23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 EYLÜL1993 PAZARTESİ HABERLER DEP Parti Meclisi toplandı• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrasi Partisi (DEP) Parti Meclisi, siyasi konumunu gözden geçirmek ve yeni stratejiler belirlemek amacıyla dün toplandı. Milletvekillerinin TBMM'den istifa etmeleri konusunun da tartışıldığı toplanüda, özellikle milletvekillerinin bu isteme karşı çıktıklan öğrenildi. Toplantıdan, DEP'in daha aktif mücadele yöntemleri geliştirmesi ve uluslararası platformlan daha etkin kullanması kararlannın da çıkması bekleniyor. Önceki gün milletvekilleri ile il başkanlannın kaüldığj toplantıda da bu yöndeki görüşlerin ağır bastığı, ancak parlamentodan çckılmcme yönünde görüş birliğine vanldığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre toplantıda, az sayıdaki il başkaru dışmda diğer parti yöneticileri ve miDetvekilleri, Meclis'te kalma yönünde görüş bildirdi. Gece geç saatlere kadar süren PM toplantıa sonucunda alınacak kararlar bugün kamuoyuna açıklanacak. Kanuıoyu bakanlığı •ANKARA (ANKA)- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), dünya kamuoyunu aydınlatmak, diplomatik ilişkilerdahil uluslararası faaliyetlere altyapı oluşturmak amaayla en kısa zamanda bir kamuoyu bakanlığı kurulmasını önerdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Müftüoğlu düzenlediği basın toplantısında, 2000 yıh olimpiyatlannın İstanbul'da yapılması için yapılan girişimlenn olumlu sonuclanmadığına dikkat çekerken bu durumun Türkiye'nin lobi faaliyetlerinin zayıflığını ortaya koyduğunu söyledi. Diplomaside istenen düzeyin yakalanmasının ticari ve lobi faaliyetlerinin eşdeğer ağırlıkta kabul edilmesiyle mümkün olacağını belirten Müftüoğlu, bu amaca yönelik olarak Dışişleri BakaniığYnı belirten • Müftnoğlu, bu amaca yönelik olarak Dışişleri Bakanlığı dışmda ayn bir "kamuoyu bakanlığı" kurulmasının yararlı olacağını savundu. TüPk-İş'tebanş • ANKARA (ANKA)- Türk-lş yönetimine ilişkin uyumsuzluk söylentilennden rahatsızlık duyan Türk-Metal Genel Başkanı Mustafa Özbek, yönetime verdiği yemekk "küskünleri banştırmayı" hedefledi. Özbek, yemekte Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Denizere "kendineçeki düzen ver" uyansında bulundu. Türk-Metal Genel Başkanı Özbek, geçen cuma günü Türk-İş'in yöneticilerini tek tek arayarak akşam vereceği yemeğe davet etti. Bu çağnnın yönetimin diğer üyeleri tarafından aylardır dışlanmış bulunan Şemsi Denizer'i de kapsaması, bazı yöneticilerin. "Özbek banş yemeği veriyor" yorumlanna yol açtı. Bu yorumlann önünü kesmek isteyen Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral ise yemekten önceki üç saat içinde bir yönetim kurulu toplantısı yaptı ve bu toplantıya aylardır Türk-İş dışmda tutulan Şemsi Denizerde cağnldı. Böylece, Türk-İş Yönetim Kurulu, yemeğe "birlik beraberlik" içinde gitti. Çevre Bakanlıfiı • ANKARA (AA) - Çevre Bakanlığı, İskitlerSanayi Bölgesi'ndeki binadan, Eskişehir yolu üzerindeki Yem Sanayii Genel Müdürlüğü binasına taşınacak. Çevre Bâkaru Rıza Akçalı, Başbakan Tansu Çiller'in onayını aldıktan sonra, özelleştirme kapsammda bulunan Yem Sanayii Genel Müdürlüğü'nün yetkilileriyle görüştü. 200 milyar liraya alınan binayla ilgili protokol, pazartesi günü genel müdürlük yetkilileri ve Bakan Akçalı arasında imzalanacak. Bakanlık yetkilileri, mobilyası ve bilgisayar donanımıyla birlikte satın alınan binanın parasının, çevre kirliliğini önleme fonu ile bütçe kaynaklanndan karşılanacağını belirttiler. IHD Evren'emahkemearıyor Dernek, anayasının geçid 15. maddesini aşmak ve generalleri yargılamak için, uluslararası bir mahkemenin Türkiye'de toplanmasını hedefleyen çalışma başlattı ANKARA (ANKA)- lnsan Haklan Derneği (İHD), 12 Eylül gene- rallerinin yargılan- masını engelleyen ana- yasanın gecici 15'inci maddesini aşmak amaayla, bir uluslara- rası mahkemenin Tür- kiye'de toplanmaa için çalışma başlattı. İHD- nin Paris, Londra Ba- rolar ve Helsınkı Watch'un katkılan ile gerçekleştireyi hedeflediğı mahkemeye. Kenan Evren ve Milli Güvenlik Konseyi üyeleri Nurettin Ersin, Tahsiıı Şahinkaya, Nejat Tümer ve Sedat Celasun sanık ola- rak cağnlacak. Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel eski SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, DSP Genel Başkanı Bükat Ecevit ve tüm 12 Eylül mağdurlan. iste- Kenan Evren Nurettin Ersin Tahsin Şahinkaya Nejat Tümer meleri halinde mahkemeye davalı olarak katılabilecekler. İHD Genel Başkanı Akm BJrdaTdan alınan bilgilere göre, 12 Eylül yönetimi, sorumlulan ve sonuçlanru yargılamak için oluşturulacak uluslararası mahkeme- de İHD, düzenleyici kuruluş olarak görev yapacak. İHD. mahkemenin büyük ilke- lerine bağlı olarak Türkiye'de oluşturul- ması ve "uiuslararası mahkeme" nıteliğıni kazanması için, Paris ve Nevv York baro- lan. Helsinki Watch ve birçok uluslara- rası kuruluşla görüşme başlattı. Ekim ayı içerisinde dernek genel merkezinde. hu- kukçular ve üniversite öğretim üyelerin- den oluşan bir komisyon kurularak mah- kemenin şekline ve tari- hine ilişkin çahşmalan yürütecek. Haarlı- kJann bitirilmesi halin- de 1993 yüı sonuna ka- dar mahkemenin yetiş- ürilmesi hedefleniyor. Komisyonun göreve başlamasından sonra. mahkemeye ilişkin çağnlar yayımlanacak. Çağnlarda'> '12Eylül'de mağdur oimuş tum kişi ve kuruluşlarm'" davacı olarak komisyona başvurmalan istene- cek. Cumhurbaşkanı Demirel, İnönü, Ecevit ve birçok politikacı. istemeleri ha- lınde mahkemeye davaa olarak davet edilecekler.Hazırlıklannın tamamlan- masından sonra Evren ile MGK üyeleri Ersin. Şahinkaya, Tümer ve Celasun sanık olarak mahkemeve çağnlacaklar. Sedat Celasun Cindoruk- Denrnel w•• kaçar Ydmaz, rurizm işletmecileri ve yöneticileriyle İstanbul Conrad Oteli'nde kahvaltüı toplanü düzenledi. Turizm Bakanı turist gibi geziyor Mesut Yılmaz, seyahat acentalan temsilcileri ve turizm yazarlanyla İstanbul'da yaklaşık 3 saat süren toplantı yaptı tstanbul Haber Servisi- AN AP Genel Başkanı Mesut Ydmaz Türk turizminin "AUah'a emanet" olduğunu belirterek. "Turizm bakanı ancak fantezüerle va- kit geçiriyor, turist gibi geziyor" dedi. ANAP lideri Mesut Yılmaz Conrad Oteli'nde seyahat acentalan temsilcileri ve turizm yazarlanyla yaklaşık 3 saat süren bir toplantı yapü. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıdan son- ra bir açıklama yapan Yılmaz. geçen 10 yılda turizm alanında çok önemli geliş- me ve atılımlar yapıldığmı, ancak bu- gün Türk turizminde bir duraklama ve tıkanma yaşandığını belirtti. Hüküme- tin turizmin içinde bulunduğu sorunlar- dan habersiz olduğunu öne süren Yılmaz şunlan söyledi: "Bırakın sorunlara çözüm geârmeyi, sonınlann farkında bile değiller. Turizm bakanı Türkiye'nin değil de, başka ülke- nin bakanı gibi. Bakan rafting, tracking gibi fantezileıie vakit geçiriyor. Bir turist gibi geziyor. Bakanı sorunİardan haber- siz ve fantezi peşine koşarken, başba- kan da konuya yabancı olursa Türk Tu- rizmi Allah'a emanettir. Sonınlann çö- zümünü bu hükümetten beklemek abesle iştigaldir." Yılmaz, turist sayısında ağustos ayı içinde geçen yıla oranla yüzde 8.5"luk bir azalma olduğunu, gelen turistlerin yapısının değiştiğini. gelir bırakan OECD ülkeleri yerine. az döviz bırakan eski doğu bloku ülkelerinden geldiğini vurguladı. Hükümetin, turizm alanında yaşanan darboğazlan doğru teşhis ede- mediğini öne süren Yılmaz, bu görüşü- nün toplantıya katılanlar tarafından da doğnılandığmı kaydetti. Yılmaz "Terö- rün artması. dış rekabet şartlannın ağı- rlaşrnası Türk turizmini daha zor bir dö- nemin bekkdiğinin habercisidir. Türkiye dünya turizm pastasından çok az pav alacak. Bu durunıu gidermek için acil ön- lem alınmair dedi. Yılmaz, daha sonra Sürmene Kültür ve Yardımlaşma Demeği'nin Küçük Çamltca'da gerçekleştirdiği "Karadeniz müzik ve eğlence şöleni"ne katıldı. Sa- natçı İbrahûn Can'ın isteği üzerine kısa bir süre horon tepen Yılmaz. Sürmene'- nin Türkiye'ye büyük değerler ka- zandırdığını söyledi. ANKARA (ANKA)-TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Cumhurbaşkanı Süley man Demirel ı "Zoru göriince kaçar", Başbakan Tansu Çiller'ı de "İyi kız, ama saflıklan var" sözleriyle değerlendırdi. Hüsamettin Cindoruk'un Türk-İş yöneticilerini kabulünde Demirel veÇiller.sohbet konusu oldu. Geçen hafta gerçekleşen kabulün basına kapalı bölümünde. Türk-İş Genel Mali Sekreteri Enver Tocoğlu Demirel'den dert yandı ve "Bize secim öncesi birçok vaatte bulundu. ama hiçbirini gerçekieştirmeden Çankay a'ya çıktı" dedi. Cindoruk. Tocoğlu'nun bu sözleri üzerine Demirel'in kişiliğininçeşitli yanlan ile ilgili bilgı verdikten sonra "Seçimi kazandık. Hepimizi bir yerlere yerleştirdi. Baktı zor \ ar, boşluk da doğdu, Çankaya'y a girti. Demirel'in bir özelliği, zonı gördüğü zaman kaçmasıdır" dedi. Türk-İş yönetialen Cindoruk'a Çiller'i deşikayet ettiler. En çok KİTlerde çalışan geçici işçilerin 15 ekimden itibaren işten çıkanlmasını öngören genelgeye ilişkin eleştirilerini dile getiren Cindoruk. Türk-İş yöneticilerini bu konuda haklı buldu ve "Tansu iyi kız, ama saflıkları \ ar. Ona, hesap kitap yapıp önüne koyacaksın. politik yanını düşünmeden akhna geleni söylüyor" dedi. TBMM Meclis'in gündemi RP'nin gensorusu ANKARA (AA) - Kamuo- yunda "PTTnin T'sinin satışı" olarak adlandınlan telekomü- nikasyon hizmetlerinin özelleş- tirilmesi konusunda RP tara- fından Başbakan Tansu Çiller ve Ulaştırma Bakam Mehmet Köstepen hakkında verilen gen- soru önergesi, TBMM Genel Kurulu'nun salı günkü (yann) bırleşiminde ele alınacak. RP Grup Başkanvekili Şev- ket Kazan ve arkadaşlannın gensoru önergesinde, Çiller ve Köstepen hakkında. "Milli bir kuruluş olan PTT'yi, telafîsi mümkün ohnayan sonuçlarını dikkate ahnadan özelleşürmeye teşebbüs ettiklerf iddiasına yer veriliyor. Genel kurulda bu hafta, siyasi parti gruplannın adaylannı bildirmeleri halinde ihtisas komisyonlan için üye se- çimi deyapılacak. Liderlerle toplantı TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un. bu hafta. başta anayasa olmak üzere öncelikle yapılması gereken yasal düzen- lemeleri görüşmek üzere Mec- lis'te temsil edilen siyasi parti li- derlerini toplantıya çağıracağı bildirildi. Bu arada, siyasi parti grupla- nnın yapacaklan toplantılarda iç ve dış son gelişmeler değer- lendirilecek. DYP grubunda. Milli Eğitim eski Bakanı Kök- sal Toptan'ın İLKSAN olayı konusunda grupta genel görüş- me yapılmasına ilişkin önerge- sinin ele alınması beklenivor. t t W ILKOKUL OGRETMENLERINE, VELİLERİNE ve İLGİLİLERE... Barış yayıncılık Simten Kitapçı, patenti üyelerimizden birine ait olan Çağdaş Ünite Dergisi" adı altında bir öğrenci dergisini piyasaya sürmüştür. Bu derginin Barış ve Özgün Ünite Dergileri ile or^anik bagının olduğu, Ünite Dergileri Birliği'nde Özgün Ünite Dergisi'ni temsil eden üyeler tarafmdan yönlendirildiği ve yönetildiği öğrenilmiş, bu kanaatı kesinleştiren bulgular bulunmuştur. Ayrıca, Çağdaş ve Özgün Ünite Dergilerinin öğrenci sayıları fazla olan okul yöneticilerini etkilemek, dergi seçiminde öğretmenin hür iradesine gölge düşürmek istedikleri tespit edilmiştir. Eğitim araçlarının seçimindeki tarafsızlığa ve sektörün saygınlığına gölge düşürmeleri, hukuk ve ticari kurallara aykırı davranışları nedeniyle adı geçen derginin temsilcilerinin Ünite Dergileri Birliği'nden ihraçlarına 22.09.1993 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir. Gerekçeli karar ilgili makamlara gönderilecektir. Bilgilerinize sunulur. Ünite Dergileri Birllğl PK 222 Sirkeci - İstanbul BÎZBIZE ERDAL ATABEK Eğiflmimiz Gerçekten Okul malzemesi satan 'market'\er'\ geziyor musunuz? Öyle cicili bicili kalemler çıktı ki içinizden almak geçiyor. Biçim biçim kalemlikler, defterler, renkli kalemtıraşlar, gözalıcı cetveller. Hele okul çantaları? İnsanın içinden birini alıp yürüyüvermek geliyor. Şöyle yakına gelip de fiyat etiketlerine bakınca duralıyorsunuz. Yirmi binler, otuz binler, üç yüz binler hemen gözünüze çarpıyor. Bir- kaç kalem, birkaç defter, bir çanta, bir kalemlik derken cebinizdeki milyon para uçuveriyor. Ne yapacaksınız? Markalar öyle olunca fiyatlar da böyle oluyor. Bakıyor- sunuz, kalemler Taivvandan, şu Alman patentli, çanta- lar Amerikan amblemli. Ama eğitim 'milli'... Özel okullar adı üstünde 'özel'. Çocuğunuzu verdiniz mi, otuz milyondan başlayan yıllık ödemeyi kabul ede- ceksiniz. Resmi okullar da 'örtülüözel'. Bugünündünya- sından büsbütün habersiz değilseniz 'yüzünüzde gözü- nüz' olacak. Çocuğunuzu yetiştirecek okulu da görmez- den gelemezsiniz. Artık 'bağış' mı dersiniz, 'ayakbastı harcı' mıdersiniz, nedersenizdeyin 'pamukellercebe'- yi unutmayacaksınız. Elbettezorla değil.. 'gönül rızası'- yladır ama, unutmazsanız iyi olur. Milli Eğitim Bakanı is- tediği kadar 'kimseden okul kaydında para istenmeye- cek' desin. kimseden para istendiği de yok ki. Vatandaş içinden gelip de veriyor. Aslında yılların kurdu olmuş bakan da bu işleri bilmez mi? Bilirya, oöyle söyleyecek, işler de böyle yürüyecek. Bildiğini söylemeyeceksin, söylediğini bilmeyeceksin. Çünkü eğitim 'milli'... Okul müdürü ne yapsın? Yılların yıpranmış okulunun neresine el atsan para lazım. Milli Eğitim'den istesen suratlarasılır, sen 'başarısız müdür' olursun. 'Para iste- me benden, Milli Eğitim buz gibi soğur senden.' Parayı sen bulacaksın, okulu sen onaracaksın, herşeyi pırıl pı- rıl yapacaksın, yetkilileri okula çağırıp gezdireceksin, onlar da beğenecek. Herkes her şeyin 'aslında nasıl ol- duğunu' bilecek. ama gene herkes 'başka tiirlü olmuş gibi davranacak'. Sistemin böyle gelmiş böyle gidiyor. Benım sevgili müdürüm bunu nasıl değiştirsin? O da gördüğünü yapıyor. Yapamazsa 'başarısız' sayılmayı göze alacak. Bizim buralarda her şeyin, ama her şeyin bir 'görünen yüzü' var, bir de 'görünmeyen yüzü'. Ama bize '/*/ yüzlü' derseniz çok kızarız, bilmiş olun. Olsun, eğitimimiz milli... Bu memlekette birzamanlar 'tevhidi tedrisat' diye bir yasa varmış. Bugünün diliyle 'eğitimin birleştirilmesi' anlamına geliyor. O zamanlar bu memlekette hem din eğitimı varmış. hem de dine bağlı olmayan eğitim var- mış da. Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarken Atatürk adın- daki kurucumuz, 'Bu iş böyle olmaz, ülkede eğitim birli- ğı olsun' demiş, böyle bir yasa çıkmış. Böyle 'mışlı mişli' anlatıyorum, masal gibi oluyor, gerçekten de masal gibi olmuş. Çünkü sonradan Aman canım, böyle şey olur mu? Insanlar dinsiz mi olsun?' denmiş, okullara din eği- timi konmuş. önce isteyene verilmiş, sonra da Kenan Paşam'larzamanındazorunlukılınmış. (Kenan Paşam'- ın resimleri şimdılerde 500 milyonlara gidiyormuş, ne güzel değil mi? Memlekette sanat para etmeye başladı, neyse...) efendim, böylecene din eğitimi bir güzel yay- gınlaşmış. Şimdi bu yasa, 'Eğitimin birleştirilmesi de- mek olan tevhidi tedrisatyasası'. Gene yürürlükte ama, asıl yürüyen 'tefriki tedrisat-eğitimin ayrılığı' yasası. Okullarda zorunlu din dersleri var. resmi Kuran kursları var, resmi olmayan din kursları var, tarikat eğitimi kurs- ları var. Var ki var. Din eğitimini bitirdik de tarikat eğiti- mini bile yapıyoruz. Ama eğitim 'milli'... Sevimli Başbakanımız 'laik ve demokratik eğitim'6e- miyor mu insanın içi açılıyor. Ne güzel sözler değil mi? Hele de o sempatik, sarışın, modern bayan Başbakan söyleyince. Yok Türkçesi bozukmuş da, yok aslında sertmiş de. Olsun. imaj çağında değil miyiz? Siz aslında Michael Jackson'un da kım olduğunu biliyor musunuz? Elbette ki bilmiyorsunuz, ama gelince koşup statları dol- durmuyor musunuz? Kimin ne olduğuna değil de nasıl göründüğüne bakmaya alışmadınız mı? İşte öyle oldu- ğundan 'laik ve demokratik eğitim' sözü de hoşumuza gidiyor. Şu televizyon kanallarında yeni meslekler çıktı- ğını farketmiyor musunuz? 'Astrolog', astrolojiuzmanı', 'cinci'. 'magistrian', 'büyücü'unvanlarıyla60milyonata- nıtılan etten kemikten yapılmış fanileri izlemiyor musu- nuz? Asıl eğitim, hem de yaygın eğitim bu değil mi? Zati Sungur'a nasıl üzülüyorum. Şimdilerde pek bilinmiyor ama, Zati Sungur 'illüzyonist'ti. Kendisi de bunun sade- ce 'te/m/>cö/r/ş'olduğunusöylerdi. lllüzyonist, 'gerçekte olmayan bir şeyi gerçekmiş gibi gösteren' demektir. Ya- kında onlar da -başka bir biçimde- çıkacak. lllüzyonist, hallusionist, atmasyonist, uydurmasyonist, palavrasyo- nist gibi yeni meslekleri de bekliyorum. imaj çağındayız, unutmayalım. Gene de eğitimimiz 'milli'... Sevgili öğretmenim. Her şeyi biliyorsun ama, söyle- yemiyorsun. Devran tersine dönmüş. Gerçekler masal olmuş. Yalanlar gerçek sayılmış. Üzülüyorsun, derdini anlatamıyorsun. Dinleyen duymaz olmuş. duyan anla- maz olmuş. Düzene uymasan yalnız kalıyorsun, uysan için elvermiyor. Pırıl pırıl çocukların elinden kayıp düze- ne nasıl koştuğunu görüyorsun, kahroluyorsun. Evren- selin bu olmadığını biliyorsun, ama gücün yetmiyor. Mutsuzsun. biliyorum. Ama üzülmeyin. Bilinçli eğitimciler üzülmesin. İnsa- nın güç günleri gibi insanlığın da güç günleri vardır. Şimdi o güç günlerdeyiz. Bilinçli insan bu günler için vardır. Şimdi güçlerimizi birleştirme zamanıdır. Şimdi birbirini tanıma günleridir. Şimdi geleceği doğru görme günleridir. Hepimiz bu güç günler için varız. 'Milli'de biziz, 'evrensel'de biziz, 'gelecek'öe biziz... Alpaslan Türkes: Küıtleıi kimse bizden koparamaz OSMANİYE (AA) - MHP Genel Başkanı Alpaslan Tür- keş. AnadolıTdan kimsenin bir kum tanesi bile alamayacağını belirterek "Birliğimizi bozdur- mayız. Kürdü, bizden kimse ko- paramaz. Koparmaya çalışan- İarın kafasını kopannz" dedi. Türkeş. Adana'nın Osmani- ye ilçesinde düzenlenen "3. Er- genekon Şöleni"nde yaptığı ko- nuşmada, Türkiye Cumhuriye- tı aleyhine oyunlar oy- nandığmı, araya fıtne sokula- rak içeriden yıkılmak istendiği- ni söyledi. Türkiye Cumhuriyeti üzerin- de adı konulmamış gizli bir sa- vaş olduğunu ifade eden Tür- keş, şöyle konuştu: "Başında Ermeni köpeği bo- lunan bölücü örgüt PKK. bun- ların arkasındakiler >e emperya- listler, Türkiye üzerinde eski sö- mürgecilik sistemini uygulama- ya kalkıvorlar. Bunlara karş: uyanık olmalıyız; birlik, bera- berliğimizi kommalıyız." Türk milletinin büyük sabırlı, akıllı ve sağduyulu biı millet olduğunu belirten Tür keş.- "Kolay kolay farfaralıl yapmayan bu millet, bir ihanetı karşı ayağa kalkarsa bu köpek lerin bepsi geberecektir" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle