Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22EYLÜL1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
Otoyollara
hizmet
• ANKARA (AA)-
Otoyollar üzerinde
yolculuklarla ilgili hizmet
tesisleri işletmek üzere,
Ziraat Bankası Personeli
Vakfı, Hürriyet Holding
A.Ş.,MilliEğitimVakfı
ortaklaşa "Kartem Turizm
Tıcaret ve Sanayı A.Ş">i
kurdular.
Merkezd Ankara"da olan
şirket, yolculukla ilgili
hizmet tesisleri kurmak,
işletmek. sosyal ve eğitim
tesisleri, ticaret merkezleri
inşaettirme konulannda
faaliyetgösterecek.
Şirketin toplam sermayesi
1 milyar 600milyon lira
olarak belirlendi.
Vergi
kanunları
• İZMİR(AA)-İzmir
Serbest Muhasebeciler ve
Mali Müşavirler Odası
tarafından oluşturulan,
vergi kanunlannı onarma
ve haarlama komisyonu,
vergi kanunlannda
yapılmasını istedikleri
değişiklikle ilgili olarak
haarladığı raporu açıkladı.
Raporda. üniter
vergilendirme sistemine
geçilmesi, götürü verginin
kaldınlması, enflasyon
muhasebesine gecilmesi.
KDV oranlannın
değiştirilmesi ve vergi
iadesinin kaldınlması
isteniyor.
Dtsticaret
aağıarttı
• ANKARA (AA) - Devlet
İstatistik Ensütüsü (DİE),
Türkiye'nin bu yıl
ocak-temmuz döneminde
ihracatının'8 milyar 333
milyon dolar. ithalatmın da
16 milyar 159 milyon dolar
olduğunu açıkladı. DİE
verilerine göre bu yıl 7 ayda
geçen yılın aynı dönemiyle
karşılaşünldığında ihracat
yüzde 3.3, ithalat yüzde 29.7
orarunda artış gösterdi.
1992 yıh ocak-temmuz
döneminde ihracat 8 milyar
69 milyon dolar, ithalat 12
milyar 463 milyon dolar
düzeyinde gerçekleşmişti.
Bu veriler çerçevesinde.
geçen yıl 7 ayda 4 milyar 394
milyon dolar olan dış ticaret
açıgi, yüzde 78.1 orarunda
artarak, bu yıl aynı
dönemde 7 milyar 826
milyon dolara yükseldi.
Konut edindirme yardımından kişi başma 7.5 milyon lira düşünce kredisiz konut hayal oldu
Halk, parasıyla evsiz kaldı
EKONOMIYEBAKIŞ
TANER BERKSOY
BÜLENT KIZANLIK
Halk adına toplanan paralar
halka geri dönmedi. 1987 yılında
yürürlüğe giren 3320 Sayılı Ko-
nut Edindirme Yardımı Kanunu,
ışverenlerin ödemeleriyle oluştu-
rulacak fondan işçi. memur ve
emeklilerin ev sahibi olmalannı
öngörüyordu. Ancak hiç kimse,
adına yatınlan bu paralarla ev sa-
hıbi olamadı.
Devletin ucuza getirdiği kay-
nağın önemli bir bölümü de Em-
lakbank'ın eski yönetimince mil-
yarlık lüks konutlann inşaatına
yatmldı. 10'dan fazla işçi çalıştı-
ran ışverenlerin bugün yenı gjren-
ler için ayhk 17 bın 500 lıradan
başlayıp. 2 yıldan daha kıdemli
çahşanlar adına her ay için 80 bin
lira olarak ödedikleri yardımlann
toplamı 23 tnlyona ulaştı.
Kişi başı 15 milyon
Ücretlilerin hesabında ise kişi
başına ortalama ancak 7.5 mil-
yon lira birikti. Kanun. 18 aydan
fazla ödeme yapılan çahşanlann
"75 metre kareden küçük konut
alınıında" bu parayı kullanma
hakkı tanıyordu. Ancak bu pa-
rayla bu kadar küçük de olsa bir
konut almayı kimse başaramadı.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ)
ile Emlakbank arasında anlaş-
mazlığa neden olan konut edin-
dirme yardımı hesabı (KEY), üc-
retlileri ev sahibi yapacak bir fon
yerine. işverenlerden kesilen bir
"konut vergia" ne dönüştü. Ka-
nun. herçalışanın hesabında işve-
ren ödemeleriyle biriken paranın,
devletin ilgili kuruluşlannca de-
ğerlendirerek arttınlmasını he-
defliyordu.
Toplamı trilyonlara ulaşan bu
paranın, kişi başına hesaplara
bölündüğünde değil ev almak.
3320 Sayılı Yasa, KEY hesap-
lannın Emlak Bankasf nda tutul-
masını. ancak Toplu Konut tda-
resi'nce değerlendirilmesini ön-
görüyordu. 11 Kasım 1986larihli
kanunun 10'uncu maddesinin I'-
inci fıkrasına göre Emlak Ban-
kası'ndaki hesaplarda topla-
nacak paralar. TOKİ tarafından
devlet tahvili, Hazine bonosu ve-
ya gelir ortakhğı senedine yatın-
îarak değerlendirilecek, bakiyesi
1991 sonuna kadar TOKİ kul-
landı. TOKİ bunun 329 milyon
ECU'luk kısmını alıp konut kre-
dileri ve sürdürdüğü projelerin fi-
nansmanında kullandıktan sonra
Emlakbank'ta yönetim değiştı.
Emlakbank'ın yeni yönetim
kurulu başkanı Şükrii Karahasa-
noğlu, "Biz bu kaynağı daha ve-
rimli kullanıp daha çok insaıu ev
sahibi vapanz" diyerek, TOKİ'-
nin kullanımına son verdi.
• İşçi memur ve emekliyiev sahibi yapmak için
işverenden toplanan konut edindirme yardımlan 6yılda
23 trüyona ulaşürken, 3.5 milyon çaîışamn hesabında evİn
kapısını alacak para bile birikmedi.Haîkırı parası halka
kredi olarak satıldı. büyük bölümü de Emlakbank'ın
milyarlık konutlanna harcandı.
evin kapılannı bile satın almaya
yetmeyeceğini gören ilgili kuru-
luşlar ise yasanın amaanı farkh-
laştırdılar.
Bir buçuk yıldır fondaki parayı
paylaşamayan Toplu Konut İda-
resi ile Emlakbank. ücretlilerin
hesaplannda biriken ve tek başı-
na ev almaya yetmeyen paralan.
kredi olarak dağıtmayı daha uy-
gun gördüler. Böylece herke» ev
sahibi olamayacaksa, bir ölçüde
kendi olanağı olan desteklenip
konut alması sağlanacaktı.
ise bankanın 6 ayhk vadeli hesap-
lannda faizlendirilccekti.
Böylece ücretli adına sağlanan
birikimde değer artışı sağlanıp en
azından enflasyonun aşınması
önlenecek. devlete de kaynak ya-
ratılacaktı. KEY hesaplan buan-
lamda. hak sahibi konut almak
için bu parayı kullanana kadar
devlet için bir iç borçlanma kay-
nuğı yaratacaktı.
Bu borçlanma yöntemini Yük-
sek Planlama Kurulu'nun(YPK)
27 ağustos 1990 tarihli karanyla
Emlakbank Genel Müdürü
yaptığı açıklamalarda, ECU'ya
endeksli tahvillerin getirisinin
yüzde 30 olduğunu, kendilerinin
ise 6 ayhk hesaplarda yüzde 48
faiz verdiklerini öne sürdü.
Ücretlilerin hesabında kişi ba-
şına ortalama 7.5 milyon lira bi-
riktiğini ve bu parayla ev sahibi
olma dûşüncesinin Türkiye ko-
şullannda geçersiz olduğunu ha-
tırlatan Karahasanoğlu. 150 mil-
von liraya kadar verdiklen "teş-
vikli yuva kredJsT' içinde hak
sahiplerine hesaplanndakı bu
parayı bedava dağıtma sözü
verdi.
Adına Konut Edindırme
Yardımı yatınlan ücretli, Emlak-
bank'tan bu krediyi ahrsa, pa-
rasını kurtarabilecckti. Ancak ne
Emlakbank'ın 150 milyonluk
kredisi ev almaya ne de bu kredi-
ye ihtıyacı olanlann ödeme gücü
6-7 milyonluk taksitlereyetmedi.
Emlakbank'ın itirafı
Emlak Bankası, ücretlilcr adı-
na biriktirilen konut edindirme
kaynağının büyük bir bölümünü
de bugünlerde büyük bir rcklam
kampanyasıyla satışa sunduğu
lüks konutlann finansmanında
kullandı. Başbakanhk yazısının
eki olarak Danıştay'a gönderilen
Emlakbank Genel Müdürlüğü'-
nün 6 Ekim 1992 tarihli açıkla-
masında. bankanın eski yöneti-
minin KEY hesaplanndaki para-
larla konut projeleri başlatarak
Emlakbank'ı lOtrilyonlukbirta-
dhhüde soktuğu vurgulandı.
Emlakbank'ın o günkü kurla
1.8 trilyon lira tutan. bugün 2 tril-
yon lirayı aşan 171 milyon ECLT-
yu TOKİ'ye aktarması halinde
mali krize girmesinin kaçınılmaz
olduğu ve her ay gelmeye devam
eden 200 milyarlık konut edindir-
me kaynağımn da 20 bin konut
ınşaatı için vazgecilmez gelir an-
lamı taşıdığı belirtildi.
Vergi konulanndan sorumlu Veysi Seviğ'e direnen bürokratlar görevlerinden alındı
Çiller, Maliye bürokratlarını harcadı
NURSUNEREL
ANKARA - Başbakan Tansu ÇiUer.
vergi konulanndan sorumlu kıldığı baş-
danışmanı Veysi Seviğ'e direnen Maliye
Bakanlığı bürokratlannı harcadı. Maîi-
ye Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Me-
tin Özşahin ile Gelirler Genel Müdürü
Zekeriya Temizel. görevlerinden alına-
rak bakanlık müşaviri yapıldılar. Özşa-
hin'in yerine Mehmet Topbaş. Temizel-
in yerine ise Murat Semercigil eetirildi-
ler.
Maliye Bakanlığı'nda büyük huzur-
suzluk yaratan atamalar üzerine bürok-
ratlar şöyle konuştular:
"Bir kapris uğmna bakanlığın çok de-
ğerli elemanları harcandı. Bürokratın bir
düzenlemeye direnmesi diye bir şey söz-
konusu olamaz. olavlar Başbakan'a da
çok yanlış iletiliyor. Başbakan bir vergi
düzenlemesi yapmak istivorsa bunu ya-
pacak olan yer Maliye Bakanlığı'dır.
Bunu yapmavıp bir danışmanı bu işle gö-
revleodirdiğinde bir süre sorun çıkması
kaçınılmazdır. Dışarıdan müdahalelerle,
Odalar Birliği tarafından dizayn edilmiş
tasiakların Maliye Bakaniığı'na dikte et-
ririlmeye çalışılmasıvla iş yürümez."
Memuriyet terbiyesi
Başdamşman Veysi Seviğ ile düştüğü
anlaşmazlık nedeniyle göre\den alındığı
alnun ak avnlıyorum"'dıyerck üstü ka-
pah biçimde Scviğ'i suçladı.
Başbakanın vergi düzenlemclerine
karşı çıktıklan savlannı reddeden Tcmi-
zcl. şunlan söyledi:
"Kesinlikle bö>le bir durum \ok. Nite-
kim biz yeni »ergi düzenlemeleri iizerin-
deki çalışmamızı alternatifli biçimde
• Maliye Bakanlığı Müstaşar Yardımcısı Metin Özşahin ile
Gelirler Genel Müdürü Zekeriye Temizel. görevlerinden
alınarak bakanlık müşaviri yapıldılar. Özşahin'in yerine
Mehmet Topbaş, Temizel'in yerine de M urat Semercigil
getirildı. Atamalar bakanhkta büyük huzursuzluk yarattı.
ifade edilen Gelirler Genel Müdürü Ze-
keriya Temizel, hakkında yapılan işlemi
dünkü Resmi Gazete'de >avımlanan ka-
rarla öğrendi. Cumhuriyet'in sorularını
yanıtlayan Temizel,*'Bizim memuriyet
terbiv emiz. düzenlemeler üzerindeki tâli-
matları bakandan \e\a başbakandan
almayı öngörflr. Bu yüzden göre>imden
tamamlayarak son şekline'getirdik. Bun-
dan sonrası siyasi tercihler doğrultusun-
da belirlenecektir. Bizim siyasi iradenin
isteklerinekarşıçıkmamız>eyaitirazet-
memiz söz konusu olamaz. Sadece me-
muriy et terbiy emiz bu yoldaki talimatla-
n bakanımızdan \e>a başbakandan
almamızı öngörür. Bu yüzden görevim-
den alnmı ak, başmı dik aynlıyorum."
Temizel. görevden alındığını Resmi
Gazete'den öğrendiğini de kaydederek
şöylc konuşlu:
"Zannederim ki bakanımızın bilgisi oi-
muştur. Ben ise bugün (dün) Resmi Ga-
zete'den ögrendim. Şunu açık söy leyeyim
ki bu durumu çok doğal karşılıyonım. is-
tedikleri isimlerle çalışma hürriyerleri
vardır. Bu vüzden de kimseye kırgın deği-
lim."
Yeni atamalar
Maliye Bakanlığı Müsteşar Yardım-
cılığına getirilen Mehmet Topbaş, SBF
mezunu ve hesap uzmanı kökenli. Viya-
na ve Paris'te Maliye müşavirliklerinde
bulunan Topbaş. daha önce de müste-
şar yardımcılığı yapmıştı.
Yeni Gelirler Genel Müdürü Murat
Semercigil de SBFden. Hesap uzmanı
kökenli olan Semercigil, Gelirler Genel
Müdürlüğü'nde daire başkanlığı ve ge-
nel müdür yardımahğı görevlerini sür-
dürdü. Cenevre'de müşavirlik yaptı.
Eski HDTM Müsteşan Tevflk Altmok:
SSKııııı altenıatifî özel sigortaBURSA (Cumhuriyet) - Ha-
zine ve Dış Ticaret eski Müste-
şan, Koç Holding Finansman
Başkan Yardımcısı. Şark Ha-
yat Sigorta yönetim Kurulu
üyesi Tevfik Ahınolt, hayat si-
gorta fonlannın finansman
darboğazının aşılmasmda çok
etkin rol oynayabileceğini söy-
ledi. Altınok. 1922.yıh sonu
itibanyla Hayat Sigorta sektö-
rünün "riyazi ihtiyar" başlığı
alünda ekonominin kullanımı-
na sunduğu fonlann toplamı
2.3 trilyon liraya ulaştığını bil-
direrek "Hayat Sigorta şjrketle-
rinin ekonomiye yapabilecekleri
katkmın boyutuna en güzel ör-
nek Japon Nippon Hayat Sigor-
ta Şirketi'dir. Bu şirketin 1992
yılı sonu rezenleri toplamı 275
milyar dolar mertebesindedir.
Türkiye'nin milti geliri her türlii
hesaplamayla 120 milyar dolar-
dır" dedı. '
Altınok, Şark Hayat tarafın-
dan Bursada düzenlenen top-
lantıda yaptığı konuşmada.
"SSK'nuı içinde bulunduğu kriz
bir gecede çözülemeyeceğine
göre yeni alternatifler y aratmak
zoruıidayız. Kanımca i>edilikle
kullanılabilecek altematif özel
sağlik sigortasıdır. Pek çok ülke
devletin üzerindeki bu kamburu
hafıfletmek için özel sağlık ku-
nımlarını doreye sokmuştur"
dedi.
Altınok, 1945 yılında kuru-
lan SSK'ya yapılan politi mü-
dahaleler, sosyal sigortalar
kapsamındaki sağlık hizmetle-
rinin yürütülemez hale getirdi-
ğini ve SSK'nın içine düşürül-
mesi gerektiğini savundu.
TEŞEKKÜR
ASELSAN
Tasarruf Sahiplerine Duyuru
Türkiye İş Bankası A.Ş.
îkinci ve Yedinci Yatırım Fonlan
îçtüzük Değişiklikleri
TUrkiye İş Bankası A.Ş. Îkinci ve Yedinci Yatmm Fonlan Içtüzükleri'nin 8.6.
maddelerinin değiştirilmesi, aynca söz konusu içtüzüklere 12 madde numarası ile
yeni bir madde eklenmesi talebiyle Sermaye Piyasası Kunılu'na başvurulmuştur.
DEĞİŞTtRÎLEN MADDE
ESKİ ŞEKtL
8.6. "Bir payın değeri", Fon toplam değerinin tedavüldeki Katılma
Belgelerinin kapsadığı pay sayısına bölünmesi ile bulunur. Ihraç edilen
Katılma Belgelerinin tümü satılıncaya kadar, her payın değeri, Fon toplam
değerinin, toplam pay sayısına bölünmesi ile bulunur. Bu dönem içinde
geri satm alma yoluyla Fon'a geri dönmüş Katılma Belgelerinden halen
Fon bünyesinde bulunanların sayısı, toplam pay sayısından düşülür.
YENİ ŞEKİL
8.6 "Bir payın değeri". Fon toplam değerine (varsa) 12. maddede belirtilen
ihtiyatın değerleme gününe isabet eden kısmınm eklenmesi ile bulunan
tutarın, tedavüldeki Katılma Belgelerinin kapsadığı pay sayısına
bölünmesi ile bulunur. İhraç edilen Katılma Belgelerinin tümü satılıncaya
kadar, her paym değeri, Fon toplam değerinin toplam pay sayısına
bölünmesi ile bulunur. Bu dönem içinde geri satın alma yoluyla Fon'a
geri dönmüş Katılma Belgelerinden halen Fon bünyesinde bulunanlann
sayısı toplam pay sayısından düşülür.
EKLENEN MADDE: ÎHTİYAT AYRILMASI
12. Fon portföy değeri içindeki hisse senetlerinin toplam değer artış oranı, bir
gün önceki değerine göre % 5 veya daha fazla olduğunda, % 5"i aşan
kısmı: Fon portföy değeri içindeki hisse senetlerinin toplam değer azalış
oranı, bir gün önceye gore % 5 veya daha fazla olduğunda. % 5'i aşan
değer azahşını karşılamak üzere ihtiyat olarak ayrılır. Söz konusu ihtiyat
tutarı Fon portföy değeri içindeki hisse senetleri toplamının % 25'inı
geçemez ve günlük olarak ilan edilir.
MtKROELEKTRONÎK, GÜDÜM VE
ELEKTRO-OPTÎK TESİSLERİ'MN
ANKARA-AKYURTTA AÇILIŞINIYAPAN
Cumhurbaşkanımız
Sayın SÜLEYMAN DEMİREL'e,
Başbakanımız
Prof. Dr. Sayın TANSU ÇİLLER'e,
Genelkurmay Başkanımız
Org. Sayın DOĞAN GÜREŞ'e,
Milli Savunma Bakammız
Sayın NEVZAT AYAZ'a,
Devlet Bakammız
Sayın MUSTAFA ÇİLOĞLU'na,
Çevre Bakammız
Sayın RIZA AKÇALI'ya,
Kara Kuvvetleri Komutanımız
Org. Sayın İSMAİL H. KARADAYI'ya,
Hava Kuvvetleri Komutanımız
Org. Sayın HALİS BURHAN'a,
Ankara Valimiz
Sayın ERDOĞAN ŞAHİNOĞLU'na,
VE ASKERİ VE SİVİL KURULUŞLARIN DEĞERLİ YÖNETİCİLERİ İLE
MENSUPLARINA, TELEVİZYON VE BAŞINIMIZA VE SAYIN
HALKIMIZA TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNARIZ.
ASELSAN
Değişim ve
Yeni Dünya Düzeni
Geçen haftanın önemli bir bölümünü Ankara'da geçir-
dim. BüyükşehirBelediyesi'nindüzenlediği "21. Yüzyıl-
da Yeni Dünya düzeni" konulu uluslararası toplantıya
katıldım. Zengin ve yoğun tartışmalardan etkilendim.
Son yıllarda dünyanın değiştiği, yeni bir dünya düzeni
oluştuğu savı tartışılıyor. Farklı görüşlerin sergilendiği
yoğun bir tartışma ve bilgi üretme süreci bu. Her düşün-
ce kalıbı, her ideoloji için yeni sorular doğuruyor, olası
hareket yönlerine ilişkin yeni ipuçları veriyor bu tartiş-
malar.
Biz de değişimi tartışıyoruz. Ama bunu gerekli açıklık
ve yoğunlukta sürdürdüğümüzü söylemek güç. Düşün-
ce zenginliği taşıyan tartısmalar çoğu kez kapalı kapılar
ardındaki boş salonlarda gerçekleşiyor. Kamuoyuna
yansıyan değişim tartışmaları ise katı bir reddiye ile cı-
vık bir methiye arasına sıkışmış, ana eksenini yitirmiş
durumda. Değişimden korkanlarla, değişim bezirganlı-
ğına soyunmuş olanlar arasında kaba bir atışmanın öte-
sine geçemiyor bu tartısmalar.
Yeni bir dünya düzeni olasılığı tartışılacaksa, bunun
merkezine değişim olgusunu koymak durumundayız.
Bu tartışmanın anlamlı olabilmesi için bir ayrımla i|e
başlamalıyız. Bu, olağan değişim temposuyla düzeni
köktenci biçimde değiştirecek boyutta bir değişim ivme-
si arasındaki ayrım.
Bu ayrımı yapmamızın nedeni basit. Zira değişim ola-
ğan bir süreç. Zaman boyutunda her şey değişiyor za-
ten. Manc'ın değişmeyen tek şey değişimdır demesinin
nedeni, bu olağan, doğal değişimin sürekliliği. Buna
bağlı olarak, uzun devrede tüm değişkenlerle birlikte
düzen de değişecek kuşkusuz.
Güncel tartışmaların odak noktasında yer alan deği-
şim bu türden değil. Böyle olsa, uzun boylu tartışmaya
gerek yok. Daha yoğun, zorlayıcı, güçlü bir ivmeye sahip
ve bu nitelikleriyle olağandışı olarak tanımlanması ge-
reken bir değişim eğiliminin varlığını tarbşmak gereki-
yor.
Sorunu bu şekilde tanımlayınca, bu kez söz konusu
değişim ivmesinin kalıcı olup olmadığını irdelememiz
gerekiyor. Kalıcı bir eğilimden çok, konjonktürel, geçici
bir zorlama söz konusuysa, bunu yeni dünya düzeni
beklentisine bağlamak anlamsız olur. Yeni düzene ula-
şacak bir sürecin kalıcı değişimler tarafından uyarılıp
sürüklenmesi gerekir.
•••
Kalıcı değişim ivmelerini maddi bazda, yani üretim
alanında aramamız gerektiğini düşünüyorum. Üretim
güçleri ve üretim ilişkilerinde köktenci bir değişim eğili-
mi varsa, bunun toplumsal. kültürel, ahlaki ve siyasal
sonuçları olacağı açık. Ancak bu tür bir değişim süreci-
nin yeni bir dünya düzeni tanımına ulaşabileceği söyle-
nebilir.
Tartışılması gereken nokta bu. Tartışma güçlüğü de
burada yatıyor.
Geleneksel düşünce kalıpları, sorunu kapitalist üretim
biçimi ekseninde değerlendiriyor. Bu eksenden bakın-
ca. kapitalizmin dönüşmediği, tersine gelişip güçlendiği
gözleniyor.
Böyle düşünenler, doğal olarak kalıcı bir değişim iv-
mesinin söz konusu olmadığı, yeni dünya düzeni kav-
ramının da kapitalizmin
son aldatmacası anlamı-
na geldiği sonucuna
ulaşıyorlar.
Düşünce özgür. Böyle
düşünmeyenler de var
kuşkusuz. Bunlar son
çeyrek yüzyılda, kapita-
lizmin bunalımı aşma
refleksinin biriktirdiği ge-
lişmelerin üretim alanın-
dan başlaytp yaşamın
öteki kulvarlarına yayılan
köktenci değişim ivmele-
ri doğurduğunu düşünü-
yorlar.
Söz konusu ivmelerin
üretim güçlerini ve üre-
tim ilişkilerini zorlaya-
rak, en azından değişik
bir kapitalist üretim biçi-
mi oluşturacağı sonucu-
na ulaşıyorlar.
Böyle düşünenlerin
öne sürdükleri kanıtlar
da var.
Ticaretin yanı sıra üre-
tim ve finansmanın da
uluslararası plana
taşınması ve bunun baş
döndürücü hızla yayıl-
ması bunlardan birtsi.
Son dönemde üretim ey-
leminin her yönûnü etki-
leyen dev teknoloji
atılımı da bir başka kanıt
Üstelik bunlar birbirlerini
etkileyen, belirleyen, gi-
derek sürükleyen değiş-
meler.
Emek kavramını bile
değiştireceği düşünülen
bu yeni ortamın insanı et-
kilemediğini, farklılaştır-
madığını söylemenin ola-
naksız olduğu açık.
Yeni insanın yeni de-
ğerler, yeni ilişkiler, yeni
kurumlar gerektireceği,
bu süreç içinde dünya
düzeninin de değişime
zorlanacağı öngörülü-
yor. Bu öngörünün bildi-
risi açık. Katı kalıplarla
değerlendirip bu ivmele-
ri ıska geçenler, değişen
insanı eski düzen içine
hapsedip fukaralığa ve
mutsuzluğa tutsak ede-
cekler.
Bu görüşleri irdele-
mek, gerekirse yeni çö-
zümlemeler üretmek du-
rumundayız. Reddiye ve
methiye parantezine
sıkışıp kalırsak dünya
yanımızdan geçecek, biz
farkında bile olmaya-
cağız.