23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EYLÜL1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Şeriatçı terörünmerkezi Peşaver I slamın yeşil bayrağı altında tek ve büyük Islam dünyası için sa- vaşıyorlar. New York'tan Ka- raçi'ye her yerde varlar. Askeri eği- tim aldıkJan kamplanndan çıkıp dünyaya yayılıyorlar. İslamın dün- yaya yayılması için her türlü ödünü, hatta yaşamlannı bile vermeye haa- riar. Le Point dergisine göre. bu kamplardan en önemlilerinin mer- kezi Peşaver. Şeriat terörizminin kalbi artık Af- ganistan dağlannın eteklerindeki bu kentte atıyor. Değişik Arap ülkele- rinden gelrnış 2800 Arap'ın yanı sira Afgan mücahitleri ve diğer ülkeler- den gelen müslümanlar bölgedeki kamplarda eğftim görüyor. Peşa- ver'e gelenler arasında 800 Cezayir- li, 600 Mısırlı, 400 Libyalı, 400 Ür- dünlü, Filistinliler, Malezyalılar, Çinliler. siyah ve beyaz Amerikalı- lar bulunuyor. Bu uluslararası müs- lüman topluluk bütün varlıklannı cihata adamış: Dolarlar. silahlar. Japon cıpleri. vıllalar. Cihat söz ko- nusu olduğunda bunlann hiç önemi yok. Cezayir'deki İslamı Selamct Cep- hesi üyeleri; Nevv York"taki Dünya Ticaret Merkezi saldınsının sorum- lulan; Tunus"iaki şeriatçı hareketin rnilitanlan: Mısır'da on dört ayda iki vüz ölûme neden olan saldınlann sorumlulan: çoğunun belki de hep- sinin yolu Peşaver'dan geçti. Mısır'ın şeriatçı partılennden İs- lam Cemiyeti'nin hderlerinden Mu- hatnmed Şevki Işlambuli'de bunlar- dan biri. Kendi ülkesinde ölüme mahkum edilen İslambırii, hatıpliğı- nin yanı sıra askeri başanlanyla do tanınıyor. Afganistan'daCelalabad kentinde de bir evi olan İslambulf- nin kardeşi Halit 1981 yıbnda birge- çit töreninde Sedat'ı öldürmüş ve bir yıl sonra kfam edilmişti. IGizli servislerin gözü Peşaver'in üzerinde Baü ülkelennın gizli servisleri, dünyadaki şeriat terörizminin Peşa- ver'den kaynaklandığını kısa sû'rede anladı Bunun üzerine başta Ameri- kan gizli servisi CIA ve İngiliz gizli servisi MI6 bölgeye casuslannı gon- derdi. Casuslar kirnliklerini sakla- mak için ya gazeteci kılığına giriyor ya da terörist kimliğine bürünüyor. Bu bölgede sadece Batılı ajanlarde- ğil. aynı zamanda Arap ve Müslü- man ülkelere bağlı ajanlar da bulu- nuyor. Özellıkle Müslüman ülkeler buradaki gelişmeleri addi olarak iz- lıyor. Peşaver'daki kamplann ihti- yacını karşılayan vefinanseeden bu ülkeler terönzmin kendı ülkelerine sıçramasını istemiyor. Moskova bu- rada yetışen militanlann Özbekis- tan'a, Tacikistan'a ve Çin'in Xinjı- • Şeriat terörünü besleyen örgütler, militanlannı Afganistan-Pakistan sınınndaki kamplarda askeri eğitimden geçiriyor. Dünyanın her yerinden gelen militanlar, eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkelerine geri dönüyor ya da müslümanlann savaştıklan bölgelere gidiyor. Eski pop yıldızı Yusuf İslam. ang bölgesıne girmesinden endişele- niyor. Islami örgiitlerin Peşaverde bir- çok kampı ve bürosu var. Bu kamp- larda bugüne kadar yaklaşık 20 bin mılitan yetişti. Kamplann kuruldu- ğu yerler genellikle dağhk alanlarda seçıliyor. UzmanJar bu bölgenin egi- tim için mükemmel olduğunu belir- tiyor. Nımlı bir Afgan aydın M Bura- ya işsiz. öğrenci ya da asker kaçağı olarak geliyorlar \e mücahit olarak dönüyorlar" diyor. Peşaver'de en kolay işlerden biri silah bulmak. 500 dolar karşıhğında bir Kalaşnikov alınabıliyor. Batılı ülkelerde kurulu İslam yar- dımlaşma demekleri, Arap ve Suudi şirketleri Peşaver'a gitmek ısteyenle- re bırçok kolaylık sağlıyor. Ülkele- rinden çıkıp Paris'e. Londra'ya, Da- kar'a ya da İstanbul'a gelen mücahit adaylannı bu kentlerde bulunan Pe- şaver kökenli örgütlcrin tcmsilcilcri karşılıyor. Tcmsilciler bu kişilere Peşaver'a gidiş için uçak biletını be- dava veriyor ve onlan göndenyor. Bu işlemlerin ve yol paralannın karşılanması için kurulan dernekler birçok ülkede faaliyel gösteriyor. Dikkatçekici birörnek İngiltere'- de bulunan Muslım Aid örgütü Bu örgütün en etkın üyelerinden bin Yu- suf İslam. Daha önceki adıysa Cat Sıevens. Ünlü şarkıcı 1977'de müs- lüman olduktan sonra adını değış- tirdi ve şarkı söylemeyı bıraktı. O zamandan beri İslam derneklennde çalışıyor ve Peşavera gitmek iste- yenlere yardımcı oluyor. Aynca kamplarda mılitaniann eğitilmesı için yardım ediyor. IRabıta'nm da merkezi Peşaver Peşaver'in diğer önemlı ağlann- dan biri Rabıta (El Rabıta el İslami- ye el Alamiye: Dünya İslam Ligi). Merkezi Mekke'de bulunan Rabıta. Abdullah Cavit adlı bir Afganlı tara- fından yönetıliyor. Örgüt Afganis- tan'a en çok desteğı veren Suudı Arabıstan'ın özel ve halk fonlann- dan finanse ediliyor. Tacikistan'da ve Bosna'da da bürolar açan örgüt genişlemesini sürdürüyor Suudi Arabistanlı Yusuf el-Ham- dan tarafından yönetilen Uluslara- rası İslami Yardım Örgütü bölgeye baglı olarak çalışan örgütlerin en et- kililerinden biri. Araplan pasaport- suz olarak kabul eden örgüt onlan eğitip silahlandınyor. 60 ülkede 90 bürosu bulunan örgütün başkanı el- Hamdan'da Afganistan'da askerle- riyle birlikte savaşıyor. Bu örgütlerin dışında etkınlik gösteren Islami Cemaat. Pakistan'- ın önemli polılik panılerinden bin. Gazi Hüseyin Ahmet tarafından yö- netilen parti kamplannda, Tacıkıs- tan'da, Kaşmir'de ve Afganıstanda savaşmak üzere mılitan yeliştirili- yor. Aynca Pakistan gızlı servisinin bir kolu olan ISI'den yardım alıyor Peşaver'da yetişcn militanlardan bir kısmı burada kalarak sınır ötesı operasyonlara katılıyor. Bu opcras- yonlardan bazılan Tacıkistan'a ba- zılan da Keşmir'e yapıhyor. PakıV tan'la Hindislan arasında yıllardır çözümlencmeyen Keşmir sorunu- nun tek çözümünün Keşmır'in ö?- gürlüğü olduğunu düşünen militan- lar Keşmır"de Hint askerlcrinc karşı savaşıyor. Bütün müslüman ülkelerin tek bir çatı altında toplanması. şeriat yasa- lanyla yönetilecek bir tek de\ let ku- rulması için >eni bir cihada gıriş- meyi amaçlavan militanlar bu amaçlannı gerçeklcştirmek için ha- ar. Kamplarda militanlara yalnızça askeri eğitım verilmivor. Aynca İs- lami ideolojinin tauışıldığı toplantı- lar yapıhyor. Sadda kampındakı toplantılardan bırindc geçcn konuş- malardan biri şöyle: - Müslüman bir ülkenın başkanı- nı öldürcbilir miyiz? - Evet. Scdat'ta öldüKıldü Yarın Kral hahd'ın sırası gclccek Btınlar kötü müslümanlar. Kötii müslümanlann öldürulmc- si gcrekliğını s;t\unan kişı geçtıği- miz avlarda Ncw York'taki Dünya licarct Merkezi'ni bombalamaktan tuluklanan "Kör İmam" Bunu ızlc- >en günlcrde yapılun baskınkırda Kör İmam'ın örgutüne bağlı oian 5"ı Sudanlı 8 teröristi patlayıcı ımal ederken yakaladı. Soruşturma sırasın- da teröristlenn ıkı tünele, FBI ve Birleşmiş Milletlerin binasma bom- ba koyacaklan. Mısır Devlet Başka- nı Mübarek e ve Birleşmiş Mılletler Genel Sekreterı Bufros-Gali'ye sui- kast düzenleyeceklen öğrenıldi. Minarelerin gölgesindckı Peşa- ver"deki ve diğer bölgelerdeki kamp- lara dünyanın çeşıtlı ülkelerinden mücahit olmak için birçok mılitan adayı gelmeye de\am edıyor. Eği- timlerinı tamamlayanlar ülkelerine ya da müslümanlann şavaşta oldu- ğıı ülkelere gidiyor ve İslam terörü- nün kaynağı her geçen gün güçleni- vor. Komünizmin dönüşüne karşı uyan it Tftondt B razauskas'ın Litvanya'dakı zaferinden yedi ay sonra ve Macar sosyalistlerin 1994 seçimlerindeki olası zaferinden altı ay önce eski komünistler 19 eylül- de Polonya'ya geri döndü. Bu geri dönüş oldukça anlamlı. Çünkü Polonyalılar her zaman ko- rnünizme karşı savaştı. Çünkü kimsenin cesaret bile edemeği za- manlarda Moskova'ya meydan okuyan Brazaus- kas'ın tersine. Po- lonyalı komünistler uyruklannı değiştir- me cesaretini göster- medi ve geçmişlerin- den kopmadı. Çün- kü Polonya şaşırtıa sonuçlarla pazar ekonomisine köklü geçişte başanlı olu- yordu. Peki ne oldu? Kaybeden taraf bugün iki hatasınuı farkına van- yor: Birincisi, Polonya toplumunu seçilmiş yolun doğruluğuna inandıramaması, ekonomik gös- tergeler yükselirken halkan bir kısmının bu gelişmenin dışında ka- larak soluğunun ve gücünün tü- kenmesi. Anlaşılması daha zor olan ötekı hata eski yönetime karşı izlenen tutumdu. Dayanışma'nın yöneticileri 1989'da ikü'dara gelir gelmez komünizmin üzerine bir çizgi çekmeye karar verdi: "Biz on- lar gibi değiliz" Bu slogan o za- manlar Varşova'da olduğu gibi Prag'da da çok modaydı. Geçmiş kapatılıp yeni bir sayfa açıldı. Ama yönetimin komünist iktidar za- manıyla ilgili tüm yargılamalan engellemesi, eski yöneticilerin geç- mışte yaşananlan değişik yorum- larla anlatmalanna ve geçmişe öz- lemi canlandırmalanna olanak tanıdı. Sonunda, Dayanışma anı- larsavaşmı kaybetti. Dörtyıi sonra bugün yalnızça iş güvencesi ve hu- zurevleri hatırlanıyor. Polonya'da seçim sonuçlan kuş- kusuz Moskova'daki Boris Yeltsin karşıtlanyla geçmişe özlem duyan- lara güç kazandıra- cak. Bu sonuçlann Avrupa'yıdaetkile- yebileceği ^ unutul- mamalı. Çünkü Po- tonya'daki eski ko- münist solculann güçlenmesi, yöneti- min bir çeşit başan- azlığına dönüşürse Baü Avrupa'nın yeni bir tutum izle- mesi gündeme gelecek. Batı Avrupa birkaç cesaretlendi- rici hareketten sonra Polonya'yı ekonomik değjşimin sorunlanyla tek başına bıraktı. Avrupa Toplulu- gu da destek verecek yerde giri- şimlerini durdurdu ve eski Sovyet- ler Birliği'nde Orta Avrupa ülkeleri- ni işgal edenlerin yanında yerini aldı. Uluslararası kuruluşlar Polon- ya'dan ve komşulanndan bütçe açı- klannın kapaülmasını istedi. An- cak AT ülkeleri bile bu sorunu çö- zemiyor. Vizyonu olmayan yalnı- zça Dayanışma'nın mirascılan dcğil Avrupa da aynı durumda. Coca-Cola 16 yıl sonra Hindistan'la banştı Haber Merkezi -16 yıl önce Hin- distan'dan küserek çekilen Coca- Cola, üretim ve şişeleme için 70 mil- yon dolarlık birortaklık kurarak bu pazara yeniden döndü. Hindistan'da giderek büyüyen meşrubat ve soda pazannın yüzde 50'nı kontrol eden Parle grubu ile artaklık kunuı Coca-Cola, böylece »prite ve Fanta ile halen her yıl 2.7 nilyon şişe içecek satılan 350 mil- ton dolank bir pazara girmiş oldu. Piyasa uzmanlan, 880milyon nüfu- sa sahip Hindistan'da meşrubat pa- zannın bu yüzyıl içinde ona katla- nacağını tahmın edıyor. Daha önce Hindistan'da meşru- bat piyasasının yüzde 80'i kontrol eden Coke, yabancı şırketlerin yüz-' de 60 hısselerini bir Hint şırketine devretmelenne ilışkin kanun çıkanl- masından sonra, 1977yıhnda şirketi dağıtmıştı. IBM'de yine bu kanun yüzünden Hindistan'dan çıkmıştı. Japonlann yeni şeytanı: Bürokrasi $ruı jjork eimrs /a B irçok ülke gibi Japonya da. ortada belirfi bir düşman ol- duğunda çok daha fazla çalışı- yor. İkinci Dünya Savaşı sonrası- ndaki yeniden ınşa sürecindc, düş- man komünizmdi. Soğuk Savaş sona erince, dünya pazannda ABD'yi geçmek, ışçileri kırbaçlayan bir güç oldu. Şimdı, başa geçen yeni hükümet ve yönetimdeki yeni kuşaklarla. Ja- ponya yeni şeytanını, üstelik de içe- ride buldu: Hükümet bürokraksisı. Bugünlerde Japonya'da herkes değişimden söz ediyor. Başbakan Morihiro Hosokavva'nın koalisyon hükümetinin, Liberal Demokratla- nn 38 yıllık tek parti yönetimine son _ aponların yeni düşmanı bürokrasi. 38 yıl ülkeyi yöneten Liberal Demokrat Partfnin genel seçimlerde iktidan kaybetmesinden sonra kurulan koalisyon hükümeti, degişimin ilk adımı olarak bürokrasiye son vermeyi, politikacı, bürokrat ve sanayicilerden oluşan "demir üçgen"'i kırmayı hedefliyor. verip geçen ay göreve gelmesinin ar- dından, eski sistem neredcyse bütün yönleriyle yolsuzlukla suçlanıyor ve gençleştirilmesi gereğınden söz edili- yor. Japonya'nın en büyük kimya fabrikası Mitsubishi Kasei'nin Baş- kanı Eiji Suzuki, "Japonya'da koa- lisyon hükümetinin oluşturulması- ndaki en önemli etkenlerden biri de, merkeziyetçi bürokrasinin eline çok fazla güç verilmesi>di" dısor. Suzuki. sanavide rekabet uğruna tükeıici çıkarlannı on yıllardır feda eden polıtikacı. bürokrat ve sanayi- cilerden oluşan "demir üçgeni" kır- mak için yeni hükümetin. elıne bal- yoz alması gereküğini de sözlenne ekliyor. Bir zamanlar aynı eleşurile- ri getiren yabancılan "revizyonist" dıye sılip atan Japonya, bu revizyo- nist gündemin en azından bir bölü- münü anıden benimseyiverdi. Hollandalı gazeteci Karel Van Wolferen M Beş \d önce ağıza büe alı- nmayan şeyieri bu gün telaffuz et- menin hiçbir sakıncası yok" diyor. Wolferen "Japon İktidannın Bilme- cesi" adlı kıtabında. burokratlann, politika yapma aygıtının kontrolü- nü çoktan politıkacılann elinden aldıklannı ileri sürmüştü. Politikacılann, politika yapma gi- rişimini bürokrasiden geri almalan gerekliliğı. yedi partiden oluşan ko- alisyon hükümetinin başta gelen il- keleri arasında yer alıyor. I Ekonomik başarı I tüketiciyle paylaşılmıyor Hükümet. biraz iyileşme belirtisi gösterdikten sonra durgunluğa ^r- me tehlikesi gösteren ekonomiyi canlandırmaya yönelık baa adımlar atılacagını da belirtiyor. Vergi siste- mini yeniden yapılandırmak, tüketi- ci fiyatlannı düşürmek (dünyadaki en yüksek tüketici fıyatlanndan bi- risi kabul ediliyor). alınması düşü- nülen önlemler arasında. Hosokawa hükümeti, Japonya'- nın olağanüstü ekonomik başansı- nın sağladığı olanaklann, astrono- mik rakamlar ödeyen. göreli olarak daha küçük evlerde yaşayan, hizmet sektöründen tam anlamıyia yararla- namayan tüketiciyle yeterince pay- laşılmadığını düşünüyor. Hosokawa. sunduğu temiz gö- rüntü ve açık konuşmalanyla. savaş sonrası dönemde kamuoyunun en fazla desteklediği lider konumunda. Yapılan anketler, halkın yüzde 70"- inin Hosokavva'nın arkasında oldu- ğunu gösteriyor. Ezici çoğunluğunu erkeklerin oluşturduğu bürokratlar, sıklıkla öteki burokratlann ya da bankacı ve sanayicilerin kızlanyla evleniyor. Buda Japonya'nın sürek- li olarak aristokratlarca yönetildiğı hissini güçlendiriyor. Ashnda sayılan yalnızca 19 bin ci- vannda ama. bankalann işlemesin- den tutun da doktor maaşlanna ka- dar. ülkedeki pek çok ekonomik ka- rann alınmasını etkileyen bırsistemi ellenndetutuyorlar. Bu da yetmiyor. bürokratlar "kı- lavuz" denen. gayri resmi emirler de çıkarabiliyor. emirlere karşı çıkan şirketlere misilleme yapabiliyor. Uzmanlan gelecekle ilgili karam- sardüşüncülere boğan da, bu tablo. James StcrngoJd Mevsime göre buyuyup küçülüyoruz Haber Merkezi - İnsan vücudunun mevsımleregöre, kilo alıp vermeden hacim değiştırdıği ortaya çıktı. ABD'de Tafts Üniversitesi tarafından bir yıl boyunca kadın denekler üzerinde gerçekleştirilen bir araştırmada, özellikle ileri yaşlarda vücudun mevsimlere göre genişlediği ya da daraldığı belırlendi. Vücudun yaz ve sonbahar aylannda kiloalmadan genişlediğinı. ilkbahar ve kış aylannda da kilo kaybetmeden küçüldüğünü belirten uzmanlar, gözle görülemeyecek kadar az ve yavaş gerçekleşen söz konusu hacim değişiklıkJerini belirlemek için özel cihazlar kullandıklannı söyledi. Araştırmayı gerçekleştiren heyetin başkanı Dr. Bess Hughes, söz konusu değişıkliğın kesm nedenlerinin henüz belirlenmediğini, ancak muhtemelen beyindeki faaliyetlerden kaynaklandığını söyledı. Okulda bilgisayarlı seks oyunu Haber Merkezi - İngiltere'decinsel eğitim derslerindekullaruJmak üzereokullara bilgisayarh seks oyunu sokuluyor. Daily Stargazetesınin haberine göre, 14yaş ve üzerindeki öğrencileregösterilecek bilgisayar ojoınunda Veraadında bir fahişe, seksyapmanın çok egJenceü olduğunu,ancak bu konuda dikkatli davranılmasının sağlık açısından zaruriolduğunu söyleyecek. Bilgisayar oyunu oynayan öğrencikrVera'nın değişik hizrnetlerinden binni ısteyebilecekler. Bilgisayar oyununa öğrend velileri vedeğişik baskı gruplanndan tepki gelmeye başladl. İngiltere Ulusal İzleyıciler ve Dinlcvicıler Demeği Sözcüsü John Beyer, "Çocuklara prezenatifkuOandıkça seks sağhkbdır demek, doğru birhareket sayıbnamalıdr*'dıye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle