkiye Cumhu-
riyeti tarihinin en yüksek tu-
tan olan 400 milvon lira taz-
minat ödemeye mahkum edil-
di.
Avukat Mustafa Alkoçun
'kişisel haklarının ihlal edildiği"'
gerekçesiy le açtığı da\ ada
mahkeme. faiziyle birlikte 743
milyon lira olan tazminat ka-
rannda. Vardar'm yazısını
"Yazının gerçekle ilgisi, kamu-
sal bir yönü. topiumsal yararı.
güncelliği ve şekle uygunluğu
yoktur" biçiminde eleştirdi.
Tazminat davası, avukat
Mustafa Alkoç'un. Ahmet
Vardar'ın Sabah Gazetesi'nin
'Alo Sabah' köşesinde 4 Tem-
muz 199I tarihinde yayımla-
nan yazısı nedeniyle açtığı
dava üzerine verildi.
Vardar'ın"Avukat Mustafa
Alkoç, parayı icradan kaptın,
ama müvekkiline niye bir yıldır
ödemiy orsun bakay ım?"
başlıklı yazısında kişilik hak-
lan nın zedelendiği gerekçesiy-
le mahkemeye başvuran ve
tekzip karan alan Mustafa Al-
koç. karann Sabah Gazetesi'-
nde yayımlanmaması üzerine
2 Ocak 1992 tarihinde Van 1.
Asliye Hukuk Mahkemesi'-
ndedava açtı.
Van I. Asliye Hukuk Mah-
kemesı'nin 15 Temmuz 1992
tarihinde verdiği karannda
şöyle denıldi:
"Davacı hakkında Sabah
GazetesPnde çıkan yazının ger-
çekle uzaktan yakından ilgisi
yoktur. Topiumsal yararı, gün-
celliği, şekle uygunluğu yoktur.
Davalı Ahmet Vardar. üçuncü
bir şahsın y azmış olduğu yanltş
bilgiyi hiç araştırma ve değer-
lendirme yapmaksızın kendi
düşünce ve kanaatini de ekleye-
rek Alo Sabah yorum sütunun-
da yayımlayarak tüm okuyucu-
larına ve kamuoyuna davacı
hakkında olumsuz sonuç doğu-
racak doping vermiştir. Bu ne-
denle, davanın kabulü ve takdi-
ren 400 milyon lira manevi taz-
minatm 4 Temmuz 1991 tari-
hinden itibaren yasal faizi ile
birlikte davalılardan müteselsi-
len ve müştereken almarak da-
vacıya veribnesine..."
Van 1. Asliye Hukuk Mah-
kemesi'nin bu karan, Yargı-
tay 4. Hukuk Dairesi'nce 4
Kasım 1993 tarihinde oybirli-
ğiyle onanarak kesinleşti.
Yazının yayımlanmasından
karann kesinleşmesine kadar
geçen süre içinde ödenmesine
karar verilen tazminat tutan.
yasal faiziyle birlikte 743 mil-
yon liraya ulaştı.
.•-.i..«- „.-*