Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni. Özgen Acar •Genel
Ya>in Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya •Genel
Yayın Danışmanr Orhan E>inç #Yazı-ışlen
Müdürleri: Aydm Engin (Sorumlu), Celal Başiangıç
• Haber Merkezi Müdürü. İpek Çauşlar
• Görsel Yönetmen Ali Acar •Düzenleme. tbrahim Yüdn Ankara Temsilcısı: Mustafa Balbay • Haber Müdurü Doğuı Ak«ı AtatürkBulvan-
• tstanbul Haberlen: Cevher Kantarcı «DışHaberler Ergun Bakı No.125, Kat: 4. Bakanlıkiar-Ankara Tel. 4195020 (7 Hat). Telex: 42344, Fax:
- • --- ^ (4)4195027 • tzmir Ternsılcısı: Seniar Kızık, H ZiyaBlv I352S.2 3Tel:4411220Telev
52359,F?\ 4419117»AdanaTemsılcisı:ÇetiııYiğeııoğlulnönüCd. 119S No: 1 Kat:
1. Tel: 35/255O-35226O1-3522492, Telex- 62155, Fax 3522570
tş - Ekonomı. Dinç Tayanç •Yurt Haberlen Mehmet Saraç
• Makaleler Sami Karaörcn • Spor Abdûlkadir Yûcetman
• Düzeltme Abdullah YazKi
Müe&sese Müdüriı: Erol Erkut • Koordinatör
Ahmet Konisan •Muhasebe: Bük-nt Vener
• îdare Hfceyin Görer • tşletme ÖnderÇelik
• Bılgı-lşlem: Nail tnal •Bilgisayar Sıstem:
Mörüvet Çiler • Reklam Reha Işıtman
Yavml»>uı >e Basaıc Yem Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncıhk A Ş.
TürkocafcCad 39'41Cağaloflu34334İst.PK. 246İstanbulTel. 512O5O5Telex 22246, Fax <1)5I3SS95
27EYLÜL1993 İmsak:4 24 Güneş: 5.49 Öğle:12 00 Ikmdi: 15.21 Akşam: 18.01 Yatsı:19 21
Bilgisayar ekram
stres yapıyor
• NEWYORK(LBA)-
Bilgisayarekranı karşısında
çalışanlann, sadece
radyasyona değil. strese de
maruz kaldıklan belirlendi.
Iletişım ve haberleşme
araçlanyla ilgili yapılan bazı
araştırmalar. çağdaş büro
çalışanlanrun kullandığı
teknik cihazlann, strese
neden olduğunu orta>a
koydu. ABD'de Avansville
Üniversitesı uzmanlan
tarafındanvapılan
araştırmada, baa
bilgisayarlann ekranından
çıkan seslerin özellikle
kadınlarda stres kaynağı
olduğu belirlendi.
Araştırmada. kadınlann
östrojen hormonlannınjen
üst seviyede olduğu
zamanlarda sese daha
duyarb olduklan ve bu
dönemde bilgisayar etkisinin
de yoğunlaştığı kaydedildi.
Uzmanlar. aynca. gûrültülü
bilgisayar monitörlerinin
bazı kişilerde başağnsı,
yüksek tansiyon, gerginlik ve
tedirginlik gıbi duygulara
neden olduğunu bildirdi.
Uzmanlar, yeni bir bilgisayar
satın almadan önce rahatsız
edip etmediğini görmek için
monıtör başında yanm saat
çahşılmasını önerdiler.
Sarılık tehlikesi
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep Üniversitesı Tıp
Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Ibrahim Baydar. Türkiye'de,
gehşmeçağını biürmiş
kişilerin yüzde 90"ının
hepatit-A'ya. yüzde 10'unun
dahepatit-B'ye
yakalandığını söyledi. Prof.
Dr. İbrahim Baydar,
hepatitlerin. 5 ayn virüsün
yolaçtığı(A),(B),(C).(D)ve
(E) türlerinin bulunduğunu
belirtti. Kan ve kan
ürünlerinin uygulanması.
enjektörlerin steril edılmeden
kullanılması vecinsel ilişki
yolu ile bulaşabilen
hepatitlerin uzun süreli
tedaviyi gerektirdiğini
belirten Prof. Dr. Baydar,
şunlan söyledi: "Erişkin yaşa
gelmiş kişilerin yüzde 90'ı
hepatit-A'ya, yüzde 10'uda
hepatıt-B'ye yakalanıyor.
Hepatit-B'ye yakalananlann
yüzde 10-15'inde kronik
hepatit, siroz ve karaciğer
kanseri gelişiyor. Hepatit-B,
Türkiye için çağın vebası
olarak adlandınlan
AIDS'tendaha tehlikelidir.
Hepatit-B"nin getirdiği
olumsuz gelışmeleri
önleyecek hiçbir yöntem de
yok." Prof. Dr. Baydar. kan
ve kan ürünlerinin hepatit
mikroplan yönünden
incelemelerinin yapılmadan
kullanılmaması gerektiğini
sözlerineekledi.
Şimdi hedef
Bizans
hazineleri
• WASHİNGTON(AA)-
Nevv York Metropolitan
Müzesı'ndeki yaklaşık 200
parça tarihi eserin 6 yıl süren
bir mücadele sonucu
Türkiye'ye geri verilmesinin
kabul edılmesinden sonra
dikkatler VVashington'daki
Dumbarton Oaks Müzesi ile
Boston'daki Güzel Sanatlar
Müzesi'nde bulunan
Türkiye'den kaçınlmış
eserkre çevrildi. Dumbarton
Oaks Müzesi'nde
Türkiye'den kaçınlan 100
kadar Bizans döneminden
kalma gümüş takı ve tarihi
eserbulunuyor. Müze
yetkilileri. "Siyon Hazinesi'
olarak bilinen eserlerin 6O'lı
yıllarda müze tarafından
satın alındığını
savunuyorlar.
Höyökler
kazılmayı
bekliyor
• GAZİANTEP(AA)-
Gaziantep'te 170 höyük,
binlerce yıllık gizemlı
tarihlerinin ortaya
çıkanlmasını bekliyor.
Kültür Müdürlüğü'nden
alınan bilgiye göre 70'i
tescilli. 100'ütespitliolan
höyüklerden Yesemek,
Tilmen. Oylum. Zincirli ve
Gedikli'de yapılan arkeolojik
kazılarda bolgenin,
dünyanın en eskı yerleşim
merkezlennden biri olduğu
ortaya çıkanldı.
Bölgenin. eski
Mezopotamya sınırlan
içerisınde bulunduğuna
dıkkat çeken yetkililer,
"Gaziantep, tarihte yaşanan
bütün medeniyetlerin
izlerinin bulunduğu.
dünyanın ilk yerleşim
merkezlerden biridir.
Oylumhöyük'te yapılan
kazılarda. MÖ 6 bin yılına ait
buluntular gün ışığına
çıkanldı" dediler.
Kundura atölyesindeçalışan çocuklar en kısazamanda evlerine, aileterininyanına dönmek istiyorlar. (Fotoğraflar: RIZA EZER)
Islahevinin geleceğini
bilmeyençocııklaıı
• Islahevinin amacı
hükümlü çocuklan
topluma kazandırmak.
Yöneticilere göre
tahliyedensonra
geri gelen çocuk olmuyor.
Ama yine de "içerideki'lerin
gelecekle ilgili soruya
verdikleri yanıt tek
'bümiyorum.'
IŞIK KANSU ~
ANKARA - Gözleri. ellerin-
de. Ellen. tutkal. Tırnaklan ile
parmaklanndaki yapıştıncılan
çıkarmaya çalışıyor.
Cızırtılı radyodaki ince sazı
basünnası gcrek. hafifçe bağjn-
yor:
"Buradan çıkınca. iş arayaca-
ğım. Dtşardan bitirmelere giri-
yorum. Maddi dunımum olursa,
ûniversiteye devam edeceğim."
O, Ankara Çocuk lslahevi'-
ndeki 63 çocuktan biri. 17 ya-
şında. Islahevindeki kundura
atölyesinde çalışıyor. Ustası.
kendisinden çok memnun:
"Bu çocuk çok becerikli. İ>i
bir tamirci olacak. Ona ayrı bir
bölüm açtım zaten" diyor.
Dikiş makinalannın hırladığı
odaya giriyoruz. İnfaz memur-
lannın ceketleri dikiliyor. Ma-
kinadan kafasını kaldıran ço-
cuğa, "Biz nasıl davranıyoruz.
Göster bakalım" diyorlar. Duy-
ma ve konuşma özürlü çocuk.
ıslahevi yöneticilennin taklitle-
rini yapıyor. Çocuğun. el kol
hareketlerine kahkahalarla gü-
lünüycr. Çocuğun yüzünde de
gülücükler.
12-17 yaş arasında çocuk hü-
kümlülerin kaldığı ıslahevinin
yatakhanesi. yemekhanesi ye-
nileniyor. Kütüphane yapılmış.
Islahevinden çıkıp kendi başla-
nna okullanna gidiyorlar.
Okullanndaki arkadaşlan. hü-
kümlü çocuk olduklannı bilmı- Islahevindeki kütüphaneden isteyen çocuk yararlanabiliyor.
yorlar. Ne çare... Adı üzerinde. çocuk. Öz- bakıyor bir an. Sonra, "Bir şey gelmiyor ki cuklar. topluma kazandınlabilıyorlar mı?
lemi. ev ve aile. Söyleşiyoruz ıslahevınde aklıma" diyor. Yöneticileri. daha çok dev-
İnce yüzlü. kapkara kaşlan olanı. "gele- letparasız vatılıokuluna benzitiyorlar ısla-
cek" ile ilgili sorumuzu yanıtlamakta zor- hevini. Amaç. hükümlü çocuklan topluma
lanıyor. Uzun uzun "gelecek" sözcüğüne kazandırmak.
bir karşıhk bulamıyor, "Bilmiyonun" diye Tahliyeden sonra. geri gelen çocuk olu-
geçıştiriyor. "En çok neyi özledin" diye so- yor mu? Yöneticilere göre olmuyor. Aıle-
ruyoruz. yanıt hemen geliyor: de, suç kronikleşmemışse çocuk "suç" işle-
-En çok ailemi. evimi özledim.
- Evinin neresini özledin?
mıyor bir daha Çünkü. özgürlüğünden
olacağını. daha yaşamının fılızlendıği bir
Y'öneticilere göre bu sorunun da yanıtı
olumlu. Örnek de veriyorlar:
- Yüksekokulu bıtirmış, özel sektörde
çalışan 20-25 çocuğumuz var. Hatta, 10 ta-
nesi işadamı...
Konuştuğumuz çocuklara soruyoruz.
"Sizi, mutlu bir gelecek bekliyor mu" di>e.
Karşılıklan, "Evet" oluvor.
Islahevinin bahçesinden çıkıyoruz. İkı
-İçini, bahçesinı özlüyorum. Arkadaş- dönemde deneyerekgörüyor. Kaldıkîsicili çocuk. başlan öneeğik. ellennde kıtaplan.
lanmı özlüyorum.
Saçlannı düzenle taramış olanı da "ço- cuk cezaevıne gönderiliyorlar. En büyük
cuk" dediğimiz zaman takılıyor. Tavana ceza ve korkuda "kapalı"ya gitmek... Ço-
bozuk olanlar. uyum sağlayamayanlar. ço- birbirlenyle konuşarak içeri gıriyorlar. Ak-
şamüstü bastınyor.
Eve gitmek için bir gün daha düştü.
Özel radyo-TV
yasası sürüncemede
• Yeni yasa hazırlama çalışmalan, hükümette görüş aynlığı-
na yol açtı. Devlet Bakanı Müftüoğlu, özel radyo-TV işletici-
lerinin yasanın çıkmasını istemediklerini bildirdi.
HAKKI ERDEM
ANKARA - Özel televızyonlann baskısıyla
hükümetin gündemine giren "alternatif rad-
yo televizyon yasası", hükümette ve DYP'de
sıkıntı varatû. DYP-SHP-ANAP'm uzlaş-
masıyla oluşturulan yasa. TBMM'de görü-
şülmeyi bekîerken Başbakan Tansu Çiller'in
girdiği yeni arayış. hükümette ve DYP'de gö-
rüş ayrılıklanna yol açtı. Özel televızyonla-
nn. işlerine gelmeyen maddeler taşıyan yasa-
yı geçirmemek için. bu taktiği uyguladıklan
bildiriliyor.
Özel radyo ve televizyonlarla ilgili yasa]
düzenleme. Başbakan Tansu Çıller ve Devlet
Bakanı Yıldırım Aktuna'nın yaklaşımı nede-
nıyle gecikıyor. Deviet Bakanı Güneş Müftü-
oğlu, yeni bir arayışa girişin. yasanın çıkışını
tehlikeye düşüreceğini söyledi.
Müftüoğlu, Cumhuriyet'in sorusunu ya-
nıtlarken özel radyo ve tv ışletıcılennin yasa-
nın çıkmasını ister gibi görünmelerine karşın.
ellerindeki avantajlan yitirmemek için tam
tersı bir yaklaşım ve istek içınde olduklannı
bildirdi. Müftüoğlu. "Şündi yeni bir yasa ha-
zırlığına gidilirse yasa hiç çıkmaz, bu da rad-
yo-TV işleticilerinin isteklerinin gerçekleşmesi
olur. Onlar yasanın çıkmasından çekinivor-
larMedi.
Özel radyo ve televizyonlarla ilgili olarak
partiler arasında uzlaşmayla hazırlanan yasa
önerisi. TBMM Genel Kurul gündeminde
bekliyor. Ancak Devlet Bakanı Aktuna. bu
öneriyi gözardı ederek Başbakan Çiller'in ta-
limatı ile yeni bir yasa taslağı hazırlanması
için çalışma başlattı. Aktuna'nın. bu çalışma-
da özellikle özel radyo-televızyon ışleticilerin-
den gelen eleştirileri dikkate aldığı belirtıldi.
TBMM Başkanı Hüsamettin Cindonık'un
koordinatörlüğünde hazırlanan ve DYP-
AN AP- SHP arasındaki uzlaşmayla son biçi-
mi verilmişolan. TBMM gündemindeki yasa
önerisinde. özel radyo ve televizyonlann ça-
lışma koşullan belirleniyor. Bu öneriye. üst
kurulun oluşumu. yayın ilkeleri. başbakanın
durdurma yetkısı ve tekelleşmeyi önleyici dü-
zenlemeler nedeniyle eleştinler yöneltiliyor.
Eleştıriler. özel radyo-TV işleticilerinden geli-
yor. Meclis gündeminde önen yasalaştığı
takdirde özel radyo ve televizy onlar belirle-
nen ilkeler doğrultusunda ve kendilerine tah-
sis edılen frekanslardan yayın yapmak duru-
munda kalacaklar. Yasa ile özel televizyon-
larda tekelleşmenin önlenmesi de amaçlanı-
yor ve gazetelerin bu kuruluşlardaki hisseleri-
ne sınır getiriliyor.
Meclis gündeminde bekleyen yasa önerisi-
nın hazırlanmasında, DYP Grup Başkanve-
kıh olarak katkıda bulunan Devlet Bakanı
Güneş Müftüoğlu. partiler arasındaki. uzlaş-
ma ile hazırlanan öneriyi bir yana bırakıp "sdl
baştan" yaparak v eni bir taslak hazırlığına gj-
rişmenin. olayı çıkmaza sürükleyeceği kaygı-
sını dile getirdi. Deviet Bakanı Aktuna'nın
yeni bir yasa hazırlama girişiminin iyi niyetli
olduğunu bildiren Müftüoğlu. "Ancak orta-
da partiler arasında varılan bir uzlaşma var.
Bu durumu gözardı etmemeli. Bu girişim daha
önce varılan uzlaşmayı da bozabilir. Lzlaşma
olmadığı takdirde yasanın çıktna şansı orta-
dan kalkar. Bu platformdan uzakta yeni bir
yasa yapmamn şansı yok" diye konuştu.
Bugün radyo ve televizyon yayınlanndan
büyük şikayetler olduğuna dikkat çeken
Müftüoğlu, hiçbir denetim olmadan yayın
yapıldığını belirtti ve bu boşluğun ortadan
kaldınlması gerektiğini vurguladı. Müftüoğ-
lu. yasal boşluk nedeniyle özel radyo ve tele-
vizyon işleticilerinin ruhsat ve lısans harcı
gibi ödemeler yapmadıklannı. vergılendiril-
me ortamından uzak kaldıklanna da dıkkat
çekerek "Yasanın çıkmaması ve boşluğun sür-
mesi. özel radyo ve TV işleticüerine büyük
avantajlar sağlıyor" dedi.
KÜLTÜR BAKAM FİKRİ SAĞLAR
En yaşamsal sorun
Türk dilinin geliştirilmesi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Süreklı
Türk Dili Kunıltayı'nda Türk dilleri ve lchçe-
leri için en uygun yazının Latin alfabesi olduğu
vurgulandı. Kültür Bakanı Fikri Sağlar. dilin
daralması ve kısırlaşmasının toplumun en
önemli sorunu olduğunu belirterek. "Türk dili
dünyanın en önemli dillerinden birisidir. Kesin-
likle geliştirilmesi gerekiyor. Bu, en yaşamsal so-
runlanmızdan biridir" dedi.
Dar çekişme
Kültür Bakanlığı Yayımlar Dairesi'nin dü-
zcnlediğj ikinci Türk Dili Kurultayı. dün sona
erdi. Kurultay sonunda açıklanan sonuç bildir-
gesınde Türkçe kullanan ülkelerin yazı ve ko-
nüşma dillerinde ortak sözcük ve terimlerin
sayısının artınlmasının, iletişim ve anlaşmayı
kolaylaştıracağı ve dilde yakınlaşmanın da be-
raberinde sosyal. ekonomik ve kültürel ya-
kınlaşmayT getireceği viorgulandı.
Türk dilini konuşan halklar arasında pekişti-
rilecek dil ve kültür yakınlaşrnasının banşa ve
demokratikleşmeye de büyük katkısı olacağı
konusunda fikır birliğıne vanlan kurultay Kül-
tür Bakanı Fıkn Sağİar'ın yaptığı kapanış ko-
nuşmasıyla sona erdi. Sağlar, konuşmasında.
"Türk DU Kurumu ile öteki demekkr arasmd--
ki çatışmavı dar bir çekişme olarak görmekt
kurtulrnalıyız. Dönemlerin, hele demokra
olmayan dönemlerin attığı adımları bir zon
luluğa dayanarak sürdürmenin anlamı yok
Bunu dil konusunda hiç yapamavız. çünkü
yaşamın kendisidir. Değişimin, dönüşümi
gücünü dile aktarmalı, dili o güçle bütünleşti
meüviz" dedi. Sağlar. "Dille uğraşmak değü
uğraşmamak onu tüketir" diye konuştu. Türk
Cumhuriyetleriyle dil konusunda ortak çalı-
şmalara da değinen Sağlar, önemli aşamalar
kat edildiğini söyledi.
İkinci Sürekli Türk Dili Kurultayf na Azer-
baycan. Başkurdistan. Kazakistan. Kırgızis-
tan. Özbekistan. Tataristan, Tuv a. Türkmenis-
tan. Yakutıstan, ABD. Almanya, Bosna-Her-
sek. Bulgaristan. Çin Halk Cumhuriyeti, Hol-
landa. Japonya. Yugoslavya, Norveç. Polonya
ve Rusva Federasyonu'ndan 73 Türkolog ve
uzman katıldı.
61. YILDÖNÜMtJM)E ANITKABİR'DE TÖREN
Türkçe'ye gönül verenlerin bayramı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dil Bay-
ramı'nın 61. y ıldönümü nedeniyle dün Anıtka-
bir'de ve Şınası Sahnesi'nde törenler vapıldı.
Anıtkabir'deki törene Kültür Bakanı Fikri
Sağlar. Dil Derneğı Genel Başkanı Prof. Şera-
fettin Turan katıldılar. Istanbul'da olduğu için
Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın törene
katılamadı. Anıtkabir'deki törene Dil Derneğı
yöneticileri. kimi eski tabi senatörler ile dılın
özleşmesine gönül verenler katıldı. Anıtkabir'-
deki saygı duruşundan sonra İsmet İnönü'nün
mezannda da saygı duruşunda bulunuldu.
Bir süreden beri hasta olan 95 yaşındaki Ömer
Asım Aksov, Dil Bayramfna bir ileti gönderdi.
Kendi sesinden Şınasi Sahnesi'nde okunan ileti-
de. kapatılan Turk Dil Kurumu'nun Genel Yaz-
manı Omer Asım Aksoy. şunlan söyledi:
"Rahatsızlığım dolavısıyla uzun konuşamava-
cağım. Ancak, şunu söyleyeyim ki bir girişim. top-
lumsal istence uvgun düşerse kökleşip gelişir. Yok-
sa bir iz bırakmadan söniip gider.
Atatürk'ün dil ülküsü toplumun istencine ve bi-
u'ncine öyle uygun geldi ki yüzydlann kötü alı-
şkanlığından sıvrılamayanlar bile bu akımı yerer-
ken yeni türetilntiş sözcükleri bol bol kullanmaktaı
kendilerini alamıvorlar.
Hadıse' demiyor, "olay" diyorlar; müsavi' de
mivor, 'eşıt diyorlar; "merasim" demiyor, "tören
diyorlar.
'Yakıt" sö/cüğü ortaya atıldıktan sonra 'mahru
kat'ı; "seçmen" sözü varken, 'münteyip'i; 'basın
dunırken 'matbuat'ı zorlasanız da artık kimseyı
kuilandıramazsınız.
llus. Atatürk'ün dil ülküsünü öyle bağnnı
basmıştır ki yeni türetiuniş sözcükleri yasaklayaı
devlet daireleri bile, kısa bir süre sonra bu vasağ
kaldırmak zonında kalmıştır.
Atatürk'ün dil çalışmalan için vasiyet ettiği pa
ranın kesilmesi de akımın hızını durduramamtştır.
Kanm Hazinesi Uşak\asergilensm*
• Uşaklılar kendi bölgelerinden çıkanlan değerlerin Uşak"ta
sergilenmesini istiyor. Tarih yerinde güzeldir" sloganıyla bir
kampanya başlatan Uşak Rotary Kulübü üyeleri amaçlanna
ulaşmakta kararlı olduklannı söylüyor.
TAŞKINÖZLER
UŞAK- Karun hazinelerinin
ülkeyegetinlmesinin sevinci ya-
şanırken Uşaklılar. kendi böl-
gelerinden çıkanlan değerlerin
Uşak'ta scraılenmesini istiyor-
lar.
Uşak Rotary Kulübü bu
amaçla "Tarih yerinde gü/el-
dir" sloganıyla kampanya baş-
l.ıttı. Güre'nın İkiztepe höyü-
I'ünden 1966yılındaçıkanlarak
\BD"ye kaçınlan Karun hazı-
olennın ülkeye geri getırilme-
nın yankılan sürüyor.
Bu arada Uşaklılar, kendi il-
lerinde yaşayan bir uygarlığın
ürünlerinin aynı topraklarda
sergilenmesini istiyorlar. Kül-
tür Bdkanı Rkri Sağİar'ın
ABD'dcn getirilen eserlerin
Ankara Anadolu Mcdeniyetle-
ri Müzesı'nde sergileneceğini
bclirtnıesıni olumlu karşılama-
yan Uşaklılar hazineyi kcntle-
nnde sere,ilcmek üzere istiyor-
lar
Eserlerin ABD'den ıstenme-
sinde öne sürülen gerekçelerin
kendileri için de dayanak oluş-
turduğunu belirtenlerden Uşak
Sanayi ve Ticaret Odası Baş-
kanı Erhan Akçay şunlan söy-
lüyor:
Turizm Potansiyeli
artacak
"1990 yılında hazinenin
Uşak'a verilmesi için dönemin
başkanı Bush'a mektup yazmış-
tık. L \ garlıkların y arattığı eser-
lerin kendi topraklarında yaşa-
ması gerektiğini söyiemiştik. Bu
eserlerin L'şak'ta sergilenmesini
istivonız. Bu eserler kentimizin
tanıtımında çok anlamlı olacak-
tır. Turizm potansiyelimiz arta-
caktır. Bu hazinelerin bir başka
müzede sergilenmesini garip
karşılıyoruz."
Akçaş. "güvenlik durumu gö-
zetilerek eserlerin Ankara'da
sergilenmesi" gcrekçesıne katıl-
madıklannı belirterek "Gerek-
çe buysa L şak Müzesi daha gü-
venlikli hale getirilebilinir. \ a da
yeni bir müze yapılabilir. Ör-
neğin, kültür merkezimizin yapı-
mı sırasında bir böhım de müze
için ayrılabilinir" dedi.
Bu arada Uşak Rotary Kulü-
bü Başkanı Cavit Köksal hazi-
nelenn gen getirilmesi için ken-
di kuruluşlan arasında "tarih
yerinde güzeldir" sloganıyla bir
kampama başlattıklannı belir-
terek "Şimdi hazineleri kentimi-
ze istiyoruz.
Bunun için gereken her şeyi
yapmakta karaıiıyız. Daha gü-
venli bir müze gerekiyorsa o da
açılacak bir kampanyayla sağ-
lanır" diye konuştu.
SSK PRİMLERİNİZİ
EMLAK BANKASI'NA
YATIRABİLİRSİNİZ...
Sosyal Sigortalar Kurumu ik
Emlak Bankası Genel Müdürlüği
arasında yapılan protokolle; bütür
Emlak Bankası şubelerinin SSH
primlerini kabul ettiğini, saygıyh
duyuruyoruz.
EMLAK BANKASI
" D a h a U y g a r B i r Y a ş a m İ ç i n "